Ana içeriğe atla

Marka Pratikleri Platformu

Sabancı Üniversitesi ve Reklamcılık Vakfı marka ekonomisinin ülkemizdeki gelişimini desteklemek üzere bir platform kurdu. Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nihat Berker ve Reklamcılık Vakfı Başkanı Haluk Sicimoğlu işbirliği anlaşmasına imza attı.

Marka Pratikleri Platformu adı altında yürütülecek olan etkinliklerle işletmeler – markalar, bürokrasi, yerel yönetimler nezdinde marka ekonomisinin öneminin vurgulanacağı, markalaşmanın ülkemize sağlayacağı katma değerin çok paydaşlı bir çatı altında yürütülecek etkinliklerle ortaya koyulacağı belirtildi.

Marka Pratikleri Platformu marka ekonomisine hizmet edecek insan kaynağının gelişimi için çalışmalar yapacak.

Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nihat Berker DNA’sında yenilikçilik olan bir üniversite olarak; ülkemizde marka ekonomisinin gelişimi için inançla çalışacaklarını belirtti. Reklamcılık Vakfı’yla yapılan işbirliğinin Sabancı Üniversitesi için önemli bir “ilk” olduğunu vurguladı. Alanında öncü bir sektörel örgütle çalışmaktan memnuniyet duyduklarını söyledi.

Reklamcılık Vakfı Başkanı Haluk Sicimoğlu ise Marka Pratikleri Platformu’nun sektör – akademya işbirliğinde dünyaya örnek olacağını söyledi.

Platformun ilk ve önemli ürünü olan Marka Pratikleri Yüksek Lisans Programı’nın direktörlüğünü Ayşegül Molu üstlendi.

2013 TÜBİTAK Bilim Ödülleri Sahiplerini Buldu

Türkiye’nin en prestijli bilim ödülleri olan TÜBİTAK 48. Bilim Ödülleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün himayesinde Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu.


Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerimiz İnanç Adagideli ve İbrahim Burç Mısırlıoğlu 2013 TÜBİTAK Bilim Teşvik Ödülü sahibi oldu.

Türkiye’nin en prestijli bilim ödülleri olan ’48. TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri ile TÜBİTAK- Gelişmekte Olan Dünya İçin Bilimler Akademisi (TWAS) Teşvik Ödülü’ için Çankaya Köşkü’nde tören düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Gül'ün himayesinde gerçekleştirilen törene Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,  Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak, davetliler ve ödül alan bilim insanlarının aileleri katıldı.

16 Bilim İnsanına Ödül Verildi

Ülkemizde yaptığı çalışmalarla bilime uluslararası düzeyde katkılarda bulunan hayattaki bilim insanlarına verilen Bilim Ödülleri ve Teşvik Ödülleri 16 bilim insanına verildi.

Bilim ve Özel Ödül alan bilim insanlarına altın plaket ve ödül beratı, Teşvik Ödülü alanlara ise gümüş plaket ve ödül beratı verildi. Bilim Ödülü’ne layık görülen bilim insanlarına ayrıca araştırma desteği de verilecek.

SGM'de Aralık: konserler ve bol ödüllü tiyatro oyunları

SGM‘de 2013 yılı latin caz, film müzikleri konserleri ve bol ödüllü tiyatro oyunları ile bitiyor

Anadolu Yakası’nın en büyük sanat merkezi olan Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi (SGM)’de, yılın son ayında coşku dolu konserler ve bol ödüllü oyunlar var


SGM,  İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen “Kurban” oyununa, Cahit Berkay ile Derya Petek ve Dilruba Bilgi ile Caner Akgün konserlerine, Tiyatro Alkış’ın “Pinokyo” adlı çocuk oyununa, Altıdan Sonra Tiyatro tarafından sahnelenen bu oyundaki performansı ile bir çok ödül alan Sumru Yavrucuk’un rol aldığı “Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi” adlı oyuna,  La Descarga’nın latin caz konserine, İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen “İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı” adlı oyuna evsahipliği yapıyor. 

“KURBAN” -  İstanbul Devlet Tiyatrosu

3 Aralık 2013 Salı, 20:00 

Mario Fratti'nin yazdığı Kurban şiddet ve cinsiyetler savaşı üzerine bir kedi fare oyunu. Karı-koca ve eve gelen adamın oluşturduğu saç ayağından ortaya çıkan, nefes kesen bir gerilim öyküsü. Katil kim, peki ya kurban? Gerçek nereden baktığımıza göre değişebilir mi?   O halde bir cinayet öyküsü nasıl çözülebilir?

Özcan Özer’in Türkçeleştirdiği, yönetmenliğini ise Saydam Yeniay’ın yaptığı oyunda Şebnem Dorukel Topçuoğlu, Aydın Şentürk, Erdoğan Aydemir ve Nurullah Kalkan rol alıyor.

 CAHİT BERKAY & DERYA PETEK Konseri

5 Aralık 2013 Perşembe, 20:00  


Müzik dünyamızın duayeni Moğollar’ın unutulmaz ismi Cahit Berkay, türkülerin ve yepyeni eserlerinin yer aldığı ‘arda kalan...’ albümüne ses veren Derya Petek ile beraber konser verecek. 

Selvi Boylum Al Yazmalım, Devlerin Aşkı, Dila Hatun,  Çiçek Abbas,  Güler misin, Ağlar mısın ?  gibi toplumsal hafızamızda yer etmiş, Türk sinema ve müzik tarihinde önemli yeri olan Cahit Berkay’ a ait eserlerin yanı sıra “arda kalan...” albümünden sevilen türküler de seslendirilecek. Film müziklerinin ayrı bir renk katacağı bu konser kaçırılmaz! 

Ne denli tutkulusunuz?

DİLRUBA BİLGİ & CANER AKGÜN Konseri

10 Aralık 2013 Salı, 20:00 


Pırıl pırıl sesleri olan genç bir çift, tutkularına hakim olamayıp bunları haykıran insanların öykülerini müzikle anlatıyor. Bu klasik müzik konserinde aşık insanların tutkularının yoğunluğuna göre kendilerini nasıl ifade ettikleri dinlebilecek.

“PİNOKYO” – Tiyatro Alkış Çocuk Oyunu

15 Aralık 2013 Pazar, 11:00 

SGM minik izleyicileri için Carlo Collodi'den bir klasiği Tiyatro Alkış uyarlaması ile konuk ediyor.

Oyuncakçı Gebetto'nun eline güzel ve büyük bir dal geçer. Bu dal diğerlerinden farklıdır. Hiç çocuğu olmayan Gebetto bu daldan bir ipi kukla yapmaya karar verir. Kukla, insana benzeyen çok güzel bir çocuk kukla olmuştur. Adını Pinokyo koyar.  O gece uyurken keşke gerçek bir çocuk olsaydın, bana baba diyebilseydin diye bir dilek tutar... Minik izleyiciler, yönetmenliğini Okay Şenol’un yaptığı bu hikayenin devamını SGM’de izleyebilir.  

“KİMSENİN ÖLMEDİĞİ BİR GÜNÜN ERTESİYDİ” – Altıdan Sonra Tiyatro

17 ARALIK 2013 Salı, 20:00 

Sumru Yavrucuk, bugünün dünden farksız olduğu bir coğrafyada, varoluşunun tehdit olarak algılandığı bir kadının tek kişilik gösterisine buyur ediyor seyirciyi... 

Hep büyük bir hayatın figüranı olan Umut, bu kez anılarını paylaşmak için sahnededir. Aile bağları, "madilik", hayal kırıklıkları, çocukluk düşleri, muhatabını bulamadığından insanın dilini ekşiten her şey bu oyunda. Oyunun yazarı Ebru Nihan Celkan oyun hakkındaki yazısında: "Dün de insandım, bugün de insanım. Sadece insanım. Beraber şarkı söylemek varken, dans etmek varken... Neden bunları giydiriyorsunuz bana? Neden beni hizaya çekiyorsunuz? Neden? Bak, gözlerim gözlerinden farksız, kahkaham şen şakrak... Ben Umut, sen?" Bu oyun insanlığımızın trans bir kadınla imtihanıdır.

Sumru Yavrucuk bu oyundaki performansı ile; Türkiye Tiyatro Eleştirmenler Birliği "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü,  18. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri "Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu" ödülü, 17. Afife Tiyatro Ödülleri  "Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu" ödülü, Tiyatro Dergisi 2013 "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünü aldı.

La Descarga 

LUIS ERNESTO GOMEZ & GÜLSEREN GOMEZ – Latin Caz Konseri

19 ARALIK 2013 Perşembe, 20:00


Yılın son günlerinde SGM’de coşku dolu bir latin caz konseri dinleyiciyi bekliyor.

LA DESCARGA grubu, Kolombiyalı orkestra şefi, ünlü tumbacı Luis Ernesto Gomez, ses sanatçısı Gülseren Yıldırım Gomez, son dönem caz dünyasının ses getiren neşesiyle bilinen piyanisti Uraz Kıvaner, sağlam tekniğiyle basçı Alper Kılıç, timbalci ve cajon ustası Kerem Kırca, üç güçlü brass section da saksafoncu Sinan Keskin, trompetçi Eldar Aliyev ve Keily Riguel, Akdeniz ruhunu katan bongo ve kampanacı Riccardo Marenghi ile geri vokallerde Deniz Biber ve “Egerie”miz Ayşegül Erman’dan oluşuyor. 

LA DESCARGA, İspanyolca "Kurtlarını Dökmek" anlamına  geliyor. Kısacası yeni yıla hazırlanılan bu günlerde coşku dolu bu konsere dinleyicilerin "kırmızı" ayakkabı giyerek bu gelmeleri bekleniyor. 

"Çilli Bom” adlı yeni albümleri ile sahne performanslarında, dünya müziğinin ve cazın referansları olan Dizzy Gillespie, Tito Puente, Chano Pozo, Jacques Brel, Dulce Pontes, Elis Regina, Lara Fabian, Michael Jackson ve James Brown gibi isimlerin müziklerini, kendilerine has yorumlarla çalıyor ve dinleyiciyi latin dünyasının en bilinen ritmleri salsa, cumbia, merengeden, oryantal ve flamenkoya, soul, funk ve disko ile dolu doyumsuz anları garanti ediyor …

“İKİNCİ DERECEDEN İŞSİZLİK YANIĞI” -  İstanbul Devlet Tiyatrosu

24 ARALIK 2013 Salı, 20:00


Bir Cumhurbaşkanı, Başbakan’ın kafasına anayasa fırlatırsa, tesadüf bu ya, siz de o gün askerden dönmüş bir üniversite mezunu olarak iş aramaya başlasanız nasıl bir sürecin içinde bulurdunuz kendinizi? Güzide memleketimizin insan kaynakları uzmanlarının “modern metotlarla” hazırladığı başvuru-eleme-cevap bekleme badirelerini aşmaya çalışmak bir yandan, eşe dosta, aileye karşı işsiz konumunda olmak öte yandan, kendi başvuru kriterlerinizi tabana vurdurmak ters kroşeden gelirken nasıl olur da sağlıklı, ilkeli, tuttuğunu koparan bir vatan evladı olarak kalırsınız? Ya da kalabilir misiniz? Durum bu kadar tuhafken doğal olarak yaşananlar da absürd olacaktır.

Hem keyifli, hem de can yakan bu kara komedinin yazarı Ali Cüneyd Kılcıoğlu, yönetmeni ise Elif Erdal.

Etkinlik biletleri tüm biletix satış kanallarından veya SGM Bilet Satış Noktasından temin edilebilir.  

“Sürdürülebilirlik Platformu” Oluşturuldu

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu (CGFT) ve CDP Türkiye Borsa İstanbul’un girişimiyle oluşturulan Sürdürülebilirlik Platformu’nda

Platformda ayrıca;  İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD), Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Sürdürülebilir Büyümede Finansal Sektörünün Rolü Çalışma Grubu, Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB), TÜSİAD, Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD) ve UN Global Compact Türkiye Ağı yer alıyor.

Türkiye’de sürdürülebilirlik konusunda çalışmalar yapan ve sürdürülebilir kalkınma hedefine destek veren sivil toplum kuruluşlarını, konu ile ilgili girişimleri ve paydaşları bir araya getiren bir “Sürdürülebilirlik Platformu” oluşturuldu.

Borsa İstanbul’un girişimleriyle oluşturulan platform, farklı paydaşlar tarafından sürdürülebilirlik konusunda yapılan çalışmalar arasında bir sinerji yaratmayı hedefliyor. Platform ayrıca, basın mensuplarının sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığının artırılması, sürdürülebilirlik riskleri konusunda algının güçlendirilmesi ve bu konuda ortak bir bakış açısının oluşturulmasını amaçlıyor.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu ve ‘Carbon Disclosure Project (CDP)’ Türkiye ofisi direktörü Melsa Ararat konuyla ilgili yaptığı açıklamada  “Sürdürülebilirlik şirketlerin, yatırım kuruluşlarının ve borsaların ortak hedefi olduğu ölçüde ekonomik kalkınmanın eşitlikçi, kapsayıcı ve sürdürülebilir olması mümkün olacaktır. Borsa Istanbul’un sürdürülebilirlik konusunu önemsemesinden memnuniyet duyuyoruz ve platformun çalışmalarına gerek kurumsal yönetim konusundaki uzmanlığımız, gerekse CDP projesi yürütücüsü olarak  edindiğimiz birikimle bilimsel destek vermeye hazırız” dedi.

Uluslararası Gelişen Kurumsal Akademiler Forumu EDU ile İstanbul'da

Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi (EDU) Uluslararası Gelişen Kurumsal Akademiler Forum’u World Evolving Corporate Universities–WECU-Forum‘a ev sahipliği yapıyor


Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi- EDU (Executive Development Unit), 3-4 Aralık 2013 tarihlerinde, World Envolving Corporate Universitie-WECU-Forum’a ev sahipliği yapacak. 2011 yılından bu yana  Avrupa-Asya ve Amerika kıtalarında 11 farklı ülkede gerçekleştirilen WECU Forum World Tour 7-8 Ekim tarihinde HONG KONG 'dan sonra İstanbul’da, Sabancı Center Sadıka Ana Salonları’nda gerçekleşecek. 

WECU Forum İstanbul, dünya’nın çeşitli ülkelerinden ve Türkiye’den katılacak, 150’yi aşkın üst düzey insan kaynakları, kurumsal akademi, kurumsal eğitim, iş geliştirme yöneticileri, şirket Genel Müdürleri ve Grup Başkanları ile Kurumsal Akademi projelerine know-how sağlayan kurum ve kuruluşların kurucu ortaklarını ve yönetim danışmanlarını Sabancı Holding’in katkılarıyla Sabancı Center Sadıka Ana Salonlarında buluşturacak.

Orchid Associates Group tarafından Londra, Panama, Singapur, Dubai, Zürih, Kuveyt, Katar, Moskova, Hong Kong gibi  dünya’nın önemli kentlerinde düzenlenen ve bu kez İstanbul’da düzenlenecek olan Uluslararası WECU-Forum etkinliğinde, şirket içi Kurumsal Akademilerin kurulması ve gelişimi , şirket hedef ve iş sonuçlarına somut katkısı ile, dünya'da Gelişen Kurumsal Akademiler konusundaki global başarı öyküleri, yenilikçi uygulamalar ve gelecek senaryolarının oldukça geniş bir perspektifte ele alınarak, katılımcıların interaktif bir içerikte kendi deneyimlerini paylaşmaları, farklı uygulamalardan yeni fikirler edinmeleri, olası risklerden nasıl kaçınabileceğini öğrenmeleri ve gerek kendi mevcut uygulamalarını tartışmaları ve gerekse kurumsal akademilerin geleceğini keşfetmeleri  ve sonuçta kurumların yönetici geliştirme süreçlerini yepyeni bir çağa taşımak hedefleniyor. 

Hakan Erdem'e UNESCO'da Uluslararası Bilim Kurulu Üyeliği

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Tarih Programı öğretim üyesi Yusuf Hakan Erdem UNESCO’nun Köle Yolu Projesi: Direniş, Özgürlük, Miras adlı projesinin Uluslararası Bilim Kurulu üyeliğine seçildi.

Uluslararası Bilim Kurulu, geniş bir akademik dağılım gösteren ve dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen 20 kişiden oluşan bir kurul olup her iki yılda bir üyelerinin yarısı yenilenmektedir.

UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova’nın Erdem’e gönderdiği davet mektubuna göre 1994 yılında başlatılan Köle Yolu Projesi’nin “Akademik kurumlarla işbirliği içinde bir araştırma programı; bu tarihin öğretilmesini kolaylaştıracak malzemeyi ve pedagojik yönelimleri geliştirmek için bir eğitim programı; Afrika Diyasporası’nın kültür, sanat, bilgi ve inanç alanındaki katkılarını teşvik edecek bir programı; hafıza yollarının teşviki için bir programı ve köle ticaretine ilişkin sözlü geleneklerin ve arşivlerin korunması için bir programı” olmak üzere “birbiriyle ilgili beş adet girişimi bulunmaktadır”.

Eğitimde Almanya ile işbirliği

Alexander von Humboldt Vakfı ile Joachim Herz Vakfı işbirliğiyle gerçekleştirilen "Türkiye'ye yönelik ülkeler girişimi" projesi tanıtım toplantısı Almanya'nın Ankara Büyükelçiliğinde düzenlendi. Rektörümüz Nihat Berker açılış konuşmaları sonrasında "Akademik Süreçler, Bilgi, Aydınlanma ve Arkadaşlık Yakınlaşması: Almanya-Türkiye İlerlemeleri" konulu bir konuşma yaptı. 


Rektörümüz Nihat Berker 2007 yılında dünyanın en prestijli bilim ödüllerinden biri olarak kabul edilen Alexander von Humboldt Vakfı’nın Humboldt Araştırma Ödülü’ne layık görülmüştü.

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik Programı Öğretim Üyelerimizden İsmail Çakmak da Almanya'da Alexander von Humboldt Vakfı tarafından yaşamboyu bilimsel katkılar için verilen Georg Forster Araştırma Ödülü'ne layık görüldü. Çakmak'a ödülü Humboldt Vakfının 2014 yılında 3-5 Haziran tarihlerinde Berlin'de yapılacak olan yıllık toplantısında verilecek.

                                                                          İsmail Çakmak

Son 4 yılda işbirliği yapan üniversite sayısı 4 katına çıktı

Toplantıda konuşan Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl, Türkiye ile Almanya arasında uzun geçmişe dayanan başarılı bir işbirliğinin mevcut olduğunu söyledi. İki ülke arasındaki bilim işbirliğinin çok eski ve uzun bir geçmişe dayandığını vurgulayan Pohl, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde ve Alman nasyonal sosyalizm döneminde birçok bilim insanının Türkiye'ye gelip sığınma imkanı bulduklarını ifade etti.

Almanya ile Türkiye arasındaki bilim ve üniversite eğitimi alanındaki işbirliğinin büyük ilgi uyandırmaya devam ettiğini kaydeden Pohl, 20 yılda eğitim değişimi projelerinin sürekli arttığına değindi. Pohl, Almanya'nın Türkiye'de desteklediği öğrenci ve bilim insanı sayısının son 4 yılda ikiye katlandığına dikkati çekerek işbirliği yapan üniversite sayısının da 4 kat arttığını ifade etti

"Türkiye'ye yönelik ülkeler girişimi" projesini tanıtmak üzere söz alan Alexander von Humboldt Vakfı Başkanı Helmut Schwarz ise bu projeyle iki ülke arasındaki işbirliğini daha da genişletmeyi hedef aldıklarını söyledi. Türkiye'de önemli bir bilimsel potansiyel olduğunu vurgulayan Schwarz, son yıllarda Almanya'ya gelen Türk öğrenci sayısının azaldığını belirtti. Schwarz, vakıf olarak daha çok öğrenci ve bilim insanının gelebilmesi için çalışacaklarını da bildirdi.

Demokrasinin kurumsallaşması

TÜSİAD ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi “Demokrasinin kurumsallaşması” başlıklı bir konferans düzenledi


TÜSİAD ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), Türkiye’de demokrasinin standartlarının yükselmesine katkı sağlama yolunda yaptıkları çalışmaların bir devamı olarak, demokratikleşme ihtiyacına bir kez daha dikkat çekmek ve konuyu bütünlüklü bir şekilde ele almak amacıyla ortak bir konferans düzenledi.

27 Kasım 2013 tarihinde İstanbul The Marmara Taksim Oteli’nde düzenlenen konferansta; çağımızda demokrasinin durumu, demokrasinin kurumsallaşması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için gerekli olan kurum ve kurallar ve Türkiye için çıkarılabilecek dersler tartışıldı.

Toplantının açılış konuşmaları TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz ve İPM Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman tarafından yapıldı.


Muharrem Yılmaz konuşmasında, TÜSİAD olarak 20 yılı aşkın süredir Türkiye'de demokratik standartların yükseltilmesi konusunda sayısız rapor, görüş ve seminer çalışması yaptıklarını belirterek, birçok STK'nın da Türkiye'de demokrasinin gelişmesine değerli katkı sağladığını ve bu uzun ince yolda çalışmaya devam etmek zorunda olduklarını kaydetti. Türkiye'nin ilk kez sivil, demokratik bir anayasa yapmayı kaçırma noktasına gelmesinin büyük bir hayal kırıklığı yarattığını ifade eden Yılmaz, şunları dile getirdi: "Bu tıkanıklık hiç de azımsanacak, geçiştirilecek bir tıkanıklık değildir. Parti temsilcilerimiz bu tıkanıklığı birbirlerinin tutumuyla ilişkilendiriyor, hatta süreci 18 ay sonra yapılacak genel seçim sonrasında oluşacak meclise devretmeye yönelik değerlendirmeler de duyuyoruz. Bu tutum demokratik standartlar için atılacak adımların samimiyetini, gerçekliğini ağır bir şekilde sorgulatmaktadır."

Fuat Keyman ise konuşmasında, Türkiye'nin tüm değişimlere karşın demokrasi karnesinin zayıf olduğunu, dönüşümle demokrasinin birleştirilemediğini, demokrasinin güçlendirilemediğini söyledi. Yeni anayasa sürecine değinen Keyman, son dönemlerde denge ve denetlemenin, demokrasinin kurumsallaşması ve ileri gitmesinde çok önemli bir şans olduğunu söyledi. Bu süreci, TÜSİAD, İPM, TEPAV ve nice sivil toplum örgütleriyle üniversitelerin ciddiye aldığını ve üzerlerine düşen görevi yaparak, yeni anayasayla ilgili öneriler hazırladığını ifade eden Keyman, şunları kaydetti: “Biz demokrasinin ileri gitmesi için yeni anayasa yapımına destek verirken, bugün komisyon dağılma sürecinde. Tabii ki 1982 darbe anayasası ile Türkiye'nin yönetilmesini hiçbirimiz haketmiyoruz. O yüzden anayasada belli sorunlar varsa demokrasinin kurumsallaşması çok önemli hale geliyor. Sivil toplum örgütleri olarak çalışmalarımızı devam ettireceğiz."

Avrupa Konseyi’nin Anayasa hukuku konularındaki danışma organı olan Venedik Komisyonu’nun Direktörü ve Genel Sekreteri Dr. Thomas Markert konferansın ana tema oturumunda bir konuşma yaptı.

Thomas Markert konuşmasında, istikrarlı bir demokratik sistemi kurmanın 100 metre yarışı değil maraton olduğunu anlatarak, henüz AB üyesi olmayan ülkelerin yapılacak çok ödevi olduğunu vurguladı. Türkiye'nin ekonomik başarısına atıf yapan Markert, "Ekonomik açıdan Türkiye, AB'de değil dünyada en başarılı olmuş ülkelerden birisi. Türk hükümeti uzun süredir yüksek bir güvene mazhar oldu. Büyük bir orta sınıf ortaya çıktı ve toplumda daha yüksek beklentiler oluştu" dedi. Türk demokrasisinin Orta ve Doğu Avrupa'daki demokrasilerden çok daha geçmişe sahip olduğunu belirten Markert, şöyle konuştu: "Asker ve üst düzey bürokrasi tarafından gözetim altında tutulması durumu ortadan kalktı bu iyi bir şey ama burada bir risk var. Devlet gücündeki kontrol ortadan kalmış ya da çok azalmıştır. Her şeyi kazanan herşeyi yapar gibi bir durum ortaya çıkar. Mesela, bir parkın dönüştürülmesi belediyenin işidir. Ama bu durum Türkiye'de ulusal bir durum haline geldi. Daha verimli bir hükümet etkinliği olacaksa sorumlulukların ayrılıp bazı şeylerin yerel yönetimlere verilmesi lazım."

Dr. Markert’in konuşmasının ardından düzenlenen tartışma oturumunun moderatörlüğünü TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Parlamento İşleri ve Siyasi Reformlar Komisyonu Başkanı Haluk Dinçer üstlendi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel İnceoğlu ve Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Köker ise bu oturuma konuşmacı olarak katıldı.

Semiha Es-Uluslararası Kadın Fotoğrafçılar Sempozyumu

Semiha Es-Uluslararası Kadın Fotoğrafçılar Sempozyumu; İstanbul Kadın Müzesi (İKM), Koç Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (KOÇ-KAM) ve Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu’nun (GENDER FORUM), ortak çalışmasıyla 28-30 Kasım 2013 tarihleri arasında İstanbul’da Cezayir Restoranı’nda düzenlenecek. 


Sempozyumun paralel etkinliği olarak Türkiye’nin ilk kadın gezi ve savaş fotoğrafçısı Semiha Es anısına düzenlenen “İkinci Göz: Türkiye’den Kadın Fotoğrafçılar” başlıklı fotoğraf sergisi de 29 Kasım Cuma günü Yunanistan Başkonsolosluğu’nun İstiklal Caddesi üzerindeki sergi mekânı Sismanoglio Megaro’da ziyarete açılacak. 

İş dünyasının çevreci liderleri

CDP Türkiye 2013 İklim Değişikliği Raporu açıklandı ve Türkiye’nin İklim Değişikliği Liderleri ödüllendirildi.


Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından, Akbank’ın ana sponsorluğu ve EY Türkiye’nin rapor sponsorluğunda 2010 yılından bu yana yürütülen CDP (Karbon Saydamlık Projesi) Türkiye’nin 2013 raporu, 26 Kasım 2013, Salı günü Sabancı Müzesi the Seed salonunda düzenlenen etkinlik ile kamuoyu ile paylaşıldı. Şirketlerin iklim değişikliğine yönelik stratejilerini uluslararası kurumsal yatırımcıların bilgisine sunabileceği bir platform sağlayan CDP, dünyanın en prestijli ve yaygın çevre girişimi olarak kabul ediliyor. 

CDP Türkiye 2013 İklim Değişikliği Raporu, CDP’ye Türkiye’den dahil olan şirketlerin verdikleri yanıtların analizini ve Türkiye’de iklim değişikliği ile ilgili ana eğilimleri içeriyor. Önsözü Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi (UNEP FI) Başkanı David Pitt-Watson, CDP CEO’su Paul Simpson ve Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer tarafından kaleme alınan CDP Türkiye 2013 Raporu'na olumlu yanıt veren BIST 100 şirketlerinin sayısı, 2012 senesinde 17 iken bu sene yüzde 65 artışla 28’e yükseldi. 

CDP Türkiye 2013 İklim Değişikliği Liderleri Saydamlık ve Performans kategorilerinde ödüllendirildi.

Toplantı CDP’ye Türkiye’den yanıt veren ve CDP’nin uluslararası derecelendirme metodolojisine göre EY Türkiye tarafından derecelendirilen şirketler arasından belirlenen CDP Türkiye İklim Değişikliği Liderleri’nin ödül aldığı CDP Türkiye 2013 İklim Değişikliği Liderleri Ödül Töreni ile son buldu.

CDP Türkiye 2013 İklim Değişikliği Liderleri ödülleri kapsamında Saydamlık kategorisinde  Coca-Cola İçecek, Duran Doğan Basım Ambalaj, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ve Türk Telekomünikasyon ödül aldı. Şirketlere ödüllerini EY Türkiye İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Hizmetleri Ortağı Zeynep Okuyan taktim etti. 

CDP Türkiye 2013 İklim Değişikliği Liderleri Performans ödülleri kategorisinde ise Akbank, Arçelik, Coca-Cola İçecek, TAV Havalimanları Holding, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, Vestel Beyaz Eşya ve Zorlu Enerji Elektrik Üretimi ödül aldı. Şirketlere ödüllerini Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Sondan Durukanoğlu Feyiz taktim etti. 

CDP Türkiye 2013 İklim Değişikliği Raporu Sonuçları Hakkında

2013 yılında CDP, BIST-100 şirketlerinden iklim değişikliği ile ilgili bilgilerini talep etti ve ayrıca BIST-100 dışında kalan şirketler de CDP’ye yanıt vermeleri için teşvik edildi. CDP Türkiye 2013 İklim Değişikliği Raporu, emisyon azaltımı, iklim değişikliği ile alakalı risk ve fırsatlar ile ilgili Türk şirketlerinin kat ettiği yolu gösteriyor. Özetle, Türkiye’deki lider şirketlerin artan ilgi ve taahhütlerine rağmen iş dünyasının büyüme stratejilerini de tehlikeye atmadan emisyon azaltımı yönünde daha fazla çaba göstermesi ve daha hızlı bir yol kat etmesi gerekiyor. Daha proaktif olan Türk şirketlerinin iklim değişikliği fırsatlarından yararlanma ve düşük karbonlu ekonomiye geçişte rakiplerine oranla daha çok başarı göstermesi beklenmektedir.

2013 yılında şirket yanıtları CDP’nin uluslararası derecelendirme metodolojisine göre EY Türkiye tarafından hem saydamlık hem de performans kategorisinde derecelendirildi. Türkiye’nin Saydamlık Liderleri, CDP’ye Türkiye’den yanıt veren şirketler arasında saydamlık derecelendirmesinde ilk %10’a giren şirketler olarak belirlendi. Performans Liderleri ise bu sene A bandında yer alan hiçbir Türk şirketi olmadığı için 2013 yılında performans derecelendirmesine göre B bandında yer alan 7 şirket olarak belirlendi.  Bazı ana çıktılar aşağıda sıralanmıştır:

 BIST-100 şirketlerinin CDP’ye yanıt verme oranı %65 arttı: 2012’de 17 olan BIST-100 şirketleri arasında yanıt verme oranı 2013 yılında %65’lik bir artışla 28’e yükseldi. Bu sene, BIST-100 listesinde yer almayan şirketlerle de beraber toplamda 39 şirketten yanıt alındı. Böylece 2010 yılından beri en yüksek yanıt verme oranına ulaşıldı. 

 Kamuya açık raporlama oranı düşük kaldı:  BIST-100 dahilindeki 26 şirketten 10’u kamuya açık olmayan yanıt vermeyi tercih etti. Bu durumda sadece uluslararası kurumsal yatırımcıların dikkatine sunulan verilere CDP websitesinden giriş yapılamıyor. 2012 yılındaki duruma göre bir gelişim gösterilmesine rağmen (sadece 15 şirketten 6 tanesi kamuya açıktı), özel şirketler kamuya açık raporlama yapma konusunda halen isteksiz.  

• Gelişmiş Emisyon Raporlaması: 2013 yılında, 32 (%89) şirket scope 1 ve scope 2 verilerini açıkladı. 

• Düzenleyici planlara rağmen doğrulama yetersizliği: Doğrulama seviyeleri tüm yanıt veren şirketler için %25, BIST-100 şirketleri arasında ise %31 oranında kaldı. Gelecek yıllarda şirket paydaşları ve yatırımcıların doğrulama taleplerinin artması ve de hükümetin İzleme, Raporlama ve Doğrulama (MRV) sistemi kapsamında oluşturduğu düzenlemelerin şirketlerin üçüncü taraflarca raporlarını doğrulatmaları konusunda teşvik edici olması bekleniyor.

• İklim değişikliği ile alakalı konuların şirketlerin üst yönetimlerde ele alınması oranında artış yaşanırken, iklim değişikliği riskleri yönetiminde Türk şirketleri halen yeterli gelişim gösteremiyor: Bu sene şirketlerin %83’ü iklim değişikliği ile ilgili konuları ele almak üzere üst düzey bir yönetici atadıkları bilgisini verdi. Buna karşın şirketlerin sadece  %65’i iklim değişikliği ile alakalı riskleri yönetmeye dair süreçlerinin olduğunu raporladı. 

• Şirketlerin sadece %50’sinin ana operasyonlarında emisyonlarını azaltmak üzere hedefleri bulunuyor. BIST-100 şirketlerinden 8’inin emisyon rakamlarında  artış kaydedildiği görülüyor. 

• BIST-100 şirketlerinden 11 (39%) tanesi genel olarak emisyon azaltım faaliyetleri sonucunda emisyon rakamlarında azaltım kaydettiklerini belirtiyor

Abone ol