Ana içeriğe atla

MIT öğrencisi Lily Chen'in Sabancı Üniversitesi izlenimleri

Massachusetts Institute of Technology  (MIT)  ve Freie University Berlin’in (FUB) ders birincisi öğrencileri 22 – 30 Mart 2014 tarihleri arasında Üniversitemizde misafir olarak kampüs hayatını ve İstanbul'u yaşadı. 


MIT öğrencisi Lily Chen'in Sabancı Üniversitesi ve İstanbul izlenimlerini aktardığı yazısı MIT'nin Kimya Bölümü tarafından çıkarılan 'Chemformation' adlı gazetede yer buldu.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız:

Savaş ve Siyasal Şiddette Hafıza ve Toplumsal Cinsiyet

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu tarafından, Orta Avrupa Üniversitesi (Central European University) ortaklığı ile 25-27 Nisan 2014 tarihlerinde, Sabancı Üniversitesi Minerva Palas’ta “Savaş ve Siyasal Şiddette Hafıza ve Toplumsal Cinsiyet” başlıklı bir konferans gerçekleşecek. 

Üç gün sürecek olan, Türkiye’den ve dünyadan akademisyenlerin katılacağı uluslararası konferansın açılış konuşmalarını Düzenleme Komitesi’nden Elif İrem Az ve Marhabo Saparova (Düzenleme Komitesi) ile İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Fuat Keyman yapacak. Ardından, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Ayşe Gül Altınay, Central European University Öğretim Üyesi Andrea Petö ve Arlene Avakian’ın katılacağı “ Soykırım Hikâyeleri ve Suskunluklar: Travma Aktarımı, Direniş ve Hayatta Kalma Konularına Feminist Bir Bakış” başlıklı açış paneline geçilecek. 

Konferans 20. yüzyıl boyunca yaşanmış olan savaş ve siyasal şiddet deneyimlerinin nasıl hatırlandığını toplumsal cinsiyet ekseninde incelemeyi, feminist araştırmaların hafıza ve savaş çalışmalarına yaptıkları katkıyı değerlendirmeyi ve açığa çıkarmayı amaçlıyor.

Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde tiyatro festivali rüzgarı devam ediyor

İspanya'dan Yllana topluluğunun sahneleyeceği Muu! İstanbul'da yalnızca Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi (SGM)’de  izlenebilecek.

Anadolu Yakası’nın en büyük sanat merkezi olan Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi (SGM),  Adana'da 16.sı gerçekleşen “Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali”nin İstanbul bölümü kapsamında birbirinden değerli oyunlara ev sahipliği yapıyor.

Çehov'un tüm karakterlerinin yer aldığı 2013 yılının bol ödüllü oyunu Çehov Makinesi, Ken Kesey'in yazdığı, Kocaeli B.B Şehir Tiyatroları'nın sahneleyeceği Guguk Kuşu, İspanya’nın önemli ve çok bilinen tiyatro topluluklarından Yllana’nın sahneleyeceği Muu!

“MUU !” –  Yllana - İspanya

22 Nisan Salı, 20:00

İspanya'nın önemli ve çok bilinen topluluklarından YLLANA, dünya turnesi kapsamında, Kanada’da  Just for Laughs, Edinburgh Fringe, Festival of Arts of Istanbul  ve Courge D’Or ödülünü kazandıkları Festival Printemps des Courges de Toulouse gibi en prestijli uluslararası mizah festivallerinde yer almaya devam ediyor.

İstanbul'da tek gösterim 16. Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali kapsamında sadece SGM'de... 

MUU!, boğa güreşi dünyasını, onur duygusunu, maço duruşu, cesareti, anayurdu, ulusal bir festivali ve acımasızlığı hicveden keyifli bir oyun…

İspanya'da ilk gösteriminin üzerinden yirmi yıl geçmiş olsa bile, boğa güreşi ile ilgili tartışmalar hala çok sıcak. Konuyla ilgili tüm ayırt edici özellikler bu oyunda seyircinin karşısına çıkıyor: komedi farkındalığı, ritim duygusu, sesin ek bir karakter olarak kulllanılması, doğrudan üslubu, karakterlerin makyajı prodüksiyonun kurnazca hamleleri…

Yllana tarafından kaleme alınan oyunun yönetmeni David Ottone. Oyunda rol alanlar ise; 

Dorado Gomez, Juan Francisco, Elıas Sanchez, Jonathan Damian, Cano Cano, Raul, De la fuente, Antonio

“GUGUK KUŞU” – Kocaeli B. B. Şehir Tiyatroları 

24 Nisan Perşembe, 20:00

Bir akıl hastanesi… Acaba dışarıdaki toplumun bir kesiti midir.. Deli kimdir.. Delileri sistem mi yaratır.. Hangimiz deliyiz ya da akıllı..

Guguk Kuşu'nda otoritelerin sağır ve dilsiz olduğunu düşündükleri yarı Amerikalı yarı kızılderili Reis Bromden, makine adına Büyük Hemşire tarafından yönetilen bir akıl hastanesinin hikâyesini anlatıyor.

Reis'e göre makine, özgür iradenizi elinizden almaya çalışan, sizi bir koyun gibi çalışmak zorunda bırakan sistemi temsil ediyor. Daha çocukken makine tarafından ele geçirildiği için yapabildiği tek şey, korkuyla emirleri yerine getirmek ve kurallara uymaktır.

Ken Kesey’in oyununu Yunus Emre Bozdoğan yönetiyor. Guguk Kuşu’nda Barış Falay, Eylem Tanrıver, Engin Benli, Aydın Sigalı, Erdem Irmak, Tekin Ezgütekün, Cemal Aldiç, Taylan Ertuğrul, Mehmet Beyazıt, Aytek Mete Elgün, Ferdi Yıldız, Volkan Dinç, Talha Kaya, Nuri Karadeniz, Ozan Şahin, Utku Oğuz, Işık Öztorun, Seçil Onur, Nurcan Tural, Senem Akman rol alıyor.

“ÇEHOV MAKİNESİ” – İstanbul Devlet Tiyatrosu

28 Nisan Pazartesi, 20:00

İçinde Çehov’un da karakter olarak yer aldığı bu şiirsel oyun, büyük bir yazarın yaşam ve ölümü arasındaki döngüde oyunlarında yaratmış olduğu kendi karakterleriyle buluşması biçiminde gelişiyor.

2013 yılında pekçok ödül alan oyunda karakterler özünü taşımakla birlikte, ait oldukları oyundan bağımsızlaşmış, sanki uzaydan Çehov’un düşlerine girmiş hayaller gibidir. Farklı bir düzlemde bağlamda oluşmuş sahnelerde bir araya gelirler. Çehov’un anlatmış olduğu gerçeklikleri, yazgılarını belirlediği kendi karakterlerine ve yine kendi üzerinden sorgulatması biçiminde gelişen bir tür karşılaşmalar zinciri… Bu absürd ve gerçeküstü serüvenin Çehov’dan bizlere ulaşan ve günümüz gerçekliğini de halkaları arasına alan bir zincir...

Matei Visniec’in yazdığı “Çehov Makinesi” Mete Gürman tarafından Türkçeye kazandırılmış. 2 perdelik oyunu yöneten Müge Gürman. Oyunda rol alanlar ise; Fatih Sönmez, Hakan Vanlı, Levent Öktem, Şahin Çelik, Erkan Taşdöğen, Nalan Okçuoğlu, Toygun Ateş, Alper Saldıran, Çağrı Şensoy, Pınar Tuncagil, Arda Baykal, İsmet Vural, Didem Ertan, Aslı Özsaraç, Duygu Gökhan, Eren Balkan.

Etkinlik biletleri tüm biletix satış kanallarından veya etkinlik öncesi SGM Bilet Satış Noktasından temin edilebilir.  

Bilet fiyatları : Tam 22, indirimli 17, çocuk oyunu 5 TL. 

Polonyalı Sanatçı Kriz Kruz’un eserleri SSBF Galeri’de

KRIZ CRUZ BİR RESSAMIN BİYOGRAFİSİ

Kriz Cruz mahlasını kullanan Polonyalı sanatçı Krzysztof Izdebski’nin eserleri Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Galerisi’nde 21 Nisan – 10 Mayıs 2014 tarihleri arasında sergileniyor.

Sergide sanatçının, beş tanesi büyük boy olmak üzere toplam onbir tablosu görülebilecek. Serginin küratörlüğünü Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Wieslaw Zaremba yapıyor. 

Gelenekselliğe hürmet eden resimsel tekniğiyle,Krzysztof Izdebski-Cruz çağdaş bir sanatçı.


Pastel ve yağ ile çalışıyor. Yarattığı eserler Rönesans resminin bilindik tekniğiyle direk bağlantı kuruluyor. Aynı zamanda işlediği konular daha çok klasik, alegorik ve hatta bazen semboliktir.

Sanatçının tabloları, meslektaşı olan öncüllerinin eserleriyle sistematik bir diyalog içinde, onun bu diyalog içindeki yeri daha çok, polemikçi ve bir o kadar da aşırı dozda hicvin barındığı bir yer olarak görülüyor.

Izdebski-Cruz "Eskinin Yeni Üstadları" arasında sayılıyor. Bu terimi ilk kez Donald Kuspit Sanatın Sonu adlı eserinde kullanmış. Krzysztof Izdebski-Cruz tablolarında ters yazıyla oluşturduğu artistik bir mahlas kullanıyor: "Kriz Cruz". Sanatçı mahlasını, adının ve soyadının ilk harfleri ve annesinin kızlık soyadı olan Cruz'la meydana getirmiş. Eserlerine güncel tamamlanış tarihlerinin yüzyıl gerisindeymiş gibi tarih atıyor; böylelikle, geçmiş yüzyılın anlayışını ortadan kaldırarak o çağın sanat adına kayıp bir çağ olduğunu belirtmeyi hedefliyor. 

Krzysztof Izdebski sanata hiç de uzak olmayan bir çevreden geliyor. Büyük büyük babasının kuzeni Vladimir Izdebski 1882 Kiev doğumlu bir ressam ve heykeltıraş. Ayrıca modernizmin öncülerinden olan Vassily Kandinsky de Krzysztof'un yakın arkadaşıymış. Vladimir, 1908'den 1912 kadar özellikle Rus avangartını öne çıkaran "Izdebski Salon" adlı galerinin hem organizatörü hem de daimi iştirakçısı olarak ün kazandı. Vladimir Izdebski'nin sanatını ve aynı zamanda çalışmalarını içeren dokümanlar ve eserler Saint Petersburg'da (The Russian Museum), Paris'te (The Pompidou Center) ve New York'ta (MoMa) rastlanabilir. Vladimir Izdebski 1965 yılında New York'ta hayata veda etmiş.

Krzysztof Izdebski 1966 mayısında Polanya'nın Torun kentinde doğdu. Gdansk Güzel Sanatlar Akademisi'nden  mezun oldu. Burada grafik sanatı ve resim üzerine eğitim aldı. 1999'da Professor Jerzy Krechowicz ve aynı akademiden bir rektörün gözetimi altında tezini sundu.

1996 ile 1998 yılları arasında "PROJEKT" adlı sanat dergisinin eş-editörü oldu. 1999'dan 2006'ya kadar  Polonyalı Sanatçılar ve Tasarımcılar Birliği'nin Gdansk temsilciğinde (ZPAP) yöneticilik yaptı ve 2004'ten 2007'e kadar da  Pomeranya Toplumunu Güzel Sanatlara Teşvik Birliği'nde başkanlık yaptı.

Gdansk'daki National Museum'da 2005 ve 2007 yılları arasında yönetici yardımcılığı görevinde bulundu ve hala, 2010'dan beri,  Polonyalı Sanatçılar ve Tasarımcılar Birliği'nin üyesidir.  Krzysztof Izdebski, Polonya'nın kıyı kesimlerindeki merhum leh sanatçıların çalışmalarını hafızalara tekrar kazandıran "Unutuluşa Karşı Çıkmak" adlı sergi dizisinin de küratörüdür.

ZPAP'da yöneticilik yaptığı sırada, seçkin Polonyalı ressamlara ulusal ödül kapsamında verilen Kazimierz Ostrowski Ödülü'nü tayin eden kişiydi. Dünya çapında 33 ressamın 111 adet parçasının bulunduğu New York'lu sanat eleştirmeni Donalp Kuspit'in kuratörlüğünü üstlendiği 2006'nın sonundan 2007'nin başına kadar süren Büyük Çağdaş Sanat Sergisi: "Eskinin Yeni Üstadları" sergisinin organizasyon yardımcısı oldu ve aynı zamanda eserleriyle katılım gösterdi.   

Antik Yunan'ın ünlü ressamı Colophonlu Apelles'in sanat anlayışına sempati duyan sanatçıların bir araya geldiği Apelles Grubu'nun (2009) kurucu üyelerindendir. Kriz Cruz eserlerini daha çok yurtdışında sergilemeyi tercih eder. New York'dan Wyoming , Kaliforniya, Viyana, Varşova ve Kolobrzeg'in galeri ve salonlarına kadar onun eseri göze çarpar. Polonya'da ikamet ediyor ve çalışmalarını burada sürdürüyor.(Gdansk ve Sopot şehrinin kıyı kesiminde) Ürünleri dünyanın her yerinde reprodükte edilmekte ve çoğaltılmaktadır, orjinalleri ise çeşitli koleksiyonlarda, özellikle özel koleksiyonlarda, hem Polonya'da hem de Amerika, İtalya, İsviçre, Almanya ve Avusturya olmak üzere yurt dışında sergilenir.  

KRIZ CRUZ RESİMLERİ SERGİSİ

SSBF GALERİ

21 Nisan – 10 Mayıs 2014

Açılış: 21 Nisan 2014 Pazartesi, 14:00

CEO'lar ile Çay Sohbeti

Tea Talks with CEOs ekibi, yeni döneme birçok etkinlik ile hızlı başladı. Ekip iş dünyasının farklı sektörlerinde başarılı olmuş isimler ile biraraya gelmeye devam ediyor.

1 Nisan Salı günü Moda Tasarımcısı Arzu Kaprol ile keyifli bir görüşme gerçekleşti.

Hemen ardından 2 Nisan Çarşamba günü, Unilever Türkiye CEOsu Mehmet Altınok ile görüşüldü:

Ekibin bir sonraki sohbeti 9 Nisan Çarşamba günü Bosch Türkiye icra kurulu üyesi Ronald Grünberg ile gerçekleşti.

Kent Hakkı, Gezi Direnişi: Fatih Pınar Kısa Filmleri

İPM sizleri 17 Nisan 2014, Perşembe günü, saat 17.30’da gerşekleşecek “Kent Hakkı, Gezi Direnişi: Fatih Pınar Kısa Filmleri” başlıklı sekizinci buluşmaya davet ediyor.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi, 2013 yılı Eylül ayından itibaren "Sinema-Siyaset Buluşmaları" başlıklı aylık toplantılar serisi düzenliyor.

“Sinema-Siyaset Buluşmaları” serisinin amacı, film yönetmenleriyle, sosyal bilimler alanında çalışan akademisyenleri bir araya getirerek, günümüz Türkiye siyasetini tanımlayan meselelerin sinemayla birlikte tartışılabileceği bir platform oluşturmak.

LCV için buraya tıklayınız ve açılan formu doldurunuz.

Not: Etkinlikte film gösterimi yapılmayacaktır.

Doktora Programlarına Başvuracak Adayların Dikkatine

Doktora Programlarına Başvuracak Adayların Dikkatine 
By Student Resources  |  16 April 2014

Doktora programlarımızın başvuru koşullarında 2014-2015 Akademik Yılı Güz Dönemi için "Yabancı Dil Belgesi" ve "İngilizce Yeterlilik Sınav Sonuç Belgesi" koşulları hususunda, YÖK "Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmelik"i kapsamında yeni bir düzenleme yapılmıştır. Doktora programlarımıza başvurmuş ya da başvuracak olan adayların;  programlara göre, aşağıdaki linklerde yer alan koşulları inceleyerek başvurularını bu koşullara uygun olarak gerçekleştirmeleri gerekmektedir.

Fen Bilimleri Enstitüsü



Sosyal Bilimler Enstitüsü-Sanat ve Sosyal Bilimler Programları



Sosyal Bilimler Enstitüsü-Yönetim Bilimleri Programları

23 Nisan Resim Ödülleri Sonuçlandı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Ödüllerine katılarak emek koyan tüm çocuklarımıza teşekkür ederiz.

Jüri resimleri incelemiş ve hepsi çok güzel ve değerli olan resimler arasından ödül verilecekleri seçmekte çok zorlanmıştır.

Ödül alacak katılımcıların isimlerini aşağıda görebilirsiniz.

3-4 Yaş Grubu: Güzel Annem

    1. Derin Çakmak
    2. Deniz Demirtaş
    3. Ceyda Yazıcı ve Ömür Tosun

      5-6 Yaş Grubu: Büyünce Ne Olmak İstersin? 

        1. Eylül Gedik
        2. Duru Kutlu ve Pamir Balcısoy
        3. Hüseyin Deniz Kılıç, Nehir Kaban ve Umur Baysal

          7-8 Yaş Grubu: Benim Bayramım 23 Nisan  

            1. İzgi Su Göğüş
            2. Delfin Ünal
            3. Ela Güneş, Elvan Efe ve Eylül Ceydeli

              9-11 Yaş Grubu: Çocuk Gözü ile “Hayat Kaynağımız Su”

                1. Nisa Solay
                2. Alara Balcısoy
                3. Ekin Kerem Şentürk, İlkem Kerse ve Peri Koloğlu

                24 Nisan 2014 tarihinde SU Club'da saat 16:00'da gerçekleşecek ödül töreninde katılan tüm çocuklara hediyeleri verilecek, yukarıda isimleri belirtilen çocuklara ise ödülleri takdim edilecektir.

                İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Harekete Geçiyor

                Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu, “Aile İçi Şiddete Karşı İş Dünyası” isimli yeni bir projeyi hayata geçiriyor.

                Hollanda Hükümeti’nin Matra Fonu’ndan sağlanan 20 bin avroluk destekle yürütülecek projenin bir yıl sürmesi hedefleniyor. Projenin direktörlüğünü Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat üstleniyor. Projenin lansmanı, iş dünyasından ve akademiden isimlerin görüşlerini paylaştıkları bir yuvarlak masa toplantısı ile 15 Nisan 2014, Salı günü Hollanda Başkonsolosluğu’nda gerçekleşti.

                Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu, ekonomik ve toplumsal sorunlara piyasalar ve şirketler aracılığı ile çözüm geliştirme çabalarına bir yenisini ekledi. Forum kadınların yakın ilişkide bulundukları kişilerden kaynaklanan şiddete karşı şirketlerin yönetimsel ve örgütsel kapasitelerini kullanmalarını ve kadınların işyeri dışında da güvenliğini sağlama konusunda en iyi uygulamaları benimsemelerini amaçlıyor. Bu amaca yönelik olarak tasarlanan İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı (Business Against Domestic Violance -BADV) projesi Hollanda Başkonsolosluğu’nun ev sahipliğinde 15 Nisan 2014 Salı günü gerçekleşti. 

                Kadına karşı yakın ilişki içinde bulundukları kişilerden kaynaklanan şiddet insan haklarının en yaygın ihlallerinden biri olarak tüm dünyada milyonlarca kadını etkilemekte. Araşatırmalar Türkiye'de her 10 kadından 4'ü hayatları boyunca şiddetin en az bir formuyla karşı karşıya kaldığını göstermekte. Kadına yönelik şiddet çalışan kadınların zaten erkeklere kıyasla daha ağır olan yükünü arttırmakta ve çalışma hayatlarındaki performanslarını da etkilemekte. 

                Forum tarafından Hollanda Hükümeti Matra Fonu kapsamında 20 bin avroluk hibe desteği ile hayata geçirilen proje, çalışan kadınlara yönelik şiddet konusunda şirket yönetimleri nezdinde farkındalık yaratmayı, şirketlerin çalışan kadınlara yönelik evde şiddete karşı koruyucu destek mekanizmaları geliştirmesini ve dolaylı olarak kadınların iş hayatına katılımının teşvik edilmesini hedefliyor. 

                Proje lansman toplantısında açılış konuşmasını yapan Hollanda Başkonsolosu Robert Schuddeboom, Hollanda Hükümeti’nin toplumsal eşitlik çalışmalarına verdiği öneme vurgu yaptı.

                Lansmana katılarak konuyla ilgili görüşlerini dile getiren ve desteklerini ifade eden kişi ve kuruşular arasında A&B İletişim Başkanı Sibel Asna, AÇEV CEO’su Ayla Göksel, Boyner Kurumsal İletişim Koordinatörü Aynur Sayın, Hacettepe Üniversitesi Özel Hukuk Bölümü Başkanı Kadriye Bakırcı, KAGİDER Başkanı Gülden Türktan, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Nacide Berber ve Esen Özdemir, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu’ndan Ayşe Yüksel ve Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Füsun Ülengin yer aldı.

                Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat ise kadının çalışmasının hala bir hak değil aile bütçesine katkıda bulunma sorumluluğu olarak görüldüğüne ve kadınların işyerinde ve evde çifte görev yapmalarının beklendiğine işaret etti. ‘Kadınların daha üst pozisyonları hedeflemelerini ve yönetim sorumluluğunu üstlenmelerini isterken hangi koşullarda onlardan performans beklendiğini de düşünmek gerekir’ diyen Ararat, halka açık şirketlerin yönetim kurullarında ve üst yönetimlerinde yer alan kadınları şirketlerini gönüllü olarak bu konuda harekete geçmeye ikna etmeye davet etti. ‘Bugün kadın erkek tüm çalışanların çalışma saatleri nadiren resmi çalışma saatleriyle ve iş yerindeki çalışmalarla sınırlı. Etik kodlar çalışanların özel hayatlarını da düzenleyen maddeleri rahatlıkla kapsıyor. O halde şirketlerin çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini koruma sorumluluğu resmi iş saatleri ve iş yeri dışına neden uzanmasın?’  dedi. Araştırmaların kadına yönelik şiddetin iş yerinde verimliliği olumsuz etkilediğini, dikkatsizlikten kaynaklanan kaza ve yanlışlara sebep olduğunu gösterdiğini belirten Ararat ‘evdeki şiddetten şirketlerin de zarar gördüğünün farkına varılması şirketlerin bu toplumsal sorunun çözümüne katkıda bulunmalarını kolaylaştıracaktır.’ dedi. 

                Proje kapsamında öncelikle Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından hazırlanan anket çalışan kadınların yakın ilişkide bulundukları kişilerden kaynaklanan ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddetin boyutlarını, şiddetin işgücüne katılımı ve iş verimliliğine etkilerini ölçecek. Anket İşte Eşitlik Platformu üyesi şirketler başta olmak üzere değişik sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere uygulanacak. Anket sonuçları proje bitiminde yazılacak raporla kamuoyuna sunulacak.

                Diğer yandan Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Türkiye’de ve diğer ülkelerde kendi bünyelerinde çalışan kadınları şiddete karşı koruma amacıyla şirketler tarafından hayata geçirilmiş uygulamaları inceleyecek. Bu uygulamalar projeye katılan şirketlerin insan kaynakları direktörleri ve ilgili uzmanlarla birlikte değerlendirilerek Türkiye’ye en uygun modeller belirlenecek ve bu modeller şirketlerle paylaşılacak. 

                TÜBİTAK 1003 Kapsamında Desteklenen Projeler

                TÜBİTAK 1003 - Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı İkinci Aşama (Eylül-Aralık 2013) Başvuruları Kapsamında Desteklenen Sabancı Üniversitesi Projeleri

                Batu Erman, MDBF, Sağlık Öncelikli Alanı- Hücresel Tedavi Ürünlerinin Geliştirilmesi Çağrısı, İstanbul Medipol Üniversitesi Yöneticiliğinde “Genetik kökenli kalp ritim bozukluklarının uyarılmıs pluripotent kök hücre kullanılarak modellenmesi ve hücresel tedavi yöntemleri gelistirilmesi

                Burcu Saner Okan ve Bahattin Koç, SUNUM, Biyomalzemeler Öncelikli Alanı- Doku Rejenerasyonunu Hedefleyen Biyomalzeme ve Doku Mühendisliği Ürünlerinin Geliştirilmesi Çağrısı, “Deri rejenerasyonu için üç boyutlu elektrohidrodinamik ve koaksiyel biyoyazıcı yöntemi ile çok fonksiyonlu matrikslerin üretimi

                Devrim Gözüaçık, MDBF, Biyomalzemeler Öncelikli Alanı- Teşhis ve Tedavi Amaçlı, Hedefe Yönlendirilebilen Mikro/Nanotaşıyıcı Sistemlerin Geliştirilmesi Çağrısı, Koç Üniversitesi Yöneticiliğinde “RNA İlaç Taşıyabilen Spion Bazlı Çok Fonksiyonlu Nanotaşıyıcıların Geliştirilmesi” 

                Meriç Özcan, MDBF, Sağlık Öncelikli Alanı- Kateter ve Endoskopik Görüntüleme Teknolojileri Çağrısı, “Holografik Optik Endoskop Geliştirme

                TÜBİTAK 1003 - Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı

                Programın amacı, Ulusal Bilim Teknoloji ve Yenilik Stratejisi çerçevesinde belirlenecek öncelikli alanlarda sonuç odaklı, izlenebilir hedefleri olan, ilgili bilim/teknoloji alanlarının dinamiklerini gözeten ve yurt içinde yapılan Ar-Ge projelerini desteklemek ve bu projeler arasında eşgüdüm sağlamak.

                Proje süreleri Küçük Ölçekli projeler için en fazla 24 ay, Orta ve Büyük Ölçekli projeler için en fazla 36 ay olarak kabul ediliyor. Her üç ölçekte ayrı ayrı desteklenecek projeler için destek alt ve üst limitleri ise şu şekilde saptanmış:

                • Küçük Ölçekli projeler: 500.000 TL’ye kadar

                • Orta Ölçekli projeler: 500.001 - 1.000.000 TL

                • Büyük Ölçekli projeler: 1.000.001 - 2.500.000 TL

                Abone ol