Ana içeriğe atla

Mezunumuz Çağla Türeray “Türkiye’nin En Başarılı Pazarlama Yöneticileri” arasında

Üretim Sistemler ve Mühendisliği, 2004 Lisans Mezunumuz Çağla Türeray, 2008 yılında Capital Dergisi tarafından 8.si düzenlenen araştırma sonucu, “Türkiye’nin En Başarılı Pazarlama Yöneticileri” arasına seçildi.


Araştırmaya pazarlama uzmanı, marka danışmanı, reklamcı ve akademisyenlerden oluşan 100 kişilik danışma grubu destek verdi. 

Son 2.5 yıldır Philips Headquarters Hollanda'da, global pazarlamadan sorumlu olarak çalışan Çağla Türeray hakkında Capital'de şu satırlara yer verildi:

Reckitt Benckiser, bünyesindeki Vanish Kosla ile bu yılın başında hane penetrasyonunu artırarak kategoriyi büyütmeye kararı aldı. Vanish Kosla Türkiye Marka Müdürü Çağla Türeray da bu doğrultuda kolları sıvadı.

Önce hedefe ulaşmak için tüketicinin ürünü satın almasını engelleyen ana bariyeri geçmesi gerekiyordu. Deterjanın lekeleri çıkarmak için tek başına yeterli olmadığı tezi üzerinden hareket etti. Ürünün leke çıkarma konusundaki güçlü vaadini, bütünleşik pazarlama içersinde tüketicilere iletme yolunu seçti. Ancak bunu yaparken mesajın, yalın ve kompakt bir biçimde, hedef kitlenin algısının en yüksek olduğu mecralarda duyurmaya özen gösterdi. Üstelik duyurmakla kalmadı, kanıtlayan advertorial konseptli reklam çalışmaları gerçekleştirdi.

Bu çalışmalar paralelinde de Vanish Kosla’nın hane penetrasyonu ciddi bir artış gösterdi. Ürün, tonaj olarak yüzde 38’lik büyüme kaydetti. Marka bilinirliği de en yüksek seviyeye çıktı.

Uzmanlar, Türeray’ı pazarlama araçları seçiminde çok başarılı buluyor. Hedefe yönelik iletişimdeki yalın tutumunu beğeniyor. Kısa zamanda markayı taşıdığı nokta nedeniyle de listede yer almayı hak ettiğini düşünüyorlar.

“Kampüste Toplumsal Cinsiyet Konuşmaları” başlıyor

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu tarafından düzenlenen "Kampüste Toplumsal Cinsiyet Konuşmalarının" birincisini Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Ersin Kalaycıoğlu gerçekleştirecek. Ersin Kalaycıoğlu Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Çarkoğlu ile beraber yazdıkları “Türkiye’de Aile, İş ve Toplumsal Cinsiyet” raporu üzerine konuşacak.

Ayda bir defa ve Türkçe olarak düzenlenecek etkinlikte sırasıyla; Alev Topuzoğlu, Alpay Filiztekin ve Abdurrahman Aydemir konuşmacı olacaklar.

“Türkiye’de Aile, İş ve Toplumsal Cinsiyet” Programı:

Tarih: 19 Şubat 2013, Çarşamba

Saat: 14:00 – 16:00

Yer: SSBF 2034

Sabancı Üniversitesi MBA Kulübü “Sosyal Medya Zirvesi”nin dördüncüsünü düzenledi

Sabancı Üniversitesi MBA Kulübü’nün bu yıl dördüncü kez gerçekleştirdiği “Sosyal Medya Zirvesi”nde “Sosyal Medyada Pazarlama Teknikleri” ele alındı.


İş dünyasının sosyal medya kullanımı ve işletmeler açısından sosyal medyanın öneminin masaya yatırıldığı etkinlik, 15 Şubat 2014, Cumartesi günü Sabancı Üniversitesi’nin Tuzla’daki kampüsünde gerçekleşti. Etkinliğe, alanlarında dünyanın ve Türkiye’nin sektöründe önde gelen kuruluşlarından temsilciler konuşmacı olarak katıldılar.

Sabancı Üniversitesi MBA Kulübü, 15 Şubat 2014, Cumartesi günü, Sabancı Üniversitesi’nin Tuzla’daki kampüsünde, çağımızın en önemli iletişim araçlarından sosyal medyanın ele alındığı“Sosyal Medya Zirvesi”ni düzenledi. Türkiye’nin en aktif öğrenci kulüplerinden Sabancı Üniversitesi MBA Kulübü’nün bu yıl dördüncüsünü gerçekleştirdiği etkinlikte, “Sosyal Medyada Pazarlama Teknikleri” ele alındı. 

Online ticaretten ulaşıma, bankacılığa farklı sektörleri bir araya getirecek etkinlikte; şirketlerin sosyal medyayı nasıl kullandığı, sosyal medyanın işletmelerin iş planlarını hayata geçirmelerinde sağladığı faydalar gibi konular işlendi. 

Etkinlikte; Trendyol Online Pazarlama Yöneticisi Görkem Ünel, Spotify Türkiye Ülke Yöneticisi Ergül Çivi, Garanti Bankası Sosyal Platformlar Yönetimi İş Geliştirme Sorumlusu Sezin Gül Tanrıverdi ve Pegasus Hava Yolları Dijital Pazarlama Yöneticisi Didem Namver konuşmacı oldular. 

Ekonomi Programı

Ekonomi Programı Araştırma Görevlisi kadrosu ön değerlendirme sonuçları
By Faculty of Arts and Social Sciences  |  18 February 2014

Ekonomi Programı Araştırma Görevlisi kadrosu ön değerlendirme sonuçları için tıklayınız.

Mezunumuz Beyza Boyacıoğlu New York Modern Sanat Müzesi Festivalinde

Amerika'da belgesel yönetmenliği yapan Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı 2009 mezunumuz Beyza Boyacıoğlu'nun son calışması, kısa bir belgesel olan Toñita'nin Kulübü, New York Modern Sanat Müzesi MoMA'daki Documentary Fortnight belgesel festivaline kabul edildi.

Brooklyn’in Güney Williamsburg mahallesindeki son Porto Riko sosyal kulübünü konu alan kısabelgesel Toñita’nın Kulübü, New York Modern Sanat Müzesi’nin (MoMA) Documentary Fortnight 2014 belgesel festivalinde dünya galasın gerçekleştiriyor. Film, Amerikan Hikayeleri isimli kısa film programının parçası olarak 22 Şubat saat 14:00’de ve 23 Şubat saat 17:00’de gösterilecek. Gösterimleri, yönetmenler Beyza Boyacıoğlu ve Sebastian Diaz ile söyleşiler takip edecek.

Fragman: https://vimeo.com/85047629

Toñita'nın Kulübü, bir zamanlar Karayip asıllı göçmenlerin mahallesi olup, son on senede hızla mütenalaştırılan Williamsburg mahallesinde geçiyor. Film, kimlik, şehir ve yerinden edilme temalarını işlemek amacı ile ‘Karayip Spor Kulübü’nün dünyasına dalıyor. Gözleme dayalı sahneler ile kulübün renkli müdavimleri ve kulüp sahibi Maria Toñita’yla yapılan röportajların iç içe geçtiği hikaye örgüsü, Güney Williamsburg’un kötü şöhretli geçmişini ve mahalle sakinlerinin soylulaştırmaya karşı hislerini ortaya seriyor. Toñita'nın Kulübü aynı zamanda New York/Porto Riko melez kültürüne bir saygı duruşu olduğundan, müzik ve dans filmin önemli bir kısmını oluşturuyor. Yönetmenler, Toñita'nın Kulübü kısa filminden yola çıkan bir uzun metraj belgesel üzerinde çalışıyorlar. Toñita'nın Kulübü, 2013 UnionDocs Collaborative Studio misafir sanatçı programı kapsamında gerçekleştirildi ve UnionDocs’ın Living Los Sures projesinin bir parçası oldu. Bu çok katmanlı proje, Diego Echeverria’nın 1984 yılında yapılmış Los Sures (Güney Tarafı) belgeselini restore edip internet izleyicisiyle buluşturuyor, bir web belgeseli aracılığıyla yerel hikayelerin remiksini yapıyor ve bugünün Güney Williamsburg’unu kısa filmler ile irdeliyor.

Beyza Boyacıoğlu (yönetmen) New York, Boston ve İstanbul arasında çalışan bir belgesel yönetmeni, video sanatçısı ve film küratörüdür. New York’daki Maysles Cinema’da, belgesel ve kurmaca arası melez filmlerin incelendiği Fiction­Non belgesel serisini programlar. Video eserleri, MoMA (New York), The Invisible Dog Art Center (Brooklyn), Flux Factory (Queens), NoteOn (Berlin) ve Sakip Sabanci Museum (Istanbul) gibi birçok mekanda sergilenmiştir. Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı programından 2009 yılında mezun olan Beyza, şu anda Harvard Üniversitesi’nde videograf ve video editörü olarak çalışıyor. 

www.tonitasdocumentary.com

Melsa Ararat İnsan Kaynakları Zirvesi’nde

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat, 12-13 Şubat 2014 tarihlerinde düzenlenen İnsan Kaynakları Zirvesi 2014’te konuşmacı oldu. 


Türkiye’de İş Dünyası’nda Kadın Varlığı” başlıklı panelde söz alan Melsa Ararat, Bağımsız Kadın Direktörler Projesi kapsamında gerçekleştirilen “Türkiye’de Halka Açık Şirketlerde Bağımsız Kadın Direktörler” araştırmasını anlattı.

Dünyanın hiçbir yerinde kota uygulaması olmadan yönetim kurullarında kadın oranının artmadığını belirten Melsa Ararat, kota uygulamasıyla yönetime gelen kadınların şirketlere kazandırdığı katma değerin altını çizdi.

Melsa Ararat konuşmasında, “Kadınlar daha sorgulayıcı, etik değerlere önem veriyorlar, geleneksel yolların dışına çıkıyorlar” dedi.

SPS 102 İÇİN AKADEMİK DESTEK

Sevgili SPS 102
öğrencileri,

Sizleri, Akademik Destek
“akran tartışma oturum”larına katılmaya çağırıyoruz.  

Dönem başından beri devam
eden ADP “akran tartışma oturumu” çalışmaları, SSBF işbirliği ve SPS 102
öğretim üyelerinin denetimi ile kısıtlı sayıda öğrenciye yönelik olarak
sürdürülmekteydi. Şimdi kapılarımızı
daha fazla öğrenciye açıyoruz.

Bildiğiniz gibi, Akademik
Destek’te oluşturulan akran tartışma ortamından yararlanmanız için ön şartımız,
öncelikle derslere ve ders kapsamında yapılan tartışma oturumlarına katılmanız,
okuma yükümlülüklerinizi, ödevlerinizi kendinizin yapması gibi doğal
sorumluluklarınızı yerine getirmeniz. Ayrıca akran destekli oturumlara katılan
öğrencilerin bu çalışmalara hazırlıklı gelmelerini ve aktif katılımlarını
bekliyoruz.  



Hedefimiz, okumalar,
dersler ve tartışma oturumlarında rastladığınız kavram ve fikirleri
birbirinizle tartışabileceğiniz, farklı bakış açıları ve yaklaşımlarınızı görme
fırsatı bulacağınız, öğrenme sürecinizi daha zevkli kılacak ortamlar
hazırlamak. Bu oturumların tüm çalışmalarımızda olduğu gibi, derslerin ve ders
kapsamındaki tartışma oturumlarının yerini asla tutmayacağını, alternatif
oluşturmadığını ve özel ders niteliği taşımadığını tekrar hatırlatmak isteriz.

Başarısını önceki
yıllarda da kanıtlamış olan bu oturumlara kayıt
olmak için Üniversite Merkezi 1004’nolu odaya
 uğramanız yeterli olacaktır.

 ‘Öğrenmek Keyiflidir’

Vücudun yapay organı reddetmesi tarih oluyor!

Sabancı Üniversitesi’nden Üç Boyutlu Devrim

Dünyada ve Türkiye’de ilk defa ‘Üç Boyutlu (3B) Doku ve Organ Basımı Projesi’ kapsamında (3D Tissue and Organ Printing) 3B biyo-yazıcı ile canlı hücreler kullanılarak doku yapısı üretildi.

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (SUNUM), Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Üretim Sistemleri Programı öğretim üyesi Bahattin Koç ve öğrencileri; Can Küçükgül, Saime Burçe Özler, Forough Hafezi canlı hücreler kullanarak üç boyutlu biyo-basım yöntemi ile yapay doku üretmeyi başardı. 

Bahattin Koç liderliğindeki 3B doku ve organ basımı proje grubunun nihai hedefi, laboratuvar ortamında bir doku veya organının bir bölümünü, anatomik yapısına uygun olarak üç boyutlu biyoyazıcı ile canlı hücreler kullanarak basmak. Projenin ileriye dönük en önemli hedefi, 3B Biyo-yazıcı ile hastanın kendi normal hücrelerini veya kök hücrelerini kullanarak, gereken doku hatta organının bire bir kopyasını üretebilmek. Böylece hastanın kendi hücreleri ile üretilen yapay doku veya organı hastanın vücudunun reddetmesi gibi bir durumu ortadan kaldırmak.

Ekip MR datalarını kullanarak, MR’daki anatomik yapıya uygun olarak Türkiye’de ve dünyada ilk kez Aort damarı doku örneğini, hücreleri ve destek yapılarını kat-kat üç boyutlu basarak oluşturuldu. Proje ekibi, ilk defa canlı hücreler kullanarak 3B bio-basım yöntemi ile aort benzeri, anatomik yapısına uygun, büyük damar dokusu üretti. Dünya’daki diğer tekniklerden farklı olarak Sabancı Üniversitesi’ndeki araştırmacılar geliştirdikleri “kendi-kendini” destekleyen 3B yapılar ile dokunun basılması ile dünyada bir ilke imza attı. 

Üç Boyutlu (3B) Doku ve Organ Basımı Projesi hakkında

Üç Boyutlu (3B) Doku ve Organ Basımı Projesi ekibi, aort doku örneğini 3B olarak basmak için canlı insan fibroblast hücrelerini biyo-mürekkep olarak kullandı. İnsan damar dokusu genel olarak üç farklı hücre tipinden oluşmaktadır: Fibroblast, endotel ve düz kas hücreleri. Fibroblast hücreleri bağ dokusunun ana hücreleridir. Dokular için gerekli olan ekstraselüler matriks yapısının ve kolojen proteinin oluşumunu sağlar. Endotel hücreleri ise damarların ince iç tabakasını oluşturan hücrelerdir. Düz kas hücreleri damar, yemek borusu, bağırsak gibi iç organlarda bulunan kas hücreleridir. Bir sonraki aşama olarak fibroblastların yanı sıra endotel ve  düz  kas hücrelerini de kullanarak oluşturulacak damar dokusunu biyoreaktörde güçlendirmek için çalışmalar devam ediyor. 

Disiplinlerarası bir çalışmanın sonucu olarak üretim sistemleri, biyoloji, nanoteknoloji, malzeme, gibi konularda çalışan yüksek lisans öğrencileri ile araştırmacıların yer aldığı dört kişilik ekip, projede ayrıca Sabancı Üniversitesi Doç. Dr. Devrim Gözüaçık ve ekibi projenin başlangıç aşamasında hücre kültürü ve moleküler biyoloji, Yeditepe Üniversitesinden Prof. Mustafa Çulha ve ekibi hücre kültürü ve moleküler biyoloji, Yard. Doç. Dr. Alpay Taralp biyomalzemeler konularında katkılarda bulundular, tıbbi konularda GATA’dan Prof. Dr. Bayram Koç projeye danışman olarak destek verdiler.

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Üretim Sistemleri Programı öğretim üyesi Bahattin Koç 3B Doku ve Organ Basımı Projesini anlatıyor:

Bu çalışmaya öncelik vermemizin iki temel sebebi var: Birincisi, Aort insandaki en büyük ve tek damar olduğu için, bunun otolog greft ile tedavisi maalesef mümkün değil. Bunun tedavisi için şu anda plastikden (dacron) yapılmış sentetik damarlar kullanılıyor ve bunlar hiçbir zaman normal insan damarı gibi olmuyor. İkinci sebep, eğer 3B yapay doku veya organ üretecek isek, bu doku veya organların beslenmesi için öncelikle damar dokusunun oluşturulması gerekiyor. Bu arada birçok insanın bilmediği bir gerçek: Einstein’ın ölüm sebebi abdominal aort anevrizmasıdır. Anevrizma demek bir damarın balon gibi genişlemesidir. İleriki aşamada damar yırtılması ile iç kanamaya ve ölüme neden olabilir. Bizim çalışmamız sonucunda, abdominal aort damarı hastanın kendi hücre veya kök hücrelerini kullanarak üretilebilecek ve yapay damar bu tür hastalara nakil edilecek. Şu anda bu çalışmaların başlangıç aşamasındayız ve klinik uygulamaları uzun yıllar alabilir. 

Daha önce yapılmış doku mühendisliği çalışmalarından farklı olarak, biz, 3B basımda canlı hücreleri biyo-mürekkep olarak kullanıyoruz Geliştirdiğimiz algoritmaları kullanarak üreteceğimiz dokunun anatomisine göre hücrelerin basım yollarını en optimum şekilde hesaplıyoruz. Aynı zamanda hücreleri desteklemek için, destek yapılarını belirliyoruz. Yine diğer çalışmalardan en büyük farkımız, tüm hücreler tamamen birbirini desteklemiş şekilde dokunun üç boyutlu anatomisine uygun olarak belirliyoruz. Biyoyazıcıyı kontrol etmek için komutlar dosyaya kaydediliyor. Daha sonra bu komutları kullanarak biyo-yazıcının nereye hücre, nereye destek yapısı basacağını kontrol ediyoruz. 

Sonuçta ana hedefimiz anatomik yapıya yakın ve fizyolojik gereksinimleri karşılayabilecek yapay aort damar dokusunun elde edilmesini hedefliyoruz. Projede fonksiyonel organ veya doku yapmıyoruz ama birebir doku veya organın bir parçasını, geliştirdiğimiz algoritma ve programlar ile tasarlıyoruz. Daha sonra 3B biyoyazıcıyı kontrol edecek komutlar haline getirip, kat-kat canlı hücre ve biyomalzemeler ile basımını gerçekleştiriyoruz. Şu anda tam fonksiyonlu bir yapay doku üretme aşamasında değiliz ama bunun için çalışmalarımız devam ediyor.

Bahattin Koç’un 3B Doku ve Organ Basımı Projesindeki çalışmaları

Sabancı Üniversitesi Üretim Sistemleri Mühendisliği Programı Öğretim Üyesi Bahattin Koç’un 3B yazıcı ile üretim araştırmalarına yaklaşık 16 yıl önce başladı. Doku mühendisliği ile ilgili çalışmalarına Amerika’da University at Buffalo (SUNY) de yaklaşık 7 sene önce başladı. Amerikan Savunma Sanayi (U.S. Department of Defense) tarafından desteklenen yapay deri ve yaraların iyileşmesi için scaffold adı verilen 3B destek yapılarının tasarımı ve üretimi üzerinde çalışmalar yaptı. Yaklaşık 2 yıldır da bu proje üzerinde, doğrudan canlı hücreleri 3B basımı ile yapay doku ve organ üretimi üzerinde çalışıyor.

Haber: Melek Sarı

Sabancı Üniversitesi’ne yeni bir ödül

Sabancı Üniversitesi’ne yeni bir ödül: İstanbul Bölgesindeki "Girişimcilik ve Yenilikçilikte En Başarılı Üniversite"

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından "2023'e 10 Kala Ar- Ge ve Yenilikte İstanbul" hedefi ile düzenlenen "Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Bölgesel Toplantısı"nda Sabancı Üniversitesi’ne İstanbul’daki Girişimcilik ve Yenilikçilikte En Başarılı Üniversite ödülü verildi. 

Rektörümüz  Nihat Berker’in katıldığı toplantı İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde yapıldı. Toplantıya Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Bahçeşehir Kaymakamı Fatih Kocabaş, İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan ile üniversite ve sanayi dünyasından çok sayıda isim katıldı.

Bakan Işık yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2023 hedefinin 500 milyar dolarlık ihracat olduğuna bunun için de ar-ge yatırımı yapmanın zorunlu olduğuna dikkat çekti. Ar-ge yatırımı için üniversite birikiminin sanayi ile buluşması gerektiğini belirten Işık, “Üniversite, sanayii ve kamu üçlüsünün birbiri ile sıkı işbirliği içinde çalışmalarının verimli olacağını belirterek; “İnsanımızın vatanı için fedakârlık duygusunu güçlü bir organizasyonla bir araya getirirsek, gelecekle ilgili hiçbir endişemiz olmaz” dedi. 

Bakan Işık, şunları kaydetti: “Sanayi ile çok daha sıkı bir işbirliği yapın, biz sizi sonuna kadar destekleyeceğiz. Sanayicimiz 10 milyar doların üzerinde TÜBİTAK’a bir proje getirdiğinde eğer bir üniversite ile birlikte değilse reddediyoruz. Çünkü bu işin sürdürülebilir olması için mutlaka bilim ayağı sağlam olmalı. Eğer bir projeye yüzde 30 oranında destek veriyorsak ve projede üniversite ayağı varsa o destek oranını yüzde 40’a çıkarıyoruz. Akademik Ar-Ge’ye çok ciddi destek veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Bakanlık olarak bu yıl Ar-Ge’ye ayırdığımız kaynak 1 milyar 576 milyon liradır. İstiyoruz ki bu kaynak yıl içinde etkin bir şekilde harcansın, biz de gidelim ‘Bu para yetmedi, bizim sanayimiz Ar-Ge’ye çok önem veriyor' diyelim. Ama geçen yıl bu kaynağımızı harcayamadık. Üniversitelerimizin bu konuya daha fazla hassasiyet göstermesi gerekiyor.”

Ortak Akıllar: Alman-Türk Genç Uzmanlar Girişimi 2014

Robert Bosch Vakfı, Berlin Avrupa Akademisi ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) işbirliğiyle düzenlenen “Ortak Akıllar: Alman-Türk Genç Uzmanlar Girişimi (Likeminds: German-Turkish Junior Expert Initiative)” 2014 yılı programı başvuru süreci başladı. 

Program başvuruları 21 Şubat 2014 Cuma gününe kadar Sayın Gülnur Kocapınar’a gulnurkocapinar@sabanciuniv.edu adresinden yapılabilecek. 

Genç Türk ve Alman uzmanlar arasındaki bağı güçlendirmenin yanı sıra pratik ve konu odaklı fikir, deneyim ve anlayış değişimini hedefleyen programın bu yılki teması “Dahil Olmak: Toplumsal Hareketler ve Katılım.” Mart, Haziran ve Ekim aylarında Almanya ve Türkiye’de düzenlenecek programda katılımcılar, iki ülkenin bürokrasisinden üst düzey temsilcilerle, karar alıcılarla, diplomatlarla, sivil toplum ve iş dünyası temsilcileriyle bir araya gelme fırsatı bulacaklar.

Mart ayında kendi ülkelerinde düzenlenecek olan hazırlık panellerinde katılımcılar, program boyunca tartışılacak kapsamlı konuyu belirleyecek; üzerinde kişisel olarak çalışacakları altbaşlıkları tanımlayacaklar. Ayrıca, hazırlık panelleri sırasında kurulacak video bağlantısıyla katılımcılar, diğer ülkedeki grup üyeleri ile Almanya ve Türkiye’de yapacakları etkinlikleri ilk kez sanal ortamda değerlendirme şansına sahip olacaklar.

Haziran ayında Almanya’nın Berlin ve Leipzig kentlerinde; Ekim ayında İstanbul ve İzmir’de düzenlenecek faaliyetlere, değerli dış politika uzmanları ve uygulayıcıları da katılacaklar.

İki ülkeden 10 katılımcının seçileceği programa sosyal bilimler, ekonomi, siyaset, gazetecilik ve sivil toplum dallarında araştırma ya da yöneticilik yapan genç uzmanlar başvurabilirler. 

Program başvuruları 21 Şubat 2014 Cuma gününe kadar Sayın Gülnur Kocapınar’a gulnurkocapinar@sabanciuniv.edu adresinden yapılabilecek. 

Gülnur Kocapinar

İstanbul Politikalar Merkezi – Sabancı Üniversitesi

Orhanlı - Tuzla

34956  İstanbul

Tel: 0216483900/ext.3112

faks: 02164839114

e-mail: gulnurkocapinar@sabanciuniv.edu 

Program, katılım ve iletişim detayları için www.ipc.sabanciuniv.edu sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Abone ol