Ana içeriğe atla

Doktora öğrencimiz Canan Sayitoğlu, üniversitemizi Almanya'da üç Science Slam'de temsil etti

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik Programı'nda Batu Erman'ın laboratuvarında çalışmalarını sürdüren doktora öğrencimiz Canan Sayitoğlu, İstanbul ve Almanya'da yapılan üç Science Slam etkinliğinde yarıştı.  


Science Slam'de genç araştırmacılar, çalışmalarını 10 dakika süre içinde uzman olmayan kişilerden oluşan bir dinleyici kitlesine anlatıyorlar.

Canan'ın katıldığı ilk yarışma 05.09.14 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi'nde Türkiye ve Almanya'dan öğrencilerin katılımıyla düzenlendi. Canan bundan sonra Türk-Alman Bilim Yılı kapsamında Potsdam Üniversitesi (06.11.14) ve Köln Üniversitesi'nde (07.11.14) de sunum yaptı.  

Canan sunumunda bağışıklık sistemi ve bağışıklık hücreleri üzerine araştırmalarını anlattı. Etkinlikler, iki ülkenin genç bilim insanlarını ve bilim çevrelerinin dışından kimseleri bir araya getirerek ortak dil oluşturmayı, bir işbirliği ve eğlence atmosferi yaratmayı amaçlıyor.

Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Öğrencilerimizin Uluslararası Başarısı

Öğretim Üyemiz Yoong Wah Alex Wong ve öğrencileri hazırladıkları animasyon filmi ile önemli bir başarıya imza attılar. 


Alex Wong ve Güz - VA433/3B Modelleme ve İlkbahar - VA434/3B Animasyon derslerini alan öğrencilerinin hazırladığı "Jobwatch" adlı animasyon filmi, ABD’nin California eyaleti Albany kentinde düzenlenen Epic Animation Game Festival’da En İyi Animasyon Komedi ödülünü kazandı.

Filmi hocaları Alex Wong’un yönetiminde hazırlayan öğrencilermiz, Aljaz Tepina, Zeynep Özel, Müge Mahmutçavuşoğlu, Ayşe Ecem Bezer, Başak Erbakan, Burak Ertekin, Reysi Leon, Pamir Mundt, Eylul Güler, Hendrik Ludders, Tugçe Karakaya, Ensar Güneşdoğdu ve Yiğit Sakin'in kazandıkları uluslararası başarı ile gurur duyuyoruz. 

“Jobwatch” adlı animasyon filmi ABD’deki başarısının yanı sıra geçtiğimiz aylarda Romanya, Danimarka ve Çek Cumhuriyeti’ndeki uluslararası animasyon kısa film festivallerinde de gösterildi. Ayrıca Ocak ayında da Bulgaristan Sofya’daki festivalde de gösterilecek. 

“Jobwatch”un konusu: 

Ne mükemmel mülakat vardır, ne mükemmel aday, ne de mükemmel bir görüşmeci.  İş görüşmesi sırasında görüşmeci, “bilinmeyen” açık pozisyon için ideal adayı bulmaya çalışır.  Fakat görüşmeci ne kadar ayrıntı almaya ve hesaba katmaya çalışsa da, sonuç her zaman beklentilerimizin dışında ve şaşırtıcı olur. "Jobwatch" bu yavan mülakat süreçlerini esprili ve beklenmedik bir son ile tiye alıyor: Cankurtaranlık kadrosuna başvuran Yengeç Bayan Lipsy, tüm testlerden başarıyla geçen mükemmel aday olmasına rağmen, aslında yüzemiyor.

Jobwatch izleyin:

Yakın İlişkide Şiddetin Beyaz Yakalı Kadın Çalışanlara ve İşletmeye Etkisi

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu, ekonomik ve toplumsal sorunlara piyasalar ve şirketler aracılığı ile çözüm geliştirme çabalarına bir yenisini ekledi. Forum şirketlerin yönetimsel ve örgütsel kapasitelerini kullanarak çalışan kadınların yakın ilişkide karşı karşıya kaldıkları şiddete karşı harekete geçmelerini amaçlayan bir proje tasarladı. 


Hollanda Hükümeti’nin Matra Fonu’ndan sağlanan 20 bin Avroluk destekle başlatılan İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı (Business Against Domestic Violance -BADV) Projesi kapsamında, 9 Aralık Salı günü, Sabancı Center’da düzenlenecek toplantı ile “Yakın İlişkide Şiddetin Beyaz Yakalı Kadın Çalışanlara ve İşletmeye Etkisi Araştırma Raporu” kamuoyu ile paylaşılacak.

Toplantının açılış konuşmasını Hollanda Başkonsolosu Robert Schuddeboom yapacak. Ana tema konuşmalarını UNFPA Türkiye Temsilcisi Zahidul Huque ve Hürriyet Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı gerçekleştirecek.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Dr. Melsa Ararat “Yakın İlişkide Şiddetin Beyaz Yakalı Kadın Çalışanlara ve İşletmeye Etkisi Araştırma Raporu” sunumunu gerçekleştirecek. Melsa Ararat 19 gönüllü şirketin katılımı ile tamamlanan, kadın çalışanların ve şirketlerin aile içi şiddet konusundaki farkındalıklarını, kadın çalışanların yakın ilişkilerinde şiddete maruz kalma durumlarını ve şirketlerin bu konudaki tutumlarını araştıran çalışmanın sonuçlarını aktaracak.

Kapanış konuşmasını da KAMER Vakfı Başkanı Sayın Nebahat Akkoç gerçekleştirecek.

Program:

Tarih: 9 Aralık 2014, Salı

Yer: Sabancı Center Hacı Ömer Konferans Salonu, 4. Levent 

Saat: 15:00 – 15:30 Kayıt 

15:30 – 17:00 Konuşmalar, Fatoş Karahasan’ın sunumları ile

Açılış Konuşması – Robert Schuddeboom, Hollanda Başkonsolosu 

Ana Tema Konuşması I - Zahidul Huque, UNFPA Türkiye Temsilcisi 

Ana Tema Konuşması II – Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı 

Kadına Karşı Şiddetin Çalışma Hayatına Etkisi Raporu Sunumu – Melsa Ararat, Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü

Kapanış Konuşması – Nebahat Akkoç, KAMER Vakfı Başkanı

Times Higher Education “BRICS ve Hızlı Gelişen Ekonomilerdeki En İyi Üniversiteler” Sıralaması

Sabancı Üniversitesi, THE “BRICS ve Hızlı Gelişen Ekonomilerdeki En İyi Üniversiteler” sıralamasında Türkiye’den en yüksek sıradan giriş yapan vakıf üniversitesi oldu. 

Sabancı Üniversitesi, Times Higher Education “BRICS ve Hızlı Gelişen Ekonomilerdeki En İyi Üniversiteler” Sıralamasında 15. oldu.


"BRICS ülkeleri ve Hızlı Gelişen Ekonomilerdeki En İyi Üniversiteler" listesinde, Türkiye'den 8 üniversite yer aldı.

Türkiye’den, henüz 15. akademik yılında olan ve sıralamaya ilk kez girerek 15. sırada yer alan Sabancı Üniversitesi ile birlikte en iyi 100 üniversite sıralamasında ODTÜ 3., Boğaziçi Üniversitesi 7., İTÜ 8., Bilkent Üniversitesi 19., Koç Üniversitesi 29., İstanbul Üniversitesi 51. ve Hacettepe Üniversitesi 82. sırada yer aldı.   

Sabancı Üniversitesi geçtiğimiz Ekim ayında açıklanan Times Higher Education (THE) dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında da 182. basamakta yer alarak, listeye ilk kez giren üniversiteler arasında en yüksek kademeden giren Türk üniversitesi ve ilk 200’ de yer alabilen tek vakıf üniversitesi olmuştu.

Sabancı Üniversitesi’nin önemli bir girişle yer aldığı Times Higher Education “BRICS ve Hızlı Gelişen Ekonomilerdeki En İyi Üniversiteler Sıralaması” ile araştırma odaklı başarılı üniversiteler, öğretim, araştırma, atıflar, sanayi geliri ve uluslararasılık gibi 5 kategoride 13 farklı parametre esas alınarak değerlendiriliyor. Sıralama oluşturulurken ilgili temel misyonları değerlendirilen üniversitelerin bulunduğu ülkelerin jeopolitik konumları ile ekonomik durumları da performans sıralamasına etki ediyor.

Rektörümüz Nihat Berker'in üniversitemiz mensupları ile paylaştığı mesajı:

Sevgili Çalışma Arkadaşlarım, Öğrencilerimiz ve Mezunlarımız,

Uluslararası üniversite sıralama sistemleri arasında önemli bir yere sahip olan Times Higher Education (THE) tarafından geçtiğimiz Ekim ayında açıklanan "Dünya Üniversiteler Sıralaması"na, Üniversitemiz 182. sıradan giriş yapmış, tüm dünyada sıralamaya en hızlı giriş yapan 3. üniversite ve Türkiye’den ilk 200’de yer alan tek vakıf üniversitesi olmuştu.

THE tarafından bugün açıklanan "BRICS & Emerging Economics Sıralandırması"nda da benzer başarısını göstererek, 15. sırada yer almış ve sıralamaya en hızlı giriş yapan 2. üniversite olmuştur.

 "BRICS & Emerging Economies Sıralandırması"na, BRICS ülkelerini oluşturan Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’daki üniversiteler ve dünyanın hızlı gelişmekte olan ekonomileri olarak gösterilen 17 ülkedeki üniversiteler dahil edilmiş; ülkemizden 8 üniversite ilk 100 üniversite arasında yer almıştır. Bu üniversitelerimiz sırası ile ODTÜ (3. sırada), Boğaziçi (7.), İTÜ (8.), Sabancı (15.), Bilkent (19.), Koç (29.), İstanbul (51.), Hacettepe (82.)’dir. Değerlendirme: Eğitim (%30), Araştırma (%30), Atıf (%20), Sanayi Gelirleri (%10) ve Uluslararası Görünüm (%10) beş ana boyutunda 13 göstergeye göre yapılmıştır.

Bu önemli başarı, dünya üniversitesi olma idealimiz için heyecanla yaptığımız çalışmalarımızın, ürettiğimiz değerin; birlikte yaratmaya, geliştirmeye, ilerlemeye duyduğumuz inancın sonucudur. Bu önemli başarı, Üniversitemizin genç, özgür ve idealist ruhunu bütünüyle taşıyarak bu sürece eşsiz katkı veren tüm Sabancı Üniversitesi çalışanlarına, öğrencilerine, mezunlarına aittir. Başarımızın artarak devam edeceğine yürekten inanıyor; büyük çaba, katkı ve desteğiniz için her birinize tüm kalbimle teşekkür ediyorum. 

Nihat Berker

Öğrencimiz Yağız Nizipli DevFest İstanbul'da Konuşacak!

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi 4. sınıf Bilgisayar Bilimleri programı öğrencimiz Yağız Nizipli Google'ın düzenlediği Google Developer Festival (DevFest İstanbul'14) seminerine konuşmacı olarak kabul edildi. 


Google'ın GDG İstanbul ekibi yazılım geliştiricilerini bir araya getirdiği büyük etkinliği 6 Aralık'ta Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde düzenliyor.

DevFest İstanbul'14 6 Aralık'ta.

DevFest sezonunun başlamasıyla birlikte dünyanın bir çok şehrinde GDG'ler tarafından 300'ün üzerinde DevFest düzenlenmekte. Bu seriye Türkiye şimdilik 6 DevFest ile katılıyor. Düzce, Kütahya, Konya, Eskişehir, Ankara ve İstanbul ekipleri tarafından düzenlenen etkinliklerde farklı konuşmacılar, code-lab, workshop ve hackathonlar ile katılımcılara farklı deneyimler yaşatılacak. Bu etkinlikler gönüllü toplulk etkinlikleridir. Ortak amaç paylaşmak, öğrenmek, öğretmek, eğlenmek ve KOD YAZMAK! 

Öğrencimiz Çağlar Genç Avrupa Öğrenci Konseyi Yürütme Kurulu Toplantısında

Çağlar GENÇ, Türkiye’yi temsilen 67. Avrupa Öğrenci Konseyi Yürütme Kurulu Toplantısına Katıldı.

Sabancı Üniversitesi Öğrenci Birliği Eşbaşkanı Çağlar GENÇ, Türkiye’yi temsilen Azerbaycan’ın Bakü şehrinde  1-6 Aralık 2014 tarihinde gerçekleşen 67. Avrupa Öğrenci Konseyi Yönetim Kurulu Toplantısına katıldı. Toplantı Azerbaycan Gençlik ve Öğrenciler Birliği (ASYOU) tarafından düzenlendi.


Ekonomi profesöründen yakın tarih anıları

Bahri Yılmaz: “Leyla Gencer’in bu davranışı bana, insanların başarılarının ve toplumdaki saygınlıklarının, ulusal ve etnik kimliklerinin ötesinde yaşadıkları topluma ve evrensel değerlere yaptıkları katkıları ile kazandıklarını göstermiştir.”

Bahri Yılmaz ile söyleşimizin bu bölümünde, Türkiye’yi temsil ettiği “Uluslararası Holokost Nazi Altınları Komisyonu”ndaki çalışmalarından, 20. Yüzyılın en önemli sopranolarından biri olarak kabul edilen ve tüm dünyada “La Diva Turca” olarak tanınan opera sanatçımız Leyla Gencer ile karşılaşması gibi ilginç anılarını okuyacaksınız. 

1990’lı yıllarda Avrupa Birliği’ne bakış nasıldı? 

Çok kritik yıllardı onlar. Özellikle Avrupa Birliği’nde Türkiye’ye karşı olumsuz bir yaklaşım vardı. 1997 Lüksemburg Zirvesinde epey bir sıkıntı ortaya çıktı, hatta o zaman Başbakan Mesut Yılmaz ilişkilerimizi dondurmak istedi. Fakat daha sonra Bülent Ecevit Hükümetinin gayretiyle 1999 yılında Helsinki Zirvesinde Türkiye aday ülke olarak kabul edildi, 56. Hükümetin başarısıdır bu.

Türkiye aday ülke olarak kabul edildiğinde Dışişleri Bakanı İsmail Cem’di değil mi?

Evet, Dışişleri Bakanı İsmail Cem’di.

Almanya ile uzun yıllara dayanan yoğun bir ilişkiniz var.

Almanya’da okudum, aşağı yukarı 17 yılımı orada geçirdim. Almanya’ya ilk olarak 21 yaşında gittim ve 7 yıl kaldım. Gençlik yıllarım orada geçti. Ondan sonra doktoramı yaptım ve şimdi artık döndükten sonra da ilişkilerim devam ediyor Almanya’yla. Her yıl konferans ve ders vermeye, ekonomi ile ilgili çeşitli çalışmalar için gidiyorum Almanya’ya. Dostlarımın ve arkadaşlarımın çoğu orada. Almanya ile sıkı bir bağım var.

 Hatta 1998-2001 yılları arasında “Uluslararası Holokost Nazi Altınları Komisyonu”nda Başbakanlık tarafından Türkiye’yi temsil etmek üzere görevlendirildim. O komisyonda 3 yıl çalıştım.

Uluslararası Holokost Nazi Altınları Komisyonunun amacı neydi? 

ABD Dışişleri Bakanlığının bir sekretaryası tarafından kurulmuş olan bu komisyonun amacı, Nazi Almanyası döneminde kaybolan musevilere ait altınların, paraların ve varlıkların izini araştırmaktı. İddiaya göre bu altınlar ve paralar ülke dışına çıkarılıyor, en büyük miktarı da İsviçre bankalarında toplanıyor. İsviçre bunu uzun süre deklare etmiyor, yani bende bu kadar para-pul vardı demiyor. Bu altınların bir kısmının, hatta musevilere ait bazı kıymetli sanat eserlerinin, tablolarının da Türkiye’de olduğu ve 1939- 1945 arasında Türkiye’ye getirildiği iddia ediliyor. Bu komisyonun hazırladığı raporda Türkiye’ye; Nazi altınlarının bir bölümü sizde diyerek savunma yapması isteniyor. 

4-5 kişiden oluşan küçük bir grupla 1999-2001 yıllarında bu konuyla ilgili çalıştık. Hazırlanan raporu okudum, başından sonuna kadar Türkiye’ye yapılan ciddi suçlamalar vardı: Şu tarihte şu kadar altın Türkiye’ye girmiş, şu tarihte bu kadar altın Türkiye’den çıkmış.  Tabii 2. Dünya savaşı olup biteli neredeyse yarım asır geçmiş. Geriye dönük çok sıkı bir arşiv çalışması yapılması gerekliydi. Bu komisyondaki çalışmam bana bir kez daha Cumhuriyet hükümetlerinin Osmanlı İmparatorluğu arşiv geleneğini sürdürdüğünü göstermiştir ki bu sayede iddia edildiği gibi Nazi altınlarının Türkiye’ye girmediği kanıtlanmış oldu. Bu arşiv çalışmaları sırasında her türlü sermaye hareketlerinin ve mali işlemlerin kurallara ve yasalara uygun yapıldığını tespit ettik. Hatta bana çok ilginç gelen bir belgeyi arşivin boyutunu göstermek için anlatmak isterim: O yıllar tabii savaş yılları ve hükümet, savaş yıllarında mali sıkıntı içinde olması nedeniyle artan harcamaları için Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasından borç para istiyor. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası hükümete bu borcu bir teminat karşılığı verebileceğini belirtiyor.

Tabii tek parti dönemi o yıllar.

TC Merkez Bankası hükümete, “bu parayı sana karşılıksız veremem” diyor. Nasıl olacak diyor, şimdi nasıl veremezsin yani? O da diyor ki; veremem bir teminat gösterin. Hükümet de İngiltere’den teminat alıyor ve böylece ancak onun karşılığında Merkez Bankasına borçlanabiliyor. 

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ki o dönemde CHP iktidardaydı, kendi ülkesinin Merkez Bankası’ndan borç para istiyor!

Evet.

Bir teminat göstermek zorundasın...

Evet.

İngiltere’den teminat alıyor ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na getiriyor ve  “al sana teminat ver benim istediğim borç parayı” diyor. Bu ilginç bir durum hakikaten...

Bu ilginç hükümet-merkez bankası ilişkisini Sabancı Üniversitesinde ders verdiği dönemde Erdal İnönü’ye de aktardım.

Erdal Bey ne dedi?

O zamanki devlet işleyişi ile ilgili çok çarpıcı bir örnek olduğunu belirtti. Bu görevlerim sırasında bir başka çarpıcı örnek de Leyla Gencer ile ilgili bir anımdır.

Ekonomi Profesöründen yakın tarih anıları diyebiliriz sanırım.

Başbakanlık danışmanlığım sırasında Milano’dayken şu anda adını hatırlayamadığım Milano Başkonsolosu bizi akşam yemeğine çağırdı, 7-8 kişilik bir grup. Yemekte Leyla Gencer de vardı. Leyla Hanımı ilk defa orada gördüm ve sohbet etme fırsatı buldum.

Hangi yıl?

Yanılmıyorsam 1999 yılıydı. Sohbet sırasında Leyla Hanım “Ben Türk pasaportuna sahibim” dedi. Düşünün 40 yıldır İtalya’da yaşıyor ve bir dünya çapında bir sanatçı, bir diva... Tabii çok hayret ettim ve “Leyla Hanım siz uzun yıllardır bu ülkede yaşıyorsunuz ve  kariyerinizi burada sürdürüyorsunuz, aynı zamanda İtalyan vatandaşı değil misiniz?” diye sordum. “Hayır, ben hala Türk vatandaşıyım. Asıl sıkıntım, konser vermek için çok seyahat ediyorum, mesela İngiltere’ye giderken vize almak zorundayım” dedi, “İtalya bana vatandaşlık teklif etti ama ben Türk vatandaşlığından çıkmadım.” dedi. Birçok kişi bilmez bunu.

Leyla Gencer yaşamının çoğunu İtalya’da geçirdi, kariyerini orada sürdürdü ama bütün bürokratik zorluklarına rağmen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından vazgeçmedi.

Sonra zannediyorum devlet sanatçısı olunca kendisine bir hususi pasaport verdiler. 1958 yılında yaşamaya başladığı ve 2008 yılında ölümüne kadar tüm yaşamını İtalya’da geçirmiş olmasına rağmen Türk vatandaşı olarak kaldığını görüyoruz. Sayın Gencer’in bu davranışı bana, insanların başarılarının ve toplumdaki saygınlıklarının, ulusal ve etnik kimliklerinin ötesinde yaşadıkları topluma ve evrensel değerlere yaptıkları katkıları ile kazandıklarını göstermiştir.

Çifte vatandaşlık bile alabilirmiş aslında.

O kuşakta öyle bir anlayış var: Almanya’da okuyanlarda da gördüm. Örneğin hala Almanya’da yaşayıp da imkanı olmasına rağmen Alman vatandaşlığına geçmeyen Türk profesörleri bilirim. Oturma, çalışma izinleri var ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından vazgeçmiyorlar. 

Güzel hoş bir şey.

Anılara dalmışken, Nazım Hikmet ile de bir anımdan bahsetmeden geçmek istemiyorum: Nazım’ın mezarını ziyarete gittiğimde bir kadının her gün gül getirdiğini söylediler, ama kadının kim olduğunu kimse bilmiyordu. 

Büyük şairin gizemli bir hayranıydı belki de. Sizinle sohbet etmek, yakın tarihimizden anılarınızı dinlemek zevkti Bahri Bey. Bu güzel sohbet için teşekkür ederim. 

Koruyucu Aile Olma ve/ya Evlat Edinme

Türkiye'de toplam 11.605 çocuk çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtlarında yaşıyor. Bu çocukları evlat edinmek ya da koruyucu aile olarak eğitim, sağlık, özbakım gibi ihtiyaçlarında destek olmak mümkün.

CIP (Toplumsal Duyarlılık Projeleri), Koruyucu Aile olma ve/ya evlat edinme konularına dair bilgi almak isteyenleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işbirliğinde 4 Aralık Perşembe günü saat 12:30'da Sabancı Üniversitesi Sinema Salonu'nda düzenlenecek bilgilendirme toplantısına davet ediyor.

CIP bu çağrı ile toplantı sayesinde çocuk yetiştirme yurtlarında yaşayan çocukların sadece eğitim masraflarının karşılanmasının bile el birliğiyle hayatlarını değiştirmek anlamına geldiğini vurguluyor. 

2014-2015 Bahar Dönemi Fen Bilimleri Enstitüsü Lisansüstü Başvuruları

2014-2015 Akademik Yılı Bahar Dönemi için aşağıda belirtilen alanlarda yüksek lisans ve doktora programlarına öğrenci alınacaktır. 

Temel bilimler de dahil olmak üzere araştırma konuları hakkında detaylı bilgiye  http://fens.sabanciuniv.edu adresinden ulaşılabilir. 

Akademik konulardaki sorular için programlarda belirtilen irtibat isimlerine; başvuru işlemleri ile ilgili sorular için Öğrenci Kaynakları birimine danışılmalıdır. 
Tel: (0216) 483 9093, E-posta: studentinfo@sabanciuniv.edu 


Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik  
Önemi küresel olarak hızla artan bu alandaki program, en son gelişmeleri ve teknolojik yenilikleri vurgulamaktadır. Yoğunluk alanları arasında moleküler biyoloji ve hücre biyolojisi, biyoenformatik ve bitki biyoteknolojisi yer almaktadır. 

Akademik bilgi için:  Batu Erman, 
Telefon: (0216) 483 9530,  
E-posta: batu@sabanciuniv.edu  
  
Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği 
Program araştırma alanları; doğal dil işleme, örüntü tanıma, biçimsel yöntemler, yazılım mühendisliği, şifreleme ve bilişim güvenliği, ağ güvenliği, bilgisayar mimarileri, dağıtık sistemler, veri tabanı sistemleri, veri madenciliği, bilgisayar grafiği ve sanal gerçeklik, gömülü sistemler, bilgi gösterimi ve akıl yürütmedir. 

Akademik bilgi için: Cemal Yılmaz, 
Telefon: (216) 483 9532, 
E-posta: cyilmaz@sabanciuniv.edu 

Elektronik Mühendisliği   
Program araştırma alanları; telsiz iletişim, telsiz ağlar, duyarga ağları, sinyal, konuşma ve görüntü işleme, bilgisayarlı görü, örüntü tanıma, RF, mikrodalga, anten ve yayılım, RF MEMS ve RF devre tasarımı, fotonik ve fiber optik telekomünikasyon, yüksek hızlı elektronik devre elemanları, mikrosensörler ve mikroelektromekanik sistemler,  tıbbi ve endüstriyel ultrasonik görüntüleme, tıbbi cihazlar, analog ve sayısal çok büyük ölçekli tümleşik devre (VLSI) tasarımı, ASIC ve FPGA tasarımı, bilgisayar destekli tasarım ve testtir. 

Akademik bilgi için: İlker Hamzaoğlu, 
Telefon: (216) 483 9577,
E-posta: hamzaoğlu@sabanciuniv.edu 
  
Endüstri Mühendisliği 
Program araştırma alanları; üretim ve servis sistemleri, bütünleşik imalat, tedarik zinciri yönetimi, lojistik, bütünleşik envanter yönetimi ve fiyatlandırma, ürün geliştirme süreci, imalat süreçleri ve makinalarının modellenmesi ve analizi, imalat ve teknoloji stratejileri, bulanık sistemler, kombinatoryal eniyileme ile yöneylem araştırmasının telekomünikasyon ve enerji sistemleri uygulamaları üzerinde odaklanmaktadır. Endüstri ile ortak çalışmalara önem verilmektedir. 

Akademik bilgi için: Murat Kaya 
Telefon: (216) 483 9622, 
E-posta:mkaya@sabanciuniv.edu

Malzeme Bilimi ve Mühendisliği 
Program araştırma alanları; ileri teknoloji uygulamaları için malzemelerin yapıları, temel özellikleri ve üretim süreci bağıntılarına odaklanmıştır. Aktif araştırma alanları yarıiletkenler, sentetik ve biyolojik polimerler, seramikler ve kompositlerdir. Nano-bilim ve nano-teknoloji alanlarında ağırlıklı olarak çalışılmaktadır. 

Akademik bilgi için: Özge Akbulut, 
Telefon: (216) 483 9968, 
E-posta:ozgeakbulut@sabanciuniv.edu 

Mekatronik Mühendisliği 
Program araştırma alanları;  akıllı ürün tasarımı, çok disiplinli tasarım optimizasyonu, topoloji optimizasyonu, metamalzemeler, mikro sistemler, akıllı kontrol sistemleri, robot tasarımı, haptik sistemler, bilgisayarla görme, bilgisayar destekli mühendislik, yenilenebilir enerji sistemleri, ve atanmış bilgisayarlı sistemler. Mikro sistemler, proses kontrolü, küçük su türbinleri, türbin kanadı ve sızdırmazlık sistemleri tasarımı, ısı transferi, MEMS, mikro sistemlerde kaynama dengesizlikleri, kritik ısı akışı, mikro kanallar, kavitasyon, Mikro- ve Nanofluidics, çapraz akış, elektronik soğutma, minyatür ısı atıcılardır. 

Akademik bilgi için: Serhat Yeşilyurt, 
Telefon: (216) 483 9579, 
E-posta: syesilyurt@sabanciuniv.edu


Matematik 
Pür matematikle disiplinler arası alanlardaki araştırmaları kapsayan uygulamalarının etkileşimine ağırlık veren programın yoğunlaşma alanları cebir ve sayılar teorisi ile kodlama teorisi ve kriptografideki uygulamaları, analiz ve uygulamalarıdır. 

Akademik bilgi için: Semih Onur Sezer, 
Telefon: (216) 483 9586,
E-posta: sezer@sabanciuniv.edu

Fizik 
Yoğun madde fiziğinde deneysel ve kuramsal yarıiletken fiziği, mezoskopik ve nanoskopik sistemler ile üstün iletkenlik konularında çalışılmaktadır. Yüksek enerji astrofiziğinde ise kompakt cisimler (nötron yıldızları ve kara delikler) ve çevreleri üzerine X ışını, gama ışını gözlemleri ve optik gözlemler yapılmakta, ayrıca kuramsal çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Kuantum enformasyon kuramı ve yüksek enerji fiziği diğer araştırma alanlarıdır. 

Akademik bilgi için: İnanç Adagideli, 
Telefon: (216) 483 9605, 
E-posta: adagideli@sabanciuniv.edu 

Kabul Koşulları: 
Fen Bilimleri Enstitüsü lisansüstü programlarına başvuru koşulları ve gerekli belgeler. 

Yüksek lisans programına başvuran adayların lisans eğitimlerini, doktora programlarına başvuran adayların  lisans veya yüksek lisans eğitimlerini en geç 19 Ocak 2015 tarihine kadar tamamlamış olmaları gerekmektedir. 

Mali Destek: 
Öğrencilerin, öğrenim ücretinden muafiyet, aylık nakit burs gibi mali desteklerden yararlanmaları mümkündür. Bu konudaki karar kabul jürisi tarafından belirlenir. 

Son Başvuru: 
Başvurular için son tarih 28 Kasım 2014’tür.  Mülakatlar 8-12 Aralık 2014 tarihlerinde gerçekleştirilecektir. Ön değerlendirme sonucunda mülakata davet edilecek adaylara e-posta ile bilgi verilecektir. Adayların e-postalarını sıklıkla kontrol etmeleri tavsiye edilmektedir. 
Başvuruya ilişkin bilgiler için:  www.sabanciuniv.edu 

Elektronik Başvuru İçin:   https://admission.sabanciuniv.edu 

Yazılı sınav ve mülakat tarihleri aşağıdaki gibidir:

Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik (Yüksek Lisans ve Doktora)
Mülakat**: 10 Aralık 2014 13:30-16:00 Yer: Fens 2072

Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği (Yüksek Lisans ve Doktora)
Yazılı Sınav*: 12 Aralık 2014 09:00-10:00 Yer: G077
Mülakat**    : 12 Aralık 2014 10:00-18:00 Yer: FENS 2072

GRE Subject Test: 

Tüm yabancı adaylar için 2013-2014 Bahar Dönemi lisansüstü Başvuruları itibariyle Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı “GRE Subject Test in Computer Science” skorunu istemektedir.

2014-2015 Bahar Döneminde lisansüstü başvurusunda bulunan adayların “GRE Subject Test in Computer Science” skorunun olması başvurularının değerlendirilmesinde önemli bir rol oynayacaktır.


Elektronik Mühendisliği (Yüksek Lisans ve Doktora)
Mülakat**: 9 Aralık 2014 13:30-17:00  Yer: FENS 2072

Endüstri Mühendisliği (Yüksek Lisans ve Doktora)
Mülakat**: 10 Aralık 2014 09:00-12:00 Yer: FENS 2072


Malzeme Bilimi ve Mühendisliği (Yüksek Lisans ve Doktora)
Mülakat**: 11 Aralık 2014 10:00 Yer: FENS 1040.

Mekatronik Mühendisliği (Yüksek Lisans ve Doktora)
Mülakat**: Daha sonra duyurulacaktır

Matematik (Yüksek Lisans ve Doktora)
Yazılı Sınav*: 08 Aralık 2014 09:00-10:00 Yer: FENS 2008
Mülakat**    : 08 Aralık 2014 10:00-13.00 Yer: FENS 2008

Fizik (Doktora)
Yazılı Sınav*: 08 Aralık 2014 09:00-10:00 Yer: FENS 2008 
Mülakat**     : 08 Aralık 2014 13:00-17:00 Yer: FENS 2008

(Fizik yazılı sınav birinci ve ikinci yıl işlenen giriş fiziği, üçüncü ve dördüncü yıl işlenen klasik mekanik, elektromanyetik teori, istatistiksel mekanik ve kuantum mekaniği konularını kapsamaktadır. “ GRE Physics Subject Test ” sonucu olan adaylar yazılı sınavdan muaf tutulabilirler.)

*Başvuran tüm adaylar yazılı sınavda belirlenen günlerde hazır bulunacaktır.

**Mülakatlar için adaylara e-posta ile davet gönderilecektir.

Başvuru:
Başvurular internet üzerinden, http://admission.sabanciuniv.edu/ adresinden yapılacaktır. Başvuru belgeleri (resmi sınav sonuç belgeleri, transkript,, vb.) hem online sistemine yüklenecek hem de Sabancı Üniversitesi Öğrenci Kaynakları Birimi'ne elden teslim edilecek ya da posta ile aşağıdaki adrese gönderilecektir. Başvuru dosyasına tamamlanmış online başvurunun bir çıktısı eklenmelidir. Posta ile gönderilen belgelerin, son başvuru tarihinden önce Üniversitemize ulaşması gerekmektedir. E-posta ile yapılan başvurular değerlendirilememektedir.


Önemli Uyarı! Başvuru belgelerinizin, değerlendirme öncesi veya sonrasında iadesi mümkün olmadığından, başvuru sırasında; ALES/GRE, TOEFL veya eşdeğeri sınav başvuru ya da sonuç belgelerinizin veya gerek gördüğünüz diğer belgelerin orijinallerini muhafaza etmeniz ve başvuruyu bu belgelerin kopyaları ile yapmanız sizin için yararlı olacaktır. Ancak, kabul edilmeniz durumunda, üniversiteye kayıt sırasında orijinallerinin isteneceğini önemle hatırlatırız.

MFÖ Konseri 4 Aralık Perşembe saat 20:00’de SGM’de

Türk müziğinin önemli gruplarından Mazhar Fuat Özkan, tüm enerjisi, özlenen sahnesi ve muhteşem ruhuyla bir kez daha SGM'de sevenleriyle buluşuyor.

İlk albümleri “Ele Güne Karış Yapayalnız”ı 1984 yılında çıkaran Türkiye’nin en uzun soluklu pop ve rock gruplarının başında gelen MFÖ’nün üyeleri Mazhar Alanson, Fuat Güner ve Özkan Uğur 1960’ların sonu 1970’lerin başından beri müzik dünyasının içinde yer alan isimler.

 Zaman zaman solo çalışmalara da imza atan  MFÖ, Blue Jean Dergisinin yaptığı en iyi 50 Türk rock şarkısı listesinde Mazeretim Var Asabiyim Ben ve Ele Güne Karşı şarkılarıyla yer aldı. Aynı dergi tarafından "Tüm Zamanların En İyi 5 Klasik Rock Albümü" listesinde Ele Güne Karşı Yapayalnız ile 1 numaraya yerleştiler. 2003 Kral TV Video Müzik Ödüllerinde "En İyi Grup" ödülünü kazandı.

Abone ol