02/03/2015
CDP Su Programı, Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu ve Garanti Bankası’nın işbirliğiyle Türkiye’de...
Garanti Bankası’nın desteği ve işbirliğiyle, Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından Türkiye’de hayata geçirilen CDP Su Programı, su konusunda özel sektörün sorumluluk alması gerekliliğinden hareketle, şirketleri harekete geçirmeyi ve yönlendirmeyi hedefliyor. Türkiye’nin, uygulamanın yürütüleceği ilk ülkeler arasında yer aldığı CDP Su Programı, şirketlere su kullanımlarını şeffaf bir şekilde açıklayabilecekleri bir platform sunuyor. Program kapsamında Türkiye’den davet alan 50 şirket, BIST-100 endeksinde yer alan şirketler içerisinden seçildi. Bu 50 şirket su kullanımından kaynaklanan riskleri dikkate alan sektörel bir filtreleme uygulanarak belirlendi.Bu şirketlere, uluslararası yatırımcılar adına, CDP Su Programı soru formunu yanıtlaması için davet gönderildi.
Su ile ilgili stratejilerini ve politikalarını açıklamaları için davet edilen şirketlerin de katıldığı ve Türkiye’de su konusunda yeni bir dönemi başlatması hedeflenen programın tanıtım toplantısında Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Nihat Berker, Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin ve Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat birer konuşma yaptı.
Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Nihat Berker “Su sorunu, Enerji, İklim Değişikliği ve Güvenlik ve Kişisel Haklar, birbirinden ayrılamaz ve geleceğimizi, aslında geleceğimizin olup olmayacağını, belirleyen sorunlarıdır. Bu sorunlar üzerine bütün kurum ve sektörler etkin sonuca yönelik bir işbirliği içinde çalışmalıdır. Sabancı Üniversitesi olarak, Garanti Bankasıyla beraber bu atılımı yapmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi.
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin “Garanti Bankası olarak, Türkiye’de önemli bir ekonomik büyüklüğü temsil eden geniş bir müşteri portföyüne erişme olanağına sahibiz. Bu nedenle başta su olmak üzere, çevresel tüm riskleri anlama konusunda sahip olduğumuz donanım ve tecrübeyi, iş dünyasına aktarmak konusunda kendimizi sorumlu hissediyoruz. 2012 yılından bu yana kredilendirme süreçlerimizde müşterilerimizi bu riskler hakkında bilgilendiriyor, yatırımlarının hassasiyetle hayata geçirilmesine destek veriyoruz. Müşterilerimizle geliştirdiğimiz bu duyarlılığı, çok daha geniş kitlelere yaymak üzere CDP Su Programını desteklemekten büyük heyecan ve mutluluk duyuyor, ortak çabamızın, özel sektörün tüm temsilcilerine ilham vermesini diliyoruz. ”dedi.
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat ise “CDP’nin iklim değişikliğiyle ilgili soru formlarına şirketlerin verdikleri cevaplar, Türkiye’de en önemli iklim değişikliği riskinin su kıtlığı olduğunu gösterdi. Bu yüzden CDP Su Programı’nı ülkemizde başlatma gereği duyduk. İklim değişikliği raporlaması için gönderilen soru formu, suyla ilgili risklerin tanımlanmasını sağlıyor ancak su programındaki sorular doğrudan doğruya şirketlerin su kaynakları üzerindeki etkisini ölçüyor.” dedi.
CDP Londra’daki merkezinden yollanan video mesajında CDP Su Programı Başkanı Cate Lamb, “CDP Su Programı’nın küresel uygulamalarına baktığımızda 2014 yılında bir önceki yıla göre %67’lik bir artışla 1.000’den fazla şirket su verilerini CDP aracılığı ile açıkladı. Şu an CDP, 112 ülke ve 91 alt sektörü kapsayan dünyanın en büyük ve en kapsamlı kurumsal su verisine sahip. Bu inanılmaz değerli kaynağın sizlere anlamlı bir rehberlik sunmasını umuyoruz. Türkiye’de su çalışmalarımızın başlayacak olmasından dolayı çok mutluyuz. Birçok şirketin halihazırda Türkiye’yi suya ilişkin önemli risk ve fırsat barındıran bir bölge olarak tanımladığını göz önünde bulundurursak, su güvenliğinin kötüleşmesi ile oluşacak yerel ve küresel zorluklara karşı şirketlerin, hükümet yetkililerinin ve toplumun hızlı, etkili ve topluca hareket etmesi gerekmektedir.” mesajını verdi.
CDP Su Programı ve Türkiye Uygulaması
Su, küresel ekonominin can damarını oluşturuyor. Yaklaşık bir milyona yakın insan temiz su kaynaklarına erişemiyor. Hızla artan nüfus ve ekonomik büyüme geçtiğimiz 50 yılda küresel su kullanımının üç kat artmasına neden oldu. Öngörüler doğrultusunda su kullanımındaki bu artış, 2025 yılına kadar gelişmekte olan ekonomiler için %50, gelişmiş ekonomiler içinse %18 oranında artacak.
Su kaynaklarının tükenmesi tüm dünyada şirket ve ülke ekonomileri için büyük bir risk oluştururken insan ve doğa için de yıkıcı sonuçlar doğuruyor. Su, iş dünyasının sürdürülebilir büyümesi için en önemli kaynaklardan biri fakat doğru yönetilmediği takdirde kurumlar için büyük bir risk unsuru haline geliyor. CDP’nin analizlerine göre, kurumsal su yönetiminde gerekli değişiklikler bir an önce yapılmazsa, 2050 yılı itibarıyla küresel ekonominin 63 trilyon dolarlık kısmının (2050 yılında ulaşılacak toplam GSMH’nın %45’i, şu anki dünya ekonomisinin 1.5 katı) tehlikeye girmesi bekleniyor. Aynı dönemde artan nüfusun ihtiyacını karşılamak için gerekli olan su altyapı yatırımları için de ortalama 8 trilyon dolar yatırıma ihtiyaç duyulacak.
Harvard Business Review tarafından dünyanın en güçlü yeşil sivil toplum kuruluşu seçilen CDP, su konusunda özel sektörün sorumluluk almasının gerekliliğine inanıyor ve bu doğrultuda şirketleri gerekli aksiyonları alabilmeleri için yönlendirmek amacıyla, su kullanımlarını şeffaf bir şekilde açıklayabilecekleri bir platform sunuyor. CDP, su kaynaklarını korumak için etkili eylemleri başlatmak adına 63 trilyon dolar varlığı yöneten 617 kurumsal yatırımcı ve toplamda 216 milyon dolar yıllık satın alma bütçesi olan 14 küresel satın alıcı adına hareket ediyor ve dünyanın önde gelen şirketlerine su korumacılığı konusunda aksiyona geçmeleri için çağrıda bulunuyor.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası, iklim değişikliğinin etkilerinin en şiddetli hissedileceği yerlerden biri olarak dikkat çekiyor. Yapılan tüm araştırmalar Türkiye’de iklim değişikliği sebebiyle kuraklık etkilerinin artacağını ve artan nüfusun da etkisiyle Türkiye’nin yakın bir zamanda su kıtlığı ile karşı karşıya kalacağını gösteriyor. Türkiye’de kullanılabilen su kaynakları potansiyeli azalırken, Türkiye’nin su tüketim ihtiyacının önümüzdeki 25 yılda 3 kat artacağı gözlemleniyor.
CDP Su Programı kapsamında, Türkiye’den davet alacak şirketlerin seçimi için BIST-100 endeksinde yer alan şirketlere su kullanımından kaynaklanan riskler göz önünde bulundurularak sektörel bir filtre uygulandı ve 100 şirket arasından seçilen 50 şirkete, 2015 yılında uluslararası yatırımcılar adına CDP Su Programı soru formunu yanıtlaması için davet yollandı.