Ana içeriğe atla

Vestel, Sabancı Üniversitesi işbirliğiyle Perakende Akademisi kurdu

Vestel, Türkiye'de perakende sektörünün “1 numarası” olma vizyonu doğrultusunda Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi’yle işbirliğine giderek Vestel Perakende Akademisi’ni kurdu.


Vestel Perakende Akademisi’nin Vestel çalışanlarıyla birlikte zincir ve bayi kanalında görev alan sahadaki tüm ekiplerle (asist, merch, süpervizör, promotör vb) ortak bir perakende kültürü oluşturması hedefleniyor. Vestel Perakende Akademisi’nde 1,5 yıl içinde toplam 1000’e yakın Vestel çalışanı ve saha satış ekibi eğitim alacak. Akademi programında yönetim becerileri ve liderlik, iş ve insan yönetimi, mağazacılık trendleri ve değişim yönetimi, proaktif satış, rekabetçi mağazacılık operasyonları, gelecek senaryoları ile stratejik yönetim gibi ana başlıklar altında 40 farklı ders yer alıyor. Vestel Perakende Akademisi ile perakende sektöründe “1 numara” olmak için çok ciddi bir adım attıklarını vurgulayan Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan şunları ifade etti: “Vestel üretimden pazarlamaya, satıştan müşteri hizmetlerine her aşamada müşteri odaklı olmayı ilke edinen bir marka. Nasıl ürünlerimizi müşteri ihtiyaçlarına göre şekillendiriyorsak perakendecilik yaklaşımımızda da bunu esas alıyoruz. Sosyolojik ve ekonomik değişimler müşteri talep ve ihtiyaçlarını da etkiliyor. Eğer perakende sektöründeyseniz tüm bu dinamikleri dikkate alarak kendinizi sürekli yenilemeniz gerekir. Biz de perakendecilikte ‘1 numara’ olma hedefimize yakışır bir yatırım yaptık ve Vestel Perakende Akademisi’ni kurduk. Bu süreçte gerek uzmanlığı gerek deneyimli kadrosuyla iş ortağımız olan Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi’ne değerli katkılarından dolayı çok teşekkür ediyoruz.” 

Genel Müdür’den teknomarket çalışanına herkes okullu olacak.

Amaçlarının tüm Vestel’de ortak bir perakende kültürü oluşturmak olduğunu belirten Erdoğan şöyle konuştu: “Vestel olarak çoklu satış kanalı stratejisiyle hareket ediyoruz. Vestel bayilerinin yanı sıra interneti ve zincir mağazaları da satış kanalı olarak kullanıyoruz. Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi tarafından Vestel’e özel tasarlanan perakende akademisi programı tüm farklı kanallarımızı kapsayacak ve hepsine faydalı olacak dersler içeriyor. Perakendede ‘1 numara’ olmak adına Genel Müdürümüzden bayimize, teknomarket çalışanına kadar herkes bu eğitimleri alacak.” Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi Direktörü Cüneyt Evirgen, Vestel’e öze tasarladıkları perakende akademisinin, ortak bir perakende kültürü geliştirmek kadar verimliliğe ve müşteri memnuniyetine de katkı sağlayacağını belirterek şunları söyledi: “Sabancı Üniversitesi olarak gücümüzü Türkiye’nin elektronik alanındaki lider markası Vestel’le birleştirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Vestel, yeni akademi programı sayesinde teknoloji kadar perakendecilikte de yerli gururumuz olacak. Akademi kapsamında düzenleyeceğimiz eğitici eğitimleri sayesinde bir süre sonra Vestel çalışanları da eğitmen statüsüne yükselecek.”

Ürünler Sessiz Sessiz Konuşacak

 Vestel Perakende Akademisi programındaki “sessiz satış” adı verilen derste doğru mağaza tasarımı ve ürün yerleştirme, ürünün kendi kendini anlatabileceği bilgilendirme materyalleriyle nasıl etkin satış yapılabileceği de öğrenilecek. Akademideki teorik eğitimler oyunlar, videolar ve interaktif çalışmalarla desteklenecek. Vestel, Perakende Akademisi’ne ek olarak bir e-öğrenim portalı da oluşturacak. Vestel Perakende Akademisi’ne katılan Vestel çalışanları ve saha satış ekipleri eğitimlerini sertifika alarak tamamlayacak.

Tedx Sabancı Üniversitesi Blink of an Eye

Tedx Sabancı Üniversitesi Blink of an Eye etkinliği çok yakında gerçekleşecek!

Tedx Sabancı Üniversitesi Blink of an Eye etkinliği 16 Nisan’da akşam saat 17.00’da Sinema Salonunda  gerçekleşecek!

Tedx Sabancı Üniversitesi ekibi tüm yıl boyunca çay yapmaktan mimariye geniş bir yelpazede konuşacak olan konuşmacıları etkinliğe hazılamak için çalıştı. Etkinlik 16 Nisan’da akşam saat 17.00’da Sinema Salonunda gerçekleşecek.

Etkinliğe katılmanız için Facebook sayfası TEDxSabanciUniversity’e girerek veya üniversite merkezine gelerek bilet alabilirsiniz! 

Özel Koşulların Ötesinde: Türkiye ve Küresel İklim Değişikliği Politikaları

İklim değişikliğinin 2 derece daha sıcak bir dünya riskini de aşan etkileri beklenirken; iklim değişikliğinin toplumlar, ekonomiler ve ekosistemler için büyük bir tehdit oluşturduğu açıktır. Ne var ki, daha iyi bir yaşam özlemi içindeki insanların gelişme ve iklim arasında seçim yapması beklenemez. Dolayısıyla, 21. yüzyılın en önemli meselesi ekonomik, toplumsal ve çevresel öncelikleri uyumlaştıran gelişme yollarının belirlenmesi ve uygulanmasıdır.


Yenilenebilir enerji yatırımlarının artması, bir çok ülkede hayata geçirilen sektörel uyum planları gibi koşullar, sürdürülebilir kalkınma için iklim değişikliğinden yola çıkarak harekete geçmek için eşsiz bir fırsat sunmaktadır. L’Agence Française de Développement (AFD), Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Araştırma Merkezi (MURCIR) ve İstanbul Politikalar Merkezi-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi (IPM) bu konuları ele almak ve 2015 Paris İklim Konferansı’na (COP21) hazırlık amacıyla 16-17 Nisan 2015 tarihlerinde konferans ve bilimsel çalıştaydan oluşan iki günlük bir etkinlik düzenlemektedir.

16 Nisan 2015 Perşembe günü gerçekleştirilecek konferans, Fransa ve Türkiye’den kamu kuruluşları, özel sektör, finans sektörü, üniversite ve sivil toplum temsilcilerini “İklim ve Kalkınma Politikaları Nasıl Uyumlu Olarak Sürdürülebilir?” konusunu tartışmak üzere bir araya getirecektir. Konuşmacılar “İklim dostu kalkınma yolu nasıl tanımlanmalı? Nasıl finanse edilmeli? Bütün ülkeler bunun için gerekli araçlara sahip mi? Bugüne kadar hangi somut çözümler geliştirildi?” gibi konuları içeren ama bunlarla sınırlı kalmayan soruları ele alacaktır. Konferansın ardından, ünlü fotoğrafçı Yann Arthus-Bertrand’ın “İklim Değişikliği İçin 60 Çözüm” sergisi ve kokteyl gerçekleşecektir. 

Etkinlik 17 Nisan 2015 Cuma günü “Özel Koşulların Ötesinde: Türkiye ve Küresel İklim Değişikliği Politikaları” başlıklı Genç Araştırmacılar Çalıştayı’yla devam edecektir. Çalıştayda akademisyenler ile kamu kurumları, sivil toplum ve düşünce kuruluşlarından gelen araştırmacılar iklim değişikliğinin çeşitli boyutları üzerindeki çalışmalarını sunacak ve bilgi alışverişinde bulunacaktır. Çalıştay iki üst düzey açılış konuşmacısını da konuk edecektir:

Prof. Hilal Elver, Birleşmiş Milletler Gıda Hakkı Özel Raportörü; Küresel Çalışmalar Profesörü, Kaliforniya Üniversitesi, Santa Barbara, ABD

Prof. Franck LeCocq, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 5. Değerlendirme Raporu III. Çalışma Grubu Başyazarı; Uluslararası Çevre ve Kalkınma Merkezi Direktörü, Fransa

Hem konferans hem de çalıştay dinleyicilerin katılımına açıktır.

16 Nisan detaylı program için tıklayınız 

17 Nisan detaylı program için tıklayınız

Kayıt olmak için lütfen tıklayınız  

Mercator-İPM Araştırma Bursu Programı

Mercator-İPM Araştırma Bursu Programı başvuru süresi 20 Nisan'a uzatıldı

Başvuru Belgeleri (İngilizce)
2015/16 Burs Duyurusu | Tematik Alanlar ve Proje Önerileri  | Başvuru Formu | Program Önergesi | Broşür

Mercator-İPM Araştırma Bursu Programı,  İstanbul Politikalar Merkezi-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi’nin, Sabancı Üniversitesi ve Stiftung Mercator stratejik ortaklığı, parçasıdır. Programın amacı, ağırlıklı olarak Almanya’dan gelecek olan bursiyerlerin iklim değişikliği, Avrupa Birliği/Almanya-Türkiye ilişkileri ve eğitim alanlarında yapacakları araştırmalarla, Türkiye-Almanya ve aynı zamanda Türkiye-Avrupa arasındaki akademik, siyasal ve sosyal bağları güçlendirmektir. İPM-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi, 21.Yüzyılın zorluklarına birlikte hazırlanmak için küreselleşen dünyada bilgi edinme, insan ve fikir değişiminin bir önkoşul olduğu düşüncesi üzerine kurulmuştur.

Mercator-İPM Burs Programı, özellikle Almanya’dan gelen araştırmacılar olmak üzere, uluslararası araştırmacılara, gazetecilere, uzmanlara ve sivil toplum temsilcilerine İPM’de akademik ve pratik projeler yapma fırsatı sunmaktadır. Program, aşağıda belirtilen üç alandaki projeleri destekleyecektir:

-          AB/Almanya-Türkiye İlişkileri

-          İklim Değişikliği

-          Eğitim

Programda, iki farklı pozisyon bulunmaktadır:

Mercator-İPM Araştırma Bursu etkin iş deneyimi bulunan genç araştırmacılara, gazetecilere ve profesyonellere verilecektir. Araştırmacıların, İPM’de akademik ya da uygulama projeleri yürütmeleri beklenmektedir. Yüksek lisans derecesi başvuru için ön şarttır fakat adayların doktora derecesine sahip olması tercih sebebi olacaktır. Doktora derecesine sahip olmayan adaylar, yalnızca pozisyonun gerektirdiği iş tecrübesi ve uzmanlığa sahip olduklarına jürinin ikna olduğu durumlarda programa kabul edilecektir. Almanya -Türkiye ilişkisine odaklanan projeler tercih edilecektir. Adaylar, programa doktora tezlerini finanse etmek için başvuramazlar.

Mercator-İPM Kıdemli Araştırma Bursu dünya çapında saygınlığa sahip, seçkin akademisyenlere ve Almanya-Türkiye ya da Avrupa-Türkiye ilişkilerine önemli katkı yapmış olan sivil toplumu kuruluşu temsilcilerine verilecektir. Adaylar İstanbul Politikalar Merkezi-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi’nin ortakları tarafından seçilecektir.

Sakıp Sabancı “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri” ile anıldı

2015 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri “Türkiye’de Çeşitlilik İçerisinde Birlikte Yaşamak, Diyalog ve İşbirliği konusunda verildi.


Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı:

“Hepinizin bildiği gibi, farklılıkların demokratik bir şekilde bir arada var olmasını sağlamak adına atılması gereken adımlar, Türkiye’nin en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Yapılan tüm çalışmalarda sunulan analizler ve çözüm önerilerinin, diyalog ve iş birliğinden beslenen bir iklim oluşmasına katkı sağlayacağına inanıyorum”

Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı merhum Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine verilen “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü”,  Sakıp Sabancı Ailesi, Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör A. Nihat Berker’in evsahipliğinde, 10 Nisan 2015, Cuma akşamı, Sabancı Center’da gerçekleşen törenle sahiplerini buldu. 

Bu yılki konusu “Türkiye’de Çeşitlilik İçerisinde Birlikte Yaşamak, Diyalog ve İşbirliği” olarak belirlendi. 

Jüri Özel Ödülü’ne University of Utrecht’ten Emeritus Profesör Martin Van Bruinessen layık görüldü. Profesör Martin Van Bruinessen, 1970’li yıllardan bu yana Ortadoğu ve Türkiye üzerine çalışmaya başladı. Antropolojik saha araştırmasına dayanan “Ağa, Şeyh ve Devlet” (Agha, Shaikh and State) adlı kitabı daha o zamanlar adı bile olmayan Kürt çalışmalarında çığır açıcı bir kitap oldu. Martin van Bruinessen’in halen devam eden araştırmaları Kürtlerden Alevilere, İslamdan heterodoksiye, Evliya Çelebi’den Osmanlı tarihine, Ortadoğu’dan Avrupa’ya ve Endonezya’ya büyük bir çeşitlilik gösteriyor. Son yıllarda özellikle ulus aşırı alanda din ve İslam konusuna eğiliyor. Martin van Bruinessen; antropoloji bilimini tam da çeşitlilik içerisinde birlikte yaşamak, diyalog ve işbirliğine olan inancı bağlamında kullanmış ve yaşamını buna adamış başarılı bir araştırmacı olması nedeniyle Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.

Eşit ağırlıklı verilen üç “Makale Ödülü”nü ise;  

 “Hoşgörünün Ötesi: Antakya Medeniyetler Korosu Örneğinde Dini Farkların Temsili” başlıklı makalesiyle University of Waterloo’dan Mahiye Seçil Dağtaş,

 “Savaş Gölgesinde Karşılaşmalar: Türkiye'nin Kürt Bölgesi” başlıklı makalesiyle University of Michigan’dan  Haydar Darıcı

 “Arşiv Olarak Harabe: Anadolu’da Toprak ve Bellek” başlıklı makalesiyle University of California, Los Angeles’tan (UCLA) Anoush Tamar Suni layık görüldü.

Profesör Martin Van Bruinessen ödülünü Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’dan aldı. Makale ödülleri sahipleri ise ödüllerini merhum Sakıp Sabancı’nın kızı Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Sevil Sabancı ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker’den aldılar.

Ödül güncel bir konuyu akademik platforma taşıyarak, bu konuda çalışan akademisyenleri, özellikle de genç sosyal bilimcileri destekliyor

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri, Sabancı Üniversitesi tarafından merhum Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine “Türk ve İslam Sanatı, Türkiye’nin tarihi, ekonomisi, sosyolojisi” konularında ihdas edilmiş, 10 yıldır düzenlenen bir ödül programıdır.  Sabancı Üniversitesi bünyesinde, Sanat Sosyal Bilimler Fakültesi ve İstanbul Politikalar Merkezi liderliğinde yürütülüyor. Yarışmaya başvuran makalelerin değerlendirmesi bağımsız ve uluslararası bir jüri tarafından yapılıyor. Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri kapsamında son 10 yılda Türkiye’nin ekonomisinden dış politikasına, tarihinden toplumsal dinamiklerine kadar çeşitli konularda çalışmalar ödüllendirildi. 

Mütevelli Heyeti ve Sakıp Sabancı Ailesi kararı ile 2015 yılından itibaren “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri” Anma Töreni kapsamında gerçekleştirilecek ödül kapsamında geçtiğimiz yıllarda, “Demokraside Denge ve Denetleme: Karşılaştırmalı Bir Perspektiften Türkiye”, “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” gibi ülke gündeminin öncelikli konuları ele alındı. Ödülün 2015 konusu “Türkiye’de Çeşitlilik İçerisinde Birlikte Yaşamak, Diyalog ve İşbirliği” olarak belirlendi. 

Ödülün 2016 yılı araştırma konusu ise “Türkiye’de Yeni Merkezler: Kentlerde Ekonomi, Eğitim, Sanat ve Barış” olarak açıklandı. Her yıl olduğu gibi, 2016 yılında da Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma ödülleri güncel bir konuyu akademik platforma taşıyarak, bu konuda çalışan akademisyenleri, özellikle de genç sosyal bilimcileri desteklemek amaçlanıyor.

“Daima ileriye gitmek isteyen toplumların tek pusulası eğitim olmalıdır. Bizlere düşen ise etkin platformlar oluşturmaktır”

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı yaptığı açış konuşmasında bu yıldan itibaren, Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’ni, Sakıp Sabancı’nın anıldığı özel bir geceyle birleştirerek daha da anlamlandırmak istediklerini belirtti. 

Güler Sabancı “Sakıp Sabancı denildiğinde onu tanıyan, tanımayan herkesin ilk aklına gelenler hemen hemen aynıdır… Onun inanılmaz yüksek pozitif enerjisi, cana yakınlığı, samimi duruşu, çalışkanlığı, ince zekası ve daima gülen gözleri… Tüm bunların yanında bence onu herkesten ayıran en büyük özelliği, bir iş insanı olarak tüm Türk halkı tarafından bu kadar çok sevilmeyi başarmış olmasıydı” dedi.

Güler Sabancı, Sakıp Sabancı’nın aynı zamanda eğitime, bilime, bilim insanlarına ve yeniliğe çok değer verdiğinin altını çizerek, yeniliklerin sıkı bir takipçisi olduğunu ifade etti. Güler Sabancı, “Hem düşünsel anlamda, hem de faaliyet anlamında zamanının bir adım ötesinde yürümek isterdi. Bu nedenle gençleri dinler, onların düşüncelerini dikkate alırdı. Her fırsatta gençlerin önünün açılması gerektiğini hatırlatır, onlara duyduğu güveni dile getirirdi. İşte bu nedenlerle en büyük hayali, bir üniversite açmaktı. Ne mutlu ona ki, bu hayalinin gerçekleştiğini gördü. Bugün Sabancı Üniversitesi, Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasında. Fark yaratan eğitim modeliyle öncü bir kurum olan üniversitemizde binlerce gencimiz,  Dünya kalitesinde eğitim alıyor” dedi.

Bu yılki ödül konusunun “Türkiye’de Çeşitlilik İçerisinde Birlikte Yaşamak, Diyalog ve İşbirliği” olduğuna vurgu yapan Güler Sabancı, “Hepinizin bildiği gibi, farklılıkların demokratik bir şekilde bir arada var olmasını sağlamak adına atılması gereken adımlar, Türkiye’nin en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Yapılan tüm çalışmalarda sunulan analizler ve çözüm önerilerinin, diyalog ve iş birliğinden beslenen bir iklim oluşmasına katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.

Güler Sabancı sözlerine “Daima ileriye gitmek isteyen toplumların tek pusulası eğitim olmalıdır. Bizlere düşen ise etkin platformlar oluşturmaktır” diyerek son verdi.

Türkiye toplumuna ve genç araştırmacılara parlak bir gelecek dilerim

Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen Profesör Martin Van Bruinessen “Eğer benim yazılarım gerçekten Türkiye’de birlikte yaşamak, işbirliği ve etnik gruplar arasında diyaloga bir katkı yaptıysa çok onur duyarım” dedi. 

Bruinessen, akademisyenlerin çalışmalarının topluma etkisinin kısıtlı kalabileceğini söyledi. Sakıp Sabancı gibi iş dünyasından önemli isimlerin Türkiye’de çeşitlilik içerisinde birlikte yaşamak, diyalog ve işbirliğine etkisinin değerli olacağını ifade etti. 

Profesör Martin Van Bruinessen sözlerine “Şimdiki Türkiye’de genç nesil araştırmacıların sayısı artıyor. Bu neslin araştırmaları Türkiye için umut vadediyor.  Ben Türkiye’ye iyimser bakıyorum. Türkiye toplumuna ve genç araştırmacılara parlak bir gelecek dilerim” diyerek son verdi.

Martin VAN BRUINESSEN hakkında

Martin VAN BRUINESSEN (1946, Schoonhoven, Hollanda), Utrecht Üniversitesi'nden teorik fizik ve matematik dalında onur derecesi ile 1971 yılında mezun oldu. Ardından yan dal olarak çalıştığı sosyal antropolojiye geçti. 1974-76 yılları arasında Kürt toplumunda örgütlenme ve değişim incelemeleri için İran, Irak, Türkiye ve Suriye'de Kürtlerin yaşadığı bölgelerde saha çalışmaları yürüttü. Arşiv araştırmalarıyla desteklediği bu saha çalışmasından çıkan Ağa, Şeyh ve Devlet: Kürdistan'ın Sosyal ve Siyasi Örgütlenmesine Dair başlıklı doktora tezini 1978 yılında Utrecht Üniversitesi'ne sundu.  Tezin gözden geçirilmiş baskıları daha sonra Almanca, Türkçe, Kürtçe, Farsça, Arapça ve İngilizce olarak yayımlandı.

1978-81 yılları arasında Türkiye, İran ve Afganistan'da pek çok yeri ziyaret edip İran hakkında bir dizi makale yayımladı ve Afganistan'da bir köy kalkınma projesinde çalıştı. Aynı dönemde (1979-1980 yıllarında) Utrecht Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Bölümü'nde Osmanlı tarihi üzerine araştırmalar yaptı ve ileri Türkçe dersleri verdi. Çeşitli disiplinlerden gelen meslektaşlarıyla işbirliği içinde yürütülen Osmanlı tarihi araştırmaları sonucunda, 17. yüzyıldaki Kürt toplumu hakkında tek büyük kaynak olan Evliya Çelebi'nin Seyahatname eserinden bölümlerin düzenlenmesi ve analizi ortaya çıktı.

1982'den itibaren ikinci araştırma alanı olarak Endonezya'ya odaklandı ve Endonezya'da İslam'ın çeşitli yönlerine dair araştırmalar yapıp dersler vererek toplamda 9 yıl geçirdi. Bu kapsamda Bandung kentindeki bir gecekondu mahallesinde bir yıl saha çalışması, Endonezya Bilimler Enstitüsü'nde dört yıl saha araştırma yöntemleri danışmanlığı yaparak Endonezya'nın çeşitli yerlerindeki ulema ve kooperatiflere ilişkin büyük araştırma projelerinin gözetmenliğini üstlendi, ayrıca Yogyakarta'daki Devlet İslam Araştırmaları Enstitüsü'nde din sosyolojisi ve ilgili konularda iki buçuk yıl ders verdi. Bu çalışmalarının sonucunda İngilizce ve Endonezya dilinde çok sayıda yayın yaptı.  Tarekat Naqsyabandiyah di Indonesia (1992), NU:Tradisi, Relasi-relasi Kuasa, Pencarian Wacana Baru (1994) ve Kitab Kuning, Pesantren dan Tarekat: Tradisi-tradisi Islam di Indonesia (1995) adlı monografları bunlar arasındadır.

Endonezya'da kaldığı süre boyunca birkaç kez Ortadoğu'ya kısa araştırma seyahatleri yapıp Kürt ve Türk siyaseti ve dini hareketlerine, özellikle Türkiye'de değişen etnik ve dini kimliklere ve Kürt hareketindeki gelişmelere odaklandı. 1994 yılında Hollanda'ya dönen van Bruinessen, Utrecht Üniversitesi Arap, Fars ve Türk Dilleri ve Kültürleri Bölümü'nde Kürt ve Türk çalışmaları alanında yardımcı doçent olarak ders verdi. 1996-97 akademik yılında Berlin Özgür Üniversite'de Etnoloji Enstitüsü'ne Kürt çalışmaları alanında konuk öğretim üyesi olarak hizmet verdi. Paris'teki Ulusal Doğu Dilleri ve Uygarlıkları Enstitüsü'nde (INALCO) kısa süreyle dersler verdi. Bu dönem Kürtler üzerine yazılarının büyük bölümünü Mullas, Sufis and Heretics: The Role of Religion in Kurdish Society (2000) ve  Kurdish Ethno-nationalism Versus Nation-building States (2000) adlı iki kitabında derledi.

Van Bruinessen 1999 yılında Utrecht Üniversitesi ve Uluslararası Modern Dünyada İslam Araştırmaları Enstitüsü'nde (ISIM) modern Müslüman toplumların karşılaştırmalı incelemesi kürsüsüne atandı. Bu enstitüde "İslam, Sivil Toplum ve Kamusal Alan" ve "Batı Avrupa'da İslami Bilginin Üretimi" adlı araştırma programlarının koordinatörlüğünü üstlendi ve çok sayıda konferans ile çalıştay düzenledi. Önemli kitapları arasında, editörlerinden olduğu Sufism and the ‘Modern’ in Islam (Julia D. Howell ile, 2007), The Madrasa in Asia: Political Activism and Transnational Linkages (Farish A. Noor ve Yoginder Sikand ile, 2008), Islam and Modernity: Issues and Debates (M. Khalid Masud ve Armando Salvatore ile, 2009), Producing Islamic Knowledge: Transmission and Dissemination in Western Europe (Stefano Allievi ile, 2011) ve Contemporary Developments in Indonesian Islam: Explaining the ‘Conservative Turn’(yayımlanacak) sayılabilir.

Utrecht Üniversitesi'nden 2011 yılında resmen emekliye ayrılan van Bruinessen, burada ve başka üniversitelerde doktora danışmanlığını sürdürmektedir ve 2011-12 güz döneminde Ağa Han Üniversitesi'nin Londra'da bulunan Müslüman Uygarlıklar İncelemeleri Enstitüsü'nde konuk öğretim üyesi olarak dersler vermiştir. Eylül 2012'den bu yana, Singapur Ulusal Üniversitesi Asya Araştırmaları Enstitüsü'nde konuk kıdemli araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Van Bruinessen, büyük Batı Avrupa dillerinin yanında Türkçe ve Endonezya dilini çok iyi bilir ve bu dillerde ders vermiştir, Kürtçe ve Farsça okuyup konuşabilmektedir ve pasif Arapça bilgisine sahiptir. Akademik çalışmalarının büyük bölümünü, konu aldığı halklara Endonezya dili, Türkçe, Kürtçe, Farsça ve Arapçaya çevirileriyle açık tutmaktadır.

İndirilmeye açık yayınları

http://www.hum.uu.nl/medewerkers/m.vanbruinessen/publications/index.html

Tam yayın listesi

http://www.hum.uu.nl/medewerkers/m.vanbruinessen/publicaties-eng.html

Saygıyla Anıyoruz...

Mütevelli Heyeti Onursal Başkanımız merhum Sakıp Sabancı'yı aramızdan ayrılışının 11. yılında 'Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri' ile saygıyla anıyoruz.

12. Eğitimde İyi Örnekleri Konferansı 11 Nisan’da!

11 Nisan Cumartesi günü Sabancı Üniversitesi Tuzla yerleşkesinde düzenlenecek ve 145 iyi örneğe ev sahipliği edecek konferansın ana teması “Eğitimde Ayrımcılıkla Mücadele”. Konferansın açış oturumunda gençlerin katılımıyla düzenlenecek panel CNN Türk Ekonomi Müdürü Emin Çapa moderasyonunda gerçekleşecek. 


İstanbul- Eğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından 2004’ten bu yana her yıl düzenlenen ve eğitimciler tarafından heyecanla beklenen 12. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı, 

11 Nisan 2015 tarihinde Sabancı Üniversitesi Tuzla yerleşkesinde düzenlenecek. 

Sabancı Vakfı ve Sabancı Üniversitesi tarafından desteklenen konferansın açış oturumunda “eğitimde ayrımcılıkla mücadele” konusunda gençler söz alacak. CNN Türk Ekonomi Müdürü Emin Çapa’nın açacağı ve yöneteceği oturumda, lise ve üniversite çağındaki gençler eğitimde ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin deneyimlerini ve görüşlerini paylaşacaklar.

 Öğretmenler başta olmak üzere eğitimin farklı paydaşlarını bir araya getiren ve yeni öğrenme ortamlarının oluşmasına katkı sağlayan Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’na bu yıl, Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik Alanında Yenilikçi Uygulamalar ve Materyaller, Dil Öğretimi ve Eğitimi, Sanatsal ve Sportif Etkinlikler, Erken Çocukluk Eğitimi, Okullarda Katılımcı Karar Alma Süreçleri, Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Eğitimde Ayrımcılıkla Mücadele alanlarında 835 iyi örnek başvurusu yapıldı. Öncelikle uzman hakemler ve ardından seçici kurullar tarafından değerlendirilen başvurulardan seçilen 44 iyi örnek poster, 101 iyi örnek ise sözlü sunum olarak konferansta izleyicilerle buluşacak. Paralel oturumlarda sözlü sunumlar ve okulöncesi, yaratıcılık, temel bilimler, takım oyunu, düşünme becerileri, bilişim vb. pek çok farklı temada atölyeler ile yan etkinlikler gün boyu devam edecek. 

Tarih : 11 Nisan 2015, Cumartesi

Saat : 09.00-18.00

Yer : Sabancı Üniversitesi Orhanlı - Tuzla

egitimdeiyiornekler.org 

facebook.com/egitimdeiyiornekler

TEMSA İş Makineleri ve Komatsu’dan Sakura Ziyareti

TEMSA İş Makineleri Planlama Müdürü Nomura Takenori, Pazarlama Yöneticisi Sera Üner ve Komatsu Genel Müdürü Tatsuya Aoi, şirketlerinin üniversiteye bağışladıkları sakuraları görmek ve üniversite hakkında bilgi almak amacıyla, 3 Nisan 2015, Cuma günü Sabancı Üniversitesi’ni ziyaret ettiler.


Sabancı Üniversitesi Genel Sekreteri Haluk Bal ve Kartepe Peyzaj yetkilisi Nermin Tirben tarafından karşılanan heyet, üniversiteyle ilgili bilgilerin aktarıldığı sunumun ardından kampüs gezisi gerçekleştirdiler ve sakura türlerini detaylı bir şekilde incelediler.

Türkiye’nin en büyük sakura koleksiyonu

Sabancı Üniversitesi’ne 2007 - 2009 yılları arasında Komatsu tarafından 2600 adet farklı türlerde sakura fidanı bağışlandı. Çok narin olan ve yetişmesi emek gerektiren bu fidanların 1500 tanesi yoğun çabalar sonucunda ağaca dönüştü. Sakuralarımız, Japonya’nın Kyoto şehrinde olduğu gibi Mart sonu, Nisan başında çiçek açıyor. Türkiye’deki en büyük sakura koleksiyonu Sabancı Üniversitesi kampüsünde bulunuyor.


Sakura nedir?

Latince adı Prunus Serrulata olan "Japon Süs Kirazı" ya da Japonca adıyla Sakura, Japonya'da her yıl, Ocak ayında Okinawa'da açmaya başlıyor. Ardından, Mart sonu ve Nisan başında Tokyo ve Kyoto'da açan sakuralar, en son Japonya'nın en kuzeyinde, Hokkaido'da boy gösteriyorlar. Çiçek açmış sakuraların altında piknik yapma geleneği, yani "hanami", Japonya'da yüzyıllardır sürdürülüyor.

Japon kültüründe sakuralar, renkleri ve uzaktan görünüşlerinden ötürü bulutlara benzetiliyor. Bunun yanı sıra, olağanüstü güzellikleri ve kısa ömürlü oluşlarından ötürü "yaşamın kısalığını, geçiciliğini"de sembolize ediyor. İkinci dünya savaşı sırasında halkı motive etmek sakura analojisi kullanılmış. İlk kamikaze birliğinin içinde "Yamazakura", yani "vahşi kiraz çiçeği" adlı bir birim olduğu söylenir. Ölen savaşçıların ruhunun kiraz çiçeklerinde yeniden vücut bulduklarına inanılır.

Fotoğraflar: Barış Dervent

Fizik eğitimi nasıl sevdirilir?

Sabancı Üniversitesi, dünyanın en önde gelen üniversitelerinden MIT öğretim üyesi Peter Fisher’ın “Mühendislik Ortamında Fiziğin ve Eğitiminin Öneminin Kavranması”  (Physics Appreciaton and Education in an Engineering Environment) konferansına evsahipliği yaptı. Karaköy Minerva Palas’ta, 27 Mart 2015, Cuma akşamı gerçekleşen konferansa, Türkiye’deki üniversitelerden, fizik ve mühendislik bölümlerinden dekan, bölüm başkanları ve öğretim üyeleri katıldı.


Konferansı açış konuşmasını Sabancı Üniversitesi Rektörü Nihat Berker gerçekleştirdi. Konferansa, MIT ve Sabancı Üniversitesi arasında birinci sınıflarda sınıf birincilerine yönelik değişim programı kapsamında Türkiye’de bulunan MIT sınıf birincisi sekiz öğrenci de katıldı.

Peter Fisher konuşmasına kendinden bahsederek başladı ve fizik ile mühendislik arasındaki farklara değindi. Fisher fizik ve mühendislik arasındaki farkları öncelikle kelime anlamı ile aktarırken, sonra pratikte örnekler vererek konuyu derinleştirdi. Fisher ikisi arasındaki farkı açıklarken “Fizik deneye mühendislik deneyime dayanır. Fizik anlamanın, mühendislik ise yapmanın üzerinde durur. Fizikte genel kurallar geçerliyken, mühendislikle kesin bilgi geçerlidir. Fizik sınırların dışına çıkmaya çalışır, mühendislik ise sınırlar içinde hareket eder. Fizik herşeyi yapabileceğini düşünürken, mühendislik bir şey yapabileceğini bilir (Physics think it can do anything, engineerin knows it can do something)

Peter Fisher ayrıca fiziğin önemini anlatmak için hikaye anlatımının ve gerçek olaylardan örnekler verilmesi gerektiğinin önemine değindi. Fisher bu bağlamda kendi derslerinde verdiği örnekleri katılımcılarla paylaştı.

Sabancı Üniversitesi MY-WAY Projesi’nin Türkiye Temsilcisi Oldu

Sabancı Üniversitesi Girişimcilik Kurulu (SUGK), Avrupa Birliği Horizon 2020 Araştırma ve İnovasyon Programı tarafından fonlanan, 1 Ocak 2015 itibariyle başlayan, 2 yıllık sürecek MY-WAY Projesi’nin Türkiye temsilcisi oldu.

MY-WAY Projesi; web girişimciliği inisiyatiflerinin (merkezler, projeler, hızlandırıcı ağları, yarışmalar vb.), web/iş dünyasının (hızlandırıcılar, mentörler vb.), eğitim aktörlerinin (iş dünyasından öğretmen ve eğitmenler) ve asıl faydalanıcı olarak genç yetişkinlerin (öğrenci ağları, mezunlar ve öğrenci-girişimci merkezleri) çaba ve iş birliklerini geliştirmeyi ve artırmayı hedefliyor.

MY-WAY Projesi, aktif olarak katılacak öğrenci ağları ve öğrenci destek merkezleri ile web girişimciliği inisiyatiflerinin ve hizmetlerinin görünürlüğünü ve etkisini artıracak, genç yetişkinleri web girişimciliği ekosistemindeki iş ağları ile birleştirecek. Avrupa çapında genç yetişkinler için bir sosyal ağ kurmayı, bilgi yayılımını, yeni sinerjiler keşfetmeyi ve ekosistemdeki aktörler ve hizmetleri birbirine bağlamayı sağlayacak. Ayrıca, genç yetişkinlerin başarısında bir çarpan etkisi yaratacak.

Projede şu ana sonuçlara ulaşılması planlanıyor:

  • MY-WAY, web girişimciliği ekosisteminin haritasını çıkaracak;
  • Brüksel’de Ekim ve Aralık 2015’te 2 paydaş toplantısı gerçekleştirilecek;
  • Öğrenci girişim merkezleri ve hedeflenen genç yetişkin ağlarına sağlanan desteğin sürdürülebilir bir gelişim ve harmoni oluşturması için dört ülkede (Budapeşte, Zaragoza, Londra ve İstanbul şehirlerinde) dört aksiyon planı geliştirilecek;
  • Farklı Avrupa ülkelerinden öğrenci destek merkezleri ve web girişimciliği destek sağlayıcıları arasındaki anlaşmalar sürdürülebilirliği güçlendirilecek;
  • MY-WAY Projesi “European Disruptors’ Network’s Secretariat”ı yürütecektir.

Horizon 2020’deki aynı çağrı altında, toplam 10 proje fon aldı. Bu projeler inovasyonu ve girişimciliği geliştirmeyi, teknoloji girişimlerini büyütmeyi ve böylece ekonomi ve topluma dinamizm katmayı amaçlayan Startup Europe Initiative’in uygulamalarını desteklemek için birlikte çalışacaklar.

Web girişimciliği ekosisteminin ana aktörlerini temsil eden 7 ülkeden 10 ortaktan oluşan MY-WAY konsorsiyumunda Türkiye’den Sabancı Üniversitesi bulunuyor. Europa Media Non-profit Ltd. (Macaristan) tarafından koordine edilen projenin ortakları arasında: London Association of Enterprise Agencies Ltd. - Capital Enterprise (İngiltere), H-Farm Italia (İtalya), AEGEE Student Network (Belçika), NACUE - National Association of College and University Entrepreneurs (İngiltere), Sabancı Üniversitesi (Türkiye), Bar-Ilan University (İsrail), EUCLID Network (İngiltere), YES - European Confederation of Young Entrepreneurs (Belçika) ve Menlo Media (Hollanda) bulunuyor.

Proje websitesine www.mywaystartup.eu adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Abone ol