25/02/2015
- SABANCI VAKFI TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ İÇİN, SADECE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ORTAKLIĞIYLA YÜRÜTÜLEN İKİ PROGRAM ÇERÇEVESİNDE 8,5 MİLYON LİRAYA YAKIN FON SAĞLADI
- SABANCI VAKFI MÜTEVELLİ HEYETİ BAŞKANI VE SABANCI ÜNİVERSİTESİ KURUCU MÜTEVELLİ HEYETİ BAŞKANI GÜLER SABANCI: ”TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİN GELİŞMESİ İÇİN FİKİR ÖNDERLERİ, ÖĞRETMENLER, YEREL YÖNETİCİLER, MUHTARLAR, İMAMLAR, BİR AN ÖNCE AYNI YÖNDE HAREKETE GEÇMELİ”
- SABANCI: “ORTAK PROGRAMLAR İLE KADINLARIN İNSAN HAKLARININ VE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİN GELİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK PROJELERE DESTEK VERİYORUZ”
- SABANCI: “MECLİSİN SADECE YÜZDE 14’Ü KADIN; TEMSİLİYETİN ARTMASI İÇİN GENEL SEÇİMLER ÖNEMLİ FIRSAT”
Sabancı Vakfı’nın desteklediği Birleşmiş Milletler Ortak Programı’nın (BMOP) üç bileşeni olan “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme”, “Mor Sertifika Programı” ve “Sabancı Vakfı Hibe Programı” altında yapılan çalışmaların toplumsal hayata yansımaları Gaziantep’te yapılan 3. değerlendirme toplantısında ortaya kondu.
Toplantı, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve BM Mukim Koordinatörü, UNDP Mukim Temsilcisi Kamal Malhotra ve BM Kadın Birimi Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye temsilcisi Ingibjorg Gisladottir’in katılımıyla gerçekleşti.
Konuşmasına Özgecan Aslan’ın ailesine başsağlığı dileyerek başlayan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti ve Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı “Özgecan’ın başına gelenlere halkımızın gösterdiği duyarlılığın ve tepkinin; istisnasız her kesimin infialinin bundan böyle toplumda kadının yeri ve kadına bakış konusunda olumlu anlamda değişimi tetiklemesini, bir milat olmasını diliyorum. Yaşanan bu elim olay, toplum olarak kadına bakışımızı kökten değiştirmemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Hangi inançtan, hangi siyasi görüşten, hangi etnik kökenden olursa olsun, birbirleriyle eşit haklara sahip, karşılıklı sevgi ve saygı ile bir arada yaşayan ruh sağlığı sağlam gençler yetiştirmeyi hedeflemeliyiz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin gelişmesi için önce toplumdaki yerleşik korkuları yenmek, güvensizlikleri yıkmak, Sayın Başbakan’ın söylediği gibi bu konuya seferberlik anlayışı içinde yaklaşmamız ve hepimizin görev yapması gerekiyor. Evrensel insan hakları değerleri ile, sivil toplum örgütlerinin katılımı ile kızların ve kadınların insan haklarının korunması için kalıcı çözümler üretmeliyiz.” dedi.
Sabancı, “Özellikle toplumdaki fikir önderlerinin, öğretmenlerin, yerel yöneticilerin, muhtarların, imamların, bir an önce aynı yönde harekete geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugüne kadar birçok çalışma yapıldı ancak hepsinin istenen sonucu verecek şekilde devreye giremediğini görüyoruz.
Örneğin ilkini 2006-2010 yılları arasında uyguladığımız Ortak Program’da yayınlanan genelgeyle kurulan Eşitlik Birimleri ve Eşitlik Komisyonları’nın, kadınların ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmek için geliştirilmesini yeniden gündeme almalıyız. Bizler de takipçisi olmalıyız.” diye konuştu.
Türkiye’de kadın haklarını geliştirmek konusunda öncü bir rol üstlenmek amacıyla Birleşmiş Milletler Ortak Programı’nın destekleyicisi olduklarını söyleyen Güler Sabancı, “Sadece Birleşmiş Milletler ortaklığıyla yürüttüğümüz iki program çerçevesinde cinsiyet eşitliğini desteklemek için Sabancı Vakfı olarak yaklaşık 8,5 milyon lira fon sağladık.” dedi.
“Toplumsal cinsiyet eşitliğinin her alanda uygulanmasını sağlamalıyız”
Güler Sabancı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin, Ortak Program’daki toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme çalışmaları kapsamında pilot belediye olduğunu ifade ederek ”Toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayatın her alanında uygulanmasını sağlamalıyız. Yerel yönetimlerin, bütçelerini toplumsal cinsiyet bakış açısıyla hazırlamaları, kadınların hayatında önemli bir fark yaratacak.” dedi.
Güler Sabancı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin, Fatma Şahin’in öncülüğünde, bütçelerin cinsiyete duyarlı biçimde yapılması için bir Takip Birimi kurduğuna dikkat çekerek, “Gaziantep Büyükşehir Belediyesi gibi bugüne kadar eğitim verdiğimiz Eskişehir, Edirne, Kocaeli ve Çanakkale Belediyeleri de Stratejik Planlarına toplumsal cinsiyete duyarlı hedefler koydular. Toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek için projelerine hibe desteği verdiğimiz sivil toplum kuruluşları, öğretmenlerden imamlara, kahvedeki erkeklerden tarladaki kadınlara, engellilerden üniversiteli genç kızlara kadar çok geniş kitlelere ulaşıyor. Kadın erkek eşitliğini sağlamak için toplumun çeşitli kesimlerine dokunup onların hayatında olumlu bir dönüşüm yaratmayı amaçlıyorlar.” dedi.
“Mor Sertifikalı Öğretmenler” iş başında
Güler Sabancı, Ortak Program’ın bileşenlerinden birinin de Sabancı Üniversitesi akademisyenleri tarafından lise öğretmenlerinin toplumsal cinsiyet farkındalığını artırmak amacıyla geliştirilen “Mor Sertifika Programı” olduğunu belirtti ve 2 yılda farkındalık seminerlerine 11 ilden 500’e yakın lise öğretmeninin katıldığını, 85 öğretmenin de Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onaylı sertifika aldığını belirtti.
“Karşı cins olsaydınız nelerden rahatsız olurdunuz?”
Güler Sabancı, Mor Sertifikalı Kahramanmaraş Fatih Anadolu Lisesi Rehber Öğretmeni Rukiye Öztaş Cesur’un “Karşı cins olsaydınız nelerden rahatsız olurdunuz?” projesine dikkat çekti ve katılımcılara “Siz karşı cins olsaydınız nelerden rahatsız olurdunuz?” sorusunu yöneltti. Sabancı, “Fark yaratmak bir kişiye dokunmakla başlar. İşte Rukiye öğretmenin bu sorusu farkındalık yaratmaya nereden başlayacağımıza dair mükemmel bir örnek…” ifadelerini kullandı.
“Kadınlar mecliste daha fazla yer almalı; genel seçimler önemli fırsat”
Toplumsal kalkınmayı sağlamak için her konuyu bütün boyutlarıyla ele almak gerektiğini vurgulayan Sabancı, şunları söyledi: “Bir ülkenin ekonomik olarak belirli bir gelir seviyesinin üzerine çıkması, o ülkenin kalkınmış bir ülke olması anlamına gelmez. Bu nedenle ‘eşitlik’, ‘hak’ ve ‘özgürlükler’ gibi konuları sadece ekonomik boyutlarıyla çözmemiz mümkün değildir. Ekonomi alanında gösterdiğimiz başarıyı sosyal alanlarda da yakalamak için kadınların iş gücüne ve siyasi hayata katılımını artırmalıyız. Türkiye’de parlamentonun yüzde 14’ünü kadın milletvekilleri oluşturuyor. 7 Haziran genel seçimlerini kadınların parlamentoda daha yüksek oranda temsil edilmesi için önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Buradan bütün kadınlara ve siyasi partilere çağrıda bulunuyorum: Kadınlar, mecliste daha fazla yer almalı.”
Toplantının ardından TeknoSA’nın kadınlara ücretsiz bilgisayar eğitimi amacıyla başlattığı “Kadın için Teknoloji” programının sertifika törenine katılan Güler Sabancı, programdan mezun olan kadınlara başarı belgelerini takdim etti.
Kadınların bu eğitimler sayesinde bilgisayar kullanmayı öğrenerek kişisel gelişimleri için önemli bir adım attığını belirten Güler Sabancı, “Toplumsal gelişmenin en önemli göstergelerinden biri teknolojiye yakın olmak. ‘Kadın için Teknoloji’ projemiz, kadınlarımıza farklı bir pencere açmayı ve teknoloji okuryazarlığını artırmayı amaç ediniyor. Sabancı Grubu’nun teknoloji lideri TeknoSA’nın bu projesi, kadınlara yaşamlarını iyileştirecek güçlü bir araç sunuyor. Bugüne kadar 56 ilde 14 binin üzerinde kadınımız bu eğitimlerden mezun oldu. Gaziantepli kadınları da teknolojiye göstermiş olduğu ilgiden ve başarılarından dolayı kutluyorum.” dedi.