Ana içeriğe atla

Sabancı Üniversitesinden tıp alanında dünyada bir ilk!

Sabancı Üniversitesinde bulunan Gözüaçık Laboratuvarı'ndaki araştırmacılar, kalıtsal ve ölümcül bir hastalığın (İnkluzyon cisimi miyopatisi, kemik Paget's hastalığı ve bunama sendromu, IBMPFD) neden ve nasıl oluştuğunu keşfetti. Ekip bu hastalık için, bu yılın Nobel Tıp Ödülü konusu da olan “Otofaji” temelli bir tedavi yöntemi öneriyor. 

Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Devrim Gözüaçık'ın yönetiminde, Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik Programı doktora öğrencisi Öznur Bayraktar, beyin, kas ve kemik tutulumuyla giden, sakatlık ve bunamaya sebep olan, kalıtsal ve ölümcül bir hastalığın  (IBMPFD, İnkluzyon cisimi miyopatisi, kemik Paget's hastalığı ve bunama sendromu) oluşum mekanizmasını keşfetti. Araştırma ekibi aynı zamanda bu hastalığın bazı türlerinin tedavisinde kullanılabilecek bir yöntem olarak, bu yılın Nobel Tıp Ödülü konusu da olan “Otofaji” temelinde bir tedavi yöntemi önerdi. 

IBMPFD, İnkluzyon cisimi miyopatisi, kemik Paget's hastalığı ve bunama sendromu

Bu önemli buluşun, IBMPFD hastalığının yanında, ALS, Parkinson, Hungtinton, Lewy Cisimi Hastalığı ve Machado-Joseph Hastalığı gibi hastalıkların daha iyi anlaşılmasına, kişiselleştirilmiş tanı ile daha etkili bir tedavi edilmesine yol açması bekleniyor. Çalışma şu an klinik öncesi aşamada ve hastalara uygulanması için ayrıntılı klinik çalışmalar yapılması gerekiyor.

Dr Devrim Gözüaçık’ın yönetimdeki araştırmacı ekip; Öznur Bayraktar, Özlem Oral, Nur Kocatürk, Yunus Akkoç, Karin Eberhart, Ali Koşar'dan oluşuyor. Ekibin çalışmayı detaylı olarak ortaya koydukları makaleleri uluslararası bir bilim dergisi olan PLOS ONE Ekim 2016 sayısında yayınlandı. 

2016 Nobel Tıp Ödülü’ne konu olan Otofaji Nedir?

Otofaji, tıp, genetik ve moleküler hücre biyolojisinde yeni ve yükselmekte olan bir alandır. Geçen 10 yıl içinde genişleyerek en önemli temel ve klinik araştırma sahalarını kapsamıştır. Otofaji, vücudun geri dönüştürme mekanizması gibi işleyerek hücrelerdeki bozulan ve hastalıklı proteinlerin ve mitokondri gibi yapıların temizlenmesini sağlıyor. Bu mekanizma sayesinde vücut kanser, Alzheimer, Parkinson ve diyabet gibi hastalıkları önleyebiliyor, mikroplarla savaşıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Otofaji'nin sağlık insan sağlığı açısından taşıdığı önemin anlaşılması ve otofaji ile ilgili ilaç araştırmalarının hızlanması nedeniyle, 2016 yılı Nobel Tıp Ödülü, konu hakkındaki ilk araştırmaları başlatan Japon Profesör Yoshinori Ohsumi'ye İsveç'te 10 Aralık tarihindeki yapılacak törenle verilecek. Dr Gözüaçık'ın laboratuvarı, Türkiye'de otofaji araştırmalarına adanmış ilk ve tek laboratuvar ve uluslar arası arenada Türkiye'yi temsil ediyor. 

PLOS ONE Makale linki: http://journals.plos.org/plosone/article?id=10.1371%2Fjournal.pone.0164864

Gözüaçık Bilimsel Araştırma Laboratuvarı hakkında:  http://myweb.sabanciuniv.edu/dgozuacik/

EFSUN - Sabanci University Center of Excellence for Functional Surfaces and Interface: http://efsun.sabanciuniv.edu

NS-FUTURE Joint Seminar by Cleva Ow-Yang

“Sustainability and Alternative Energy: Lowering Our Footprint on Our Planet”

02 November Wednesday at 12.40, FENS L062


Over the recent decade, the effects of global warming have made a clear case for revisiting how modern life must be better adapted so that future generations can enjoy similar levels of lifestyle on our planet. To minimize carbon consumption, one strategy has been to develop sources of alternative energy, of which there are many competing technologies. However, one topic receiving less attention to‐date is that of sustainability—how can we live in a manner that lowers our impact on the environment, one that enables our planet to continue sustaining life decades from now?

There are no simple solutions to lowering our carbon footprint—for every solution proposed, new challenges arise. In this talk, I would like to frame the multi‐faceted analysis for identifying viable solutions to the challenges we are facing, and my goal is to foster the on‐going debate on resolving the interconnected problems of climate, energy, and sustainability.

Saygıyla anıyoruz...

31 Ekim 2007 tarihinde aramızdan ayrılan Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyemiz Prof. Dr. Erdal İnönü’yü saygı ile anıyoruz.

Prof. Dr. Erdal İnönü

Prof. Dr. Erdal İnönü, 6 Haziran 1926 tarihinde Ankara'da dünyaya geldi. Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile Mevhibe İnönü'nün oğlu olan Erdal İnönü'nün çocukluğu, dönemin siyasi gelişmeleriyle iç içe geçti.

İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da yapan Erdal İnönü, 1947'de Fen Fakültesi'nden fizik lisansı diploması aldıktan sonra ABD'ye gitti. California Teknoloji Enstitüsü'nde doktora derecesini tamamlayan Erdal İnönü, ''teorik fizik'' alanında araştırmalar yaptı ve Türkiye'ye döndükten sonra Ankara Üniversitesi'nde asistan olarak göreve başladı.

Askerlik görevinin ardından doçent olan Erdal İnönü, 1957-1960 arasında yeniden ABD'ye giderek çeşitli üniversite ve araştırma enstitülerinde çalıştı.

1964-1974 yılları arasında Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) ''Fizik Profesörü'' olarak görev alan Erdal İnönü, üniversitede bölüm başkanlığı, dekanlık ve rektörlük görevlerinde bulundu.

Erdal İnönü, 1974'te Boğaziçi Üniversitesi'ne geçti ve burada fizik profesörlüğünün yanı sıra Temel Bilimler Fakültesi Dekanlığı görevini üstlendi.

TÜBİTAK'ın kuruluşuna katkıda bulunan Erdal İnönü, bir süre Temel Araştırmalar Enstitüsü'nde ''kurucu müdürlük'' görevini sürdürdü.

Prof. Dr. Erdal İnönü, NATO Fen Komitesi'nin yanı sıra UNESCO Yürütme Kurulunda da görev aldı.

SİYASET DÜNYASINA ADIM

12 Eylül 1980 harekatının ardından, 1983 yılında yeni partilerin kurulmaya başlamasıyla Erdal İnönü de aktif siyasete girdi.

Sosyal Demokrasi Partisi'nin (SODEP) kurucu genel başkanı olan Erdal İnönü, SODEP ile Halkçı Partinin birleşmesiyle kurulan Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin (SHP) ilk olağanüstü kurultayında bu partinin genel başkanlığına seçildi. Erdal İnönü, SHP Genel Başkanlığı görevini 1993 yılına kadar sürdürdü.

Erdal İnönü, 1986 yılında yapılan ara seçimlerinde İzmir'den milletvekili seçildi; 18. ve 19. Dönemlerde de TBMM'de görev aldı.

DYP-SHP KOALİSYONU

Erdal İnönü, 1991 genel seçimlerinden sonra, SHP'nin Doğru Yol Partisi (DYP) ile kurduğu, Süleyman Demirel'in başbakanlığındaki koalisyon hükümetinde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünün ardından Süleyman Demirel'in 16 Mayıs 1993'te 9. Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra Tansu Çiller'in başbakanlığında DYP-SHP koalisyonu devam ederken, Erdal İnönü genel başkanlığı bırakma kararını açıkladı ve SHP'nin 11 Eylül 1993'teki 4. kurultayında yeniden aday olmadı.

SHP'nin CHP ile birleşmesinin ardından, 27 Mart 1995 tarihinde koalisyon hükümetinin sosyal demokrat kanadında değişikliğe gidildi ve Erdal İnönü Dışişleri Bakanlığı görevini üstlendi. Erdal İnönü, 1995 yılının Mart ayında başladığı bu görevini Ekim ayına kadar sürdürdü.

Erdal İnönü, aktif siyaseti bıraktıktan sonra anılarını kaleme aldı.

Sevinç İnönü ile evli olan Erdal İnönü, İngilizce ve Fransızca biliyordu.

Hayatının önemli bir kesitini temel bilimlere adamıştı...

Sayın Erdal İnönü Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun kuruluşuna katkıda bulunmuş, TÜBİTAK Temel Araştırmalar Enstitüsü'nde kurucu müdürlük yapmış, fizik alanında verilen Wigner Madalyası'nı almış ve aralarında Sabancı Üniversitesi de olmak üzere ülkemizde birçok üniversitede fizik profesörlüğü yapmış olan İnönü, hayatının önemli bir kesitini temel bilimlere adamıştı.

Sayın Erdal İnönü, Ekim 2002 yılından tedavisi için ABD'ye gidene kadar  Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesinde 'Bilim Tarihi' dersi verdi.



Erdal İnönü’nün ülkemizin bilimsel gelişimi için yaptıklarını daha da ileriye taşımak, kendisinin bilime olan inancı ve bu alandaki sayısız katkılarını onurlandırmak üzere, Sabancı Üniversitesi’nde Erdal İnönü Kürsüsü kurulmuştur. Bu kürsü Türkiye ve dünyada Erdal İnönü adına kurulacak ilk kürsü olma özelliğini taşımaktadır. Kürsünün amacı, kariyerinin başında olan ve gelecek vaat eden bir genç araştırmacının “Doğa Bilimleri veya Bilim Tarihi” alanında yapacağı çalışmaları en az altı yıl boyunca desteklemektir. 


Mercator-İPM Araştırma Bursu Programı Beşinci Yılında

Mercator-İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) Araştırma Bursu Programı’nın beşinci yılının başlaması nedeniyle bir etkinlik gerçekleştirildi. 

Düzenlenen etkinlik kapsamında İstanbul Politikalar Merkezi-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi evsahipliğinde “15 Temmuz sonrası Türkiye-AB İlişkileri: İşbirliği ve Ortaklık İhtiyacı” başlıklı bir panel yapıldı. Panele İPM Direktörü Fuat Keyman, Eski Federal Alman Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı ve 2014/15 Mercator-İPM Kıdemli Akademi Üyesi Ruprecht Polenz, Ecole des Hautes Etudes en Sciences Sociales Öğretim Üyesi ve 2015/16 Mercator-İPM Kıdemli Akademi Üyesi Nilüfer Göle ve Avrupa İstikrar Girişimi Kurucu Başkanı ve 2016/17 Mercator-İPM Kıdemli Akademi Üyesi Gerald Knaus’un konuşmacı olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü, İPM Kıdemli Araştırmacısı ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın-Düzgit yaptı. 

Gerçekleştirilen “15 Temmuz sonrası Türkiye-AB İlişkileri: İşbirliği ve Ortaklık İhtiyacı” paneli ile konunun önde gelen uzmanları ve akademisyenler bir araya getirilerek, 15 Temmuz sonrasını AB ve Türkiye’nin yüzleştiği zorluklar çerçevesi içinde incelemek ve daha fazla  işbirliği için bilgi alışverişini başlatmak hedefleniyor.

Panelin ardından gerçekleştirilen konuşmalar sonrasında 2016/2017 Mercator-İPM Burs Programına kabul edilen araştırmacılar, yapılan video çekimleri ile tanıtıldı. Mercator-İPM Araştırma Programı’nın beşinci dönemine başlanılan 2016/17 döneminde, Kristen Biehl, Wiebke Hohberger, Magdalena Kirchner, Emre Üçkardeşler, Tuğba Ağaçayak ve Sarah Louise Nash araştırmacı olarak görev alıyor. 

Toplantıda ayrıca, İPM-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi, Sabancı Üniversitesi ve Stiftung Mercator stratejik ortaklığının 2021 yılına kadar uzatıldığı açıklandı.

Mercator-İPM Araştırma Bursu Programı, bu ortaklığın bir parçası ve ağırlıklı olarak Almanya’dan gelecek bursiyerlerin Avrupa Birliği/Almanya-Türkiye ilişkileri ve iklim değişikliği alanlarında yapacakları araştırmalarla, Türkiye-Almanya ve aynı zamanda Türkiye-Avrupa arasındaki akademik, siyasal ve sosyal bağları güçlendirmeyi amaçlıyor.

Araştırmacıların tanıtım videosu için tıklayınız: https://vimeo.com/188619162

Murat Germen 2016 Daegu Fotoğraf Bienali’nde

Daegu Fotoğraf Bienali'ne Türkiye'den katılan ilk sanatçı olan Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyemiz Murat Germen, bienalin küratörü Issack Kim'in davetiyle etkinlikte Muta-morphosis adlı serisinden iki eserini sergiliyor.

 

2006 yılından beri düzenlenen Daegu Fotoğraf Bienali, Güney Kore’nin önemli sanat etkinliklerinden biri olarak dünya çapında çağdaş fotoğraf eserlerine yer veriyor.  Daegu Fotoğraf Bienali, ülkede fotoğrafçılık kültürünü geliştirmeyi, uluslararası etkileşim ve alışverişi artırmayı, çağdaş fotoğrafçılığın buluşma noktası olmayı hedefliyor.

Bu yıl 10 yılını dolduran “2016 Daegu Fotoğraf Bienali”, "Hepimiz bir yerden geldik ama nereye gidiyoruz?" temasıyla düzenleniyor.  Serginin ilham kaynakları yaratıcılık, deneyci ruh, zaman (tarih), uzay ve Asya'nın doğal çevresi olarak öne çıkıyor.  21. yüzyılın başlamasıyla birlikte kişilerin ülke sınırlarının ötesine erişmesi, bilginin olağanüstü akışı giderek hızlanıyor ve Asya ülkeleri de bu değişimin enerjisinden destekle kültürel anlamda yakınlık ve karmaşık tarihsel etkileşimler yaşıyor.

Bienalin önceki katılımcıları arasında Michael Wolf, Edward Burtynsky, Ola Kolehmainen, Susanna Majuri, Jyrki Parantainen, Wang Qingsong, Robert Capa, Rinko Kawauchi, Julia Fullerton-Batten, Denis Darzacq, Roger Ballen ve Vik Muniz gibi dünyanın önde gelen sanatçıları yer alıyor.

IICEC “Enerjinin Geleceği”ni masaya yatırıyor

Bilim ve teknoloji girişimcileri ile küresel iş dünyasını bir araya getiren dünyanın en büyük ağı Hello Tomorrow ile Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) “Enerjinin Geleceği” başlıklı bir etkinlik gerçekleştirecek.  

Global etkinlikler zincirine Türkiye’yi de dahil eden Paris merkezli global inisiyatif “Hello Tomorrow” ile Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC)  ev sahipliğinde düzenlenen sektör buluşmasında, Türkiye ve dünyadan 600 seçkin inovator, girişimci, yatırımcı ile iş dünyası ve endüstri liderleri bir araya gelecek. İstanbul’daki etkinlik, dünyanın 15 kentindeki etkinliklerin bir parçası olarak, Paris’te yapılacak küresel zirvenin bir ayağını oluşturacak.

31 Ekim Pazartesi Sabancı Center’da gerçekleştirilecek etkinliğin teknoloji ve girişimciliğe açık bir topluma sahip Türkiye’nin, enerji kaynaklı sorunlarına kendi içinden çözümler geliştirmesine olanak sağlaması hedefleniyor.

Etkinlikte yenilenebilir enerji teknolojileri, enerji verimliliği yanında akıllı şebekeler, nesnelerin interneti (IOT) ile bağlantılı cihazlar, talep eksenli yönetim sistemleri (DSR) ve enerji depolama teknolojileri masaya yatırılacak.

Etkinlik programı, Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Charles Fries, TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes ve Dünya Enerji Ajansı Başkanı ve Sabancı Üniversitesi IICEC Yönlendirme Kurulu Fahri Başkanı Fatih Birol’un açılış konuşmaları ile başlayacak. Ardından “Teknoloji Girişimcileri ile Endüstri Liderleri Arasında Sinerji Oluşturmak” başlıklı panel ile devam edecek.

 

Enerjisa CEO’su Kıvanc Zaimler, GE Türkiye CEO’su ve Başkanı Canan Özsoy, Sanko Enerji Grubu CEO’su Adil Tekin ile Boston Consulting Group yöneticilerinden Harald Rubner’in konuşmacı olarak katılacağı panelin moderatörlüğünü Fiba Holding Başkanı Murat Özyeğin yapacak. Etkinlik,  panelin ardından Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın yapacağı özel sunum ile devam edecek.

İkinci panelde ise Türkiye’de finansal ve yapısal olarak etki gücü yüksek bir teknolojik girişimci ekosistemi kurma konusu masaya yatırılacak. Emre Kurttepeli’nin başkanlığında gerçekleştirilecek panele, Pronet CEO’su Alp Saul, Vispera CEO’su Aytül Ercil, Revo Capital Yönetici Direktörü Cenk Bayrakdar ile Avrupa Yatırım Fonu’ndan Doğan Taşkent katılacak.

Programın öğleden sonraki bölümünde ise Türkiye ve dünyadan başarı kazanmış enerji startupları, ticarileştirmeden prototipe ve teknolojik vizyonlarına dair farklı aşamalardaki başarı hikayeleri ile sahne alarak deneyimlerini paylaşacak.

Etkinliğe TEB, Boston Consulting Group, Bloomberg, ve seçkin üniversitelerin teknoloji geliştirme merkezleri de destek verecek.

Tarih: 31 Ekim 2016, Pazartesi

Saat: 08:30 – 16:30

Yer: Sabancı Center, 4. Levent

“İklim Değişikliği ve Su Gıda Sektörünü Nasıl Değiştiriyor?”

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu CDP Projeler Koordinatörü Mirhan Köroğlu, 18 Ekim 2016, Salı günü Swissotel Bosphorus’ta düzenlenen Sürdürülebilir Gıda Konferansı’nda konuşmacı oldu. Mirhan Köroğlu, “İklim Değişikliği ve Su Gıda Sektörünü Nasıl Değiştiriyor?” başlıklı bir sunum yaptı.

Mirhan Köroğlu konuşmasına CDP hakkında genel bilgi vererek başladı. Dünyanın en büyük yeşil sivil toplum kuruluşu olan CDP’nin şirketlerin, ormansızlaşma, su ve iklim değişikliği konularındaki verilerini açıklamalarını sağlayan bir platform olduğunu söyledi. Mirhan Köroğlu, CDP’nin geçen yıl gıda sektörü üzerine yayınladığı raporu aktardı. Raporda tarım temelli tedarik zincirinde iklim değişikliği etkilerinin azaltılması üzerine durulduğunu söyledi. Rapora göre, gıda sektöründe sera gazı emisyon oranının en çok tarımda görünüyor.

Mirhan Köroğlu raporun sonucunda çıkan verileri ana hatlarıyla çizdi:

•    CDP’ye verilen yanıtlara göre büyük şirketler dışında birçok gıda şirketi emisyon azaltımı ve özellikle tedarik zincirlerindeki azaltım ve uyumla ilgili çok az şey yapıyor. Gıda sektöründen davet aldığı halde CDP’ye yanıt veren şirketlerin oranı sadece %40 ve bunların da ancak ¼’ü sadece kendi operasyonlarını değil, tedarik zincirinden kaynaklı emisyonlarını açıklamış.

•    Bu durum yapılan hesaplara göre ortalama %10 civarında bir küresel emisyon miktarının açıklanmamış olduğunu ve bu durumun sektörün tamamını büyük risk altına soktuğunu gösteriyor.

•    Halbuki raporlama yapan gıda şirketlerinin 1/3’ü iklim değişikliği ve etkilerini göz önünde bulundurarak yaptıkları tarımsal yönetim stratejilerinin kendilerine, tedarikçilere ve özellikle çiftçilere çok daha düşük maliyetlerle üretim yapabilme imkanı sağladığını görüyoruz.

•    Ayrıca bir yada birden fazla tedarikçisi ile yakın ilişki içinde emisyon azaltımı faaliyetlerine yatırım yapan gıda şirketlerinin rakiplerine göre finansal kazanç elde etme olasılığı iki katına çıkıyor.

•    2015 yılında aralarında Coca-Cola, Kellogg, Nestle ve Danone gibi en büyüklerin yer aldığı gıda şirketlerinin %92’si iklim değişikliği kaynaklı olağandışı hava olayları, sıcaklık dalgalanmaları gibi faktörler nedeniyle halihazırda ciddi operasyonel risklerle karşılaştıklarını raporlamış.

•    Tarım alanlarının çoğunun halen gelişmekte olan ve fakir ülkelerde olması ve müşterilerin de duyarlılaşmaya başlaması ile çevre ve sosyal alanlarda şirketlerin gösterdiği faaliyetlerin itibar anlamında da ciddi etkileri olduğu görülüyor.

•    Gıda sektörünün iklim değişikliğini tetikleyen en önemli kolu %86 ile tedarikçilerin gerçekleştirdiği tarımsal aktivitelerden kaynaklı fakat şirketlerin %82’si emisyon azaltım faaliyetlerini tedarik zincirlerini işin içine katmadan sadece kendi operasyonları için yürütüyor.
Mirhan  Köroğlu sektörde olumlu gelişmeler olduğunun altını çizerek bu gelişmeleri şöyle özetledi:

•    Son yıllarda raporlama, tedarikçi ve sektör içi işbirliği gibi konularda olumlu değişim hızlandı. Önde gelen gıda firmalarının yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren şirketlerde olumlu bir gidişat var.

•    2012’den 2015 yılına kadar scope 3 raporlaması yapan şirket sayısı iki katına çıktı.

•    Ayrıca sadece tedarikçilerinden kaynaklı emisyon rakamlarını açıklamaktan öte, tedarikçilerini emisyon azaltım faaliyet planlarına dahil etmeye başladılar.

Rapordan öne çıkan notları ise şöyle özetledi:

•    Gıda ve tarım sektörünün uzun süreli dayanıklılığını sağlamak için özellikle emisyon azaltım yöntemleri ile iklim değişikliği etlilerinin azaltılması ve de iklim değişikliğe uyum çalışmalarının beraber yütütülmesi gerekmektedir.

•    Sektörün sadece kendi emisyonlarını azaltmak yerine tüm tedarik zincirinin emisyonunu azaltma stratejisini uygulaması gerekir.

•    Konunun birçok boyutlu olması işbirliğini zorunlu kılmaktadır. Şirketler kendi sektörlerindeki diğer şirketlerle, tedarikçileriyle ve karar alıcılarla ortak hareket etmeli ve iklim değişikliği ile mücadele çok paydaşlı bir şekilde yürütülmelidir.

Mirhan Köroğlu konuşmasında CDP Ormansızlaşma raporuna da değindi. Raporda tarımın ormansızlaşmada %80 oranında önemli olduğunu belirtti. Şirketlerin, kereste, palm yağı, hayvancılık ürünleri ve soya ürünleri olmak üzere ormanızlaşmaya yol açan 4 ürün grubunun  tedarik zincirlerinden çıkarılması için gerekli adımları atmaya başladıklarını söyledi.  CDP’nin de içinde bulunan We Mean Business girişimi kapsamında yürütülen “Commit to Action” kampanyası kapsamında toplam 51 şirketin 2020 yılına kadar tedarik zincirlerinden ormansızlaşmaya yol açan ürünleri çıkarmak için taahhütte bulundukları belirtildi.


Kafa Dergi Kampüste!

Son yıllarda beğeniyle takip edilen, birbirinden değerli yazarları buluşturan edebiyat dergisi Kafa'nın yazarları kampüsümüzde düzenlenecek bir panel ile okurları ile buluşuyor. 27 Ekim Perşembe saat 13:00 - 15:00 arasında FMAN 1099'da düzenlenecek panele tüm Sabancı Üniversiteliler davetlidir.

Sevilen yazarlar; Sema Kaygusuz, Cem Davran ve Candaş Tolga Işık'ın katılacağı panelde bağımsız edebiyattan medyaya, dergicilikten popüler kültüre kadar aklınıza gelen her konuda konuşmak, sorular sormak isterseniz bu buluşmayı sakın kaçırmayın!

Endüstri 4.0 temalı MAKTEK Eurasia fuarındaydık

15 Ekim Cumartesi düzenlenen Endüstri 4.0 temalı MAKTEK Eurasia fuarında Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyelerimiz Gündüz Ulusoy, Erhan Budak ve Emre Özlü fuar kapsamında tüm gün süren seminer ve panelleri düzenlediler. 


Fuar katılımcıları arasında 100'e yakın Sabancı Üniversitesi öğrencisi de yer aldı. Sabah saatlerinde gerçekleşen oturumlarda katılımcılar Endüstri 4.0 ile ilgili sunumunu dinlerken, öğleden sonra ise moderatörlüğünü Emre Özlü'nün yaptığı Gündüz Ulusoy ve Erhan Budak'ın da panelist olarak katıldığı "Endüstri 4.0 Yol Haritası" başlıklı panele katıldılar. 

Gerçekleşen panellere ilişkin detaylı programı incelemek için tıklayabilirsiniz. 

Abone ol