Ana içeriğe atla

"Bitcoin: What is it? Why it exists? How it survives?"

NS-FUTURE Joint Seminar by Albert Levi

"Bitcoin: What is it? Why it exists? How it survives?"

 

Bitcoin is a digital currency that works without a trusted third party. In that manner, it is a decentralized system and is not under control of any entity and governmental agency. People may exchange bitcoins among themselves inpeer-to-peer manner in an anonymous way. As of November 2016, total emission is approximately 16 million bitcoins, which corresponds to more than 11 billion USD market value. The consistency of the transactions in bitcoin system is guaranteed via a public ledger, called the Blockchain. In the implementation of bitcoin transactions, several cryptographic primitives are used. Although the use of cryptography provides the base of security and privacy, persistence of the system also depends on the computational power of the miners, who are the contributors to the Blockchain. In this talk, other than the details of the technical building blocks of the bitcoin system, the motivation behind its idea, its philosophy, the level of privacy and economical impact will be discussed.

Geleceğin Gözde Meslekleri: Big Data

Öğretim üyelerimiz Burçin Bozkaya ve Yücel Saygın CNN Türk'te, Geleceğin Gözde Meslekleri dosya haber dizisinde "Big Data"yı anlattı.

CNN Türk "Geleceğin Gözde Meslekleri" dosya haber dizisinde Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyemiz Burçin Bozkaya ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyemiz Yücel Saygın Big Data konusunu anlattılar.

Big Data / Büyük Veri konusunda; sektörel ihtiyaçlar, meslek olarak seçiminde veri analisterinin neler yaptığı, verilerin işlenmesi ve mahremiyetle ilgili bilgi veren Bozkaya ve Saygın'ın röportajlarını buradan izleyebilirsiniz.


 

İsmail Çakmak'a 2016 Dünya Bilimler Akademisi Tarım Bilimleri Ödülü verildi

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyemiz İsmail Çakmak'a 12 ülkede yürüttüğü başarılı uluslararası düzeydeki projeleri ve bu alanda bilimsel literatüre yaptığı üst düzey katkıları nedeniyle Dünya Bilimler Akademisi tarafından "2016 Tarım Bilimleri Ödülü" (The World Academy of  Sciences Prize in Agricultural Sciences) verildi. 

İsmail Çakmak'ı Dünya Bilimler Akademisi'ne "2016 Tarım Bilimleri Ödülü" için Bilim Akademisi aday göstermiştir.


Dünya Bilimler Akademisi 2016 yılı Tarım Bilmleri Ödülünü, dünyada özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 2 milyar insanda görülen çinko, demir ve iyot eksikliğine bağlı sağlık sorunlarının tarımsal stratejilerle azaltılması üzerine 12 ülkede yürüttüğü başarılı uluslararası düzeydeki projeleri ve bu alanda bilimsel literatüre yaptığı üst düzey katkıları nedeniyle İsmail Çakmak’a verdi. İsmail Çakmak’a Akademi Madalyası ve 15.000 dolarlık ödülü 2017 yılı içinde yapılacak bir törenle verilecek.


Sözü edilen mikro besin elementlerin noksanlığı özellikle çocukların beyin gelişiminde sorunlara, bağışıklık sisteminde zayıflığa ve fiziksel gelişimde yetersizliklere yol açmaktadır. Sorununun ana nedeni çinko, demir  ve iyot bakımından doğal olarak  çok fakir olan tahıl bazlı gıdaların yüksek miktarlarda tüketilmesi gösterilmektedir. Dr. Çakmak başkanlığında Çin, Hindistan, Pakistan, Tayland, Laos, Zambiya, Zimbabve, Mozambik, Güney Afrika, Brezilya, Kazakistan, Meksika ve Türkiye’de yürüyen ve buğday, pirinç ve mısıra odaklanmış olan projedeki temel amaç, tarımsal stratejilerle (özellikle yeni gübre formülasyonları geliştirme ve uygulamalarıyla) tahılların çinko, demir ve iyot konsantrasyonunu arttırmak ve insan sağlığına katkıda bulunmaktır. İsmail Çakmak'ın yürütücüsü olduğu proje bu alanda çok başarılı sonuçlara ulaştığı için, proje 2 kez 3’er yıl uzatılmış ve yeni ülkelere ve yeni mikro besin elementlerine odaklanılmıştır.

Yaklaşık 5 milyon ABD doları bütçesi olan ve ana Sponsoru Bill ve Melinda Gates Vakfı, Dünya Bankası ve bazı gıda ve gübre endüstrisi kuruluşları olan projeden çok sayıda üst düzey bilimsel araştırma makalesi de yayınlanmıştır.  

İsmail Çakmak hakkında

Dr. Çakmak bugüne değin uluslararası hakemli bilimsel dergilerde 160 makale yayınladı ve bu makalelere, Web of Science verilerine göre 9 bin üzerinde ve Google Scholar verilerine göre de yaklaşık 17bin atıfta bulunuldu (H-Indexi; Google Scholar:  69 ve  Web of Science: 52).

1999 yılında TÜBİTAK Bilim Ödülü; 2005 yılında Uluslararası Gübre Endüstrileri Birliği IFA tarafından verilen 2005 Yılı Uluslararası Bitki Beslemes Ödülü, 2007 yılında Avustralya Teknolojik Bilimler Akademisi - “Derek Tribe Madalyası”, 2014 yılında Alexander von Humboldt Vakfı (Almanya) tarafından verilen Georg Forster Araştırma Ödülü aldı. Çakmak, bugüne değin yaklaşık 45 ülkede  araştırma konusuyla illgili  bilimsel konferanslar verdi. Lideri olduğu ulusal ve uluslararası projelerine bugüne değin 15 milyon dolar üzerinde fon sağladı. 2012 yılında Avrupa Akademisi’ne seçildi. Çakmak, ayrıca Türkiye’de Bilim Akademisi’nin de seçilmiş üyesidir.

Ali Koşar "Applied Thermal Engineering" dergisinin yayın kurulunda

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyemiz Ali Koşar Applied Thermal Engineering dergisinin yayın kuruluna Asosiye Editör olarak katıldı.


Ali Koşar Elsevier tarafından basılan Applied Thermal Engineering dergisinin yayın kuruluna Baş Editör Prof. T.S. Zhao’nun (Hong Kong University of Science&Technology) tavsiyesi üzerine Asosiye Editör olarak katıldı. Applied Thermal Engineering dergisi Termal Bilimler alanında en prestijli dergilerden biridir ve bu sene bu alanda en yüksek etki faktörüne sahip dergi olmuştur. Ali Koşar, Baş Editör ile yakın şekilde çalışacak ve yılda en az 300 makalenin değerlendirmesini yürütecek. 

Türkiye’de Halka Açık Şirketlerde Kadın Direktörler Raporu 2016 Açıklandı

Türkiye’de Halka Açık Şirketlerde Kadın Direktörler Raporu 2016 Açıklandı
2016’da Halka Açık Şirketlerde Kadın Yönetim Kurulu Üyesi Oranı Yüzde 14.2’ye Yükseldi

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından Egon Zehnder International Türkiye ofisinin stratejik desteği ile yürütülen Bağımsız Kadın Direktörler Projesi (BKD) kapsamındaki “4. Türkiye Kadın Direktörler Konferansı”, Dünya Bankası Grubu üyesi IFC (International Finance Corporation) ve Zorlu Holding’in desteğiyle, 9 Kasım 2016, Çarşamba günü Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşti.

Konferansta “Türkiye’de Halka Açık Şirketlerde Kadın Direktörler Raporu 2016” kamuoyu ile paylaşıldı. Rapor sonuçlarına göre son beş yılda Borsa İstanbul’da halka açık şirketlerde kadın yönetim kurulu üyesi oranı yüzde 11.5’ten yüzde 14.2’ye yükseldi.

Konferansta bu yıl dördüncüsü verilen Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu Ödülü’ne   Adana Çimento T.A.Ş., Alcatel Lucent Teletaş Telekomünikasyon A.Ş. ve Avivasa Emeklilik ve Hayat A.Ş. layık görüldüler.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından hayata geçirilen, şirketlerin yönetim kurullarını kadın direktörler aracılığıyla güçlendirmeyi amaçlayan “Bağımsız Kadın Direktörler Projesi” kapsamındaki “IV. Türkiye Kadın Direktörler Konferansı”, 9 Kasım 2016, Çarşamba günü, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde düzenlendi. 2016 Türkiye Bağımsız Kadın Direktörler Raporu’nun açıklandığı toplantıda Sabancı Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu’nun katılımıyla “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu” ödülleri de sahiplerini buldu.

“Kadınların üst yönetimde yer almaları IFC’nin temel konularından biri”


Toplantının açılış konuşmasını IFC Doğu Avrupa ve Orta Asya Toplumsal Cinsiyet Sorumlusu Sammar Essmad yaptı. Sammar Essmad konuşmasına kadınların üst yönetimde yer almalarının IFC’nin temel konularından biri olduğuna vurgu yaparak başladı. Türkiye’deki yönetim kurullarındaki kadın oranının Türkiye için güzel bir haber olduğunun altını çizen Essmad, bu gelişmenin Türkiye’deki özel sektör için de önemli olduğunu belirtti. Sammar Essmad IFC’nin özel sektörde cinsiyet uçurumunun kapanması için çalışmalar yaptığına da değindi. IFC’nin geçtiğimiz yıl Türkiye’de bu konuda 18 projeyi desteklediğine dikkat çekti. Türkiye’de yönetim kurullarında cinsiyet eşitliği konusunda kültür değişimi yapmak istediklerinin altını çizdi. Sammar Essmad “Türkiye’de yönetim kurullarında kadın oranı arttı ancak gidecek yolumuz var. Türkiye’de firmaların sadece yüzde 5’i kadın yöneticilere yer veriyor” dedi. Sammar Essmad “Yönetimde cinsiyet eşitliğinin sağlanması şirketlerin; finansal performansını, yatırımcı güvenini ve itibarını yükseltir” dedi.
 
“Son beş yılda Borsa İstanbul’da halka açık şirketlerde görev alan kadın yönetim kurulu üyesi oranı yüzde 11.5’ten sadece yüzde 14.2’ye yükseldi.”

Konferansta Sabancı Üniversitesi tarafından hazırlanan “Türkiye’de Halka Açık Şirketlerde Kadın Direktörler 2016” raporu Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat tarafından paylaşıldı. Araştırma BİST’te işlem gören 410 şirketi kapsıyor. 410 şirketin 168’inin yönetim kurulu tamamen erkeklerden oluşuyor. Bu sayı 2015 yılında 178’di. Yönetim kurullarını oluşturan 2813 direktörün yüzde 14.2’si, yani 304’ü kadın. 304 kadın direktör toplam 399 direktörlük sandalyesine sahip. 399 sandalyenin 224’ünde icracı olmayan ancak bağımsız olmayan, 102’sinde bağımsız ve 73’ünde icracı üye olarak görev alan kadınlar oturuyor. Bağımsız kadın direktörlerin toplam yönetim kurulu üyelerine oranı ise yüzde 6.5.

Melsa Ararat konuşmasında “Son beş yılda Borsa İstanbul’da halka açık şirketlerde kadın yönetim kurulu üyesi oranı yüzde 11.5’ten yüzde 14.2’ye yükseldi. 2012 yılından beri yönetim kurullarında en az bir kadın üye olan BIST şirketlerinin oranında yaşanan yavaş ama olumlu değişimi göstermektedir. 2012 yılında yönetim kurullarında en az bir kadın üyesi olan şirketlerin oranı %52,9 iken bu oran 2016 yılında %59 olmuştur. Ayrıca BIST’te listelenmiş şirketlerin %10’unda en az 3 kadın direktör bulunmaktadır. Araştırmalara göre kadınların azlık durumundan çıkarak kurullarda etkin olarak işlev görmesi için gerekli eşik sayı üçtür.” dedi.
Raporun verilerine göre, 2016 yılında 31 şirketin yönetim kurulu başkanı kadın. Bu rakam tüm şirketler içinde yüzde 7’lik bir oranı oluşturuyor. Yönetim kurullarında görev alan kadın CEO sayısı ise sadece 14. Bu rakama göre halka açık şirketlerin yüzde 3.4’ünde kadın CEO görev yapmakta. 

Türkiye’de Halka Açık Şirketlerde Kadın Direktörler Raporu 2016’nın önsözünü International Finance Corporation Çevre, Toplum ve Yönetim Departmanı Kurumsal Yönetim Grubu Yöneticisi Darrin Hartzler kaleme aldı.

“Yeni dünyada roller yeniden tasarlandığından kadınlara çok iş düşüyor”


Melsa Ararat’ın sunumunun ardından, toplantının ana tema konuşmasını IBM Türk Genel Müdürü Defne Tozan gerçekleştirdi. Defne Tozan konuşmasına kadınların iş hayatına girişinin toplumsal hayat üzerindeki etkilerini anlatarak başladı. Teknolojideki gelişim nedeniyle dünya bambaşka bir yere giderken bütün şirketlerin nasıl birer teknoloji şirketine dönüştüğüne değindi ve fen ve teknoloji eğitimi almış nitelikli iş gücünün önemini vurguladı.  Yeni dünyada roller yeniden tasarlanırken kadınlara çok iş düşeceğine değinen Defne Tozan iş dünyasının erkek egemen bir alan olması sebebiyle kadınların burada yer almak için daha fazla çaba harcamaları gerektiğini belirtti. Çalışanlarına eşit şartlar sunan IBM’de çalıştığı için kendini şanslı olarak gördüğünü söyleyen Defne Tozan, kurum içinde kadınlara yapılan yatırımlara değindi. Ülkemizin refahı için düşünen, okuyan kız çocuklarının ve kadın yöneticilerinin gerekliliğine dikkat çekerek sözlerine son verdi.


Ana tema konuşmasının ardından Egon Zehnder International Londra ofisinden Küresel CFO Hizmetleri Başkanı Çağla Bekbölet Egon Zehnder’in Yönetim Kurulu Uygulamaları hakkında bir konuşma gerçekleştirdi. Çağla Bekbölet “Egon Zehnder Londra ofisi son beş senede yönetici ve yönetim kurulu atama süreçlerinde çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda liderlik görevini üstlenip, farklı fikirlerin ve gecmişlerin temsil edilmesi ve dillendirilmesi konusunda aktif olarak çalışıyor.” dedi. Bu bağlamda Egon Zehnder’in, İngiltere’de FTSE100 endeksinde yer alan 100 şirketten en az 25 tanesinin İcra Başkanı (CEO) ve Finans Başkanı (CFO) nın, 2025 yılına kadar kadın olması için ilham verici bir kampanya başlattığını söyledi. Kamuoyu ve iş hayatında konuya ilgi çekmek ve farkındalığı arttırmak amacı ile başlatılan ve büyük ilgi ile destek gören, bu insiyatifin de desteği ile ilk yılın sonunda FTSE100 endeksinde yer alan şirketlerdeki kadın CEO sayısı 5'den 7'ye çıktığını ve şu anda FTSE100 endeksinde yer alan şirketlerde 12 kadının CFO görev yaptığını ifade etti.

Bekbölet, “Egon Zehnder bağımsız yönetim kurulu üyesi atamalarında da aynı iradeyi göstererek, karar vericilerin gündemine farklı adaylar getirip, onların değişik bakış açılarıyla değerlendirilmelerini de sağlamaya devam ediyor." diyerek sözlerine son verdi.

Sabancı Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu’nun da katılımıyla “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu” Ödül Töreni’ne geçildi.  Bu yıl dördüncüsü BIST Yıldız Pazar’da yer alan şirketlere verilen Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu Ödülü’ne  Adana Çimento T.A.Ş., Alcatel Lucent Teletaş Telekomünikasyon A.Ş. ve Avivasa Emeklilik ve Hayat A.Ş. layık görüldüler.

Ödül, Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri Melsa Ararat, Işın Güler ve Özgecan Koçak tarafından tasarlanan endeks hesaplamalarına dayandırıldı. Endeks; “Yönetim Kurullarında Kadınların temsili”, “Yönetim Kurullarında Bağımsız Kadın Üyelerin temsili”, “Komitelerde Kadınların temsili” ve “Yönetim Kurullarında Kadın Yönetim Kurulu Başkanı ve Kadın CEO bulunması” ve en az üç kadın üye eşiğinin yakalanıp yakalanmadığını dikkate alıyor. Endeks her sene hesaplanıyor.

“Bağımsız Kadın Direktörler Projesi’nin özünde daha iyi bir yönetim yatıyor.”

Toplantının kapanış konuşmasını Bağımsız Kadın Direktörler Projesi Danışma Kurulu Üyesi Sibel Asna gerçekleştirdi. Kadın ve erkek arasındaki farkı, dengesizliği anlayamadığını söyleyen Sibel Asna, gerekçe olarak din, töre, gelenek gibi sebeplerin gösterildiğini, ancak erk, ekonomi ve paylaşılmak istenmeyen varlıklar olduğunun söylenmediğini belirtti. Paylaşılamayan varlıkların kaynağının tükenmek üzere olduğuna vurgu yapan Asna, Bağımsız Kadın Direktörler Projesi’nin özünde daha iyi bir yönetim yattığını ifade etti ve “Adil, eşitlikçi, insanı ve sürdürülebilirliği odağına alan bir yönetim modeli bunun tek çıkar yolu.” diyerek sözlerine devam etti. Asna, bunun ancak karar verici mercilerde kadın ve erkeğin eşit oranda yer almasıyla mümkün olacağını söyledi.

Kadınların sürdürülebilirlik konusundaki duyarlılıklarının doğaları gereği veya onlara biçilen rollerden dolayı erkeklerden çok daha fazla olduğuna dikkat çeken Asna, “Dünyanın asıl sorununun sürdürülebilirlik olduğunu, bunun ilk adımlarının kadınların erkeklerle eşit oranda karar verici konumlarda olmaları gereğini görmüyor, bilmemezlikten geliyoruz. Dolayısı ile çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyorsak artık bu görmemezliklerden vaz geçmek zorundayız. Geleneksel erkek egemen toplumdan, tüm farklılıkları barındıran, içselleştiren bir düzen talebinde bulunmamız kaçınılmaz.” diyerek sözlerine devam etti.

Bağımsız Kadın Direktörler Projesi’nin veri tabanında yer alan 276 kadını düzenli olarak bir araya getirmeye, karşılıklı görüş alışverişi, tecrübe paylaşımı ortamları yaratmaya çalıştığına dikkat çeken Asna, Projenin düzenlediği eğitim programları ile daha pek çoğunu icracı konuma taşıdıklarını söyledi. Bu oluşumu desteklemenin ve yalnız bırakmamanın önemine değinerek sözlerine son verdi.


RadyoSU "Teachers are Human" programında bu hafta

RadyoSU'da öğrenciler her hafta bir öğretmenlerini ağırlamaya devam ediyor. "Teachers are Human" adlı programının bu haftaki konuğu Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyemiz Cem Güneri olacak. Bengüsu Özcan ve Tolga Atam'ın sunuculuğunda 14 Kasım Pazartesi akşamı saat 20.00'de gerçekleşecek yayını kaçırmayın!

Radyosu dinleyicileri gelecek programlarda sohbetini dinlemek istediği konukları Speak'ten, Campusnet'ten, RadyoSU sosyal medya hesaplarından paylaşabilir. Aynı zamanda dinleyiciler program esnasında "sesini duyur" köşesinden veya kampüs içi 9475 dahili hattan arayarak sorularını gönderebilir.

RadyoSU’yu nereden dinlerim?

radyosu.sabanciuniv.edu, 


Atatürk'ü Anma ve Anlama Törenimizin ardından

Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi'nde (SGM) 10 Kasım sabahı saat 08.45'te başlayan Atatürk'ü Anma ve Anlama töreninde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü hep birlikte andık.

Öğrencilerimiz, akademisyenlerimiz ve çalışanlarımızın katıldığı ve Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyemiz Cemil Koçak'ın modere ettiği tören, Ata'ya saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Rektör Vekilimiz Ayşe Kadıoğlu ve bu yılın konuşmacısı Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyemiz Ersin Kalaycıoğlu’nun konuşmaları ile devam etti.

Ayşe Kadıoğlu: "Geçmişi hatırladıkça geleceği daha iyi hayal edebiliriz."

Konuşmasına Atatürk'ün cesaretine, bilimsel cesareti kullanma yeteneğine atıfta bulunarak başlayan Kadıoğlu: "Immanule Kant, Aydınlanma düşüncesini Latince Sapere Aude! yani kendi aklını kullanma cesareti göstermek olarak tanımlar. Buna göre Aydınlanma insanın kendi kendisine dayattığı bir vesayetten kurtuluşa işaret eder. Yani özgür, eleştirel, yaratıcı, esnek ve diyaloğa açık olarak tanımlayabilecegimiz ve bizim de Sabancı Üniversitesi’nde üzerine titrediğimiz bilimsel düşünceye sadece sahip olmak yetmez; aynı zamanda bu düşünceyi kullanmak cesaretine sahip olmak da önemlidir. Aydınlanma felsefesinin özü budur. Mustafa Kemal Atatürk, cesareti ile hepimiz için örnek bir insandır. İngilizce dilinde “game changer” denilen yani var olan koşulların dinamiklerini dönüştürmeye yönelik adımlar da zaten ancak birikim ile gelen özgüvenli bir düşünce ve cesaret ile atılabilir. Buna mütevazılığı da eklemek gerek. Mustafa Kemal Atatürk’ün bugün burada izlediğimiz fotoğraflarında özgüven ve mütevazılığın birlikte olabileceği de açıkça gözlemleniyor." dedi.

Konuşmasına cumhuriyetin kurucu ilkelerinin hatırlanması ve iyi bilinmesinin önemine değinerek devam eden Kadıoğlu; "Geçmişin bilincinde olmadan ileriye yönelik iyileştirme yapmak mümkün olmuyor. Böylesi anmalar bizlere kurucu ilke ve değerleri hatırlattığı için önemli. Geçmişi hatırladıkça geleceği daha iyi hayal edebiliriz." dedi.

Ayşe Kadıoğlu'nun konuşmasının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz. 

Ersin Kalaycıoğlu "Cumhuriyet ve Bilim: Hanedan'dan Halkın Yönetimine Geçiş" üzerine konuştu

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyemiz Ersin Kalaycıoğlu konuşmasında Cumhuriyet fikri ve onun ortaya koyduğu hükümet etme biçimleri arayışına ve bilimsel düşünceye vurgu yaptı.

Kalaycıoğlu konuşmasına dönemin genç gazetecilerinden biri olan Refii Cevat Ulunay’ın 1919 yılında Şişli’deki evinde Mustafa Kemal Paşa ile yaptığı görüşmeden bahsederek başladı. Kalaycıoğlu, dönemin en zeki hırslı ve genç gazetecilerini bile hayrete düşürecek Mustafa Kemal Paşa'nın devrim tasavvurlarını aktardıktan sonra, Atatürk’ün yeni “onurlu yaşam”ın temeli olarak “pozitif bilim”i göstermesinden bahsetti.

Burdan yola çıkarak Kalaycıoğlu konuşmasında, Atatürk Türkiye’sinin bugün geldiği bilimsel durumu Nobel ödüllü bilim insanı Aziz Sancar'ı örnek göstererek şöyle dedi "Cumhuriyet’in en büyük başarısı maddi durumu fevkalade mütevazi olan çok çocuklu bir ailede doğan ve büyüyen Prof. Dr. Aziz Sancar gibi bir tabibin üniversiteden mezun olmasına, ABD’nde eğitim ve araştırmalarına devam ederek Kimya dalında bir Nobel ödülü almasına vesile olmasıdır. Bizzat Prof. Sancar’ın Cumhuriyet’e ve onun kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal’e belirttiği şükran bunun en büyük kanıtıdır." 

Ersin Kalaycıoğlu'nun konuşmasının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

Trump nasıl ve neden kazandı?

Önceki gün tamamlanan seçimle Amerika Birleşik Devletleri’nin 45. Başkanı Cumhuriyetçi  Parti adayı Donalt Trump oldu. Çoğu anket sonucunun ve yorumcunun aksine, Demokrat Parti'nin adayı Clinton'ı geride bırakarak Beyaz Saray'ın yeni sahibi olan Trump'ın sürpriz olarak nitelendirilen zaferinin arkasında yatan sebepler neler?

Fuat Keyman ve Ersin Kalaycıoğlu ABD seçim sonuçlarını değerlendirdi

İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Fuat Keyman NTV’de, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi  Ersin Kalaycıoğlu ise CNN Türk’te katıldıkları programlarla ABD seçim sonuçlarını değerlendirdi.

İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Fuat Keyman NTV’de Seçim Özel Programı ve gün ortası haberlerinin özel konuğu olarak ABD seçimlerini değerlendirdi.

Programı izlemek için tıklayınız

 

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi  Ersin Kalaycıoğlu ise CNN Türk’te yayınlanan Tarafsız Bölge programında Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtladı. 

Programı izlemek için tıklayınız


 

10 Kasım Atatürk'ü Anma Töreni

10 Kasım Atatürk'ü Anma Töreni Perşembe günü sabah 08.45'te Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezinde (SGM) başlayacak bir törenle gerçekleşecek. Bu yılki törende Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyemiz Ersin Kalaycıoğlu "Cumhuriyet ve Bilim: Hanedan'dan Halkın Yönetimine Geçiş" başlıklı bir konuşma yapacak.

10 Kasım Atatürk'ü Anma Töreni Programı:

08.45 Tören Başlangıcı 

08.45 - 09.05 Slayt Gösterimi 

09.05 Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı 

9.10 Anma Konuşması: Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu: "Cumhuriyet ve Bilim: Hanedan'dan Halkın Yönetimine Geçiş"

Tören dolayısıyla üniversitemizde 08:40-10:30 arasında ders yapılmayacaktır.

Abone ol