Ana içeriğe atla

Sabancı Üniversitesi yaz okullarının ilk dönemine 18 ilden ve 2 ülkeden 215 öğrenci katıldı

Sabancı Üniversitesi Lise Yaz Okulu kapsamında düzenlenen; Lise Yaz Okulu, İngilizce Dil Okulu ile Uygulamalı Nanoteknoloji Kampı’nın ilk dönemi tamamlandı. Sabancı Üniversitesi Lise Yaz Okulları’nın 2. dönemi 26 Temmuz tarihinde başlıyor.


2011 yılından bu yana düzenlenerek 13-17 yaş arasındaki gençlerin farklı alanlarda kendilerini geliştirmelerini sağlayan ve çok kültürlü üniversite ortamına hazırlanmalarına imkan veren Sabancı Üniversitesi Lise Yaz Okulu’nun ilk dönemi online olarak gerçekleşti. Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen yaz okullarına bu yıl; Adana, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Manisa, Mersin, Muğla ve Samsun olmak üzere 18 ilden ve Amerika, İspanya olmak üzere 2 ülkeden toplam 215 öğrenci katıldı. 

Sabancı Üniversitesi Online Lise Yaz Okulu 

İki haftalık üç dönem halinde düzenlenen Lise Yaz Okulu’nda öğrenciler, mühendislik ve doğa bilimleri, sosyal bilimler, sanat, yönetim, başarı ve meslek dahil olmak üzere 40’dan fazla üniversite dersi arasından seçim yaparak, tatil dönemini eğlenceli bir öğrenme sürecine dönüştürdü.

Sabancı Üniversitesi Online İngilizce Dil Okulu 

Eğlenceli aktivitelerle zenginleştirilmiş olan Sabancı Üniversitesi Online İngilizce Dil Okulu, 13-16 yaş grubu öğrencilere İngilizce becerilerini geliştirebileceği bir ortam sundu. Öğrenciler, yoğun İngilizce eğitiminin yanı sıra ders dışı kişisel gelişim seminerleri ve üniversite tanıtımı etkinlikleriyle zenginleştirilen programda ufuklarını genişletme şansı da yakaladılar. 

Sabancı Üniversitesi Online Uygulamalı Nanoteknoloji Yaz Okulu 

Nanoteknolojiyle ilgili güncel gelişmeler ve uygulamalar hakkında bir farkındalık yaratmayı ve gençlerin gelecekteki meslek seçimlerinde yönlendirici olmayı hedefleyen Online Uygulamalı Nanoteknoloji Yaz Okulu’nda bilime ve laboratuvar çalışmalarına meraklı öğrenciler, Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (SUNUM) uzmanlık ve liderliğinden faydalandı.

Detaylı bilgi için https://liseyazokulu.sabanciuniv.edu/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

Ortalama ile Yatay Geçiş 2021-2022 Güz Dönemi

ORTALAMA İLE YATAY GEÇİŞ İLAN

2021-2022 Güz Dönemi

Diğer yükseköğretim kurumlarından gelen yatay geçiş başvuruları, YÖK'ün " Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans Ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal İle Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmelik " hükümleri, SÜ tarafından belirlenen esaslar ve kontenjanlar çerçevesinde ilgili Komisyonun öndeğerlendirmesine göre Fakülte Kurulları tarafından değerlendirilir.

Online başvurular, bütün belgeler eksiksiz olarak tamamlanarak 28 Temmuz 2021 tarihine kadar tamamlanmalıdır.
Başvuru koşullarını taşıyan tüm adaylar için 4 Ağustos 2021 tarihinde mülakat düzenlenecek ve programlara kabul edilecek adaylar, başvuru belgelerinin ilgili Fakülte Yönetim Kurulu tarafından incelenmesi sonucunda belirlenecektir. 

Yatay geçişte burs olanağı bulunmamaktadır.

2021-2022 Akademik Yılı Güz Dönemi Üniversiteye kayıtlar 6 Eylül 2021 tarihinde, yedek kayıtlar 7 Eylül 2021 tarihinde gerçekleşecektir. 

Başvuru Koşulları ile İlgili Genel Hükümler

1.       Denklik: Yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından yapılan başvurularda, adayın ayrılacağı kurum ve programının YÖK tarafından denkliği tanınan kurumlar arasında olması gerekir.

2.       Eşdeğerlik: Ayrılacağı yükseköğretim kurumunun ve programının Sabancı Üniversitesi lisans programları ile eşdeğer olması gerekir.

3.       Dönem: Başvuran adayların, hazırlık sınıfı hariç, ilk iki yarıyılı bitirmiş olması gerekir. Lisans diploma programlarının son iki yarıyılına başvuru kabul edilmez.

4.       Not Ortalaması: Genel not ortalaması veya transkriptinde yer alan not dönüşüm tablosundaki not ortalaması karşılığı en az 100 üzerinden 60 veya 4 üzerinden 2,29 olmalıdır. 4'lük veya 100’lük sistemden başka not sistemleri uygulayan üniversitelerden başvuran adayların, üniversitelerinden resmi bir açıklama ve not dönüşüm tablosu vermeleri gerekir.

5.       Kayıtlı Olmak: Ayrılacağı yükseköğretim kurumunda halen öğrenci statüsünde kayıtlı olması gerekir.

6.       İngilizce Dil Yeterliliği: Üniversite tarafından eşdeğerliği kabul edilen ulusal ve/veya uluslararası yabancı dil sınavlarının birinden yine üniversite tarafından belirlenen düzeyde başarılı** olduğunu belgeleyen öğrenciler ve eğitim dili tamamıyla İngilizce olan yükseköğretim kurumlarından başvuran öğrenciler dışındaki adaylar, kabul aldıkları takdirde Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen İngilizce Dil Ölçme Sınavı'ndan(ELAE) başarılı olurlarsa programa devam edebilirler. (**) İngilizce muafiyeti sağlayacak sınavlar ve puanları.

7.       Öğrenim Süresi: Geçiş yapmak istediği programın mezuniyet yükümlülüklerini tamamlamak için gereken süre ile daha önce öğrenim gördüğü sürelerin toplamının azami öğrenim süresini (14 dönem) aşmaması gerekir.

8.       ÖSYM Puanı: Yurt dışından kayıtlı olan T.C. uyruklu adaylar için; Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’ne yapılan başvurularda ilgili yıldaki ÖSYS kılavuzunda yer alan başarı sırasını sağlıyor olma şartı aranır. Yönetim Bilimleri ve Sanat ve Sosyal Bilimler programları için öğrencinin ÖSYS/YKS sınavına girdiği yıl itibarıyla geçmek istediği diploma programı için geçerli olan puan türünde aldığı merkezi yerleştirme puanının, geçmek istediği diploma programına eşdeğer yurt içindeki diğer üniversitelerin diploma programlarının en düşük taban puanına eşit veya yüksek olması gerekir.

Başvuru için Gerekli Belgeler

Tüm belgelerin Türkçe ya da İngilizce dillerinde hazırlanmış resmi belgeler olması gerekir. Farklı dillerde hazırlanmış belgelerin orijinal kopyalarının yanı sıra noter tasdikli Türkçe ya da İngilizce tercümelerinin eklenmesi gerekir.

1. Başvuru Formu ve Başvuru Ücreti: 

Başvuru formu için tıklayınız. 675 TL tutarındaki başvuru ücretinin başvuru tamamlandıktan sonra size gelen emailde yer alan bilgiler doğrultusunda yatırılması gerekmektedir.

Başvuru ücreti iade edilmemektedir.

Başvuran adayların programa yerleşip yerleşmeyecekleri dönem ve kredi sayılarına göre belli olacaktır.

2. Sınav Sonuç Belgesi:

Yurt içindeki yükseköğretim kurumlarından, K.K.T.C.'den ya da ÖSYM kılavuzunda yer alan ülkelerde bulunan yükseköğretim kurumlarından başvuran adaylar için ayrılacağı kuruma yerleştirme işleminde kullanılan ÖSYS belgesini(yerleştirme puanı ve yerleştiği yükseköğretim kurumunun belirtildiği), ayrıca her puan türünden aldığı puanları gösteren ÖSYM belgesini eklemeleri gerekir.

Yurt dışında kayıtlı olan T.C. uyruklu adaylar için; ÖSYS belgesi (Öğrenci Yerleştirme Sınavı), ayrıca her puan türünden aldığı puanları gösteren ÖSYM belgesi .

Yurtdışında bir yükseköğretim kurumuna kayıt olan adaylarda ilgili yılın Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alan koşullar aranır.

Yurt dışındaki bir yükseköğretim kurumundan ülkemizdeki başarı sıralaması şartı aranan bir programa yatay geçiş yapılabilmesi için;

a) Öğrencinin yükseköğrenime başladığı yıl, kayıtlı olduğu üniversitenin Yükseköğretim Kurulunca esas alınan sıralama kuruluşlarının belirlediği dünya sıralamalarında ilk dört yüzlük dilim içerisinde yer alması ve dönem/sınıf ve başarı şartlarını taşıması,

b) İlk dört yüzlük dilim dışında kalan bir üniversitede kayıtlı olunması halinde;

1) Ortaöğretimini Türkiye’de tamamlayanların, her halükarda merkezi yerleştirme sınavına girmiş ve kayıt yılı itibarıyla başarı sıralaması şartı aranan programın ilgili puan türünde başarı sıralaması şartını sağlamış olması, 

2) Ortaöğretiminin en az son iki yılını yurt dışında tamamlayanların, kayıt oldukları diploma programının, hazırlık sınıfı hariç en az dört yarıyılını başarıyla geçmiş olması gerekir.

Yabancı uyruklu veya lisenin tamamını yurtdışında tamamlayan adayların linkte yer alan tablodaki sınav veya diplomalardan birini sunması zorunludur.

 3. Transkript: 

Adayın kayıtlı olduğu yükseköğretim kurumunun Öğrenci İşleri tarafından hazırlanmış, alınan tüm dersleri, notları ve not ortalamalarını gösteren resmi belge. Transkriptte, öğrenci değerlendirme sistemi(not sistemi) ile ilgili açıklayıcı bilgilerin bulunmaması halinde bu bilgilerin bulunduğu onaylı bir belgenin eklenmesi gerekir.

Yurtdışından yapılan başvurularda ortaöğretiminin en az son iki yılını yurtdışındaki bir kurumda tamamlayanların lise transkriptlerini de (karne) eklemeleri gerekir.

4. Ayrıntılı Ders Tanım ve İçerik Bilgileri:

Adayın transkriptinde belirtilen derslerin ayrıntılı tanımlarını ve içerik/müfredat/syllabus bilgilerini içeren belgeler. Başarılı olunan her bir ders için gereklidir. Fakülte Yönetim kurulu tarafından üniversite derslerine eşdeğer bulunan dersler notu ile sayılacaktır. Yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından yapılan başvurularda, kurumu tanıtan katalog veya benzeri belgelerin eklenmesi yararlıdır.

5. İngilizce Dil Yeterliliği:

a. Üniversite tarafından eşdeğerliği kabul edilen ulusal ve/veya uluslararası yabancı dil sınavlarının birinden yine üniversite tarafından belirlenen düzeyde başarılı* olduğunu gösteren belge,

b. Eğitim dili tamamıyla İngilizce olan kurumlardan başvuran adaylar için, adayın kayıtlı olduğu yükseköğretim kurumunun Öğrenci İşleri tarafından hazırlanmış, zarf içinde, programın eğitim dilini belirtir resmi belge. Bu bilgi transkriptte belirtilmişse ayrıca belge istenmez.

(*) İngilizce muafiyeti sağlayacak sınavlar ve puanları 

6. Öğrenci Belgesi:

Adayın kayıtlı olduğu yükseköğretim kurumunun Öğrenci İşleri tarafından hazırlanmış, adayın başvuru sırasında halen kurumun kayıtlı öğrencisi olduğunu gösterir belge. Transkript üzerinde yapılan açıklama da kabul edilir.

7. Disiplin Durum Belgesi:

Yurt içindeki yükseköğretim kurumlarından başvuran adayların kayıtlı olduğu kurumun Öğrenci İşleri tarafından hazırlanan, öğrencinin disiplin durumunu belirtir resmi belge.

8. Referans Mektubu:

Zorunlu değildir, tercihe bağlı sunulabilir. En az 2, tercihen 3 adet referans mektubu

Referans mektubu

9. Lise Diploması:

Yurt içindeki liselerden mezun olanların lise diplomasının örneği.

Yurt dışındaki liselerden mezun olan adaylar için ek olarak lise diplomalarının noter tasdikli Türkçe tercümeleri ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden temin ettikleri Lise Diploma Denklik belgeleri.

10. Pasaport Sayfaları: 

Yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından başvuran adayların pasaportlarında resim ve kimlik bilgilerinin bulunduğu sayfa ile adayın sözkonusu kurumda öğrenim gördüğü yıllara ilişkin sayfaların noter onaylı örnekleri.T.C uyruklu öğrenciler için e-devlet yurda giriş/çıkış belge sorgulama sayfası.

Mart 2020 Tarih itibari ile pandemi nedeni ile giriş çıkış sorgulaması zorunlu değildir.

11. Yurt Dışından Dönüş Belgesi: 

Anne veya babasının yurt dışı devlet görevinin sona ermesi, işçi ise kesin dönüş nedeniyle yurda dönme halinde, yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından başvuran adayların bu durumunu belirtir resmi yazı. 

12. Adayların, daha önce aldıkları sertifika, kurs, staj, spor müsabakası vb. ödülleri ile ilgili belgelerinin örnekleri.

Yatay geçişi kabul edilen öğrencilerin daha önce almış oldukları derslerden hangilerinin sayılacağı ve geçiş yaptıkları programdaki hangi derslere karşılık geleceği Fakülte Yönetim Kurulu kararında belirtilir.

2021-2022 Akademik Yılı Güz Dönemi Kurumlararası Yatay Geçiş Kontenjanları

FAKÜLTE

PROGRAM

Y.İÇİ (S2)

Y.DIŞI (S2)

Y.İÇİ (S3)

Y.DIŞI (S3)

MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

BİLGİSAYAR BİLİMİ VE MÜHENDİSLİĞİ PR. (İNGİLİZCE)

4

2

4

2

MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ PR. (İNGİLİZCE)

4

2

4

2

MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ PR. (İNGİLİZCE)

4

2

4

2

MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

MALZEME BİLİMİ VE NANO MÜHENDİSLİK PR. (İNGİLİZCE)

4

2

4

2

MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ PR. (İNGİLİZCE)

4

2

4

2

MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

MOLEKÜLER BİYOLOJİ, GENETİK VE  BİYOMÜHENDİSLİK PR. (İNGİLİZCE)

4

2

4

2

SANAT VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ

EKONOMİ PR. (İNGİLİZCE)

4

2

4

2

SANAT VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ

GÖRSEL SANATLAR VE GÖRSEL İLETİŞİM TASARIMI PR. (İNGİLİZCE)

-

-

4

2

SANAT VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ

PSİKOLOJİ PR. (İNGİLİZCE)

4

2

4

2

SANAT VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ

SİYASET BİLİMİ PR. (İNGİLİZCE)

-

-

4

2

SANAT VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER PR. (İNGİLİZCE)

-

-

4

2

SANAT VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ

ULUSLARARASI ÇALIŞMALAR PR. (İNGİLİZCE)

-

-

4

2

YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

YÖNETİM BİLİMLERİ PR. (İNGİLİZCE)

4

2

16

8

 

 

 

 

Dünyada ve Avrupa Özelinde Net Sıfır Emisyon Geleceği ve Türkiye'ye Etkileri webinarı gerçekleşti

Sıfır Emisyon için 2050'ye kadar dünyada 5 Trilyon Dolarlık enerji yatırımı yapılmalı

IICEC webinar 9 Temmuz webinar yapıldı

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen “Dünyada ve Avrupa Özelinde Net Sıfır Emisyon Geleceği ve Türkiye'ye Etkileri'” başlıklı webinar gerçekleşti. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) Bakan Yardımcısı Dr. Alparslan Bayraktar’ın onur konuşmacısı olarak yer aldığı webinar, IICEC Yönetim Kurulu Üyesi Kıvanç Zaimler ve Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol’un katılımıyla yapıldı

Çevrimiçi olarak gerçekleşen toplantıda, net sıfır emisyon kararlarının dünyayı ve Türkiye’yi sanayi, ticaret, ihracat ve enerji dönüşümü başta olmak üzere birçok alanda nasıl etkileyeceği ele alındı. 2050 yılında hedeflenen net sıfır emisyona ulaşılabilmesi için dünyada yılda 2 trilyon dolar olan enerji yatırımlarının 5 trilyon dolara çıkması gerektiğine dikkat çekildi.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen “Dünyada ve Avrupa Özelinde Net Sıfır Emisyon Geleceği ve Türkiye'ye Etkileri'” başlıklı webinar, ekonomi ve enerji dünyasını biraraya getirdi. Webinarın açılış konuşmasını IICEC Yönetim Kurulu Üyesi Kıvanç Zaimler, keynote konuşmasını Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol yaptı. Webinar’ın onur konuşmacısı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Alparslan Bayraktar oldu.

Toplantının açış konuşmasını yapan IICEC Yönetim Kurulu Üyesi Kıvanç Zaimler, dünyada ve Türkiye’nin yakın ticarette ortağı olan ülkelerde net sıfır emisyonun öne çıkması ve bunun etkilerinin sektörü yakından etkileyeceğini hatırlatarak, çok stratejik olan enerji sektöründe ve ilişkili sektörlerde küresel  ve bölgesel dinamiklerin de hızla öne çıktığı bu günlerde hem riskleri yönetebilmek hem de fırsata çevirebilmek, enerjinin tüm paydaşlarına sürdürülebilir bir değer yaratmak konularının önemine dikkat çekti.li bir konuyu konuşmak için buradayız. ” dedi.

Toplantıda konuşan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol, iklim değişikliği ve çevre konusundaki duyarlılığın her ülkede ve toplumun her kesiminde çok hızlı bir şekilde arttığına dikkat çekerek, “Bu duyarlılık hızla artıyor, dönüşü yok. Bilimsel olarak kanıtlandı ve kamuoyuna mal oldu” dedi. İklim değişikliğine neden olan emisyonların yüzde 80’inin enerji sektöründen geldiğini hatırlatan Fatih Birol, şunları söyledi: 

“Böyle olunca çözüm de enerji sektöründen olacak. Enerji sektöründe 2020-2050 yılları arasında karbon emisyonunu indirmeden bilim insanlarının öngördüğü net sıfır seviyesine gelinmesi mümkün değil. Dünyadaki en önde gelen ekonomilerin hepsi, Avrupa Birliği ülkeleri, ABD, Kanada, Brezilya, İngiltere, Japonya, Kore, gibi ülkeler 2050 yılında net sıfır yapacaklarını taahhüt ettiler. Dünya enerji sektörünün dönüşümü mümkün mü? Oraya gidilecek patika son derece dar ama imkansız değil. Bunun için ekonomikliği kanıtlanmış mevcut enerji teknolojilerinden en fazlayı üretmek ve yeni teknolojilere hız kazandırmak gerek. Bunun için yatırım gerekiyor.”

Dünyadaki enerji yatırımlarının yılda 2 trilyon dolar olduğuna işaret eden Dr. Fatih Birol, “2050 hedeflerine ulaşılması için bunun 5 trilyon dolara çıkması ve bunun da büyük kısmının temiz enerji teknolojilerine gitmesi lazım. Bu yatırımlar içinde de gelişmekte olan ülkelerin payının artması gerekiyor. Dünya 2050’de net sıfır hedefine ulaşırsa, petrol günlük 100 milyon varilden 25 milyon varillere düşecek. Gaz ve kömürde büyük bir düşüş olacak. 2050’de bir numaralı enerji kaynağı güneş enerjisi olacak.  Ayrıca şu an dünyada satılan elektrikli araçların oranı % 5 civarında. Net sıfır hedefine ulaşılması için 2030'da dünyada satılan araçların %60'ı elektrikli olmalı. 2040’da dünya elektrik sektörü tamamıyla dekarbonize olacak. Yani yenilenebilir enerji, fosil enerjilerin karbon azaltımı ile a kombine edilmesi ve nükleer enerji... Şunu da belirtmeliyim ki, 2050’deki net sıfır hedefine ulaşılması için nükleer enerjinin 2 kat artması lazım.” dedi.

Temiz enerji farkındalığı ve dönüşüm

Temiz enerji konusunda her ülkenin kendi koşullarına göre ekonomik gelişmişlik, enerji gerçekleri ve arz güvenliğini göz önüne alarak mutlaka bir yol haritası çizmesi gerektiğini söyleyen Dr. Birol, “Bu küresel soruna çözüm bulma konusunda herkesin mesuliyetleri olduğunu unutmadan hareket etmesi lazım. Hiçbir ülke temiz enerji konusundaki dönüşümün etkilerinden muaf değil. Her ülke bundan etkilenecek. Çünkü dipten gelen çok güçlü bir dalga var. Maliyetlerin düşmesiyle ABD ve Çin dahil büyük ekonomiler bu konudaki dönüşüme dahil olacak ”diye konuştu.

“REFORMLARA DEVAM EDİP ENERJİ YATIRIMLARINI ÜLKEMİZE ÇEKECEĞİZ”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) Bakan Yardımcısı Dr. Alparslan Bayraktar, pandeminin küresel iktisadi sistemi ve enerji sektörünü de olumsuz etkilemesiyle, özellikle dünya ekonomisinin yüzde 4 oranında daralması nedeniyle ekonomik aktivitelerin azalmasına ve sonucunda da emisyonların düştüğünün görüldüğüne işaret etti. Dr. Alparslan Bayraktar, şöyle konuştu:

“2021’i geri dönüşümün başlangıcı olarak adlandırıyoruz. Uluslararası Enerji Ajansı da enerji yatırımlarında yüzde 10’luk bir artış bekliyor. Karbon nötr olmayla alakalı birçok ülkeden 2050 taahhütlerini duyuyoruz. Avrupa Birliği İklim kanunu çok yakın bir tarihte çıktı. Hukuki bir baza oturdu. Bu hedeflere nasıl ulaşılacağı konusunda çok ciddi bir işaret aldığımızı söyleyemiyorum. Türkiye gelişmekte olan bir ülke olarak Paris Anlaşması’nın şartlarını yerine getirmeye gayret ediyor. Bununla birlikte yenilebilir enerji alanında çok önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Türkiye'nin elektrikteki toplam kurulu gücünün yüzde 53'ü yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Geçen yıl elektrik üretiminin yüzde 43'ü bu kaynaklardan sağlandı. Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi ABD, Çin, Almanya ve Birleşik Krallık gibi bu alanda önde gelen ülkelerde yüzde 17 ile yüzde 36 arasında. Dolayısıyla, yenilenebilir enerjide oldukça ileri bir noktadayız. 2020'de yenilenebilir kaynaklı elektrik üretimiyle yaklaşık 73 milyon ton karbon emisyonu salımının önüne geçebildik. Kısa ve orta vadede mutlak emisyon azaltımıyla ilgili Türkiye'nin önünde ciddi zorluklar var ve bu anlamda bir hedef koymak çok mümkün görünmüyor. Bunun ekonomik boyutunda ise örneğin, 2020'de 46 milyar liralık bir yenilenebilir enerji desteğinden bahsediyoruz. 2017 ile 2020 arasında enerji verimliliğine yapılan yatırım 5 milyar dolara yakın. Bu rakamlara baktığımızda enerji dönüşümünün faturasının ne kadar büyük olduğunu da görüyoruz. Türkiye'nin dünya ekonomisindeki yerini yüzde 1 olarak alırsak, bu, 5 trilyon doların yaklaşık yıllık 45-50 milyar dolarlık kısmının Türkiye'nin gerçekleştirmesi anlamına geliyor.”

“İŞ DÜNYASI PERSPEKTİFİ: TEMİZ ENERJİ GELECEĞİ” PANELİ YAPILDI

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen “Dünyada ve Avrupa Özelinde Net Sıfır Emisyon Geleceği ve Türkiye'ye Etkileri'” başlıklı webinarın ardından “İş Dünyası Perspektifi: Temiz Enerji Geleceği” başlıklı bir panel yapıldı. Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin’in moderatörlüğünü üstlendiği panelin konuşmacıları Zorlu Enerji CEO’su Sinan Ak, Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı, Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, SOCAR Türkiye CEO’su Zaur Gahramanov ve Sanko Enerji CEO’su Hakan Yıldırım oldu.

IICEC webinar 9 Temmuz panel

Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, panelin açılışındaki konuşmasında,Net sıfır son günlerin en önemli konularından biri. Global sıcaklık artışını 1,5 derecede tutabilmek için 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını yüzde 45 azaltma gibi bir hedef var. Bu panelde özel sektörde nasıl yankı bulduğunu konuşacağız” dedi.

Panelin konuşmacılarından Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, dünyanın en büyük hidrokarbon üreticilerinden biri olan Shell’in 2050’de net karbon sıfır hedefine doğru gittiğini belirterek, şunları söyledi: “Kendi operasyonlarımızdan kaynaklı karbon yoğunluğunu 2023’e kadar yüzde 8’e indirmeyi hedefliyoruz. Bunu enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiyi kullanarak gerçekleştireceğiz. 2030’a kadar yüzde 20, 2035’e kadar yüzde 45, 2050’ye ulaştığımızda yüzde 100’e ulaşacak bir planımız var. 2019’da petrol üretimimiz zirve yaptı. 2030’a kadar petrol üretimini her yıl yüzde 2 azaltmayı hedefliyoruz. 2030’da petrolün de azalmasıyla Shell’in portföyündeki hidrokarbonun Petrolün de azalmasıyla 2030’da Shell’in portföyündeki hidrokarbonun neredeyse yüzde 55’i veya daha üzeri doğalgaza dönmüş olacak. Doğalgazı bir geçiş yakıtı olarak da önemli görüyoruz. Karayolu, deniz, demiryolları taşımacılığında doğalgazın yaygın kullanıldığını göreceğiz. Tesislerimizdeki rafineleri enerji parkına dönüştürmeyi hedefliyoruz. Rüzgar enerjisi kullanarak hidrojen üreteceğiz. Elektrikli araçlar, çok hızlı gelişen bir alan. Kimyada da 2025’e kadar 1 milyon ton plastik atığını işleyip tekrar plastik hammaddeye döndürmeyi planlıyoruz.”

SOCAR Türkiye CEO’su Zaur Gahramanov sürdürülebilirliğin iş yapma şeklinin ana önceliği olması gerektiğini ve Ar-Ge faaliyetlerinin önemini belirterek Karbon yakalama, depolama ve kullanım programıyla beraber sürdürülebilirlik konularında büyük kazançlar bekliyoruz. Hem dünyada hem de Türkiye’de büyük bir yola çıktık. Büyük projeler yapmaya başladık. Türkiye’de Ar-Ge yatırımlarını artırdık. Biz dijital dönüşümün de faydasını görüyoruz. Dijital yatırımlarımızla birlikte enerji dönüşümünü daha etkin kullanacağız. Dijital dönüşümün, teknolojilerin hızlı yaygınlaşmasını önemli görüyoruz. Burada yatırımlarımıza devam edeceğiz. Dijital yatırımlar enerji dönüşümünü daha efektif hale getiriyor. İlgili alanlarda hep birlikte çalışmaya devam etmeliyiz. Yol haritası oluşturmalıyız.” dedi.

Zorlu Enerji CEO’su Sinan Ak önümüzdeki dönemde dijitalizasyon, elektrifikasyon ve sürdürülebilirlik konularının geleceği ekillendireceğini ve net sıfır hedefine götüreceğini , bunu gerçekleştirebilecek için de büyük yatırım ihtiyacı olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Artık yenilenebilir enerji yolunu aldı ve gidiyor. Yatırımlar hızlı bir şekilde yapılabiliyor. Eskiden yatırımcı sayısı çok azken, bugün binlerce yatırımcı var. Elektrikli araçlardaki büyük gelişimle de bu gelecek için en önemli konu dijitalleşme olarak görünüyor. Çünkü tüm bu sistemlerin yönetilebilmesi açısından dijitalleşmenin ve yazılımların sağlanması gerekiyor. Yazılım konusuna büyük şirketlerimizin mutlaka ağırlık vermesi gerektiğini düşünüyorum. Biz de bu yolda gidiyoruz. Zorlu Grubu olarak hidrojen yakıtlarıyla ilgili konulara da ağırlığımızı vermiş bulunuyoruz. Şu an itibariyle hidrojen yakıtları maliyet olarak aslında güneş panellerinin 2000’li yılların başındaki dönemine tekabül ediyor. Önümüzdeki dönemde burada da maliyetler düşecek.”

Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı sürdürülebilirlik konusunun önemine ve bu yönde yaptıkları çalışmalara işaret ederek, şöyle konuştu: “Borusan grubu olarak sürdürülebilirlik stratejimizi üç tane sütun üzerine inşa ettik. Bunlar iklim, insan ve inovasyon. Grubun enerji şirketi olarak da Borusan EnBW olarak 2009 yılından bu yana sadece yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapıyoruz. Bu anlamda da grubumuzun sürdürülebilirlik stratejisine, iklim sütununa fayda sağlıyoruz. Diğer hissedarımız, EnBW tarafına da baktığımızda onlar da geçtiğimiz günlerde son derece iddialı bir hedef açıkladı. 2035 yılında iklim nötr olacaklarını söylediler, Bugün itibariyle sırf rüzgâr enerjisi olarak baktığımızda, 661 megavatla Türkiye'de lider duruma geldik. Rüzgarda teknoloji son derece hızlı ilerledi. Bununla birlikte slında ülke potansiyelimizin 100 gigavatın üzerinde olduğunu ben açıkça söyleyebilirim. Uygun koşullarda sağlanan sürdürülebilirlik endeksli finansman, yeşil finansman, yeşil tahvil enstrümanları, bu potansiyelin gerçekleşmesi anlamında çok büyük rol oynayacak.”

Sanko Enerji CEO'su Hakan Yıldırım, önümüzdeki 30 senenin esasında Dünya’da düşük karbon ekonomisine geçiş dönemi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: Rollerimiz, etki alanlarımız ne olursa olsun, bir sonraki jenerasyona daha yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyoruz. Bugün itibariyle 1,1 derecelik bir küresel ısınma var ve bunun etkilerini hepimiz her gün yaşıyoruz. Bu seneye bakıldığında 2014’ten itibaren en kurak sene oluyor ve bu durum sadece barajlardaki elektrik üretimini değil, tarımı da etkiler hale geldi. Dolayısıyla buna benzer anormal iklim değişiklikleri ile daha sık karşılaşmak istemiyorsak, sıcaklık artışını uzmanların söylediği 2 derecenin altına, mümkünse 1,5 derecenin altına çekmemiz lazım. Tüm dünya, rüzgâra, güneşe, karbon yakalamaya, elektrik depolamaya, elektrikli araçlara trilyonlarca dolar para harcayacak. Dolayısıyla bizim ülke olarak hem para harcayan tarafta olmamız lazım, daha fazla rüzgâr, daha fazla güneş santrali kurmalıyız. Aynı zamanda para kazanan tarafta da olmamız lazım, yani teknoloji üreten, ekipman ihraç eden olmamız gerekiyor.”

ICEC Direktörü Bora Şekip Güray, düşük karbonlu ekonomiye geçişte, elektrifikasyon, yenilenebilir enerji, hidrojen, dijital dönüşüm gibi alanların önümüzdeki dönemde sahip olacağı öneme işaret ederek, IICEC’in Kamu-Sanayi-Akademi Başarı Üçgeni misyonu ile bu alanlarda çalışmalarını sürdüreceğini belirtti.

 “Dünyada ve Avrupa Özelinde Net Sıfır Emisyon Geleceği ve Türkiye'ye Etkileri” başlıklı webinarın kaydını aşağıdan izleyebilirsiniz.

2021 Mezuniyet Törenimiz kampüsümüzde gerçekleşti

Sabancı Üniversitesi, 19. dönem lisans ve 22. dönem lisansüstü mezuniyet töreni Tuzla’daki kampüste fiziksel olarak yapıldı. Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Yusuf Leblebici’nin katılımı ile gerçekleşen 2021 Mezuniyet Töreni’nin Onur Konuşmacıları BioNTech firmasının kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci oldu. 


Sabancı Üniversitesi’nin 19. dönem lisans ve 22. dönem lisansüstü mezuniyet töreni üniversite kampüsünde fiziksel olarak gerçekleşti. 2021 Mezuniyet Töreni’nde, her yıl Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine tamamı Sakıp Sabancı Fonu’ndan karşılanan özel bir ödüle layık görülen fakülte birincileri de açıklandı. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Birincisi Deniz Şahin, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Birincisi Selin Alara Dalgıç, Yönetim Bilimleri Fakültesi Birincisi Orkan Mamado oldu. Lisansüstü mezunları adına Şevval Özkaymak, lisans mezunları adına Alara Buyuran birer konuşma yaptılar. 

Törende Güler Sabancı'nın daveti üzerine insanlık için yaptıkları çalışmaları nedeniyle Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci ile pandemi döneminde topluma yaptıkları hizmetlerden dolayı tüm sağlık çalışanları uzun süre alkışlandılar.

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Prof. Dr. Yusuf Leblebici’nin katılımı ile gerçekleşen 2021 Mezuniyet Töreni’nin Onur Konuşmacıları BioNTech’in kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci, mezuniyete video mesajla katılarak gençlere bilim ve araştırmanın insanlık için nasıl fark yarattığını dünyaya gösterdiğini anlattılar. 

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, bazı üniversitelerden farklı olarak normalleşme ve aşı süreçlerinin hızlanmaya başlamasını göz önünde bulundurarak ve gerekli tüm önlemleri alarak 2021 Mezuniyet Töreni’ni Sabancı Üniversitesi kampüsünde gerçekleştirdiklerini söyledi. Mezunlara pandemi sonrasındaki dünyaya Sabancı Üniversitesi’nde aldıkları eğitimle hazır bir şekilde başlayacaklarını ifade eden Güler Sabancı, “Bu zorlu şartların üstesinden geleceğinize inancım sonsuz. Sizler, yeni dünyanın yeni sorunlarına çözüm üreten ve topluma katkı sağlayan liderler olacaksınız” dedi. Konuşmasında, Hz. Mevlana’nın “Ayağınıza batan dikenler, beklediğiniz gülün habercisidir.” sözünü hatırlatan Güler Sabancı, bu dünyayı daha iyi bir yer haline getirecek olanın yine gençler olduğunu vurguladı.  

Pandemi sonrasında bambaşka bir dünya ile karşı karşıya olduğumuzu ifade eden Güler Sabancı, şöyle konuştu: 

“Her şeyin yeniden düşünüldüğü, bütün kurum ve kuruluşların rollerinin yeniden belirlendiği, değişim döngülerinin hızlandığı ve stratejik bakış açılarının çeviklik gerektirdiği bu dönemde başarılı olmak, çok yönlü ve akıcı bir liderlik yaklaşımı gerektiriyor. Zorlukları aşabilmek için hızlı ve akılcı çözüm bulma becerisi yani beceriklilik ve de duygusal dayanıklılık çok önem kazanıyor. Değişime ayak uyduran, değişimi kucaklayan, şikâyet etmek yerine çözüm üreten bireyler olmak önemli. Unutmayın ki; değişikliğe uyum sağlamak bir zekâ göstergesidir.” 

Güler Sabancı

Sabancı Üniversitesi’nin çağın her zaman ilerisinde olmayı hedeflediğini belirten Güler Sabancı, bu yola bir dünya üniversitesi kurmak ve dünya vatandaşı gençler yetiştirmek için çıktıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Bugün sizler, başarılı bir “dünya vatandaşı” olabilmeniz için gereken tüm yetkinliklere sahipsiniz! Eğitim hayatınız boyunca, Türkiye’nin en güçlü akademik kadrosundan, en üst düzeyde imkânlarda eğitim aldınız. Sizler, evrensel değerler ve Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” dünya vatandaşı gençler olarak yetiştiniz. Hayatınızın bundan sonrasını, bu sahip olduğunuz temeller üzerinde, sahip olduğunuz donanımla, bilgiyle ve kendi seçimlerinizle inşa edeceksiniz. Seçtiğiniz yolda ülkesine, çevresine ve insanlığa fayda sağlayan bireyler olarak hayatta yer almanız, bizim için en büyük ödül olacaktır.” 

PANDEMİDE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA ALTYAPISINA YATIRIMI SÜRDÜRDÜK 

Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici ise 2021 Mezuniyet Töreni’nde yapmış olduğu konuşmada gerek eğitim programlarının kalitesi ve özgünlüğü, gerekse bilim dünyasına yapılan katkıları simgeleyen araştırma çıktıları ile Sabancı Üniversitesi’nin ülkenin en iyi üniversitelerinden biri olduğunu vurguladı ve “Aklın ve bilimin ışığını her zaman kendimize rehber aldık, almaya devam ediyoruz” dedi. 

Yusuf Leblebici

Hedeflerinin sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın tanınan ve takdir edilen bir araştırma üniversitesine dönüşmek olduğunun altını çizen Yusuf Leblebici, yürütülmekte olan araştırma çalışmalarına proje katkısı boyutunda Sabancı Üniversitesi’nin, Türkiye'nin en önde gelen ilk üç üniversitesi arasında yer aldığını söyledi. Pandemi süresince eğitim ve araştırma altyapısını daha da zenginleştirecek adımları atmaya hiç ara vermeden devam ettiklerini belirten Leblebici, modern uzaktan eğitim altyapısı ile donatılan ana kampüslerinin önümüzdeki akademik yılda gerçek anlamda hibrit eğitim verilmesine olanak sağlayacak duruma getirildiğini ve tüm öğrencilerini yeniden kampüse kabul etmeye hazır olduklarını dile getirdi. 

BİLİM İNSANLARINDAN HAYAT BOYU İLHAM VERECEK MESAJLAR 

Sabancı Üniversitesi 2021 Mezuniyet Töreni’nde BioNTech firmasının kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci, “Onur Konuşmacıları” olarak mezunlara hayat boyu ilham olacak mesajlar verdiler. 

Uğur Şahin ve Özlem Türeci

Pandeminin, her şeyden önce bilim ve araştırmanın nasıl bir fark yaratabileceğini tüm dünyaya gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. Uğur Şahin, birer bilim insanı olarak, eğitimleri ve on yılı aşkın araştırmaları sayesinde meslektaşları, uzmanlar ve güvenilir bilim insanları ile bir fark yaratmayı başardıklarını belirtti. Sabancı Üniversitesi mezunlarını diplomaları için tebrik eden Şahin, “Bugün başardıklarınız, geleceğinizi doğrudan etkileyecek. Bugünü asla unutmayın, çünkü bugün üç sebeple sizin için çok önemli bir gün” dedi.

Şahin şöyle konuştu:

“Birincisi, bugün sizin için bir kutlama günü. Gösterdiğiniz yoğun çalışmayı ve sizi buraya getiren merak duygusunu kutlama günü. Bu merakı hiç kaybetmeyin. Önemsediğiniz konuları daima savunun. Böylece durmadan devam edebilir, asla bıkmadan usanmadan işinize sarılabilirsiniz. Sizi nereye götüreceğini bilmeseniz dahi yeni yollar, yeni hedefler keşfetmekten geri durmayın. İşimle ilgili en çok sevdiğim şey, her gün bilimsel makalelerden, haberlerden, verilerden, eşimden, meslektaşlarımdan hatta yabancılardan bir şeyler öğrenebiliyor olmam. Daima yeni fikirlere açık olun.

İkincisi, bugün minnet duyma günü. Sizleri bugünlere getiren, size inanan, sizi destekleyen, eğiten, daima yanınızda olan ve gözyaşlarınızı silen insanlara teşekkür etmek için önemli bir gün. Sizlerle aynı motivasyonu paylaşan insanlara yakın olun. Hep birlikte, daha büyük başarılara imza atacaksınız. Hep birlikte, bir fark yaratacaksınız.

Üçüncüsü, bugün derinlemesine düşünme günü. Bugün, hayatınızda bir devrin sona erişini ve yeni bir devrin başlangıcını temsil ediyor. Şimdi kendinize şu soruları sormanın tam zamanı. “Benim için önemli olan ne? Yaptıklarımla topluma nasıl katkıda bulunabilirim?” Kendi adıma, bir amaca hizmet etmek, çalışmalarımı pek çok insanın hayatını iyileştirmeye adamak, içimi mutluluk ve minnetle dolduruyor. Araştırmalarımız ve çalışmalarımız sayesinde pandemiyle mücadeleye katkıda bulunabildiğimiz, insanlara yardım edebildiğimiz için çok minnettarım. Bugün ise sizin çalışmalarınızın bir sonucu. Kendiniz için, aileleriniz için ve gelecek nesiller için yepyeni bir sayfa açmaya hazır olun. Ama her şeyden önce, fark yaratarak faydalı olmaya çalışın. Hayatta çok küçük şeyler, çok büyük şeylere vesile olabilir. Tevazu gösterin, merakınızı yitirmeyin, inandıklarınızdan taviz vermeyin. Ben kendim için hep bunu dilemişimdir. Şimdi ise mezun olduğunuz ve hayatınıza yeni bir sayfa açtığınız bu günde aynısını sizler için diliyorum.” 

“AŞILAMA PANDEMİNİN KONTROL ALTINA ALINMASINA YARDIMCI OLUYOR” 

Uğur Şahin, çalışmaları ve aşılama süreçlerinin gidişatı ile ilgili de görüşlerini paylaştı. 

Araştırmalarının odak noktasının kanser hastaları için hastaya özel ilaç geliştirmek olduğunu vurgulayan Şahin, geliştirdikleri teknolojinin yalnızca kanser hastaları için ilaç geliştirmede değil, tüm insanlığa faydalı olabilecek bir aşı geliştirmede de kullanılabileceğini fark ettiklerini dile getirdi. Yarattıkları etkinin boyutunun önemli olmadığını, tek bir kişiye bile yardım ettiklerinde de, geliştirdikleri aşının tüm insanlığa fayda sağlayarak normal hayata dönmemize vesile olduğunda da aynı oranda mutlu olduğunu belirten Şahin, aşılama süreçleri ve normale dönüş ile ilgili de paylaşımlarda bulundu: 

NORMAL HAYATIMIZA DÖNECEĞİZ 

“Normal hayatlarımıza döneceğimizden eminim. Aşılamanın pandemiyi kontrol altına alma konusunda yardımcı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla herkesin aşılanması çok önemli. Bu muhtemelen 3-4 ay içinde Türkiye’de de gerçekleşecek. Böylece hem enfeksiyonu kontrol altına alabileceğiz hem de hastaneye yatış oranlarını azaltabileceğiz ve normal hayatımıza devam edeceğiz. Pandeminin bize öğrettiklerinden ders çıkarmamız çok önemli, bunlardan biri de bilim ve işbirliğinin ne denli büyük bir fark yaratabileceği oldu. Dolayısıyla, geleceğe iyimser bir şekilde bakmalı ve bilime, eğitime, araştırmaya yatırım yaparak işbirliğine daima açık olmalıyız.” 

Prof. Dr. Uğur Şahin'in konuşmasının tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz. 

BAŞARISIZ OLMADAN GELİŞEMEZSİNİZ 

Mezuniyet töreni vesilesiyle dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olan Sabancı Üniversitesi’nde mezunlara seslenmekten dolayı gurur duyduğunu belirten Dr. Özlem Türeci de konuşmasında, “Sabancı Üniversitesi’nde son birkaç yılda edindiğiniz beceriler sizi geleceğe taşıyacak, bilimde ve toplumda bir etki yaratabilmeniz için sizlere destek olacak. Üstelik bu yolda yalnız değilsiniz. Canan Dağdeviren gibi birçok Sabancı Üniversitesi mezunu bugün toplum için bir fark yarattı” dedi. 

Uğur Şahin’le beraber çıktıkları yolculuk boyunca sonuçlarını ve neticelerini kestiremedikleri pek çok karar almak zorunda kaldıklarını dile getiren Türeci, bu yolda kendilerine üç erdemin yol gösterdiğini vurguladı: “Cesaret, Tevazu, Sebat etmek”. 

Sabancı Üniversitesi mezunlarına yaptıkları her şeyde cesaret ve tevazu ile hareket etmeyi öneren Türeci, başarısızlıktan korkmamalarını gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Potansiyelinizi ve size has özel güçlerinizi açığa çıkarmak için hiç durmadan gayret etmeniz gerekli. Yirmi kere başarısız olup, yirmi birinci denemede başarıya ulaşabilirsiniz. Evet, bu Uğur ile hayatımızda hep tekrar eden bir tema oldu. Kariyerimin başında, büyük başarılar elde etmek istiyorsam, yalnızca başarıyla değil, başarısızlıkla da başa çıkabilmem gerektiğini anladım. Enerjinizi başarısızlığınızı saklamaya çalışarak harcamayın. Başarısız olmadan gelişemezsiniz.”

Özlem Türeci, kendi hayat tecrübelerini de göz önünde bulundurarak Sabancı Üniversitesi mezunlarına verdiği mesajda önlerine açılan en kolay ve en engebesiz yolun her zaman onları hedeflerine yaklaştıracak doğru yol olmayabileceğinden, onları asıl hedefine taşıyacak olanın ise gerektiğinde bu yoldan sapma cesaretini gösterebilmek olduğunu vurguladı. Kendilerini hedeflerine taşıyan yolun bu olduğunu belirten Türeci “Hedefimiz, bilimi bir hayatta tutma becerisi ve insanlık için daha iyi bir yaşam oluşturmak için kullanabilmekti.” dedi. 

Dr. Özlem Türeci'nin konuşmasının tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz. 

2021 Mezuniyet Törenimizin canlı yayın kaydını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Hakan Orbay Araştırma Ödülleri İçin Başvurular Devam Ediyor

2011 yılında aramızdan ayrılan Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Hakan Orbay anısına düzenlenen Hakan Orbay Araştırma Ödülleri için başvurular 20 Temmuz tarihine kadar devam ediyor. 

Bu yıl 8.’si gerçekleştirilecek olan ödül programı, finans ve mikro iktisat alanındaki genç araştırmacıların özgün çalışmalarını desteklemeyi amaçlıyor. “Genç Araştırmacı” kategorisinde bir kişiye 10.000 TL, “Doktora Öğrencisi” kategorisinde ise bir kişiye 5.000 TL para ödülü verilecek. 

Ödül jürisinde İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Benan Zeki Orbay ile birlikte Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri Aziz Şimşir, Eren İnci, İzak Atiyas, Koray Deniz Şimşek, Melsa Ararat ve Yiğit Atılgan yer alıyor. 

Başvuru yapmak isteyen araştırmacılar çalışmalarını, bir sayfalık özgeçmişleri ile birlikte orbayaward@sabanciuniv.edu adresine iletebilirler.

Hakan Orbay Araştırma Ödülleri için 20 Temmuz 2021 tarihine kadar başvuru yapılabilecek. Kazanan araştırmacılar 15 Eylül 2021 tarihinde açıklanacak. 

Ödül başvuru koşullarını öğrenmek için https://sbs.sabanciuniv.edu/tr/2021-hakan-orbay-arastirma-odulu adresini ziyaret edebilirsiniz.

SSBF ve Gate 27 arasında işbirliği

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) ile İstanbul, Yeniköy ve Balıkesir, Ayvalık’ta bulunan uluslararası konuk sanatçı programı Gate 27 arasında bir işbirliği anlaşması yapıldı. Farklı sanat dallarından sanatçıları, araştırmacıları ve akademisyenleri konuk eden program,  disiplinlerarası bir kültürel araştırma ve üretim platformu sağlıyor.

ssbf_gate27

İş birliği, üniversitenin Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Programı, Sanat Kuramı ve Eleştirisi Yan Dal Programı ve Gate 27 arasında ortak projeler geliştirilmesini (çalıştay, konferans, sempozyum vb.) ve öğrenciler, akademisyenler ile konuk sanatçılar arasında sanatsal ve kültürel üretimlerin ve araştırmaların paylaşımını hedefliyor.

Araştırma Ticarileştirme Stratejileri (ArTiS) Atölyesi başarıyla tamamlandı

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) ve Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi işbirliği ile 10 hafta boyunca haftada 10 saat olarak gerçekleştirilen “Araştırma Ticarileştirme Stratejileri (ArTiS) Atölyesi” başarıyla tamamlandı. ArTiS Atölyesi’ne katılan 29 katılımcı, sertifikalarını SUNUM Fuaye alanında düzenlenen tören ile aldılar. 

Araştırma sonuçlarının çıktısı olan buluşun yeni bir bakış açısı ile değerlendirildiği ve katılımcılara pazar incelenme becerileri gibi araştırmacı yaklaşımı dışındaki uygulamalar hakkında deneyim kazandırılmasını hedefleyen ArTiS Atölyesi’nin programı teorik ve uygulamalı iki bölümden oluştu. Yurtdışından konusunda önde gelen uzmanlar tarafından haftada 1 saat çevrimiçi teorik dersler ile hafta üç saat tartışma ve mentörlük, 6 saat ev ödevleri içeren uygulamalı bölüm 15 Haziran 2021 tarihine kadar devam etti. Katılımcılar arasından farklı disiplinlerden oluşturulan 10 ekip kendilerine verilen buluşların ticarileşme potansiyelleri ve iş planlarını hazırlayarak, araştırma çıktılarının pazara aktarılması serüvenini deneyimlediler. 


Yenilikçi bir yaklaşımla, araştırma dünyasının çıktılarını sosyo-ekonomik katma değere dönüştürebilecek yetkinliklerin geliştirilmesi için önemli bir adım olarak Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen ArTiS Atölyesi'nin hayata geçmesinde SUNUM, ÜSİMP ve PATENT EFFECT uzmanlarından oluşan mentörler destek sağladı.

Pusetli Aileler Sakıp Sabancı Müzesi'nde

Sakıp Sabancı Müzesi (SSM) Öğrenme Programları kapsamında SSM’in gelenekselleşen Pusetli Aileler etkinliği, Temmuz  ayında duyu ve sanat atölyelerine ev sahipliği yapıyor. 18-36 ay aralığındaki bebek ve küçük çocuklara yönelik düzenlenecek üç farklı atölyede çocuklar, ebeveynleriyle birlikte  SSM’nin bahçesinde sanatla içiçe keyifli zaman geçirebilecek.

ssm_pusetli_aileler

Pusetli Aileler etkinliği, ışık, renk ve doku elemanlarına odakla hazırlanarak sanat eserleri üzerinden çocukların duyularını harekete geçirmeyi, oyun ve egzersizler yoluyla onların fiziksel, duygusal, bilişsel gelişimlerine katkıda bulunmayi amaçlıyor. Atölye aynı zamanda sanat aracılığıyla ebeveynler ve bebekleri arasında bir bağ kurma imkânı da sağlıyor.

İlk atölye 13 Temmuz Salı günü Müzede Şekil Avı başlığında düzenlenecek. Henri Matisse’in (1869-1954) Salyangoz (1953) adlı eserinden hareketle hazırlanan atölyede çocuklar, duyu kutularındaki şekilleri keşfedecek ve bunları birleştirerek kendi salyangoz figürlerini oluşturacak. Atölye, Matisse’in bahçelerinin renklendirme çalışmasıyla sona erecek. 

29 Temmuz Perşembe günkü Müzede Renk Avı atölyesinde ise Vincent van Gogh’un (1853-1890) fırça darbelerinden ilham alan atölye, değişik türlerde çiçeklerin olduğu duyu kovası çalışmasıyla başlayacak, çocukların tasarladıkları buketlerle vazolar süslenecek ve program büyük fırçalarla yapılan canlı renk alıştırmalarıyla tamamlanacak.

Pusetli Ailelerin Temmuz ayındaki son programı 30 Temmuz Cuma günü olacak. Müzede Doku Avı atölyesinde değişik fırça kullanma teknikleri Pierre Auguste Renoir (1841-1911) eserleri üzerinden öğretilecek. Çocukların farklı dokularla ilgili alıştırmalar yapacağı atölyede Renoir’ın eserlerinde sıkça görülen şapkaların benzerleri süngerden yapılacak ve öğrenilen fırça teknikleri uygulanacak.

Atölye malzemelerinin SSM tarafından karşılanacağı Pusetli Aileler Etkinliği ücretli olup kayıtlar SSM web sitesinden üzerinen yapılmaktadır. Sabancı Üniversitesi çalışanları etkinliğe super21 kodu ile %20 indirimli kayıt yapabilmektedir.

Zeynep Çelik, Sakıp Sabancı Konuk Öğretim Üyesi olarak atandı

Columbia Üniversitesi Sakıp Sabancı Türkiye Çalışmaları Merkezi’nin ilk Sakıp Sabancı Konuk Öğretim Üyesi Dr. Zeynep Çelik oldu. Zeynep Çelik’in bölgenin mimarisi ve şehirleşmesi konusundaki derin uzmanlığı ve benzersiz tarihsel bakış açısı Sabancı Merkezi’nin hedeflerini yükseltecek. 

Zeynep Çelik

Columbia Üniversitesi Sanat ve Bilim Fakültesi Dekanı ve Sanat ve Bilimden sorumlu Rektör Yardımcısı Amy Hungerford, bu atamayla ilgili olarak şunları söyledi: “Columbia Üniversitesi tarih, sanat ve arkeoloji alanlarında çok seçkin bir akademisyen olan Zeynep Çelik’i ağırlamaktan mutluluk duymaktadır. Bu çapta bir akademisyen ve öğretim üyesiyle Columbia Üniversitesi’nde Türkiye çalışmalarını zenginleştirmeye devam etmemizi sağlayan Sabancı ailesine cömertliklerinden dolayı müteşekkiriz”. 

Kamuya açık etkinlikler ve akademik programlar, doktora ve doktora sonrası çalışmalar ve Konuk Öğretim Üyeleri Programı sunan Sakıp Sabancı Merkezi, tüm bu programların öğretim üyesi Zeynep Çelik’le birlikte daha da zenginleşmesi hedefliyor. Sakıp Sabancı Türkiye Çalışmaları Merkezi’nin ilk Konuk Öğretim Üyesi olarak atanan Zeynep Çelik, Merkez’in “araştırma, eğitim ve düşünsel alışveriş yoluyla Türkiye’ye dair bilgi ve farkındalığın artırılması” şeklinde ifade edilen misyonuna katkıda bulunacak. 

"Sakıp Sabancı Merkezi olarak Profesör Çelik'in atanmasından çok büyük memnuniyet duyduk” diyen Sakıp Sabancı Merkezi Direktörü ve aynı zamanda Lisa ve Bernard Selz Ortaçağ Sanat Tarihi Profesörü olan Holger A. Klein sözlerine şöyle devam etti: “Zeynep Çelik’in Morningside Kampüsü’ndeki varlığı sadece Sakıp Sabancı Merkezi için değil, Columbia’daki tüm akademi camiası için büyük bir nimet. Kendisinin Osmanlı tarihinden tarih yazımına, sanat tarihinden mimarlık tarihine, arkeolojiye ve şehircilik çalışmalarına uzanan çok geniş bir yelpazeye uzanan akademik uzmanlığı sayesinde, vermeyi planladığı derslerin İnsani ve Sosyal Bilimler fakültesinin tüm bölümlerindeki her seviyeden öğrenci için cazip olacağını düşünüyorum." 

Profesör Çelik, Columbia Üniversitesi’ne Seçkin Emerita Profesör olarak bulunduğu New Jersey Teknoloji Enstitüsü’nden geldi. Çelik’in yayınlanmış kitapları arasında 1987’de Türkiye Çalışmaları Enstitüsü Kitap Ödülünü kazanan The Remaking of Istanbul,  Scramble for the Past: A Story of Archaeology in the Ottoman Empire, 1753-1914 ve en yeni kitabı Europe Knows Nothing about the Orient: A Critical Discourse (1872–1932) bulunuyor. Zeynep Çelik mimariyi ve şehirleşme biçimlerini, toplumların ve kültürlerin temel ifade şekilleri olarak görüyor ve bu unsurların önemli soruları, özellikle de siyasi soruları tartışmaya açma potansiyeline sahip olduğunu özellikle belirtiyor. Çelik bu yılın başlarında, MimarlıkTarihçileri Topluluğu Üyesi olarak atanmıştı. 

Columbia Üniversitesi Tarih Bölümü’ne ve Sakıp Sabancı Merkezi’ne ilk Sakıp Sabancı Konuk Öğretim Üyesi olarak katılmaktan büyük heyecan duyduğunu belirten Profesör Çelik, “Bu pozisyonu ve Columbia Üniversitesi’nde ve ötesinde Türkiye ve Osmanlı çalışmaları platformu olan Merkez’i cömertçe destekleyen Sabancı ailesine şükranlarımı sunuyorum" dedi. 

Sosyal Bilimler Enstitüsü Lisansüstü Programları (Doktora) 2021–2022 Güz Dönemi Başvuruları

Sabancı Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Lisansüstü Programları (Doktora)

2021–2022 Güz Dönemi Başvuruları

 

SON BAŞVURU TARİHİ: 2 AĞUSTOS 2021 

Sabancı Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü 2021–2022 akademik yılı için aşağıda belirtilen doktora programlarına başvuru kabul etmektedir.

  • Deneysel Psikoloji (Doktora)
  • Sosyal Psikoloji (Doktora) 

     

Başvurular nasıl yapılır?

Başvurular aşağıdaki web sitesi üzerinden yapılır.

http://admission.sabanciuniv.edu 

Başvuru koşulları ve başvuru için gerekli belgeler nelerdir?

Doktora programları başvuru koşulları ve başvuru için gerekli belgeleri görmek için tıklayınız.

Burs imkanları nelerdir?

Başarı düzeylerine göre kabul edilen adaylara çeşitli burslar verilir. Sabancı Üniversitesi’ndeki Lisansüstü programlardaki burs imkanlarını incelemek için tıklayınız. 

Başvurular hangi tarihlerde yapılır?

·       Deneysel Psikoloji (Doktora) ve Sosyal Psikoloji (Doktora) programları için son başvuru günü 2 Ağustos 2021’dir. 

Başvurudan sonra ne olacak?

·         Uygun görülen adaylar, ilgili programın kabul jürisi tarafından e-posta veya telefonla mülakat için davet edilebilirler. Mülakat tarihleri aşağıda listelenmektedir. Mülakata davet edilen adaylara mülakatın ne şekilde yapılacağı daha sonra bildirilecektir. Mülakatlar günün şartlarına göre fiziki ya da çevrimiçi (online) olarak düzenlenebilir.

·         Deneysel Psikoloji (Doktora)

o   Yazılı sınav: Yok

o  Mülakat: 9 Ağustos 2021

·         Sosyal Psikoloji (Doktora)

o   Yazılı sınav: Yok

o   Mülakat: 9 Ağustos 2021

Nasıl daha fazla bilgi edinebilirim?

Akademik konularda bilgi için aşağıdaki listedeki ilgili öğretim üyemizle iletişime geçebilirsiniz. Diğer başvuru işlemleri hakkındaki sorularınız için Öğrenci Kaynakları Birimi’ne aşağıdaki iletişim kanallarından ulaşabilirsiniz.

·         Öğrenci Kaynakları Birimi

o   Telefon: (216) 483 9361

o   E-posta: studentinfo@sabanciuniv.edu

·         Psikoloji  (Doktora programları)

o   Dr. Öğretim Üyesi Junko Kanero, (216) 483 93 21, junko.kanero@sabanciuniv.edu

 

 

 

Abone ol