Ana içeriğe atla

İstanbul Politikalar Merkezi’nden “Salgın ve Toplum” webinar serisi: “Sezon Finali: AB Zirvesi ve Türkiye”

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)’nin, koronavirüs salgını sebebiyle bu süreçte karşılaşılan sorunlara birlikte çözüm bulmak, olası ortak zeminleri analiz etmek ve akademik araştırmalarla desteklenen fikir alışverişi için başlattığı “Salgın ve Toplum” webinar serisi devam ediyor.

salgın_ve_toplum_29Haziran

29 Haziran Salı saat 15.00'te yapılacak webinar toplantısının bu bölümünün başlığı “Sezon Finali: AB Zirvesi ve Türkiye”.

Moderatörlüğünü Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İPM Direktörü Fuat Keyman’ın yapacağı bu bölümün konuşmacıları, İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit, 2020/21 Mercator-İPM Kıdemli Araştırmacısı Atila Eralp, AB Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Selim Yenel ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) AB Çalışmaları Merkezi Direktörü Nilgün Arısan Eralp olacak.

Salgın ve Toplum webinarına bekliyoruz.

29 Haziran Salı 15:00

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), 2001 yılından bu yana küreselleşmenin çoklu krizlerinin tartışılması amacıyla iklim değişikliğinden kutuplaşmaya, göçten çatışma çözümüne, demokratikleşmeden transatlantik ilişkilere kadar birçok alandaki soru ve sorunları ele almak amacıyla nitelikli ve kanıta dayalı araştırmalar gerçekleştiriyor. Bu çalışmalar ışığında akademisyenler, uzmanlar, STK’lar ve öğrencilere yönelik bir tartışma platformu sağlamak, topluma ve karar alıcılara sağlam politika önerileri sunmak için bağımsız çalışmalar yürütüyor.

Kayıt linki: https://event.webinarjam.com/register/175/4vqp0azz

digitalSSM'in ilk e-kitabı “Technological Arts Preservation” yayımlandı

Sakıp Sabancı Müzesi digitalSSM Arşiv ve Araştırma Alanı, Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması projesi kapsamında ilk e-kitabını yayımladı. Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyeleri Selçuk Artut, Cemal Yılmaz ve Sakıp Sabancı Müzesi digitalSSM Arşiv ve Araştırma Alanı Yöneticisi Osman Serhat Karaman’ın editörlüğünü yaptığı kitap uluslararası bir nitelik taşıyor.

digitalssm_ebook

Teknoloji yardımıyla üretilen ve teknolojiye ihtiyaç duyan sanat eserlerinin korunma yöntemleri ve kültürel mirası korumakla görevli kurumların yaklaşımlarını odağına alan Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması projesi, farklı disiplin ve uzmanlık alanlarından profesyoneller arasında işbirliği oluşturma ve bilgi paylaşımı sağlama amacını taşıyor.

Proje kapsamındaki e-kitabın ilk bölümü, yazılıma dayalı sanat eserlerinin korunması, medya arkeolojisi, internet sanatı ve Web arşivleme konularını içeriyor. Bu bölümde aralarında medya arkeolojisi alanının kurucusu olarak kabul edilen Prof. Siegfried Zielinski’nin de yer aldığı ve INA (Institut national de l’audiovisuel), Rhizome, ZKM gibi önde gelen kurumların uzmanları tarafından kaleme alınan 12 makale yer alıyor. Kitabın ikinci bölümünde sanatçılar Alp Tuğan, Bager Akbay, Büşra Tunç, Can Büyükberber, Candaş Şişman, Ecem Dilan Köse, Eda Sütunç, Lara Kamhi, Onur Sönmez, Ozan Türkkan, Refik Anadol ve Selçuk Artut’un, eserlerinin korunmasıyla ilgili sorulara verdikleri cevaplar yer alıyor. Kitabın son bölümünü ise proje kapsamında 2019-2020 yıllarında Digilogue işbirliğiyle gerçekleştirilen etkinliklere ait içerikler oluşturuyor. Bu bölümde okuyucular, karekod yönledirmeleriyle proje kapsamında gerçekleştirilmiş konferansların video kayıtlarına da ulaşabiliyorlar.

Technological Arts Preservation adıyla İngilizce yayımlanan e-kitabın, dijital kültürel mirasın geleceğe taşınması çalışmalarına özgün bir katkı yapması ve uluslararası referans kaynaklardan biri olması hedefleniyor. Yayına Sakıp Sabancı Müzesi web sitesinden pdf ve epub formatlarında ücretsiz olarak erişebilirsiniz.

https://www.sakipsabancimuzesi.org/en/page/technological-arts-preservation

Melsa Ararat, Kraliyet Sanat, Üretim ve Ticaret Topluluğu (RSA) üyeliğine seçildi

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü ve Baş Araştırmacısı Melsa Ararat, Kraliyet Sanat, Üretim ve Ticaret Topluluğu (The Royal Society for Arts, Manufactures and Commerce - RSA) üyeliğine (fellow) seçildi.

 

1754’te Londra’da kurulan Kraliyet Sanat, Üretim ve Ticaret Topluluğu–RSA üyesi olarak Melsa Ararat, sosyal sorunları çözmek ve daha iyi bir gelecek inşa etmek için insanları ve fikirleri birleştirmeye yardımcı olmak amacıyla dernek üyeleri ile birlikte çalışacak.

Oxford  Sözlük, ‘Sürdürülebilirlik’ kelimesinin çervresel bağlamda ilk kez 1980’de RSA Dergisinde kullanıldığını not etmekte. Bugün dünyanın 80 ülkesinden seçilmiş üyeleri bulunan RSA hakkında detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

2021-2022 Akademik Yılı Güz Dönemi Lisansüstü Program Kontenjanları

Sabancı Üniversitesi, 2021-2022 Akademik Yılı Güz Dönemi Lisansüstü Programların Kontenjanları


FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Tezli Yüksek Lisans Programları Kontenjanları

Program

Kontenjan

Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği- Tezli Yüksek Lisans

30

Elektronik Mühendisliği-Tezli Yüksek Lisans

30

Endüstri Mühendisliği-Tezli Yüksek Lisans

25

Enerji Teknolojileri ve Yönetimi -Tezli Yüksek Lisans

15

Fizik-Tezli Yüksek Lisans

15

Matematik-Tezli Yüksek Lisans

15

Malzeme Bilimi ve Nanomühendisliği -Tezli Yüksek Lisans

35

Mekatronik Mühendisliği-Tezli Yüksek Lisans

35

Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik-Tezli Yüksek Lisans

20

Siber Güvenlik-Tezli Yüksek Lisans

15

Üretim Mühendisliği -Tezli Yüksek Lisans

15

Veri Bilimi -Tezli Yüksek Lisans

15

Tezsiz Yüksek Lisans Programları Kontenjanları

Program Adı

Kontenjan

Bilişim Teknolojileri -Tezsiz Yüksek Lisans

50

Enerji Teknolojileri ve Yönetimi -Tezsiz Yüksek Lisans

30

Siber Güvenlik-Tezsiz Yüksek Lisans

35

Veri Analitiği-Tezsiz Yüksek Lisans 

30

Doktora Programları Kontenjanları

Program Adı

Kontenjan

Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Doktora  Programı

25

Elektronik Mühendisliği Doktora  Programı

25

Endüstri Mühendisliği Doktora  Programı

15

Fizik Doktora Programı

15

Matematik Doktora

15

Mekatronik Mühendisliği Doktora

25

Malzeme Bilimi ve Nanomühendisliği Doktora

50

Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik Doktora

30

Siber Güvenlik Doktora

15

Üretim Mühendisliği Doktora

20

YÖNETİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Tezli Yüksek Lisans Programları Kontenjanları

Program Adı

Kontenjan

İş Analitiği - Tezli Yüksek Lisans

15

Tezsiz Yüksek Lisans Programları Kontenjanları

Program Adı

Kontenjan

İş Analitiği-Tezsiz Yüksek Lisans

30

Yönetim-Tezsiz Yüksek Lisans

50

Finans-Tezsiz Yüksek Lisans Programı

30

Profesyoneller İçin Yönetim-Tezsiz Yüksek Lisans Programı

50

Yöneticiler İçin Yönetim-Tezsiz Yüksek Lisans Programı

40

Doktora Programları Kontenjanları

Program Adı

Kontenjan

Yönetim Bilimleri Doktora

20

  

SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Tezli Yüksek Lisans Programları Kontenjanları

Program Adı

Kontenjan

Kültürel Çalışmalar-Tezli Yüksek Lisans

15

Ekonomi-Tezli Yüksek Lisans

15

Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı-Tezli Yüksek Lisans

15

Tarih-Tezli Yüksek Lisans

15

Siyaset Bilimi-Tezli Yüksek Lisans

15

Türkiye Çalışmaları-Tezli Yüksek Lisans

15

Psikoloji Bilimleri Tezli Yüksek Lisans

15

Doktora Programları Kontenjanları

Program Adı

Kontenjan

Tarih Doktora Programı

15

Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Doktora Programı

15

Ekonomi Doktora Programı

15

Siyaset Bilimi Doktora Programı

15

Deneysel Psikoloji Doktora

15

Sosyal Psikoloji Doktora

15

 

 

Melsa Ararat, “Liderliği Yeniden Keşfetmek: Geniş Perspektifler” başlıklı panele konuk oluyor

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat, Odgers Berndtson tarafından düzenlenen “Geleceğe Hazır Olmak – Liderliği Yeniden Keşfetmek: Geniş Perspektifler” başlıklı online panele konuk oluyor.  

Sabancı Üniversitesi Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi Virgina Bottemley’in de katılımıyla 30 Haziran 2021, Çarşamba günü saat 17.00’de gerçekleşecek olan “Geleceğe Hazır Olmak – Liderliği Yeniden Keşfetmek: Geniş Perspektifler” başlıklı panelde, aşağıda yer alan soruların cevapları değerlendirilecek.

  • Yeni kuşak yönetim kurulları ve çeşitlilik, sürdürülebilir ve daha iyi performansı nasıl destekleyebilir?
  • Kadın yönetim kurulu üyeleri Covid sonrası dönemdeki zorlu dönüşüm sürecinde nasıl değer yaratabilir?
  • Yönetim kurulları, büyük belirsizlik zamanlarında yeni durumlara tek tek ve hep birlikte nasıl uyum sağlayacak?
  • Geleneksel liderlik ilkeleri, gelecekteki “yeni normal”de hala geçerli mi?
  • Liderler gelecek için nasıl geliştirilmeli?
  • Yönetim kurulları gelecek için nasıl oluşturulmalı?

Panele kayıt olmak için lütfen tıklayın.

Arama Kürsüsü 28 Haziran’da dönemin son Open Class’ını yapıyor

Yönetim Bilimleri Fakültesi’ne bağlı ARAMA Kürsüsü, Eylem Araştırması Doktora Programı kapsamında düzenlediği Open Class serisinin dokuzuncu ve son dersini 28 Haziran 2021, Pazartesi günü saat 19.00’da gerçekleştirecek.

OpenClass28Haziran

ARAMA Kürsüsü Başkanı Oğuz Babüroğlu ve Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Yarı Zamanlı Öğretim Üyesi Hilal Elver’in ev sahipliğinde gerçekleşek olan Open Class’ın konuğu Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) Direktörü Bora Şekip Güray olacak.

Bora Şekip Güray, derste “Temiz Enerjinin Büyümesi” konusunu değerlendirecek.

Ders için kaydınızı burayı tıklayarak gerçekleştirebilirsiniz:

‘Belediyeler için Kadına Yönelik Hane İçi Şiddetle İlgili Kurum Politikası Geliştirme ve Uygulama Rehberi’ kamuoyuyla paylaşıldı

BELEDİYELERİN TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE YÖNELİK ÇABALARININ ÇARPAN ETKİSİ ARTACAK

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı (Business Against Domestic Violence -BADV) Projesi kapsamında hazırlanan “Belediyeler için Kadına Yönelik Hane İçi Şiddetle İlgili Kurum Politikası Geliştirme ve Uygulama Rehberi” kamuoyu ile paylaşıldı. Politika geliştirme adımlarını ve başarılı örnek uygulamalarını anlatan Rehberin, belediyelerin toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çabalarının çarpan etkisini artıracak bir araç olacağı belirtildi.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun, TÜSİAD iş birliği, Sabancı Vakfı ve UNFPA Türkiye desteği ile yürüttüğü ve şirketlerin yönetimsel ve örgütsel kapasitelerini kullanarak çalışan kadınların yakın ilişkide maruz kaldıkları şiddete karşı harekete geçmelerini amaçlayan İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı (Business Against Domestic Violence-BADV) Projesi’nde yeni bir adım daha atıldı.  Proje kapsamında hazırlanan “Belediyeler için Kadına Yönelik Hane İçi Şiddetle İlgili Kurum Politikası Geliştirme ve Uygulama Rehberi” kamuoyu ile paylaşıldı. İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Proje Yöneticisi Sevda Alkan’ın moderatörlüğünde düzenlenen çevrimiçi toplantıda hazırlanan rehberin içeriğini Yaşama Dair Vakıf (YA DA) Araştırmalar Direktörü Rümeysa Çamdereli anlattı. 

Rehber iş yerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini ilkesel olarak benimsemiş belediyelerin bir işveren olarak; işin, iş yerinin ve çalışanların kadına yönelik hane içi şiddetten en az seviyede etkilenmesini sağlayacak politika ve yönergeleri geliştirmeleri için atılacak adımları, kullanılacak araç ve yöntemleri ve başarılı uygulama örneklerini kapsıyor. Ayrıca, Rehberde belediyelerin iştirakleri veya diğer paydaşlarıyla olan ilişkisinde de hane içi şiddetle mücadeleyi yaygınlaştırmaları için hayata geçirilebilecek öneriler de yer alıyor. BADV projesi kapsamında 2021 yılında rehberin 3 gönüllü pilot belediyede uygulanması hedefleniyor. 

Toplantıda konuşan projenin paydaşlarından Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Sabancı Vakfı olarak, toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi çok boyutlu bir soruna kalıcı çözümler üretmek için sektörler arası iş birliğini sağlamanın şart olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda; akademi, sivil toplum, uluslararası organizasyonlar ve iş dünyasının birlikteliğini sağlayan “İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı” projesini 2016 yılından beri desteklemekten gurur duyuyoruz” dedi.  Nevgül Bilsel Safkan, şunları söyledi:

Proje dahilinde eğitim alan ve aile içi şiddetle ilgili kurum politikası geliştirme rehberinden faydalanan şirketler, çalışanlarının eşitliğini sağlamakla kalmayıp toplumsal adalete de önemli ölçüde katkı sunuyor. Etkisini çoktan kanıtlamış olan bu rehberin, sadece topluma yönelik sağladığı hizmetlerle değil işveren olarak da önemli bir rolü bulunan belediyeler için uyarlanması son derece heyecan verici bir gelişme. Rehber, içinde barındırdığı politika geliştirme adımları ve başarılı örnek uygulamalarla, belediyelerin toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çabalarının çarpan etkisini artıracak bir araç olacak. Sadece Türkiye’de değil, dünya çapında da bir iyi örnek olan İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı projesinin belediyelerde uygulanmaya başlamasından büyük mutluluk duyuyoruz. 

Projenin bir diğer paydaşı Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye Temsilci Yardımcısı Zeynep Başarankut Kan, şöyle konuştu:

Bu rehber ile birlikte belediyelerin toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin kök sebebi olan eşitsizliklere daha etkin çözüm bulacaklarını umuyoruz. Rehberdeki öneriler ile sorumlu birer kamu kurumu ve işveren olan belediyelerin meseleyi sahiplenerek kurumsal politikalarını kadınlar için, kadınlar ile birlikte yeniden tasarlayacaklarını ve daha etkin bir şekilde uygulayacaklarına inanıyoruz. Bu rehberin uygulanmasıyla şiddet riski altındaki kadın çalışanlar için belediyeler artık güvenli alanlar olacak. UNFPA, uzun süredir kadın dostu kentlerin sayısını artırmak ve en kırılgan grupların haklara ve yerel hizmetlere ulaşmalarını sağlamak için çalışıyor. Sabancı Üniversitesi ile birlikte yürütülen BADV projesinin belediyeleri de dahil etmesiyle birlikte yereldeki çalışmalarımızı ve etkimizi daha da artırmayı hedefliyoruz. 

KATILIMCI ŞİRKET SAYISI 90’A ULAŞTI 

TÜSİAD Genel Sekreteri Ebru Dicle ise TÜSİAD olarak “İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı” projesine 2015 yılından itibaren destek verdiğini hatırlatarak, şunları söyledi:

Her geçen yıl daha fazla sayıda şirkette yaygınlaşmasına çalışıyoruz. Projede yola çıkarken amaç, uygulanabilir ve çoğaltılabilir bir model üretmek, kadına yönelik şiddete karşı, tüm kurumsal kapasitemizle harekete geçebilmekti. 90’a ulaşan katılımcı şirket sayısı; özel sektörün bu alandaki rolünü ve isteğini ortaya koyuyor. Katılan şirketler kendi çalışanlarının yanı sıra tedarik zincirinde ve hatta müşterilerine kadar uzanan çeşitlilikte; eğitimler, uygulamalar ve farkındalık çalışmaları gerçekleştirdi.  Projenin etki alanının giderek büyümesi, bu yaşamsal sorunu ortadan kaldırma mücadelesi adına umut verici.

İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı” projesi, akademi-sivil toplum-özel sektör iş birliğinin somut ve etkili örneklerinden birisi. Belediyelerin de bu iş birliğinde yer alması bu yöndeki çabaları kuvvetlendirecektir. Toplumsal cinsiyet eşitliği sadece kadınların değil tüm toplumun meselesi. Kadınların güven içinde yaşadığı bir ülke için işbirliği ve dayanışmayla çalışmaya devam etmeliyiz.

Rehberin tanıtımının ardından “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede İşveren olarak Yerel Yönetimlerin Önemi” konulu biri panel yapıldı. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat moderatörlüğünde yapılan panele, İBB İstanbul Planlama Ajansı Sosyal Politikalar Merkez Koordinatörü Zelal Yalçın ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Özgün Akduran konuşmacı olarak katıldı. 

Panel tartışmalarını Melsa Ararat şöyle özetledi,Belediyeler ve belediye şirketlerinde çalışanlar kayıtlı işgücünün yaklaşık %17 ‘sini oluşturuyor. Bunun ne kadarının kadın çalışan olduğunu bilmiyoruz.  Bildiğimiz bu oranın belediyeden belediyeye %7 ile %26 arasında değiştiği. Bu rakamlar özel şirketlerde kayıtlı çalışan kadın oranının altında. Yönetimde durum daha kötü. Meclis üyelerinin %11’i kadın. Oysa hizmet götürülenlerin %50’si kadın. Panelistlerimiz 30 Büyükşehir Belediye Başkanının üçü, 519 büyükşehir ilçe belediye başkanının 25’inin kadın olduğunu belirttiler. Belediyelerin ve belediye şirketlerinin kadınlar için en güvenli işverenler olması gerek. Bunun sağlanması için kadınların hem çalışma sürecinde hem evde sağlığını ve güvenliğini sağlamak konusunda belediyelerin atacağı adımlar hem kadınların belediyelerde üst karar organlarına yükselmesine katkıda bulunacak hem de toplumun her katmanına dokunarak dönüştürücü bir etki yaratacaktır. 

İBB’de Genel Sekreter Yardımcılığı pozisyonuna ilk defa 2019 yerel yönetim seçimlerinden sonra kadınların atandığını belirten Zelal Yalçın, “Yerel yönetimler eşitlik politikalarının hayata geçmesinde çarpan etkisi yaratmakta. Eşitliği sokak sokak, mahalle mahalle, ilçe ilçe bütüne yaymakta. Bu nedenle rehberin hayata geçirilmesi eşitlik kültürünün genişlemesi ve yerleşmesi için çok önemli Pratik, uygulanabilir, somut ve sürdürülebilir bir program ortaya koyuyor. Ve bütün yerel yönetimlerde uygulanabilir” dedi. 

Özgün Akduran ise rehberin belediyelerde çalışanların şiddete uğrama veya uygulama risk değerlendirmesi önermesinin en özgün katkılarından biri olduğunu vurguladı. Akduran, rehberin önerdiği eğitimlerin sadece görevlendirilmiş yöneticiler ve istekli personel ile sınırlı kalmaması ve tüm belediyede yaygınlaştırılmasının projenin sürdürülebilirliğine katkı sağlayacağını vurguladı. Ayrıca rehberin toplumda yaratacağı çarpan etkisine de değinerek; gerek risk değerlendirmesi gerekse anketler ve eğitimler yoluyla kadın erkek personelin kadına yönelik şiddetin çerçevesi, boyutları, nasıl önlenebileceği ile ilgili farkındalık kazanmasının sadece kendilerinin veya çalışma arkadaşlarının maruz kalabileceği olası şiddet biçimlerini fark etme ve eyleme geçme noktasında değil, aynı zamanda özellikle faydalanıcılarla birebir temas halindeki hizmet birimlerinde çalışan personelin hemşerilerinin benzeri deneyimleri olabileceği noktasında da farkında ve uyanık olmasını sağlayacağını dile getirdi. Örneğin; yardım kolisi dağıtımında görevli personelin, belediye polikliniklerinde görevli sağlık personelinin, sosyal inceleme elemanlarının veya İSMEK gibi meslek edindirme kurslarında çalışan eğitmenlerin çalışmalarında temas ettikleri kadınların şiddete maruz kaldığını fark edebilmesi ve bu gibi durumlarda nereye yönlendireceğini bilmesi gibi. 

“Belediyeler için Kadına Yönelik Hane İçi Şiddetle İlgili Kurum Politikası Geliştirme ve Uygulama Rehberi” ne bu linkten ulaşabilirsiniz. 

Tam Zamanlı MBA Programı Online Tanıtım Toplantısına davetlisiniz

Yönetim uygulamaları ile teoriyi birleştiren 12 ay süreli tam zamanlı Sabancı Üniversitesi Tam Zamanlı MBA programı, kariyerine doğru noktadan başlamak ve hızla yükselmek isteyen geleceğin genç lider ve yöneticileri için tasarlandı.

TamZamanlıMBAProgramı

Full-time MBA programıyla ilgili tüm bilgiler, 26 Haziran 2021, Cumartesi günü düzenlenecek online tanıtım toplantısında paylaşılacak.

Toplantıya kayıt olmak için lütfen tıklayın.

Tarih: 26 Haziran 2021, Cumartesi

Saat: 14:30

Yer:  Linki tıklayarak kayıt olabilirsiniz.

Sabancı MBA programına geç başvuru için son tarih 9 Temmuz 2021’dir (Geç başvurularda burs sağlanmamaktadır)

Daha fazla bilgi için, mba@sabanciuniv.edu adresine mail iletebilirsiniz!

Sabancı Üniversitesi ve LASALLE’den ortak sanat sergisi: Project 3V

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı (VAVCD) Programı ve McNally Güzel Sanatlar Okulu LASALLE Güzel Sanatlar Diploma Programı öğrencilerinin çalışmaları Project 3V (Visualize, Voice and Vision – Görselleştirme, Ses ve Görüntü) başlıklı sergide buluşuyor.

PROJECT3V

Sabancı Üniversitesi ve LASALLE arasındaki bu ortak etkinlik, geçmişten gelen sanatsal faaliyetlerin bir devamı niteliğinde. İki kurum geçmişte ortaklaşa “Now and Then, Here and There (2010), Takeaways (2010), SPARKS (2011), NINE+- (2012), Creating Together (2013) ve sMall iDeas (2014) projelerini gerçekleştirmişti. Project 3V adlı sergide üniversite öğrencilerinin eleştirel yaklaşıma, düşünceye ve araştırmaya teşvik edilerek sosyal, kültürel, çevresel ve güncel sanat pratiği yoluyla projenin temasını oluşturan konuları sorgulayabilmeleri hedefleniyor.

Ortak bir dijital medya ve sanat projesi olan Project 3V sergisinde insan ve doğa arasındaki karşılıklı ilişkiler konusu ele alınacak. Ortaya çıkacak eserler LASALLE College of the Arts ve Sabancı Üniversitesi bünyesindeki galerilerde sergilenecek.

SSBF Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı (VAVCD) Programı  Öğretim Üyesi Yoong Wah Alex Wong, LASALLE College of the Arts Öğretim Üyesi Cedric van Eenoo ve Kıdemli Öğretim Görevlisi Salleh Japar’ın danışmanlığında gerçekleşen sergide şu öğrencilerin çalışmaları yer alıyor: Berna Yıldıran, Fazera Makrof, Gamar Karimli, John Marie Mabale Andrada, Kang Ah Young, Le Kinh Dien, Nur Nurdoğdu, Pan Fei, Pauline Wong, Sinem Başar, Şevval Tufan, Yeraz Arslan ve Zeynep Erkman.

Doktora Öğrencimiz Oğuz Can Ok’un Projesine TÜBİTAK ARDEB-1002 Desteği

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Doktora Programı Öğrencisi Oğuz Can Ok, TÜBİTAK ARDEB-1002 Hızlı Destek Programı kapsamında destek almaya hak kazandı.

OğuzCanOk

Oğuz Can Ok’un projesi “Mutfaktaki Neoliberalizm?: Türkiye'de Yemek, Beden ve Toplumsal Cinsiyet Arasındaki Karmaşık İlişkiler” adını taşıyor. Projede eleştirel erkeklik çalışmaları perspektifinden bakılarak erkeklerin ev içi ücretsiz emeğe katılımlarının, mutfakla olan ilişkileri ve yemek yapma veya hazırlama eylemleri özelinde incelenmesi hedefleniyor.

Yürütücülüğünü kendi doktora tezi kapsamında Oğuz Can Ok'un yapacağı proje 1 yıl sürecek. Projenin danışmanlığını Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Öğretim Üyesi Ayşecan Terzioğlu ve TED Üniversitesi Öğretim Üyesi Selin Akyüz üstlenecek. Aynı zamanda proje kapsamında bir lisans bursiyeri görev alacak.

Projenin önemine değinen ve detayları hakkında bilgi veren Oğuz Can Ok şunları söyledi:

Zaman kullanım anketleri gibi nicel verilere bakıldığında halen kadınların ücretsiz ev içi emek kapsamında olan yemek hazırlama aktivitelerine daha fazla zaman ayırdıkları gözükmekte. Bu projede bu eşitsizlik tespitinden yola çıkarak ev mutfaklarında aktif sorumluluk alan erkeklerin motivasyon kaynakları ve gerçekleştirilen erkeklik performansları eleştirel bir perspektiften irdelenecek. Proje, farklı erkeklik tipolojileri ve eşitlikçi bir erkekliğin üretimi üzerine olan tartışmalara katkı sağlamayı hedefliyor. Bu amaçla derinlemesine mülakatlar gibi nitel veri toplama araçlarının yanında, mutfak günlükleri isimli yeni yaratıcı nitel veri toplama aracı da kullanılacak. Bu sayede proje çıktılarıyla hem kuramsal hem de metodolojik alan yazınına katkı sağlamayı amaçlamakta. Aynı zamanda bu çıktıların toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin ortadan kaldırılmasına yönelik özgün politika önerilerine ve sivil toplumun kullanabileceği materyallere dönüştürülmesi hedefleniyor.

Abone ol