Dün Bugün İstanbul Sergisi'nde Sanatçı Söyleşisi

Dün Bugün İstanbul Sergisi'nde Sanatçı Söyleşisi

Sabancı Holding’in katkılarıyla Sakıp Sabancı Müzesi’nde devam eden “Dün Bugün İstanbul” sergisi, “Vasıta: Bir Enstalasyonu Sergilemek ve Korumak” başlıklı bir söyleşiye ev sahipliği yapacak. 4 Kasım Perşembe günü saat 16.30’da gerçekleşecek söyleşi, sanatçı Ege Kanar’ın “Dün Bugün İstanbul” sergisi kapsamında, mekâna özgü olarak ürettiği bir enstelasyon olan Vasıta’ya odaklanacak.

EgeKanarSöyleşi

Vasıta, Bronz çağından beri kullanılan bir enstrüman olan ziller, temas hoparlörleri ve ses kabloları ile üretilmiştir ve parçası olan zillerle yapılmış ses kayıtlarından oluşan bir kompozisyonu hoparlörler yardımıyla aynı enstrümanlara geri aktaran, mekâna özgü bir enstalasyondur. Fiziksel temas yoluyla bu enstrümanlara geri beslenen ses, zillerin doğal frekanslarıyla örtüştüğünde, ziller titreşmeye başlar. Belirli zilleri yakalayarak, rezonansa sokan bu frekanslar; içinde, kimlik, geçmiş, malzeme, gelenek ve coğrafya gibi mefhumların da hizalanarak duyumsanabilir olduğu bir çeşit yankı odası yaratır. İstanbul Agop fabrikasında üretilen ve çeşitli arazlara sahip oldukları için kusurlu bulunarak ıskartaya ayrılan bu ziller, fabrikaya teslim edildiklerinde eritilerek, yeni zillerin yapımında kullanılacak alaşıma geri katılacaktır.

Dün_bugün_istanbul sergisi

Fotoğraf: Murat Germen

Teknoloji temelli bu enstalasyonu korumak için rasyonel bir risk değerlendirme metodolojisi oluşturma yönündeki çalışmalara katkı sunulması hedeflenecek olan konuşmada, dijitalSSM Araştırma Yöneticisi Osman Serhat Karaman ve sanatçı Ege Kanar, yapıtın bağlamı ile sergilenmesi biçimi arasındaki ilişkiyi ve gelecek sergilemelerde geçirebileceği dönüşümleri olası senaryolar üzerinden analiz edecek. “Vasıta: Bir Enstalasyonu Sergilemek ve Korumak” söyleşisi 4 Kasım Perşembe günü saat 16.30’da, Sakıp Sabancı Müzesi Galeri-2’de gerçekleştirilecek.

Vasıta

Zil yapımının İstanbul’daki geçmişi, 17.yüzyılda bu şehirde yaşamış Ermeni metal ustası I. Avedis’e kadar uzanır. 1618’de, geliştirdiği bir bronz alaşımından ilk zillerini üreten Avedis, II. Osman tarafından kendisine takılan “Zilciyan” lakabıyla Yeniçeri ordusu için zil yapmakla görevlendirilir. İstanbul’da böylece başlayan zil üretimi, siyasi, ticari, endüstriyel ve kültürel dönüşümlerin şekillendirdiği bir süreçte Avrupa ve ABD’yi de kapsayacak şekilde genişler. Avedis’in, babadan oğula aktarım yoluyla kuşaklar boyu bir sır olarak saklanan reçetesi, bugün kentte belli başlı markalar tarafından geleneksel yöntemler kullanılarak üretilmekte olan zillerin de nüvesini oluşturur. Binlerce çekiç darbesiyle şekillendirilen el yapımı her zil; onu var eden karmaşık süreçlerden arta kalan örtük bir potansiyel, elinden çıktığı ustanın davranışının belirlediği özgün bir armonik karakter barındırır.

İstanbul Politikalar Merkezi’nden “Gıdanın Politik Ekolojisi” webinarı

İstanbul Politikalar Merkezi’nden “Gıdanın Politik Ekolojisi” webinarı

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin “Gıdanın Politik Ekolojisi” webinar serisinin onuncusu düzenleniyor.

GıdanınPolitikEkolojisi10

3 Kasım Çarşamba günü saat 15.00’te yapılacak webinar toplantısının bu bölümünün başlığı: Kırsal Mekanlarda Gıda: Sorunlar/Çözüm Arayışlar”.

Moderatörlüğünü Fikret Adaman’ın üstlendiği webinarda Pamukkale Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü'nden Dalya Hazar Kalonya, Yeditepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nden Kiraz Özdoğan konuşmacı olacak.  

Bu webinar serisinde, Türkiye’de gıda sisteminin yapısı ve bu yapının sosyal, ekonomik ve ekolojik etkileri tartışılarak, daha adil ve sürdürülebilir bir gıda sisteminin kurulmasına katkı sunulması hedefleniyor. Gıda sistemi bağlamında; üretim kaynaklarına erişim, kırsal yaşamdaki sosyo-ekonomik dönüşümler, teknolojik değişimler, ekosistem dinamikleri, tüketim kültürü, tarım ve gıda politikaları gibi çok çeşitli boyutların disiplinlerarası ve bütüncül bir yaklaşımla ele alınması amaçlanıyor.

Gıdanın Politik Ekolojisi webinarına bekliyoruz.

Tarih: 3 Kasım 2021, Çarşamba

Saat: 15:00

Kayıt Linki: https://event.webinarjam.com/register/191/wy8k7hv5

“Eşikteki Türkiye” webinar serisi devam ediyor

“Eşikteki Türkiye” webinar serisi devam ediyor

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), Stiftung Mercator ve Ankara Enstitüsü Türkiye ortaklığındaki “Eşikteki Türkiye” başlıklı webinar serisi devam ediyor. Webinar serisinin ikincisi 2 Kasım Salı günü saat 15:00’te gerçekleşecek.

eşiktekitürkiye2

Moderatörlüğünü İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in yapacağı ikinci bölümün konuşmacıları, Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İPM Direktörü Fuat Keyman, Araştırmacı Galip Dalay ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Hatem Ete olacak.

İnsanlık küreselleşme, yeni teknolojiler, iklim değişikliği gibi herkesi yatay kesen dinamiklerin yanı sıra her bir ülkeyi farklı şekillerde etkileyen göç, terör, radikalleşme, eşitsizlik, yoksulluk gibi gelişmeler üzerinden yeni bir tecrübe yaşıyor. Bu tecrübe, birbirinden farklı düzeylerde de olsa, her ülke ve toplumun bilgi, olgu ve değer ile ilişkilerini yapısal olarak dönüştürüyor.

“Eşikteki Türkiye” webinar serisinde Türkiye'nin de yakından hissettiği bu dönüşüm sürecinin toplumsal, siyasal ve ekonomik dinamiklerinin anlaşılması, bu dinamiklerin ulusal, bölgesel ve küresel gelişmelerle etkileşiminin değerlendirilmesi amaçlanıyor.

Kayıt linki: https://event.webinarjam.com/register/189/1n0k5hx8

Değerli Bilim İnsanımız Erdal İnönü’yü vefatının 14. yılında saygıyla anıyoruz

Değerli Bilim İnsanımız Erdal İnönü’yü vefatının 14. yılında saygıyla anıyoruz

31 Ekim 2007 tarihinde aramızdan ayrılan Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Erdal İnönü’yü saygı ile anıyoruz.

Erdal_İnönü

Hayatının önemli bir kesitini temel bilimlere adamıştı...

Erdal İnönü, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) kuruluşuna katkıda bulundu, TÜBİTAK Temel Araştırmalar Enstitüsü'nde kurucu müdürlük yaptı, fizik alanında verilen Wigner Madalyası'nı aldı. Sabancı Üniversitesi de olmak üzere Türkiye’de birçok üniversitede fizik profesörlüğü yapan Prof. Dr. İnönü, yaşamının önemli bir kesitini temel bilimlere adamıştı.

Erdal İnönü, Ekim 2002 yılından tedavisi için ABD'ye gidene kadar  Sabancı Üniversitesi’nde 'Bilim Tarihi' dersi verdi.

Erdal İnönü’nün ülkemizin bilimsel gelişimi için yaptıklarını daha da ileriye taşımak, kendisinin bilime olan inancı ve bu alandaki sayısız katkılarını onurlandırmak üzere, Sabancı Üniversitesi’nde Erdal İnönü Kürsüsü kuruldu. Bu kürsü Türkiye ve dünyada Erdal İnönü adına kurulan ilk kürsü olma özelliğini taşıyor. Kürsünün amacı, kariyerinin başında olan ve gelecek vaat eden bir genç araştırmacının “Doğa Bilimleri veya Bilim Tarihi” alanında yapacağı çalışmaları en az altı yıl boyunca desteklemek.

Prof. Dr. Erdal İnönü

Prof. Dr. Erdal İnönü, 6 Haziran 1926 tarihinde Ankara'da dünyaya geldi. Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile Mevhibe İnönü'nün oğlu olan Erdal İnönü'nün çocukluğu, dönemin siyasi gelişmeleriyle iç içe geçti.

İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da yapan Erdal İnönü, 1947'de Fen Fakültesi'nden fizik lisansı diploması aldıktan sonra ABD'ye gitti. California Teknoloji Enstitüsü'nde doktora derecesini tamamlayan Erdal İnönü, ''teorik fizik'' alanında araştırmalar yaptı ve Türkiye'ye döndükten sonra Ankara Üniversitesi'nde asistan olarak göreve başladı.

Askerlik görevinin ardından doçent olan Erdal İnönü, 1957-1960 arasında yeniden ABD'ye giderek çeşitli üniversite ve araştırma enstitülerinde çalıştı.

1964-1974 yılları arasında Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) ''Fizik Profesörü'' olarak görev alan Erdal İnönü, üniversitede bölüm başkanlığı, dekanlık ve rektörlük görevlerinde bulundu.

Erdal İnönü, 1974'te Boğaziçi Üniversitesi'ne geçti ve burada fizik profesörlüğünün yanı sıra Temel Bilimler Fakültesi Dekanlığı görevini üstlendi.

TÜBİTAK'ın kuruluşuna katkıda bulunan Erdal İnönü, bir süre Temel Araştırmalar Enstitüsü'nde ''kurucu müdürlük'' görevini sürdürdü.

Prof. Dr. Erdal İnönü, NATO Fen Komitesi'nin yanı sıra UNESCO Yürütme Kurulunda da görev aldı.

SİYASET DÜNYASINA ADIM

12 Eylül 1980 harekatının ardından, 1983 yılında yeni partilerin kurulmaya başlamasıyla aktif siyasete girdi.

Sosyal Demokrasi Partisi'nin (SODEP) kurucu genel başkanı olan Erdal İnönü, SODEP ile Halkçı Partinin birleşmesiyle kurulan Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin (SHP) ilk olağanüstü kurultayında bu partinin genel başkanlığına seçildi. Erdal İnönü, SHP Genel Başkanlığı görevini 1993 yılına kadar sürdürdü.

Erdal İnönü, 1986 yılında yapılan ara seçimlerinde İzmir'den milletvekili seçildi; 18. ve 19. Dönemlerde de TBMM'de görev aldı.

DYP-SHP KOALİSYONU

Erdal İnönü, 1991 genel seçimlerinden sonra, SHP'nin Doğru Yol Partisi (DYP) ile kurduğu, Süleyman Demirel'in başbakanlığındaki koalisyon hükümetinde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünün ardından Süleyman Demirel'in 16 Mayıs 1993'te 9. Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra Tansu Çiller'in başbakanlığında DYP-SHP koalisyonu devam ederken, Erdal İnönü genel başkanlığı bırakma kararını açıkladı ve SHP'nin 11 Eylül 1993'teki 4. kurultayında yeniden aday olmadı.

SHP'nin CHP ile birleşmesinin ardından, 27 Mart 1995 tarihinde koalisyon hükümetinin sosyal demokrat kanadında değişikliğe gidildi ve Erdal İnönü Dışişleri Bakanlığı görevini üstlendi. Erdal İnönü, 1995 yılının Mart ayında başladığı bu görevini Ekim ayına kadar sürdürdü.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz."

Cumhuriyetimizin 98. yılı kutlu olsun!

CumhuriyetBayramı

Online Lise Kış Okulları İçin Kayıtlar Başladı

Online Lise Kış Okulları İçin Kayıtlar Başladı

Sabancı Üniversitesi’nin lise öğrencilerine yönelik organize ettiği eğitim programları Lise Kış Okulları ile devam ediyor. Online olarak gerçekleşecek Lise Kış Okulları için kayıtlar başladı. 

Online Lise Kış Okulu ve Online Nanoteknoloji Kış Okulu olmak üzere iki farklı kategoride gerçekleşecek eğitim programlarına son başvuru tarihi 1 Ocak 2022.  

Üniversite eğitimine giriş: Lise Kış Okulu 

Sabancı Üniversitesi’nin 2011 yılından bu yana düzenlediği Lise Kış Okulu, öğrencilere üniversite deneyimi kazandırmayı amaçlıyor. 

24 Ocak – 4 Şubat 2022 tarihleri arasında gerçekleşecek Online Lise Kış Okulu’nda öğrenciler doğa bilimleri ve mühendislik, sosyal bilimler, sanat, yönetim, başarı ve meslek dahil olmak üzere 20’den fazla üniversite dersi arasından seçim yapabiliyorlar. Öğrenciler iki hafta süre ile hafta içi her gün kayıt oldukları dersler için online eğitim alacaklar. 

Bilime meraklılar Online Nanoteknoloji Kış Okulu’nda buluşacak

Sabancı Üniversitesi bilime meraklı lise öğrencileri için 24 Ocak – 4 Şubat 2022 tarihleri arasında online olarak Nanoteknoloji Kış Okulu düzenleyecek. 

Sabancı Üniversitesi Nano Tanı İçin Fonksiyonel Yüzeyler ve Arayüzler Mükemmeliyet Merkezi (EFSUN) ve Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) desteğiyle içeriği oluşturulan, Üniversite öğretim üyeleri ve araştırmacıları tarafından verilen derslerde öğrenciler ilgi duydukları bilim dallarına göre ders seçiminde bulunabiliyorlar. Program kapsamında verilen dersler arasında nano üretim, pil çalışma prensibi, genetik hastalıklar ve gen tedavisi, nanoteknoloji gibi farklı konular yer alıyor. 

Detaylı bilgi almak için burayı tıklayabilirsiniz. 

GEARING-Roles Yarışması için Son Başvuru Tarihi 31 Ekim

GEARING-Roles Yarışması için Son Başvuru Tarihi 31 Ekim

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) tarafından yürütülen GEARING-Roles (Araştırma Kurumlarında Toplumsal Cinsiyet Rollerini Dönüştürmek için Cinsiyet Eşitliği Eylemleri) Projesi yarışması için son başvuru tarihi 31 Ekim 2021'e uzatıldı. 

Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Karşı Geliştirilen Dirençler temalı GEARING-Roles yarışmasında, Araştırma Ödülü ve Yaratıcılık Ödülü olmak üzere iki farklı kategoride toplam 5 kişi ödüllendirilecek.

Araştırma Ödülü

Araştırma ödülü için toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı geliştirilen dirençler konusunda kısa araştırma yazılarınız beklenmektedir. Yazıların uzunluğu 1000 kelimeyi geçmemelidir. Lisans, yüksek lisans ve doktora seviyelerinde başvuran adaylar arasından birer kazanan belirlenecektir. Araştırma yazıları İngilizce olarak iletilmelidir. (İngilizce ana diliniz değilse, değerlendirme aşaması için yazınızı iletirken bunu belirtmeniz gerekmektedir.)

Yaratıcılık Ödülü

Yaratıcılık Ödülü,  toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı geliştirilen dirençleri mizah yoluyla eleştiren en fazla 2 dakikalık videolar ve karikatür veya illüstrasyonlar şeklinde iki farklı kategoride verilecektir.

GEARING-Roles yarışmasının değerlendirme aşamalarında jüri fikir ve yenilikçi yaklaşımları ölçüt olarak alacağı için iletilen işlerin sanatsal anlamda mükemmel olması gerekmemektedir.

Yarışmanın kazananları tüm masrafları karşılanacak bir Estonya seyahati ile ödüllendirilecektir. Kazananlar ayrıca GEARING Roles çalışmalarını geliştirmek için uzman ve danışmanlardan destek alma fırsatı bulacaktır.

Yarışmaya son başvuru tarihi: 31 Ekim 2021’dir. Kazananlar 15 Kadım 2021 tarihinde açıklanacaktır.

Yarışmayla ilgili detaylı bilgiye burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz. 

Daha fazla bilgi için Olivia.iannelli@trilateralresearch.com veya ilayda.ova@sabanciuniv.edu  adreslerine yazabilirsiniz.

“Türkiye’de Göç, Çevre ve Toplumsal Cinsiyet” Projesinin Final Raporu Yayında!

“Türkiye’de Göç, Çevre ve Toplumsal Cinsiyet” Projesinin Final Raporu Yayında!

SU Gender Araştırmacısı ve Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Kristen Biehl’in Raoul Wallenberg Enstitüsü İnsan Hakları Araştırmaları Hibe Programı desteğiyle yürütücülüğünü yaptığı projenin "Göç ve çevre çalışmalarında toplumsal cinsiyet nerede? Türkiye’de sivil toplumdan örnekler" başlıklı raporu yayınlandı.


Rapor, çoğunlukla birbirinden bağımsız ele alınan göç ve çevre konularını kesiştikleri ortak alan olan toplumsal cinsiyet temelli olgular üzerinden birbirleriyle konuşturuyor. Bu bağlamda Türkiye’de göç ve çevre ile ilgili çalışmalar yürüten sivil toplum örgütlerinin toplumsal cinsiyete duyarlılık ve yaklaşımları yakından inceleniyor. Göç ve çevre konularına toplumsal cinsiyet odağıyla yaklaşmasıyla alanında öncü çalışmalardan biri olan proje, aynı zamanda feminist siyaset ekseninde bir arada düşünmenin yollarını arıyor.

Türkiye’de göç̧ ve çevre ile ilgili konularda çalışmalar yürüten sivil toplum örgütlenmeleri toplumsal cinsiyeti çalışma konularıyla nasıl ilişkilendiriyor, toplumsal cinsiyet eşitliğini çalışma alanlarına ve kendi iç yapılanmalarına ne şekillerde yansıtıyorlar? Bu soru etrafında ve kesişimsel bir yaklaşımla yürütülen bir araştırma projesi göç, çevre ve toplumsal cinsiyet konularını hangi açılardan beraber düşünmeye katkı sağlar? Bu temel soruları cevaplamak amacıyla tasarlanan bu araştırma için Türkiye’de aktif olarak hak temelli çalışmalar yürüten, kuruluş misyonunda kendini kadın ve/ya LGBTİ+ örgütlenmesi olarak tanımlamayan, yarısı göç, yarısı çevre alanından olmak üzere toplam 30 farklı STK ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirildi. 

Raporun ilk bölümünde araştırma konusunun arka planını teşkil eden dört temel kavramın (sivil toplum, toplumsal cinsiyet, göç ve çevre) kesiştikleri noktalar etrafında Türkiye’yi merkeze alan akademik yayın ve raporların özeti sunulmaktadır. Raporun ikinci bölümünde görüşme yapılan kuruluşların seçim süreci ve görüşme yöntemlerine yer verilmektedir. Üçüncü bölümde ise araştırmanın bulguları önce göç sonra çevre başlığı altında incelenmektedir. Her iki başlık altında da ilk olarak kuruluşların çalıştıkları konu alanı ile toplumsal cinsiyet ilişkisini nasıl gördükleri sorusu bağlamında tespit edilen farklı kavramsal bakış açıları sunuluyor. İkinci olarak kuruluşların yürütmekte oldukları çalışmalarda toplumsal cinsiyet duyarlılığını ve/ya toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik adımları ne şekilde dahil ettikleri ele alınıyor. Son olarak da kuruluşların kendi iç yapılanmaları toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinden değerlendiriliyor. Raporun sonuç ve tartışma kısmında ise hem göç ve çevre bölümlerinin bulguları özet olarak aktarılmakta hem de bu iki alanı beraber düşünmenin ortaya çıkardığı bazı noktalar üzerine paylaşımda bulunulmaktadır. 

Raporu Kristen Biehl, Kadir Has Üniversitesi’nde misafir akademisyen olan Özlem Aslan ile beraber kaleme aldı. Araştırma sürecinde Central European University doktora öğrencisi Mert Koçak ve Sabancı Üniversitesi toplumsal cinsiyet çalışmaları programı doktora öğrencileri Aslı Aygüneş ve Begüm Selici de önemli katkılarda bulundu. 

Rapora burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.  

Mezunumuz Özlem Kalkan’a LİSA Ödülü

Mezunumuz Özlem Kalkan’a LİSA Ödülü

Leadership in Sales Awards 2021 (LiSA) kapsamında mezunumuz Özlem Kalkan, SabancıDx Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcılığı göreviyle Teknoloji kategorisinde ödül aldı.

Sales Network Topluluğu tarafından bu yıl ilk kez organize edilen LİSA’da kazanan isimler, Sales Network Summit'te açıklandı. 12 ayrı kategoride yılın liderlerinin açıklandığı LiSA 2021 ödüllerinin kazananları, halk oylamasıyla seçilen kısa listedeki adayların seçkin bir jüri tarafından değerlendirmesi sonucu belirlendi. 

Mezunumuz Özlem Kalkan, teknoloji sektöründeki çok yönlü tecrübesiyle ödüle layık görüldü. 

2003 yılında Sabancı Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Programından mezun olan Özlem Kalkan, yine Sabancı Üniversitesinden 2005 yılında işletme ve telekom bilimi üzerine çift yüksek lisansını tamamladı. İş hayatına 2004 yılında atılan Özlem Kalkan, 2019 yılından bu yana SabancıDx’te çalışıyor. 

Sabancı Üniversitesi bu yıl da Türkiye’den birinci sırada yer aldı

Sabancı Üniversitesi bu yıl da Türkiye’den birinci sırada yer aldı

Times Higher Education (THE), Gelişen Ekonomilerdeki Üniversiteler 2022 Sıralaması’nı açıkladı. Sabancı Üniversitesi, bu yıl da Türkiye’den birinci sırada yer alan üniversite oldu. Böylece Sabancı Üniversitesi geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Türkiye'den sıralamaya giren üniversiteler arasında liderliğini sürdürdü.

THE2022

Dünya üniversiteleri sıralama kuruluşu Times Higher Education (THE), Gelişen Ekonomilerdeki Üniversiteler 2022 Sıralaması’nı duyurdu. Sabancı Üniversitesi, 52 ülkeden 698 üniversitenin değerlendirildiği listede 44. sırada, Türkiye’den ise 54 üniversite arasında birinci sırada yer aldı.

Sabancı Üniversitesi ayrıca, Times Higher Education Alanlara Göre Dünya Üniversiteler 2022 Sıralaması sonuçlarına göre; Bilgisayar Bilimi’nde 891 üniversite arasında 401-500 bandında, Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında birinci sırada yer aldı.

Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici, THE verilerine göre; bilimsel yayın ve araştırmacı sayısı ile belirlenen araştırma boyutunda Türkiye’nin en önde gelen üniversitesi olduklarını söyledi.

Dünyada tanınan ve takdir edilen bir araştırma üniversitesi olma yolunda ilerlediklerini ifade eden Yusuf Leblebici, şu şekilde konuştu: Sabancı Üniversitesi olarak gerek eğitim programlarımızın kalitesi ve özgünlüğü, gerekse bilim dünyasına yapmakta olduğumuz katkıları simgeleyen araştırma çıktılarımızla, Türkiye’de ve dünyada fark yaratıyoruz. Bunun sonucu olarak gelişmekte olan ülkeler sıralamasının yanı sıra dünya üniversiteler sıralamalarında da çok iyi sonuçlar elde ediyoruz. Times Higher Education (THE) Asya Üniversiteleri Sıralamasında son 3 yılda Türkiye’den sıralamaya dahil olan üniversiteler arasında 1. Sırada yer alıyoruz. THE verilerine göre; bilimsel yayın ve araştırmacı sayısı ile belirlenen araştırma boyutunda Türkiye’nin en önde gelen üniversitesiyiz. Ayrıca, sanayi destekli projeler ve sanayi gelirleri kategorisinde tüm dünya üniversiteleri arasında 27. sırada bulunuyoruz. Türkiye’nin en iyisi olmayı sürdürmekle kalmayıp, tüm dünyada en üst sıralarda tanınan ve takdir edilen bir araştırma üniversitesi olma yolunda ilerliyoruz. Bu amaca yönelik olarak sürekli geleceğe hazırlanıyoruz. Araştırma altyapımızı daha da zenginleştirecek adımları atıyoruz. Üniversitemiz bünyesindeki merkezlerimiz ile ulusal ve uluslararası çok büyük ölçekli projelere ev sahipliği yapıyoruz. Geldiğimiz noktada, bilimsel başarılara ve geleceğe yön veren pek çok çalışmada Sabancı Üniversitesi imzasını görebilirsiniz. Bu sonuçlar da yaptığımız başarılı çalışmaların bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.

Abone ol