Ana içeriğe atla

Yerel ve Küresel Bağlamda Toplumsal Cinsiyet ve Eğitim

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender), Gothenburg Üniversitesi ve İstanbul İsveç Araştırma Enstitüsü işbirliği ve İsveç İnsani ve Sosyal Bilimler Vakfı desteğiyle düzenlenen "Yerel ve Küresel Bağlamda Toplumsal Cinsiyet ve Eğitim" isimli çalıştay 26 Nisan ‘da Minerva Palas’ta gerçekleşti.

Toplumsal Cinsiyet ve Eğitim

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender), Gothenburg Üniversitesi ve İstanbul İsveç Araştırma Enstitüsü işbirliği ve İsveç İnsani ve Sosyal Bilimler Vakfı desteğiyle düzenlenen "Yerel ve Küresel Bağlamda Toplumsal Cinsiyet ve Eğitim: Türkiye ve İsveç Perspektifleri ve Ötesi" isimli çalıştay kapsamında 26 Nisan 2019 Cuma günü, Karaköy Minerva Palas’ta düzenlenen izleyiciye açık toplantıda ilk olarak, Sabancı Üniversitesi tarafından Sabancı Vakfı desteğiyle yürütülen “Mor Sertifika Programı” kapsamındaki “Mor Dosya: Lise Öğretmenleri için Toplumsal Cinsiyete Dayalı Materyal Üretimi” çalışmasının tanıtımı SU Gender proje koordinatörü Ceyda Karadaş ve eğitim koordinatörü Emirhan Deniz Çelebi tarafından yapıldı. Mor Sertifika Programı’nın küçük bir grubun sahadaki ihtiyaçlar ve öğretmenlerden gelen geri dönüşleri dikkate almasıyla şekillenerek öğretmenler için bir eğitim programı olarak başladığı ve zaman içinde gelişerek toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı eğitim materyali geliştirmesi için de bir model haline geldiği ifade edildi.

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi’nin 2007 yılında hayata geçirdiği 12. yılını tamamlayan Mor Sertifika Programı’nın, düzenlenen eğitim seminerleriyle 3500 öğretmene ve 120 eğitim fakültesi öğrencisine ulaştığı belirtilerek eğitim sisteminin farklı kademelerinde toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmalara devam edildiği belirtildi.

Çalıştay, Toronto Üniversitesi’nden Shahrzad Mojab’ın “Aksatılan Hayatlar, Yarıda Kalan Öğrenme: Göç Eden Kadınlar ve Kız Çocukları” ve Stockholm Üniversitesi ve Western Cape Üniversitesi’nden Christopher Stroud’un “Dil ve Çoğulluklar: Yeni Gelecekler İnşa Etmek” başlıklı konuşmalarıyla devam etti. Stroud konuşmasında dünyanın üç farklı ülkesinde yaptığı saha çalışmalarından hareketle tek dilli ve çok dilli eğitim sistemleri arasındaki farklara dair gözlemlerini aktardı.

Savaş ve Şiddetin Öğrenme Süreçlerine Etkileri

Shahrzad Mojab, konuşmasında savaş ve şiddetin küresel boyutta kadınların öğrenme süreçlerini şekillendirmedeki rolünü anlattı ve kendi üniversitesinde göçmenlere yönelik geliştirdikleri eğitim programının detaylarını paylaşarak, kültürel entegrasyon eğitimlerinin göçün sebep ve sonuçlarını bütüncül olarak ele alması gerektiğini vurguladı.  “Bu çalışmaya, şiddetin öğrenme üzerindeki etkilerini araştırmak üzere 1991 yılında 1. Körfez Savaşı ile başladım. Göçmen kadınların öğrenme süreçlerini anlamak için, toplumsal değişim hakkında bilinç, göçmenlik ve istihdam (işe ulaşım) ve öğrenme şekillerini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Çalışma ile formel, enformel ve yaşam boyu öğrenim kategorileri geliştirildi. Göçmen kadınlar için yaşam boyu öğrenim değil yaşam boyu eğitim söz konusu. Öğrenme kavramını yeniden tasarlamamız gerekiyor. Göçmenlik uzun bir süreç. Savaşın öğrenme ve bilinç üzerinde etkisi var. Bu nedenle bazı araçlara ve mekanizmalara ihtiyacımız var. Geçmiş kadınların düzen kurmalarını ve öğrenme şekillerini şekillendiriyor” dedi.

Mojab konuşmasında ayrıca eğitimcilerin mobilite çalışmalarına önem vermesi gerektiğini özellikle genç mültecileri kapsayan eğitim çalışmaları yapılması gerektiğini de vurguladı.

Subject-Based Discussions'ın yeni konuğu Junko Kanero

Subject-Based Discussions'ın 2018-2019 bahar dönemi, 7 Mayıs Salı günü Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Junko Kanero'nun "Learning Language with Human and Robot Tutors" başlıklı semineri ile son buluyor.

FUTURE Seminar Series

"Learning Language with Human and Robot Tutors" başlıklı seminer 7 Mayıs 2019 Salı günü saat 13.40'ta SSBF G022'de gerçekleşecek. 

Collaboration Space Mayıs Ayı Eğitimleri

Collaboration Space'ın birbirinden farklı konularda gerçekleştirdiği eğitimler Mayıs ayında da devam ediyor. 

Collaboration Space Mayıs Programı

Collaboration Space Mayıs Ayı Eğitim Programı 

3D Print Eğitimi 

14 Mayıs, 29 Mayıs 2019 Saat: 14.30 

8 Mayıs, 21 Mayıs 2019 Saat: 20.00

3D Print eğitiminde katılımcıların 3D Printing teknolojisi hakkında bilgilenerek, 3D modelleme yazılımlarda ürettikleri modelleri, 3D baskıya hazır hale getirmeyi ve 3D yazıcılarda üretmeyi öğrenmeleri amaçlanmaktadır.

Eğitime kayıt için tıklayınız.

  -0-

Lehim Yapma Eğitimi 

7 Mayıs, 16 Mayıs, 24 Mayıs, 30 Mayıs 2019

Saat: 13:30

Bir çok çeşit projenin alt yapısını oluşturan elektronik devrelerin yapımında kullanılan lehim yapma konusunda temel bir eğitim pratik ile desteklenip düzgün lehim yapmanın püf noktalarının öğretilecektir. 

Eğitime kayıt için tıklayınız.

  -0-

Atölye Giriş Eğitimi 

10 Mayıs, 15 Mayıs, 23 Mayıs, 28 Mayıs 2019

Saat: 14:30 

Bu eğitimde CoSpace bünyesinde bulunan atölyedeki talaşlı imalat aletlerin kullanımı ve güvenliği uygulamalı olarak gösterilecek, eğitim sonunda başarılı katılımcılar atölyeye giriş izni alacaklardır. Uygulamalı eğitim olacağından her bir seans 2 kontenjan ile sınırlıdır.

Eğitime kayıt için tıklayınız.

-0-

Çekirdekten Bardağa Kahve Atölyesi

14 Mayıs 2019

Saat: 12.00

Kahvenin çekirdekten bardağa olan yolculuğu, farklı kahve çekirdeklerinin özellikleri, kahve demleme teknikleri ve püf noktaları hakkında bilgi vereceğiz, aynı zamanda hep beraber kahve tadımı yapacağız.

Eğitime kayıt için tıklayınız.

20 yıllık kriptografik problem çözüldü

MIT (Massachusetts Institute of Technology) Bilgisayar Bilimi ve Yapay Zeka Laboratuvarı (CSAIL) yaptığı yazılı açıklamada, LCS35 kriptografi bulmacasının iki farklı ekip tarafından çözüldüğünü duyurdu. MIT Öğretim Üyesi Ron Rivest’in ilk kez 1999 yılında duyurduğu ve çözümü için 35 yıl öngördüğü bulmaca, tahmin edilenden 15 yıl erken çözülmüş oldu. 

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Erdinç Öztürk

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Erdinç Öztürk

MIT’ye bulmacayı çözdüğünü ilk bildiren kişi, Belçikalı programcı Bernard Fabrot oldu. Fabrot bulmacanın çözümü için yazmış olduğu kodu, üç buçuk yıl boyunca çalıştırdı. Fabrot, 6. nesil bir i7 Intel işlemcisi üzerinde çalıştırdığı kodunu, GMP (GNU Multiple Precision Arithmetic Library) kütüphanesini kullanarak tasarladı. 

Eş zamanlı olarak, ABD deki Supranational firmasından Simon Peffers ve Ethereum Foundation’dan Justin Drake’in de destekleri ile Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Erdinç Öztürk, ürettiği özgün kare alma algoritması ile bulmacayı sadece iki ayda çözebilecek FPGA (Field Programmable Gate Array - Alanda Programlanabilir Kapı Dizileri) tabanlı bir donanım geliştirdi. 

Güler Sabancı: 20 Yıldır Geleceğe Bakıyoruz

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı 

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı konuyla ilgili yaptığı açıklamada Erdinç Öztürk’ün üniversitenin öğretim üyesi olmasının yanı sıra aynı zamanda ilk mezunlarından olduğunu belirterek şunları kaydetti; 

 “Üniversitemizin kuruluşundan bugüne, 20 yıldır, yüksek öğrenime fark getirerek, geleceğe dünya üniversitesi olma hedefimizle baktık. Bilimsel başarılarımızla ve geleceğe yön verecek teknolojilere öncülük ederek ülkemize katkı sağlamayı da sorumluluğumuz olarak gördük. Bugün öğretim üyemiz ve aynı zamanda  ilk mezunlarımızdan olan Erdinç Öztürk ve ekibinin MIT Zaman Kapsülü Kriptografi Bulmacasını beklenenden 15 yıl önce çözerek elde ettiği uluslararası başarı da doğru yolda olduğumuzun en önemli göstergesidir. Dünyada yalnızca iki bilim insanının ulaştığı bu sonuca, Sabancı Üniversitesi imzasının atılması akademik alanda tarihi bir başarıdır. Yeni bilimsel buluşlara da kapı aralayacak olan bu uluslararası çaptaki başarı üniversitemiz ve ülkemiz için büyük gurur kaynağıdır. Bu önemli çalışmaya katkı sağlayan tüm  proje ekibini  Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti adına yürekten kutluyorum.” dedi.

Zaman Kapsülü Kriptografi Bulmacası (LCS35 Time Capsule Crypto-Puzzle) nedir?

Bir açık anahtarlı şifreleme yöntemi olan RSA (Rivest, Shamir, Adleman) algoritmasının tasarımcılarından Ron Rivest, 1999 yılında, o zamanki adıyla MIT Bilgisayar Bilimi Laboratuvarı (Laboratory for Computer Science, LCS) için yapılan 35. yıldönümü kutlama törenleri için bir zaman kapsülü hazırladı. Kapsül bu tören sırasında, 2034 yılında açılmak üzere kapatıldı. Rivest, eşzamanlı olarak, çözümünün 35 yıl süreceğini öngördüğü bir kriptografik problem tasarladı (LCS35 Time Capsule Crypto-Puzzle, https://people.csail.mit.edu/rivest/lcs35-puzzle-description.txt). MIT LCS, daha sonra MIT (Massachusetts Institute of Technology) Bilgisayar Bilimi ve Yapay Zeka Laboratuvarı (CSAIL) nın bir parçası oldu. 

Zaman Kapsülü Kriptografi Bulmacası, başlangıç sayısının yaklaşık 80 trilyon kez modüler karesinin alınmasını içeriyor. Paralelleştirilemeyen bu işlem, sonucu bulmak için 80 trilyon kez kare almaktan daha kısa bir yol olmadığını garanti etmektedir. Erdinç Öztürk’ün tasarlamış olduğu FPGA tabanlı donanım, tek bir 2048 bitlik kare alma işlemini, GMP kütüphanesi kullanılarak tasarlanan yazılımdan yaklaşık 20 kat daha hızlı gerçekleştirilebilmektedir. 

CSAIL tarafından yapılan ilk duyuruda, doğru çözümün bulunması durumunda Web mucidi Tim Berners-Lee, Ethernet mucitlerinden Bob Metcalfe ve Microsoft kurucusu Bill Gates gibi kişilerin tarihi eşyalarını içeren bir "zaman kapsülü"nün açılacağı bildirilmişti. 

Zaman kapsülünün çözümünün açıklanacağı tören, 15 Mayıs 2019 Çarşamba günü Amerika doğu yakası saati (EST) ile 16.00'da MIT Stata Center'da gerçekleşti. 

CSAIL LCS35 Time Capsule Event

Sabancı Üniversitesi Asya’nın en iyi üniversiteleri arasında Türkiye’den birinci sırada

Sabancı Üniversitesi Times Higher Education (THE) Asya Üniversiteleri Sıralaması’nda 36. sırada yer aldı.

THE Asya Üniversiteleri Sıralaması 2019 sonuçları açıklandı. Sabancı Üniversitesi, sıralamaya dahil olan 417 üniversite arasında 36. sırada, Türkiye’den sıralamaya dahil olan 23 üniversite arasında ise 1. sırada yer aldı.

Times Higher Education (THE) Asya Üniversiteleri Sıralaması

THE Asya Üniversiteleri Sıralaması’nın metodolojisi, Dünya Üniversiteler Sıralaması’nda olduğu gibi Eğitim, Araştırma, Atıf, Uluslararası Görünüm ve Sanayi Gelirleri ana boyutlarını oluşturan 13 göstergeden oluşuyor. 

Açıklanan sonuçlara göre; Sabancı Üniversitesi’nin bu yıl 36. sırada yer aldığı Asya Üniversiteleri Sıralamasında, Dünya Üniversiteler Sıralaması ile aynı göstergeler kullanılıyor, ancak farklı olarak ana boyutlar ve ana boyutları oluşturan göstergelerin ağırlıklarında Asya Üniversiteleri Sıralamasına özgü değişiklikler yapılmış. Bu kapsamda Asya Üniversiteleri Sıralamasında; itibar anketlerinin gösterge ağırlığı düşürülmüş, sanayi gelirleri araştırma gelirleri ve üretkenlik (yayın sayısı) göstergelerinin ağırlığı ise yükseltilmiş. 

THE Asya Üniversiteleri Sıralaması’na bu yıl Türkiye’den giren diğer üniversiteler ve başarı sıralamaları şöyle: Koç Üniversitesi 47., Bilkent Üniversitesi 82., Boğaziçi Üniversitesi 88., İTÜ 115., Hacettepe Üniversitesi 116., ve ODTÜ 159. Sırada yer aldı. 

Öğrenci Kulüpleri ile Kampüste Bahar

Sabancı Üniversitesi Öğrenci Kulüplerinin düzenlediği birbirinden keyifli dans, müzik, tiyatro, söyleşi ve eğitim etkinlikleri ile “Kampüste Bahar” bu sene de 25 Nisan- 16 Mayıs tarihlerinde sizleri Sabancı Üniversitesi kampüsünde ağırlamayı bekliyor.

Kanser tedavisi için “immunoterapi”

Bağışıklık sistemini baskılayıcı yolakların engellenmesi ve kanser terapisine etkisi üzerine olan araştırmalarıyla 2018 Nobel Tıp Ödülü sahibi James P. Allison ekibindeki mezunumuz Didem Ağaç'ın (BIO'10) Kasım 2018 tarihli Bilim ve Ütopya dergisi'nde yayımlanan, Kanser tedavisi için “immunoterapi” başlıklı yazısını okumak için lütfen tıklayınız.

Yazan: Dr. Didem AĞAÇ  

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik Programı 2010 mezunu

Texas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi

Didem Agac Sabanci Univ. mezunu

Didem Ağaç ve James Allison

Sabancı Üniversitesi ve ASPİLSAN güçlerini birleştiriyor

Sabancı Üniversitesi ve enerji depolama alanında çalışan Türkiye’nin tek kuruluşu ASPİLSAN Enerji A.Ş. arasında “Enerji Depolama Teknolojileri” alanında bilimsel ve teknolojik araştırmalarla ilgili Ar-Ge işbirliği protokolü imzalandı.

Sabancı Üniversitesi ve Aspilsan Ar-Ge işbirliği imza töreni

Türkiye’de ilk Lityum İyon Silindirik Pil Üretim tesisini kurarak Türkiye’nin millileşme hamlesine katkı sağlayan TSK Güçlendirme Vakfı şirketlerinden ASPİLSAN Enerji A.Ş. gücüne gençlerle güç katıyor. ASPİLSAN ile Sabancı Üniversitesi arasında “Enerji Depolama Teknolojileri” alanında ortak bilimsel ve teknolojik araştırmaların yapılmasını içeren  “AR-GE İşbirliği ve Mentorluk Çerçeve Sözleşmesi Protokolü” imzalandı.

İşbirliği protokolü imza töreni, ASPİLSAN Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Bölük, Türk Silahlı Kuvvetleri Geliştirme Vakfı (TSKGV) Genel Müdür Vekili Sadık Piyade, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici, ASPİLSAN Enerji Genel Müdürü Ferhat Özsoy ve Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fuat Keyman’ın katılımıyla IDEF’19 Fuarı’nda gerçekleştirildi. 

Protokol, ASPİLSAN Enerji’nin ihtiyaç duyduğu alanlarda Sabancı Üniversitesi’nde lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde çalışmaların yürütülmesini kapsıyor. ASPİLSAN Enerji’de geliştirilecek projelerde, Sabancı Üniversitesi’nin bilgi, deneyim ve kaynaklarından yararlanılarak ortak çalışmalar yapılması protokolün ana konularından birini oluşturuyor. 

Akademisyenler sanayide tecrübe kazanacak

Protokol kapsamında Sabancı Üniversitesi’nin akademisyenlerine, ASPİLSAN Enerji tarafından kendi Ar-Ge merkezlerinde çalışma ve araştırma yapma imkânı da verilecek.

ASPİLSAN Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Bölük, akademisyenlerin sanayi tecrübesi kazanması ve üniversite - sanayi işbirliğinin geliştirilmesi açısından projenin ülkemizde örnek teşkil edeceğini ifade etti.

ASPİLSAN Enerji’nin Ar-Ge faaliyetlerine önem verdiğini vurgulayan Bölük, “Üniversitelere yakın olmak için ASPİLSAN Enerji olarak  Kayseri, Ankara ve İstanbul’da 3 Ar-Ge merkezini hayata geçirdik. Bu merkezlerin yaptığı çalışmaları, Sabancı Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren “Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM)” ile birlikte daha da hızlandırmayı amaçlamaktayız” dedi. 

Prof. Dr. Yusuf Leblebici:
“Teknolojik olarak gelişmenin temeli insan kaynağının yetiştirilmesine dayanır”

Sanayi ile işbirliğine özel önem veren Sabancı Üniversitesi’nin işbirliği çerçevesinde enerji depolama alanında faaliyet gösteren Türkiye’nin tek kuruluşu ASPİLSAN Enerji ile birlikte çalışmalar yürütmesi enerji depolama uygulamalarında daha da uzmanlaşmasını sağlayacak.

Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici “Üniversitemizde geliştirdiğimiz teknolojinin sanayiye ulaşması bizim için çok değerli. Bugün hayata geçirdiğimiz üniversite-sanayi işbirliği; proje geliştirme, prototip üretme gibi sadece teknolojik gelişmeye yönelik değil, aynı zamanda Türkiye için önem taşıyan enerji depolama konusunda nitelikli teknik eleman yetiştirilmesine de katkı sağlayacak. Teknolojik olarak gelişmenin temeli insan kaynağının yetiştirilmesine dayanır” dedi.

PowerUp! Büyük Finalinde Türkiye’yi ENLİL Temsil Edecek!

Orta ve Doğu Avrupa'nın enerji ve temiz teknoloji konulu en büyük startup etkinliği olan PowerUp! Yarışmasının Türkiye Finali, EIT InnoEnergy’nin Türkiye'deki tek ortağı Sabancı Üniversitesi tarafından, 25 Nisan’da Kolektif House Levent'te gerçekleştirildi.

Türkiye’nin 10 farklı şehrinden 36 startup’ın başvuru yaptığı PowerUp 2019 Türkiye finallerinde 4 farklı şehirden 8 startup sahne aldı. Türkiye enerji sektörünün önde gelen kurum temsilcilerinden oluşan jüri, Deveci Tech’i birinciliğe layık gördü. ENLİL, 21 Mayıs’ta Polonya, Krakow’da düzenlenecek Büyük Final’de birincilik ödülü için PowerUp!’ın düzenlendiği diğer 14 Avrupa ülkesinin birincileri ile yarışacak.

PowerUp Türkiye Finali 2019

EIT InnoEnergy tarafından bu yıl 5’incisi düzenlenen PowerUp! Yarışmasının, Türkiye finali, Sabancı Üniversitesi tarafından, EnerjiSA ve Borusan EnBW Enerji sponsorluğunda 25 Nisan Perşembe akşamı Kolektif House Levent’te gerçekleşti.  Yarışmada jüri üyeleri tarafından birinciliğe layık görülen Deveci Tech ekibinden Kemal ŞENGÜLER projeleri ve kazandıkları birincilikle ilgili şunları söyledi; “İlk günden bu yana hem ülkemiz hem de dünya genelinde temiz enerji teknolojilerinin yaygınlaşması adına çalışıyoruz ve bu amaçla da geliştirdiğimiz ENLIL ürünü, ilk defa İstanbul’da devreye alındı ve global bazda çok ciddi ilgi uyandırdı. Bu amaçla da ENLIL’i global pazarlara taşımak için bize faydası olabilecek her kurum ve organizasyonla işbirliği yapmaya gayret ediyoruz. Bu süreçte Sabancı Üniversitesi SUCool ekibinin yönlendirmeleri doğrultusunda başvurduğumuz ve birinci seçildiğimiz PowerUp yarışmasının, Avrupa’daki potansiyel müşteri ve partnerler ile tanışma ve yeni pazarlara açılma noktasında bize çok değerli ve uzun vadeli faydalar sunacağına inanıyoruz. Amacımız 21 Mayıs’ta da dereceye girerek Avrupa yolculuğumuza güzel ve anlamlı bir başlangıç yapmaktır.”

İstanbul’da düzenlenen Türkiye Finali’nde ikincilik ödülünün sahibi, yaşam alanları için akıllı ısıtma üniteleri geliştiren EVANA olurken; enerji dağıtım sektörleri için yapay zeka destekli talep yönetim teknolojileri geliştiren D.R.E.A.M – Onur Enerji ekibi üçüncülük ödülünün sahibi oldu.

5 sezon, 24 ülke, 900 katılımcı

Orta ve Doğu Avrupa’nın en büyük startup yarışması olan PowerUp! InnoEnergy tarafından organize ediliyor. Bu yıl 5’inci sezonu düzenlenen yarışmada enerji, ulaşım, ısıtma, temiz teknoloji ve akıllı teknolojiler alanlarında faaliyet gösteren yaklaşık 300 ekip yer aldı.  Power Up! Türkiye Finali’nde, 8 tane gelecek vadeden startup, ürünlerini ve çözümlerini, jüri üyeleri ve endüstri uzmanlarından oluşan izleyicilere sergiledi.

Başarının reçetesi: İş farkındalığı ve pazar potansiyeli!

PowerUp 2019 Türkiye Finalinde Sabancı Üniversitesi’ni temsilen jüri üyesi olarak yer alan Dr. Volkan ÖZGÜZ, değerlendirme süreçlerini şöyle anlattı,  “Jüri üyeleri olarak bizim için en önemli kriterler arasında, fikirlerin küresel ölçekte başarılı olma potansiyeli, bununla birlikte uygulanabilir ürün ve servislerin uzun vadeli gelişim potansiyeli yer alıyor. Ülke Finali’ne katılan startup’lar, çok çeşitli ürünler ve çözümler sundu ancak biz en yüksek potansiyeli, Deveci Tech (ENLİL)’de gördük. Bu şirket şimdi, ülkemizi temsil etme ayrıcalığına sahip olacağı Büyük Final’e hazırlanıyor.”

PowerUp!’ın Altın Ortaklar’ından RAFAKO S.A. İnovasyon Başkanı Michał Maćkowiak ise şunları söyledi, “Bu yıl PowerUp! yarışmasında rekabet kalitesinin yeni seviyelere ulaştığı görüldü. Son üç yıldır yarışmanın sponsorluğunu üstlendiğimiz için standartlardaki yükselişi ve hazırlık için gösterilen çabayı fark edebiliyoruz. Başvurular arasından en iyileri seçerken 3 temel kritere odaklanıyorum: Birincisi, yarışmadaki çözümlerin, RAFAKO’nun aradığı türde inovasyonlar olduğuna dair bir kanıt; ikincisi, projelerin ve bu projelerin ölçeklenebilirliğinin pazar değeri ve üçüncüsü de projelerin sunulma şekli. Bu yılın galibi bu kriterleri, diğer tüm adaylardan daha güçlü bir şekilde karşıladı. Bu şirketin yakın gelecekte nasıl gelişeceğini görmek için sabırsızlanıyorum.”

RAFAKO’nun yanı sıra Ukraynalı şirket DTEK de bu yıl Altın Ortaklar Listesi’nde yer aldı. DTEK, bir ortaklık statüsünü yeni inovatif ürünler ve servisler keşfetmek için kullanmayı amaçlıyor.

DTEK CIO’su (İnovasyondan Sorumlu Başkan) Emanuele Volpe, “Doğal gaz ve kömür üretiminde, termal enerji üretiminde, yenilenebilir enerji, şebekeler, e-ulaşım, enerji verimliliği ve müşteri hizmetleri konularında çözümler arıyoruz” diyor.

Son 14: Impact’19’da PowerUp! Büyük Finali

Power Up! Türkiye Finalini kazanan DeveciTech diğer 14 ülke finallerinin kazananları ile birlikte, 50 bin Euro birincilik ödülü ve 150 bin Euro’ya varan finansman desteğine erişim imkânı sunan InnoEnergy’nin prestijli Highway® hızlandırıcı programına katılma şansı için 21 Mayıs’taki büyük finalde yarışacak. 5. PowerUp! Yarışması’nın galibi, Orta ve Doğu Avrupa’nın en önemli etkinliklerinden biri olan Impact’19 kapsamında, 21 Mayıs 2019’da Polonya, Krakow’da seçilecek.

Yarışma hakkında detaylı bilgi için:

https://powerup.innoenergy.com/

EIT InnoEnergy Hakkında

EIT InnoEnergy, Avrupa çapında sürdürülebilir enerji için bir inovasyon üreticisi. Eğitimden son müşteriye kadar yolculuğun her aşamasında inovasyonu destekliyor ve inovasyona yatırım yapıyoruz. Ortaklardan oluşan ağımızla Avrupa çapında bağlantılar kuruyor, yetenekli yaratıcılarla, endüstriyi, mezunlarla işverenleri, araştırmacılarla girişimcileri, işletmelerle pazarları buluşturuyoruz. İnovasyonun üç temel alanında çalışıyoruz:

  • Sürdürülebilirliğin taleplerini ve endüstrinin ihtiyaçlarını anlayan, bilgi sahibi ve azimli bir işgücü yaratmak için Eğitim.
  • Müşterilere gerçek sonuçlar sunan, ticari olarak cazip teknolojiler yaratmak için fikirleri, mucitleri ve endüstriyi bir araya getirmek için İnovasyon Projeleri.
  • İnovatif ürün ve hizmetleriyle Avrupa’nın enerji ekosistemini geliştiren girişimciler ve startup’ları desteklemek için İş Oluşturma Hizmetleri.

Bu disiplinlerin bir araya getirilmesi her birinin etkisini maksimize ediyor, pazar için hazır çözümlerin geliştirilmesini hızlandırıyor ve çalışmamızın inovatif sonuçlarını satabildiğimiz verimli bir ortam oluşturuyor.

InnoEnergy, 2010 yılında kuruldu ve European Institute of Innovation and Technology (EIT) tarafından destekleniyor.

 

“OFFTOWN” ile 4 Mayıs’ta müziğe doyacaksınız!

Birileri, Zeytin, Mind Shifter, Deniz Tekin, DJ Funky “C”, Son Feci Bisiklet, Hey! Douglas

4 Mayıs Cumartesi günü gençler Sabancı Üniversitesi kampüsünde geleneksel bahar şenliği konseptine meydan okuyan OFFTOWN FESTIVAL’19 ile coşacak!


Benzersiz bir festival deneyimi sizi bekliyor!

Offtown Festival bu sene 4 Mayıs 2019 Cumartesi günü özgür ruhları şehirden kaçmaya davet ediyor. Offtown Festival öğlen 12.30’da kapılarını ziyaretçilerine açıyor.

Sabancı Üniversitesi kampüsünde gerçekleşen Offtown Festival hepsinin kendine göre bir konsepti olan dört farklı ‘Town’dan oluşuyor:

Dünya mutfaklarından çok çeşitli tatlar ile tanışacağınız Food Court alanına, çok lezzetli zamanlar geçirmeye bekliyoruz.

Kendine vakit ayırmak isteyenler Town of Arts and Hobbies ile sosyal ve kültürel etkinliklerin bir araya geldiği, birçok farklı tasarımcının bulunduğu standlarda keyifli vakit geçirebilir.

İçindeki dansçıyı ortaya çıkarmak isteyenlere Town of Dance and Chill: Özgürce dans edebileceğiniz, dans hocalarıyla workshoplar yapabileceğiniz, çimlerde rahatlayıp uzanıp takılabileceğiniz Town of Dance&Chill… Zaman durmuşcasına sizleri hep beraber dans etmeye bekliyoruz…

Rekabeti sevenlere ve sınırları zorlayanlara Town of Sports: Meydan okumayı sevenleri, benim hayatım spor diyenleri, “profesyonel değilsek ne olmuş ben bunların altından kalkarım” diye kendine güvenenleri Town of Sports ağırlıyor. Korfball oyun alanına, Penaltı yarışmalarına, Archery Tag ile hedefleri on ikiden vurmaya, denge benim işim diyenler için Slackline alanına, Frizbi oynamaya ve daha birçok aktivitenin gerçekleşeceği Town of Sports da buluşmaya davet ediyoruz.

Gün boyu çimlerin üzerinde müzik dinleyip, dans edenlerin olmazsa olmazı Town of Music!

Ve festivali doruk noktasına ulaştıran ünlü sanatçıların ağırlandığı The Main Stage! Alandaki aktiviteler ziyaretçileri festival atmosferiyle bütünleştirirken 15.45’te Main Stage’de müziğin sesi duyulmaya başlıyor.  

Abone ol