Ana içeriğe atla

Doğa ve İklim Söyleşileri devam ediyor

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) doğa koruma ve iklim değişikliği alanında çalışan araştırmacı, akademisyen ve sivil toplum gönüllülerini buluşturmayı amaçlayan Doğa ve İklim Söyleşileri’nin üçüncüsü 3 Nisan Çarşamba günü gerçekleşecek. Çevre ve iklim alanlarını çok disiplinli bir anlayışla bir araya getirmek amacıyla bu öğretim yılında ilk kez başlatılan Doğa ve İklim Söyleşileri, farklı konuşmacılarla iki ayda bir yapılıyor.  

Doğa ve İklim Söyleşileri Kerem Ali Boyla

Doğa ve İklim Söyleşileri’nin üçüncü konuşmacısı, uzman ekolog ve kuş gözlemcisi Kerem Ali Boyla. 12 yıldır kuş gözlem kayıtlarını değerlendiren Boyla, Türkiye kuşlarının nüfusları ve yayılışları üzerine çalışmalar yürütüyor. Söyleşide, değişen çevre koşullarına bağlı olarak azalan ve çoğalan türleri, kuş varlığını sınırlandıran etkenleri ve yaşanmaktan olan iklim değişikliğinin türleri nasıl etkileyebileceğini anlatacak. Bunun dışında mevcut gidişatın değişmesi için gereken politik, teknik ve sosyal koşulları tartışmaya açacak. 

"Kuş Bakışı Değişen Dünya" başlığı çerçevesinde yapılacak söyleşinin teması şöyle:

“Sesleriyle ve renkleriyle binlerce amatörün ilgi odağındaki kuşlar, besin zincirinin üst basamaklarında olmalarıyla doğa sağlığının en güzel göstergeleridir. Kanatların sağladığı sınırsız hareket kabiliyeti ile doğal çevrede yaşanan değişikliklere son derece hızlı yanıt verir, bir yandan bozulan alanları terk ederken, diğer yandan yeni ortamlara hızla uyum sağlar.”

DOĞA VE İKLİM SÖYLEŞİLERİ – 3

 "Kuş Bakışı Değişen Dünya"

Konuşmacı: Kerem Ali Boyla - Uzman Ekolog ve Kuş Gözlemcisi

Moderatör : Ümit Şahin - İstanbul Politikalar Merkezi

Tarih          : 3 Nisan 2019, Çarşamba

Saat            : 18:00-20:00

Yer             : Sabancı Üniversitesi Minerva Palas, Bankalar Caddesi No:2 Karaköy

  

Kerem Ali Boyla Kimdir

Kuş gözlemcilerini bir araya getirmeye çalışan, gözlem kayıtlarını veritabanları ve haritalar kullanarak derleyen ve bu verileri işleyerek doğa korumada ihtiyaç duyulan somut bilgileri ve bunları toplum genelinde yaygınlaştıracak hikâyeleri üretmeyi hedefleyen bir araştırmacı. ODTÜ Biyoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra yüksek lisansını İngiltere’de University of East Anglia’da ekoloji üzerinde tamamladı. Daha sonra BirdLife International’da (Dünya Kuşları Koruma Birliği) çalışarak And ülkelerinin Önemli Kuş Alanları envanterini hazırladı. 2014-2019 yılları arasında WWF-Türkiye bünyesinde Kuş Atlası projesini yönetti ve yayımladı. Türkiye kuşlarla ilgili bir kitabı, iki çevirisi ve birçok raporu bulunuyor. Boyla, 2009 yılından itibaren rüzgar santralleri ve diğer altyapı projelerine ekolojik danışmanlık veriyor.

 

Teachers Are Human'ın yeni konuğu Yücel Saygın

Sevilerek dinlenen ve birbirinden değerli öğretim üyelerinin konuk olduğu Teachers Are Human'ın 6 Mart 2019 Çarşamba günü gerçekleşecek programına Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yücel Saygın konuk oluyor.

Teachers are Human: Yücel Saygın

3 Nisan 2019 Çarşamba akşamı saat 20.00'de yayınımızı dinleyebilir, hocamıza sorularınız varsa bunları RadyoSU'nun internet sitesindeki "Sesini Duyur" köşesinden sorabilirsiniz.

Sizi nasıl dinleyebilirim?

Bizlere radyosu.sabanciuniv.edu, TuneIn, PowerApp, mySU ve RadyoSU mobil uygulaması üzerinden ulaşabilirsiniz. Sesini duyur köşesine soru göndermek için ilk seçeneği tercih edin lütfen.

IATA ile staj ve kariyer işbirliği anlaşması imzalayan Türkiye’den tek üniversiteyiz

Sabancı Üniversitesi Kariyer Geliştirme ve Staj Ofisi Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği - The International Air Transport Association (IATA) bünyesindeki High Performing Organizations (HIPO) Staj Programı’na dahil oldu. Tüm dünyada kendi alanında lider 10 üniversitenin yer aldığı IATA’nın HIPO staj ve kariyer programına Türkiye’den sadece Sabancı Üniversitesi seçildi. Sabancı Üniversitesi Öğrencileri, bu program kapsamında IATA üyesi 290 havayolu şirketinde finans alanında staj ve kariyer fırsatı elde etme ayrıcalığını yaşıyor. 

Sabancı Üniversitesi Kariyer Geliştirme ve Staj Ofisi Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği - The International Air Transport Association (IATA) bünyesindeki High Performing Organizations (HIPO) Staj Programı’na dahil oldu.

Sabancı Üniversitesi öğrencilerine havacılık sektöründe kariyer fırsatı sunan program, ilk stajyerlerini kabul etti. 2018 – 2019 Akademik yılında 10 öğrencimiz program kapsamında THY ve Sun Express’te staj yaptı. 2 öğrencimiz THY'nin Genel Finansman Müdürlüğü, Sigorta Müdürlüğü, Finansal Risk Yönetimi Müdürlüğü, Yurt İçi Hazine Müdürlüğü ve Fon Yönetimi Müdürlüğü departmanlarında 1 ay süreyle staj yaptı. 8 öğrencimiz de Sun Express'in Antalya'daki ofisinde 2 hafta süreyle çeşitli departmanlarda Oryantasyon Stajlarını tamamladılar.

Sabancı Üniversitesi Kariyer Geliştirme ve Staj Ofisi Yöneticisi Şule Yalçın programla ilgili şu bilgileri verdi: “Ekonomi, Yönetim Bilimleri, Endüstri Mühendisliği ve Finans bölümlerindeki lisans veya yüksek lisans öğrencilerimizin katılımının hedeflendiği projemizle IATA’nın HIPO Staj Programı’na başvurduk ve programda Şubat 2018 itibariyle aktif olarak yer almaya başladık. Bu proje kapsamında; birçok havayolu şirketi staja gidecek olan öğrencilerimiz için gidiş-dönüş biletleri, konaklama, yemek vb. destekler sunarken bazı havayolu şirketleri ise öğrencilerimize maaş da veriyor."

2019 yaz döneminde devam edecek işbirliklerimiz:

1- Qatar Airways

2- Turkish Airlines 

3- SunExpress

4- Pegasus Airlines

5- Etihad Airways (UAE) / Birleik Arap Emirlikleri Havayolu 

6- Evelop Airlines (ES) / İspanya Havayolu Şirketi 

7- LATAM Airlines (CHL) iLatin Amerika Havayolu Şirketi 

Sabancı Üniversitesi Kariyer Geliştirme ve Staj Ofisi

Öğrenci seçme ve staj sürecini Kariyer Geliştirme ve Staj Ofisi Yöneticisi Şule Yalçın anlatıyor: 

“IATA Kanada’dan, Sabancı Üniversitesi Kariyer Geliştirme ve Staj Ofisine ulaşan uluslararası havayolu şirketlerinin staj olanaklarını Sabancı Üniversitesi İş/Staj Ofisi arama platformuz olan Career Link üzerinden öğrencilerimizle paylaşıyoruz. Öğrencilerimiz bu platformdaki tüm pozisyonlara kolaylıkla başvurabiliyor. Çoğu havayolu şirketi başvuru sırasında CV ve Motivasyon Mektubu talep ediyor. Bu belgelerin oluşturulmasında öğrencilerimizi Kariyer Geliştirme ve Staj Ofisi olarak destekliyoruz.  Yıl içerisinde ulusal ve uluslararası staj olanakları kapsamında istenilen belgelerin nasıl hazırlanacağı, yazılacağı ile ilgili birçok workshop gerçekleştiriyoruz. Bu sayede öğrencilerimiz donanımlı bir şekilde staj başvurularını tamamlıyorlar. Öğrencilerimiz başvuruları Sabancı Üniversitesi Staj ve Kariyer Ofisi aracılığı ile havayolu şirketlerine iletiyor.  Bu iletişim kapsamında Kanada IATA Kanada Merkez Ofisi yazışmalarımızda yer alıyor.

HIPO Staj Programında Sabancı Üniversitesi ile birlikte tüm dünyadan 9 üniversite daha mevcut. Bu nedenle havayolu şirketlerinde açılan tüm pozisyonlar IATA Kanada Merkez Ofis tarafından Sabancı Üniversitesi öğrencileri ile birlikte diğer 9 üniversite içerisinde de duyuruluyor. Her bir staj olanağı için diğer üniversitelerin de başvuruları toplanıyor. Yani 10 iyi üniversitenin öğrencileri kendi aralarında tatlı bir rekabete girmiş oluyor.

Seçim sürecini ilgili havayolu şirketinin İnsan Kaynakları / Finans Departmanları birlikte yürütüyoruz. Bu süreçte öğrencilerimiz Uluslararası İşe/Staja alım süreçlerinde de deneyim edinme fırsatı buluyorlar. Dünyaca ünlü havayolu şirketlerinin üst düzey çalışanlarıyla online ortamlarda görüşme yaparak mülakat becerilerini geliştiriyorlar. 

Seçilen öğrencilerin vize/konaklama süreçlerinde havayolu şirketleri destek sağlıyor ve bizler Kariyer Geliştirme ve Staj Ofisi olarak öğrencimizin hareketlilik öncesi bu uluslararası deneyim için hazırlanmasında her zaman yanlarında oluyoruz.”

IATA hakkında 

The International Air Transport Association (IATA) Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği sadece havayolu şirketlerinin üye olabildiği, uluslararası bir ticaret kuruluşudur. Kurumun merkezi Kanada'nın Montreal şehrindedir.  

IATA; emniyetli, güvenli ve ekonomik hava ulaşımını sağlayabilmek amacıyla havayolları arası bir kuruluş olarak 1945 yılında Havana, Küba'da kurulmuştur. Kuruluşunda IATA'nın sadece 31 ülkeden 57 üyesi vardı. Şimdi ise dünya genelinde 140 ülkeden  290 havayolu şirketi üyesine sahiptir. Modern IATA, ilk uluslararası tarifeli uçuşun yapıldığı, 1919 yılında kurulan "International Air Traffic Association"un devamıdır.  Türkiyede Türk Hava Yolları, Pegasus, AtlasGlobal, Corendon Havayolları, FreeBird Havayolları, MNG, Onur Air, SunExpress şirketlerinin de üyesi olduğu IATA tüm dünyada üye havayolu kuruluşlarıyla birçok işbirliği geliştirmekte, ortak çözümler sunma ve performanslarını arttırmayı hedeflemektedir.

High Performing Organizations (HIPO) Staj Programında yer alan üniversiteler:

Sabancı Üniversitesi – Türkiye, İstanbul

Concordia University - Montreal, Canada

Cranfield University   - Cranfield, United Kingdom

The Chinese University of Hong Kong (CUHK), Hong Kong SAR

Embry - Riddle Aeronautical University - Florida, USA

HEC Montreal - Montreal, Canada

Michael Smurfit Graduate Business School (University College Dublin) - Dublin, Ireland

Nanyang Business School (Nanyang Technological University) - Singapore

Rotterdam School of Management (Erasmus University) - Rotterdam, Netherlands

University of Namibia - Windhoek, Namibia

İstanbul Perspektifleri'nin konuğu Fatmagül Berktay oldu

"İstanbul Perspektifleri Söyleşi Serisi"nin Mart ayı konuğu Fatmagül Berktay:

İstanbul’dan gitmeyi değil, İstanbul’da kalıp kent hakkımı talep etmeyi tercih ediyorum

 Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) İstanbul kültür-sanat hayatının şekillenmesinde etkin rol oynamış aktörlerle izleyicileri buluşturan "İstanbul Perspektifleri" söyleşi serisinin altıncısında akademisyen ve yazar Fatmagül Berktay konuk oldu. Berktay, kent yaşamı ve feminizmi geniş bir perspektiften değerlendirdi 

İstanbul Perspektifleri Söyleşi Serisinin konuğu Fatmagül Berktay

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM), İstanbul kültür-sanat hayatının şekillenmesinde etkin rol oynamış aktörlerle izleyicileri buluşturan "İstanbul Perspektifleri" başlıklı söyleşi serisi devam ediyor. Söyleşi serisinin altıncısı, "Kent, Kadınlar, Özgürlük" temasıyla akademisyen ve yazar Fatmagül Berktay’ın katılımıyla gerçekleşti. 

2018-2019 döneminde her ay gerçekleşecek söyleşi serisinde, İstanbul’un kültürel dokusunun 1980’lerden bu yana nasıl şekillendiğini ve dönüştüğünü öznel hikayeler üzerinden anlamlandırabilmeyi mümkün kılacak bir tartışma platformu yaratmak amaçlanıyor. Söyleşilerde; kentin kültürel dokusunun dönüşümü, mimarlık, görsel sanatlar, sanat piyasası, festival kültürü, sahne sanatları boyutlarını içeren farklı perspektiflerden ele alınıyor. 

Asuman Suner’in moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide, Fatmagül Berktay, Türkiye tarihinin 70’li, 80’li, 90’lı ve 2000’li yıllarından örneklerden başlayarak değişim tarihini katılımcılarla paylaştı. 

“İstanbul’da yaşayan biri olarak İstanbul’dan gitmeyi değil, İstanbul’da kalıp kent hakkımı talep etmeyi tercih ediyorum” diyen Fatmagül Berktay, Türkiye’deki değişimi şöyle anlattı: 

“Akademisyen merceği, topluma sadece bir tek pencereden değil bütün analiz kategorilerini (sınıf, ırk, milliyet, cinsiyet, cinsel yönelim, etnisite, vb.) dikkate alan bir pencereden bakabildiği zaman elde ettiği toplumsal tablo gerçeğe daha yakın olur. Her yeni hareket ortaya çıktığında sarkaç etkisi olarak bir uca kayar. Dünyada otoriterliğin yükselmesiyle bu durumdan memnun olmayan toplumların diğer katmanları da zorunlu olarak kadınlarla birlikte hareket etmeye yaklaşıyor ve feminizmin kapsayıcılığı artıyor. Feminizm sadece bir kadın hareketi değildir. Osmanlıda da yakın Türk tarihinde de feminizmin itibarlı bir kavram olduğunu yazan erkek yazarlar vardır. Şu anda da hem kadınların ittifakını genişletme hem de yükselen otoriterlikten memnun olmayan erkeklerin kadınlarla uzlaşarak birleşmesi meselesi var. Ortak amaçlar için biraraya gelinebilir, zira sanılanın aksine biraraya gelmek için “aynı” olmaya gerek yok.”

Dünyada erkekler bir restorasyon peşinde koşuyor, Türkiye de etkileniyor

Ekonomik ve sosyal katmanlardaki rolleri değerlendiren Berktay, “Erkekler, ayrıcalıklarını kaybettiklerini düşünüyor. Bu nedenle erkekler, alanlarına daha sıkı sarılıyor ve kadınlara alan açmıyor. Akademide de eğer yeteri kadar mücadele edilmezse kadınların yeri gerileyecek. Halihazırda Avrupa’nın ilerisinde olan kadın akademisyen sayımız düşebilir. Kadının bilginin merkezi olan akademide istenmediği fikri eskiden sadece hissettirilirken şimdi sözlere dökülüyor ve bu şekilde meşrulaşıyor” dedi.  

Prof Dr. Fatmagül Berktay Kimdir:

İÜSiyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset Bilimi ABD üyesi olan Prof. Dr. Fatmagül Berktay eğitimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ile York Üniversitesi’nde (UK) tamamladı. Tarih Vakfı kurucu üyesi, Kadın Eserleri Kütüphanesi  Genel Kurul üyesi olan Berktay, İÜ SBF’de “Siyaset Teorisi”, “Siyasal Düşünceler Tarihi, “Demokrasi Teorisi”, “Çağdaş Siyasal Kuram ve Tartışmalar”;  Kadın Çalışmaları Bölümü’nde ise “Feminist Teoriler” derslerini verdi. İÜ Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü ve Kadın Eserleri Kütüphanesi Yönetim Kurulu Başkanlığı da yapan Fatmagül Berktay, çeşitli uluslararası platformlarda Türkiye’yi temsil etti. Ayrıca, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Danışma Kurulu üyesidir.

Berktay’ın Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın (Metis, 1996) adlı çalışması Women and Religion adıyla Kanada’da (BlackRose Books, 1998), Tarihin Cinsiyeti  (Metis, 2003)adlı kitabı ise El Huviyye en Nisaiyye ‘abr et Tarih  başlığıyla Lübnan’da yayımlandı (Dar Kreideh, 2009). Son iki kitabı Politikanın Çağrısı (Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2010) ve Dünyayı Bugünde Sevmek –Hannah Arendt’in Politika Anlayışı (Metis, 2012) adlarını taşıyan yazar, halen “politik etik” ve “politik kötülük” üzerinde çalışıyor.


Nisan Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde festival ayıdır

Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi (SGM) Nisan ayında bu yıl  21. kez  düzenlenen Devlet Tiyatroları - Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali kapsamında yine birbirinden renkli ve keyifli oyunlara ev sahipliği yapıyor. 

Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi Nisan 2019 Programı

Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi Nisan ayı gösterilerinin bilet satışları 21 Mart 2019 Perşembe günü saat 12.00'da başlıyor.

SGM NİSAN  2019 PROGRAMI

02 NİSAN             CİMRİ (ANKARA DEVLET TİYATROSU) > Devlet Tiyatroları - Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali

10 NİSAN             MADDE 22 (SEMAVER KUMPANYA) > Devlet Tiyatroları - Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali

16 NİSAN             TRİO İSTANBUL (BAHAR KONSERİ)

18 NİSAN             YÜZLEŞME (DURU TİYATRO) > Devlet Tiyatroları - Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali

25 NİSAN             MOĞOLLAR (KONSER)

30 NİSAN             80 GÜNDE DEVR-İ ALEM (İSTANBUL DEVLET TİYATROSU)

 

Birbirinden keyifli bu etkinlikerin biletlerini hafta içi hergün Akbank karşısındaki  "SGM Gişe"den ya da biletix kanalından temin edebilirsiniz.

 

SU Öğrenci: 12,5 TL

SU Çalışan:  25 TL

Tam:             35 TL

Dışardan öğrenci: 30 TL

Grup indirimi: 28 TL

Prof. Dr. S. Tamer Çavuşgil’e AIB’den Altın Madalya

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi ve EDU Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. S. Tamer Çavuşgil’e bilime katkılarından dolayı Academy of Intenational Business (AIB) tarafından Altın Madalya verildi.

Prof. Dr. S. Tamer Çavuşgil

Akademik dünyada “International Business” alanının en iyi dergisi olarak kabul edilen AIB, Journal of International Business Studies (JIBS)’in 50 yıllık yayın hayatında en fazla bilimsel katkı yapan akademisyenleri onurlandırdı. Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi ve EDU Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. S. Tamer Çavuşgil bugüne kadar yaptığı yayın ve bilimsel katkılarından dolayı Altın Madalya verilen sınırlı sayıdaki akademisyenden biri oldu.

JIBS 50. Yıl (1970-2019) Olağanüstü Katkı Ödülü Sahipleri

AIB Yürütme Kurulu'nun 2 Şubat 2019 tarihinde aldığı bir kararla, JIBS dergisinin 50. yılı kutlamaları kapsamında, dergiye olağanüstü katkılarda bulunan çeşitli yazarlar ödüllendirildi.  Somut entelektüel katkının sıklığı dalında Platin, Altın ve Gümüş madalyalar armağan edildi. Bilime hizmet alanında JIBS'ın geçmiş yıllardaki 8 Genel Yayın Yönetmenine Altın Madalya takdim edildi, Prof. Dr. Çavuşgil de bu kapsamda Altın Madalya sahibi oldu.

Prof. Dr. S. Tamer ÇAVUŞGİL Kimdir?

Uluslararası İşletme Eğitimi ve Araştırma Merkezi (CIBER) İcra Direktörü, J. Mack Robinson İşletme Fakültesi, Georgia State Üniversitesi

Ailece Mardinli olan Prof. Dr. S. Tamer Çavuşgil, babasının görevinden dolayı pek çok Anadolu şehir ve kasabalarında ilk ve orta eğitimini aldıktan sonra Mersin Tevfik Sırrı Gür Lisesi’nden mezun olmuştur. Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari İlimler Fakültesi İşletme Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra, yüksek lisans ve doktora eğitimi için Türk Eğitim Vakfı bursu ile gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nde University of Wisconsin-Madison’da MBA ve uluslararası işletmecilik alanında doktora derecelerine hak kazanmıştır. ABD’deki eğitiminin ardından Türkiye’ye dönen Çavuşgil, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari İlimler Fakültesi İşletme Bölümü’nde öğretim elemanı olarak görev yapmıştır. Çavuşgil bir süre sonra ABD’ye dönmüş ve sırasıyla, University of Wisconsin-Whitewater (yardımcı doçent ve doçent), Bradley University (Profesor), Michigan State University (John Byington Kursu Profesörlüğü) yapmıştır. 2008 den beri Georgia State Universitesinde Fuller E. Callaway kursu profesörü olarak çalışan Çavuşgil, federal hükûmet tarafından da desteklenen Center for International Business Education and Research (CIBER) araştırma merkezinin direktörlüğünü yürütmektedir. Daha evvel İngiltere Manchester Business School ve Cambridge University Judge Business School’da ziyaretçi hocalık yapan Çavuşgil, 2012 yılından beri Leeds Üniversitesi (İngiltere) ve 2015 yılından beri de University of South Australia’da ziyaretçi profesörlük yapmaktadır. Çavuşgil’in bilimsel çalışmaları uluslararası işletme, ihracat pazarlaması, strateji, küresel firmalar ve hızlı gelişmekte olan ekonomiler üzerine olmuştur. 200’u aşkın makale, 20’den fazla kitabın yazarlarından olan Prof. Dr. S. Tamer Çavuşgil’in çalışmalarına, Google Scholar’daki atıf sayısı yaklaşık 35,000 kadardır. Çalıştığı konularda dünya sıralamalarında ilk beş akademisyen arasındadır. Çavuşgil 1980’lerden itibaren araştırma, öğretim üyesi yetiştirme ve çeşitli işletme amaçlarına hizmet etmek üzere, 25 milyon dolar fon sağlamıştır. Çavuşgil’in özellikle zevk aldığı eserler, şimdiye kadar yetiştirdiği 35 kadar doktora öğrencisi olmuştur. Çavuşgil’in akademik katkıları arasında dergi editörlükleri de yer almaktadır. Journal of International Marketing ve Advances in International Marketing dergilerinin kurucu editörlüğünü yapan Çavuşgil, halen Rutgers Business Review dergisinin editörlüğünü yürütmektedir. Bilimsel katkıları nedeniyle, Çavuşgil çeşitli kurumlar tarafından taltif edilmiştir. 2014 yılında Hasselt University (Belcika) ve 2017 yılında da University of Southern Denmark (Danimarka) tarafından “fahri doktora” ile ödüllendirilmiştir. 2018 yılında ise, Atılım Üniversitesi Çavuşgil’i “onursal profesörlük” unvanıyla ödüllendirmiştir. Çavusgil, American Marketing Association tarafından verilen “Excellence in Global Marketing Research Award” ödülüne ve Academy of International Business tarafından verilen “JIBS Decade Award” ödülüne layık görülmüştür. Prof. Dr. S. Tamer Çavuşgil evli ve 2 yetişkin çocuk babasıdır.

 

CDP İklim Değişikliği ve Su Programları Türkiye Sonuçları açıklandı

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun 2010 yılından bu yana Türkiye ayağını yürüttüğü, dünyanın en büyük kurumsal çevre raporlama platformu olan CDP’nin, 2018 yılı Türkiye sonuçları, 27 Mart 2019, Çarşamba günü, Zorlu PSM’de düzenlenen “CDP Türkiye İklim Değişikliği Konferansı” ile kamuoyuna duyuruldu. 

CDP İklim Değişikliği ve Su Raporu’na göre;

  • Türkiye’den CDP’ye yanıt veren şirketlerin büyük çoğunluğu (%93), iklimle bağlantılı riskleri tanımlarken, bu risklerin iş faaliyetleri üzerinde finansal ve stratejik etkiler yaratabilecek güçte olduğunu vurguluyor.
  • CDP’ye yanıt veren şirketlerin neredeyse hepsi (%95’i) şirketlerinde iklim değişikliği konusunun yönetim kurulları seviyesinde ele alındığını belirtiyor.
  • Türkiye’den CDP’ye yanıt veren şirketlerin %81’i şirketlerinin tüm faaliyetlerini kapsayan su politikalarına sahip olduklarını bildirdiler. Şirketlerin %92’si ise suyla ilgili kamu politikalarını doğrudan veya dolaylı yoldan etkileyebilecek faaliyetlerde bulunduğunu raporladı.
  • Yönetim kurulları da artık su güvenliği konusunun önemini ve aciliyetini kavramış durumda.

CDP’nin Türkiye sonuçlarının açıklandığı konferansta ayrıca “CDP Türkiye İklim Liderleri” Ödülleri de sahiplerini buldu. Törende; Arçelik, Aselsan ve Garanti Bankası “CDP Türkiye Liderleri Ödülü”nü aldılar.

CDP Türkiye 2018 Rapor Lansmanı

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından, Garanti Bankası’nın ana sponsorluğu ve Deloitte Türkiye’nin rapor sponsorluğunda yürütülen, dünyanın en büyük şirketlerinden, uluslararası kurumsal yatırımcılar adına, çevresel verilerini açıklamalarını talep eden CDP’nin 2018 yılı Türkiye sonuçları, 27 Mart 2019, Çarşamba günü CDP Türkiye İklim Değişikliği Konferansı ile kamuoyu ile paylaşıldı. Konferans, Zorlu Holding’in desteği ile Zorlu PSM’de gerçekleştirildi.

Açılış konuşmalarını TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski ve CDP Avrupa Direktörü Steven Tebbe gerçekleştirdi.

CDP Türkiye 2018 Simone Kaslowski

Simone Kaslowski konuşmasında "Ülkemiz hem iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerden birinde yer alıyor hem de genel kanının aksine doğal kaynakları oldukça sınırlı. Bütün bunlar, düşük karbonlu kalkınmanın bizim için kritik bir öncelik olduğunu gösteriyor. Doğrusal üretim ve tüketim üzerine kurguladığımız iş modellerimizi değiştirmeli; sektörel politikalarımızı ve stratejilerimizi oluştururken bu temel kısıtları dikkate almalıyız." dedi.

CDP Türkiye 2018 Steven Tebbe

Steven Tebbe konuşmasında önümüzdeki on yılın sürdürülebilir ekonomiye geçiş süreci için hayati önem taşıdığını, şirketlerin ise bu geçişin kalbinde yer aldığını söyledi. Ayrıca “Geleceğin iş modellerini test etmeye yarayan senaryo analizi yöntemi artık bir piyasa normu olarak kabul görmeye başladı. Şirketler daha hızlı aksiyon almalı ve daha cesur adımlar atmalı. Dünyada hala pek çok şirket sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik hedefler belirlemiş değil; belirlemiş olanlar ise bu hedeflerin bilim temelli olduğuna emin olmalılar.” dedi. Son olarak iki tarafın yakın ticari ilişkileri dolayısıyla, tıpkı Avrupa Birliği Pazar kurallarına uyum gibi, Türkiye'deki şirketlerin, iklim değişikliği konularında da Avrupalı şirketleri takip etmesinin elzem olduğunu vurguladı.

CDP Türkiye 2018 Gianpiero Nacci

Etkinliğin ana tema konuşmasını EBRD (European Bank For Reconstruction and Development – Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) Enerji Verimliliği ve İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Gianpiero Nacci yaptı. Nacci, “Günümüzde pek çok çevresel etmen ve hızla gelişen toplumsal değişiklikler, işletmelerde iş birliği ve sorumluluğu ön plana çıkaracak şeffaf yaklaşımları gerektirecektir. Mevcut durumu korumaya çalışan ve değişime ayak uyduramayan iş modelleri, önümüzdeki dönemlerde işletmelere değer katamayacak ve bu işletmeleri başarısızlığa mahkum edecektir.” dedi.

CDP Türkiye 2018 Eric Dugelay

Ardından Deloitte Sürdürülebilirlik Hizmetleri Ortağı ve TCFD (Task Force for Climate-related Financial Disclosures – İklimle İlişkili Finansal Beyanlar Görev Gücü) Üyesi Eric Dugelay bir konuşma yaptı. Dugelay “TCFD, Türkiye’deki şirketlerin iklim değişikliğinden kaynaklanan risklerini yönetmelerinde etkili bir enstrüman olarak kullanılabilir. Türkiye’deki şirketler TCFD önerilerini uygulamaya başladı ve bunun olumlu etkilerini yakın bir gelecekte göreceklerinden eminim. Böylelikle yatırımcılar da Türkiye'deki şirketlerle ilgili daha fazla bilgiye erişebilecek ve daha doğru yatırım kararları alabilecekler.” dedi.

CDP Türkiye 2018 Mirhan Köroğlu Göğüş

Sonrasında, Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu / CDP Türkiye Projeler Yöneticisi Mirhan Köroğlu Göğüş de CDP İklim Değişikliği ve Su Programı 2018 Türkiye sonuçlarını sundu. Mirhan Köroğlu Göğüş konuşmasında CDP’nin 2018 yılında, dünyada iklim değişikliği konusundaki gelişmelere ayak uydurmak amacıyla büyük bir değişim geçirdiğini vurguladı. Bu değişimle birlikte CDP’nin sorularının Finansal İstikrar Kurulu’nun çatısı altında kurulan TCFD tavsiyelerine göre uyumlaştırıldığını ve CDP’nin sektör bazlı bir raporlama sistemine geçiş yaptığını aktardı. Aynı zamanda sektör sınıflandırmalarının ve derecelendirme metodolojisinin de değiştiğini vurguladı. Göğüş konuşmasında ayrıca “Tüm bu değişiklikler başta şirketleri zorlasa da hızla dönüşen ekonomik sisteme ayak uydurmak adına iş dünyası için olumlu sonuçlar getireceği açık. İnanıyoruz ki Türkiye’den her geçen sene daha fazla şirket CDP aracılığı ile yatırımcılara ve tüm paydaşlarına çevresel etkilerini şeffaf bir şekilde açıklamaya ve raporlamalarının kalitesini yıldan yıla artırmaya devam edecek.” dedi.

Rapor sunumlarından sonra, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) Türkiye İklim ve Orman Projeleri Kıdemli Yöneticisi Zeren Erik’in moderatörlüğündeki “Başarının Sırrı: İklim Değişikliği Stratejilerini Belirlemede Yönetim Kurullarının ve Yöneticilerin Rolü” başlıklı Liderler Paneli’ne geçildi. Panelde Arçelik Sürdürülebilirlik ve Resmi İlişkiler Direktörü Fatih Özkadı, Aselsan Kurumsal Yönetim Genel Müdür Yardımcısı Hakan Karataş ve Garanti Bankası Kurumsal Krediler ve Proje Finansmanı Yapılandırma Direktörü Emre Hatem konuşmacı oldular. Panele ayrıca, ENI Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Karina Litvack da konuk panelist olarak katıldı.

Karina Litvack paneldeki konuşmasında “İklim değişikliği tehdidi öyle elzem boyutlara ulaştı ki aksiyon alma zamanı çoktan geldi geçiyor. Yönetim Kurulu üyeleri olarak şirketlerimiz için etkili bir iklim geçiş stratejisi oluşturma ve yürütme işine acilen odaklanmalıyız. Aynı zamanda, faaliyet gösterdiğimiz alanı şekillendirmek için kilit paydaşlarımızla- hükümetler, hissedarlar, bilim insanları ve sivil toplum gibi- iş birliği içinde çalışmalıyız. Yeni ekonomik sisteme geçiş konusuna yatırım yapmak riskli ve masraflı olacaktır; bununla beraber piyasalar da iklim riskinin maliyetlerini geç fark edebilirler. Bizler, bu konuda çalışan öncü kişiler olarak paydaşlarımızı harekete geçmeye ikna etmeliyiz.” dedi.

Panelin ardından ödül törenine geçildi. CDP’nin global derecelendirme metodolojisine göre değerlendirilen tüm şirketler arasından Arçelik, Aselsan ve Garanti Bankası en yüksek ikinci derecelendirme notu olan ‘A-’ notunu alarak CDP Türkiye 2018 Liderleri olmaya hak kazandılar. Ödülleri, Arçelik adına Sürdürülebilirlik ve Resmi İlişkiler Direktörü Fatih Özkadı, Aselsan adına Kurumsal Yönetim Genel Müdür Yardımcısı Hakan Karataş ve Garanti Bankası adına Kurumsal Krediler ve Proje Finansmanı Yapılandırma Direktörü Emre Hatem aldılar.

 

Marianne Hirsch “Hafızayı Taşıyan Kadınlar: Vatansız Figürler”i anlattı

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi’nin (SU Gender), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle kent ve mekan teması etrafında düzenlediği etkinliklerin sonuncusu 21 Mart 2019, Perşembe akşamı Studyo X’te gerçekleşti.

SU Gender, Marianne Hirsch

Columbia Global Centers | İstanbul, Hrant Dink Vakfı ve Friedrich-Ebert-Stiftung ortaklığında düzenlenen Hafızayı Taşıyan Kadınlar: Vatansız Figürler başlıklı panelinkonuşmacısı Marianne Hirsch oldu. Panelin ardından Aylin Vartanyan ve Ayşe Gül Altınay’ın tartışmacılığında bir sohbet oturumu gerçekleşti.

Kendi vatansızlık hikayesini paylaşan Marianne Hirsch, “Vatansız kelimesi, varınızın yoğunuzun elinizden alındığı ve kimliğinizin olmadığı bir durum” dedi. Ait olma ve sığınma isteği yaratan bu kelimenin kendisinde bir özgürleşme de sağladığını sözlerine ekledi.

Şu anda dünyada vatansızların sayısının arttığına dikkat çeken Hirsch bu insanların ne zaman vatanlarına döneceklerini bilmediğini söyledi.

Marianne Hirsch tüm olumsuz özelliklerine rağmen vatansızlığın aynı zamanda bir fırsat barındırdığının altını çizdi. Vatansız belleğin, hudutları ve milletleri aşan bir durum olduğuna işaret ederken, ulus devletin ötesinde bir var olma hali barındırdığına vurgu yaptı.

Vatansızlığın farklı geçişleri bünyesinde barındırdığını söyleyen Hirsch, “Acılı, sancılı hikayeleri daha farklı zamansal çerçeve içinde ele almak mümkün. Vatansızlık, günümüzün bireyleri, yurttaşlık, memleket ve kimlik geliştirme hali arasında köprü görevi görebilir” dedi.

Konuşmanın ardından katılımcıların da katkısıyla toplumsal cinsiyet, hafıza, sanat, beden, kimlik ve sınırlar konuları etrafında bir tartışma yürütüldü.

Sabancı Üniversitesi'nde 2244 Sanayi Doktora Programı

Sabancı Üniversitesi'nde Türkiye’nin lider firmaları işbirliğinde yürütülecek olan 2244 Sanayi Doktora Programı başvuruları başladı! 

Ayda 4500 TL  burs ve  mezuniyet sonrası 3 yıl istihdam garantisi ile 

  • Bilgisayar Mühendisliği
  • Elektronik Mühendisliği
  • Endüstri Mühendisliği
  • Malzeme Bilimi ve Nano Mühendislik
  • Mekatronik Mühendisliği
  • Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik
  • Siber Güvenlik
  • Üretim Mühendisliği 

alanlarında doktora yapabilmek için hemen başvurun. 

Son başvuru tarihi 17 Nisan 2019

Detaylı bilgi için 

https://www.sabanciuniv.edu/tr/2244  

Başvuru dokümanlarınızı göndermek için  tubitak2244@sabanciuniv.edu 

TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı 

TÜBİTAK’ın ülkemizin öncelikli alanlarında sanayide ihtiyaç duyulan doktora derecesine sahip nitelikli insan kaynağının üniversite-sanayi işbirliği ile yetiştirilmesine yönelik başlattığı “Sanayi Doktora Programı”nın sonuçları 20 Kasım 2018 tarihinde belli oldu. Sabancı Üniversitesi, TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı’nda 19 firma ile çıktığı yolda tüm başvuruları desteklenerek büyük başarı elde etti.

TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal tarafından önemi her alanda vurgulanan ve 2018 yılında ilk kez açılan Sanayi Doktora Programının başvuru süreci, Araştırma ve Lisansüstü Politikalar (ALP) Direktörlüğü’nün altında yer alan Sanayi İşbirlikleri ve Lisanslama Ofisi (İLO) tarafından yönetildi. 

Arçelik, Axolotlbio, Bimsa, Brisa, Farplas, Ford-Otosan, Hayat Kimya, Hayriya, İlko İlaç, Huawei, Keas, Kordsa, Netaş, Roketsan, TEI, Temsa, Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş., TUSAŞ Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş., VSY Biyoteknoloji firmaları ile ortak olarak yürütülecek projelerde, ağırlıklı olarak Sabancı Üniversitesi Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC), Veri Analitiği Araştırma ve Uygulama Merkezi (VERİM) ile Bilgisayar Bilimleri, Malzeme Bilimleri ve Yaşam Bilimleri alanlarındaki üstün araştırma çalışmaları ile SUNUM'un sunduğu altyapı ve bilimsel destek kullanılacak. 

TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı Kapsamında 80 Doktora Öğrencisine Burs İmkanı

TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı kapsamında kabul edilen başvurular ile doktora seviyesinde toplam 80 öğrenciye burs verilecek, anlaşmalı firmalarda bu öğrencilerin istihdam edilmesini sağlanacak ve akabinde maaş desteği verilecektir.  

Program kapsamında; 

-       Doktora öğrencilerine ayda 4500 ₺ burs,

-     Doktora tezlerinin firma ihtiyaçları gözetilerek hazırlanması, dolayısıyla sanayi iş birliği projelerinin oluşmasını sağlayacak yapı,

-       Mezuniyet sonrası firmalar ile istihdam anlaşması kapsamında öğrencilerin vakit kaybetmeden işe girebilmesi,

-       İstihdam edilen öğrencilerinin maaşının büyük bir kısmının hibe olarak TÜBİTAK tarafından verilmesi,

-       Üniversitemizde yer alan doktora ekosisteminin geliştirilmesini sağlayacak yapı

ve benzeri avantajlar firma ve öğrencilere sağlanacaktır.

İstanbul Perspektifleri söyleşi serisinin yeni konuğu Fatmagül Berktay

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) İstanbul kültür-sanat hayatının şekillenmesinde etkin rol oynamış aktörlerle izleyicileri buluşturan "İstanbul Perspektifleri Söyleşi Serisi"nin altıncısında, akademisyen ve yazar Fatmagül Berktay ağırlanacak.

İstanbul Perspektifleri Söyleşisi - Fatmagül Berktay 

2018-2019 döneminde düzenlenen söyleşilerin amacı, İstanbul’un kültürel dokusunun 1980’lerden bu yana nasıl şekillendiğini ve dönüştüğünü öznel hikayeler üzerinden anlamlandırabilmeyi mümkün kılacak bir tartışma platformu yaratmak. Söyleşilerde; kentin kültürel dokusunun dönüşümü, mimarlık, görsel sanatlar, sanat piyasası, festival kültürü, sahne sanatları boyutlarını içeren farklı perspektiflerden ele alınıyor.

28 Mart 2019, Perşembe günü, saat 17.00’de gerçekleşecek ve akademisyen, yazar Fatmagül Berktay’ı ağırlayacağımız "Kent, Kadınlar, Özgürlük" başlıklı altıncı İstanbul Perspektifleri buluşmasında sizi de aramızda görmekten memnuniyet duyacağız. 

İSTANBUL PERSPEKTİFLERİ SÖYLEŞİ SERİSİ

"Kent, Kadınlar, Özgürlük"

Katılımcı: Fatmagül Berktay, Akademisyen, Yazar

Moderatör: Asuman Suner

Tarih: 28 Mart 2019, Perşembe

Saat: 17:00-19:00

Yer: Sabancı Üniversitesi Minerva Palas, Bankalar Caddesi No:2 Karaköy

Prof. Dr. Fatmagül Berktay Kimdir:

İÜSiyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset Bilimi ABD üyesi olan Prof. Dr. Fatmagül Berktay eğitimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ile York Üniversitesi’nde (UK) tamamladı. Tarih Vakfı kurucu üyesi, Kadın Eserleri Kütüphanesi  Genel Kurul üyesi olan Berktay, İÜ SBF’de “Siyaset Teorisi”, “Siyasal Düşünceler Tarihi, “Demokrasi Teorisi”, “Çağdaş Siyasal Kuram ve Tartışmalar”;  Kadın Çalışmaları Bölümü’nde ise “Feminist Teoriler” derslerini verdi. İÜ Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü ve Kadın Eserleri Kütüphanesi Yönetim Kurulu Başkanlığı da yapan Fatmagül Berktay, çeşitli uluslararası platformlarda Türkiye’yi temsil etti. Ayrıca, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Danışma Kurulu üyesidir.

Berktay’ın Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın (Metis, 1996) adlı çalışması Women and Religion adıyla Kanada’da (BlackRose Books, 1998), Tarihin Cinsiyeti  (Metis, 2003)adlı kitabı ise El Huviyye en Nisaiyye ‘abr et Tarih  başlığıyla Lübnan’da yayımlandı (Dar Kreideh, 2009). Son iki kitabı Politikanın Çağrısı (Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2010) ve Dünyayı Bugünde Sevmek –Hannah Arendt’in Politika Anlayışı (Metis, 2012) adlarını taşıyan yazar, halen “politik etik” ve “politik kötülük” üzerinde çalışıyor.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Hakkında:

İstanbul Politikalar Merkez (İPM) demokratikleşmeden iklim değişikliğine, transatlantik ilişkilerden çatışma analizi ve çözümüne kadar, önemli siyasal ve sosyal konularda uzmanlığa sahip, çalışmalarını küresel düzeyde sürdüren bir politika araştırma kuruluşudur. İPM araştırma çalışmalarını üç ana başlık altında yürütmektedir:

İPM-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi

Demokratikleşme ve Kurumsal Reform

Çatışma Çözümü ve Arabuluculuk

 

2001 yılından bu yana İPM, karar alıcılara, kanaat önderlerine ve paydaşlara uzmanlık alanına giren konularda tarafsız analiz ve yenilikçi politika önerilerinde bulunmaktadır.

http://ipc.sabanciuniv.edu

http://ipc.sabanciuniv.edu/about/history/
http://twitter.com/ipc_ipm
http://www.facebook.com/IstanbulPolicyCenter

 

Abone ol