Ana içeriğe atla

Sabancı Üniversitesi öğrencisi çok farklı disiplinlerden dersler alıyor

#AkademisyeneSor'un yeni konuğu Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yiğit Atılgan oldu.

“Bir Sabancı Üniversitesi öğrencisi hangi bölüme girerse girsin,

çok farklı disiplinlerden dersler alıyor”

Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yiğit Atılgan

Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yiğit Atılgan

MÜ-ED: Merhaba, işletme alanında lisans okuduktan sonra finans alanında yüksek lisans yapmaya nasıl karar verdiniz?

YA: İşletme şemsiyeli bir terim, işletmenin altında bir sürü alan var. Pazarlama, yöneylem araştırması, muhasebe gibi, bunlardan bir tanesi de finans. Ben lisede matematikte çok iyiydim. En başarılı olduğum alan matematikti. Hatta üniversite sınavında 10 tercih yaptıysam 9'u mühendislikti. Bir de işletme yazmıştım, oraya girmiş oldum. İşletmenin matematiksel alanına yoğunlaşmak istedim. Gerçi operations research de çok matematiksel ama herhalde lisans eğitimim esnasında çok denk gelmemiştim öyle derslere, finansta da başarılı olabileceğimi hissettim. Matematiğe olan ilgimi en çok orada kullanabileceğimi hissettim. O sebepten finansa kaydım. Başka bir sürü ders aldım işletmenin üzerine; ekonometri, lineer cebir, diferansiyel denklemler vs. Zaten akademik kariyer yapmak isteyen insanların böyle dersler alması lazım bu alanda ilerlemek için. O konuda kendimi geliştirince yüksek lisans alanında en mantıklısı finanstı.

“Bir makale okuyorsunuz, ondan çok etkileniyorsunuz

ve onun peşinden gitmeye karar veriyorsunuz.”

MÜ-ED: Çalışma alanınızı belirlemenizde neler etkili oldu?

YA: Doktorada yapmış olduğum çalışmalarım. Nasıl işletme şemsiye gibiyse finansın da bir sürü alanı var. Genellikle varlık fiyatlama ve kurumsal finans diye ikiye ayrılıyor. Biri piyasalarda alıp satılan varlıkların değerlendirilmesi, riskleriyle ilgili. Benim çalıştığım alan varlık fiyatlama bunlarla ilgili. Bir de kurumsal finans var. Şirketlerin çeşitli yatırım kararlarını, finanse etme kararlarını nasıl aldıklarına dair. Genel olarak bu iki alana ayrılıyorsunuz. Daha sonra bu iki alan içinde bir sürü alt alan var. O da çok dallı bir bölüm esasında. Doktoraya girdikten sonra bir sürü ders alıyorsunuz, bunların hepsiyle içli dışlı oluyorsunuz ve bir yerden belki sizi bir hoca çekiyor, o hocayla çalışmak istiyorsunuz, belki bir makale okuyorsunuz ve ondan çok etkileniyorsunuz, onun peşinden gitmeye karar veriyorsunuz. Ben de literatürün içinde girince ilgimi çekeceğini, bu alanda özgün yönetim yapmak isteyeceğimi düşündüm. Zaten bir alana kaptırınca kendinizi oradan devam ediyor.

“Pratikle teori arasında biraz fark olabiliyor”

MÜ-ED:  Sizce akademisyen olmak isteyenler özel sektör deneyimine sahip olmalı mıdır?    

YA: Kesinlikle olmalı diyemem, mesela Sabancı Üniversitesi'ndeki yönetim bilimleri fakültesindeki hocalara bakınca benim bildiğim yok. Finansta hiç yok mesela. Akademisyen olmanın genel patikası lisansı bitirirseniz, yüksek lisansa başlarsınız, oradan doktoraya gidersiniz. Zaten uzun bir süreç doktora. O yüzden genelde doğrudan ilerlenen bir şey ama faydası olduğunu düşünüyorum. Hatta kendimde biraz eksiklik olarak görüyorum, kendimi geliştirmem gerektiğini düşünüyorum. Çünkü tamamen akademiden ilerlediğiniz zaman biraz bazı şeyleri teorik düzeyde biliyorsunuz. Mesela borsanın nasıl işlediğini falan biliyoruz ama orada günbegün borsayı takip eden biri kadar ya da kurumsal finanslarda bir şirketi gerçekten değerleyen, şirketlerin birleşme süreçlerine dâhil olan elini çamura bulayan insanların tam olarak ne yaptığını, kararları nasıl verdiğini çok hâkim olamayabiliyorum. Bu yüzden pratikle teori arasında biraz fark olabiliyor. O yüzden özel sektör deneyimi kesinlikle faydalıdır. Ama akademisyen olmak istiyorsanız, bence akademik yoldan gitmekte fayda var. Akademik yola geldikten sonra zaten onu bağlantılar kurarak, şirketlerle haşır neşir olarak biraz daha pratikte ne yapıldığını öğrenebilirsiniz, kesinlikle faydalı ama mutlak şart değil.

MÜ-ED:  Okulumuzda bulunan "Center of Excellence in Finance" den bahsedebilir misiniz?

YA: Tabii. Center of Excellence in Finance (CEF) 2016'da kuruldu. Şu an da Prof. Dr. Özgür Demirtaş kurucu başkanı, ben de direktörlük görevini yönetiyorum. Sabancı Üniversitesi'nin çatısı altında, ancak Akbank sponsorluğunda hayata geçmiş bir mükemmeliyet merkezi. 4 ana alanda faaliyet gösteriyoruz. En çok önem verdiğimiz sertifika eğitimlerimiz. 2 ya da 4 günlük finans eğitimi almamış öğrenciler olabilir, sektör olabilir, finans bilgisini geliştirmek isteyen insanlar olabilir. 2-4 günlük yoğunlaştırılmış sertifika eğitimleri sunuyoruz. Sabancı Center'da gerçekleşiyor.

Bunun dışında seminer seyirlerimiz oluyor. Yurt dışından kendi alanında uzman kişileri buraya davet ediyoruz ve açık yüksek katılımlı seminerler düzenliyoruz. Hem akademisyenler oluyor, hem sektörden insanlar oluyor burada. En son mesela Chris Skinner'ı getirdik. Ondan önce Columbia Üniversitesi’nden, London School of Economics'ten araştırmacıları davet ettik. Genelde Sabancı Üniversitesi’ndeki finans hocalarımızın yazdığı Türkiye piyasalarını irdeleyen periyodik araştırma raporlarımız oluyor. Bunları web sitemizden cef.sabanciuniv.edu sitesinden de yayınlıyoruz. Son olarak bir yıllık konferansımız oluyor bu sene 28 Haziran tarihinde üçüncüsünü yapacağız, burada onur konuğumuz MIT Üniversitesi’nden Prof. Dr. Daron Acemoğlu olacak. 

“Hayatı kaçırmamak da lazım.

Kariyer ve okul dışında mutlaka zaman ayırdığınız,

odaklandığınız ve emek verdiğiniz başka bir alanlar olsun” 

MÜ-ED:  Lisans öğrencilerimize ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

YA: Kısaca cevap vereceğim bu soruya, sonuçta eğer akademik olarak ne yapmaları gerektiği belli. Yani olabildiğince ilginizi çeken alanlarda dersler alın. Farklı alanlarda interdisipliner bir şekilde kendilerini geliştirmelerini öneririm. Ama önemli olan bir şey de şu; hayat sadece okuldan akademiden ibaret değil. İşe girince de sadece işten ibaret değil. Bence mühim olan şey öğrencilerin/herkesin kendi tutkularını zevk aldıkları şeyleri keşfedip bunlara vakit ayırmaları. Lisans öğrencileri açısından Türkiye’de çok değerli üniversiteler var ve sınırlı sayı da iş olanağı, lisans-lisansüstü eğitim olanağı mevcut. Büyük bir rekabet içerisinde öğrenciler farkındayım. O yüzden onu yapayım bunu yapayım, o stajı yapayım bunu yapayım şuna çalışayım diye çok fazla zaman harcayabiliyorlar ama onu yaparken hayatı kaçırmamak da lazım. Bu şekilde kariyer okul dışında mutlaka zaman ayırdıkları ve odaklandıkları emek verdikleri başka bir alan olmasını tavsiye ederim.

“Bir Sabancı Üniversitesi öğrencisi hangi bölüme girerse girsin,

çok farklı disiplinlerden dersler alıyor”

MÜ-ED:  Sizce neden Sabancı Üniversitesi?

YA: Sabancı Üniversitesi’ni ayıran en önemli özellik bence öğrencilere verdiği esneklik ve özgürlük. Bir Sabancı Üniversitesi öğrencisi hangi bölüme girerse girsin çok farklı disiplinlerden dersler alıyor. Psikoloji okuyacak biri kimya, fizik gibi çok farklı alanlarda ders alabiliyor. Hiç matematikle ilgilisi olmayan biri epey bir matematik öğreniyor. O yüzden Sabancı’nın böyle bir genişlik sağlaması, ama daha da önemlisi öğrencilerin istedikleri gibi ne okuyacaklarını girdikten sonra karar vermeleri çok önemli. Türkiye’de başka bir kurumda olmayan bir özellik, yurtdışındaki çok bildiğimiz çok prestijli üniversitelerde çok olmayan bir şans bu.  

“Eğer bir öğrencinin kafasında bir şey varsa onu gerçekleştirmesi için

ona olanaklar sunan bir kurum Sabancı Üniversitesi”

Sabancı Üniversitesi’ne gelen öğrenciler en azından ne yapmak istediklerini keşfedip, ondan sonra daha bilinçli bir karar verme şansına sahip. Onun dışında sağlam bir vakıf üniversitesi olmasının avantajıyla buraya giren bir öğrenci ne yapmak istiyorsa yapabilir. Deney yapmak istiyorsa, bir proje yürütmek istiyorsa, ona mutlaka hem akademik destek hem maddi manevi destek bulabilir. Ya da ne bileyim girişimci olmak istiyorsa, şirket kurmak istiyorsa ona özgün destekler bulabilir. Yani eğer bir öğrencinin kafasında bir şey varsa onu gerçekleştirmesi için ona olanaklar sunan bir kurum Sabancı Üniversitesi.

"Öğrencilere ve akademisyenlere de sağladığı özgürlük hissi

bence Sabancı Üniversitesi’ni ayrıştırıyor"

Bu öğrenci açısından farklılıkları ve bir akademisyen olaraksa, akademik özgürlük ortamı, önemli. Yani burada yine hem maddi hem manevi açıdan istediğiniz kurumda araştırma istediğiniz dersleri sunabilme ve bunların arkasında durabilme ve bunlara destek olma, durumuyla karşı karşıyasınız. O yüzden öğrencilere ve akademisyenlere de sağladığı özgürlük hissi bence Sabancı Üniversitesi’ni ayrıştırıyor.

MÜ-ED:  Bize leftail momentum başlıklı makalenizden biraz bahsedebilir misiniz?

YA: Tabii, Journal of Financial Economics dergisinde yayına kabul edilmiş bir makalemiz. Yakında yayınlanacak, şu anda henüz hazırlık aşamasında. Bu dergi dünyanın en prestijli 3 finans dergisinden biri, kısaca özetini anlatayım. Amerika piyasasında ve esasında bir sürü başka gelişmiş ülkede hisse senedi pay piyasalarında bir liste getir ilişkisine bakıyoruz. Şu geçmişte çok büyük fiyat kayıpları yaşamış hisselerin daha riskli olduğu ve bu riski kompanse etmek için de bu riske karşılık olarak da gelecekte bu türlü riskli hisse senetlerine yatırım yapan yatırımcılara daha yüksek getiri elde etmesini bekleriz. Yani geçmişteki bu çöküş yüksek bir negatif olay, o hisseyi daha riskli hale getirecektir. Bu sebepten gelecekteki getirisinde daha riskli olması gerekir. Teorimizin söylediği bu, fakat bizim bulduğumuz bunun tam tersi; geçmişte çöküş yaşayan hisseler daha riskli hale gelmelerine rağmen gelecekte çöküş yaşamaya devam ediyorlar. Yani bu riske karşılık yatırımcılarını kompanse etmiyorlar. Bunu da çeşitli teorilerle açıklıyoruz. En önemli açıklamamızda yatırımcıların bu negatif olayları yeterince göz önüne almaması, yeterince fiyatlara yansımaması ve bir çöküş olsa da bu çöküş fiyatlara çokta yansımadığı için gelecekte o hisse senetlerinin çökmeye devam etmesi. Zaten lefttail momentum oradan geliyor. Lefttail istatiksel bir dağılımın sol kuyruğu; yani negatif getiriler, negatif olaylar momentumda devam etme hareketi o negatif olayların, negatif getirilerin hisse senetleri için devam etme eğilimi diyelim. En özet şekilde böyle anlatabilirim. Merak edenler internetten ulaşabilir her zaman.

Akademisyene Sor: Yiğit Atılgan

 

Yiğit Atılgan kimdir?

Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yiğit Atılgan hakkında detaylı bilgi edinmek için lütfen tıklayın.

#AkademisyeneSor nedir?

Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Merve Üre ile Yönetim Bilimleri Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Ecem Dinçdal tarafından hazırlanan Akademisyene Sor serisinde, öğretim üyelerimiz kendileri hakkında merak edilen soruları yanıtlıyor. Akademisyene Sor, öğretim üyelerimiz ile öğrencilerin sorularını buluştururken, aynı zamanda Sabancı Üniversitesi’nin değerlerinin tanıtılmasını ve dışarıdan daha iyi anlaşılmasını amaçlıyor. 

#AkademisyeneSor videolarını Instagram hesabımızdan izleyebilir, öğretim üyelerimize merak ettiklerinizi sorabilirsiniz.

Ak Gıda Liderlik 201 Liderlik Gelişim Programı 2.Grubu Eğitimlerine Başladı

Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi EDU ve Ak Gıda işbirliğinde tasarlanan Liderlik 201 Liderlik Gelişim Programı, 7 modül ve 2 grup rehberliği olmak üzere toplam 16 günden oluşuyor.

Ak Gıda Liderlik 201

Farklı departmanlarda müdür pozisyonunda görev alan 18 katılımcının yer aldığı programda; vizyoner liderlik bakış açısının bir üst kademeye taşınması, stratejiden aksiyona geçme becerilerinin daha da geliştirilmesi hedefleniyor.

The Future Seminar Series'ın son konuğu Andrew Berry

The Future Seminar Series'ın 2018-2019 bahar dönemi, 15 Mayıs Çarşamba günü Andrew Berry'nin "Hunting for the Genes that Makes Humans Human" başlıklı semineri ile son buluyor.

FUTURE Seminar by Andrew Berry

"Hunting for the Genes that Makes Humans Human" başlıklı seminer 15 Mayıs Çarşamba günü saat 12.40'ta Sinema Salonu'nda gerçekleşecek. 

The Future Seminar Series'ın bütün seminerleri İngilizce yapılmaktadır ve Sabancı Üniversitesi'ndeki bütün lisans ve lisanüstü öğrencilere ve çalışanlara açıktır.  

Türk biyomühendisler kanser tedavisinde yeni bir dönem başlatıyor!

Sabancı Üniversitesi ve Nova Southeastern University araştırmacıları yürüttükleri biyomühendislik projesi kapsamında, şimdiye kadar geliştirilen tüm immünoterapi yöntemlerinden daha etkili olması beklenen ve geniş çaplı uygulamalara olanak sağlayacak kişiye özel bir tedavi yöntemi geliştirdi.

Yeni yöntemde; proje yürütücüsü olan Sabancı Üniversitesi mezunu biyomühendisler Tolga Sütlü (SUNUM Araştırmacısı) ile Adil Doğanay Duru (ABD Nova Southeastern University Araştırmacısı) ve Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Batu Erman’ın imzası var.

 Tolga Sutlu ve Adil Doganay Duru - Sabanci Universitesi mezunları

Tolga Sütlü, Adil Doğanay Duru ve Batu Erman çalışma ekibiyle

İlk olarak melanomda kullanılması planlanan bu yeni yöntemde, kansere bağlı ölümleri azaltmak amacıyla hücre transferine dayalı bir tedavi geliştirilmesi hedefleniyor. Tedavi yaklaşımının temelinde biyomühendislik teknikleriyle genetik olarak modifiye edilmiş bağışıklık sistemi hücrelerinin hastalara nakli yatıyor. Hücresel immünoterapi olarak adlandırılabilecek bu tip yaklaşımlarda, hastadan alınan kan örneğinden elde edilen bağışıklık sistemi hücreleri kanser hücrelerini özel olarak tanıyıp sağlıklı hücrelerden ayırt edebilecek şekilde genetik olarak modifiye ediliyor. Genetik olarak programlanmış hücreler hastaya geri verildiğinde vücuttaki tümör hücrelerini bularak öldürebiliyor, dolayısıyla kanserle hücresel düzeyde bir savaşı sürdürebiliyorlar.

 Tolga Sutlu ve Adil Doganay Duru - Sabanci Universitesi mezunları

Tolga Sütlü ve Adil Doğanay Duru çalışma ekibiyle

Sağlıklı dokulara zarar vermeyen bir tedavi artık mümkün

Bu yaklaşım kullanılarak aktarılan genler sayesinde, NK hücrelerinin kansere özgü molekülleri tanıyarak kanser hücresiyle sağlıklı hücreyi birbirinden ayırt etmesi sağlanıyor. Böylelikle, hazırlanan hücreler sağlıklı dokulara zarar vermeden sadece kanserli hücreleri bulup onları öldürebilecek kapasiteye sahip oluyor.

Yöntem ayrıca immünoterapilerin etki alanını genişleterek birçok yeni tedavi yönteminin gelişimini de hızlandırıyor.

Araştırmacılar bu özel tekniği şöyle açıklıyor: “Bağışıklık sistemimizde bu gibi tedavi yaklaşımları için kullanılabilecek iki ana grup hücre var. Bunlardan birincisi ve daha popüler olanı T hücreleri, diğeri ise NK (Natural Killer – Doğal Öldürücü) hücreleri. Son yıllarda en çok ön planda olan ve kanser tedavisinde çığır açan hücresel immünoterapi yaklaşımlarında başı CAR-T hücreleri çekiyor. Şu anda büyük bir klinik başarı göstermekte olan CAR-T hücreleri kanser hücrelerinin yüzeylerindeki molekülleri hedefleyerek onları sağlıklı hücrelerden ayırt edip öldürebiliyor. Bu çalışmada geliştirilen TCR-NK hücreleri ise CAR-T hücrelerinden daha farklı bir mekanizmayla çalışıyor. Kanser hücrelerinin sadece yüzeylerindeki değil içlerindeki molekülleri de hedefleyebilen, yani CAR-T hücrelerinin ulaşamadığı yerlere ulaşabilen hücreler olarak ön plana çıkıyor.”

Tolga Sutlu ve Adil Doganay Duru - Sabanci Universitesi mezunları

Tolga Sütlü ve Adil Doğanay Duru

Tedavi diğer kanser türleri için de kullanılabilecek

İlk aşamada melanom (bir tür cilt kanseri) için laboratuvarda hücreler ve fareler üzerindeki deneylerinde başarılı sonuçlar elde eden Sabancı ve Nova Southeastern University’deki araştırma ekibi, tekniği prostat kanseri ve sarkoma gibi diğer kanser türlerine de uyarlayabilecek. Hücre içi değişik gen tasarımları temeline dayanan yöntem ile daha farklı kanser türleri ve enfeksiyon durumlarının da tedavisindeki başarı şansı artmış ve tedaviler sonucundaki yan etkiler ciddi oranda azaltılmış olacak.

Laboratuvar deneylerindeki başarının ardından, üç yıl sürmesi öngörülen klinik öncesi çalışmalar ise yakın zamanda başlayacak.

Tolga Sütlü Kimdir? http://sutlulab.com/

Dr. Tolga Sütlü Kadıköy Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra burslu olarak girdiği Sabancı Üniversitesi’nden 2004 yılında “Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik” lisans derecesini almıştır. Lisansüstü eğitimi için gittiği İsveç’te 2012 yılında “Tıbbi Bilimler” dalındaki doktora derecesini Karolinska Enstitüsü’nde tamamlamıştır. 2014 yılında Sabancı Üniversitesi’ne katılmış olup şu anda Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde araştırma grubu lideri olarak projeler yürütmektedir.

İlgi alanları genelde immünoloji ve özel olarak kanser immünoterapisine yoğunlaşmaktadır. Bağışıklık sistemi hücrelerinin genetik olarak modifiye edilerek kanser dokusuna hedeflenmesinin yanı sıra kanser immünoterapisi için monoklonal antikor üretimi dahil olmak üzere kişiselleştirilmiş tıp uygulamalarına yönelik biyoteknolojik süreçlerin tasarımı ve optimizasyonu ile yakından ilgilenmektedir.

Bilim Akademisi BAGEP 2017, ODTÜ Mustafa Parlar Vakfı Teknoloji Teşvik Ödülü ve Moleküler Kanser Araştırma Derneği’nin Yılın Temel Kanser Araştırmacısı 2018 ödüllerine layık görülmüştür. Türk İmmünoloji Derneği’nde ve Moleküler Biyoloji Derneği’nde yönetim kurulu üyesi olarak hizmet vermektedir.

Adil Doğanay Duru Kimdir?

https://www.nova.edu/research/cell-therapy/index.html#TargetedImmunother...

Dr. Adil Doğanay Duru Özel Doğuş Fen Lisesi’nden mezun olduktan sonra burslu olarak girdiği Sabancı Üniversitesi’nden 2004 yılında “Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik” lisans derecesini almıştır. 2004-2007 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Mühendisliği bölümünde araştırmacı olarak çalışmalarını sürdürdükten sonra lisansüstü eğitimi için gittiği İsveç'te 2012 yılında “Tıbbi Bilimler” dalında doktora derecesini Karolinska Enstitüsü’nden almıştır. Doktora sonrası çalışmalarını 2014 yılına kadar Karolinska Enstitüsü’nde yürüten Dr. Duru, 2014 yılında araştırmalarını sürdürmek üzere ABD’nin Florida eyaletine taşınmıştır.  Önce “Vaccine and Gene Therapy Institute of Florida (VGTI Florida)” (Florida Asi ve Gen Tedavisi Enstitüsü?) ve 2015 yılından beri de su anda çalışmakta olduğu Nova Southeastern Üniversitesi Dr. Kiran C. Patel Tıp Fakültesine bağlı Hücre Tedavileri Enstitüsünde (Cell Therapy Institute) grup lideri olarak araştırmalarını sürdürmektedir.

Dr. Duru’nun araştırma hedefi kişiselleştirilmiş immunoterapi bazlı kanser tedavileri geliştirmektir; araştırma alanları kanser immünolojisi, immün sistem modülasyonu, hürce mühendisliği ve genetik olarak geliştirilmiş bağışıklık sistemi hücrelerinin virüs veya kanserli hücrelerin hedeflenmesinde kullanılmasıdır. Ayrıca, doku ve hücre isleme, hücre ve antikor temalı tedavilerin dizaynı, üretimi ve klinik öncesi değerlendirmesi üzerine özelleşmiş araştırma birimleri kurmak ve yönetmekle yakından ilgilenmektedir. Bu bağlamda biri VGTI Florida biri de Nova Southeastern Üniversitesi olmak üzere 2014 yılından beri iki tane klinik öncesi Hücre Tedavileri birimi kurmuş ve yönetmiştir. 

Dr. Duru, 1998 yılında MEF proje yarışmasında İstanbul Ticaret Odası özel ödülünü proje arkadaşlarıyla birlikte paylaşmıştır. 1999 yılında Sabancı Üniversite’sinden lisans, 2007 yılında da Karolinska Enstitüsü’nden doktora derecesi için tam burs almıştır. 2003 yılında İsveç Enstitüsü’nden, 2014 yılında da Erik ve Edith Fernstrom tıbbi araştırma derneğinden (The Erik and Edith Fernström Foundation for Medical Research) araştırmacı değişim desteği almıştır.

Batu Erman Kimdir? https://ermanlab.weebly.com/

Prof. Dr. Batu Erman İstanbul’da Robert Kolej’den mezun olduktan sonra ABD’de Hamilton College’den 1991 yılında lisans ve Brandeis Üniversitesinden 1998 yılında doktora derecesini Moleküler Biyoloji dalında almıştır. 2004 yılına kadar ABD’de ulusal sağlık ve kanser enstitüsü, National Institutes of Health  ve National Cancer Institute’da imunoloji konusunda doktora sonrası çalışmalar yürütmüştür. 2004 yılında beri Sabancı Üniversitesi’nde görev yapmaktadır.

Prof. Erman’ın alışma alanları kanser, immunoloji, ve gen ifadesini kontrol eden transkripsiyon faktörleri üzerine odaklanmıştır. 2006 yılında Türkiye Bilimler Akademisi Ödülünü, 2008 yılında Avrupa Birliği Marie Curie Mükemmeliyet Ödülü ve Feyzi Akkaya Bilimsel Destek (FABED)  Ödülünü almıştır. 2011 yılında kurulan Moleküler Biyoloji Derneği kurucu üyesi ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmıştır.

Sabancı Üniversitesi Biyomühendislik programı hakkında: https://bio.sabanciuniv.edu/tr

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi: https://sunum.sabanciuniv.edu/

European Journal of Immunology

Reference:

Parlar A, Sayitoglu EC, Ozkazanc D, Georgoudaki AM, Pamukcu C, Aras M, Josey BJ, Chrobok M, Branecki S, Zahedimaram P, Ikromzoda L, Alici E, Erman B, Duru AD, Sutlu T. Engineering antigen-specific natural killer cell lines against the melanoma-associated antigen tyrosinase via TCR gene transfer. Eur J Immunol. 2019 May 4. https://doi.org/10.1002/eji.201948140

Haber: Melek Sarı

2019 ABD Mezunlar Buluşmaları

Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan Sabancı Üniversitesi mezunları 27-28 Nisan 2019 tarihlerinde bir araya geldi.

2019 ABD Mezunlar Buluşması

On ikinci kez gerçekleşen buluşmaya, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Rektörümüz Yusuf Leblebici, Rektör Yardımcılarımız Cem Güneri ve Mehmet Yıldız’ın yanı sıra öğretim üyelerimiz ve idari yöneticilerimiz katıldı. 

"Başarılı olun, mutlu olun, size ihtiyacımız var"

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, ABD mezunlar buluşmasında yapmış olduğu konuşmada Sabancı Üniversitesi’nde yeni bir döneme başladıklarını vurgulayarak, “Rektörümüz Yusuf Leblebici liderliğinde, rektör yardımcılarımız ve dekanlarımız ile beraber yeni dönemde en iyisini yapacağımıza inanıyorum” dedi. Sabancı Üniversitesi gibi cazibe merkezi olan kurumların her koşulda pozitif ayrışabildiğini vurgulayan Güler Sabancı, mezunlara “Sizler çok başarılı işler yapıyorsunuz. Burada doktoranızı, çalışmalarınızı yaptıktan sonra gururla geri döneceğiniz bir okulunuz var. Bizlerin de size istediğiniz ortamı yaratabileceğimize inanıyorum” dedi. Güler Sabancı, ABD mezunlar buluşmasında “Başarılı olun, mutlu olun, size ihtiyacımız var” mesajı ile konuşmasına son verdi.

"Mezunlarımızı aramızda görmek istiyoruz"

Rektörümüz Yusuf Leblebici mezunlar buluşmasında yapmış olduğu konuşmada, bugüne kadar büyük başarılara imza atan Sabancı Üniversitesi’nde yeni bir döneme başladıklarını ve bu dönemde Sabancı Üniversitesi’ni sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en iyi üniversitelerinden biri haline getirmek için çalışacaklarını söyledi. Bu süreçte Sabancı Üniversitesi mezunlarının katkı ve deneyimlerinin önemini dile getiren Leblebici “Gerek akademi gerek iş dünyasında belli yerlere ulaşmış mezunlarımızı da aramızda görmek istiyoruz” dedi.

Boston Mezunlar Buluşması

Boston Mezunlar Buluşması, T.C. Boston Başkonsolosu Ceylan Özen Erişen’in katılımıyla 27 Nisan Cumartesi akşamı Harvard University, Harvard Faculty Club'da gerçekleşti. 

Etkinlikte ABD üniversitelerinde eğitim hayatına, akademik kariyerlerine devam eden ve iş hayatında bulunan 160 kişi bir araya geldi. Mezunlarımız buluşmada, yer aldıkları projeleri ve başarılarını da katılımcılar ile paylaşarak yeniden bağlantı kurdu.

Tüm fotoğraflar için tıklayınız.

San Francisco Mezunlar Buluşması 

28 Nisan Pazar günü ise San Francisco Buluşması kapsamında mezunlarımız Sheraton Palo Alto Otel'de bir araya geldi.

Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği 2008 mezunumuz Selim Önal öncülüğünde gerçekleşen, yaklaşık 80 kişinin bir araya geldiği buluşmada, üniversitedeki gelişmeler hakkında mezunlara bilgiler verildi, mezunların görüşleri alındı ve olası işbirliği fırsatları görüşüldü. Tüm fotoğraflar için tıklayınız.

connect4tech meetups - Enerjinin Geleceği

Sabancı Üniversitesi Araştırma ve Lisansüstü Politikalar Direktörlüğü (ALP), Sanayi İşbirlikleri ve Teknoloji Lisanslama Ofisi (ILO) ile Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) tarafından düzenlenen 'connect4tech meetups - Future of Energy' etkinliği 14 Mayıs 2019 Salı günü SUNUM Fuaye alanında gerçekleşecek.

connect4tech meetups - Future of Energy

connect4tech platformunun hedefi, teknoloji geliştiren firmalar ile araştırmacılar ve startupları biraraya getirmek, yeni işbirliklerin oluşmasını sağlayarak, paydaşlar arasında inovasyon sinerjisi oluşturmaktır. 

Bu kapsamda, 8. etkinlik 'Future of Energy - Enerjinin Geleceği' dikeyinde farklı bir formatta gerçekleşecek. Yeni teknolojilerin ve iş modellerinin etkisiyle yeniden şekillenen enerji sektöründeki aktif firmalar, araştırmacılar ve girişimciler; Circle7 konsepti ile 7 dakikalık teknoloji sunumlarını yaparak katılımcılarla yeni işbirlikleri oluşturmaya çalışacaklar. Ayrıca panel oturumunda; enerjideki global yatırım trendleri tartışılacak.

Ar-Ge işbirliği ve teknoloji ticarileştirme alanlarında aktif çalışmalarda bulunan paydaşlar ile tanışma imkanı da bulabileceğiniz etkinliğimiz tüm Sabancı Üniversitesi mensuplarının katılımına açıktır.  

Connect4Tech-Meetups ücretsiz olup etkinlik öncesi kayıt olmanız gerekmektedir. Etkinlik dili Türkçe'dir.

 

Tarih: 14 Mayıs 2019, Salı / 09.00-16.00
Yer: Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM)/Tuzla, Istanbul

İletişim: usi@sabanciuniv.edu

Program ve Kayıt: https://www.connect4tech.org/future-of-energy

SU Research Day 2019

Sabancı Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bilimsel araştırmaların ve yeni araştırma fikirlerinin paylaşılması amacıyla düzenlenen SU Research Day, 13 Mayıs 2019 Pazartesi günü SUNUM'da gerçekleşecek. 

SU Research Day 2019

Tarihi ve Saati: 13 Mayıs 2019 Pazartesi, 9:00-13:00

Etkinlik Yeri: SUNUM Fuaye

Program:

9:00-9:20 Rektör ve Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Rektör Yardımcısı Açılış Konuşmaları

9:20-9:40 ALP Destekleri Hakkında Bilgilendirme Sunumu

9:40-11:30 Yeni Katılan Öğretim Üyelerinin Sunumları

11:30-12:00 Patent Plaket Takdimi

12:00-13:00 İç Araştırma Projeleri Poster Sunumları ve Networking

Araştırmaların toplumun ihtiyaçlarını karşılaması gerekiyor

#AkademisyeneSor'un yeni konuğu Sanat ve Sosyal Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Faik Kurtulmuş oldu.

“Üniversitenin yaptığı araştırmaların

toplumun ihtiyaçlarını karşılaması gerekiyor”

Sanat ve Sosyal Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Faik Kurtulmuş

Sanat ve Sosyal Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Faik Kurtulmuş

MÜ-ED: Merhaba, doktoranızı Oxford'da yapmanızın sizin için ne gibi faydaları oldu? Başvuru sürecinde ne gibi aşamalardan geçmiştiniz?

FK: Standart bir başvuruydu, değişik bir şey yoktu. Mülakata gitmem gerekmemişti. Çalışmak istediğim insanlar oradaydı, birkaç filozof vardı onlarla çalışma imkânım oldu. Benim alanımda çalışan çok fazla öğrenci vardı. O bir fayda oldu. Çünkü insanın işini iyi yapması, öğrenmesi, düşünmesi başkasıyla olan bir şey; kalabalık bir programdı. Küçücük bir şeyi merak etseniz onun hakkında bilgi sahibi olan çok kişi vardı. Bu da iyiydi.

MÜ-ED: Sizce demokratik toplum ve bilim arasında sebep-sonuç bağı var mı?

FK: Sebep sonuç ilişkisi olduğunu sanmıyorum. Demokrasinin var olmasıyla ilgili sebep sonuç ilişkileri hep karmaşık ama demokratik olmayan toplumlarda da gelişmesi mümkün oldu. Orada da açıklamanın bir kısmı baskıcı bir rejimden kaçabileceği diğer bir rejim vardır mesela. O dönemdeki Avrupa'yı düşünürsek. Demokrasi benim için daha yaşama imkânı sunuyor. Ve de bilimin değerleriyle demokrasinin değerleri arasında bir uyum var. Bir tür eşitlik ilkesi hem bilimde hem demokraside olan bir ilke. Ayrımcılığa karşı olmak mesela her ikisinde de olan bir ilke. Ama bir yandan da demokratik toplumlarda bilimin yeri daha zor. Çünkü vatandaşların söz hakkı oluyor. Her vatandaşın bilim insanı olması mümkün değil. O zaman ikisi nasıl işleyecek? Uzmanların görüşlerinden nasıl yararlanacağız? Herkesin söz hakkı var, herkes bilemez. Karışık bir konu.

MÜ-ED: Bilginin eşit ve adaletli dağılımı için bireyler olarak neler yapmamız faydalı olur?

FK: Bu bizim Gürol Irzık'la araştırma konumuzla ilgili bir soru. Doğrusu bireysel seviye bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Kurumlarla ilgili bir şey. Mesela üniversitenin yaptığı araştırmaların toplumun ihtiyaçlarını karşılaması gerekiyor. Toplumun tüm ihtiyaçlarını göz önüne alması gerekiyor. Bilgiyi dağıtırken bunları hesaba katması gerekiyor ama birey seviyesinde çok bir adım olduğunu sanmıyorum.

MÜ-ED: Siyaset felsefesinin günümüzdeki yeri nedir? Yeteri kadar ilgi görüyor mu?

FK: Siyaset felsefesi herkesin bir şekilde yaptığı bir şey. Biz sadece daha çok yapıyoruz. Ama herkes aslında bir çeşit siyaset felsefesi yapıyor. Ya da farkında olmadan belli felsefi kabulleri var. Tamam, siyasal değişimler olduğu bir süreçteyiz aslında hem Türkiye’de hem dünyada o yüzden de insanlar içerisindeki durumu anlamlandırmak için ve nasıl bir toplumda yaşamak istediklerini düşünürken farkında olmasalar da siyaset felsefesine başvuruyorlar. Öğrenciler arasında ilgili öğrenciler oluyor. Disiplin eskisi gibi hareketli bir disiplin ama hani çok uzakta da düşünmek gerekmiyor aslında herkes bir çeşit siyaset felsefesi yapıyor. Çünkü siyaset dediğimiz şey ortak hayat üzerine düşünmek, hani demokratik toplumda ön kabulümüz bu zaten. Hepimiz bu konu üzerine düşünüp birbirimizden bir şey öğrenebiliriz. Bunu hayata geçirebiliriz o yüzden yapıyoruz. Bir yandan da tersten şey diye de düşünmemek gerekiyor. Yaşadığımız sorunlar yeterince düşünmedik diye değil başka sayısız sebebi var yaşadığımız sorunların.

"Program seçmek büyük bir lüks"

MÜ-ED: Lisans öğrencilerine önerileriniz neler olur?

FK: İlk önerim buranın sunduğu imkânları kullansınlar. Program seçmek büyük bir lüks. Ben istediğim programda okumadım. Yani şimdiki aklımla seçeceğim programda okumadım ve değiştirme imkanım da yoktu. Büyük bir imkân yeterince öğrencinin kullanmadığını hissediyorum ben. Onu kullansınlar. Zorunda oldukları şeylerin -işte üniversitede dersleri gibi- benim dersime (SPS 303) de zorunda oldukları için geliyorlar. Zorundalık kısmı üzerinde durmasınlar niye acaba bir üniversite mezunu bunları bilmesi gerektiğini düşünülüyor diye düşünsünler, çünkü NS dersleri mesela öğrencilerin bazen şikâyet ettiklerini duyuyorum. NS’in sunduklarını bilmeden var olmak eksik geliyor bana.

MÜ-ED: Üniversitemizde verdiğiniz SPS 303 dersinde bahsedebilir misiniz?

FK: SPS 303 üniversite derslerinden birini ben veriyorum, birini Nedim Nomer veriyor. Kabaca liberal demokrasi nediri anlattığımız bir ders. Hem siyaset biliminden faydalanıyoruz hem siyaset felsefesindeki temel fikirleride sunmaya çalışıyoruz ve de artan oranda otoriter değişimleri de tanıtmaya çalışıyoruz öğrencilere. Yaşadıkları dünyayı özellikle siyasal kurumları daha iyi anlamaları, kurum düzeyinde düşünmelerini sağlayabilecek bir ders olduğunu düşünüyorum. Ve de gündelik siyasetten daha uzak olduğu için bazı şeyleri daha serinkanlı daha zaman vererek düşünme imkânı sunan bir ders olduğunu umuyorum öğrencilere.

"İş ahlakı ve temel değerler, ifade özgürlüğü

ve eşitlik gibi konularda doğru yerdeyiz"

MÜ-ED: Sizce neden Sabancı Üniversitesi?

FK: Türkiye’de birçok iyi üniversite var. İşini iyi yapan, yapmaya çalışan insanlar olduğunu düşünüyorum. İş ahlakı ve temel değerler, ifade özgürlüğü, eşitlik gibi konularda doğru yerdeyiz diye düşünüyorum. Ve de hani yaklaşık bu değerlere sahip başka üniversiteler de var. Onun dışında başka ayıran bir şey de herkesin söylediği program seçme özgürlüğü; o da üniversitenin iyi yanlarından biri diye düşüyorum. 

Akademisyene Sor: Faik Kurtulmuş

Faik Kurtulmuş kimdir?

Sanat ve Sosyal Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Faik Kurtulmuş hakkında detaylı bilgi edinmek için lütfen tıklayın.

#AkademisyeneSor nedir?

Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Merve Üre ile Yönetim Bilimleri Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Ecem Dinçdal tarafından hazırlanan Akademisyene Sor serisinde, öğretim üyelerimiz kendileri hakkında merak edilen soruları yanıtlıyor. Akademisyene Sor, öğretim üyelerimiz ile öğrencilerin sorularını buluştururken, aynı zamanda Sabancı Üniversitesi’nin değerlerinin tanıtılmasını ve dışarıdan daha iyi anlaşılmasını amaçlıyor. 

#AkademisyeneSor videolarını Instagram hesabımızdan izleyebilir, öğretim üyelerimize merak ettiklerinizi sorabilirsiniz.

Bilim Seferberliği ile çocuklara bilim hediye ediliyor

Bir sivil toplum kuruluşu olan YGA işbirliğinde devam eden Bilim Seferberliği Projesi, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Ekonomi Programı 2017 mezunumuz Mina İlköz'ün liderliğinde devam ediyor.

Bilim Seferberliği Projesi'ne siz de destek olarak siz de bir öğrenciye bilim kiti hediye edebilirsiniz.

Bilim Seferberliği çocuklara bilimi sevdirmek için YGA’nın başlattığı bir sosyal sorumluluk projesidir. Bu proje ile Türkiye’nin en dezavantajlı bölgelerine en son teknolojiyi ulaştırarak; özgür düşünen, özgün projeler üreten, özgüvenli bireylerin yetişmesi amaçlanmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokol kapsamında, Türkiye’nin her köşesindeki ihtiyaç sahibi ortaokullara 10’ar adet bilim seti gönderilmektedir. Bilim seti gönderilen okullardaki öğretmenler online bir platform aracılığıyla bilim setinin sınıf içi kullanımına dair eğitimlere ve müfredata uygun deney ve proje içeriklerine ulaşabiliyor. Öğrenciler de bilim setleriyle hazırladıkları projelerle yılda 2 kez, Türkiye çapında düzenlenen Bilim Yarışması’na katılıyorlar.

Bilim seti nedir?

YGA’lıların kendi geliştirdikleri ve Türkiye’de ürettikleri Twin Bilim Setleri, Nobel Ödüllü bilim insanı Prof. Aziz Sancar, Harvard & MIT Prof. Mehmet Toner, Psikolog ve Yazar Prof. Doğan Cüceloğlu ve Türk Eğitim Derneği Genel Müdürü Sevinç Atabay danışmanlığında hazırlanmaktadır.

İçindeki mıknatıs yardımı ile kolayca birleştirilebilen elektronik bloklar ile teknolojik cihazların çalışma mantığını anlayan çocuklar, en son teknolojinin nasıl geliştirildiğini keşfederler. Ortaokul öğrencileri için geliştirilen Bilim Setleri, eğlenceli deneylerle bilim öğrenimini kolaylaştırır. Ulaşılmaz görünen otonom araba ve robot gibi son teknolojileri bu set ile kendileri üretebilirler. Ayrıca merak ettikleri şeyleri, hayal güçlerini kullanarak icatlara dönüştürebilir, inovasyon odaklı düşünme kabiliyeti kazanırlar.

Bu projeyle,

1. Özel okullarda kullanılan bilim setlerini ihtiyaç sahibi çocuklara da ulaştırarak eşit teknolojik imkanlar sağlanacak.

2. Müfredata giren robotik ve kodlama eğitimi için gerekli materyaller sağlanarak, çocuklar geleceğin mesleklerine hazır olacaklar.

3. Bilimle büyüyen çocuklar, yarınlarımızda özgüvenli meslek sahipleri, girişimciler ve yatırımcılar olma cesaretini göstererek ülkemizin büyümesinde ve kalkınmasında en önemli role sahip olacaklar.

Çocuklara bilimi sevdirmeyi ve bilimsel bakış açısı kazandırmayı amaçlayan Bilim Seferberliği projesi kapsamında bugüne kadar 100 binin üzerinde öğrenciye ulaşıldı.

Proje kapsamında, ilk yılın sonunda 500 okulda 200.000, üç yılın sonunda 5000 okulda 2 milyon ortaokul öğrencisinin bilim setleriyle buluşması hedeflenmektedir.

Detaylı bilgi için www.bilimseferberligi.org websitesini inceleyebilirsiniz.

2019-2020 Güz Dönemi Fen Bilimleri Enstitüsü Lisansüstü Başvuruları

2019-2020 Akademik Yılı Güz Dönemi için aşağıda belirtilen alanlarda yüksek lisans ve doktora programlarına öğrenci alınacaktır.


Temel bilimler de dahil olmak üzere araştırma konuları hakkında detaylı bilgiye 
http://fens.sabanciuniv.edu adresinden ulaşılabilir.

Akademik konulardaki sorular için programlarda belirtilen irtibat isimlerine; başvuru işlemleri ile ilgili sorular için Öğrenci Kaynakları birimine danışılmalıdır.
Tel: (0216) 483 9093, E-posta:
studentinfo@sabanciuniv.edu


Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik 
Önemi küresel olarak hızla artan bu alandaki program, en son gelişmeleri ve teknolojik yenilikleri vurgulamaktadır. Yoğunluk alanları arasında moleküler biyoloji ve hücre biyolojisi, biyoenformatik ve bitki biyoteknolojisi yer almaktadır.

Akademik bilgi için: Batu Erman,
Telefon: (0216) 483 9530, 
E-posta:
batu@sabanciuniv.edu 
 
Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği
Program araştırma alanları; doğal dil işleme, örüntü tanıma, biçimsel yöntemler, yazılım mühendisliği, şifreleme ve bilişim güvenliği, ağ güvenliği, bilgisayar mimarileri, dağıtık sistemler, veri tabanı sistemleri, veri madenciliği, bilgisayar grafiği ve sanal gerçeklik, gömülü sistemler, bilgi gösterimi ve akıl yürütmedir.

Akademik bilgi için: Esra Erdem,
Telefon: (216) 483 9574,
E-posta:
esraerdem@sabanciuniv.edu

Elektronik Mühendisliği  
Program araştırma alanları; telsiz iletişim, telsiz ağlar, duyarga ağları, sinyal, konuşma ve görüntü işleme, bilgisayarlı görü, örüntü tanıma, RF, mikrodalga, anten ve yayılım, RF MEMS ve RF devre tasarımı, fotonik ve fiber optik telekomünikasyon, yüksek hızlı elektronik devre elemanları, mikrosensörler ve mikroelektromekanik sistemler,  tıbbi ve endüstriyel ultrasonik görüntüleme, tıbbi cihazlar, analog ve sayısal çok büyük ölçekli tümleşik devre (VLSI) tasarımı, ASIC ve FPGA tasarımı, bilgisayar destekli tasarım ve testtir.

Akademik bilgi için: Murat Kaya Yapıcı,
Telefon: (216) 483 9553,
E-posta:
mkyapici@sabanciuniv.edu
 
Endüstri Mühendisliği
Program araştırma alanları; üretim ve servis sistemleri, bütünleşik imalat, tedarik zinciri yönetimi, lojistik, bütünleşik envanter yönetimi ve fiyatlandırma, ürün geliştirme süreci, imalat süreçleri ve makinalarının modellenmesi ve analizi, imalat ve teknoloji stratejileri, bulanık sistemler, kombinatoryal eniyileme ile yöneylem araştırmasının telekomünikasyon ve enerji sistemleri uygulamaları üzerinde odaklanmaktadır. Endüstri ile ortak çalışmalara önem verilmektedir.

Akademik bilgi için: Burak Kocuk  
Telefon: (216) 568 7039,
E-posta:
burakkocuk@sabanciuniv.edu

 

Enerji Teknolojileri ve Yönetimi, Tezli Yüksek Lisans Programı

Disiplinlerarasi bu programin arastirma konulari su alanlar uzerine odaklanmaktadir: yenilenebilir enerji kaynaklari; elektrikli araclar; yesil ulasim; enerji sistemlerinin ekonomik, cevresel ve politik uygulamalari; teknoloji tasarim, analiz ve optimizasyonu.

Akademik bilgi için: Tuğçe Yüksel
Telefon: (216) 483 9987,
E-posta:
tyuksel@sabanciuniv.edu

 

Fizik
Yoğun madde fiziğinde deneysel ve kuramsal yarıiletken fiziği, mezoskopik ve nanoskopik sistemler ile üstün iletkenlik konularında çalışılmaktadır. Yüksek enerji astrofiziğinde ise kompakt cisimler (nötron yıldızları ve kara delikler) ve çevreleri üzerine X ışını, gama ışını gözlemleri ve optik gözlemler yapılmakta, ayrıca kuramsal çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Kuantum enformasyon kuramı ve yüksek enerji fiziği diğer araştırma alanlarıdır.

Akademik bilgi için: Emrah Kalemci,
Telefon: (216) 483 9614,
E-posta:
ekalemci@sabanciuniv.edu

Malzeme Bilimi ve Nano Mühendislik
Program araştırma alanları; ileri teknoloji uygulamaları için malzemelerin yapıları, temel özellikleri ve üretim süreci bağıntılarına odaklanmıştır. Aktif araştırma alanları yarıiletkenler, sentetik ve biyolojik polimerler, seramikler ve kompositlerdir. Nano-bilim ve nano-teknoloji alanlarında ağırlıklı olarak çalışılmaktadır.

Akademik bilgi için: Selmiye Alkan Gürsel,
Telefon: (216) 483 9968,
E-posta:
selmiye@sabanciuniv.edu

Matematik
Pür matematikle disiplinler arası alanlardaki araştırmaları kapsayan uygulamalarının etkileşimine ağırlık veren programın yoğunlaşma alanları cebir ve sayılar teorisi ile kodlama teorisi ve kriptografideki uygulamaları, analiz ve uygulamalarıdır.

Akademik bilgi için: Kağan Kurşungöz,
Telefon: (216) 483 9964,
E-posta:
kursungoz@sabanciuniv.edu


Mekatronik Mühendisliği
Program araştırma alanları;  akıllı ürün tasarımı, çok disiplinli tasarım optimizasyonu, topoloji optimizasyonu, metamalzemeler, mikro sistemler, akıllı kontrol sistemleri, robot tasarımı, haptik sistemler, bilgisayarla görme, bilgisayar destekli mühendislik, yenilenebilir enerji sistemleri, ve atanmış bilgisayarlı sistemler. Mikro sistemler, proses kontrolü, küçük su türbinleri, türbin kanadı ve sızdırmazlık sistemleri tasarımı, ısı transferi, MEMS, mikro sistemlerde kaynama dengesizlikleri, kritik ısı akışı, mikro kanallar, kavitasyon, Mikro- ve Nanofluidics, çapraz akış, elektronik soğutma, minyatür ısı atıcılardır. Mühendislik sistemlerinin titreşim analizi ve kontrolü, sürekli sistemlerin titreşim modellemesi, modal test yöntemleri, mikro talaşlı imalat sistem dinamiği, minyatür medikal cihaz tasarım ve yapımı.

Akademik bilgi için: Ali Koşar,
Telefon: (216) 483 9621,
E-posta:
kosara@sabanciuniv.edu

 

Üretim Mühendisliği

Program araştırma alanları; ileri üretim teknolojikleri ve süreçlerine odaklanmıştır. Araştırma alanları; imalat süreçleri ve makinalarının modellenmesi ve analizi, bilgisayar destekli tasarım ve üretim, bütünleşik üretim sistemleri, eklemeli üretim (3B yazıcılar), biyoüretim, nano-mikro üretim, kompozit ve polimer üretim süreçleri ve üretim ve teknoloji stratejileri. Endüstri ile ortak çalışmalar önem verilmektedir.

 

Akademik bilgi için: Bahattin Koç,
Telefon: (216) 483 9557,
E-posta:
bahattinkoc@sabanciuniv.edu

 

Siber Güvenlik
Araştırma alanları; bilgisayar ağ güvenliği, kriptografi, blok zinciri, biometrik sistemler, kriptografik mühendislik, telsiz sistem güvenliği, veri güvenliği,yazılım güvenliği. 


Akademik bilgi için: Erkay Savaş,
Telefon: +90 (216) 483 9606,
E-posta:
erkays@sabanciuniv.edu

Kabul Koşulları:
Fen Bilimleri Enstitüsü lisansüstü programlarına başvuru koşulları ve gerekli belgeler.

Yüksek lisans programına başvuran adayların lisans eğitimlerini, doktora programlarına başvuran adayların  lisans veya yüksek lisans eğitimlerini en geç 2 Eylül 2019 tarihine kadar tamamlamış olmaları gerekmektedir.

Mali Destek:
Öğrencilerin, öğrenim ücretinden muafiyet, aylık nakit burs gibi mali desteklerden yararlanmaları mümkündür. Bu konudaki karar kabul jürisi tarafından belirlenir.

Son Başvuru:

Başvurular için son tarih 10 Mayıs 2019.  Mülakatlar 20 Mayıs-14 Haziran 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilecektir. Ön değerlendirme sonucunda mülakata davet edilecek adaylara e-posta ile bilgi verilecektir. Adayların e-postalarını sıklıkla kontrol etmeleri tavsiye edilmektedir.

Başvuruya ilişkin bilgiler için:  www.sabanciuniv.edu

Elektronik Başvuru İçin:
https://admission.sabanciuniv.edu

Yazılı sınav ve mülakat tarihleri aşağıdaki gibidir:

Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği (Yüksek Lisans ve Doktora)
Yazılı Sınav* & Mülakat**   : Daha sonra bildirilecektir.

(GRE Subject Test; Tüm yabancı adaylar için 2013-2014 Bahar Dönemi lisansüstü Başvuruları itibariyle Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı “GRE Subject Test in Computer Science” skorunu istemektedir. 2017-2018 Güz Döneminde lisansüstü başvurusunda bulunan adayların “GRE Subject Test in Computer Science” skorunun olması başvurularının değerlendirilmesinde önemli bir rol oynayacaktır.)


Elektronik Mühendisliği (Yüksek Lisans ve Doktora)
Mülakat**:
27 Mayıs 2019, Pazartesi


Endüstri Mühendisliği (Yüksek Lisans ve Doktora)
Mülakat**: Daha sonra bildirilecektir.

 

Enerji Teknolojileri ve Yönetimi (Yüksek Lisans ve Doktora)
Mülakat**: Daha sonra bildirilecektir.


Malzeme Bilimi ve Nano Mühendisliği (Yüksek Lisans ve Doktora)
Mülakat**: Daha sonra bildirilecektir.

 

Matematik (Yüksek Lisans ve Doktora)
Yazılı Sınav* & Mülakat**   : Daha sonra bildirilecektir.


Mekatronik Mühendisliği (Yüksek Lisans ve Doktora)
Mülakat**:
30 Mayıs 2019, Perşembe

 

Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik (Yüksek Lisans ve Doktora)
Mülakat**: Daha sonra bildirilecektir.

 

Üretim Mühendisliği (Yüksek Lisans ve Doktora)
Mülakat**: Daha sonra bildirilecektir.

 

Siber Güvenlik (Yüksek Lisans ve Doktora)
Mülakat**: Daha sonra bildirilecektir.

 

Fizik (Yüksek Lisans ve Doktora)
Yazılı Sınav* & Mülakat**   : Daha sonra bildirilecektir.

(Fizik yazılı sınav birinci ve ikinci yıl işlenen giriş fiziği, üçüncü ve dördüncü yıl işlenen klasik mekanik, elektromanyetik teori, istatistiksel mekanik ve kuantum mekaniği konularını kapsamaktadır. “ GRE Physics Subject Test ” sonucu olan adaylar yazılı sınavdan muaf tutulabilirler.)

*Başvuran tüm adaylar yazılı sınavda belirlenen günlerde hazır bulunacaktır.

**Mülakatlar için adaylara e-posta ile davet gönderilecektir.


Başvuru:

Başvuru için lütfen tıklayınız
Başvurular ile ilgili sorularınız için 
studentinfo@sabanciuniv.edu e-posta adresi üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Başvuru belgeleri (resmi sınav sonuç belgeleri, transkript, vb.) hem online sistemine yüklenecek hem de Sabancı Üniversitesi Öğrenci Kaynakları Birimi'ne elden teslim edilecek ya da posta ile aşağıdaki adrese gönderilecektir. Başvuru dosyasına tamamlanmış online başvurunun bir çıktısı eklenmelidir. Posta ile gönderilen belgelerin, son başvuru tarihinden önce Üniversitemize ulaşması gerekmektedir. E-posta ile yapılan başvurular değerlendirilememektedir.

Önemli Uyarı! Başvuru belgelerinizin, değerlendirme öncesi veya sonrasında iadesi mümkün olmadığından, başvuru sırasında; GRE, TOEFL veya eşdeğeri sınav başvuru ya da sonuç belgelerinizin veya gerek gördüğünüz diğer belgelerin orijinallerini muhafaza etmeniz ve başvuruyu bu belgelerin kopyaları ile yapmanız sizin için yararlı olacaktır. Ancak, kabul edilmeniz durumunda, üniversiteye kayıt sırasında orijinallerinin isteneceğini önemle hatırlatırız.

 

 

Abone ol