Ana içeriğe atla

Dünya Ekonomisinin Bugünü ve Geleceği CEF’te Ele Alındı

Finans piyasalarının önündeki zorluklar, küresel ekonomik görünüm, ulusların düşüşü ve yükselişi CEF Konferansı’nda tartışıldı...

Sabancı Üniversitesi Finans Mükemmeliyet Merkezi’nin (Center of Excellence in Finance-CEF) düzenlediği “Finans Piyasalarının Geleceği” konferans serisinin üçüncüsünde, ulusal ve uluslararası finans ve ekonomi dünyasının seçkin isimleri bir araya geldi.

Özgür Demirtaş, Daron Acemoğlu 

Özgür Demirtaş, Daron Acemoğlu

Sabancı Üniversitesi’nin, Akbank’ın kurucu sponsorluğunda hayata geçirdiği, “Sabancı Üniversitesi Center of Excellence in Finance”in (CEF) uluslararası konferans serisinin üçüncüsü, 28 Haziran 2019, Cuma günü, Sabancı Center’da düzenlendi. “Finans Piyasalarının Geleceği” başlıklı konferansta; finans piyasalarının önündeki zorluklar, gelişmekte olan ülkeler ve ekonomik görünüm, ulusların düşüşü veya yükselişi, yerli ve yabancı akademisyen ve profesyoneller tarafından ele alındı.

Konferansın açılış konuşmalarını Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı ve CEF Kurucu Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici ve Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer yaptı.

Prof. Dr. Özgür Demirtaş, Konferans’ın açılış konuşmasında, “Finans sektörünün reel sektörün ihtiyaçlarını anlaması ve o ihtiyaçları karşılaması gerekiyor. Bunun için de eğitilmiş insan gücümüzün artması lazım. Çünkü İstanbul'un finans merkezi olmasını istiyoruz, onun için bizim de elimizi taşın altına koymamız gerekiyordu. CEF bunun en önemli yapı taşlarından biri” dedi ve CEF hakkında bilgi verdi.

Yusuf Leblebici

Yusuf Leblebici

Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici konuşmasında, “Üniversitemizin en başarılı merkezlerinden biri olan ve Akbank'ın kurucu sponsorluğu ile hayata geçirilen Sabancı Üniversitesi Finans Mükemmeliyet Merkezi tarafından düzenlenen konferans yurt içi ve yurt dışı finans dünyasına önemli katkı sağlayacak. Bugün burada finans piyasalarının karşılaşmakta olduğu zorluklar ve bundan sonra izlenebilecek yol üzerine çok değerli görüşler dinleyeceğiz. Bu etkinliğin düzenlenmesine katkı sağlayan başta Sn. Suzan Sabancı olmak üzere Akbank Yönetim Kurulu'na, değerli öğretim üyelerimize ve bugün bizi onurlandıran duayen konuşmacılarımıza en içten teşekkürlerimizi sunarım. Bu konferansın tüm katılımcılara yararlı olmasını diliyorum” dedi.

Suzan Sabancı Dinçer

Suzan Sabancı Dinçer

CEF Finans Mükemmeliyet Merkezi’nin Profesör Özgür Demirtaş’ın liderliğinde çok başarılı bir döneme imza attığını belirten Suzan Sabancı Dinçer konuşmasında, “CEF seminerleri, eğitimleri, araştırmalarıyla çok kaliteli bir merkez konumuna ulaştı. Akbank olarak bundan gurur duyuyoruz. Sabancı Üniversitesi’nin desteği bizim için çok değerli” dedi.

Akademisyen ve profesyoneller “Finans Piyasalarının Önündeki Zorluklar”ı tartıştı

Hakan Binbaşgil, Sir Winfried Bischoff, Prof.Dr. Dante Roscini, Tom de Swaan

Hakan Binbaşgil, Sir Winfried Bischoff, Prof. Dr. Dante Roscini, Tom de Swaan 

Açılış konuşmalarının ardından, CEF’in “Finans Pİyasalarının Geleceği Konferansı” kapsamında düzenlenen “Finans Piyasalarının Önündeki Zorluklar” başlıklı panelin Moderatörlüğü’nü, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil üstlendi. Binbaşgil’in yönettiği panele, JP Morgan Yönetim Kurulu Başkanı Sir Winfried Bischoff, Harvard Üniversitesi Uluslararası Ekonomi Profesörü Prof. Dr. Dante Roscini ve ABN AMRO Bank NV. Yönetim Kurulu Başkanı Tom de Swaan katıldı.

CEO’lar “Gelişmekte Olan Ülkeler ve Ekonomik Görünüm”ü yorumladı

Levent Çelebioğlu, Zaur Gahramanov, Muharrem Gümrah

Levent Çelebioğlu, Murat Gigin, Zaur Gahramanov, Muharrem Gümrah

Konferans kapsamında düzenlenen, “Gelişmekte Olan Ülkeler ve Ekonomik Görünüm” başlıklı ikinci panelin moderatörlüğünü, Akbank Genel Müdür Yardımcısı Levent Çelebioğlu üstlendi. SOCAR Türkiye CEO'su Zaur Gahramanov, Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin ve Eczacıbaşı Holding CEO'su Muharrem Gümrah’ın katıldıkları panelde, Türkiye’nin önde gelen gruplarının gözünden, gelişmekte olan ülkeler bağlamında küresel ekonomik görünüm yorumlandı ve bu bağlamda olası gelişmeler tartışıldı.

“Ulusların Düşüşü veya Yükselişi” başlıklı panelde Massachusetts Institute of Technology Elizabeth ve James Killion Kürsüsü Ekonomi Profesörü Prof. Dr. Daron Acemoğlu ve Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı ve CEF Kurucu Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş konuşmacı oldular

CEF Konferansı’nın “Ulusların Düşüşü veya Yükselişi” başlıklı son panelinde, küresel gelişmeler ışığında, bölgeler ve ülkelerdeki gelişmeler ve öngörüler üzerinde duruldu. Massachusetts Institute of Technology Elizabeth ve James Killion Kürsüsü Ekonomi Profesörü Prof. Dr. Daron Acemoğlu ve Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın katıldıkları panelde, iki akademisyen konferans katılımcılarına, ulusların düşüş ve yükselişlerine ilişkin farklı perspektifler çizdiler ve söz konusu gelişmelerin küresel düzeyde yansımalarını ele aldılar.

2019-2020 AKADEMİK YILI YATAY GEÇİŞ İLAN

Diğer yükseköğretim kurumlarından gelen yatay geçiş başvuruları, YÖK'ün " Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans Ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal İle Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmelik " hükümleri, SÜ tarafından belirlenen esaslar ve kontenjanlar çerçevesinde ilgili Komisyonun öndeğerlendirmesine göre Fakülte Kurulları tarafından değerlendirilir. 

Başvurular, bütün belgeler eksiksiz olarak tamamlanarak 23  Temmuz 2019 tarihine kadar Sabancı Üniversitesi Öğrenci Kaynakları Birimi’ne yapılmalıdır. Postadaki gecikmeler kabul edilmemektedir.
Başvuru koşullarını taşıyan tüm adaylar için 29 Temmuz 2019 tarihinde mülakat düzenlenecek ve programlara kabul edilecek adaylar, başvuru belgelerinin ilgili Fakülte Yönetim Kurulu tarafından incelenmesi sonucunda belirlenecektir. 

Başvuru Koşulları ile ilgili Genel Hükümler: 

1. Denklik: Yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından yapılan başvurularda, adayın ayrılacağı kurum ve programının YÖK tarafından denkliği tanınan kurumlar arasında olması gerekir. 

2. Eşdeğerlik:Ayrılacağı yükseköğretim kurumunun ve programının SÜ lisans programları ile eşdeğer olması gerekir.

3. Dönem: Başvuran adayların hazırlık sınıfı hariç ilk iki yarıyılı bitirmiş olması gerekir. Lisans diploma programlarının son iki yarıyılına başvuru kabul edilmez.

4. Not Ortalaması : Genel not ortalaması veya transkriptinde yer alan not dönüşüm tablosundaki not ortalaması karşılığı  en az 100 üzerinden 60  veya 4 üzerinden 2,29 olmalıdır. 4'lük veya 100’lük sistemden başka not sistemleri uygulayan üniversitelerden başvuran adayların, üniversitelerinden resmi bir açıklama ve not dönüşüm tablosu vermeleri gerekir.

5. Kayıtlı Olmak: Ayrılacağı yükseköğretim kurumunda halen öğrenci statüsünde kayıtlı olması gerekir.

6. İngilizce Dil Yeterliliği : Üniversite tarafından eşdeğerliliği kabul edilen ulusal ve/veya uluslararası yabancı dil sınavlarının birinden yine Üniversitece belirlenen düzeyde başarılı olduğunu belgeleyen öğrenciler ile eğitim dili tamamiyle İngilizce olan yükseköğretim kurumlarından başvuran öğrenciler dışındaki adaylar, kabul aldıkları takdirde SÜ tarafından düzenlenen İngilizce Dil Ölçme Sınavı'ndan(ELAE) başarılı olmaları halinde programa devam edebilir. İngilizce muafiyeti sağlayacak sınavlar ve puanları 

7. Öğrenim Süresi : Geçiş yapmak istediği programın mezuniyet yükümlülüklerini tamamlamak için gereken süre ile daha önce öğrenim gördüğü sürelerin toplamının azami öğrenim süresini (14 dönem) aşmaması gerekir. 

8. ÖSYM Puanı: ÖSYS kılavuzunda yayınlandığı yıldan itibaren  Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’ne yapılan başvurularda başarı sırasının en düşük 240.000 olma şartı aranır. 

Başvuru için Gerekli Belgeler:
Tüm belgelerin Türkçe ya da İngilizce dillerinde hazırlanmış resmi belgeler olması gerekir. Farklı dillerde hazırlanmış belgelerin orijinal kopyalarının yanısıra noter tasdikli Türkçe ya da İngilizce tercümelerinin eklenmesi gerekir. Adaylar aşağıdaki belgeleri tek tek poşet dosyaya koyup telli dosyaya ekleyerek teslim etmelidir.

1. Başvuru Formu ve Başvuru Ücreti : Birden fazla program için başvuran adayların tek bir Başvuru Formu doldurmaları gerekmektedir. Formun başvuru yapılan her bir program için fotokopi ile çoğaltılması ve herbir başvuru formu için ayrı olmak üzere 450TL tutarındaki başvuru ücretinin Akbank Sabancı Üniversitesi Şubesi 30727 no'lu (IBAN NO: TR87 0004 6007 1388 8000 0307 27)  hesaba yatırılıp dekontunun başvuru formuna eklenmesi gerekmektedir (başvuru ücreti iade edilmemektedir). 2. sınıfa başvuran adayların başvuru formunda öğrenim görmek istedikleri diploma programının bağlı olduğu program paketini belirtmeleri gerekir; bu adaylar kabul edilip öğrenime başladıktan sonra  Sabancı Üniversitesi Lisans Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’ne göre  programı kesinleştirilecektir.

2. Sınav Sonuç Belgesi : Yurtiçindeki yükseköğretim kurumlarından, KKTC'den yada ÖSYM kılavuzunda yer alan ülkelerde bulunan yükseköğretim kurumlarından başvuran adaylar için ayrılacağı kuruma yerleştirme işleminde kullanılan ÖSYS belgesinin(yerleştirme puanı ve yerleştiği yükseköğretim kurumunun belirtildiği) çıktısı, ayrıca her bir puan türünden aldığı puanları gösteren ÖSYM belgesinin çıktısı. 

Yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından başvuran T.C. uyruklu adaylar için aşağıdaki belgelerden biri;

2017 yılından itibaren yurtdışında bir yükseköğretim kurumuna kayıt olan adaylarda aranacak sınav belgeleri için tıklayınız.

2017 yılından önce yurtdışında bir yükseköğretim kurumuna kayıt olan adaylarda aranacak sınav belgeleri: 

  • ÖSYS, LYS (yükseköğretime başladığı yıla ait ve geçiş yapmak istediği programın ilgili puan türünde en az 185.000 puan)
  • SAT 1 ( 2400 puan üzerinden en az toplam 1500, Yeni sistemde en az 1090 puan)
  • ACT (Matematik (Math), Fen (Science Reasoning) ve Toplam (Composite) 36 üzerinden en az 21 puan)
  • GCE (En az biri adayın başvurduğu programla ilgili olmak üzere 2 “A Level”)
  • ABITUR Genel Alman Yüksekokul Yeterliliği (Diploma notu 1-4 arası)
  • IB Uluslararası Bakalorya (Diploma notu 45 üzerinden en az 28)
  • Matura (Diploma notu en az 1 üzerinden 2)
  • Fransız Bakaloryası (Diploma notu 20 üzerinden en az 12)
  • İtalya Maturita (Diploma notu 100 üzerinden en az 70)

Yabancı uyruklu ve lisenin tamamını yurtdışında tamamlayan adayların aşağıdaki linkde yer alan tablodaki sınav veya diplomalardan birini sunması zorunludur:

https://www.sabanciuniv.edu/sites/default/files/2019-2020%20International%20Exam_Diploma%20List.pdf

3. Transkript : Adayın kayıtlı olduğu yükseköğretim kurumunun Öğrenci İşleri tarafından hazırlanmış (tercihen kapalı zarf içinde), alınan tüm dersleri, notları ve not ortalamalarını gösteren resmi belge. Transkriptte, öğrenci değerlendirme sistemi(not sistemi) ile ilgili açıklayıcı bilgilerin bulunmaması halinde bu bilgilerin bulunduğu onaylı bir belgenin eklenmesi gerekir. 

4. Ayrıntılı Ders Tanım ve İçerik Bilgileri : Adayın transkriptinde belirtilen derslerin ayrıntılı tanımlarını ve içerik / müfredat / syllabus bilgilerini içeren belgeler.  Başarılı olunan her bir ders için gereklidir. Fakülte Yönetim Kurulu tarafından üniversite derslerine eşdeğer bulunan dersler notu ile sayılacaktır.

Ayrıca, yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından yapılan başvurularda, kurumu tanıtan katalog veya benzeri belgelerin eklenmesi yararlıdır.

5. İngilizce Dil Yeterliliği: Üniversite tarafından eşdeğerliliği kabul edilen ulusal ve/veya uluslararası yabancı dil sınavlarının birinden yine Üniversitece belirlenen düzeyde başarılı olduğunu gösteren belge (Geçerli belgeler için tıklayınız) veya adayın kayıtlı olduğu yükseköğretim kurumunun Öğrenci İşleri tarafından hazırlanmış (tercihen kapalı zarf içinde), programın eğitim dilini belirtir resmi belge (Eğitim dili tamamıyla İngilizce olan kurumlardan başvurdan adaylar için). Bu bilgi transkriptte belirtilmişse ayrıca belge istenmez.

6. Öğrenci Belgesi : Adayın kayıtlı olduğu yükseköğretim kurumunun Öğrenci İşleri tarafından hazırlanmış, adayın başvuru sırasında halen kurumun kayıtlı öğrencisi olduğunu gösterir belge (transkript üzerinde yapılan açıklama da kabul edilir) .

7. Disiplin Durum Belgesi : Yurtiçindeki yükseköğretim kurumlarından başvuran adayların ayrılacağı kurumun Öğrenci İşleri tarafından hazırlanan (tercihen kapalı zarf içinde), öğrencinin disiplin durumunu belirtir resmi belge.

8. Referans Mektubu : En az iki adet, tercihen üç adet referans mektubu (kapalı zarf içinde). Mektup örneği Başvuru Formu ile birliktedir.

9. Lise Diploması : Yurt içindeki liselerden mezun olanların lise diplomasının üniversiteden onaylı fotokopisi. Yurtdışındaki liselerden mezun olan adaylar için ek olarak lise diplomalarının noter tasdikli Türkçe tercümelerini ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden temin ettikleri Lise Diploma Denklik belgeleri gerekir.

10. Pasaport Sayfaları : Yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından başvuran adayların pasaportlarında resim ve kimlik bilgilerinin bulunduğu sayfa ile adayın sözkonusu kurumda öğrenim gördüğü yıllara ilişkin sayfaların onaylı fotokopileri.

11. Yurt Dışından Dönüş Belgesi : Yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından, anne veya babasının yurtdışı devlet görevinin sona ermesi, işçi ise kesin dönüş nedeniyle yurda dönme halinde yatay geçiş için başvuran adayların bu durumunu belirten resmi yazı.

12. Yabancı uyruklu adaylar için Üniversitemizde eğitimini sürdürebilmek için gerekli maddi güvencesinin olduğunu belirten belge (Kabul edilen adaylar için) 

13. Adayların, daha önce aldıkları sertifika, kurs, staj, spor müsabakası vb. ödülleri  ile ilgili belgelerinin fotokopileri.

Yatay geçiş kabul edilen öğrencilerin daha önce almış oldukları derslerden hangilerinin sayılacağını ve geçiş yaptıkları programdaki hangi derslere karşılık geleceği Fakülte Kurulu kararında belirtir.

2019-2020 Akademik Yılı Güz Dönemi Kurumlararası Yatay Geçiş Kontenjanları

Program

2.Sınıf
(III. ve IV. yy)

3.Sınıf
(V. ve VI. yy)

Yurtiçi

Yurtdışı

Yurtiçi

Yurtdışı

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Programları

4

2

-

-

Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği

-

-

4

2

Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik

Elektronik Mühendisliği

Malzeme Bilimi ve Nano Mühendislik

Mekatronik Mühendisliği

Endüstri  Mühendisliği

Endüstri Mühendisliği Programları

4

2

-

-

Endüstri Mühendisliği

-

-

4

2

Sanat ve Sosyal Bilimler Programları

4

2

-

-

Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı

-

-

12

6

Ekonomi

Uluslararası Çalışmalar

Psikoloji

Kültürel Çalışmalar

Siyaset Bilimi

Yönetim Bilimleri Programları

4

2

-

-

Yönetim Bilimleri

 

 

12

6

 

Başvuru Adresi:
Sabancı Üniversitesi

Öğrenci Kaynakları Birimi
34956 Orhanlı-Tuzla  İSTANBUL
Tel : 0216 483 90 92
Faks : 0216 483 90 73
E-posta : studentinfo@sabanciuniv.edu

 

Sabancı Üniversitesi “Dünyanın En İyi Genç Üniversiteleri" arasında Türkiye'den birinci sırada

Kuruluşundan itibaren geçen süre 50 yılın altında olan yükseköğretim kurumlarının sıralandığı Times Higher Education (THE) “Dünyanın En İyi Genç Üniversiteleri Sıralaması 2019” açıklandı.

THE Dünyanın En İyi Genç Üniversiteleri Sıralaması 2019

Sabancı Üniversitesi, yükselen genç üniversitelerin performanslarını dikkate almayı hedefleyen sıralamada Türkiye’den sıralamaya giren üniversiteler arasında birinci oldu. Tüm dünyadan sıralamaya dahil olan 351 üniversite arasında ise 48. sırada yer aldı.

“THE Dünyanın En İyi Genç Üniversiteleri Sıralaması 2019”a Türkiye’den toplam 14 üniversite girdi. Sıralamada yer alan söz konusu 14 üniversite sırasıyla: Sabancı Üniversitesi (48. sıra), Koç Üniversitesi (70. sıra), Bilkent Üniversitesi (101 – 150 bandı), Atılım Ünivresitesi ve Gebze Teknik Üniversitesi (201 – 250 bandı), Akdeniz, Bahçeşehir, Erciyes, İzmir Teknoloji ve TOBB Üniversiteleri (251 – 300 bandı), Çukurova, Dokuz Eylül, Ondokuz Mayıs ve Yeditepe Üniversiteleri ise (301 + bandı)

“THE Dünyanın En İyi Genç Üniversiteleri Sıralaması” araştırma etkisi, atıf, öğretim kalitesi, uluslararası görünüm ve sanayi destekli proje geliri kriterlerine göre yapılıyor.

Havacılık ve uzay uygulamalarımız NASA’da tanıtıldı

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Kürşat Şendur, ABD Hava Kuvvetleri Bilimsel Araştırma Ofisi (AFOSR) tarafından desteklenen havacılık ve uzay uygulamalarında önemli teknolojilerin geliştirilmesinde büyük rol oynayacak projelerini NASA Langley Araştırma Merkezi’nde tanıttı.

Kürşat Şendur

Havacılık ve uzay çalışmalarda, cihaz ve malzemelerin ısı artışının kontrol altında tutulması büyük zorluklar içerir. Bu ortamlarda cihaz ve malzemelerin ısı artışının kontrolü açısından “ışınımsal ısı transferi” önemli bir rol oynar. NASA Langley Araştırma Merkezi’ne davet edilen Kürşat Şendur, havacılık ve uzay uygulamalarında önemli teknolojilerin geliştirilmesinde büyük rol oynayacak ve ışınımsal ısı transferinin yüzeylerde kontrolünü sağlayacak malzemeler üzerine çalışmalarını bilim insanlarına tanıttı.

Havacılık ve uzay çalışmalarında dünyanın önde gelen araştırma kuruluşu olan AFOSR, bu alanlarda dünyanın önde gelen 200 akademik kuruluşunu destekliyor. Sabancı Üniversitesi’nde AFOSR desteği ile 2016 yılından bu yana yürütülen sürdürülen iki proje, havacılık ve uzay uygulamalarının yanı sıra enerji, bilişim teknolojileri, kızılötesi uygulamalar gibi pek çok alanda kullanılma potansiyeline sahip.

Sabancı Üniversitesi uzay faaliyetlerini içeren çalışmaları konusunda NASA ile ortak platform oluşturarak görüşmelerini sürdürmeyi hedefliyor. Kürşat Şendur bu konuda “Yaptığımız görüşmelerde, Sabancı Üniversitesi ile AFOSR arasında devam eden ortak çalışma ve projelere benzer şekilde, Sabancı Üniversitesi ve NASA arasındaki ortak çalışma olanaklarını da konuştuk.” dedi.

Sıcak Dalgaları: İklim Değişikliğiyle Artan Tehdit ve Sağlık Eylem Planları

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin, “Sıcak Dalgaları: İklim Değişikliğiyle Artan Tehdit ve Sağlık Eylem Planları” raporunu açıkladı. 


Türkiye’de Sıcak-Sağlık Eylem Planları Acilen Hazırlanmalı

 “Sıcak Dalgaları: İklim Değişikliğiyle Artan Tehdit ve Sağlık Eylem Planları” raporunu açıklayan Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin, “Türkiye’de de en kısa zamanda yetkili kuruluşlar tarafından, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek ve uzmanlık kuruluşları ve sivil toplumla iş birliği yapılarak ve pilot illerden başlanarak iller ve bölgeler düzeyinde Sıcak-Sağlık Eylem Planlarının hazırlanması için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır” dedi. 

“Sıcak Dalgaları: İklim Değişikliğiyle Artan Tehdit ve Sağlık Eylem Planları” raporunu açıklayan Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin, “Türkiye’de de en kısa zamanda yetkili kuruluşlar tarafından, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek ve uzmanlık kuruluşları ve sivil toplumla iş birliği yapılarak ve pilot illerden başlanarak iller ve bölgeler düzeyinde Sıcak-Sağlık Eylem Planlarının hazırlanması için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır” dedi. 

Halk sağlığına yönelik önlemlerin alınmasının ve halkın sıcak dalgası sırasında yapılması gerekenler konusunda uyarılmasının Valilikler, İl Sağlık Müdürlükleri ve Yerel Yönetimlerin sorumluluğunda olduğunu vurgulayan Şahin, “Sıcak dalgaları başlamadan Sıcak Sağlık Eylem Planları’nın hazırlanmış olması gerekir. Bu hazırlığın yapılması için şehre veya bölgeye özgü sıcak dalgası uyarı eşiklerinin belirlenmesi öncelikli ihtiyaçtır. Hafif, orta ve şiddetli sıcak dalgalarına yönelik alarmlar verileceği (sarı, turuncu, kırmızı alarm gibi) belirlenmelidir. Ayrıca uydu verileri ve yerel demografik veriler kullanılarak kentin hangi mahallelerinde risk gruplarının (yaşlılar, yoksullar, uygun olmayan konutlar vb.) yoğunlaştığı belirlenmelidir.  Ayrıca, Coğrafi Bilgi Sistemleri kullanılarak yapılacak haritalarla da risk altındaki grupları yakından izleyecek ve uyaracak takip sistemleri oluşturulabilir” dedi. 

Küresel iklim değişikliğiyle giderek artacak olan sıcak dalgalarının olumsuz etkilerine karşı daha uzun vadede sorunu ağırlaştıran kentsel ısı adalarının etkisini azaltmak için önlemler alınmasının da hayati öneme sahip olduğunu belirten Şahin, şöyle devam etti: “Daha fazla betonlaşmanın önlenmesi, çevredeki ormanların ve kent ormanlarının korunması, kent içi yeşil alanların korunması ve artırılması, refüjler, kaldırımlar, tramvay yolları, çatılar ve dikey alanlar dahil serinlemeyi sağlayacak toprak ve bitkilerle kaplı alanlar oluşturulması, yollarda ve ortak kullanım alanlarında gölge oluşturacak ağaçların ve diğer elemanların kullanılması alınacak uzun vadeli önlemler arasında sayılabilir. Ancak en belirleyici olan, kentsel yapıların, yolların ve ortak kullanım alanlarının şehir planlama ve kentsel tasarımın bilimsel ilkelerine uygun olarak termal konforu sağlayacak şekilde planlanmasına önem verilmesidir”.

İklim Değişikliği, 21. Yüzyılın En Büyük Küresel Sağlık Tehdididir

Küresel iklim değişikliğinin halk sağlığı üzerinde doğrudan ve dolaylı etkilerinden söz edilebileceğini ifade eden Şahin, “Küresel sıcaklık artışının insan sağlığı üzerine doğrudan etkide bulunan sonuçları aşırı sıcaklar, seller, fırtınalar, orman yangınları ve kuraklıktır. Önemli halk sağlığı sorunlarına yol açan dolaylı etkiler ise vektörlerle bulaşan hastalıkların yayılması, hava kirliliğine, su kıtlığına ve gıda güvenliğinin tehlikeye, girmesine bağlı hastalıklar, beslenme bozuklukları, ve açlık, yer değiştirme ve göçler, zihinsel sağlığın bozulmasıdır. Başta enerji üretimi ve sanayi olmak üzere ekonomik aktivitelerden kaynaklanan küresel sera gazı salımları artarak devam etmektedir. Fosil yakıtlardan kaynaklanan karbondioksit salımlarının 2018’de bir yıl öncesine göre yüzde 2,7 artması2, atmosferdeki

karbondioksit konsantrasyonun 2019’da son 3,5 milyon yılın en yüksek düzeyi olan 415 ppm’i geçmesi  ve küresel ortalama sıcaklıkların sanayi öncesine göre 1°C yükselmesi,  küresel ısınmadan kaynaklanan bütün sorunların önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğini göstermektedir. Bu durum, iklim değişikliğinin etkilerine direncin artırılması ve uyum alanında sağlık etkilerine özel önem verilmesini gerektirir” dedi. 

Maalesef Türkiye’de Sıcak Dalgası Uyarı Sistemi Yok

Türkiye’nin de aralarında bulunduğu pek çok ülke için sıcağın hastalık ve ölüm sayılarında neden olduğu doğrudan artış bu araştırmalar ve izleme çalışmaları için birincil sırada önem taşıdığını vurgulayan Şahin, “Sıcak dalgası (heat wave) olarak tanımlanan günlere özel uyarı sistemleri geliştirmek ve halkın, kamu yönetiminin ve sağlık hizmetlerinin bu dönemlere hazırlıklı olmasını sağlamak gerekiyor.  Zira, Türkiye’nin son 50 yılda özellikle de 1998’den sonra sıcak dalgalarının sayısı, süresi ve yoğunluğu çok arttı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yaptığı bir araştırmaya göre iklim değişikliği nedeniyle sıcak dalgası yaşanan gün sayısı eğer önlem alınmazsa 21. yüzyıl sonuna kadar yılda ortalama 78 gün artacak. Türkiye’de de şehirlere ve/veya bölgelere özgü uzun dönemli meteoroloji istatistiklerine ve sıcağın sağlık etkilerine dayanarak sıcak dalgası tanımlarının yapılması ve uyarı eşiklerinin belirlenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Yazın en sıcak dönemi başlamadan yapılacak eğitim ve farkındalık çalışmalarının önemine değinen Şahin, “Başlıca sorumluluk halk sağlığının geliştirilmesi ve koruyucu hekimlik çerçevesinde Sağlık Bakanlığı’ndadır. Kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler ve sivil toplum tarafından iş birliği, Hastanelerin ve acil servislerin sıcak dalgalarında artabilecek başvurulara karşı hazırlıklı olması, aile hekimleri, acil hekimleri ve diğer sağlık çalışanlarının sıcak dalgaları ve etkileri konusunda bilgilendirilmesi şarttır” dedi.

Sıcak Dalgasında Kimler Risk Altında

Sağlık sisteminin de ciddi bir sıcak dalgasına yönelik hazırlıklı olması gereğini vurgulayan Şahin, konuşmasında şu hususlara değindi: “Sıcak dalgalarının ölüm ve hastalık sayılarında artışa neden olduğu, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, küçük çocuklar, kadınlar, açık havada ağır işlerde çalışanlar, barınma koşulları uygun olmayanlar, yalnız yaşayanlar ve hareketliliği kısıtlı olanların özellikle risk altında olduğu bilinmektedir. Sıcak dalgalarının sağlık üzerindeki etkilerinin azaltılması için öncelikle duyarlı kişiler ve risk gruplarına yönelik koruyucu önlemler alınmalıdır. Toplumsal düzeyde sıcağın etkilerine hazırlıklı olmak için yazın en sıcak dönemi başlamadan yapılacak eğitim ve farkındalık kampanyaları son derece önemlidir. Konuyla ilgili başlıca sorumluluk halk sağlığının geliştirilmesi ve koruyucu hekimlik çerçevesinde Sağlık Bakanlığı’ndadır. Yaşlılarda (60 yaş üzerinde) risk artar, Kronik hastalığı olanlar, Kalp damar, solunum, böbrek, diyabet hastaları, özellikle 1 yaşın altındaki çocuklar, Kadınlar risk grupları. Sosyoekonomik faktörler de önemli; uygun olmayan barınma koşulları, klima olmaması, beslenme bozuklukları, sağlık hizmetlerine erişimin zorluğu ve sosyal desteğin yetersizliği ve izolasyon riskin artmasına neden oluyor”.

Sıcak Dalgasına İlişkin Uyarı ve Önlemler

İnsan kaynaklı küresel iklim değişikliği nedeniyle sıcak dalgalarının sıklığının, süresinin ve şiddetinin artması Türkiye’de de bu koruyucu önlemlerin giderek daha önemli bir hale gelmesine neden olduğunu ifade eden Şahin, “Bireysel önlemler, Toplumsal önlemler, Uyarı eşiklerinin belirlenmesi, Sıcak Sağlık Eylem Planlarının hazırlanması ile sıcağın sağlık üzerindeki olumsuz etkileri büyük ölçüde önlenebilir” dedi. 

GazeteSU e-posta gönderimi yaz uygulaması

Akademik yıl boyunca gazeteSU içeriklerinden derlenerek haftaiçi 5 gün iletilen gazeteSU e-posta gönderimi, 2 Temmuz – 16 Eylül 2019 tarihleri arasında Salı ve Perşembe günleri olmak üzere haftada 2 gün yapılacaktır.

Yaz dönemi boyunca üniversite ile ilgili haber ve duyuruları, günlük olarak gazeteSU anasayfasından takip etmeye devam edebilirsiniz.


Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde Yaz Okulu Başlıyor

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), sanat ve bilimle dolu “Yaz Okulu” programı kapsamında, bu yaz bahçesini bir öğrenme ve deneyim alanına dönüştürüyor. 2 Temmuz’da başlayacak ve geniş bir yelpazeden temaların yer aldığı atölye programında, 7-11 yaş arası çocuklara yönelik zengin içeriklere sahip aktiviteler yer alıyor.

SSM Yaz Okulu 

SSM 2019 Yaz Okulu’nda yarım günlük eğitimler 10:00 – 14. 00, tam günlük atölyeler ise 10:00 - 17:00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Yarım günlük eğitimin 150 TL, tam günlük eğitimlerin ise 270 TL olduğu Yaz Okulu’nda SSM Dostu Kart sahipleri %10 indirime sahip olacak. SSM Yaz Okulu programına www.sakıpsabancimüzesi.org adresinden ulaşılabilir. 

FIRÇAM DA BOYAM DA BAHÇEDEN

Bu atölye çalışmasında çocuklar, doğal ortamda renkleri keşfedecek, müzenin eşsiz bahçesinde renk avına çıkarak kendi renk kartelalarını oluşturacaklar. Çocuklar adeta birer kimyager gibi deneyler yaparak doğal boyalar hazırlayacak, doğal malzemelerden tasarladıkları fırçalarla ve kendi ürettikleri boyalarla resim yapacaklar. 

IŞIKLI KARTPOSTAL

Atölye kapsamında katılımcılardan ilk olarak farklı kalemler ya da istek dahilinde kolaj tekniğini kullanarak birer karakter tasarlamaları istenecek. Çalışmanın ikinci aşamasında ise çocukların tasarımları, ışık yardımıyla robotik figürler haline getirilecek. 

ÇİZEN ROBOT

İnsan-robot etkileşimi ve sanat yaratım süreci üzerine düşünüp tartışmanın amaçlandığı atölyede, çocuklar resim yapan robotlar tasarlayacaklar. Bu süreçte çocuklar mühendislik, ürün geliştirme gibi kavramlar üzerine düşünme fırsatı bulacaklar. 

DİŞ BOT

Mühendislik ve tasarım konularında eğlenceli bir çalışma sunan atölyede çocuklar elektrik devresi kurmayı öğrenerek kendi robotlarını üretecek;  el becerisi, problem çözme ve analitik düşünme becerileri üzerine çalışacaklar. 

BAHÇEDEKİ PORTRELER

Çocuklara yaz tatilinde açık havada keşif imkânı sunan atölye kapsamında Sakıp Sabancı Müzesi’nin bahçesinde masal kahramanlarının izi sürülecek. Katılımcılar bahçeden topladıkları ağaç dalları, yapraklar, tohumlar ve çiçeklerle masal kahramanlarının portrelerini oluşturacaklar. 

Bahçedeki Portreler

“READY MADE” HEYKELLER

Halihazırda varolan günlük objelerin sanat olarak yeniden tanımlandığı ready made / hazır nesne kavramı üzerine şekillendirilen atölyede çocuklar, bu alanın öncü sanatçılarının eserlerini inceleyecek ve biçimi geri planda tuttukları oyunlar oynayarak anlam üzerine yoğunlaşacaklar. Atölye sonunda çocuklar sanat eserini yöntem ve anlatım üzerinden yeniden yorumlayarak, kendi ürettikleri ready made heykellerinden bir de sergi hazırlayacaklar. 

TOHUM KOLEKSİYONCUSUNUN DEFTERİ

Çocuklara koleksiyonculuk ve müzecilik alanında bir deneyim yaşatmanın hedeflendiği atölyede katılımcılar, kendi bitki tohumu koleksiyonlarını oluşturacaklar. Katılımcılar bu çalışma kapsamında tohumların yapılarını inceleyerek, ayırt edici özelliklerini, içlerinde sakladıkları potansiyelleri, nerede, nasıl, ne kadar sürede bitkiye ya da ağaca dönüştüklerini öğrenecekler. 

SSM Yaz Okulu - tohum koleksiyoncusunun defteri

BAHÇE DEDEKTİFLERİ

Bu atölyede çocuklar, bahçeye yerleştirilmiş bayrakları ve ipuçlarını takip ederek toplayacaklar. Böylece SSM’nin zengin bitki örtüsüne sahip bahçesindeki ağaçlar, bitkiler ve eserler hakkında da bilgi sahibi olmaları sağlanacak. 

DOĞAL MİNYATÜR MOBİLYALAR

Bu atölyede çocuklar, doğal yaşam ve barınak konularında araştırmalar yaparak dünyanın farklı bölgelerden örnekleri inceleyecekler. Doğal malzemelerle ürettikleri minyatür mobilyalar üzerinden yaşam alanı tasarlayacaklar. 

SSM yaz okulu - doğal minyatür mobilyalar

BAHÇEDE TAKIM OYUNLARI

Müze bahçesine kurulacak basit oyun düzeneklerinin kullanılacağı çalışmada çocukların hareket becerileri geliştirilirken sosyal ilişkilerini güçlendirmeleri hedeflenecek. Katılımcılar, problem çözümüne odaklı takım çalışmaları kapsamında işbirliği, dikkat ve koordinasyon becerileri üzerine çalışacaklar. 

ÇİÇEK MÜHÜRLERİ

Bu çalışmada çocuklar, çiçek çeşitleri hakkında bilgi edinip, öğrendiklerini oyunlarla pekiştirecek ve seçtikleri çiçeklerden mühür yapmayı öğrenecekler. Atölye kapsamında hazırlayacakları mektup ve davetiyelerde, kendi ürettikleri mühürleri kullanacaklar.   

MÜZEDE RİTİM

Dünyanın farklı yerlerinden toplanan ritim enstrümanlarının kullanılacağı çalışmada çocuklar, bu enstrümanların ait olduğu bölgeler ve kullanıldıkları müzik türleri hakkında bilgi sahibi olacaklar. Dünya müziğinden farklı ritimler çalışıp, takım çalışması ve koordinasyon becerilerine odaklanacak çalışmayla çocukların özgüvenine katkıda bulunulacak. 

FELSEFE ATÖLYESİ

Geleneksel sınıf yapısının dışında daire düzeninde bir araya gelen çocuklardan özgüven, cesaret, yaratıcılık, çevre bilinci, insan hakları, hayvan sevgisi gibi konularda hikâye, fotoğraf ve videolar kurgulamaları istenecek. Katılımcılar, bu anlatılar üzerinden kendi fikirlerini paylaşıp, sorgulama becerisi kazanacak ve yeni yaklaşımlar üretecekler. Çalışma kapsamında filozoflara ve felsefi akımlara dair bilgi vermektense, fikirlerin özgürce paylaşıldığı demokratik bir ortam oluşturularak çocukların aktif bir şekilde katılım göstermesi ve soru sorması hedeflenecek.  

Öğretim Üyelerimize Elginkan Vakfı Teknoloji Ödülü

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyeleri Özgür Gürbüz Ünlüyurt ve İbrahim Tekin, Elginkan Vakfı tarafından verilen Teknoloji Ödülü’nün sahibi oldu.

MDBF Öğretim Üyeleri Özgür Gürbüz ve İbrahim Tekin

Elginkan Vakfı tarafından Türk kültürü ve teknoloji alanındaki araştırma, çalışma ve hizmetlere destek olmak amacıyla ilk kez 2006 yılında hayata geçirilen Türk Kültürü Araştırma ve Teknoloji Ödülleri Programı her sene gerçekleştiriliyor. Bu bağlamda Teknoloji Ödülü yeni ürün veya yeni teknik ya da teknolojiye dayalı üretim süreçleri geliştirerek teknolojiye gerçek anlamda katkıda bulanan araştırmacı veya araştırmacı grubuna veriliyor.  

Özgür Gürbüz Ünlüyurt ve İbrahim Tekin, 24 Haziran 2019 Pazartesi günü düzenlenen “Elginkan Vakfı Türk Kültürü Araştırma ve Teknoloji Ödülleri” töreninde "Tam Çift Yönlü Radyo Tasarımı, Gerçeklenmesi ve Tam Çift Yönlü Ortam Erişimi" başlıklı projeleri ile Teknoloji Ödülü’nün sahibi oldu.  

Elginkan Vakfı Ödül Töreni

"Tam Çift Yönlü Radyo Tasarımı, Gerçeklenmesi ve Tam Çift Yönlü Ortam Erişimi" başlıklı projede geliştirilen özgün tek antenli tam çift yönlü radyoda 100 dB’ye varan toplam öz girişim giderimi ile, düşük ila orta güç seviyelerinde, yakın ila orta menzilde standart radyonun iki katı hızında kablosuz iletim ve S-CW FD protokolü ile kablosuz ağlar için 10 kata çıkabilen net veri hızı kazancı elde edilmiştir.

“Gürsel Sönmez Ödülleri” bu yıl 13. kez sahiplerini buldu

2006 yılında vefat eden Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi, değerli bilim insanı Gürsel Sönmez anısına düzenlenen “Gürsel Sönmez Ödülleri” bu yıl 13. kez sahiplerini buldu.

Dr. Gürsel Sönmez Ödülleri

22 Haziran 2019 Cumartesi günü gerçekleşen Mezuniyet Töreni’nde, 2006 yılında vefat eden Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Gürsel Sönmez anısına düzenlenen ödüller sahiplerine verildi.

Dr. Gürsel Sönmez Araştırma Ödülü’ne öğrencimiz Abdolali Khalili Sadaghianilayık görüldü

2018- 2019 akademik yılı Dr. Gürsel Sönmez Araştırma Ödülü’ne, araştırmalarıyla Mekatronik Mühendisliği Doktora Programı 2018- 2019 Akademik yılı Bahar dönemi mezun adayı Abdolali Khalili Sadaghiani layık görüldü.

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından her yıl oluşturulan Dr. Gürsel Sönmez ödül komitesinin detaylı değerlendirmeleri sonucu sahiplerini bulan ödüle, şimdiye kadar 171 başvuru alındı, 37 öğrencimiz ödüllendirildi. 

2018- 2019 Dr. Gürsel Sönmez Araştırma Ödülleri Komitesi

Ayesha Asloob Qureshi

Barış Balcıoğlu

Berrin Yanıkoğlu

Burç Mısırlıoğlu

Eralp Demir

Ogün Adebali

Özgür Erçetin

Selim Saffet Balcısoy

Tuğçe Yüksel 

Gürsel Sönmez ve ödül hakkında

Dr. Gürsel Sönmez 2004 Eylül ayında Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak göreve başladı. Çok kısa bir süre sonra, 16 Ocak 2006 tarihinde elim bir trafik kazası sonucunda aramızdan ayrıldı. Bu kısa fakat oldukça parlak ve verimli akademik hayatına ise bilim dünyasına büyük katkılar yapan çalışmalar sığdırmayı başardı.

Dr. Gürsel Sönmez'in anısını yaşatabilmek ve önemli başarılarını bizlere ve öğrencilerimize tekrar hatırlatarak örnek almamızı sağlayabilmek amacıyla, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından her sene bir veya daha fazla lisansüstü öğrencisine gerçekleştirdikleri araştırma çalışmaları baz alınarak "Dr. Gürsel Sönmez Araştırma Ödülü" verilmektedir. Doktora öğrencileri ödüle aday gösterilebilirler. Mezun adayları ve mezunlar sadece 1 kez başvuru yapabilirler. Öğrenciler kendilerini aday gösterebildikleri gibi, bir Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi tarafından da aday gösterilebilirler.


Sabancı Üniversitesi dünyaya yeni bir bor mineralini tanıtıyor

Sabancı Üniversitesi, Eti Maden’den aldığı destekle başlattığı uluslararası bir projeyle, toprakta bitki köklerine yavaş yavaş bor sağlayan “kolemanit” adlı yeni bir bor mineralini dünyaya tanıtıyor. Eti Maden’in ürettiği kolemanit ve beş ayrı bor gübre kaynağı, Sabancı Üniversitesi tarafından 10 farklı ülkede 15 bitki üzerinde araştırılıyor.

İsmail Çakmak
İsmail Çakmak

Dünyadaki kolemanit rezervlerinin tamamına yakını Türkiye’de bulunuyor ve dünya, kolemanit kaynağı bakımından Türkiye’ye çok büyük bir oranda bağımlılık gösteriyor. Bor yeterli düzeyde bitkisel verime ulaşmada mutlak gerekli olan bir besin elementidir. Dünya gübre endüstrisi, artık standart gübrelere bor kaynağı olarak kolemaniti katmaya başladı.

Sabancı Üniversitesi ve Eti Maden ortak bor projesi, Brezilya, Güney Afrika, Etiyopya, Uganda, Ukrayna, Hindistan, Tayland, Çin, Malezya ve Türkiye’de değişik tarla ve bahçe bitkilerinde bir yıldır devam eden proje olup, üç yıl içinde tamamlanacak. Sabancı Üniversitesi, belirtilen ülkelerde çoğunlukla üniversitelerle birlikte ortak çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmalar, Eti Maden tarafından üretilen başta kolemanit olmak üzere 6 farklı bor kaynağının bitkiler üzerindeki etkisini, bitkisel verimi ve topraktaki dinamiğini incelemeyi kapsıyor. Bu araştırmaların bir bölümü de Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü BOREN tarafından destekleniyor.

Kolemanit: Yeni Borlu Gübre Kaynağı

Aşağıdaki iki nedenden dolayı bitkiler kolemanit gibi yeni bor kaynağına ihtiyaç duyuyor:

1)      Bor, toprakların büyük bir bölümünde bitkilere yeteri düzeyde fayda sağlayamadan çok çabuk biçimde yıkanıp kaybolan bir elementtir.

2)      Bitkiler, çimlenmeden başlayarak meyve oluşturma aşamasına kadar toprakta az da olsa sürekli çözünür durumda bora ihtiyaç duyar.

Belirtilen iki duruma karşı kullanılabilecek en uygun borlu gübre kaynağı, kolemanit bor kaynağıdır. Kolemanit toprakta yavaş yavaş çözünerek bitkilere düzenli biçimde bor sağlayan tek borlu gübre kaynağı olarak dikkate alınıyor. Kolemanitin toprakta yavaş çözünme özelliği; hem borun topraktan yıkanıp kaybolma riskini azaltıyor,  hem de bitkiye büyüme süresi boyunca yavaş yavaş bor vererek daha iyi bir bor beslenmesi sağlıyor. Bu durum bitkilerin verimi üzerinde belirleyici bir rol oynuyor. Dünyadaki kolemanitin tamamına yakını neredeyse Türkiye’de bulunuyor ve dünya, kolemanit kaynağı bakımından Türkiye’ye çok büyük bir oranda bağımlılık gösteriyor.

Bitkiler boru neden sever; bor neden bitkiler için çok önemli:

Projenin yürütücüsü, Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Çakmak bor mineralinin bitkiler için önemini şu şekilde anlatıyor: “Bor minerali sadece endüstriyel alanda değil, aynı zamanda bitkisel üretimde de önem taşıyor. Toprakta bor noksanlığı söz konusu olduğunda bitkilerin büyümesinde ve verim oluşturabilmesinde önemli azalmalar, duraksamalar ortaya çıkıyor. Bor bitkilerin sağlam ve stabil bir yapıya sahip olmasında vazgeçilmez bir rolü olan hücre duvarlarının en önemli yapı elemanlarından biridir. Bor besin elementi için, bitki hücre duvarının çimentosudur diyebiliriz. Bilindiği üzere, tohum ve meyve oluşumu için tozlaşma ve döllenme en önemli süreçlerdir. Bor, her iki süreci de doğrudan etkileyen bir besin elementtir. Bor, bitki içinde rahatlıkla taşınamadığından çiçek organları bor yetersizliğine karşı aşırı duyarlıdır ve bor noksanlığında özellikle meyve ağaçlarında çiçek dökülmesi sıklıkla ortaya çıkar.”

Projenin hedef aldığı ülkeler ve bitkiler aşağıda verilmektedir:

Brezilya: kahve, pamuk,  soya, şeker kamışı ve okaliptüs; Çin: kolza, domates ve çay; Güney Afrika: Bağ; Etiyopya: Kahve; Uganda: Fasulye; Ukrayna: ayçiçeği; Tayland: Pirinç/Çeltik; Hindistan: soya; Malezya: palm yağı ağaçları, Türkiye: fındık, ayçiçeği ve patates.

Projenin nihai hedeflerinden biri de, aynı gübre granülünde  %50 oranında çözünürlüğü yavaş olan kolemanit boru ve diğer % 50’sinde de çözünürlüğü kolay olan bir bor kaynağı olacak şekilde çok yeni karma bir bor gübresi oluşturmak ve dünya pazarına sunmak.

Abone ol