Ana içeriğe atla

Sabancı Üniversitesi'nde isteyebileceğinizden fazla imkân var

#AkademisyeneSor'un yeni konuğu Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Kağan Kurşungöz oldu.

“Ben yapmak istiyorum dedikten sonra

fiziksel imkânlar fazlasıyla yeterli,

isteyebileceğinizden fazla imkân var burada”

#AkademisyeneSor Kağan Kurşungöz

Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı 2004 mezunu

ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Kağan Kurşungöz 

MÜ-ED: Merhaba, mühendislik eğitiminizden sonra matematik alanında ilerlemeye nasıl karar verdiniz?

KK: Ben matematikçi olmayı baştan beri istiyordum. İlkokuldan beri matematikçi olmak istiyordum. Ama Sabancı Üniversitesi açıldığı zaman, benim üniversite sınavına ilk girdiğim yıl, çok güzel bir kadro vardı ve iyi matematikçiler buradaydı. Rahmetli Tosun Hoca buradaydı, Albert Hoca hala burada, Alev Hoca vardı o çok yakın zamanda emekli oldu. Çok iyi matematikçiler vardı. O yüzden buraya geldim ve az öğrenci olması, daha fazla hoca olması, buranın fiziksel imkânlarının fazla olması çok büyük bir faktör oldu. Burada bilgisayar dersleri hoşuma gitti ve bilgisayar okudum. Daha sonra matematiğe geri döndüm.    

MÜ-ED: Araştırmalarınızı yaparken bir gününüz nasıl geçiyor? Hangi adımları izliyorsunuz?

KK: Araştırma yapmak benim için çok zevkli bir iş. Hatta bir kaç sene öncesinde Amerikan Matematik Derneği'nin (sadece Amerikan Matematik Derneği'nin değil birkaç kuruluşun da), en mutlu meslekler hangileri diye bir çalışması oldu. En mutlu meslek matematikçi çıkmıştı. Bu matematik yaparsanız mutlu olacaksınız anlamına gelmiyor tabii. Ama matematiği seviyorsanız bir de üstüne matematik yaparsanız artık dünya umurunuzda olmuyor, ben öyle bir insanım. Araştırma yaparken bir günüm nasıl geçiyor; çok değişken. Eğer yeni bir problem üstünde çalışıyorsam ya elle sayfalarca hesaplar yapıyorum, ya bilgisayara örnekler ürettiriyorum, bilgisayara hesap yaptırtıyorum. Ya da bazen bir makale üzerine çalıştığım oluyor. Hakemlik yaptığım oluyor. Bazen bir sonuç bulduysam bu sonucu daha güzel nasıl yazabilirim, bu ispatı daha güzel nasıl yazabilirim ya da makale haline getirebilir miyim, bu türden şeylere bakıyorum. Değişiyor yani.

“Bilgisayar hayatın her alanında”

MÜ-ED: Bilgisayar mühendisliği için sizce hangi yan dallar daha uygun olur?

KK: Bilgisayar hayatın her alanında olduğu için "İlla şu yan dalı yapın" diyemeyeceğim. Genelde bilgisayar mühendisliği okuyan öğrenciler matematik yan dal yapıyorlar. Bunu tavsiye ederim kendim de yaptım. Ama "Ben bilgisayar okuyorum, bilgisayarla yapabileceğim milyon tane iş var." diyorsanız, var da zaten, finans yan dalı yapabilirsiniz, psikoloji yan dalı yapabilirsiniz. Yan dal listesine bakmanız lazım. İlla şu olacak diye kendinizi kısıtlamayın bence.

“MATH204 dersi, benim için rüya dersti”

MÜ-ED: Okulumuzda verdiğiniz MATH204 dersinden bahsedebilir misiniz?

KK: Öğrenciyken aldığımda MATH204 dersi, benim için rüya dersti. Daha başka bir kitap kullanıyorduk ve o derse başladığım zaman ilk 2 haftada "Benim senelerdir beklediğim matematik dersi buymuş" demiştim. Geri dönüp burada çalışmaya başladığım zaman da çok keyifle verdiğim, "Keşke bir dönem daha, seneye bir daha bu dersi versem." dediğim bir şey MATH204.

“Eğer matematik yapabiliyorsanız

her şeyi yapabilirsiniz”

MÜ-ED: Matematik okuyanlara mezun olduktan sonra ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?

KK: Matematik okuyanların azımsanmayacak bir kısmı daha sonradan bilgisayara dönüyorlar. Ben biraz akıntının tersine gittim, bilgisayardan matematiğe döndüm. Bu konuda matematikçilerin görüşü şudur; eğer matematik yapabiliyorsanız her şeyi yapabilirsiniz. Matematik mezunu olanlar ya bilgisayar üstüne yüksek lisans yapıyorlar ya sadece sertifika kursuna katılıyorlar ve bilgisayarla ilgili işleri yapabiliyorlar.

İdealistseniz, rüyanızda matematik görüyorsanız,

master ve doktora yapın

Bizim aramızdan bankacı olanlar çıkıyor, benim beraber yan dal yaptığım arkadaşlardan bir tanesi sinema eleştirmeni oldu mesela, matematikçilerin arasından her türlü meslek grubu çıkabiliyor. Tabi eğer idealistseniz, rüyanızda matematik görüyorsanız, bence master yapın, doktora yapın ve akademide kalmaya çalışın. Bu çok kolay bir şey değil. Türkiye'de akademide iş bulmak çok kolay değil. Avrupa'da daha da zor. Amerika'da nasıldır bilmiyorum, senelerdir takip etmiyorum.

“Ben yapmak istiyorum dedikten sonra

fiziksel imkânlar fazlasıyla yeterli,

isteyebileceğinizden fazla imkân var burada”

MÜ-ED: Sizce neden Sabancı Üniversitesi?

KK: İlk önce şunu söyleyeyim; ben bunu katıldığım tanıtımlarda da söyledim, soran herkese de söylüyorum, bir zaman makinesi olsa binsem 1999 yılına geri gitsem, yine Sabancı'ya gelirim, yine aynı dersleri alırım, yine bilgisayar okurum, ondan sonra yine matematikçi olurum. Küçük bir üniversiteyiz. Görece az sayıda öğrenci var ve çok sayıda hoca var. Öğrencilerin hocalarla iletişimi daha fazla olabiliyor. Devlet üniversitelerinde daha çeşitli ders programı imkânları sunanlar vardır. Ama burada istediğiniz laboratuvara girebiliyorsunuz, çünkü rekabet çok fazla yok. Aynı laboratuvarı kullanacak 500 tane insan yok. Ben yapmak istiyorum dedikten sonra fiziksel imkânlar fazlasıyla yeterli, isteyebileceğinizden fazla imkân var burada. Hocalarla birebir görüşebiliyorsunuz.

Onun dışında ben kampüsü seviyorum. Kampüsün İstanbul'dan uzaklığı benim için ideal, çünkü İstanbul'da okuyan arkadaşlarınız sizin de vardır. Onlarla buluşup boğaz kıyısında çay, kahve içmeye gittiğiniz zaman sizin boğaza bakışınızla onların boğaza bakışı biraz farklıdır. Onlar her gün gördükleri için belki artık kanıksamışlardır. Ama siz boğaza çay, kahve içmeye gittiğiniz zaman manzaranın tadını hafta çıkarabiliyorsunuz.

"Sabancı Üniversitesi mezunlarının neler yaptığına bakın"

Onun dışında Sabancı Üniversitesi mezunlarının neler yaptığına bakın. İnternet sitesinde mezunlar nereye gitmiş, kaç tanesi akademide kalmış, kaç tanesi piyasada çalışmaya başlamış, yüzde kaçı mezun olduğu sene iş bulmuş, böyle istatistiklere bakın, onlar benim yerime konuşur "neden Sabancı" diye.

Kağan Kurşungöz


Kağan Kurşungöz Kimdir?

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Kağan Kurşungöz hakkında detaylı bilgi edinmek için lütfen tıklayın. 

#AkademisyeneSor nedir?

Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Merve Üre ile Yönetim Bilimleri Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Ecem Dinçdal tarafından hazırlanan Akademisyene Sor serisinde, öğretim üyelerimiz kendileri hakkında merak edilen soruları yanıtlıyor. Akademisyene Sor, öğretim üyelerimiz ile öğrencilerin sorularını buluştururken, aynı zamanda Sabancı Üniversitesi’nin değerlerinin tanıtılmasını ve dışarıdan daha iyi anlaşılmasını amaçlıyor. #AkademisyeneSor videolarını Instagram hesabımızdan izleyebilir, öğretim üyelerimize merak ettiklerinizi sorabilirsiniz.

İstanbul Perspektifleri Söyleşi Serisi’nin yeni konuğu Haldun Dostoğlu

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) İstanbul kültür-sanat hayatının şekillenmesinde etkin rol oynamış aktörlerle izleyicileri buluşturan "İstanbul Perspektifleri Söyleşi Serisi" 30 Mayıs Perşembe günü Sanat Galerisi Kurucusu ve Yöneticisi Haldun Dostoğlu'nu ağırlıyor. 

İstanbul Perspektifleri Söyleşi Serisinin konuğu Haldun Dostoğlu

2018-2019 döneminde düzenlenen söyleşilerin amacı, İstanbul’un kültürel dokusunun 1980’lerden bu yana nasıl şekillendiğini ve dönüştüğünü öznel hikayeler üzerinden anlamlandırabilmeyi mümkün kılacak bir tartışma platformu yaratmak. Söyleşilerde; kentin kültürel dokusunun dönüşümü, mimarlık, görsel sanatlar, sanat piyasası, festival kültürü, sahne sanatları boyutlarını içeren farklı perspektiflerden ele alınıyor.

30 Mayıs 2019, Perşembe günü, saat 17.00’de gerçekleşecek ve Sanat Galerisi Kurucusu ve Yöneticisi Haldun Dostoğlu'nun ağırlanacağı "Sanat Piyasası Perspektifinden İstanbul'un Dönüşümü" başlıklı sekizinci İstanbul Perspektifleri buluşması tüm Sabancı Üniversitesi mensuplarının katılımına açıktır.  

İSTANBUL PERSPEKTİFLERİ SÖYLEŞİ SERİSİ

"Sahne Sanatları Perspektifinden İstanbul'un Dönüşümü"

Katılımcı: Haldun Dostoğlu, Sanat Galerisi Kurucusu ve Yöneticisi

Moderatör: Asuman Suner

Tarih: 30 Mayıs 2019, Perşembe

Saat: 17:00-19:00

Yer: Sabancı Üniversitesi Minerva Palas, Bankalar Caddesi No:2 Karaköy

 

Haldun Dostoğlu Kimdir?

1951’de Ankara’da doğdu. 1976 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. 1984’te Ankara’da, 1987’de İstanbul’da Galeri Nev’in kurucu ortağı oldu. 1987 yılından beri Galeri Nev İstanbul’un sergilerini düzenledi. Mehmet Güleryüz, Alev Ebüzziya Siesbye, Nejad Devrim ve Erol Akyavaş retrospektif sergilerini organize etti. 2002’de Proje 4L’de “Günyüzü” ve 2006 yılında İstanbul Modern’de açılan “Gök Kuşağında İki Kuşak – Fahrelnissa Zeid, Nejad Devrim” sergilerinin küratörlüğünü üstlendi. Galeri Nev İstanbul’un yüzü aşkın yayınının editörlüğünü yaptı.

Siber saldırıları tespit eden yeni bir sistem geliştirildi

Mezunumuz Aydın Aysu (ME'08 ve EE'10), North Carolina State Üniversitesi’nde "Tenure-Track Assistant Professor" olarak çalışmalarına devam ediyor. Aydın’ın da aralarında bulunduğu araştırma ekibi geçtiğimiz günlerde, elektronik sistemlerdeki temel bir güvenlik zafiyetinden faydalanan siber saldırıları tespit eden yeni bir uygulama geliştirdiğini duyurdu. Aydın Aysu’ya bu çalışmanın detaylarını sorduk:

Aydin Aysu, Sabanci Universitesi Mezunu

Yeni geliştirdiğiniz siber savunma sistemi hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Bilgisayar mimarilerinde işlemleri hızlandırmak için uzun zamandır kullanılan "önbellek paylaşımı", "sırasız çalıştırma", "spekülatif çalıştırma" gibi çok temel bir takım optimizasyon teknikleri mevcut. Yakın zamanda bu optimizasyon tekniklerinin siber saldırılar tarafından suistimal edilebileceğini öğrendik. Sorun çok büyük. Cep telefonlarından, bulut bilişim sunucularına kadar bütün modern işlemcilerin güvenlik sistemleri bu saldırılar tarafından ele geçirilebiliyor. Ve bu sorun donanımda olduğu için, yazılımsal güvenlik sistemlerini çaresiz bırakıyor. Varolan bütün bilgisayarları atıp, yerine "güvenli olduğunu umut ettiğimiz" yenilerini almak ise çok maliyetli bir çözüm. Meltdown ve Spectre bu tarz siber saldırıların yüksek profilli örnekleri.

Bu yeni sisteminin çalışma prensibi nasıl?

Bizim yaptığımız çalışma bu siber saldırıları saptayan yeni bir sistem üzerine. Bilgisayarınızın güç/enerji kullanımını takip edip, bu saldırıların gerçekleşmekte olduğunu otomatik olarak anlayan bir "detektör" geliştirdik. Bunu yapmak için makine öğrenmesi ve derin öğrenme tekniklerini kullandık. Temel prensip, güvenilen uygulamalar ile siber saldırıların güç/enerji kullanımındaki istatistiksel farklılıkları önceden analiz edip, bu farklılıklar üzerinde gerçek zamanda tespit yapmak üzerine. Gömülü sistemler üzerinde tekniğimizin çalıştığını gösterdik -- 99.9% olasılıkla siber saldırları tespit edebiliyoruz. Makalemiz uluslararası donanım güvenliği konferansında (HOST 2019) en iyi makale ödülüne de aday gösterildi.

Çalışma ekibi kimlerden oluşuyor?

Ekibimde 1 doktora sonrası araştırmacı, 4 doktora öğrencisi ve 2 master öğrencisi mevcut. Ayrıca yeni doktora öğrencileri de aradığımı özellikle belirtmek istiyorum.

Farklı araştırma projeleriniz de mevcut, onlardan da biraz bahsedebilir misiniz?

Evet, şu anda üzerinde çalıştığım iki farklı projem var. Birincisi yeni jenerasyon güvenlik sistemlerin donanım ve yazılımda uygulanması üzerine. İkincisi ise makine öğrenmesi ve derin öğrenme tekniklerinin siber güvenlik alanındaki uygulamaları üzerine.

İlgilenen kişilerin aaysu@ncsu.edu adresine e-mail ile ulaşması mümkün. Yeni doktora öğrencileri bu konularda çalışacaklar.

2. Eğitim Konferansı

Sabancı Üniversitesi’nin farklı fakülte ve programlarında eğitim veren her kademeden eğitimcinin katılımına açık olan 2. Eğitim Konferansı, 28-29 Mayıs 2019 tarihlerinde Sinema Salonu’nda gerçekleşecek.

Eğitim Konferansı 

Konferans şu anda aktif olarak eğitim veren veya ileride eğitim vermeyi düşünen ve katılım kaydı yaptıran tüm Sabancı Üniversitesi mensuplarının katılımına açık. 

Eğitim konferansı hakkında detaylı bilgi için Konferans Kitapçığını inceleyebilir ve kayıt için http://teachingconf.sabanciuniv.edu/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

Doğa ve İklim Söyleşileri devam ediyor

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) doğa koruma ve iklim değişikliği alanında çalışan araştırmacı, akademisyen ve sivil toplum gönüllülerini buluşturmayı amaçlayan Doğa ve İklim Söyleşileri’nin dördüncüsü 28 Mayıs Salı günü gerçekleşecek.

İstanbul Politikalar Merkezi'nde, doğa koruma ve iklim değişikliği ile mücadele alanlarını bir araya getirmek amacıyla başlatılan Doğa ve İklim Söyleşileri dizisinin dördüncü konuşmacısı,Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Algan

İPM- Doğa ve İklim Söyleşileri 4

Doğayı ve iklimi korumak için gerekli politikaların güçlenerek artması gereken günümüzde Algan, Türkiye’de uygulamaya konan çevre politikalarının nasıl bir seyir izlediğini, ulusal ve uluslararası alanda atılamayan adımların ya da atılan geri adımların sonuçlarını ve yaşanan gerilemenin doğa, iklim ve gelecek kuşaklar için ne anlama geldiğini tartışacak.

"Türkiye’de Çevre Koruma(ma)nın Tarihi" başlığı çerçevesinde yapılacak söyleşinin teması şöyle:

“2000’li yıllardan bu yana küresel düzeyde çevre politikalarında yaşanan gerilemeden Türkiye de payına düşeni almıştır. Ancak, Türkiye’de kamunun çevre politikalarındaki kırılmanın temel belirleyicisi, siyasal iktidarın ideolojik tercihlerinin ülke yönetimini bir altyapı devletine dönüştürmesi olmuştur. Doğal ve tarihi çevresel müştereklerin bilimsel bilgiye dayanmayan, çoğu kez talana dönüşen rant odaklı politikalara kurban edilmesinin sonuçları, Türkiye’nin uluslararası çevresel yükümlülüklerinin yerine getirmesini de zora sokmakta ve bu alanda yeni yükümlülükler almasını da engellemektedir”

Bu yılın dördüncü Doğa ve İklim Söyleşileri’nde sizi de aramızda görmekten mutluluk duyacağız.

DOĞA VE İKLİM SÖYLEŞİLERİ - 4

"Türkiye’de Çevre Koruma(ma)nın Tarihi"

Konuşmacı: Nesrin Algan - Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi

Moderatör: Ümit Şahin - İstanbul Politikalar Merkezi

Tarih: 28 Mayıs 2019, Salı

Saat: 18:00-20:00

Yer: Sabancı Üniversitesi Minerva Palas, Bankalar Caddesi No:2 Karaköy

Nesrin Algan Kimdir?

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunudur. Lisansüstü çalışmalarını aynı fakültede tamamlamıştır. 1984-1998 arası Çevre Müsteşarlığı, Çevre Genel Müdürlüğü ve Çevre Bakanlığında uzman ve yönetici olarak çalışmıştır. Bu dönemde çeşitli uluslararası ve ulusal hukuki düzenleme ve politika belgesinin hazırlanmasında görev yapmıştır.1998’den bu yana Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kent, Çevre ve Yerel Yönetim Politikaları Anabilim Dalında öğretim elemanıdır. Çalışma alanları denizel çevre politikaları, biyolojik çeşitlilik, uluslararası çevre hukuku, çevresel güvenlik, ekokırım olan Algan’ın bu konularda yayımlanmış çeşitli çalışması bulunmaktadır. Caz Derneği ve STGM Yönetim Kurlu üyesi olan Nesrin Algan, çeşitli gönüllü kuruluşlara da katkı vermeye çalışmaktadır.

Sabancı Üniversitesi’nden iki yeni yaz okulu

Sabancı Üniversitesi yaz okulları kapsamında bu yıl açtığı Uygulamalı Nanoteknoloji Kampı ve Teknoloji Tasarım Kampı, 1 - 12 Temmuz 2019 ve 16 - 26 Temmuz 2019 tarihlerinde olmak üzere iki dönemde düzenlenecek.

Lise Yaz Okulu 

Sabancı Üniversitesi Lise Yaz Okulu kapsamında Uygulamalı Nanoteknoloji Kampı ve kontenjanları çok kısa sürede dolan Teknoloji Tasarım Kampı düzenliyor. Aktivitelerle birlikte, ikişer haftalık 2 dönem halinde düzenlenecek programlara son başvuru tarihi 1 Haziran 2019.

Bilime ve laboratuvar çalışmalarına meraklı lise öğrencilerine uygun iki haftalık bir yaz okulu programı olan Sabancı Üniversitesi Uygulamalı Nanoteknoloji Kampı; nanoteknolojiyle ilgili güncel gelişmeler ve uygulamalar hakkında bir farkındalık yaratmayı ve gelecekteki meslek seçimlerinde yönlendirici olmayı hedefliyor.

Program Sabancı Üniversitesi'nin diğer yaz okulu programlarından yoğun laboratuvar uygulamaları ile farklılaşıyor. Öğrencilere teorik bilgilendirmelerden sonra düzenli bir şekilde sunulacak olan laboratuvar uygulamaları ‘yaparak öğrenmek’ için harika bir fırsat sunuyor. Uygulamalı bilime meraklı öğrenciler, Sabancı Üniversitesi kampüsünde dolu dolu geçirecekleri iki hafta ile üniversite yaşamını da deneyimleyecekler.

Programdaki tüm dersler ve laboratuvar uygulamaları, Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi SUNUM'da yapılacak. Derslerin dışında, hafta sonu şehir gezileri, spor, sanat ve kültürel etkinlikler yer alıyor.

Açıldıktan kısa bir süre sonra kontenjanları dolan Sabancı Üniversitesi Teknoloji ve Tasarım Kampı, lise öğrencilerinin, günümüzün en üst seviye donanım ve yazılımları kullanacakları, açık kaynak kodlu sistemler ile tanışacakları, Collaboration Space (yaratım atölyesi) imkanlarıyla yaratıcılıklarını ve becerilerini geliştirecekleri, eğlenceli aktivitelerle zenginleştirilmiş bir teknoloji kampıdır.

Aktivitelerle birlikte ikişer haftalık iki dönem halinde düzenlenen yatılı programda öğrenciler kendi robotlarını ve kendi bilgisayarlarını yapacaklar. Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyeleri tarafından hazırlanan program süresince her iki öğrenciye bir danışman yol gösterecek.

Tüm öğrenciler program süresince üniversitenin Collaboration Space (yaratım atölyesi), bilgi merkezi, spor salonu gibi kampüs imkanlarından ücretsiz yararlanabilecekler.

Uygulamalı Nanoteknoloji Kampı’nın dönem  ücreti 5.750 TL.

 

Bilgi için liseyazokulu.sabanciuniv.edu adresini ziyaret edebilirsiniz.

Sabancı ve Graz Üniversiteleri işbirliği ile “Türkiye’nin Queer Zamanları” Atölyesi

Sabancı Üniversitesi ve Graz Üniversitesi tarafından düzenlenen, “Turkey’s Queer Times” (Türkiye’nin Queer Zamanları) başlıklı uluslararası atölye 18 Mayıs 2019 günü Minerva Han’da gerçekleşti.

Türkiye’nin Queer Zamanları Atölyesi 

Söz konusu atölyeye, Sabancı Üniversitesi ve Graz Üniversitelerinin yanı sıra Yale, Gothenburg, Central European, ODTÜ, William and Mary, Lund, Karamanoğlu Mehmetbey, Humboldt, Koç, Muğla, Bologna, Alica Salomon olmak üzere yurtiçi ve yurtdışından 14 farklı üniversiteden araştırmacı ve akademisyen katıldı. 

İleride çıkacak olan bir yayına öncülük etmesi hedeflenen “Turkey’s Queer Times” (Türkiye’nin Queer Zamanları) başlıklı atölyenin ilk oturumu Graz Üniversitesi’nden Kerem Öktem başkanlığında yürütüldü. Türkiye’de LGBTQ+ aktivizmi ve sivil toplum konularının konuşulduğu bu oturumda Yale Üniversitesi’nden Evren Savcı, Gothenburg Üniversitesi’nden Selin Çağatay, Central European Üniversitesi’nden Mert Koçak ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Dersu Ekim Tanca sunum yaptı. 

Günün ikinci oturumuna William and Mary Universitesi’nden Gül Özyeğin kolaylaştırıcılık yaptı. Katılımcıların yürüttükleri saha çalışmalarının tartışıldığı bu oturumda ise Lund Üniversitesi’nden Elif Gezgin, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nden Erdinç Kinesçi, Humboldt Üniversitesi’nden Nazlı Cabadağ ve Tunay Altay çalışmalarını katılımcılarla paylaştı. 

Son oturumun başkanlığını Sabancı Üniversitesi’nden Cenk Özbay yürüttü. Bu üçüncü oturumdaki üç sunuşta alternatif aileler, futbolda cinsiyet, kuir gelecekler gibi konular tartışıldı. Koç Üniversitesi’nden Berkant Çağlar, Muğla Üniversitesi’nden Çağlar Özbek, Bologna Üniversitesi’nden Deniz Nihan Aktan ve Alica Salomon Üniversitesi’nden Yener Bayramoğlu araştırmalarını sundu. 

2019-2020 FBE Profesyonellere Yönelik Tezsiz Yüksek Lisans Başvuruları

 

Bilişim Teknolojileri Tezsiz Yüksek Lisans Programıbilişim sektöründe hızla değişen endüstri gereksinimlerine cevap vermek üzere katılımcılarına teknik altyapı, çözüm üretme yeteneği ve rekabet gücü kazandırırken, endüstriye ise bu becerilere sahip profesyoneller kazandırmayı hedeflemektedir. Program,  bilişim teknolojileri alanında kariyer sahibi olmak isteyen bireyler ve bilişim teknolojilerinin belirli alanlarında uzmanlaşmak isteyen profesyonellerden oluşmaktadır.

 

Veri Analitiği Tezsiz Yüksek Lisans Programı çalışma hayatını aksatmadan analitik becerilerini geliştirmek isteyen profesyoneller için tasarlanmıştır. Beklenen katılımcı profili üniversitelerin mühendislik, bilgisayar bilimleri, temel bilimler, istatistik ve ekonomi gibi sayısal bölüm mezunları veya çalıştıkları kurumlarda ilgili konularda mesleki deneyim edinmiş ve büyük veri analizinde derinlemesine bir eğitim almak isteyen tüm profesyonellerden oluşmaktadır.

 

Enerji Teknolojileri ve Yönetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı’nın hedef kitlesi; mühendislik, temel bilimler, ekonomi, yönetim, siyaset, kamu politikaları gibi alanlardan ve farklı sektörlerden gelen, enerji sektöründe uzmanlaşmak isteyen, enerji sektöründe ya da farklı sektörlerde çalışma deneyimine sahip profesyoneller olarak belirlenmiştir. 

 

Siber Güvenlik Tezsiz Yüksek Lisans Programı siber güvenlik konusunda uzmanlaşmak ve/veya alandaki kuramsal ve uygulamalı bilgi ve yeteneklerini geliştirmek isteyen profesyoneller için tasarlanmıştır. Üniversitelerin mühendislik, bilgisayar bilimleri ve mühendisliği, elektronik-elektronik mühendisliği, matematik gibi sayısal bölüm mezunları ile siber güvenlik ve bilişim sektöründe çalışma deneyimine sahip tüm profesyoneller programın beklenen katılımcı profilini oluşturmaktadır.

Programlara üniversitelerin lisans programlarından mezun adaylar başvurabilmektedir. Başvuran adayların lisans eğitimlerini en geç  9 Eylül 2019 tarihine kadar tamamlamış

olmaları gerekmektedir.

Başvuru için Gereken Belgeler :

1. Tamamlanmış Başvuru Formu ile BT, VA, ETM ve CYSEC başvuruları için özel form.  Online başvuru formunun doldurulması gerekmektedir.

2. Resmi Transkript: İlgili yükseköğretim kurumunun Öğrenci İşleri tarafından hazırlanmış, adayın aldığı tüm dersleri ve notlarını gösteren resmi belgenin kapalı zarf içinde sunulması gerekmektedir.

3. İki adet Referans Mektubu: 5 yılı aşkın süredir endüstride çalışan adaylar için her iki referans mektubu çalıştığı iş yerinden, endüstri tecrübesi 5 yılın altında olan adaylar için en az bir referans mektubu çalıştığı iş yerinden, yeni mezun adayların her iki referans mektubu da öğretim üyelerinden alınabilir. Referans mektuplarının kapalı zarf içerisinde sunulması veya online sisteme yüklenmesi gerekmektedir. Mektup örneği için tıklayınız.

4. İngilizce Yeterlilik Sınav Sonuç Belgesi: Aşağıda sağlanması gereken asgari puanları ve geçerlilik süreleri belirtilen belgelerden herhangi biri sunulmalıdır. Bu belgelerin başvuru sırasında fotokopileri kabul edilmekle birlikte, kayıt sırasında orijinalleri istenecektir.  

TOEFL: Internet - based test (IBT) : En az 78

PTE: En az 48

CAE: En az B

CPE: En az C

YDS, e-YDS ve YÖKDİL: En az 65 puan


Bu sınavların geçerlilik süreleri şöyledir: TOEFL ve PTE 2 yıl; CAE ve CPE 3 yıl; YDS, e-YDS ve YÖKDİL 5 yıldan eski olmamalıdır.

Başvuru sırasında İngilizce Yeterlilik Sınav sonuç belgesini temin edemeyen adaylar programa kabul edildikleri takdirde Sabancı Üniversitesi İngilizce Dil Ölçme Sınavı'nda (ELAE) yeterli başarıyı göstermeleri koşulu ile kabul edilirler. Sınavda başarısız olan veya sınava katılmayan adayların, lisansüstü programa devam edebilmek için yabancı dil hazırlık sınıfını başarı ile tamamlamaları gerekir. Yabancı dil hazırlık sınıfında başarısız olmaları durumunda Lisansüstü programa kayıt hakkını kaybederler.

Sabancı Üniversitesi mezunları, mezuniyetlerini takiben 2 yıl içinde Sabancı Üniversitesi yüksek lisans programlarına başvurdukları ve kabul edildikleri takdirde, İngilizce Yeterlilikten muaf tutulurlar.

5. Adayın güncel özgeçmişi (CV)

6. Başvuru amacını anlatan bir yazı

 

7. Bir adet vesikalık fotoğraf

Programlarla ilgili detaylı bilgi için:

Ece Kocayaş (Bilişim Teknolojileri / Veri Analitiği)

Merve Sarı (Enerji Teknolojileri ve Yönetimi / Siber Güvenlik)

 

 

Sabancı Üniversitesi

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi
Orhanlı, Tuzla, 34956 İstanbul
Telefon: (216) 483 9962 / 9691
Fax: (216) 483 9550
E-posta: ekaya@sabanciuniv.edu / mkirmizigul@sabanciuniv.edu 

 

http://msit.sabanciuniv.edu/tr /

http://da.sabanciuniv.edu/tr /

http://etm.sabanciuniv.edu/tr /

http://sec.sabanciuniv.edu/tr

 

 

Erken başvuru ve mülakat bilgileri:
Erken başvuru için son tarih 31 Mayıs 2019’dir. Ön değerlendirme ile mülakata davet edilecek adaylar belirlenecek ve mülakatlar 10-24 Haziran 2019 tarihleri arasında yapılacaktır. Erken başvurularda kabul edilen adaylar için kontenjan ayrılmaktadır.

Son başvuru ve mülakat tarihleri:
Başvurular için son tarih 9 Ağustos 2019’dir. Ön değerlendirme ile mülakata davet edilecek adaylar belirlenecek ve mülakatlar 19-23 Ağustos 2019 tarihleri arasında yapılacaktır.
Not:  Posta ile gönderilen başvurularda postanın üniversitemize ulaşım tarihi dikkate alınacaktır. Postadaki gecikmelerden Üniversitemiz sorumlu değildir.
 
Başvuru adresi:
Sabancı Üniversitesi

Öğrenci Kaynakları Birimi

Orta Mahalle, Üniversite Cd. No:27
Orhanlı, Tuzla , 34956 İstanbul

Telefon: (216) 483 9093
Fax: (216) 483 9073
E-posta: studentinfo@sabanciuniv.edu
 
Başvuruların Sonuçlanması: Programa kabul edilecek adaylar, belgelerin değerlendirilmesi sonucu yapılacak mülakatlardan sonra belirlenerek adaylara duyurulacaktır.

Emeritus Öğretim Üyeliği Töreni Gerçekleşti

Sabancı Üniversitesi Emeritus Öğretim Üyeliği Töreni, 21 Mayıs 2019, Salı günü, Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın katılımıyla Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde gerçekleşti.

Törende, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyeleri Alev Topuzoğlu ve Ali Alpar; Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyeleri Erdağ Aksel ve Ersin Kalaycıoğlu ile Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Nakiye Boyacıgiller “Emeritus Öğretim Üyesi” ünvanını aldılar.

Emeritus Öğretim Üyeliği Töreni

Fotoğraftakiler (Soldan Sağa): Canan Atılgan, Özgür Kıbrıs, Nihat Kasap, Güler Sabancı, Nakiye Boyacıgiller, Yusuf Leblebici, Alev Topuzoğlu, Ali Alpar, Erdağ Aksel, Ersin Kalaycıoğlu, Haluk Bal

Törenin açış konuşmalarını Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Yusuf Leblebici yaptılar.

“Varoluş sürecinin her aşamasında, bilgi ve vizyonlarıyla ileriye taşıyacak, sizin gibi kıymetli ekiplere ihtiyaç vardı”

Güler Sabancı

Güler Sabancı konuşmasında, Emeritus ünvanı alan öğretim üyelerinin, 20. yılında olan Sabancı Üniversitesi’nin kuruluşundan itibaren değerli katkıları olduğunun altını çizdi. 20 yıl önce yükseköğrenimde fark yaratmak ve “bir dünya üniversitesi olmak” arzusu ve inancıyla yola çıktıklarını söyledi. Güler Sabancı “Bir kurumun, özellikle de bir üniversitenin var edilmesi çok detaylı ve uzun çalışmalar ile yoğun emekler sayesinde mümkün oldu. Bu varoluş sürecinin her aşamasında, kurumların bilgi ve vizyonlarıyla ileriye taşıyacak, sizin gibi kıymetli ekiplere ihtiyaç vardı.” dedi. Güler Sabancı, Emeritus ünvanı alan öğretim üyelerine; bilgi ve deneyimlerini, özgün bakış açılarını kurmak istedikleri geleceğin üniversitesine bonkörce aktardıkları ve Sabancı Üniversitesi’nin geleceği adına yaptıkları için teşekkür etti.

“Emeritus öğretim üyelerinin katkıları Sabancı Üniversitesi’ni Türkiye’de eşi benzeri olmayan, dünyada pek az benzeri olan bir üniversite haline getirdi”

Yusuf Leblebici

Rektör Yusuf Leblebici, Emeritus ünvanı alan öğretim üyeleri ile Sabancı Üniversitesi’nin ilk günlerinden itibaren birlikte çalıştıklarını söyleyerek konuşmasına başladı. Leblebici yapılan toplantılar ayaküstü sohbetler, geliştirilen fikirler, özellikle de Emeritus ünvanı alan beş öğretim üyesinin değerli katkılarının Sabancı Üniversitesi’ni Türkiye’de eşi benzeri olmayan, dünyada da pek az benzeri olan çok farklı ve çok başarılı bir üniversite haline getirdiğini söyledi. Leblebici “Bize bu kurumu ve bu sıcak aile ortamını kazandırdıkları için, fikirleriyle, katkılarıyla, emekleriyle, alın terleriyle bugüne kadar bizi getirdikleri için arkadaşlarımıza tekrar çok teşekkür ediyorum” dedi.

“Sabancı Üniversitesi’nde akademisyen olmanın yaşattığı güzellikler çok az kişiye nasip olur”

Alev Topuzoğlu

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Emeritus Öğretim Üyesi Alev Topuzoğlu, “Sabancı Üniversitesi’nde akademisyen olmanın yaşattığı güzellikler çok az kişiye nasip olur. Kuruluş günlerinde Karaköy’de yaşadığımız o günler, her detay üzerine saatlerce, bazen günlerce, bazen haftalarca düşünmemiz, uğraşmamız, tartışmamız ve sonunda karara varmamız, ders programlarını hazırlamamız, derslerin içeriklerine karar vermemiz, orada yaşadığımız deneyim çok az kişiye nasip olur, o müthiş bir ayrıcalıktı” dedi.

“Bir kurumu gerçekten bir kurum yapan değer, bence farklı işler yapabilmek için kendine duyduğu güven”

Ali Alpar

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Emeritus Öğretim Üyesi Ali Alpar, zamanın insanlar ve kurumlar açısından farklı geçtiğini söyledi. Ali Alpar, “İnsanın hayatında her 20 yıl farklı bir şey, olgunlaşıyorsunuz, başka bir safhaya geçiyorsunuz. Ama kurumların hayatında, öğretim kurumlarının hayatında her bir 20 yıl farklı yıllar oluyor. Bir kurum, 20 sene içerisinde başka bir yere geliyor, ama o ilk heyecanını da taşıması kurum için önemli.” dedi.

Kurum için kendine güvenin önemine vurgu yapan Ali Alpar, Sabancı Üniversitesi’nin eski köye yeni adet getirmek vizyonuyla kurulduğunu söyledi. Kurumların, tepkiler, baskılar ve desteklerle ilk yola çıktığı noktadan farklı noktalara gelebildiğini söylerken, “O vardığımız yerde yolunuzu, yeni olaylara karşı da bir esneklik geliştirerek canlı tutmak o güvenin bir parçası.” dedi.

“Her özgürlük gibi akademik özgürlük de bir sorumluluk getiriyor”

Sabancı Üniversitesi’nin temelinde akademik özgürlükler ilkesinin bulunduğuna vurgu yapan Alpar, “Her özgürlük gibi akademik özgürlük de bir sorumluluk getiriyor. Bilim yapan insanlarının, ürettikleri bilginin sahici olması, kanıtlara dayanması, gerçeğe karşı bir sorumluluktur.” dedi. Tüm dünyada kanıtları ortada olan olguları tanımamak, alternatif gerçekler üzerine bir propaganda inşa edildiğine dikkat çeken Alpar, üniversitelerin ifade özgürlüğüne, akademik özgürlüklere destek olmalarının, bunlara alan sağlamaları son derece önemli olduğunu söyledi.

 “Sınırsız hayal kurmanın kendisi bile yeterince keyifli”

Erdağ Aksel

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Emeritus Öğretim Üyesi Erdağ Aksel, Sabancı Üniversitesi yolculuğunun 24 yıl önce arama konferansının ardından düzenlenen toplantıya davet edilmesiyle başladığını söyledi. Güler Sabancı’nın “Yasaları, kuralları, ekonomik fizibiliteyi unutun. Hayalinizdeki üniversiteyi anlatın” cümlesinin hiç aklından çıkmadığını ifade etti. Dokuz Eylül Üniversitesi Resim Heykel Bölümü, Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nün kuruluş aşamalarında çalıştığını belirten Aksel, kuralların olduğu bir ortamda çalışırken bir anda sınırsız hayal kurmanın keyif verdiğini söyledi.

“Sabancı Üniversitesi’ni sürekli değişebilecek bir üniversite olarak hayal ettik”

Her projenin hayalden başladığını sonra kağıt veya bilgisayara geçtiğini, sonra gerçekleşmeye doğru yol aldığını söyleyen Aksel, “Sabancı Üniversitesi projesinde de bu aşamaları başından, bugüne dönüşümü seyrettim. Her projede olduğu gibi hayallerle gerçekleşen arasında bayağı farklar olabiliyor. Buna çok alışığım ben aslında, çünkü ben de çalışırken hayalden başlarım, eskizlere giderim, eskizlerden yapıtı gerçekleştirmeye doğru giderken bu yol boyunca çeşitli değişiklikler olur, dönüşümler olur ve bu benim için çok tanıdık bir süreçtir. Aslında mükemmelliğe ulaşma çabasının sürecidir. Sabancı Üniversitesi’nde de bunu izliyorum.” dedi. Sabancı Üniversitesi’nin sürekli değişebilecek bir üniversite olarak hayal ettiklerini söyleyen Aksel,  “Bazen değişmesi, dönüşmesi hoşumuza gitmiyor. Bazen de dönüşmelerin işleri çok daha iyi hale, daha mükemmel hale getirdiğini görüyoruz. Ama geriye çekilip bugün baktığımda, aslında temeldeki prensipleri doğru tutturduğumuzu ve hala olduğu yerde durduklarını düşünüyorum.” dedi.

Sabancı Üniversitesi’nden gurur duyduğu birçok nokta olduğunu söyleyen Erdağ Aksel, Akademik Özgürlükler İlkesi’nin bulunmasından da gurur duyduğunu dile getirdi. “Özellikle son yıllarda akademiyanın başına gelenlerden sonra buradaki birçok meslektaşım ve ben Sabancı Üniversitesi’nde bu metnin sembolik olmadığını, bizzat şahit olduk. Kurumun bizi kolladığını bizzat farkına vardık. Bunun farkına vardıktan sonra da aslında bu aileye ait olmaktan dolayı kıvanç, gurur ve kıymet bilme duygularının hepsini bir arada yaşadık, bundan dolayı müteşekkiriz” dedi.

“Kurumları yaşatmak istiyorsanız, hangi değerleri cansiparane savunacağınıza ve öncelik vereceğinize dikkat etmeniz gerekiyor”

Ersin Kalaycıoğlu

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Emeritus Öğretim Üyesi Ersin Kalaycıoğlu meslek hayatının farklı üniversitelerde geçmesinden dolayı daha rahat karşılaştırma yapabileceğini söyledi. Üniversite eğitimini ve yüksek lisansını İstanbul Üniversite İktisat Fakültesi'nde, o zamanki adıyla Siyaset Bilimi Kürsüsü’nde aldığını söyleyen Ersin Kalaycıoğlu, kürsünün kapanma hikayesini anlattı. Fakültenin ismini İktisat Fakültesi olarak korumaya büyük çaba harcadığını belirten Kalaycıoğlu, “Adından çok daha önemli olan; öğretim üyesi kadrosunu, araştırma potansiyelini, eğitim zenginliğini ve etrafındaki değerlerini korumak için hiçbir çaba sarf etmedi. Küçüldü, büyük bir dekadans geçirdi ve bugün maalesef esamesi okunmuyor. Dolayısıyla kurumları yaşatmak istiyorsanız, hangi değerleri cansiparane savunacağınıza ve öncelik vereceğinize dikkat etmeniz gerekiyor. Bu tabi, üniversal kurumlar için öncelikle liyakate dayalı bilim, sanat, felsefe ve genel itibarıyla insanların mantıki düşünmesini sağlayacak esasların ayakta tutulabilmesini sağlamaktır” dedi.

Bilim ve bilimsel eğitimin el üstünde tutulduğu, iltifata tabi olduğu, marifet yaratmasının kendisinden beklenildiği bir dönemin yaşanmadığına vurgu yapan Kalaycıoğlu, önemli olanın, ağır bir bedel ödemeden, bu dönemi geçirmeyi becerebilmek olduğunun altını çizdi. Sabancı Üniversitesi’nin de şu ana kadarki performansıyla, kuruluşundaki özellikle akademik özgürlüklere, akademik özgürlüklerin yaşatılmasına, o çerçevede faaliyette bulunan öğretim üyelerine değer kazandırmakta yol aldığı için başarılı olduğunu söyledi. Kalaycıoğlu “Kurumların yaşayabilmesi için, hangi değerlerinin, kimler tarafından, ne kadar cansiparane korunabileceği uzun dönemde temel rolü oynuyor” dedi.

“Sabancı Üniversitesi’nin katılımcı, topluma karşı duyarlı olması, ilk günden dünya üniversitesi olmayı istemesi beni çekti”

Nakiye Boyacıgiller

Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Nakiye Boyacıgiller, Sabancı Üniversitesi ile biraraya gelme hikayesinin arama konferansına dayandığını söyleyerek sözlerine başladı. Sabancı Üniversitesi’nin değerlerinin kendisine çok yakın geldiğini söyleyen Boyacıgiller, katılımcı ve topluma karşı duyarlı bir üniversite olmasının, bilimle teknoloji geliştirirken bilginin topluma yayılmasını ve ilk günden dünya üniversitesi olmayı istemesinin kendisini Sabancı Üniversitesi’ne çeken unsurlar olduğunu söyledi.

Sabancı Üniversitesi’nin yenilikçi olmasıyla gurur duyduklarını belirten Boyacıgiller, yenilikçi olmanın riskler taşıdığının da altını çizdi. Yönetim Bilimleri Fakültesi’nin de ilk zamanlar yenilikçiliğin bedelini ödediğini belirtti. Sabancı Üniversitesi’ne geldikten sonra hummalı bir çalışma dönemine girdiklerini ifade eden Boyacıgiller, “Eğitimimizle, kalitemizle, uluslararası bilinirliğimizle bir Yönetim Bilimleri Fakültesi var bugün. Ben bunu kendim tek başıma yapmadım, biz bir ekip olarak bütün arkadaşlarımızla birlikte yarattık ve geliştirdik” dedi.

Sabancı Üniversitesi’nde Yönetim Bilimleri Fakültesi dışındaki işlerde de gönüllü olarak çalıştığını söyleyen Boyacıgiller, gelecekte de kadın konusunda ve topluma faydalı olmak için birtakım derneklerde etkin rol alacağını söyledi. Dekanlığı döneminde en gurur duyduğu şeylerden bir tanesinin de İş Etik dersi olduğunu belirtirken Nakiye Boyacıgiller bu derse “İş Dünyası, Etik ve Sürdürülebilirlik” diye yeni bir isim düşündüğünü ifade etti.

Emeritus Öğretim Üyeliği Töreni

Bilgi Çağı - Teknolojik Sanat Eserlerinin Geleceğe Taşınması

digitalSSM’den yeni bir konferans: 

“Bilgi Çağı - Teknolojik Sanat Eserlerinin Geleceğe Taşınması” 

Selçuk Artut  Bilgi Çağı Teknolojik Sanat Eserlerinin Geleceğe Taşınması

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nin dijital arşiv platformu digitalSSM’nin fiziksel mekânı, etkinliklerine Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve sanatçı Selçuk Artut'un “Bilgi Çağı - Teknolojik Sanat Eserlerinin Geleceğe Taşınması" konulu konuşmasıyla devam ediyor.

Selçuk Artut, 23 Mayıs Perşembe günü saat 14.00’de gerçekleştireceği konuşmasında, teknoloji içeren eserler üreten bir sanatçı olarak karşılaştığı durumlardan ve üretim pratiklerinden yola çıkarak, sanat eserlerinin geleceğe taşınması konusunu ele alacak. Teknolojiyle bağlantılı tüm alanlarda olduğu gibi, günümüz sanatında da sanat eserlerini geleceğe taşıma yöntemlerinin doğurduğu sorulara konferansta cevap arayacak Artut; sürekli gelişmekte olan teknoloji karşısında, üretilen güncel eserlerin tutarlı bir biçimde korunabilmelerine dair birtakım prensiplerin belirlenebilmesi için oldukça kapsamlı ve disiplinler arası bir çalışmanın yapılması gerekliliğini de irdeleyecek.

Her ay yeni bir konuyla alanında uzman bir konuşmacıyı ağırlayan digitalSSM etkinliklerinde daha önce; Hacettepe Üniversitesi Bilgi Belge Yönetimi Bölümü’nden Prof. Dr. Yaşar Tonta’nın “Kültürel Miras Yönetiminde Bellek Kurumlarının Rolü” ve Londra’da bilgi yönetimi alanında serbest danışmanlık yapan İlkay Holt’un, “Açık Kültür, Paylaşılabilir İçerik ve Standartlar” adlı konferansları düzenlendi.

Tarih  : 23 Mayıs Perşembe

Saat    : 14:00

Yer     : Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, Emirgan

Detaylı bilgi için; www.sakipsabancimuzesi.org

Selçuk Artut

Selçuk Artut’un sanatsal araştırmaları ve üretimleri insan-teknoloji ilişkisinin teorik ve pratik boyutlarına odaklanıyor. Artut’un çalışmaları Dystopie Sound Art Festival (Berlin, 2018), Moving Image NY (New York, 2015), Art13 London (Londra, 2013), ICA London (Londra, 2012), Art Hong Kong (Hong Kong, 2011),10. İstanbul Bienali’nde  (İstanbul, 2007) sergilenmiş ve Artsy, Creative Applications, CoDesign, Visual Complexity, CNN GO gibi mecralarda yer aldı. Sanatçı, Medya ve İletişim üzerine doktorasını İsviçre’deki European Graduate School’da tamamladı. Şu anda, Ses ve Etkileşim dersleri verdiği Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı programını yürütmektedir. 1998 yılından beri üyesi olduğu post-rock avangard müzik grubu Replikas ile birçok albüm çıkarmıştır. 2016 yılında RAW isimli canlı kodlama yöntemi ile işler üreten, ses-görüntü performansı grubunu kurdu ve dünyanın çeşitli kentlerinde performanslar vermeye devam ediyor.

Abone ol