Ana içeriğe atla

Üniversitemizi ziyaret eden Aziz Sancar: Öğrencilerin bilimsel çalışmalarından çok etkilendim

NOBEL Ödüllü Bilim İnsanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Sabancı Üniversitesi’ni ziyaret etti. Aziz Sancar, Mühedislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ogün Adebali’nin grup toplantısına katılarak öğrencilerden araştırmaları üzerine yaptıkları çalışmalarını dinledi. Aziz Sancar toplantı sonrasında öğrencilerin bilimsel çalışmalarından çok etkilendiğini ve Amerika’daki öğrencilere göre çok daha iyi seviyede olduklarını söyledi.

AzizSancar1

Bilim İnsanı Aziz Sancar, Sabancı Üniversitesi’nde MDBF öğrencileriyle buluştu. Bilimsel bir toplantı şeklinde geçen buluşmada öğrenciler çalışmalarını Sancar ile paylaştı. Toplantının ardından gazeteSU’ya açıklamalarda bulunan Sancar, öğrencilerin önemli bilimsel çalışmalar yaptığını ve kendileriyle gurur duyduğunu belirtti.

AzizSancar2

Aziz Sancar; “Sabancı Üniversitesi’nde öğrencilerin sunumlarını gördüm ve sunumları çok beğendim. Amerika’daki öğrencilerden daha iyi olduğunu düşünüyorum. Ogün Adebali’yi böylesine harika gençlerle çalıştığı için çok kıskandım. Gerçekten iyi öğrenciler yetişiyor.” dedi.

AzizSancar3

Genç bilim insanlarına tavsiyelerde de bulunan Sancar, “Türkiye’de Ogün Adebali gibi çok başarılı araştırmacılarımız var. Üniversitenin laboratuvarında çalışarak Avrupa ve Amerika gibi yerlerde bilim yapabilirler. Ancak yurt dışına gitmek şart değil. Burada da çok iyi bilim insanları var. Onlara şunu tavsiye ediyorum. Çok çalışın. Zorluklarla karşılaşacaksınız ama inatçı olun ve vazgeçmeyin.” diye konuştu.

AzizSancar4

“ENS 491 programı bir çalışmayı organize etme, zamanı doğru kullanma ve alternatif çözüm üretmeyi öğretti”

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Malzeme Bilimi ve Nano Mühendislik Programı’ndan öğrencilerimiz Berna Güzeldağ ve Serra Kori, Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 Mezuniyet Programı kapsamında KordSA ile gerçekleştirdikleri projelerini anlattı. Sizler de mezun olmadan önce Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 programı ile profesyonel hayatı deneyimleyebilirsiniz.

Serra_Berna_SOP

Hangi firma ile hangi projeyi gerçekleştirdiniz. Projenizden bahseder misiniz?

Serra: Projemiz sanayi odaklı bir proje olup KordSA şirketiyle birlikte gerçekleştirilmiştir.  Projemiz, PET’in geri dönüşümü üzerinedir. Dünyada, her geçen gün daha fazla plastik atık oluşmakta ve bu da doğal çevrenin tahrip olmasına neden olmaktadır. Geri dönüşüm teknolojileri sayesinde bu önemli soruna çözümler sunabiliyoruz. Son yıllarda, geri dönüştürülmüş plastikler arasında PET, yüksek geri dönüşüm potansiyeli nedeniyle en çok çalışılan polimerlerden biri haline gelmiştir. Günümüzde, PET mekanik ve kimyasal olmak üzere iki yöntem kullanılarak geri dönüştürülmektedir. Bu sorunlar ve potansiyel çözümler göz önüne alındığında projemizin iki amacı vardır. Projemizin ilk amacı belirlenen kimyasal geri dönüşüm yöntemi ve katalizörler kullanılarak PET’i geri dönüştürmektir. Projemizin ikinci amacı ise PET'in kimyasal geri dönüşümünden elde edilen monomerlerden endüstriyel iplik üretilmesidir. Amaçlarımız ve yaptığımız detaylı araştırmanın doğrultusunda çinko asetatın katalizör olarak kullanıldığı glikoliz deneyleri gerçekleştirdik. Aynı metodoloji kullanılarak sekiz farklı deney yaptık (SOP1-SOP8). SOP1 ve SOP6 deneyi referans makalesinde en yüksek verimin elde edildiği koşullar altında yürütüldü. SOP2 ve SOP5'te SOP1 ve SOP6'da kullanılan kimyasallar iki katına çıkarıldı. SOP3 ve SOP4 PET yerine polyester iplik kullanıldı. SOP 7 ve SOP 8'de, PET yerine renkli PET (yeşil) kullanıldı. Her deney sonucunda elde ettiğimiz BHET kristalleri olan PET monomerlerinin verimini hesapladık. Her deney için bulduğumuz verimler sırasıyla %82.07, %86.1, %86.36, %82.46, %85.23, %86.09, %79.88, %84.8'dir.

Çalışma ekibinizden ve çalışma şeklinizden bahseder misiniz?

Berna: Ekipte iki öğrenciydik ve süpervizörlerimiz Serkan Ünal ve Bekir Dızman’dı. Süpervizörlerimizin projemize çok katkıları oldu. Aynı zamanda Nuray Kızıldağ projemizi yürütürken ki tüm süreçte bize çok destek oldu. Çalışmalarımızı Sabancı Üniversitesi ve Kordsa’nın ortak kurdukları Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi’nde yürüttük. Çalışmamızın çeşitli aşamalarında KordSA ile toplantılar düzenledik. Bu toplantılar çalışmanın ilerleyişi ve elde ettiğimiz sonuçların değerlendirilmesi açısından bize çok yardımcı oldu. Bu projede bize destek veren herkese çok teşekkür ederiz. 

Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 Mezuniyet Programı’na katılmak ve deneyimlemek sizlere neler kattı?

Serra: Bu proje ile, bilimsel bir çalışmanın literatür taramasından deney sonuçlarının değerlendirilmesine kadar geçen süreçte yer alma fırsatı yakaladım. Akademik hayatımda edindiğim teorik bilgileri, projemizi yürütürken kazandığım pratik bilgilerle birleştirerek kendimi geliştirdim. Aynı zamanda, ENS 491 Mezuniyet Programı ile gerçekleştirdiğimiz bu proje bir çalışmayı organize etme, zamanı doğru kullanma ve alternatif çözüm üretme gibi birçok açıdan kendimi geliştirmemde yardımcı oldu. Bunların yanı sıra, bu proje, ilgi alanım olan polimerler hakkında yeni bilgiler edinmemi ve çeşitli karakterizasyon yöntemlerinin kullanımı ve elde edilen sonuçların değerlendirilmesi açısından pratik yapmamı sağladı.

Berna: Bu proje bana literatür araştırmasını nasıl yapmam gerektiğini öğretti ve aynı zamanda bu proje ile profesyonel olarak laboratuvar da çalışma fırsatı yakaladım.

Sabancı Üniversitesi, ArtTech Forum 2021'e ev sahipliği yaptı

Düzenlediği forumlarla uluslararası araştırmacı, mühendis ve bilim insanlarının yanı sıra kültür sanat ve ekonomi dünyasından isimleri bir araya getiren İsviçre merkezli ArtTech Vakfı’nın 2021 yılı forumu, Sabancı Üniversitesi iş birliğiyle Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici, teknoloji ve sanatın, günümüzde, içinde yaşadığımız dünyayı yeniden şekillendiren iki güçlü olgu olduğunu ve bu ikisinin bir araya gelmesinin, kültürel mirasın korunmasına imkan sağladığını söylerken; ArtTech Vakfı Başkanı Patrick Aebischer ise, teknoloji ve sanatın birleşmesi için ‘yeni dünyanın geleceği’ benzetmesi yaptı.

arttech_forum_gazeteSU_manset

Sabancı Üniversitesi, Sakıp Sabancı Müzesi’nde, İsviçre merkezli ArtTech Vakfı’nın 2021 yılı forumuna ev sahipliği yaptı. Uluslararası araştırmacı, tasarımcı, yazar, mühendis ve bilim insanlarının katıldığı ve hibrit olarak düzenlenen forumda, sanat eserlerinin uzun vadede korunması için teknoloji; dijital teknolojiden kültür sanat projelerinde nasıl yararlanılabileceği; sanat eserlerinin dijital arşivlerinin oluşturulması gibi birçok konu masaya yatırıldı. 

Gelecek vaat eden girişimcilerle yenilikçi çözümleri araştırmak, test etmek ve yeni sorular keşfetmek amacıyla bir eko sistem oluşturan ArtTech’in İstanbul forumunda açılış konuşmalarını, Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici, ArtTech Vakfı Başkanı Patrick Aebischer ve İsviçre İstanbul Başkonsolosluğu Başkonsolos Yardımcısı Roland Brun gerçekleştirdi.

yusuf_leblebici

LEBLEBİCİ: ÜLKE OLARAK KÜLTÜR VE SANATTA BÜYÜK BİR SERVETE SAHİBİZ

Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici konuşmasında, böylesine önemli ve uluslararası bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan kıvanç duyduklarını belirterek, “Sabancı Üniversitesi olarak, ülkemizde kültürel miras ve sanat konusunda farkındalık yaratmak; sanatın gelişmesine ve korunmasına destek olabilmek adına gelecekte de çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Sanat ile teknolojinin bir araya gelmesinin, kültürel mirasın ve yeryüzünün zenginliğinin korunmasına yardımcı olduğunun altını da çizen Leblebici, şöyle konuştu:

“Teknoloji ve sanat, günümüzde, içinde yaşadığımız dünyayı yeniden şekillendiren iki güçlü olgu. Bu iki güçlü olgu, yeni keşifler ve deneyler yoluyla zihnimizi farklı boyutlara yönlendirerek yeni ve heyecan verici ufuklar açabilmemize fırsat tanıyor. Kültürel mirasın ve gün yüzüne çıkartılan zenginliklerin korunmasına imkan sağlıyor. İşte bugün bu etkinlikte gerçekleştirilecek panellerle, kültürel mirasın korunmasına yönelik olarak yeni teknoloji modellerinden, gösteri sanatlarında yeni yapılara kadar, birçok önemli konu ele alınacak. Burada gerçekleşecek tüm çalışmaların ülkemizin tarihi ve sanatsal mirasını gelecek nesillere aktarılmak üzere korumamıza yardımcı olacağına inanıyorum. Tarih boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış ve aynı zamanda bu medeniyetlerin buluşma noktası olmuş ülkemizde, tarihi 12 bin yıl öncesine dayanan ve insanlık tarihinin yeniden yazılmasına yol açan Göbeklitepe’den; tüm dünyaya ilham veren sanat eserlerine kadar, büyük bir servete sahip olduğumuzu düşünüyorum.”

Aebischer: “SANATI DAHA FAZLA KİŞİYE ULAŞTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”

Açılış konuşmasında, Sabancı Üniversitesi’nin, teknoloji ile bilim, kültür ve sanat arasında köprü kurma arzusunda olan bir üniversite olduğunun altını çizen ArtTech Vakfı Başkanı Patrick Aebischer, “İnsanları kültür ve sanatla buluşturmada teknoloji, giderek daha önemli bir rol üstlenmeye başladı. Teknoloji aynı zamanda bizlere sanatla ilgili yeni deneyimler de sunabilir. Biz, sanatı mümkün olduğunca daha fazla kişiye açabilmek hedefiyle çalışıyoruz. ArtTech forumlarında da çabamız bu yönde ve elimizden geldiğince sanatı daha fazla kişiye ulaştırmayı hedefliyoruz. Start-up ve girişimler ise, bu işin anahtarı. Bu nedenle, yarının büyük şirketleri olmaya çalışan ve çok sayıda insanın, kültür ve sanatın tadını çıkarmasını sağlayan çok yenilikçi girişimleri, ilk günden itibaren vakfımıza davet ettik. ArtTech Vakfı bu yeni dünyanın geleceğini öngördü. Pandemide de bu araçlara ne kadar bağımlı olduğumuzu anladık.”

Brun: “iki ülkeyi birbirine yakınlaştırmak için sanat ve kültürü teşvik ediyoruz”

İsviçre İstanbul Başkonsolosluğu Başkonsolos Yardımcısı Roland Brun, Türkiye’nin en büyük 7. yatırımcısı olan İsviçre ile Türkiye arasındaki iş birliğinin, son yıllarda daha da güçlendiğini söyledi. Brun, “İki ülkenin de daha yakın iş birliğine ve ortaya çıkabilecek sinerjilerin kullanımına yönelik büyük ilgisi var. Başkonsolosluk olarak sadece iş, teknoloji veya eğitim ve araştırma alanlarında sinerjiler aramıyoruz. Ayrıca iki ülkeyi birbirine yakınlaştırmak için sanat ve kültürü teşvik ediyoruz. Özellikle başta İstanbul olmak üzere Türkiye'deki diğer birçok şehirde bunu yapabileceğimiz olağanüstü yerler var” dedi.

ARditi: “başarı, kibİri doğurur ve kibir başarısızlık getirir”

Yazar Metin Arditi ise “Kültürü girişimcilikle karıştırmak neden yüksek oktanlı bir yakıt oluşturur?” başlığıyla yaptığı konuşmada, kültür ve yatırımcı ilişkisine değinerek, "Kültür bilgi değildir, gerçeklerle değil duygularla ve duyguları paylaşmakla ilgilidir. Kültür, bir enstrümanın nasıl çalınacağını, bir romanın nasıl yazılacağını bilmek değil, bir başyapıtı dinlemek ve sunduğu duygularla zenginleşmektir. Okuduğunuz romanlardaki karakterlerin acılarını ve zevklerini paylaşmak ve onların hayatlarını yaşamaktır" diye konuştu. Kültürün en önemli özelliğinin alçakgönüllülük duygusu sağlaması olduğunu vurgulayan Arditi, "Bu neden bu kadar önemli? Çünkü başarı, kibiri doğurur ve kibir başarısızlık getirir. Sürekli çok başarılı olan insan rekabeti öngöremez" dedi.

Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer ise, dünyaca ünlü tasarımcı Refik Anadol’u, konuşması için sahneye davet ederken şunları söyledi: “Dünyanın birçok yerinde sayısız sergisi oldu, pek çok ödül kazandı. Çalışmalarıyla, yapay zeka çağında insan olmanın ne anlama geldiğinin zorluklarını ve olanaklarını ele alıyor ve makinelerin günlük hayatımızın her alanına hakim olduğu günümüzde, zaman ve mekan deneyimimizin nasıl geliştiğini araştırıyor. Mimari öğelerin işlevlerini yeniden tanımlayarak, dinamik yeni bir mekan algısı sunan sürükleyici ortamlar yaratarak, izleyicilerini alternatif gerçeklikleri hayal etmeye davet ediyor. Anadol'un üç boyutlu veri heykelleri ve resimleri, canlı işitsel ve görsel performansları ve sürükleyici enstalasyonları, sanat, bilim ve teknolojinin kesiştiği noktada izleyicilerin dünyalarına yeni bir bakış açısı sunuyor.”

refik_anadol

REFİK ANADOL: “SANAT SOKAKTA OLMALI”

Refik Anadol ise, “İnsanların ve makinelerin kesiştiği noktada yaratıcılık” başlığıyla yaptığı konuşmasında Allien (Yaratık) kitabının yazarı William Gibson’ın yazılarından ilham aldığını söyleyerek, şunları söyledi: “Teknoloji yüz yıllardır hayatımızın merkezinde yer alıyor ve sürekli gelişiyor. Bir medya sanatçısı olarak öncelikle doğup yaşadığım şehirden, çocukken izlediğim filmlere kadar pek çok şeyden ilham aldığımı söyleyebilirim. Mimari yapıların yapay gerçekliğe dönüştürülmesi ile ışık ve özel üretim yazılımları kullanarak fiziksel alan sınırlarının kaldırılarak yeniden boyutlanması bana heyecan veriyor. Zaman içerisinde yeni boyutlar yaratmak için fiziksel materyallerin dışında ses ve ışık gibi olguları da teknolojinin yardımıyla görselleştirebilmek, benim için yeni bir eşik oldu ve çalışmalarımı başka bir seviyeye taşıdı. Bir sanatçı olarak ‘ne gerçek, ne gerçek değil?’ algısı üzerine kurulu bir çalışma yapmak beni her zaman heyecanlandırdı. Bana kalırsa sanat her yerde ve herkese açık olmalı, yani müzelerin binaların içinde sınırlı kalması gerekmiyor, sokaklarda olmalı. Etrafımızdaki verileri toplayıp sanata dönüştürebilmek çok ilham verici. Teknoloji geliştikçe hayatımızın içinde daha büyük bir yer kaplıyor ve makinalar hayatımızın içinde geniş bir rol oynuyor.”

İKİ YUVARLAK MASA TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Forum kapsamında düzenlenen ilk yuvarlak masa toplantısı, “Kültürel ve Yaratıcı Endüstrilerde Trendler ve Yatırım Paneli” başlığıyla Gazeteci Muriel Siki moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Toplantıda, WiReD Dergisi Kurucu Ortağı Ian Charles Stewart ile Logitech Başkan Yardımcısı Vincent Borel konuşmacı olarak yer aldı. Moderatörlüğünü ICCROM Arap Devletleri Direktör ve Bölge Temsilcisi Zaki Aslan’ın yaptığı Türkiye ve Bölge odaklı “Mirasın Korunması ve Teknolojileri” konulu ikinci yuvarlak masa toplantısına ise, Sakıp Sabancı Müzesi Konservasyon Laboratuvarı Yöneticisi Nurçin Kural, Lozan Üniversitesi Kıdemli Öğretim Görevlisi Patrick Michel, San Fernando Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nden Profesör Antonio Almagro, Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü’nden Günce Pelin Öçgüden ve Metaxu.studio’dan VRchitect Ertu Erbay katıldı.

arttech_forum2021_panel

8 PARALEL OTURUM

Forumda ayrıca, “Sanat Piyasası İçin Bir Değişim Katalizörü”, “ArtTech start-up'ları”; “Türkiye'nin Kültür Sektörlerinde XR Fırsatları”; “Kültür kurumlarında yeni formatlar”; “Gösteri sanatlarında yeni formatlar”; “Yaratıcı Endüstriler için Özel ve Kamu Finansmanı”, “Çevrimiçi, yeni nesil sanatsal yaratım, içerik ve toplulukları nasıl şekillendiriyor?”; “Kültürel Kurumlar İçin Yeni Bir Tuval Olarak Dijital İkiz – iart” adıyla, 8 paralel oturum da gerçekleştirildi. Forum boyunca projelerini geliştirmek için yarışan 8 startup arasından birine ise uluslararası jüri tarafından seçilen 5. ArtTech Ödülü de takdim edildi.

Bir ekip projesinin içinde bulunmak çok öğretici bir deneyimdi

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Endüstri Mühendisliği Programı’ndan öğrencimiz İrem Karaoğlu, Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 Mezuniyet Programı kapsamında ETİ ile gerçekleştirdikleri projelerini anlattı. Sizler de mezun olmadan önce Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 programı ile profesyonel hayatı deneyimleyebilirsiniz.

iremKaraoğlu_sop

Hangi firma ile hangi projeyi gerçekleştirdiniz. Projenizden bahseder misiniz?

Eti şirketiyle projemizi gerçekleştirdik. ETİ’nin ambalaj departmanındaki yöneticilerle beraber onların var olan transport test simülasyon sistemlerini iyileştirmek adına bir proje yaptık. Koliler, uzun yolculuklar sonrasında deformasyona uğruyor ve bu da şirketin ekstra bir maliyetle karşılaşmasına sebep oluyordu. Geniş çaplı araştırmalar sonucunda kullandıkları BCT hesaplamasına yeni parametreler ekleyerek ve onlara yeni test cihazları önererek bu projeyi sonuçlandırdık. Şu anda projemiz ETİ tarafında test aşamasında ve yakın bir zaman sonrasında da kullanılmaya başlanacak. 

Çalışma ekibinizden ve çalışma şeklinizden bahseder misiniz?

Biz 6 kişilik bir arkadaş grubu olarak bu çalışmayı yürüttük. Bu çalışma içerisinde gerekli görev dağılımlarını sağlayarak etkili bir proje yönetimi yaptığımızı söyleyebilirim. Çalışmalarımızın online olarak olması zaman planlaması yapma konusunda bize çok rahatlık sağladı. Çünkü okul ile beraber bu projeye devam ediyorduk. Aynı zamanda da bazı arkadaşlarımız stajlarını gerçekleştiriyordu. Online çalışmak bizim için oldukça verimliydi.

Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 Mezuniyet Programı’na katılmak  ve deneyimlemek sizlere neler kattı?

Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 Mezuniyet Programı’na katılmanın bize çok fazla pozitif yönde katkısı oldu. Bunlardan bahsetmem gerekirse öncelikle bir ekip projesinin içinde bulunmak çok öğretici bir deneyimdi. Alanında uzman insanlarla beraber çalışmak, sürekli feedbackler alarak projeyi geliştirmeyi çalışmak, çeşitli kaynaklardan araştırmalar yapmak çok önemli bir deneyimdi. Açıkçası böyle bir süreci deneyimlemek oldukça öğreticiydi. Bütün proje arayışında olan arkadaşlarıma Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 Mezuniyet Programı’na katılmayı önerebilirim.

Öğretim Üyemiz Süha Orhun Mutluergil’e Amazon’dan Ödül

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı Misafir Öğretim Üyemiz Süha Orhun Mutluergil, "Linearizability Checking Via Symbolic Reasoning" projesiyle Amazon Araştırma Ödülü kazandı.


Süha Orhun Mutluergil, Amazon tarafından dünya genelinde verilen Amazon Araştırma Ödülü’nü kazanan 26 araştırmacıdan biri oldu. Yapay zeka (Alexa Fairness in AI) ve otomatik akıl yürütme (AWS automated reasoning) üzerine yapılan projelerin değerlendirmeye alındığı Amazon Araştırma Ödülleri Bahar 2021 döneminde ödül kazananlar arasında Columbia, Yale, MIT, Stanford gibi üniversitelerden araştırmacılar yer aldı.

Koşut zamanlı programların doğruluğunun matematiksel ve mantıksal yöntemlerle ispatlanması için teknikler ve araçlar geliştirilmesi üzerine çalışan Mutluergil, ödül kazanan "Linearizability Checking Via Symbolic Reasoning" projesiyle ilgili şu açıklamada bulundu:Günümüzde gittikçe yaygınlaşan bulut bilişim hizmetlerinden biri de dağıtık veri tabanları ve veri saklama hizmetleri. Bu hizmetler kullanıcıların verilerini genellikle anahtar-değer (key-value) çifti şeklinde dünyanın çeşitli bölgelerindeki veri merkezlerinde saklarlar. Hızlı erişim sağlanabilmesi ve herhangi bir arıza durumunda verinin kaybolmaması için farklı bölgelerde verinin replikaları (kopyaları) tutulur.

Amazon Araştırma Ödülü ile desteklenecek olan "Linearizability Checking Via Symbolic Reasoning" isimli projede Amazon S3 gibi dağıtık anahtar-değer depolarının (distributed key-value store) çizgisellenebilirlik (linearizability) tutarlılık koşulunu sağlayıp sağlamadığını kontrol etmek için, sembolik akıl yürütmeye dayalı yöntemler ve araçlar geliştireceğiz. Çizgisellenebilirlik, son dönemlerde yaygın olarak kabul gören ve birçok dağıtık veri deposu tarafından kullanıcılara sunulan bir tutarlılık modelidir. Kısa zaman önce Amazon S3 de bu tutarlılık modelini desteklemeye başladı. Dolayısıyla, bu proje kapsamında geliştirilecek yöntem ve araçlar hem S3'nin çizgisellenebilirlik koşulunu doğru olarak gerçekleyip gerçeklemediğini kontrol etme imkanı sağlayacak hem de çizgisellenebilirliğin formel tanımına dayalı bir kontrol mekanizması olduğu için kullanıcıların karmaşık durumlarda bu tutarlılık mekanizmasından beklentilerinin doğru olup olmadığını kontrol etme imkanı verecek.”

Endüstri-Akademi İşbirliğinin Güzel Bir Örneği

Ödül alan çalışmanın endüstri-akademi işbirliğinin güzel bir örneğini oluşturduğunu belirten Mutluergil, proje kapsamında üniversitemizin lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin de çalışacağını kaydetti. Mutluergil, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Hem akademik değeri olan kuramsal bir sorunun çözümü üzerinde çalışılarak evrensel bilgi birikimine katkı sağlanacak hem de gerçek hayatta kullanılan büyük ölçekli sistemlerde kullanılabilir bir araç geliştirilecek. Öğrencilerin, Amazon gibi büyük bir şirkette yapılan çalışmaları tanıma, bu çalışmalara katkı sağlama ve şirket çalışanlarıyla etkileşime geçme şansları olacak. Ayrıca bilgisayar biliminin temel konuları üzerinde kendilerini kuramsal olarak geliştirme imkanı bulacaklar. Bu projenin yarattığı etkiyle, önümüzdeki yıllarda Amazon ile olan işbirliğinin arttırılması, endüstri-akademi işbirliğine dayalı daha kapsamlı projelerin yapılması mümkün hale gelecek. Dolayısıyla, sonraki yıllarda daha çok öğrencimiz Amazon ile etkileşime geçme ve birlikte yapılan çalışmalarda yer alma imkanı yakalayacaklar. Üniversitemizin Amazon ve diğer dünya lideri şirketlerle etkileşiminin artması ve gittikçe önem kazanan mekanik akıl yürütme yöntemleriyle koşut zamanlı programların doğrulanması konusunda birlikte projelerin gerçekleştirilmesi mümkün olacak.”

Alanında başarı gösteren akademisyenleri ve araştırmacıları desteklemek amacıyla 2015 yılından bu yana verilen Amazon Araştırma Ödülleri, Amazon'un çalışma alanları ile ilgili olan robotik, makine öğrenmesi (machine learning), güvenlik ve otomatik akıl yürütme (automated reasoning) gibi bilgisayar biliminin önde gelen araştırma alanlarında yürütülen projeleri değerlendirmeye alıyor. Ödül programı kapsamında bugüne kadar 28 ülkede 150 üniversiteden 400'den fazla araştırmacıya ödül verildi. Ödül kazanan projelere fon yardımı yapılması ve AWS bulut bilişim sistemlerinde kullanmak üzere krediler verilmesinin yanı sıra projede çalışan araştırmacılar Amazon'daki danışman araştırmacılarla etkileşim içinde olacak ve Amazon etkinlik ve eğitim programlarına katılabilecek.

***

Süha Orhun Mutluergil Kimdir?

Süha Orhun Mutluergil lisans ve yüksek lisans eğitimini Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği programında tamamladı. Doktorasını Koç Üniversitesi'nde Dr. Serdar Taşıran ile birlikte koşut zamanlı programların kuramsal yöntemler kullanılarak doğrulanması üzerinde yaptı. Daha sonra, iki yıl boyunca Paris'te Universite de Paris'teki Temel Bilgisayar Bilimleri Araştırma Enstitüsü’nde (IRIF) doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştı. 2020 Ekim ayından itibaren üniversitemizde, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği programında görev yapıyor.

 

 

Okulda temellerini öğrendiğimiz bilgileri gerçek hayatta nasıl kullanabileceğimizi deneyimledik

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı Mezunu Abddulsamet Aktaş, Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 Mezuniyet Programı kapsamında Doğuş Teknoloji ile gerçekleştirdikleri projelerini anlattı. Sizler de mezun olmadan önce Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 programı ile profesyonel hayatı deneyimleyebilirsiniz.

Abdulsamet_Aktaş_SOP

Hangi firma ile hangi projeyi gerçekleştirdiniz. Projenizden bahseder misiniz?

Doğuş teknoloji ile sigortacılık komisyon optimizasyon projesi üzerinde çalıştık. Projemiz süresince  VDF sigorta hizmetlerinin 2007 senesinden günümüze kadar tuttuğu sigorta ürünlerinden oluşan verisini inceledik ve bu verileri kullanarak gelecek yıllar için fiyat tahminlemesinde bulunduk. Bunun yanında ürünlerin karlılık miktarlarına göre sınıflandırılması görevlerini tamamladık.

Projenin ilk aşamalarında sigortacılık terimlerini öğrenme, verideki özellikleri inceleme ve uygulama kısmının planlanması gibi görevler uzerinde çalıştık. Projenin ikinci aşamasında ise verinin tamamını bir veri tabanına aktararak, verileri inceleme sürecine başladık. Veriyi analiz ettikten sonra veriyi sınıflandırma ve modelleme için hazır hale getirdik. Bu sürecin içinde verinin detaylı analizi ve veriyi temizleme gibi problemler üzerinde çalıştık. Son aşama olarak verimizi modeller uzerinden eğiterek gelecek yıllar için ürün bazında fiyat tahminlemesi ve ürünlerin sınıflandırılması problemlerini çözüme kavuşturarak projemizi tamamladık.

Çalışma ekibinizden ve çalışma şeklinizden bahseder misiniz?

Projemize Selim Balcısoy hocamızın ve Doğuş Sigortadan Ahmet Beyin danışmanlığında üç bilgisayar bilimi öğrencisi olarak başladık ve başarılı bir sekilde tamamladık. Proje boyunca Ahmet Beyle haftanın bir günü, kendi aramızda da haftanın üç günü buluşarak haftalık görevlerin tamamlanması ve takibini gerçekleştirdik. Dönem sonlarında ise Doğuş Teknoloji yoneticileri ve Selim hocamıza projenin güncel haliyle alakalı bilgilendirme sunumları gerçekleştirdik.

3)Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 Mezuniyet Programı’na katılmak  ve deneyimlemek sizlere neler kattı?

Öncelikle Sanayi Odaklı bir projede bitirme projesi yaparak tüm sene boyunca köklü bir şirket ile birlikte proje yapma fırsatı bulduk ve bu sayede şirket içindeki çalışma düzenini öğrendik. Yaptığımız çalışmaları belli bir plan çerçevesinde ilerleterek bizden istenilen görevleri eksiksiz yerine getirdik. Bu sayede takım çalışmasının faydasını görmüş olduk. Proje boyunca şirket tarafından birçok çalışan ve yöneticilerle tanışma fırsatımız ve onlara yapmış olduğumuz çalışmaları sunma fırsatımız oldu. Son olarak okulda temellerini öğrendiğimiz bilgileri gerçek hayatta nasıl kullanabileceğimizi deneyimledik ve fazla bir deneyimimizin olmadığı bir alanda kendimizi geliştirdik.

4)Eklemek istedikleriniz var mı?

İş hayatına girmeden önceki son senede bir şirketin çalışma düzenini ve ortamını görmek iş hayatına alışmamızı kolaylaştırdı. Onun dışında saygıdeğer Selim Balcısoy ve Doğuş Teknoloji şirketinde proje sorumlusu Ahmet Bey gibi insanlarla daha çok zaman geçirerek onların tecrübelerinden yararlanma fırsatı  bulduk. Bu nedenle bitirme projelerini yapacak olan arkadaşlarımıza projelerini Sanayi Odaklı bir projede yer alarak yapmalarını tavsiye ederiz.

Sabancı Üniversitesi, Arttech Forum 2021’e ev sahipliği yapıyor

Uluslararası araştırmacı, mühendis ve bilim insanlarının yanı sıra kültür sanat ve ekonomi dünyasından isimleri, düzenlediği seminer ve yuvarlak masa tartışmalarında bir araya getiren İsviçre merkezli ArtTech’in bu yılki forumu, 28 Eylül 2021 tarihinde Sabancı Üniversitesi iş birliğiyle, hibrit bir organizasyonla Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek. Etkinliğe Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi ev sahipliği yapacak.

arttech_forum2021

2017 yılından bu yana “Sanatta teknolojik yenilik nereye gidiyor? Kültür kurumları teknolojiden en iyi şekilde yararlanıyor mu? Start-up'lar kültürel ve sanatsal miras projelerine nasıl yatırım yapıyor?” gibi sorulara yanıt arayan ArtTech, gelecek vaat eden girişimcilerle yenilikçi çözümleri araştırmak, test etmek, yeni sorular keşfetmek amacıyla bir eko sistem oluşturuyor.

Sabancı Üniversitesi iş birliği ile gerçekleştirilecek olan ve dünyaca ünlü tasarımcı Refik Anadol ile yazar Metin Arditi’nin konuşma yapacağı ArtTech’in bu yılki forumunda,Kültürel ve Yaratıcı Endüstrilerde Trendler ve Yatırım” paneli ile Türkiye ve bölge odaklı “Mirasın Korunması ve Teknolojileri” paneli düzenlenecek. Ayrıca uluslararası bir jüri tarafından seçilen 8 yenilikçi girişimden birine ise 5. ArtTech Ödülü verilecek.

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde, Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici, ArtTech Vakfı Başkanı Patrick Aebischer ve İsviçre İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Roland Brun’un açılış konuşmalarıyla başlayacak olan ArtTech Forum 2021 aynı zamanda kültür, sanat ve teknoloji konularındaki panelleriyle alanındaki önemli isimleri bir araya getirecek.

ArtTech Forum 2021 Programına ulaşmak için tıklayın.

Not: Etkinliğin dili İngilizce olacaktır.

Öğretim Üyelerimizin projesine TÜBİTAK 1001 desteği

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Araştırmacısı Ömer Ceylan’ın yürütücüsü olduğu proje, TÜBİTAK 1001 - Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında destek almaya hak kazandı.

ÖznurTaştan_ÖmerCeylan_ErdinçÖztürk

“Nesnelerin İnterneti Uygulamaları için Gerilim, Sıcaklık ve Üretimsel Sapmaları Dikkate Alarak Yüksek Enerji Verimliliği ve Çıkarım Doğruluğuna Sahip Derin Öğrenme Ağları Geliştirilmesi” başlığını taşıyan proje kapsamında MDBF Öğretim Üyeleri Erdinç Öztürk ve Öznur Taştan araştırmacı olarak görev alacak. Projenin danışmanlığını Stony Brook University’den Emre Salman yapıyor.

Projenin hedefleri hakkında bilgi veren Ömer Ceylan şunları söyledi: Projenin hedefi enerji verimliliği yüksek IoT uygulamaları için derin öğrenme ağlarını hızlı bir şekilde analiz etmek ve geliştirmek için öncelikli olarak gerilim, sıcaklık ve üretimsel sapmaları (PVT variations) dikkate alan olasılıksal zamanlama hata modeli (timing error probability model) geliştirmek, ve daha sonra bu hata modelini kullanarak derin öğrenme ağlarını en üstten en aşağıya seviyeye (ağ seviyesi, mimari seviye, devre seviyesi ve hatta niceleme (quantization) seviyesi) oldukça fazla zaman alan simülasyonlar yapmaksızın tasarlamayı mümkün kılan bir platform oluşturmaktır. Geliştirilecek olan bu platform kullanılarak ilk olarak 64x64 dizi formatında, daha sonra 256x256 dizi formatında çarpma-toplama (MAC) ünitesinden oluşan iki adet prototip tümleşik devre 65 nm CMOS teknolojisi kullanılarak ürettirilecek ve geliştirilen platformun yetenekleri bu tümleşik devreler üzerinde doğrulanacaktır. Dolayısıyla projenin amacı besleme geriliminin düşürüldüğü durumda besleme gerilimi, sıcaklık ve üretimden kaynaklanan sapmaları dikkate alarak çıkarım doğruluğunu (inference accuracy) düşürmeksizin (en fazla %2’lik düşüş olacak şekilde) enerji verimliliği yüksek derin öğrenme ağları için donanım geliştirme platformu oluşturmak ve bunu yaparken de literatürdeki örneklerin aksine oldukça uzun zaman gerektiren simülasyonlar kullanmadan kendi geliştirdiğimiz istatistiksel zamanlama hata modelleri kullanarak hızlı (geleneksel kapı seviyesi simülasyonlara göre 100X daha hızlı) bir şekilde yapmaktır. Geliştirilecek olan platform uygulanan diğer tekniklere alternatif değil, onlarla beraber kullanılabilecek ve diğer tekniklerin (kullanılacak derin öğrenme ağının, kullanılan veri tipinin, veri bit genişliğinin, derin öğrenme ağında kaç tabaka (layer) kullanılacağı gibi farklı parametrelerin) birlikte hızlı bir şekilde değerlendirilebilmesine olanak sağlayacak katmanlar arası optimizasyon platformu olacaktır.  Proje kapsamında yapılacak olan çalışmalar PVT sapmalarının tümünü dikkate alarak en yüksek doğrulukta zamanlama hata modeli kullanarak yüksek çıkarım doğruluğuna düşük enerji tüketerek ulaşabilmesi ve bunu hızlı bir şekilde yapabilmesi ile literatürde önemli bir eksikliği kapatacaktır.

Projenin önemine de değinen Ömer Ceylan şu şekilde konuştu: Yapay zeka her geçen gün farklı uygulama alanları bulmakta ve önemini artırmaktadır. Sağlık sektöründe teşhis yapmakta, insansız hava araçlarında, otomobillerde kullanılmakta, endüstriyel otomasyon sistemlerinde, çağrı merkezlerinde ve daha birçok yerde kullanılmaktadır. Bununla beraber nesnelerin interneti (IoT) uygulamaları da her geçen gün uygulama alanlarını artırmakta, çeşitli sensörlerle merkezden uzak konumlarda veriler toplanabilmekte, uygulamasına göre bu veriler ya yerinde işlenerek hemen aksiyon alınmakta veya buluta gönderilip oradan işlenerek aksiyon alınabilmektedir. IoT uygulamalarının etkinliğini artırmak için birçok IoT uygulamasında makine öğrenmesi ve derin öğrenme gibi yapay zeka unsurları kullanılmaktadır. Mobil, giyilebilir ve IoT gibi yerinde hesaplama (edge computing) ve işleme yapan cihazlara derin öğrenme metodunun entegre edilmesi son yıllarda ilgi çekmektedir. Derin öğrenme (deep learning) özellikle tanıma ve örüntü eşleme uygulamalarında sıkça kullanılan metodlardan biri olarak son yıllarda öne çıkmaktadır. Bu şekilde yapay zekanın sunduğu olanaklar merkezden uzak konumlarda da kullanılabilmekte ve yapay zekanın kullanım alanları artmaktadır. Bazı uygulamalarda en kısa sürede doğru kararların alınması, verinin hemen işlenmesi ve işlem sonucuna göre hareket edilmesi gerekmektedir. Bu tür uygulamalarda verinin bir merkeze gönderilmesi, orada işlenmesi ve geri iletilmesi için gereken zamandan daha kısa bir sürede işlemlerin tamamlanması gerekmektedir. Nesnelerin interneti uygulamalarında gecikmenin azaltılması dışında yerinde/uçta algılama ve karar verme ihtiyacının sebepleri arasında bant genişliğinin düşürülmesi, enerji verimliliğinin artırılması ve güvenlik de bulunmaktadır. IoT uygulamalarının birçoğu aynı zamanda sürekli bir enerji kaynağından yoksun, hatta bazı durumlarda kendi enerjisini kendi üretmesi gereken cihazlardır ve dolayısıyla enerji bakımından verimli olmak zorundadırlar. Bu sebeple günümüzde çokça uygulama alanı olan derin öğrenme ağlarının (deep neural networks (DNN)) IoT cihazlarında kullanılabilmesi için enerji verimliliği büyük önem arz etmektedir.

Enerji verimliliği yüksek aynı zamanda performansı yüksek, hızlı çalışabilen ve çıkarım doğruluğu yüksek DNN donanımları geliştirebilmek için katmanlar arası (cross-layer) bir yaklaşım gerekmektedir. Bu katmanlar devre seviyesinden başlamakta olup, bir üst seviyede devre mimarisi ve daha sonra derin öğrenme ağının tasarımına seviyesine çıkmaktadır. Bu katmanları birbirinden bağımsız bir şekilde tasarlamak, geliştirmek mümkün değildir. Tüm katmanlar birbirleriyle sıkı bir ilişki içerisindedir. Dolayısıyla birbiri içine geçmiş bu katmanların hepsini dikkate alan ve hızlı bir şekilde sonuç veren bir platformun geliştirilmesi gerekmektedir. Bu iş de mevcut kapı seviyesi sayısal devre simülasyonları kullanıldığı durumda oldukça yüksek sayıda parametrenin bir arada optimize edilmesi gerektiğinden dolayı çok uzun bir süre almaktadır ve pratikte mümkün değildir. Dolayısıyla bu süreci hızlandıracak bir simülasyon altyapısı kurmak, buna uygun bir model kullanmak gerekmektedir. Bu amaca yönelik olarak bu proje kapsamında katmanlar arası hızlı simülasyonu mümkün kılacak olasılıksal zamanlama hatası tahmin modeli geliştirilecektir. Bu model PVT sapmalarını dikkate alarak zamanlama hatalarını doğru bir şekilde bulmaktadır. Daha sonra bulunan bu zamanlama hataları derin öğrenme ağına hata olarak verilip, derin öğrenme ağının bu durumda nasıl çalışacağına, çıkarım doğruluğunun nasıl etkilendiğine bakılacaktır. Buradan elde edilen bilgilerle de düzeltilmesi gereken hatalar düzeltilecek, derin öğrenme ağının toleranslı olacağı hatalar ise düzeltilmeyecektir. Bu şekilde çalışacak bir platform sayesinde derin öğrenme ağlarının katmanlar arası bir yaklaşımla hızlı bir şekilde geliştirilmesi sağlanacaktır. Geliştirilen bu platform besleme geriliminin azaltıldığı durumda PVT sapmalarını dikkate alarak doğruluğu yüksek zamanlama modelleri kullanan ve buna göre derin öğrenme ağının farklı katmanları için farklı besleme gerilimleri kullanabilen bir yaklaşımla IoT cihazlarda kullanılmak üzere derin öğrenme ağı donanımı geliştirilmesi için kullanılacaktır.

Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 ile şirket ortamını öğrenebiliyorsunuz

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı Mezunu Hasan Ijaz, Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 Mezuniyet Programı kapsamında ELKON ile gerçekleştirdikleri projelerini anlattı. Sizler de mezun olmadan önce Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 programı ile profesyonel hayatı deneyimleyebilirsiniz.

Hasan_Ijaz_GazeteSU

Hangi firma ile hangi projeyi gerçekleştirdiniz? Projenizden bahseder misiniz?

ELKON tarafından Sabancı'ya teklif edilen bir projede çalıştım. Projenin başlığı "Otonom Gemi Çalıştırma Sistemleri için Yeni Nesil Güç ve Enerji Yönetimi Sistemi" olarak geçiyordu. Perametreleri gerçek zamanlı olarak alıp bu parametreleri işleyen ve optimize eden, daha sonrasında da kaptana gemiyi nasıl çalıştırmak gerektiğine dair öneriler üreten yapay zeka ve derin öğrenme bazlı bir sistemi tasarladık ve uyguladık .

Çalışma ekibinizden ve çalışma şeklinizden bahseder misiniz?

Tüm proje çalışmaları ekip halinde yürütüldü. Bu kapsamda proje ve Elkon süpervizörleriyle her hafta ve tüm ekiple haftada en az 2 - 3 kez toplantılar yaptık. Ekiple herkesin müsait olacağı bir zaman kararlaştırıp birlikte zoom üzerinden çalışıyorduk. Online ve uzaktan çalışma son derece etkili bir yöntem oldu ve evimizin konforunda projeye katkıda bulunmamıza olanak sağladı.

Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 Mezuniyet Programı’na katılmak  ve deneyimlemek sizlere neler kattı?

Tüm öğrencilere endüstri bazlı bir projede yer almalarını tavsiye ederim çünkü üniversitedeki profesörlerinizin yanı sıra endüstrideki uzmanlardan da pek çok şey öğrenebiliyorsunuz. Profesyonel mentorluk deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Ayrıca, Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 ile şirket ortamını öğrenebiliyorsunuz.

Abdolali Khalili Sadaghiani’ye TÜBA TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülü

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, EFSUN ve SUNUM Araştırmacısı Abdolali Khalili Sadaghiani, TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi) TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülü'ne layık görüldü.

Abdolali Khalili Sadaghiani

TÜBA-TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülü için yapılan başvurularda; tez içerik kalitesi, tezden üretilmiş yayınlar ve tez sahibinin bilimsel yetkinliği, sanayi, teknoloji ve verimliliğe yönelik patent veya ürüne dönüşme katkısı gibi özel kriterler göz önünde bulundurularak detaylı olarak değerlendirildi. Bu bağlamda Fen ve Mühendislik Bilimleri alanında; Abdolali Khalili Sadaghiani, MDBF Öğretim Üyesi ve SUNUM Araştırmacısı Ali Koşar’ın danışmanlığında hazırladığı “Havuz Kaynama Isı Transferi İçin Mikro/Nano Mühendislik Teknikleri” teziyle ikinci olarak TÜBA TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülü’ne layık görüldü.

Bu çalışma ve ödül Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) alt yapısı ile EFSUN Mükemmeliyet Merkezi bünyesinde yapılan yüksek nitelikli disiplinlerarası araştırmalara güzel bir örnek teşkil ediyor.

Detaylı bilgi için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

http://www.tuba.gov.tr/tr/haberler/akademiden-haberler/tuba-teknofest-doktora-bilim-odulleri-sahiplerini-buldu

Abone ol