Ana içeriğe atla

Dr. Fatih Birol Fransa’nın en üst düzey devlet nişanına layık görüldü

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol, Fransa'nın en üst düzey devlet nişanı olan “Legion d'Honneur” ile ödüllendirildi.

Fatih_Birol_FransaDevletNişanı_1

Fatih Birol, Fransa tarafından Napoleon Bonaparte döneminden itibaren tüm dünyada üstün başarılı kişileri ödüllendirmek amacıyla verilen ve Fransa'nın en prestijli devlet nişanı kabul edilen "Officier dans L'Ordre National de la Legion d'Honneur”a layık görüldü. TIME Dergisi’nin “2021 Yılının En Etkili 100 Kişisi” listesinde yer alan Fatih Birol’a bu ödülün iklim değişikliğiyle mücadeleye katkıları nedeniyle verildiği belirtildi.

Fransa tarafından verilen ödülün kendisini gururlandırdığını belirten Fatih Birol, “Paris Anlaşması'nın hedeflerinin başarılması için çalışmalar yürütmekteyiz. Paris Anlaşması, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yapılan en önemli anlaşma. Bu anlaşma ile iklim krizinin önüne geçilmesi hedefleniyor. Biz de geçen sene Paris Anlaşması hedeflerinin hayata geçmesi için küresel enerji sektöründe hangi somut adımlar atılması gerektiğini belirterek bu adımlara dair bir yol haritası çizdik." dedi.

Öğretim Üyemizin araştırması Nature dergisinde yayınlandı

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ersin Göğüş’ün sorumlu yazarlar arasında bulunduğu bilimsel makale Nature dergisinin 22 Aralık 2021 sayısında yayınlandı. Bergen Üniversitesi (Norveç) araştırmacıları ile çalışmalarını gerçekleştiren Ersin Göğüş, yayınlanan makalesiyle ilgili olarak ‘Yüksek frekanslı salınımlar magnetar dev patlamalarının en şiddetli evresinde ilk kez gözleniyor. Bu sonuçlar yüksek manyetik alanların etkilerini anlamamıza yeni bir boyut kattı’ değerlendirmesinde bulundu.

Ersin Göğüş

Çok yüksek frekanslarda gözlenen salınımları duyurulduğu makaleye ilişkin detaylar aşağıda yer almaktadır. 

Uzak Bir Magnetarın En Büyüleyici Gösterisi


Şiddetli bir patlamanın yüksek enerjili fotonları, uzayın derinliklerinde uzun zaman yol katettikten sonra 15 Nisan 2020 günü Uluslararası Uzay İstasyonu’nda faaliyette olan ASIM (Atmosphere-Space Interactions Monitor) dedektörleri ile kaydedildi. Bu yüksek enerjili patlamanın kaynağının, bizden yaklaşık 12 milyon ışık yılı[1] uzakta NGC 253 galaksisindeki yüksek magnetik alanlı bir nötron yıldızı olduğu anlaşıldı. ASIM ile elde edilen bulgular bu alandaki çalışmalara ışık saçacak nitelikte.

Nötron yıldızları, maddenin en yoğun ve hala gözlenebilir halde bulunduğu yapılar. Sadece bir tatlı kaşığı nötron yıldızı maddesinin kütlesi Everest Dağının kütlesi kadar. Nötron yıldızlarının en yüksek manyetik alanlara sahip olanlarına ise magnetarlar adı veriliyor. Güneş’in manyetik alanının trilyon katından daha şiddetli olan bu manyetik alanlar magnetarların çok yüksek enerjili patlamalar sergilemelerine sebep oluyor. Manyetik olayların zirvesinde olan ‘dev parlamalar’ o kadar yüksek enerjili ki, yayılan radyasyonun şiddeti, üstün performanslı yeni nesil gözlem araçlarınını dahi paralize[2] ediyor.

ESA (Avrupa Uzay Ajansı) desteği ile Dünya’ya yakın gama ışını parlamalarını gözlemlemek için inşa edilen ve Uluslararası Uzay İstasyonunda faaliyette olan ASIM, çok şiddetli gama ışını olayları kaydedebilme kabiliyetine sahip. 20 Nisan 2020’de ASIM ile gözlenen ve NGC 253 galaksisindeki bir magnetardan kaynaklandığı anlaşılan ‘dev parlama’ verileri ile elde edilen sonuçlar bu alanda çığır açacak nitelikte. Dev magnetar parlamasının en şiddetli evresinde çok yüksek frekanslı salımınlar ilk kez gözlendi.

Yüksek enerjilerde görülen yüksek frekaslı salınımların nötron yıldızının şiddetli magnetik alanındaki etkileşimlerle meydana gelebileceği öngörülüyor. Manyetik basıncın etkisiyle nötron yıldızlarında meydana gelebilen yıldız depremlerinin de gözlenen salınımlarda rol oynayabileceği düşünülüyor.

 

[1] 100,000,000,000,000,000,000 km

[2] Kısa zaman diliminde çok fazla sayıda gama ışını fotonu dedektöre ulaşması durumunda dedektörün tüm olayları kaydedememesi durumu

Murat Germen’e, uluslararası fotoğraf yarışmasında birincilik ödülü...

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Öğretim Üyesi Murat Germen, “Terk Edilmiş Endüstriyel Mimari Mirasın Yeniden Kullanımı” başlıklı fotoğraf yarışmasında birinci oldu. Murat Germen’in fotoğrafları “Uluslararası Mimarlık Fotoğrafı Ödülü Endüstri Dış Çekim” kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldü.

Murat_Germen_İBB1

Projede İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile bir iş birliği gerçekleştirdiğini belirten Murat Germen, “Bu projede benden İBB bünyesindeki 6 terk edilmiş sanayi binasını belgelemem istendi. Bu yapıların müze, kültür merkezi, eğlence merkezi, araştırma merkezi gibi çeşitli işlevlerle yeniden kullanıma açılması hedefleniyordu. Bu fotoğrafları pandemi koşulları imkan sağlaması halinde kişisel sergimde de kullanmayı planlıyorum. Kişisel olarak endüstriyel mimari mirasa çok değer veriyorum ve hatta 2005 yılında bu konuda bir kişisel sergi açmıştım” dedi.

Murat_Germen_İBB2

Aselsan, Sabancı Üniversitesi’ni ziyaret etti

ASELSAN ArGe Genel Müdür Yardımcısı Prof.Dr. Sezai Elagöz ve beraberindeki heyet, Sabancı Üniversitesi’ne ziyarette bulundu.

AselsanZiyareti

Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici’nin ev sahipliğinde gerçekleşen ziyarete Aselsan ArGe Direktörü Dr. Halidun Fildiş ve ArGe araştırmacılarından oluşan geniş bir ekip katılım sağladı. Aselsan teknik ekibi tarafından Sabancı Üniversitesi’nin Tuzla’da yer alan kampüsüne gerçekleştirilen üç günlük ziyarette, Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nden ilgili öğretim üyeleri çalışma alanlarına yönelik sunumlar gerçekleştirdi.

AselsanZiyareti-1

Sabancı Üniversitesi yetenek ve laboratuvar altyapılarının tanıtıldığı ziyarette, Sabancı Üniversitesi araştırmacıları ile Aselsan teknik ekibi olası işbirliği alanlarında fikir alışverişi imkanı buldu. Ziyaretin devamı olarak 2022’nin ilk aylarında Sabancı Üniversitesi Ankara Proje Ofisi katkısı ile belirlenen alanlarda ikili çalıştayların düzenlenmesi planlanıyor.

GazeteSU Almanak 2021 yayında

“Eşikteki Türkiye” webinar serisinin yeni başlığı: Türkiye’de Devlet ve Güvenlik Algısı

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), Stiftung Mercator ve Ankara Enstitüsü Türkiye ortaklığıyla “Eşikteki Türkiye” başlıklı webinar serisi devam ediyor. Webinar serisinin dördüncüsü “Türkiye’de Devlet ve Güvenlik Algısı” başlığı ile 4 Ocak 2022 Salı günü saat 15:00’te gerçekleşecek.

eşiktekitürkiye4

Moderatörlüğünü İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in yapacağı bu bölümün konuşmacıları, Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İPM Direktörü Fuat Keyman, Araştırmacı Galip Dalay ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Hatem Ete olacak.

İnsanlık küreselleşme, yeni teknolojiler, iklim değişikliği gibi herkesi yatay kesen dinamiklerin yanı sıra her bir ülkeyi farklı şekillerde etkileyen göç, terör, radikalleşme, eşitsizlik, yoksulluk gibi gelişmeler üzerinden yeni bir tecrübe yaşıyor. Bu tecrübe, birbirinden farklı düzeylerde de olsa, her ülke ve toplumun bilgi, olgu ve değer ile ilişkilerini yapısal olarak dönüştürüyor.

“Eşikteki Türkiye” webinar serisinde Türkiye'nin de yakından hissettiği bu dönüşüm sürecinin toplumsal, siyasal ve ekonomik dinamiklerinin anlaşılması, bu dinamiklerin ulusal, bölgesel ve küresel gelişmelerle etkileşiminin değerlendirilmesi amaçlanıyor.

Kayıt linki: https://event.webinarjam.com/register/204/4vqp0a3n

SUNUM ve MDBF işbirliğinde yazılan makale ACS Applied Energy Materials dergisine kapak seçildi

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) araştırmacılarından Alp Yürüm ve Begüm Yarar Kaplan ile SUNUM yarı zamanlı araştırmacısı, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Dekan Yardımcısı Selmiye Alkan Gürsel ve doktora öğrencisi Vahid Charkhesht'in Li-iyon bataryaları üzerine çalışmaları ACS Applied Energy Materials dergisinin Aralık 2021 sayısı için dergi kapağı olarak seçildi.

Makaleye konu olan çalışmada elektro-eğrilmiş esnek, iletken ve hafif Li-iyon anotları geliştirilmiştir. Elde edilen yapı sayesinde ticari lityum titanat (LTO) anotlar ile rekabet edebilecek elektrotlar üretilmiştir.

Makaleye bu linkten erişebilirsiniz.

Sabancı Üniversitesi’nin 10 projesine TÜBİTAK ARDEB 1001 desteği

Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri ve araştırmacılarının 10 projesi, TÜBİTAK ARDEB 2021 yılı 2. dönem "1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı” kapsamında destek almaya hak kazandı.

TÜBİTAK ARDEB 2021 yılı 2. dönem "1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı” kapsamında desteklenen projeler

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) Yarı Zamanlı Araştırmacısı Ali Koşar’ın yürütücüsü olduğu ve Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) Tam Zamanlı 2 araştırmacısının ve 1 Teknik Uzmanının araştırmacı olarak görev aldığı “Küçük Ölçek Hidrodinamik Kavitasyonla Enerji Hasatlama ve Yeni Nesil Mikro Akışkan Enerji Hasatlama Cihazların Geliştirilmesi” başlıklı projesi,

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Doktora Sonrası Araştırmacısı ve Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) Yarı Zamanlı Araştırmacısı *Araz Sheibani Aghdam’ın yürütücüsü olduğu “Hidrodinamik Kavitasyon Mikroakışkan Sistem ve Co2-Filik Elektrodokunmuş Nanoliflerle Donatılmış Yüksek Performanslı Ayırma Cihazı ile Enerji Verimli Co2 Yakalama” başlıklı projesi,

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) Yarı Zamanlı Araştırmacısı *Bahattin Koç’un yürütücüsü olduğu “Yenilikçi 3B Hibrit Biyobasım Yöntemi ile Kıl Folikülü Gelişimini Destekleyen Deri Eşleniği Üretimi” başlıklı projesi,

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ezgi Karabulut Türkseven’in yürütücüsü olduğu “Paket Fiyatlandırma Problemine Ürün Değerlemelerini Öğrenen Makine Öğrenme Uygulamaları” başlıklı projesi,

Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC) Araştırmacısı Hatice Sinem Şaş Çaycı’nın yürütücüsü olduğu “Yeni Nesil Termoplastik Uzay ve Havacılık Kompozitlerinin Otomatik Fiber Serme Prosesi ile Üretimi: Yerinde Konsolidasyon ile Kompozit 4.0'a Doğru” başlıklı projesi,

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Hüseyin Özkan’ın yürütücüsü olduğu “Kullanışlı ve Yüksek Performanslı Beyin-Bilgisayar Arayüzleri İçin Gözetimsiz Derin Öğrenme ve Yenilikçi Bir Video Hedef İşaretleme ve Takip Uygulaması” başlıklı projesi,

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Junko Kanero’nun yürütücüsü olduğu “Robotlara ve Diğer Gruplara Yönelik Tutumların Geliştirilmesi: İnsanRobot Etkileşiminin Gruplararası Temas Açısından İncelenmesi” başlıklı projesi,

Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) Araştırmacısı *Morteza Ghorbani’nin yürütücüsü olduğu “Çip Üstü Pıhtı Modeli Kullanarak Hidrodinamik Kavitasyonla İndüklenen Trombolizin Deneysel ve Sayısal Çalışması ve Hidrodinamik Kavitasyon Destekli Kateter Yönlendirmeli Tromboliz Cihazı Prototiplenmesi” başlıklı projesi,

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Nur Mustafaoğlu Varol’un yürütücüsü olduğu “Kan-Beyin Bariyerinden Geçebilen Peptit Sekanslarının En Gelişmiş 3D In Vitro Organ Çip Modelleri Kullanılarak Seçilmesi ve NanoTaşıyıcı Sistemler ile Entegrasyonu” başlıklı projesi,

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Özge Kemahlıoğlu Bayer’in yürütücüsü olduğu “Seçmen Beklentilerinin Güncellenmesinde Bilginin Rolü” başlıklı projesi.

*MDBF Öğretim Üyesi Bahattin Koç, MDBF Doktora Sonrası Araştırmacısı Araz Sheibani Aghdam ve SUNUM Araştırmacısı Morteza Ghorbani’nin yürütücülüğündeki projeler Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde gerçekleşecektir.

Proje yürütücüsünün daha önce desteklenen projeleri kapsamında elde ettiği çıktı performansı, TÜBİTAK çağrı planlamasında yer alan öncelikli alan konularıyla uyum ve Teknoloji Hazırlık Seviyesindeki artış, Yeşil Mutabakata Uyum kapsamındaki öncelikli Ar-Ge ve yenilik konuları ile doğrudan ilişkili projeler, Ufuk 2020 Programı kapsamında doğrudan Avrupa Komisyonu hibeleriyle desteklenen programlara sunulan projelerde ilgili kurum/kuruluş adına proje yürütücüsü olmak, çok disiplinli/disiplinler arası projeler, proje önerisi kapsamında oluşturulmuş olan Üniversite-Üniversite iş birliği ve proje önerisi kapsamında oluşturulmuş olan Üniversite-Sanayi iş birliği gibi kriterler TÜBİTAK ARDEB 1001 programı kapsamındaki başvuruların değerlendirilmesinde ek puan verilerek dikkate alınmıştır.

SU Gender, Dicle Koğacıoğlu’nu Makale Ödülleri ile Anmayı Sürdürüyor

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi ‘nin (SU Gender) 2009 yılında aramızdan ayrılan akademisyen ve aktivist Dicle Koğacıoğlu anısına düzenlediği “Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülleri” bu yıl 12. kez sahiplerini buldu. 25 Aralık’ta çevrimiçi (online) yapılan konferansta bu yıl Dilan Alataş, Şehide Zehra Keleş Yüksel ve Gözde Cöbek’in makaleleri ödüle layık görüldü.

“Mor Sertifika,” “Cins Adımlar,” “Dönüştürücü Aktivizm,” “Cinsiyet Eşitliği” ve “Cinsiyet, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık” gibi programlarıyla toplumsal cinsiyet alanında farkındalık yaratmayı hedefleyen SU Gender, Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülleri’ni Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin desteğiyle 2010 yılından bu yana veriyor. Ödül programına Türkiye toplumu ve kültürü üzerine toplumsal cinsiyet odaklı araştırmalar yapan genç araştırmacılar başvuru yapabiliyor.

Konferansın açılışında konuşan Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Eren İnci, Türkiye'de toplumsal cinsiyet odaklı çalışmaları desteklemek için verilen bu ödül programının artık kendi alanındaki en prestijli ödül programlarından biri olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “12 yıldır konferans ve ödül, başarıyla devam ediyor. Ne mutlu ki aradan akıp geçen onca zamana rağmen Dicle Koğacıoğlu’nun adını yaşatmak için çaba sarf eden meslektaşları, arkadaşları, yakınları ve öğrencileri var. Bunun çok önemli bir şey olduğuna inanıyorum. Bunun çok anlamlı olduğuna inanıyorum. Dicle hukuk sosyoloji alanında ve de özellikle bu alanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin rolü hakkında önemli çalışmalar yaptı. Dicle’nin yıllar öncesinde bahsettiği mekanizmaların nasıl bugüne de ışık tutabildiğini gördüm. Nasıl zamanın ötesinde ve üstünde cümleler yazdığını fark ettim. Ama aynı zamanda üzüldüm çünkü 2022’nin arifesinde yeni bir milenyumda hala toplumsal cinsiyet eşitliği yönünden istenilen düzeyde olmadığımızı bir kez daha anımsadım. Eminim yarınlar daha güzel olacak. Barış, huzur, refah içerisinde güzel günler yaşayacağız.”


Konferansın açılışında konuşan SU Gender Direktörü Hülya Adak, “Bugün yine ve yeniden hukuk sosyolojisi alanının Türkiye’de gelişimine ve toplumsal cinsiyetle kesişiminin önemine vurgu yapan sevgili meslektaşımız ve arkadaşımız Dicle bizi 12 yıldır düzenlediğimiz Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü ve Konferansta bir araya getirdi“ diyerek şunları söyledi:

2010 yılından beri sürdürdüğümüz bu gelenek sayesinde yıllar boyunca fakültemizin dekanları, öğretim üyeleri, Dicle’nin öğrencileri, arkadaşları, Dicle’yle çalışan veya çalışmalarından ilham alan tüm öğrenci ve araştırmacılar, sanatçılar ve yazarlar bu buluşmalardan esinlenerek yepyeni çalışma alanlarına yöneldi. Bu törenlerde bir araya gelen araştırmacılar makalelerini zaman içinde ve özellikle Dicle konferanslarından bize kalan tüm makaleleri Ayşecan Terzioğlu ve Cenk Özbay’ın derledikleri Türkiye’de Cinsiyet Kültürleri kitabında yayınlama imkânı buldu. 2020 yılında arkadaşları, meslektaşları, öğrencileri, ailesi ve onu tanıyan, çalışmalarından çok şey öğrenen araştırmacılar olarak Dicle üzerine bir video hazırladık, yayınladık. Yıllar geçtikçe Dicle Koğacıoğlu Ödül Töreni başka ödüllere ve törenlere de emsal oldu. Yıllardır sürdürdüğümüz bu buluşmalara 2017 yılında Şirin Tekeli Ödül Töreni eklendi. Bu sene de Mor Sertifika Programı kapsamında, ilkokul ve lise öğretmenlerine cinsiyet eşitliği ekseninde sürdürmekte oldukları olağanüstü ve sıra dışı sınıf içi pratikleri için ödül vermeye başladık. Bütün bu çalışmaların ilham aldığı buluşma noktası ya da başlangıç noktası yine Dicle Koğacıoğlu Konferanslarıydı.

BU ÖDÜL BİZİ YENİ DİCLE’LERLE TANIŞTIRIYOR

 

Dicle Koğacıoğlu’nun annesi Nevzat Süer Sezgin de törende başta Sabancı Üniversitesi ve Su Gender olmak üzere konferansa ve ödüle emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu çalışmalar bizi hayata bağlıyor. Bu ödül, Dicle‘nin ailesi olarak bizi hem çoğaltıyor hem ömrümüzü uzatıyor. Yepyeni Dicle‘ler tanıyoruz. Onların yaptıkları araştırmalar özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki bütün araştırmalar benim geleceğe umutla bakmamı sağlıyor “dedi.

Dicle Koğacıoğlu’nun babası Murat Koğacıoğlu da “Bir kaybın ardından yapılacak en güzel şeyi yaptı arkadaşları, hocaları, öğrencileri. Bu ödüller Dicle‘yi yaşatan çok önemli çalışmalar. Dicle’nin bizim için kaybından çok daha önemli hukuk sosyolojisi alanında yaşanan kayıp “diye konuştu.

Konferansın açılış sohbetine katılan yazar Necmiye Alpay ise Dicle Koğacıoğlu ile çok uzun yıllara dayanan dostluklarını ve birkaç anısını aktardı.

Açılış sohbetinin ardından kolaylaştırıcılığını Biray Anıl Birer ve Şeyma Gümüş’ün yaptığı iki ayrı panel gerçekleşti. Bu yıl ödül kazanan isimlerin araştırmalarını paylaştığı panellerde, Dilan Alataş, “Otizm Anneleri: Bakım Emeği ve Ebeveynliğin Eleştirel Tahayyülü”, Şehide Zehra Keleş Yüksel “Kamuyu Ağırlamak: Sosyal İnceleme Amaçlı Ev Ziyaretleri ve Ev Kadınlarının Kamusal Tahayyülleri”, Gözde Cöbek, “’Harry Sally ile (Uygulamadan) Tanışınca’: Türkiye’deki Heteroseksüel Çevrimiçi Flört Dünyası” başlıklı çalışmalarıyla yer aldı.

Konferans kapsamında Göksu Köktürk ise Post Feminizm ve Meta Feminizmi Bağlamında Femvertising'in Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile İlişkisine Kadın Tüketiciler Üzerinden Bir Bakış” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

MAKALE ÖDÜLLERİ:

1. Dilan Alataş,Otizm Anneleri: Bakım Emeği ve Ebeveynliğin Eleştirel Tahayyülü”

2. Şehide Zehra Keleş Yüksel, “Kamuyu Ağırlamak: Sosyal İnceleme Amaçlı Ev Ziyaretleri ve Ev Kadınlarının Kamusal Tahayyülleri”

3. Gözde Cöbek, “’Harry Sally ile (Uygulamadan) Tanışınca’: Türkiye’deki Heteroseksüel Çevrimiçi Flört Dünyası”

SU Gender'ın Dicle Koğacıoğlu için hazırladığı filme ve geçen yıl hazırlanan kitaba aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz. 

https://gazetesu.sabanciuniv.edu/toplum-ve-bilim/turkiyede-cinsiyet-kulturleri-dicle-kogacioglu-kitabi 

https://www.youtube.com/watch?v=R6cwLUQBVIY&t=1514s

 
Dicle Koğacıoğlu Hakkında:
Dicle Koğacıoğlu 1972 yılında İzmir’de doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden mezuniyetinin ardından doktora çalışmalarına Stony Brook Üniversitesi’nde (SUNY Stony Brook) sosyoloji ve kadın çalışmaları alanlarında devam etti. 1997-98 yıllarında "Anayasa Hukuku ve Müslüman Orta Doğu'da Siyasal Kurumların Modernizasyonu" başlıklı uluslararası projede araştırma görevlisi olarak çalıştı. Aynı yıl İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) "Türkiye'de Düşünce Özgürlüğü " projesinde danışman ve çevirmen olarak yer aldı. 1999'da Boğaziçi Üniversitesi'ne döndü ve Sosyoloji bölümünde öğretim görevlisi olarak bulundu. Marmara depremi sonrası İzmit Doğukışla Rehabilitasyon Merkezi'nde Kadının İnsan Hakları Projesi'nin travma yaşamış çocuklara yönelik çalışmasında proje koordinatörlüğü yaptı. Aynı dönemde, Müslüman Toplumlarda Kadın ve Cinsellik kitabının editör yardımcılığını yürüttü. 2002-2004 yılları arasında Columbia Üniversitesi ve Brown Üniversitesi
Pembroke Kadın Araştırmaları Merkezi’nde doktora sonrası araştırmalarına devam etti. 2005 yılında Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Kültürel Çalışmalar lisans ve yüksek lisans programlarının ve toplumsal cinsiyet çalışmalarının geliştirilmesine önemli katkılarda bulundu. Aynı zamanda Tuzla tersanelerinde yaşanan ölümlere, taşeron sisteminin üniversite dahil hayatın her alanında yarattığı sorunlara ve her alanda yaşanan eşitsizliklere ve adaletsizliğe dikkat çeken çalışmalar yürüttü. 
Türkiye’de hukuk sosyolojisi alanının gelişmesine ve toplumsal cinsiyetin bu alandaki öneminin fark edilmesine önemli katkılarda bulunan Dicle Koğacıoğlu’nun doktora tezi "Türkiye'de Vatandaşlık Bağlamı: Uygulamalar ve Anlamlar" Ortadoğu Ödülleri’ne ve Lübnan Politika Çalışmaları Merkezi’nin Ortadoğu Araştırma Yarışması Ödülü'ne hak kazandı. Namus cinayetleri üzerine hukuk ve devletin belirleyici rollerinin altını çizen makaleleri hem uluslararası akademik çalışmalarda hem de Türkiye’de yaygın olarak kullanılmaya devam ediyor. Koğacıoğlu, 2009 yılında aramızdan ayrıldığında, adalete erişim süreçleri üzerine bir alan araştırması yürütüyor, aynı zamanda 12 Eylül darbesinin hukukçular tarafından nasıl algılandığını ve anlatıldığını inceliyordu.

 

 

Abone ol