Ana içeriğe atla

Atatürk'ü Anma Töreni

Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 83. yılı dolayısıyla, 10 Kasım 2021 Çarşamba günü saat 8:45'te Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi'nde (SGM) Anma Töreni gerçekleştirilecek.

10Kasım_GazeteSU

Törende Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Ayşe Ozil, “Atatürk Döneminde Kurumlar ve Eğitim” başlıklı konuşmasıyla yer alacak. Pandemi dolayısıyla kısıtlı sayıda katılımcının kabul edileceği tören aynı zamanda canlı olarak Zoom üzerinden yayınlanacak. Töreni SGM’de takip etmek isteyenlerin fiziki katılım için pr@sabanciuniv.edu adresine mail atarak kayıt yaptırmaları gerekiyor.

Törenin çevrimiçi takibi için https://sabanciuniv.zoom.us/webinar/register/WN_R5rDmxpXSnq8HZfjliArjg adresi üzerinden kayıt yapılabilir.

Törende İngilizce simultane tercüme yapılacak.

2021-2022 Akademik Yılı Bahar Dönemi Lisansüstü Programların Kontenjanları

Sabancı Üniversitesi, 2021-2022 Akademik Yılı Bahar Dönemi Lisansüstü Programların Kontenjanları

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Tezli Yüksek Lisans Programları Kontenjanları

Program

Kontenjan

Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği- Tezli Yüksek Lisans

15

Elektronik Mühendisliği-Tezli Yüksek Lisans

15

Endüstri Mühendisliği-Tezli Yüksek Lisans

15

Enerji Teknolojileri ve Yönetimi -Tezli Yüksek Lisans

15

Fizik-Tezli Yüksek Lisans

15

Matematik-Tezli Yüksek Lisans

15

Malzeme Bilimi ve Nanomühendisliği -Tezli Yüksek Lisans

15

Mekatronik Mühendisliği-Tezli Yüksek Lisans

15

Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik-Tezli Yüksek Lisans

15

Siber Güvenlik-Tezli Yüksek Lisans

15

Üretim Mühendisliği -Tezli Yüksek Lisans

15

Veri Bilimi -Tezli Yüksek Lisans

15

Doktora Programları Kontenjanları

Program Adı

Kontenjan

Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Doktora  Programı

15

Elektronik Mühendisliği Doktora  Programı

15

Endüstri Mühendisliği Doktora  Programı

15

Fizik Doktora Programı

15

Matematik Doktora

15

Mekatronik Mühendisliği Doktora

15

Malzeme Bilimi ve Nano Mühendislik Doktora

15

Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik Doktora

15

Siber Güvenlik Doktora

15

Üretim Mühendisliği Doktora

15

Öğretim Üyemiz Raha Akhavan, ABD’deki yüzme başarısını gazeteSU’ya anlattı

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Raha Akhavan, Amerika’da çok önemli bir yüzme başarısına imza attı. “Yüzücülerin Everest Dağı” olarak bilinen Catalina Kanalı’nı 15 saat yüzerek geçmeyi başaran Akhavan yüzmeye olan tutkusundan hedeflerine kadar birçok konuyu gazeteSU’ya değerlendirdi.

RahaTabatabaei-1

-Yüzme sporuna olan ilginiz nasıl başladı?

Yüzmeyi okuma yazmadan daha önce öğrendim. O yaşlardan itibaren sürekli suda olmayı seviyordum. Yüzme imkanı bulduğum zamanlarda anne ve babam beni sudan çıkarmak için akla karayı seçerdi. İran’da büyürken, okul çalışmalarım yüzünden yüzmeye pek fırsatım olmuyordu, ta ki üniversiteye girene kadar. Üniversitede yüzme takımına alındım ve takımımla diğer üniversite takımlarına karşı 4 yıl boyunca yarışlara katıldım. O dönem, içimde rekabete dayalı sporlara ve sistematik antrenmana  karşı sürekli bir ilgi oluşmasını sağladı. Doktora çalışmalarım için ABD’ye gittiğimde yüzmeye yine ara verdim ama bir gün döneceğimi hep biliyordum. Kolombiya’nın Bogota şehrinde ilk akademik işime başladığımda, triatlon sporuyla tanıştım ve kısa mesafeli yüzme, bisiklet ve koşuyu içeren triatlon çalışmalarıma başladım. İlk yüzme yarışımı minik bir adadan Karayip Denizi’ndeki ana adaya yaptım ve o anda yapmak istediğim şeyin denizde, açık sularda ve doğada yüzmek olduğunu fark ettim. Denizdeyken ve okyanustayken hissedilen o sonsuzluk duygusu hayatımda yaşadığım hiçbir duyguya benzemiyordu. Daha sonra Sabancı Üniversitesi’nde çalışmak üzere Türkiye’ye geldim ve 2017’de Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’na katılmaya karar verdim. Disiplinli bir şekilde yarışa hazırlandım ve yarış bittiğinde daha fazlasını yapmak istediğimi hissediyordum. O yüzden daha uzun mesafeli yarışlara ve seçeneklere bakmaya başladım. Türkiye’de çok büyük bir açık deniz yüzücüsü topluluğu olduğu ve ülkenin çok güzel noktalarıında düzenlenen çok sayıda yarış olduğu için kendimi şanslı hissediyordum. Dolayısıyla antrenman yapma konusunda çok büyük bir istek duyuyordum.

-Yüzmek sizin için ne anlam ifade ediyor?

 Yüzmek benim için bir tutku, bana meditasyon gibi geliyor ve huzur ve sakinlik veriyor. Mutluysam yüzmek istiyorum, üzgünsem,  kızgınsam ya da endişeliysem bile yine yüzmek istiyorum. Yüzmek benliğimi, amacımı ve gücümü her seferinde yeniden fark etmemi sağlıyor. Yüzmenin bana hayatım boyunca çok faydası oldu diyebilirim.

RahaTabatabaei-2

-Amerika’da çok zorlu bir parkuru tamamladınız. Bu parkur için hazırlık sürecinden bahseder misiniz?

Hayatımda yüzdüğüm en uzun rota için 2 sene öncesinden hazırlanmaya başlamıştım. Başlangıçta Türk bir antrenörün de yardımıyla tekniğimi düzeltme konusunda çok sıkı çalıştım. Her antrenmanda veya ana yarışta aynı hareketleri birkaç bin kez tekrarlamanız gerektiği için kaslarınızı ve gücünüzü olabildiğince verimli kullanmanız çok önemli. İyi teknik bunu başarmada size yardım ediyor. Daha sonra dayanıklılık konusunda ve zihnimi ve bedenimi o mesafeye alıştırma konusunda çalışmaya başladım. Pandemi nedeniyle havuzlar uzun süre kapalı kaldığı için bir antrenman planına bağlı kalmak da özellikle zordu. Dolayısıyla denizde antrenman yapmak zorunda kaldım, ama sonra müsilaj geldi ve deniz seçeneği de ortadan kalktı. Antrenman açısından çok zorlu iki yıllık bir dönem yaşadım ama vazgeçmemek için her zaman bir çözüm buldum ve sonunda başardım.

-Yüzme ile ilgili kazandığınız diğer başarılardan bahseder misiniz?

2019’da dört kişilik bir takımla, bayrak yarışı şeklinde İrlanda’dan İskoçya’ya yüzdüm. Her birimiz birer saat yüzüp sonrasında bayrağı bir sonraki kişiye devrederek karaya ulaşıncaya kadar yüzmeye devam ettik. O bölgeye özgü korkunç denizanalarıyla birlikte, 12-14 derece suda yaklaşık 13 saat süren bir parkurdu. Bir ay sonda, yine aynı takımla Manş Denizi’ni yüzerek geçtik. Türkiye’de her yıl İstanbul’daki Boğaziçi yarışına katılıyorum, ayrıca Alanya, Bodrum ve Marmaris’te düzenlenen, 5 - 10 km mesafeli daha uzun yarışlara da katılıyorum. Bu yarışlarda çeşitli madalyalar kazandım. 2019’da Yunanistan’ın Meis Adası’yla Kaş arasında düzenlenen yarışta kendi yaş grubumda birinci oldum. Antrenmanlarımın bir parçası olarak, Caddebostan sahilden Adalar’a yüzerek bir çok kez gidip geldim, yani Kınalıada ve Burgazada’daki tüm evleri ve adaların etrafındaki kayalıkları artık ezbere biliyorum.

RahaTabatabaei-3

- Akademik hayatınızın çok yoğun olduğunuz biliyoruz. Yüzme faaliyetlerinizle birlikte akademik yaşamınızı nasıl bir arada yürütüyorsunuz?

Bunu iyi planlama ve azim sayesinde başarabiliyorum. Genellikle çok erken kalkıyorum ve antrenman yapıyorum. Onu aradan çıkardıktan sonra ise çalışmaya başlıyorum. Hafta sonlarında daha fazla zamanım olduğu için daha uzun antrenmanlar yapıyorum. Fakat tabii ki bazen antrenman yapamadığım durumlar da oluyor. Örneğin yetiştirilmesi gereken bir işim veya konferans gibi bir akademik etkinlik varsa antrenman yapamıyorum. Fakat genel olarak iyi bir denge kurduğumu söyleyebilirim. Dekanım ve meslektaşlarım da çok destekleyici ve teşvik edici bir yakaşım sergiliyorlar ve bu bana gerçekten çok yardım ediyor.

-Yüzme ile ilgili bundan sonra ulaşmak istediğiniz hedefiniz var mı?

İngiltere’den Fransa’ya Manş Denizi’ni tek başıma yüzerek geçmeyi ve New York’taki Manhattan Adası’nın etrafını yüzerek turlamayı planlıyorum. Ayrıca İspanya’dan Fas’a Cebelitarık Boğazı’nı yüzerek geçme yarışına da kaydoldum. Bunlar şimdilik önümüzdeki iki yıllık dönem için planladığım ve katılmayı ümit ettiğim etkinlikler. Ama Türkiye’de de yeni rotalar denemek istiyorum. Marmara Denizi’nde ve özellikle Ege’de... Türkiye’nin her yerinde yüzmeye bayılıyorum!

"Dün Bugün İstanbul” Sergisi Sakıp Sabancı Müzesi’nde devam ediyor

Sabancı Holding desteğiyle düzenlenen Dün Bugün İstanbul sergisi, 22 genç sanatçının gözünden İstanbul’a dair bir durum tespitinde bulunuyor. Topluluk olarak sürdürülebilirliği odağına alarak faaliyet gösterdiği her alanda olduğu gibi, kültür ve sanata destek kapsamında da öncü ve örnek projelerin yanında olduklarını söyleyen Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper “sanatın ve sanatçının, yaşadığımız sosyal ve çevresel sorunlara yönelik farkındalığı artırmak, sürdürülebilir çözümler üretmek açısından da çok önemli bir rol üstlendiğini düşünüyoruz” dedi.

ssm mezunlar sergi

Sabancı Holding, “Yeni Neslin Sabancı’sı” vizyonu doğrultusunda, gençlere ve geleceğe yatırım yaparken, kültür ve sanatın da en büyük destekçileri arasında yer almaya devam ediyor. Bu kapsamda Sabancı Holding katkılarıyla gerçekleştirilen, Dün Bugün İstanbul Sergisi, 28 Kasım 2021 tarihine kadar Sakıp Sabancı Müzesi’nde ziyarete açık...

Sabancı Üniversitesi öğretim görevlisi ve sanatçı Murat Germen’in çağrısıyla buluşan ve yolu Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı programından geçmiş 22 sanatçının bir araya geldiği sergi, İstanbul’un dünü ve bugününü ortaya koyarken, geleceğini de düşünmemizi sağlıyor. Serginin açılışı, Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer ve Murat Germen’in katılımıyla gerçekleştirildi.

“Gençlerin başrolde olduğu sanatın dönüştürücü ve iyileştirici gücüne inanıyoruz”

Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, “Geçtiğimiz yıl, pandemiyi dünyada ve ülkemizde çok sert bir şekilde yaşarken, bugüne kadar yaptığımız yatırımlar sayesinde işlerimizi başarıyla yönettik, yarınlara odaklanma fırsatı yakaladık” dedi. “Bu kapsamda sürdürülebilirliği de ana odağımıza alarak Topluluk vaadimizi ‘Sürdürülebilir bir yaşam için, öncü girişimlerle Türkiye ile dünyayı birleştiririz’ olarak yeniledik” diyen Alper, “100 yıla yaklaşan geçmişiyle, her daim Hacı Ömer Sabancı’nın ‘Bu topraklardan kazandıklarımızı bu toprağın insanları ile paylaşmalıyız’ prensibiyle hareket eden topluluğumuz, sadece iktisadi anlamda değil, kültür, sanat, eğitim gibi toplumsal kalkınmanın omurgası olarak nitelendireceğimiz alanlarda da öncü ve örnek olmayı sürdürüyor” diye vurguladı. Cenk Alper sözlerini şöyle sürdürdü:

İnsanlık adına çok zor zamanlardan geçmemize rağmen Sabancı Topluluğu olarak her zaman, sanatın dönüştürücü ve iyileştirici gücüne inandık ve işte tam da bu yüzden sanat dedik… Gençlerin başrolde olduğu bir sanat. Yaratıcı bakış açılarının toplumda farkındalık yaratacağını, bir ışık yakacağını, bir umut vereceğini düşündük. Dün Bugün İstanbul sergisi, bu inancımızın bir sonucu. Sanatın ve sanatçının, yaşadığımız sosyal ve çevresel sorunlara yönelik farkındalığı artırmak, sürdürülebilir çözümler üretmek açısından da çok önemli bir rol üstlendiğini düşünüyoruz” dedi.

Dün_bugün_istanbul

Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer ise konuşmasında: “2010 yılında müzemizde açtığımız ‘Bizantion'dan Istanbul'a. Bir Başkentin 8000 Yılı’ adlı tarihi sergimizde İstanbul’un tüm tarihi boyunca ve de hâlâ sahip olduğu renkli kalabalığını, bu devingen kitlenin getirdiği enerjiyi, her türlü yeniliğe ayak uydurma becerisini; binlerce yıllık geçmişe rağmen yansıttığı gençliği, her yeniliği içine sindirme yeteneğini de anlatmaya çalışmıştık.  Aradan 11 yıl geçti. Yalnız dünyada değil, ülkemizde ve elbette İstanbul'da pek çok şey değişti. Birbiri ardına yükselen dev binalar, kıtaları aşan yol ağları, denizin altından geçen tüneller, İstanbul'u komşu kentlerle birleştirircesine genişleyen sınırlara ve pek çok Avrupa ülkesi nüfusunu aşan bir kitleye ev sahibi kılıyor. Bizler İstanbul'daki gelişme ve genişlemeleri, kurulan yeni beldeleri izlemekte zorlanıyoruz. Tarih boyunca dünyaya açık penceresiyle her türlü göç ve kalabalığı içine alıp sindiren İstanbul'un da bu ansızın gelen, kültürüne yabancı milyonluk göç karşısında zorlandığını görüyoruz.

Dün Bugün İstanbul sergisinde İstanbul'a bu kez tarihin ve arkeolojinin değil, genç sanatçıların çağdaş gözüyle bakacağız... Sergide; mimar, öğretim üyesi, İstanbul'un değişimini yakından izleyen ve fotoğraflarında bunu yansıtan sanatçı Murat Germen'in çağrısıyla bir araya gelen ve yolu Sabancı Üniversitesi’nden geçen 22 genç sanatçının bu sergiye özel ürettiği birbirinden bağımsız eserlerini göreceğiz. İstanbul’un sanatçılara verdiği ilhamı ve aynı zamanda onlara yüklediği bellek inşa etmek misyonunu hissedeceğiz. Dün Bugün İstanbul sergisinde gençlerin enerjisinin hepimize iyi geleceğine inanıyorum” dedi.

“Kadim ama yorgun bir şehir için neler yapabiliriz?” 

Sabancı Üniversitesi öğretim görevlisi ve sanatçı Murat Germen ise, “Yolu Sabancı Üniversitesi’nden geçen bu 22 sanatçıya yaptığımız çağrı öncesi niyetimiz, Sabancı Üniversitesi’nin ‘birlikte yaratmak ve geliştirmek’ düsturunu takiben, kadim ama yorgun İstanbul için neler yapabiliriz, onu keşfedebilmekti” dedi. Küresel salgın nedeniyle fiziksel buluşmalar olmasa da sanatçıların çevrimiçi platformlarda bir araya geldiklerinden bahseden Germen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğulcu ve sorgulayıcı bir yaklaşım ile bugünlere geldik. Dün Bugün İstanbul adlı sergide de bu yaklaşımın izini görüyoruz. Sanatçıların kendi iradelerinin ürünü olan işler birbirine benzemiyor; ancak konuşuyor ve birbirlerini tamamlıyorlar: İstanbul’u önemsiyor, ‘acil yardım çağrısına nasıl cevap verebiliriz, bu kente biricikliğini nasıl tekrar kazandırabiliriz?’ sorularına cevap arıyorlar.”

Dün_bugün_istanbul-2

Erişilebilir bir sergi, erişilebilir bir İstanbul!

Dün Bugün İstanbul Sergisi; Ahu Akgün, Aslı Narin, Begüm Yamanlar, Beril Ece Güler, Burak Dikilitaş, Canan Erbil, Cemre Yeşil Gönenli, Deniz Ezgi Sürek, Didem Erbaş, Ege Kanar, Eren Sulamacı, Eser Epözdemir, Korhan Karaoysal, Mekânda Adalet Derneği, Neslihan Koyuncu Bali, Nora Bryne, Onur Özen, Örsan Karakuş, Serkan Taycan, Sıla Ünlü İntepe, Sinan Tuncay ve Zeynep Kaynar’ın eserlerinden oluşuyor. Sanatçıların, İstanbul’un dünü ve bugününü düşündükleri, kente dair bir durum tespiti yaptıkları sergi, ziyaretçilerin İstanbul’un geleceğini de düşünmesine neden oluyor.

Mekâna özel hazırlanan eserler, çevre, hayvan popülasyonu, kentsel dönüşüm, toplumsal yaşam, tarihi mekânlar, su kaynakları, ulaşım ve ütopya / distopya kavramlarının da aralarında bulunduğu temalar ışığında, kent dinamiklerine dair yorumlar içeriyor. Sergi seçkisi yağlıboya resim, çizim, enstalasyon, fotoğraf, video ve serigrafi baskıyı içeren geniş bir mecra yelpazesinden oluşuyor.

Koronavirüs (COVID-19) salgını kaynaklı aksaklıklara, tam ve kısmi kapanmaların yarattığı imkânsızlıklara rağmen, kentin çeşitli merkezlerini konu alan işlerin üretim sürecine, İstanbul’un birçok kurumunun yanı sıra bu şehirde yaşayanlar da katkıda bulundu.

Bu yıl Sabancı Vakfı’nın Fark Yaratanlar Programı’na seçilen girişimlerden Erişilebilir Her Şey ile Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nin ortak çalışması ve Sabancı Vakfı desteğiyle Dün Bugün İstanbul sergisi, görme ve işitme engelli bireyler için erişilebilir bir içerikle hazırlandı. Erişilebilir Her Şey uzmanları tüm bilgi panolarını işaret diline çevirdi; ayrıca video, yerleştirme ve görselleri sesli betimledikleri kayıtlar gerçekleştirdi. Bu kapsamda aynı zamanda sergi alanı ve rotasının sesli betimlemeleri de hazırlandı ve ziyaretçilerin QR kodu kullanarak ulaşabilecekleri tüm bu içeriklerle sergi erişebilir bir niteliğe kavuştu.

Sabancı Ünivertesi çalışanları ve öğrencileri Dün Bugün İstanbul sergisini 28 Kasım tarihine kadar ücretsiz ziyaret edebilir.

Öğrenciler Üniversitede Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin Buluşuyor

Avrupa ve Türkiye'den üniversite öğrencileri bir araya gelerek üniversitelerde toplumsal cinsiyet alanında neler yapıldığını tartışacak.  

GE Academy kapsamında gerçekleşecek çevrimiçi etkinlikte İspanya Deusto Üniversitesi'nden, Sabancı Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi'nden öğrenciler toplumsal cinsiyet çalışmaları yaparken yaşadıkları zorlukları ve bu zorlukları aşmak için kullandıkları stratejileri paylaşıyorlar.

Etkinlikte İngilizceden Türkçe, İspanyolca ve Baskça'ya simültane çeviri olacaktır.

Tarih - 5 Kasım 2021, Cuma
Saat - 14.00 
Kayıthttps://bit.ly/studentsorganize

Mezunumuzun Liderlik Ettiği YouGov Türkiye’ye 4 Ödül

Mezunumuz Özge Akçizmeci Üstün’ün genel müdürlük görevini üstlendiği YouGov Türkiye, Baykuş Ödülleri’nden 4 ödülle döndü.

Pazarlama ve kamuoyu araştırmalarının iş sonuçlarına etkisini göstermek ve araştırma şirketleriyle araştırmaverenler ve veri toplama şirketleri arasındaki ilişkileri geliştirerek, başarılı iş ortaklıklarını ödüllendirmek amacıyla Türkiye Araştırmacılar Derneği (TÜAD) tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Baykuş Ödülleri’nde YouGov Türkiye,  2 inovatif, 1 vizyoner ve 1 alışverişçi kategorisinde ödül aldı.

Baykuş Ödülleri’nde bul yıl FMCG, finans, akademi, reklam, araştırma, veri toplama, medya, iletişim, medikal ve sigorta sektöründen oluşan 21 kişilik jürinin 22 – 23 Eylül tarihlerinde 14 kategoride değerlendirdiği 138 başvuru arasından 49 proje ödüle layık görüldü.

Mezunumuz Özge Akçizmeci Üstün’ün kurduğu Wizsight araştırma şirketi de daha önce 4 kez Baykuş Ödülü almıştı.

YouGov Türkiye ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Fark Yaratanlar Programı’nın 13. Sezon başvuruları başladı

Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı, 13. yılında "Fark Yarat Hayatlar Değişsin!" sloganıyla yeni Fark Yaratanlar’ını arıyor. Çevre, sağlık, ekonomik gelişme, eğitim gibi alanlardan başvuru alan programa, 30 Kasım 2021 tarihine kadar farkyaratanlar.org/basvur adresinden aday olunabilir veya aday gösterilebilir.

FarkYaratanlarProgramı

Fark Yaratanlar Programı

Sabancı Vakfı, toplumsal gelişmeye katkıda bulunan kişilerin öykülerini tüm Türkiye ile paylaştığı Fark Yaratanlar Programı ile farkındalık yaratmayı ve ilham vermeyi amaçlıyor. Program kapsamında 2009 yılından bu yana Türkiye’nin 81 ilden 8.000’e yakın başvuru alındı ve 42 farklı şehirden 200 Fark Yaratan’ın ilham veren hikayesi toplumun geniş kesimleriyle paylaşıldı.

Başvuruların Değerlendirme Kriterleri

  • Çalışmanın somut değişim yaratması
  • Yaratıcı ve ilham verici olması
  • Sürdürülebilir ve yaygınlaştırılabilir olması
  • Şeffaf ve güvenilir olması

Programın Fark Yaratanlar’a Katkısı:

Her yılın sonunda yapılan değerlendirme anketi ile elde edilen verilere göre Fark Yaratan seçilenler:

  • Çalışmalarının görünürlüğünün arttığını (%100)
  • Güvenirliğinin arttığını (%91),
  • Çalışmalarını yaygınlaştırdıklarını (%67) belirtti.

Dün Bugün İstanbul Sergisi'nde Sanatçı Söyleşisi

Sabancı Holding’in katkılarıyla Sakıp Sabancı Müzesi’nde devam eden “Dün Bugün İstanbul” sergisi, “Vasıta: Bir Enstalasyonu Sergilemek ve Korumak” başlıklı bir söyleşiye ev sahipliği yapacak. 4 Kasım Perşembe günü saat 16.30’da gerçekleşecek söyleşi, sanatçı Ege Kanar’ın “Dün Bugün İstanbul” sergisi kapsamında, mekâna özgü olarak ürettiği bir enstelasyon olan Vasıta’ya odaklanacak.

EgeKanarSöyleşi

Vasıta, Bronz çağından beri kullanılan bir enstrüman olan ziller, temas hoparlörleri ve ses kabloları ile üretilmiştir ve parçası olan zillerle yapılmış ses kayıtlarından oluşan bir kompozisyonu hoparlörler yardımıyla aynı enstrümanlara geri aktaran, mekâna özgü bir enstalasyondur. Fiziksel temas yoluyla bu enstrümanlara geri beslenen ses, zillerin doğal frekanslarıyla örtüştüğünde, ziller titreşmeye başlar. Belirli zilleri yakalayarak, rezonansa sokan bu frekanslar; içinde, kimlik, geçmiş, malzeme, gelenek ve coğrafya gibi mefhumların da hizalanarak duyumsanabilir olduğu bir çeşit yankı odası yaratır. İstanbul Agop fabrikasında üretilen ve çeşitli arazlara sahip oldukları için kusurlu bulunarak ıskartaya ayrılan bu ziller, fabrikaya teslim edildiklerinde eritilerek, yeni zillerin yapımında kullanılacak alaşıma geri katılacaktır.

Dün_bugün_istanbul sergisi

Fotoğraf: Murat Germen

Teknoloji temelli bu enstalasyonu korumak için rasyonel bir risk değerlendirme metodolojisi oluşturma yönündeki çalışmalara katkı sunulması hedeflenecek olan konuşmada, dijitalSSM Araştırma Yöneticisi Osman Serhat Karaman ve sanatçı Ege Kanar, yapıtın bağlamı ile sergilenmesi biçimi arasındaki ilişkiyi ve gelecek sergilemelerde geçirebileceği dönüşümleri olası senaryolar üzerinden analiz edecek. “Vasıta: Bir Enstalasyonu Sergilemek ve Korumak” söyleşisi 4 Kasım Perşembe günü saat 16.30’da, Sakıp Sabancı Müzesi Galeri-2’de gerçekleştirilecek.

Vasıta

Zil yapımının İstanbul’daki geçmişi, 17.yüzyılda bu şehirde yaşamış Ermeni metal ustası I. Avedis’e kadar uzanır. 1618’de, geliştirdiği bir bronz alaşımından ilk zillerini üreten Avedis, II. Osman tarafından kendisine takılan “Zilciyan” lakabıyla Yeniçeri ordusu için zil yapmakla görevlendirilir. İstanbul’da böylece başlayan zil üretimi, siyasi, ticari, endüstriyel ve kültürel dönüşümlerin şekillendirdiği bir süreçte Avrupa ve ABD’yi de kapsayacak şekilde genişler. Avedis’in, babadan oğula aktarım yoluyla kuşaklar boyu bir sır olarak saklanan reçetesi, bugün kentte belli başlı markalar tarafından geleneksel yöntemler kullanılarak üretilmekte olan zillerin de nüvesini oluşturur. Binlerce çekiç darbesiyle şekillendirilen el yapımı her zil; onu var eden karmaşık süreçlerden arta kalan örtük bir potansiyel, elinden çıktığı ustanın davranışının belirlediği özgün bir armonik karakter barındırır.

İstanbul Politikalar Merkezi’nden “Gıdanın Politik Ekolojisi” webinarı

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin “Gıdanın Politik Ekolojisi” webinar serisinin onuncusu düzenleniyor.

GıdanınPolitikEkolojisi10

3 Kasım Çarşamba günü saat 15.00’te yapılacak webinar toplantısının bu bölümünün başlığı: Kırsal Mekanlarda Gıda: Sorunlar/Çözüm Arayışlar”.

Moderatörlüğünü Fikret Adaman’ın üstlendiği webinarda Pamukkale Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü'nden Dalya Hazar Kalonya, Yeditepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nden Kiraz Özdoğan konuşmacı olacak.  

Bu webinar serisinde, Türkiye’de gıda sisteminin yapısı ve bu yapının sosyal, ekonomik ve ekolojik etkileri tartışılarak, daha adil ve sürdürülebilir bir gıda sisteminin kurulmasına katkı sunulması hedefleniyor. Gıda sistemi bağlamında; üretim kaynaklarına erişim, kırsal yaşamdaki sosyo-ekonomik dönüşümler, teknolojik değişimler, ekosistem dinamikleri, tüketim kültürü, tarım ve gıda politikaları gibi çok çeşitli boyutların disiplinlerarası ve bütüncül bir yaklaşımla ele alınması amaçlanıyor.

Gıdanın Politik Ekolojisi webinarına bekliyoruz.

Tarih: 3 Kasım 2021, Çarşamba

Saat: 15:00

Kayıt Linki: https://event.webinarjam.com/register/191/wy8k7hv5

“Eşikteki Türkiye” webinar serisi devam ediyor

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), Stiftung Mercator ve Ankara Enstitüsü Türkiye ortaklığındaki “Eşikteki Türkiye” başlıklı webinar serisi devam ediyor. Webinar serisinin ikincisi 2 Kasım Salı günü saat 15:00’te gerçekleşecek.

eşiktekitürkiye2

Moderatörlüğünü İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in yapacağı ikinci bölümün konuşmacıları, Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İPM Direktörü Fuat Keyman, Araştırmacı Galip Dalay ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Hatem Ete olacak.

İnsanlık küreselleşme, yeni teknolojiler, iklim değişikliği gibi herkesi yatay kesen dinamiklerin yanı sıra her bir ülkeyi farklı şekillerde etkileyen göç, terör, radikalleşme, eşitsizlik, yoksulluk gibi gelişmeler üzerinden yeni bir tecrübe yaşıyor. Bu tecrübe, birbirinden farklı düzeylerde de olsa, her ülke ve toplumun bilgi, olgu ve değer ile ilişkilerini yapısal olarak dönüştürüyor.

“Eşikteki Türkiye” webinar serisinde Türkiye'nin de yakından hissettiği bu dönüşüm sürecinin toplumsal, siyasal ve ekonomik dinamiklerinin anlaşılması, bu dinamiklerin ulusal, bölgesel ve küresel gelişmelerle etkileşiminin değerlendirilmesi amaçlanıyor.

Kayıt linki: https://event.webinarjam.com/register/189/1n0k5hx8

Abone ol