Ana içeriğe atla

“Kadına Şiddet: Türk İşletmelerin Bu Konuya Tepkileri Nelerdir?”

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Dr. Melsa Ararat, Fransız Kalkınma Ajansı tarafından düzenlenen “Türkiye'de Kadınların Saygın İşlere Katılımını Destekleme ve Sürekliliğini Sağlama konulu Yuvarlak Masa” toplantısında konuştu.

Melsa Ararat, Fransız Sarayı’nda, 15 Mart 2016, Salı günü, düzenlenen etkinlikte “Kadına Şiddet: Türk İşletmelerin Bu Konuya Tepkileri Nelerdir?” başlıklı panelde “Kadına Şiddet ve İşyeri” konulu bir sunum yaptı. İşyerinde cinsiyet eşitliği; İşyerinde taciz; Aile içi şiddet ve işletmelerin rolü konularının ele alındığı panelin moderatörlüğünü, İnsan Gelişimi ve Toplumsal Eğitim Vakfı (İGETEV) Dış İlişkiler Müdürü Zeynep Jane KANDUR üstlendi. Panelde ayrıca, Altun Hukuk Bürosu’ndan Av. Feyza Altun Meriç de yer aldı.

Sunumunda “Yakın İlişkide Şiddetin Beyaz Yakalı Çalışanlara ve İşletmeye Etkisi Araştırması”nın sonuçlarına değinen Melsa Ararat, “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle İlgili İşyeri Politikaları Geliştirme ve Uygulama Rehberi”nin içeriğini açıklarken ‘Şirketler çalışanlarının evde şiddetle başa çıkmaları sürecinde  onlara kurumsal destek vererek, şiddete hoşgörü göstermeyen bir  örgüt kültürü oluşturarak ve bu kültürü  resmi şirket politikalarıyla içselleştirerek toplumsal cinsiyet algılarının değişmesine katlıda bulunabilirler. Ama esasen bu politikalar şirkete daha yüksek verimlik, daha huzurlu bir iş ortamı, daha düşük iş kayıpları ve daha az kazalar olarak geri dönecektir. Politikalar işyerinin de şiddetin hedefi olmasını engelleyecek tedbirler konusunu da içermekte. Rehber şireketlere bu konuda yol göstermek amacıyla hazırlandı,’ dedi. Örnek politikaların yer aldığı rehber Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu desteğinde ve TÜSİAD üyesi şirketlerin kattılımıyla hazırlanmıştı. İçerikte yer alan başlıklar:


•    Şirket politikasının oluşturulması için gerekli adımlar
•    Şirket dışı iletişim ve etkileşim ağının geliştirilmesi
•    Kadına karşı mücadelede başvurulacak kurum ve kuruluşlar
•    Proje adımları ve kontrol listesi
•    Örnek politika
•    Platformlar
•    Aile içi şiddet alanında örnek şirket uygulamaları
•    Aile içi şiddete yönelik sosyal sorumluluk projeleri
•    Yasal çerçeve

Yuvarlak masa çalışması ile özellikle iki öncelikli alana odaklanarak kadınların saygın işlere katılımını ve bunun sürekliliğini desteklemek amacıyla muhtemel rolleri, fırsatları ortaya çıkarmak ve Türkiye'de Fransız Kalkınma Ajansı’nın stratejik katılımını sağlamayı amaçlandı.

Yuvarlak masa toplantılarının alt hedefleri ise;

•    Kadınların saygın işlere katılımının ve bunun sürdürülmesinin önündeki kritik engelleri incelemek ve kadınların kaliteli istihdama katılmasına daha çok katkıda bulunacak öncelikli alanları belirlemek;
•    Kadınların saygın işlere katılımını ve bunun sürekliliğini desteklemek için öğrenilen dersleri ve en iyi uygulamaları vurgulamak;
•    Kadınların saygın işlere katılımını ve bunun sürekliliğini desteklemek için gereken önlemleri ve uygulanan yaklaşımları keşfetmek ve tanımlamak

olarak belirtildi.

Barış Sürecinde Kadınların Rolü

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamaları kapsamında 12 Mart 2016, Cumartesi günü Karaköy Minerva Palas’ta kadınların barış sürecindeki rolünün tartışıldığı “Kadın ve Barış” başlıklı bir panel düzenledi.

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Ayşe Betül Çelik’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde; Kuzey Kıbrıs Yönetimi Parlamentosu Cumhuriyetçi Türk Partisi – Birleşik Güçler (CTP-BG) Milletvekili Doğuş Derya, Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Dış Politikada Kadınlar Girişimi Kurucu Üyesi Zeynep Alemdar ve Barış İçin Suriyeli Kadınlar Girişimi Kurucusu ve Koordinatörü Mouna Ghanem konuşmacı oldular.

Doğuş Derya “Kıbrıs Barış Müzakeleri ve Kadınlar”, Zeynep Alemdar “Türkiyeli Kadınların Uzlaşma Çabaları: Türkiye-Yunanistan ve Türkiye-Ermenistan Örnekleri” ve Mouna Ghanem “Barış Sürecinde Suriyeli Kadınlar” başlıklı birer konuşma yaptılar.

Ayşe Betül Çelik açış konuşmasında kadınların barış süreçlerinde yer almalarının önünde birçok engel bulunduğunu söyledi. Panelin ilk konuşmacısı Mouna Ghanem, Türkiyeli ve Suriyeli kadınların barış sürecinde aynı sorunları paylaştığına dikkat çekti. Mouna Ghanem, müzakere ekipleri içinde daha fazla kadın bulunması gerektiğini savundu ve kilit noktalarda bulunan erkeklerin kadınlara destek vermesi gerektiğini belirtti. Suriye rejiminin, hayat için iyi fırsatlar önerdiğini söyleyen Mouna Ganem, Suriye rejiminin kadınları sözcü olarak ön plana çıkarmadığının altını çizdi.

Doğuş Derya konuşmasına “Kadınlar olarak barışı en çok konuşma ihtiyacı duyduğumuz bir zamandayız” diyerek başladı. Doğuş Derya, barış için müzakere sürecinde etnisite ötesi, antimilitarist, ekolojik ve toplumsal cinsiyet bakışlı bir dil oluşturmak esas olduğuna vurgu yaptı. Kıbrıs barış müzakerelerinde kadınların rollerinin önemine değinirken, adadaki her iki toplumdan kadınların çatışmadan etkilendiğinin altını çizdi ve kadınların çözümün de parçası olması gerektiğini savundu. Kıbrıs müzakerelerinin 50 yıllık bir geçmişi olduğunu söyleyen Doğuş Derya, masada hep erkeklerin yer aldığına dikkat çekti.

Panelin son konuşmacısı Zeynep Alemdar, Türkiye – Ermenistan ve Türkiye – Yunanistan çatışmalarında Türk kadınların konular etrafındaki söylemi değiştirmek için sarf ettikleri çabaları görünür kılmak için bir saha çalışması yaptığını belirtti. Dış politikanın kendi içindeki hiyerarşisinin kadınları görünmez kıldığı için çözüm bulmaktan uzak olduğumuzu söyledi. Uzun süreli çözümlerde kadınların katılımının önemine vurgu yapan Zeynep Alemdar, çözümlerde yaratıcılık için de kadın temsilinin şart olduğunu söyledi.


Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Çalışmalarında Öncü

Sabancı Üniversitesi kuruluşundan itibaren, akademik ve idari süreçlerinde Türkiye için de önemli bir konu olan toplumsal cinsiyet eşitliğine büyük bir önem veriyor.

Cinsel Tacize Karşı Önlem ve İlkeler Bildirgesi ile toplumsal cinsiyet çalışmaları konusunda Türkiye’de bir ilke imza atan Sabancı Üniversitesi; Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kulübü faaliyetleri, Toplumsal Duyarlılık Projeleri kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar, Ayrımcılık Karşıtlığı Bildirisi, Mor Sertifika Programı ve Eğitim Reformu Girişimi’nin yürüttüğü çalışmalar da Sabancı Üniversitesi’nin toplumsal cinsiyet ve kadın hakları konusundaki hassasiyetini gösteriyor.



Sabancı Üniversitesi’nin müfredatında da toplumsal cinsiyet kavramına doğrudan odaklanan 7 ders bulunuyor: Cinsiyet Mitleri: Kadınlar ve Erkekler Üzerine Kültürel Kuramlar; Toplumsal Cinsiyet: Savaş ve Barış; Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Cinsellik; Aile, Çocuklar, ve Toplumsal Cinsiyet: Avrupa Sosyal Tarihine Temel Yaklaşımlar; Osmanlı ve Modern Türkiye Tarihinde Toplumsal Cinsiyet Sorunları; Toplumsal Cinsiyet ve Milliyetçilik; Ortadoğu’da Toplumsal Cinsiyet ve Cinsellik. Bu derslerin yanı sıra müfredatta toplumsal cinsiyeti ana akımlaştıran 36 ders yer alıyor. Kurumsal Yönetim Forumu da kadınların şirket yönetimlerinde yer alması, iş dünyasının aile içi şiddete karşı politikalar oluşturmasını sağlamak amacıyla çalışmalar yürütüyor.

Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları, Forum çatısı altında birleşiyor

Sabancı Üniversitesi kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği bütün toplumsal cinsiyet, kadın hakları ve kadın araştırmaları konusunda yürütülen çalışmaları, “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu” çatısı altında birleştirdi.

Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu, toplumsal cinsiyet ve kadın hakları konusunda çalışma yapan tüm Sabancı Üniversitesi mensuplarını bir araya getirmeyi, akademik araştırmaları teşvik etmeyi ve desteklemeyi, konuyla ilgili müfredat geliştirmeyi, cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığına karşı politikalar ve kurumsal yapılar geliştirmeyi, akademik ve akademik olmayan kurumlarla işbirliği gerçekleştirmeyi hedefliyor.

Akademiden iş dünyasına, eğitimcilerden ceza infaz kurumu çalışanlarına kadar geniş bir yelpazeye eğitimler ve projelerle dokunan ve farkındalık uyandıran Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu’nun amaçları arasında;

•    Sabancı Üniversitesi bünyesinde yapılan toplumsal cinsiyet ve kadın araştırmaları alanlarındaki tüm çalışma, proje ve faaliyetleri bir çatı altında toplayarak bu çalışmaları görünür kılmak, birbirleriyle etkileşmelerini sağlayıp etki ve yaygınlıklarını artırmak; akademik çalışmalar başlatmak ve desteklemek; bu yolla Sabancı Üniversitesi’nin ulusal ve uluslararası platformlarda toplumsal cinsiyet araştırmaları konusunda söz sahibi olmasına katkıda bulunmak;

•    Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin lisans, yüksek lisans, doktora düzeylerinde toplumsal cinsiyet ve kadın araştırmaları alanında gerçekleştirecekleri proje ve tez çalışmalarına teşvik ve akademik destek sağlamak; bu alanda etkinlik gösteren öğrenci kulüpleriyle işbirliği yapmak; bu alanda çalışma yapan tüm öğretim üyeleriyle işbirliği içinde ders geliştirme, yan dal ve doktora programı hazırlayıp önerme gibi inisiyatifler oluşturmak; bu yolla üniversitenin genel eğitim amaçlarının gerçekleştirilmesine ve eğitim kalitesinin yükseltilmesine katkıda bulunmak; Sabancı Üniversitesi akademisyenleri, çalışanları ve öğrencileri arasında toplumsal cinsiyet ve kadın çalışmaları alanında işbirliği ve iletişimi artırmak; deneyim paylaşımını sağlamak; kendilerine, hayatlarına, çevrelerine ilişkin bir farkındalık geliştirmelerine yardımcı olmak;

•    Üniversitede ve kamuoyunda toplumsal cinsiyet eşitliği duyarlılığının geliştirilmesine ön ayak olmayı; kadının toplumdaki sosyo-ekonomik statüsünü yükseltmek ve kamunun toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlılığını artırmak amacıyla çeşitli kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak, projeler üretmeyi, bilimsel araştırmalar yapmak; üniversite kampüsü içinde ve dışında, toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığı önleyici politikaların sözcüsü olmak ve diğer kurum ve kuruluşlara bu konuda liderlik etmek; böylece aynı zamanda Sabancı Üniversitesi’nin “toplumla etkileşim” hedefine hizmet etmek;

•    Hem Sabancı Üniversitesi bünyesinde, hem de diğer üniversitelerde, üniversitelerin kadın merkezleri, kadın konusunda çalışma yapan çeşitli kamu ve sivil toplum kurum ve kuruluşları ile ulusal ve uluslararası düzeyde ortak girişimler ve çalışmalar yaparak toplumsal cinsiyet duyarlılığını artırmak ve kadın sorunlarını geniş kitlelere duyurmak için çeşitli seminerler, konferanslar, sempozyumlar, sertifikalı eğitim ve güçlendirme programları düzenlemek; eğitim materyali hazırlayıp yayınlamak; toplumsal cinsiyet ve kadın çalışmalarına yönelik bülten, dergi ve kitaplar yayımlamak; yurtiçinde ve yurt dışında kadın sorunları ile ilgili çalışmaları izleyerek, bu çalışmaları duyurmak ve ulusal ve uluslararası kurumlar ile işbirliği yaparak toplumsal cinsiyet ve kadın sorunları alanında iletişim ve işbirliği ağları kurmak ve geliştirmek yer alıyor.

Forum’un temelleri Mor Sertifika Programı ile atıldı

Forum’un kuruluş tarihinin gerisine uzanan bir geçmişi var. Bu başarılı geçmişin en önde gelen r parçası yaklaşık 10 yıldır sürdürülen Mor Sertifika Eğitim Programı.
Mor Sertifika Programı, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi tarafından, Sabancı Vakfı desteğiyle, Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı (“BMOP” ya da “Ortak Program”) kapsamında, gerçekleştirilen Mor Sertifika Programı 2007 yılından beri, öğretmenlere toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik farkındalık kazandırmak amacıyla yürütülüyor.  Gerçekleştirilen eğitimlerle Türkiye’nin farklı illerinden yaklaşık 3000 öğretmene ulaşıldı, toplam 345 öğretmen bir haftalık toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi programını tamamladı.


Mor Sertifika Programı’nın bu yıl kapsamı genişletilerek, İstanbul’daki eğitim fakültelerinde öğrenim gören öğrencilere de eğitim verilmeye başlanıyor. Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu ile İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji ve Eğitim Çalışmaları Merkezi (SEÇBİR), eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin güçlendirilmesi amacıyla Sertifika Programı açıyor. Sabancı Vakfı desteğiyle gerçekleştirilen programa, sosyolojiden psikolojiye, hukuktan sosyal politikaya, edebiyattan medyaya farklı alanlardan akademisyen ve uzmanlar katkı sunuyor.

Murat Germen’in çalışmaları Toronto Ağa Han Müzesi’nde

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlimiz Murat Germen’in çalışmaları Kanada Toronto’daki (Aga Khan Museum) Ağa Han Müzesi’nde sergileniyor. "Dönüşen Bir Kent: İstanbul'un Eski ve Yeni Hallerinden Görseller” A City Transformed: Images of Istanbul Then and Now” başlıklı sergi 26 Haziran 2016 tarihine kadar açık kalacak.  

Giriştiği kurgusal deneyler ve belgesel çalışmalarla fotografik anlatımda sorgulayıcı görsellikleri yakalayan Murat Germen’in çalışmaları; Japon mimar Fumihiko Maki’nin tasarladığı, Ağa Han Müzesi’nde Ömer M. Koç koleksiyonundan fotoğraflarla birlikte sergileniyor. Ömer M. Koç koleksiyonundan 1850'lerden 1900'lerin başına kadarki dönemde hazırlanmış albümler, panoramalar ve tekil fotoğrafların oluşturduğu eski İstanbul fotoğraflarını, Murat Germen’in ölçek ve mekan bakımından adeta fütüristik duygusu veren 21. yüzyıl görüntülerinden oluşan “Yeni İstanbul” çalışmalarıyla bir araya getiren sergi, yüzyıllar boyunca imparatorluklara başkentlik etmiş bir kentin zaman içindeki dönüşüm sürecini büyüteç altına alıyor. Bu sergi vesilesiyle, Murat Germen’in dev boyutlardaki hareketli görüntü projeksiyonu çalışması ve insansız hava aracı ile ürettiği yeni İstanbul panoramaları ilk kez izleyicilere sunuluyor.

Tosun Terzioğlu Anısına SÜ Burs Fonuna Bağış Yapabilirsiniz!

Üniversitemizin kuruluşunda ve gelişmesinde üstün hizmetleri olan, sevgili Kurucu Rektörümüz Prof. Dr. Tosun Terzioğlu’nu  kaybetmiş olmanın büyük üzüntüsü içerisindeyiz.

Sevgili Hocamız Tosun Terzioğlu'na Allah'tan rahmet, ailesi, sevenleri, Türk bilim dünyası ve tüm Sabancı Üniversitesi ailesine başsağlığı dileriz. 

Üniversitemizden sevgi ve emeğini hiç esirgemeyen Tosun Hocamızın anısına Sabancı Üniversitesi Burs Fonuna Bağış yaparak, başarılı ancak maddi imkanları kısıtlı öğrencilerimizin eğitimine destek olabilirsiniz.

Tosun Hocamızı da mutlu edecek bu amacımızda sizlerin de desteğini bekliyoruz.

Bağışınızı iki şekilde gerçekleştirebilirsiniz.

1) SUMED Tosun Terzioğlu Burs Fonu aracılığı ile SÜ Burs Fonu'na ulaştırabilirsiniz.

Havale/EFT için

Akbank

Sabancı Üniversitesi Şubesi (713)

Hesap Adı: Sabancı Üniversitesi Mezunları Derneği

Hesap No: 0713 - 0066714

IBAN: TR87 0004 6007 1388 8000 0667 14

2) Doğrudan Sabancı Üniversitesi Bağış sayfasından yaparak Sü Burs Fonu'na aktarabilirsiniz.

Havale/EFT için

Akbank

Sabancı Üniversitesi Şubesi (713)

Hesap Adı: Sabancı Üniversitesi

Hesap No: 105767

IBAN: TR46 0004 6007 1388 8000 1057 67

Desteğiniz için üniversitemiz ve öğrencilerimiz adına en içten dileklerimizle teşekkür ederiz.

Kim Bu Banksy?

Yazı: Neslihan Kandolu / Sabancı Üniversitesi

Banksy, henüz gerçekte kim olduğu kesin olarak bilinmeyen, İngiliz bir graffiti sanatçısı

Spreyle yaptığı bu eşsiz ve faklı eserlerini yapmaya 1990'lı yılların başında, Bristol duvarlarında başladı. 

Boyasını daha verimli kullanabilmek için stensil (madeni levhadan veya kartondan kesilmiş boyama kalıbı) kullandı, bu da ona daha kısa sürede daha detaylı bir çalışma ortaya çıkarmasını sağladı.

Kimliğini, 2008 yılında The Mail on Sunday deşifre ettiğini iddia etse de, hep muamma kaldı. (BBC, 2014)

2014'te Webby Awards tarafından yılın insanı seçildi.

Kimisi bir sanat olarak kabul etti çalışmalarını, milyon dolarlar verdiler graffitilerine.

Kimisi ise vandalizmin bir ürünü dedi, önemsemedi.

 

Karaköy'e yolum düştü geçenlerde.

İndim vapurdan, yürümeye başladım sahil yolundan. 

Sağımda Global Karaköy binasını gördüm, üstünde kocaman bir Banksy yazısı vardı. Heyecanlandım görünce, merakla bekliyordum bu Banksy'i; Global Karaköy Sergi binası bu sergiyle beraber kapılarını ziyaretçilerine ilk kez açmıştı ve yıllardır bir akımın, farklı bir anlayıştaki stensil sanatının öncülüğünü yapan, çok tartışılan ve toplumu, sistemi eserleriyle eleştirmeyi kendine vazife edinmiş bu Banksy ayağıma kadar gelmişti yani... Dediğim gibi, görmeden olmazdı. 

Galeri Müdürü Steve Lazarides demiş ki, “Banksy çok fazla esere sahip. Bu eserlerin çoğu insanlar tarafından görülmüyor bile. Ben onun çalışmalarını, Banksy'nin eserlerini bulmak için çok çaba sarf etmiş koleksiyonculardan toplayarak bir araya getirdim.” (Hürriyet Daily News, 2016)

Lazarides, Banksy ile 20'li yaşlarının başında tanışmış. Lazarides, Vanity Fair’e verdiği bir röportajda olanları şöyle anlatmış;

...Onun fotoğrafını çekmiştim. Ardından sürekli bana telefon ederek işlerini nerelere koyduğunu söylüyor ben de fotoğraflamaya devam ediyordum. O zamanlar bir menajeri vardı ama ben onun işlerini menajerinden çok daha iyi satabiliyordum.” (NTV, 2016)

Bu Banksy sadece bir graffiti sanatçısı da değildi üstelik, bir politik aktivist ve film yapımcısıydı da.  İlk filmi olan “Exit Through The Gift Shop”ı 2010 yılında çıkardığında Sundance Film Festivali'nde en çok ses getiren filmlerden biri olmakla kalmadı, 2011 Akademi Ödülleri'ne de “En İyi Belgesel” dalından aday gösterildi.  

Hayli farklı insandı bu Banksy,

Fakat emek verdiği eserler yorumlanmaya, düşünülmeye değerdi. 

Değerdi de, bu müzede bir tuhaflık vardı açıkçası; bir kere bu sergiden Banksy'nin haberi bile yoktu ki

Lazarides, Banksy ile 10 sene çalıştıktan sonra yollarını ayırmışlar... Dolayısıyla Banksy'nin şu anda Lazarides'in ne yaptığından haberi yokmuş...

Kapıdan içeri girdim, beni eski püskü bir karavan karşıladı; gişeymiş meğersem. Bu küçük karavana kapitalizmi eleştiren bir adamın eserlerini görmek için bir miktar para ödedikten sonra, bir kırmızı halı eşliğinde içeriye doğru girdim. 

Sabah dokuz akşam beş rutinini eleştiren "Abandon Hope" yazısı ile karşılandım. Banksy, bu graffitiyi yaparken neredeyse yakalanıyormuş. (Bull, 2011, s. 21)

Serginin derinliklerine doğru ilerledim sonra...

 

     

Serginin hali hazırda Banksy'nin taşıdığı sıradışı ve marjinal havasının yanında ortama ayrıca İngiltere ara sokaklarının taşıdığı o kasvetli, güneşin yüzünü göstermediği yağmurlu bir "British" akşamı havası da verilmek istenmiş.

Tabi Banksy'nin eserleri de bu "sokağa" başarılı bir şekilde serpiştirilmiş...

Bir kırmızı telefon kulübesi de koymayı unutmamışlar tabii ki, fakat Banksy'nin kırmızı telefon kulübelerini sevdiğinden pek emin değilim. (Bir kulübeyi baltalayıp devirdiği "Vandalized Phone Box" adında bir eseri de var kendisinin; fakat bu sergide kendilerini göremedim.)

   

Öncesinde de dediğim gibi; emperyalizmi, kapitalizmi, homofobiyi kısa bir deyişle toplumun içinde yaşadığı sınırları, kalıpları eserleriyle eleştiren dünyanın en çok tanınmış graffiti sanatçısı diyebileceğimiz Banksy'nin eserlerinde çıkarılacak ve düşünülecek çokça mesaj olduğu gibi, diğer sokak sanatçılarına ilham olmuş bu kimliği belirlenemeyen kişinin çalışmalarını ve emeğini vandalizm kabul ederek "sanat" adı altına almak istemeyen bir kesim de söz konusu... Fakat şu bir gerçek ki; bu sergi şu ana kadar yapılan en kapsamlı Banksy sergisi ve Dünya Prömiyeri olarak İstanbul'da sergileniyor. Bunun gibi üstünde büyük emek olan ve saygınlık kazanmış bir olayın buralarda gerçekleşmesini sağlamak, bence büyük bir başarıdır. 

Son olarak serginin sonunda beni "Every Story Tells a Lie"ın smiley suratlı, melek kanatları olan polis figürü uğurluyor.

Derken birden kendimi bir hediye dükkanında buluyorum. Banksy'nin eserlerinin tişörtler, kupalar, mıknatıslar üzerinde olduğu ve bunların parayla satıldığı bir yer. 

Banksy diyordu zaten ya, Exit Through The Gift Shop diye. Oradan çıktım ben de. 

Neslihan Kandolu / Sabancı Üniversitesi

MBA Kulübü’nden Pazarlama Sohbetleri

Sabancı Üniversitesi MBA Kulübü, bu yıl 11’incisi düzenlenen “Pazarlama Sohbetleri” etkinliğinde sektörünün lider firmalarını ağırladı. 5 Mart 2016, Cumartesi günü Karaköy Minerva Palas’ta düzenlenen etkinlikte; Ata Portföy, Getir.com ve Microsoft’tan temsilciler konuşmacı oldu.

Sabancı Üniversitesi MBA Kulübü, pazarlama ve marka yönetimine ilgi duyan, bu alanlarda kariyerlerini planlayan öğrencilerin, farklı sektörlerdeki pazarlama ve markalaşma uygulamaları hakkında fikir edinmelerine yardımcı olmak ve onlara farklı bir vizyon kazandırmak amacıyla gerçekleştirdiği “Pazarlama Sohbetleri” etkinliğinin 11’incisini düzenledi.



Sponsorluklarını, Ata Portföy Yatırım, Getir.com ve Microsoft’un üstlendiği “Pazarlama Sohbetleri 11” 5 Mart 2015, Cumartesi günü, Karaköy Minerva Palas’ta gerçekleşti.

“Pazarlama Sohbetleri 11”in ilk konuşmacısı Getir.com Pazarlama Müdürü Batuhan Gültakan oldu. Ardından sırasıyla; Microsoft Office Pazarlama Direktörü Çiğdem Kayalı ve Ata Portföy Yatırım Genel Müdürü Mehmet Gerz konuşmacı oldular.

Alex Wong ve Öğrencilerinin Uluslararası Başarısı

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Öğretim Görevlimiz Yoong Wah Alex Wong ve öğrencilerinin yaptığı film 2016 yılı Kanada Uluslararası Film Festivalinin “Royal Reel” başlığı altındaki Animasyon dalında ödül aldı.


CTRL+S” adını taşıyan Animasyon filmi, Yoong Wah Alex Wong yönetiminde üniversitemizin Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Programı öğrencileri Alicem Batmansuyu, Başak Erbakan, Duygu Güneşli, Eda Alfasa ve  Aljaz Tepina ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi  Endüstri Mühendisliği öğrencisi Doruk Erduran ile Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı öğrencileri Jonathan Stapf ve Mustafa Hassan Malik’den oluşan ekip tarafından 15 haftada tamamlandı.  

CTRL+S” filmi geçen yıl da Brezilya, Rusya ve Filipinler olmak üzere üç ayrı ülkedeki uluslararası film festivallerinde yer almıştı.

CTRL+S” filminin ekibi şöyle:

Yönetim: Yoong Wah Alex Wong

Senaryo: Sabancı Üniversitesi 2015 Animasyon Ekibi.

Animasyon ve Modelleme: Alicem Batmansuyu, Başak Erbakan, Doruk Erduran, Duygu Güneşli, Jonathan Stapf, Mustafa Hassan Malik.

Hareketli Grafik: Eda Alfasa.

Rendering ve Kurgu: Aljaz Tepina.

Ses Tasarımı: Alicem Batmansuyu.

Filmin konusu kısaca şöyle: Bazen bilgisayarda çalışırken dosyamızı kaydetmeyi, yedeklemeyi unuturuz. Bilgisayarın durup dururken çökmesi, virüs bulaşması gibi kabusumuz olabilecek durumlara karşı işimizi sık sık kaydetmek, düzenli yedeklemek büyük önem taşır.  Ctrl+S, genç bir kadının bilgisayarda çalışırken uyuyakalmasının ardından gördüğü garip bir rüyayı konu alan bir kurmaca kısa film.

Günümüzde bilgisayar başında akıl almaz derecede çok zaman geçiriyor, hazmedilecek çok fazla veri ve bilgi olmasından ötürü kimi durumlarda cansız bir nesneye olağandışı bağlanmışlık hissediyoruz. Aynı zamanda bilgisayarlar çok karmaşık aletler ve nasıl çalıştıklarını da tam anlamıyoruz. İnsanlar olarak insanlığımızı yapıyor, makinelerimizde bir arıza çıktığında batıl inanca kayıyor, bazen bilgisayarın bize kastı varmış gibi sinirleniyoruz. Bilgisayarların bize ne kastı olduğunu bu filmde, bilgisayarın komuta merkezinde çalışan "Plug-girl" isimli, kablo saçlı kötü dijital ruh simgeler. Karşısında ise bilgisayarın saat gibi işlemesi için canını dişine takan sıradan işçi Electro'yu görürüz. Bir gün bilgisayardaki bir hatanın giderilmesi gerektiğinde bu dijital ruhlar birbiriyle çatışır.

Filmi izlemek için tıklayınız.

 

Mart boyunca Dünya Kadınlar Günü Etkinlikleri

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu, Mart ayı boyunca sürecek etkinliklerle, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor. Etkinlikler kapsamında, bilgi yarışması, film gösterimleri, panel ve söyleşiler gerçekleşecek.

Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu’nun kutlama etkinlikleri 8 Mart 2016, Salı günü saat 12:40’da Yemekhane’de gerçekleşecek, gelenekselleşen bilgi yarışması (Feminist Trivia) ile başlayacak. Türkçe ve İngilizce yapılacak yarışma sonunda kazananlara çeşitli hediyeler verilecek.


Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamındaki ilk söyleşi 9 Mart 2016, Çarşamba günü Sabancı Üniversitesi kampüsünde gerçekleşecek. Kültürel Çalışmalar Programı ve Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu’nun ortaklığı ile düzenlenecek söyleşide Aslıgül Berktay "The Black Atlantic: Recrafting History, Culture, Gender, and Religion” başlıklı bir konuşma yapacak. Aynı günün akşamında, Sinema Salonu’nda, Sinema Kulübü ortaklığı ile “Mustang” filminin gösterimi yapılacak. Filmin ardından Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu ekibi, izleyiciler ile bir söyleşi gerçekleştirecek.

“Toplumsal Cinsiyet ve Barış: Barış Sürecinde Kadınların Rolü”  başlıklı panel, 12 Mart 2016, Cumartesi günü saat 15.00da Karaköy Minerva Palas’ta gerçekleşecek. Panelde Doğuş Derya ve Mouna Ghanem konuşmacı olacaklar.

Etkinlikler, 15 Mart 2016 Salı günü, Sinema Salonu’nda düzenlenecek, Zile Basıp Kaçanlar ve Ritimkolektif isimli kadın gruplarının vereceği konserleri ile devam edecek.

21 Mart 2016, Pazartesi günü saat 14:40da Sabancı Üniversitesi kampüsünde düzenlenecek diğer bir söyleşide Anita Toutikian "The Story of An Art Career from a Woman Perspective” başlıklı bir konuşma yapacak.

Toplumsal Duyarlılık Projeleri ortaklığı ile 22 Mart 2016, Salı günü, Sinema Salonu’nda “Çekmeceler” filminin gösterimi ile sona erecek.

Program:

8 MART 2016 SALI
Bilgi Yarışması/ Feminist Trivia
Yer: Yemekhane Saat: 12.30
Dili: Türkçe ve İngilizce

9 MART 2016 ÇARŞAMBA
Speakers Series (Cultural Studies & Gender Forum)
Aslıgül Berktay "The Black Atlantic": Recrafting History, Culture, Gender, and Religion
Yer: SSBF GO52 Saat: 15.30 - 16.45
Dili: İngilizce

MUSTANG (Sinema Kulübü ile ortak etkinlik)
Film Gösterimi
Yer: Sinema Salonu Saat: 18.30
Dili: Türkçe (İngilizce altyazılı)

12 MART 2016 CUMARTESİ
PANEL   
“Women’s Role in Peace Building”
Panelistler: Doğuş Derya ve Mouna Ghanem Moderator: Ayşe Betül Çelik
Yer: Minerva Palas, Karaköy Saat: 15.00 – 18.00
Dili: Türkçe - İngilizce

15 MART 2016 ÇARŞAMBA
KONSER (Kadın Grupları)   
Zile Basıp Kaçanlar
Ritimkolektif
Yer: Sinema Salonu Saat: 13.00

21 MART 2016 PAZARTESİ
Anita Toutikian "The Story of An Art Career from a Woman Perspective"
Yer: SSBF GO49 Saat: 15.30 - 16.45
Dili: İngilizce

22 MART 2016 SALI
ÇEKMECELER (CIP ile ortak etkinlik)
Film Gösterimi
Yer: Sinema Salonu Saat: Duyurulacaktır
Dili: Türkçe (İngilizce altyazılı)


Abone ol