Ana içeriğe atla

Yöneticiliğin Temel Prensiplerini Anlamak için MBA Doğru Yatırım

İş dünyasına en iyi şekilde hazırlanmak ve güçlü iş bağlantıları olan uluslararası bir kariyer fırsatı yakalamak isteyen profesyoneller Sabancı MBA programlarını tercih ediyor. Sabancı Üniversitesi  Yönetim Bilimleri Fakültesi'nden Yusuf Soner, mühendislik veya temel bilimler gibi alanlardan mezun yöneticilerin temel prensipleri öğrenmesi açısından MBA programlarının iyi bir yatırım olduğunu söylüyor.

“Geleceğin Gücü” yazı dizimizde Sabancı MBA programları ile ilgili Yusuf Soner sorularımızı yanıtladı. 

Sabancı Üniversitesi’nde sunulan MBA programları hakkında genel bilgi alabilir miyiz?

MBA programları, yönetim alanında genel bakışlı bir eğitim ihtiyacına karşılık ortaya çıkmış bir yaklaşım. Sabancı Üniversitesi’nde yönetici adayının yaşam döngüsündeki yerine paralel olarak tasarladığımız üç programımız var. Bunlar; yeni mezunlara yönelik sunduğumuz Tam Zamanlı MBA, 2 ila 6 yıl arasında deneyimi olan çalışanlara yönelik Profesyoneller için MBA (PMBA) ve iş hayatında 7 ve üzeri deneyime sahip yöneticiler için Executive MBA (EMBA) programlarından oluşuyor. 

Programlar  sektörün özellikle hangi ihtiyacına yanıt veriyor? Bu kapsamda gelecekte en çok ihtiyaç duyulacak yetkinlikleri ve bunu karşılamak üzere neler yapılması gerektiğini anlatır mısınız? 

Yönetim alanında eğitim almamış yönetici adaylarının temel prensipleri deneme yanılma ile öğrenmeleri kötü bir yaklaşımdır. Mühendislik veya temel bilimler gibi alanlardan mezun yöneticilerin temel prensipleri öğrenmesi için MBA iyi bir yatırımdır. Programlarımızda beş alanı yönetmeyi öğretiyoruz;

  • Pazarlama
  • Liderlik
  • Operasyon Yönetimi
  • Strateji
  • Finans

Bu ana alanları çeşitli elektif dersler ile de destekliyoruz. Dijitalleşme başta olmak üzere ihtiyaç duyacakları bilgileri kendilerine sunuyoruz.

Programlarımızın farklılıkları, öğrencilerimizin kariyerlerine katkıları nelerdir?

Derslerin yanı sıra verdiğimiz mentorluk desteği de öğrencilerimize katkı sağlıyor. Gelen konuk konuşmacılar iş dünyasının tepe görevlerindeki tecrübelerini öğrencilerimiz ile paylaşıyorlar. Pandemi sonrası tekrar başlamayı umduğumuz EMBA'da Columbia Business School ve PMBA'de Shangai University işbirliklerimiz ile de geniş bir bakış açısı sunuyoruz. Bu eğitimleri alan yönetici adaylarımız büyük resme daha çok hakim olduklarından ve karar vermede ihtiyaç duyacakları araçlar ile tanıştıklarından daha fazla katkı sağlıyorlar. Bunların tümünün de kariyerlerine destek olduğunu ifade edebiliriz.

Mezunlarınızla ilgili bilgi verir misiniz? Programı bitiren öğrencilerinizin kariyerlerinde ne gibi farklılıklar oluyor?

Kariyerlerinde daha geniş bakış açısı ile atılım yapan öğrencilerimiz alınan eğitimin yararına güzel bir kanıt oluyor. Tabi EMBA ve PMBA de alınan bilgileri daha iyi kullanmak için öğrencilerimizin de kendi çabaları da gerekli.

ArTiS Atölyesi’nin yeni konuğu Serdal Temel

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi işbirliği ile düzenlenen ArTiS (Araştırma Ticarileştirme Stratejileri) Atölyesi’nin yedinci teorik dersinin konuğu Serdal Temel oluyor. “Access to finance: Available funds for innovative ideas” başlığında düzenlenecek olan ArTiS Atölyesi, 25 Mayıs 2021 Salı günü, saat 16.00’da gerçekleşecek. 

ArTiS Atölye çalışmasının programı teorik ve uygulamalı iki bölümden oluşmaktadır. Yurtdışından konusunda önde gelen uzmanlar tarafından haftada 1 saat çevrimiçi teorik dersler İngilizce olarak verilecek.

Herkesin katılımına açık olarak gerçekleşecek olan teorik derslere kayıt olmak için lütfen tıklayın.

Araştırma sonuçlarının çıktısı olan buluşun yeni bir bakış açısı ile değerlendirilmesi ve araştırmacının deneyimleri dışındaki uygulamalar ve pazarların incelenme becerilerinin kazandırılmasını hedefleyen ArTiS Atölyesi’nin teorik dersleri 15 Haziran 2021 tarihine kadar devam edecek. 

Commercialization of Research Outputs: Theory and Practice – ArTiS Atölyesi

TEORİK DERSLER

06 Nisan 2021 - Entrepreneurship: Opportunities and Risks - Prof. Dr. Susanne Durst - Tallinn University of Technology, Estonia

13 Nisan 2021 - Business Development Models and Processes - Ms. Mary Alcantara– Accelerator-in-Residence, INPUT Hungary

20 Nisan 2021 - Innovation and Measuring Innovation Success - Prof. Dr. Helena Forsman – SUNUM (Visiting Researcher), Finland 

27 Nisan 2021 - Novelty Search: What is new? - Mr. Bjorn Jurgens – EU IP Helpdesk & IDEA, Spain

04 Mayıs 2021 - Evaluation of Ideas; Business Model Canvas - Doç. Dr. Pelin Demirel – Imperial College London, England

18 Mayıs 2021 - How to Use Patents as a Venture Idea? - Ms. Pia Bijork – European Patent Office, Germany

25 Mayıs 2021 - Access to finance: Available funds for innovative ideas - Assoc. Prof. Dr. Serdal Temel – SUNUM (Visiting Researcher), Turkey

01 Haziran 2021 - Market Research - Ms. Gail Onat – Bıçakçılar Tıbbi Cihazlar, Turkey

08 Haziran 2021 - Creating Start-ups: Why and When? - Dr. Victor Scholten – Delft University of Technology, Netherlands

15 Haziran 2021 - Communication with Investors and VCs (Or Successful Pitching) - Dr. Souheil El Hakim – Bıçakçılar Tıbbi Cihazlar, Turkey 

Detaylı bilgi için sunum.sabanciuniv.edu adresini ziyaret edebilir, sorularınızı artis.sunum@sabanciuniv.edu adresine iletebilirsiniz. 

Blockchain & Beyond Zirvesi gerçekleşti

Sabancı Üniversitesi Subchain Kulübü tarafından düzenlenen Blockchain&Beyond Zirvesi 1-2 Mayıs 2021 tarihlerinde gerçekleşti.

 

Uzmancoin’in Medya Ana Sponsoru olduğu zirve, iki gün boyunca birbirinden değerli 8 konuşmacıyı katılımcılar ile buluşturdu. Tema başlığı altında ekonominin geleceği, blockchain’in diğer alanlar ve teknolojilerle ilişkisi, merkeziyetsiz yapılar, hukuksal değişiklikler ve blockchain’in sanata olan etkisi gibi konular tartışıldı. 

Blockchain&Beyond Zirvesi’nde ekonomist ve akademisyen Prof. Dr. Emre Alkin, samimi cevapları ile kripto varlıkların ekonomiyi ne boyutta değiştirebileceğini, yenileyebileceğini ve gelecekte bizi nelerin bekleyebileceğini anlattı.

 

MenaPay Yönetim Kurulu Üyesi ve akademisyen Dr. Çağla Gül Şenkardeş ise konuşmasında blockchain teknolojisinde multidisiplinerlikten bahsederken, katılımcılara bakış açılarını zenginleştirecek tavsiyelerde bulundu.

 

Açıklanan son kararlar kripto dünyasında hukuksal boyutta değişikliklere sebep olurken Av. Elçin Karatay zirvede dinleyicilere teknolojinin mantığını açıklayarak hangi noktalarda ve neden kanunda yeniliklere ihtiyaç olduğunu aktardı.

 

Türkiye’nin en büyük kripto borsası Btcturk’ün CEO’su Özgür Güneri kripto paralar hakkında merak edilenleri cevapladı.

 

Blockchain&Beyond Zirvesi’nin ikinci günü, Arbitrai CEO’su Ali Sermet Taşdöğen’nin yapay zekâ ve blockchain üzerine değerli görüşleri ve merkeziyetsizliğin önemi ile başlandı.

 

İngiltere’den zirveye bağlanan Fetch.ai İş Geliştirme Şefi Maria Minaricova da yapay zekada blockchain uygulamalarından ve ne gibi sorunlara çözüm olduğundan bahsetti.  

Devrim Danyal ise son günlerde popülerliği artan NFT’ler ve kripto sanat konusuna değindi ve soruları cevapladı.

 

Zirvenin kapanışını ise Amerika’dan bağlanan BEN Global Başkanı Erick Pinos yaptı. Erick Pinos sunumunda üniversitelerdeki blockhain eğitimlerinden bahsetti.


ARAMA Kürsüsü Open Class 24 Mayıs’ta Online Gerçekleşecek

Yönetim Bilimleri Fakültesi’ne bağlı ARAMA Kürsüsü, Open Class serisinin yeni dersini 24 Mayıs 2021, Perşembe günü saat 19.00’da gerçekleştirecek.

Arama Kürsüsü Open Class

ARAMA Kürsüsü Başkanı Oğuz Babüroğlu ve Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Yarı Zamanlı Öğretim Üyesi Hilal Elver’in ev sahipliğinde gerçekleşek olan Open Class’ın ana konuşmacısı Eski BM Ekonomik Gelişimden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Wassily Leontief Ödülü Sahibi Profesör Jomo Kwame Sundaram olacak.

Ders için kaydınızı burayı tıklayarak gerçekleştirebilirsiniz.

Bilişim Teknolojileri Tezsiz Yüksek Lisans Programı Geleceğin Yazılımcılarını Yetiştiriyor

Sabancı Üniversitesi’nin profesyonellere yönelik 2002 yılında başlattığı Bilişim Teknolojileri Tezsiz Yüksek Lisans Programı, teknoloji alanının hızlı değişen işgücü gereksinimlerine yanıt verebilmek ve katılımcılara teknik altyapı, çözüm üretme yeteneği ve rekabet gücü kazandırabilmek amacıyla tasarlandı. Programın esas hedefinin yazılım geliştirici yetiştirmek olduğunu belirten Program Akademik Direktörü H. Sait Ölmez; program kapsamındaki seçmeli derslerin zenginliğinin katılımcılara, yazılım sınama, ağ tasarım ve güvenliği, veri tabanı uygulamaları, ara yüz (UX) tasarımı ve veri bilimi gibi alanlarda da uzmanlık fırsatı sunduğuna dikkat çekiyor.

“Geleceğin Gücü” başlıklı yazı dizimizde Sabancı Üniversitesi’nin profesyonellere yönelik sunduğu tezsiz yüksek lisans programlarını tanımayı sürdürüyoruz. Bilişim Teknolojileri Tezsiz Yüksek Lisans Programımızın Akademik Direktörü H. Sait Ölmez ile programın sunduğu imkanları konuştuk.

Programla ilgili biraz bilgi verebilir misiniz? Ne zaman açıldı?  Özellikle kimlere hitap ediyor? 

2002 yılında açılan programımız, bilişim teknolojilerindeki yetişmiş eleman açığına cevap vermek üzere ve tamamen bu konudaki endüstri ihtiyaçları referans alınarak tasarlandı. Program, ana hedefi yazılım geliştirici (software developer) yetiştirmektir. Ancak eğitim programındaki seçmeli derslerin zenginliği katılımcılara yazılım sınama, ağ tasarım ve güvenliği, veri tabanı uygulamaları, ara yüz (UX) tasarımı ve veri bilimi gibi konularda da uzmanlık fırsatı tanımaktadır.

Program içerikleri nasıl belirleniyor, her yıl değişiklik yapılıyor mu?

Akademik yıl başlamadan önce program kurulu yazılım ve IT endüstrisindeki trendleri, gelişmeleri ve yakın zamanda istihdam ihtiyacı ortaya çıkması beklenen alanları değerlendirerek ya müfredata yeni dersler ekliyor ya da mevcut derslerin içerik ve kapsamlarında revizyonlar gerçekleştiriyor.

Program sektörün özellikle hangi ihtiyacına yanıt veriyor? Bu kapsamda gelecekte en çok ihtiyaç duyulacak yetkinlikleri ve bunu karşılamak üzere neler yapılması gerektiğini anlatır mısınız?  

Program, her tür endüstride tüm kurumların yazılım geliştirme, iş analizi, yazılım sınama, ağ tasarımı ve güvenliği, veri tabanı uygulamaları gibi alanlarda IT operasyonlarını yürütmek üzere ihtiyaç duyduğu mesleki profilleri katılımcılarına kazandırmaya çalışıyor.

Mezunlarınızla ilgili bilgi verir misiniz? Programı bitiren öğrencilerinizin kariyerlerinde ne gibi farklılıklar oluyor?

BT Programı mezunlarının bir çoğunluğu hiçbir programlama dili bilmedikleri halde programa kayıt olup henüz eğitimleri tamamlanmadan Türkiye’nin kendi endüstrisinde bilinen kurumlarında yazılım geliştirici olarak iş bulabiliyorlar. 2002’den bu yana eğitim veren bu yüksek lisans programında en sık ve memnuniyetle gözlemlediğimiz sonuçlardan birisi bu. msit.sabanciuniv.edu sayfamızdan mezun görüşlerinde buna söylediğim türde örneklerin bir kısmını ve genel olarak katılımcıların programla ilgili düşüncelerini inceleyebilirsiniz.

Dijital Dünyada Temel Analitik Becerileri Kazandıran Program

Endüstri 4.0 dünyasında işletmeler süreçlerini başarılı yönetebilmek için artık iş analitiğinden faydalanıyorlar. Bu nedenle profesyoneller için kazanılması gereken önemli yetkinlikler arasında veriyi doğru okuyabilmek ve bunlardan stratejik çıkarımlar yapabilmek yer alıyor.

Sabancı Üniversitesi, profesyonellerin bu ihtiyacına yönelik olarak 2020-2021 tezsiz yüksek lisans programları arasına iş analitiğini ekledi. Program Akademik Direktörü Enes Eryarsoy ile Profesyoneller için İş Analitiği Tezsiz Yüksek Lisans Programı’nın detaylarını konuştuk.

Programla ilgili biraz bilgi verebilir misiniz? Ne zaman açıldı?  

Programımız, hazırlıklarının başlangıcı daha eskiye dayanmakla beraber, 2020-2021 eğitim öğretim yılında açıldı. Diğer profesyonel yüksek lisans programları gibi, yeni Altunizade Dijital Kampüsümüzde, hafta içi iki akşam ve Cumartesi günleri olmak üzere devam ediyor. 

Program içerikleri nasıl belirleniyor, her yıl değişiklik yapılıyor mu? Özellikle kimlere hitap ediyor? 

Profesyonel programların sadece akademik değil profesyonel hayatın gereksinimlerini de karşılaması beklendiği için program içeriklerinin belirlenmesi sürecine ekstra önem veriyoruz. Programımız, 10 ders ve bitirme projesinden oluşuyor.

Profesyoneller için İş Analitiği programının müfredatının belirlenmesi, daha da kemikleşmiş, çok uzun yıllardır sunulan programlara, örneğin MBA programına göre, biraz daha farklı. Birinci farklılık, programda sunulan teknik kazanımlarının yoğun olması. Bu yoğunluk ders programının önemli bir kısmının belirli bir öncelik sırasıyla ders çizelgesine yerleştirilmesini gerektiriyor. Derslerin tespiti için öncelikle AACSB akreditasyonlu dünyadaki seçkin okulların benzer programlarını inceledik. İkinci farklılık ise, program içeriklerinin hem iş dünyasının hızla değişen beklentilerine cevap verecek şekilde sürekli güncel tutulması. Bunu uluslararası uzmanlardan oluşan bir danışma kurulu ile gerçekleştiriyoruz. Aralarında Türkiye ve dünyadaki seçkin firmalardan iş analitiği alanında uzman yöneticilerin bulunduğu danışma kurulu ile hem programımıza dışarıdan bir ayna tutulmuş oluyor, hem de trendlerden kopmamış oluyoruz.

Programımız, iş dünyasında bu sıralar en trend konuların başında gelen iş analitiği konusunda kendisini geliştirmek isteyen, dört senelik herhangi bir örgün lisans programını başarıyla tamamlamış, halihazırda sektörde çalışmakta olan, tercihen bir miktar da iş tecrübesi olan profesyonellere hitap ediyor.

Program sektörün özellikle hangi ihtiyacına yanıt veriyor? Bu kapsamda gelecekte en çok ihtiyaç duyulacak yetkinlikleri ve bunu karşılamak üzere neler yapılması gerektiğini anlatır mısınız?  

Geçtiğimiz yıllarda sezgisel olarak alınmış kararlar, artık hızla yerlerini model tabanlı ve verilere bağlı olarak alınan kararlara bırakıyor. Bu kararlar mümkün olduğunca ölçümlenebilir, veriye ve bilgiye dayalı alınmanın yanı sıra, aynı zamanda firmalara net bir finansal katkı da sunmak zorunda. Özellikle veri bilimlerinin ve teknolojik altyapıların gelişmesi firmalarda BT tarafında istihdamı çok artırmış durumda. Ancak, kararlar firmalarda hemen tüm birimler tarafından alındığı için, BT tarafındakine benzer ve tamamlayıcı yetkinliklerin birimlerde de inşa edilmesi gerekiyor. Problem ve vaka odaklı olarak bu birimlerde analitik çözümlerin oluşturulmasında katkı sağlayacak yetkinlikte personel ihtiyacı çok yüksek ve gittikçe de artıyor. Bu yetkinlikteki profesyonellerin bir programcı, bir veri tabanı yöneticisi, yada bir veri bilimcisi kadar teknik detaylara hakim olması gerekmese de, kendi çalıştığı birimlerin analitik ihtiyaçlarına yanıt verebilecek, problemi analitik olarak çözümleyebilecek ve gerekirse çalışan bir prototip oluşturabilecek seviyede olmaları gerekmekte. BT ile beraber çalışabilecek, bizim sürekli kullandığımız, programın da anahtar kelimelerinden birisi olan, bir tercüman (business translator) olmaları gerekiyor.

Mezunlarınızla ilgili bilgi verir misiniz? Programı bitiren öğrencilerinizin kariyerlerinde ne gibi farklılıklar oluyor?

Henüz mezun vermedik. Ama daha önceki tecrübelerim, bu tür programı bitiren öğrencilerin kariyerlerinde olumlu anlamda ciddi değişikliklerin olduğu yönde.

Yönetim kurullarında daha fazla kadın üye için eylem planı açıklandı

Türkiye'deki devlet kurumları, kalkınma bankaları, iş dernekleri ve profesyonel kadın ağları yerel şirketlerin yönetim kurullarında kadın oranının artırılması amacıyla eyleme geçiyor.

Katılımcılar şirket karar organlarında daha fazla kadın temsiliyeti sağlanmasını teşvik etmeye yönelik eylemler içeren bir yol haritası geliştirdi. Yol haritası, şirket yönetim kurullarında ve üst yönetimde farklı görüş ve deneyimlerin yer alması hedefini kurumsal yönetimin güçlendirilmesi ve finansal, çevresel ve sosyal performansın iyileştirilmesi amacıyla ilişkilendiriyor.  

Türkiye'de borsaya kayıtlı şirketler yönetim kurullarında cinsiyet dengesi açısından küresel emsallerinin gerisinde yer almaktadır. Türkiye'de yönetim kurullarının yaklaşık %40'ı yalnızca erkeklerden oluşmaktadır.

Bu çalışmanın eşgüdümünü sağlayan Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Dr. Melsa Ararat şunları söyledi: "Katılımcı kurumların yol haritasının geliştirilmesi için hevesle sağladığı katkılar uygulamanın başarılı olacağına dair güven vermekte. Her katılımcının şirketlerin yönetim kurullarında ve lider kadrolarında kadınların temsil oranının iyileştirilmesine yönelik bakış açıları ve gerekçeleri farklı. Bu gerekçelerin arasında kemikleşmiş yönetim kurullarının tazelenerek daha etkili hale getirilmesi ve kadınların şirketlerin üst karar organlarında yer alması yoluyla kadınların iş hayatına etkili bir şekilde katılımının teşvik edilmesi yer alıyor. Uygulama sürecinin tamamıyla kapsayıcı olmasını öngörüyoruz ve yol haritasının geliştirilmesine katılan veya katılmayan ilgili tüm tarafları uygulama çabalarına katılmaya davet ediyoruz."

Yol haritası EBRD, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı;  Sermaye Piyasası Kurulu; Borsa İstanbul; Uluslararası Finans Kuruluşu (IFC); iş örgütleri TÜSİAD, TOBB, Yüzde 30 Kulübü Türkiye, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi Türkiye Ağı, Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği ve profesyonel kadın ağları Kadın Girişimcileri Derneği KAGİDER, Women Corporate Directors ve Sabancı Üniversitesinin Bağımsız Kadın Direktörler Platformu ile ortaklık içerisinde geliştirilmiştir.

Yol haritasının uygulanması için Yönlendirme Grubunda yer alarak güçlerini birleştiren kurum ve girişimler aşağıdakileri gerçekleştirmek konusunda anlaşmaya varmıştır:

  • yönetim kurullarında farklı görüş ve deneyimlerin ve kadınların yer almasının yararları hakkında farkındalığın arttırılması;
  • eğitim, sertifika ve çıraklık programları vasıtasıyla "yönetim kurulunda yer almaya hazır" kadın aday havuzunun genişletilmesi ve görünür kılınması;
  • şirketler için yönetim kuruluna aday gösterme süreçlerinin "yönetim kurulunda yer almaya hazır" kadınların sunacağı beceri ve yetkinlikleri hesaba katmasını temin eden bir "yönetim kurulu üyesi aday belirleme araç seti" nin hazırlanması;  ve
  • yetkin ve yetenekli kadınların temsili vasıtasıyla daha etkin yönetim kurullarının tesis edilmesini desteklemek ve teşvik etmek amacıyla uygulamaya konulabilecek düzenlemelerin ve yasal araçların tespit edilmesi.

Bu eylemler Türkiye'de kadınların iş hayatında lider rollerde yer almasını kolaylaştıracak bir ortam yaratmayı amaçlamaktadır. Uygulama sürecinin amacı, başarılı ve rekabet gücü yüksek şirketlerin oluşması ve bu sayede daha dayanıklı ve kapsayıcı ekonomilerin inşa edilmesi için yönetim kurullarının en uygun beceri, deneyim ve bakış açılarını bir araya getirecek profesyonellerden oluşmasını sağlamaktır.

Yol haritası, hem halka açık hem de kapalı şirketlerin karar alma mekanizmalarındaki cinsiyet dağılımı verilerinin toplanmasını amaçlayan bir kamuya açıklama projesi ve bu verilere dayanan yatırım yapılabilir bir endeksin kurulmasını önermektedir.

Bankayı temsilen yol haritası üzerinde çalışan EBRD Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner şu değerlendirmede bulunmuştur: "Pandemi sonrası geleceğe hazırlanırken kapsayıcılık Türkiye'deki iş liderlerinin önceliklerinden biri olmalıdır. Türkiye'de önde gelen bir kurumsal yatırımcı olarak EBRD, kadınların Türkiye'de yönetim kurullarında daha fazla temsil edilmesi çerçevesinde çalışmaktadır. Kadınların temsili karar alma sürecine zenginlik katmakta, işe alım ve yükselme sürecinin kalitesini ortaya koymakta ve karar alıcıların etkinliğini artırmaktadır. Bunun yanında, iş gücü ve ürün ve hizmetlerin kapsayıcılığı ve sosyal uyumunu güçlendirerek sürdürülebilirliğe önemli katkıda bulunmaktadır."

IFC'nin Türkiye ve Rusya Ülke Müdürü Arnaud Dupoizat şunları ekledi: “Bu önemli girişime EBRD ve Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu ile katılmaktan son derece mutlu olduk. IFC, kurumsal yönetim kurullarında cinsiyet dengesinin güçlü bir savunucusudur. Farklı cinsiyetlerin temsili, sosyal bir zorunluluk olmayı uzun zamandır geride bıraktı ve iklim değişikliği risklerinin ele alınması ile olumlu ilişkisinin kanıtı da dâhil olmak üzere işletmeler için iyi olduğu kanıtlandı. Şirket yönetim kurullarındaki cinsiyet eşitliğini Türkiye'deki çevresel, sosyal ve yönetişim gündeminin önemli bir bileşeni olarak görüyor ve Türk özel sektör paydaşlarını, yönetim kuruluna kadınların katılımının artmasının önünü açmak için bu kapsamlı yol haritasını kullanmaya teşvik ediyoruz."

TOBB adına Başkan Rıfat Hisarcıklıoğlu ‘’Kurulumuz, bugün 7 bini aşkın üyesiyle dünyanın en geniş kadın girişimci ağlarından birisi olarak, ülkemizde kadın girişimci sayısının artırılması ve kadınların iş yaşamlarında güçlenmeleri yönünde faaliyetler gerçekleştiriyor.  Bu anlamda profesyonel olarak çalışan kadınların sayısının artırılması ve yönetim kademelerinde daha fazla kadının temsil edilmesi önceliklerimiz arasında yer alıyor. Kamu ve özel sektör işbirliğiyle hazırlanacak yol haritasının uygulanması noktasında her türlü işbirliğine hazırız’’ şeklinde görüşlerini bildirdi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü şu değerlendirmede bulundu: “Bakanlık olarak kadınların şirketlerin yönetim kurullarında temsilinin arttırılmasını oldukça önemsiyoruz. Nitekim 11.  Kalkınma Planında bu konuya ilişkin açık bir yönlendirme olduğunu da görüyoruz. Biz de kurumsal olarak oluşturduğumuz Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planında bu konuya yönelik somut bir faaliyete yer verdik. Bundan sonraki süreçte de Bakanlık olarak, kadınların özel sektörde yönetim ve karar alma mekanizmalarında daha yüksek oranda yer almalarını sağlayacak her türlü çalışmayı desteklemeye devam edeceğiz.”

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu “Yönetim kurullarında farklı görüş ve deneyimlerin yer alması ve özellikle kadın temsilinin artması çalışmalarını sermaye piyasalarının sürdürülebilir kalkınmaya katkısı çerçevesinde değerlendiriyor ve destekliyoruz.  İş dünyasında kadın temsili ve katılımını artırma amacıyla kadınlara eşit fırsatların sunulması çalışmaları, verimlilik ve uzun vadede finansal değer bakımından önem taşımaktadır” görüşünü paylaştı.

TÜSİAD adına Başkan Simone Kaslowski konu ile ilgili görüşlerini ‘’TÜSİAD olarak kadınların ve erkeklerin ekonomik yaşama, karar alma mekanizmalarına, siyasete ve toplumsal hayata eşit katılımının bir ülkenin demokrasi ve kalkınma düzeyinde belirleyici bir faktör olduğuna inanıyoruz. Kadınların ekonomide ve çalışma hayatında güçlenmeleri hedefiyle özel sektöre yönelik projeler hayata geçiriyoruz.  Araştırmalar, kadınlara yönetim kurullarında ve üst yönetimde daha çok alan açan şirketlerin yüksek katma değer yaratma, kurumsal performans ve karar alma süreçlerindeki etkinlik bakımından daha başarılı olduğunu gösteriyor.  Türkiye’de kadınların iş hayatında üst düzeyde rol almaları önündeki engelleri ortadan kaldırmak ve iş hayatının her alanında cinsiyet eşitliğini sağlamak için kamu, özel sektör, sivil toplum ve uluslararası yatırımcı kurumların iş birliğiyle bütüncül uygulamaları bir yol haritası ile hayata geçirmenin önemine inanıyoruz’’ sözleri ile paylaştı.

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ece Börü: “Bir yönetim kurulunun gerçek anlamda etkili kararlar alabilmesi ve kalıcı değer yaratabilmesi için farklı yetkinlik ve bakış açılarına ve cinsiyet dengesine sahip olması önem taşıyor. Bu yönde bir kültür değişikliği yönetim kurullarının genel performansını da artırıyor. Kurul üyeleri arasında cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında ise iletişim ağlarının kurulması ve kurumsal hayattaki kadınların desteklenmesi en etkin yöntemler olarak öne çıkıyor. Kararlı politikalar, hedefe yönelik eğitim, gelişim ve deneyim kazandırma programları ile yönetim kurullarında bakış açısı çeşitliliğini ve cinsiyet eşitliğini destekleyen modellerin yüksek performanslı ve sürdürülebilir bir yönetişimi de beraberinde getireceğine inanıyoruz” dedi.

%30 Kulubü Küresel Başkanı Anne Cairns; “Türkiye’de şirket yönetim kurullarında ve üst yönetiminde kadınların daha fazla yer almasını teşvik eden Yol Haritasının geliştirilmesinde %30 Kulübü Türkiye ekibinin de katkı vermiş olmasından büyük memnuniyet duydum. Kadınların iş kararlarına katılımı şirketlerin sosyal ve çevresel performansını ve kadınların işgücüne sürdürülebilir katılmını arttırdığı gibi toplumda da eşitlik ve kapsayıcılık ideallerinin yayılmasına hizmet eder” dedi.

Avrupa'nın ilk üniversitelerarası e-sailing turnuvasının kazananları belli oldu

Sabancı Üniversitesi Yelken ve Denizcilik Kulübü SU-SAIL’in, VR Inhore platformu üzerinden gerçekleştirdiği Avrupa'nın ilk üniversitelerarası e-sailing turnuvası olan “E-Sailing European Cup”ın kazananları belli oldu.


Kısıtlamaların arttığı pandemi döneminde üniversiteli yelkencilerin rekabet duygusunu canlandırmak ve üniversiteleri bir araya getirme hedefiyle düzenlenen şampiyonaya üç ülkeden 15 üniversite ve toplam 60 yarışmacı katıldı.

Dört gün süren yarışmada, Sabancı Üniversitesi, Acıbadem Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Bocconi Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, Orta Doğu Üniversitesi, Piri Reis Üniversitesi ve Praque Üniversitesi’nden yelken severler yarıştı.

Sabancı Üniversitesi, Redbull, All of Chrome, E-sailing Club, Reflect Studio, Alize Yatçılık, Sailranks sponsorluğunda gerçekleşen turnuvanın çeyrek finali Türkiye'nin en büyük topluluğu olan eSailingClub'ın YouTube kanalında, yarı final ve finali ise dünyanın sayılı resmi espor canlı yayın kanallarından biri olan eSailingTV üzerinden YouTube, Twitch ve Facebook'ta yayınlandı.

E-Sailing European Cup’un birinci Sabancı Üniversitesi Yelken ve Denizcilik Kulübü SU-SAIL oldu

Dört gün süren mücadelelerin ardından E-Sailing European Cup’ı Sabancı Üniversitesi takımı birinci, İstanbul Bilgi Üniversitesi takımı ikinci ve İstanbul Teknik Üniversitesi takımı üçüncü olarak tamamladı.

Turnuvanın hem organizasyonunu üstlenen hem de birinci olan SU Sailing Team üyeleri yarışlar sonrası düşüncelerini şu şekilde aktardı: “SUCup, karantina süreci ile yelken yarışlarından uzak kaldığımız şu dönemde üniversite yelkencilerinin tekrar bir araya toplanmasını ve tatlı bir rekabet ortamı oluşmasını sağladı. İlk defa düzenlenen bu başarılı organizasyonda hem organizatör ekip olarak hem de şampiyon takım olarak iki kez gurur duyduk. Emeği geçen herkesi, ve yarışan tüm takımları tebrik ediyoruz.

Turnuvada iki olan BİLGİ Yelken Yarış Takımı yarışmacıları ise izlenimlerini şu sözler ile paylaştı: “E-Sail konsepti yelken camiası tarafından, ülkelerin karantinaya girmesi ve fiziksel aktivitelerin kısıtlanmasıyla sebebiyle mükemmel bir alternatif oluşturmuştur. SU Sail ekibine ve emeği geçen herkese bu güzel yarış için öncelikle teşekkürlerimizi iletiyoruz. Gerek ödüller, gerek yarış konsepti olarak içerisinde bulunmaktan mutluluk duyduğumuz bir yarış oldu. Yarış bizim açımızdan gayet rahat ve eğlenceli geçti. Yapılan yayınlarla da tüm yelkenseverler için bir şenlik havası oluşturulduğunu söyleyebiliriz.

Yelkenden uzak kaldıkları bu dönemde, gerçekleştirilen bu güzel organizasyon sayesinde bir araya gelip, özledikleri yelken heyecanını yeniden yaşadıklarını dile getiren Koç Üniversitesi Yelken ve Denizcilik Kulübü takımı ise “Ekip olarak, gösterdiğiniz özveri ve gerçekleştirdiğiniz bu son derece profesyonel organizasyon için hepinizi tebrik ediyoruz. Gelecek yarışlarda görüşmek üzere!” dedi. Yıldız Teknik Üniversitesi takımında Rabia Balcıoğlu ise çok keyifli ve çekişmeli iki hafta geçirdiğini belirterek, “Takım yarışı olması heyecanı daha çok artırdı diyebilirim. Böyle turnuvaların devamını heyecanla bekliyorum” dedi.

Turnuvada dereceye giren takımlara ödülleri, ana ödül sponsoru olan All of Chrome, WWF Market ve Eye Connection tarafından verildi. Ayrıca Yves Rocher, Alize Yatçılık ve FAM Coffee firmalarından da ödüller yarışmacılar ile paylaşıldı.

 E-Sailing European Cup yarışlarının kayıtlarını aşağıdaki linklerden izleyebilirsiniz.

Çeyrek Finaller: 
-eSailingClub Youtube: https://www.youtube.com/watch?v=kugxLrltIAg

Yarı Finaller ve Finaller
-eSailingTV Youtube: https://www.youtube.com/watch?v=0T09QiVMEDE
-eSailingTV Twitch: https://www.twitch.tv/videos/1008731805
-eSailingTV Facebook: https://fb.watch/5fBsHXSHP0/

“AB-Türkiye İlişkileri Vesilesiyle Kırılganlığın Yönetilmesi” webinarı

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi ve Stiftung Mercator, “AB-Türkiye İlişkileri Vesilesiyle Kırılganlığın Yönetilmesi” başlıklı bir webinar düzenliyor.

İPM_ve_stiftung_mercator_webinar

20 Mayıs 2021 Perşembe günü saat 15:00-18:00 arası gerçekleşecek etkinliğin açılış konuşmaları Stiftung Mercator Uluslararası İlişkiler Direktörü Anne Duncker ve Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İPM Direktörü Fuat Keyman tarafından yapılacak.

İngilizce olarak iki farklı bölümle gerçekleşecek panelde ilk olarak “Avrupa Yeşil Mutabakatı ve AB-Türkiye İlişkileri” başlıklı konu değerlendirilecek. Konuşmacı olmasının yanı sıra moderatörlüğünü İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in yapacağı bu bölümün konuşmacıları, Boğaziçi Üniversitesi’nden Fikret Adaman, Agora Energiewende’den Philipp Godron ve İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Genel Sekreteri Çiğdem Nas olacak.

Panelin ikinci bölümünde “Türkiye'deki Suriyelilerin Kırılgan Yaşamları konusu ele alınacak. Moderatörlüğünü Mercator-İPM Araştırma Bursu Program Koordinatörü Pelin Oğuz’un yapacağı bölümde Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İPM Direktörü Fuat Keyman, İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit, Trent Üniversitesi’nden Feyzi Baban, Türk-Alman Üniversitesi’nden Murat Erdoğan ve Wilfrid Laurier Üniversitesi’nden Kim Rygiel konuşmacı olarak yer alacak.

Tarih: 20 Mayıs Perşembe

Saat: 15:00 - 18:00

Açılış Konuşmaları ve 1. Panel’e katılmak için tıklayın

2. Panel’e katılmak için tıklayın

Enerji Dünyasında Yetkinlikler Yeniden Tanımlanıyor

Enerji sektörü yeni teknolojilerle köklü bir değişimden geçerken, sektörün ihtiyaç duyduğu iş gücünde aradığı nitelikler de dönüşüm yaşıyor. Sektörde çalışan profesyonellerin hızlı yaşanan gelişime ayak uydurabilmelerinin yolu ise eğitimden geçiyor. Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından 2013-2014 akademik yılında açılan “Enerji Teknolojileri ve Yönetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı” sektörün bu ihtiyacına yanıt verebilmek amacıyla tasarlandı.

Program Akademik Direktörü Murat Kaya, programın enerji sektöründe uzmanlaşmak isteyen yönetici ve yönetici adayı profesyonelleri hedeflediğini belirterek; enerji politikalarından piyasaların işleyişine, proje finansmanından yeni teknolojiler ve sürdürülebilirliğe kadar sektörün aradığı nitelikleri kapsamlı bir şekilde kazandıran bir eğitim sunulduğunu anlattı.

Murat Kaya ile Enerji Teknolojileri ve Yönetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı’nı konuştuk. 

Programa ilişkin genel bilgiler ile başlayabilir miyiz?

Enerji Teknolojileri ve Yönetimi (ETM), ilk kez 2013 yılında açılan İngilizce bir tezsiz yüksek lisans programıdır. Ekim ayında başlayan ve 12 ay süren bir eğitim sunuyoruz. Eğitmen kadromuz akademisyenler ve sektör uzmanlarından oluşuyor. Öğrencilerin 15 ders ve bir bitirme projesi tamamlamalarını ve düzenlenecek saha gezilerine katılmalarını bekliyoruz. Detaylı bilgiye “etm.sabanciuniv.edu” adresinden ulaşabilirsiniz.

Program kimlere hitap ediyor? 

Enerji veya ilgili bir sektörde yöneticilik kariyeri hedefleyen, enerji endüstrisini farklı boyutları ile öğrenmeye ilgi duyan ve en az 2-3 yıl iş deneyimine sahip adayları hedefliyoruz. Program tüm lisans mezunlarına açık. Mühendislik eğitimi bulunmayan öğrencilerimizin de başarılı olabileceği bir ders işleme ve değerlendirme tarzımız var.

Enerji sektöründe yükselmek isteyen bir aday ETM programını neden tercih etmek isteyebilir?

Program, öğrencilerine enerji ve elektrik sektörlerini mühendislik, teknoloji, finans, piyasalar, strateji, operasyonlar, mevzuat, çevre ve sosyal etki gibi farklı boyutlarıyla değerlendirebilecek bir bakış açısı kazandırmayı amaçlıyor. Derslerin kurgusu, işleniş şekilleri ve öğrencilerden beklentiler profesyonel katılımcılar göz önüne alınarak tasarlandı. Enerjinin temel kavramları ve endüstriyi ilgilendiren güncel konuları, akademik bakış açısı ve sektörel deneyimi harmanlayacak biçimde ele alıyoruz. Öğrencilerimiz, ülkemizin en iyi üniversitelerinden birinden Master derecesi alırken, bir yandan da sınıf arkadaşları, eğitmenler ve mezunların oluşturduğu ETM profesyonel ağına katılma avantajına sahip oluyorlar.

Program içeriği nasıl belirleniyor? Her yıl değişiklik yapılıyor mu?

Program içeriğinde gerek enerjinin teknik temelleri gerek de enerji sektöründe yönetimle ilgili dersler bulunuyor. Ders listemiz sektördeki gelişmeleri takip edecek şekilde her yıl gözden geçiriliyor ve gerek görülen yeni dersler açılıyor. Birçok dersimizin içeriği, dersteki tartışmaları güncel tutacak biçimde yıldan yıla yenileniyor.

Program sektörün özellikle hangi ihtiyacına yanıt veriyor?

Müthiş bir hızla dönüşmekte olan enerji sektörünün gittikçe daha karmaşık problemlere çözüm üretmesi bekleniyor. Bunun için de yeni teknolojilerden proje finansmanına, enerji politikalarından piyasaların işleyişine ve sürdürülebilirliğe farklı boyutlarda bilgi ve anlayış gerekiyor; ancak sektördeki birçok yönetici henüz bu noktada değil. Örneğin, mühendislik kökenli bir yönetici proje finansmanı, enerji piyasaları veya mevzuat gibi konularda eksiklik hissederken; finans kökenli bir yönetici elektrik santrallerinin operasyon prensiplerini veya yeni enerji teknolojilerinin risk ve potansiyellerini anlamakta zorluk çekebiliyor. ETM programı, tam da bu ihtiyaca yönelik olarak, yöneticilerimize enerji dünyasını farklı boyutlarıyla tanıtmayı ve onlara sektörel problemleri farklı bakış açılarından değerlendirebilecekleri bir donanım kazandırmayı amaçlıyor.

Mezunlarınızla ilgili bilgi verir misiniz? Programı bitiren öğrencilerinizin kariyerlerinde ne gibi farklılıklar oluyor?

Şimdiye dek 100’ün üzerinde mezun verdik. Mezunlarımız, programda edindikleri donanım ve profesyonel bağlantıların da katkısıyla enerji sektörünün yönetim kademelerindeki yolculuklarına hızlanarak devam ediyorlar. Bazı mezunlarımızın derslerimize konuk konuşmacı, hatta eğitmen olarak katkı yapmasından ayrıca gurur duyuyoruz.

Abone ol