Ana içeriğe atla

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun

İstanbul Politikalar Merkezi’nden “Salgın ve Toplum” webinar serisi "Türkiye'de Din, Siyaset ve Salgın"

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)’nin, koronavirüs salgını sebebiyle bu süreçte karşılaşılan sorunlara birlikte çözüm bulmak, olası ortak zeminleri analiz etmek ve akademik araştırmalarla desteklenen fikir alışverişi için başlattığı “Salgın ve Toplum” webinar serisi devam ediyor.

salgın_ve_toplum_18Mayıs

18 Mayıs Salı saat 15.00'te yapılacak webinar toplantısının bu bölümünün başlığı "Türkiye'de Din, Siyaset ve Salgın". Moderatörlüğünü İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in yapacağı bu bölümün konuşmacıları, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Öğretim Üyesi Ateş Ali Altınordu, Akademisyen ve Yazar Ayşe Çavdar ile Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi Umut Azak’tan oluşuyor.

Salgın ve Toplum webinarına bekliyoruz.

18 Mayıs Salı 15:00

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), 2001 yılından bu yana küreselleşmenin çoklu krizlerinin tartışılması amacıyla iklim değişikliğinden kutuplaşmaya, göçten çatışma çözümüne, demokratikleşmeden transatlantik ilişkilere kadar birçok alandaki soru ve sorunları ele almak amacıyla nitelikli ve kanıta dayalı araştırmalar gerçekleştiriyor. Bu çalışmalar ışığında akademisyenler, uzmanlar, STK’lar ve öğrencilere yönelik bir tartışma platformu sağlamak, topluma ve karar alıcılara sağlam politika önerileri sunmak için bağımsız çalışmalar yürütüyor.

Kayıt linki: https://event.webinarjam.com/register/166/k6r9of5o

ArTiS Atölyesi’nin yeni konuğu Pia Bijork

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi işbirliği ile düzenlenen ArTiS (Araştırma Ticarileştirme Stratejileri) Atölyesi’nin altıncı teorik dersinin konuğu European Patent Office’den Ms. Pia Bijork oluyor. “How to Use Patents as a Venture Idea?” başlığında düzenlenecek olan ArTiS Atölyesi, 18 Mayıs 2021 Salı günü, saat 16.00’da gerçekleşecek. 

ArTiS Atölye çalışmasının programı teorik ve uygulamalı iki bölümden oluşmaktadır. Yurtdışından konusunda önde gelen uzmanlar tarafından haftada 1 saat çevrimiçi teorik dersler İngilizce olarak verilecek.

Herkesin katılımına açık olarak gerçekleşecek olan teorik derslere kayıt olmak için lütfen tıklayın.

Araştırma sonuçlarının çıktısı olan buluşun yeni bir bakış açısı ile değerlendirilmesi ve araştırmacının deneyimleri dışındaki uygulamalar ve pazarların incelenme becerilerinin kazandırılmasını hedefleyen ArTiS Atölyesi’nin teorik dersleri 15 Haziran 2021 tarihine kadar devam edecek. 

Commercialization of Research Outputs: Theory and Practice – ArTiS Atölyesi

TEORİK DERSLER

06 Nisan 2021 - Entrepreneurship: Opportunities and Risks - Prof. Dr. Susanne Durst - Tallinn University of Technology, Estonia

13 Nisan 2021 - Business Development Models and Processes - Ms. Mary Alcantara– Accelerator-in-Residence, INPUT Hungary

20 Nisan 2021 - Innovation and Measuring Innovation Success - Prof. Dr. Helena Forsman – SUNUM (Visiting Researcher), Finland 

27 Nisan 2021 - Novelty Search: What is new? - Mr. Bjorn Jurgens – EU IP Helpdesk & IDEA, Spain

04 Mayıs 2021 - Evaluation of Ideas; Business Model Canvas - Doç. Dr. Pelin Demirel – Imperial College London, England

18 Mayıs 2021 - How to Use Patents as a Venture Idea? - Ms. Pia Bijork – European Patent Office, Germany

25 Mayıs 2021 - Access to finance: Available funds for innovative ideas - Assoc. Prof. Dr. Serdal Temel – SUNUM (Visiting Researcher), Turkey

01 Haziran 2021 - Market Research - Ms. Gail Onat – Bıçakçılar Tıbbi Cihazlar, Turkey

08 Haziran 2021 - Creating Start-ups: Why and When? - Dr. Victor Scholten – Delft University of Technology, Netherlands

15 Haziran 2021 - Communication with Investors and VCs (Or Successful Pitching) - Dr. Souheil El Hakim – Bıçakçılar Tıbbi Cihazlar, Turkey 

Detaylı bilgi için sunum.sabanciuniv.edu adresini ziyaret edebilir, sorularınızı artis.sunum@sabanciuniv.edu adresine iletebilirsiniz. 

Profesyoneller için MBA Programı: Yöneticiliğe Giden Yol

Sabancı Üniversitesi’nin Profesyoneller için MBA Programı, yöneticiliği hedefleyen çalışanların, farklı uzmanlık alanlarındaki profesyonellerin kullandıkları terminolojiyi ve bunların arkasında yatan mantığı anlayabilmeleri için iyi bir altyapı sunuyor. Program Akademik Direktörü Kıvılcım Döğerlioğlu Demir “Bizim temel hedefimiz, öğrencilerimizin, üniversitede ve iş yaşamında öğrendiklerini bir adım öteye taşımaları ve kariyerlerinde yöneticilik sorumluluklarını almak isteyen profesyoneller haline gelmeleri. Program, bu yetkinliklere ulaşmasını sağlamak üzere hazırlandı” diyor.


 “Geleceğin Gücü” serimizde Profesyoneller için MBA Programı’nın detaylarını Kıvılcım Döğerlioğlu Demir anlattı.

Programa ilişkin genel bilgiler ile başlayabilir miyiz?

Profesyoneller için MBA Programı’nda tüm dersler bir işletmenin her alanını kapsayacak şekilde tasarlandı. Pazarlama, finans, operasyon, örgütsel davranış, strateji ve  liderlik konularında yönetici adaylarına detaylı ve güncel bilgiler en etkili şekilde aktarılır. 

Program kimlere hitap ediyor? 

Bizim temel hedefimiz, öğrencilerimizin üniversitede ve iş yaşamında öğrendiklerini bir adım öteye taşımak ve kariyerlerinde yöneticilik sorumluluklarını almak isteyen profesyoneller haline gelmelerini sağlamak. Program tam da bu profesyonellerin ihtiyaç duydukları yetkinliklere ulaşmalarını sağlayacak şekilde hazırlandı.

Program içeriği nasıl belirleniyor? Her yıl değişiklik yapılıyor mu?

Programımız, profesyonellerin yoğun çalışma tempoları ile uyumlu bir takvim izliyor. Cuma akşamları ve Cumartesi tüm gün süren bir takvimimiz var. Her ders dört hafta sürüyor. Böyle odaklı bir yapının, programımızın en beğenilen yönlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Bunun dışında derslerimizde genellikle uygulamaya katkı açısından faydalı bir yöntem olan vaka çalışmaları metodunu kullanıyoruz. Bunun dışında sektörden başarılı isimleri derslerimize konuk olarak çağırıyoruz. 

Mezunlarınızla ilgili bilgi verir misiniz? Programı bitiren öğrencilerinizin kariyerlerinde ne gibi farklılıklar oluyor?

Yaptığımız anketlere göre öğrencilerimiz programdan çok memnun ayrılıyorlar. Program bittikten sonra çoğunun kariyer hedeflerine ulaşmakta büyük adımlar attığını biliyoruz. Elimizdeki verilere göre (2017-2019) %30'u program bittikten sonra yönetici veya yönetici yardımcısı pozisyonuna getirilmişler. Bu mezunlarımızın bir kısmı ise şirket değiştirerek yeni edindikleri becerileri kullanabilecekleri farklı fırsatlar yakalamışlar. 

Mezunumuzun “Yılın En İyi Araştırma Ödülü” Alan Girişimi

Mezunumuz Tanra Gürçay’ın kurucuları arasında yer aldığı Nanosilver, uzay mekiklerinin ekipman ve yüzeylerinin nano gümüşle kaplanmasını sağlayan özel bir çözüm sunuyor. NASA’nın Mars Rover’ı için geliştirdiği projesine katılmaya hak kazanan Nanosilver, geliştirdiği özel üretim tekniğiyle 11. Uluslararası Nano Teknoloji Konferansında “Yılın En İyi Araştırma Ödülü” alma başarısını gösterdi. 


Tanra Gürçay ile girişimcilik hikayesini konuştuk.

Öncelikle kendinizden kısaca bahsedebilir misiniz? 

Öncelikle okumaktan çok büyük keyif aldığım gazeteSU’ya nazik davetiniz için çok teşekkür ederim. Ben Tanra Gürçay. 2017 yılında Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimler Fakültesi’nden mezun oldum. University of California Los Angeles’da Liderlik Prensipleri, İş Hukuk’u ve İş Ahlakı konuları üzerine sertifika programlarını tamamladım. Şu an içinde bulunduğum girişim heyecanına haksızlık etmek istemesem de, hayatımın en keyifli en heyecanlı günlerini Sabancı Üniversitesi sıralarında yaşadım. Üniversite’de arkadaşlarımın layık görmesi üzerine, 2 sene Sabancı Üniversitesi Öğrenci Birliği Başkanlığı görevini yapma onurunu yaşadım. Sabancı Üniversitesi Genç Girişimciler Kulübü’nde 4 sene aktif olarak rol aldım. Kulüp bünyesinde yapmış olduğumuz girişimcilik zirvelerinde, girişimcilerle sohbetlerde her zaman; bir gün kendim ve tüm insanlar için faydalı olabilecek bir girişimim olmasının hayalini kurdum. Bugün şirketimiz Nanosilver ile ülkemizi hem uluslararası hem ulusal düzeyde temsil edebilme şansına erişmenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Nanosilver'ı ne zaman ve nasıl kurmaya karar verdiniz? Kuruluş aşamaları nasıl ilerledi?

Nanosilver’ın hayallerini Sabancı Üniversitesi’nde okurken kurmaya başladım. Üniversite zamanlarında da toplumsal işler yapmak beni çok motive ve mutlu ediyordu. Bu nedenle her zaman toplumsal işler yapan, amacı topluma fayda sağlamak olan bir şirketin hayalini kurdum. Şirketimiz Nanosilver, Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde kurulmuş bir girişim AR&GE şirketidir. İleri malzemeler ve sağlık uygulamaları alanında faaliyet gösteren şirketimiz, farklı soy metal tozlarını nano boyutta üreterek, ileri teknoloji yeni nesil ve uzun süre etkili nano teknolojik çözümler geliştirmektedir.

Geliştirdiğimiz üretim tekniği, 11. Uluslararası Nano Teknoloji Konferansında “Yılın En İyi Araştırma Ödülü”nü almıştır. Sonrasında katıldığımız 6. Dünya Yeni Teknolojiler Konferansın’da “Yılın Araştırması Ödülü”nü de ülkemize kazandırmanın mutluğunu yaşıyoruz. Bu çalışmalarımız sayesinde NASA’nın Mars Rover’ı için geliştirdiği projesine katılmaya hak kazandık. Nano Gümüş uzay çalışmalarında da kullanılmaktadır. Dünya dışı yaşam formu bulmak üzere yapılan uzay araştırmalarında, dünyadan her hangi bir mikroorganizmayı taşıyıp çalışmaları yanıltmaması adına uzay mekiklerindeki yüzeyler ve ekipmanlar nano gümüşle kaplanır. Projemiz 36 farklı ülkeden katılım ve projenin yer aldığı NASA’nın yarışmasında 100 üzerinden 95 puan alarak çalışmalara katılmaya hak kazanmıştır. Burada kazandığımız tecrübeler ve bilgiler ile Türkiye Uzay Ajansı’na fayda sağlayabilmeyi hayal ediyoruz.

Bildiğiniz gibi Üniversitemiz nanoteknoloji alanındaki araştırmalarıyla dünyada önemli bir yerde. Bunun fikrinizi geliştirme amasında bir etkisi veya katkısı oldu mu? Sabancılı olmayı genel anlamda da girişimci olarak kariyerinize katkılarını duymak isteriz.

Bugün ne yapıyorsam, Sabancı Üniversitesi Ailesi’nin eşsiz katkı ve destekleri vardır. Nanoteknoloji binamızı ilk olarak tercih döneminde üniversite ziyaretlerim sırasında görmüştüm. Beni çok etkilemişti. Nanoteknoloji binamızın her önünden geçtiğimde bugünlerin hayalini kuruyordum. Bizi diğer üniversitelerden ayıran ve seçkin kılan inter disipliner yapımız sayesinde, hemen hemen her bölgeden ve sosyal statüden gelen fikirler hiç bir zaman çatışmaya değil her zaman senteze dönüşmüş ve geleceği yaratma adına ufku geniş bireyler yaratmamızı sağlamıştır. Sabancı Üniversitesi’nin çok büyük bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. Üniversitemiz özgür insan yetiştirmektedir. Hem toplumsal değerlere bağlı hem de çift kanatlı insan olmamızı sağlamıştır. Bu vesile ile Sabancı Üniversitesi girişimci olarak kariyerime çok fayda sağlamaya devam etmektedir. Bir kıvılcım olarak çıktığım okuluma, bir alev olarak dönebilmenin hayalini kuruyor ve çalışmalarımı bu doğrultuda ilerletiyorum.

Son olarak hedef ve planlarınızdan bahsedebilir misiniz?

Hedefim çalışmalarımın her alanında ülkeme ve topluma fayda sağlamaktır. İleri teknolojiler geliştirmek ve bu teknolojiler sayesinde büyümeyi planlıyoruz. İleride 3 boyutlu yazıcılar üzerinde çalışarak projelerimizi geliştirebilmeyi istiyorum. Ülkemiz için stratejik öneme de sahip olan AR&GE projelerimizi hassasiyetle yürütmeye devam edeceğiz. Paylaşmanın çok büyük bir mutluluk olduğu inancındayım. Şirketimiz ve projelerinin Sabancı Üniversitesi’nde okuyan öğrenci veya yeni mezun arkadaşlarıma fayda sağlayabilmesini çok isterim. Teknopark İstanbul’da sahibi oldukları bir şirket olduklarını unutmamaları ne zaman hangi konuda isterlerse benimle iletişime geçebileceklerini hatırlatmak isterim.

ARAMA Kürsüsü’nden Sürdürülebilirlik ve İnsan Hakları Üzerine Yeni Open Class

Yönetim Bilimleri Fakültesi’ne bağlı ARAMA Kürsüsü, Open Class serisinin yeni dersini 17 Mayıs 2021, Pazartesi saat 19.00’da gerçekleştirecek.

ARAMA Kürsüsü Başkanı Oğuz Babüroğlu ve Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Yarı Zamanlı Öğretim Üyesi Hilal Elver’in ev sahipliğini yapacağı dersin konukları BM İş Dünyası ve İnsan Hakları Çalışma Grubu Başkanı, Washington Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Anita Ramassatry ile Tehlikeli Atıklar ve İnsan Hakları Özel Raportörü ve Common Rights şirketinin kurucusu Başkut Tuncak olacak.

Anita Ramassatry’nin İş Dünyası, İnsan Hakları ve Sürdürülebilir Kalkınma konusunda konuşacağı derste, Başkut Tuncak Sürdürülebilir Kimya? Toksik Ticaret ve İnsan Hakları konusuna değinecek.

Dersi burayı tıklayarak takip edebilirsiniz. 

Sabancı Üniversitesi TeamAWARE projesinde

Sabancı Üniversitesi 8. Çerçeve Programı Ufuk 2020 kapsamında Avrupa Birliği tarafından fonlanan TeamAWARE projesine dahil oldu. 13 farklı ülkeden 24 değişik kurumun katıldığı projenin toplam bütçesi 6.9 milyon euro.

Sabancı_Üniversitesi

Sabancı Üniversitesi söz konusu projede Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyesi Selim Balcısoy ile yer alacak. Selim Balcısoy acil durum müdahale ekiplerine acil durumlarda ortamdaki farklı sensör ve veri sağlayıcı sistemlerden toplanacak verinin arttırılmış gerçeklik ve büyük verinin görselleştirilmesi konularında destek olacak. 13 farklı ülkeden 24 değişik kurumun katıldığı Havelsan tarafından geliştirilen projeye Türkiye'den Sabancı Üniversitesi'nin yanı sıra SRDC Yazılım Araştırma Geliştirme Ve Danışmanlık Ticaret Anonim Şirketi, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Acil Ambulans Hekimleri Derneği de ortak olarak katılıyor.

TeamAWARE projesi, acil müdahale ekiplerinin yapay zeka, artırılmış gerçeklik, 5G ve sensör füzyon teknolojilerinin kullanılarak, durumsal farkındalıklarının artırılması ve acil ve hızla verilmesi gereken kararlarda bir destek sistemi sağlayarak ekiplerin ve insanların güvenliğini artırmakta. Bir başka deyişle, acil müdahale ekiplerine günümüz son nesil teknolojilerin de yardımıyla, olay anında her şeyden anlık haberdar olma, hızlı planlama yapabilme ve doğru kararlar alabilme gücü verecek.

“TeamAware” projesi, toplamda 92 proje arasında 15 puan ile desteklenmeye değer ilk proje önerisi olarak büyük bir başarıya imza atmış. Yapay zeka, artırılmış gerçeklik, sensor füzyon teknolojileri ve 5G teknolojilerini konu edinen projenin 36 ayda tamamlanması bekleniyor.

“Veriden Katma Değer Yaratmayı Sağlayacak Yaklaşımları Sunuyoruz”

Gelişen pazar koşullarının beraberinde getirdiği yoğun rekabet, şirketler için yaratıcı hamleler yapmayı ve doğru zamanda doğru kararlar almayı her geçen gün daha kritik hale getiriyor. Şirketlerin gelecek planlarını hedefleri yönünde şekillendirebilmesinin yolu ise farklı kaynaklardan gelen verilerini doğru yorumlayabilmeleri ve büyük veriden anlamlı sonuçlar çıkarabilmelerinden geçiyor.

Veri Analitiği Tezsiz Yüksek Lisans Programı Akademik Direktörü H. Sait Ölmez “Firmalar; verimlilik, karlılık ve sürdürülebilir üretim süreçleri gibi kritik alanlarda rekabet avantajı yakalayabilmek için veri analitiği üzerine daha fazla yatırım yapmaya başladılar” diyor ve kurumların bu alandaki ihtiyaçlarına yanıt vermek üzere, veriden katma değer yaratmaya olanak sağlayacak yaklaşımları ve sayısal yöntemleri sunan Veri Analitiği Tezsiz Yüksek Lisans Programı’nı buna göre tasarladıklarını söylüyor.

Geleceğin veri bilimcilerini yetiştirmeyi hedefleyen Veri Analitiği Tezsiz Yüksek Lisans Programı’nın detaylarını H. Sait Ölmez ile konuştuk.

Programla ilgili biraz bilgi verebilir misiniz? Ne zaman açıldı?  Özellikle kimlere hitap ediyor? 

Özellikle hızlı değişen pazarlarda ve kar marjlarının küçüldüğü alanlarda veri, aynı hızda gelişen teknoloji ve analiz yöntemleri ile işletmelere daha isabetli kararları hızlı bir şekilde almalarına yardımcı olacak ve katma değer yaratacak yenilikleri mümkün kılacak potansiyeli sağlıyor. Biz de kurumların bu ihtiyacına cevap vermek üzere 2014 yılında Veri Analitiği Yüksek Lisans Programımızı açtık. Amacımız, veriden katma değer yaratmaya olanak sağlayacak olan yaklaşımları ve sayısal yöntemleri program katılımcılarına aktarmaktı.

İçeriği ve kapsamı itibariyle bu program, kariyer yaşantısını bir “Data Scientist”, yani “Veri Bilimci” olarak sürdürmeyi planlayan profesyoneller için tasarlandı.    

Program içerikleri nasıl belirleniyor, her yıl değişiklik yapılıyor mu?

Program içerikleri bu alanda ortaya çıkan yeniliklerin ve algoritmik modellerin hızla müfredata uyarlanmasıyla belirleniyor. Her yıl derslerin içeriklerinde bu gelişmeleri yansıtacak türde revizyonlar düzenli olarak gerçekleştiriliyor.

Program sektörün özellikle hangi ihtiyacına yanıt veriyor? Bu kapsamda gelecekte en çok ihtiyaç duyulacak yetkinlikleri ve bunu karşılamak üzere neler yapılması gerektiğini anlatır mısınız?  

Kurumlar, veriyi kullanarak iş problemlerini çözmek üzere analitik yetkinliğe sahip olmak zorunda. Veri Bilimi, bu yetkinliği profesyonellere kazandırmak üzere tasarlanmış içeriği geniş bir yelpazede içinde barındıran bir çalışma alanı. Eğitim programımız bu yetkinliği katılımcılarına sağlamak üzere optimizasyon, istatistik ve makine öğrenmesi alanlarında gereken birikimi teorik ve uygulamalı içeriğin dengeli bir karışımıyla katılımcılarına aktarıyor.

Mezunlarınızla ilgili bilgi verir misiniz? Programı bitiren öğrencilerinizin kariyerlerinde ne gibi farklılıklar oluyor?

Zannediyorum mezunlarımızın başarısı, program başarısını da ölçmenin en güvenilir ve adil metriklerinden birisi. Mezunlarımızın hemen tamamı ya çalıştıkları kurumlarda veri bilimi ile ilgili bir görev tanımıyla terfi alıyorlar, ya da bu görevi yerine getirebilecekleri başka bir endüstri veya organizasyonda hızla iş bulabiliyorlar. 

Kadınları Teknoloji Dünyasına Hazırlayan Girişim

2017 yılında Ekonomi programımızdan mezun olan Mina İlköz’ün kurucuları arasında yer aldığı UP School, teknolojide rol model kadınlar yetiştirmek için çalışıyor.

Pandemi döneminde hayata geçmiş olmasına rağmen şimdiden güzel başarılara imza atan UP School’un mezun ettiği genç kadınlar Ford Otosan, Coca Cola İçecek, Hepsiburada, İş Bankası gibi şirketlerde çalışmaya başlamışlar bile. Bir sosyal girişim olan UP School’un devam eden programları arasında Akbank ortaklığında sürdürülen Android Development Programı ve Ford Otosan ile yürüttükleri Data Analysis programı yer alıyor.

Mezunumuz Mina İlköz ile UP School’un kuruluş hikayesi ve hedeflerini konuştuk.

Öncelikle seni tanıyabilir miyiz? Kısaca kariyer çizginden ve seni UP School'u kurmaya götüren süreçten bahsedebilir misin?

Merhaba, ben Mina İlköz. Liseye dek Gönen’de okumamın ardından, 2012’de Sabancı Üniversitesi’ni kazandım ve 2017’de Ekonomi programından mezun oldum. Üniversitede ilk yılım olan hazırlık yılımda kampüste yer alan turuncu bir afiş dikkatimi çekti. O afişe biraz daha yaklaştığımda YGA‘nın (Young Guru Academy) afişi olduğunu gördüm. Her sene YGA Zirvesi düzenleniyor ve 50.000 başvuru içerisinden 100 gönüllü seçiliyordu. YGA, bir sivil toplum kuruluşu, hem vicdanlı hem donanımlı gençler yetiştiren bir ekosistem. Ben de afişi görmemin ardından YGA’ya başvurdum ve 4 aşamalı süreçten sonra YGA Gönüllüsü oldum. Üniversitede okuduğum süre boyunca 5000 saat YGA’nın sosyal inovasyon projelerine zaman ayırdım ve aktif sorumluluk aldım. 

Üniversite 3. sınıfta ise Sabancı Üniversitesi’nin bize sunduğu imkanlarla Erasmus programına dahil oldum ve bir dönem Hollanda’da Tilburg Üniversitesi’nde okudum. Burada aldığım Labor Economics dersi beni çok etkiledi, hatta derslere hazırlanarak gider hale gelmiştim :)  Kadın-erkek maaş eşitsizlikleri ve işe alımda erkeklere öncelik verilmesi gibi kritik konuları ele aldığımız bu ders beni kadınlar için bir proje yapmak ile ilgili çok heyecanlandırmıştı. Sabancı’dan oda arkadaşımla bu alanla ilgili Özgür Proje başvurusu dahi yapmıştık.

Üniversitenin son döneminde ve mezun olduktan sonra Turkcell’in Arıkovanı kitlesel fonlama platformunda çalışmaya başladım. Girişimcilerin pazara ilk çıkış anlarında projelerinin fonlanması için onlarla çalışmak benim için çok iyi bir deneyim oldu. Kurumsal bir çatının altında girişimcilerle birlikte çalışarak ekosisteme dair pek çok şey öğrendim. 

1.5 yılın ardından hem anlamlı hem de dünya çapında işler yapmak üzere YGA’ya geri döndüm ve profesyonel olarak çalışmaya başladım. YGA’da 2 yılın ardındansa UP School girişimini hayata geçirdik.

UP School ne zaman, nasıl kuruldu? Girişimcilik hikayeni paylaşabilir misin?

UP School bir YGA girişimi. Benim gibi YGA Mezunlarının kurduğu pek çok girişim var. WeWALK ve Twin bunlara birer örnek. Mart 2020 yılında UP School’u kurduk. YGA’dan arkadaşlarımla, kadınları yükseltmek için neler yapılabilir, diye düşünmeye başladık. Günümüzde bunun için en güzel yollardan bir tanesi teknoloji kaldıracını kullanmak.

Bunu aklımızda bulundurarak, pek çok firmadan insan kaynakları, teknoloji ekipleriyle konuştuk ve onların yaşadıkları problemleri dinledik. Maalesef üniversitelerin verdiği yetkinlik şirketlerin istediği yetkinliklerle örtüşmeyebiliyor. Şirketler de doğru kişileri bulmakta çok zorlanıyorlar. Yazılım alanında beyin göçü arttığı için bu daha da kritik hale geldi. Bunun da ötesinde teknolojideki kadın istihdam oranı ülkemizde sadece %10, dünyada da %30’larda. 

Durumun böyle olduğunu görünce, hızlıca çalışmaya başladık. 

UP School’da teknolojide rol model kadınlar yetiştiriyoruz. Kadınlara yazılım alanında eğitim programları tasarlayıp şirketlerle buluşturuyoruz. Aslında hayal ettikleri kariyerlerine ulaşmalarını sağlıyoruz. Bugüne dek UP School’da; RPA ve Data Science eğitim programlarını hayata geçirdik. Buradan mezun genç kadınlar Ford Otosan, Coca Cola İçecek, Hepsiburada, İş Bankası gibi şirketlere çalışmaya başladılar. 

Aktif devam eden programlarımız, Akbank ile Android Development Programı ve Ford Otosan ile birlikte hayata geçirdiğimiz Data Analysis programı.

Türkiye’de ilk programları hayata geçirirken hedefimiz global bir ed-tech girişimi olmak.

Bunun için de geçtiğimiz yaz Stanford Üniversitesi ile bir iş birliği yaptık ve Stanford MBA öğrencisi Rika Watanabe ile birlikte UP School’un global açılımına birlikte çalıştık.

Google UK iş birliğiyle de 3 Google mühendisini Data Science programımızda konuk eğitmen olarak ağırladık.

UP School, bir yaşını yeni doldurdu. Pandemide hayata geçen bir girişim, bu sebeple ilk günden beri uzaktan çalışıyoruz, fiziksel bir ofisimiz yok. Hatta programdan mezun ettiğimiz öğrencilerimizle hala fiziksel olarak bir araya gelmedik :)                                                                                              

Sabancı Üniversitesi, kurulduğundan bu yana zorunlu kıldığı Toplumsal Duyarlılık Projeleri dersi ile öğrencilerine sosyal sorumluluk kazandırma konusunda yükseköğretim kurumları arasında öncü bir rolü üstleniyor. UP School girişiminin de sosyal sorumluluk tarafı ağır basıyor. O açıdan Sabancı Üniversiteli olmayı nasıl yorumlarsın?

Sabancı Üniversitesi’nin bu inisiyatifini çok değerli buluyorum. Bizler artık sadece iyi bir şirkette kariyer sahibi olmak değil; anlamlı, katma değer sağlayabileceği bir hayatın da peşindeyiz. Üniversiteye gelişimizle birlikte bu amaca hizmet eden bir vizyonun içinde olmak hepimiz için çok kıymetli. Eminim ki pek çok öğrencinin de bakış açısını değiştirdi.

UP School için hedef ve planlarını alabilir miyiz? 

UP School için hedefimiz Türkiye’de program sayımızı ve iş birliklerimizi artırmak. Bununla birlikte, global açılım bizi çok heyecanlandırıyor. İngiltere’ye açılma üzerinde yoğun şekilde çalışıyoruz.

Son olarak, Sabancı Üniversitesi öğrencilerine bir çağrım olacak. UP School’da staj yapmak isteyen Sabancı Üniversitesi öğrencilerine kapımız açık :) İlgilenenler mina@upschool.io adresine e-mail gönderebilirler.

EDU, Sertifika Programlarında Erken Kayıt Olanağı Sunuyor

Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, EDU, haziran ayında başlayacak Liderliğe İlk Adımlar Sertifika Programı, Kurumsal İletişim Uzmanlığı Sertifika Programı, Eğiticinin Eğitimi Sertifika Programı, Uygulamalı Python Programlama Sertifika Programı ile Bütünsel İşletme Yönetimi ve Finansal Etkileri Eğitimi’ne özel %15 erken kayıt olanağı sunuyor.

Kurumsal İletişim Uzmanlığı Sertifika Programı

Kurumsal iletişim sektörüne yetkin ve donanımlı biçimde hazırlanmak, kariyerinde gerçek bir ilerleme kaydetmek isteyen herkes için sektörün duayenleri tarafından, iş dünyasından güncel örnekler ve uygulamalarla sürdürülecek program 19 Mart’ta başlayacak.

Toplam 9 tam eğitim gününden oluşan programda, geleneksel iletişim süreçlerinin yanı sıra lider iletişimi, kurumsal ilişkiler, itibar yönetimi gibi farklı başlıktaki konulara ışık tutulacak.

Liderliğe İlk Adımlar Sertifika Programı

9 tam günlük eğitimden oluşan Liderliğe İlk Adımlar Sertifika Programı’nda yöneticilerin liderlik becerilenin ortaya çıkarılması ve geliştirilmesine odaklanılacak. İlk kademe yöneticilerin ve yönetici adaylarının katılabileceği programda ilişki, duygu ve çatışma yönetimi ve çözüm geliştirme gibi konularda eğitim modülleri yer alıyor. Program 18 Haziran’da başlayacak.

Uygulamalı Python Programlama Sertifika Programı

Program, veri bilimine bir hazırlık dersi olmanın yanında, katılımcılara bilişimsel düşünme (computational thinking) kavramlarını pratikte uygulayabilmeleri adına temel programlama yetenekleri de kazandırmayı hedefliyor. 8 eğitim gününden oluşan programda katılımcılar; dersler, ödevler ve uygulama çalışmaları ile algoritma tasarlamayı, bir problemi alt problemlere bölebilmeyi ve parçalardan bütüne gidecek şekilde problem çözmeyi öğrenecekler. Sabancı Üniversitesi Öğrenci Üyesi İnanç Arın tarafından verilecek program, 15 Haziran’da başlayacak.

Eğiticinin Eğitimi Sertifika Programı

Program, eğitmenlik kariyerinde ilerleyen kişilerin gelişim yolculuklarında, fark yaratan eğitmenler olabilmelerine; iyi bir eğitmen olmak için gereken tüm yetkinlik alanlarını geliştirebilmelerinde destek ve rehber olmayı amaçlıyor.

10 Haziran’da başlayacak programda, yetişkin öğrenme teorisi ve öğretim tasarımı modellerinin temelleri, ihtiyaç analizi, fasilitasyon, öğrenme hedefleri, teknik ve materyal kullanımı ile ölçme ve değerlendirme yöntemlerine ışık tutulacak. Modüler yapıdaki programda, sahnede ve sanal ortamda katılımcıları etkileme, eğitimi hikayeleştirme konuları ile bilgiler aktarılacak.

Bütünsel İşletme Yönetimi ve Finansal Etkileri

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi’nden Dr. Yusuf Soner'in eğitmenler arasında yer aldığı Bütünsel İşletme Yönetimi ve Finansal Etkileri eğitimi katılımcılara iş ve yönetimin tüm fonksiyonlarına bütünsel bir bakış açısı sunmayı amaçlıyor. En iyi öğrenme yöntemlerinden biri olarak kabul edilen ve yaparak-yaşayarak öğrenmeyi iş yönetimi simülasyonu ile katılımcılara aktarmayı hedefleyen eğitimde, katılımcılar; işletme ekonomisinin temelleri, bilanço ve gelir tabloları, rekabetçi stratejiler ile bu stratejilerin nasıl oluşturulduğu konularında beraber çalışıp birlikte kararlar alacaklar. Eğitim 12 Haziran’da başlayacak.

Programlarda erken kayıt indiriminden yararlanmak isteyenlerin 18 Mayıs’a kadar kayıt yaptırmaları gerekiyor.

Eğitimler ile ilgili detaylı bilgi ve kayıt için https://edu.sabanciuniv.edu/tr/acik-egitimler adresini ziyaret edebilirsiniz.

 

Abone ol