Ana içeriğe atla

Genç Girişimci ve Akademisyenlere özel Falling Walls Konferansı (2012)

Falling Walls Konferansı 2012



A.T. Kearney, Falling Walls Vakfı ile işbirliğinden doğan bu girişim vasıtasıyla, genç akademisyen, girişimci ve profesyonellerin farklı sosyal, ekonomik ve teknolojik disiplinler çerçevesinde oluşturdukları projeleri paylaşabilecekleri bir platform yaratmak hedeflenmişdir. Falling Walls Lab, sadece fikir paylaşımı için uygun ortam olmanın da ötesinde, genç atılımcıların fikirlerini gerçekleştirebilmelerini ve bu sayede toplumsal değer yaratabilmelerini de desteklemek amacıyla kurgulanmıştır.

Bu yıl, ana sponsorluğunu yine A.T. Kearney'nin üstlendiği Falling Walls Lab, küresel arenada toplam 100 öğrenciye ve genç bilim insanına 3 dakikalık bir sunumla araştırmalarının detaylarını ve fark yarattığı noktaları anlatma fırsatı verecektir. Etkinliğin küresel platforma taşınmasına bağlı olarak, bu yıl ilki gerçekleştirilecek Türkiye ayağı da yine A.T. Kearney'nin İstanbul ofisi tarafından organize edilecektir.

Yenilikçilik (innovation) çerçevesinde katılımcıların fikir değişimini mümkün kılmanın yanı sıra, alanında öncü genç beyinlerle iş çevrelerini bir araya getirerek kendi projelerini hayata geçirebilmelerine yönelik fırsatlar sunan Falling Walls Lab etkinliğinin kapıları yeterlilik koşullarını sağlayan tüm katılımcılara açıktır.

Kimler Katılabilir?

Format genç akademisyenlere, profesyonellere ve girişimcilere üç dakika içinde fikirlerini medya, akademi, araştırma enstitüleri ve iş dünyasının önde gelenlerinden oluşan bir jüriye sunma fırsatını vermektedir. Lab genç girişimciler ve akademisyenler için tasarlandığından, katılım için en yüksek yaş 35'tir.

Buluşlar

Tüm disiplinlerden yenilikçi araştırmaların yanı sıra toplumsal konuları ele alan fikir ve girişimler aranmaktadır. Dünyanın dört bir yanından yüksek lisans, doktora ve post-doktora öğrencileri ile genç profesyoneller ve genç girişimcilerin Falling Walls Labs'e katılımı beklenmektedir.

 Kazanan

Her bölgenin kazananı, 8 Kasım 2012'de Berlin'de düzenlenecek olan final Lab'ına seyahat için burs almaya hak kazanacaktır. Ayrıca, 9 Kasım 2012'de düzenlenecek olan Falling Walls Konferansı'na da davetli olacaktır.

 
Son Başvuru Tarihi: 26 Ağustos 2012

Daha detaylı bilgi ve online başvuru için
www.falling-walls.com/lab<http://www.falling-walls.com/lab> sitesini ziyaret edebilirsiniz.

"Bana Değişim Hikayeni Anlat" yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu!

1 Ağustos tarihinde Karaköy Minerva Han’da yapılan ödül töreninde yarışmanın kazananları
Onur Erem, Ömer Çavuşoğlu ve Kaan Karakeben ödüllerini Uluslararası İlişkiler Ofisi çalışanlarından aldılar.

Hatırlayacaksınız nisan ayında başlayan ve katılım son tarihi 15 Haziran olan "Bana değişim hikayeni anlat" yarışmasının jüri değerlendirmesi tamamlandıktan sonra seçilen altı adayın yazıları Facebook’ta oylamaya açılmış ve kazananlar toplam puanlara gore belirlenmişti.

Ödüller:
Birincilik ödülü: IPAD 2
İkincilik Ödülü: WII Nintendo Set
Üçüncülük Ödülü: 150 TL değerinde Adidas hediye çeki

"Bana Değişim Hikayeni Anlat" sonuçları

Avrupa'nın Güneydoğu Ucundan Kuzeydoğu Ucuna

1

Devasa Gökyüzü, Bozuk Bagaj Kapağı ve Sıcak Pizzalar

Hollanda Notları ve Kendini Tanımak: Bu bir Kişisel Gelişim Yazısı Değildir

'Merak' Mars'a indi

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyemiz Ersin Göğüş CNN Türk'te yayınlanan Paranın İzi programına dünyadaki uzay araştırmaları konusunda görüş verdi.

Video

Tatil valizinizde işiniz de mi var?

Her nasıl bir sonbahar ve kış geçirmiş olursanız olun, ister mezuniyet, iş arayışı, kariyer planlaması, işte terfi ile uğraşmış olun, ister hedeflerinize ulaşmak için performans göstermiş, eminim ki yapabileceğinizin en iyisini ve en doğrusunu yaptınız. Ve şimdi işe biraz ara verip dinlenmenin ve yenilenmenin zamanı.



Her nasıl bir sonbahar ve kış geçirmiş olursanız olun, ister mezuniyet, iş arayışı, kariyer planlaması, işte terfi ile uğraşmış olun, ister hedeflerinize ulaşmak için performans göstermiş, eminim ki yapabileceğinizin en iyisini ve en doğrusunu yaptınız. Ve şimdi işe biraz ara verip dinlenmenin ve yenilenmenin zamanı. Birçoğunuz yaz aylarında izne ayrılma fırsatı bulabiliyorsunuz ve umuyorum ki, uzak ya da yakın, sadece mekan değişikliği için bile olsa tatile gitme imkanınız oluyor. İşte kendinize böyle bir ara vermeye karar verdiğinizde işinizin de sizinle gelmemesi için bazı öneriler:

Gitmeden plan yapın: tatile çıkmadan önceki 2 haftanızı ve hangi günde ne yapacağınızı -taslak dahi olsa- planlarsanız, hem gitmeden önceki gün stresini çok daha az yaşarsınız, hem de işi yanınızda götürmek için daha az bahane çıkar.

Döndükten sonraki günü planlayın: hepimiz tatil sonrası ilk günde nasıl sudan çıkmış balık olunduğunu belki de gerçekten! biliyoruz.  Tatile çıkmadan önce döndükten sonraki en azından ilk günü planlamak, sizin hem çok daha verimli hareket etmenizi sağlar, hem de herşeyin kontrol altında olduğunu hissetmenizi.

Herkesin işten uzaklaşmaya ihtiyacı olduğunu kabul edin!: işkolik de olsanız, tatili hakedecek kadar iyi iş çıkarmadığınızı düşünüyor da, yeniden şarj etmeden sürekli performans gösteremeyeceğinizi anlayın. Unutmayın, aynı işle uzun süre meşgul olduğumuzda, perspektif kayberiz ve büyük -ya da gerekli olan küçük- resmi görebilme becerimiz oldukça düşer. O zaman, bunu hem düşüncelerinizi hem de ruhunuzu tazelemek için bir fırsat olarak kullanın.

Hepimiz teknoloji kullanıyoruz, ama...! : tabii ki sizinle tabletleriniz, telefonlarınız, ve laptoplarınız geliyor. Sonuçta onların email kontrol etmekten başka birçok amacı var değil mi? Ama kendinize dürüst olun ve bu araçların asıl gelme sebebi olan “işle bağlantıda kalma” aksiyonlarını tamamen ortadan kaldıramasanız da çok aza indirin. Yeniden şarj etmek diyorsam, gerçekten bağlantı kopmasından bahsediyorum. Aksi halde tatilinizin, ofisten öğle tatilinde çıkıp yürüyüş yapmaktan bir farkı olmaz.

Bunları her zaman uygulamanın pratikte mümkün olmadığını biliyoruz. Ama gerçekten inanıyoruz ki, her ne iş yaparsanız yapın, hangi sektörde olursanız olun, etrafınızı her zaman değiştiremeseniz de kendi davranış şablonunuzu etkileyebilirsiniz. Ve bu bile kendi başına, hayatınızda pozitif fark yaratmak için yeterlidir.
 
Tuğçe Erçalışkan
Optima Careers Turkey/Kariyerinizin Her Evresi için Başarı Stratejileri
www.optimacareersturkey.com
info@optimacareersturkey.com
Tel: +90 532 611 6016

Sabancı Üniversitesi Kariyer Ofisi
Tel: 216 4839354          
career@sabanciuniv.edu

Türkiye 'nano' trenine bindi

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) Dünya Gazetesi'nde geniş yer buldu.

SUNUM Direktörü Volkan Özgüz ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Yusuf Menceloğlu'nun görüşlerinin yer aldığı yazıyı okumak için tıklayınız.  



Hasan Mandal’ın uluslararası başarısı

Rektör Yardımcımız ve Araştırma ve Lisansüstü Politikalar (ALP) Direktörümüz Hasan Mandal’dan büyük uluslararası başarı

Hasan Mandal, Dünya Seramik Akademisi (WAC)’ne kabul edilen ilk ve tek Türk akademisyen oldu.



Bu nedenle Perugia-İtalya’da düzenlenen bir tören ile Hasan Mandal’a ödül verildi.

Sabancı Üniversitesi Araştırma ve Lisansüstü Politikalar Direktörlüğünü Mart 2011’den beri yürütmekte olan aynı zamanda Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcılığı görevini de yürüten Prof. Dr. Hasan Mandal’ın yurtiçi ve yurtdışında çeşitli mesleki örgütler, kurumlar tarafından verilen çok sayıda bilimsel ödülleri de bulunuyor.

6000 üyeye sahip Avrupa Seramik Derneği’nde Daimi Yönetim Kurulu ve Konsey Üyelikleri, Avrupa Seramik Derneği 2009-2011 Dönem Başkanlığı, Uluslararası Seramik Federasyonu Konsey Üyeliği görevlerinde bulunan Prof. Mandal, merkezi İngiltere de bulunan Dünya İnovasyon Vakfına (WIF) danışmanlık yapıyor.
 
Prof. Mandal’ın 58’i SCI kapsamındaki dergilerde yayınlanmış 114 eseri bulunuyor ve bu eserlerine 750 den fazla atıfta bulunulmuş olup h faktörü 15'dir. Hasan Mandal’ın 3 adet uluslararası kapsamda patenti de bulunuyor.

Dünya Seramik Akademisi (WAC  - World Academy of Ceramics)  1987 yılında tüm dünyadaki seramik alanında ilerlemeleri teşvik etmek ve seramik bilimi, teknolojisi, tarihi ve sanatının sosyal etkilerinin ve kültürel etkileşimleriyle ilgili daha iyi bir anlayışın yerleştirilmesi amacıyla kurulan uluslararası bir merkez. Maksimum akademisyen sayısının 200 ile sınırlandırıldığı Dünya Seramik Akademisi’ne kabul edilebilmek için katedilmesi gereken uzun ve son derece seçici uygulamalardan geçen zorlu bir yol var. Bu yolda öncelikle Akademi’nin profesyonel üyeleri tarafından aday gösterilmek gerekiyor. Daha sonra da Üyelik Komitesi, Akademinin amaçlarını yerine getirmek için en uygun görülen uzmanlık alanının yanında, uluslararası dağılımı göz önüne alarak değerlendirmelerde bulunan danışma kuruluna sunmak üzere adayların kişisel başarılarına dayanan bir derecelendirme listesi yapıyor. Resmi kabul ise Dünya Seramik Akademisi Konseyi tarafından yapılmakta.

Lise öğrencileri nanoteknoloji ile tanışıyor

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi SUNUM laboratuvarlarını liseli öğrenciler de kullanabiliyor. SUNUM’da lise öğrencileri bilimsel araştırmalar yapabiliyor.



Temmuz 2011’de Başbakanın katıldığı bir törenle açılan Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi SUNUM’un imkanlarından bugüne kadar İSTEK Kaşgarlı Mahmut Fen Lisesi, TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi ve Sainte Pulcherie Fransız Lisesi öğrencileri yararlandı. Bu okullardan TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi öğrencileri halen “Çeşitli Şeker Türlerinin Raman Spektroskopilerindeki Farkların Fiziksel Değişkenler Yardımıyla İncelenmesi” başlıklı projeleri ile ilgili çalışmalarını Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi SUNUM’da yürütüyorlar.

Veri analizinde uluslararası başarı

Sabancı Üniversitesi öğrencilerinden veri analizi alanında uluslararası başarı
Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi öğrencileri, Finlandiya’dan Jamk Üniversitesi ve İspanya’dan İspanya’dan Compultense Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen “İşletme Verileri Analizi Projesi”nde birinci oldular.

İrem Nayman, Nihat Uzun ve Özge Özcömert’ten oluşan ekip, otellerin internet ortamında aldıkları değerlendirme puanları ve sundukları imkanlar arasındaki korelasyonu araştırdı. Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri ise “rezidans” ifadesinin otellerin puanlarını arttırdığı oldu.

Sabancı Üniversitesi, Finlandiya’dan Jamk Üniversitesi, İspanya’dan Compultense Üniversitesi işbirliği ile dünyada ilk kez bir veri analizi yarışması düzenledi. Bu üniversitelerde veri analizi dersi veren 3 öğretim üyesi tarafından geliştirilen ve “İşletme Verileri Analizi Projesi” adını taşıyan yarışmada öğrencilerden, gerçek hayattan örnekler üzerine veri analizi tekniklerini kullanarak çalışmaları istendi. Üç üniversiteden, üç kişilik ekiplerden oluşan ve hepsi ikinci sınıf öğrencisi olan toplam 44 takım yarışmaya katıldı. Yarışmanın birincisi Sabancı Üniversitesi’nden İrem Nayman, Nihat Uzun ve Özge Özcömert’ten oluşan takım oldu.

Yarışma kuralları gereği her takım kendi projesini oluşturdu. Sabancı Üniversitesi'nden kazanan takım, Taksim'de yeni kurulacak bir otel binasının en yüksek müşteri memnuniyetini elde edebilecek şekilde konfigüre edilmesi üzerinde projelerini yaptılar.

Her takım birincil veri olarak adlandırılan kendi araştırmaları neticesinde topladıkları veriler üzerinden bir çalışma gerçekleştirdiler. Bazı takımlar başka veri kaynaklarını da kullandılar. Yarışmanın biricisi olan takım hem otellere telefonda anket uygulaması yaparak veri topladı hem de anketi dolduran oteller ile  ilgili internetteki misafirlerin otele verdikleri puanları kullandılar.

“İsimlerde residans kullanımı tercihi artırıyor”

Gruplar arasında birinci sonuçlarının çarpıcılığına göre değil yaptıkları çalışmanın veri analizi tekniklerini doğru kullanmaları ve çabalarına göre belirlendi. Şehir merkezinde kurulacak otelin restoranının, bahçesinin olmasının çok önemli olmadığı, "Rezidans” ismini kullanan otellerin özelliklerinin ne olursa olsun müşteriler tarafından daha çok tercih edildiği çalışmanın ilginç bulguları arasında yer alıyor.
 
Projenin Sabancı Üniversitesi tarafındaki geliştiricisi ve uygulayıcısı Enes Eryaysoy, “Veri analizi ve istatistik yönetim bilimleri alanında öğrencilerin en fazla zorluk çektiği derslerden. Farklı üniversiteler bir araya gelerek birbirimiz ile bu dersi nasıl verdiğimiz, neler yaptığımız konusunda paylaşımlarda bulunduk. Öğrencilerimizi heyecanlandırdık, onların veri analizinin önemini ve bir fark oluşturabileceklerini görmelerini istedik. Uluslararası yönü olmayan bir ders projesinin yerine konulan uluslararası proje yarışmasının öğrencilerimize ekstra ciddiyet ve daha yüksek bir başarı getirdiğini düşünüyorum” dedi.  

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Nakiye Boyacıgiller, “Sabancı Üniversitesi’nde uygulamalı öğretime büyük önem veriyoruz. Bunu gerçekleştirirken de öğrencilerimizin gerçek dünyadan gerçek sorunlar üzerinde çalışmasına ve projeler üretmesine özen gösteriyoruz. Böylelikle öğrencilerimizin hem derslerdeki motivasyonu yükseliyor hem de iş hayatına daha hazırlıklı başlıyorlar. Dünyada ilk defa düzenlenen bu yarışmada Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin birinci olması bunun bir kanıtıdır. Öğrencilerimizin başarılarının devamını diliyorum” dedi.

Proje sunumları videoya çekilerek diğer üniversitelerdeki öğretim üyeleri ile paylaşıldı. Her öğretim üyesi kendi öğrencileri dışındaki takımlara oy verdi. Projeler, sunum, rapor, kullanılan teknikler ve bu tekniklerin işletmedeki etkisine göre değerlendirildi.

Yarışma sonrasında öğrenciler üzerinde yapılan anket çalışmasında ise projenin öğrenci motivasyonunu artırdığı sonucuna varıldı.

Gözde İnce ile bilim üzerine

"L'Oreal Türkiye 2012 Genç Bilim Kadınlarına Destek Bursu"nu almaya hak kazanan, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyemiz Gözde İnce ile bilim üzerine konuştuk.

•    Sabancı Üniversitesi'ndeki çalışmalarınız nelerdir?


Sabancı Üniversitesi'nde Malzeme Bilimi ve Mühendisliği programında araştırmalarımı yürütmekteyim. Araştırma konularım genel olarak polimer ince filmlerin sentezlenmesi ve yüzeylerin polimerler kullanılarak işlevsel hale getirilmeleridir. Ayrıca biyoteknoloji alanında kullanılmak üzere akıllı malzemelerden nanoparçacıkların sentezlenmesi de üzerinde çalıştığımız konular arasındadır.



•    Hangi projenizle Loreal Genç Bilim İnsanları Ödülünü aldınız?

Loreal Genç Bilim İnsanları Ödülünü "Biyoayrıştırıcı ve Taşıyıcı Olarak Uyarıya Duyarlı, Eşeksenli Polimer Nanomalzemeler" isimli projemle aldım. Bu projede, uyarıya duyarlı polimerleri kullanarak, ortam koşullarının değişmesi ile fiziksel özelliklerini değiştirebilen eşeksenli polimer nanotüpler üretmeyi planlıyoruz. Üretilen bu nanotüplerin farklı molekülleri ayrıştırma, taşıma ve tetiklenme sonucunda ortama geri salma performanslarını da ayrıca inceleyeceğiz. Bu sayede gerek ayrıştırma gerekse hedefe yönelik ilaç salınımı gibi alanlarda kullanılabilecek, kontrollü ayrıştırma ve salınım yapan nanotüpler geliştirmeyi hedefliyoruz.

Cumhuriyet Bilim Teknoloji'deki haber için tıklayınız.

•    Bilimsel alanda verilen bu tür ödüller hakkında neler düşünüyorsunuz?

Bilimsel alanda verilen bu tür ödüller bizim gibi genç bilim insanlarının araştırmalarını devam ettirebilmeleri için çok önemli. Özellikle bilimsel araştırmalar için alınabilecek fonların son derece kısıtlı olduğu ülkemizde, genç araştırmacıların kariyerlerini ilerletebilmeleri için bu tür kaynaklara ihtiyacımız var. Ayrıca bu tür ödüller genç bilim insanlarının bilim dünyasında isimlerini duyurup çalışma konularını tanıtabilmeleri açısından da önemli. L'oreal tarafından verilen bu ödülü benzer diğer ödüllerden ayıran en önemli özellik ise sadece bilim kadınlarına veriliyor olması. Bu tür ödüllerin kadınların bilim alanında çalışmaya teşvik edilmeleri bakımından da çok önemli olduğunu düşünüyorum.

•    Bilimle ilgili en büyük hayaliniz nedir?

Benim bilimle ilgili en büyük hayalim, diğer her bilim insanının da olduğu gibi, araştırmalarımın gelecek nesil bilim insanlarına örnek teşkil etmesi ve onlar tarafından devam ettirilmesi ve ileride çalışmalarımdan doğacak sonuçların toplumun faydalanacağı ürünler haline dönüştürülmesidir. Diğer büyük bir hayalim de tabii ki, özellikle ülkemizde bilimin çok daha geniş kitlelere ulaşması, gençlerin bilime olan ilgilerinin artması ve meslek olarak bu alanlara yönelmeleri ve bu sayede de bilimsel alanlarda ülkemizin çok daha ileri noktalara taşımalarıdır.

Gözde İnce kimdir?

Sabancı Üniversitesi BTS Bakanlığı tarafından en çok projesi desteklenen üniversite oldu

Bilim Sanayi ve Teknoloji (BTS) Bakanlığı tarafından SAN-TEZ Programı kapsamında, 2012 yılının ilk döneminde, Sabancı Üniversitesi liderliğinde başvurusu yapılan 8 projeden, 7 tanesi desteklenmek üzere seçildi.



Sabancı Üniversitesi ve ODTÜ, 7’şer proje ile bu dönemde SAN-TEZ Programından en çok destek alan iki üniversite oldu.  Sabancı Üniversitesi, SAN-TEZ Programında öğretim üyesi başına en çok projeye sahip üniversite oldu.

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nin beş öğretim üyesi, aralarında ASELSAN’ın da olduğu sanayi firmalarıyla çeşitli alanlardaki ortak projelerini SAN-TEZ için sundular.

SAN-TEZ Programı Nedir?
Türkiye’deki sanayicilerin Ar-Ge'ye dayalı ihtiyaçlarının, kendi öz varlıklarıyla gerçekleştiremeyecekleri Ar-Ge, teknoloji ve inovasyona yönelik çalışmaların hem üniversite hem de devlet desteği ile gerçekleştirilmesini sağlamak  amacıyla Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (yeni adıyla Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı) tarafından 2006 yılında bir Ar-Ge destek programı başlatıldı.

SAN-TEZ Programının amacı, üniversite-sanayi işbirliğinin kurumsallaştırılması ve üniversitelerde yapılan bilimsel çalışmaların ticarileştirilerek Türkiye’ye katma değer yaratacak, uluslararası pazarlardaki rekabet gücünün arttırılmasına katkı sağlayacak yeni ürün ve/veya üretim yöntemi geliştirilmesi, mevcut üründe ve/veya üretim yönteminde yenilik yapılması amacıyla sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda belirlenecek yüksek lisans ve/veya doktora tez çalışmalarının desteklenmesi olarak ifade ediliyor. SAN-TEZ Programı kapsamında yalnızca temel araştırma aşamasını geçerek prototip aşamasında olup seri üretim aşamasında olmayan projelere destek olunuyor.

Bu programdan, sektör ve büyüklüğüne bakılmaksızın firma düzeyinde katma değer yaratan, Türkiye’deki yerleşik işletmeler ve üniversitelerin işbirliği ile hazırlanan projeler yararlanabiliyor. Desteklenmesine karar verilen SAN-TEZ projelerine Bakanlık tarafından uygulanan en yüksek destek oranı %75. Toplam proje bedelinin %25'inin kuruluş tarafından nakdi olarak karşılanması gerekiyor. Yürütücüsü ve liderliğini üniversitenin yaptığı projenin desteklenme süresi en çok üç yıl oluyor. 

Projelerin detay bilgisi ise şöyle:

  1. Ak-Kim Kimya Sanayi ve Tic. A.Ş. ile yapılacak projede, tekstil sektöründe kullanılan viskon ve pamuklu  kumaşlarda görülen  boncuklanma ve  tozlanma gibi problemleri kumaşta mukavemet kaybına sebep olmadan azaltmak  için katma değerli bir enzimin geliştirilmesi amaçlanıyor. Böylece tekstil sektöründeki önemli problemlerden birine çevre dostu bir çözüm geliştirmesi  hedefleniyor. / Doçent Dr.  Osman Uğur Sezerman
  2. Askeri ve yolcu uçağı,  helikopter, yüksek süratli hücumbot, yüksek performanslı otomobil ve rüzgar tiribünü kanadı gibi dayanıklılık ve hafifliğin çok önemli olduğu uygulamalarda kompozit malzemeler artık bilinen tüm diğer malzemelerin önüne geçmekte. Proje ortağı firmalar ile (Onuk AR-GE LTD. Şti. / Onuk Taşıt LTD. Şti.) geliştirilecek projede bu amaca hizmet eden çok katmanlı kompozit malzeme yapısının geliştirilmesi ve bu malzemelerin mekanik davranışlarının teorik, nümerik ve deneysel olarak araştırılması hedefleniyor. / Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yıldız
  3. Akrilik elyaf, tek başına veya pamuk, yün, polyester, naylon gibi diğer doğal ve yapay elyaf türleri ile karıştırılarak halıdan döşemeliğe, iplikten el örgüsüne, kadifeden çoraba ve branda bezine kadar çok geniş bir alanda tekstil hammaddesi olarak kullanılmaktadır. Akrilik elyafa yüksek mukavemet, renklilik, yanmazlık, antibakteriyellik gibi çeşitli özellikler kazandırmak üzere eklenen  katkı maddeleri, dağılımları iyi olmadığı takdirde, ürün kalitesini düşürmekte ve  üretim esnasında makinelerin bozulmasına sebep  olmaktadır. Aksa Akrilik Kimya Sanayii A. Ş.  ile yürütülecek bu projede, ticarileşebilecek kalitede nano-parçacık katkılı yeni akrilik elyaflar üretilmesi için gerekli bilginin kazanılması,   pilot ölçeğinde uygulamalar ve işlemlerin endüstriyel üretime uygunluğunun hem teorik hem de deneysel analizi hedeflenmektedir. / Profesör Dr. Yusuf Z. Menceloğlu
  4. MDBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Gürbüz ve ASELSAN, geliştirilecek olan teknolojiler için 3 adet San-Tez projesini yürütecek
  5. MDBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Oral ve Proje Ortağı Firma (Nanosis Bilimsel Cihazlar Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.), geliştirilecek olan teknoloji için bir San-Tez projesini yürütecek. / Profesör Dr. Ahmet Oral


Abone ol