Ana içeriğe atla

Şirketler, Aile İçi Şiddete Karşı Mücadele Deneyimlerini Paylaştı

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından, TÜSİAD’ın işbirliğiyle ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ile Sabancı Vakfı’nın desteği ile şirketlerin, çalışanlarının yakın ilişkide maruz kaldıkları şiddete karşı harekete geçmelerini sağlamaya yönelik oluşturulan ‘İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi’ kapsamında 13 Aralık 2017, Çarşamba günü Sabancı Center’da “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Toplumsal Değişimde Öncü Şirketler: Deneyim Paylaşımı” etkinliği gerçekleştirildi.

Etkinlikte; projenin son dört senelik faaliyet özeti sunuldu ve rehberi uygulayarak, aile içi şiddetle mücadeleye yönelik şirket politikası oluşturan şirketler ve şirket politikalarının geliştirme süreci ve içeriği aktarıldı.

Toplantının açılış konuşmalarını UNFPA Toplumsal Cinsiyet Programları Koordinatörü Meltem Ağduk, Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan ve TÜSİAD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu Başkanı Oya Ünlü Kızıl yaptılar.

“Kadınların iş dünyasında yer alması, kadınların kendi gelişimi, daha fazla var olmaları için gerekli”


UNFPA Toplumsal Cinsiyet Programları Koordinatörü Meltem Ağduk, ““Kadınların iş dünyasında yer alması ve liderlik pozisyonlarına yükselmeleri toplumsal gelişim, verimlilik ve ekonomik büyüme için son derece önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Dünya Ekonomik Forumu Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi 2017 analizlerine göre 144 ülke arasında Türkiye ne yazık ki 131. sırada, ekonomiye katılım ile ilgili göstergeye bakıldığında da 128. sırada bulunmaktadır. Başka bir deyişle G20’deki Türkiye, iş, kadın meselesine geldiğinde sondan 14. sırada. Kadınlar daha düşük ücretlere, daha güvencesiz işlerde, karar-alma mekanizmalarında daha düşük oranlarda yer alarak, teknoloji ve bilim gibi alanlarda daha az temsil ediliyorlar. Aynı işi yapan bir erkeğin kazandığı 1 dolara karşılık kadın 77 cent kazanıyor, bu ücretlendirme böyle devam ederse aradaki farkın kapanması için 70 yıl daha geçmesi gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yol açtığı tüm bu sorunlar iş yaşamı içindeki cinsiyetçi ön yargılar ve inançlarla pekişmektedir. Bu ön yargıların ve yanlış inançların değişmesi ve kadınların daha eşitlikçi, özgür ve yeteneklerini sonuna kadar kullanabilecekleri ortamlar yaratmak şirketlerin geliştirecekleri cinsiyet duyarlı politikalarla gerçekleşecektir, ki Türkiye bu konuda son 10 yılda ciddi ilerlemeler kaydetmiştir. Biz, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu olarak dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi yaşamın her alanında cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadına yönelik cinsiyet temelli şiddetle mücadele üzerine çalışmaktayız ki bunu yaparken de önemli odak noktalarından birinin iş yaşamında kadınların karşılaştıkları sorunlardır.” dedi.

“Aile içi şiddet özel hayat meselesi değildir, iş yerinde eşit temsili de ilgilendiren toplumsal bir sorundur”


Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan “Aile içi şiddet, eğitim düzeyi veya ekonomik gelişmişlikten bağımsız olarak, hala ülkemizde ve dünyada gündemin ilk sıralarında yer alan bir sorun. Bu bir özel hayat meselesi değildir, iş yerinde eşit temsili de ilgilendiren toplumsal bir sorundur. Aile içi şiddetin, şirketlerin de işleyişine zarar verdiğinin farkına varılması, şirketlerin bu toplumsal sorunun çözümüne katkıda bulunmalarını kolaylaştıracaktır. Biz Sabancı Vakfı olarak kadınlar, gençler ve engelliler alanlarında pek çok sivil toplum projesine hibe desteği veriyoruz. Bu alandaki küresel girişimleri de yakından takip ediyoruz. Sabancı Holding, 2011 yılında Birleşmiş Milletler Kadını Güçlendirme İlkeleri Bildirisi'ni imzalayan ilk Türk şirketi olmuştur. Şiddetin önlenmesi, toplumun böyle bir sorunun varlığının farkına varmasıyla başlar. Bu kapsamda destekçisi olduğumuz, “İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi”nin hızla büyümesi ve çeşitli illerde uygulanmaya başlaması hepimiz için bir gurur kaynağı.” dedi.

“İş dünyasının toplumu dönüştürücü gücünden hareketle, kadınların çalışma yaşamını olumsuz etkileyen şiddete karşı kurumsal yeteneklerimizi harekete geçirmeliyiz”

TÜSİAD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu Başkanı Oya Ünlü Kızıl “Kadının önündeki herhangi bir problem alanı, kadının yaşadığı diğer sorunlardan soyutlanarak ele alınamaz. Şiddet konusunu toplumsal cinsiyet eşitliğinden bağımsız konuşamayız. Bu karmaşık ve çok boyutlu soruna ancak işbirlikleriyle çözüm geliştirebiliriz. Aile içi şiddet, çalışılması zor bir konu olduğu halde çözüme giden yolda sorunları halının altına süpürmenin değil, açık açık konuşmanın değerli olduğunu düşünüyorum. İş dünyasının toplumu dönüştürücü gücünden hareketle, kadınların çalışma yaşamını olumsuz etkileyen şiddete karşı kurumsal yeteneklerimizi harekete geçirmeliyiz. Gerekli kamu politikalarının yanı sıra hepimiz kendi etki alanlarımızdan başlamalı, kalıcı ve sürdürülebilir projelere sonuna kadar destek vermeliyiz.” dedi.

Şirketler aile içi şiddete karşı politikalarını ve uygulamalarını anlattı


Konuşmaların ardından “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Toplumsal Değişimde Öncü Şirketler: Deneyim Paylaşımı” paneline geçildi. Moderatörlüğünü Nevşin Mengü’nün üstlendiği panelde; Sabancı Üniversitesi Bireysel ve Akademik Gelişim Merkezi Direktörü Arzu Bolgül, Dal Mantar Firma Ortağı Aysel Dal Cengiz, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi Direktörü Ayşe Gül Altınay, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Sun Grup Kurumsal Gelişim ve Sürdürülebilirlik Müdürü Deniz Üngör Köksal, Yeşim Tekstil Kurumsal İletişim Müdürü Dilek Cesur, Doğuş Holding İnsan Kaynakları Bölüm Başkanı Ebru Esmen Mete, Antalya İş Kadınları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Leman Sedef Tuna, Garanti Bankası İnsan Kaynakları Planlama ve İşveren Marka Yönetimi Yöneticisi Nurdan Taş, Ericsson İnsan Kaynakları Direktörü Pınar Namdar, İnci Holding İnsan Kaynakları Proje Lideri Esra Ersoy ve Seger Ses ve Elektrikli Gereçler Genel Müdürü Tülin Tezer kurumlarının çalışmaları hakkında bilgi verdiler.

Toplantı Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat’ın kapanış konuşması ile sona erdi. Melsa Ararat konuşmasında ‘Üniversiteler kapalı kapılar ardında kalarak araştırdıkları konuların içine girmeden, ele aldıkları sorunları konunun paydaşlarla tartışmadan sorunlara yaklaşırlarsa  ürettikleri çözümlerin uygulanması zor olabilir. Bu proje araştırmacılarla sorunun çözümünde rol oynayacak  şirketleri ve uluslararası kurumları bir araya getirdiği için basarıyla devam etmekte. Şirketlerde yaratılmaya çalışılan eşitlik ve şiddetten arınma kültürü çalışanlar aracılığıyla önce yakin çevrelerine ve  ailelerine, daha sonra toplumun  çok daha geniş kesimlerine dokunmakta. Böylece her bireyin potansiyelini geliştirmesi için gerekli ortamın sağlanmasına katkıda bulunmakta. Bu proje ayrıca şirketlerde yeni kadın liderlerin de ortaya çıkmasını ve şirketlerin toplumsal rollerinin bu yeni liderler aracılığıyla yeniden biçimlenmesini  sağlıyor.’ dedi.

Etkinlik kapsamında ayrıca politika geliştiren ve uygulayan şirketlerin çalışmaları ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Şirketler: Uygulama Örnekleri’ adlı sergide sergilendi.

Proje Hakkında

İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı (BADV) Projesi, 2013 yılında Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından çalışanların yakın ilişkide maruz kaldıkları şiddete karşı iş yerlerinde destek mekanizmaları oluşturulması ve iş dünyasının yönetimsel ve örgütsel yeteneklerini kullanarak aile içi şiddeti azaltıcı en iyi uygulamaları, araç ve yöntemleri yaygınlaştırmaları üzerine tasarlandı.  Proje kapsamında 2014 yılında çalışanların aile içi şiddet hakkındaki farkındalıklarını ve şiddete maruz kalma durumlarını araştırmak üzere yirmi şirkette anket uygulandı. Anket sonuçlarına göre çoğunluğu üniversite mezunu beyaz yakalı kadın çalışanların yüzde 75’inin en az bir kez şiddetin bir türüne maruz kaldığı ve çalışan kadınların yüzde 40’ının psikolojik-duygusal şiddete, yüzde 35’inın sosyal şiddete, yüzde 17’sinin ekonomik şiddete ve yüzde 8’inin fiziksel şiddete maruz kaldığı ortaya çıktı. Bu sonuçlara dayanarak 2015’te projenin ikinci aşamasında şirketlerin aile içi şiddetin işi, iş yerini ve çalışan kadınların işgücüne etkin katılımını olumsuz olarak etkilemesini engellemeye yönelik bir şirket politikası oluşturarak çözüm mekanizmaları yaratabilmelerini desteklemek amacıyla ‘Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet ile Mücadele İçin İşyeri Politikaları Geliştirme ve Uygulama Rehberi’ oluşturuldu.  Rehberi uygulayarak 2016 ve 2017 senelerinde toplamda 33 şirket aile içi şiddetle mücadele politikalarını oluşturdular.

 

 

‘Kış Güneşi’ 17 Aralık Pazar günü SGM'de

Sabancı Üniversitesi ‘Kış Güneşi’ etkinliği ile 17 Aralık Pazar günü, yüzlerce çocuğu bir araya getiriyor.

 

Sabancı Üniversitesi'nin kuruluşundan bu yana sürdürülen Toplumsal Duyarlılık Projeleri, öğrencilerle birlikte, sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı gruplarla yıl boyunca 70 farklı sosyal sorumluluk projesi hayata geçiyor. Bu projeler kapsamında her hafta çocuk yetiştirme yurtlarında, ilk ve ortaokullardaki çocuklarla, engelli destek projesi kapsamında ise iyileştirme merkezlerindeki engelli çocuklarla çalışılıyor. Her grubun ihtiyacına yönelik farklılaşmakla birlikte; her hafta sürdürülen projelerde sanat ve yaratıcılık, yazma becerileri, eğitsel drama, bilimsel deneyler ve sayısal beceriler gibi çok geniş bir yelpazeye yayılan etkinlikler uygulanıyor.

Her dönemin sonunda,  bu projeler kapsamında dönem boyu çalışılan 1100 kişilik davetli grubu için Sabancı Üniversitesi Tuzla kampüsünde, gönüllü öğrencilerle birlikte unutulmaz bir kapanış şenliği düzenleniyor.

Bu yıl 17 Aralık Pazar günü düzenlenecek olan Kış Güneşi etkinliğinde gün boyunca minik konuklarımız için Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde dans gösterileri, tiyatro ve skeçler, müzikli eğlenceler, jonglör ve çeşitli sahne şovları ile bol müzikli, eğlenceli bir gün yaşayacaklar.

kitapyurdu.com ve FASSHANE ana sponsorluğunda düzenlenen Kış Güneşi etkinliği sırasında Eti, Tropicana, BİC, Saka Su, ve Colgate-Palmolive’in katkılarıyla çocuklara çeşitli hediye ve ikramlar dağıtılacak.

Sizleri de Kış Güneşi etkinliğimizde aramızda görmekten büyük mutluluk duyacağız.

 

Tarih: 17 Aralık Pazar 2017

Saat: 11.00 – 13.00

Yer: Sabancı Üniversitesi, Orhanlı, Tuzla


Subject-Based Discussions devam ediyor

Subject-Based Discussions 14 Aralık Perşembe günü Ümit Şahin'in "Understanding Climate Change: Why it is urgent? How we act? Where is the hope?" konulu semineri ile devam ediyor.

 "Understanding Climate Change: Why it is urgent? How we act? Where is the hope?" konulu seminer 14 Aralık Perşembe günü saat 13.40'da FENS G035'de gerçekleşecek. 

Teachers Are Human'ın yeni konuğu Murat Germen

Sevilerek dinlenen ve birbirinden değerli öğretim üyelerinin konuk olduğu Teachers Are Human'ın 14 Aralık Perşembe günü gerçekleşecek programına Murat Germen konuk oluyor!

14 Aralık Perşembe akşamı saat 20.00'de yayınımızı dinleyebilir, hocamıza sorularınız varsa bunları RadyoSU'nun internet sitesindeki "Sesini Duyur" köşesinden sorabilirsiniz.

Sizi nasıl dinleyebilirim?

Bizlere radyosu.sabanciuniv.eduradyosu.org, TuneIn, mySU ve RadyoSU mobil uygulaması üzerinden ulaşabilirsiniz. Sesini duyur köşesine soru göndermek için ilk iki seçenekten birini tercih edin lütfen :) 

"Sanat" tiyatro oyunu bu akşam SGM'de

"Sanat" tiyatro oyunu, Gencay Gürün’ün ustalıklı rejisi, Cihan Ünal, Can Gürzap ve Mutlu Güney’in muhteşem performanslarıyla 14 Aralık Perşembe günü Sabancı Gösteri Merkezi'nde tiyatroseverlerle buluşuyor.

Ünlü Fransız yazar Yasmina Reza’nın, yakın arkadaşlarından Serge’in aldığı bir tablo üzerine gelişen diyaloglarından yola çıkan ‘'SANAT'' yapımı Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu, sahne tasarımı ise Barış Dinçel’e ait. Gencay Gürün’ün ustalıklı rejisi, Cihan Ünal, Can Gürzap ve Mutlu Güney’in muhteşem performanslarıyla seyircisiyle buluşuyor.

Yazan: Yasmina Reza
Türkçesi ve Yöneten: Gencay Gürün
Sahne Tasarımı: Barış Dinçel
Oynayanlar: Cihan Ünal, Can Gürzap, Mutlu Güney

Birbirinden keyifli etkinlikerin biletlerini hafta içi hergün Akbank karşısındaki "SGM Gişe"den ya da biletix kanalından temin edebilirsiniz.


Geminid meteor yağmurunu kaçırmayın

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ersin Göğüş, 13 Aralık Çarşamba gününü 14’üne bağlayan gece görebileceğimiz en görkemli meteor yağmuru “Geminid”i anlattı.

Meteor Yağmuru Nedir?

Dünya, Güneş çevresinde yaklaşık 30 km/s gibi yüksek hızla yol alıyor. Dünya Güneş yörüngesinde hareket ederken bazı göktaşı kalıntılarının bulunduğu bölgelerden de geçiyor. Dünya bu bölgelerden geçerken atmosfere çarpıp parçalanan göktaşlarını sayıca çok daha fazla görüyoruz. Bu aktiviteye meteor yağmuru adı veriliyor. 

En görkemli meteor yağmuru: Geminid

Aslında Dünya hızla göktaşlarına çarpıyor. Bu nedenle belli başlı meteor yağmurları her yıl hemen hemen aynı zamanlarda gerçekleşiyor. Bunlardan en görkemlisi Geminid. Dünya, şu anda göktaşı kalıntılı bölgeden geçiyor. En fazla etkileşim (yada yaygın kullanımı ile yıldız kayması) 13 Aralık Çarşamba gününü 14’üne bağlayan gece gerçekleşecek. 

Gözlemek için teleskop gerekli değil

Meteor yağmuru Geminid’i gözlemek için teleskopa ihtiyaç olmayacak. 13'ü 14'e bağlayan gece nispeten karanlık bir yerden, doğuya doğru bakarsanız kayan yıldızları yani meteor çarpışmasını görebilirsiniz. Bu yıl, ay hilal evresinde olduğu için gece gökyüzü epey karanlık ve bu da daha iyi bir gözlem imkanı sağlayacak. 

Sabancı Üniversitesi Öğrenci Kulüplerinden AstroSU ile 14 Aralık Perşembe saat 00.30'da SL önündeki çim alanda Geminid'i gözlemleyebilirsiniz. 

Üniversitelerarası Tiyatro Festivali 11-12-13 Aralık’ta Kadıköy’de

Sabancı Üniversitesi Tiyatro Kulübü (SUOyuncuları) tarafından düzenlenen “Üniversitelerarası Tiyatro Festivali” sanatseverleri 11-12-13 Aralık 2017 tarihlerinde Kadıköy’de bir araya getiriyor.



Sabancı Üniversitesi Tiyatro Kulübü’nün (SUOyuncuları) düzenlediği Üniversitelerarası Tiyatro Festivali’nde yedi üniversite ve bir drama topluluğu sahne alacak. 11-12-13 Aralık 2017 tarihlerinde gerçekleşecek festivalde, gösterim yapılacak sahnelerde perdeler günde iki kere farklı oyunlar için açılacak.

Üniversitelerarası Tiyatro Festivali tüm sanatseverler tarafından ücretsiz olarak izlenebilecek.  


Üniversitelerarası Tiyatro Festivali Programı:

MEF Üniversitesi Tiyatro Topluluğu
Tarih:
11 Aralık Saat: 13:00
Yer: Ak'la Kara Sahnesi
Oyun: Hisseli Harikalar Kumpanyası

Yıldız Teknik Üniversitesi Oyuncuları

Tarih: 11 Aralık Saat: 20:30
Yer: Ak'la Kara Sahnesi
Oyun: Karmakarışık

Sabancı Üniversitesi Tiyatro Kulübü (SUOyuncuları)

Tarih: 11 Aralık Saat: 20:00
Yer: Barış Manço Kültür Merkezi
Oyun: Salıyı Perşembeye Bağlayan Gece

ÖzÜ Tiyatro Topluluğu

Tarih: 12 Aralık Saat: 15:00
Yer: Öykü Sahne
Oyun: Dört Kadın

Galatasaray Üniversitesi Tiyatro Topluluğu
Tarih: 12 Aralık Saat: 20:00
Yer: Öykü Sahne
Oyun: Madox ile Üç Gece

Kocaeli Üniversitesi Tiyatro Kulübü

Tarih: 13 Aralık Saat: 14:00
Yer: Nazım Hikmet Kültür Merkezi
Oyun: Sanat

Marmara Drama Topluluğu

Tarih: 13 Aralık Saat: 20:00
Yer: Nazım Hikmet Kültür Merkezi
Oyun: MARAT-SADE


Sorularınız için: tiyatro@sabanciuniv.edu

BEP Seminerleri devam ediyor

Toplumsal Duyarlılık Projeleri tarafından düzenlenen Bilinçli Ebeveynlik Projesi'nin Aralık ayı konuğu Pedagog ve Psikolojik Danışman Nesrin Dosdoğru. 11 Aralık Pazartesi günü gerçekleşecek seminerin konusu: Annelere Masallar; Günümüz modern ailelerinin ebeveynlik tutumlarının çocukların duygusal gelişimine yansımalarını  "Annelere Masallar" kitabı üzerinden hikayeleştirilerek paylaşılması.


Pedagog ve Psikolojik Danışman Nesrin Dosdoğru'nun yeni çıkan "Annelere Masallar" kitabı ile anneliğinizin hangi modele daha uygun olduğunu öğrenebilirsiniz. 20 yıldır Anne - çocuk ilişkisi üzerinde çalışan Nesrin Dosdoğru, kurucusu olduğu Rehabilitasyon merkezinde aileler ile birlikte Masal Terapisi çalışmaları gerçekleştiriyor. Bu çalışmaların birikimi ile yazılan  "Annelere Masallar" çocuğunuzla olan iletişiminizde ki başucu kitabınız ve yol göstericiniz olabilir.

 "Annelere Masallar" farklı, zengin ve yepyeni bir annelik anlayışına ışık tutabilmesi için yazılmış bir kitap. Annelere farklı bir bakış açısı sunmak, anneliklerini sorgulatmak belki de hayattaki duruşlarını bile sorgulatmayı amaçlıyor. Kitabın içinde yer alan anne modelleri ve olaylar her annenin hayatından bir kesit sunuyor.

Nesrin Dosdoğru kimdir?

1997 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümünden mezun oldu. Üniversite yıllarında özel eğitim alanında çalışmalara başladı. Otistik çocuklar için geliştirilmiş olan "pecs" ve "teach" metodlarının uygulama eğitimlerini, Aile İçi İletişim Danışmanlığı eğitimini tamamladı. Çeşitli merkez ve kurumlarda danışmanlık yaparken kendi çocuğundan doğan ihtiyaç doğrultusunda eşi ve kardeşi ile birlikte "Altıntepe Rehabilitasyon Merkezini" kurdu. Alandaki çalışmalarını yaşam tarzı ve hayata bakışı ile çeşitlendirdi.

Amerikan Uluslararası Oyun Terapileri Derneği’nden; Gelişimsel Temas Terapisi, Oyun Terapisi,filial Terapisi, Travmatik Bireylere Terapi ve Sanat Terapisi eğitimlerini tamamladı. Art Of Living’ten Nefes Eğitimi almıştır.

Tomatis Terapisi, Theratogs Türkiye ve Aile Dizimi Grup Çalışması uygulayıcısıdır. Klinik çalışmalarını kendi ofisinde, Prof.Dr. Yankı Yazgan’ın süpervizyonluğunda ve Ekip Norma Razon’da  uzun yıllar (2002-2016) sürdürmüş, şuan çalışmalarını sadece kendi kliniği ND Danışmanlıkta yapmaktadır. Ayrıca Okan Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi görevine devam etmektedir.

Bu bilinçlendirici seminerde buluşmak dileğiyle.

Tarih: 11 Aralık Pazartesi

Saat: 12.30-13.30

Yer: Sinema Salonu 

 

Mor ve Ötesi'nin Solisti Harun Tekin 11 Aralık'ta RadyoSU'da

Bir Derdim Var, Cambaz, Deli, Araf gibi parçalarla tanıdığımız Mor ve Ötesi'nin solisti ve gitaristi Harun Tekin, 11 Aralık Pazartesi günü saat 20.00'de RadyoSU'ya konuk oluyor. Tüm dinleyicilerimizi bu özel yayını dinlemeye davet ediyoruz. 

Sizi nasıl dinleyebilirim?

Yayınımızı radyosu.sabanciuniv.edu, TuneIn, mySU ve RadyoSU mobil uygulaması üzerinden dinleyebilirsiniz. 

Tıp öğrencileri Mor Sertifika’yı dinledi

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) Mor Sertifika Programı Koordinatörü Ayşegül Taşıtman, Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerine Mor Sertifika’yı anlattı.


Ayşegül Taşıtman, Sabancı Vakfı’nın desteğiyle Sabancı Üniversitesi tarafından 10 yıldır devam eden Mor Sertifika Programı’nın tarihçesi hakkında bilgi vererek sözlerine başladı.

Mor Sertifika Programı’nın işleyişi hakkında bilgi veren Ayşegül Taşıtman, Mor Sertifika Programı’na katılan öğretmenlerden, okullarına döndüklerinde proje yapmalarını beklediklerini dile getirdi. Farklı illerden gelen öğretmenlere bir platform sunduklarını belirten Taşıtman, farklı üniversitelerden akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarından uzmanlardan destek aldıklarını sözlerine ekledi. Taşıtman “İşbirliği bu projeyi bugüne kadar getiren etkendir” dedi.

Eğitimlerdeki modül sayısının her geçen yıl arttığına dikkat çeken Ayşegül Taşıtman, bunun öğretmenlerden gelen talepler doğrultusunda şekillendiğinin altını çizdi. Ayşegül Taşıtman “Yerel farkındalık atölyeleri ile öğretmenleri dinliyor ve programı revize ediyoruz” diyerek devam etti.

Konuşmasında takip toplantılarının önemine değinen Ayşegül Taşıtman, bu toplantılar sayesinde öğretmenlerle iletişimi devam ettirdiklerini söyledi. Taşıtman “Takip toplantılarının Mor Sertifika Programı’nın 10 yıldır devam etmesinde büyük ölçüde etkisi var” dedi.

Amaçlarının eğitim sisteminin tüm kademelerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini yaymak olduğunu vurgularken, Mor Sertifika Programı’nı farklı illere yaygınlaştırma hedeflerini anlattı.

Ayşegül Taşıtman, Mor Sertifika Programı kapsamında geliştirilen Genç Mor Sertifika, Oyunlarla Genç Mor Sertifika, STK Eğitimi ve Mor Dosya hakkında da bilgi verdi.

Abone ol