Ana içeriğe atla

Mezunumuzun SORU.ai şirketi yatırım aldı

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Üretim Sistemleri ve Mühendisliği 2010 mezunumuz Emre Ertan ve ortağının Silikon Vadisi'nde kurdukları SORU.ai şirketi $6milyon değerlemeyle, 500.000 dolar civarında yatırım aldı.  

Mezunumuz Emre Ertan çalışmaları ve şirketi hakkında yönelttiğimiz soruları yanıtladı.

GazeteSU: Şirketiniz SORU.ai’den bahseder misiniz? Hangi amaçla ne zaman kurdunuz? Neler yapıyorsunuz, hedefleriniz nelerdir?

SORU'yu Temmuz 2017'de, data analist işlerini otomatik hale getirerek şirketlere büyüme yolunda avantaj sağlamak amacıyla kurduk. SORU'yu yapay zekâlı bir iş analisti olarak düşünebilirsiniz.

Doğal dil işleme ara yüzümüz sayesinde müşterilerimizin çalışanları SORU'yu bir insanla konuşurmuş gibi doğal dilde kullanabiliyor. SORU da arka planda şirketin verilerini API'lardan (uygulama programlama ara yüzü) toplayarak bir iş analistinin yapabileceği birçok işi otomatik olarak yapıyor. Şirketler için düzenli satış, pazarlama ve finansal raporlar hazırlıyor, alışkanlıklarını analiz ederek ne tip müşterilerin hedeflenmesi gerektiğine karar verebiliyor. Kısaca, şirketler için kapsamlı bir "siri" uygulaması gibi düşünebiliriz. 

Şirketler ürünümüz sayesinde kendi verilerini çok daha etkili kullanarak satışları arttırıyor, masrafları kısıyor ve daha az elemanla daha çok iş yapabiliyorlar. Hedefimiz şirket içi bilgilere erişim ve kullanım alanında tüm iş yükünü otomatik hale getirmek ve bu sayede çalışanların daha verimli ve başarılı olmalarını sağlamak. Silikon Vadisi'nden farklı büyüklüklerde 5 pilot müşteriyle çalışmalara başladık. Aldığımız pozitif yorumlardan çok memnunuz.

Örneğin, pilot şirketlerden biri olan Boosted Boards'da kıdemli pazarlama müdürü olarak çalışan Emily Boschwitz, SORU’yla ilgili şu yorumda bulundu: “SORU’yu operasyon ekibimle paylaştığımda bir hayli etkilendiler ve biran önce bu aplikasyonu kullanmaya başlamak için sabırsızlanıyorlar. İnanılmaz bir ürün. Bizim için mükemmel bir şekilde çalışmasını sağladığı için Soru ekibine teşekkür ediyorum.” 

GazeteSU: SORU sunduğu çözümler ile hangi alanlarda, nasıl faydalar sağlıyor?

SORU özellikle şirketlerdeki pazarlama, satış, finans, operasyon ve müşteri hizmetleri departmanlarında çalışanların şirket içi bilgilere en kolay yoldan ulaşmasını sağlıyor.

İş analistlerine vakit kazandırarak onların daha çok değer yaratan işlerde çalışmasına ve işlerinde daha iyi olmalarına imkân sağlıyor. İlk etapta analistlerin iş yükünü %25-30 oranında azaltabiliyoruz.

Bununla beraber üst düzey yöneticilerin ulaştıkları bilgi ışığında daha iyi kararlar almasını sağlıyor. Tüm bunların yansımasını artan satışlarda ya da azalan masraflarda görebiliyoruz. 

GazeteSU:  Sizin gibi bir çok start up şirketi vardır eminiz ki, SORU’nun diğerlerinden farkınız nedir? Şu ana kadar şirketinize olan ilgiden memnun musunuz, bu başarıyı nasıl elde ettiniz?

Business intelligence (“İş Zekası”) ve data analytics (veri analitiği) alanlarında şirketler var ancak daha önce hiç bir şirket bizim yaklaşımımızla iş analistlerinin işlerini yapay zeka kullanarak otomatik hale getirmeye çalışmadı. Bu bakımdan endüstri 4.0 devrimi arifesinde pazara yepyeni bir bakış acısı getiriyoruz. 

Silikon Vadisinde gördüğümüz ilgiden memnunuz. İlk yatırım turumuz çok kısa sürede, başarıyla tamamlandı, ilgiden dolayı bir bazı yatırımcılara üzülerek de olsa "hayır" demek durumunda kaldık. Bununla beraber şimdiden müşterilerden iyi geri dönüşler alıp, on satış sözleşmelerini imzalamaya başladık. Ayrıca Silikon Vadisi'nin en prestijli startup accelerator'larından (hızlandırıcı) olan Stanford Universitesi bünyesindeki StartX'e kabul edildik. Silikon vadisindeki network'u ve mentorları sayesinde StartX'in bundan sonraki müşterilerimizi bulma konusunda bize önemli katkılar sağlayacağını düşünüyoruz. 

GazeteSU: Son olarak kendinizden ve ortağınızdan bahseder misiniz?

Emre Ertan: Sabancı Üniversitesi’nde Üretim Sistemleri ve Endüstri Mühendisliği okudum. Çeşitli girişimcilik deneyimlerinden ve Alcatel Lucent'te çalıştıktan sonra Stanford MBA programından kabul alarak Amerika'ya yerleştim. MBA'den sonra silikon vadisinde bulunan Slice Technologies şirketinde "Head of Growth Marketing" pozisyonunda çalıştım. Analistlerle ilgili problemi Slice'ta çalışırken  gözlemleme imkanım oldu. 

Daha sonra ortağım Ertan Dogrultan'la bu iş üstünde düşünmeye basladik.100'den fazla şirketle konuştuktan sonra onların da benzer problemler yasadığını gördük ve SORU'yu onlardan gelen geri dönüşler doğrultusunda kurduk. 

Ortağım Ertan Dogrultan da Bogazici Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği okuduktan sonra UCLA'de Yapay zeka ve machine learning (makine öğrenmesi) alanında master yaptı. SORU'dan önce Google Assistant Projesi'nde tech lead olarak çalıştı. Google'da yapay zeka ve doğal dil işleme gibi alanlarda çok başarılı projelere imza attı. Öncesinde yine data analytics (veri analitigi) alanında başka bir şirketin kurucu ortağı ve CTO'suydu. (Chief Technology Officer) 

GazeteSU: Eklemek istedikleriniz var mı?

Aldığımız ilgiye yetişebilmek için önümüzdeki günlerde Turkiye'de bir ofis kurup, bilgisayar mühendisi arkadaşları takıma dahil etmek istiyoruz. Konuyla ilgilenenler bize LinkedIn'den ya da team@soru.ai sitesinden ulaşabilir. 

Sabancı Üniversitesi desteklediği start-up’ları yatırımcılarla buluşturuyor

Sabancı Üniversitesi Teknoloji Tabanlı Girişimleri Hızlandırma Merkezi (SUCOOL) Start-up Hızlandırma Programının 2017 yılı 2. Dönem mezunu start-up’ların sahne alacağı SUCool Demoday etkinliği 21 Aralık Perşembe akşamı Impacthub evsahipliğinde gerçekleştirilecek.

Sabancı Üniversitesi Teknoloji Tabanlı Girişimleri Hızlandırma Merkezi (SUCool) tarafından, Girişimcilik Vakfı ortaklığında, İstanbul Kalkınma Ajansı'nın finansal desteği ve SIEMENS işbirliği ile yürütülen SUGLOBE Hızlandırma Programının ikinci dönemine 9 start-up kabul edildi. 5 start-up Kasım ayında Londra'da İngiliz yatırımcıların karşısında projelerini sunma fırsatı yakaladı.

İstanbul’da düzenlenecek DemoDay etkinliğinde altı start-up; melek yatırımcılar, risk sermayesi şirketleri temsileri, ekosistemdeki diğer kuluçka ve hızlandırıcı kuruluşların temsilcileri karşısında sunum yapma fırsatı bulacak.

Sunum yapacak SUCool & SUGlobe Hızlandırma Programı Mezunu Start-Up’lar:

Speechy: Kurumsal işletmeler için omni-channel müşteri ilişki yönetim platformu.
Luxury Insider: Gelişmiş kullanıcı analiz araçları kullanarak lüks dikeyinde doğru marka ile doğru kullanıcıyı eşleştirerek benzersiz deneyimler sunan dijital platform.
Expertneed: Hizmet sağlayan kurumlar ile ilgili hizmete ihtiyaç duyan potansiyel müşterilerinin buluştukları platform
Reminis: Zaman ve mekandan bağımsız olarak çekilmiş olan fotoğraflarınızı bulup size getiren uygulama.
Bakkaldan: Tek tuşla mahalle bakkalınıza sipariş vermenizi sağlayan mobil uygulama.
Workinlot: Kurum içi girişimcilik yapısına sahip kurumsal işletmeler ve kuluçka merkezleri için online eğitim ve iş planı yarışması tasarımı ile girişimci yönetim platformu.

#SUGlobeDemoday Program:

Tarih:21 Aralık 2017, Salı

 

Saat: 18:30 - 19:00 | Kayıt ve ısınma
19:00 - 19:20 | Açılış & 2017 Yılı Değerlendirmeleri
19:20 - 20:00 | Startup Sunumları
20:00 - 20:15 | Ara
20:15 - 21:00 | Startup Sunumları
21:00 - 21:15 | SUCool 2018 Yılı Program Tanıtımları
21:15 - 21:45 | Kokteyl

 

Yer:   ImpactHub İstanbul (https://goo.gl/maps/yucjKutLjNk - Tarif: M2-Taksim Metro Hattı, Sanayi Metro durağı, Güney Çıkışı, LOQUM'un olduğu ara)

Teachers Are Human'ın yeni konuğu Yusuf Menceloğlu

Sevilerek dinlenen ve birbirinden değerli öğretim üyelerinin konuk olduğu Teachers Are Human'ın 21 Aralık Perşembe günü gerçekleşecek programına Yusuf Menceloğlu konuk oluyor!

21 Aralık Perşembe akşamı saat 20.00'de yayınımızı dinleyebilir, hocamıza sorularınız varsa bunları RadyoSU'nun internet sitesindeki "Sesini Duyur" köşesinden sorabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, bu hafta yılbaşına özel hediye çekilişimiz olacak, instagram.com/makifn adresindeki gönderinin altına çekilişe katılmak istediğinizle ilgili yorum yapmanız yeterli.

Sizi nasıl dinleyebilirim?

Bizlere radyosu.sabanciuniv.edu, TuneIn, mySU ve RadyoSU mobil uygulaması üzerinden ulaşabilirsiniz. Sesini duyur köşesine soru göndermek için ilk iki seçenekten birini tercih edin lütfen :) 

Eğitimde İyi Örnekler Konferansı 2018 başvuruları başladı

15 yıldır ERG tarafından düzenlenen Eğitimde İyi Örnekler Konferansı, 7 Nisan 2018'de Sabancı Üniversitesi'nde gerçekleşecek. Konferansta bu yıl, "Yaşam İçin Eğitim" teması altında, eğitimin okuldan, sınavlardan, bilgi ezberlemekten, öğretim programlarından öte olduğu hatırlanacak ve "öğretim" kavramının dışına çıkarıldığında nelerin değiştiğine tanıklık edilecek. 

Dünyanın hızla değişmesi, eğitimin sürekli gelişmesini de kaçınılmaz kılıyor. Bu süreç, ancak çok yönlü olduğu ve eğitimin tüm paydaşlarını kapsayabildiği oranda başarılı olabilir. Eğitim Reformu Girişimi (ERG), eğitimde iyi örneklerin yer ve koşullar ne olursa olsun var olduğuna inanıyor. Önemli olan bu uygulamaların fark edilmesi ve paylaşılması.

Bu amaçla, 15 yıldır ERG tarafından düzenlenen Eğitimde İyi Örnekler Konferansı, 7 Nisan 2018'de Sabancı Üniversitesi'nde gerçekleşecek. Konferansta bu yıl, "Yaşam İçin Eğitim" teması altında, eğitimin okuldan, sınavlardan, bilgi ezberlemekten, öğretim programlarından öte olduğu hatırlanacak ve "öğretim" kavramının dışına çıkarıldığında nelerin değiştiğine tanıklık edilecek.

Yaşamın ve eğitimin konusu olan iyi uygulamalar/materyaller için başvuru alanları www.egitimdeiyiornekler.org adresinde bulunabilir. Aynı adres üzerinden 29 Aralık 2017, 18.00'e kadar başvurular kabul ediliyor.

 

Fatih Birol, Financial Times tarafından “Yılın Enerji İnsanı” seçildi

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı ve IICEC Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol, Financial Times tarafından “Yılın Enerji İnsanı” seçildi.

Financial Times, Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) Onursal Başkanı Fatih Birol'u, "Yılın Enerji İnsanı" seçti.

 

İngiliz gazetesi Financial Times 18.12.2017 tarihli "Yılın Enerji İnsanı: Fatih Birol, IEA” başlıklı yazısında Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) Başkanı ve IICEC Onursal Başkanı olan Dr. Fatih Birol'u "Yılın Enerji İnsanı" seçerek şu ifadeleri kullandı: “Son 10 yılda IEA’nın veriler ve fikirler konusunda vazgeçilmez bir kaynak haline gelmesindeki başlıca rolü eski başekonomist ve şimdiki başkanı Dr. Fatih Birol oynadı. Dr. Birol IEA’nın kuruluş hedefini gözardı etmeden enerji güvenliği tanımını bugünün gerçekleri olan iklim değişikliği, şehirlerde hava kalitesi ve enerjiye erişim gibi konuları kapsayacak şekilde genişletti.” Dr. Birol’un dünyayı analizler ve günlük sıcak siyasi tartışmalardan uzak yorumlar ışığında açıklama dengesini çok iyi kurduğunu belirtti. Bu unvan 2017 yılında Fransa Dışişleri Başkanı Laurent Fabius ve 2016 yılında Suudi Arabistan Petrol ve Mineral Kaynaklar Bakanı Ali Al-Naimi’ye verilmiştir.

Uluslararası Enerji Ajansı & World Energy Outlook (WEO)

Uluslararası Enerji Ajansı, merkezi Paris’te bulunan, enerji dünyasının en önde gelen hükümetlerarası kuruluşudur. IEA’da 300’e yakın enerji uzmanı çalışmaktadır. IEA’nın en önemli yayınlarından bir tanesi olan World Energy Outlook, dünyada en fazla satan enerji kitabı ve dünya siyaset ve iş dünyası liderlerinin başucu kitabıdır.

Dr. Fatih Birol hakkında

Dr. Fatih Birol, 1995 yılında IEA'ya katılmadan önce altı yıl süreyle Viyana'da Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) bünyesinde görev yapmıştır.

Dr. Fatih Birol, enerji dünyasına yaptığı katkılardan ötürü kariyeri boyunca pek çok ödül almıştır. 2009 yılında, Forbes dergisi tarafından "Dünya Enerjisini Yöneten / Yönlendiren En Önemli 7 kişiden birisi” olarak gösterilmiştir.

Dr. Birol 2014 yılında Japon İmparatoru'ndan Yükselen Güneş Nişanı, 2013 yılında Irak Hükümeti Devlet Onur Ödülü, İsveç Kralı'ndan Devlet Kuzey Yıldızı Nişanı ve 2012 yılında İtalyan Hükümeti’nden en üst düzey Liyakat Nişanı almıştır. 2009 yılında, Hollanda ve Polonya Hükümetlerinin verdiği ödüllerin yanı sıra, Almanya Federal Liyakat Nişanı ile ödüllendirilmiştir. Dr. Birol ayrıca 2007 yılında Avusturya Altın Onur Madalyası’na ve 2006 yılında Fransa tarafından Chevalier dans l‘ ordre des Palmes Academiques Nişanı’na layık görülmüştür. Bu ödüllerden önce 2005 yılında Türkiye Cumhuriyeti, 2004 yılında Amerika Birleşik Devletleri ve 2002 yılında da Rusya Bilimler Akademisi’nden ödüller almıştır. 

Mor Sertifika Programı'nın On Yıllık Hikayesi Belgesel Oldu

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) tarafından Sabancı Vakfı’nın desteğiyle yürütülen Mor Sertifika Programı’nın 10 yıldır devam eden faaliyetleri belgesel haline getirildi. Programın 10 yıllık yolculuğunu anlatan “On Yılın Hikâyesi” belgeselinin ilk özel gösterimi Karaköy Minerva Palas’ta gerçekleştirildi. Gösterimin ardından Sabancı Üniversitesi öğretim üyelerinin katıldığı bir de panel düzenlendi.


Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) tarafından Sabancı Vakfı’nın desteğiyle yürütülen Mor Sertifika Programı, 10’uncu yaşını özel bir belgesel ile taçlandırdı. 17 ilde 3.500’e yakın öğretmene ulaşan Mor Sertifika Programı’nın yolculuğunu anlatan “On Yılın Hikâyesi” belgeselinin ilk özel gösterimi Karaköy Minerva Palas’ta yapıldı.

Gösterimin ardından moderatörlüğünü Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Deniz Tarba Ceylan’ın yaptığı, Kadir Has Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Nihat Berker, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Sibel Irzık ile Bilgi Üniversitesi Sosyoloji ve Eğitim Çalışmaları Birimi (SEÇBİR) Müdürü Kenan Çayır’ın konuşmacı olarak katıldığı, Mor Sertifika Programı’nı ve belgeseli konu alan bir panel gerçekleştirildi.

Paneldeki konuşmasında Mor Sertifika Programı’nı değerlendiren Nihat Berker, “Bu program ile toplum iki bam telinden birden yakalanıyor. İlki öğretmenler, ikincisi de sahaya inmek. Birbirimizle iletişimde cinsiyet içeren hareketleri önlemek için hem teorik olarak konuşuyoruz hem de sahaya iniyoruz. Büyük gruplar arasında diyalog eksikliği var. Eksik olan bu diyaloğu kadınlar sağlayacak. Bu diyaloğu Türkiye geneline yaymak önemli” diye konuştu.

Mor Sertifika Programı’nın SU Gender çalışmaları içinde çok özel bir yeri olduğunu belirten Sibel Irzık da, “Bu program bizi üniversite kampüsünün dışına çıkabileceğimize inandırdı ilk defa. Bu işe gönüllü birçok insan olduğunu gösterdi. En başarılı ve en çok zorlandığımız yönü de bu oldu aslında. Bu süreçte dışarıdaki öğretmenlerle, yerel yönetimlerle, bakanlık yetkilileriyle, devlet yetkilileriyle görüşürken neyi nasıl iletişim kuracağımızı öğrendik. Kendimize bu yönde sorular sormak durumunda kaldık” dedi. Irzık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Filmdeki öğretmenler bize kalıcı değişikliklerin gerçekleşebildiğini gösterdi. Programın en başarılı yönü belgeselde de yer alan öğretmenler. Bir keşkemiz varsa, o da ‘Keşke daha da çoğunu yapabilsek’ oldu.”

Kenan Çayır da belgesel üzerine gerçekleştirilen panelde şu görüşleri paylaştı: “Mor Sertifika Programı’nda öğretmenleri, STK’lardan insanları ve akademisyenleri bir araya getirip uzun soluklu projeler üretiyoruz. “Bizim gibi bu konular üzerinde dertlenen başka insanların da olduğunu görmek ve onlarla bir araya gelmek çok güzel” şeklinde çok güzel geri dönüşler de aldık. Bu insanlar, bu perspektifi bambaşka noktalara taşıyor. Disiplinler arası yaklaşım, Mor Sertifika Programı  ile öğretmenlerle buluşuyor ve bu onları zenginleştiriyor. Bir araya gelme halimiz çok önemli. Hakim söylemler insanları ve toplumsal grupları birbirinden ayırıyor. Bu açıdan, 2000’lerin başından beri bir arada duran kadın hareketi çok önemli. Birey olabilmek, farklı gruplarla bir araya gelebilmektir, onlarla bir arada bulunabilmektir.”

BELGESEL 2 AYDA 5 FARKLI İLDE ÇEKİLDİ

Mor Sertifikalı öğretmenlerin yaşadıkları tecrübeyi anlatan “belgeselde, eğitimin farklı kademelerinde toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik farkındalık kazandırmanın önemi anlatılıyor. Belgesel ile bu alanda ihtiyaç duyulan toplumsal dönüşüme de katkı sunulması hedefleniyor.

Belgesel, Mor Sertifika Programı kapsamında gidilen Türkiye’nin farklı illerindeki öğretmenlerin hikayelerini toplumla buluşturuyor. Belgeselde Şanlıurfa’dan, Edirne’den, Eskişehir’den, Van’dan ve Kahramanmaraş’tan Mor Sertifika Programı’na katılan öğretmenler, kendi hayatlarında ve öğrencilerinde yarattığı etki ve dönüşümü, tecrübelerini aktarıyor. İki ayda 5 farklı ilde Mor Sertifikalı öğretmenlerle uzun süren çekimler gerçekleştirilen belgeselin senaryosunu Ebru Nihan Celkan yazdı. Belgeselin yönetmeni Mustafa Taşıtman, görüntü yönetmeni Hasan Yıldırım, uygulayıcı yapımcısı ise Beran Pekol.

 

Dünya Enerji Görünümü 2017 Türkiye toplantısı yapıldı

Enerji ithalatçısı ülkeler için en avantajlı dönem

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) ev sahipliğinde Dünya Enerji Görünümü Türkiye 2017 tanıtım toplantısı yapıldı. Toplantıda, Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Dr. Fatih Birol Dünya Enerji Görünümü 2017 Raporu’nu (World Energy Outlook 2017) paylaştı. Dr. Fatih Birol­, enerji ithalatçısı ülkeler için bu dönemin çok önemli olduğuna dikkat çekerek, “2000’de 5 olan ithalatçı ülke sayısı 2020’de 51 ülkeye çıkacak. Rusya ihracatını sürdürecek. ABD, Kanada ve Avustralya da yeni ihracatçı olarak pazara giriyor. Enerji ithalatçıları bu dönemi kaçırırlarsa çok büyük hata olur” dedi. 


Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) ev sahipliğinde düzenlenen Dünya Enerji Görünümü 2017 (World Energy Outlook 2017) Raporu’nun Türkiye sunumu toplantısı 15 Aralık 2017 Cuma günü yapıldı. Raporun sunumu, Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol tarafından gerçekleştirildi. 

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Üniversitesi IICEC Direktörü Prof. Carmine Difiglio’nun ev sahipliğinde gerçekleşen toplantının açılışına, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız ve TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik de konuşmacı olarak katıldı. 

IICEC Onursal Başkanı ve Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol­, konuşmasında, enerji ithalatçısı ülkeler için bu dönemin çok önemli olduğuna dikkat çekerek, “ABD, Kanada ve Avustralya da yeni ihracatçı olarak pazara giriyor. Rusya ihracatını sürdürecek. Enerji ithalatçıları için bu dönem çok avantajlı. Bu dönemi kaçırırlarsa çok büyük hata olur. 2005’te 5 olan ithalatçı ülke sayısı 2020’de 51’e çıkacak.” dedi. İklim değişikliğine de değinen Dr. Fatih Birol, bu konuda dünyanın Paris İklim Zirvesi hedeflerine ulaşmaktan çok uzak olduğunu belirtti. Yapılması gerekenleri özetleyen Dr. Fatih Birol, “Dünyadaki enerjiyi iki misli verimli kılmamız gerekiyor. Bizim için birinci yakıt enerji verimliliğidir” dedi. 

Toplantının açılışında konuşan Sabancı Üniversitesi IICEC Direktörü Prof. Carmine Difiglio, IICEC olarak bu yıl Dünya Enerji Görünümü  Raporu sunumuna 5’inci kez ev sahipliği yapmaktan dolayı çok mutlu olduklarını belirtti. IICEC’in düşünce, analiz ve iş dünyası dinamiklerini birleştiren bir araştırma merkezi olduğunu söyleyen Prof. Difiglio, “Araştırmalar ve devlet politikaları, sektörün sürdürülebilir aksiyonlarıyla desteklenmediği sürece kesin çıktılar üretemez. IICEC; kamu, iş dünyası ve akademi üçgeninin merkezinde olduğu için, analiz yaparak yeni araştırma yayınları ortaya çıkarıyor, enerji pazarına düzenli bilgilendirme yapıyor ve uzman ağını genişletiyor.” 

Enerji arz-talep dengesini uzun vadeli ve güçlü bir şekilde oluşturmamız gerekiyor.

TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik ise toplantının açılışında yaptığı konuşmada, enerji yatırımlarının kalkınmanın sürdürülebilirliği için stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, “Küresel bir problem olan iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgeler arasındayız. Ülkemiz, enerjide yaklaşık %75 oranında dışa bağımlı. Bu dışa bağımlılığı azaltmak için elimizde çok iyi bir fırsat var: Rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynakları açısından çok zengin bir potansiyele sahibiz. Bu potansiyelden maksimum derecede faydalanmalıyız” dedi. 

Enerji arz güvenliğinin kalkınmanın önemli parametreleri arasında yer aldığını söyleyen Erol Bilecik, şöyle konuştu: “Türkiye’nin hem sosyal gelişme, hem ekonomik büyüme hedefleri bunu gerektiriyor. Enerji arz-talep dengesini uzun vadeli ve güçlü bir şekilde oluşturmamız gerekiyor. Bunun için de kesinlikle şeffaf, öngörülebilir ve daha rekabetçi bir piyasa tesis etmeliyiz. Enerji verimliliğinde hızla yol almayı da önemli bir hedef olarak görmemiz gerekiyor. Kamu ve özel sektör olarak, yenilenebilir enerji kaynaklarımızı maksimum derecede devreye sokacak bir ekosistemi kararlılıkla tesis etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bu noktada, yatırımı teşvik edecek düzenleyici çerçeveyi ve uygulamayı en etkin şekilde mümkün kılacak şebeke altyapısını kritik önemde görüyoruz.” 

Açılışta konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız ise “Türkiye, son yıllarda büyümenin hızıyla enerji talebini her yıl yüzde 5 artıran bir ülke. Yenilenebilir enerji kaynaklarının Türkiye’nin avantajı olduğunu belirterek, “Özel sektörün lokomotif olduğu enerji sektöründe, üretimden dağıtıma büyüme öngörüsü var. Elektrikte liberalleşmede önemli bir aşama kaydettik. Bunu doğalgazda da yapmaya çalışıyoruz. Yenilenebilir kaynaklar olmazsa olmaz” dedi. 

ABD, kaya petrolü ve kaya gazında dünya liderliğine ilerliyor 

Toplantıda yaptığı sunumda özellikle ABD, Çin ve Hindistan pazarlarındaki hızlı değişime dikkat çeken IICEC Onursal Başkanı ve Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol­, Çin’deki değişimin bir kez daha dünya enerji piyasalarını etkileyeceğini belirterek, “Çin, nükleer enerji konusunda büyük adımlar atıyor. Maliyetleri düşürüp nükleer enerji teknolojisi ihraç eden ülke haline gelecek” dedi. ABD’de enerji sektöründe yaşananların herkesi derinden etkileyeceğini söyleyen Fatih Birol, şöyle konuştu:

“Düşen petrol fiyatlarına rağmen ABD, dünyanın en büyük kaya petrolü ve kaya gazı üreticisi olmaya devam edecek. Yeni kaynakların düşük maliyetle kullanıma açılabilmesi, ABD'nin petrol ve gaz üretimini diğer ülkelerin ulaşabildiğinden daha yüksek bir düzeye çekiyor. Doğalgazda zaten net ihracatçı olan ABD, 2020 sonu itibariyle petrolde de net ihracatçı konumuna geliyor.  

Dr. Fatih Birol, Dünya Enerji Görünümü 2017 ile ilgili şu bilgileri paylaştı: 

“Rapor, küresel enerji için farklı yollar tarif ediyor. Küresel enerji ihtiyacı geçmişe kıyasla daha az, ama 2040'a kadar %30 oranında artacak. Çin, artan talebi karşılamak için 2040 yılına kadar mevcut elektrik altyapısını bir ABD kadar daha genişletmek zorunda; Hindistan'ın ise bugünkü Avrupa Birliği büyüklüğünde bir elektrik şebekesi eklemesi gerekiyor. Çin ve Hindistan’ın kullandığı teknoloji, maliyetleri düşürecek. Dünyanın giderek artan enerji ihtiyacını karşılama yöntemi son 25 yıla kıyasla büyük bir değişiklik geçiriyor. İlk sırayı doğalgaz alıyor, arkasından da yenilenebilir enerjilerin yükselişi ve enerji verimliliği geliyor. Yenilenebilir kaynaklar esas talepteki artışın %40'ını karşılıyor, elektrik sektöründe yaşanan yenilenebilir enerji patlaması, kömürün altın çağının sona erdiğine işaret ediyor. Bunun çoğunluğu da inşaat halindeki santrallerden kaynaklanıyor. Hindistan'ın enerji kaynaklarında kömürün payı 2040'ta yüzde 50’nin altına inecek. Doğalgaz kullanımı ise 2040'ta %45'e ulaşırken, elektrik sektöründe kullanım alanı giderek daraldığı için büyümeye en elverişli alan sanayi olacak. Nükleer enerjide, Çin, üretimdeki artışın başında yer alıyor. 2030 itibariyle ABD'yi geride bırakarak dünyanın en büyük nükleer enerji üreticisi haline geliyor.” 

Elektrik, nihai tüketimin %40’ını oluşturacak

Elektrik enerjiden daha hızlı büyüyor. Yakın gelecekte dünya elektrik talebi %60tan fazla büyüyecek. Petrol ve doğalgazdan daha fazla yatırım alacak. Elektriğin 2040'a kadar nihai tüketimin %40'ını oluşturacak, bu da petrolün son 25 yıldaki büyümesine eşit. Elektrik talebindeki artışın üçte birini, endüstriyel elektrik motoru sistemleri oluşturuyor. Alım gücündeki artış sayesinde, milyonlarca hanede elektrikli cihaz sayısı artmakta, bunların arasında "akıllı" ve bağlantılı cihazlar önemli yer tutmakta ve soğutma sistemleri yaygınlaşıyor. Elektriğe erişimin artması sayesinde dünyada her yıl 45 milyon yeni elektrik tüketicisi ortaya çıkıyor ama bu 2030 yılında evrensel erişim sağlanması hedefine ulaşmaktan yine de uzaktır. 

#SUwelcomes2018

Sabancı Üniversitesi’nde yeni yıl heyecanı başladı. Üniversite merkezinde kurulan Bullet Booth ile 180 derecelik hareketli fotoğrafınızı çektirin, #SUwelcomes2018 hashtag'iyle sosyal medya hesaplarınızdan paylaşın.  

 

19-20 Aralık tarihlerinde sabah 10.00 - 19.00 arasında Üniversite Merkezi’ndeki fotoğraf kabininde 180 derecelik hareketli fotoğraflarınızı çektirebilirsiniz! 

Fotoğraf çekildikten sonra fotoğraflar paylaştığınız e-posta adresine hemen gönderilecek. Fotoğraflarınızı #SUwelcomes2018 hashtag'iyle sosyal medya hesaplarınızda paylaşmayı unutmayın. 

Sabancı Üniversitesi'ni sosyal medya hesaplarından takip edin, yeni yıl süprizlerinden ilk siz haberdar olun. 

www.facebook.com/sabanciuniv.edu/

www.instagram.com/sabanci_university/

https://twitter.com/sabanciu

Yeni Türkü konseri bu akşam SGM'de

Şiirle melodinin aşkı, yeniden... Sevenleriyle yeniden buluşmaya hazırlanan kadim grup ''YENİ TÜRKÜ'', çiçeği burnunda şarkılarının yanında hatıralara kızıl bir sarmaşık gibi uzanan klasikleriyle de seslenecek SGM sahnesinden.

Biletleri Akbank karşısındaki "SGM Gişe"den ya da biletix kanalından temin edebilirsiniz.

EFSUN birinci yıl aktivite raporunu yayınladı

Eylül 2016’dan itibaren aktif olan Sabancı Üniversitesi Nanotanı için Fonksiyonel Yüzeyler ve Arayüzeyler Mükemmeliyet Merkezi (EFSUN) birinci yıl aktivite raporunu yayınladı.

EFSUN 2016-2017 Aktivite Raporunu okumak için lütfen tıklayın.

EFSUN, YÖK tarafından onaylanmış olup ve kuruluşu Resmi Gazete'de yayınlanarak bir yıl önce aktif hale geçmiş olan, Türkiye'deki az sayıdaki mükemmmeliyet merkezlerinden birisidir. Ülkemizde Nano tanı konusuna adanmış tek merkezdir.

Merkezin misyonu üstün nitelikli araştırmacıları bir araya getirerek yüksek etkiye sahip, etkili ve özgün nano tanı için gerekli bilim ve teknolojiye odaklanmış araştırma çıktıları ortaya koymak. Merkez yüksek etkiye sahip araştırma çıktıları sayesinde dünyadan yüksek kalitede araştırmacıların geldiği bir çekim merkezi haline dönüşmeyi amaçlıyor.

Beş bilim insanı tarafından kurulan merkez bünyesine kısa sürede 26 bilim insanı katıldı. Katkıda bulunan üyeler dünya çapında araştırmacılar olup çeşitli prestijli ulusal ve uluslararası ödüllerin sahibidirler.  2017 sonu itibariyle 43 Doktora öğrencisi, 32 Lisansüstü öğrencisi ve 9 Post Doktora Araştırmacı merkezin motive edici ve işbirliği ortamından yararlanıyor.

Merkezdeki işbirlikleri ve araştırma faaliyetleri sonucu 2016-2017 yılları arasında üst düzey dergilerde 90'dan fazla makale yayınlandı, 10 ortak patent başvurusu yapıldı ve 3 yeni şirket kuruldu. Ulusal ve uluslararası kaynaklardan ciddi destekler ve hibeler (yaklaşık 25 Milyon TL) aldı.

Abone ol