Ana içeriğe atla

Yönetim Bilimleri Enstitüsü YÖNETIM ARAŞTIRMALARI-TEZSIZ YUKSEK LISANS PROGRAMI (MAMRES-NT) Başvuru İlanı

Yönetim Bilimleri Enstitüsü YÖNETIM ARAŞTIRMALARI-TEZSIZ YUKSEK LISANS PROGRAMI (MAMRES-NT)Başvuru İlanı

Sabancı Üniversitesi lisansüstü programlarına yapılan başvurular, ilgili Enstitünün Kabul Jürisi tarafından değerlendirilir. Kesin kabul, Jüri'nin önerilerinin ilgili Enstitü Yönetim Kurulu tarafından onaylanması ile gerçekleşir ve adaylara duyurulur.

Adaylar, yazılı sınav ve mülâkat için çağrılabilirler.  Mülâkatlar İngilizce olarak yapılır.

Başvurular, Akademik Takvim’de ilân edilen süreler içerisinde yapılır. Kontenjan: 15 olarak belirlenmiştir.

Son başvuru tarihi: 29 Kasım 2019

Mülakat tarihi: 02-05 Aralık 2019

Program koordinatörü Prof. Dr. Syeda Arzu Wasti’dir.

İletişim bilgileri : awasti@sabanciuniv.edu , 0216 483 96 62

Yurt dışında öğrenim gören yabancı uyruklu adayların eğitim almış oldukları yükseköğretim kurumunun tanınırlığı ve almış oldukları eğitimin uygunluğu, YÖK tarafından onaylandığı takdirde başvuruları geçerli olur.  Gerekli sorgulama aday tarafından yapılarak, tanınırlığa ilişkin onaylı doküman Üniversiteye sunulur.

Yurt dışında öğrenim gören Türk uyruklu adayların eğitim almış oldukları yükseköğretim kurumunun denkliği için YÖK'e başvurarak denklik belgesi almaları gerekir.

Başvuru için Gerekli Belgeler ve Adaylarda Aranan Özellikler :

1. Online Başvuru Formu: 

Adaylar birden fazla programa başvurabilirler. Bu durumda program tercihleri online başvuru formunda belirtilmeli ve başvurulan her program için ayrı başvuru dosyası hazırlanmalıdır.

Başvuru dosyasına tamamlanmış online başvurunun bir çıktısı eklenmelidir.

2. Resmi Transkript: İlgili yükseköğretim kurumunun Öğrenci İşleri tarafından hazırlanmış, adayın aldığı tüm dersleri ve notlarını gösteren resmi belgenin tercihen kapalı zarf içinde sunulması gerekmektedir.

3. Diploma : Lisans programına ait diploma fotokopisi

4. İngilizce Yeterlilik Sınav Sonuç Belgesi : Sabancı Üniversitesinin öğrenim dili İngilizce olduğundan aşağıda asgari puanları ve geçerlilik süreleri belirtilen İngilizce sınav sonuç belgelerinden herhangi biri sunulmalıdır. Bu belgelerin başvuru sırasında fotokopileri kabul edilmekle birlikte, kayıt sırasında orijinalleri istenecektir.

  

TOEFL-IBT (*)

YDS, e-YDS, YÖKDİL

CPE (*)

CAE (*)

PTE (*)

MAMRES-NT

83

69

C

B

56

 

Bu sınavların geçerlilik süreleri şöyledir: TOEFL ve PTE 2 yıl; CEA ve CPE 3 yıl; e-YDS ve YDS 5 yıl.

Başvuru sırasında İngilizce Yeterlilik Sınav Sonuç Belgesi'ni temin edemeyen adaylar (diğer tüm koşulları sağlayarak) programa kabul edildikleri takdirde, Sabancı Üniversitesi İngilizce Dil Ölçme Sınavı'nda (ELAE-English Language Assessment Exam) yeterli başarıyı göstermeleri koşulu ile kabul edilirler. Sınavda başarısız olan veya sınava katılmayan adayların, lisansüstü programa devam edebilmek için İngilizce hazırlık sınıfını başarı ile tamamlamaları gerekir. İngilizce hazırlık sınıfında başarısız olmaları durumunda, lisansüstü programa kayıt hakkını kaybederler.

Sabancı Üniversitesi mezunları, mezuniyetlerini takiben 2 yıl içinde (mezuniyetten itibaren, programa kayıt tarihinde 2 yıl dolmamış olmalı) Sabancı Üniversitesi lisansüstü programlarına başvurdukları ve kabul edildikleri takdirde, İngilizce Yeterlilikten muaf tutulurlar.

(*) TOEFL IBT, PTE Akademik, CAE ve CPE gibi uluslararası yabancı dil sınavlarından birine Türkiye’de girilmesi halinde; sınavın devlet üniversitelerine ait binalarda yapılması şartı bulunmaktadır. (ÖSYM Yabancı Dil Sınavları Eşdeğerliklerini Belirleme Yönergesi 6. madde 3. fıkra d bendine göre)

4.Yönetim Bilimleri Yüksek Lisans programlarına başvurularda imzalı taahhüt belgesi sunulması gerekir.

5.Yönetim Araştırmaları Tezsiz Yüksek Lisans Programına (MAMRES-NT) yapılan  başvurularda ALES ve benzeri sınav sonucu sunma zorunluluğu bulunmamaktadır.

 

6. Diğer Gereklilikler :

 - Yüksek lisans programlarına başvuru için lisans derecesi gerekmektedir.

- Halen bir yükseköğrenim programına kayıtlı adayların öğrenimlerini en geç, başvuru yaptıkları dönemin üniversiteye ilk kayıtları için ilân edilen süre sonuna kadar tamamlamaları gerekmektedir.

Başvuru Adresi:

Başvuru belgeleri aşağıdaki adrese, elden teslim edebilir ya da posta ile gönderilebilir. Posta ile gönderilen başvurularda, postanın Üniversitemize ulaşım tarihi dikkate alınacaktır. E-posta ile yapılan başvurular değerlendirilememektedir.

Sabancı Üniversitesi

Öğrenci Kaynakları Birimi,

Orta Mahalle, Üniversite Cd. No:27,

Tuzla, 34956 Istanbul  

  0 (216) 483 90 93

 0 (216) 483 90 73

 

Yönetim Bilimleri Enstitüsü DOKTORA PROGRAMI (PHDMAN) Başvuru İlanı

Yönetim Bilimleri Enstitüsü DOKTORA PROGRAMI (PHDMAN)Başvuru İlanı

 

Sabancı Üniversitesi lisansüstü programlarına yapılan başvurular, ilgili Enstitünün Kabul Jürisi tarafından değerlendirilir. Kesin kabul, Jüri'nin önerilerinin ilgili Enstitü Yönetim Kurulu tarafından onaylanması ile gerçekleşir ve adaylara duyurulur.

 

Adaylar, yazılı sınav ve mülâkat için çağrılabilirler.  Mülâkatlar İngilizce olarak yapılır.

 

Başvurular, Akademik Takvim’de ilân edilen süreler içerisinde yapılır. Kontenjan: 15 olarak belirlenmiştir.

 

Son başvuru tarihi: 29 Kasım 2019

 

Mülakat tarihi: 05-06 Aralık 2019

 

Program koordinatörü Prof. Dr. Oğuz Babüroğlu’dir.

 

İletişim bilgileri : oguz.baburoglu@sabanciuniv.edu , 0216 483 96 59

 

Yurt dışında öğrenim gören yabancı uyruklu adayların eğitim almış oldukları yükseköğretim kurumunun tanınırlığı ve almış oldukları eğitimin uygunluğu, YÖK tarafından onaylandığı takdirde başvuruları geçerli olur.  

 

Yurt dışında öğrenim gören Türk uyruklu adayların eğitim almış oldukları yükseköğretim kurumunun denkliği için YÖK'e başvurarak denklik belgesi almaları gerekir.

 

Başvuru için Gerekli Belgeler ve Adaylarda Aranan Özellikler :

 

1. On-line Başvuru Formu: On-line Form.

Adaylar birden fazla programa başvurabilirler. Bu durumda program tercihleri online başvuru formunda belirtilmeli ve başvurulan her program için ayrı başvuru dosyası hazırlanmalıdır.

Başvuru dosyasına tamamlanmış online başvurunun bir çıktısı eklenmelidir.

Başvuru belgelerinizin, değerlendirme öncesi veya sonrasında iadesi mümkün olmadığından, başvuru sırasında; GRE, GMAT, TOEFL veya eşdeğeri sınav başvuru ya da sonuç belgelerinizin veya gerek gördüğünüz diğer belgelerin (transkript hariç) orijinallerini muhafaza etmeniz ve başvuruyu bu belgelerin kopyaları ile yapmanız sizin için yararlı olacaktır.

 

2. Resmi Transkript :İlgili yükseköğretim kurumunun Öğrenci İşleri tarafından hazırlanmış, adayın aldığı tüm dersleri ve notlarını gösteren resmi belgenin tercihen kapalı zarf içinde sunulması gerekmektedir.

 

3. İki adet Referans Mektubu:

Mektup Örneği:

 

4. Bir Adet Vesikalık Fotoğraf: Online başvuruya eklendiyse gönderilmesine gerek yoktur.

 

5. Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı Sonuç Belgesi : Aşağıda sağlanması gereken asgari puanları ve geçerlilik süreleri belirtilen belgelerden herhangi biri sunulmalıdır. Bu belgelerin başvuru sırasında fotokopileri kabul edilmekle birlikte, kayıt sırasında orijinalleri istenecektir.

 

Yönetim Doktora (PhD) Programına Başvurularda aşağıdaki sınavlardan en az biri:

GMAT: En az 600 puan veya

Diğer sınavlar için tıklayınız.

Bu sınavların geçerlilik süreleri şöyledir: ALES, e-ALES, GRE ve GMAT 5 yıl; GAT 2 yıl. 

 

·         Lisans derecesiyle doktoraya başvuran adaylar için lisans mezuniyet genel not ortalamasının 4 üzerinden en az 3 olması gerekmektedir. 4'lük sistemden başka not sistemleri uygulayan üniversitelerin mezunlarının, mezun oldukları yükseköğretim kurumlarından alacakları resmi bir açıklama ve/veya çevrim tablosu sunmaları gerekir.

·         Yüksek lisans derecesiyle doktoraya başvurularda “Tezli yüksek lisans” diploması gerekmektedir. Yüksek lisans diploma veya transkriptinde “Tezli” programdan mezuniyetine ilişkin bilgi yer almayan adayların, mezun oldukları yükseköğretim kurumlarından alacakları resmi bir yazı ile bu durumu belgelemeleri şarttır.

·         06/02/2013 tarihinden önce tezsiz yüksek lisans programlarına kayıtlı olan öğrenciler, yüksek lisans programında kayıtlı oldukları tarihleri belgelemeleri şartı ile doktora programına başvurabilir.

6. a) Doktora Programı için “Yabancı Dil Belgesi”: Aşağıda belirtilen belgelerin başvuru sırasında fotokopileri kabul edilmekle birlikte, kayıt sırasında orijinalleri istenecektir.

Sabancı Üniversitesi mezunları da yabancı dil belgesini sağlamak zorundadır.

Doktora başvurusunda bulunanlar için ELAE sınavı yabancı dil sınavı yerine kabul edilmez.

Doktora programına öğrenci kabulünde; anadilleri dışında Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen merkezî yabancı dil sınavları ile eşdeğerliği kabul edilen uluslararası yabancı dil sınavlarından, belirtilen puan veya ÖSYM tarafından eşdeğerliği kabul edilen uluslararası yabancı dil sınavlarından bu puan muadili bir puan alınması zorunludur. (ÖSYM eşdeğerliği olan dil sınavları için tıklayınız)

“Yabancı Dil Belgesi”nin İngilizce olması durumunda kabul edilen sınavlar için asgari puan tablosu aşağıdaki gibidir.

TOEFL(*): Internet-based test (IBT) en az 88;

YDS, e-YDS: En az 73 puan

YÖKDİL : En az 73 puan

CPE(*): En az C

CAE(*): En az B
PTE(*): En az 74

Bu sınavların geçerlilik süreleri şöyledir: TOEFL ve PTE 2 yıl; CEA ve CPE 3 yıl; e-YDS, YDS, 5 yıl.

 

“Yabancı Dil Belgesi”ni İngilizce dışında ÖSYM’nin eşdeğerlik tablosunda belirtilen dillerden birinden sağlayan adayın, ek olarak 6-b) maddesinde belirtilen İngilizce yeterlilik şartını da sağlaması zorunludur.

(*) TOEFL IBT, PTE , CAE ve CPE gibi uluslararası yabancı dil sınavlarından birine Türkiye’de girilmesi halinde; sınavın devlet üniversitelerine ait binalarda yapılması şartı bulunmaktadır. (ÖSYM Yabancı Dil Sınavları Eşdeğerliklerini Belirleme Yönergesi 6. madde 3. fıkra d bendine göre)

 

6. b) İngilizce Yeterlilik Sınav Sonuç Belgesi: Sabancı Üniversitesinin öğrenim dili İngilizce olduğundan aşağıda asgari puanları ve geçerlilik süreleri belirtilen İngilizce sınav sonuç belgelerinden herhangi biri sunulmalıdır. Bu belgelerin başvuru sırasında fotokopileri kabul edilmekle birlikte, kayıt sırasında orijinalleri istenecektir.

 

TOEFL* IBT

YDS, e-YDS, YÖKDİL

CPE*

CAE*

PTE*

PhD 

88

73

C

B

74

Bu sınavların geçerlilik süreleri şöyledir: TOEFL ve PTE 2 yıl; CEA ve CPE 3 yıl; YÖKDİL, e-YDS, YDS, 5 yıl.

Başvuru sırasında İngilizce Yeterlilik Sınav Sonuç Belgesi'ni temin edemeyen adaylar (diğer tüm koşulları sağlayarak) programa kabul edildikleri takdirde, Sabancı Üniversitesi İngilizce Dil Ölçme Sınavı'nda (ELAE-English Language Assessment Exam) yeterli başarıyı göstermeleri koşulu ile kabul edilirler. Sınavda başarısız olan veya sınava katılmayan adayların, lisansüstü programa devam edebilmek için İngilizce hazırlık sınıfını başarı ile tamamlamaları gerekir. İngilizce hazırlık sınıfında başarısız olmaları durumunda, lisansüstü programa kayıt hakkını kaybederler.

Sabancı Üniversitesi mezunları, mezuniyetlerini takiben 2 yıl içinde (mezuniyetten itibaren, programa kayıt tarihinde 2 yıl dolmamış olmalı) Sabancı Üniversitesi lisansüstü programlarına başvurdukları ve kabul edildikleri takdirde, İngilizce Yeterlilikten muaf tutulurlar.

(*) TOEFL IBT, PTE Akademik, CAE ve CPE gibi uluslararası yabancı dil sınavlarından birine Türkiye’de girilmesi halinde; sınavın devlet üniversitelerine ait binalarda yapılması şartı bulunmaktadır. (ÖSYM Yabancı Dil Sınavları Eşdeğerliklerini Belirleme Yönergesi 6. madde 3. fıkra d bendine göre)

 

7. Kişisel ve Profesyonel Amaçları Anlatan Niyet Mektubu

 

8. Özgeçmiş (CV)

 

9. Diğer Gereklilikler :

·         Doktora programlarına lisans ya da yüksek lisans derecesi ile başvuru yapılabilir.

·         Halen bir yükseköğrenim programına kayıtlı adayların öğrenimlerini en geç, başvuru yaptıkları dönemin üniversiteye ilk kayıtları için ilân edilen süre sonuna kadar tamamlamaları gerekmektedir.

·         Yönetim doktora programına; işletme, ekonomi, sosyal bilimler, fen bilimleri ve mühendislik lisans veya yüksek lisans programlarından mezun olanlar başvurabilirler.

 

Başvuru Adresi:

Başvuru belgeleri aşağıdaki adrese, elden teslim edebilir ya da posta ile gönderilebilir. Posta ile gönderilen başvurularda, postanın üniversitemize ulaşım tarihi dikkate alınacaktır. E-posta ile yapılan başvurular değerlendirilememektedir.

Sabancı Üniversitesi Öğrenci Kaynakları Birimi,

Orta Mahalle, Üniversite Cd. No: 27, Tuzla,

34956 Istanbul

(0216) 483 90 93

(0216) 483 90 73

studentinfo@sabanciuniv.edu

 

 

Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması

Sabancı Üniversitesi, ‘Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması’ başlıklı yeni bir araştırma projesine öncülük ediyor. Projenin yürütücülüğünü, SSM Arşiv ve Araştırma Alanı digitalSSM üstleniyor. ‘Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması’ projesi 15 Kasım 2019 Cuma günü Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleşecek Conservation of Software-based art başlıklı panel ile başlıyor. Proje 16 Kasım 2019 Cumartesi günü Time-based Media Conservation başlıklı atölye ile devam edecek.

Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması

Üretilmesi teknolojiye dayanan (video, ses, imaj, kod, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, kinetik, sayısal ve fiziksel melez birliktelikler gibi) ve çalışması için teknolojiye ihtiyacı olan (yazılım, donanım gibi)  sanat eserleri, artan bir eğilimle çeşitli sanat koleksiyonlarına dâhil ediliyorlar. Bu tür sanat eserlerinin, hızla değişen teknolojiler karşısında geleceğe nasıl taşınacağı ise kültürel mirasın korunmasında sorumluluğu olan tüm kültür kurumlarının yüz yüze kaldığı zorlu bir mesele olarak ortaya çıkıyor.

Berlin Üniversitesi, Center for Art and Media Karlsruhe (ZKM), Rhizome, Sabancı Üniversitesi, Sakıp Sabancı Müzesi (SSM) ve TATE başta olmak üzere farklı kurumlardan akademisyenler, medya ve dijital sanat konservatörleri, yazılım mühendisleri, araştırmacılar, sanatçılar, sanat profesyonelleri ve bilgi yöneticilerinin katılımıyla proje kapsamında tartışmaya açılacak sorular şu şekilde sıralanabilir:

+ Teknolojik sanat eserlerini neden ve nasıl korumalıyız?

+ Teknolojiyi kullanan sanat eserlerini nasıl tanımlamalı ve sınıflandırmalıyız?

+ Yazılım, teknolojik sanat eserlerinin korunmasında nasıl bir rol oynayabilir?

+ Yazılım sistemlerinin, donanım ve ağ altyapısının güncelliğini yitirmesine bağlı olarak son yıllarda birçok teknolojik sanat eseri yok olma tehlikesi ile karşılaşmaktadır. Bu eserleri yaşatmak için neler yapmalıyız?

+ Hızla gelişen teknolojik gelişmeler karşısında teknolojik sanat eserlerinin kullandığı teknolojilerin güncellenmesi, eserlerin orijinalliğini ve tarihselliğini ortadan kaldırır mı?

+ İnternet ortamı ya da internet teknolojileri ile gerçekleşen sanatı nasıl koruyabiliriz?

+ Web arşivleri, teknolojik sanat eserlerini temsil etmek ve korumak için nasıl bir kaynak görevi görür?

+ Teknolojik sanat eserlerinin korunmasında sanatçının, küratörün, koleksiyon yöneticisinin ve konservasyon uzmanının başlıca sorumlulukları neler olmalıdır?

+ Günümüzde müzeler, teknolojik sanat eserlerini koleksiyonlarına nasıl dâhil ediyorlar ve nasıl koruyorlar?

+ Teknolojik sanat eserlerinin gelecekte de erişilebilir olması için ne tür etkin stratejiler geliştirebiliriz?

 

Proje ekibi:

Selçuk Artut (Öğretim Üyesi, Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı – Sabancı Üniversitesi)

Cemal Yılmaz (Öğretim Üyesi, Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği – Sabancı Üniversitesi)

Osman Serhat Karaman (Dijital Koruma Uzmanı, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi)

İletişim: digitalssm@sabanciuniv.edu

Dünya Bankası Baş Ekonomisti, CEF’in Seminer Konuğu Olacak

Dünya Bankası'nın Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Baş Ekonomisti Aslı Demirgüç- Kunt, Sabancı Üniversitesi Center of Excellence in Finance’in (CEF) konuğu olarak 15 Kasım’da Sabancı Center’da “Bankacılık Düzenlemeleri ve Denetim: Küresel Mali Krizden Sonraki On Yıl” başlıklı seminer verecek.

Aslı Demirgüç-Kunt 

Sabancı Üniversitesi’nin, Akbank’ın kurucu sponsorluğunda hayata geçirdiği, “Sabancı Üniversitesi Center of Excellence in Finance”in (CEF) Kasım ayındaki seminer konuğu Dünya Bankası'nın Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Baş Ekonomisti Aslı Demirgüç-Kunt. 15 Kasım’da Sabancı Center’da yapılacak seminerde Demirgüç-Kunt; “Bankacılık Düzenlemeleri ve Denetim: Küresel Mali Krizden Sonraki On Yıl” başlığı altında bir de sunum gerçekleştirecek. 

Dünya Bankası'nın Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Baş Ekonomisti olan Aslı Demirgüç-Kunt, Dünya Bankası'ndaki 30 yıllık kariyeri boyunca, Araştırma Direktörü, Kalkınma Politikası Direktörü ve Finans ve Özel Sektör Geliştirme Ağı Baş Ekonomisti olarak finansal ve özel sektör gelişimi konularında araştırmalar ve danışmanlık yaptı.

 Küresel Finansal Kalkınma Raporu serisi ve Küresel Findex finansal katılım veri tabanını da oluşturan Demirgüç-Kunt, Uluslararası Atlantik Ekonomi Topluluğu Başkanı (2013-14) ve Batı Ekonomi Derneği Direktörü (2015-18) olarak da görev yaptı ve çeşitli mesleki dergilerin yayın kurullarında yer alıyor.

Dünya Bankası’nda çalışmaya başlamadan önce, Cleveland Merkez Bankası’nda (Fed) ekonomist olan Demirgüç-Kunt’un Ohio Eyalet Üniversitesi'nden iktisat alanında yüksek lisans ve doktora dereceleri var. 

“İlgi duyduğum alanların ortak özelliği bir takım çalışması halinde yapılıyor olması”

#AkademisyeneSor'un yeni konuğu Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ali Rana Atılgan oldu.  

Akademisyene Sor Ali Rana Atılgan

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ali Rana Atılgan

CE-EM-ST-ŞŞE: Merhaba, mühendisliğe ilgi duyan lise öğrencileri için hangi programları önerirsiniz?

ARA: Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’ndeki bütün programların lisedeki arkadaşlara uygun olduğunu düşünüyorum. Bunun nedeni şu, aslında bilim, mühendislik ve teknoloji, bir ekosistem. Bu ekosistemin içinde bazen bilim soruları soruyor mühendisler cevap veriyor. Bazen mühendisler soru soruyor, özellikle neden, niçin sorularını ve bunlara da temel bilimlerle, doğa bilimleri ile uğraşan bilim insanlarımız cevap veriyor. Böyle bir kaynaşmanın başka bir örneğini hatırlamıyorum. Bu yüzden bu ekosistemin spektrumunu, bütün renklerini taşımak istiyorlarsa Sabancı Üniversitesi’nin mühendislik programlarını öneririm.  

CE-EM-ST-ŞŞE: Hazırlık sınıfı öğrencisi olarak lisans derslerine girebilir miyim?

ARA: Güzel bir soru. Bütün derslere girmelerini çok önermem. Çünkü dersleri takip edebilmek için öncelik, sonralık sırası gerekiyor. Fakat nasıl bir şey olduklarını anlamaları için biz bütün öğrencilerimizi istedikleri zaman derslerimize davet ediyoruz. Gelip misafir olmalarını isterim.   

“İlgi duyduğum alanların ortak özelliği

bir takım çalışması halinde yapılıyor olması”

CE-EM-ST-ŞŞE: Hangi alandaki çalışmaları heyecanla takip ediyorsunuz?

ARA: Sizlere daha önceden yazdığım yazıda görülebileceği gibi ilgi alanlarım genişmiş gibi duruyor. Fakat bunların aslında son derece yalın bir temeli var. Böyle baktığım zaman aslında benim ilgi duyduğum alanların ortak özelliği bir takım çalışması halinde yapılıyor olması. Örneğin, antibiyotik direnci hakkındaki çalışmalarımızı Burak Uçuk, Canan Atılgan ile Amerika’daki University of South Western Texas’taki  Ercan hocayla yapıyoruz. Burada takım olmanın, deney yapmanın, deney sonuçlarını yorumlamanın ve bunları modellemenin heyecanını yaşıyoruz. O yüzden tabii ki bağlaşık problemleri çözmekten çok hoşlanıyorum. Fakat bunlardan çok hoşlanmamda takımla birlikte çalışmanın da katkısı olduğunu düşünüyorum.

Aynı şekilde, ince filmleri sıraya dizerek aslında reflectence ile oynayabiliyoruz. Yani istediğiniz kadar reflect etsin, istemediğinizi reflect etmesin. O zaman tabakaları A-B-C olarak değil de B-C-A veya B-C-D olarak dizmeye kalktığımızda bunların sonuçlarına bakıyoruz. İşte burada da bunların nasıl üretildiğini bilmek önemli. Sabancı Üniversitesi mezunu Osman Burak Okan arkadaşımız Şişecam’da çalışıyor. O bize aynı zamanda bunların nasıl üretildiğini, üretim sırasında yaşanan güçlükleri, insanların piyasada neler istediklerini, onların niye bu üretimleri yaptıklarını anlatıyor. Aslında neye gereksinim duyduklarını söylüyor. Böylece üniversitenin ne kadar geçirgen olduğunu, yani piyasa ve endüstriyel ilişkilerinin çok temel merakla anlaşıp ulaşabildiğini görüyoruz.

Bunu şöyle özetleyeyim aslında, İstanbul’daki Bilim Akademisi’nde Ethem Erdem diye tarihçi bir hocamız var. Boğaziçi Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmaya gittik. Konuşmada tarihle ilgili söylediği bir şey çok hoşuma gitti. Dedi ki ‘ Eğer soru soruyorsanız ve sorunun yarısında insanlar işte bu diyorsa, bu pek önemli bir şey olmayabilir.’ Aslında belki de tarihin bilimiyle uğraşmanın en önemli kısmı öyle bir soru sormak ve o soruları öyle bir araya getirmek ki, aslında ne kadar bulanık olduğu, farklı tarafların farklı şekillerde görebildiği, belli verilerin eksik olduğu için yorumlanamadığı ortaya çıksın ve o soru üzerine insanlar uzun uzun düşünebilsinler.

Şimdi demin konuştuğumuz antibiyotik direnci ile ilgili her şeyi biliyoruz. İnsanlığın başının ne kadar dertte olduğunu veya yansımayla ilgili görünürlük/görünmezlik problemleri, aynı anda hem ışığa engel olabilmeniz hem de ışığa engel olurken telefonlarınızın düzgün çalışmasıyla ilgili problemler ortaya çıkıyor. Bu aslında tam olarak soru değil. Aslında bu insanların istekleriyle ilgili bir durum. Böyle bir şey olmasını istiyorlar, sıkıntı çekiyorlar. Şimdi bu sıkıntının içindeki soruları nasıl ayıklayacağız? Buradan soruları nasıl üreteceğim? Bu soruları üretmekle ilgili uğraşı aslında en çok hoşuma giden şeylerden bir tanesi. Peki sıraya dizerken, sırayı değiştirmemin nasıl bir önemi olabilir? Birisinden geçtikten sonra ötekine geldiğinde bu, bunun özelliklerini değiştiriyor mu? Kaç değişik şekilde sıraya dizerim? Bu gibi soruları arka arkaya sorduğunuzda bir takıma ihtiyaç duyuyorsunuz. Takımdaki arkadaşlar sizi besledikçe merakınız artıyor. Merakınız arttıkça daha fazla soru soruyorsunuz. Daha fazla soru sordukça aslında orada daha bulanık noktaları ortaya çıkarıyorsunuz. Böylece ne kadar fazla bulanık nokta olduğunu görüyorum. Takım halinde çalışıyoruz ve bu noktalar ciddi bir şekilde ilgimi çekiyor. 

CE-EM-ST-ŞŞE: Çalışmalarında ilham almak isteyen öğrencilere ne tavsiye edebilirsiniz?

ARA: Kant’ın aslında sokak sokak dolaşıp ders vermek için kendisine öğrenci aradığıyla ilgili bir rivayet duydum, herhangi bir yerde bunu doğrulatamadım. Enterasan, o yüzyıllara bakıyorum, çok az şey biliniyor. O zaman aslında siz bir şeyler biliyorsunuz. Bilmenin ötesinde güzel sorularınız var. Ve o soruları sorma ve sıraya dizmeyle ilgili insanlara bir şeyler anlatmak istiyorsunuz. Fakat öyle bir talep yok. Şimdi bu yönden baktığımda öğretim üyeliği çok hoş, sınıfa giriyorsunuz talep orada. Yani herkes sizi bekliyor orada. Şimdi 21.yüzyıla geldiğimizde bu enteresan bir hal aldı. Acaba bize ihtiyaç var mı? Aslında cümleleri kurabildiğiniz anda teknolojik aletlerden epey bir şey indirebiliyorsunuz.

Şimdi bir tarafta kimse bir şey merak etmiyor, diğer tarafta da merak edenler de çok değişik kanallardan, değişik şekillerde hızlıca cevapları bulabiliyor. Bu ikisi, aslında iki uç ama bana çok benzer geliyor. Bir tanesinde önce onları meraklandırmanız ve sonrasında bildiklerinizi anlatmanız gerekiyor. Diğerinde ise tamam bu doğru, buradan onu okudunuz, oradan onu dinlediniz ama birisinin size onları sentezlemesi gerekiyor. Siz aslında onları merak ettikten sonra nasıl bir katkıda bulunabilirim diye düşünüyorsunuz. O katkıda bulunabilmek ile ilgili bir şeyi yapmak için bir desteğe, bir koça ihtiyaç duyuyorsunuz. O yüzden günümüzdeki öğretim görevlilerinin en önemli görevlerinden bir tanesi anlattıkları şeye girişmeden evvel, bir araştırma yapmaları, neler gördüklerine bakmaları ve aslında o görülenleri nasıl toplarım diyebilmeleri.

Bilimle uğraşmak istiyen kişinin büyük ihtimalle çok değişik konularda merakı vardır. Eminim ki merakıyla ilgili bir kaç şey sorgulamıştır. O yüzden illa ya lisede ya da üniversiteye ilk geldiğinde bu soruları sormaya başlamıştır ki biliyorsunuz Sabancı Üniversitesi’nde öğrencilere kapımız her zaman açık. Öğrencilerimizin dersle ilgili ve ders dışındaki tüm sorularına her zaman kapımız açık. Sorularını sorduklarında görecekler ki, bu bir düğme gibi oradaki iplik çekildiğinde öğretim üyesinden bir şeyler alacak ve bu konuyla ilgili nereye yönelmesi, neleri nasıl yapması gerektiğini öğrenecek, nereye odaklanacağını görecek ve daha da meraklanacak. Önerim bunları paylaşmaya girişmeniz.

Sabancı Üniversitesi’ndeyse ben bunu bir çiftlik olarak görüyorum. Hani sadece öğretim üyesinden öğrendiğiniz bir çiftlik değil, arkadaşlarınızdan da öğrendiğiniz bir çiftlik. Yani hem öğretim üyelerinin kendi aralarında bir etkileşimi var.  Öğretim üyesi öğrenci etkileşimi var. Öğrencinin öğrenci ile etkileşimi var ki bu bence çok önemli. O yüzden öğrencinin merakını arkadaşlarıyla paylaşması, örneğin hemen bir 201 projesi almak yerine bu merakını giderip ondan sonra 201 projesi almaya karar vermesi veya bir PURE projesini arkadaşıyla değerlendirdikten sonra, "Ben bunu merak ettim, bunu yapıyorum" demesini aslında daha çok isterim. 

CE-EM-ST-ŞŞE: Havacılık mühendisliği malzeme bilimi ve nanomühendislik çalışma alanlarınıza nasıl yansıyor?

ARA: Tam anlamıyla benim aslında kronolojik hikayem. Ben aslında uçak malzemeleri üstüne TÜBİTAK doktora bursu aldım. O yıllarda direkt doktora programları veriliyordu. Orada kompozit malzemeler alanında çalışıyordum. O zamanlar kompozit malzemelerin iç yapılarıyla ilgileniyoruz derken, mikro yapılarıyla ilgileniyoruz diye söylerdik. O dönemde nano kelimesi fazla yoktu, ama fark ettiğimiz şeylerden biri şuydu. Mesela benim ilk çalıştığım problem enteresan bir problemdi. O dönem havacılıkta bir uçak vardı. Uçağın en önemli özelliği motor ve pervane kısmı uçak kalkarken yukarı doğru bakmasıydı. Aynı helikopterin çalıştığı gibi. Kalktıktan sonra ileri uçuşta motorlar dönüyor ve ileri doğru gidiyordu. Yani uçağı, hem helikopter gibi kalkışta hem de düz uçuşta kullanabiliyordunuz. Ama işin enterasan tarafı kanat yapılarına içeriden baktığınızda kanadı gövdeye bağlanırken doksan derece yapmaz ki bunun tutma açısı ve şekli önemlidir. Pervane dönerken bu nasıl şekil değiştirir, önüne hangi engeller gelir? Öyle bir şey yapacaksınız ki çektiğinde açınız değişsin. Melih hocamızla şu anda da yürüttüğümüz bir proje var, fiberların yönünü ona göre belirlemelisiniz. Eti keserken zayıf yerden keserken daha kolay kesilmesi gibi fiberleri de o yönden kestiğinizi düşünün. İlk başta yapmaya çalıştığımız şey fiberleri orient edip onu çektiği anda yönünün değişimini sağlamaktı. Bunları becerdik ama sonra soru olarak şu gelmeye başladı: acaba belli bir irtifadan sonraki buzlanmaya engel olabilir miyiz? Şimdi orda buzlanmanın olması için bir sıvının olması ve bu sıvıyı sevmeyip atmanız gerek. Bunun nasıl bir yapısı olabilir? Bu dönemde daha aşağı bir yapıya inmeye başladık: Nano yapılar. Bakılıyor ki bazı yapılar suyu sevmiyorlar. NS derslerinden biliyorsunuzdur: fidrofilik hidrofobik. Peki bunların iç yapıları nasıl? Biz bu yapıların benzerini yapabilir miyiz? Bunun için daha çok iç yapıyla oynadık. Oynadıkça da biyolojiye girmeye başladık. Bir anda mikro yapılar önem kazanmaya başladı. Burada da benim hayat hikayem çıkmaya başladı.

CE-EM-ST-ŞŞE: Fitoterapi ve ilaç sektörünün geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?

ARA: Fitoterapiyi duymadım ama ilaç sektörünün geleceği hakkında düşüncelerimi söyleyebilirim. Galiba ABD'de özel şirketlerin araştırmalara ayırdığı paranın devleti geçtiği yer ilk defa ilaç sektörü oldu ve bunun başladığı yıllar 90’ların başı. Bu yüzden ne kadar daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyduğumuz ortaya çıkıyor. Elbette bu daha devam ediyor. Ukalalık saymazsanız burada birkaç tane kanal var. Bir tanesi yaptığınız ilacın elinizde patenti olması ve bunu sadece bir markanın kullanması. Bu özel olarak panellerde tartışmamız gereken bir şey. Bunun tekelini elinizde bulundurmak, ihtiyacı olana vermemek ile ilgili ayrı bir alan var ve bunun ciddi tartışılması gerek. Bu biraz haddim değil, bunun biraz daha etik hocalarının tartışması gerekebilir. İlaç firmalarının tartışması gerekebilir. Benim daha çok bakacağım şeyler nano formlar, fonksiyonlar, laboratuvar ve bilimsel tarafı olur. Beni hep şu challenge ediyor. 20. yüzyıldaki en önemli gelişme ne diye sorsalar şunu derdim: Her şeyin daha küçülmesi ve gözümle göremediğim şeyleri gözümle görebileceğim aletlerin yapıyor olması. Burada enteresan bir döngü var. Görüp ölçüyorsam, daha çok soru sorarım. Daha çok soru sorabiliyorsam, sorularım daha çok derine gider. İlaçla, insan sağlığı ile, yaşayan bir organizmayla ilgili en büyük sorunlardan birisi yaptığınız modelleme ve bilgi birikiminin genelleştirilebilir olup olmadığı. Çünkü o bu durumda böyle ama başka durumda çalışmayabilir. Şunu göremiyoruz aslında aynı shape i aynı şekilde bir milyon defa açsam aynı şekilde düşer. Bizim doğa bilimlerinde en fazla hoşumuza giden şey tekrarlanabilirlik. Peki canlılarla ilgili olaylardaki en önemli konu tekrarlayabiliyor muyuz? Laboratuvarlarda doğada gözlemlenebilir şeylerin tekrarlanabilirliğini yapmak çok challenging bir şey. Mesela Erdal Toprak hocayla birlikte çalışmaktan en çok zevk aldığım konu oldukça yalın bir deney aleti yapıyor. Antibiyotiklerle ilgili bir deney aleti ama bakterilerin ilaç altında davranımlarını nasıl değiştirdiklerini laboratuvarda gözlemleyebiliyor. Yanlışlayıp doğrulabileceğiniz ortamı hazırlıyor. O zaman bütün bu ilaç sektörüyle ilgili en temel biologic araştırmanın, dışarıda gözlemleyip açıklayamadığımız şeylerin laboratuvarda tekrarlanabilir halde, sorduğumuz sorulara verdiğimiz cevapları yanlışlanabilir halde yapabilmek olduğu düşünüyorum. Bunu tekrarlayabilir şekilde yapınca aynı zamanda bilgisayarda simulatif şekilde tekrarlayabiliyoruz. Evrimi laboratuvar ve bilgisayarda simule edebilmek şu anda en büyük challengelardan birisi. İyisini yapabiliyoruz. Daha iyisini yapmamız gerekiyor.

Akademisyene Sor: Ali Rana Atılgan

Ali Rana Atılgan Kimdir? 

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ali Rana Atılgan hakkında detaylı bilgi edinmek için lütfen tıklayın

#AkademisyeneSor nedir?

Öğretim üyelerimizin kendileri hakkında merak edilen soruları yanıtladığı #AkademisyeneSor  Projesi Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği 2019 mezunumuz Merve Üre ile Yönetim Bilimleri Fakültesi 2019 mezunumuz Ecem Dinçdal tarafından hayata geçirildi. #AkademisyeneSor’un yeni döneminde Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı 3.sınıf öğrencisi Cenk Eligüzeloğlu, Endüstri Mühendisliği Programı 2.sınıf öğrencisi Eren Mutlu, Endüstri Mühendisliği Programı 4.sınıf öğrencisi Selin Tümer ve Endüstri Mühendisliği Programı 3.sınıf öğrencisi Şebnem Şevin Eraslan görev alıyor.

Akademisyene Sor, öğretim üyelerimiz ile öğrencilerin sorularını buluştururken, aynı zamanda Sabancı Üniversitesi’nin değerlerinin tanıtılmasını ve dışarıdan daha iyi anlaşılmasını amaçlıyor. #AkademisyeneSor videolarını Instagram hesabımızdan izleyebilir, öğretim üyelerimize merak ettiklerinizi sorabilirsiniz.

 

Global Exchange 2020-2021 akademik yıl başvuruları

2020-2021 Akademik Yılı Global Exchange Program başvuruları devam ediyor. 

Global Exchange Applications

Global Exchange başvuruları 11 Kasım 2019 tarihinde başladı. Başvurularınızı 28 Kasım 2019 Perşembe günü saat 16.00'ya kadar yapabilirsiniz.  

Başvuru koşulları, kurallar, anlaşma listesi ve diğer detaylar için tıklayınız

Erasmus+ Worldwide Exchange Program başvuruları devam ediyor

2020-2021 Akademik Yılı Erasmus+ Worldwide Exchange Program başvuruları 28 Kasım 2019 Perşembe gününe kadar devam ediyor.

Erasmus + Worldwide Exchange Program 2020-2021

2020-2021 Akademik Yılı Erasmus+ Exchange Study Mobility başvuruları 11 Kasım tarihinde başladı. Başvurularınızı 28 Kasım 2019 Perşembe günü saat 16.00'ya kadar yapabilirsiniz.  

Başvuru koşulları, kurallar, anlaşma listesi ve diğer detaylar için tıklayınız. 

SU'da Mars bulundu

Bilgi Merkezi tarafından düzenlenen "BM Söyleşileri" devam ediyor. Bilim, kültür, sanat ve bir çok farklı alanda çok değerli kişileri ağırlayacak olan BM Söyleşileri'nin yeni konuğu Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ersin Göğüş olacak.

BM Söyleşileri Ersin Göğüş

13 Kasım 2019 Çarşamba günü saat 15.00'te BM Seminer odasında gerçekleşecek olan söyleşide Ersin Göğüş, "SU'da Mars bulundu!" başlıklı bir sunum yapacak. 

Söyleşiye tüm Sabancı Üniversitesi mensupları davetlidir. 

The Future Seminar Series devam ediyor

The Future Seminar Series, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Erdinç Öztürk'ün “Practical Cryptography” konulu semineri ile devam ediyor. 

The Future Seminar Series - Erdinç Öztürk

Practical Cryptography konulu seminer 13 Kasım 2019, Çarşamba günü saat 12:40'ta Sinema Salonu'nda gerçekleşecek. 

The Future Seminar Series 2019-2020

The Future Seminar Series'in 2019-2020 güz dönemi programı aşağıdaki gibidir:

4 Aralık 2019 – Ogün Adebali – Molecular Biology in the Light of Evolution

18 Aralık 2019 – Andrew Berry, Harvard University – Born to Ride: Ancient DNA and The Genetics of Mongolians and Their Horses

Bütün seminerler İngilizce yapılmaktadır ve Sabancı Üniversitesi'ndeki bütün lisans ve lisanüstü öğrencilere ve çalışanlara açıktır.  

IICEC Energy Market Newsletter - 6

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC), IICEC Energy Market Newsletter'ının altıncı sayısını yayınladı. 

IICEC Energy Market Newsletter 6

IICEC Energy Market Newsletter ını okumak için lütfen tıklayın.

Abone ol