Ana içeriğe atla

“Metoo” Ulusal Bir Güvenlik Meselesi midir?: Feminist İpuçları”

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender), toplumsal cinsiyet çalışmaları alanında dünyada tanınmış isimleri ağırlamaya devam ediyor.

SU Gender, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliği ile 13 Aralık 2019, Cuma günü, Clark University ‘den çok toplumsal cinsiyet ve militarizmle ilgili çalışmalarıyla ve feminist uluslararası ilişkiler alanına yaptığı katkılarla bilinen feminist bir yazar, kuramcı ve profesör Cynthia Enloe’yu ağırlayacak. Enloe, Karaköy Minerva Palas’ta düzenlenecek seminerde “Metoo” Ulusal Bir Güvenlik Meselesi midir?: Feminist İpuçları” bir konuşma yapacak.

Cynthia Enloe

ABD'li aktris Alyssa Milano’nun 15 Ekim 2017'de sosyal medya hesabından ''Cinsel tacize uğradıysanız bu tweete cevap olarak “me too / ben de' yazın'' satırları yazmasıyla flört, taciz ya da cinsel saldırıların ifşasını içeren çığlığa dönüşen ''MeToo'' (Ben de) hareketi 100 gün boyunca Twitter'da güncelliğini koruyarak dünya çapında bir tepki hareketine dönüştü. Dünyanın dört bir yanından onbinlerce kadın ve erkek ''MeToo'' etiketiyle kendi başlarından geçen ve belki de hayatları boyunca en yakınlarıyla dahi paylaşamadıkları cinsel taciz ve tecavüz hikayelerini tüm dünyayla paylaştılar. Bu tweet binlerce retweet ve beğeni aldı, 40,000'in üzerinde de cevap aldı. #MeToo kampanyası cinsel tacizin ne kadar yaygın olduğunu göstermek ve Holywood da dahil olmak üzere tüm iş yerlerinde kadınlar için nasıl risk oluşturduğunu kanıtlamak için başlatıldı. Kampanyaya katılan ünlüler arasında Lady Gaga, Debra Messing, Anna Paquin ve Evan Rachel Wood yer aldı.

Geçen zamanda hareketin toplumsal sonuçları akademik inceleme konusu haline geldi. Bu çerçevede, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi ile Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından davet edilen Cynthia Enloe’nin konuşmacı olarak yer alacağı ve 13 Aralık Cuma Günü Saat 17.00’de Karaköy Minerva Han‘da Metoo” Ulusal Bir Güvenlik Meselesi midir?: Feminist İpuçları konulu seminerde sizi de aramızda görmekten memnuniyet duyacağız.

Not: Seminer dili İngilizce olup, Türkçe tercüme yapılacaktır.

Program

“Metoo” Ulusal Bir Güvenlik Meselesi midir?: Feminist İpuçları”

Katılımcı: Prof. Dr. Cynthia Enloe, feminist bir yazar, kuramcı, Clark University

Moderatör: Yonca Cingöz

Tarih: 13 Aralık 2019, Cuma

Saat: 17:00-19:00

Yer: Sabancı Üniversitesi Minerva Palas, Bankalar Caddesi No:2 Karaköy

Cynthia Enloe Hakkında

Cynthia Enloe, Worcester, Massachusetts'teki Clark Üniversitesinde, Siyaset Bilimi ve Kadın ve Cinsiyet Çalışmaları'na bağlı olarak Uluslararası Kalkınma, Toplum ve Çevre (IDCE) Bölümünde Araştırma Profesörüdür. Cynthia Enloe'nin kariyeri Malezya ve Guyana'daki Fulbrights, Japonya, İngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'da misafir profesörlüklerin yanı sıra İsveç, Norveç, İzlanda, Almanya, Portekiz, Şili, Vietnam, Kore, Kolombiya, Bosna, Türkiye, Brezilya ve ABD’deki üniversitelerdeki derslerini içerir. Yazıları İspanyolca, Türkçe, Fransızca, Portekizce, Japonca, Korece, Çekçe, İsveççe, İzlandaca ve Almanca’ya çevrildi. Ms. Magazine ve The Village Voice'da yayımladı ve Ulusal Halk Radyosu, El Cezire, C-Span ve BBC'de yayınlandı.

Enloe'nin 15 kitabında: Uluslararası Kadınların Hayatını Militarize Eden Siyaset (2000), Meraklı Feminist (2004) ve Nimo'nun Savaşı, Emma'nın Savaşı: Feminist Irak Savaşını Anlamak, (2010), Amerika'nın Gerçek Durumu: Haritacılık Amerika Birleşik Devletleri hakkındaki Mitler ve Gerçekler (Joni Seager ile birlikte yazılmıştır) (2011, revize 2014). The Big Push: Kalıcı Patriklik’in Açığa Çıkması ve Zorlu Olması, (Myriad, UK ve California Press Üniversitesi, ABD, 2017)

Cynthia Enloe, Union College (2005), Londra Üniversitesi Oryantal ve Afrika Çalışmaları Okulu (2009), Connecticut College (2010), Lund Üniversitesi, İsveç (2012) ve Clark University (2014) tarafından Onursal Doktora aldı. Clark Üniversitesi'nde, Cynthia Enloe, Politika Bilimi Başkanı, Kadın Çalışmaları Direktörü olarak, üniversite Personel Komitesi'nde, Planlama ve Bütçe İnceleme Komitesinde görev yapmıştır. Profesör Enloe, Clark Üniversitesi'nin Üstün Öğretmen Ödülü'nü üç kez aldı.

Halen Uluslararası Feminist Politika Dergisi, Güvenlik Diyaloğu, Kadın, Politika ve Politika, Uluslararası Politik Sosyoloji, Kritik Askeri Çalışmalar ve Politika ve Cinsiyet'in editörlük danışma kurullarında görev yapmaktadır. WILPF Uluslararası Akademik Ağ üyesidir.

Profesör Enloe'nin feminist öğretimi ve araştırması, küreselleşmiş fabrikalarda (özellikle spor ayakkabı fabrikalarında) kadınların emeğinin nasıl ucuz hale getirildiğine ve kadınların duygusal ve fiziksel emeğinin nasıl kullanıldığına özel bir dikkat göstererek, hem ulusal hem de uluslararası arenadaki cinsiyetçi politika etkileşimini araştırdı.

Cynthia Enloe, 2007 yılında tekil akıl, iddialılık ve bir önceki yıl boyunca uluslararası çalışmalar topluluğunda geleneksel bilgelik ve örgütsel kabiliyete en çok meydan okuyan bir kişi" olarak Uluslararası Çalışmalar Birliği'nin Susan Strange Ödülü'ne layık görüldü, 2008 yılında, Uluslararası Çalışmalar Derneği, Uluslararası Çalışmalar Birliği Kadın Kadrosu tarafından, Susan B. Northcutt Ödülü'ne layık görüldü.

2010 yılında, Cynthia Enloe, Barış ve Adalet Çalışmaları Birliği’nin Howard Zinn Yaşam Boyu Başarı Ödülü'ne layık görüldü. Amerikan Öğrenilmiş Toplumlar Konseyi, Cynthia'ya 2016 yılında Charles Haskins Ödülü'nü verirken, Yeni Siyaset Bilimi için Caucus, 2018'de McCoy Ödülü'nü aldı.

“Geleceğe Gönüllüyüz”

Sabancı Holding ve Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri (TDP) tarafından 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü dolayısıyla, Sabancı Center’da “Geleceğe Gönüllüyüz” buluşması gerçekleştirildi. Gönüllülük hikayelerinin paylaşıldığı özel etkinlikte “gönüllülük” kavramının önemi ve potansiyeli konuşuldu. 

Geleceğe Gönüllüyüzsoldan sağa:İsmail Küçükkaya, Zeynep Bahar Çelik, Kerem Dündar, Güler Sabancı, Haluk Levent, Mine Ekinci, Kanber Bozan, Robin Askar

Toplantının açılış konuşmasını, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı yaptı. Toplantıya katılan müzisyen Haluk Levent ise, gazeteci ve sunucu İsmail Küçükkaya ile birlikte olduğu sahnede, kurucusu olduğu Ahbap’ın yola çıkış hikayesini anlattı. Dr. Kerem Dündar’ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde; Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri Birimi Yöneticisi Zeynep Bahar Çelik, Köy Okulları Değişim Ağı Kurucusu ve Genel Koordinatörü Mine Ekinci, Gençlik çalışanı Robin Askar ve çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için yola çıktığı hikayesiyle Kanber Bozan, nam-ı diğer Bakkal Kanber Amca yer aldı.

“Küçük bir adım, büyük bir değişim yaratabilir”

Güler Sabancı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 5 Aralık tarihini “Dünya Gönüllüler Günü” olarak ilan etmesinin ardından geçen 34 yılda gönüllülük hareketinin müthiş bir güç kazandığını hatırlattı.

Güler SabancıSabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı 

Gönüllülüğü, bir bilinç ve sorumluluk meselesi olarak özetleyen Sabancı, “Başkalarını düşünerek yapacağımız en ufak bir hareket, atacağımız çok küçük bir adım, büyük bir değişim yaratabilir. Tek ihtiyacımız olan, bugünün temasında da söylediğimiz gibi, daha iyi bir ‘geleceğe gönüllü’ olmak. Dilerim ki, bugün, hiç gönüllülük yapmamış olanlar için bir milat olsun” dedi.   

“Bugün tüm dünyanın karşı karşıya olduğu sorunlar çok katmanlı ve çok geniş etki alanına sahip. Bu karmaşık problemlerin çözümü ise ancak; herkesin çözümün parçası olmak için çabalaması, tüm paydaşların katılımcı süreçlerle bir araya gelmesi ve sivil toplumun her alanda güçlenmesi ile mümkündür. Gönüllüleriyle birlikte etkin bir sivil toplum, sağlıklı bir demokratik sistemin de olmazsa olmazıdır” diyen Güler Sabancı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde baktığımızda ise, ben de üzülerek öğrendim ki, gönüllük konusunda bize yakışmayan bir noktadayız. Dünya Bağışçılık Endeksi, 2007 yılından beri 145 ülkede yapılıyor. Buna göre Türkiye, tanımadığı bir kimseye yardım etme konusunda, 113. sırada. Gönüllülük için harcanan zamana baktığımızda ise, 126. sıradayız. 145 ülke içinde, en üst sıradakiler ise, Endonezya, Liberya ve Kenya…”  

Gönüllülük konusunda en büyük rolün gençlere düştüğünü vurgulayan Sabancı, “Gençlerin, bu konuyla daha fazla ilgilenmesi, vakit ayırması, toplumsal sorunlara sizlerin enerjisinin dahil olmasıyla daha yaratıcı çözümlerin yolu açılacak. Böylece sizler de hayatınıza anlam katacaksınız, bazı tecrübeler elde edeceksiniz ve kendinizi iyi hissedeceksiniz” diye konuştu. 

Güler Sabancı şöyle devam etti: “Gönüllüğün içinde yaşamı sevmek ve iyi işler yapmayı istemek var. İstemiyorsan, o heyecanı duymuyorsan zaten olmaz. Ama gençlere, bunu istemeyi öğretebiliriz. Biz de, aynı anlayışla, tam 20 yıl önce Sabancı Üniversitesi’ni kurarken, gençlerimize bu alanda da yetkinlikler kazandıracak şekilde programlarımızı tasarladık ve Toplumsal Duyarlılık Projelerini ders programımıza aldık. Üniversitemizin, yükseköğrenim sistemimize getirdiğimiz farklardan biri de bu oldu. Bu bir ilkti! Daha sonra diğer üniversitelere de bu konuda katkıda bulunduk. Sabancı Üniversitesi kurulduğundan beri notları ne kadar iyi olursa olsun, hiçbir öğrenci bir sosyal sorumluluk projesi yapmadan mezun olamaz. Şimdiye kadar yaklaşık 15.000 öğrenci bu sürece dahil oldu. 1.245 proje hayata geçirildi. Bu projelerle direk olarak yaklaşık 70.000 kişiye dokunuldu; bu rakamın çarpan etkisi ise, elbette çok daha büyük.” 

Sabancı’dan şirketlere “gönüllülük” çağrısı

Güler Sabancı, kurumsal gönüllülük uygulamalarının, bu kavramın yaygınlaşmasındaki önemine de değindi. “Genç yaşlarda yaratılan bilinçle, iş hayatına girenler, uygun ortam yaratıldığında aynı anlayışla inisiyatif alıyorlar ve çözüm üretmeye devam ediyorlar. Kurumsal gönüllülük uygulamaları hem kurumlar, hem çalışanlar hem de toplum için çok önemli fırsatlar sunuyor; katma değer yaratıyor. Tüm şirketleri kurumsal gönüllülük programlarını hayata geçirmeye ve ellerinin ulaştığı her yere iyilik tohumları serpmeye davet ediyorum” çağrısında bulunan Sabancı, “Çok gurur duyarak söylüyorum ki, 2015 yılında başlattığımız Sabancı Gönüllüleri programımız çalışanlarımızın yürekten sahiplenmesiyle başarıyla devam ediyor. Başlangıcından bu yana 11 ilde 45 projeyi hayata geçirdik. Yine bu program kapsamında, yaklaşık 40.000 çalışanımıza online cinsiyet eşitliği eğitimi verdik. İkinci dönemine başladığımız projemiz, bugün yaklaşık 2.000 gönüllü ile yoluna devam ediyor.” 

SUNUM Araştırmacısı Meltem Sezen “Science as Art” yarışmasında derece aldı

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) Araştırmacısı Meltem Sezen, 01-06 Aralık 2019 tarihleri arasında Boston, Amerika’da düzenlenen MRS 2019 Sonbahar etkinliğindeki “Science as Art” yarışmasında ikincilik derecesi aldı. 

SUNUM Araştırmacısı Meltem Sezen

Grand Canyon” olarak adlandırılan görüntü, Dr. Sezen tarafından Taramalı Elektron Mikroskopu (SEM) ile alınmış ve renklendirilmiş olup, manyetik alaşım malzemesinin iyonlar ile aşındırılmış yüzeyini gösteriyor.

Subject-Based Discussions'ın yeni konuğu Bahri Yılmaz

Subject-Based Discussions, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Emeritus Öğretim Üyesi Bahri Yılmaz'ın "Why Has China Succeeded? Does China’s Success Contradict Acemoğlu and Robinson’s Thesis In “Why Nations Fail?" konulu semineri ile devam ediyor.

Subject-Based Discussions

"Why Has China Succeeded? Does China’s Success Contradict Acemoğlu and Robinson’s Thesis In “Why Nations Fail?" konulu seminer 11 Aralık 2019, Çarşamba günü saat 12:40'ta FASS 1097 numaralı odada gerçekleşecek. 

CEF “Değerleme”nin bir numaralı ismi Aswath Damodaran’ı ağırladı

Sabancı Üniversitesi bünyesinde, Akbank’ın kurucu sponsorluğuyla kurulan Finans Mükemmeliyet Merkezi (Center of Excellence in Finance - CEF) New York Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı Prof. Dr. Aswath Damodaran’ı ağırladı.

Değerleme konusunda “Dünyanın 1 Numarası” olarak tanınan Prof. Dr. Aswath Damodaran, "Değerleme: Sanat mı, Bilim mi, Sihir mi?" başlıklı bir eğitim verdi.

Aswath Damadoran 

Sabancı Üniversitesi bünyesinde, Akbank kurucu sponsorluğunda, akademi, finans sektörü ve reel sektör arasında bir köprü olarak hizmet vermek üzere kurulan Finans Mükemmeliyet Merkezi'nde (Center of Excellence in Finance - CEF) "Değerleme" başlıklı bir sertifika programı gerçekleşti. New York Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı Prof. Dr. Aswath Damodaran, 4-5 Aralık 2019 tarihlerinde Sabancı Center’da düzenlenen iki günlük sertifika programında "Değerleme; sanat mı, bilim mi, sihir mi?" başlıklı eğitimi verdi. Eğitimin sonunda katılımcılar Sabancı Üniversitesi’nden “katılım sertifikası” aldı.

Sabancı Üniversitesi CEF ve Akbank’ın düzenlediği sertifika programı ile farklı değerleme yaklaşımlarının temellerinin her yaklaşımın kısıtlamalarına ek olarak detaylı uygulamalarıyla birlikte sunulması amaçlandı. Eğitimin sonunda katılımcıların aşağıdaki becerileri edinmeleri hedeflendi:

- Piyasadaki herhangi bir firmayı (küçük veya büyük, özel veya halka açık) iskontolu nakit akışı (İNA) modeliyle değerlemek.

- Bir firmayı değerleme katsayıları ve kıyaslanabilir firmaları kullanarak değerlemek.

- Değerlemede katsayı kullanımını analiz etmek ve eleştirmek.

- Finansal sıkıntı yaşayan şirketleri ve yeni kurulan şirketler gibi “sorunlu” şirketleri değerlemek.

- Yeniden yapılandırmanın firma değerine etkisini hesaplamak.

Seminerin ilk günü, iskonto oranları, nakit akışları ve beklenen büyüme değişkenlerinin hesaplanmasında ortaya çıkabilecek sorunlara özel bir vurgu yapılarak, iskontolu nakit akışı modelinin temelleri sunuldu. Farklı iskontolu nakit akışı modelleri arasındaki tercih yapma ve belli bir firma için doğru modeli seçme meselelerine de değinildi. Aynı zamanda, iskontolu nakit akışı modelinin temel yapısı üzerinden firma değerini artırma yöntemlerine kapsamlı bir bakış getirildi. Ek olarak, nakit akışı, iskonto oranı ve büyüme oranına dair pek çok hesaplama sorusuna odaklanıldı. İlk günün sonunda iskontolu nakit akışı modelinde nihai değer kavramına bakıldı, bu değerin nasıl hesaplanacağı ve bu süreçte yapılan yaygın hatalar işlendi.

İkinci gün ise, nakit, çapraz pay ve diğer varlıkların nasıl ele alınacağı, kontrol, sinerji ve likidite gibi kavramların nasıl değerleneceği, çalışanlara ve yöneticilere dağıtılan pay senetleri ve opsiyonların değerlerinin nasıl hesaplanacağı gibi değerlemeye dair cevabı açık kalmış sorular incelendi. Aynı zamanda değerlemesi zor firmalara dair bir tartışma yürütüldü. Günün son kısmı ise göreceli değerleme konusuna ayrıldı.

Değerlemede yaygın olarak kullanılan ve kar katsayılarından (Fiyat/Kar, Değer/FVÖK, Değer/FVAÖK) satış katsayılarına (Fiyat/Satışlar) uzanan birçok katsayı tartışıldı ve karşılaştırıldı. Bu katsayılarla iskontolu nakit akışı modelleri arasındaki ilişkiler üzerinde duruldu ve “kıyaslanabilir” firma kavramı incelendi.

Son olarak, katsayıları zaman içerisinde ve farklı piyasalar arasında karşılaştırmanın özgün zorluklarının altı çizildi.

Prof. Dr. Aswath Damodaran Hakkında:

Aswath Damodaran, New York Üniversitesi Stern School of Business’te Kerschner Ailesi Finans Kürsüsü başkanıdır. Üniversitenin MBA programında kurumsal finansman ve değerleme dersleri vermektedir. MBA ve doktora derecelerini Los Angeles’ta yer alan University of California’da tamamlamıştır. Prof. Damodaran’ın araştırma alanları arasında değerleme, portföy yönetimi ve uygulamalı kurumsal finansman yer almaktadır. Makaleleri Journal of Financial and Quantitative Analysis, Journal of Finance, Journal of Financial Economics ve Review of Financial Studies dergilerinde yayınlanmıştır.

 

Startuplara ve Teknoloji Şirketlerine Yönelik Avrupa Birliği Fonları Anlatılacak

Sabancı Üniversitesi Girişim Hızlandırma Merkezi SUCOOL, Sabancı Üniversitesi Sanayi İş Birlikleri ve Teknoloji Lisanslama Ofisi (İLO) ve Sabancı Üniversitesi Avrupa İşletmeler Ağı iş birliğinde "Avrupa'daki Fonlara Erişim" etkinliği düzenlenecek.

Avrupa'daki Fonlara Erişim

Kolektif House Levent ev sahipliğinde, 12 Aralık 2019, Perşembe akşamı düzenlenecek etkinlikte, Sabancı Üniversitesi İLO ve Sabancı Üniversitesi EEN ekipleri startuplar ve teknoloji şirketlerinin yararlanabileceği Avrupa Birliği fonlarını, bu fonlara erişim süreçlerini ve Avrupa İşletmeler Ağı tarafından sağlanan imkan ve destekleri anlatacak.

Etkinlikte Sabancı Üniversitesi Avrupa İşletmeler Ağı İnovasyon Danışmanı Aylin Karcı, Sabancı Üniversitesi Teknoloji Lisanslama ve ÜSİ Sorumlusu Dilem Hızlan ve Sabancı Üniversitesi Avrupa İşletmeler Ağı İnovasyon Danışmanı Fatma Kesik konuşmacı olacak.

Program

Tarih: 12 Aralık 2019, Perşembe

Ajanda:

18:00 - 18:20 | H2020 Programı Genel Tanıtımı (Dilem HIZLAN)
18:20 - 18:40 | EIC Enhanced Pilot in Horizon 2020, EIT'de Fırsatlar (Fatma KESİK)
18:40 - 19:00 | EUREKA/EUROSTARS ERA-NET (Aylin KARCI)
19:00 - 19:10 | Ara
19:10 - 19:30 | Bilgi ve İletişim Teknolojileri Tematik Alanı (Fatma KESİK)
19:30 - 19:50 | Sağlık Tematik Alanı (Dilem HIZLAN)
19:50 - 20:00 | Diğer Fırsatlar
20:00 - 20:30 | Networking

Yer: Kolektif House Levent - Esentepe Mah. Talatpaşa Caddesi, No:5 Harman Sok. Girişi, 34394 Şişli/İstanbul

Lütfen Eventbrite üzerinden kaydınızı yaptırmayı unutmayınız: http://suglobe.eventbrite.com/

Şirin Tekeli Araştırma Ödülü sahiplerini buldu

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender)’nin; demokrasi, akademik özgürlük, toplumsal cinsiyet eşitliği ve feminizm alanlarında öncü çalışmalar yapan Şirin Tekeli anısına düzenlediği “Şirin Tekeli Araştırma Ödülü” 2019 yılı sahiplerini buldu. Ödül töreni, Şirin Tekeli’nin bıraktığı zengin mirasın yaşaması, paylaşılması ve çeşitlenmesi amacıyla düzenlenen konferans kapsamında yapıldı.

Şirin Tekeli Araştırma Ödülü 2019

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi’nin (SU Gender) 2017’de hayatını kaybeden Şirin Tekeli anısına düzenlediği Araştırma Ödülü’nü kazanan genç araştırmacılar, 7 Aralık 2019, Cumartesi günü Minerva Palas’ta düzenlenen konferansla açıklandı. Türkiye’de toplumsal cinsiyet odaklı araştırmaları desteklemeyi ve teşvik etmeyi amaçlayan Şirin Tekeli Araştırma Ödülü’nü ortak çalışmalarıyla Sezen Bayhan ve Canan Aratemur Çimen ile Zeynep Selen Artan-Bayhan alırken; Burcu Nur Binbuğa-Kınık, Derya Acuner, Pınar Karababa, Merve Koç ve Özlem Ezer ise Araştırma Teşvik Ödülü’ne layık görüldü.

Bu yıl üçüncü kez verilen ödüle, doktora öğrencileri ile doktora derecesini tamamlamasının üzerinden en fazla 15 yıl geçmiş araştırmacıların başvuruları kabul edildi. Gönderilen araştırma önerileri, üniversiteler arası bir seçici kurul tarafından uluslararası akademik kriterler temel alınarak değerlendirildi. 2019 Seçici Kurulu Yeşim Arat, Famagül Berktay, Sibel Irzık, Deniz Kandiyoti ve Ayşe Öncü’den oluştu.

Şirin Tekeli, Hayatı Boyunca Pek Çok Kadına İlham ve Güç Vermiştir

Konferansın açılış konuşmasını yapan SU Gender Koordinatörü Begüm Acar, Şirin Tekeli’nin mirasını devam ettirmek için düzenlenen bu ödülün SU Gender için önemini vurgularken, “Geçtiğimiz iki yıl içinde 20 araştırmaya destek verme fırsatı bulduk.” dedi. Toplumsal cinsiyet çalışmaları açısından çok önemli isimlerden oluşan böyle bir jüriyle çalışmanın önemine de değindi.

Konferansın kapanış konuşmasını yapan SU Gender Direktörü Hülya Adak, Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü’nün 10. yılı vesilesiyle derlenen kitabın bir benzerini de Şirin Tekeli Araştırma Ödülü için hazırlamak istediklerini dile getirdi. Geçtiğimiz yıllarda Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü’nü almış 3 araştırmacının bu sene Şirin Tekeli Araştırma Ödülü’nü aldığına değinen Adak, bunun iki ismi buluşturmak açısından anlamlı bir vesile olduğuna işaret ederek, “Umuyoruz ki sosyal bilimler ve beşeri bilimler üzerine kurguladığımız bu ödüllere fen bilimleri, mühendislik ve toplumsal cinsiyet çalışmaları ekseninde yeni ödüller eklenir. SU Gender olarak bu hayallerimizi yıllar içinde gerçekleştirebileceğimize inanıyorum” dedi.

Geçtiğimiz sene ödül alan araştırmacıların çalışmalarını paylaştığı konferansta üç panel düzenlendi. İlk panelin moderartörlüğünü Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Ayşecan Terzioğlu yaptı. Panelde; Merve Kütük-Kuriş “Yeni Muhafazakarlık ve Evliliğin Ritüel Ekonomisi Kıskacında Türkiye'de Gelin Olmak”, Petek Onur “Yeni Osmanlı Kına Geceleri ve Saray Nostaljisi İçinde Kadınlar” ve Rüya Telli “Neokaisareia’da Kadın Belleği: Hatırlama, Anlatı, Tarihin İnşası” başlıklı sunumlar yaptılar.

Konferansın ikinci panelini Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Sibel Irzık yönetti. Panelde; Nazife Koşukoğlu “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Şiddeti Rejiminin Dönüşümü”, Elifcan Çelebi “Türkiye'de Emek Piyasası Politikalarını Şekillendiren Toplumsal Cinsiyet Eksenli Çıkarlar ve Fikirler” ve Cansu Tekin “Fındığın Ekonomi Politiğinde Kadın: 2000’li Yıllarda Tarımda Patriarkal Dönüşüm” konuları üzerine çalışmalarına aktardılar.

Son panelin moderatörlüğünü SU Gender Araştırmacısı Kristen Sarah Biehl üstlendi. Panelde; Caner Hazar “Türkiye'de LGBTİ+ Hareketi: Bir Heteronasyonal Matris Çözümlemesi”, Bermal Küçük “Günümüz Türkiye’sinde Feminist Politikanın Dönüşümü: Değişen Öznellikler ve Alternatif Politik Pratikler”, Cemile Gizem Dinçer “Kontrolün ve Direnişin Mekânı Olarak Uydu Kentler: Yalova’da Mülteci Kadın Deneyimleri” ve “Burcu Bakö “2000 Sonrası İstanbul’da Toplumsal Cinsiyet ve Kentsel Gerilim: Kadın Yönetmenlerin Kent Filmleri Üzerinden Kentsel Analiz” üzerine konuştular.

Konferansın ardından düzenlenen ödül töreninde SU Gender direktörü Hülya Adak tarafından bu sene ödül almaya hak kazanan isimler açıklandı. İki araştırma önerisi araştırma ödülünü almaya kazanırken, 5 araştırma önerisi de araştırma teşvik ödülüne layık bulundu. Bu sene ödül alan isimler önümüzdeki yıl Aralık ayında düzenlenecek konferansta araştırma çıktılarını sunacaklar.

Şirin Tekeli Araştırma Ödülü 2019 Sonuçları 

ARAŞTIRMA ÖDÜLÜ

Sezen Bayhan, Canan Aratemur Çimen, Müfredat ve Ders Kitaplarında Cinsiyetlendirilmiş-Askerileştirilmiş Ulus Kimlik İnşasının Evrimi

Zeynep Selen Artan-Bayhan, Darülbedayi’nin “Öteki” Kadınları: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tiyatro ve Toplumsal Bellek

ARAŞTIRMA TEŞVİK ÖDÜLÜ

Burcu Nur Binbuğa-Kınık, Ekofeminist Perspektiften Kadınların Maden Karşıtı Mücadelesi

Derya Acuner, İğne İplikle Kaydedilen Hafıza: Türkiyeli Kadın Sanatçıların Kumaş İşlerinden Türkiye Tarihine Bakmak (1980-2019)

Pınar Karababa, Kadın Emeğinin Kesişen ve Dönüşen Formları: İpek Halı ve Kutnu Dokumacılığı Örnekleri

Merve Koç, Normatif Bedende Erkeklik Deneyimleri: Hegemonik Erkeklik Söylemi ve Cüce Erkekler

Özlem Ezer, Yenilenen Köprüler Olarak Suriyeli Kadın Mülteci Anlatılarında “Yaşayan Din ve İnançlar”

Serdar Taşıran Semineri

Sabancı Üniversitesi "Distinguished Research Fellow" üyelerinden Prof. Dr. Serdar Taşıran, 10 Aralık 2019 Salı günü saat 12:40'ta bütün öğrenci ve öğretim üyelerimize açık bir seminer verecektir.

Serdar Taşıran

"The Use of Formal Verification for Cloud Security at Amazon Web Services" konulu seminer MDBF 2019 numaralı sınıfta gerçekleşecek. Tüm Sabancı Üniversitesi mensupları davetlidir. 

Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin MiniBirikim projesine birincilik ödülü

Akbank tarafından düzenlenen Code: Yarının Bankacılığı Akbank Hackathon’unda Sabancı Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Errorist ekibi birinci oldu.

Akbank Hackathon

            Soldan sağa: Sıla Savaş, Bora İkizoğlu, Emre Şahiner, Ümit Akköse

Akbank Bankacılık Merkezi’nde 15-17 Kasım 2019 tarihleri arasında gerçekleşen Hackathon’da toplam 500 başvuru arasından seçilen 22 takım, Akbank’ın mobil deneyimini güçlendirmeyi hedefleyen projeler geliştirdi.

Üçüncü günün sonunda yapılan jüri değerlendirmesinde Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı öğrencileri Emre Şahiner, Ümit Akköse, Bora İkizoğlu ve Yönetim Bilimleri Fakültesi 2019 Mezunu Sıla Savaş’tan oluşan Errorist ekibi, MiniBirikim projesi ile 35.000₺ değerindeki birincilik ödülünü almaya hak kazandı.

Sabancı Üniversitesi öğrencileri tarafından geliştirilen MiniBirikim projesi, IBM Discover servisleriyle kullanıcıların ekstrelerini analiz eder ve düzenli harcamalarını yapmadıkları durumlarda bu tutarları biriktirmeleri için hedefler gösteren bir akıllı yazılım.  Yazılım, birikimlerini düzenli yapan kullanıcıların birikim hedeflerinin kategorilerini IBM - NLU (Natural Language Understanding) servisiyle anlayıp, Axcess API’larından gelen kampanyalarla eşleştiriyor. 

MiniBirikim Projesi

Hackathon’un ilk saatlerini beyin fırtınasıyla geçirdiklerini, son 18 saatlik süreçte yorgunluk ve uykusuzlukla beraber işler biraz zorlaşsa da mentorlardan aldıkları pozitif geri bildirimler ile yazılım geliştirme süreçlerini tamamladıklarını belirten Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı öğrencisi Emre Şahiner “Bu yarışma bana en iyi fikrin değil, her zaman en iyi ekibin kazandığını bir kez daha hatırlattı.” dedi.

Emre Şahiner, hackathonda iyi bir ekibe sahip olmanın yanı sıra, diğer ekiplere nazaran en hazır demoyu oluşturmalarının, proje fikrini destekleyici yan özellikler sunmalarının ve çalışmalarını çok iyi aktaran bir sunum hazırlamalarının da birinci olmalarını sağlayan unsurlar arasında yer aldığını vurguladı.

Akbank Hackathon

Avrupa Birliği'nin jeopolitik çıkarları öne çıktı

Sabancı Üniversitesi-İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)–Stiftung Mercator Girişimi, Kıdemli Konuk Araştırmacı Wolfgang Wessels'ın katılımıyla “Avrupa Birliği’nin Yeni Liderliği Altında AB-Almanya- Türkiye İlişkileri için Sorunlar ve Beklentiler” konulu panele ev sahipliği yaptı. 


Türkiye ve Avrupa arasındaki akademik, sosyal ve kültürel bağları güçlendirmeyi hedefleyen Sabancı Üniversitesi-İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)–Stiftung Mercator Girişimi, Kıdemli Konuk Araştırmacı Wolfgang Wessels'ın konuşmacı olduğu “Avrupa Birliği’nin Yeni Liderliği Altında AB-Almanya ve Türkiye İlişkileri için Sorunlar ve Beklentiler” konulu panel dün İstanbul’da yapıldı. Moderatörlüğünü İPM Akademik İşler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in gerçekleştirdiği panelde İPM Kıdemli Araştırmacısı Atila Eralp de yer aldı. 

Avrupa Parlamentosu seçimleri sonrasında Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkilerinin geleceğinin masaya yatırıldığı toplantıda şu konulara yer verildi:

- Brexit ile birlikte Fransa Cumhurbaşkanı ve Almanya Şansölyesinin güç dengesi 

- Birliğin liderlerinin Haziran 2019’da Avrupa Konseyi’nde formüle ettiği yeni “Stratejik Gündem 2019–2024” ışığında, Türkiye ile Birlik arasındaki ilişkilerin doğası ve geleceği 

- Önemli AB kurumlarının ve Alman hükümetinin kamuoyunu ilgilendiren konulardaki açıklamalarının uzun vadeli analizi 

Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkilerinde Almanya’nın Önemi Artacak 

Wolfgang Wessels yaptığı konuşmada, “ABD ve Rusya ekseninde gelişen dünya siyaseti bağlamında Avrupa Birliği’nin jeopolitik çıkarları öne çıkmıştır. Güç dengeleri nezdinde pozisyon alma öncesine göre önem kazanmıştır. İPM’nin, uyuşmazlık çözümlerinde açtığı alanı çok kıymetli buluyorum” diyerek yeni dünya düzenine ilişkin tespitlerini dile getirdi. 

Atila Eralp de, “Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkilerinde Almanya hep önemli bir yere sahip olmuştur ancak yeni güçler dengesinde önemi daha da artacak görüşündeyim. Türkiye’nin ihtiyacı olan ekonomik iyileşmeyi de kapsayan kurallara dayalı bir sistemin oluşmasıdır. Çok taraflı politika ekseninde birlikte hareket etmeye dayalı bir dayanışma içerisinde olmak Türkiye’nin çıkarlarını da korur” dedi.

Abone ol