Ana içeriğe atla

Avrupa Birliği'nin jeopolitik çıkarları öne çıktı

Sabancı Üniversitesi-İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)–Stiftung Mercator Girişimi, Kıdemli Konuk Araştırmacı Wolfgang Wessels'ın katılımıyla “Avrupa Birliği’nin Yeni Liderliği Altında AB-Almanya- Türkiye İlişkileri için Sorunlar ve Beklentiler” konulu panele ev sahipliği yaptı. 


Türkiye ve Avrupa arasındaki akademik, sosyal ve kültürel bağları güçlendirmeyi hedefleyen Sabancı Üniversitesi-İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)–Stiftung Mercator Girişimi, Kıdemli Konuk Araştırmacı Wolfgang Wessels'ın konuşmacı olduğu “Avrupa Birliği’nin Yeni Liderliği Altında AB-Almanya ve Türkiye İlişkileri için Sorunlar ve Beklentiler” konulu panel dün İstanbul’da yapıldı. Moderatörlüğünü İPM Akademik İşler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in gerçekleştirdiği panelde İPM Kıdemli Araştırmacısı Atila Eralp de yer aldı. 

Avrupa Parlamentosu seçimleri sonrasında Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkilerinin geleceğinin masaya yatırıldığı toplantıda şu konulara yer verildi:

- Brexit ile birlikte Fransa Cumhurbaşkanı ve Almanya Şansölyesinin güç dengesi 

- Birliğin liderlerinin Haziran 2019’da Avrupa Konseyi’nde formüle ettiği yeni “Stratejik Gündem 2019–2024” ışığında, Türkiye ile Birlik arasındaki ilişkilerin doğası ve geleceği 

- Önemli AB kurumlarının ve Alman hükümetinin kamuoyunu ilgilendiren konulardaki açıklamalarının uzun vadeli analizi 

Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkilerinde Almanya’nın Önemi Artacak 

Wolfgang Wessels yaptığı konuşmada, “ABD ve Rusya ekseninde gelişen dünya siyaseti bağlamında Avrupa Birliği’nin jeopolitik çıkarları öne çıkmıştır. Güç dengeleri nezdinde pozisyon alma öncesine göre önem kazanmıştır. İPM’nin, uyuşmazlık çözümlerinde açtığı alanı çok kıymetli buluyorum” diyerek yeni dünya düzenine ilişkin tespitlerini dile getirdi. 

Atila Eralp de, “Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkilerinde Almanya hep önemli bir yere sahip olmuştur ancak yeni güçler dengesinde önemi daha da artacak görüşündeyim. Türkiye’nin ihtiyacı olan ekonomik iyileşmeyi de kapsayan kurallara dayalı bir sistemin oluşmasıdır. Çok taraflı politika ekseninde birlikte hareket etmeye dayalı bir dayanışma içerisinde olmak Türkiye’nin çıkarlarını da korur” dedi.

Şirin Tekeli Araştırma Ödülü ve Konferansı

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender), Şirin Tekeli Araştırma Ödülü Konferans ve Ödül Töreni’ne ev sahipliği yapacak. Bu yıl konferansın ikincisi ve ödül töreninin üçüncüsü gerçekleşecek. Etkinlik, Karaköy Minerva Palas’ta, 7 Aralık 2019, Cumartesi günü düzenlenecek.

Şirin Tekeli Araştırma Ödülü

Bugüne kadar birçok araştırmacının, akademisyenin ve aktivistin yoluna ışık tutan; demokrasi, akademik özgürlük, toplumsal cinsiyet eşitliği ve feminizm alanlarında öncü çalışmalar yapmış Şirin Tekeli’nin bıraktığı zengin mirasın yaşaması, paylaşılması ve çeşitlenmesine katkıda bulunmak amacıyla hayata geçirilen Şirin Tekeli Araştırma Ödülü, Türkiye’de toplumsal cinsiyet odaklı araştırmaları desteklemeyi ve teşvik etmeyi hedefliyor.

Konferansta 2018 yılında ödülü almaya hak kazananlar araştırma çıktılarını sunarken bu sene ödülü almaya hak kazananlar da açıklanacak.

 

PROGRAM

ŞİRİN TEKELİ ARAŞTIRMA ÖDÜLÜ - KONFERANS ve ÖDÜL TÖRENİ

7 Aralık 2019, Cumartesi

Minerva Palas, Karaköy

 

09.00-09.30 Açılış

09.30-11.00 Panel

Merve Kütük-Kuriş, Yeni Muhafazakarlık ve Evliliğin Ritüel Ekonomisi Kıskacında Türkiye'de Gelin Olmak

Petek Onur, Yeni Osmanlı Kına Geceleri ve Saray Nostaljisi İçinde Kadınlar

Rüya Telli, Neokaisareia’da Kadın Belleği: Hatırlama, Anlatı, Tarihin İnşası

11.00-11.30 Ara

11.30-13.00 Panel

Nazife Koşukoğlu, Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Şiddeti Rejiminin Dönüşümü

Elifcan Çelebi, Türkiye'de Emek Piyasası Politikalarını Şekillendiren Toplumsal Cinsiyet Eksenli Çıkarlar ve Fikirler

Cansu Tekin, Fındığın Ekonomi Politiğinde Kadın: 2000’li Yıllarda Tarımda Patriarkal Dönüşüm

13.00-14.30 Öğle Arası

14.30-16.30 Panel

Caner Hazar, Türkiye'de LGBTİ+ Hareketi: Bir Heteronasyonal Matris Çözümlemesi

Bermal Küçük, Günümüz Türkiye’sinde Feminist Politikanın Dönüşümü: Değişen Öznellikler ve Alternatif Politik Pratikler

Cemile Gizem Dinçer, Kontrolün ve Direnişin Mekânı Olarak Uydu Kentler: Yalova’da Mülteci Kadın Deneyimleri

Burcu Bakö, 2000 Sonrası İstanbul’da Toplumsal Cinsiyet ve Kentsel Gerilim: Kadın Yönetmenlerin Kent Filmleri Üzerinden Kentsel Analiz

16.30-17.00 Ara

17.00-17.30 Kapanış ve Ödül Töreni


Şirin Tekeli Hakkında:

Haziran 2017’de aramızdan ayrılan Şirin Tekeli, arkasında çok zengin bir miras bıraktı. 1978 yılında alanında bir ilk olarak İstanbul Üniversitesi’nde yazdığı doçentlik tezi Kadınlar ve Siyasal-Toplumsal Hayat (İletişim, 1982) ve Türkiye’de feminist kadın çalışmalarının ilk disiplinlerarası derlemelerinden olan 80'ler Türkiye'sinde Kadın Bakış Açısından Kadınlar (İletişim, 1990) kitaplarının yanı sıra, 1980’lerin başında Somut gazetesinde yazdığı ilk feminist yazılar, Fransızca ve İngilizce’den çevirdiği 20’den fazla kadın ve demokrasi odaklı kitap ve uluslararası akademik dergi ve derlemelere yazdığı makalelerle Şirin Tekeli, kadın ve toplumsal cinsiyet çalışmalarının Türkiye’de ve Türkçe’de kurulmasına ve yerleşmesine öncülük etti.

Şirin Tekeli aynı zamanda sivil toplumun, feminist hareketin ve toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının kurumsallaşması ve güçlenmesi yolunda atılan pek çok adımın öncüsü ve itici gücü oldu. 1985-1990 arasında Kadınlara Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin (CEDAW) uygulanmasını talep eden dilekçe kampanyası, Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü, Kâriye Şenliği, Mor İğne Kampanyası ve Medeni Kanun reform çalışmalarında aktif rol oynadı. 1986’da İnsan Hakları Derneği’nin, 1989’da İstanbul Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’nın, 1990’da Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın, 1993’te Türkiye Helsinki Yurttaşlar Derneği’nin, 1997’de Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği’nin (KA-DER) ve Winpeace – Türk ve Yunan Kadınları Barış Girişimi’nin kurucuları arasında yer aldı.

 

“Matematik öğrenmek kendinize yapabileceğiniz en iyi yatırımlardan biri”

#AkademisyeneSor'un yeni konuğu Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Berrin Yanıkoğlu oldu.  

Akademisyene Sor Berrin Yanıkoğlu

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Berrin Yanıkoğlu

CE-EM-ŞŞE: Merhaba, Bilgisayar Mühendisliği okurken Matematik yan dalı yapmak öğrenciye ne katar?

BY: Matematik öğrenmek kendinize yapabileceğiniz en iyi yatırımlardan biri. Çünkü dünya değişiyor, meslekler değişiyor, bilgisayar mühendisliği özellikle çok değişiyor. Dolayısıyla matematik öğrenirseniz, bir sonraki şeyi öğrenmek sizin için daha kolay olacak. Yan dalda da zaten bilgisayarın temeli matematik. Bu yanınızı güçlendirmiş olursunuz.

“Mesleğinizi veya yüksek lisans alanınızı seçerken

ilgi alanınıza ve becerilerinize bakın”

CE-EM-ŞŞE: Bilgisayar lisansı üzerine yüksek lisans mı daha uygun olur, yoksa herhangi bir lisans üzerine bilgisayar yüksek lisansı mı yapmak daha uygun olur?

BY: Bu yapmak istediğiniz şeye bağlı. Tam olarak birbirinin yerini tutan şeyler değil. Kariyer değiştirmek kolay ama sonuçta bir bilgisayar mühendisliği altyapısı varsa ve üzerine bir bilgisayar mühendisliği yüksek lisansı yapıyorsanız bu size ayrı bir donanım katacaktır. Ama diyorsanız ki ben başka bir yerden bilgisayar mühendisliğini sevdim ve onun üzerine master yapayım o da olur. Ama sonuç olarak plan ne istediğiniz, neyi sevdiğiniz ise onunla ilerlemeli. Kısacası mesleğinizi veya yüksek lisans alanınızı seçerken ilgi alanınıza ve becerilerinize bakın. Aynı dalda da gidebilirsiniz, bir yön değişikliği istiyorsanız onu da yapabilirsiniz.

CE-EM-ŞŞE: Yazılım dillerinin güncellenme hızı nedir? Bir bilgisayar mühendisi için bunları takip etmek ve güncel kalmak ne kadar önemli?

BY: Yazılım dilleri 10 senede bir değişiyor diyebiliriz, ama ağırlık kayıyor. C++ , JAVA epeydir var ve hala kullanılıyor. Bu sıralar bazı alanlarda Python öne çıktı. Kimisi için vazgeçilmez, özellikle programlamayı aktif olarak yapacaksanız yeni teknolojileri, kütüphaneleri ve ortamları öğrenmeniz lazım. Ama kimisi de çok fazla programlama kullanmadığı için çok önemli değil. Bilgisayar mühendisliği özellikle değişken bir dünya. O nedenle yazılımı illa takip etmek çok çok önemli değil.

CE-EM-ŞŞE: Motivasyon kaynağınız nedir?

BY: Çalışma azmimi hiç kaybetmedim. Özellikle akademisyenlerin şöyle bir şeyi var. Bizi kimse çok fazla zorlamıyor, biz burada gecelere kadar çalışıyoruz. Motivasyon kaynağım, işimde çok  iyi olmak istemem. Bir şeyi çok iyi anlamadan anlatmayı hiç sevmem, o nedenle ben sürekli çalışıyorum. İşimi daha iyi yapmak, daha iyi öğretebilmek benim için önemlidir.

CE-EM-ŞŞE: İyi üniversitelerde eğitim görmemiş olsaydınız, aynı imkânları nasıl sağlardınız?

BY: İyi okullar bize çok iyi eğitimler veriyor tabi ki ama fırsatlar yaratmak gerekiyor. Mesela Dartmount College benim çalıştığım alanlarda en iyi okul değil. Ama orası önde gelen okullardan, algoritmalarda çok iyi fakat benim alanım daha çok AI, orada çok zengin değildi. Dolayısıyla siz iyi bir eğitim alıyorsanız, hayatınızın kariyerinizin yönünü değiştirebiliyorsunuz. Hatta araştırma alanınızı bile değiştirebiliyorsunuz. Özetle, iyi bir okulda okumak kariyerinize katacağınız en önemli şeylerden bir tanesi. Hayatta insanın karşısına farklı fırsatlarda çıkabiliyor, kendinizi geliştirebiliyorsunuz. Özellikle bilgisayar alanında böyle. Online dersler var bunlar takip edilebilir. Ama iyi okulun önemini de yadsıyamayacağım.

CE-EM-ŞŞE: Hedeflerinize doğru ilerlerken çevrenizdeki insanlardan olumsuz eleştiri aldınız mı?

BY: Olumsuz yorum oluyor tabi ki. Ancak eleştiriyse ve haklıysa tabi ona olumsuz diyemeyeceğim. Çok hatırlayamıyorum ancak muhakkak ki almışımdır. Bazen de değiştirmek istediğiniz yanlar oluyor. Mesela erkek egemen bir kültür, akademi de öyle aslında. Bazı şeyler farklı olsun diyebiliyorsunuz.

CE-EM-ŞŞE: Nasıl öğrencileriniz olsun isterdiniz?

BY: Derse hep gelen ve biraz da bana anlayıp anlamadığını belli eden öğrencim olsun istiyorum çünkü dersi anlatırken bize de birazcık feedback olursa çok iyi oluyor. Yani anlamamışsa söylesin, anlamışsa ‘hı-hı’ falan yaparsa süper geçiyor ders, öyle olsun istiyorum.

“Başarınız için en önemli şey derse gelmeniz”

CE-EM-ŞŞE: Öğrencilerin ön sıralarda mı oturmasını tercih edersiniz? Bazıları ön sıralarda oturmayı çok istemiyor, çekiniyor ve orta-arka sıralarda oturuyorlar.

BY: Ben o bazılarını da seviyorum ama en arkalara bazen gözüm gitmiyor çünkü en arkada oturanların biraz kaçarak oturmak istediğini düşünüp birden beşe kadar olan sıraya göz kontağı kuruyorum genelde. Öbürleri de arkada bazen başka bir şeye bakarken bir kulakla dinliyor oluyor, ben buna tamamım çünkü gelin, hoca “Bak, bu önemli.” derse orayı dinliyorsunuz çünkü. Ona rağmen başka bir şey yapacaksanız bile sessizce gelin diyorum. Arkalara çok bakmıyorum, nerede oturduğunuz çok önemli değil ama derslere gelmeniz çok önemli. Bence başarınız için en önemlisi bu. Özetle söylemek gerekirse, sizin başarınız için en önemli şey derse gelmeniz. Dersten kopmamanız için de bu lazım. 

CE-EM-ŞŞE: Yapay zekâ konusundaki korku teorileri ne kadar gerçek? Yapay zekâ geliştirme çalışmalarının yanında frenleme çalışmaları da var mı?

BY: Çok güzel bir soru. Yapay zekâdan ben asla korkulmaz diyen gruptan değilim çünkü o derece iyi yazılımlar geliştirebiliyorsak, insan zekâsından ayırt edilemeyecek kadar iyi robotlar/zekâlar geliştirebiliyorsak o zaman bunların bir tercihleri olup gerekirse “Bu insan dünyaya zararlı.” diyebileceğini düşünenlerdenim. Ama bu biraz aşağılanan bir pozisyon, yani diğer pozisyon olan “Ne korkacağız canım?” diyenler daha bir sesli davranıyorlar. Mesela Elon Musk “Dikkat edilmelidir.” deyince “Sen yine konuşuyorsun.”, “Sen ne bilirsin? Onu sadece biz programlıyoruz.” diyorlar. O doğru değil, çünkü bir şeyin olmayacağını söylemek çok zor bir şey. “Bu asla olamaz.” diyemezsiniz, bunu demeniz için bunu ispatlamanız gerekir.

Özetle söylemek gerekirse, ben yapay zekâdan biraz korkan taraftayım. Bu beş-on sene içinde değil ama elli sene içinde gerçekten yapay zekâ dediğimiz yere ulaşacaksak. O zaman bu durumda farklı önlemleri, bunun limitlemenin yollarını da araştırıyor olmamız lazım. Bu konuda çalışmalar da var aslında ama şimdiden en basiti etiği ortaya atılmış durumda. Uber’in arabasına biri çarptı kim sorumlu? Uber, “O yapay zekâydı, bana ne.” diyebilecek mi? Bunun gibi şeyler çalışmaya başlandı.

CE-EM-ŞŞE: Peki hocam, bu çekincelerinize rağmen size yapay zekâyı sevdiren ve o alanda çalışmaya iten şey nedir?
BY: Yapay zekâ da beyin de çok ilginç ve çalışılası konular. Zaten yapay zekâ dediğimiz şey çok geniş bir alanı kavrıyor. Ve tabii bir zor şeyin, challenging problemlerin peşindeyiz. Bir insan resme baktığında oradaki insanları sayabiliyor, onların durumlarının ne olduğunu anlıyor. Peki bunu bir bilgisayara nasıl yaptırırız? Çok zor bir problem ama o yönde şimdi çok gelişme kaydettik. Örneğin bir bilgisayar bir sokak fotoğrafına bakıp oradaki binaları, yürüyen yayaları, yaya geçitlerini söyleyebiliyor.

CE-EM-ŞŞE: Sizce neden Sabancı Üniversitesi?

BY: Sabancı Üniversitesi’nde bence herkesin söylediği gibi özgürce bir bölüm seçmek ve değiştirebilmek çok önemli ama ben bir de başka bir şeyi vurgulayım; hocalar hem çok kaliteli hem de siz o kaliteli hocalarla yakından çalışma ve/veya danışmanlık alma fırsatına sahipsiniz. Bana bu çok farklı geliyor mesela ben Boğaziçi’nde okumuştum, başka okullar gördüm ama bu kadar açık kapı yok. Hem araştırma üzerine olsun hem gelip konuşma üzerine olsun sanki bu en güçlü yanlarımızdan diye düşünüyorum. Akademisyenler için neden Sabancı Üniversitesi diye bakarsak; Burası dünya standartlarında bir okul. Çalışma ortamı, iş arkadaşları çok güzel. Ben 20 senedir buradayım ve çok mutlu bir şekilde çalışıyorum. Araştırma alanlarımızda özgürüz. Öğrencilerimiz iyi dolayısıyla ders vermek keyifli.

AkademisyeneSorEkibi_BerrinYanıkoglu
Cenk Eligüzeloğlu, Eren Mutlu, Berrin Yanıkoğlu, Şebnem Şevin Eraslan 

Akademisyene Sor: Berrin Yanıkoğlu

Berrin Yanıkoğlu Kimdir?

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Berrin Yanıkoğlu hakkında detaylı bilgi edinmek için lütfen tıklayın

#AkademisyeneSor nedir?

Öğretim üyelerimizin kendileri hakkında merak edilen soruları yanıtladığı #AkademisyeneSor  Projesi Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği 2019 mezunumuz Merve Üre ile Yönetim Bilimleri Fakültesi 2019 mezunumuz Ecem Dinçdal tarafından hayata geçirildi. #AkademisyeneSor’un yeni döneminde Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı 3.sınıf öğrencisi Cenk Eligüzeloğlu, Endüstri Mühendisliği Programı 2.sınıf öğrencisi Eren Mutlu, Endüstri Mühendisliği Programı 4.sınıf öğrencisi Selin Tümer ve Endüstri Mühendisliği Programı 3.sınıf öğrencisi Şebnem Şevin Eraslan görev alıyor.

Akademisyene Sor, öğretim üyelerimiz ile öğrencilerin sorularını buluştururken, aynı zamanda Sabancı Üniversitesi’nin değerlerinin tanıtılmasını ve dışarıdan daha iyi anlaşılmasını amaçlıyor. #AkademisyeneSor videolarını Instagram hesabımızdan izleyebilir, öğretim üyelerimize merak ettiklerinizi sorabilirsiniz.

Öğretim Üyemiz Ali Koşar’a TÜBİTAK İkili İşbirliği Programı Desteği

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyesi Ali Koşar’ın projesi, TÜBİTAK ile Güney Kore Ulusal Araştırma Vakfı (NRF) arasındaki ortak araştırma projelerini destekleme çağrısı kapsamında desteklenmeye hak kazandı.

Ali Koşar 

Desteklenen proje bütçesi ile bir doktora öğrencisinin desteklenmesi planlanmaktadır. 

Prof. Dr. Ali Koşar’ın projesine ait bilgiler: 

Proje Yürütücüsü

Projenin Yürütüleceği Birim

Proje Başlığı

Proje Ekibi

 

Prof. Dr. Ali Koşar

SUNUM

Türkiye-Güney Kore Uluslararası İşbirliği: Manyetik Nanoakışkanların Değiştirilmiş Yüzeyli Kanallarda Akış Kaynamasında Kontrollü Kabarcık Dinamiği

Hyun Sun Park, POSTECH, Korea; Proje Ortağı

Doç. Dr. Burç Mısırlıoğlu, MDBF, Danışman

Kısaltmalar:

MDBF: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi

SUNUM: Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi

Kasa Galeri’de “Kaba Günü Yonttuğumuz İnce Bıçak” Sergisi

Sabancı Üniversitesi Kasa Galeri’de yılın son sergisi açıldı. 4 Aralık 2019 ile 3 Ocak 2020 tarihleri arasında gezilebilecek “Kaba günü yonttuğumuz ince bıçak[1], başlıklı sergide sanatçılar Elif Öner ve Evrim Kavcar’ın, duyma, dinleme, dinleyememe, dinlemek istememe, ses çıkarma ve çıkaramama hâlleri üzerine inşa ettikleri bir diyaloğun parçası.

“Kaba Günü Yonttuğumuz İnce Bıçak”

4 Aralık 2019 – 3 Ocak 2020

KASA GALERİ 

KASA Galeri

Öner ve Kavcar, bu sergide temelde ses ile hafıza arasındaki bağlantılara ve sesin ruh hâline odaklanıyor; Kasa’nın hem sergi mekânı hem de kavram olarak barındırdığı “içine atmak,” “kilitlemek,” “gizlemek,” “kapatmak,” “gömmek,” “saklamak,” “tutmak” gibi işlevlerinin psikolojik boyutuna vurgu yaparken, kasa dairesini zihnin derinlikleriyle ve bilinçdışıyla ilişkilendiriyorlar. “Kaba günü yonttuğumuz ince bıçak”, şiddet ve muhafazakârlığın yükseldiği, tedirgin edici bir unutuş ve yalnızlaşma ikliminde bir canlı kalma edimi, sanatçıların iç seslerin, ses tonları ve tınılarının malzemesel karşılıklarına ilişkin arayışlarının izdüşümü olarak da okunabilir.

Sergiye, Elif Öner ve Evrim Kavcar’ın bir süredir devam eden, psikoloji, konuşma-dil patolojisi, sinirbilim, ses tasarımı, edebiyat, tarih, sosyoloji gibi farklı disiplinlerden davetlilerle gerçekleştirdikleri “Sevgili Okuyucu”[2] başlıklı konuşma dizisi eşlik ediyor. Konuşma dizisi, 5 - 11 -13- 25 Aralık tarihlerinde saat 17:00 – 21:00 saatleri arasında Minerva Han’ın giriş katında izleyicilerle buluşuyor.

 

Konuşma Programı ve Konuşmacılar;

5 Aralık: Ayşe Devrim Başterzi, Cevdet Erek, Selçuk Artut, Oğuz Öner.

11 Aralık: Kerem Dündar, Murat Uyurkulak, Tolga Tüzün.

13 Aralık: Alper Maral, Vahit Tuna, Zeynep Sayın.

25 Aralık: Eda Sezgin, Erdoğan Özmen, Nermin Saybaşlı.

Sanatçılar

Evrim Kavcar

Evrim Kavcar (1976-İstanbul) lisansını MSGSÜ Heykel Bölümü’nde (2000), Yüksek Lisansını Fulbright bursuyla San Francisco Art Institute’te (2003), Sanatta Yeterlik çalışmasını MSGSÜ’de (2011) tamamladı. Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’nde (2010-2011) Harun Farocki ve Maren Grimm ile foto-film, Thomas Renoldner ile animasyon çalıştı. 2013’ten bu yana Mardin Artuklu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde teori ve atölye dersleri vermektedir. Çalışmalarında gündelik yaşamın tuhaf ve kırılgan karşılaşma anlarına odaklanan Kavcar, tanıklıkların ve temasın barındırdığı çelişkilerle ilgilenir. Akla kılçık gibi takılan anları çalışmak, kişisel ile toplumsal arasında bir hafızayı harekete geçirir. Şiirsel ve politik olanın kesişiminde mekanlarla hafıza katmanları ve edebiyat üzerinden ilişkilenen, kurgu ile belgeyi bir araya getiren çalışmalara vesile olur. Katmanlı yerleştirmeler yapmayı sever; heykel, ses, desen, yazı ve animasyon gibi farklı teknikleri eş zamanlı olarak kullanır. Yakın zamanlı işlerinde sanatçı, dilbilimsel, tarihi ve arkeolojik unsurlardan yararlanarak, toprağın “sessiz tanık”lığının anlamını irdeleyen anlatılar oluşturmuştur. 2018’de Berlin Misafir Sanatçı Programı’na katılmış olan Evrim Kavcar’ın seçili sergileri arasında “The Yellow Section’’, after the butcher, Berlin (2019); “On Performing Multiples”, Feminist Media Studio, Montreal (2019); “Hassas Sesler Sözlüğü”, PASAJ, İstanbul (2019); “Temas”, REM Art Space, İstanbul (2018); “Şimdi Buradasınız”, ARTE Sanat, Ankara (2017); “Kayıpta Saklı”, Karşı Sanat Çalışmaları, İstanbul (2016); “SiS Collective”, Apartment Project, Berlin (2016); Boşluğun K’sı, Galeri Zilberman, İstanbul (2015); 5.Uluslararası Sinop Bienali (2014) bulunur. Sanatçı, İstanbul ve Mardin’de yaşamakta ve çalışmaktadır. 

Elif Öner

Elif Öner (1980-İstanbul) Marmara Üniversitesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans eğitimine Marmara Üniversitesi ve Weissensee Kunst-Hochschule Resim Bölümü’nde devam etti. Ardından Borusan Art Center’da yürütülen Artist Residency programına iki yıl boyunca katıldı. Çalışmalarını medium’un dili üzerine yapılandıran sanatçı  internet, video, animasyon, fotoğraf, resim, belgesel gibi farklı medium’larda eserler üretti. Elif Öner son dönem çalışmalarına, gerçeklik, hakikat, bilinçdışı, anı ve hafıza kavramlarına yoğunlaşarak devam etmektedir. Seçili kişisel sergileri arasında “Kadraj Dışı”, Tab Galeri, İstanbul (2019); “Hassas Sesler Sözlüğü”, PASAJist, İstanbul (2019, Evrim Kavcar ile birlikte); “Hikayenin Yarısını Siz Zaten Biliyorsunuz”, ArtSümer, İstanbul (2013); “Aynanın İçinden”, Web tabanlı Proje (2012); “Sanatçı Atölyesi”, Web tabanlı Proje (2011). Seçili grup sergileri arasında “Alt Üst”, Belgrad Çağdaş Sanatlar Müzesi, Belgrad (2016, Küratör: Zoran Eric); “Müze İçinde Müze”  Elgiz Müzesi, İstanbul (2012); “Sevdiğim Şey”, Borusan Müzik Evi, İstanbul (2012); “Dönüş; Suçsuz Nostalji”, Mars Gallery, İstanbul (2011, Küratör: Emre Zeytinoğlu),  “Uyku ve Gölge”, Siemens Art, İstanbul (2011); “Eurotopia”- “Sessiz Göç”, Freiburg Devlet Tiyatrosu, Almanya (2017, yönetmen: Emre Koyuncuoğlu); “Formsuz: Yeni Medya Sanatında Akışkan Gerçeklik”, Belgrad Çağdaş Sanatlar Müzesi, Belgrad (2015, Küratörler: Derya Yücel&Una Popovic);  “Proust”, Pamuk, Hafıza”, İstanbul Tiyatro Festivali, Polonya-İstanbul (2014, yönetmen: Emre Koyuncuoğlu);  “Çağdaş Video Sanatı Festivali”, Sofya (2009) bulunuyor.  Sanatçı, İstanbul’da yaşamakta ve çalışmaktadır.



[1]sustukça köreldi/kaba günü yonttuğumuz ince bıçak”, Gülten Akın’ın Kuş Uçsa Gölge Kalır kitabında yer alan “Leke” isimli şiirinden alıntı. 

[2] “Demiryolu Hikâyecileri – Bir Rüya” başlıklı öyküsünün sonunda Oğuz Atay, merak ile karışık bir tereddütle seslenir: “Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?

The Future Seminar Series'ın yeni konuğu Ogün Adebali

The Future Seminar Series, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ogün Adebali'nin “Molecular Biology in the Light of Evolution” konulu semineri ile devam ediyor. 

The Future Seminar Series Ogün Adebali

"Molecular Biology in the Light of Evolution" konulu seminer 4 Aralık 2019, Çarşamba günü saat 12:40'ta Sinema Salonu'nda gerçekleşecek. 

The Future Seminar Series'in 2019-2020 güz dönemi programı aşağıdaki gibidir:

18 Aralık 2019 – Andrew Berry, Harvard University – Born to Ride: Ancient DNA and The Genetics of Mongolians and Their Horses

Bütün seminerler İngilizce yapılmaktadır ve Sabancı Üniversitesi'ndeki bütün lisans ve lisanüstü öğrencilere ve çalışanlara açıktır.  

Collaboration Space Aralık 2019 Eğitimleri

Collaboration Space'ın birbirinden farklı konularda gerçekleştirdiği eğitimler Aralık ayında da devam ediyor.

Collaboration Space Aralık Eğitimleri

Collaboration Space Aralık Ayı Eğitim Programı  

3D Print Eğitimi

4 Aralık, 14 Aralık 2019

3D Print eğitiminde katılımcıların 3D Printing teknolojisi hakkında bilgilenerek, 3D modelleme yazılımlarda ürettikleri modelleri, 3D baskıya hazır hale getirmeyi ve 3D yazıcılarda üretmeyi öğrenmeleri amaçlanmaktadır.

 

Eğitime kayıt için tıklayınız.

-0-

Lehimleme Eğitimi

3 Aralık, 19 Aralık, 25 Aralık 2019

Bir çok çeşit projenin alt yapısını oluşturan elektronik devrelerin yapımında kullanılan lehim yapma konusunda temel bir eğitim pratik ile desteklenip düzgün lehim yapmanın püf noktalarının öğretilecektir.

 

Eğitime kayıt için tıklayınız.

-0-

Prototip PCB Üretimi Eğitimi

5 Aralık, 20 Aralık, 31 Aralık 2019

LPKF CircuitPro üzerinden PCB prototipi işlemleri ve nasıl gerçekleştirileceği ilk elden denenecek ver prototip üretilecektir. Kontenjan 2 kişi ile sınırlıdır.

 

Eğitime kayıt için tıklayınız.

-0- 

3D Scanner Eğitimi

23 Aralık 2019 - 15:00

Yeni başlayanlar için 3D tarama atölyesi.Bu atölyede, gerçek dünyada nesnelerin digital modellerini oluşturmak için 3D tarayıcıları kullanmayı öğreneceksiniz.

 

Eğitime kayıt için tıklayınız.

-0- 

Python ile Programlamaya Giriş Eğitimi

11 Aralık 2019 - 13:00

Bu atölye çalışmasında aşağıdakileri öğreneceksiniz:

- Metin ve liste üzerinde değişiklik yapma

- Liste, aralık ve metin üzerinde döngüler

- Değişken tanımlama

- Değişken tipleri

- Örnek algoritmalar

 

Eğitime kendi bilgisayarlarınızı getirmeniz beklenmektedir.

Gelmeden önce aşağıdaki linkten Pyhton 3.7 için Anaconda uygulamasını yüklemeniz gerekmektedir.

https://www.anaconda.com/distribution/#download-section

 

Eğitime kayıt için tıklayınız.

-0- 

Arduino Eğitimi (Simülasyon)

17 Aralık 2019 - 13:00

Arduino çok geniş kitlelerin kullandığı çok yönlü bir elektronik geliştirme platformudur. Katılımcı bu eğitimle Arduino yapısını ve temel kavramları tanır, Arduino için özelleştirilmiş C diline giriş yapar. Değişken tanımlamayı, fonksiyonları, kontrol yapılarını ve döngüleri öğrenerek temel programlama ve algoritma geliştirme yeteneği kazanır. Arduino ile kullanılacak donanımları tanır, Arduino ile simülasyon hazırlar ve eğitim içerisindeki örnek uygulamalarla hem kodlama hem donanım kısmını pekiştirir.

 

Not: Eğitime gelirken bilgisayarlarınızı da yanınızda getirmeniz gerekmektedir.

Eğitim dili Türkçe'dir.

 

Eğitime kayıt için tıklayınız.

-0- 

Torna ve Freze ile Üretim Eğitimi

10 Aralık 2019 - 15:00

Talaşlı imalatın temellerini oluşturan Torna, Freze ve Matkap gibi makinaların uygulamalı olarak kullanımlarının anlatılacağı, bunun yanında CoSpace içinde bulunan atölyenin güvenliği ve kullanımı konusunda bilgi verileceği ve sonucunda başarılı katılımcıların atölyeye giriş izni alacağı bir eğitimdir.

 

Eğitime kayıt için tıklayınız.

-0- 

Yönetim Bilimleri Enstitüsü Lisansüstü Mezunlar Buluşması Gerçekleşti

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Enstitüsü Lisansüstü Programları Mezunlar Buluşması 26 Kasım Salı günü Sakıp Sabancı Müzesi Galeri Konferans Salonu'nda gerçekleşti.
YBF Mezunlar Buluşması
Buluşmanın konuk konuşmacısı Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Cenk Alper “Lider Olma” konusundaki tecrübelerini paylaştı.
Mezunlar Buluşması; Executive MBA, tam zamanlı MBA, Finans Yüksek Lisans, Doktora, İş Analitiği Yüksek Lisans ve Profesyoneller için MBA programlarından mezun ve mevcut öğrencileri bir araya getirdi.
Etkinlik, öğrenciler, mezunlar, öğretim üyeleri ve danışma kurulu üyeleri arasındaki ilham verici tartışmalar ve ağ oluşturma/networking fırsatları ile sona erdi.

Dijital Sanatın Geleceğe Aktarımı

“Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması” başlıklı proje Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nin arşiv ve araştırma alanı digitalSSM ve Sabancı Üniversitesi işbirliğiyle başladı.

DijitalSSM

Türkiye’den ve uluslararası arenadan uzman ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen ve dijital medya, video, interaktif sanat, bilgisayar grafikleri ve animasyonları gibi yeni medyanın teknolojideki hızlı dönüşümü göz önüne alınarak geleceğe nasıl taşınacağı konusunun masaya yatırıldığı panel serisinin ilki 15 Kasım tarihinde yapıldı.

Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Öğretim Üyesi Selçuk Artut ‘un açılış konuşmasını yaptığı programda Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Öğretim Üyesi Cemal Yılmaz, TATE Müzesi Konservatörlerinden Patricia Falcao ve Rhizome’un Koruma Direktörü Dragan Espenschied gibi uluslararası kabul gören otoritelerin konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte “Zamana Dayalı Medya Konservasyonu” konulu bir atölye çalışması da gerçekleştirildi.

Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer projeyle ilgili “Dünyada ve ülkemizde dijital sanatın bu kadar gündemde olduğu günümüzde bu işlerin korunmasının ve geleceğe aktarımının Türkiye’de ilk defa müzemizde konuşuluyor olması çok kıymetli. Yazılım ve donanım sistemlerinin güncelliğini yitirebilmelerinden dolayı dijital sanat kapsamındaki eserler, diğer alanlara ait sanat ürünlerine göre daha kısa ömürlü oluyor ve yazılım yenilenmesi bazen eserin değerinden de fazla bir maliyet gösterebiliyor. Bu eserlerinin yok olmasıyla beraber, içerdikleri değerli arşiv ve onlara ilişkin bilgiler de kaybedilebiliyor.

Müzemizde gerçekleştirilen bu panel dizisinin bugün artık “dijital miras” olarak nitelenen bu eserlerin geleceğe aktarılmasında önemli bir eşik oluşturduğuna inanıyorum.” dedi.

 Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması projesi kapsamında bir sonraki panel

13 Aralık Cuma günü, saat 14.00’te gerçekleştirilecek. Panelin açılışını European Graduate School’da Medya Arkeolojisi ve Tekno-Kültür Bölümü’nde Michel Foucault kürsüsünden Prof. Dr. Siegfried Zielinski, “Gelecekteki Arkeolojiler. MEDYADA ZAMANIN DERİN İZLERİ’nden Olası Geleceklere Seyahat” başlıklı konuşmasıyla yapacak. ZKM (Center for Art and Media Karlsruhe) ve PAMAL Group (Preservation & Art - Media Archaeology Lab) 'dan gelecek uzmanlar ise “Medya ve Dijital Sanat Eserlerinin Medya Arkeolojisi Bağlamında Yeniden İnşası: Uygulamalı Vaka Çalışmaları” başlıklı konuşmalarında; Jeffrey Shaw - Virtual Sculpture (1981), Paul Garrin - Ghetto With Watchdog (1989-90) ile Frank Gillette ve Ira Schneider'in Wipe Cycle (1972) eserleri üzerine yaptıkları araştırmaların sonuçlarını ilk kez SSM’de açıklayacak. 

Projenin son ayağı 17 Ocak 2020 tarihinde “Teknolojik Sanat Eserleri Koleksiyonu Oluşturma, Eserlerin Sergilenmesi ve Korunması”  başlığıyla düzenlenecek. Panele Türkiye'den sanatçı, konservasyon uzmanı, koleksiyon yöneticisi ve küratörler katılacak. Katılımın ücretsiz olduğu konferans ve atölye çalışmalarının dili İngilizce.  Konferansta eş zamanlı Türkçe tercüme yapılıyor. 

Etkinlikler, www.sakipsabancimuzesi.org ve Sakıp Sabancı Müzesi’nin sosyal medya hesaplarından takip edilebilir.

Sabancı Üniversitesi Executive MBA Programı dünyanın en iyileri arasında

Financial Times 18 Kasım 2019 tarihinde yayınladığı Executive MBA sıralamasında, Sabancı Üniversitesi Executive MBA programını dünyanın en iyileri arasında gösterdi.

FT Executive MBA Sıralaması 2019

Yönetim Bilimleri Fakültesi Executive MBA Programı, dünyanın en prestijli yayınlarından Financial Times tarafından her yıl yayınlanan “Dünyanın En İyi Executive MBA Programları” 2019 sıralamasında 94. sırada yer aldı.

Financial Times EMBA sıralamasına sadece AACSB ya da EQUIS akreditasyonu olan işletme okulları başvurabiliyor. Financial Times, küresel olarak yürütülen sıralama çalışmasında, okulları, mezunların kariyer gelişimleri ve maaş artışları, öğrenci, öğretim üyesi ve danışma kurulu üyeleri arasındaki cinsiyet ve vatandaşlık dağılımı, öğretim üyelerinin FT 50 yayınları ve kurumsal sosyal sorumluluk aktivitelerinin de içinde bulunduğu 16 kriterde değerlendiriyor.

Yönetim Bilimleri Fakültesi dekanı Prof. Dr. Nihat Kasap konuyla ilgili yaptığı açıklamada: “Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi'nin, Türkiye ve bölgedeki, lider ve kaliteli işletme okullarından biri olarak FT Executive MBA 2019 sıralamalarında olmasından çok mutlu ve gururluyuz. Bu başarı, fakültemizin eğitim ve araştırma kalitesinin uluslararası boyutta olduğunu tekrar göstermiş bulunmaktadır.” dedi.

FT Executive MBA 2019 sıralamasının tamamına bu linkten ulaşılabilir: http://rankings.ft.com/businessschoolrankings/executive-mba-ranking-2019

Abone ol