Ana içeriğe atla

KoroSU 4 Mayıs'ta SGM'de

Müzikus'un çok sesli pop ve rock korosu olan KoroSU, 4 Mayıs'ta SGM'de sahne alıyor. 

Müzikus'un çok sesli pop ve rock korosu olan KoroSU, 2004 yılında kurulmuştur. Soprano, alto, tenor ve baslardan oluşan KoroSU, kurulduğu günden bugüne enerjisini, renklerini ve müzikalitesini arttırarak bu yıl Nihan Demirkapı şefliğinde çalışmalarını sürdürüyor. KoroSU'yu 4 Mayısta SGM'de dinleyebilirsiniz!

 

Koristler: 

Sopranolar:

Aizat Bigali

Neslihan Şişman

İlayda Begüm İzci 

Altolar:

Sevde Nur Karataş

Ceren Kasapgil

Cansın Toprak

Güneş Kocaman

Begüm Göktepe 

Tenor:

İnanç Dorukel 

Baslar:

Derin Karadeniz 

Orkestra:

Elektro Gitar: Melih Utku Ekşi, Bora Dirilgen

Davul: Emir Odabaşı

Bas Gitar: Mustafa Emre Karaçar

 

Mezunlarımız Amerika’nın en başarılı Türkleri arasında

CNN Türk 5N1K programı 22-23 Nisan 2017 tarihleri arasında Amerika'da gerçekleşen Sabancı Üniversitesi Mezunlar Buluşması’ndaydı.

29 Nisan 2017 Cumartesi günü yayınlanan CNN Türk 5N1K programında Amerika'nın en başarılı Türkleri arasında yer alan Sabancı Üniversitesi MDBF Malzeme Bilimi ve Mühendisliği 2009 Yüksek Lisans Mezunumuz Canan Dağdeviren, SSBF Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı 2010 Lisans Mezunumuz Sinan Tuncay, MDBF Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği 2008 Lisans Mezunumuz Selim Önal ve MDBF Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik 2009 Lisans Mezunumuz Alper Küçükural, Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtladı.

Programı izlemek için tıklayınız. 

SUDance Night'17

Sabancı Gösteri Merkezi perdelerini 3 Mayıs Çarşamba günü SuDance için açıyor!

SuDance gururla sunar... 

3 Mayıs Çarşamba günü gerçekleşecek  "SuDance Night" SuDance için yılın en büyük ve en önemli etkinliğidir. 

Tüm yıl boyunca çok çalıştık, geceler boyu provalar yaptık.

Şimdi ise gösteri zamanı! 

Cha-Cha, Salsa, Jive, HipHop, Tango, Oryantal...

200 üzeri dansçı, profesyonel dans eğitmenleri ve birçok üniversite dans kulüplerinin de yer alacağı festivalimizde sizleri aramızda görmekten mutluluk duyarız!

Bu seneki konseptimiz ise "Dancing Through the Decades".

Nostalji dolu bir geceye hazır olun!

Hepinizi bekliyoruz!

18.45 - Kokteyl

19.45 - Perde Açılışı

Ayrıntılı bilgi için : 

Facebook: SUDANCE

instagram: su_dance

twitter: su_dance

*Etkinliğimiz tamamen ücretsizdir.

*13:00'da geliş ve 23:45'te dönüş olmak üzere 2 ücretsiz servisimiz bulunmaktadır. 

Dönüş servisimiz Carrefour(Kozyatağı)-Kadıköy-Beşiktaş-Taksim istikametinde olacaktır.

 

İPM yeni raporlarını kamuoyu ile paylaştı

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi, “Darbe Girişimi Sonrası Çatışma Çözümü ve Demokrasi Fırsatları Projesi” kapsamında hazırladığı raporları kamuoyuyla paylaştı.

Sabancı Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) Çatışma Çözümü ve Arabuluculuk Programı tarafından yürütülen “Darbe Girişimi Sonrası Çatışma Çözümü ve Demokrasi Fırsatları Projesi” kapsamında yayınlanan raporlar, dün Ankara ve bugün İstanbul’da düzenlenen basın toplantılarıyla kamuoyuyla paylaşıldı. Araştırmalarda ulaşılan sonuçlar ve İPM’nin politika önerileri, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İPM Direktörü Fuat Keyman, Proje Yöneticisi Pınar Akpınar ve Program Koordinatörü Bülent Aras tarafından sunuldu. 

İPM Çatışma Çözümü ve Arabuluculuk Programı’nın yaklaşık 7 aya yayılan ve kapsamında; İstanbul, Ankara ve Diyarbakır’da bürokrasi, siyaset, akademi, basın ve sivil toplum alanlarından bireylerle çok sayıda bire bir görüşme ve çalıştay da bulunan, “Darbe Girişimi Sonrası Çatışma Çözümü ve Demokrasi Fırsatları” araştırma projesi açıklandı. 

Proje kapsamında, İPM Direktörü Fuat Keyman, Çatışma Çözümü ve Arabuluculuk Programı Koordinatörü Bülent Aras, Proje Yöneticisi Pınar Akpınar, Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit, İPM Araştırmacıları Metin Gürcan, Altay Atlı, Derya Berk, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Evren Balta, Sciences Po  Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CERI) ve CNRS Araştırmacısı Cuma Çiçek ve İnsani Gelişme Vakfı Araştırmacısı Aysen Ataseven tarafından hazırlanan raporların; darbe girişimi sonrası Türkiye’de demokrasinin sağlamlaşmasına engel teşkil edecek önemli çatışmaları keşfedip, Türkiye’deki kültürel, siyasi ve sosyal alanlardaki yansımalarını tahlil ederek, sunduğu çözüm önerileri paylaşıldı. Proje; çatışma tespiti, analizi ve çözümü metotlarıyla farkındalığın artırılması ve diyaloğun geliştirilmesi için öneriler sunmayı hedefliyor. 

Türkiye’de uyuşmazlıkların iki ana fay hattı: Kürt sorunu ve kutuplaşma

Basın toplantısında, Türkiye’nin son zamanlarda yaşadığı sorunlar ekseninde, projenin iki temel ayağı olan Kürt sorununun ve kutuplaşmanın Türkiye’deki çatışma ve istikrarsızlığın başlıca nedenleri arasında olduğu ifade edildi. 

Proje kapsamında Kürt sorununun etnik ve ekonomik boyutlarıyla incelendiğini ve araştırmacıların bu bağlamlarda politika önerileri ürettiklerini belirten Proje Yöneticisi Pınar Akpınar, Kürt vatandaşların kendilerini dışlanmış hissettiğini ve temsil edilmediklerini düşündüklerini belirtti. “Kürt halkıyla Kürt siyasal kanadının hükümet tarafından birbirinden ayrılarak değerlendirilmesi gereği, Kürt vatandaşların çok üzerinde durduğu bir nokta” diyen Akpınar, en büyük taleplerin şiddetin durması, kapsayıcı ekonomik kalkınma ve normalleşme olduğunu vurguladı. 

Darbe girişimi sonrasında başlatılan soruşturma sürecinin sonucu olarak, devlet kurum ve kadrolarının önemli bir kapasite sorunu yaşadığını belirten Akpınar, kadrolarda kapasite iyileştirme çalışmasının gerekli olduğunu ve kurumlar arası koordinasyon eksikliğinin de giderilmesi önerilerinde bulundu. Akpınar, askeriye de dahil olmak üzere, devlet kadrolarının liyakat esasına göre oluşturulmasını da İPM politika önerileri arasında saydı. 

15 Temmuz başarısız darbe girişiminin, uluslararası alanda da birçok yansıması olduğunu belirten Akpınar, proje sonucu bu alanda çıkan önerileri özetlerken, dış politikaya da zarar veren kutuplaşmadan kaçınılması gerektiğini vurguladı. Çözüm sürecinin; Türkiye’nin zarar görmüş uluslararası imajının iyileştirilmesi ve uluslararası aktörlerle ilişkilerin düzeltilmesi açısından imkan sunabileceğini ifade etti ve ekledi: “Hükümet, bölgesel alanda Kürtler’in varlığını engel değil fırsat olarak görmelidir”. 

“Devletle toplum arasındaki kutuplaşma güven ortamını zedeliyor”

Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İPM Direktörü Fuat Keyman, konuşmasında proje süresince bulunulan temasların işaret ettiği noktalara değindi. Keyman, farklı kesimleri bir araya getirecek diyalog platformlarının oluşturulmasının, Türkiye’nin toplumsal geleceği açısından çok önemli olduğunu ifade etti. 

Güçlü devletin retorikte kaldığı, pratikte ise devlette kırılgan bir yapının söz konusu olduğunu belirten Keyman, devletle toplum arasındaki kutuplaşmanın da güven ortamını zedelediğini vurguladı. Askeriyeden sivil topluma, proje kapsamında konuşulan tüm bireyler, devletin kapsayıcı ve şefkatli olabilmesi için laikliğin ve liyakatın en önemli şartlar olduğunu belirtti: “Devletin belli bir zümreyi gözetmesi, onu kapsayıcı olmaktan uzaklaştırmasının yanı sıra laiklik ve liyakattan uzaklaşılması da devletin kırılganlığını arttırıyor.” 

Projenin ana ayaklarından Kürt sorununa da değinen Keyman, 7 Haziran sonrası dönemde diyalogdan şiddete uzanan bir sürecin gerçekleştiğini; bu sürecin terse dönmesinin ve yeniden diyalog ortamının oluşturulması gerektiğinin altını çizdi. Keyman sözlerine şöyle devam etti: “Kürt vatandaşlar, hem günlük yaşamda hem de çatışma ortamının sonlanması anlamında normalleşme istiyor. Çözüm sürecine destek verdiler. Süreçte günlük yaşam normalleşirken, kapsayıcı süreç sayesinde bölge ekonomik olarak da rahatlama çizgisine geldi. Bölge halkı hendek ve şehir savaşlarına destek vermedi.

Kürt vatandaşlar darbe girişimine karşı da çok ciddi bir duruş sergiledi. Bölgeden çıkan hayır oylarının yoğunluğu, parlamenter müzakerenin gereğine işaret ederken, evet oylarının da varlığı, bu sorunun çözümünü istedikleri mesajını vermiş oldu.”

Darbe girişiminin ardından şekillenen Yenikapı sürecinden de bahseden Keyman, Kürt vatandaşlar sürece dair düşüncelerini şöyle özetledi: “Yenikapı sürecine dahil edilmemeleri, Kürtler’i dışlanmış hissettirdi. HDP olmasa da Kürt sivil toplumundan temsilcilerin Yenikapı’ya davet edilmesi gerekliliğinin altı çizildi. Bu durum, devletin Kürt vatandaşlara karşı bir tavır takındığı yönünde algılandı. Kürt vatandaşlar, kendilerinin isabetlice yaptıkları bu ayrımı devletten de yapmasını bekliyor.” 

“Yeniden yapılanma süreci bürokraside tedirginlik yaratıyor”

Keyman’dan sonra söz alan İPM Çatışma Çözümü ve Arabuluculuk Programı Koordinatörü Bülent Aras, 15 Temmuz darbe girişiminin siyaset ve bürokrasi dünyası tarafından nasıl okunduğunu anlattı: Siyaset dünyası, 15 Temmuz’u bürokrasinin millet iradesini zedeleyici girişimi olarak okudu. Darbe girişimi sonrası başlatılan soruşturma süreci, bürokratik oligarşi tehdidine karşı kalıcı bir son hamle olarak değerlendirmekte.

Bürokrasinin 15 Temmuz’u okuyuşu ise, siyaset kanadının bir krizi olarak ortaya çıkıyor.” 

Darbe girişimi sonrası devlet kurumlarının yeniden yapılanması sürecine de değinen Aras; devlet kurumlarında kapasite ve kurumsallaşma sorununun krize dönüştüğünü belirtti. Güçlü başkanlık sistemi içinde, bugün mevcut olan birçok kurumun yeniden yapılandırılacağını ve bunun uzun zaman alacağını söyledi. Aras bu süreçteki kritik noktaları şöyle tarif etti: “Bürokratların yeni sisteme geçiş sürecinde nasıl atanacakları, aralarında siyasetle nasıl bir uyum ve iş ilişkisi gelişeceği, görevlerini hangi kapsamda kime ve hangi kuruma bağlı olarak yürütecekleri gibi bir çok soru var. Bu konular süreç içinde netleşecek” Devletin sürekliliğinin çok önemli olduğunu belirten Aras, sözlerini proje sonucunda şekillenen önerilerden biriyle tamamladı: “Alt ve orta düzey bürokrasinin özerkliklerini ve devletin sürekliliğini destekleme fonksiyonlarını sürdürebilmeleri gerekmektedir. Yeni sisteme geçiş süreci bu perspektifte çerçevelendirilmelidir.” 

Aras sözlerini şöyle tamamladı: “Referandumda çıkan yüksek Hayır oyu, geniş tabanlı bir meşruiyetin eksikliğine işaret etmekte, bu açıdan, Hükümet için bunu oluşturmanın yolu da toplumun tüm kesimlerine temas ederek onlarla bir araya gelmekten geçiyor.” 

İstanbul Politikalar Merkezi Hakkında

İstanbul Politikalar Merkezi, küresel uzantıları olan bağımsız bir politika araştırma merkezidir. Misyonu, sosyal bilimler alanında yapılan akademik araştırmalara ve bunların politika oluşturma süreçlerinde uygulanmasına katkıda bulunmaktır. İPM, iç ve dış politika alanlarında karar vericilere, kanaat önderlerine, akademisyenlere ve toplumun geneline yenilikçi ve nesnel analizler sunmayı amaçlamaktadır. İPM, Türkiye-AB-ABD ilişkileri, eğitim, iklim değişikliği, Türkiye’deki siyasal ve sosyal eğilimler ve bu eğilimlerin sivil toplum ve yerel yönetişime etkisi konularını da kapsayan -fakat bunlarla sınırlı kalmayan- geniş bir alanda uzmanlığa sahiptir.

Projeyle ilgili detaylı bilgi için: http://ipc.sabanciuniv.edu/project/darbe-girisimi-sonrasi-catisma-cozumu-ve-demokrasi-firsatlari-projesi/

Proje final raporuna erişmek için:http://ipc.sabanciuniv.edu/publication/english-opportunities-on-conflict-resolution-and-democracy-after-july-15/
(İngilizce versiyondur. Türkçesi Mayıs ayı içinde çıkacaktır)

 

CİNSELLİK VE CİNSEL TERAPİLER

4 Mayıs 2017 Perşembe günü gerçekleşecek Cinsellik ve Cinsel Terapiler konulu seminerde Uzman Psikolog Emir Erünsal ile birlikte cinsellik, psikoseksüel gelişim, cinsel kimlik ve cinsel roller gibi kavramlar üzerine konuşulacak.
Cinsel terapiler alanında çalışmak isteyenlerin ne gibi bir kariyer planlaması yapması gerektiği ile ilgili bilgi verilecek semineri kaçırmayın.
 
4 Mayıs Perşembe saat 19.00'da FASS G048'de gerçekleşecek etkinliğimize herkes davetlidir.

ABD Mezun Buluşmaları gerçekleşti

Boston Mezunlar Buluşması, 22 Nisan Cumartesi akşamı Harvard University, Faculty Club'da güzel bir akşam yemeği ile gerçekleşti. 

Onuncu kez gerçekleşen buluşmaya, Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanımız Güler Sabancı, Rektörümüz Ayşe Kadıoğlu, MDBF Dekanımız Yusuf Menceloğlu ve bazı öğretim üyelerimiz ile birlikte idari yöneticilerimiz de katıldı.

Etkinlikte ABD üniversitelerinde eğitimlerine devam eden  ve/veya iş hayatında bulunan 60'ı mezun olmak üzere 100'e yakın kişi biraraya geldi. Mezunların söz alarak yer aldıkları projeleri ve başarılarını paylaştığı etkinlikte, Sabancı Üniversitesi'ndeki başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilerin eğitimlerine destek olmak için de "ABD Mezunlar Burs Fonu"na maddi katkıda bulunuldu.

Tüm fotoğraflar için tıklayınız.

23 Nisan Pazar günü ise San Francisco Buluşması ile Batı Yakası'nda yaşayan mezunlarımız bir araya geldi.

Mezunlarımız Selim Önal, Onur Can Ulusel, Halit Erdoğan ve Can Çolakoğlu'nun öncülüğünde gerçekleşen buluşmaya, üniversitedeki gelişmeler hakkında mezunlara bilgi vermek, mezunların görüşlerini almak ve olası işbirliği fırsatlarını görüşmek üzere; MDBF Dekanımız Yusuf Menceloğlu ve YBF Dekanımız Füsun Ülengin başta olmak üzere öğretim üyelerimiz ve idari yöneticilerimiz katıldı.

Tüm fotoğraflar için tıklayınız.

RadyoSU ve SUOyuncuları performanslarını sergiliyor

RadyoSU 2 Mayıs Salı günü bir radyo festivali RadyoSU Günleri ile saat 12.30'da üniversite merkezi önü çim alanda, yine aynı gün SUOyuncular Salıyı Perşembeye Bağlayan Gece adlı oyun ile saat 20.00'de Gösteri Merkezi'nde performanslarını sergileyecekler. 

RadyoSU Günleri

Sabancı Üniversitesi Radyo Kulübü bu sene ikincisini düzenleyeceği RadyoSU Günleri Vol. 2'yi sunar.

RadyoSU, 2 Mayıs Salı Üniversite Merkezi önü çimlerde 12.30'da başlayacak 18.00'a kadar sürecek olan etkinlikte bilinen ve en sevilen radyocuları ağırlıyor. Herkesi gün boyu çimlerin tadını çıkartırken bir yandan da radyocularla gerçekleştireceğimiz keyifli sohbete davet ediyoruz!

Kimler mi geliyor? İşte Program:

12.30 - 13.30 Rıza Esendemir - Selçuk Parasayar
14.00 - 15.00 Bay J
15.00 - 16.00 Doğancan Özadlı
16.00 - 17.00 Ceyhun Yılmaz
17.00 - 18.00 Can Bonomo

**Etkinlik ücretsizdir.

Salıyı Perşembeye Bağlayan Gece

SUOyuncuları, Salıyı Perşembeye Bağlayan Gece adlı oyunları ile 2 Mayıs Salı günü saat 20.00'de Sabancı Gösteri Merkezi'nde olacak.

KÜNYE 

Oyunun Adı: Salıyı Perşembeye Bağlayan Gece 

Yazarı: Mert Şen 

İçerik: Bir sayaç, bir dünya ve bir son. Dünyanın sonunda bir grup intihara meyilli insanın, aşağıdan yukarıya ve yukarıdan aşağıya hiç de trajik olmayan trajikomik yolculuklarının; ve sayaçla, dünyayla, sonla ve birbirleriyle yüzleşmelerinin hikayesi. 

Yönetmen: Mert Şen 

Yardımcı Yönetmen: Ege Akar 

Ses-Işık: Ege Akar 

Oyuncular: 

Baran Melih Çelik

Ceren Aksel

Duygusu Güneş

Gülnaz Erol

İdil Erdoğan

Pamir Şen

Roy İstiroti

 

Türkiye’nin ilk grafen katkılı müzik aleti üretildi

Sabancı Üniversitesi üniversite-sanayi işbirliğinde bir ilke daha imza attı. Sabancı Üniversitesi bünyesinde kurulan NANOGRAFEN şirketi Türkiye’nin grafen katkılı ilk müzik aletini üretti. Grafenin müzik sektöründe kullanılmasının birçok yeniliği de beraberinde getirmesi bekleniyor.

 

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi araştırmacısı Yard. Doç. Dr. Burcu Saner Okan, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Menceloğlu ile Inovent A.Ş. ortaklığında kurulan NANOGRAFEN şirketi, grafen katkılı müzik aleti üretimi ile bir ilke imza attı. Müzik aletinin üretim aşamasında, Sabancı Üniversitesi-Kordsa Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi’nden Dr. Jamal Seyyed Monfared Zanjani’de destek verdi. 

Ahşap klarnet üretiminde önde gelen isimlerden olan Aydan Akıneri’nin kurduğu Akıneri Müzik Aletleri Şirketi (www.akineri.com) ile Nanografen birlikte yürüttüğü çalışmada grafen, klarnetin kaplama işleminde kullanılan epoksi içerisine çok düşük bir oranda dağıtılarak klarneti hafifleterek daha sağlam bir ürün haline getirdi. Grafen kullanımı klarnete ayrıca, parlaklık ve çizilmezlik gibi özellikler de kazandırdı. Grafenin yüksek yüzey alanı sayesinde seslerin iletiminin kolaylaşması sonucunda, epoksi sistemlerle üretilen müzik aletlerine göre daha iyi sesler çıkarması sağlandı. Bununla beraber grafen sayesinde müzik aletlerin kullanım ömürleri de uzatıldı. 

SUNUM Araştırmacısı Burcu Saner Okan, Nanografen şirketi olarak yaptıkları çalışmalarda iki farklı ürün geliştirdiklerini dile getirdi. İlk ürünün yüksek kalitede grafen malzemesi olup savunma sanayi ile müzik aletlerinde kullanabildiğini belirten Burcu Saner Okan, Aydan Akıneri ile ürettikleri grafen katkılı klarnet ile seri üretimin önünün açıldığını söyledi. Nanografen olarak geliştirdikleri bu ürünün ticarileşmesinde de önemli bir gelişme sağlandığını sözlerine ekledi. Burcu Saner Okan, Nanografen’in diğer çalışmaları ile ilgili olarak “İkinci ürün ise katma değeri yüksek atık lastik pirolizinden elde edilen karbonunun grafene dönüşmüş olanıdır. Bu ürün karbon siyahı ve aktif karbon gibi malzemelere rakiptir. Bu ürünün de otomotiv plastiklerinde kullanılmasına yönelik nihai ürün çalışmalarımız sürüyor."dedi.

Akıneri Müzik Aletleri Şirketi’nin kurucusu Aydan Akıneri ise Nanografen şirketi ile gerçekleştirdikleri proje ile ilgili şunları söyledi: "Akıneri Müzik Aletleri olarak Nanografen katkılı, karbon fiber gövdeli ve titanyum perdeli, hafif ve uzun ömürlü yeni tip klarnet ve yan flütün tasarımı, imalatı ve standartlaştırılmasını amaçladık. Klarnet ve yan flüt üretiminde, ağaç gövde ve nikel-krom, prinç tuş takımı kullanılıyor. Yaklaşık yarım asırlık deneyimlerimiz neticesinde müzisyenlerin yıllardır yakındıkları şikayetleri doğrultusunda korozyona ve darbelere dayanıklı, insan sağlığına zararı azaltılmış, uzun ömürlü ve bakım periyodlarını uzatan, grafen katkılı karbon fiber gövdeli, titanyum tuş takımına sahip yeni tip klarneti imal ettik. Bu ar-ge çalışmasının neticesinde ortaya çıkan ürün dünya standartlarının üzerinde, üstün ses kalitesine sahip, iç cidarı akustiğe tamamen uygun pürüzsüzlükte, darbelere karşı %80 daha dayanıklı ve %40 daha hafiftir. Bu neticede kullanım ömrü mevcut ürünlere göre daha uzun olacak klarnet yüksek katma değere sahip ulusal bir kazanımdır. "

Grafen katkısıyla üretilen klarnet, yerli ürün olarak hem Türkiye hem de yurt dışında büyük önem taşıyor. Sınırlı sayıda bulunan grafen ürünlerinin müzik sektöründe kullanılması, grafen uygulamaları alanında önemli bir yeniliği de beraberinde getirecek.

 

Grafenin elektron mikroskopu görüntüsü

Doktora tezinizi 3 dakika içinde anlatabilir misiniz?

Sabancı Üniversitesi, Avustralya’nın Queensland Üniversitesi tarafından geliştirilen Three Minute Thesis yarışmasına evsahipliği yapıyor. Katılımcıların akademik, sunum ve iletişim becerilerinin gelişimine katkı sağlamayı amaçlayan “Three Minute Thesis (3MT®)” yarışmasında, doktora öğrencileri tezlerini üç dakika içinde tek bir slayt eşliğinde dinleyicilere aktarıyor.

Katılımcıların akademik, sunum ve iletişim becerilerinin gelişimine katkı sağlamayı amaçlayan “Three Minute Thesis (3MT®)” yarışmasında, doktora öğrencileri tezlerini üç dakika içinde tek bir slayt eşliğinde dinleyicilere aktarıyor.

Bu sene sadece Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi doktora öğrencilerine açık olacak Three Minute Thesis yarışmasının birincisi 1.500 ₺ikincisi 1000 ₺’lik  para ödülünün sahibi olacak.

Yarışmanın kazananları beş jüri üyesi tarafından kavrama ve içerik, birleştirme ve aktarma gibi kriterler göz önünde bulundurularak belirlenecek. Yarışmanın bir de izleyiciler tarafından seçilecek bir “izleyici kazananı” olacak.

3 Mayıs tarihine kadar başvuruların kabul edileceği “Three Minute Thesis” yarışması 17 Mayıs Çarşamba günü Sabancı Üniversitesi Sinema Salonu’nda gerçekleşecek.  

Yarışma hakkında daha fazla bilgi almak ve katılım koşullarını öğrenmek için 3MT Awards sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Tüm dünyadan kazanan Three Minute Thesis yarışmacılarına ait videoları izlemek için tıklayın

Mamut Performansları KüçükÇiftlik Park'ta

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı 2011 mezunumuz Sevil Kaynak 27-30 Nisan 2017 tarihleri arasında KüçükÇiftlik Park'ta düzenlenen Mamut Performansları'nda çalışmalarını sunacak.

Geçtiğimiz sene Space Debris ve Performistanbul iş birliği ile Performansı Farkettiniz mi? teması altında başlatılan Mamut Art Project Performans Programı, bu sene 27-30 Nisan 2017 tarihlerinde gerçekleşecek Mamut Art Project’te kendine ait bir alan ile Mamut Performansları olarak devam ediyor.

Yaklaşık 2 ay süren başvuru sürecinde yaş ve alan (resim, heykel, fotoğraf, video art, enstalasyon, sokak sanatları, vb.) sınırlaması olmadan, bağımsız çağdaş sanatçıların başvurularının kabul edildiği ve her sene değişen toplamda 5 üyeden oluşan jüri tarafından belirlenen isimler Mamut Art Project’te yer alıyor. Seçilen sanatçılar sergi alanında kendilerine ayrılan 10 m2 alanda, etkinlik süresince eserlerini Türkiye’nin önde gelen koleksiyonerlerine, küratörlerine, galericilerine ve sanatseverlere sunma şansına erişiyor.

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı 2011 mezunumuz Sevil Kaynak 28 Nisan Cuma günü saat 17.30- 19.30 arasında çalışmalarını jüri üyelerine sunacak.

Mekan: KüçükÇiftlik Park
Tarihler: 
27 – 30 Nisan 2017
Ziyaret Saatleri: 
11:00 – 20:00
Bilet Bilgileri:
 Biletler sergi girişinden ve http://www.biletix.com/etkinlik/UYE01/TURKIYE/tr web adresinden alınabilir.
Giriş ücreti: 
20 TL
Öğrenciler:
 Ücretsiz giriş

Abone ol