Mehmet Kuru TÜBİTAK 3501 desteği almaya hak kazandı

Mehmet Kuru TÜBİTAK 3501 desteği almaya hak kazandı

Sabancı Üniversitesi Temel Geliştirme Direktörlüğü (TGD) Öğretim Görevlisi Mehmet Kuru TÜBİTAK 3501 – Kariyer Geliştirme Programı kapsamında destek almaya hak kazandı. 

Mehmet Kuru’nun projesi “Ezop Alla Turca: Tanzimat Öncesi Döneme ait Ezop Tercümelerinin Kültürel Çeviri Bağlamında İncelenmesi” başlığını taşıyor.

Kültür tarihi, kültürel çeviri, edebiyat tarihi gibi çeşitli disiplinlere temas edecek olan bu proje kapsamında, Tanzimat öncesi döneme ait Ezop hikayelerinin Türkçe tercümeleri incelenecek.

Projesiyle ilgili Mehmet Kuru “Edebiyat tarihi ve çeviri tarihi alanında yapılan çalışmaların dayandığı hâkim paradigma, batı dillerinden Türkçeye tercüme edilen ilk edebi eserlerin, imparatorluğun 19. yüzyılda geçirdiği toplumsal, kültürel ve kurumsal dönüşümün bir yansıması olarak, Tanzimat döneminde kaleme alındığı şeklindedir. Projenin ön hazırlık aşamasında, Avrupa’daki farklı kütüphane koleksiyonlarında tespit edilen  ve bu çalışmanın konusunu oluşturan, Tanzimat öncesi döneme ait çok sayıda Ezop tercümesi, literatürdeki hâkim paradigmaya aykırı bir örnek oluşturuyor. Türkçeye çevrilen ilk edebi metinlerin tarihini de yaklaşık iki yüz yıl geriye çekiyor. Proje çerçevesinde incelenecek bu metinler, çeviri çalışmaları ile edebiyat ve kültür tarihimize alternatif bir bakış açısı kazandıracak ve yeni bir tartışma başlatacak önemdedir” açıklamasında bulundu.

Yerelin Dışında Müze

Yerelin Dışında Müze

Dijital genişleme müzelerin geleceğini nasıl etkileyecek? 

“Bundan yüz yıl sonra insanlar soracaklar: 21. yüzyılda ne oldu? Cevap şu olacak: 21. yüzyıl, 2020'de küresel bir salgın olan Korona virüs kriziyle başladı.” (Peter Weibel, Aralık 2020)  

Sakıp Sabancı Müzesi Arşiv ve Araştırma Alanı yürütücülüğünde ve Sabancı Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen “Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması” araştırma projesi 2021 programıyla devam ediyor.

Proje, kapsamını genişlettiği yeni programıyla; dijital sanat ve dijital kültürün geleceğe taşınmasına yönelik uluslararası çalışmalara katkı sağlamayı, medya teorisyenlerinin, küratörlerin, dijital sanat konservatörlerinin, bilgisayar bilimcilerinin, araştırmacıların, sanatçıların bakış açılarını birleştirmeyi ve ortak çalışma alanları yaratmayı hedefliyor. Program kapsamında, Müzelerin Geleceği, Sanal Gerçeklik Sanat Eserlerinin Korunması, Yapay Zekâ Sanat Eserlerinin Korunması, İnternet Sanatının Geleceği, İnternet Sanatının Korunmasında Yeni Ufuklar başlıklarıyla konferanslar ve atölyeler düzenlenecek.

“Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması” projesinin yeni programı, 22 Ocak Cuma günü saat 16.00’da “Yerelin Dışında Müze” başlıklı çevrimiçi konferansla başlayacak. Müzelerin geleceğinin tartışılacağı çevrimiçi etkinlikte konuşmacı olarak Sanat ve Medya Merkezi Karlsruhe (ZKM) Başkanı ve CEO'su Prof. Peter Weibel yer alıyor. 

2020’de küresel salgının yarattığı kriz ve bu krizin neden olduğu dijital genişleme müzeleri de derinden etkilemeye devam ediyor. 

  • Yeni normal olarak adlandırılan ve geleceği belirleyen bu dönemde, müzeler hayatta kalabilmek için ne tür stratejiler geliştirebilir?
  • Müze koleksiyonlarını yeniden nasıl tanımlayabiliriz?
  • Dijitalleşme ve teknolojik sanat eserlerindeki artış disiplinler arası araştırmayı ve işbirliğini nasıl etkileyecek?
  • Müzelerin bu bağlamda konumunu nasıl düşünmeliyiz? 

Weibel konuşmasında, müzelerin sadece yerel değil, aynı zamanda yerelin dışından ziyaretçiler için de bir platform işlevi görmesi gerektiği düşüncesinden hareketle, bu soruları değerlendirecek. 

Konuşma dilinin İngilizce olacağı etkinlik, kayıt yaptıran herkese açık ve ücretsizdir.

Kayıt olmak için Sakıp Sabancı Müzesi’nin web adresi ziyaret edilebilir. 

Prof. Peter Wiebel Hakkında

1944 Odessa doğumlu Peter Weibel, Paris ve Viyana’da edebiyat, tıp, mantık, felsefe ve film üzerine eğitim gördü. Sanatçı, medya teorisyeni ve küratör olarak sanat ile bilim arasında gidip geldiği çalışmalarıyla Avrupa medya sanatının önemli isimleri arasında yer almaktadır. 

1984 ile 2017 arasında Viyana Uygulamalı Sanatlar Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı. 1984 ile 1989 arasında SUNY (New York Eyalet Üniversitesi, Buffalo) Medya Bölümü’nde dijital sanatlar laboratuvarının yöneticiliğini yaptı. 1989’da Frankfurt’taki Städelschule’de Yeni Medya Enstitüsü’nü kurdu ve 1995’e kadar yöneticiliğini yaptı. 1986 ile 1995 arasında, Linz’de bulunan Ars Electronica enstitüsünde sanat yöneticisi olarak çalıştı. 1993 ile 2011 arasında Neue Galerie Graz’ın baş küratörü olan Weibel, 1993 – 1999’da Venedik Bienali Avusturya pavyonunun komisyonunu üstlendi. 2008’de Sevil Bienali (BIACS3), 2011’de Moskova Çağdaş Sanat Bienali’nin sanat yöneticiliğini, 2015 ve 2017’de ise Bad Rothenfelde Projeksiyon Bienali’nin küratörlüğünü yaptı.

Weibel’e 2007’de Helsinki Sanat ve Tasarım Üniversitesi, 2013’te Macaristan Pécs Üniversitesi tarafından fahri doktora verildi. 2008’de Fransa’dan Sanat ve Edebiyat Nişanı (Officier dans l’Ordre des Artsa et des Lettres) aldı. Ertesi sene Münih’te Bavyera Güzel Sanatlar Akademisi’ne asil üye olarak atandı ve Avrupa Kültür Vakfı tarafından verilen Avrupa Kültürel Proje Ödülü’nü (Europäischer Kultur-Projektpreis) kazandı. 2010’da Avusturya Devlet Bilim ve Sanat Nişanı’na Birinci Sınıf kategorisinde layık görüldü. 2013’te Salzburg’da bulunan Avrupa Bilim ve Sanatlar Akademisi’ne faal aza olarak atandı. 2014’te Oskar Kokoschka adına verilen ödülün (Oskar-Kokoschka-Preis), 2017’de Medya Sanatı kategorisinde Avusturya Sanat Ödülü’nün (Österreichische Kunstpreis – Medienkunst), 2020’de ise Lovis Corinth adına verilen ödülün (Lovis-Corinth-Preis) sahibi oldu. 2015’te Moskova’da bulunan Rus Sanat Akademisi’ne onur üyesi olarak seçildi. Weibel, 1999’dan bu yana ZKM | Sanat ve Medya Merkezi Karlsruhe’nin Başkanı ve CEO’sudur. 2017’den bu yana ise Viyana Uygulamalı Sanatlar Üniversitesi bünyesindeki Peter Weibel Dijital Kültürler Araştırma Enstitüsü’nün yöneticiliğini yapmaktadır.

Endüstri Mühendisliği Programı öğrencilerimiz vaka analizi yarışmasında dereceye girdi

Endüstri Mühendisliği Programı öğrencilerimiz vaka analizi yarışmasında dereceye girdi

Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Programı öğrencileri Eda Türker ve Melissa Ünlü, Yıldız Teknik Üniversitesi Kalite Verimlilik Kulübü'nün düzenlediği vaka analizi yarışmasında dereceye girdi.

 

Eda Türker, Melissa Ünlü

Vaka yarışmada üçüncü olan Eda Türker ve birinci olan Melissa Ünlü ile yaptığımız söyleşiyi aşağıdan okuyabilirsiniz. 

Merhaba, öncelikle tebrik ederiz. Kendinizden biraz bahseder misiniz? Sabancı Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği Programını tercih ediş sürecinizi anlatır mısınız?   

E.T: Merhaba, ben Eda Türker. 3. sınıf Endüstri Mühendisliği öğrencisiyim ve finans yan dal yapıyorum. Sabancı Üniversitesi lise boyunca benim gözde üniversitemdi ve hedefimdi. Aynı zamanda programı sonradan seçme imkânı bana hangi mühendisliğin daha uygun olduğunu, üniversiteye geçince anlama ve seçebilme imkânı verdi. Endüstri mühendisliği seçme nedenim ise her konuya dair ufak da olsa bir bilgimizin olması ayrıca seçtiğimiz alanda tamamen yetkinlik kazanma şansımızdı. Bu bölümü seçmemin bir başka sebebi ise mezun olduktan sonra çok geniş bir sektörde çalışabilme imkânını bana sunmasıdır. 

M.Ü: Merhaba, ben Melissa. Sabancı Üniversitesi'nde Endüstri Mühendisliği okuyorum. 3. sınıf öğrencisiyim. Sabancı Üniversitesi’ni seçmemdeki en önemli sebeplerden biri 1.sınıfta havuz program sayesinde hangi bölümü seçmem konusunda karar özgürlüğümün olması ve bilinçli bir şekilde kendimi hangi bölüme ait hissettiğimi bulma imkânı bulabilmemdi. Endüstri Mühendisliğin pek çok konuda yetkinliği olması beni çok etkiledi ve kendimi bu alanda geliştirmek istediğim için Endüstri Mühendisliğini seçtim.

Vaka yarışmasına katılımınızdan ve yarışmadan bahseder misiniz?

E.T: Yarışmayı Burak Hoca'nın attığı mail sayesinde öğrendim ve başvurdum. Yıldız Teknik Üniversitesi Kalite ve Verimlilik Kulübü'nün düzenlediği yarışmaya seçilebilmek için CV elemesinden sonra, mini bir vaka çözmemizi ve bir sayfalık rapor yüklememizi istediler. Yarışma 2 gün sürdü ve 4 vaka çözümü gerçekleştirdik. Her vaka grubumuz farklıydı ve vaka sunumlarından sonra şirket yetkilileri gruplara puan verdi. Bu dört vaka boyunca içinde bulunduğumuz tüm gruplarda aldığımız puanlar toplanıp kişisel puanımız oluştu. İkinci gün olan vaka çözümlerinin hepsinde, benim de içinde bulunduğum gruplar birinci oldu ve çeşitli ödüller verildi. Tüm puanların toplanmasıyla 331,3 puan alarak yarışmada üçüncü oldum ve Koç Üniversitesi’nden %50 yüksek lisans bursu kazandım.  

M.Ü: Vaka yarışmasından Burak Hoca’nın öğrencilere attığı bilgilendirme maili sayesinde haberim oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi’nin düzenlediği ve ilk olarak mini vaka analizi çözdükten sonra ön elemeyi geçerek 24 kişinin katıldığı bir vaka çalışmasıydı. 2 gün sürdü ve toplam 4 şirketin (BSH- Otokoç- Yapı Kredi- Abdi İbrahim) vakalarını 4’er kişilik gruplarla çözdüğümüz bir yarışmaydı. Her bir vaka çalışmasında random gruplar belirleniyordu ve o vakada alınan puan o gruptaki herkesin bireysel hanesine yazılıyordu. Vaka sırasında toplam sunum için 5-10 dakikamız hazırlık aşaması içinse 40-50 dakikamız oluyordu, bu kısıtlı zamanlamadan dolayı vaka esnasında grup çalışması hayli önemliydi. Daha sonrasında her bir farklı grupla gerçekleştirdiğim bu 4 vaka analizinden sonra aldığım ayrı ayrı puanlar sayesinde 24 kişi arasından birinci oldum ve Koç Üniversitesi Yüksek Lisans Programı CEMS’ten tam burslu eğitim alma hakkı kazandım.

Sabancı Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği okumak isteyen öğrencilere neler tavsiye edersiniz?

E.T: Sabancı Üniversitesi'nde endüstri mühendisliği okumanın büyük bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. Özellikle istediğimiz dersleri seçebilmemiz, hangi alana yönelmek istersek o alandaki dersleri alabilmenize olanak sağlıyor. Kısacası aynı dönem olduğum bir insanla zorunlu dersler dışında hiç bir dersi ortak almadan mezun olabiliriz. Bunun büyük bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Endüstri mühendisliğini sosyal bir mühendislik olarak sınıflandırabiliriz, bu yüzden de kulüp aktivitelerinde, etkinliklerde aktif olmalısınız. Bu vaka yarışması gibi yarışmalara,  herkese açık tüm etkinliklere katılmaya çalışmanız da sizin için faydalı olacaktır. Ben bu yarışmaya herhangi bir kazanma veya derece beklentim olmadan girmiştim. Tek amacım daha fazla vaka görüp, vaka çözmeye alışmak ve ileride iş hayatında çözülmesi gereken vakalar için deneyim kazanmaktı. Sonuç olarak, olabildiğince çeşitli etkinliklere ve yarışmalara katılarak deneyim kazanmanızı öneririm. 

M.Ü: Sabancı Üniversitesi bizim sadece derslerde başarılı olmamızı amaçlamıyor, kendimizi farklı alanlarda da geliştirmemize yardımcı oluyor. Endüstri mühendisliğinde de kendimizi farklı alanlarda geliştirmek ve fark yaratabilmek çok önemli bir unsur. Sabancı Üniversitesi bize bu fırsatları sunuyor, önemli olan bizim-öğrencilerin bu fırsatları değerlendirebilmesi, bu tarz etkinliklere katılmaktan çekinmemesi gerekiyor. 

Başarılarınızın devamını dileriz. 

Emre Selçuk TÜBİTAK Kariyer Geliştirme desteği almaya hak kazandı

Emre Selçuk TÜBİTAK Kariyer Geliştirme desteği almaya hak kazandı

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Öğretim Üyesi Emre Selçuk TÜBİTAK Kariyer Geliştirme Programı (3501) desteği almaya hak kazandı.  

Bir kariyer geliştirme programı olan TÜBİTAK 3501 ile desteklenmesine karar verilen Emre Selçuk’un projesi "Temel Araştırmalar Yoluyla İlişki Biliminin Uygulama Potansiyelini Artırmaya Doğru: Destek Süreçlerindeki Kişilerarası Farklılıkların ve İlişki Esenliği için Sonuçlarının İncelenmesi" başlığını taşıyor.

Emre Selçuk’un araştırma programı genel olarak sosyal ilişkileri nasıl kurduğumuzu, nasıl devam ettirdiğimizi ve bu ilişkilerin sağlık ve esenliğimizi nasıl etkilediğini anlamaya odaklanıyor. Hem Emre Selçuk ve çalışma arkadaşlarının hem de dünyanın farklı yerlerindeki araştırma gruplarının bulguları sosyal ilişkilerimizin kalitesinin fiziksel sağlığımızı ve psikolojik esenliğimizi etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle, insanlara mutlu ve destekleyici sosyal ilişkiler kurabilmelerinde ve bu ilişkileri sürdürebilmelerinde yardımcı olmak araştırmacıların önemli hedeflerinden birini oluşturuyor.  

Emre Selçuk’un TÜBİTAK tarafından desteklenecek söz konusu projesinde bu konu romantik ilişkiler bağlamında incelenecek. Partnerlerin zor zamanlarda birbirlerine nasıl destek verdikleri, hem ilişkilerinde ne kadar mutlu olduklarını hem de birbirlerini nasıl algıladıklarını etkiliyor. Her ne kadar zor zamanlarda birbirine destek olmanın önemi bilinse de sevdiklerimizi desteklemeye istekli olsak da bu her zaman çok kolay değil. Çünkü insanların zorluklarla baş ederken destek ihtiyaçları birbirlerinden çok farklı olabiliyor. Dolayısıyla partnerlerin birbirlerinin hangi durumda nasıl bir ihtiyacı olduğunu anlaması zamanla gelişiyor. Emre Selçuk ve arkadaşları, partnerler arasında bu destek uyumunun zamanla artmasının ilişkideki mutluluğu artıracağını tahmin ediyor. Bu fikirleri yeni çiftleri bir yıl boyunca takip edecekleri çalışmalarında test edilecek. Söz konusu projeden çıkacak sonuçların, çiftlere ilişkilerini güçlendirmede yardımcı olmayı hedefleyen uygulama programlarının geliştirilmesine katkı sağlayacağı umuluyor. 

Öğretim Üyemiz Mohammad Sadek’in projesine TÜBİTAK 1001 desteği

Öğretim Üyemiz Mohammad Sadek’in projesine TÜBİTAK 1001 desteği

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyesi Mohammad Sadek’in yürütücüsü olduğu proje TÜBİTAK 1001 desteği almaya hak kazandı.  

Mohammad Sadek’in, 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmesine karar verilen projesi "Polinomiyal Dinamik Sistemlerde Bazı Kesisim Sorunları" başlığını taşıyor. 

Doğal olaylarda, bir zaman aralığı içinde tanımlanan birçok süreç vardır. Mesela, belirli bir (kültür) örneğin yayılması gibi, hatta bir uçağın inişi gibi. Ayrık dinamik sistemlerde, araştırmacılar bu tür süreçleri inceler. Ayrık bir dinamik sistem, belirli bir değeri, örneğin bir (kültür) koloninin boyutunu veya bir uçağın belirli bir zamandaki yüksekliğini tanımlayabilen bir formüldür. Yineleme fikri, ayrık dinamik sistemler içindeki temel fikirlerden biridir. Bir koloninin büyüklüğünün her saniye sabit bir oranda arttığını bilirsek, o zaman koloninin büyüklüğünü belirli bir saniyede bir önceki saniyeye bakarak tanımlayabiliriz. Başka bir deyişle, kişi formülü gerektiği kadar yineleyerek, genellikle ilk değerin yörüngesi olarak adlandırılan bir değerler dizisi üretir. 

Projemizde aritmetik dinamik sistemler ile ilgileniyoruz. Bunlar, formülün bir polinom veya rasyonel bir harita ile tanımlandığı ve değerlerin tam sayılar veya tam sayıların kesirleri olduğu ayrı dinamik sistemlerdir. Proje, bu türden en az iki dinamik sistemin sonlu yörüngelerinde ortaya çıkan ortak değerleri incelemeyi hedefliyor. Hatta bu projede aslında birçok ortak değerle dinamik sistemler kurabilmeyi hedefliyoruz. 

Mohammad Sadek projenin önemine ilişkin şunları söyledi: “Aritmetik dinamik, doğası gereği disiplinler arası genç bir araştırma alanıdır. Fikirleri, araçları ve teknikleri aktararak farklı matematik dallarını zenginleştirme olasılığını hedefler. Projenin Türkiye'deki pek çok sayısal teorisyenin dikkatini bu araştırma alanına çekeceğini düşünüyoruz.”  

MDBF Öğretim Üyesi Mohammad Sadek’in yürütücüsü olduğu ve üç yıl sürecek projeye Boğaziçi Üniversitesi'nden Özlem Ejder araştırmacı olarak destek verecektir.   

Öğretim Üyemiz Ali Koşar TÜBA Asosye üyesi seçildi

Öğretim Üyemiz Ali Koşar TÜBA Asosye üyesi seçildi

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve SUNUM Araştırmacısı Ali Koşar, Türkiye Bilimler Akademisi - TÜBA Asosye Üyesi olarak seçildi. 

Ali Koşar, TÜBA Asosye Üyesi olarak üç sene boyunca; bilimsel konularda ve bilimsel önceliklerin saptanması amacıyla incelemeler ve danışmanlık yapma, toplumda bilimsel yaklaşım ve düşüncenin yayılmasını sağlama, bilimin öneminin ülke kamuoyunca takdir ve kabulünü sağlama ve bilim insanlığını özendirmek için ödüller verme faaliyetlerine katkıda bulunma görevlerini sürdürecektir. 

TÜBA Asosye Üyeliği

Akademide; asli üye, asosye üye ve şeref üyesi olmak üzere üç tür üye bulunur.  Akademiye üye seçimi; Asli üyeler veya Yükseköğretim Kurulu ya da TÜBİTAK Yönetim Kurulu tarafından Akademi Başkanlığına gerekçeli yazıyla önerilen adayların Akademi Konseyince kabulü ve Genel Kurula sunulmasından sonra Genel Kurulca onaylanması suretiyle gerçekleşir.

Asosiye üye T.C. uyruklu yetenekli genç bilim adamları arasından seçilir.

"Biden Döneminde Türkiye-ABD İlişkileri"

"Biden Döneminde Türkiye-ABD İlişkileri"

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)’nin, koronavirüs salgını sebebiyle bu süreçte karşılaşılan sorunlara birlikte çözüm bulmak, olası ortak zeminleri analiz etmek ve akademik araştırmalarla desteklenen fikir alışverişi için başlattığı “Salgın ve Toplum” webinar serisi devam ediyor. 

19 Ocak Salı saat 15.00'te yapılacak webinar toplantısının bu bölümünün başlığı "Biden Döneminde Türkiye-ABD İlişkileri". Moderatörlüğünü İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in yapacağı bu bölümün konuşmacıları, Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İPM Direktörü Fuat Keyman, Ankara Üniversitesi’nden İlhan Uzgel ve Kadir Has Üniversitesi’nden Soli Özel’den oluşuyor. 

Salgın ve Toplum webinarına bekliyoruz. 

19 Ocak Salı 15:00 

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), 2001 yılından bu yana küreselleşmenin çoklu krizlerinin tartışılması amacıyla iklim değişikliğinden kutuplaşmaya, göçten çatışma çözümüne, demokratikleşmeden transatlantik ilişkilere kadar birçok alandaki soru ve sorunları ele almak amacıyla nitelikli ve kanıta dayalı araştırmalar gerçekleştiriyor. Bu çalışmalar ışığında akademisyenler, uzmanlar, STK’lar ve öğrencilere yönelik bir tartışma platformu sağlamak, topluma ve karar alıcılara sağlam politika önerileri sunmak için bağımsız çalışmalar yürütüyor. 

Kayıt linki: https://event.webinarjam.com/register/139/8vr61a26 

Berk Usta'dan "From Micro-Tissue Engineering to Deep Supercooled Biopreservation" semineri

Berk Usta'dan "From Micro-Tissue Engineering to Deep Supercooled Biopreservation" semineri

Sabancı Üniversitesi Distinguished Research Fellow Profesör Mehmet Toner tarafından organize edilen “Mühendisliğin Biyolojide ve Tıpta Uygulamaları” konulu seminer serisi, 20 Ocak 2021 Çarşamba günü Berk Usta'nın "From Micro-Tissue Engineering to Deep Supercooled Biopreservation" başlıklı semineri ile devam ediyor.  

Mühendisliğin Biyolojide ve Tıpta Uygulamaları” seminer serisi 2020-2021 güz dönemi programı aşağıdaki gibidir: 

7 Ekim 2020 – BAŞAK UYGUN – Engineering Organ Substitutes for Transplantation

21 Ekim 2020 – JOHN BISCHOF – Nanowarming for Regenerative Medicine

4 Kasım 2020 – GUILLERMO AGUILAR – From Laser Dermatology to the Development of a Transparent Cranial Implant

18 Kasım 2020 – EBRU ORAL – Engineering Joint Implants for in vivo Longevity and Antibacterial Treatment

2 Aralık 2020 – MEHMET TONER – EXTREME MICROFLUIDICS -Label-Free Sorting of Extremely Rare Circulating Tumor Cells and Clusters

16 Aralık 2020 – DANIEL IRIMIA – Chain Reactions in Immunology

6 Ocak 2021- ALİ KOŞAR - Medicine and Biology Applications of Microscale Phase Change Phenomena 

20 Ocak 2021- BERK USTA - From Micro-Tissue Engineering to Deep Supercooled Biopreservation

Seminerler herkesin katılımına açıktır.  Kayıt yaptırmak için lütfen tıklayınız.

Öğretim Üyemiz Nurdagül Anbar Meidl’ın projesine TÜBİTAK 1001 desteği

Öğretim Üyemiz Nurdagül Anbar Meidl’ın projesine TÜBİTAK 1001 desteği

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyesi Nurdagül Anbar Meidl’ın yürütücüsü olduğu proje TÜBİTAK 1001 desteği almaya hak kazandı. 

Nurdagül Anbar Meidl’ın, 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmesine karar verilen projesi "Bükülmüş fonksiyonların genellemeleri ve permütasyon polinomları" başlığını taşıyor.

Bilgisayar kullanımının yaygınlaşması bilgiye yasal olmayan erişimi ve bilginin kopyalanıp çalınması gibi güvenlik sorunlarını getirmiştir. Bu sorunlar bize veri/ bilgi güvenliğini (Siber güvenlik) sağlamakta kullanılan Şifreleme Bilimini doğurmuştur. Şifreleme bilimi sonlu cisimler üzerindeki vektörel uzayların üzerinde tanımlı fonksiyonları kullanmaktadır.

Söz konusu projede, bu alanda kullanılan fonksiyonların inşa edilmesi ve inşa edilen fonksiyonların matematiğin üreteç teorisi, kodlama teorisi ve sonlu geometri gibi alanlarındaki tekniker kullanılarak karakterize edilmesi planlanmaktadır. Başka bir deyişle, matematiğin birçok farklı alanındaki teknikler kullanarak yapılacak olan projede Siber güvenlik alanındaki sorunlara çözümler üretecek yöntemlerin geliştirmesi planlanmaktatır.

Nurdagül Anbar Meidl projenin önemine ilişkin şunları söyledi: “Yukarıda bahsettiğimiz bilimsel önemin yanısıra, proje çalışmalarıyla bu konular üzerine Sabancı Üniversitesi'nin tanınırlığını artırmayı planlıyoruz. Bu da, bu alandaki matematik mezunu öğrencilerimizin yurtdışında iş bulma imkanını arttıracaktır.” 

MDBF Öğretim Üyesi Nurdagül Anbar Meidl’ın yürütücüsü olduğu ve üç yıl sürecek projede Sabancı Üniversitesi’nden bir doktora ve doktora sonrası araştırmacı görev alacak. Ayrıca Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden Oğuz Yayla araştırmacı olarak projeye destek verecektir.   

CDP’den Dünya Bankası 2021 İklim Elçiliğine

CDP’den Dünya Bankası 2021 İklim Elçiliğine

Kurumsal Yönetim Forumu’nun Genç Profesyoneller Programı kapsamındaki ekip üyesi Firuze Alpaydın Dünya Bankası  tarafından Türkiye’nin İklim Elçisi olarak atandı.


Dünya Bankası Grubu’na bağlı Gençlik Topluluğu’nun (Youth-to-Youth, Y2Y) bir girişimi olan Küresel Gençlik İklim Ağı, dünyanın farklı ülkelerinden seçtiği 2021 İklim Elçileri’ni açıkladı. 153 ülkeden 2 bin 400 kişinin başvurduğu programa 109 ülkeden 165 İklim Elçisi seçildi. Firuze Alpaydın, Türkiye’den İklim Elçisi olarak seçilen tek isim oldu.  

Dokuz ay sürecek 2021 İklim Elçileri programı kapsamında katılımcılar, Dünya Bankası’nın iklim değişimi ve sürdürülebilir gelişim konusundaki bilgi ve tecrübesinin öğrenilmesi ve geliştirilmesine destek olacaklar.

Alpaydın, Ekim 2019’dan bu yana Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun Genç Profesyoneller Programı’nda “İklim Değişikliği” alanında görev almakta. Yeni mezun genç yetenekleri  iklim değişikliği ve yönetimde kadının güçlendirilmesi alanlarında hızla geliştirerek iş dünyasındaki kariyerlerine daha iyi bir noktadan başlamalarını amaçlayan Genç Profesyoneller Programı aynı zamanda  katılımcıların çalıştıkları şirketlerde üniversiteyle bağlarını sürdüren birer değişim liderleri olmasını hedefliyor. Kurumsal Yönetim Forum Direktörü Melsa Ararat bu atamanın programı tamamlayan tüm katılımcılarının önemli görevlere  atandığı Genç Profesyoneller Programının başarısının bir kanıtı  olduğunu belirtti.

Abone ol