Ana içeriğe atla

Beş üniversite işbirliğinde temel hedef: Entelektüel varlıkların yönetimiyle bilgi temelli ekonomik kalkınmaya katkı

Sabancı Üniversitesi öncülüğünde, Boğaziçi, Koç, İstanbul Teknik ve Özyeğin üniversiteleri ile LES Türkiye* tarafından, ‘araştırmadan ortaya çıkan değerlerin yönetimiyle ekonomik kalkınmayı desteklemek’ amacıyla  “Araştırma Temelli Entelektüel Varlıklar (ARTEV) Yönetim Platformu” adı verilen ortak bir girişim başlatıldı. İstanbul bölgesinde 5 üniversite ve LES Türkiye’nin bir konsorsiyum çatısı altında birleşerek bilgi ve teknoloji transferi alanında başlattıkları bu çok yönlü çalışma, Türkiye'de örnek gösterilecek bir işbirliği yapısına sahip.



İstanbul Kalkınma Ajansı’nın 2010 yılı proje çağrısına bir konsorsiyum olarak katılan kurumlar, bilgi temelli ekonomik kalkınma programı çerçevesindeki ‘ARTEV Yönetim Platformu’ projesiyle 700.000 TL'ye yakın bir finansman desteği alarak bu alanda farkındalık oluşturma, kurumsal yetenek ve bilgi birikimini geliştirme, profesyonel ve mesleki sertifikasyon programı kapsamında bir müfredat alt yapısı ortaya çıkarma hedefleri ile çalışmalarına başlıyor.

ARTEV Yönetim Platformu kapsamında “İşletmelerde Araştırma Temelli Entelektüel Varlık Yönetimi” başlıklı ilk seminer, TÜSİAD işbirliği ile gerçekleştirildi.


ARTEV Yönetim Platformu kapsamında araştırma temelli entelektüel varlık yönetiminin çeşitli alanlarda uygulanması ile ilgili bir dizi seminer planlanıyor. Söz konusu dizinin “İşletmelerde Araştırma Temelli Entelektüel Varlık Yönetimi” başlıklı ilk semineri Boğaziçi Üniversitesi’nde yapıldı.

TÜSİAD işbirliği ile gerçekleştirilen seminerin açılışında, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ve Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Habip Asan birer konuşma yaptı.



Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu’nun hoşgeldiniz konuşmasının ardından söz alan Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker, Sabancı Üniversitesi olarak 2000’li yıllarda fikri mülkiyet kavramını konuşmaya ve bu çerçevede organizasyonel yapılanmayı şekillendirmeye başladıklarından bu yana pek çok ilke imza attıklarını, bu girişimi de yine Sabancı Üniversitesi liderliğinde, Boğaziçi Üniversitesi, Koç Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi ve LES Türkiye ile işbirliği içerisinde yaygınlaştırmayı hedeflediklerini belirtti. ARTEV Yönetim Platformu’nun İstanbul Kalkınma Ajansı’nın bilgi odaklı ekonomik kalkınma programı kapsamında desteklenmekte olan bir girişim olduğunu söyleyen Nihat Berker, bu girişimin en önemli özelliğinin, kurumların gayri maddi değerleri olarak tanımlanan entelektüel değerlerinin yönetimi konusuna vizyoner yaklaşımı kadar Türkiye’nin bilgi temelli ekonomiye dönüşmesi sürecine örnek oluşturacak bir işbirliği zeminine oturması olduğunu belirtti. Nihat Berker ayrıca; “Bu işbirliğimizin önemli bir bölümünü de ilgili alanlarda STK’lar ve kamu kurumları ile kurmakta olduğumuz ortaklıklar oluşturmakta, bu bağlamda İşletmelerde Entelektüel Varlık Yönetimi konulu açılış etkinliğimizi TÜSİAD ile birlikte düzenliyor olmak bizler için son derece önemli bir katma değerdir. Yanımızda yer aldıkları ve bu sıcak işbirliği için TÜSİAD Başkanı Sayın Ümit Boyner şahsında TÜSİAD’a ayrıca teşekkür etmek isterim” dedi.

‘Entelektüel Varlık’ı tanımlamak gerektiğini belirten Nihat Berker sözlerini şöyle sürdürdü: “Sabancı Üniversitesi kuruluşundan başlayarak global değişimleri yakından takip etmiş, ilgili disiplinlerde oluşan yenilikçi kavramları paydaşlarına tanıştırmak konusunda girişimci ve cesur davranmış bir kurum olarak bu platformu oluştururken de fikri mülkiyet kavramınının yerine entelektüel varlık kavramını pozisyonlandırmıştır. Bunun en temel gerekçesi fikri mülkiyet teriminin salt hukuki bir disiplin olarak algılanmasıdır. Oysa bu kavrama giren değerlerin yönetiminin orta ve uzun vadede stratejik yönetime odaklı bir işletme disiplini olarak  algılanması son derece önemlidir. Bu yönetim konusu, içerisinde teknoloji, hukuk, finans, pazarlama gibi stratejik konuları kapsayan çok disiplinli bir alandır. Entelektüel varlık en geniş tanımı ile yapısal sermaye, insan kaynağı ve ilişkisel sermaye kategorileri altında tescile tabi olan (patent, marka, tasarım, telif vb.) veya olmayan (ticari sır, veritabanları, müşteri portföyü, sözleşmeler vb.) her türlü bilgiyi içeren bir portföydür. Üretime dayalı ekonomilerde işletme değerlerinin neredeyse tamamını maddi varlıklar oluştururken, bilgi ekonomisinde ortalama şirket değerinin  yüzde 70’ini gayri maddi varlıkların yani entelektüel varlıkların değeri oluşturmaktadır.  Bu veri bizleri doğrudan bu değerlerin stratejik olarak yönetilmesinin gerektiği sonucuna götürmektedir.

Bugün fikri mülkiyet hakları korumasının önemini tartışmanın ötesine geçmiş bulunuyoruz. Bugün ekonomik olarak büyümenin kurumlarda oluşan yeni bilgi ekosisteminin stratejik olarak nasıl yönetilmesi gerektiğini ve bu kurumların küresel anlamda daha rekabetçi olarak dünya haritasında hak ettikleri yerlere nasıl gelebileceklerini konuşuyoruz. Bu varlıkların doğru stratejilerle tanımlanması, gerektiğinde korunması, değerinin saptanması, ticarete konu edilmesi, hissedarlar nezdinde görünür, ölçülebilir kılınması ve tüm bu ekosistemi destekleyen mevzuat altyapısının sağlam bir biçimde kurulması ile makro ekonomik göstergelerin daha sağlıklı oluşması, risk faktörü yüksek start-up yatırımlarının artması, katma değerli ürüne dayalı ihracatın büyümesi, yabancı yatırımın artırılması mümkün olabilecektir. Bu göstergelerden sadece bir tanesinden bir örnek vermek gerekirse patent hakları endeksinde yüzde 10’luk bir artış, ülkenin uluslararası yatırım stokunda yüzde 16’lık bir artışı beraberinde getirdiği kaydedilmiştir. Türkiye’de bu oranda elde edilebilecek bir gelişme, ilave olarak 28 milyar dolar tutarında uluslararası yatırımla sonuçlanabilir anlamına gelmektedir. Bunun yansıması GSMH’nin yüzde 1,5, ihracatın yüzde 6,5, istihdamın 28 bin ilave kişiye çıkması şeklinde olacaktır” dedi.

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ise; “Bu değerli projenin hayata geçirilmesini sağlayan Sabancı, Koç, Özyeğin, Boğaziçi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’ni ve LES Türkiye’yi tebrik ediyor, proje finansmanı sağlayan İstanbul Kalkınma Ajansı’na şirketlerin 21. yüzyılda en kıymetli değerleri olan fikri varlıklarını ülkemizde de öne çıkartabilmeleri adına sağladıkları destek için kutluyorum.” dedi. Ümit Boyner, TÜSİAD olarak, bu platformun başarılı sonuçlar üretmesi için her türlü doğrudan katılım ve katkılarını sunmak üzere ARTEV ile işbirliğine hazır olduklarını da belirtti. 21. yüzyıl koşullarında Türk iş dünyası yöneticilerinin rekabet güçlerini artırabilmeleri ve başarılı iş sonuçlarını perçinleyebilmeleri için fikri mülkiyet haklarından nasıl yararlanacaklarını bilmeleri ve yönetimine dahil olmalarının büyük önem taşıdığını vurgulayan Ümit Boyner,  buna  en iyi örnek olarak şirketinin fikri haklarını bizzat yöneten Steve Jobs’un gösterilebileceğini söyledi.

Sayılara bakıldığında, Türkiye’de son 15 yılda fikri haklar alanında büyük ilerlemeler kaydedildiğinin görüldüğünü söyleyen Ümit Boyner; “Yerli ve yabancı patent ve marka başvuruları büyük bir hızla artıyor. Kamu kaynaklarından AR-GE ve inovasyon faaliyetlerine ayrılan pay da her geçen yıl genişliyor. Fakat AR-GE yatırımlarına ilişkin teşviklerin artırılması yeterli değildir; buna paralel olarak ülkemizde fikri haklar bilincinin de gelişmesi gerekmektedir. Örneğin ülkemizde bir milyon dolarlık bir AR-GE yatırımından 0,4 tane yerleşik patent başvurusu çıkıyor. Japonya’da bu rakam 2,4, Kore’de ise 3,3” dedi. Ümit Boyner ayrıca; “TÜSİAD olarak önceliğimiz, şirketlerimizin değişen dünya düzenine en üst seviyede entegre olmaları ve rekabet edebilmeleridir. Bu doğrultuda, YOİKK Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Teknik Komitesi Eylem Planı kapsamında şirket ve kurumların fikri hakları şirket stratejisine entegre etmesi, fikri haklarını yönetmesi ve ticari hayatta aktif kullanmasına yönelik öneriler geliştirmek amacıyla bir çalışma raporu hazırlamaktayız. Bu rapor ile yatırım ortamının iyileştirilmesi, Türk ekonomisinin güçlendirilmesi ve Türkiye’nin rekabetçiliğinin artırılması için sınai mülkiyet hakları alanındaki mevcut teşvik sistemlerini gözden geçiriyor ve yeni teşvik sistemlerini öneriyoruz. Önerilerimiz, şirketlere sınai mülkiyet hakları personeli istihdamı ve sınai mülkiyet haklarına ilişkin alt yapı kurulması konusunda teşvik verilmesini ve sınai mülkiyet haklarının ticarileştirilmesi sonucunda elde edilen gelirler üzerindeki vergilerin kaldırılmasını içermektedir. Söz konusu önerilerin hayata geçirilmesinin fikri hakların işletmelerde kullanılmasının ve ticarileştirilmesinin özendirilmesi açısından son derece yararlı olacağına inanıyoruz” dedi.

(*) Licensing Executives Society (Teknoloji ve Lisans Yöneticileri Derneği) Türkiye

SGM'den Yeni Yıl Sürprizleri!

SGM Aralık ayında yeni yıl konsepti ile 2 önemli etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Biri iki yıldır kapalı gişe oynayan; Deniz Çakır, Mete Horozoğlu, Dolunay Soysert, Bülent Alkış, Selen Uçer'den oluşan güçlü kadrosuyla "Cam" diğeri de rock'ın babaları, yılların eskitemediği, her dönemin müzisyenleri "Bulutsuzluk Özlemi"


7 Aralık, çarşamba > saat 20:00

CAM
Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu

Yazan: Levent Kazak
Yöneten: Laçin Ceylan
Oyuncular: Deniz Çakır, Mete Horozoğlu, Dolunay Soysert, Bülent Alkış, Selen Uçer

BU OYUN KADINA DAİR ÇOK ŞEY SORGULATACAK !
Alışılmadık kurgusuyla tiyatro severlere şaşırtıcı bir deneyim sunan “Cam”; kocasından boşanmak üzere olan bir resim öğretmeninin atölyesinde geçiyor; resim dersi veren bir ressam, onun boşanmak üzere olduğu kocası, yakın arkadaşı ve iki öğrencisinin etrafında şekillenen oyun, şaşırtıcı kurgusuyla başarılı bir kara mizah örneği…



‘Kadın’ın sosyal konumu, insan ilişkileri ve hayatın sürprizleri hakkında izleyiciyi derin sorgulamalara yönlendiren “Cam”; aynı şekilde başlayan bir hikâyenin, anlık bir karar ve bir rüzgâr esintisiyle nasıl iki farklı yöne akabileceğini şaşırtıcı kurgusuyla gözler önüne seriyor.

“Cam”da; 9. Afife Tiyatro Ödülleri’nde “Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu” seçilen Dolunay Soysert, “Nefes-Vatan Sağolsun” filminin yüzbaşısı, “Öyle Bir Geçer Zamanki” dizisinin Soner’i Mete Horozoğlu ile “Yaprak Dökümü” dizisindeki “Ferhunde” rolüyle tanınan Deniz Çakır’ın yanı sıra sevilen oyuncular Bülent Alkış ve Selen Uçer rol alıyor.

15 Aralık, perşembe > saat 20:00

BULUTSUZLUK ÖZLEMİ
Konser


Türkiye'de birçok ilke imza atan, her dönemin rock grubu  Bulutsuzluk Özlemi sevenleri ile SGM’de buluşacak…

Kendi türlerinin ilklerinden biri olma özelliğini taşıyan grup, bugüne kadar kaydettikleri albümler ve Türkiye'nin her yerinde verdiği sayısız konserlerle müzikseverlerin aklından çıkmayacak bir yer edindi.

Müziğine Batı kaynaklı rock melodi, ritimlerine Anadolu'nun yüzlerce yıllık birikimini katmayı başaran ve büyük ilgi gören grup;  Nejat Yavaşoğulları, Sina Koloğlu, Sunay Özgür, Deniz Demiröz ve Gencay Kıymaz'dan oluşuyor.

Medea, ilk kez Sabancı Üniversitesi Tiyatro Kulübü tarafından İngilizce olarak sahnede

Sabancı Üniversitesi Tiyatro Kulübü öğrencileri SUOyuncuları Türkiye’de ilk kez geniş katılımlı olarak izlenebilecek İngilizce tiyatro oyunu sahneye koyuyor. Bir Antik Yunan tragedyası olan Medea adlı oyunu 12 Aralık Pazartesi günü hem yönetip hem oynayacaklar.


Öğrenciler projelerinin amacını; İstanbul’a farklı ülkelerden gelen değişim öğrencilerine ulaşmak ve onlara Türkiye’den akıllarda iz bırakacak bir anı bırakmak , olarak açıklıyor.  Ayrıca SUOyuncuları bu projeleri ile üniversitelerin amatör tiyatro gruplarının çok kültürlü ve uluslararası bu tür etkinliklere yönelmelerini sağlayacak bir örnek oluşturmak amacındalar.     

Daha önce birçok başarılı oyuna imza atan SUOyuncuları bu kez Türkiye’de bir ilki hayata geçirmeye hazırlanıyor. Antik Yunan Döneminde geçmekte olan olayları konu alan bir tregedya olan Medea’yı bu kez SUOyuncuları Antik Yunanı sorgulayıcı ve modern bir şekilde alışılmışın dışında ele alacak.

Medea provalarından derlenen mini fragman

SUOyuncularının farklı yorumu ile Medea İngilizce olarak 12 Aralık 2011 Pazartesi günü saat 20.00’da Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde (SGM) sahnelenecek. Oyuna İstanbul’da okuyan yabancı uyruklu öğrenciler, yutdışındaki üniversitelerden gelen değişim öğrencileri ve İngilizce eğitim veren lise öğrencileri özel davet edilecekler. SGM’de   İngilize Medea SGMde ücretsiz olarak gösterimde olacak. ’yı görmek isteyenler ücretsiz olarak izleyebilecek.

SUOyuncuları 12 Aralık’ta SGM’de sahnelerinin ardından Medea ile yurtdışına da açılacak. Medea Avrupa Turnesi kapsamında ilk olarak Avusturya’da sahne alacaklar.



Medea Hakkında
Yunanistan ve Anadolu’da geçeçen tragedya türündeki oyunda; her dönem yaşamda görülebilecek olan evlilik sorunları, kadın-erkek ilişkisindeki insani zaafların, hırsın ve ihtirasın sonuçları, karar alırken insani değerlerin ne derece dikate alındığı konuları seyircilere çağdaş tiyatronun gereklililkleriyle sunuluyor.

Oyun adı: Medea
Yazar: Euripides
Oyuncular: Emir Adıbelli Hüseyin Güven Tuğçe Köybaşı Ülgen Ökütgen Yusuf Doğan
Tarih: 12 Aralık 2011 Pazartesi saat 20:00
Yer: SGM

Bugün 25 Kasım "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü"

Bugün 25 Kasım "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü"... Bugüne dikkat çekmek için CIP ve Toplumsal Cinsiyet Proje grupları kampüste farkındalık aktiviteleri yaptılar.

Çalışmalar kapsamında öğrencilerden şiddetin tanımı alındı ve gençler arasındaki algısı araştırıldı. Sabancılı'larla röportajlar yaparak konuyla ilgili onlardan mektuplar topladılar. Öğle saatinde de Üniversite Merkezi'nde Kadına yönelik şiddet konusunda son yıllardaki istatistikler hakkında bilgilendirmeler yapıldı.

Emekli öğretmenler 30 yıl sonra, Sabancı Üniversitesi öğrencileriyle öğretmenler gününü kutladılar

Sabancı Üniversitesi öğrencileri Toplumsal Duyarlılık Projeleri kapsamında iki yıldır proje uyguladıkları Validebağ Mustafa Necatibey Öğretmen Huzurevi’ndeki emekli öğretmenlerle yeniden keyifli bir öğretmenler günü kutladılar.

Toplumsal Duyarlılık Projeleri kapsamında Sabancı Üniversitesi öğrencileri, Validebağ Mustafa Necatibey Öğretmen Huzurevi’ndeki emekli öğretmenlerle iki yıldır her çarşamba biraraya gelerek emekli öğretmenlerin deneyimlerini aktarabilecekleri bir ortam yaratma gayretiyle çeşitli etkinlikler düzenliyorlar.

Sabancı Üniversitesi’nden 11 öğrenci, 24 Kasım Perşembe günü “Öğretmenler Günü” dolayısıyla düzenledikleri özel etkinlikleri ile emekli öğretmenleri yeniden özlemini duydukları öğretmenlik günlerini de anarak, onlara keyifli bir öğretmenler günü kutlaması yaşattılar.

Sürpriz “Öğretmenler Günü” kutlamasında; şiir okuma ve belgesel gösteriminin yanı sıra başöğretmenle ilgili anıların bulunduğu bir slayt gösterisi yapıldı. Çok yoğun duyguların yaşandığı programda emekli öğretmenler özellikle köy enstitüleriyle ilgili olan videoda, birçoğu köy enstitüsü çıkışlı olduğu için, fazlasıyla duygulandılar. Eski günleri yeniden yaşayan emekli öğretmenler günün sonunda yeni nesile güvendiklerini ifade ederek öğrencilere teşekkürlerini sundular.

"Bu da Benim Artım! +1" kamerası kampüste. Siz de mesajınızı bırakın sizin de bir artınız olsun.

"Bu da Benim Artım! +1" kamerası kampüste. Siz de mesajınızı bırakın sizin de bir artınız olsun.

Sabancı Üniversitesi ve SUMED burs fonuna katkı projesi "Bu da Benim Artım! +1" ile herkesi bu da benim artım demeye davet ediyor. Kampüs içine dolaşacak kameraya bırakacağınız mesajlarınız "Bu da Benim Artım! +1" web sayfasında ve gazeteSU'da yayınlanacak.

"Bu da Benim Artım! +1" Nedir?

SSM’den “Üçüncü Göz”e davet...

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), Newsweek tarafından günümüzün en önemli 10 çağdaş sanatçısı arasında gösterilen Fransız sanatçı Sophie Calle’i ağırladığı “Son Kez, İlk Kez” adlı sergisine paralel olarak, Psike İstanbul Derneği iş birliği ile dikkat çekici bir panel düzenliyor. Görme duyusunun başrolde olduğu, ziyaretçileri sarsıcı bir yolculuğa çıkaran serginin etkinlikleri kapsamında 4 Aralık Pazar günü saat 14:00-15:30 arasında düzenlenecek Üçüncü Göz adlı panelde, serginin zengin çağrışımları psikanalitik, kültürel, sosyal, gelişimsel ve sanatsal açıdan ele alınacak.

Nilüfer Güngörmüş Erdem’in moderatörlüğünde gerçekleştirilecek ve katılımın ücretsiz olduğu panelde, Nayla De Coster, Melis Tanık Sivri, Meral Erten ve Yavuz Erten analizlerini dinleyicilerle paylaşacak. Panelde, psikanalitik bir kavram olan “perde anı” (screen memory) ve “üçüncü göz olarak kamera”, görme/görülme ve yaratıcılık ilişkisi, körlüğün yaşam ve ölümle etkileşimi açılarından irdelenecek. Panelin konuşmacıları ve moderatörü, Uluslararası Psikanaliz Birliği'ne bağlı Türkiye Psikanaliz Çalışma Grubu Psike İstanbul’unüyesi psikanalist ve psikanalist adaylarından oluşuyor.

Panel, 31 Aralık’ta sona erecek sergiyi henüz görmeyen sanatseverler için bir fırsat niteliği taşıyor. SSM’nin sergiyle paralel düzenlediği bir diğer etkinlik olan eğitim atölyeleri ise 31 Aralık’a dek devam ediyor.

“Son Kez, İlk Kez”
Sophie Calle, SSM ile gerçekleştirdiği özel proje için, merceğini bu defa ülkemize, milyonlarca İstanbullu arasından seçtiği bir grup insana çevirdi. Sanatçı, Sony ve Teknosa’nın teknoloji sponsorluğuyla gerçekleştirilen sergide; görme engelli kişilerin “gördükleri” son anın yanı sıra daha önce siyaset, akademi ve sanat dünyasından pek çok kişinin dikkatini çeken, “İstanbul’da yaşayıp denizi görmemiş insanlar” konusunu, özgün bakış açısıyla inceledi.

Öğrencilerimiz Alihan Kaya ve Ezgi Yıldırım'ın başarıları

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi ile Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi'nden iki öğrencimiz uluslararası başarılara imza attılar: Bu başarılar şöyle: VAVCD MA Ezgi Yıldırım'a Kurzundschön 2011 genç yetenekler ödülü verilmesi ve Mekatronik Mühendisliği Yüksek Lisans Öğrencisi Alihan Kaya’nın SÜ öğretim üyesi Dr. Ali Koşar ve SÜ mezunu arkadaşı Mehmed Rafet Özdemir ile hazırladığı "Low Mass Quality Flow Boiling in Microtubes at High Mass Fluxes” başlıklı makalesi  ASME Journal of Thermal Science and Engineering Applications  dergisinde basılmasıdır.

Mekatronik Mühendisliği Yüksek Lisans Öğrencisi Alihan Kaya’nın Araştırma Konusunda Başarısı

Sabancı Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği yüksek lisans öğrencisi Alihan Kaya’nın SÜ öğretim üyesi Dr. Ali Koşar ve SÜ mezunu arkadaşı Mehmed Rafet Özdemir ile hazırladığı  " Low Mass Quality Flow Boiling in Microtubes at High Mass Fluxes” başlıklı makale ASME (American Society of Mechanical Engineers) kuruluşunun ısı ve madde transferi uygulamaları konusunda bayrak gemisi olan ASME Journal of Thermal Science and Engineering Applications dergisinde basılmıştır.  Bu makale geniş ilgi uyandırmış ve Ekim 2011 itibariyle bu dergide en çok indirilen ilk 10 makale arasına girmiştir:

VAVCD MA Ezgi Yıldırım'a Kurzundschön 2011 genç yetenekler ödülü

9 kasım 2011 akşamı Köln'de Kurzundschön 2011 genç yetenekler  ödülleri kapsamında Sabancı Üniversitesi VAVCD MA öğrencisi Ezgi Yıldırım partner ödülünü aldı. Ödül töreninde  Köln Sanat ve Medya Akademisi'nin davetlisi olarak SSBF dekanı Mehmet Baç ve Ezgi teşekkür konuşması yaptılar. Çalışması değerli bulunan 2010 VAVCD mezunumuz Sedef Aydoğan da davetliler arasındaydı.

Ezgi'nin çalışması için tıklayınız.

Bir sıradışı gösterinin hikayesi: Şehir ve Orman

ŞEHİR-ORMAN
Burada sadece bir gösteriden değil, aynı zamanda belki de en tanınmış sosyal sorumluluk projelerinin birinden bahsediyoruz. Şehir-Orman, Rudyark Kipling’in “Jungle Book” adlı eserinden Beyhan Murphy tarafıdan uyarlanmış. Hepimizin çocukken fabllarına elbet rastladığımız Kipling’in eserinde ormanda yaşam savaşı veren çocuk karakterin yerini almış olan 16 yaşındaki Mogli, Şehir-Orman’da yaşam savaşını şehirde veriyor. Dünyanın genelini tehdit eden bir çok farklı unsura –çevre ve orman kirliliği, yozlaşan kültür vs- değinilen eserde, edebiyat dersinde ödev olarak verilen Jungle Book’u okuduktan sonra oradaki hayvanların davranışlarını günlük hayatıyla özdeşleştiren ve insanları anlamlandırmaya çalışan Mogli, “Kitaptaki hayatın izdüşümünü, şehirdeki hayatında görmeye başlıyor.”. Mogli’nin gerçek dünya ile hayal dünyası arasında çıktığı bu yolculuk dans drama türünde sahneye konularak daha da farklılaşmış demek mümkün. Müziklerini Rahman Altın’ın hazırladığı gösteride, Athena ve Manga’nın da parçaları kullanılmış. Mogli, okuyup yazabilmenin ve kültürlü insan olmanın yarattığı sivil toplum bilincini kazanabilmiş olan ender kesimi temsil ediyor ve Jungle Book’u okuduktan sora harekete geçerek çevre ve eğitim konularında etkinlik gösterecek bir gençlik derneği kuruyor. Hikayenin devamını ve bir parçası olma imkanı edindiğiniz bu gösteriyi izlemek için 30 Kasım’da  Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde olmanız yeterli olacaktır. Aynı zamanda  2011-2012 İstanbul Devlet Opera ve Balesi sezon program kapsamında olan bu etkinlik, SGM’de ücretsiz olarak izlenebilecek. Sahiden; “Aklın eğitimi, insanın var olma erdemlerinin keşfedilmesi için yeterli mi?” İzleyip, görelim...

Pınar Bozkurt

Sabancı Üniversitesi MBA, Executive MBA, Finans Yüksek Lisans Tanıtım Toplantıları Başladı

Sabancı Üniversitesi MBA, Executive MBA ve Finans Yüksek Lisans (MiF) programları ile küresel rekabete hazırlanın…

SABANCI MBA, MIT SLOAN MSMS ve MIT –ZARAGOZA ÇİFT DİPLOMA PROGRAMLARI

SABANCI EXECUTIVE MBA
SABANCI FİNANS YÜKSEK LİSANS

TANITIM TOPLANTILARI

Sabancı Executive MBA

Tanıtım Toplantıları:

18 Kasım 2011 Cuma – 16.00 – 17.00, Balmumcu

19 Kasım 2011 Cumartesi – 10.30 – 12.00, Tuzla Kampus

Sabancı MBA

Sabancı MBA - MIT Sloan MSMS Çift Diploma

Sabancı MBA - MIT –Zaragoza Çift Diploma Programları

Tanıtım Toplantısı:
19 Kasım 2011 Cumartesi – 10.30 – 12.30, Tuzla Kampus

Sabancı Finans Yüksek Lisans (MiF)

Tanıtım Toplantısı:
19 Kasım 2011 Cumartesi – 13.00 – 15.00, Tuzla Kampus

Yer: 
Yönetim Bilimleri Fakültesi Binası  
Sabancı Üniversitesi, Orhanlı, Tuzla

Tanıtım Toplantıları için Servis Kalkış Yeri ve Saatleri:

Kadıköy: Rıhtım Caddesi, Mado önü
MBA ve EMBA için saat 09.30
MiF için saat 12:00

Taksim: AKM sırasındaki Hakiki Koç Otobüs İşletmesi önü
MBA ve EMBA için saat 09.30
MiF için saat 12:00

Programların Ayrıntılı Bilgisi ve Servis Kayıtları için:
Tel: 0216 483 9656, E-posta: isili@sabanciuniv.edu

Abone ol