Ana içeriğe atla

Yarın gerçekleşecek "Sabancı Üniversitesi Aile ve Eğitim Günü" programı

Sabancı Üniversitesi Aile ve Eğitim Günü'nün Program detaylarını indirmek için tıklayınız. (PDF)

Değerli Öğrencilerimiz, Ailelerimiz ve Öğrenci Yakınları,

Sizleri, Üniversitemizin akademik hayat, teknik ve entelektüel altyapısı ile araştırma ve fırsat çeşitliliğini yerinde yaşayabileceğiniz "Sabancı Üniversitesi Aile ve Eğitim Günü"ne davet etmek isterim.

Bu özel günde; değerli akademisyenlerimizin sunumlarını dinleme, fakültelerimizi gezerek dünya standartlarındaki eğitim şartlarını ders ortamında görme fırsatını yakalayabileceksiniz.

Katılımınızı 7 Ekim 2011, Cuma gününe kadar buradaki linki tıklayarak bildirebilirsiniz. Program detayları önümüzdeki günlerde size iletilecektir.

2011 Aile ve Eğitim Günü'müze katılarak bizi onurlandırmanızı dilerim.

Tarih: 15 Ekim 2011, Cumartesi, saat: 10:30-16:30

Yer: Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi

Saygı ve sevgilerimle

A.Nihat Berker
Rektör

2010 Aile ve Eğitim Günü

L’oréal Türkiye “Genç Bilim Kadınlarına Destek Bursları”

Bilimin ve bilimsel düşüncenin yaygınlaşması ile kadınların bilimsel alandaki çalışmalarını teşvik etmek amacıyla gerçekleştirilen L’Oréal Türkiye’nin, “Genç Bilim Kadınlarına Destek Bursları" programına başvurular başladı. Son Başvuru Tarihi 14 Kasım 2011

Yaşam Bilimleri ve Malzeme Bilimleri alanlarında araştırma yapmakta olan üçer genç kadın araştırmacı bu program çerçevesinde $15 000 değerinde birer yıllık burs ile desteklenecektir.

Bursa hak kazanacak adaylar akademik özgeçmişleri ve gerçekleştirmek istedikleri araştırma projesinin önemi, niteliği, bilimsel yeniliği ve bilime yapacağı katkı ölçüt alınarak Yaşam Bilimleri ve Malzeme Bilimleri seçim komitesi tarafından belirlenecek, Türkiye Bilimler Akademisi konseyi tarafından onaylanacaktır.

Araştırma alanları şunlardır:

Yaşam Bilimleri; Biyoloji, Biyokimya, Biyofizik, Biyoteknoloji, Farmakoloji ve Fizyoloji dahil

Malzeme Bilimleri; Taneli Malzemeler, Polimerler, Camlar ve Seramikler, Kompozitler, Biyomalzemeler,Nano-malzemeler, Özel Tasarlanmış Yüzeyler, Fotonik Kristaller; Yoğun Madde Fiziği ve İstatistiksel Fizik.

Son Başvuru Tarihi: 14 Kasım 2011

Ayrıntılı bilgi ve başvurular için lütfen:www.loreal.com.tr

Müzikte, iş hayatında ve diplomaside yaratıcı olmak için ipuçları

Candace Johnson, Adrien Meisch ve Tasoulla Christou Sabancı Üniversitesi’nde verdikleri seminerde öğrencilere müzikte, iş hayatında ve diplomaside nasıl daha yaratıcı olunabileceğini kendi hayatlarından örneklerle aktardılar.  


Kariyer Geliştirme Atölyesinin düzenlediği, Sabancı Üniversitesi Uluslar arası danışma kurulu üyelerinden Candace Johnson, Adrien Meisch ve Tasoulla Christou’un konuşmacı olarak katıldığı “Müzikte, İşte ve Diplomaside Yaratıcılık” konulu seminer 6 Ekim günü Sabancı Üniversitesinde gerçekleştirildi. Seminere Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nakiye Boyacıgiller ve Rektör Prof. Dr. Nihat Berker de katıldı.

Ünlü bir kompozitör olan Tasoulla Christou konuşmasında bestelerini tasarlarken nelerden ilham aldığını, nasıl bir yol izlediğini paylaştı. Bir bestecinin yaratıcı bir sanatçı olması için nelere ihtiyacı olduğunu iletti. Yaratıcı bir kompozitörün müzik bilgisi dışında güçlü sezgilere ve iyi bir kulağa da ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Üniversitemizde daha önce de çeşitli konularda konuşmalar yapmış olan Candace Johnson ise iş hayatında nasıl bir yaratıcılık sergilenebileceği ile ilgili kendi hayatından örnekler verdi ve girişimcilerin bu yaratıcılık ve cesarete ihtiyacı olduğunu, iyi bir takımla neler başarılabileceğini aktardı. Konuşmasının başında eşiyle birlikte dinleyenlere küçük bir müzik ziyafeti çeken Johnson, etkinlik sonrası tüm dinleyicilere kendi seslendirdiği şarkılarında bulunduğu cd’yi armağan etti.

Bir girişimcinin bilmediği, eğitim almadığı bir konuda bile iyi bir takım ve doğru insanlarla başarıya ulaşabileceğini, başarısızlıktan korkmamak gerektiğini, çünkü her başarısızlığın ileride bir yol gösterici olabileceğini belirtti ve girişimcilere tavsiyelerde bulundu.

Bir diplomat olan Adrien Meisch ise, konsolos ve büyük elçi olarak çalıştığı yıllarda başından geçen olayları aktardı ve bir takım uluslar arası diplomatik sorunların giderilmesinde nasıl yaratıcı çözümler sunulabileceği konusunda kendi hayatından örnekler iletti.

Meisch eşi ile gerçekleştirdiği müzik dinletisinin ardından seminerin sonunda, dinleyicilere küçük bir piyano resitali dinleme fırsatı sunarak renkli ve konusunda yer aldığı gibi yaratıcı bir seminer gerçekleşmesini sağladı.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi 13 Ekim Perşembe akşamı SGM'de

13 Ekim Perşembe saat 20.00'de ücretsiz olarak SGM'de

Dans Coşkusu
İstanbul Devlet Opera ve Balesi


2 Perde, 3 bölüm

İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin  2011-2012 sezon programında yer alan CONCERTO BAROCCO / CREATURES / MI FAVORITA (neo klasik bale / modern bale / klasik bale ) bale gösterisi ile ÜCRETSİZ olarak SGM'de...

CONCERTO BAROCCO
Koreografi: George Balanchine
Müzik: J.Sebastian Bach
Sahneye Koyan: Nanette Glushak

J.S.Bach’ın iki keman için yazdığı Re minör konçertosu üzerine Balanchine tarafından koreografisi yapılan bale eseri, döneminin en mükemmel Balanchine balesi olarak kabul edilir. Koreografisi her bakımdan sade bir kusursuzluk içerdiği gibi, eser müziğe ideal bir karşılık niteliğindedir. “Eğer dans tasarımcısı klasik danstaki gelişimi, müziğin gelişimine bir karşılık olarak görürse ve her ikisi üzerinde çalışmışsa, bu muhteşem çalışmalardan daimi bir ilham alacaktır.”  Balanchine, Concerto Barocco’yu bu sözlerle ifade ederken, bu baleye en uygun yorumu yapmış oluyor.

Concerto’nun ilk bölümünde iki kadın dansçı, kemanlara kişilik kazandırırken, 8 kişiden oluşan kadın dansçılar grubu onlara eşlik etmektedir. Largo olan ikinci bölümde ise bir erkek dansçı, baş kadın dansçı ile bir pas de deux yapar. Allegro olan son bölümde ise eserin ritmik ve canlı müziği, Balanchine’in en az müzik kadar canlı ve dinamik olan koreografisiyle tam olarak örtüşür.

Set to J.S.Bach’s “Two-Violin Concerto in D Minor”, Concerto Barocco is the quintessential Balanchine ballet of its period, its manner entirely pure, its choreography no more and no less than an ideal response to its score. “If the dance designer sees in the development of classical dancing a counterpart in the development of music and has studied both, he will derive continual inspiration from great scores.”

Thus Balanchine, discussing Concerto Barocco, and it is the most fitting comment upon this ballet. In the first movement of the concerto, the two ballerinas may be understood to incarnate the violins while a corps de ballet of eight girls accompany them. In the second movement, the largo, the male dancer joins the leading female in a duet. In the final allegro, the bright rhythms of the score inspire no less bright dancing in which Balanchine’s classicism reflects exactly the syncopations and rhythmic vitality of the music.



CREATURES
Koreografi ve Sahneye Koyan : Patrick De Bana

İçsel güzelliğe ulaşmamızla ilgili her şey.
İnsanın içsel güzelliğine değinirken, aynı zamanda ruh ile kalp arasındaki çelişkiyi de vurgulamak.

İnsanoğlunun iç dünyasını keşfetmek.
İnsani duyguların iç dünyasını keşfetmek.
İnsan anlaşılmazlığının iç dünyasını keşfetmek.İnsan denen yaratığın dünyasını keşfetmek.

It is all about finding our way to inner beauty.
It is speaking about the inner human beauty but also conflict of the soul and heart.

Discovering inner world of human being.
Discovering the inner world of human emotions.
Discovering the inner world of human confusions.
Discovering the world of human creatures.

Mİ FAVORITA
Koreografi: Jose Martines
Müzik: Gaetano Donizetti

Mi Favorita balesi 7 Nisan 2002 tarihinde İsviçre’nin Vevey şehrinde yaratılmıştır.Birkaç ünlü baleye olan benzerlik tesadüfi değildir ve koreograf José Martinez aşağıdaki sanatçılara teşekkür etmeyi bir borç bilir:Marius Petipa,William Forsythe, George Balanchine, Rudolf Noureev, Fred Astaire, Jiri Kylian, Pierre Lacotte, Lev Ivanov, Claude Bremachon, Patrice Bart, Jules Perrot ve Jean Coralli , Harold Lander, Jean-Claude Gallotta, Maurice Béjart ve ,son ama aynı derecede önemli, Louis XIV.

Dansçı, Paris Operası’nın Etoile’si, kendi stilini ve klasik dans dağarcığını ortaya koyarak, Donizetti’nin dinamik bale müziğine canlı bir parodi katıyor.Jose Martinez, geçmişin ve günümüzün ünlü koreograflarının üsluplarını az da olsa taklit ederken oldukça eğleniyor. Petipa ve Balanchine, Ivanov, Lander, Noureev, Kylian ve Forsythe. Yorumlar son derece güçlü ve canlı. Kuşkusuz ancak en zeki kişi, son derecede gösterişli bir şekilde sergilenen bu balenin sayısız “tesadüfi olmayan” referanslarını belirtme cesaretini gösterebilendir.

Son olarak, Mi Favorita Paris Operası Etoile dansçısının doğuştan gelen yeteneklerini ortaya koyuyor. Agnès Letestu zevk sahibi bir kostüm tasarımcısı; hem hünerli hem zarif. İhtişamlı kostümler son derece şık ve resim konusu olmaya değer nitelikte.Jose Martinez zekasını ve hayal gücünü kullanarak özgün bir çalışma ortaya koyuyor. Dansçının partnerini diğer oğlana atması ve diğer oğlanın kızı havada yakalarken kızın şeffaf plastik tütüsünün oğlanın elinde kalması, Mi Favorita’nın ne kadar yaratıcı bir klasik eser olduğuna örnektir. Bu eserdeki her hareketin size söyleyeceği yeni bir şey vardır. Gerçek bir mizah anlayışı ve taze bir canlılık ile doludur.

Ballet creatéd in Vevey (Switzerland) on April 7th 2002
Any resemblance to various famous ballet is not fortuitous, and the choreographer would like to thank the following artists :Marius Petipa, William Forsythe, George Balanchine, Rudolf Noureev, Fred Astaire, Jiri Kylian, Pierre Lacotte, Lev Ivanov, Claude Brumachon, Patrice Bart,  Jules Perrot and Jean Coralli, Harold Lander, Jean-Claude Gallotta, Maurice Béjart ... and, last but not least, Louis XIV.

The dancer, Etoile of the Paris Opera, unleashes his style and mastery of classical dance vocabulary, performing a snappy parody to Donizetti's dynamic ballet scores.José Martinez has fun in doing a little pastiche of a slew of famous choreographers of the past and the present.  Petipa and Balanchine, Ivanov, Lander, Noureev, Kylian and Forsythe.  The renditions are so vibrant, lively, very clever is the one who can spot the countless "not fortuitous" references of this ballet performed with panache.Lastly, this Mi Favorita reveals the Innate talents of Paris Opera Etoile dancer, Agnès Letestu, costume designer with taste that is both ingenious and subtle, splendid costumes, at both extremely elegant and picturesque.

Mr. Martinez has used his intelligence and imagination to produce something uniquely his own.Mi Favorita is a classical work which is very inventive, from the dancer who tries to swap his partner for a better one, to the boy who grabs a girl whose tutu, in transparent plastic, comes off in his hand. Each movement of the work has something new to say. It’s full of real humour and most refreshing.

Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Dizisi 2011 "Kadın ve Edebiyat" buluşmaları

Bu modüler derste 19. ve 20. yüzyılın önde gelen İngiliz ve Amerikalı kadın yazarlarının eserleri incelenecek. Aralarında iki Nobel edebiyat ödülü (Morrison ve Lessing) sahibinin de bulunduğu bu yazarlar biyografileri, yazdıkları dönem ve edebi akımların ışığında tartışılacak. Bu eserler aracılığıyla romantizm, gerçekçilik, modernizm ve postmodernizm gibi estetik akımlar üzerine, kadın yazarların konumu ve toplumsal cinsiyetle edebiyat ilişkisi perspektifinden yeniden düşünülecektir. Her yazarın bir eseri üzerinde derinlemesine inceleme yapılacaktır.

22 Ekim 2011

Mary Shelley, Frankenstein — Deniz Tarba Ceylan

29 Ekim 2011

Jane Austen, Aşk ve Gurur (Pride and Prejudice) — Deniz Tarba Ceylan

 19 Kasım 2011

Emily Brontë, Jane Eyre — Deniz Tarba Ceylan

26 Kasım 2011

Virginia Woolf, Mrs. Dalloway — Sibel Irzık

3 Aralık 2011

Gertrude Stein, Alice B. Toklas’ın Özyaşamöyküsü (The Autobiography of Alice B. Toklas) — Hülya Adak

10 Aralık 2011

Doris Lessing, Altın Defter (The Golden Notebook)  — Sibel Irzık
17 Aralık 2011 

Toni Morrison, Katran Bebek (Tar Baby) – Özlem Öğüt

24 Aralık 2011

Ursula K. Le Guin, Lavinia  – Hülya Adak

Yer: Sabancı Üniversitesi Karaköy Minerva Han

Saat: 10.00- 13.00

Katılım Ücreti:

Yetişkin: 550 TL
Öğrenci ve Sabancı Üniversitesi Mensupları: 350 TL

(Ödeme koşulları ve kolaylıkları için genderforum@sabanciuniv.edu adresine başvurabilirsiniz)

Kayıt için: genderforum@sabanciuniv.edu ya da 0216 483 93 30

Sabancı Üniversitesi Uluslararası Danışma Kurulu İstanbul’da toplanıyor: Cem Cesmig’den girişimcilik üzerine konferans

Sabancı Üniversitesi Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi Cem Cesmig,  Sabancı Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin (SÜMED) evsahipliğinde düzenlenecek konferansta, 7 Ekim Cuma günü "Private Equity – The Transformation of an Industry" -"Girişimcilik Sermayesi - Bir Sektörün Dönüşümü"  başlıklı bir konuşma yapacak.

Dünyanın en önemli 14 kuruluş ve üniversitelerinden CEO ve üst düzey yöneticilerin, rektörlerin üyesi olduğu Sabancı Üniversitesi Uluslararası Danışma Kurulu 6-8 Ekim 2011 tarihlerinde İstanbul’da toplanıyor.

Toplantı kapsamında, Sabancı Üniversitesi Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi, Newtonmore Advisors Limited CEO’su Cem Cesmig, Sabancı Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin (SÜMED) konuğu olarak bir konferans verecek. “Private Equity – The Transformation of an Industry" - Girişimcilik Sermayesi - Bir Sektörün Dönüşümü" başlıklı konferans 7 Ekim 2011 Cuma günü, Sabancı Üniversitesi’nin Tuzla’daki kampüsünde düzenlenecek.

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Prof. Dr. Nihat Berker’in de bulunacağı konferansa tüm Sabancı Üniversiteliler davetlidir.

Sabancı Üniversitesi Uluslararası Danışma Kurulu

Bekaert Yönetim Kurulu Başkanı Baron Paul Buysse
Bridgestone Corporation Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Shoshi Arakawa
Brookings Institute Başkan Yardımcısı ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Kıdemli Danışmanı Dr. Kemal Derviş
Deutsche Bank Denetleme Kurulu Eski Başkanı Dr. Rolf E. Breuer
Fujitsu Services Başkan Yardımcısı Richard Christou
United Kingdom Atom Enerjisi Kurumu Emeritus Başkanı Barbara Thomas Judge
Time ve Fortune tarafından dünyanın en güçlü 50 kadını arasında gösterilen, Paradigm Ventures Başkanı Candace Johnson
Oxford Üniversitesi Rektörü Chris Patten
Institute for Complex Adaptive Matter Eşbaşkanı Prof. David Pines
The Hong Kong Politechnic Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Timothy W. Tong
Orrick, Herrington & Sutcliffe LLP Ortağı Dr. Xiang Wang
USB Investment Bank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Senatör Phil Gramm
Newtonmore Advisors Limited CEO Cem Cesmig
GE International Başkan ve CEO Ferdinando Beccalli-Falco

Program
Tarih: 7 Ekim 2010, Cuma
Yer: Sabancı Üniversitesi, Tuzla
Saat: 15:00 – 16:00

"Nâzım ile Brecht" bu akşam saat 20.00'de SGM'de !

Nâzım ile Brecht
Seslendiren ve Anlatan : Sema Moritz

Şiirler:  Nâzım Hikmet &  Bertolt Brecht
Müzik:  Hanns Eisler, Kurt Weil Dieter Moritz, Tahsin İncirci,  Zülfü Livaneli, Cem Karaca, Tarık Öcal, Çiğdem Erken
Piyano: Çiğdem Erken
Violonsel: Çağlayan Çetin
Sahneleme: Ann-Christin Rommen
Sahne grafikleri: Erkal Yavi
Çeviriler: Ahmet Doğan



20. yüzyılın büyük acılarına tanıklık eden iki büyük şair  Frankfurt , Mannheim, Oberhausen ve  Viyana’dan sonra İstanbul’da buluşuyor…

Nâzım Hikmet ve Bertolt Brecht, 20. yüzyılın büyük acılarına tanıklık ettiler;  ülkelerinden sürüldüler, kitapları yasaklandı.  Değişme ve değiştirme tutkusu ile üretmiş ve yaşamış bu iki büyük şair direnci, özgür tercihleri ve yaşama bakışları günümüz sanatı açısından çok çeşitli olanaklar içeriyor.

Brecht’in yapıtları sadece Almanya’nın yerel sorunsallarına özgü eleştiriler değil insanlığın evrensel sorunlarını kapsayan mesajlardır.

Nâzım da bir şiirinde “Kardeşlerim bakmayın sarı saçlı olduğuma, Ben Asyalıyım, Bakmayın mavi gözlü olduğuma, Ben Afrikalıyım“ derken acılarını, özlemini tüm insanlıkla paylaşmak istemektedir.

Her iki şair de yaşadıkları karanlık dönemlerde ülkelerinde özgürce barınamamışlar, zorunlu seçtikleri bir gurbette memleketlerine seslenmişler.

Brecht “Bir çivi çakma duvara, iskemleye savur ceketini, seni sılaya çağıran haber, anadilinde” derken, Nâzım sürgünde kaldığı Varna kıyılarından Türkiye’ye doğru yol alan bir vapurun arkasından  “Bir vapur geçer Varna önünden, Uy Karadeniz’in gümüş telleri, Boğaza doğru, Nazım usulcacık okşar vapuru, Yanar elleri...” dizelerini yazar.

Sema, Brecht’in ve Nâzım’ın şarkılaştırılmış şiirlerinin kendisine has özgün bir yorumunun yanısıra her iki yazarın da günümüzün güncel sorunlarına hala bu kadar yakın olmalarını bir kez daha  vurgulamak istemektedir. Sema, Brecht’in ve Nâzım’ın şarkılarını sadece müzikal olarak yorumlamanın ötesinde görsel olarak da seyirciye aktarır.

Gösteri süresince Sema sahneyi Erkal Yavi tarafından tasarlanan figürlerle donatarak ve ışıklandırarak sürekli değişen bir mekân yaratır.

Bu gösteri daha önce “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti” programları çerçevesinde “Golden Routes – Evliya Çelebi’nin izinde“ etkinliği kapsamında Ekim ayında, Frankfurt, Mannheim, Oberhausen ve Viyana’da sahnelendi.

http://semamoritz.com/

Biletler hafta içi hergün 12:00-16:00 arasında Akbank karşısındaki BİLETİX gişesinde !
Gişe tel: 36 50     e-posta: sgm@sabanciuniv.edu

Müzikte, işte ve diplomaside yaratıcılık semineri ve mini konseri

Adrien Meisch, Candace Johnson, Tasoulla Christou'nun konuşmacı olarak yer alacağı seminer ve mini konser 6 Ekim Perşembe günü saat Saat 14.00'te FASS G022'de gerçekleşecek.

Konuşmacıların özgeçmişlerine buradan ulaşabilirsiniz; Adrien Meisch, Candace Johnson, Tasoulla Christou.

Muhtar Kent’ten Sabancı Üniversitesi öğrencilerine önemli dersler

Sabancı Üniversitesi’nde konferans veren The Coca-Cola Company Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Muhtar Kent, dünyanın ekonomik büyümesinden, yaşanan krizleri fırsatı çevirmeye, cinsiyet eşitliğinin ekonomiye katkılarına kadar birçok konuda gençleri bilgilendirdi.


Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi, The Coca-Cola Company Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Muhtar Kent’i ağırladı. 3 Ekim Pazartesi günü Sabancı Üniversitesi’nin Tuzla’daki kampüsünde düzenlenen konferansa Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nakiye Boyacıgiller evsahipliği yaptı. Konferansta, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Prof. Dr. Nihat Berker de hazır bulundu.

Muhtar Kent, konferansta, ‘küreselleşme ve özel sektör’, ‘özel sektörün değişen rolü’, ‘rekabetin yeni kuralları’,  ‘küreselleşme trendlerinin gençlerin gelecek planlarına etkisi nasıl olmalı’ konularına değindi. Dünyanın büyüme için sağlam bir itici güce ihtiyacı olduğunu belirten Muhtar Kent, Çin’in yavaşlamasının küresel çapta çabuk toparlanmanın zorlaşması demek olduğunu vurguladı. Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’nın uzun süreli ve inişli çıkışlı bir toparlanma döneminden geçeceğini düşündüğünü ifade eden Muhtar Kent, Latin Amerika, Afrika, Orta Asya ve Güney Asya’nın bazı “krizden etkilenmeyen” ülkeleri için durumun böyle olmayacağını söyledi.

Muhtar Kent sözlerine, “İster mali kriz, ister jeopolitik kriz, ister enerji krizi, ister çevre krizi olsun, sarsıntılar bu on yıla damgasını vuracak.  Bu mutlak anlamda kötü bir şey de değil.  Karşımızdan esen rüzgar ne kadar sert olursa, aynı sertlikte bir rüzgar da arkamızdan esiyor demektir.  Önemli olan onu bulmak” şeklinde devam etti.
Bugünkü genç neslin, dünyanın gördüğü en ilgili ve bilgili genç nesil olduğunun altını çizen Muhtar Kent,  40 yaş üstü neslin de eskisine göre çok daha fazla alım gücüne sahip ve hareketli bir nesil olduğunu vurguladı.

Konuşmasında, Coca-Cola’nın cinsiyet eşitliği ve kadınları güçlendirme konusundaki yeni projelerine de değinen Muhtar Kent, “İki hafta önce, Coca-Cola değerler zincirinde sahibi kadın olan şirketlere işletme eğitimi, danışmanlık ve mali kaynaklara erişim imkanı sunmak için Birleşmiş Milletler Cinsiyet Eşitliği ve Kadınları Güçlendirme Örgütü U.N. Women ile küresel bir işbirliğine gittiğimizi duyurduk.  Bu girişimin, Coca-Cola için daha güçlü tedarikçiler ve perakendeciler yaratmakla kalmayacağını, faaliyet gösterdiğimiz her yerde toplumlara güç vereceğini düşünüyoruz” dedi.



Muhtar Kent, “Dünya, ekonomiye yeniden hayat vermenin yollarını arayadursun, çözüm aslında tam önümüzde.  Cinsiyet eşitliği tam anlamıyla “akıllı ekonomi” demek.  Tabii Sabancı Üniversitesi bunu birçok kurumdan daha iyi biliyor ve bunun için bir Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu kurdu; bunun için öğrencilerinin yüzde 40’ı kadın” diyerek sözlerine son verdi.

Kent, konferansın ardından gerçekleşen soru cevap bölümünde gençlerin sorularını yanıtladı.
Konferansın ardından, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, üniversitenin simgesi olarak Muhtar Kent’e tuğla takdim etti.

Tiyatro Kulübü SUOyuncuları 'Hasırşapka' ile SGM'nin yeni sezon açılışını yapıyor!

Sabancı Üniversitesi Tiyatro Kulübü SUOyuncuları Hasırşapka ile SGM'nin yeni sezon açılışını yapıyor. SUOyuncuları 4 Ekim Salı günü akşam saat 20.00'de SGM sahnesinde. 

Oyun ücretsizdir.

Yazar: Eugene Labiche

Hasır Şapka, evlenmek üzere olan burjuva Fadinard’ın bir hasır şapka yüzünden yaşadığı sorunları göstermekte olan bir vodvildir. Düğün günü evine dönerken, atının yediği şapkanın yerine yenisini bulmak için uğraşan Fadinard, kayınpederi Nonancourt, gelinin kuzeni Bobin ve düğün alayı ile büyük sorunlar yaşamaktadır. Şapkanın sahibesi ve teğmen ise bir başka sorundur. SUOyuncuları da, düğün günü kopan bu curcunayı sahnelemektedir.
-----
Oyuncular:

Berk Eskili
Berk Ketenci
Berrak Atik
Ceren İçdem
Ebru Gümrükçüoğlu
Emir Adıbelli
Ezgi Yıldız
Hüseyin Güven
İrem Kara
Mehmet Kafkaslıgil
Metin Demirci
Muratcan Özdemir
Osman Gençyürek
Yusuf Doğan

Yöneten: Nihat Alpteki

Abone ol