Erasmus+ Öğrenci Değişim Programı ve Global Exchange programlarına dâhil olan Sabancı Üniversitesi’nin, 53 farklı ülkede 280’den fazla kurum ile değişim ve iş birliği anlaşması bulunuyor.

Uluslararası araştırma kurumlarıyla ve saygın üniversiteler ile iş birliği içerisinde olan Sabancı Üniversitesi, değişim programına katılan öğrencilerine bilimsel, kültürel ve eğitim alanındaki her türlü yeniliği izleyerek vizyonlarını genişletme şansı sunuyor. Son yıllarda dünya sıralamalarında ön planda yer alan Uzak Doğu ve Asya üniversitelerine değişim programlarımız ile giden öğrencilerimiz izlenimlerini gazeteSU okuyucuları için paylaştı.

Toplumsal Duyarlılık Projeleri (CIP101), 1999 yılından bu yana Sabancı Üniversitesi eğitim programı dahilinde tüm öğrencilerin almakla yükümlü olduğu bir derstir. Bireylerin yaşadıkları topluma karşı sorumluluklarını bir takım çalışması içerisinde ve aynı zamanda bireysel insiyatiflerini de ele alarak gerçekleştirmelerini amaçlamaktadır. Bununla birlikte toplumda fark yaratarak bu "duyarlılık"larını geliştirmelerini sağlar.

“Sabancı Üniversitesi hayatımda bir mihenk taşı iken, Toplumsal Duyarlılık Projeleri üniversite hayatımın dönüm noktası oldu”

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğrencimiz Yiğit Karataş, Toplumsal Duyarlılık Projelerindeki Deneyimlerini Aktardı

Sabancı Üniversitesi hayatımda bir mihenk taşı iken, Toplumsal Duyarlılık Projeleri üniversite hayatımın dönüm noktası oldu. 20 yıllık bir aileye, kocaman bir insan kütüphanesine, dolu anılara ve büyük bir tebessüme sahip oldum birden bire. Her proje kendi içinde anıları ve maceraları barındırdı. Şüphesiz her üniversite öğrencisi birkaç yıl içerisinde kulüp, arkadaş ortamı gibi sosyal çevrelerde şekillenirken ben iyi ki dediğim CIP ile şekillendim. İlk bilinçlendirme projemde daha hiçbir şeyi anlamlandıramamışken "Kendini Keşfet" için Erzurum'da uyandığım sabah dün gibi aklımda. Çocuklara bir şeyler öğretmeyi başarabildim mi bilmiyorum ama çok şey öğrendiğimden şüphem yok, gözlerindeki karşılıksız sevgi İstanbul'a geri dönüşümde kendi çalışmalarım için de en büyük motivasyon kaynaklarımdan oldu. Ardından dahil olduğum 'Human Library' hayatımda beni şok eden nadir günlerden biri olarak zihnime kazandı. Bugün geriye dönüp baktığımda CIP'nin iz bıraktığı ölümsüz anılarım, bugüne baktığımda bu ailenin bana kattığı dostlarım, yarına baktığım da ise toplumsal duyarlılık projelerinin şekillendirdiği hayallerim var.

Toplumsal Duyarlılık Projeleri (CIP101), 1999 yılından bu yana Sabancı Üniversitesi eğitim programı dahilinde tüm öğrencilerin almakla yükümlü olduğu bir derstir. Bireylerin yaşadıkları topluma karşı sorumluluklarını bir takım çalışması içerisinde ve aynı zamanda bireysel insiyatiflerini de ele alarak gerçekleştirmelerini amaçlamaktadır. Bununla birlikte toplumda fark yaratarak bu "duyarlılık"larını geliştirmelerini sağlar.

“Fark yaratma gayesiyle harekete geçmek isteyen herkesin umarım yolu CIP projesi gibi anlamlı projeler ile kesişir.”

Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Programı Öğrencimiz Seden Özcan Toplumsal Duyarlılık Projelerindeki Deneyimlerini Aktardı

"Merhaba ben Seden. Sabancı Üniversitesi'nde Endüstri mühendisliği bölümü 2.sınıfı bitirdim.  Aynı zamanda CIP de çiçeği burnunda bir danışmanım. Üniversite tercih dönemi yaklaşmışken ben de kendi serüvenimden bahsetmek istiyorum. Üniversite hedefimi belirlerken çoğu öğrencinin yaşadığı gibi kararsızlıklar yaşadım. Önceliklerim ve beklentilerim ile doğru orantılı olarak okuyacağım üniversitenin sosyal alanda gelişmişliği benim için önemliydi.

Bu yolda tanıştığım CIP de üniversite tercihimde büyük rol oynadı. Yeni girişli öğrencilere ders olarak atanan CIP 101 ile harika bir proje süreci yaşadım. Bu harika deneyim de toplumsal duyarlılık projelerine beni yürekten bağladı ve o yaz Lüleburgaz da gerçekleştirilen "Kendini Keşfet" projesine katılma şansı yakaladım. Üniversite hayatımda yakaladığım en güzel fırsatlardan biriydi diyebilirim. Dünya tatlısı ekip arkadaşları tanıdım bu projede. Bununla birlikte süpervizör olarak iki "Okullarda Çocuk" ve bir "Yaşlı Destek" projesi daha gerçekleştirdim. Her bir projeden sonra daha bir olgunlaştığımı hissettim.  Kendime, hayata dair farklı çıkarımlar edindim. İlk yaptığım projeden itibaren hayat amacı ile ilgili de çok şey keşfettim. Bir gülüşün sebebi olmanın, küçük kalplerde naçizane yerler edinebilmenin, ufak ayrıntıların büyük farklar yaratabildiğinin en güzel örneklerini deneyimledim.

Geriye baktığımda bu 3 sene için yüzümü gülümseten onlarca anıya sahibim ve ben bunun en büyük zenginliklerden biri olduğuna inanan biriyim. Yolumun CIP ile kesişmesinden çok mutluyum. Fark yaratma gayesiyle harekete geçmek isteyen herkesin umarım yolu CIP projesi gibi anlamlı projeler ile kesişir. Seçimlerinizin size güzellikler getirmesi dileğiyle."

Toplumsal Duyarlılık Projeleri (CIP101), 1999 yılından bu yana Sabancı Üniversitesi eğitim programı dahilinde tüm öğrencilerin almakla yükümlü olduğu bir derstir. Bireylerin yaşadıkları topluma karşı sorumluluklarını bir takım çalışması içerisinde ve aynı zamanda bireysel insiyatiflerini de ele alarak gerçekleştirmelerini amaçlamaktadır. Bununla birlikte toplumda fark yaratarak bu "duyarlılık"larını geliştirmelerini sağlar.

“Bir çocuk minik elleriyle kalbime dokundu ve ben kendimi CIP’de buldum.”

Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Nano Mühendislik Programı Öğrencimiz Ece Günay, Toplumsal Duyarlılık Projelerindeki Deneyimlerini Aktardı

“CIP101 dersi bir insanın hayatında nasıl fark yaratabileceğimi gösterdi bana. Sevgi Evleri, okullarda çocuk projesi ve uluslararası öğrencilerle işaret dili… Bir yanda küçük çocuklar diğer yanda yaşıtlarımdan oluşan proje ekibim var. Süpervizör olduğunuzda hem proje yaptığınız kitleyi anlamanız hem de ekibinizin gönüllülük duygusunu canlı tutmanız gerekiyor. Bir proje düşünün ki işitme engelli eğitmeniniz ile Türkçe bilmeyen bir ekibe Türkçe İşaret Dili öğretiyor ve o ekiple birlikte öğrendiklerinizi anaokulu düzeyindeki çocuklara öğretmeye çalışıyorsunuz. İşte bu noktada CIP ofisinde, gönüllülüğe baş koyan arkadaşlarım ve ofiscanlarım ile beyin fırtınamız başlıyor. Yani, bir ekibin parçası olduğumu burada iliklerime kadar hissedebiliyorum. Bu nedenle, süpervizör olarak yürüttüğüm projelerim boyunca planlama yapmayı, birkaç adım sonrasını düşünebilmeyi, problemi en kısa sürede ve en verimli şekilde çözebilmeyi ve akran liderliğini öğrendiğime inanıyorum. Şu anda ise danışman süpervizör olarak projelerimdeki deneyimlerimle yeni süpervizör arkadaşlarımın projelerini güzelleştirebilmek için elimden geleni yapmaya devam ediyorum.”

Toplumsal Duyarlılık Projeleri (CIP101), 1999 yılından bu yana Sabancı Üniversitesi eğitim programı dahilinde tüm öğrencilerin almakla yükümlü olduğu bir derstir. Bireylerin yaşadıkları topluma karşı sorumluluklarını bir takım çalışması içerisinde ve aynı zamanda bireysel insiyatiflerini de ele alarak gerçekleştirmelerini amaçlamaktadır. Bununla birlikte toplumda fark yaratarak bu "duyarlılık"larını geliştirmelerini sağlar.

“Bizler Sabancı Üniversitesi öğrencileri olarak kurum kültürünün ve CIP101 dersinin bizlere kattığı ve aşıladığı topluma duyarlı bir birey olma isteğini her zaman yaşayacağımızı düşünüyoruz.”

Sabancı Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Programı Öğrencimiz Doğanay Karakış Toplumsal Duyarlılık Projelerindeki Deneyimlerini Aktardı

“Merhaba, ben Doğanay Karakış. Toplumsal duyarlılık projelerinde danışman süpervizör olarak görev alıyorum. Geçtiğimiz sonbahar döneminde Yaşlı destek projelerinde süpervizörlük yaptım ve ekip arkadaşlarımla beraber İBB Darülaceze kurumuna gittik. Burada kurumda konaklayan teyzelerimizle beraber CIP101 dersini alan öğrencileri buluşturarak çok güzel etkinlikler yaptık. Bu yaptığımız etkinlikler ile beraber yaşlı teyzelerimizin hayatlarına bir tutam dokunarak onlara yaşam enerjilerini tekrar aşıladık. Yaptığımız etkinliklerden bizler de çok güzel kazanımlar elde ettik. Bizlerden yaşça büyük olan teyzelerimizin tatlı sohbetleriyle onların yaşam tecrübelerini dinledik. Bu sayede kendimize kattığımız birçok kazanım oldu. Bunların yanında bir dönem boyunca çalıştığımız ekip arkadaşlarımız ve yaşlı teyzelerimiz hayatları boyunca unutamayacağı çok güzel anılar biriktirdi. Bizler Sabancı Üniversitesi öğrencileri olarak kurum kültürünün ve CIP101 dersinin bizlere kattığı ve aşıladığı topluma duyarlı bir birey olma isteğini her zaman yaşayacağımızı düşünüyoruz. CIP101 dersi bizlere sadece duyarlı bir birey olmayı anlatmıyor. CIP101 dersi bizlere sahada içinde yaşlı vatandaşlarımıza, çocuklara, engelli vatandaşlarımıza, hayvanlara ve çevreye duyarlı bir birey olmayı yaşatıyor. Bizler de Sabancı Üniversitesi öğrencileri olarak o minik ellere, o güzel tecrübelere ve tertemiz doğaya sımsıkı sarılan öğrenciler olarak yetişmeye devam ediyoruz.

Toplumsal Duyarlılık Projeleri (CIP101), 1999 yılından bu yana Sabancı Üniversitesi eğitim programı dahilinde tüm öğrencilerin almakla yükümlü olduğu bir derstir. Bireylerin yaşadıkları topluma karşı sorumluluklarını bir takım çalışması içerisinde ve aynı zamanda bireysel insiyatiflerini de ele alarak gerçekleştirmelerini amaçlamaktadır. Bununla birlikte toplumda fark yaratarak bu "duyarlılık"larını geliştirmelerini sağlar.

Endüstri Mühendisliği Programı Öğrencimiz Akgül Cana Alpaslan, Toplumsal Duyarlılık Projelerindeki Deneyimlerini Aktardı

“Kendini Keşfet projeleri gerçek anlamda kendimi keşfetmeme, şu an olduğum insan olmamda büyük bir rol oynadı”

“Sabanci Üniversitesi’ne ait geçirdiğim en güzel anılarım büyük çoğunluğunu CIP’ye borçluyum. Şu anda danışman süpervizör olduğum bu toplulukta Hatay ve Erzurum’da katıldığım Kendini Keşfet projeleri gerçek anlamda kendimi keşfetmeme, şu an olduğum insan olmamda büyük bir rol oynadı. Başka insanların gerçekliklerini görüp deneyimledim, kendi yansımamı küçük kara gözlerde gördüm. Benim onlara anlatmaya çalıştığım kadar onlar bana gösterdiler aslında neyin önemli neyin önemsiz olduğunu. En değerli anılarım arasındadır; Erzurum’daki Kendini Keşfet projesindeki sınıfımda müzikal, klasik müzik hakkında nerdeyse hiçbir fikri olmayan o çocuklar bir hafta sonunda çello ve kontrabası ayırt edebiliyorlardı. Ondan daha da ötesi, o kadar meraklı ve zekilerdi ki dahasını aramaya başlamışlardı. Hatay’da mor giymekten utanmanın saçma olduğunu anladım diyen bir çocuk, deney yaptığım zamanlar “Cana abla ben de yapabilir miyim bunu evde?” diyen fal taşı gibi merakla açılmış onlarca göz... İlk projemde gittiğim bir huzurevindeki teyzeden aldığım tavsiyeyle hala evime çiçek koymayı ihmal etmem ve kredi kartı kullanmakta çok çekinirim mesela. CIP bana bu inanılmaz anıların yanı sıra bana çok güzel dostlar edindirdi; kendimi tamamen ifade edebileceğim ve her dakikasını onlarla geçirmekten mutlu olduğum bir grup insanın içinde buldum kendimi, “ben” olmanın güzelliğini anlamamı sağladılar. Gerçekten bir organizasyon nasıl hazırlanır, yaşıtlarından oluşan bir takımın lideri nasıl olunur sorularının cevabını CIP ile birlikte öğrendim. Böyle bir topluluğun içinde bulunmaktan gurur duyuyorum.”

Öğrenci kulüplerinde aktif olarak rol alan Sabancı Üniversitesi öğrencileri kulüplerin öğrencilik hayatlarına ve kendilerine kattıklarını gazeteSU okuyucuları için anlattılar. 

“Üniversitemizin bütün kulüpleri hata yapmaktan korkmayacağımız ve keyif alarak öğrenebileceğimiz güvenli ortamlar yaratıyor."

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğrencisi Yiğit Karataş RadyoSU Kulübü’nü şu şekilde anlatıyor:

"Lisede yoğun geçen kulüp faaliyetlerinin ardından üniversiteye akademik olduğu kadar sosyal beklentilerimle de beraber geldim. Üniversite oryantasyon haftasının çimlerdeki o büyüleyici atmosferi ilerleyen günlerde yaşayacağımız paha biçilemez anıların habercisiydi. SUSail ile hafta sonu yelken derslerinden Artelier ile seramik atölyelerine, RadyoSU yayınlarından TeaTalks görüşmelerine kadar dolu dolu bir sürece adım attım.

Her kulübün kendi içinde dinamikleri ve yolculuğu var. Özellikle Radyo Kulübü'nün yeri benim için çok ayrı. Daha samimi ve aktif ortamı varken yayın kültürüne dahil olmak iletişim yeteneklerimi ve hikaye anlatıcılığımı da oldukça ilerletti. Ayrıca üniversiteler arasında radyoculuk bağı hala oldukça güçlü ve sıcak böylelikle Boğaziçi, İTÜ, Bau gibi diğer üniversiteler ile sağlam ilişkiler kurmayı başardım. Kariyer odağına mercek tutarsak yeni medya kavramı, podcast, videocast gibi içerik üreticiliği ile üst düzey yöneticilerden girişimcilere kadar geniş yelpazede insan tanıma fırsatı elde edebildim. Şuanda global bir firmada kültür-sanat odaklı faaliyetler üzerine çalışırken üniversite radyosundan başlayan eğlenerek öğrenme metodolojisinin çok önemli olduğunun altını çizmem gerekir. Bu noktada üniversitemizin bütün kulüpleri hata yapmaktan korkmayacağımız ve keyif alarak öğrenebileceğimiz güvenli ortamlar yaratıyor."

Öğrenci kulüplerinde aktif olarak rol alan Sabancı Üniversitesi öğrencileri kulüplerin öğrencilik hayatlarına ve kendilerine kattıklarını gazeteSU okuyucuları için anlattılar. 

“Size sorumluluk almayı öğreten, çok sıkı dostluklar kurmanıza yardımcı olan ve hatta çeşitli kazanımlarla sizi profesyonel hayata hazırlayan bir kulüp” 

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğrencisi Yiğit Tamer SUSAIL Kulübünü anlatıyor: 

“Sabancı Üniversitesi’ne başladığım ilk günden beri SUSail ailesinin bir parçasıyım. SUSail çok yönlü bir kulüp. Sizi yalnızca sosyal yönden geliştiren bir kulüp değil, aynı zamanda size sorumluluk almayı öğreten, çok sıkı dostluklar kurmanıza yardımcı olan ve hatta çeşitli kazanımlarla sizi profesyonel hayata hazırlayan bir kulüp. Kulüpteki arkadaşlarımla ortak hobimiz olan deniz sayesinde tanıştım; geziler, Cunda evi etkinlikleri ve diğer kulüp aktivitelerimiz sayesinde çok değerli dostluklar kurdum. Hep beraber konferanslar, geziler, eğitim gezileri düzenledik. Bu sayede organizasyonel işlerin işleyişini öğrendim.

Üniversiteye girdiğim anda SUSail ailesine katılmak verdiğim en doğru kararlardan biriydi. Yelkene ilgim vardı fakat hiç bilgim yoktu. 1 yıldız, 2 yıldız, yarışçılık eğitimlerine ve eğitim gezilerine katılarak tecrübelendim ve şu anda yardımcı kaptanım. Özetlemem gerekirse SUSail’ın bir kulüpten çok daha fazlası olduğunu deneyimleme şansım oldu. Tercih dönemindeki adaylara başarılar diliyorum, sizleri de en kısa zamanda aramızda görmek dileğiyle.”

“IES akademik yıl içerisinde katılımcılarını şirketler ile en fazla bir araya getiren kulüplerden biri” 

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğrencisi Sena Karakuş IES Kulübünü anlatıyor: 

“Sabancı Üniversitesinin en köklü kariyer kulüplerinden olan IES’in (Industrial Engineering Society) bir parçası olmak bana gurur veriyor. Bu gururun nedeni öğrencilerin üniversiteye girdiği ilk andan itibaren IES’in onlara sağladığı hem sosyal hem de profesyonel hayata dair katkıları. IES akademik yıl içerisinde katılımcılarını şirketler ile en fazla bir araya getiren kulüplerden biri. Yapılan etkinliklerde temel amaç şirketlerden gelen yöneticilerin vizyonlarından yararlanmak ve profesyonel hayata geçiş döneminde bakış açımızı geliştirerek daha sağlam adımlarla yolumuzu çizmek. Bir diğer avantajı ise ağırladığımız konuşmacıların veya şirketlerin talebine göre işe giriş ve staj imkânları sağlanması. Size çok klasik gelebilir fakat IES ekibi bir “AİLE” dir. Etkinliklerin başından sonuna kadar yaptığımız işi hem severek hem de elimizden geldiğince eğlenerek yapmak bizi diğer kulüplerden ayıran temel özelliğimiz diye düşünüyorum. Kulübümüz Yönetim Kurulu, Koordinatör ve Aktif Üyeler olarak üç temel yapıdan oluşuyor. Hem Yönetim Kurulunun hem de Koordinatörlerin beraber çalıştıkları alt

grupları vardır ve bu sayede yöneticilik, risk ve inisiyatif alma yetileri kazanma şansımız olur. IES denilince IMIS den bahsetmemek olmaz tabii… IMIS (International Management and Industrial Engineering Summit) Sabancı Üniversitesinin en büyük kariyer etkinliğidir, her ilden gelen 500’ü aşkın katılımcımız ve C-Level konuşmacılarımız ile Sabancı Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirilen bir zirvedir.

Tercih dönemindeki adaylarımıza başarılar diliyorum ve IES Ailesi olarak sizleri aramızda görmekten mutluluk duyacağımızı şimdiden belirtmek istiyorum.”

“Dalış sporuna SUSS ile daha çok bağlandım” 

Sabancı Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Mezunu Atakan Güven Sabancı Üniversitesi Sualtı Sporları ve Araştırmaları Kulübü’nü anlatıyor: 

“Merhaba, ben Atakan Güven. Sabancı Üniversitesi 2020 mezunu ve Sabancı Üniversitesi Sualtı Sporları ve Araştırmaları Kulübü [SUSS] 2019-2020 yönetim kurulu başkanıyım. Su altı sporları kulübüyle 2016 yılında tanıştım. Yönetim kurulu başkanlığının dışında bir sene temel eğitim sorumlusu ve bir sene de malzeme sorunlusu olarak yönetim kurulunda görev aldım. 2013 senesinde tanıştığım dalış sporuna SUSS ile daha çok bağlandım. SUSS ile birlikte ailem diyebileceğim arkadaşlıklar ve bir sürü güzel anı sahibi oldum. SUSS sayesinde iletişim becerilerimi geliştirdim, topluluk önünde rahat ve özgüvenli bir şekilde konuşabilir hale geldim. Gezi sorumlusu olarak organizasyon becerilerimi ve insan ilişkilerimi geliştirdim. Son olarak ise geçtiğimiz hafta 1 Yıldız Dalış Eğitmeni sınavımı başarıyla tamamlayarak Sabancı'nın bana kazandırdığı mesleğimin yanında bir meslek sahibi daha oldum.

Geriye dönüp baktığımda emeklerimin karşılığını sonuna kadar aldığımı görebiliyorum. Bu ailenin bir parçası olmaktan ise çok mutluyum. Üniversite spor kulüplerinin öğrencilere katabileceklerinin sadece eğlenceden ibaret olmadığını ve herkesin benim yaşadığım deneyimleri yaşaması gerektiğini düşünüyorum.

Umarım hayatınızdan deniz ve dalış asla eksik olmaz. Derin maviliklerde görüşmek üzere.”