Ana içeriğe atla

Rekabet Forumu Konferansları kapsamında Türkiye’de inovasyon konusu ele alındı

TÜSİAD ve Sabancı Üniversitesi tarafından kurulan Rekabet Forumu, Türkiye ekonomisini ve sektör politikalarını ele alan bir konferans serisi başlattı. 

16 Eylül 2020 Çarşamba günü gerçekleşen serinin ilk konferansında, büyümenin çekici gücü olan “inovasyon”  konusu ele alındı. 

 

Konferansın açılış konuşmasını TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sanayi Politikaları Yuvarlak Masa Başkanı Bahadır Balkır gerçekleştirdi. 

Dördüncü Sanayi Devrimi denilen yeni küresel düzende rekabetçiliğin inovasyon temelli olduğunu vurgulayan Bahadır Balkır, konuşmasında daha kaliteli ve verimli üretim yapan şirketlerin üzerindeki yeni taleplerin baskısının her geçen gün daha fazla hissedildiğini ama büyümenin çevre, toplum ve insan ihtiyaçlarını da göz ardı etmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Konferansta ayrıca, büyüme ve inovasyon ekonomisi konusunda uluslararası çok değerli çalışmaların sahibi Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Akçiğit, “Türkiye’de İnovasyon” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.  

TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu Direktörü ve Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Esra Durceylan Kaygusuz’un moderasyonunda yürütülen etkinlikte Prof. Dr. Ufuk Akçiğit veriye dayalı ekonomik politikalar üretmenin önemini vurgulayarak konuşmasına başladı.  Türkiye’nin uluslararası rakiplerine göre inovasyon, kişi başına AR-GE harcaması ve patent sahipliği konularında geride kaldığını belirten Akçiğit, inovasyon konusunda düşük performans sergilenmesinin nedeni araştırıldığında kamu desteğinin benzer ülkelere kıyasla yüksek olduğunu dile getirdi.  Prof. Akçiğit, verilerin iki problemi işaret ettiğinden bahsetti. Birincisinin azalan firma dinamizminin lider firmalar üzerinde rekabetçi baskıyı azaltması, ikincisinin ise inovasyon yapacak beşeri sermayenin Türkiye’de yetersizliği olduğu ifade eden Akçiğit, beşeri sermayeyi yaratacak üniversitelerin desteklenmesi, araştırma ortamının iyileştirilmesi, gerekli teşviklerin dizayn edilmesi gerekliliğini vurguladı. Üniversite Sanayi işbirliğinin, inovasyonun ürüne dönüştürülmesi ve değer yaratması konusunda öneminin altı bir kez daha çizildi.

Etkinliğin yayın kaydını aşağıdan izleyebilirsiniz.


SU-IMC Araştırmacılarına Dünyanın En İyi Otomotiv Konferansı’ndan Ödül

Sabancı Üniversitesi Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC) Araştırmacısı Dr. Burcu Saner Okan’ın danışmanlığını yaptığı Malzeme Bilimi ve Nano Mühendislik Programı yüksek lisans öğrencisi Atakan Koçanalı, SPE ACCE 2020 Konferansı’nda düzenlenen yüksek lisans poster yarışması kategorisinde ikincilik ödülüne layık görüldü.

 

Soldan: Burcu Saner Okan, Atakan Koçanalı, Yusuf Menceloğlu, Abdulmounem Wis Alchekh

Otomotiv sektörü ve kompozit malzeme alanında dünyanın en iyi konferansı olarak kabul edilen SPE ACCE (Automotive Composites Conference and Exhibition) 2020, bu yıl 9-11 Eylül 2020 tarihleri arasında sanal olarak gerçekleşti. Ford Motor Company ve General Motors Company tarafından organize edilen ve bu yıl 20.si  düzenlenen konferansa Ford, FCA, GM, Honda, Hyundai, Nissan, Tesla, Toyota ve Volkswagen gibi dünyanın en iyi otomotiv firmalarından olmak üzere toplamda 550 kişi katıldı. 

Konferansta SU-IMC Araştırmacısı Burcu Saner Okan’ın danışmanlığını yaptığı yüksek lisans öğrencisi Atakan Koçanalı, “Development of graphene/talc hybrid additive from plastic wastes by upcycling technique and its use in the production of light-weight automotive parts” başlıklı posteri ile yüksek lisans poster yarışması kategorisinde 2.lik ödülüne layık görüldü. Ayrıca, bu çalışmaya doktora üstü araştırmacı Abdulmounem Wis Alchekh ve projede araştırmacı olarak görev alan Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yusuf Menceloğlu katkı sağladı. 

Ödüle layık görülen çalışma, SU-IMC Araştırmacısı Burcu Saner Okan’ın yürütücü olarak Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) tarafından desteklenen 218M658 numaralı “İleri dönüşüm tekniği ile plastik atıklarından grafen/talk hibrit katkısı geliştirilmesi ve güçlendirici olarak otomotiv sektöründe hafif ve sağlam prototip iç ve dış trim parça üretiminde kullanımıbaşlıklı 1003 projesi kapsamında yürütülen çalışmaları kapsıyor. Projede Farplas Otomotiv A. Ş. geliştirilen yeni katkının performansını değerlendirmek ve prototip üretmek göreviyle ortak olarak yer alıyor. 

Yapılan çalışmada günümüzün en büyük problemi olan atık plastiklerin katma değerli ürünlere dönüştürülmesi konusunda yenilikçi bir yaklaşım sunulmuş olup döngüsel ekonomiye önemli bir katkı sağlamaktadır. Çalışmalar kapsamında atık plastiklerde bulunan karbon kaynağı otomotiv plastiklerinde yaygın olarak kullanılan takviye elemanı talk üzerinde biriktirilerek yeni nesil grafen/talk hibrit katkısının üretimini sağlamaktadır. Geliştirilen bu katkı hafif ve üretim maliyeti düşürülmüş otomotiv plastik parçaların üretiminde kullanılacaktır.

Nesrin Balkan'dan 20 Yılın Hikayesi

Üniversitemizin 20 yılı geride bıraktığı bu süreçte Sabancı Üniversitesi’nin ilk kuruluş yıllarından itibaren görev alan, çalışmaları ile varlığı ile üniversitemize katkıda bulunan akademisyen, idari çalışan ve ilk öğrencilerimize yönelttiğimiz dört sorudan oluşan röportaj serisi hazırladık. “20 Yılın Hikayesi”ni kendi pencerelerinden anlatıyorlar.

Mümin Özkan'dan 20 Yılın Hikayesi

Üniversitemizin 20 yılı geride bıraktığı bu süreçte Sabancı Üniversitesi’nin ilk kuruluş yıllarından itibaren görev alan, çalışmaları ile varlığı ile üniversitemize katkıda bulunan akademisyen, idari çalışan ve ilk öğrencilerimize yönelttiğimiz dört sorudan oluşan röportaj serisi hazırladık. “20 Yılın Hikayesi”ni kendi pencerelerinden anlatıyorlar.

Mezunumuz Rabia Yazıcıgil’in Projesine 1.5 Milyon Dolar Hibe Desteği

Sabancı Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Programı 2009 mezunumuz ve Boston Üniversitesi Öğretim Üyesi Rabia Tuğçe Yazıcıgil, “SemiSynBio-II: HybridBio-Electronic Microfluidic Memory Arrays for Large-Scale Testing and Remote Deployment” adlı projesi için National Science Foundation’dan 1.5 milyon dolarlık hibe desteği aldı.

 

Rabia Tuğçe Yazıcıgil üzerinde çalıştığı interdisipliner araştırma projesinde, karmaşık genetik sistemlerin hatırlama yeteneğini kullanarak genetik olarak işlenmiş hücresel hafıza sistemleri tasarlamayı ve sonuçta da akıllı biosensorler yaratmayı amaçlıyor. Yazıcıgil, projesinde ECE–Elektrik Elektronik ve Bilgisayar Mühendisliği Departmanı Öğretim Görevlisi Prof. Douglas Densmore, BME–Biomedikal Mühendisliği Departmanı Öğretim Görevlileri Prof. Ahmad Khalil ve Prof. Wilson Wong ile beraber çalışıyor. 

Mezunumuz Rabia Tuğçe Yazıcıgil ile yaptığımız röportajı aşağıda okuyabilirsiniz.

Merhaba, öncelikle tebrik ederiz. National Science Foundation tarafından hibe desteği aldığınız projenizden bahseder misiniz? Üç sene sürmesi planlanan projenizde ne tür bulgular elde etmeyi planlıyorsunuz? 

R.T.Y: İlginize teşekkür ederim. Projemizin adı “SemiSynBio-II: HybridBio-Electronic Microfluidic Memory Arrays forLarge ScaleTestingand Remote Deployment”. Bu projede ECE– Elektrik-Elektronik ve Bilgisayar Mühendisliği Departmanı Öğretim Görevlisi Prof. Douglas Densmore, BME– Biomedikal Mühendisliği Departmanı Öğretim Görevlileri Prof. Ahmad Khalil ve Prof. Wilson Wong ile beraber çalışıyorum.

Bilindiği gibi karmaşık genetik sistemlerin, bakteriler, memeli canlı hücreleri hatta yaşayan tüm organizmaların çevrelerini hatırlama yeteneği mevcut. Biz bu yeteneği kullanarak genetik olarak işlenmiş hücresel hafıza sistemleri tasarlayacak ve akıllı biosensörler oluşturacağız. Douglas Densmore’un takımı microfluidic tasarımlarını bu akıllı sensörleri test etmek için kullanacaklar. Bir bakıma yapay test ortamı yaratıp, çok sayıda genetik olarak işlenmiş biyolojik hafıza sistemlerini test edebileceğiz. Benim grubum bu sensörlerin kablosuz elektronik teknolojilerini tasarlayıp, onların biyolojik ortamdaki ve çevrelerindeki değişimleri tespit edip o değişimlere tepki vermelerini kontrol edecek. Genetik olarak işlenmiş hafıza tasarımlarını da Ahmad ve Wilson grupları yapacak.

Bu hafıza tasarımlarının en önemli farkı daha uzun süre dayanıklı ve kapasitelerinin önceki dizaynlara göre artmış olması olacak. Ve bu akıllı bio-eletronik sensörler toplu olarak çalıştığında ortamdaki (sindirim sistemi ya da ırmak nehir gibi biyolojik ya da çevresel ortamlar olabilir) toksinleri, ağır metalleri, ya da hormonları gözlemleyip, ortamdaki değişimlere tepki verip, elektronik devrelerin yardımıyla biyolojik hafıza sistemlerine datalarını yazabilecekler. 

Projeyle ilgili daha fazla bilgi için:

http://www.bu.edu/eng/2020/09/01/densmore-and-yazicigil-win-nsf-grant/ 

Sabancı Üniversitesi olarak projenizde başarılar dileriz. Peki öğrenci ve yeni mezunlarımıza neler tavsiye edersiniz?

R.T.Y: Bu tahmin ettiğiniz üzere fazlasıyla interdisipliner bir araştırma projesi ve o yüzden de çok daha keyifli. Uzun ve riskli bir araştırma projesi fakat etkisinin de yüksek olmasını umduğumuz bir proje. Benim öğrencilere ve yeni mezunlara tavsiyem, araştırma çalışmalarında interdisipliner gruplarla ortak çalışmalara açık olmaları. Çünkü farklı altyapıdan insanlarla çalışırken yeni alanlara geçiş yapmak ya da temel bilgilerinin üzerine yeni konular eklemek çok daha kolay. Benim için farklı altyapılardan gruplarla çalışmak çok keyifli, çünkü her gün yeni bir şey öğreniyorum. Yeni bir dil öğrenmek gibi düşünebilirsiniz. Çalışmalarınızı toplantılarda birbirinizle paylaşmanız aktarım gücünüzü sağlamlaştırıyor. Riskli projelerden de korkmamak gerekiyor; attığınız en ufak adımın ya da projenin her başarılı kademesinin topluma faydasının çok yüksek olabildiğini görüyorsunuz. Bu da size mutluluk veriyor ve ilerisi için cesaretlendiriyor.

Benim grubumun, Wireless Integrated Systems and Extreme Circuits (WISE-Circuits) Lab.’ın yaptığı çalışmalarla ilgili daha fazla bilgi edinmek isteyenler için web sitemiz: wisecircuits.bu.edu.

Liderlik Gelişim Programı Sanal Sınıflarda Başladı!

Kamu Kurumlarının İhale Hazırlıklarının Desteklenmesi (STEP) Projesi kapsamında, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, EDU ve Yenibirlider Derneği iş birliğiyle, Avrupa Birliği Başkanlığı’nda görev yapan AB Uzmanlarına yönelik tasarlanan ‘’Liderlik Gelişim Programı’’ sanal sınıflarda başladı!


Programın açılışı, Sayın Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakçı, Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı, İPM Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Fuat Keyman, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, EDU Direktörü Dr. Cüneyt Evirgen ile Yenibirlider Derneği Genel Müdürü Jülide Erdoğan’ın katılımlarıyla gerçekleşti. Canlı sanal sınıf ortamında yürütülen program, Prof. Dr. Fuat Keyman’ın “COVID Sonrası Yeni Dünya Düzeni” eğitimi ile devam etti.

6 modüllük program, 8 yarım gün sanal sınıf eğitimi ve bir video eğitimden oluşuyor. Her oturumda Avrupa Birliği Başkanlığı Daire Başkanları da eğitimlerde moderatör olarak yer alıyor. Programda, eğitimlere ek olarak Yenibirlider Derneği tarafından organize edilen 4 farklı İlham Veren Konuşma oturumu yer alıyor. Program, Covid Sonrası Yeni Dünya Düzeni, Networking ve İşbirlikleri, Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0, Kişisel Liderlik ve Gelişim, Müzakere ve İkna, Etkili Takım Olmak, VUCA Dünyasında Liderlik, Stratejik Düşünme ve VUCA Dünyası eğitimleri ile sürdürülecek. 

digitalSSM’nin “Sanal Gerçeklik Sanat Eserlerinin Korunması” etkinliği

Sabancı Üniversitesi ve digitalSSM yürütücülüğünde gerçekleştirilen Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması projesi konferansları, yaratıcılık ve teknoloji platformu Digilogue işbirliğiyle devam ediyor. Sanal Gerçeklik Sanat Eserlerinin Korunması başlığıyla 18 Eylül saat 14.00’te başlayacak çevrimiçi etkinlikte konuşmacı olarak sanatçı Memo Akten ve Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Balcısoy yer alıyor.


Kültür ve sanat kurumlarının, sanal gerçeklik (VR) ortamında yaratılan sanat eserlerine dair koruma stratejilerinin tartışılacağı etkinliğin ilk bölümünde, sanatçı Memo Akten, Sakıp Sabancı Müzesi Dijital Koruma Uzmanı Osman Serhat Karaman’la bir söyleşi gerçekleştirecek. Sanatçının VR çalışması FIGHT!’a odakla ilerleyecek söyleşide sanat eserinin anlamı ve geleceğe taşınması gereken yönleri masaya yatırılacak.

Memo Akten, Fight 

Etkinliğin ikinci bölümünde ise Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Balcısoy, “Vekiller ve Örneklemler. Sanal Ortamların Saklanması” başlıklı bir konuşma yapacak. Balcısoy, sanal ortamların teknolojik altyapılarında ve gerçeklik düzeylerindeki dönüşüm çerçevesinde, bu ortamdaki çalışmaların korunmasına yönelik teknolojik çözüm önerilerini sunacak. 

Etkinlik kayıt yaptıran herkese açık ve ücretsizdir. İngilizce simultane tercüme yapılacaktır.

Tarih : 18 Eylül Cuma

Saat  : 14:00

Kayıt için tıklayınız

TÜBİTAK’tan Araştırma Programı Desteği

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyelerimizin projeleri TÜBİTAK 1005 Programı kapsamında destek almaya hak kazandı.

TÜBİTAK 1005 - Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı ile; ülkemizde ihtiyaç duyulan, teknolojik dışa bağımlılığı azaltacak, uluslararası rekabet gücünü artıracak ulusal/uluslararası yeni bir ürün/süreç/yöntem/model geliştirmeye yönelik uygulamalı araştırma ve/veya deneysel geliştirme projelerinin desteklenmesi hedefleniyor.

TÜBİTAK 1005 desteği alan üç projeden biri: "Biyoçözünür Polimer Tabanlı Mikro-İğne Dizini Geliştirilmesi ve Karakterizasyonu: İntradermal Glukozaminoglikan (GAG), Kondroitin Sülfat (CS) ve Hyaluronan Aktarımı Teknolojik Platformu" başlıklı proje. MDBF Öğretim Üyesi Bekir Bediz’in yürütücü olduğu projenin ekibinde Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) Teknik Uzmanı Büşra Tuğba Çamiç, Araştırmacıları Feray Bakan, Meltem Sezen ve Yarı Zamanlı Araştırmacısı Güralp Özkoç bulunuyor. 

Proje önerisi kapsamında deri içerisine ilaç ve/veya biyo-aktif malzemelerin iletimini gerçekleştirmek amacıyla kullanılabilecek biyo-çözünür ve biyo-uyumlu mikro-iğne dizilerinin hassas ve tekrarlanabilir üretim metodolojisinin oluşturulması planlanıyor. Geliştirilecek üretim yöntemi ile osteoartrit tedavisi için gerekli biyolojik malzemenin iletimine yönelik prototip mikro-iğne dizilerinin üretimi ve karakterizasyonları gerçekleştirilecektir. 

TÜBİTAK 1005 desteği alan üç projeden bir diğeri; "Damak Yarığı Cerrahi Egitiminde Yenilikçi ve Yerli Bir Ürün; Anatomik ve Modifiye Damak Yarığı Cerrahi Eğitim Modeli" başlıklı proje. MDBF Öğretim Üyesi Özge Akbulut’un araştırmacı olduğu proje ekibinde, Hacettepe Üniversitesi’nden Figen Özgür yürütücü olarak, Pamukkale Üniversitesi’nden Bahriye İnci Gökalan Kara ile Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi’nden  Murat Kara da araştırmacı olarak bulunuyor. 

Söz konusu proje ile varolan eğitimlerde simülasyon platformu olarak kullanılan basit ve pahalı ürünlerin ötesinde kompozit bir eğitim modeli tasarlanarak, ülkemiz ve dünyadaki cerrahların en iyi şekilde eğitim almasına olanak sağlanacak. Ürün tasarımı, prototiplemesi ve testler için örnek üretimi Sabancı Üniversitesi’nde, ürünlerin testi ve cerrahların ürün üzerinde alacakları eğitimin performanslarına etkisinin ölçülmesi ise Hacettepe Üniversitesi’nde yapılacak. Hazırlanan modelin cerrahi eğitiminde kullanılmasıyla, asistanların veya cerrahların rahat bir ortamda pratik yapması sağlanarak hem hastalardaki komplikasyon riski azaltılacak hem de daha fazla cerrahın komplike teknikler üzerinde eğitimi gerçekleştirilecek.

Dudak ve damak yarıkları, baş-boyun bölgesinin en sık görülen konjenital anomalisi olup, ortalama görülme sıklığı 700 doğumda bir olduğu belirtiliyor.Türkiye’de yapılmış kapsamlı bir çalışma olmamakla birlikte, bu oranın ülkemizde yaklaşık 500 doğumda bir olduğu tahmin ediliyor. Dudak yarığı-burnu onarımı ve bu onarım sırasında gelişebilecek komplikasyonların düzeltilmesi gibi konularda cerrahların eğitime ihtiyacı olduğu belirtiliyor. 

TÜBİTAK 1005 desteği alan üç projeden üçüncüsü ise; MDBF Öğretim Üyesi Özgür Gürbüz’ün "Tam Çift Yönlü Wi-Fi Cihazı ve Yeni Tam Çift Yönlü Radyo Teknolojileri” başlıklı projesi.

Tam çift yönlü iletim, bir radyonun aynı anda alma ve göndermesine izin vererek spektrum verimliliğini iki katına çıkarma potansiyeline sahip, en yeni kablosuz teknolojilerden birisi olup, bir sonraki kablosuz yerel ağlar standardı, Wi-Fi 7 için düşünülen alternatiflerden biri oluyor. Bu projenin amacı ise, özgün, yerli bir tam çift yönlü Wi-Fi ağ cihazı prototipinin ve doğrusal olmayan giderim ve Çok Girişli Çok Çıkışlı iletim ile iki yeni tam çift yönlü radyo prototipinin geliştirilmesi olarak ifade ediliyor. 

Mert Özsöz'den 20 Yılın Hikayesi

Üniversitemizin 20 yılı geride bıraktığı bu süreçte Sabancı Üniversitesi’nin ilk kuruluş yıllarından itibaren görev alan, çalışmaları ile varlığı ile üniversitemize katkıda bulunan akademisyen, idari çalışan ve ilk öğrencilerimize yönelttiğimiz dört sorudan oluşan röportaj serisi hazırladık. “20 Yılın Hikayesi”ni kendi pencerelerinden anlatıyorlar.

Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi Online Programlarla Eğitime Desteğe Devam Ediyor

Dünyanın problemlerinden haberdar, sorunlara çözüm bulma isteği ve yetisi olan, sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirebilecek bireyler yetiştirmeyi hedefleyen Sabancı Üniversitesi Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi, pandemi dönemine özel bölgedeki ilköğretim öğrencilerine yönelik uzaktan (online) eğitim düzenleyecek.


Ayvalık İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle ilk modülü 7 Eylül – 2 Ekim 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilecek online eğitim programında öğrenciler; elektronik prototipleme, programlama dili Python, hobi elektroniği, drone teknolojileri, 3 boyutlu yazıcılar, 3 boyutlu modelleme konularında dersler alacaklar. Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi’nde bulunan fabrikasyon laboratuvarı Collaboration Space’in çalışanları tarafından verilecek derslerde öğrenciler geleceğin teknolojileriyle ilgili en temel bilgileri öğrenecekler.

Program kapsamında ihtiyaç sahibi çocuklara bilgisayarları Sabancı Üniversitesi tarafından temin edilecek.

Gençlerin ve kadınların eğitiminde sürdürülebilirlik hedefi


Ayvalık Kaymakamlığı, Ayvalık Belediyesi ve Ayvalık İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliği ile 2019 yılında kurulan Sabancı Üniversitesi Küçükköy Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi, topluma fayda sağlamak üzere çocukların eğitim ve eşitlik hakkını gözeterek bilim ve teknoloji ağırlıklı eğitimler düzenliyor.

Gençlerin ve kadınların eğitiminde sürdürülebilirliği sağlayabilme amacıyla farklı projelere de ev sahipliği yapan Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi’nde eğitim çalışmaları Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyeleri ve öğrencileri tarafından gerçekleştiriliyor. Eğitimlerden öncelikli olarak 8-15 yaş grubundaki çocuklar ve kadınların faydalanması amaçlanıyor.

Abone ol