Ana içeriğe atla

“Sabancı Üniversitesi’nin öğrenci ve akademisyenlere alan açarak verdiği desteği önemli buluyorum”

"Feminist Harekette Duygu/Duygulam, Zamansallık ve Güvenli Mekan: 2000'lerde İstanbul'daki Feminist Aktivistler Arası İlişkiler Örneği” çalışmasıyla Şirin Tekeli 2020 Araştırma Ödülü kazanan mezunumuz Yonca Cingöz, “Bu ödül saha çalışmamın ilk aşamasında pandemi nedeniyle duraksadığım ve doktoradaki pek çok arkadaşım gibi tez çalışmamın akıbetiyle ilgili karamsarlığa düşmek üzere olduğum bir zamana denk geldi ve motivasyonumu artıran çok değerli bir destek oldu” diyor. Ayrıca “Mezunu olduğum Sabancı Üniversitesi’nin de hem SU Gender ve ilgili program ve dersleri sürdürmesiyle hem de güvenli bir kampüs yaratma çabasında öğrenci ve akademisyenlere alan açarak verdiği desteği önemli buluyorum” açıklamasında bulunuyor.

Mezunumuz Yonca Cingöz ile Şirin Tekeli 2020 Araştırma Ödülü vesilesiyle özel bir söyleşi gerçekleştirdik. 

Öncelikle kısaca kendinden bahsedebilir misin? 

Elbette. Ankara’da doğup büyüdüm, üniversiteyi kazanınca İstanbul’a geldim. Sabancı Üniversitesi’nde tam burslu olarak okudum, 2004 yılında Toplumsal ve Siyasal Bilimler programından mezun oldum. İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültürel İncelemeler Programı’nda yüksek lisansa başladım fakat babamın vefatı, koşullarımın değişmesi ve akademisyenlerle yaşadığım bazı olumsuz deneyimler üzerine iş hayatına girdim. Akademik çalışmama uzun bir ara verdim. Gazetecilik, editörlük yaptım. Yayıncılık alanında bir dernekte koordinatörlük yaptım. 2013’te “Feminist Felsefe ve Deleuze” başlıklı tezimi vererek yüksek lisansımı tamamladım. Ertesi yıl anne oldum. 2017’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Genel Sosyoloji ve Metodoloji Bölümü’nde doktoraya başladım. Şu anda bir vakıfta koordinatörüm ve doktoramın tez aşamasındayım. Aynı zamanda birkaç yıldır serbest olarak kurmaca dışı çeviriler yapıyorum. İki çevirim yayımlandı.              

Şirin Tekeli Araştırma Ödülü'ne başvurmaya nasıl karar verdin? Süreç nasıl ilerledi? 

Güncel feminist çalışmalarla yakından ilgilendiğim için Şirin Tekeli Araştırma Ödülü’nü alan çalışmaları da takip ediyordum. Doktora tez aşamasına geldiğimde başvurmayı düşünüyordum. Tasarladığım gibi oldu aslında. Dolayısıyla ödül alan araştırma önerim, doktora tez çalışmama dayanıyor. Onun saha çalışmasının bir bölümünü kapsıyor. Başvuru sürecinde bir ay kadar yoğun çalışarak araştırma önerimi olgunlaştırdım. Böylece aynı zamanda doktora tezimin literatür incelemesini ve saha araştırması planını da gözden geçirip güncellemiş oldum. 

Araştırma konundan biraz bahsedebilir misin? Araştırma süreciyle ilgili şu anda ne aşamadasın? 

Araştırma konumun başlığı, "Feminist Harekette Duygu/Duygulam, Zamansallık ve Güvenli Mekan: 2000'lerde İstanbul'daki Feminist Aktivistler Arası İlişkiler Örneği”. Araştırmamda 2000’lerde Türkiye’de feminist harekette yer almış aktivistler arasındaki ilişkileri duygu/his/duygulam (affect), zamansallık ve güvendelik (safety) bağlamında inceleyeceğim. Bu dönemde İstanbul’da faal olan bağımsız feminist örgütlerde yer almış aktivistlerle derinlemesine görüşmelere ve belge taramasına dayanacak olan çalışmam, anlatı analizi ve söylem analizi yöntemlerinden ve feminist aktivist hafızanın paylaşılması ve aktarımına, aktivizm duygularının hatırlanmasına bakan güncel literatürden beslenecek. İlk olarak literatür taramamı yaptım ve üç görüşmeyi tamamladım. Dergi taraması ve görüşmelerle devam edeceğim. 

Araştırmanla ilgili beklenti ve hedeflerini paylaşabilir misin?

Araştırmamın sonunda feminist “güvenli mekan”lar (safe space) yaratmanın olanakları üzerine ilk sonuçlara ulaşmayı ve sunumda ilgili araştırmacılarla paylaşıp tartışarak bu analizi geliştirmeyi bekliyorum. Sunumun hemen ardından doktora tez çalışmamın analiz sürecine geçeceğim. 

Ödülle ilgili duygu ve düşüncelerini alabilir miyiz? 

Bu ödül saha çalışmamın ilk aşamasında pandemi nedeniyle duraksadığım ve doktoradaki pek çok arkadaşım gibi tez çalışmamın akıbetiyle ilgili karamsarlığa düşmek üzere olduğum bir zamana denk geldi ve motivasyonumu artıran çok değerli bir destek, ömürlük bir hatıra oldu. Bu vesileyle bu ödülün sürmesinde, bu sayede her yıl pek çok ufuk açıcı araştırma sürecinden haberdar olmamızda emeği olan SU Gender ekibine ve önerimi ödüle layık gören jüri üyelerine tekrar teşekkür etmek istiyorum.

Türkiye'de yürütülen toplumsal cinsiyet ve kadın çalışmalarını nasıl görüyorsun? Bu kapsamda SU Gender'ın yürüttüğü çalışmaları değerlendirebilir misin? Genel anlamda Sabancı Üniversitesi'nin bu alana katkısını ele alabilir misin? 

Türkiye’de toplumsal cinsiyet ve kadın çalışmalarını feminist öznellikleri biçimlendiren ve feminist aktivizmi besleyen en temel damarlardan biri olarak görüyorum. Pek çok genç kadın bu bölümlerde okuyarak ve bu bölümlere hayat veren hocalarından öğrendiklerinin heyecanıyla sokak aktivizmine katıldı veya feminist fikirleri ve tutumları gündelik hayata yansıtarak çevresindekileri etkiledi, değiştirdi. Bugün dünyada toplumsal cinsiyet karşıtı hareketlerin yükseldiği; toplumsal cinsiyet, kadın ve cinsellik çalışmaları bölümlerinin, araştırma merkezlerinin bütçelerinin kesildiği ve seslerinin kısılmaya çalışıldığı bir dönemde varlık ve etkinlik sürdürmelerinin önemi daha da büyük. SU Gender çalışkan ekibi sayesinde bu alanda akademik program ve yayınlarla sınırlı kalmayıp, ödüller vererek, eğitimler, hafıza yürüyüşleri gibi çeşitli etkinlik biçimlerini benimseyerek çok farklı gruplara bilgi ve deneyimi yayma çabası gösterdiğinden bu alandaki merkezler arasında çok değerli bir konumda bana göre. Mezunu olduğum Sabancı Üniversitesi’nin de hem SU Gender ve ilgili program ve dersleri sürdürmesiyle hem de güvenli bir kampüs yaratma çabasında öğrenci ve akademisyenlere alan açarak verdiği desteği önemli buluyorum.  

Çevrimiçi çocuk atölyeleri yeni yılda da devam ediyor

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Öğrenme Programları, farklı yaş gruplarından çocuklara yönelik etkinliklerine yeni yılda da devam ediyor. Ocak ayı boyunca hafta sonları gerçekleştirilecek çevrimiçi atölyeler, resimden grafitiye, felsefeden satranca geniş bir yelpazeden temalar içeriyor.

 

Doodle Atölyesi

Doodle Atölyesi’nde çocuklar, karalama veya gelişigüzel çizme olarak da tanımlanabilecek doodle çizimleriyle kendi karakterlerini oluşturacak.

Felsefe Atölyesi

Çocuklara eleştirel bakış açısı, yaratıcı düşünce ve ifade güçlerini geliştirmeleri için araçlar sunan Felsefe Atölyesi, felsefi soruların rehberliğinde gerçekleştirilen çalışmalar içeriyor. Çocuk edebiyatı metni, kısa film veya şarkı formatında eserler üzerinden kavram ve olayları irdelemenin amaçlandığı çalışmada, çocuk kitapları yazarı Leo Lionni’nin Pezzetino adlı kitabı parça ve bütün ilişkisi, birey olma, ait olma/olmama, kimlik konuları ele alınacak.

Grafiti Atölyesi

Grafiti üzerine interaktif bir sunum içeren Grafiti Atölyesi’nde dünyanın önde gelen grafiti sanatçılarından Eduardo Kobra’nın çalışmaları incelenecek. Grafiti türleri ve terimlerine dair bilgilendirilecek katılımcılar aynı zamanda kendi grafiti tasarımlarını gerçekleştirecek.

Hayalimdeki Şehir Atölyesi

İlk şehir ne zaman kuruldu? Bu şehirde nasıl evler vardı? Yaşadığınız şehri nasıl görüyorsunuz? Geçmişten bugüne şehirlerin tartışılacağı Hayalimdeki Şehir Atölyesi’nde katılımcılar aynı zamanda kendi şehirlerini de tasarlayabilecek.

Ressamlarla Renklerin İzinde Atölyesi

Ressamlarla Renklerin İzinde Atölyesi’nde çocuklar Mondrian, Gauguin, Picasso ve Van Gogh’un da aralarında bulunduğu ressamların eserleri rehberliğinde renk kavramı üzerine düşünecek, sonrasında da bu çalışmadan hareketle kendi tablolarını oluşturacak.

Satranç Atölyesi

Satranç Atölyesi’nde çocuklar satranç taktiklerini ve klasik oyunları inceleyecek; dikkat, plan yapma ve problem çözme becerisini artırmaya yönelik oyunlara katılacak. Böylece satrancın kontrollü zaman kullanımı, farklı işlevlere sahip taşlardan hareketle organizasyon becerisi ve empati yeteneği gibi unsurlara katkılarından faydalanabilecekler.

Zoom servisi üzerinden gerçekleştirilecek çevrimiçi atölyeler Sakıp Sakıp Müzesi web sitesi üzerinden satın alınabilecek.

Sabancı Üniversitesi’ne Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Desteği

Sabancı Üniversitesi Araştırmadan Sorumlu Rektör Yardımcısı, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yıldız ve SU-IMC Araştırmacısı Doç. Dr. Burcu Saner Okan’ın Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Bertan Beylergil ile birlikte kurguladıkları ve sundukları proje, BOREN (Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü) “Organobor Bileşikleri ve Borlu Polimerlerin Üretimi ve Uygulamaları” çağrısı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. 

Sabancı Üniversitesi’nin yürütücü olduğu “Havacılık ve uzay sistemlerinin ısıl yönetiminde kullanılabilecek çok-fonksiyonlu hekzagonal bor nitrür (h-BN) takviyeli termoset ve termoplastik esaslı hibrit kompozitlerin tasarımı ve geliştirilmesi” başlıklı projede, Eurotec Mühendislik Plastikleri firması sanayi paydaşı ve İspanya’dan Plastik Araştırma Merkezi AIMPLAS altyüklenici olarak yer alıyor. Ayrıca projeyi destekleyen kuruluşlar BOEING, TUSAŞ ve ROKETSAN da proje boyunca üretilen malzemelerin sahip olması gereken özellikleri paylaşacak ve yönlendirici bir rol üstlenecekler. 

İki yıl sürecek olan proje, havacılık sektöründeki ısıl yönetim uygulamalarında kullanılabilecek sektöre yönelik ticarileşme potansiyeli olan h-BN katkılı termoset ve termoplastik kompozit sistemlerin ve farklı ara ürünlerin üretim ve karakterizasyonunu kapsıyor.

SU-IMC Tematik Seminer Serisi'nin yeni konuğu Yiğit Karpat

SU-IMC Tematik Seminer Serisi, Yiğit Karpat'ın "Model based investigation of cutting tool-workpiece interactions during machining of CFRPs" konulu semineri ile devam ediyor. 

Kayıt olmak için lütfen tıklayınız.

Sabancı Üniversitesi Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC), yeni nesil bütüncül imalat süreçlerinin en son kurumsal, organizasyonel ve teknik gelişmelerini anlamak ve bunları önceliklendirmek için akademi ve endüstrinin farklı seviyelerinde tematik çevrimiçi bir seminer dizisi başlatıyor.

SU-IMC Tematik Seminer Serisi programı aşağıdaki gibidir:

“Sharing Experiences” Serisinin yeni konuğu Erhan Budak

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) içinde bulunduğumuz güz döneminde Sharing Experiences isimli yeni bir etkinlik serisi başlattı.

Öğretim üyelerimizin seçtikleri bir konuda önemli ve ilham verici buldukları deneyimleri diğer öğretim üyeleri ile paylaştığı etkinlik serisi, interaktif olması dolayısıyla katılımcılara yeni ve heyecan verici bir ‘birbirinden öğrenme ortamı’ yaratıyor.

Sharing Experinces Serisi, MDBF Öğretim Üyesi Kamer Kaya’nın 25 Kasım 2020 tarihinde gerçeleştirdiği  “High Performance Computing Center of Turkey” başlıklı konuşma ile başladı.

Kamer Kaya, bu seminerde hibe başvuru süreçlerinde edindiği deneyimleri ve önemli bilgileri katılımcılar ile paylaştı.

Sharing Experinces Serisi’nin ikinci konuşması 23 Aralık 2020 tarihinde MDBF Öğretim Üyesi Erhan Budak tarafından ‘A Short Story of Manufacturing Research Lab’ başlığı ile gerçekleşecek.

Seminerde Erhan Budak, uzun ve zorlu bir süreç olan laboratuvar kurma deneyiminden ve çıkardığı derslerden bahsedecek.

Sharing Experiences serisi, 2020-2021 akademik yılında farklı öğretim üyeleri ve birbirinden ilginç konularla ilham vermeye devam edecek. Beklemede kalın…

Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü Konferansı ve Ödül Töreni, 26 Aralık 2020

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi‘nin (SU Gender) 2009 yılında hayatını kaybeden akademisyen ve aktivist Dicle Koğacıoğlu anısına düzenlediği “Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü”nü kazananlar 26 Aralık 2020, Cumartesi düzenlenecek çevrimiçi (online) konferansta açıklanacak.


Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü, Mor Sertifika, Cins Adımlar, Dönüştürücü Aktivizm, Cinsiyet Eşitliği gibi programlarıyla 10 yıldır Türkiye‘de toplumsal cinsiyet alanında farkındalık yaratmak için çalışan SU Gender tarafından Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin desteğiyle 2010 yılından bu yana veriliyor. Ödüller, Türkiye toplumu ve kültürü üzerine toplumsal cinsiyet odaklı araştırmaları desteklemeyi ve genç araştırmacıları teşvik etmeyi amaçlıyor.

Aşağıdaki linkten kayıt olarak konferans ve ödül törenine katılabilirsiniz. 

Tarih: 26 Aralık 2020, Cumartesi
Saat: 13.30-17.00
Kayıt linki: www.bit.ly/DicleK2020 (Zoom uygulaması üzerinden düzenlenecektir.)

KONFERANS PROGRAMI

13.30-14.30 AÇILIŞ SOHBETİ

14.30-16.30 PANEL

  • Kolaylaştırıcı: Aslı İkizoğlu
  • Biray Anıl Birer, “Kadınların Modernleşme Deneyimlerinden Fragmanlar: Bir Maden Kenti Değirmisaz”
  • Burcu Hatipoğlu, “Taşra Sıkıntısı ve Taşrayı Sevmek: Kütahya'daki Somalili Mülteci Kadınlar Örneği”
  • Begüm Üstün, “Erken Cumhuriyet Dönemi Kadın Cinayetlerinin İstanbul Gazetelerine Yansıma Biçimleri (1923-1945)”
  • Şeyma Gümüş, “Tecavüzcü Ötekiler, Ötekileştirilen Kadınlar: Ömer Seyfettin’in Hikayelerinde Cinsel Şiddet ve Kadın Bedeni”
  • İpek Bozkaya, “Belirlenimsizliğin Siyasi Potansiyeli ve Queer Soybilimci Olarak Reşat Ekrem Koçu”

16.30-16.45 ARA

16.45-17.00 ÖDÜL TÖRENİ

"Paris Anlaşması'nın 5. Yılında COVID-19 Pandemisi ve İklim Krizi"

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)’nin, koronavirüs salgını sebebiyle bu süreçte karşılaşılan sorunlara birlikte çözüm bulmak, olası ortak zeminleri analiz etmek ve akademik araştırmalarla desteklenen fikir alışverişi için başlattığı “Salgın ve Toplum” webinar serisi devam ediyor. 

 
22 Aralık Salı saat 15.00'te yapılacak webinar toplantısının bu bölümünün başlığı "Paris Anlaşması'nın 5. Yılında COVID-19 Pandemisi ve İklim Krizi". Moderatörlüğünü İPM İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin’in yapacağı bu bölümün konuşmacıları, 2015/16 Mercator-İPM Araştırmacısı Hande Paker, Avrupa İklim Ağı’ndan Gökşen Şahin ile 2019/20 Mercator-İPM Araştırmacısı ve Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Sinan Erensü’den oluşuyor. 

Salgın ve Toplum webinarına bekliyoruz. 

22 Aralık Salı 15:00  

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), 2001 yılından bu yana küreselleşmenin çoklu krizlerinin tartışılması amacıyla iklim değişikliğinden kutuplaşmaya, göçten çatışma çözümüne, demokratikleşmeden transatlantik ilişkilere kadar birçok alandaki soru ve sorunları ele almak amacıyla nitelikli ve kanıta dayalı araştırmalar gerçekleştiriyor. Bu çalışmalar ışığında akademisyenler, uzmanlar, STK’lar ve öğrencilere yönelik bir tartışma platformu sağlamak, topluma ve karar alıcılara sağlam politika önerileri sunmak için bağımsız çalışmalar yürütüyor.  

Kayıt linki: https://event.webinarjam.com/register/134/2zok3t84

Ufuk Avrupa Bilgilendirme Günleri Başladı

1984’ten beri araştırma, geliştirme ve inovasyon faaliyetlerini Çerçeve Programları kapsamında yürüten Avrupa Birliği (AB), 9. Çerçeve Programı Ufuk Avrupa (Horizon Europe)’yı Ocak 2021’de başlatacak.  

Ufuk Avrupa, AB’nin bilimsel ve teknolojik temellerini güçlendirmek; inovasyon kapasitesini, rekabetçiliğini ve istihdamını yükseltmek; vatandaşlarının önceliklerini karşılamak, sosyoekonomik model ve değerlerinin varlığını sürdürmek şeklinde ifade edilen temel hedefleri ile  2021-2027 yılları arasında 95.5 Milyar Avroluk bir bütçeyle yürütülecek.  

AB ülkeleri ve Türkiye gibi programa dahil olacak Asosiye Ülkelerden kurumlar, program kapsamında açılan çağrılarda yer alabiliyor. Marie Skłodowska-Curie ve ERC gibi programlara bireysel başvurular yapılabilirken, İşbirliği Programları için en az 3 farklı AB ve Asosiye ülkeden ortağın oluşturduğu konsorsiyumların katılımı bekleniyor.  

Sabancı Üniversitesi Ufuk Avrupa Programı açılmadan hazırlıklara başladı 

Sabancı Üniversitesi’nde fakülte üyeleri ve araştırmacıları için her alan özelinde bilgilendirme günleri düzenleniyor. Program açılışında dekan, dekan yardımcıları ve direktörler, Sabancı Üniversitesi’nin Ufuk 2020 Programlarındaki performansı ve projeleri hakkında bilgi veriyor.

Sonrasında ise ilgili alandaki Ufuk Avrupa taslak çağrıları, TÜBİTAK destekleri, ERA-NET Programları, uluslararası ağlar ve ortak bulma mekanizmaları üzerine bilgiler paylaşılıyor. Her program sonunda da ilgili araştırma alanında proje başvurusu yapmış olan öğretim üyeleri deneyimlerini paylaşıyor.

Geçen haftalarda “Sağlık ve Biyoteknoloji” ile “Sosyal ve Beşeri Bilimler” alanlarında gerçekleştirilen etkinlik serisi aşağıda yer alan tarihlerde ve çeşitli konularda devam ediyor. 

  • 23.12.2020 – Dijital
  • 06.01.2021 – İmalat & Malzeme
  • 13.01.2021 – Ulaşım
  • 20.01.2021 – Gıda & Biyoteknoloji
  • 27.01.2021 - Enerji
  • 03.02.2021 – Avrupa İnovasyon Konseyi 

Etkinliği düzenleyen Sabancı Üniversitesi Sanayi İşbirlikleri ve Teknoloji Lisanslama Ofisi (İLO), etkinlik takvimlerini ve kayıt linklerini araştırmacılara e-posta üzerinden her hafta ayrı olarak iletiyor.

Programlarla ilgili daha fazla bilgi almak için ilo@sabanciuniv.edu üzerinden İLO’yla bağlantıya geçilebilir.

EDU’dan Ocak’ta 17 Farklı Bireysel Eğitim

Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, EDU, farklı alanlarda yetkinliklerini geliştirmek isteyen profesyonellere yönelik ocak ayında 17 farklı bireysel eğitim sunacak.

SU Gender iş birliğiyle gerçekleştirilecek Evden Çalışma Düzeninde Yaşanan Eşitsizlikler ve Etkili Çalışma ve Çalışma Hayatında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, 8 Ocak 2021 tarihinde gerçekleşecek. SU Gender Direktörü Hülya Adak’ın vereceği Evden Çalışma Düzeninde Yaşanan Eşitsizlikler ve Etkili Çalışma eğitiminde, pandemi dönemi ile birlikte yoğunlaşan evden çalışma düzeninde beyaz yakaya yönelik cinsiyet, yaş, eğitim, sağlık, dil, dijital erişim, sınıf üzerinden yaşanan eşitsizlikler hakkında gerekli bilgi ve bakış açısı aktarılacak.

SU Gender iş birliğiyle hayata geçirilecek Çalışma Hayatında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği eğitiminde ise  doğrudan ve dolaylı ayrımcılık, pozitif ayrımcılık, iş dağılımında cinsiyet eşitsizliği, toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve farklı türleri, iş - yaşam dengesi gibi iş yaşamında toplumsal cinsiyete dair birçok konuya ışık tutulması amaçlanıyor. Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Araştırmacısı Zeynep Gülru Göker’in vereceği eğitim 15 Ocak 2021 tarihinde düzenlenecek.

Sanal sınıflarda sürdürülecek diğer eğitimler arasında yer alan Dijital Dünyada Uzaktan Liderlik, evden çalışmanın liderlik ve yönetimde yarattığı zorluklara yönelik çözüm yolları sunulması hedefleniyor. 12-13 Ocak 2021 tarihlerinde gerçekleşecek eğitimde özdisiplin, taktik uygulama, çeviklik için müşteri odaklı organizasyon gibi dijital dünyada uzaktan liderliğin ana birleşenleri aktarılacak. Eğitim, Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi’nde Satış Yönetimi dersi veren Yusuf Soner eğitmenliğinde sürdürülecek.

25-26 Ocak 2021 tarihlerinde gerçekleşecek B2B'de Pazarlama İletişimi eğitiminde ise Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Kıvılcım Döğerlioğlu Demir, doğrudan işletmelere satış yapan kurumlar için pazarlama stratejilerini kapsamlı olarak aktaracak.

EDU’nun Ocak ayı eğitimleri arasında, ayrıca, CampRetail: Perakende Kampanya Yönetiminde Güncel Teknikler (14, 15, 21 Ocak), 5S ile Verim Artışı (28-29 Ocak), Vakalarla İK Analitiği ve Veri Görselleştirme (7-8 Ocak), Fiyatlandırma Stratejileri (16 Ocak), Veri Analitiği: Veriden Değer Yaratmak (27 Ocak) Lüks Marka Perakendeciliği (29-30 Ocak), Etkili Sunum Sanatı (19-20 Ocak), Yöneticiler için Finans Sertifika Programı (30 Ocak-27 Şubat), İnsanı Anlamak ve Yönetmek (21-22 Ocak), Yalın 6 Sigma Sarı Kuşak Sertifika Programı (26-29 Ocak), Finansçı Olmayanlar İçin Finans (14-15-16 Ocak) ile Çevik ve Hibrit Proje Yönetimi (29-30 Ocak) yer alıyor. 

Ocak ayında gerçekleştirilecek eğitimler sanal sınıflarda düzenlenecek.

EDU’nun Açık Eğitimler ve Çerçeve Eğitimleri ile ilgili detaylı bilgiye https://edu.sabanciuniv.edu/tr/acik-egitimler adresinden ulaşabilirsiniz.

Sabancı Üniversitesi ve SUNUM’da geliştirilen teknoloji lisanslandı

Sabancı Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM)’da geliştirilen patentli, gıdaların raf ömrünü uzatan nano-kil katkılı gıda ambalaj teknolojisi, TreeT BUBA Tarım ve Teknoloji şirketi tarafından lisanslandı.

 

ABD, Türkiye ve 5 farklı Avrupa ülkesinde patent belgesi alan teknoloji, BUBA Ventures’ın tarım şirketi olan TreeT BUBA Tarım ve Teknolojileri AŞ’ye lisanslandı. TreeT BUBA Tarım ve Teknoloji şirketine lisanslanan söz konusu bu patent için TÜBİTAK Patent Lisans çağrısına (1516) yapılan proje başvurusu ise TÜBİTAK tarafından başarılı görüldü ve desteklenen 14 proje arasında yer aldı. 

İmzalanan lisanslama sözleşmesi ile birlikte önümüzdeki dönemde gıdaların raf ömrünü uzatan söz konusu bu ambalaj filmleri tüketicinin kullanımına sunulacak. 

Sebze ve meyveler artık çürümeyecek 

Geliştirilen ambalaj malzemesi gıdaların bozulmalarını önlemeyi hedefliyor. Nano-kil içerikli ambalaj filmi, meyve ve sebzelerden salınan ve bozulmalarına neden olan gazları absorb edebiliyor. Ayrıca bu ambalaj filmleri anti-bakteriyel ajanlar ile katkılandırıldığında gıdaların üzerindeki bakteri oluşumu engelleniyor. Nano-kilin ambalaj içinde olması bir bariyer özelliği sağlıyor, bozulmaya sebep olacak gazların içeri girmesini engelliyor. 

Yapılan çalışmalarda, buzdolabında dahi çabuk bozulabilen domates, çilek, yeşillikler, muz ve tavuk gibi gıdaların, geliştirilen ambalaj filmleri ile paketlendiğinde raf ömürlerinin belirgin şekilde arttığı ortaya çıktı. 

Bu teknoloji, TÜBİTAK ARDEB 1003 projesi kapsamında, SUNUM Araştırmacısı Hayriye Ünal’ın yürütücülüğünde, Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyeleri Yusuf Menceloğlu ve Fevzi Çakmak Cebeci ile Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC) Araştırmacısı Serkan Ünal’ın danışmanlığında geliştirildi.

Abone ol