Karadeniz'deydik

Karadeniz'deydik

Türkiye’de ilk kez hazırlanan “Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi”nde birinci sırada yer alan Sabancı Üniversitesi, Ordu, Samsun, Trabzon ve Giresun'da lise öğrencileri ile buluştu.


Sabancı Üniversitesi Karadeniz'de ziyaret ettikleri okullarda, öğrencilerin sorularını yanıtladı.

Sabancı Üniversitesi üniversitenin tanıtım gezileri kapsamında, Karadeniz'de gezdiği 15 okulda 2000'e yakın lise öğrencisi ile buluştu.

Ziyaretlerde lise öğrencilerine Sabancı Üniversitesi’nin eğitim sistemi, burs olanakları, kampüs hayatı hakkında bilgi verilirken, öğrencilerden gelen sorular yanıtlandı.

Sabancı Üniversitesi Türkiye’nin en girişimci ve en yenilikçi üniversitesi 
Türkiye’de ilk kez hazırlanan “Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi” düzenlenen bir basın toplantısı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün tarafından açıklandı. Buna göre sıralamanın başında Sabancı Üniversitesi yer alıyor. 

“Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi”, bilimsel ve teknolojik araştırma yetkinliği, fikri mülkiyet havuzu, işbirliği ve etkileşim, girişimcilik ve yenilikçilik kültürü ile ekonomik katkı ve ticarileşme olmak üzere toplam 5 boyuttan oluşuyor. 

Çevre Yönetişimi Uluslararası Konferansı

Çevre Yönetişimi Uluslararası Konferansı

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Kıdemli Uzmanı Korel Göymen, her yıl düzenlediği konferans serisinin üçüncüsünü bu yıl Friedrich Naumann Vakfı desteğiyle 16-17 Kasım’da İstanbul’da “Çevre Yönetişimi” Uluslararası Konferansı temasıyla düzenledi.


İPM Direktörü Fuat Keyman’ın açılış konuşmasını yaptığı etkinlikte, İPM Kıdemli Uzmanları Bahri Yılmaz ve Ahmet Evin ile Eğitim Reformu Girişimi Direktörü Üstün Ergüder etkinlik süresince çeşitli oturumları yönettiler.

İki gün süren uluslararası toplantıda, ulusal ve yerel düzeyde çevre yönetişimi, bölgesel ve uluslararası kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin rolü tartışıldı.  Etkinliğe, Türkiye ve Avrupa’dan sivil toplum temsilcileri, akademisyenler, hükümet temsilcileri ve kamu çalışanlarının yanı sıra Sabancı Üniversitesi öğrencileri katıldılar. Hans-Georg Fleck (Friedrich Naumann Vakfı), Mithat Rende (Dışişleri Bakanlığı), Murat Ersin Şahin (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı), Daniel Mittler (Greenpeace International), Sibel Sezer (REC Türkiye), Yunus Arıkan (ICLEI), Uygar Özesmi (change.org), Tunç Soyer (Seferihisar Belediye Başkanı), Wolfram Lamping (Darmstadt Üniversitesi), Selami Öztürk (Kadıköy Belediye Başkanı), Asım Güzelbey (Gaziantep Belediye Başkanı), Ayfer Baykal (Kopenhag Çevre Belediye Başkanı), Faruk Göksu (ÇEKÜL Vakfı), Sıla Akalp (Yerel Girişime Destek Platformu), ve Serdar Sarıgül (Tema Vakfı) gibi seçkin isimler, katıldıkları panellerde değerli fikri katkılarıyla bu anlamlı etkinliği zenginleştirdiler.

Konuşmacıların tebliğleri aynı başlıkta bir kitap olarak derlenmektedir.

Sektörel Politikalar ile Rekabet Gücünü Artırmak

Sektörel Politikalar ile Rekabet Gücünü Artırmak

8. Rekabet Kongresi Rekabet Forumu ve SEDEFED işbirliği ile yapıldı



TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu (REF) ve Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED)’in düzenlediği 8. Rekabet Kongresi The Marmara Taksim – İstanbul’da düzenlendi. Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’in desteği ve katılımı ile gerçekleştirilen kongrenin ana teması bu yıl “Sektörel Politikalar ile Rekabet Gücünü Artırmak” olarak belirlendi.



Kongre’de Türkiye’nin, Küresel Rekabetçilik Endeksi’nde 16 basamak birden atlayarak 144 ülke içinde 43.sıraya nasıl yükseldiği ve rekabet gücündeki artışın sürdürülebilmesi için ne gibi sektörel politikalar uygulanması gerektiği tartışıldı.

Kongrenin açış konuşmalarından birini Rektör Nihat Berker yaptı. Nihat Berker konuşmasında her alanda rekabetin önemine değinerek rekabet ortamlarından son derece verimli çalışmalar elde edileceğini vurguladı.

Ardından söz alan SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Timur Erk; Türkiye’nin; rapora konu olan 144 ülke içinde, kişi başına düşen GSYH açısından 53. sırada, yani “orta gelirli ülkeler” içinde bulunduğunu, rekabetçilikte ise kişi başına düşen gelir düzeyimizin üzerinde bir performans göstermiş olmamızın, orta gelir tuzağına yakalanmadan daha üst gelir seviyelerine çıkmak adına bir fırsat penceresi açtığını belirtti.

Erk konuşmasında şu ifadeleri kullandı; “Artık bu fırsat penceresini değerlendirmek ve başta 500 Milyar dolarlık ihracat olmak üzere, 2023 hedeflerimize ulaşmak için Rekabet Gücü’ne odaklanmaya ihtiyacımız var. Rekabet Gücü temelinde de hedefler ortaya koymalı ve önce 30’lu sıralara yükselmeli ve 2023 yılı için de ilk 20’yi hedeflemeliyiz.”

Kongre’nin açış konuşmalarında kürsüye çıkan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Muharrem Yılmaz ise TÜSİAD olarak, sanayi politikasının tüm sanayi sektörlerimizin rekabet avantajını artıracak yatay önlemleri içeren, bütünlükçü bir niteliğe sahip olması gerektiğini düşündüklerini vurguladı ve ancak böyle bir yaklaşım ile “daha çok katma değer üreten”, “cari açığı azaltan”, “daha verimli, daha çok istihdam yaratan” bir sanayi politikası uygulanabileceğini belirtti.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi yaptığı açış konuşmasında; Rekabet Endeksinde gelinen noktanın gurur verici olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Demek ki doğru işler başarmışız. Devletimiz, sanayicimiz, ihracatçımız, işçimiz doğru şeyler yapmışlar. Geldiğimiz noktanın sevincini yaşamak sonuna kadar hakkımız. Ancak biz bununla yetinmemeliyiz. Hep beraber daha iyisini başaracağımıza inanıyoruz.2023 yılı için ortaya koyduğumuz büyük hedefler var.2023 yılında ihracat hedefimizi 500 milyar dolar olarak belirledik. Bu rakam ile dünya mal ticaretinden aldığımız payı ikiye katlamayı hedefliyoruz.
2023 yılında Türkiye’nin 2 trilyon dolar milli gelire ulaşmasını ve dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmesini hedefliyoruz.Bu hedeflere ulaşmak daha rekabetçi bir ekonomi ile mümkün. Türkiye bu konuda olumlu adımlar atıyor. 2012 yılında bu alandaki en önemli gösterge kabul edilen Küresel Rekabetçilik Endeksi’nde 16 sıra birden yükselerek 144 ülke içinde 43.sıraya yükseldi.Bu son derece sevindirici bir gelişmedir. Aynı zamanda daha gidecek çok mesafemizin olduğunu da gösteren bir uyarıdır. “

Prof.Dr Emre Alkin moderatörlüğünde, “Sektörel Politikalar ile Rekabet Gücünü Artırmak” başlığında gerçekleştirilecek ilk panel oturumunda,  Küresel Rekabetçilik Endeksinde göstermiş olduğumuz bu yılki başarıyı, sektörel ekonomi politikaları ekseninde tartışıldı. Panelde; sanayi politikalarına dönüş, bu alanda özel sektörün katılımının boyutu, Türkiye’nin inovasyon ve emeğe dayalı ekonomi politikaları konularında alması gereken yol konularında görüşler dile getirildi. Panele, REF Direktörü Doç.Dr. İzak Atiyas, OSD Genel Sekreteri Prof.Dr. Ercan Tezer, Sabancı Holding Sanayi Grubu Başkanı Mehmet Pekarun ve OECD Kıdemli ekonomisti Dr. Chiara Criscuolo panelist olarak katılıdı.

Konuk konuşmacılar ve panelistlerin yanı sıra Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Rekabetçilik Endeksi verileri kullanılarak hazırlanan, Türkiye’nin Küresel Rekabet Düzeyi Raporu ve Kimya Sanayisi Rekabet Gücü Raporu, rapor yazarları Prof.Dr. Füsun Ülengin ve Doç.Dr.Şule Önsel tarafından kamuoyuna sunuldu. 

Yeni bir 'teknoloji araştırma' işbirliği

Yeni bir 'teknoloji araştırma' işbirliği

Lockheed Martin, Sabancı ve Koç Üniversiteleri İle Araştırma Anlaşmaları İmzaladı

Lockheed Martin, Koç ve Sabancı Üniversiteleri ile ileri teknoloji araştırma anlaşmaları imzaladı. İmzalanan anlaşmalar, 20 Kasım Salı günü, Lockheed Martin’in iş ortakları, hükümet yetkilileri ve akademisyenlerin de katılımı ile düzenlenen bir törenle kutlandı.

Lockheed Martin, Sabancı Üniversitesi ile radar teknolojileri araştırmaları üzerinde çalışacak. Radar teknolojileri üzerine 65 yılı aşkın bir tecrübeye sahip olan Lockheed Martin, gökyüzünü izlemek ve sınır ile kıyıları korumak için kara, hava ve uzay konuşlu radar tasarlıyor ve geliştiriyor. Lockheed Martin ayrıca, Sabancı Üniversitesi ile birlikte enerji hasat teknolojileri üzerinde çalışacak.

Prestijli araştırma üniversiteleri ile işbirliğinden duydukları memnuniyeti ifade eden Lockheed Martin Teknoloji ve İnovasyon Başkan Yardımcısı Dr. John D. Evans, “İşbirliğimiz, her iki ülkenin de yararlanabileceği kritik savunma teknolojilerinin geliştirilmesini sağlayacak. Sabancı ve Koç Üniversitelerindeki yetenekli bilim insanı ve mühendislerle çalışmak için sabırsızlanıyorum” dedi.

Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker, Lockheed Martin ile yapılan araştırma işbirliğinin önemini vurgulayarak “Sabancı Üniversitesi vizyon ve misyonunu sadece üniversite-sanayi ortaklığı unsuru adına oluşturmamış, aynı zamanda  bu vizyonun anlaşılması adına muazzam çabalar göstermiş az sayıda üniversiteden birisidir. Ana motivasyonlarımızdan birisi de katma değer sağlayacak araştırmalar yürütmektir; Lockheed Martin ile ortak araştırmalarımızın her iki kuruma da büyük fayda sağlayacağına inanıyorum” dedi.

Lockheed Martin, Koç Üniversitesi ile yürüttüğü ağ merkezli teknoloji araştırmalarına, silahlı kuvvetler personeline muharebe alanında karşılaştıkları veri paylaşımı zorlukları, ağ yönetimi ve konuşlanmış askeri birliklerin etkin komuta ve kontrolü konularında sistem ve araçları sağlamak üzere sürekli bir gayret içerisinde devam ediyor. İkinci bir araştırma alanı ise gelişmiş üretim teknolojisi üzerine odaklanacak.

Yürütülen çalışmanın, üniversite-sanayi işbirliklerinden hem ulusal, hem de uluslararası düzeyde yararlanma hedefi ile uyumlu olduğunu belirten Koç Üniversitesi Başkanı Umran İnan, “Lockheed Martin lider bir ileri teknoloji şirketi. Fakülte ve öğrencilerimizin, Lockheed Martin’in bilim adamları ve mühendisleri ile, geniş uygulama alanlarına yönelik yeni teknolojiler geliştirme konusunda çalışma fırsatı bulacak olmalarından dolayı mutluluk duyuyoruz” dedi.

2013 Kapanış Konferansı Konuşmacı Oylaması

2013 Kapanış Konferansı Konuşmacı Oylaması

Mezuniyet Töreni - 2013 Kapanış Konferansı Konuşmacı Oylaması Başladı


Değerli 2013 Mezun Adayları,

Mezuniyet Töreninden bir gün önce gerçekleşen "Kapanış Konferansı Konuşması"; konusunda uzman bir kişinin gündemdeki bir konuya ilişkin kendi birikim ve/veya düşüncelerini mezun adayı öğrencilerle paylaştığı bir konferanstır. Konuşmacı mezun adayları tarafından seçilir.

2013 Kapanış Konferansı Konuşmacısı için oylama süreci bugün başladı. Aşağıda yer alan oylama linkinde 12 aday bulunmakta ve bu adaylar arasından tercih ettiğiniz maksimum "2" kişiye oy vermeniz beklenmektedir.

Son Oylama Tarihi: 27 Kasım 2012 Salı, 17:00

Adaylar hakkında detaylı bilgi için lütfen tıklayınız

Oy kullanmak için tıklayınız: http://mysu.sabanciuniv.edu/forms/oylama

Sadece 2013 mezuniyet sınıfı oy kullanabilir.
Oylamada sorun yaşarsanız lütfen alumni@sabanciuniv.edu adresine bilgi veriniz.

Mezunlar Ofisi
0216 483 9352
alumni.sabanciuniv.edu

SSM, Monet, Pizza

SSM, Monet, Pizza

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde (SSM) 17 Kasım Cumartesi günü Emirgan’ın benzersiz manzarası eşliğinde 2012 girişli Sabancılı'larla pizza partisi gerçekleşti.

Partiye katılan yaklaşık 40 öğrencimizle keyifli bir gün geçti. Güzel bir sonbahar gününde, önce rehber eşliğinde “Monet’nin Bahçesi” sergisini gezildi, ardından, Kitap Sanatları ve Hat ile SSM Resim Koleksiyonlarını görüldü.

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, öğrencileri için düzenlediği etkinliklerine devam edecek…

Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Üzerine Habercilik

Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Üzerine Habercilik

“Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Üzerine Habercilik” Semineri Yapıldı

Suriye ve Ötesi: Yeni Dönem ABD Başkanı’nın Karşılaşacağı Dış Politika Zorlukları Thomson Reuters Vakfı’nın her yıl düzenlediği Küresel Güvenlik Semineri bu yıl İstanbul Politikalar Merkezi işbirliğiyle İstanbul’da gerçekleşti.

Seminer kapsamında ABD’nin eski Irak ve Afganistan Büyükelçisi ve Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Zalmay Khalilzad’ın konuşmacı olduğu Emirgan’daki Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde bulunan the Seed’de geniş katılımlı bir konferans düzenlendi. Reuters’tan Mark Trevelyan moderatörlüğünde gerçekleşen “Suriye ve Ötesi: Yeni Dönem ABD Başkanı’nın Karşılaşacağı Dış Politika Zorlukları” başlıklı konferansta Büyükelçi Khalilzad, Suriye’de 20 aydır devam eden çatışmanın komşu ülkeler için sorunlar yarattığına değindi. Konferansta Yeni dönem ABD Başkanı’nın gelecekte karşı karşıya kalacağı dış politika zorlukları ve bu zorlukların Türkiye ve bölgedeki etkileri tartışıldı. Büyükelçi Khalilzad doğum yeri olan Afganistan’ın geleceğinden ABD’nin Arap Baharı politikalarına, İran’ın nükleer programından Suriye krizine son dönemde tartışılan birçok dış politika meselesine değindi. Khalilzad İran ve nükleer silahlar, Suriye, Afganistan-Pakistan ilişkilerine değindi. Özellikle son 10 yılda Türkiye’nin güç ve etkisinin artmasına mutlu olduğunu belirten Büyükelçi, gelişen bir güç olarak Türkiye’nin bölgedeki etkisinin artmasını beklediğini söyledi.
12-14 Kasım tarihlerinde düzenlenen “Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Üzerine Habercilik” seminerine Stiftung Mercator, Gerda Henkel Stiftung ve Stanley Foundation destek verdiler.

Konferansın ilk gününde, ülkelerini baskı ve zulümle yöneten liderlerin devrimleri bastırmak ve istihbarat toplamak için sosyal medyayı nasıl kullandıkları; güvenlik, terörizm ve medya; cinsiyet üzerine siyaset, İslamofobi, aşırı sağcılık - solculuk ve Somali konuları konuşuldu.

13 Kasım Salı günü İstanbul Müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran’ın ev sahipliğinde Fatih Camii gezildi. Rahmi Yaran gezinin ardından, “Müslümanlar için Caminin Önemi, Tolerans ve Birlikte Yaşamak” konulu bir konuşma yaptı. İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman moderatörlüğünde “Ortadoğu ve Dünya’da Türkiye’nin Rolü” üzerine gerçekleşen seminerin ertesinde Arap Baharı tartışıldı.  

Nükleer terörizm, siber savaş ve casusluk, Pakistan özelinde küresel terörizm ve Arab Baharı’nın tartışıldığı son günle “Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Üzerine Habercilik” Semineri sona erdi.

2013 Sabancı Yaz Okulu Ders Önerileri Çağrısı

2013 Sabancı Yaz Okulu Ders Önerileri Çağrısı

2013 yaz aylarında Sabancı Yaz Okulu’nda ders vermeyi düşünen Sabancı Üniversitesi ve diğer öğretim üyeleri, summer@sabanciuniv.edu  aracılığıyla Yaz Okulu Ofisi’yle ilişki kurabilirler.



Son başvuru tarihi 14 Ocak 2013'tür. Lütfen ders önerilerinizi maksimum 3 ders ile sınırlı tutunuz.

Nihaî başvuru dosyası, bir cv, önerilen dersin tarifi, önerilen dersin ayrıntılı planı ve okuma listesi, söz konusu okumaların nasıl (ders kitabı, fotokopi ya da elektronik arşiv biçiminde) edinilebileceği, önerilen dersin (varsa) daha önce verildiği yerler ve kod numaraları, (varsa) geçmişteki öğrenci değerlendirmeleri gibi temel bilgilerin yanı sıra (sadece doktoralarını yeni almış öğretim üyeleri ya da yeterlik sınavlarını geçmiş doktora tez öğrencileri için) gerektiğinde başvurulabilecek iki hakemin ad ve adreslerini de içermelidir.

2013 Sabancı Yaz Okulu; 1 Temmuz- 23 Ağustos, 2012 tarihleri arasında 7 hafta sürecektir. Final sınavları en son 26-28 Ağustos günlerinde yapılabilir.

Sabancı Universitesi
Yaz Okulu Ofisi

summer@sabanciuniv.edu
http://summer.sabanciuniv.edu/
Facebook/sabancisummerschool

Doktora öğrencimiz Andaç Hamamcı'nın Başarısı

Doktora öğrencimiz Andaç Hamamcı'nın Başarısı

Elektronik Mühendisliği Doktora öğrencimiz Andaç Hamamcı'nın geliştirdiği yöntem Beyin Tümörü Bölütleme Yarışması'nda


Andaç Hamamcı'nın yöntemi, Ekim ayında Nice, Fransa'da yapılan MICCAI konferansında (Medical Image Computing and Computer Assisted Intervention, the premier conference in medical imaging), Beyin Tümörü Bölütleme Yarışması'nda en iyi başarıyı gösteren algoritmalardan birisi oldu.

Detaylı bilgi için tıklayınız.

Dora Bakoyannis’i ağırladık

Dora Bakoyannis’i ağırladık

Dora Bakoyannis, Sabancı Üniversitesi’nde “Bir Fırsat Olarak Uluslararası Kriz” başlıklı bir konuşma yaptı. Dora Bakoyannis konuşmasında küresel ekonomik krizi; Avrupa Birliği, ABD ve Çin’in ekonomik dengeler üzerindeki rolleri; Türkiye – Yunanistan ilişkilerine değinirken, Türkiye’yi krizden etkilenmemek için çok dikkatli olması konusunda uyardı.



Sabancı Üniversitesi 16 Kasım 2012, Cuma günü Eski Yunanistan Dış İşleri Bakanı ve Eski Atina Belediye Başkanı ve halen Yunan Parlamentosu Üyesi olan Dora Bakoyannis’i ağırladı.

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Suzan Sabancı Dinçer’in konuğu olarak Sabancı Üniversitesi’ne gelen Bakoyannis, “Bir Fırsat Olarak Uluslararası Kriz” başlıklı bir konuşma yaptı. Konferansın evsahipliğini Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Suzan Sabancı Dinçer ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Nihat Berker üstlendi.

“Avrupa’da yaşanan kriz yapısal ve bulaşıcı”
Dora Bakoyannis konuşmasında 2008 krizinin etkilerinin sürdüğü ekonomik ortamda, krizin henüz fırsata dönüştürülememiş olmasının sonuçları ile Avrupa ve Çin’deki büyümenin yavaşlamasının küresel ekonomi üzerindeki etkilerine değindi. Bakoyannis, ABD halen borçlarını ödeme mücadelesi verdiğini belirtirken, Avrupa’nın da bugüne kadar yaşanan en büyük ve ciddi krizin merkezinde olduğunu söyledi.

Avrupa’da yaşanan krizin başlangıç noktasının Yunanistan’ın borç krizi olduğunu ifade eden Bakoyannis, bu durumun yapısal ve bulaşıcı olduğunu, Avrupa’nın güneyindeki Yunanistan, İtalya, İspanya, Portekiz’in yanı sıra, İrlanda, Slovenya ve Belçika’ya ulaştığını belirtti. Krizin Avrupa Birliği’nin psikolojisini de etkisi altına aldığını söyleyen Dora Bakoyannis, kuzey ve güney arasında friksiyonların ve gerilimin hakim olduğunu ifade etti.

“Türkiye çok dikkatli olmalı”
Küresel ekonomik krizin merkez üssünün Avrupa olduğunu söyleyen Bakoyannis, krizdeki umut verici sinyallere de değinerek “Bu gelişmelerin yanı sıra meydana gelen olumlu sinyallere de var. BRIC ülkeleri ve Türkiye örneklerinin çizdiği pembe tablonun mevcut dinamikleri göründüğünden daha nazik” dedi. BRIC ülkelerinin de krizden olumsuz yönde etkilendiğine dikkat çeken Dora Bakoyannis, Sabancı Üniversitesi Uluslarası Danışma Kurulu Üyesi Kemal Derviş’in sözlerini hatırlatarak, Türkiye’nin, diğer borç yükü olan ülkelerin izinden gitmemek için dikkatli olması konusuna bir kez daha vurgu yaptı.

Dora Bakoyannis ayrıca, tüm dünyanın ekonomik sisteminin dengeleyicisi olarak, Avrupa’nın borç krizi ile yüzleşmesi gereğinin altını çizdi. Bakoyannis, “Yeni dünyanın ekonomik yönetiminde küresel düzenlemelerin gereği olarak Çin’e, hızlı büyüme temposu ile dünya ekonomisinde denge sağlayacak yeni bir rol verilmesi gerekiyor. Türkiye ve BRIC ülkelerinin ekonomilerini sürdürülebilir kılan başarıları dünya ekonomisinin dengesinde büyük önem taşıyor” diyerek sözlerine devam etti.

Dora Bakoyannis, krizin bir fırsata dönüştürülmesi için Avrupa Birliği ve Euro bölgesi sınırlarının yeniden yapılandırılması ve küresel ekonomik yönetimde reforma gidilmesi gerektiğinin altını çizdi. 

Bakoyannis’ten Türkiye – Yunanistan ilişkileri değerlendirmesi
Konuşmasında Türkiye – Yunanistan ilişkilerine de yer veren Bakoyannis, Yunanistan’ın Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda en büyük destekçisi olduğunu ifade etti. Avrupa Birliği’nin Hristiyanlar kulübü olarak değerlendirmenin yanlış olduğunu ifade eden Bakoyannis, “Avrupa Birliği bir değerler kulübüdür, bu da onu diğer birliklerden farklı kılar” dedi. Türkiye’nin dinamik bir sosyal yapısı ve güçlü ekonomisi olduğunu söyleyen Dora Bakoyannis, bunun Avrupa Birliği üyeliği için önemli kriterler olduğunu belirtti.

“Yunanistan’a daha fazla yatırım ve iş gerek”
Konuşmasında Yunanistan’daki ekonomik krizin gündelik yaşam üzerindeki etkilerine de değinen Bakoyannis, genç nüfusun işsizlik nedeniyle göç etmesinden dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Uluslararası para kuruluşlarının Yunanistan’a yönelik önerilerini de değerlendiren Dora Bakoyannis, gelir seviyesinin düşürülemeyeceğini belirtirken, daha fazla yatırım ve işe ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Dora Bakoyannis konuşmasını; “Küresel krizi bitmekten çok uzakta. Krizi bir fırsata dönüştürmek için çok az belirgin sinyal var. Yaşanan kriz, Avrupa borç krizi nedeniyle aşırı derecede abartılıyor. Avrupa’daki kriz, ABD, Çin ve dünyanın büyük bir kısmına yayılıyor. BRIC ülkeleri gibi ülkeler ve bazı bölgeler krizi şu ana kadar düzmece olarak algıladılar. Türkiye, küresel çöküşten etkilenmemek için çok dikkatli olmalı” şeklinde özetleyerek sözlerine son verdi.

Abone ol