Ana içeriğe atla

Güler Sabancı'ya “David Rockefeller Ödülü”

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’ya Toplumsal Gelişmeye Yaptığı Katkılardan Dolayı “David Rockefeller Ödülü” Verildi


Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı; her yıl toplumsal gelişme için çalışan toplum liderlerine verilen “David Rockefeller Köprü Kurucu Liderlik Ödülü”ne layık görüldü. Amerika’nın önde gelen işinsanı ve filantropisti David Rockefeller’in adını taşıyan ve hayırseverlik alanında öncü ve etkili çalışmalar yapan liderlere verilen ödül, Güler Sabancı’ya, 8 Ekim 2013 tarihinde İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılan törenle takdim edildi.

Dünyanın dört bir yanından filantropi, iş, hükümet ve sivil toplum liderlerini biraraya getiren törende, Güler Sabancı’ya ödülünü takdim eden David Rockefeller’ın kızı Peggy Dulany, “Güler Sabancı, hayırseverliği ve iş dünyasındaki liderliğiyle sadece Türkiye’de değil tüm dünyada liderlere bir rol model oldu. Sabancı Vakfı ve Sabancı Üniversitesi faaliyetlerine derinden bağlılığıyla, Türk toplumunun her kesimine ve aynı zamanda uluslararası ortaklara ulaşmasına ve yeni işbirliklerinin geliştirilmesine liderlik ediyor. Bu ödülün de amacı ortaklar arasında köprü kurmak. Kendisine bu ödülü takdim etmekten mutluluk duyuyorum” dedi.

Ödül töreninin ardından Peggy Dulany’nin moderatörlüğünde Güler Sabancı’nın onur konuğu olduğu bir açık oturum düzenlendi. Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, yaptığı teşekkür konuşmasında “Bu ödülü Sabancı ailesi, Sabancı Vakfı ve vakfımızın çalışmalarına bugün ve geçmişte tüm emeği geçenler adına alıyorum. 50 yıllık hayırseverlik geçmişi olan bir aile olarak, 150 yıllık hayırseverlik geçmişi olan Rockefeller ailesinden ödül almak benim için bir onurdur” dedi.

Güler Sabancı, çalışmalarının takdir edilmesinden mutluluk duyduğunu ifade ederek “Sabancı ailesinin hayırseverlik faaliyetlerini üç dönem olarak özetleyebiliriz. Birinci dönem, yaklaşık 50 yıl önce aile bireyleri tarafından ihtiyacı olanlara yardımlar yapılması, ikinci dönem babaannemin cömert bağışıyla 40 yıl önce vakfımızın kurulmasıyla kurumsal olarak hayırseverlik işlerinin yürütülmesi, üçüncü dönem ise bizim toplumun neye ihtiyacı var sorusunu sorduğumuz, çözüm önerileri bulmaya çalıştığımız, 2006’dan bu yana yürüttüğümüz çalışmalardır. Bu dönemde biz gerekli analizleri yaparak stratejik hayırseverlik modelini hayatımıza kattık. O tarihten bu yana odaklandığımız alanlardan biri kadın ve kız çocukları oldu. Böylece, kadın ve kız çocuklarının fırsat eşitliği için çalışma ve fark yaratma şansına sahip olduk. Ancak daha yapacak çok işimiz var. Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada kadının toplum içindeki rolünü desteklemeli ve geliştirmeliyiz. Diğer odaklandığımız alanlar da gençler ve engelliler oldu’’ dedi.

Kız çocuklarının da temel insan haklarının geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Güler Sabancı,  Birleşmiş Milletler’in ilan ettiği “11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü”nün bu anlamda önemli olduğunu vurguladı.

Güler Sabancı konuşmasının devamında şunları söyledi: “Var olan sosyal problemleri kimse tek başına çözemez, biz de tek başımıza çözemeyiz. Bu nedenle, işbirliği ve ortaklık yapma kültürümüzü geliştirmemiz lazım. Biz böyle çalışıyoruz, sonuç olarak da sorunların çözüldüğünü görmek, daha fazla STK’nın hayata katıldığını görmek doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.” Ortaklı çalışmalar kadar bireysel çalışmaların da önemine dikkat çeken Güler Sabancı: “Biz bu amaçla Fark Yaratanlar projemize başladığımızda toplumda teker teker iyi şeyler yapan insanlara dikkat çekmek istedik. Çünkü iyi şeylere ihtiyacımız var. İnsanları iyi şeyler yapmaları için teşvik etmeye, aynı zamanda bizim de teşvik edilmeye ihtiyacımız var.”

“David Rockefeller Köprü Kurucu Liderlik Ödülü”, David Rockefeller’ın kızı Dr. Peggy Dulany tarafından kurulan Synergos Enstitüsü tarafından veriliyor. Ödüle daha önce layık görülen isimler arasında, ABD eski Başkanı Bill Clinton, Güney Afrika eski Başkanı Nelson Mandela, Birleşmiş Milletler eski Genel Sekreteri Kofi Annan, sağlık alanında dünya çapında önemli çalışmalar yapan Bill ve Melinda Gates, filantropi alanında yıllardır çalışan Ürdün Kraliçesi Rania, Aga Khan, Michael Bloomberg, Jennifer ve Peter Buffet gibi isimler yer alıyor.

Synergos Enstitüsü hakkında

Synergos Enstitüsü, 30 ülkede yoksulluk ve toplumsal gelişme üzerine geliştirilen yaratıcı ve kalıcı programları destekliyor. 20 ülkeden 250’den fazla filantropist ailenin üye olduğu Enstitü’ye bağlı Güler Sabancı’nın da üyeleri arasında olduğu Küresel Liderler Ağı da (Global Philanthropists Circle), üyelerini yılda birkaç kez düzenlediği etkinliklerde biraraya getirerek yoksulluk, açlık gibi küresel sorunlarla mücadelede çözüm önerilerine dair görüş ve deneyimlerini paylaşmalarını sağlıyor.

Güler Sabancı’nın daha önce aldığı ödüller

Güler Sabancı aralarında İspanya’nın en üst düzeydeki liyakat nişanı olan “Encomienda De Numero”, Fransız “Legion d’Honneur” nişanları ile Clinton Küresel Vatandaşlık Ödülü, Raymond Georis Yenilikçi Filantropist Ödülü, Schumpeter Ödülü ve European School of Management and Technology tarafından verilen Sosyal Sorumlu Liderlik Ödülü’nün de yer aldığı birçok ödülün sahibi oldu.

Bitki genetiğindeki büyük keşif

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyemiz Hikmet Budak'ın yürütücüsü olduğu 'EU-DROPs projesi' dünyaca ünlü bilim dergisi Nature'da yer aldı. Dergi, geniş bir şekilde projenin stratejisine ve önemine yer verdi.


'EU-DROPs projesi' nedir, insanlık için önemi ne boyutta? gibi sorularımızı doğrudan Hikmet Budak'a yönelttik:

Proje ile ilgili kısaca bilgi verebilir misiniz? Kapsamı nedir?

DROPS (DROught-tolerant yielding PlantS) Projesi, Avrupa, Avustralya ve Birleşik Devletler’den 15 partnerin katılımı ile oluşturulmuş ortak bir platformdur. Projenin ana hedefi, 3 önemli ekinde (mısır, durum buğdayı ve ekmeklik buğday), kuraklık toleransı ve su kullanma etkinliğinin yükseltilmesi için yeni genetik ve genomik metodların geliştirilmesidir. DROPS Projesi, 2010 yılı başlamış olup, 2015 yılına kadar devam edecektir. Proje 5.9 milyon Avro'luk bir bütçeye sahiptir. Bu projede, bizim SU olarak rolümuz; kuraklık toleransı ile ilişkili genomik bölge ve genlerin saptanması ve tüm dünya ile paylaşılacak olan bu bilgilerin bitki ıslah ve genetik çalışmalarında kullanılması ile, uzun vadede kuraklığa dayanıklı bitkilerin üretilmesini amaçlıyoruz. Ayrıca, elde edilecek tüm genetik ve fenotipik bilgiler de veri bankalarında toplanarak  tum dünya geneli ile paylaşılacak. Değişen iklim koşullarında, su bulunabilirliğindeki dalgalanmalardan en az derecede etkilenecek yeni buğday çeşitlerinin geliştirilmesi, sürdürülebilir üretime büyük katkı sağlayacaktır.  

Sabancı Üniversitesindedevam eden bu çalışmayı, dünyada yapılan çalışmalarla kıyasladığınızda farklılıkları ve çarpıcı sonuçlarını paylaşabilir misiniz? 

Proje, kuraklık toleransı ve su kullanma etkinliğinde belirleyici olan 4 önemli özellik üzerine odaklanmıştır. Bunlar; tohum gelişim başarısızlığı, sürgün yapı ve gelişimi, kök yapı ve etkinliği ile transpirasyon etkinliğidir. Bu özelliklerin doğal varyantlarda incelenmesi ve bu incelemeler ile belirtilen özellikler ve kuraklık toleransı ile ilişkili genomik bölgelerin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu genotiplerde bulunan ve genetik olarak aktarılan stabil özelliklerin, yeni üretilecek genotiplerde, kuraklık toleransının tahmininde, yeni parametreler olarak belirlenmesi ve kullanılması öngörülmektedir. Tüm Avrupa’da yürütülecek çalışmaların oluşturulacak olan ortak bir ağ ile sonuçların yeni genotip/çesitlerin üretilmesinde ve geliştirilmesinde kullanılması hedeflenmektedir. Ayrıca 15 partnerin katılımı açısından son derece geniş ölçekli bir projedir. 

Projenin sonuçlarından beklentileriniz nedir?

Bu projede Türkiye'de yaygın olarak ekimi yapılan 2 buğday çeşidine 4 farklı genin aktarılmasını ve geliştirilen bu genotiplerin testlerinin yapılmasında çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Aktarılan kuraklık genleriyle geliştirmeyi hedeflediğimiz yeni genotiplerin kuraklığa daha toleranslı olmasını bekliyoruz.

Web sitemiz yenilendi! Yakında yayındayız!

Sabancı Üniversitesinin kurumsal web sitesi yeni yüzü ve kullanım kolaylığı ile yakında yayında! Keşfetmeye hazır olun!


Neden yeni bir web sitesi?

Sabancı Üniversitesi Pazarlama ve Kurumsal İletişim ve Bilgi Teknolojileri birimleri olarak grafik tasarım atölyemiz GrafikaSU ile birlikte yeni web sitemizi tasarlamadan önce temel ihtiyaçlarımızı belirledik. 

Öncelikle, web sitemizi sıklıkla kullanan farklı profildeki ziyaretçi grupları arasından, tesadüfi yöntemle bir çalışma grubu seçildi. Çalışma grubundaki 36 kişiyle derinlemesine, yüz yüze ve 16 kişiyle online ortamda bir araya geldik. Ziyaretçi davranışlarını irdeleyen özel bir metod sayesinde katılımcılar web sitesini incelerken araştırmacılar kullanıcı davranışlarını gözlemleme fırsatı buldular. Çalışmadaki temel amaç; ‘Sabancı Üniversitesi’nin yeni web sitesi nasıl olmalı?’ sorusunun cevabını birlikte bulmaktı. İhtiyaçları tespit edebilmek için ziyaretçiler gözlemlendi, kullanıma ilişkin sorular soruldu ve yorumlar dinlendi. 

Derinlemesine görüşmelerin neticesinde, web araştırmacılarının önerilerini aldık.  Web sitemizi ziyaret edenlerin öncelikle, ana sayfada daha sade ve kolay bir yönlendirmeye ihtiyacı olduğunu gördük. Buradan hareketle yeni web sitemizi tasarlarken pratik bir kullanım geliştirdik ve sitenin ziyaretçileri hızlı bir şekilde istenilen sayfaya yönlendirmesini sağladık. 

Diğer bir tespit, ziyaretçilerimizin üniversitemize özgü başarı ve farklılıkları kaliteli bir görsel eşliğinde ön planda görmek istemesiydi. Bunun üzerine yeni web sitemizde daha geniş bir ‘pencere’ olması fikri gelişti. Böylelikle, üniversitemize değer katan başarı haberleri, ilham veren hikâyeler ve gündemimiz daha kaliteli, özel tasarım görsellerle tek pencereden görülebilecek.

Ziyaretçilerimizin bir diğer önerisi - ki bizce de olmazsa olmazı- tüm mobil cihazlara uygun bir görünüm ve görüntü kalitesi üzerine oldu. Günümüzün teknoloji standartlarının bir gereği olarak yeni web sitemiz sadece bilgisayar ekranı için değil; akıllı telefon, tablet bilgisayarlar gibi tüm mobil cihazlara uygun bir görünüm, kaliteli bir tasarım ve pratik bir kullanım sunuyor. 

Sonuç olarak…

Titizlikle yürütülen uzun soluklu çalışmaların ardından inanıyoruz ki sizlere kullandıkça farklılıklarını keşfedeceğiniz, dilediğiniz bilgiye her ortam ve cihazda daha rahat erişebileceğiniz bir web sitesi sunuyoruz. 

Pek yakında keşfe başlayacağınız yeni web sitemizi beğeneceğinizi umarız. 

Anish Kapoor İstanbul'da

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, Akbank’ın işbirliğinde, önde gelen uluslararası sanatçı Anish Kapoor’un Türkiye’deki ilk kapsamlı sergisine ev sahipliği yapıyor.


Akbank’ın 65. Yılı kapsamında sponsor olduğu sergide, Anish Kapoor’un eserleri 10 Eylül 2013 – 5 Ocak 2014 tarihleri arasında SSM’de ziyaret edilebilecek.

Sir Norman Rosenthal’in küratörlüğünü yaptığı sergi, sanatçının mermer, kaymaktaşı gibi malzemelerle yapılan, çoğu daha önce sergilenmemiş taş eserlerine odaklanan ilk sergi olma özelliğini taşıyor. Gök Ayna ve Sarı gibi heykel, mimari, mühendislik ve teknolojiyi bir araya getiren ikonik eserleri içeren sergi, Sakıp Sabancı Müzesi’nin galerileri ve bahçesinde görülebilecek.

Sergi detayları için tıklayınız.

Sergi mikro sitesi için tıklayınız.

Aytaç Göğüş'ten “Beyin Fırtınası ve Buluş”

Sabancı Üniversitesi Bireysel ve Akademik Gelişim Merkezi'nden Aytaç Göğüş, Yaratıcılık, Buluş, İnovasyon ve Girişimcilik Ansiklopedisi'nin “Beyin Fırtınası ve Buluş” başlıklı bölümünün yazarı olarak ansiklopediye katkıda bulundu.

Editörlüğünü Elias G. Carayannis’in yaptığı Yaratıcılık, Buluş, İnovasyon ve Girişimcilik Ansiklopedisi, Springer tarafından yayınlandı. Bu ansiklopedi, yaratıcılık, buluş, yenilik ve girişimcilik ile ilgili teorileri, uygulamaları ve politikaları bir araya getirmek için hazırlanan, doğası, ölçeği ve kapsamı açısından ilk olan bir yayın projesidir. 

Taylan Erol'dan örnek proje

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Mekatronik Programı son sınıfı öğrencisi Taylan Erol, plazmonik yapılar ile fotovoltaik hücrelerde enerji veriminin artırılması hakkında yaptığı bitirme projesi kapsamında TUBİTAK 2241/A Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Projesi Destekleme Programına başvurmuş olup, bitirme projesini devam ettirmek için gerekli olan hibeyi almaya hak kazanmıştır.

Proje sonucunda fotovaltaik hücreler içine yerleştirilecek plazmonik nano anten yapıları ile fotovoltaik hücrelerin enerji veriminde artış beklenmektedir. Taylan Erol’un bu başarısı üniversitemizde bir ilk olup, bitirme projesi yapacak öğrenciler açısından da örnek teşkil etmektedir.

Bu proje Doç. Dr. Kürşat Şendur’un süpervizörlüğü altında gerçekleştirilmektedir.

Lozan Antlaşması'nın 90. yılı

İnönü Vakfı ve Sabancı Üniversitesi işbirliğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı ve Lozan Antlaşması’nın 90. yıldönümü nedeni ile uluslararası bir sempozyum düzenlendi

İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker ev sahipliğinde, sempozyumda geçmişe yönelik tarihsel bilgi üretimini geliştirmek, diğer yandan şimdiye kadar elde edilmiş olan bilgilerin dökümünü yaparak, yeni değerlendirmelere varıldı. Lozan’ın günümüze kadar gelen bütün özelliklerinin ve öneminin akademik ve bilimsel çerçevede tartışıldığı sempozyuma yurtiçi ve yurtdışından çeşitli üniversitelerden biliminsanları katıldı.

Sempozyum basın tarafından da yakından takip edildi

 

 

İnönü Vakfı ve Sabancı Üniversitesi işbirliği ile “90 Yılın Ardından Lozan” Uluslararası Sempozyumu

İnönü Vakfı ve Sabancı Üniversitesi işbirliğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı ve Lozan Antlaşması’nın 90. yıldönümü nedeni ile uluslararası bir sempozyum düzenleniyor.

 

Açılışı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından gerçekleştirilecek uluslararası sempozyumda geçmişe yönelik tarihsel bilgi üretimini geliştirmek, diğer yandan şimdiye kadar elde edilmiş olan bilgilerin dökümünü yaparak, yeni değerlendirmelere varabilmek amaçlanıyor. Lozan’ın günümüze kadar gelen bütün özelliklerinin ve öneminin akademik ve bilimsel çerçevede tartışılacağı sempozyuma yurtiçi ve yurtdışından çeşitli üniversitelerden biliminsanları katılacak.

 

İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker ev sahipliğinde, Türk dış politikasının yakın tarihteki en önemli dönemeci sayılabilecek olan Lozan Antlaşması’nın 90. yıldönümü nedeni ile gerçekleştirilecek

“90 Yılın Ardından Lozan” başlıklı uluslararası sempozyuma  katılımınızdan mutluluk duyacağız.

 

 

Tarih         : 8 Ekim 2013, Salı

Saat  : 10:00-17:00

Yer   : TÜBİTAK Feza Gürsey Toplantı Salonu, Tunus Cad. No: 80 Kavaklıdere / ANKARA

 

Bilgi için: Nesrin Balkan 0542 432 89 98 – nesrin@sabanciuniv.edu

Not: Lütfen katılımınızı bildiriniz.

 

Detaylı programı aşağıda görebilirsiniz

 

 

 AÇIŞ KONUŞMALARI

Sabah 10:00-10:15
ÖZDEN TOKER
(İNÖNÜ VAKFI BAŞKANI)

 10:15-10:30
PROF. DR. NİHAT BERKER
(SABANCI ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ)

 10:30-11:00
ABDULLAH GÜL
(CUMHURBAŞKANI)


BİRİNCİ OTURUM
11:00-13:00

OTURUM BAŞKANI (MODERATÖR)
PROF. DR. İLHAN TEKELİ

KATILIMCILAR:

PROF. DR. ŞÜKRÜ HANİOĞLU (PRINCETON ÜNİVERSİTESİ-ABD)
"Versay Barış Antlaşması'ndan Sevr'e Giden Yol: Karşılaştırmalı Bir Bakış"

PROF. DR. ERİK ZURCHER (LEIDEN UNİVERSİTESİ-HOLLANDA)
"Sevr: Karşılaştırmalı Bir Perspektif"

PROF. DR. ELİ ENGİN OBA (ÇAĞ ÜNİVERSİTESİ)
“Amerikan Büyükelçisi Grew’un Gözünden Lozan”

PROF. DR. HEATH ROWRY (PRINCETON ÜNİVERSİTESİ-ABD&BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ)
"Bir Amerikalı Gazetecinin Gözüyle Lozan ve İsmet İnönü"

ÖĞLE YEMEĞİ ARASI

İKİNCİ OTURUM
14:30-17:00

OTURUM BAŞKANI (MODERATÖR)
PROF. DR. NUR BİLGE CRİSS (BİLKENT ÜNİVERSİTESİ)

KATILIMCILAR:

DOÇ. DR. SEVTAP DEMİRCİ (BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ)

"Lozan Görüşmeleri"

 

PROF. DR. GÜN KUT (BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ)
"Lozan Antlaşması ve Mübadele"

PROF. DR. BASKIN ORAN
"Lozan Antlaşması'na Göre Azınlıklar"

İnsan Beyni Projesi başlıyor!

Finansman ortaklığını Avrupa Birliği’nin yaptığı 1,2 milyar Euro bütçeli dünyanın en iddialı nörobilim projesi olan İnsan Beyni Projesi’nin 135 ortak kurumundan bilim insanları, resmi başlangıç için İsviçre’de bir araya geliyor.

Avrupa ve dünyadan 130’u aşkın araştırma kurumunun ve sayısız alanda yüzlerce bilim insanının katıldığı İnsan Beyni Projesi, bugüne kadarki en iddialı nörobilim projesi olarak ortaya çıktı.  Kazanılan bilgiler, yeni tıp ve bilişim teknolojilerinin geliştirilmesinde kilit rol oynayacak.  Proje ortakları, 7 Ekim  2013 Pazartesi günü koordinatör kurum EPFL’de (Ecole polytechnique fédérale de Lausanne – Lausanne Federal Teknik Üniversitesi) bir araya geliyor.  Hafta boyunca nörobilim uzmanları, hekimler, bilgisayar bilimi uzmanları ve robotik uzmanları projenin ayrıntılarını kararlaştıracak.  AB tarafından FET Amiral Gemisi Projelerinden biri olarak seçilen 1,2 milyar dolar bütçeli dev projenin Türkiye yürütücüsü Sabancı Üniversitesi oldu.

SU Bilim ve Kültür Akademisi

Çok yönlü entelektüel zenginliği arayan yetişkinler için: Sabancı Üniversitesi Bilim ve Kültür Akademisi başlıyor


Uzayda ve evrende neler olup bittiğini; girişimcilikte başarının sırlarını; kuantumun temel kavramlarını; bilimin girişimcilik ruhu ile geniş kitlelere nasıl hizmet ettiğini; beynin çalışma prensiplerini, bakma ve görmenin neden farklı olduğunu; algılamanın bilimsel ve nörolojik temellerini; dünya ekonomisinin ne olduğunu ve siyasal ve örgütsel yapısı ile dinamiklerinin nasıl şekillendiğini merak edenler için Sabancı Üniversitesi Bilim ve Kültür Akademisi kapılarını açıyor.

Sabancı Üniversitesi, sanattan ekonomiye, astrofizikten müziğe çok yönlü entelektüel zenginliği arayan yetişkinleri, Minerva Palas’ta Bilim ve Kültür Akademisi’ne davet ediyor. Sabancı Üniversitesi Bilim ve Kültür Akademisi, her biri yedişer farklı dersten oluşan, derslerin Türkçe olarak işlendiği, çok geniş bir yelpazede merak edilen konuları biraraya getiren iki dönemden oluşuyor.

Derslerin Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından verileceği programın ilk dönemi, 23 Kasım 2013 – 11 Ocak 2014 tarihleri arasında, ikinci dönemi ise 8 Şubat – 29 Mart 2014 tarihlerinde her Cumartesi günü saat 10:00 -13:00 arasında, Minerva Palas’ta gerçekleşecek. Derslerin dili Türkçe olacak. 

Abone ol