Erkin Şeker'den "Nanoporous Gold: From an Ancient Material to Biomedical Devices" semineri

Erkin Şeker'den "Nanoporous Gold: From an Ancient Material to Biomedical Devices" semineri

Temel bilimler ve mühendisliğin en yenilikçi ve etkili uygulamalarından biyomedikal cihazlar, mikrofabrikasyon araçları, uygun kod çözümleme, sıvı biyopsi, biyokoruma teknolojileri ve beyin hedefleme sistemleri gibi önemli konular ele alınacağı “Mühendisliğin Biyolojide ve Tıpta Uygulamaları” semineri başlıyor. 

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen “Mühendisliğin Biyolojide ve Tıpta Uygulamaları” serisinin ilk webinarı 3 Mart 2021 Çarşamba günü Erkin Şeker tarafından "Nanoporous Gold: From an Ancient Material to Biomedical Devices" konusunda gerçekleşecek.

Mühendisliğin Biyolojide ve Tıpta Uygulamaları” seminer serisi 2020-2021 Bahar Dönemi programı aşağıdaki gibidir:  

3 Mart 2021  - Erkin Şeker - Nanoporous Gold: From an Ancient Material to Biomedical Devices

17 Mart 2021 - Meltem Elitaş - Microfabricated Tools for Quantitative Biology

31 Mart 2021 - Canan Dağdeviren- What is Conformable Decoding?

14 Nisan 2021 - Arul Jayaraman - Microbial Tryptophan Metabolites and Gut Health

28 Nisan 2021 - Sunitha Nagrath - Enabling Technologies for Implementing Liquid Biopsy: CTCs to EVs

26 Mayıs 2021 - Rebecca Sandlin - Biopreservation Technologies for Global Health

9 Haziran 2021 - Nur Mustafaoğlu - Brain Targeting Systems

Seminerler bu link üzerinden tüm Sabancı Üniversitesi lisans, lisanüstü öğrencileri ve öğretim üyelerinin katılımına açıktır.  

Mühendisliğin Biyolojide ve Tıpta Uygulamaları” seminer serisi 2020-2021 Güz dönemi seminerlerinin video kayıtlarına buradan ulaşabilirsiniz.

Lisans tanıtım çalışmaları kapsamında Şubat ayında 2200 kişiye ulaşıldı

Lisans tanıtım çalışmaları kapsamında Şubat ayında 2200 kişiye ulaşıldı

Sabancı Üniversitesi Tanıtım Ekibi, tanıtım çalışmaları kapsamında, online platformlarda liselerle buluşmaya ve çalışmalar yapmaya devam ediyor. Şubat ayında düzenlenen tanıtım etkinlikleriyle toplam 2200 kişiye ulaşıldı. 


Şubat ayı boyunca, düzenli olarak gerçekleşen online sunumlar ile lise öğrencilerine Sabancı Üniversitesi’ndeki bölüm seçme özgürlüğü ve disiplinlerarası eğitim sistemi hakkında bilgiler verildi. 

Sabancı Üniversitesi’ne yeni giriş yapan ve mezun olmak üzere olan birer öğrencinin de katılımıyla lisans adaylarına yönelik düzenlenen Senior Junior Etkinliği'ne, Aydın Fen Lisesi öğrencileri katıldı. 

Bireysel Gelişim Seminerleri kapsamında online eğitim sürecinde ailelerin çocuklarına sunabilecekleri destekler konusunda bilgilerin paylaşıldığı  “Online Eğitim Sürecinde Destekleyici Ebeveynlik" isimli seminer Klinik Psikolog Ceren Başak Araz tarafından rehber öğretmenlere ve lise öğrencilerinin ebeveynlerine verildi. 

Ayrıca tanıtım ekibine gelen talepler doğrultusunda şubat ayı boyunca öğretim üyelerinin katılımıyla liselere yönelik meslek tanıtım buluşmaları düzenlendi ve online dersler işlendi.

Sabancı Üniversitesi IEEE Kulübü (Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Enstitüsü) öğrencileri, üniversitemizde sosyal hayatın anlatıldığı online kulüp buluşmalarında liseliler ile buluştu. Ayrıca Maltepe Fen Lisesi Robotik Kulübü öğrencileri ile Sabancı Üniversitesi Robotik Kulübü öğrencileri online platformda biraraya gelerek, ortak ne tür çalışmalar oluşturabileceklerini görüştüler. 

Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ve Öğretmen Ağı işbirliği ile, öğretmenlerin salgın döneminde daha fazla ön plana çıkan sosyal duygusal ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak amaçlı, rehber öğretmenlerin katılımına açık “Yaşam Şapkaları Atölyesi” düzenlendi.  

Ayrıca birebir bilgi edinme talebinde bulunan aday öğrenciler ile görüşmeler yapıldı.  

Online birebir veya online tanıtım sunumu için buradan randevu alabilir, tüm etkinliklerimize buradan ulaşabilirsiniz.

Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Doktora Programı öğrencisi Barış Bilgit Fulbright bursu kazandı

Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Doktora Programı öğrencisi Barış Bilgit Fulbright bursu kazandı

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Doktora Programı öğrencisi Barış Bilgit tez konusuyla Fulbright Doktora Tez Araştırma Burs Programını 2021-2022 dönemi için kazandı. Barış Bilgit Fulbright’ın henüz yeni açtığı söz konusu bu burs ile gelecek yıl tez konusunu araştırmak için Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’de olacak.

Fulbright Doktora Tez Araştırma Bursu, Türkiye dahil dünyanın çeşitli ülkelerinden doktora öğrencilerinin tez araştırmalarının bir kısmını ABD’de sürdürmesini sağlama amacıyla verilen bir burs programı. Bursu kazanan adaylar ABD’nin prestijli bir üniversitesi bünyesinde bir yıl ziyaretçi araştırma öğrencisi pozisyonunda saha çalışması ve arşiv araştırması yapma imkanı buluyor. Aday olabilmek için başvuran öğrencilerin halihazırda kayıtlı oldukları doktora programlarının ders aşamasını tamamlamış olmaları ve tez konularının netleşmiş olması gerekiyor. Adayın kabul sürecinde alanında öncü olabilme potansiyeline sahip olması ve tez çalışmasının ABD’de yapılmasının önem arz etmesi gerekiyor.

Barış Bilgit, doktora yeterlilik sınavı sonrasında, “Hayat Armağanı: Gönüllü Taşıyıcı Annelik, Üreme Adaleti ve Yeni Akrabalıklar” başlıklı tez araştırmasını yapmak üzere ABD’ye Fulbright bursiyeri olarak gidecek. Söz konusu bu çalışmasında gönüllü taşıyıcı anneler ve ebeveyn olmak isteyen eşcinsel ve trans bireylerin dayanışmasına ve eşitlik mücadelesine niteliksel araştırma yöntemleriyle odaklanacak olan Barış Bilgit Fulbright Doktora Tez Araştırma Burs Programını kazanması ile ilgili duygu ve düşüncelerini şöyle ifade etti: “Uzun yıllardır başta annem olmak üzere ailemin, öğretmenlerimin, kendimin ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin bir parçası olmaya çalışan her kimlikten insanın emeklerinin meyve vermesi beni çok mutlu etti. Cinsel yönelim temelli ayrımcılıklara karşı adalet arayışının üreme adaleti boyutunda bilgi üreten bir araştırmacı olma yolundaki hedefime artık çok daha yakın hissediyorum.”

Tez Danışmanı SSBF Öğretim Üyesi Ayşecan Terzioğlu Barış Bilgit’in Fulbright Doktora Tez Araştırma bursu almasının yalnızca Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları için değil, Sabancı Üniversitesi’nin diğer doktora öğrencileri için de çok heyecan ve ilham verici olduğunu belirtti. Fulbright bursunun Sabancı Üniversitesinde yapılan çalışmaların ve araştırmaların uluslararası platformlarda daha da tanınır olması için önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Ayşecan Terzioğlu; Doktora tezinin danışmanlığını yaptığı Barış’ın her zamanki çalışkanlığı, gayreti ve olumlu tutumu sayesinde, Amerika’da yapacağı çalışmalarının onun akademik birikimine ve tezine çok önemli katkılarda bulunacağına emin olduğunu söyledi. Ayşecan Terzioğlu son olarak Barış Bilgit’i tekrar çok tebrik ettiğini, diğer doktora öğrencilerimizin de Fubright Doktora Tez Araştırma Burslarından yararlanmasını dilerdiğini vurguladı.

SSBF Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Programı

SSBF’de 2017 Sonbahar döneminde eğitime başlayan ve halen 10 öğrencisi olan doktora programıdır. Uluslararası tanınırlığı olmasının yanı sıra, Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları alanında öncü olmayı amaçlayan bu programda disiplinler arası bakış açısıyla dijital feminizmden dönüşen erkekliklere farklı tez çalışmaları sürüyor. Öğrenciler bu program bünyesinde Sosyoloji, Antropoloji, Edebiyat, Psikiyatri, Psikoloji ve Siyaset Bilimleri gibi bir çok daldan dersler alarak ve okumalar yaparak disiplinler arası bakış açılarını geliştirmekte. Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları doktora öğrencilerinin aynı zamanda Su Gender (Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi) etkinliklerinde aktif rol oynadığı bir program.

Veri ile Karar Verme: Yapay Zeka ve Veri Analitiğinin Geçmişten Geleceğe Hikayesi

Veri ile Karar Verme: Yapay Zeka ve Veri Analitiğinin Geçmişten Geleceğe Hikayesi

Sabancı Üniversitesi’nin Akbank ve Eczacıbaşı Holding işbirliği ile kamu ve özel sektör yöneticilerine yönelik düzenlediği Teknolojinin Gücüyle Geleceğe Webinar Serisi devam ediyor.

Sabancı Üniversitesi’nin araştırma alanları ile bilgi birikiminin kaynağında paylaşılması, kamu ve özel sektör ile olan işbirliği fırsatlarına yenilerinin eklenmesini amaçlayan Teknolojinin Gücüyle Geleceğe Webinar Serisi’nin ikinci semineri Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyeleri Berrin Yanıkoğlu, Kemal Kılıç, Selim Balcısoy tarafından “Veri ile Karar Verme: Yapay Zeka ve Veri Analitiğinin Geçmişten Geleceğe Hikayesi” konusunda gerçekleşecek.

“Veri ile Karar Verme: Yapay Zeka ve Veri Analitiğinin Geçmişten Geleceğe Hikayesi” webinarına kayıt yaptırmak için lütfen tıklayın.

"Y ve Z Kuşakları: Korona Günlerinde Gençlik"

"Y ve Z Kuşakları: Korona Günlerinde Gençlik"

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)’nin, koronavirüs salgını sebebiyle bu süreçte karşılaşılan sorunlara birlikte çözüm bulmak, olası ortak zeminleri analiz etmek ve akademik araştırmalarla desteklenen fikir alışverişi için başlattığı “Salgın ve Toplum” webinar serisi devam ediyor. 

2 Mart Salı saat 15.00'te yapılacak webinar toplantısının bu bölümünün başlığı "Y ve Z Kuşakları: Korona Günlerinde Gençlik". Moderatörlüğünü İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in yapacağı bu bölümün konuşmacıları, Begüm Uzun, Erdoğan Özmen ve İPM Direkörü Fuat Keyman’dan oluşuyor. 

Salgın ve Toplum webinarına bekliyoruz. 

2 Mart Salı 15:00 

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), 2001 yılından bu yana küreselleşmenin çoklu krizlerinin tartışılması amacıyla iklim değişikliğinden kutuplaşmaya, göçten çatışma çözümüne, demokratikleşmeden transatlantik ilişkilere kadar birçok alandaki soru ve sorunları ele almak amacıyla nitelikli ve kanıta dayalı araştırmalar gerçekleştiriyor. Bu çalışmalar ışığında akademisyenler, uzmanlar, STK’lar ve öğrencilere yönelik bir tartışma platformu sağlamak, topluma ve karar alıcılara sağlam politika önerileri sunmak için bağımsız çalışmalar yürütüyor. 

Kayıt linki: https://event.webinarjam.com/register/147/6vkp8a87

Aramızda Sohbetler - BAGEM Webinar Serisi

Aramızda Sohbetler - BAGEM Webinar Serisi

Sabancı Üniversitesi Bireysel ve Akademik Gelişim Merkezi, Aramızda Sohbetler - BAGEM Webinar Serisi başlığı ile yeni bir online etkinlik dizisi başlatıyor.

Serinin ilk etkinliği 4 Mart Saat 20:00'da “Uzaktan Eğitime Uzak Kalmamak” başlığı ile gerçekleşecek.

Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin katılımına açık olan etkinliğe bu linkten katılabilirsiniz. 

Aramızda Sohbetler - BAGEM Webinar Programı

Aramızda Sohbetler I: Uzaktan Eğitime Uzak Kalmamak

Moderatör: Alpay Filiztekin

Konuşmacı: Zeynep Özal Kurşungöz

Tarih: 4 Mart Perşembe/20.00

 

Aramızda Sohbetler II: Biz mi Zamanı Yönetiyoruz? Zaman mı Bizi?

Moderatör: Alpay Filiztekin

Konuşmacı: Pınar Türker    

Tarih: 18 Mart Perşembe/20.00  

Aramızda Sohbetler III: Motivasyonumu Kaybettim, Hükümsüzdür!

Moderatör: Alpay Filiztekin

Konuşmacılar: Pınar Türker ve Pelin Atasoy

Tarih: 15 Nisan Perşembe/20.00 

ZERO akımının aydınlık felsefesi bir kez daha geleceğe dair umutları yeşertecek

ZERO akımının aydınlık felsefesi bir kez daha geleceğe dair umutları yeşertecek

4, 3, 2, 1, 0

ZERO. GELECEĞE GERİ SAYIM SERGİSİ ÇEVRİMİÇİNDE 

Geleceğin yeniden yazıldığı bugünlerde, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), ZERO. Geleceğe Geri Sayım sergisini çevrimiçine taşıdı. 2 Eylül 2015 – 10 Ocak 2016 tarihlerinde Akbank Sanat işbirliğiyle gerçekleştirilen sergi büyük heyecan yaratmıştı. 

II. Dünya Savaşı sonrasının atmosferinde doğan, adını bir roketin kalkmasından önceki geri sayımdan alan ve 20. yüzyıl ortasının en önemli avangard akımları arasındaki ZERO’yu konu alan serginin kapsamlı içeriği tematik bir çerçeveyle çevrimiçinde sanatseverlerle buluşuyor. digitalSSM kaynaklarıyla hazırlanan çevrimiçi versiyonda ZERO’nun sanatsal üretimi ateş, renk, titreşim, ışık-gölge-gökyüzü temaları doğrultusunda sunuluyor. 

SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer, “ZERO akımı II. Dünya Savaşı sonrasında bir avuç genç sanatçı tarafından dünyaya umut vermek, aydınlık bir gelecek sunmak felsefesiyle doğdu. İçinde bulunduğumuz dönemde de ihtiyacımız olan şey bu; umut ve huzur arayışı... Tarih boyunca savaş, salgın gibi global ölçekte insanlığı etkileyen dönemlerden çıkmak için sanat önemli bir araç oldu. Bu dönemlerde acıları dile getiren, yaşananların tekrarlanmamasını dileyen pek çok eser yaratıldı. Her şeyi sıfırlayıp yeniden başlama duygusu geçmişte olduğu gibi gelecekte de var olacak. Kuşkusuz bütün dünyayı durma noktasına getiren COVID-19 salgınının da etkileri gelecekte pek çok alanda etkisini gösterecek. ZERO akımı; yepyeni teknolojilerin ortaya çıktığı, uzay yarışının bütün hızıyla sürdüğü, Ay'a hatta yıldızlara ulaşmanın bir hayal olmaktan çıktığı bir dönemde, sanatın bu baş döndürücü gelişmelere ayak uydurmasını sağladı. Çağdaş sanatın gündeminde yer alan teknolojilerin zeminini ZERO sanatçıları hazırladı. ZERO akımının 10 yıl süren kısa ömrünü 2015 yılında sergi vesilesiyle değerlendirdiğimizde sanatçıların taşıdıkları umuda, yaydıkları iyimserlik ve coşkuya hayran olmuştuk. Bugün ise İkinci Dünya Savaşı sonrasında sanatsal ve coğrafi sınırların aşılması ve ortadan kaldırılması ilkesini yaymaya çalışan sanatçılarının önünde saygıyla eğiliyor, heyecanla tekrar anıyoruz” dedi. 

ZERO akımı, tüm Avrupa’yı büyük bir yıkıma sürükleyen II. Dünya Savaşı sonrasında savaşın en derin izlerini bıraktığı Almanya’da sanatçılar Otto Piene ve Heinz Mack'ın "karamsarlıktan silkinip, her şeye sıfırdan başlama" önerisine sanatçı Günther Uecker'in de katılmasıyla başlamıştı. Akıma ilham veren Yves Klein, Lucio Fontana ve Piero Manzoni gibi isimlerle birlikte kısa sürede Avrupa'nın hemen her köşesinden pek çok sanatçı ZERO düşüncesi etrafında kendisine bir yer bulmuş; Japonya'ya kadar uzanan bir katılım gerçekleşmişti. Heinz Mack 1967 yılındaki son sergide ZERO'nun sona erdiğini ilan ettiği zaman, ZERO düşüncesi sadece 10 yıllık ömrüne rağmen Avrupa 20. yüzyıl çağdaş sanatının bir dönemine damgasını çoktan vurmuştu. 

Çevrimiçi ZERO. Geleceğe Geri Sayım sergisinde Heinz Mack, Otto Piene, Günther Uecker’in eserleri ile akımın öncülüğünü üstlenmiş önemli sanatçılar Yves Klein, Piero Manzoni ve Lucio Fontana’nın farklı tekniklerde ürettiği eserler bir araya getiriliyor. Ayrıca bu akımın 20. yüzyıl sanat ve siyaset tarihi bağlamındaki avangard konumuna odakla hazırlanan sergi kataloğundan bölümler de erişime açıldı. Sanat tarihçisi ve küratör Norman Rosenthal’in ZERO tarihi konulu makalesiyle katkıda bulunduğu katalog için sanatçılar Otto Piene, Heinz Mack, Günther Uecker, Yves Klein, Piero Manzoni’nin kaleme aldığı metinler ilk kez Türkçeye çevrildi. Katalogda Hans Ulrich Obrist’in bu sergi kapsamında Türkçeye çevrilen, ZERO akımının kurucuları Mack, Piene ve Uecker’le gerçekleştirdiği söyleşiler de yer alıyor. Yine çevrimiçi sergi kapsamında çocuklara yönelik alıştırmalarda bulunuyor. ZERO akımı hakkında bilgi vermeyi amaçlayan bu alıştırmalar sanatçıların ışıkla gerçekleştirdikleri deneylerden ve malzemelerinden ilhamla  hazırlandı.

ZERO sanatçılarının 1958 – 1961’de çıkardıkları dergilerinden ilhamla hazırlanan ve sergi sırasında dağıtılan özel yayın Dynamo gazetesi de çevrimiçi erişime açıldı. Cem Erciyes’in yönetiminde hazırlanan yayında; Beral Madra, Necmi Sönmez, Elif Key, Ayşegül Sönmez, Fisun Yalçınkaya’nın makaleleri yer alıyor. Gazetede yine Cem Erciyes’in, ilk ZERO sergileri sırasında Avrupa’da bulunan yazar Ferit Edgü’yle yaptığı röportaj ve serginin Dr. Nazan Ölçer tarafından aktarılan hikâyesi de bulunuyor. Çevrimiçi sergiden ulaşılabilecek gazeteyi Turkcell Dergilik uygulamasından ücretsiz olarak indirmek de mümkün. 

ZERO. Geleceğe Geri Sayım sergisinin çevrimiçi versiyonuna sakıp Sabancı Müzesi’nin web sitesinden erişebilirsiniz. 

Sabancı Üniversitesi iş dünyasını bilim ve teknolojiyle buluşturuyor

Sabancı Üniversitesi iş dünyasını bilim ve teknolojiyle buluşturuyor

Sabancı Üniversitesi’nin Akbank ve Eczacıbaşı Holding iş birliği ile kamu ve özel sektör yöneticilerini bilim ve teknoloji ile buluşturmak üzere “Teknolojinin Gücüyle Geleceğe” Webinar Serisi’nin ilki “Kuantum Bilgisayarlar Sonrasında Siber Güvenlik” konusunda gerçekleşti.

 

Erdinç Öztürk, Erkay Savaş

Teknolojinin Gücüyle Geleceğe” Webinar Serisi’nin açılış konuşmasını yapan Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf LeblebiciSabancı Üniversitesi olarak kamu ve özel sektör işbirliklerinin araştırma yetkinliklerimizi arttırmak için itici güç olduğunun bilincindeyiz ve bu doğrultuda toplumun geneline doğrudan katkı sağlamasını hedeflediğimiz çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. “Teknolojinin Gücüyle Geleceğe” webinar serimizi de Sabancı Üniversitesi’nin önemli yetkinlik alanlarını, iş dünyasına yön veren katılımcılarımıza aktarmak için özel olarak düzenlemeye başladık.” dedi. 

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Dekanı Erkay Savaş ve MDBF Öğretim Üyesi Erdinç Öztürk tarafından “Kuantum Bilgisayarlar Sonrasında Siber Güvenlik” konusunda gerçekleşen webinarda kriptografinin tarihi, kuantum bilgisayarlar, siber güvenlik önlemleri ile dünyada ve Türkiye’de bu konuda yürütülen önemli çalışmalara değinildi.   

Kuantum teknolojisine sahip olan firma ve ülkeler ile rekabet edilemeyecek 

Kuantum bilgisayarların, kuantum mekaniği üzerine inşa edilen ve çok güçlü hesaplama kabiliyetine sahip olma potansiyeli olan yapılar olduğunu belirten Erkay Savaş ve Erdinç Öztürk, ileri bilimsel çalışmalarda kuantum bilgisayarlarının hesaplama gücü ve hızını kullanan firma ve ülkeler ile rekabet edilemeyeceğini ve kuantum bilgisayarlara sahip olamamanın aynı zamanda bu teknolojinin getirdiği avantajlardan faydalanamamak anlamına geldiğini vurguladılar. 

Kuantum bilgisayarlar kullanıma girdiğinde yeterli güvenlik sağlanmazsa internetin fişini çekmemiz gerekecek 

Kuantum bilgisayarların, yüksek hesaplama gücü ile günümüzde güvenliği sağlayan tüm açık anahtarlı kriptografik algoritmaları kırabilecek güce sahip olduğu ve yeterince güvenli hale getirilmemesinin internetin fişini çekmek diyebileceğimiz bir duruma yol açabileceğini belirten öğretim üyelerimiz, bugünden gerekli güvenlik hazırlıklarının yapılmaya başlanması gerektiğinin altı çizdiler.   

Kuantum bilgisayarlara karşı siber güvenliğimizi nasıl koruyacağımızı biliyoruz

Türkiye olarak kuantum bilgisayarlara karşı kendimizi koruyacak gerekli bilgi ve teknolojiye sahip olduğumuzu belirten Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri Erkay Savaş ve Erdinç Öztürk, siber güvenlik performansını artırmaya yönelik gerekli çalışmaları yaptıklarını, bu seminer ile de kamu ve özel sektörde gerekli farkındalığı yaratmayı hedeflediklerini ve ülke olarak kararlı bir şekilde bu konuda tüm gücümüzle çalışmaya devam etmemiz gerektiğini vurguladılar. 

Kamu ve özel sektörden üst düzey yöneticilerin yoğun katılım sağladığı webinar, öğretim üyelerimizin keyifli anlatımı ve katılımcılardan gelen soruların cevaplanmasıyla son buldu. 

Yayın kaydını aşağıdan izleyebilirsiniz.

Teknolojinin Gücüyle Geleceğe Webinar Serisi ile ilgili tüm gazeteSU haberlerimizi bu linkten okuyabilirsiniz. 

Liselerarası Münazara Turnuvası, SU Münazara Kulübü ev sahipliğinde gerçekleşti

Liselerarası Münazara Turnuvası, SU Münazara Kulübü ev sahipliğinde gerçekleşti

Sabancı Üniversitesi Münazara Kulübü, 13-14 Şubat 2021 tarihinde liselerarası münazara turnuvasına ev sahipliği yaptı.

İngiliz Parlamenter Stilinde gerçekleşen turnuvada Robert Kolej, Galatasaray Lisesi, Üsküdar Amerikan Lisesi ve İtalyan Lisesi’nin de aralarında olduğu toplam 62 takım yarıştı.

Finalde turnuvanın kazananı Üsküdar Amerikan Lisesinden "İşte Geldik Gidiyoruz" takımı oldu. Turnuvanın en iyi konuşmacısı ödülünü ise "Allah Standarttan Ayırmasın" takımından Hüseyin Baran Oktay ve Ali Emir Batır aynı puanı alarak paylaştı.

Jüri panelinde SU Münazara üyeleri Bilginer Sarı, Eda Eray, Elif Tomris Özdemir, Ahmet Ramazan Karadağ, Defne Akter, Ege Atacan Doğan ve Sena Sinan jürilik görevlerini başarıyla yürüttüler. Kulüp üyelerinin yoğun emekleri ve organize çalışmaları sonucu turnuva başarıyla tamamlandı. 

Sabancı Üniversitesi Münazara Kulübü'nü sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz. 

www.facebook.com/SuMunazara

www.twitter.com/SuMunazara

instagram.com/SuMunazara

Öğretim Üyelerimize TÜBİTAK Ulusal Lider Araştırmacılar Desteği

Öğretim Üyelerimize TÜBİTAK Ulusal Lider Araştırmacılar Desteği

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyelerinin üç projesi 2020 yılında ilk kez açılmış olan TÜBİTAK 2247-A Ulusal Lider Araştırmacılar Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı.

Burak Kocuk, İsmail Çakmak, Murat Kaya Yapıcı

Program kapsamında MDBF Öğretim Üyelerimiz Burak Kocuk, İsmail Çakmak, Murat Kaya Yapıcı’nın projeleri desteklendi. Üç yıl sürecek projelere toplam 2 Milyon 750 Bin TL araştırma hibe desteği yanında, her bir proje yürütücüsünün yürüteceği araştırmaları için proje ekibinde yer vereceği 5 doktora öğrencisinin/doktora sonrası araştırmacının burs giderleri, projede yer alacak araştırmacılar için PTİ ve ev sahibi kurum/kuruluşa kurum hissesi/genel gider desteği verilecek.

Programın “Genç Araştırmacı” kategorisinde desteklenen Burak Kocuk’un yürütücüsü olduğu proje "Matris Çarpımı İçeren Büyük Ölçekli Eniyileme Problemleri ve Uygulamaları" başlığını taşıyor. Söz konusu projede başta biyoloji, malzeme bilimi ve kontrol olmak üzere birçok alanda karşılaşılan bir eniyileme problemi sınıfı incelenecek. Bu sınıftaki problemler, sonlu veya sonsuz bir aileden seçilecek matrislerin çarpımlarını içeren, doğrusal olmayan ve çoğunlukla kesikli eniyileme problemleri olarak belirtiliyor. Proje kapsamında büyük ölçekli ve oldukça zorlayıcı olan bu problem sınıfının matematiksel yapısı incelendikten sonra probleme özgü çözüm yöntemleri geliştirilecek. Daha sonra bu yöntemler Antibiyotik Zaman Makinesi ve Çok Katmanlı İnce Film Problemleri'ne uygulanacak.

“Deneyimli Araştırmacı” kategorisinde desteklenen İsmail Çakmak’ın yürütücüsü olduğu proje "Nitrat: iyotun topraktan bitkiye, bitkiden hayvan sütüne transferindeki bariyer" başlığını taşıyor. Söz konusu projede; topraktan bitkilere ve bitkilerden inek sütüne kadarki gıda zinciri içinde iyotun alınması, taşınması ve birikmesi üzerinde nitratın etkilerinin araştırılması ve  ortaya çıkarılması hedefleniyor. İyot noksanlığı, zihinsel gelişim üzerinde, tiroit doku bozukluklarında ve tiroit kanserinin ortaya çıkışında önemli bir risk etmeni olarak görülüyor. İnek sütü, insanların (özellikle çocukların)  iyot gereksinmesinin karşılanmasında  en önemli bir kaynak olarak gösteriliyor.

İnsanlarda iyot noksanlığı problemini azaltmaya yönelik olarak  30 yıldan fazla bir zamandan beri başta sofra tuzunun iyotça zenginleştirilmesi olmak üzere çok yönlü tedbirler uygulamaya sokulmasına karşın, iyot noksanlığı  insanlarda hala küresel bir mineral beslenme  sorunu olarak  karşımızda durmakta. İnsanlarda iyot noksanlığının artışında tüketilen gıda ve içeceklerdeki nitratın  önemli  bir rolü olduğu düşünülüyor.

“Deneyimli Araştırmacı” kategorisinde desteklenen Murat Kaya Yapıcı’nın yürütücü olduğu programın üçüncü projesi ise “Yenilikçi Taramalı Uç Yongalarının Geliştirilmesi ve Taramalı Uç Tabanlı Erişilebilir Mikro/Nanoüretim Platformlarının Kazanılması” başlığını taşıyor. Söz konusu projede; çok kuvvetli bir görüntüleme ve karakterizasyon aracı olan taramalı uç mikroskopları, masaüstü ortamda mikro/nano ölçeklerde desen yaratabilen maliyet-etkin yazıcılar haline getirilecek. Geliştirilecek özgün taramalı uç yongaları ve sistemler ile tipik bir AFM platformu doğrudan litografi ya da biyoyazıcı olarak kullanılabilecek ve böylece nano ölçekte desenlemeden, hücre biyomekaniği uygulamalarına uzanan bir platform teknoloji kazanılacak.

TÜBİTAK tarafından ilk kez 2020 yılında açılan 2247-A Ulusal Lider Araştırmacılar Programı kapsamında, bilimin ve teknolojinin her alanında ülkemiz açısından çığır açıcı nitelikte gelişmeler sağlamaya yönelik hedefler içeren, alanında önemli boşlukları giderebilme ve araştırmacılara yeni bir bakış açısı kazandırabilme fırsatı sunan, önemli bir keşif ve/veya buluş yapma potansiyeli olan projelere ve bu projeleri gerçekleştirecek olan yurt içindeki bilim insanlarına destek verilmesi hedefleniyor.

Programa başvurabilmek için araştırmacının Q1 dergilerdeki yayın sayısı, son 5 yılda bulunduğu kurumların QS ve THE Üniversite sıralamaları, TÜBİTAK ve TÜBA ödülü almış olması, yürütmüş olduğu ERC ve RIA/IA projesi gibi kriterler bulunuyor.

Abone ol