Ana içeriğe atla

Dr. Fatih Birol üçüncü kez Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı seçildi

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol yeniden IEA Başkanı seçildi. Dr. Fatih Birol'un 3. Dönem IEA Başkanlığı 2023 Eylül ayında başlayacak.

FatihBirolIEA

IEA tarihinde bir ilk olarak, tüm ülkelerin oy birliği ile IEA Başkanlığı görevini 2015 yılından bu yana sürdüren Dr. Fatih Birol’un, oy birliği ile üçüncü kez IEA Başkanlığı'na seçildiği duyuruldu. Uluslararası Enerji Ajansı’ndan (IEA) yapılan açıklamada, 2015'ten beri başkanlık görevini yürüten Birol'un, 23-24 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen IEA Bakanlar Toplantısı'nda yeniden seçildiği belirtildi.

Dr. Birol'un başkanlık görevine yeniden seçilmesinin, IEA ve küresel temiz enerji dönüşümü için kritik bir zamanda gerçekleştiği ifade edilen açıklamada, üye ülkelerin Dr. Birol'a güçlü destek verdiği kaydedildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen IEA Bakanlar Toplantısı Başkanı ve ABD Enerji Bakanı Jennifer Granholm, "Birol'un bir dönem daha başkan olarak seçilmesi, onun yeteneklerine ve uzmanlığına olan güvenimizin göstergesi. Temiz enerji dönüşümünü hızlandırarak sıfır emisyon hedeflerimize ilerlerken, IEA ile Birol'un liderliğinde çalışmaya devam etmek için sabırsızlanıyoruz." dedi.

Bu görevi üçüncü kez üstlenmekten onur duyduğunu belirten Dr. Birol, şunları söyledi: "IEA'nın yaklaşık 50 yıllık tarihindeki en önemli Bakanlar Toplantısı olacağına inandığım bu toplantının ardından IEA Üyelerinin, Ajans’ı yeni bir döneme yönlendirmek hususunda bana güvendikleri için onur duyuyorum. Enerji dünyası hızla değişiyor ve daha da hızlı değişmesi gerekiyor. Yeni yetkilerimizle artık yanıt vermeye ve IEA için sadece önümüzdeki iki yıl için değil, gelecek on yıllar için de yeni bir rota çizmeye hazırız. IEA Sekreterliği içindeki seçkin meslektaşlarıma liderlik etme ve üye hükümetlerimize hizmet etme konusundaki enerjim, hevesim ve bağlılığım hiç bu kadar güçlü olmamıştı."

Dr. Fatih Birol Hakkında:

Genç bir analist olarak katıldığı IEA'da Başkan seçilmeden önce 20 yıl boyunca çeşitli görevler üstlenen Dr. Birol, 2015 yılında IEA Başkanı seçildi. Birol, ayrıca uluslararası alanda enerji sektörünün en dinamik iş dünyası gruplarından biri olan IEA Enerji İş Konseyi’nin de kurucusu ve başkanıdır.

2022 yılında, Dr. Fatih Birol, Fransa'nın en üst düzey devlet nişanı olan ''Legion d'Honneur'' ile ödüllendirildi. 2021 yılında TIMES 100 “Dünyanın En Etkili 100 Kişisi” listesinde yer alan tek Türk oldu. Forbes dergisi tarafından dünyanın enerji konusundaki en nüfuzlu kişileri arasında gösterilen Birol, Financial Times Gazetesi tarafından 2017’de “Yılın Enerji Kişisi” seçildi.

Dr. Birol, ayrıca Dünya Ekonomik Forumu’nun (Davos) Enerji İstişare Kurulu’na başkanlık etmektedir ve BM Genel Sekreteri’nin “Herkes için Sürdürülebilir Enerji” Danışma Kurulu’nun da üyesidir.

Çok sayıda devlet nişanının sahibi 

Dr. Fatih Birol, aralarında Japonya İmparatoru Akihito’nun “Yükselen Güneş” ödülü, İsveç Kralı’nın “Kutup Yıldızı Kraliyet Nişanı” ve Avusturya, Almanya ve İtalya’nın en yüksek Cumhurbaşkanlığı nişanları da dâhil olmak üzere, kariyeri boyunca pek çok devlet ve uluslararası kuruluştan ödüller aldı.

Dr. Fatih Birol, 1995 yılında IEA’ya katılmadan önce Viyana’da Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) bünyesinde görev yaptı. Dr. Fatih Birol, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Elektrik Mühendisliği dalında mezun olduktan sonra Viyana Teknik Üniversitesi’nde Enerji Ekonomisi dalında lisansüstü ve doktora çalışmalarını tamamladı.

Dr. Birol’a, 2013 yılında Imperial College London tarafından Fahri Doktora Unvanı “Doctorate of Science honoris causa” verildi. Fatih Birol, 2013 yılından bu yana Galatasaray Spor Kulübü’nün onursal yaşam üyesidir.

Öğretim Üyemizin yürütücülüğündeki projeye Ulusal Lider Araştırmacılar Programı desteği

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Malzeme Bilimi ve Nano Mühendislik Programı Öğretim Üyesi Özge Akbulut’un yürütücülüğünde gerçekleşecek proje TÜBİTAK 2247-A Ulusal Lider Araştırmacılar Programı kapsamında destek almaya hak kazandı.  

Özge Akbulut

“Endüstri 4.0’a adapte olmak için ileri seramiklerin ekonomik, hızlı ve sürdürülebilir işlenmesi” başlığını taşıyan proje ile seramik sektöründe karşılaşılan problemlerin önüne geçilmesi ve endüstride %90'ın üzerinde enerji tasarrufunun sağlanması hedefleniyor.

36 ay sürmesi planlanan projede, MDBF Endüstri Mühendisliği Lisans Programı ve Üretim Mühendisliği Yüksek Lisans Programı Öğretim Üyesi Taner Tunç da görev alıyor. Özge Akbulut ve Taner Tunç’un yürütücülüğünde devam eden, European Factory Platform destekli Ceramics 4.0 projesinde, tek bir malzeme özelinde Eylül 2021’de başlanan çalışmalar, alınan TÜBİTAK 2247-A desteği ile farklı ileri seramik malzemelere de taşınacak. Ceramics 4.0’da Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Nano mühendislik (MAT) mezunu Aleyna Beste Özhan proje mühendisi olarak görev alıyor. Aynı zamanda MAT doktora öğrencisi Gizem Demir ile MAT lisans öğrencileri Deniz Albayrak, Selin Memikoğlu ve Doğa Koçum da projeye destek veriyor.

Sabancı Üniversitesi'nin patent portfolyosunda bulunan ve seramiklerin sinterlenmiş halde değil de yeşil gövde halindeyken işlenmesini sağlayan teknoloji, çok düşük kuvvetlerle seramiklere son şeklini vermeyi vaat ediyor ve kesici takımların aşınmasını da çok ciddi seviyede azaltıyor. Malzeme yumuşakken gerçekleştirilen talaşlı imalat süreçlerinde, kesme kuvvetleri çok düşük seviyelerde olduğu için düşük enerjili, sürdürülebilir bir imalat süreci tasarlanıyor. Üretim sırasında karşılaşılabilecek hatalarda malzemenin kolaylıkla geri dönüştürülmesine de olanak vererek, seramik endüstrisine %90'ın üzerinde enerji tasarrufu sağlanması planlanıyor. Araştırmacılar, bu proje ile Avrupa Birliği'nin "Yeşil Mütabakatı"nı hayata geçirmek için, yüksek enerji harcayan ve gereksiz kayıplar veren seramik sektöründe, alternatif işleme metotlarına geçişin önemini vurguluyorlar. Hazırladıkları seramik hamurlarının, var olan teknolojilerin ötesinde bir performansı olduğunu ve dolayısıyla Türkiye'nin bu dönüşümde öncü olmasını sağlayacaklarını dile getiren araştırmacılar, sektörel dönüşümü hızlandırmak adına yüksek katma değerli ürünler üzerine çalışan firmaları Sabancı Üniversitesi ile iş birliği yapmaya ve endüstriyel motivasyonlara uygun projeler geliştirmeye davet ediyor. 

Seramik Sektörü Hakkında

Seramikler, insanlık tarihinde şekillendirilen ilk malzeme olarak biliniyor; insanlar, ilk örnekleri kilden yaptıkları saklama kapları olmak üzere, seramikleri yaklaşık 30 bin yıldır işliyorlar. Bununla birlikte, günümüzde, seramiklerin son geometriye yakın işlenmesi, metaller ve polimerlerle karşılaştırıldığında çok daha problemli. Seramikler, nano veya mikron boyutlarındaki parçacıkların kalıplanması ve bu parçacıkların yüksek sıcaklıkta (sinterleme) birbirlerine adeta geçirilerek sertleşmesini sağlayan bir yöntemle şekillendiriliyor. Seramik parçaların, tasarımda istenen geometri ve yüzey kalitesine ulaştırılmaları gerektiğinde ise metallerin üzerinde uygulanması kabul görmüş tornalama ve frezeleme gibi talaşlı imalat yöntemleri seramiklere adapte edilmeye çalışılmakta. Sinterlenmiş seramikler çok sert olduğu için, bu tip talaşlı imalat süreçleri sırasında malzemede %15-35 seviyelerinde kayıplar yaşanırken, kullanılan kesici takımların da çok hızlı aşınmaya uğradıkları ve dolayısıyla ömürlerinin kısa oldukları bilinmekte. Hassas tornalama ya da frezeleme süreçleri sırasında kırılan malzemeleri geri dönüştürmek bir hayli masraflı. Sinterleme sırasında harcanan ve malzemenin ıskartaya çıkmasıyla kaybolan enerji de (tipik sinterleme sıcaklıkları 800 ile 1800 °C arasında değişiyor) çok yüksek. Malzemenin bu tahmin edilemez hali, metaller ve polimerlerin yaşadığı Endüstri 4.0 geçişinin, seramiklere uygulanmasında önemli bir engel olarak karışımıza çıkmakta. İleri seramik malzemelerin market değeri 10 milyar doların üzerinde olsa da sektör ‘seramiklerin dijitalleşmesi’, ‘kişiselleştirilmiş üretim’ gibi anahtar kelimelerle tarandığında, banyo ve mutfak karosu üreten şirketlerin çoğunlukta olduğu görülmekte. Özetle, uzay, medikal ve elektronik uygulamalarında öneme sahip bu malzemelerin potansiyelinden tam anlamıyla yararlanılamamakta.

Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyeleri Kahve Atıklarını Kullanarak Süperkapasitör Ürettiler

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Malzeme Bilimi ve Nanomühendislik Programı ve Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi öğretim üyeleri Burcu Saner Okan ve Emre Erdem ortak çalışmaları kapsamında kahve atıklarını grafene dönüştürüp üstün özelliklere sahip süperkapasitör ürettiler. Sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm çalışmalarına farklı bir boyut kazandıracak projede metan gazı salınımının artmasını tetiklemekte olan kahve atıkları dönüştürülerek insanlığa faydalı bir hale getirilmiş oluyor. 

Burcu Saner Okan ve Emre Erdem

Dünyada her gün 2,5 milyardan fazla fincan kahve içiliyor ve yıllık 23 milyon tondan fazla kahve atığı ortaya çıkıyor. Atık kahveler genel atıklar ile gömülerek metan gazı salınımının artmasını tetikliyor; 100 yıllık bir süre içinde karbondioksitten 25 kat daha güçlü bir sera gazı etkisine sebep oluyor. İyi bir endüstriyel atık bertaraf senaryosu ile bu olumsuz sürecin önüne geçmek ve küresel çevresel etkilerini azaltmak mümkün. 

Bu kapsamda, Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Malzeme Bilimi ve Nanomühendislik Programı ve aynı zamanda Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi öğretim üyeleri Doç. Dr. Burcu Saner Okan ve Doç. Dr. Emre Erdem ortak çalışmaları kapsamında kahve atıklarını grafene dönüştürüp üstün özelliklere sahip süperkapasitör ürettiler.

Bu çalışmada atık kahve 5 saniyede oksijensiz ortamda flaş ve rotasyonel ısıtma yöntemi ile küresel grafen yapılara dönüştürülmüş olup atık kahveden ölçeklenebilir ve çevre dostu süperkapasitör elektrotların üretimi için güvenilir ve sürdürülebilir bir süreç geliştirildi.

Bu tür atıkların değerlendirilmesinin döngüsel ekonomiye önemli katkı sağlayacağını belirten Burcu Saner Okan “Çok zararsız olarak gözüken kahve atıkları aslında kahve telvesi, çöp sahasına gönderilen diğer gıda atıklarının ayrışmasını hızlandırır, ayrışırken, küresel ısınma kapasitesi karbondioksitin 25 katından fazla olan bir sera gazı olan metan üretirler. Burada yapılan çalışma ile CO2 emisyon değerlerinin azaltılması ve çevreci bir yaklaşım ile insanlığa faydalı çözümler sunmuş oluyoruz” dedi.

Bu projenin mevcut nanomalzeme üretimlerine göre hem hızlı hem çevreci hem de etkin maliyette bir yöntem olduğunu dile getiren Emre Erdem ise “Mevcut grafen üretimlerine bakıldığında asidik çözeltiler ve kuvvetli oksidantlar kullanılmaktadır. Bizim çalışmamızda atık kahve kurutma işleminden sonra 5 saniyede yüksek sıcaklıkta özel tasarım bir fırında grafen malzemesine dönüşmektedir. Ülkemizde bu tür atıkları sistemli bir şekilde toplayabileceğimiz bir alt yapının oluşturulması gerekmektedir. Bu durum sürdürülebilirlik açısından avantaj getirecektir” diye konuştu.

Çalışma “Biomass Conversion and Biorefinery” dergisinde yayınlandı. Bu yayında baş yazar olarak Sabancı Üniversitesi doktora öğrencisi Kuray Dericiler, süperkapasitör tasarım ve analizlerinde Sabancı Üniversitesi doktora öğrencisi Merve Buldu Aktürk ve yaşam döngüsü analiz çalışmalarında Sabancı Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Atakan Koçanalı yer aldı.

“Upcycling process of transforming waste coffee into spherical graphene by flash pyrolysis for sustainable supercapacitor manufacturing with virgin graphene electrodes and its comparative life cycle assessment” başlıklı makaleye bu linkten erişebilirsiniz.

Öğrencimiz Fatih Serin, Cambridge Üniversitesi’nin doktora programına tam burslu olarak kabul aldı

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Programı Yüksek Lisans Öğrencimiz Fatih Serin, Cambridge Üniversitesi’nin MRC Cognition and Brain Sciences Unit departmanı doktora programına tam burslu olarak kabul edildi.

Fatih Serin

Sabancı Üniversitesi’nde bellek ve dikkat üzerine yürüttüğü çalışmanın ardından, olaysal bellek ve sonrasında da uluslararası bir EEG verisi analiz projesine dahil olduğunu belirten Fatih Serin’in tez çalışması, belleğimizin dış dünyada dikkatimizi nasıl yönlendirdiği üzerine çevrimiçi ve laboratuvar ortamında bilgisayar üzerinden yapılan deneylerden oluşuyor.

Fatih Serin,  hedeflerini ve psikolojiye ilgili duyan öğrencilere önerilerini gazeteSU okurları için anlattı.  

Merhaba, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?  

F. S: 1996 Eskişehir doğumluyum. ODTÜ psikoloji bölümüne başlayana kadar tüm öğrenimimi Eskişehir'de tamamladım. ODTÜ’de psikoloji lisans eğitimimi tamamladıktan sonrasında ise Sabancı Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans Programı’na Dr. Eren Günseli ile çalışmak için başvurdum.

Psikoloji alanına ilk ne zaman ilgi duydunuz? Üniversitemizde bu programında yüksek lisans yapmaya ne zaman karar verdiniz?

F. S:  Üniversite tercihleri sırasında psikoloji lisans programında okumakta olan bir tanıdığım sayesinde hem psikolojiye hem de direkt olarak bilişsel psikolojiye ve beyin ile ilgili bilimsel araştırmalara ilgim oluştu. ODTÜ'deki bellek çalışmaları ile karşılaşmam, bilişsel psikoloji hedefimi oluşturmamda yardımcı oldu. Araştırmaya karşı gelişen ilgimle beraber akademik kariyer yolunu izleyerek bir bilim insanı olmak istediğime karar verdim. Lisans son sınıfta yeni açılan bu yüksek lisans programını ve dolayısıyla Eren Hoca’yı keşfettim. Başta Eren Hoca’nın hem kendi alanında yetkin biri olması hem de danışmanlık yetilerinde çok önde olması Sabancı'da yüksek lisans yapma kararımda etkileyici oldu. Buna ek olarak geniş ve zengin akademik kadrosu ile sunulan araştırma ağırlıklı program içeriği de çekici bir noktaydı.

Sabancı Üniversitesi’nde okumak size ne tür ayrıcalıklar sundu? Eğitiminiz boyunca aktif olarak rol aldığınız çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

F. S:  Eren Hoca’nın eşşiz danışmanlığı ve oluşturduğu laboratuvardaki harika insanlar benim için hem akademik hem de sosyal olarak çok destekleyici bir ortam oluşturdu. Ayrıca EEG metodu gibi sağlanan ekipmanlar ve fakültenin inter disipliner yapısı da çok ayrıcalıklı bir durum oluşturdu. Burada ilk projem pandemiden dolayı online olarak bellek ve dikkat üzerine yürüttüğüm bir çalışmaydı. Ardından olaysal bellek üzerine bir projeye ve sonra da uluslararası bir EEG verisi analiz projesine dâhil oldum.

Cambridge Üniversitesi’ne kabul aldınız. Hangi programda eğitim alacaksınız?

F. S:  University of Cambridge - Medical Research Council - Cognition and Brain Sciences Unit departmanına doktora öğrencisi olarak tam burs ile kabul aldım. Hem yazılı hem de sözlü zorlayıcı bir mülakat süreci ile karşılaştım ancak çevremdekilerin deneyimleri ve destekleri ile altından kalkabildim.

Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

F. S:  Amacım yurtdışında bu programda kendimi daha da geliştirmek ve ardından doktora sonrası çalışmalar için yine yurtdışında alanın en öndeki enstitülerinde ve bilim insanları ile gelişimime devam etmek. Sonrasında da Türkiye'ye dönüp iyi bir üniversitede kendi laboratuvarımı kurmayı ve tıpkı bana sağlandığı gibi ben de deneyimlerimi buradaki insanlara aktarmayı planlıyorum.

Psikoloji alanına ilgi duyan aday öğrencilere ve henüz lisans eğitiminin başındaki öğrencilere neler tavsiye edersiniz?

F. S:  Öğrencilere erkenden peşinden gitmek istedikleri alanı bulup ona yoğunlaşmalarını tavsiye ederim. Araştırma metodları ve istatistik gibi konuları göz ardı etmemek çok kritik. Bilişsel psikoloji alanına özel olarak da programlama çok kritikleştiği için en azından lisansta aşinalık kazanmak çok faydalı olacaktır. Ancak her şeyden önce istikrarlı bir şekilde kendini geliştirmeye devam edebilmek için psikolojik sağlığı hep en ön plana koymalarını, destekleyici çevreler edinmeyi ve başkalarının deneyimlerinden faydalanma fırsatlarını kaçırmamalarını tavsiye ediyorum.

Çok teşekkürler, başarılar dileriz.

ARAMA Kürsüsü Projesinin Final Raporu Yayınlandı

Sabancı Üniversitesi ARAMA Kürsüsü Başkanı Oğuz Babüroğlu ve Eylem Araştırması Program Müdürü Pınar Akpınar’ın Clingendael Enstitüsü (Hollanda) ortaklığında yürütmekte olduğu ‘Kuzey Afrika'da Türkiye ve AB Arasında Yeni bir İş Birliği Formülü Arayışı’ başlıklı projenin final raporu yayımlandı. 

Rapora şu linkten ulaşabilirsiniz: https://www.clingendael.org/publication/new-formula-collaboration-turkey-eu-north-africa


Almanya’nın prestijli kurumlarından biri olan Stiftung Wissenschaft und Politik (the German Institute for International and Security Affairs, SWP) ve Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından fonlanan Uygulamalı Türkiye Araştırmaları Merkezi (Centre for Applied Turkey Studies Network – CATS) desteğiyle yürütülen projede, eylem araştırması metodolojisi kullanılarak, Türkiye ve AB'nin Kuzey Afrika, özellikle Fas, Mısır ve Cezayir ile ne ölçüde işbirliği yapabilecekleri araştırıldı ve işbirliği için üçlü bir model geliştirildi.

Proje hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. 

Sürdürülebilir Tarım Vizyonuyla Gıda Girişimcisi Oldu

2006 yılında Sabancı Üniversitesi Telekomünikasyon Mühendisliği programından mezun olan Deniz Türdü, çok yönlü bir girişimci. İlk şirketini 2015 yılında belediyelere yazılım çözümleri sunmak üzerine kurdu. İkinci şirketinde ise odağı sürdürülebilir tarım oldu. Avella adıyla İsveç merkezli olarak kurduğu şirket, Giresun’dan Avrupa pazarına nihai bir ürün olarak fındık sağlıyor.

“Gıda şirketimiz katma değerli fındık ürünleri sunuyor. 8 dil konuşabilen 2 kişiyle başladık, 1 sene boyunca pazar araştırması yaptıktan sonra faaliyete geçtik. Aracısız olarak farklı pazarlara ürün sunuyoruz. Bu şekilde çalışabilmenin sağladığı finansal avantajı da Türkiye’deki çiftçilere yönlendiriyoruz” diyen Türdü, Sabancılı olmanın girişimcilik hikayesinde yarattığı farkı da şöyle açıklıyor: “Sabancı Üniversitesi sizi kişisel olarak çok geliştiriyor. Önünüzde engel veya korku yerine olasılık görüyorsunuz. İnsana saygı ve sağlıklı planlama çerçevesinde her şeyi yapabileceğinize inanıyorsunuz. Bu kültür tamamen Sabancı’dan geliyor.”

Mezunumuz Deniz Türdü girişimcilik hikayesini gazeteSU’ya anlattı.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Girişimcilik hikayeniz nasıl başladı?
Sabancı Üniversitesi’nde 2006 yılında Telekomünikasyon Mühendisliği programında lisansımı tamamladım. 2010 yılında da elektronik alanında yüksek lisansımı verdim.  Yüksek lisansımın bir bölümünde Belçika’daydım. 2007-2011 yılları arasında Belçika’da çalıştım. İş hayatına Belçika’da Alcatel Lucent firmasında Ar-Ge’de çalışarak başladım. Yaklaşık 5 yıl orada mühendislik yaptım.

12 senedir de İsveç’te yaşıyorum. Mühendislik çalışmalarımın yanı sıra biri gıda diğeri de yazılım üzerine iki tane kendi girişimim var. Merkezleri İsveç’te, Türkiye’de de kardeş şirketleri var.

Girişimlerinizi ne zaman hayata geçirdiniz?
Yazılım şirketini 2015 yılında kurduk. Yazılımda belediyelere trafik alanında çözümler sunuyoruz. Böylece insan gücüyle yapılması gereken kontrol işlemleri, bilişim sistemleri üzerinden gerçekleştirilebiliyor.

Gıda şirketimiz ise 2017 yılında kuruldu ve hızlı bir büyüme sağladı. Giresun’da bir ofisi var.  Fındıkta katma değerli ürün sunuyoruz. Türkiye fındık alanında dünyanın en büyük üreticisi, ancak dünyaya ağırlıklı olarak hammadde satıyor. Katma değerli ürün satamıyor. Paketlemesi bile Türkiye’de yapılmıyor neredeyse. Sadece Almanya, Hollanda ve İtalya’ya toptan satışları yapıyor. Fındık burada paketleniyor veya çikolata yapılarak bütün dünyaya dağıtılıyor. Bunun birçok nedeni var. Bunlardan biri satış konusunda ülke olarak çok başarılı olamamamız. Nitelikli insan sorunumuz çok büyük. Batı pazarlarında güven oluşturmakta zorlanıyoruz.

Gıda şirketimiz katma değerli fındık ürünleri sunuyor. 8 dil konuşabilen 2 kişiyle başladık, 1 sene boyunca pazar araştırması yaptıktan sonra faaliyete geçtik. Aracısız olarak farklı pazarlara ürün sunuyoruz. Bu şekilde çalışabilmenin sağladığı finansal avantajı da Türkiye’deki çiftçilere yönlendiriyoruz.
Ürünlerimizi bugün farklı pazarlara, pazarın yerel diliyle paketlenmiş ve kutulanmış bir şekilde sunabiliyoruz. Böylece doğruca üreticiden rafa ulaşarak aracıları ortadan kaldırmış ve süreci kısaltmış oluyoruz. Avrupa ve İskandinavya pazarlarına ürünlerimizi sunuyoruz.
 
Sabancılı olmanın girişimciliğinize katkısı ne oldu?
Çok büyük bir etkisi var. Sabancı Üniversitesi öncelikle kişisel olarak sizi çok geliştiriyor. Önünüzde engel veya korku görmüyorsunuz. Sadece olasılık görüyorsunuz. İnsana saygı ve sağlıklı planlama çerçevesinde her şeyi yapabileceğinize inanıyorsunuz. Bu kültür tamamen Sabancı’dan geliyor.

Ayrıca eğitimin sadece teori üzerine olmayıp uygulamaya dönük, hayata ilişkin ve sanayiyi de kapsayan bir yapıda olması sizi inanılmaz geliştiriyor. Böylece aldığınız eğitimin sanayide, endüstride neye karşılık geldiğini görebiliyorsunuz. Ülke olarak neyi yapamadığımızı ve neyi daha iyi yapabileceğimizi genel olarak kavrıyorsunuz. Bu da vizyonunuzu çok geliştiriyor.

Girişimlerinizle ilgili gelecek hedeflerinizi alabilir miyiz?
Avella Türkiye’de 15 kişi çalışıyor. 2022’de 40 kişi olacağız. Önümüzdeki 20 yıl içinde dünyanın en büyük 20 gıda şirketinden biri olmayı hedefliyoruz. Modelimiz de aracısız çiftçiye destek ve katma değeri çiftçiye ve toprağa yatırmak. Üreticiyi bilinçlendirmek istiyoruz.

Giresun’da 2019’un sonunda fabrika yatırımımıza başladık.  Pandeminin başlaması nedeniyle 1 yıl gecikti ama şimdi bitmek üzere. Hedefimiz 30 Nisan gibi üretime başlamak. Tamamen yurtdışı odaklı çalışacağız.

Çiftçiden rafa ürün ortalama beş aracıdan geçiyor ve her aracıya belli bir kar payı kalıyor. Bu paydan toprağa ve çiftçiye geri dönüş olmuyor. Biz bunu ortadan kaldırıp, sürdürülebilir tarımı desteklemeyi istiyoruz. Çiftçilerimiz hem kültürel hem de ekonomik olarak gelişsin ki bizden sonraki nesillerimiz, daha dünya vatandaşı olsun. Daha bilgili olsun.

Yazılımda ise yön değiştiriyoruz. Kendi yazılımımızı yapmak yerine benim yine Sabancı’dan tanıdığım ve kendi şirketlerini kurmuş arkadaşlarım ve tanıdıklarımın şirketlerini İskandinavya pazarına getirme; bir kanal, iş ortağı olma hedefimiz var. Bu senenin başında bu yönde çalışmalarımıza başladık.  Böylece kendi şirketlerini kurmuş Sabancılıların yazılım şirketlerinin Avrupa pazarına açılmasını sağlayacağız.

TAI Genel Müdürü Temel Kotil Sabancı Üniversitesi öğrencileriyle buluştu

Turkish Aerospace Industries (TAI) Genel Müdürü Temel Kotil, Sabancı Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldi. TAI’nin faaliyetleri ile ilgili bir sunum yapan Temel Kotil, Sabancı Üniversitesi öğrencilerine şirketlerinde çalışmaları konusunda çağrıda bulundu.

Temel Kotil-1

18 Mart Cuma günü Sabancı Üniversitesi’nin Tuzla Kampüsü’nde gerçekleşen etkinlikte Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici, Sabancı Üniversitesi Eğitimden Sorumlu Rektör Yardımcısı Cem Güneri, Sabancı Üniversitesi Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Rektör Yardımcısı Mehmet Yıldız ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Erkay Savaş ve MDBF öğrencileri yer aldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Yusuf Leblebici, pandemi döneminde de eğitimlere devam ettiklerini belirterek, “Sabancı Üniversitesi olarak zor şartlar altında eğitimizi sürdürmeyi başardık. Kalitemizden hiçbir zaman ödün vermedik. Bu dönemde de Türkiye’nin en iyi mühendislerini yetiştirmeye devam ediyoruz. Şimdi artık geleceğe bakıyoruz. Öğrencilerimizin yolunu açacak ve mesleki gelişimlerini sağlayacak imkanları da yaratmaya çalışıyoruz. Bugünkü toplantımızda da bunu amaçlıyoruz. Öğrencilerimiz şimdiden Türkiye’nin en heyecan verici, teknoloji açısından en ileri çalışma alanlarından biri olan havacılık sektöründe yer almanın kapısını aralayabilir” dedi.

Temel Kotil-2

Temel Kotil: Öğrencilere eğitimleri devam ederken çalışma fırsatı sunuyoruz

TAI’nin faaliyetleri, çalışmaları ve genel yapısını öğrencilere anlatan Temel Kotil, şu an şirket bünyesinde yaklaşık 5 bin mühendis çalıştığını ve bu sayıyı daha da arttırmayı hedeflediklerini söyledi. Kotil, “Biz geleceğe yönelik iyi bir zemin kurmayı amaçlıyoruz. Bugün mevcut mühendis sayımızı kısa sürede 2 katına çıkarmak isiyoruz. Sabancı Üniversitesi’nde çok iyi öğrencilerin olduğunu biliyorum. Ben de onlara 3. ve 4. sınıflardan itibaren bize katılmalarını teklif ediyorum. Öğrencilere eğitimleri devam ederken çalışma fırsatı sunuyoruz. Çünkü bizim iyi mühendislere ihtiyacımız var. Sizlerden yararlanmak istiyoruz” diye konuştu.

Temel Kotil-3

Yurt dışında birçok mühendislik ofisleri kurduklarını ifade eden Temel Kotil, “Türkiye, teknoloji açısından devrim yapıyor. Bizde çok proje bulunuyor. Bu nedenle projesi olmayan ülkelere gidip ofisler açıyoruz. Sizler de başarımızın bir parçası olabilir, hatta şirketimizi üst basamaklara taşıyabilirsiniz. Mühendisliğin birçok alanı bize uyuyor. Sabancı Üniversitesi’nin iyi bir mühendislik fakültesi var. Bu nedenle öğrencilerin tesislerimizde yer almasını çok arzu ediyoruz.” şeklinde konuştu.

SU Gender Mart Ayı Etkinlikleri “Feminist+ Dayanışma” Söyleşisi ile Devam Ediyor

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender), her yıl olduğu gibi bu yıl da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle tüm aya yayılan etkinlik ve konferanslar düzenliyor. Bu yıl “#DayanışmaYaşatır” başlığıyla gerçekleştirilen etkinlikler kapsamında 23 Mart 2022, Çarşamba günü 19.00-21.00 saatleri arasında çevrimiçi (online) olarak “Feminist+ Dayanışma” söyleşisi düzenlenecek.

Ayşe Gül Altınay’ın kolaylaştırıcılığını yapacağı çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek söyleşide Arlene Voski Avakian, Cynthia Enloe, Deniz Kandiyoti, Shaharzad Akbar konuşmacı olarak yer alıyor.

Seminerde “Feminist+ dayanışmadan ne anlıyoruz ve günümüz (feminist) siyasetindeki yerini nasıl görüyoruz?”, “Bize en çok ilham veren feminist+ dayanışma örnekleri neler?” “Dayanışma - özellikle de feminist+ dayanışma - bizi kişisel ve kolektif olarak nasıl dönüştürüyor?”, “Dayanışma pratiklerinin ve kavramının geleceğini nasıl görüyoruz?” konuları ele alınacak.

Farklı yönleriyle feminist dayanışma 

“Aslan Kadının Mirası” adıyla Türkçeye çevrilen kitabı gibi feminizm üzerine birçok kitabı bulunan Emeritus Arlene Voski Avakian, Massachusetts Amherst Üniversitesi Kadın, Toplumsal Cinsiyet, Cinsellik Çalışmaları bölümünün kurucusu ve eski başkanı.

Massachusetts'teki Clark Üniversitesi'nde Araştırma Profesörü olan Cynthia Enloe, Türkçeye “Manevralar Kadın Yaşamının Militarize Edilmesine Yönelik Uluslararası Politikalar” adıyla çevrilmiş kitabının yanı sıra ataerkillik ve feminizm üzerine birçok esere sahip.

Londra Üniversitesi Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu'nda Kalkınma Çalışmaları alanında Emeritus Profesördü Deniz Kandiyoti ise ataerkillik ve erkek egemenliği analizlerine önemli teorik katkılarda bulunmuş bir isim. Türkiye, Sovyetler sonrası Orta Asya ve Afganistan üzerine çalışmalar yaparak Müslüman dünyasında devlet, toplumsal cinsiyet ve iktidar üzerine birçok çalışması bulunuyor.

Afganistan kökenli insan hakları aktivisti olan Shaharzad Akbar’ın ise alanına yönelik, medya ve kültür ve gençlik seferberliği alanlarında birçok çalışması bulunuyor.

Seminerin katılımcıları farklı perspektif ve uzmanlık alanlarından feminist dayanışma konusunu ele alacaklar. Herkesin katılımına açık olarak seminere aşağıdaki linkten kayıt yapılabilir.

https://bit.ly/solidaritybeyondborders

Günümüzde savaşlar sadece cephelerde değil, siber dünyada da yürütülüyor

Sabancı Üniversitesi’nin kamu ve özel sektör yöneticilerini bilim ve teknoloji ile buluşturmak üzere düzenlediği “Teknolojinin Gücüyle Geleceğe” Webinar Serisi’nin 2022 programı “Siber Güvenlik: Dün, Bugün ve Yarın” konulu ilk toplantıyla başladı. Webinar katılımcıları, günümüzde savaşların sadece cephelerde değil, siber dünyada da yürütüldüğüne dikkat çekti.

Orçun Çetin, Erkay Savaş, Albert Levi 

Sabancı Üniversitesi, bilim ve teknoloji alanındaki araştırma alanları ile ilgili bilgi birikimini kamu ve özel sektör ile paylaşmak amacıyla düzenlediği “Teknolojinin Gücüyle Geleceğe” Webinar Serisi’nin 2022 programı başladı. Webinar Serisi’nin ilki Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Dekanı Prof. Dr. Erkay Savaş ve MDBF Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Albert Levi ve Dr. Orçun Çetin tarafından “Siber Güvenlik: Dün, Bugün ve Yarın” başlığı altında gerçekleşti. Webinarda katılımcılara parola atakları, zararlı yazılımlar, oltalama, kriptografi, siber güvenlik, siber istihbarat, makine öğrenmesinin kötü kullanımları, endüstriyel nesnelerin interneti ve güvenliği, siber savaşlar hakkında bilgiler verildi ve bundan sonraki beş yılda siber güvenlik alanında yaşanacak değişimler aktarıldı. 

Webinarın açılış konuşmasını yapan Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici, geçen yıl başlatılan “Teknolojinin Gücüyle Geleceğe” Webinar Serisi’nin büyük ilgi görmesi üzerine 2022 yılında da devam etme kararı aldıklarını belirterek, “2022 programının ilk semineri Siber Güvenlik konusunda gerçekleşecek. Özellikle son 2 yıldır içinde bulunduğumuz pandemi dönemiyle hepimiz başta internet olmak üzere farklı mecraları daha yoğun kullanır hale geldik. Yaptığımız işlemlerin şifreler sayesinde güvenli olduğuna inanıyoruz. Aslında veri güvenliğinin geçmişinden tecrübe ettiklerimiz, bu alanın aslında düşündüğümüz kadar güvenli olmadığını gösteriyor. Bugün de bu konu özelinde sizi aydınlatacak önemli hususlara dikkat çekmek istiyoruz” dedi. 

GÜNÜMÜZDE SAVAŞLAR SADECE CEPHELERDE DEĞİL, SİBER DÜNYADA DA SÜRÜYOR 

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Dekanı Erkay Savaş, webinarda günümüzde savaşların artık sadece cephelerde değil, siber dünyada da yürütüldüğüne dikkat çekti. Kriptografi biliminin önemini vurgulayan Erkay Savaş, siber güvenlik ve kişisel verilerin korunmasında en önemli silahımızın kriptografik algoritmalar, protokoller ve teknikler olduğunun altını çizdi. Siber güvenlik farkındalığının önemini vurgulayan Erkay Savaş, bireylerin de alabilecekleri önlemler olduğunu belirtti. Örneğin, şifrelerini yeterince uzun ve karmaşık seçebileceklerini ifade etti.  

SİBER GÜVENLİK FİRMALARI ALARM VERDİ

Bir ülkenin başka bir ülkenin dijital sistemlerini çökertmek için başlattığı operasyon olarak tanımlanan siber savaşın, günümüzde ürkütücü şekilde karşımıza çıktığını belirten MDBF Öğretim Üyesi Orçun Çetin, konuşmasında Rusya ve Ukrayna arasında süren savaşın siber saldırı boyutu hakkında bazı bilgiler verdi. Yaptıkları incelemelerde Rusya ile Ukrayna arasında savaş başlamadan önce 15 Ocak tarihinde siber bir hareketlenmenin başladığını ve siber saldırılarda bir artış görüldüğünü vurgulayan Çetin, savaşın başlamasından altı saat önce ise siber güvenlik firmalarının alarm verdiğini ve her şeyi silen yeni zararlı yazılımlar bulduklarını belirtti. Bu sistemlerin finans sektöründe ve Ukrayna ordusunda görüldüğünü ve bazılarının görevlerini başarıyla gerçekleştirmiş olduklarını gözlemlediklerini dile getiren Çetin, daha önce de black energy dediğimiz zararlı bir yazılımın Kiev’i altı saat boyunca elektriksiz bıraktığını söyledi. 

SİBER SALDIRILAR ALTYAPILARA YÖNELİK OLABİLİR

Günümüzde nesnelerin interneti kavramı ile birlikte güvenlik tehditlerinin arttığını belirten MDBF Öğretim Üyesi Albert Levi şunları dile getirdi: "Sensörler, kameralar, monitörler, elimizdeki ve evimizdeki tüm cihazlar en ufağından en büyüğüne kadar birbirlerine ve İnternet'e bağlanıyorlar. Nesneler bu kadar bağlıyken, uygulamalar da bu kadar artarken, ortaya çıkan güvenlik meseleleri gündemi oldukça meşgul ediyor. Evimizdeki cihazlar bize karşı kullanılır hale gelebiliyor.” 

Endüstri 4.0 ile sanayinin dijitalleşmesinin gündemde olduğunu hatırlatan Albert Levi, “Eskiden operasyonel teknoloji denilince makine parkından söz ediyorduk. Ancak dijitalleşen dünyada artık bunlar da dünyaya açılmak zorunda. Bu olunca da ataklara karşı yeni bir cephe açılmış olacak. Şirketlerin mevcut teknolojileri yeterli olmayacak ve mevcut klasik koruma yöntemleri dışına çıkmaları gerekecek. Kritik altyapı şebekelerinin güvenliğini sağlamak da artık çok önemli. Siber saldırılar da su ve elektrik gibi altyapılara yönelik olabilir. Buraları daha güvenli hale getirmek gerekecek” dedi. 

SİBER GÜVENLİK ALANINDA UZMAN AÇIĞI VAR

Siber güvenlik anlamında iş alanlarının çok fazla olduğunu ancak yeterince uzmanın sektörde yer almadığının altını çizen MDBF Dekanı Erkay Savaş, “Siber güvenlik alanında iyiyseniz dünyanın her yerinde iş bulma imkanınız var” dedi. Teknik konulara meraklı olan gençlere ve profesyonellere bu alanı öneren Savaş, dünyada milyonlarca diyebileceğimiz siber güvenlik uzman açığı olduğunu ve Sabancı Üniversitesi olarak Siber Güvenlik Yüksek Lisans Programı ile sektörün ihtiyacı olan kalifiye eleman açığını kapatmaya çalıştıklarını vurguladı.  

“Siber Güvenlik: Dün, Bugün ve Yarın” webinarının yayın kaydına bu linkten ulaşabilirsiniz.

Teknolojinin Gücüyle Geleceğe Webinar programı 29 Mart 2022 Salı günü, “Yarıiletken Teknolojileri ve Yaşantımızdaki Önemi” konulu webinar ile devam edecek.

Kayıt için: https://sabanciuniv.zoom.us/webinar/register/WN_0eXzTLuJSbiXXQtrwmVk2w 

TEKNOLOJİNİN GÜCÜYLE GELECEĞE WEBINAR SERİSİ PROGRAMI

 

“Yarıiletken Teknolojileri ve Yaşantımızdaki Önemi”

29 Mart 2022, saat 20.30

Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Melik Yazıcı

 

“Kuantum Teknolojileri ve Kuantum Sonrası Dünya”

5 Nisan 2022, saat 20.30

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Erkay Savaş 

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyeleri Durmuş Ali Demir, Zafer Gedik

 

“Toplumsal Fayda için Veri Bilimi”

19 Nisan 2022, saat 20.30

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyeleri Berrin Yanıkoğlu, Onur Varol

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Mehmet Kuru

 

“Yeni Nesil Sürdürülebilir Enerji Teknolojileri”

10 Mayıs 2022, saat 20.30

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Selmiye Alkan Gürsel

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Misafir Öğretim Üyeleri Mihrimah Özkan, Cengiz S. Özkan

 

“Teknoloji, Bilgisayarlar ve Sanat”

17 Mayıs 2022, saat 20.30

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Cemal Yılmaz

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Selçuk Artut

Sakıp Sabancı Müzesi Dijital SSM Arşiv ve Araştırma Alanı Yöneticisi Osman Serhat Karaman 

2022-2023 Güz Dönemi Yönetim Bilimleri Enstitüsü Lisansüstü Başvuruları

Yönetim Bilimleri Enstitüsü; Yönetim Tezsiz Yüksek Lisans (MBA), Yöneticiler için Yönetim Tezsiz Yüksek Lisans (Executive MBA),Profesyoneller için Yönetim Tezsiz Yüksek Lisans (PMBA), Finans  Tezsiz Yüksek Lisans (MiF), Profesyoneller için İş Analitiği Tezsiz Yüksek Lisans (MSc in BA-Non Thesis), Eylem Araştırması ve Dönüşüm Tezsiz Yüksek Lisans (MSACT-NT) ve Yönetim Bilimleri Doktora (PhD) programlarına 2022-2023 Akademik Yılı için öğrenci alınacaktır.

Programlar hakkında ayrıntılı bilgiye https://sbs.sabanciuniv.edu/tr adresinden ulaşabilirsiniz. MBA ve Doktora programına kabul edilen adayların başarı düzeyine göre çeşitli burslar sunulacaktır.

Başvuru koşulları için tıklayınız.

Eylem Araştırması ve Dönüşüm Tezsiz Yüksek Lisans (MSACT-NT) Program Başvuruları:

MSACT-NT programı için herhangi bir lisans diploma alanı sınırlaması yoktur. Adaylar başvurularını doğrudan web sitesi üzerinden yapabilirler.

Başvuru Tarihleri Eylem Araştırması ve Dönüşüm Tezsiz Yüksek Lisans (MSACT-NT) için:

Erken başvuru tarihi: 24 Haziran 2022

Son başvuru tarihi:   5 Ağustos 2022 

Değerlendirme Süreci:

Programlara kabul edilecek adaylar, belgelerin değerlendirilmesi sonucu yapılacak mülakatlardan sonra belirlenecektir. İngilizce yeterlilik sınav sonuç belgesi eksik adaylar 2 Temmuz ve 13 Ağustos 2022 tarihlerinde üniversitemizde yapılacak İngilizce seviye sınavına katılabilirler. Bu sınava, online başvuru sürecini tamamlamış adaylar katılabilir.

Adayların başvurularında ALES ve eşdeğer sınav sonucu sunma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Ayrıntılı Bilgi için:   (0216) 483 9638 ya da actionresearch.sbs@sabanciuniv.edu

Yönetim Tezsiz Yüksek Lisans (MBA) Programı Başvuruları: 

MBA programı için herhangi bir lisans diploma alanı sınırlaması yoktur. Adaylar başvurularını doğrudan web sitesi üzerinden yapabilirler.

Başvuru Tarihleri Yönetim Tezsiz Yüksek Lisans (MBA) için:

Erken başvuru tarihi:  15 Nisan 2022
Burslu ve Normal Başvuru:  10 Haziran  2022. Burs beklentisi olan tüm adayların  10 Haziran 2022 tarihine kadar başvurularını tamamlaması gereklidir.

Son başvuru tarihi:  7 Temmuz 2022

Değerlendirme süreci:

Başvurunun online olarak yapılması gerekmektedir. Programlara kabul edilecek adaylar, belgelerin değerlendirilmesi sonucu yapılacak mülakatlardan sonra belirlenecektir. İngilizce yeterlilik sınav sonuç belgesi eksik adaylar üniversitemizde yapılacak İngilizce seviye sınavına katılabilirler. Bu sınava, online başvuru sürecini tamamlamış adaylar katılabilir.

Ayrıntılı Bilgi için: Didem Kocaer  (0216) 483 96 71 veya  mba@sabanciuniv.edu

Profesyoneller için Yönetim Tezsiz Yüksek Lisans (PMBA) Programı Başvuruları:

Profesyoneller için Yönetim Tezsiz Yüksek Lisans programı için herhangi bir lisans diploma alanı sınırlaması yoktur. Adaylar başvurularını doğrudan web sitesi üzerinden yapabilirler.

Başvuru Tarihleri Profesyoneller için Yönetim Tezsiz Yüksek Lisans (PMBA) için:

Erken başvuru tarihi: 10 Haziran 2022

Son başvuru tarihi:  5 Ağustos 2022

Değerlendirme Süreci:

Programlara kabul edilecek adaylar, belgelerin değerlendirilmesi sonucu yapılacak mülakatlardan sonra belirlenecektir. İngilizce yeterlilik sınav sonuç belgesi eksik adaylar 16 Nisan, 14 Mayıs, 11 Haziran, 2 Temmuz ve 13 Ağustos 2022 tarihlerinde üniversitemizde yapılacak İngilizce seviye sınavına katılabilirler. Bu sınava, online başvuru sürecini tamamlamış adaylar katılabilir.

Adayların başvurularında ALES ve eşdeğer sınav sonucu sunma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Ayrıntılı Bilgi için:   (0216) 483 9734 ya da pmba@sabanciuniv.edu

Yöneticiler için Yönetim Tezsiz Yüksek Lisans (Executive MBA) Programı Başvuruları:

Executive MBA programı için herhangi bir lisans diploma alanı sınırlaması yoktur. Adaylar başvurularını doğrudan web sitesi üzerinden yapabilirler.

Executive MBA başvuru tarihleri

Erken başvuru tarihi: 10 Haziran 2022
Son başvuru tarihi     : 
5 Ağustos 2022

Değerlendirme Süreci:

Programlara kabul edilecek adaylar, belgelerin değerlendirilmesi sonucu yapılacak mülakatlardan sonra belirlenecektir. İngilizce yeterlilik sınav sonuç belgesi eksik adaylar 16 Nisan, 14 Mayıs, 11 Haziran, 2 Temmuz ve 13 Ağustos 2022, tarihlerinde üniversitemizde yapılacak İngilizce seviye sınavına katılabilirler. Bu sınava, online başvuru sürecini tamamlamış adaylar katılabilir. Adayların İngilizce konuşma seviyeleri yapılacak mülakat ile değerlendirilecektir.

Adayların başvurularında ALES ve eşdeğer sınav sonucu sunma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Ayrıntılı Bilgi için: Sinem Esen Kavas sinem.kavas@sabanciuniv.edu

Başvuru Tarihleri Profesyoneller için İş Analitiği Tezsiz Yüksek Lisans (MSBA-NT) için:

Erken başvuru tarihi: 10 Haziran 2022
Son başvuru tarihi     : 
5 Ağustos 2022

Değerlendirme Süreci:

Programlara kabul edilecek adaylar, belgelerin değerlendirilmesi sonucu yapılacak mülakatlardan sonra belirlenecektir. İngilizce yeterlilik sınav sonuç belgesi eksik adaylar 16 Nisan, 14 Mayıs, 11 Haziran, 2 Temmuz ve 13 Ağustos 2022 tarihlerinde üniversitemizde yapılacak İngilizce seviye sınavına katılabilirler. Bu sınava, online başvuru sürecini tamamlamış adaylar katılabilir. Adayların İngilizce konuşma seviyeleri yapılacak mülakat ile değerlendirilecektir.

Adayların başvurularında ALES ve eşdeğer sınav sonucu sunma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Ayrıntılı Bilgi için:  Sinem Esen Kavas sinem.kavas@sabanciuniv.edu

Finans Tezsiz Yüksek Lisans (MiF) Programı Başvuruları:
Finans Tezsiz Yüksek Lisans programı için herhangi bir lisans diploma alanı sınırlaması yoktur. Adaylar başvurularını doğrudan web sitesi üzerinden yapabilirler.

Başvuru tarihleri Finans Tezsiz Yüksek Lisans (MiF) için:
Erken başvuru tarihi : 10 Haziran 2022
Son başvuru tarihi     :   5 Ağustos 2022

Değerlendirme Süreci:

Programlara kabul edilecek adaylar, belgelerin değerlendirilmesi sonucu yapılacak mülakatlardan sonra belirlenecektir. İngilizce yeterlilik sınav sonuç belgesi eksik adaylar 16 Nisan, 14 Mayıs, 11 Haziran, 2 Temmuz ve 13 Ağustos 2022 tarihlerinde üniversitemizde yapılacak İngilizce seviye sınavına katılabilirler. Bu sınava, online başvuru sürecini tamamlamış adaylar katılabilir.

Adayların başvurularında ALES ve eşdeğer sınav sonucu sunma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Ayrıntılı Bilgi için:  (0216) 483 9734 ya da  mif@sabanciuniv.edu

Yönetim Bilimleri Doktora (PhD) Programı Başvurusu:
Yönetim Bilimleri Doktora programı öncelikle akademik kariyere karar vermiş adaylara yöneliktir. Yönetim ve Organizasyon, İş Analitiği ve Operasyon Yönetimi ve Finans alanlarına öğrenci kabul edilecektir.

PhD Başvuru tarihleri
Erken Başvuru
: 25 Mart 2022

Son başvuru tarihi: 17 Haziran 2022

Değerlendirme Süreci:

Programlara kabul edilecek adaylar, belgelerin değerlendirilmesi sonucu yapılacak mülakatlardan sonra belirlenecektir.

Ayrıntılı Bilgi için: Didem Kocaer (0216) 483 9671 veya phdman@sabanciuniv.edu

Sabancı Üniversitesi 

Öğrenci Kaynakları Birimi,

Orta Mahalle, Üniversite Cd. No:27, Tuzla, 34956 Istanbul 

0 (216) 483 90 93 

0 (216) 483 90 73

Başvurular ile ilgili sorularınız için studentinfo@sabanciuniv.edu e-posta adresi üzerinden iletişime geçebilirsiniz

Abone ol