Ana içeriğe atla

Mezunumuz tarafından hazırlanan doktora projesi “En İyi Proje Ödülü”ne layık görüldü

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Ekonomi Programı 2010 Mezunumuz Seda Peksevim’in doktora projesi, Investments & Wealth Institute kurumu tarafından en iyi doktora araştırma projesi ödülüne layık görüldü.

Seda Peksevim

Sabancı Üniversitesi Ekonomi programından 2010 yılında mezun olan Seda Peksevim, doktorasını Boğaziçi Üniversitesi Finans Bölümü'nde yapıyor. Peksevim’in hazırladığı 'Are Pension Funds Liquidity Providers: Evidence from EM Countries' başlıklı çalışma, Investments & Wealth Institute kurumu tarafından en iyi doktora araştırma projesi olarak seçildi. Proje sonucunda hazırlanacak olan makale de Journal of Investment & Consulting adlı dergide yayınlanacak.

Sabancı Üniversitesi’nin kariyerine önemli katkılar sağladığını belirten Seda Peksevim, şunları söyledi: “ Sabancı Üniversitesi Ekonomi bölümünün bana sağlamış olduğu altyapının bu ödülü almamda oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Ekonomi bölümünde kazanmış olduğum, özellikle veri bilimi alanındaki becerilerin, beni finans alanındaki araştırma konularını farklı metodolojilerle incelemeye teşvik ettiğini görmekteyim. Bu kapsamda da, Ekonomi bölümündeki tüm hocalarıma teşekkür etmek isterim. Bu ödülü, onlar sayesinde akademiye karşı duyduğum tutkunun bir sonucu olarak görüyorum. Investments & Wealth Institute gibi bir kurumdan da bu ödülü Türkiye adına kazandığım için ayrıca mutluyum.”

Unilever, Sabancı Üniversitesi öğrencileri ile gerçekleştirdiği Sanayi Odaklı Projeleri anlattı

Sanayi Odaklı Projeler (SOP) ENS 491 Mezuniyet Programı kapsamında Sabancı Üniversitesi öğrencileri ile iki farklı proje gerçekleştiren Unilever ekibi, SOP projeleri ile ilgili gazeteSU’nun sorularını yanıtladı.

Merhaba, Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 Mezuniyet Programı kapsamında Sabancı Üniversitesi öğrencileri ile birlikte çalışma imkânı buldunuz. Öğrencilerin projelerinize verdiği katkıdan biraz bahseder misiniz?

Unilever: Unilever olarak Paris Anlaşması kapsamındaki 2050 yılı hedefinden 11 yıl önce, 2039 itibari ile kullandığımız malzemelerin tedarikinden satış noktasına kadar tüm ürünlerimizin net sıfır emisyon oluşturacağını taahhüt ediyoruz.

Bu çerçevede Yenilenebilir Enerji ve Pera Rota projelerimize inovasyon sağlamak ve geliştirmek adına SOP programı çerçevesinde Sabancı Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği ve Endüstri Mühendisliği programı öğretim üyelerimiz ve öğrenci arkadaşlarımız ile beraber çalıştık.  

Unilever Pera-Rota Projemizi Sabancı Üniversitesi öğrencileri Beyzanur Karataş, Halit Furkan Koçyiğit, Irmak Ecem Eriş, Sabri Tolga Su ve Şevval Bekar ile Öğretim Üyesi Gizem Özbaygın ve Unilever’den Ağacan Güzel ve Ozan Kaya danışmanlığında, Renewable Energy Applications in Refrigerated Trucks & Warehouses adlı projemizi ise Alara Ünlü, İlker Rodrig, Mehmet Fatih Baş, Melissa Ünlü ve Talha Köse adlı öğrencilerimizle Öğretim Üyesi Serhat Yeşilyurt ve Unilever’den Ağacan Güzel ve İzzet Yiğiter danışmanlığında gerçekleştirdik.

Öğrenci arkadaşlarımızın ön yargısız sıfır tabanlı bir düşünce yapısı ile şirket dışı bir ekosistemden sürece dahil olmaları projelerimizin süreç işleyişine çeşitlilik ve dinamizm kattı. Amaç ve fayda ilkesi çerçevesinde projelerimizi daha ileri bir noktaya taşımaya ve mevcut işleyişimizi geliştirmeye çalıştık. Öğrenci arkadaşlarımız ile yapmış olduğumuz görev dağılımı ve planlama dahilinde gerek global gerekse de yurtiçi  taramalar yaparak aksiyon planı çıkardık ve bu doğrultuda ilerledik.

Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin projeye yaklaşımlarında sizi en çok memnun eden konu ne oldu?

Unilever: Pozitif, heyecanlı, dinamik ve araştırmacı olmaları öğrencilerimizin öne çıkan temel özellikleri olduğunu belirtebilirim. İçinde bulunduğumuz dijital döneme karşı yetkinlikleri ve bakış açıları da memnuniyet verici.

Projede görev alan öğrencilerden tam zamanlı istihdam etmeyi düşündüğünüz öğrenciler oldu mu veya düşünür müsünüz? Neden?

Unilever: Unilever İnsan kaynakları departmanımızın yönetimi ve süreç işleyişi dahilinde gerek düzenlediğimiz vaka çalışmaları serisi ve gerekse de  çalıştığımız  Sanayi Odaklı Projeler dahilinde 2 arkadaşımız tam zamanlı olarak çalışmaya başladı. 2 arkadaşımızın ise insan kaynakları ile görüşme süreci devam ediyor. Eşitlik, çeşitlilik ve dahiliyetçilik ajandamız kapsamında doğru role fit edebilecek her bir birey Unilever insan kaynakları birimimizin yönetimi ve değerlendirmesi ile şirketimizin bir üyesi olabilir.

Önümüzdeki akademik yılda da Sabancı Üniversitesi’nin Sanayi Odaklı Projeleri’nde yer almak ister misiniz?

Unilever: Sadece önümüzdeki sene değil, sürdürülebilir bir çerçevede düzenli olarak yer almayı memnuniyet ile isteriz.

Unilever’in öncülük ilkesi dahilinde hedeflediği projelerini seçkin bir eğitim kurumu olan Sabancı Universitesi ile beraber çalışmak, projeler dahilinde içinde bulunduğumuz  ekosisteme fayda sağlamak ve geleceğimizi şekillendirecek öğrenci arkadaşlarımıza Sabancı Üniversitesi ile Unilever arasında farklı bir iletişim opsiyonu sunmak çok faydalı bir ajanda olacaktır.  

Değerlendirmeleriniz için çok teşekkürler.

Öğretim Üyemiz Raha Akhavan, Cebelitarık Boğazı’nı yüzerek geçti

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi (YBF) Öğretim Üyesi Raha Akhavan, Akdeniz ve Atlas Okyanusu’nu arasında yer alan ve 16 km uzunluğundaki Cebelitarık Boğazı’nı 5 saat 46 dakikalık bir sürede yüzerek geçme başarısı gösterdi.

RahaTabatabaei-cebelitarık_1

Yüzmede önemli başarıları bulunan Raha Akhavan, dünyanın en zor deniz geçişleri olarak kabul edilen Okyanusun Yedilisi’nin (Oceans Seven) ikinci parkurunu tamamladı. Akhavan, 24 Eylül 2022 tarihinde, Cebelitarık Boğazı’nı yüzerek geçti ve bu başarıyı gösteren ilk İranlı kadın oldu.

Zorlu bir parkurda yüzdüklerini belirten Raha Akhavan, “Daha kısa mesafeye rağmen, boğazda yüzücüleri Akdeniz'e iten ve Fas'ta karaya çıkmalarını engelleyen çok kuvvetli rüzgar ve akıntılar vardı. Bu nedenle yüzücülerin saatte en az 3 km hız yapması ve en fazla 6 saat içinde parkuru tamamlaması istendi. 5 saat 46 dakika yüzerek parkuru tamamladım” dedi.

Geçtiğimiz yıl ABD’de “Yüzücülerin Everest Dağı” olarak bilinen Catalina Kanalı’nı 15 saat yüzerek geçmeyi başaran Raha Akhavan’ın yüzmeye olan tutkusundan hedeflerine kadar birçok konuyu konuştuğumuz gazeteSU röportajını bu linkten okuyabilirsiniz.

Mezunumuz Belmin Pilevneli’nin 4. Kişisel sergisi Galeri Fe’de

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı programı 2014 mezunumuz Belmin Pilevneli’nin 4. kişisel sergisi 'Kibele'nin Gözünden', 8 Ekim 2022 tarihine kadar Galeri Fe’de gezilebilecek.

Dünyamızın ve doğal kaynaklarımızın etkisi altında olduğu, başlangıcı Sanayi devrimine dayanan ancak daha yeni yeni önemi kavranan, hatta ülkeleri birbirine düşüren en elzem sorunlardan birinin: Küresel Isınmanın gerçekliğini kendi bakış açısıyla izleyiciye sunmayı amaçlayan Pilevneli, bu çarpıcı konuyu 'Kibele'nin Gözünden' sergisiyle farklı bir perspektifle mitolojik, naif  ve romantik bir açıdan görsellere döktü.

Mezunumuz Belmin Pilevneli gazeteSU’nun sorularını yanıtladı. 

Merhaba, sizi tanıyabilir miyiz?

B.P: İstanbul doğumlu ama yaşamını Londra'da sürdürmekte olan görsel bir sanatçı ve tasarımcıyım. 2014'de Sabancı'dan mezun olduktan sonra kısa bir süre grafik tasarımcı olarak çalıştıktan sonra master eğitimim için Londra'ya taşındım. London College of Communications'da MA Illustration and Visual Media (İlüstrasyon ve Görsel Medya) bölümünden mezun olduktan sonra kendimi daha sanatsal bir kariyer içinde buldum. Hem İngiltere, hem İskoçya hem de Türkiye'de çeşitli sergi ve fuarlarda yer aldım. İlk solo sergimi 2016'da Galeri Miz'de İstanbul'da yaptım. Çalışmalarım yaşamda beni etkileyen konulara göre şekil alırken, son zamanlarda doğa ve küresel ısınma üzerine araştırmalar ve projeler yapmaktayım; sergim de bu konu üzerine. Bol bol resim üretip sergilere katılmamın yanı sıra 'freelancer' olarak hala grafik tasarım ve illüstrasyon işleri yapmaktayım.

2014 yılında Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı programımızdan mezun oldunuz. Bu alana ilginiz ne zaman başladı ve Sabancı Üniversitesi’nde okumaya nasıl karar verdiniz?

B.P:  Görsel sanatlara ilgim ailem sayesinde ben daha çok küçükken başlamıştı. Annem ve babam seramik sanatçıları, dedem de Türkiye'nin büyük ressamlarından olduğundan ben zaten ister istemez bir sanat okuluna doğmuşum. Tasarıma ilgim de 14-15 yaşlarımda başladı. Tam o yaşlarda bir yemek blogu için ilk 'banner' tasarımı siparişimi alıp bundan acayip zevk almıştım. Bir de tabi o zamanlar moda tasarımcısı olmaya karar verip bol bol kıyafet tasarlardım. Hatta üniversite seçme aşamasında Sabancı ve moda tasarımı bölümü olan bir üniversite arasında kalmıştım. Sabancı Üniversitesi'nin Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı bölümünün Sakıp Sabancı Müzesi'ndeki sergiyi gezdiğimde istediğimin tam da burada olduğuna karar verdim. Yani aslında kıyafeti fiziksel olarak ortaya çıkarmaktansa, yaratım ve çizim sürecini sevdiğimi farketmiştim. 

Sabancı Üniversitesi’nde aldığınız eğitim kariyer çizginizde nasıl bir rol oynadı?

B.P: Sabancı’da sanat tarihi dersleri, tasarım ve resim derslerini bir bütün olarak aldığımdan çok yönlü bir kariyerim oldu. Benim master yapma sebebim de bir konuda uzmanlaşma ihtiyacıydı. Sabancı'daki İlüstrasyon derslerini çok sevdiğimden ötürü İlüstrasyon üzerine bir master yapmaya daha okurken karar vermiştim. Yine de Elif Ayiter öğretmenimizin öğütünü dinleyip masterdan önce bir yerde çalışıp, bunun beni mutlu edip etmediğini anlamak için bir yerde işe girdim. Hatta ilk kurumsal işim Trendyol'da oldu. Tabi, bu yol beni bir yere kadar mutlu etti...

4. kişisel serginizi açtınız. 'Kibele'nin Gözünden' Serginizden bize biraz bahseder misiniz?

B.P:  Galeri Fe’de açılan 4. kişisel sergimde dünyamızın ve doğal kaynaklarımızın etkisi altında olduğu, başlangıcı Sanayi devrimine dayanan ancak daha yeni yeni önemi kavranan, hatta ülkeleri birbirine düşüren en elzem sorunlardan birinin: Küresel Isınmanın gerçekliğini kendi bakış açımdan izleyiciye sunmayı amaçladım.

Bu çarpıcı konuyu farklı bir perspektifle mitolojik, naif  ve romantik bir açıdan görsellere döktüm. Tüm canlıları tehdit eden bu gerçeğin nedenlerini, etkilerini ve hissettirdiklerini analığı, üremeyi, dişiliği, bereketi simgeleyen, doğa ile özdeşleştirilmiş eski inanışlardaki ana tanrıça Kibele’nin gözündenmiş gibi resmettim. Zaman içinde geliştirdiğim kendime özgü gofraj baskı tekniği ile kabarttığım ya da topladığım atıklarla kendi yaptığım kağıtlara akrilik, mürekkep ve kara kalemle soyut ve yarı-soyut resimler yaparak oluşturduğum bu  sergide zaman zaman şiirlerimle karşılaşabilirsiniz.

Bu denli gerçek bir konunun böylesine yumuşak hatlı resimlerle soyutlaştırarak aktarılma sebebi aslında her zaman bir dualite içinde yaşadığımızı ve ülkeler olarak, hatta bireysel olarak yaptığımız hareketlerin umut doğuran sonuçlarının olabileceğini hatırlatmaktır. Kibele bu gün gördüklerinden her ne kadar memnun kalmasa da onun bereketinin yani doğanın gücünün yadsınamaz olduğu ve atılan doğru adımların gelecek için büyük umutlar doğurabileceği anlatılmak istenir.

Üzerinde çalışmakta olduğunuz yeni projeleriniz var mi?

B.P: Doğa ve küresel ısınma konusu üzerinde hala çalışıp üretim yapıyorum. Bu konu üzerinde izleyiciyi de işin içine sokmak istediğim yeni bir proje yapmayı arzu ediyorum.

Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı okumak isteyen veya bu alana ilgi duyan öğrencilere neler önerirsiniz? 

B.P: Sanat tarihi derslerine önem verin. Bu konularda bol okuyup gezin. Sanat veya tasarım bölümünü seçtiğinizde bir diğeri ile ilgili kendinizi daha çok geliştirseniz de ileride seçmediğiniz üzerine gitme ihtimaliniz de olabilir. Çünkü bu bölümler aslında aradaki sınırlar çok da keskin değil aslında. Tabi seçtiğiniz alan ne olursa olsun tekniğiniz üzerinde çok uğraşın, en doğru şekilde yapmaya çalışın. Bir de öğretmenlerinizle yakın ilişki kurmanızı öneririm; onlardan o kadar çok şey öğrenebilirsiniz ki!

Eklemek istedikleriniz var mı?

B.P: Sabancı'da okurken okulumuzun bize sağladığı birçok sosyal imkan vardı. Konserler, tiyatrolar, özel sanat ve müzik dersleri, yardım dernekleri, koro ve yelken gibi. Beni derslerin yanı sıra sosyal aktiviteler çok beslemişti. Atölyeden çıkıp KoroSU'ya gidip bir sürü öğrenciyle birlikte şarkı söylerdim. Bu o zamanlar benim için çok yorucu olsa da, aslında bana bir o kadar da enerji veriyordu. Şuan Sabancı'da okuyanların da bu güzel imkanlardan yararlanmalarını öneririm.

Bana bu imkanı verdiğiniz için çok teşekkür ederim.

Bizler de çok teşekkür ederiz. Başarılar dileriz.

Sabancı Üniversitesi “Geleceğe Söz Ver” Burs Programı Tanıtıldı

Üniversitemiz, “Geleceğe Söz Ver” temasıyla hayata geçirdiği yeni burs programının tanıtımı amacıyla, Tuzla Kampüsü’nde anlamlı bir etkinliğe imza attı.  Moderatörlüğünü Sabancı Üniversitesi Mezunu Emre Başkan’ın yaptığı geceye,  Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici’nin yanı sıra Sabancı Holding Grup şirketlerinin yöneticileri, iş dünyasının önde gelen temsilcileri, Sabancı Üniversitesi mezunları, bursiyer ve bağışcılar katıldı.


“Geleceğe Söz Ver” temasıyla gerçekleşen gecenin en büyük sürprizi ise temaya uygun olarak üniversite öğrencilerinin, geleceğe verdikleri sözlerin ses dalgalarından oluşan küçük heykeller oldu. Gece boyunca sergilenen heykellerin ilkini, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Endüstri Mühendisliği Programı lisans öğrencisi Malhun Tosun, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’ya takdim etti. Heykelde, öğrenci Malhun’un geleceğe verdiği “Tarım ekonomisi alanında uzmanlaşarak gelecekte yaşanma ihtimali olan gıda krizini önleyeceğim” sözünün ses dalgaları yer aldı.

Etkinlikte konuşma yapan Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, şunları söyledi:

“Bugün burada aramızda üniversitemizden mezun olup çok önemli şirketlerde önemli görevlerde bulunanlar var. Bu yolculuk, iyi giden bir yolculuk. Bu başarı, sizlerin başarısıyla taçlanıyor.  Ama bizler beraber yürürsek; siz burayı unutmaz, takip eder ve gençlere bir söz ve destek verirseniz daha güçlü oluruz. Hayatta en çok sorulan soru, hangi okuldan mezun olduğunuzdur. O marka sizinle büyür. 23 sene içinde okulumuzun geldiği yer sizlerin sayesindedir.”

“Şampiyonları yakalamışsınız!”

Gecede Güler Sabancı, 1999 yılında Sabancı Üniversitesi kurulurken yaşadığı bir anıyı da anlattı: “1999 yılında eğitime başladığımızda Uluslararası Danışma Kurulu Üyemiz Chad Holliday ile üniversiteyi geziyorduk. Kampüs tam bitmemişti, 250 öğrencimiz vardı. Onlarla sohbet etti. Şampiyonları yakaladığımızı söyleyerek, bu öğrencileri ve bundan sonra gelecekleri iyi takip etmemizi, bu çocukların her gittikleri yerde değişimi sağlayacak güce sahip olduklarını söyledi. Şimdi ise mezunlarımız için üniversitelerini takip etme zamanı.”

Güler Sabancı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz bir dünya üniversitesi kurmak için yola çıktık. Sizler hepiniz dünya şirketlerinde çalışıyorsunuz. Rahmetli Sakıp Bey’in en büyük arzusu ‘dünyanın neresine giderlerse gitsinler orada başarılı olsunlar’ idi. Bugün dünyanın geldiği noktada bunun ne kadar önemli olduğunu hep beraber görüyoruz. Şimdi “Geleceğe Söz Ver” diyerek gençlerimizin yolunu birlikte açıyoruz.”

“Üniversitemizde öğrencilerimizin yüzde 55’inden fazlası burslu”

Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici ise şöyle konuşmasında şunları söyledi: “Şu anda üniversitemizde 5300’ün üzerinde öğrenci var. Öğrencilerimizin yüzde 80’i lisans, yüzde 20’si de yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden oluşuyor. Bu sene Yükseköğretim Kurumları Sınavı sonuçlarına göre aralarında Türkiye 1.’sinin de bulunduğu çok parlak 790 gencimizi de bu öğrencilerin arasına kattık. İlk 1000’den  aldığımız öğrenci sayısı ise 140 oldu. Fakültelere giriş taban puanları açısından Türkiye’nin en yüksek puanlı öğrenci alan üniversitesi olduk. Lisans eğitimi gören öğrencilerimizin yüzde 36’sı girişte burslu olarak kabul ediliyor. Devamında ihtiyaç ve başarı bursları katkısıyla bu oran yüzde 55’e çıkıyor. Yani üniversitemizde öğrencilerimizin yüzde 55’inden fazlası burslu öğrenciler olarak okuyorlar.”

Araştırma alanında Türkiye’nin en yüksek sayıda proje yapan ve en yüksek proje bütçesine sahip üniversiteleri arasında olduklarını ifade eden Leblebici, “Artık sadece Türkiye’nin en iyi üniversitesi olmakla yetinmiyoruz, dünyanın önde gelen araştırma üniversitelerinden biri olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İlhamını gençlerimizin daha güçlü bir gelecek ve daha iyi bir dünya için sorunların çözümüne verdiği sözlerden alan ‘Geleceğe Söz Ver’ burs programımızda daha fazla sayıda başarılı ve ihtiyaç sahibi gencimize ulaşmayı amaçlıyoruz” dedi.

“Geleceğe Söz Ver” etkinliğinde ayrıca, Sabancı Üniversitesi burs fonu bağışçıları arasında yer alan IRG Corporation Kurucu Ortağı Giovanna Guzman, Sabancı Üniversitesi Mezunu Syed Hunain Imran, Heykeltıraş Sanatçısı Leyla Aktaş Rosenberger, Bulgurcu Vakfı Kurucusu Ayşen Bulgurcu ve Sabancı Üniversitesi Mezunu Selin Kaya birer konuşma yaptılar.

SSBF Sanat Galerisi iki sergiye ev sahipliği yapıyor

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Sanat Galerisi öğrencilerin özel çalışmalarını içeren iki sergiye ev sahipliği yapıyor. Sparks 2022 ve Proj 3V.2 (fiziksel ve çevrimiçi) başlıklı sergiler 5-28 Ekim tarihleri arasında ziyaret edilebilecek.

PROJ 3V.2

Proj 3V.2 Sergisi

McNally Güzel Sanatlar Okulu Güzel Sanatlar Diploma Programı ve Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Programı, geçtiğimiz yıl ortak gerçekleştirilen projenin ardından, bu kez bir başka çevrimiçi projeyi hayata geçiriyor.

Her iki kurumdaki öğrenciler çevrimiçi gerçekleşecek olan bu sergide bir işbirliği yapıyor. Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Sanat Galerisi’nde (ART Gallery) ve LASALLE Sanat Koleji ICAS Galerisi’nde 2022 sergisi için önerilen konularda sanat eserleri üretiyor.

 “Proje 3V.2: Visualize, Voice and Vision” 2022'de, öğrencileri (sanatçıları ve tasarımcıları) sosyal, kültürel, tarihsel, çevresel konuları ve çağdaş sanatsal uygulamaları araştırmak için toplu olarak eleştirel analize, düşünmeye ve araştırma yapmaya teşvik etmek hedefleniyor. Öğrenme yaklaşımı, her iki taraftan öğrenciler ve süpervizörler ile çevrimiçi tartışmaları içeriyor.

Sergi detayları için tıklayın.

SPARK2022

SPARKS 2022 Sergisi

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Sanat Galerisi’nde gerçekleşecek olan bir diğer sergi de SPARKS 2022. 5-28 Ekim tarihleri arasında fiziksel olarak ziyaret edilebilecek olan sergide öğrenciler öncelikle sanat, tasarım ve sanatsal ifadede hayal gücü ve yaratıcılığın gerçekleştirilmesini hedefliyor.

Sergi detayları için tıklayın.

Selçuk Artut'un yeni sergisi: Geomart-ut7

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Öğretim Üyesi Selçuk Artut’un “Geomart-ut7’’ isimli yeni sergisi 1 - 23 Ekim 2022 tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi’nde ziyaret edilebilecek.

Selçuk Artut_AKM_Sergi

Sergi hakkında değerlendirmelerde bulunan Selçuk Artut, şunları söyledi: “Geometrik desenler kimi zaman doğada gözlemlediğimiz bir düzenin yansıması, kimi zaman ise uygulanan farklı tekniklerle ortaya çıkan sezgisel bir sürecin soyut sonuçları olarak karşımıza çıkıyor. Basit bir pergel ve cetvel yardımıyla elde edilen geometrik desenler, bize sundukları görsel içerikte farklı düzeylerde ortaya çıkan karmaşık yapıları ve aynı zamanda kusursuz düzenleri ile müreffeh bir dünyayı gözler önüne sermektedir. İlhamını derin soyutlamalardan alan geometri sanatında, algılanan ile tasarlanan arasında kurulmaya çalışılan bazı gizemli köprülerle karşılaşırız. Bu köprüler ustaca inşa edildiğinde mutlaklığa, tekrara, sonsuzluğa, sadeliğe, karmaşıklığa, düzene ve kaosa uzanan bir pencereden bakmamızı sağlayan yalın bir yapıya sahip olurlar. Geomart-ut7 başlıklı bu çalışma dizisinde, anlamın ifadeden nefesini kestiği bir algı dünyasında, basit geometrik formların hareket kazanabileceği ve karmaşık yapılara dönüşebileceği bir dönüşümü sunmaya çalışıyorum. Geçmişin geometri sanatı ile bugünün kendinden üreyen (jeneratif) sanatı arasındaki sisler altında kalmış olan bağlantıları görünür hale getirmeyi arzuluyorum.”

Selçuk Artut_AKM_Sergi_1

Sabancı Üniversitesi’nden Wilson Hastalarına Umut Olacak Proje

Sabancı Üniversitesi’nin Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı B Grubu Ar-Ge Proje Çağrısı kapsamında desteklenmeye hak kazanan projesi Wilson hastalarına umut olacak. Proje başarı ile tamamlandığında Wilson hastaları için kalıcı gen tedavisi prototipi oluşturulacak. Böylece hastalar, tüm yaşamları boyunca ilaç almak zorunda kalmayacak ve karaciğer nakline de ihtiyaç duymayacak. 

Sabancı Üniversitesi’nin yeni projesi dünyada her 30 bin kişide 1 görünen Wilson hastalarının tedavisinde yeni bir dönemi başlatacak. Geliştirilen yeni projeyle, birçok organda bakır birikimine neden olan kalıtsal Wilson Hastalığı’nın (WH), hibrid gen teknolojisi kullanılarak tam boy ATP7B’nin geninin yine kendi kontrolü altında virüs yolu ile karaciğer hücrelerine verildiği bir gen terapi yoluyla tedavi edilmesi amaçlanıyor. 

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Cavit Ağca’nın yürütücüsü olduğu “Hibrit gen terapisi yaklaşımı ile bakır metabolizmasının iyileştirilmesi ve yeni bir Wilson Hastalığı tedavi metodu geliştirilmesi” başlıklı proje aynı zamanda Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) B Grubu Ar-Ge Proje Çağrısı kapsamında desteklenmeye de hak kazandı. 

Proje kapsamında sundukları hibrit gen tedavisi yaklaşımı ile WH ve diğer nadir hastalıkların tedavisinde katkıda bulunarak hastaların hayat kalitelerinin artırılması hedeflediklerini belirten proje yürütücüsü Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Cavit Ağca şunları söyledi:

 “Tasarladığımız bu yeni gen tedavisi, Wilson hastaları için bir umut ışığı olma özelliği taşıyor olacak. Proje başarıyla hayata geçirildiğinde tedavi için ömür boyu sadece tek bir doz enjeksiyon yapılması yeterli olacak. WH özelinde ortaya koyacağımız strateji sadece WH için değil, diğer tüm gen çalışmalarına öncü olacak nitelikte. Ayrıca projemizin, gelecek süreçlerde başka gen terapisi projelerinin sunulmasında önayak olacağına ve ülkemizde bu alanda yapılan çalışmaların görünürlüğünü ve yaygınlığını etkileyeceğine inanıyoruz.” 

Sağlık alanında özgün bilimsel bilgiler üreten ve problemlere çözüm getiren, katma değeri yüksek ticarileşme potansiyeli taşıyan ürün geliştirmeyi hedefleyen ve sağlık teknolojileri alanında stratejik öneme sahip Ar-Ge projelerinin desteklenmesi amaçlayan TÜSEB B Grubu Ar-Ge Proje Çağrısı kapsamında 24 ay sürmesi beklenen Sabancı Üniversitesi yürütücülüğündeki proje, Koç Üniversitesi’nden Ceyda Açılan Ayhan ve Müjdat Zeybel ortaklığında sürdürülüyor.

Sabancı Üniversitesi ortaklığında 6. Uluslararası Eylem Araştırmaları Dergisi Sempozyumu

2011 yılından beri, alanının prestijli dergilerinden biri olan Uluslararası Eylem Araştırmaları Dergisi (International Journal of Action Research- IJAR) ile işbirliği içinde düzenlenen IJAR Sempozyumları serisinin altıncısı, İstanbul'da, 12-14 Ekim 2022 tarihleri arasında, Sabancı Üniversitesi ARAMA İnisiyatifi tarafından, Maslak’taki Facebook İstasyon’da hibrit olarak düzenlenecek.  Etkinlik ‘Eylem Araştırması’ alanının öncü isimlerini İstanbul’da bir araya getirmeyi hedefliyor.

IJAR2022

IJAR 2022 Sempozyumu'nun ana teması, dünyanın son birkaç on yıldır içinde olduğu sosyo-ekolojik bağlamın dinamiklerini yansıtan ‘Eşikte Eylem Araştırması’ olarak belirlendi.

IJAR 2022 Sempozyumu’nun;

- Avrupa Yeşil Mütabakatı için En İyi Uygulamaları Oluşturma ve Paylaşma (Mini Arama Konferansı)

- Eylem Araştırmasını Küresel Vatandaşlığa ve Aktivist Araştırmaya Genişletme

- Bölgesel Kalkınma ve Kent Eşiklerinde Eylem Araştırması

- Sosyal Değişim ve Ortaklıklar: Kanada'dan Perspektifler

- Eylem Araştırması ile Yenilenen Üniversiteler, Eğitim ve Pedagoji

- Toplumsal Cinsiyet ve Eylem Araştırması

- Türkiye’de Eylem Araştırması (Eylem Araştırması AllaTurca)

- Kurumsal Dönüşüm ve Eylem Araştırması gibi temalar çerçevesinde düzenlenmesi planlanıyor.

12 Ekim Çarşamba günü saat 9:30’da başlayacak olacak sempozyumun açılış konuşmasını IJAR Genel Yayın Yönetmeni Miren Larrea yapacak. Açılış konuşmasının ardından Sabancı Üniversitesi Arama Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Oğuz Babüroğlu, “Türkiye’de Eylem Araştırması” başlıklı bir konuşma gerçekleştirecek. 12-14 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek sempozyumda farklı başlıklarda paneller de organize edilecek.

14 Ekim saat 14:00-16:00 arasındaki “Beginning, Continuing and Ending Action Research in Turkey” başlıklı panelin konuşmacıları arasında Sabancı Üniversitesi Arama Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Oğuz Babüroğlu ve Sabancı Üniversitesi Eylem Araştırması Program Müdürü Pınar Akpınar yer alacak.

IJAR 2022 Sempozyumu hakkında daha fazla detaylı bilgi almak için tıklayınız.

27 Eylül 2022 ELAE 2. Aşama Sınav Sonuçları

ELAE 2. Aşama sonuçları için tıklayınız.

Sınav sonuçları ile ilgili açıklamalar aşağıdaki gibidir:

SL (Satisfactory in the ELAE)*: 27 Eylül 2022 ELAE 2. Aşama sınavında yeterli başarıyı sağlayan ve 2022 - 2023 Akademik Yılı Güz döneminde fakültelerine Freshman statüsünde başlamaya hak kazanan öğrencilerimizi gösterir.

UL (Unsatisfactory in the ELAE): 27 Eylül 2022 ELAE 2. Aşama sınavında yeterli başarıyı gösteremeyen adayları gösterir.

 NA (Non-attendance): Sınava katılmayan adayları gösterir. NA notu, “UL” notu gibi değerlendirilir.

 Not Baremleri aşağıdaki gibidir:

tablo

Geçer bir not alamayan öğrencilerimiz Temel Geliştirme Yılında Rota 3 veya Rota 4’e yerleştirileceklerdir.

Başarılar dileriz,

Diller Okulu Direktörlüğü

Abone ol