Ana içeriğe atla

Cihan Saçlıoğlu Stephen Hawking'i anlatıyor

Bilim dünyası ağır fiziksel engellerine karşın Karadelikler teorisine ve Kozmolojiye temel katkılar yapan Stephen Hawking’i (1942-2018)  kaybetti. Zamanın Kısa Tarihi adlı popüler bilim kitabıyla, hayatı hakkındaki “Herşeyin Teorisi” filmiyle, zaman zaman da Simpsons ve Big Bang Theory dizilerine misafir olmasıyla  bir cins teorik fizik süperstarıydı.

Einstein’ı saymazsak, bir teorik fizikçinin Hawking kadar meşhur olması pek raslanan bir olay değildir. Hawking popüler şöhretini büyük ölçüde ALS hastalığına rağmen Genel Görelik (diğer adıyla Gravitasyon teorisi) alanında çığır açıcı katkılar yapmasına borçlu. Hastalık teşhisi 1963’de konuluyor. Hastalığın ilerlemesi ile 1970’ lerde Hawking hayatını kendisi için özel tasarlanan motorlu tekerlekli sandalyede geçirmek zorunda kalıyor, sonra da konuşmasını ancak gene özel tasarım bir cihazın sentetik sesiyle gerçekleştirebiliyor. Kendisi tipik bir İngiliz “understatement”-tevazu/küçümseme arası bir yaklaşım ile bu durumunu “ fiziksel handikapımın ciddi bir engel teşkil etmediği bir meslekte olduğum için şanslıyım” diye geçiştiriyor. Tabii bir de daha sonra yazdığı “Zamanının Kısa Tarihi” kitabı da ününe ün katıyor. 

Fiziğe en önemli katkıları Kara Delikler ile ilgili. Einstein teorisinin bu çözümü Karl Schwarzschild tarafından Einstein 1915 makalelerinin hemen ardından bulunuyor, Einstein çözümü matematiksel olarak çok etkileyici, fakat mükemmel küresel simetrisi dolayısı ile doğada gerçekleşemeyecek kadar yapay buluyor-ta ki Roger Penrose ve Stephen Hawking 60’larda böyle çözümlerin yapay olmak bir yana, Einstein teorisinde kaçınılmaz olduğunu ortaya koyan teoremler ispat edene kadar. Gene de yapay olmayan bir çözüm ancak Yeni Zelanda’lı Roy Kerr’in 1966’daki makalesinde verilebiliyor. Artık her galaksinin merkezinde Milyon veya Milyarlarca Güneş kütleli karadeliklerin tekil bir noktada oturduğu gözlemsel olarak biliniyor; Sabancı Üniversitesi’nde de Dr. Emrah Kalemci ve çalışma arkadaşları bu karadeliklerin kütle ve dönüş hızlarını ölçen uluslararası projelere katkı yapıyorlar. Elde ettikleri sonuçlar hata payları içinde Kerr'in çözümlerini doğrular nitelikte. Çok enteresan bir bulgu da, dönme hızlarının Kerr çözümünün maksimum hızına epey yakın olduğu. Penrose-Hawking teoremleri aslında Einstein teorisinde başka tip tekil çözümlerin de kaçınılmaz olduğunu söylüyor; Büyük Patlamadaki tekillik bunların bir örneği.

Einstein teorisi “klasik”, yani kuantum etkilerini içermiyor. Hawking’in belki en orijinal katkısı karadeliklerin kuantum süreçleri ile ışıma yapabildiklerini göstermek oldu; yani karadelikler tam kara değil!  Olay ufkunda, yani dışarıdan gelenin artık kaçamayacağı mesafede belli bir sıcaklıkları var, ve her sıcak obje (mesela bir ütü) gibi radyasyon yapıyor ve enerji kaybediyorlar. Bu radyasyon ilk bakışta karadeliğin içine düşmüş maddeler hakkında bir bilgi taşımıyor görünüyor; halbuki fiziğin evrensel kuantum yasaları böyle bilgilerin kaybolmasına izin vermiyor-iki evrensellik iddiasındaki teori çelişiyor (mu?)! Hiç değilse, Hawking başta böyle düşündü ve karadeliklerin kuantum teorisini ihlal ettiğini idda etti. Bu görüşe sağlam argümanlarla karşı çıkıldı ve Hawking bir noktada iddiasını geri aldı. Fakat kendisi de yakınlarda ölen Joe Polchinski olay ufkunda bir “ateşten duvar” bulunduğu şeklinde yeni bir paradoks ortaya koydu, ve maalesef Hawking başlattığı bu fiziğin belki en derin tartışmasının sonunu göremeden aramızdan ayrıldı.

Cihan Saçlıoğlu / Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi, Fizik Profesörü

Dünden Bugüne Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri'nin ilki 2006 yılında verildi. 2013 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü sahibi Ergun Özbudun, 2014 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü sahibi Deniz Kandiyoti oldu.

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı Merhum Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti, Türkiye’de sosyal bilim alanında saygın araştırmaları teşvik etmek, dünyada Türkiye hakkında entelektüel merak uyandıracak seçkin araştırma örnekleri çıkarmak amacıyla, “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü”nü 2006 yılında ihdas etti. 

2013 Araştırma Ödülü Konusu: Demokraside Denge ve Denetleme: Karşılaştırmalı Bir Perspektiften Türkiye

2013 yılında, Jüri Özel Ödül’üne, Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen üniversitelerinde verdiği dersler, yürüttüğü araştırma projeleri ve yayınları ile ‘demokrasinin güçlenmesi’ alanında yaptığı son derece önemli çalışmalarından ötürü, İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun layık görülmüştür.

Makale ödülleri kapsamında ise katılımcılardan, demokrasilerde denge ve denetleme konusunu karşılaştırmalı bir perspektifle analiz etmeleri istenmiştir. Bu karşılaştırmalı analizlerde, hızlı sosyal, ekonomik ve kültürel dönüşümden kaynaklanan gerilimlerin demokrasinin güçlenmesini tehdit eder nitelikteki özelliklerinin karşılaştırmalı bir bakış açısıyla ele alınması hedeflenmiştir.

Aslı Bali, Ayşe Kadıoğlu, Çağlar Keyder, Deniz Kandiyoti, Elaine Papouilias, Fuat Keyman, Jenny White'ın jüri üyeliğini yaptığı 2013 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri'nde Jüri Özel Ödülü sahibi Ergun Özbudun, kazananları Kürşat Çınar, Meral Uğur Çınar, Iohannis N. Grigoriadis ve Yunus Sözen oldu.

2014 Araştırma Ödülü Konusu: Türkiye'de Cinsiyet Eşitliği

2014 yılında, Jüri Özel Ödülü’ne uluslararası saygınlığı olan platformlarda yaptığı yayınlar ve Türkiye’nin durumu ile ilgili yaptığı karşılaştırmalı incelemelerden ötürü, University of London Öğretim Üyesi Prof. Deniz Kandiyoti layık görülmüştür.

Ekonomik, siyasi ve toplumsal hayatta cinsiyet eşitsizliğini azaltmaya yönelik önemli çabalara ve ilerlemelere rağmen, Türkiye’nin kimi standartlar açısından bu hedeflerinin gerisinde kalması 2014 yılı konusunun belirlenmesinde etkili olmuştur. Katılımcılardan, Türkiye’de cinsiyet esaslı eşitsizliklerin yapısal boyutu ve çok çeşitli tezahürlerindeki nitelik ve kapsamını irdelemeleri, eşitlik yönündeki çabaların etkisini ve kapsamını değerlendirmeleri beklenmiştir. Ayrıca, Türkiye’deki cinsiyet rejiminin eşit güç sahipliğini engelleyen ekonomik ve siyasi pratiklerden gündelik ve kanıksanmış cinsiyetçi davranışlara, ataerkil değerlerin öne çıkarılmasından cinsellik ve cinsel kimlik haklarının kısıtlanmasına kadar pek çok alanı arasındaki bağlantıların irdelenmesi talep edilmiştir.

Ayşe Kadıoğlu, Cemal Kafadar, Fuat Keyman, Isabelle de Courtivron ve Sibel Irzık'ın jüri üyeliğini yaptığı 2014 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri'nde Jüri Özel Ödülü sahibi Deniz Kandiyoti, kazananları Akanksha Misra, Aslı Zengin, Emine Gökçen Yüksel, Stephan Stetter ve Jochen Walter oldu.

“Otomotiv Perakendeciliği Gelişim Platformu” hayata geçti

 Sabancı Üniversitesi, EDU üniversite-iş dünyası işbirliklerine bir yenisini daha ekleyerek MEFA işbirliğiyle, otomotiv sektöründe sürdürülebilir kârlılık ve verimlilik konusunda çalışmak üzere “Otomotiv Perakendeciliği Gelişim Platformu”nu kurdu. Platform kapsamında ilk aşamada dört modülden oluşan bir eğitim programı 17 Nisan 2018 tarihinde başlıyor!

 

Sabancı Üniversitesi, EDU ve MEFA işbirliği ile sektörün gelişimine, sektördeki kârlılık ve verimin sürdürülebilirliğine dair çalışmalar yapmak amacıyla Otomotiv Perakendeciliği Gelişim Platformu hayata geçirildi. Platformun ilk ürünlerinden biri otomotiv perakendeciliğindeki değişim ve dönüşümü sürdürülebilir bir başarı ile yönetebilmek için hazırlanmış modüllerden oluşan “Otomobil Sektöründe Sürdürülebilir Kârlılık Programı”. 

Bu programda “Değişimi ve sürdürülebilir karlılığı yönetmenin olanağı var mıdır?”, “Müşteri beklentileri ve profilleri değişirken, otomobil yetkili satıcılığı tek bir meslek olmaktan çıkıp birçok meslekten oluşan otomobil perakendeciliğine dönüşürken ne yapmak gerekiyor?” gibi sorular; teoriden pratiğe dönüşebilen bilgi, deneyim, günlük gerçekler ve katılımcıların da katkılarıyla sektörde 35 yıllık profesyonel yaşamının büyük bir bölümünde Türkiye’de ve Fransa’da uluslararası otomotiv firmalarında yönetici pozisyonlarında bulunmuş Müfit Ataseven’in önderliğinde cevaplanacak. 

Nisan 2018’de başlayacak eğitim programı ikişer günlük dört modülden oluşuyor. 17-18 Nisan 2018 tarihlerinde düzenlenecek ilk modülde; sektördeki değişim, otomobil ticaretinin gidişatı, sürdürülebilir kârlılık, bütünsel yönetim anlayışı, yeni iş modelleri, çok markalılık, müşteri odaklılık ve çoklu faaliyet yönetimi konuları işlenecek. 

10-11 Mayıs 2018 tarihinde düzenlenecek ikinci modülde; finans yönetimi, temel kavramlar, finansal tablolar, işletme sermayesi, nakit yönetimi, sabit ve değişken giderler, finansal tablolar analiz ve yorumu, alacak ve stok yönetimi, kârlılık ve kâr merkezleri, bütçe ve planlama, yatırımların verimliliği ile otomobil perakendeciliğinde sürdürülebilir kârlılık üzerinde durulacak.  

Programın üçüncü modülü 19-20 Haziran 2018 tarihlerinde gerçekleşecek. Bu modülde; marka, pazarlama, satış adımları, satış yönetimi, operasyonel pazarlama, lokal iletişim ve otomotiv perakendeciliği etkin faaliyet yönetimi ele alınacak. 

Programın son modülünde ise insan kaynakları ve liderlik konularına odaklanılacak. 10-11 Temmuz 2018 tarihlerinde düzenlenecek modülde; kurum kültürü, yetkinlik ve motivasyon, birey ve ekip dengesi, insan kaynakları değer zinciri, doğru ve etkin insan kaynakları yönetimi, hedeflerle yönetim, performans yönetimi, değer yaratma ile işbirliği yönetimi konularına değinilecek. 

Eğitim programına; bayi genel müdürü, bayi yöneticileri, bayi yönetici adayları, otomotiv sektöründe çalışan ve kariyerine katkıda bulunmak isteyen herkes katılabilecek.

Payas STEM Merkezi’nin Mart ayı konuğu Şirin Tekinay oldu

Sabancı Üniversitesi Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Rektör Yardımcısı Şirin Tekinay, Hatay-Payas Belediyesi tarafından kurulan ve ücretsiz STEM eğitimi veren Payas STEM Merkezi’nin konuğu oldu.

“12 Aya 12 Yıldız Projesi” kapsamında her ay birikim ve tecrübesiyle öğrencilerine katkı sağlayacak bir bilim insanını konuk eden Payas STEM Merkezi’nin Mart ayı konuğu Şirin Tekinay’dı.

 

Şirin Tekinay, Payas Kaymakamı ve Belediye Başkanı’nın ev sahipliğinde, çoğunluğu ilk ve orta öğretim öğrencilerinden oluşan izleyicilere verdiği “Üniversite Eğitiminde Beş Boyut” başlıklı konferansında Sabancı Üniversitesi Co-Space ve FabLab kültürü hakkında bilgi aktardı.   

Sabancı Üniversitesi Rektör Vekili Zehra Sayers’e Uluslararası Ödül

Sabancı Üniversitesi Rektör Vekili Zehra Sayers’e 2017 Rammal Ödülü veriliyor.

 

Akdeniz bölgesinde ileri düzeyde bilim yapan bilim insanlarına ya da gruplara verilen Rammal Ödülü’nün 2017 yılındaki sahibi Sabancı Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Zehra Sayers, Sesame Bilimsel Danışma Komitesi’nin de Başkanı.

Zehra Sayers’e Rammal Madalyası 9-14 Temmuz 2018 tarihleri arasında Fransa'nın Toulouse kentinde düzenlenecek olan ESOF2018 EuroScience Açık Forumu'nda törenle verilecek.

Rammal Ödülü jürisi, 2017 yılı için ödülün Prof. Sayers’e verilmesinin gerekçesini, Türkiye'de gösterdiği eğitim faaliyetlerindeki başarısının yanı sıra, Hamburg'daki EMBL Laboratuarı'nda sinkrotron radyasyonu kullanarak Moleküler Biyoloji dalındaki öncü çalışmaları olarak belirtiyor.   

Jüri ayrıca Zehra Sayers’in Bilimsel Danışma Komitesi Başkanı olduğu, Akdeniz ülkelerinin bilimsel topluluklarına büyük yarar sağlayacak, Ortadoğu'nun teknolojik kapasitesini önemli ölçüde artıracak SESAME projesine göstermekte olduğu kararlılık ve bağlılığın da altını çiziyor. Akdeniz ülkeleri arasında kültürel ve bilimsel bağların güçlendirilmesi amacıyla başlatılan SESAME projesi, ülkeler arasında barışçıl işbirliğini artırmayı hedefliyor. 

Rammal Ödül Jürisi başkanı Prof. Lauritz Holm-Nielsen’ın ifadesi ile “SESAME Bilim Danışma Kurulu Başkanı sıfatıyla projenin bir sonraki aşamaya geçerek siyasi düzeyde işbirliğinin ötesinde, bölgenin genç ve deneyimli bilim insanlarının kaliteli ve çığır açıcı araştırmalar yürüteceği tesisin oluşturulmasına sunduğu olağanüstü katkılar ve müstesna bilimsel çalışmaları ile öne çıkan bilim kadını Zehra Sayers’in ödüllendirilmesi elzemdir." 

Rammal Ödülü nedir?

Rammal Ödülü, uluslararası kariyerini ve ömrünü sadece bilimde ilerlemeye değil, özellikle Akdeniz bölgesinde bilgi alışverişiyle olumlu insan ilişkileri geliştirmeye adamış Lübnanlı araştırmacı Rammal Rammal (1951-1991) adına verilmektedir. Bu sebeple Jüri bilimsel çalışmaların etik ve manevi yönüne özel önem atfeder ve Akdeniz ülkeleri arasındaki sosyal ve siyasi gerilimlerin hafifletilmesinde bilimin oynayacağı rolü önemser. Rammal Ödülü'nü kazanan bilim insanları, bilimsel topluluklar veya kurumlar, yalnız bilime yaptıkları olağanüstü katkılardan ötürü değil, daha geniş bir sosyal ve eğitsel bağlamda, özellikle Akdeniz ülkeleri ve komşuları arasında işbirliği ve karşılıklı anlayışın geliştirilmesindeki olumlu çabaları nedeniyle de ödüllendirilmiş olurlar.

Ortadoğu’da barış için bilimsel işbirliği

Sekiz ülkenin ortak çalışmasıyla gerçekleştirilen “İlk ışınım laboratuvarı SESAME”


Ürdün’de başkent Amman’a 40 km. uzaklıkta yeni bir uluslararası sinkrotron ışınımı laboratuarı SESAME kapılarını araştırmacılara Mayıs 2017’de açtı. SESAME’nin hedefi Ortadoğu ülkelerindeki farklı kültür ve geleneklerden gelen araştırmacıların farklılıkları bir kenara bırakıp “bilim dilini” kullanarak birbirlerini tanımaları için fırsat yaratmak. Uluslararası bilim çevrelerinin de desteklediği Sesame Projesi’nin amacı bilim aracılığıyla Ortadoğu’nun kaderini değiştirmek. Bölgede bilim yapan gençlere farklı bir gelecek sunmak. Prof. Zehra Sayers’in de belirttiği gibi, bölgeyi terk etmiş genç bilim insanlarının da geri gelmelerini sağlamak. 

Sinkrotron laboratuvarları nedir?

Sinkrotron laboratuvarları çeşitli alanlardan araştırmacıların yoğun olarak çalışabilecekleri, birbirlerini tanıyabilecekleri ve birbirleriyle etkileşim içinde yerine göre ortak projeler üretebilecekleri mekanlar. Avrupa, Amerika ve Asya’da 70 civarında sinkrotron ışınımı üreten laboravutar olmasına rağmen Ortadoğu’da hiç olmaması dikkati çekiyor. Sinkrotron laboratuvarlarını inşa etmek ve işletmek yüksek maliyetli olduğundan bazıları örneğin Fransa Grenoble’daki Avrupa Sinkrotron Merkezi’nde (ESRF) olduğu gibi birkaç ülkenin bir araya gelerek bütçeyi paylaşması ile kuruluyor ve 24 saat ışınım sağlıyor. 

SESAME’yi kimler kurdu?

SESAME (Synchrotron light for Experimental Science and Applications in the Middle East) üyeleri Güney Kıbrıs, Ürdün, Mısır, İran, Pakistan, Türkiye, İsrail ve Filistin’den oluşuyor. Üyelik devletlerarası anlaşmalarla yapılıyor ve SESAME konseyinde üye ülkelerden gelen delegeler bir masa etrafında toplanıp laboratuvarın işleyişini izleyip geleceği ile ilgili kararlar alıyor. 

SESAME’nin kuruluşu

Mayıs 2017’de faaliyete geçen SESAME’nin kurulma fikri Nobel ödüllü Pakistanlı fizikçi Abdus Salam’ın 1980’lerde Ortadoğu’da bir sinkrotron ışınımı (SI) kaynağı kurulmasının bölgeye yüksek teknoloji gelmesi ve farklı alanlarda çalışan araştırmacıların bir çatı altında toplanması açısından yararlı olacağını dile getirmesine kadar dayanıyor. Bu düşüncelerin CERN’de çalışan bazı Ortadoğulu araştırmacılar tarafından da paylaşılması ve 1997 yılında Berlin’de kapatılacak BESSYI sinkrotronunun Almanya tarafından Ortadoğu’ya hibe edilmesi düşüncesinin oluşması projeyi gerçekleşebilir hale getirmiş.  SESAME projesi resmen 1999 Haziran ayında Ortadoğu ve diğer bölgelerden gelen delegelerin katılımıyla yapılan toplantıda UNESCO şemsiyesi altında başlatıldı. Diğer bir önemli dönüm noktası da 2002 yılında BESSYI’dan gelen 0.8 MeV’luk depolama halkası yerine yeni 2.5 GeV’luk bir halka yapılmasına karar verilerek bunun tasarımına girişilmesi. Bu kararla SESAME’nin uluslararası düzeyde rekabet edebilecek bir 3. kuşak SI kaynağı haline gelmesi sağlandı. 

TRİO ARTİSTANBUL konseri bu akşam SGM'de

Klasik dönemden günümüze renkli bir repertuara sahip olan Trio Artistanbul, 13 Mart Salı akşamı saat 20.00'de SGM'de sanatseverler ile buluşuyor. 

3 kardeş ülkeden, 3 heyecan verici müzisyen! 

''TRİO ARTİSTANBUL''un, klasik dönemden günümüze renkli bir repertuar ile, konserlerinde dinleyenlerine, özel ve unutulmaz anlar yaşatmak, müzikle ortak duyguyu yakalamak ve olabilğince çok kişiye ulaşmak en temel arzusu..

PROGRAM 

*JOSEPH HAYDIN >                   TRIO NO.1 ANDANTE POCO ADAGIO PRESTO
*PETER ÇAYKOVSKİ >               EKİM
*JOHANNES BRAHMS >             MACAR DANSI 6. RE MAJÖR
*GABRIEL FAURE >                    PAVANA.OP.50
*CAMILLE SAINT-SAENS >         KUĞU
*ASTOR PIAZZOLLA >                MEVSİMLER:YAZ-SONBAHAR-KIŞ-İLKBAHAR
*ASTOR PIAZZOLLA >                OBLİVİON
*ASTOR PIAZZOLLA >                LİBERTANGO

Biletleri "SGM Gişe"den ya da biletix kanalından temin edebilirsiniz.

Teknopark İstanbul’dan Sabancı Üniversitesi’ne “Yılın Üniversitesi” Ödülü

Sabancı Üniversitesi, Teknopark İstanbul tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Altın Küp Ödül Töreni’nde “Yılın Üniversitesi” ödülüne layık görüldü.

Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir’in katılımıyla gerçekleşen ödül töreninde “Yılın Üniversitesi” ödülünü Sabancı Üniversitesi adına,  Rektör Vekilimiz Zehra Sayers, SU-IMC Direktörü Mehmet Yıldız ile Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Cenk Alper birlikte aldılar.

10 farklı üniversitenin aday gösterildiği “Yılın Üniversitesi” kategorisinin kazananı;

  • Üniversite-sanayi işbirliği katkıları,
  • Ar-Ge faaliyetleri
  • Master-Doktora programları ile ekosisteme olan katkısı,
  • TeknoStaj Programına katkısı
  • Ekosistem içerisinde gerçekleştirilen akademik çalışmalar

gibi kriterler göz önünde bulundurularak belirlendi.  

Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar Akademi Ödülü sahibi Selmiye Alkan Gürsel oldu

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bu yıl ilk defa düzenlenen “Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar” ödül töreninde Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Selmiye Alkan Gürsel “Akademi Ödülü”nü kazandı.

“Türkiye'ye Enerji Veren Kadınlar” ödülleri “Akademi Ödülü”, “Profesyonel Ödülü”, “İş Dünyası Ödülü”, “Girişimci Ödülü”, “Enerjide Örnek Şirket” Ödülü ve “Jüri Özel Ödülü” olmak üzere toplamda 6 kategoride verildi. 

Koç Üniversitesi Kimya ve Biyoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Seda KESKİN AVCI ve Ege Üniversitesi Enerji Anabilim Dalı Başkanı Şule ERTEN ELA’nın da finalist olarak listelendiği “Akademi Ödülü” kategorisinin kazananı Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Selmiye Alkan Gürsel oldu. Gürsel’e ödülünü jüri üyesi Ferit Şahenk takdim etti.

Türkiye'nin dört bir yanında enerji sektöründe faaliyetlerini sürdüren profesyonel, akademisyen ve girişimci kadınlara dikkat çekerek toplumsal farkındalık yaratmayı amaçlayan ‘Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar’ Ödül Programı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleşti. 

“Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar” ödül töreninin açılış konuşmasını Jüri Başkanı Sabancı Üniversitesi Kurulu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı yaptı.

Başarılı Örneklerle Hepimiz Kazandık

Bu yıl ilki düzenlenen ödüllere 200’den fazla başvuru alındığını ve bu katılımın sevindirici olduğunu ifade eden Güler Sabancı "Bu gece ödülleri dağıtıyoruz ama başarılı örneklerle aslında hepimiz kazandık" dedi.

Ülkemizde de bu sektör için çalışan, bu sektöre ilgi gösteren profesyonel, akademisyen, girişimci kadınların sayısını artırmanın hepimizin görevi olduğunu, kadınlarımızı yüreklendirmek için oluşturulan bu programa jüri başkanı olmaktan memnuniyet duyduğunu vurgulayan Güler Sabancı konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Yalnız ülkemizde değil, dünyada cinsiyet eşitsizliğinin en yoğun yaşandığı sektörlerden birisi enerjidir. Dünya Ekonomik Forumu'na göre enerji sektöründe kadın çalışan sayısı sadece yüzde 19. Bunun altındaki en önemli nedenlerden biri de kadın rol modellerin olmaması. O yüzden bu ödül programı gibi teşvikleri çok önemsiyoruz. Sadece mühendislik değil, farklı yetkinliklere ve disiplinler arası çalışmalara da bu sektörde ihtiyaç duyuluyor.  Bu ödül programını, bu yolda bir başlangıç olarak görmeliyiz. Türkiye'ye Enerji Veren Kadınlar Ödül Programı'nın artan başvurularla uzun yıllar yoluna devam etmesini temenni ediyorum."

 

Dünden Bugüne Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri'nin ilki 2006 yılında verildi. 2011 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü sahibi Kemal Kirişci, 2012 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü sahibi Oleg Grabar oldu.

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı Merhum Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti, Türkiye’de sosyal bilim alanında saygın araştırmaları teşvik etmek, dünyada Türkiye hakkında entelektüel merak uyandıracak seçkin araştırma örnekleri çıkarmak amacıyla, “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü”nü 2006 yılında ihdas etti. 

2011 Araştırma Ödülü Konusu: Değişen Dünya Düzeninde Türk Dış Politikası İçin Yeni Yönelimler: Sorunlar ve Fırsatlar

2011 yılında, yarışmaya gönderilen makalelerin, Türkiye’nin, iktidar değişimleri ve kaymalarının şekillendirdiği değişken dünya politikası zemininde, dış politikasını konumlandırması ve yeniden değerlendirmesi ile ilgili sorunları ve güçlükleri irdelemesi istenmiştir. Türkiye’nin dünya politikasındaki geleneksel konumunun değişmesini ya da gözden geçirilmesini sağlayabilecek olan ‘proaktif’ dış politikasının getirebileceği yararlar ve açığa çıkarabileceği güçlükler üzerinde durmaları beklenmiştir.

Malik Mufti, Martin Sampson, Mustafa Aydın, Nathalie Tocci, Riva Kastoryano, Sabri Sayarı, Üstün Ergüder'in jüri üyeliğini yaptığı 2011 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri'nde birincilik ödülüne Kemal Kirişci, ikincilik ödülüne Güneş Murat Tezcür ile Alexandru Grigorescu, üçüncülük ödülüne Clemens Hoffman ile Can Cemgil layık görüldü. 

2012 Araştırma Ödülü Konusu: Küresel Krizlerde Türkiye Ekonomisinin Performansı

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü kapsamında, 2012 yılında ilk defa “İslam Sanatı ve Kültürü Jüri Özel Ödülü” verilmiştir. Ödüle, yaşamı boyunca Türk ve İslam sanatına sağladığı katkılar nedeniyle, merhum bilim insanı Oleg Grabar layık görülmüştür.

Makale ödülleri tarafında ise katılımcılardan, Türkiye ekonomisinin yeni küresel sistemdeki yerini; güçlü ve zayıf yönlerini, geçmişteki ve gelecekteki küresel krizlerle baş etme gücünü ve mekanizmalarını karşılaştırmalı bir açıdan ele almaları beklenmiştir. Yazarlardan, konuların yurtiçi sektörler bazında ya da makroekonomik ölçekte yansımalarını irdelemeleri, geçmişteki politikaları ve yapısal reformları değerlendirmeleri veya ekonomik büyümenin, yurtiçi para piyasalarının büyümesi, kalkınması ve performansının sürdürülebilirliği için yeni politikalar önermeleri ya da Türkiye’deki reel sektörün şiddetli küresel şoklara açıklığını tartışmaları istenmiştir.

Dani Rodrik, Hasan Ersel, İzak Atiyas, Jeffrey Nugent, Ziya Öniş'in jüri üyeliğini yaptığı 2012 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri'nde jüri özel ödülüne Oleg Grabar, birincilik ödülüne Florian Misch ile Atılım Seymen, ikincilik ödülüne Alessina Le Turco ile Daniella Maggion layık görüldü. 

Abone ol