Ana içeriğe atla

2018 Mezuniyet Töreninin Ardından

Sabancı Üniversitesi Mezuniyet Töreni’nde konuşan Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı: 

  • Ben önümüzdeki yılların hem dünyada hem de ülkemizde, demokrasi ve insan hakları açısından daha iyi yıllar olacağı iyimserliğini koruyorum! 
  • Unutmayın ki, gelecekteki en önemli rekabet avantajlarınız, çözüm odaklı olmak, işbirliklerine açık ve yapıcı olmak, ekip çalışması yapabilmek olacaktır. 
  • Sizi başarıya ve mutluluğa götürecek olan, kendinizi yenileme ve geliştirme kapasitenizdir.

Sabancı Üniversitesi’nde düzenlenen Mezuniyet Töreni ile; 26 ülkeden, lisans ve lisans üstü olmak üzere 1200 öğrenci mezun oldu. 

Sabancı Üniversitesi, 22 Haziran Cuma günü, lisansüstünde 19. dönem, lisans programlarında 16. dönem mezunlarını verdi. Mezunlar diplomalarını, Sabancı Üniversitesi’nde gerçekleşen törenle aldılar. 

Törende, fakülte birincilik ödülleri de sahiplerini buldu. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Birincisi Mehmet Oğuz Gök, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Birincisi Ebrar Nefes, Yönetim Bilimleri Fakültesi Birincisi ise Alexander Gruber oldu. Sabancı Üniversitesi’nden bu yıl 26 ülkeden öğrenci mezun oldu.                               

Törende, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Zehra Sayers’in yanı sıra, lisansüstü mezunları adına Ebru Demir, lisans mezunları adına Selin Onat ile Sabancı Üniversitesi Mezunları Derneği Başkanı Zeynep Bahar Çelik birer konuşma yaptılar. 

“Sabancı Üniversitesi global sıralamalarda kendine yer edinen bir kurum haline geldi”

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı konuşmasına başlarken Sabancı Vakfı’na teşekkür etti. Güler Sabancı, 1974 yılında, tüm mal varlığını bağışlayarak Sabancı Vakfı’nın kurulmasını sağlayan Sadıka Sabancı’yı da vefatının 30.yılında andı. 

Güler Sabancı, Türkiye’nin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmasının ancak, iyi yetişmiş, iyi eğitilmiş gençlerle olacağına yürekten inanan, üniversitemizin kurulmasını sağlayan, Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı Sakıp Sabancı’yı da rahmet ve şükran ile andıklarını sözlerine ekledi. 

Sabancı Üniversitesi kurulurken bir ‘dünya üniversitesi’ kurma hayaliyle yola çıktıklarını söyleyen Güler Sabancı, uluslararası yeri ve saygınlığı olan, kabul gören bir akademik yapı oluşturmayı hedeflediklerinin altını çizdi. Sabancı Üniversitesi’nin global sıralamalarda kendine yer edinen bir kurum haline geldiğine vurgu yaptı. 

“Sakıp Sabancı Türkiye Çalışmaları Merkezi’nin dünyada kabul gören, Türkiye Çalışmaları’nın yürütüldüğü, referans noktalarından biri olacağına inanıyorum” 

Güler Sabancı bu vizyonun en önemli çıktılarından biri olarak; Sakıp Sabancı ismine çok yakıştığına inandıkları, Columbia Üniversitesi Sakıp Sabancı Türkiye Çalışmaları Merkezi’ni bu sene New York’ta açtıklarını söyledi. Güler Sabancı “Columbia Üniversitesi’nde kurulan bu merkezin, tüm Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültemizin katkıları ile; dünyada kabul gören, Türkiye Çalışmaları’nın yürütüldüğü, referans noktalarından biri olacağına inanıyorum.” dedi 

Konuşmasında mezunlara hitap eden Güler Sabancı, “Sizler, başarılı bir “dünya vatandaşı” olabilmeniz için gereken tüm yetkinliklerle donatıldınız! Dolayısıyla, bugün bu kapıdan çıktıktan sonra dünyanın neresine giderseniz gidin, çevrenizdeki şartlara uyum sağlayabileceğiniz ve başarılı olabileceğiniz yeteneklere ve bilgiye sahipsiniz!” dedi. 

Üniversiteden 1978 yılında mezun olduğunu belirten Güler Sabancı, kendisinin üniversiteden mezun olduğu dünya ile bugünün dünyası arasında çok fark olduğuna dikkat çekti. Güler Sabancı “Teknoloji sayesinde, insanlığın yaşadığı en hızlı dönüşümlerden birine tanık olduk, oluyoruz. Robotlara vatandaşlık vermeyi, uzayda koloni kurmayı, 3 boyutlu yazıcılarla üretilecek insan dokularını konuşuyoruz. Sanayi 4.0 ile tarihi bir dönüm noktası yaşıyoruz.” dedi. 

“Ben önümüzdeki yılların hem dünyada hem de ülkemizde, demokrasi ve insan hakları açısından daha iyi yıllar olacağı iyimserliğini koruyorum!”

Dünyada ve Türkiye’de çözülmesi gereken birçok sorun olduğunu dile getiren Güler Sabancı, okullaşma artarken, eğitim sistemindeki sorunlar tamamen aşılamadığını da sözlerine ekledi. 

Savaşlarda ölen insanların sayısı azaldığını ancak, savaşın etkileri birçok alanda derinden hissedildiğini söyleyen Güler Sabancı; hem dünyada hem de Türkiye’de son yıllarda artış gösteren, “farklı düşüncelere saygı göstermeme”,  “kendisi gibi olmayanı dışlama”, “artan hoşgörüsüzlük” gibi son derece tehlikeli gelişmelere de dikkat çekti. Güler Sabanı “Ama tarihin akışı içinde bu tip “geri dönüşlerin” geçici olduğunu biliyoruz. Ben önümüzdeki yılların hem dünyada hem de ülkemizde, demokrasi ve insan hakları açısından daha iyi yıllar olacağı iyimserliğini koruyorum! Çünkü sizlere ve aldığınız eğitime güveniyorum!” dedi. 

Mezunların Sabancı Üniversitesi’nde sadece bir bilim dalının veya bir mesleğin öğrenimini görmediklerini, aynı zamanda, 

  • İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerlere sahip,
  • Her konuyu sorgulayan bir zihinle ele alan, 
  • Bilimin ve bilginin gücüne inanan, 
  • Atatürk’ün de istediği gibi, “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” gençler olarak yetiştiklerini hatırlattı. 

Herhangi bir robot ya da yapay zeka “insan bilincinin” yerine hala geçemedi

Günümüzde birçok işi yapabilen akıllı robotların olduğunu söyleyen Güler Sabancı, robotu yapan, onun her zaman bir adım ötesinde olan; bilgiyle donanmış, verilerle karar veren, sorgulamayı bilen, daha iyi bir gelecek için hayal kuran ve en önemlisi de bilinçli, vicdanlı ve duyguları olan akıllı insanların olduğunu sözlerine ekledi. 

İnsanı tüm canlılardan ayıran, en önemli unsurun duygularının farkında olması ve duygularını yönetme becerisi olduğunu belirten Güler Sabancı, bu nedenle, herhangi bir robot ya da yapay zeka “insan bilincinin” yerine hala geçemediğini söyledi. 

Güler Sabancı’dan mezunlara tavsiyeler 

Güler Sabancı mezunlara şu tavsilerde bulundu: 

  • İnsan gibi robotların yapıldığı dönemde, (sakın ha!!) robot gibi insan olmamalısınız! 
  • Duygularınız, düşünce ve muhakemenizin ayrılmaz bir parçası olmalı. 
  • Duygularınızın farkında olmalı, önem vermeli ve yönetimine özen göstermelisiniz. 
  • Unutmayın ki, gelecekteki en önemli rekabet avantajlarınız, 
  • Çözüm odaklı olmak,
  • İşbirliklerine açık ve yapıcı olmak,
  • Ekip çalışması yapabilmek olacaktır” dedi. 

Sürekli öğrenmenin, kendinizi yenilemenin keyfini yaşayacaksınız 

Teknolojik gelişmeler sayesinde çoğunun 100 yaşına kadar yaşayacaklarına dikkat çeken Güler Sabancı mezunlara buna hazırlanmalarını ve uzun dönemli planlar yapmalarını söyledi. Sadece birden fazla işyerinde çalışmakla kalmayacaklarını, iş kolu da değiştireceklerini sözlerine ekledi. Sadece birden fazla işyerinde çalışmakla kalmayacaklarını, iş kolu da değiştireceklerini söylerken, hiç eğitimini görmedikleri yeni uzmanlık alanları öğreneceklerini de söyledi. iş hayatlarında 2-3, belki de daha fazla sayıda farklı kariyeri planlamaları gerekeceğine dikkat çeken Sabancı, Böylece sürekli öğrenmenin, kendinizi yenilemenin keyfini yaşayacaksınız.  Sizi başarıya ve mutluluğa götürecek olan, kendinizi yenileme ve geliştirme kapasitenizdir. Bu nedenle, üniversitenizi unutmamanızı; bağlarınızı sürekli canlı tutmanızı tavsiye ediyorum.” dedi. 

Mezunlara tavsilerine devam eden Güler Sabancı, insanların yalnızca sevdiği ve anlam bulduğu işte başarılı ve mutlu olduğunu söyledi.  “Sadece tutkuyla ve önemli olduğuna inanılarak gidilen bir yol, keyif verir ve hedefine ulaşabilir.” diye devam etti. 

Güler Sabancı; 

  • O yüzden öncelikle kendinizi iyi tanıyın. 
  • Yaptığınız işin hakkını verin. 
  • Odaklanın, sebat gösterin. 
  • Ama değişimden de korkmayın. 
  • Yeterince emek ve ısrar gösterdikten sonra; 
  • Aklınızı, muhakemenizi ve tüm yetkinliklerinizi kullanarak, yeni yollar seçme cesaretini de gösterin. 
  • Ben sizin hangi alanda çalışırsanız çalışın, hangi işi yaparsanız yapın, elinizden gelenin en iyisini yapacağınıza ve fark yaratacağınıza inanıyorum. 

diyerek sözlerine son verdi. 

Rektörden mezunlara iki önemli öğüt 

Sabancı Üniversitesi Rektörü Zehra Sayers konuşmasına başlarken, insanların ve kurumların sağlam temeller üzerinde durup kararlı ve disiplinli yaklaşımlarını sürdürebilirlerse, çizdikleri yolda ilerlemeye devam edebileceklerini söyledi. Geçtiğimiz dönem yeni başlatılan stratejik plana odaklandıklarını ve yapısal ve akademik alanda birçok yeniliği başlattıklarını söyledi. 

Zehra Sayers, “Kuruluşumuzdan beri birçok alanda öncü olduğumuz gibi, yeni dönem stratejik planımız ile de yenilikçi gelişmeleri hayatımıza geçirdik. Her yıl olduğu gibi bu yıl da mezunlarımız ve öğrencilerimizin ulusal ve uluslararası başarıları ile gurur duyduk.” Dedi. 

Sabancı Üniversitesi mezunlarının, Amerika’dan Asya’ya dünyanın çeşitli yerlerinde mezunlarımız gittikleri yerlere değer kattıklarını, başarılı olduklarını belirten Zehra Sayers, mezunlara iki önemli öğüt verdi: 

Yanlış yapmaktan ve başarısızlıktan korkmayın. Kimseye bilinçli olarak zarar vermediğiniz, kendinizi başkalarının yerine koyup onları anlamaya çalıştığınız sürece yanlışlıkları kısa sürede aşabilirsiniz. 

Başarısızlıklarla yüzleşip kendimize karşı dürüst olabilirsek yaşadıklarımız önemli deneyimlere dönüşür. 

Bu deneyimlerden  bir  şeyler öğreniriz. Düştüğümüz yerden kalktığımızda kendimizi öncesine oranla daha güçlü ve daha bilinçli hissederiz. 

İkincisi, risk almaktan korkmayın. Hayallerinize erişmek için bazı riskleri göze almanız gerekecektir. Bu durumda birikiminize ve kendinize güvenin. Risk alarak belirsizlikleri fırsata dönüştürebilirsiniz. Risk almak konusunda facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in sözlerini aktarmadan edemeyeceğim: ‘En büyük risk hiç risk almamaktır. Hızla değişen dünyada başarısızlığa uğraması garanti olan tek strateji hiç bir risk almamaktır’.

 

Keplerin atılmasının ardından öğrenciler, Ayhan Sicimoğlu’nun canlı müziği ve dans gösterisiyle keyifli dakikalar yaşadılar. Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı danslara katılarak öğrencilerin mezuniyet sevincini paylaştı. 

Fintech girişimleri, Blockchain ve Bankacılık Sektörü CEF Konferansı’nda tartışıldı

Sabancı Üniversitesi Finans Mükemmelliyet Merkezi’nin (Center of Excellence in Finance-CEF) düzenlediği “Finans Piyasalarının Geleceği” Konferansı, konusunda uzman yerli ve yabancı konuşmacıları ağırladı. 

Sabancı Üniversitesi’nin, Akbank’ın kurucu sponsorluğunda hayata geçirdiği, “Sabancı Üniversitesi Center of Excellence in Finance”in (CEF) uluslararası konferans serisinin ikincisi 26 Haziran 2018, Salı günü düzenlendi.  “Finans Piyasalarının Geleceği” başlıklı konferansta; fintech girişimleri, bankacılık sektörü ve blockchain teknolojisi yerli ve yabancı uzman ve profesyoneller tarafından ele alındı. Ünlü yatırımcı Mark Mobius’un da bir konuşma yaptığı konferansın açılış konuşmalarını Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı Özgür Demirtaş, Sabancı Üniversitesi Rektörü Zehra Sayers ve Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üye Suzan Sabancı Dinçer yaptı. Konferansta, küresel ekonomi gündeminin en ön sıralarında yer alan iki önemli konu; Fintech girişimleri ve Blockchain teknolojisinin yanı sıra bankacılık sektöründeki son gelişmeler de ele alındı. 

Özgür Demirtaş, Konferans’ın açılış konuşmasında, “CEF’in başarısına” dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Çok kısa sürede çok güzel işler başardık. Kuruluşunun ikinci yılında yüzlerce öğrenciyi ve profesyoneli eğiten CEF, dünyanın en önde gelen konuşmacılarını Türkiye’de ağırladı. CEF kalitenin sembolü, finans eğitiminin merkezi ve ülke tanıtımının öncüsü olmaya devam edecektir.” 

Sabancı Üniversitesi Rektörü Zehra Sayers konuşmasında, “Sabancı Üniversitesi olarak birçok ilke imza atıyoruz. Öğrencileri 1. sınıftan itibaren araştırmalarımıza dahil ediyoruz, interdisipliner bir yapımız var ve bölümsüz bir üniversiteyiz. Ulusal inovasyon ve girişimcilik endeksinde de 1. sıradayız. 2023 planımıza bakıldığında Sabancı Üniversitesi’nin öncü ve dönüştürücü rolünü geliştirmeyi ve ileriye götürmeyi hedefliyoruz. Kalite standardını sürdürerek Türkiye’ye değer katmak ve bölgeyi tüm dünyaya tanıtmak finans merkezimizin misyon ve vizyonları arasında yer alıyor” dedi. 

CEF Finans Mükemmeliyet Merkezi’nin Özgür Demirtaş'ın liderliğinde çok başarılı bir döneme imza attığını belirten Suzan Sabancı Dinçer konuşmasında, “Bugünkü konferansımızla ikinci dönemimize başlıyoruz. Bugün ilgi çekeceğine inandığımız, geleceğe dönük üç ayrı panelimiz var. Bu panellerde sırasıyla reel sektörün gelecek plan ve yatırımlarını; küresel ekonominin gidişatı ve geleceğin teknolojisi Blockchain’i tartışacağız. Ayrıca bugünkü ana konuşmacımız, tam anlamıyla bir gelişmekte olan piyasalar gurusu, efsane yatırımcı Mark Mobius. Kendisinin önümüzdeki döneme dair görüşlerini de dinleme fırsatı bulacağız” dedi. 

Açılış konuşmaları bölümünde, Suzan Sabancı Dinçer’den sonra söz alan, ünlü yatırımcı ve Mobius Capital Partners’ın Kurucusu Dr. Mark Mobius, finansal piyasaların geleceğine ilişkin olarak şu konuların altını çizdi: “Gelişmekte olan piyasalar giderek daha çok önem kazandılar. Türkiye’yi çok seviyoruz çünkü gelişmekte olan piyasalardan biri ve inanılmaz hızlı büyüyor. Demografik fırsata bakınca gelişmekte olanlar ülkelerde ortalama yaş 26. Gayrisafi yurt içi hasıla gelişmiş ülkelerde daha yüksek, gelişmekte olan ülkelerde ortalama fiyat getiri rasyosu ortalama %12.5.  Gelişme ihtimali olan pazarları ise Afrika, Asya ve Latin Amerika olarak sayabiliriz. Pek çok insan Afrika’nın zor olduğunu düşünüyor ama aslında çok fazla fırsat var. Ucuz para birimi her zaman kötü bir şey değil, gelişmekte olan piyasalardaki olayların hepsi bizim için bir fırsat. Dünyada internet kullanımından en çok pay alan ülke % 21’lik bir oranla Çin oldu. 2017’de 1.4 milyar akıllı telefon satıldı ve bu telefonlar dünyayı değiştirecek çünkü siyasi ve ekonomik etkileri çok büyük.” 

Girişimci ve profesyoneller “Türkiye’de Özel Sektör ve Geleceğe Giden Yol”u tartıştı 

CEF’in “Finans Piyasalarının Geleceği Konferansı” kapsamında düzenlenen “Türkiye’de Özel Sektör ve Geleceğe Giden Yol” başlıklı panelin Moderatörlüğü’nü, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil üstlendi. Binbaşgil’in yönettiği panele, McKinsey & Company Kıdemli Ortak ve Ülke Direktörü Can Kendi, P&G Türkiye ve Kafkasya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, General Electric Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Canan Özsoy, Yemeksepeti.com CEO ve Ortak Kurucu Nevzat Aydın katıldı. 

“Toparlanma Döneminde Küresel Ekonomiler İçin Akademik Perspektifler” masada 

Konferans kapsamında düzenlenen, “Toparlanma Döneminde Küresel Ekonomiler İçin Akademik Perspektifler” başlıklı ikinci panelin moderatörlüğünü, Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri, Doç. Dr. Yiğit Atılgan ve Doç. Dr. Evrim Akdoğu üstlendi. Konferansın bu bölümünde; New York merkezli uluslararası danışmanlık kuruluşu Oliver Wyman Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Uğur Köylüoğlu, Boston College Kürsü Başkanı Prof. Dr. Philip Strahan ve Georgia State University Kürsü Başkanı Prof. Dr. Vikas Agarwal’ın panelist olarak katıldılar.

Konferansın son panelinde geleceğin teknolojisi Blockchain tüm yönleriyle tartışıldı 

CEF Konferansı’nın son panelinde, geleceğin teknolojisi “Blockchain”in, işleyiş yapısı, potansiyel kullanım alanları ve karşı karşıya olduğu fırsatlar açısından ele alındı. Moderatörlüğünü Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı ve CEF Kurucu Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın yaptığı panelde ayrıca, Blockchain teknolojisinin yaygınlaşmasının finans ve genel olarak iş dünyasına etkilerine dair kısa ve uzun vadedeki beklentiler de konuşuldu. 

Blockchain teknolojisiyle birlikte gündeme gelen kripto paraların ulusal para birimleri ile rekabeti sebebiyle yarattıkları tehdit algısı, toplam varlıklarının önemli bir bölümünün az sayıda yatırımcının elinde olması, ölçek ve işlem hızı kısıtları gibi teknik ya da mevzuata ilişkin tehlikelerin de tartışıldığı Blockchain paneline; kripto varlıklara dair saklama hizmeti veren Trustology şirketinin kurucusu ve CEO’su Alex Batlin, Blockchain alanında danışmanlık sağlayan 11:FS şirketinin ortak kurucusu Simon Taylor, sigortacılık alanında Blockchain teknolojisinin yaygınlaşmasına öncülük eden iXledger’in ortak kurucusu ve COO’su Cristina Dolan konuşmacı olarak katıldı.

Yaz Dönemi GazeteSU e-posta gönderimi

Akademik yıl boyunca gazeteSU içeriklerinden derlenerek haftaiçi 5 gün iletilen gazeteSU e-posta gönderimi, 2 Temmuz – 17 Eylül 2018 tarihleri arasında Salı ve Perşembe günleri olmak üzere haftada 2 gün yapılacaktır.

Yaz dönemi sürecinde üniversite ile ilgili haberlere- duyurulara günlük olarak gazeteSU'dan ulaşabilirsiniz. 

Gürsel Sönmez Ödülleri sahiplerini buldu

2006 yılında vefat eden Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi, değerli bilim insanı Gürsel Sönmez anısına düzenlenen “Gürsel Sönmez Ödülleri” bu yıl 12. kez sahiplerini buldu.


Sabancı Üniversitesi’nin 22 Haziran 2018, Cuma günü düzenlenen mezuniyet töreninde, 2006 yılında vefat eden Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Gürsel Sönmez anısına düzenlenen ödüller de sahiplerine verildi.

 


2017- 2018 akademik yılı Dr. Gürsel Sönmez Araştırma Ödülü’ne araştırmalarıyla öne çıkan dört lisansüstü öğrencimiz layık görüldü;

  • Ahmad Reza Motezakker,Mekatronik Mühendisliği Yüksek Lisans Programı 2017- 2018 Akademik yılı Bahar dönemi mezun adayı.
  • Behzad Sardari Ghojehbeiglou, Elektronik Mühendisliği Doktora Programı 2016- 2017 Akademik yılı Bahar dönemi mezunu.
  • Çağatay Yılmaz, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği  Doktora Programı 2017- 2018 Akademik yılı Bahar dönemi mezun adayı.
  • Ebru Demir, Mekatronik Mühendisliği Doktora Programı 2017- 2018 Akademik yılı Bahar dönemi mezun adayı.​​

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından her yıl oluşturulan Dr. Gürsel Sönmez ödül komitesinin detaylı değerlendirmeleri sonucu sahiplerini bulan ödüle, şimdiye kadar 164 başvuru alındı, 36 öğrencimiz ödüllendirildi. 

2017- 2018 Dr. Gürsel Sönmez Araştırma Ödülleri Komitesi

Ayesha Asloob Qureshi

Berrin Yanıkoğlu

Burak Kocuk

Burç Mısırlıoğlu

Christopher Mayack

Murat Kaya Yapıcı

Selim Saffet Balcısoy

Tuğçe Yüksel 

Gürsel Sönmez ve ödül hakkında

Dr. Gürsel Sönmez 2004 Eylül ayında Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak göreve başladı. Çok kısa bir süre sonra, 16 Ocak 2006 tarihinde elim bir trafik kazası sonucunda aramızdan ayrıldı. Bu kısa fakat oldukça parlak ve verimli akademik hayatına ise bilim dünyasına büyük katkılar yapan çalışmalar sığdırmayı başardı.

Dr. Gürsel Sönmez'in anısını yaşatabilmek ve önemli başarılarını bizlere ve öğrencilerimize tekrar hatırlatarak örnek almamızı sağlayabilmek amacıyla, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından her sene bir veya daha fazla lisansüstü öğrencisine gerçekleştirdikleri araştırma çalışmaları baz alınarak "Dr. Gürsel Sönmez Araştırma Ödülü" verilmektedir. Hem yüksek lisans hem de doktora öğrencileri ödüle aday gösterilebilirler. Mezun adayları ve mezunlar sadece 1 kez başvuru yapabilirler. Öğrenciler kendilerini aday gösterebildikleri gibi, bir Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi tarafından da aday gösterilebilirler.

 

Sabancı Üniversitesi Lisans Araştırma Programı (PURE) Yaz Dönemi İkinci Yılında

Sabancı Üniversitesi Lisans Araştırma Programı (Program for Undergraduate Research - PURE) 2017-2018 Akademik Yılı Yaz Dönemi öğrencileri 25 Haziran 2018 itibariyle çalışmalarına başladı.


İkincisi düzenlenen program ilk kez Sabancı Üniversitesi dışından başvuran öğrencilere kapılarını açtı. 2017-2018 Yaz Dönemi itibariyle kabul edilen öğrencilerin yaklaşık yarısı Sabancı Üniversitesi dışından olan ve uluslararası öğrencileri de ağırlayan program, 25 Haziran ve 10 Ağustos 2018 tarihleri arasında 7 hafta süreyle öğrencilere bilimsel araştırma deneyimi kazanma fırsatı sunuyor. Bu süre dahilinde yurt imkanı Lisans Araştırma Programı öğrencilerine Sabancı Üniversitesi tarafından ücretsiz olarak sunuluyor.

26 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilen Lisans Araştırma Programı Oryantasyon etkinliği Rektör Yardımcılarımız Cem Güneri, Şirin Tekinay ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyemiz Hüsnü Yenigün'ün konuşmalarıyla başladı. Oryantasyon konuşmalarında Sabancı Üniversitesi'nde sunulan bütün araştırma imkanlarının program katılımcılarının erişimine açık olduğu ve bu program dahilinde kazanılan doğru soru sorma ve problem çözme gibi becerilerin hem akademik alan hem de profesyonel yaşamda vazgeçilmez olduğu vurgulandı. Oryantasyonu, kampüs turu ve Collaboration Space gezisi takip etti.

Sabancı Üniversitesi Lisans Araştırma Programı kapsamında öğrenciler 7 hafta süreyle Sabancı Üniversitesi Fakülte Üyeleri ve araştırmacılarının rehberliğinde bilimsel projelerde çeşitli görevler alıyor ve bir bilimsel araştırmanın basamaklarını deneyimleyerek öğreniyor.

2017-2018 Akademik Yılı Yaz Döneminde Sabancı Üniversitesi Lisans Araştırma Programı kapsamında gelen 433 başvurudan 142'si kabul edildi ve kabul edilen öğrenciler Sabancı Üniversitesi Fakülte Üyeleri ve araştırmacıları tarafından açılmış olan 55 projeye yerleştirildiler.

İstanbul: Küresel Bir Şehirde Farklılıklarla Yaşamak

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), “İstanbul : Living with Difference in a Global City / İstanbul: Küresel Bir Şehirde Farklılıklarla Yaşamak” kitabının tanıtımına ev sahipliği yaptı. Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Öğretim Üyesi ve İPM Direktörü Fuat Keyman, Nora Fisher Onar ve Susan C. Pearce tarafından hazırlanan kitapta, “İstanbul'u bir seferde tek bir yer olarak keşfetmek yerine, kentin son 200 yılda yaşadığı göç ve küreselleşme deneyimlerine odaklanılması yerinde olur” mesajı veriliyor.


Sabancı Üniversitesi SSBF Öğretim Üyesi ve İPM Direktörü Fuat Keyman, Nora Fisher Onar ve Susan C. Pearce tarafından hazırlanan “Istanbul : Living with Difference in a Global City / İstanbul: Küresel Bir Şehirde Farklılıklarla Yaşamak” kitabı Sabancı Üniversitesi İPM ev sahipliğinde gerçekleşen bir toplantıyla tanıtıldı. Tanıtım kapsamında; kitabı hazırlayan veya katkıda bulunan isimlerin de katıldığı özel bir söyleşi gerçekleştirildi.

 “İstanbul'u bir seferde tek bir yer olarak keşfetmek yerine, kentin son 200 yılda yaşadığı göç ve küreselleşme deneyimlerine odaklanılması yerinde olur” ortak mesajının verildiği söyleşiye konuşmacı olarak Fuat Keyman, Nora Fisher Onar, Feyzi Baban, Çağlar Keyder, İlay Romain Örs ve Hande Paker katıldı.

Tanıtım toplantısının açılışında konuşan Sabancı Üniversitesi SSBF Öğretim Üyesi ve İPM Direktörü Fuat Keyman, kitap fikrinin 2010 yılında İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olmasıyla ortaya çıktığını, olgunlaşıp bu yıl tamamlanabildiğini söyledi. Keyman, “İstanbul tek değil, birden fazla İstanbul var. Bir taraftan tarihi, bir taraftan finans merkezi, bir tarafı geleneksel, bir tarafı modern, öteki tarafı post modern. Kentten ziyade küresel bir kent, etrafını da içeren bir kent havzası. İstanbul direnen ve kendini koruyan bir kent. Bu nedenle İstanbul’a dair hiçbir çalışma hiçbir zaman tamamlanmış olmuyor” dedi.

Kitaba katkı sağlayan 2015/16 Mercator-İPM Kıdemli Araştırmacısı Çağlar Keyder de, şöyle konuştu:

“Kozmopolitlik 1980’lerden sonra kullanılmaya başlandı. Ancak kozmopolitlik bir şehre verilebilecek bir başlık değil. Kozmopolitlik; insanların birbirine tahammül edip, birlikte yaşamasıyla açıklanabilir. İnsanlar birbiriyle ilişki içinde olabilir, birlikte bir projeye girebilir. Kozmopolitlik, kozmopolitan insanların bir arada yaşayarak birlikte etkileşim halinde bir şeyler yapmasıdır. İstanbul, zamanın belli vakitlerinde bu özelliği yansıtmıştır.”

Kitabı hazırlayanlardan Nora Fisher Onar ise İstanbul’un sınırları içinde yaşayan tüm insanların birlikte hayatta kalmayı ve hayatı idare etmeyi öğrendikleri kozmopolit bir yapı olduğunu söyledi.

İstanbul, bir ulus devletinin gurur duyduğu gözde bir şehirdir

Kitabın tanıtımında İstanbul’a ait şu saptamalara yer veriliyor: “İstanbul, uzun zamandır insanların birbiriyle şehri paylaşırken eski-çağ prizmasını nasıl kullanacağını araştırıyor. Avrupa, Asya ve Afrika'yı birbirine bağlayan ticaret ağlarının kesiştiği noktada yer alan İstanbul hem batı ve doğu hem de kuzey ve güney olmasının yanı sıra dindar ve lâiktir. Eski imparatorlukların varisi olan İstanbul, çokuluslu şirketler, STK'lar ve sermaye akımları gibi küresel bir kent haline gelmesinin yanında, bir ulus devletinin gurur duyduğu gözde bir şehridir. İstanbul'u bir seferde tek bir yer olarak keşfetmek yerine, kentin son 200 yılda yaşadığı göç ve küreselleşme deneyimlerine odaklanılması yerinde olur. İstanbul'un, kendi umutlarıyla yaşamaya ittiği insanlarla yaşamak hakkında bize ne öğrettiğinin cevabı ise geleceğin bu dünya kentinde kozmopolit bir diyaloğun doğuşunu, çöküşünü ve kırılgan yeniden doğuşunu keşfetmekle başlıyor. Sonuç, zaman ve mekândaki çeşitlilik ikilemlerinden oluşan bir mikro-mekân olan kentin tutarlı ve disiplinlerarası değişimidir.”

"Bahaneleriniz değil, hayalleriniz olsun"

Sabancı Üniversitesi mezuniyet etkinlikleri kapsamında, 22 Haziran 2018, Cuma günü, “Akademik Yıl Kapanış Konferansı” düzenlendi. Mezuniyet Sınıfı, aileleri ve tüm Sabancı Üniversitesi mensuplarına yönelik olarak düzenlenen “Akademik Yıl Kapanış Konferansı”nın bu yılki konuşmacısı Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Programı 2009 Yüksek Lisans Mezunu Canan Dağdeviren oldu. Canan Dağdeviren “Sevgileri Yarınlara Bırakmayalım,” başlıklı bir konuşma yaptı.

Sabancı Üniversitesi Kapanış Konferansı Zehra Sayers, Canan Dağdeviren, Güler Sabancı ve mezunlarımız

Konuşmasında kendi hayatından ve deneyimlerinden örnekler veren Canan Dağdeviren, mezunlara “Bahaneleriniz değil hayalleriniz olsun. Hayallerinizi takip edin” dedi. Bir şey yapmaya karar verdiğinde alternatif yollar aradığını söyleyen Canan Dağdeviren, “Bazen fırsatları kendimiz yaratırız. Bazen fırsatsızlıklar bile bize yeni fırsatlar yaratabilir” diyerek devam etti.

Yeni mezunlara tavsiyelerde bulunan Canan Dağdeviren, başarıların bulaşıcı olduğunu ve bu nedenle paylaşılması gerektiğini sözlerine ekledi. Soru sormanın önemine vurgu yapan Dağdeviren, “Soru sormak küçülen dünyamızı genişletiyor. Başarıda yeni fırsatlar yakalamak için bunu yapmalıyız. Ben bunun birçok kez bana yeni imkanlar sunduğunu gördüm” dedi.

Canan Dağdeviren konuşmasında MIT Media Lab’daki laboratuvarını tanıttı ve son dönemde yaptığı bilimsel çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Yaz Dönemi Lisans Araştırma Programı (PURE) Oryantasyonu

25 Haziran ve 10 Ağustos 2018 tarihleri arasında hem üniversitemizden, hem de yurt içi ve yurt dışındaki üniversitelerden lisans öğrencilerine kapılarını açan Sabancı Üniversitesi Yaz Dönemi Lisans Araştırma Programı (PURE) oryantasyonu, 26 Haziran Salı günü FASS G062'de gerçekleşecek.

PURE programı ile öğrencilerin eğitim hayatlarının erken bir döneminde güncel araştırma projelerinde deneyim kazanarak ilerideki yüksek lisans, araştırma  AR-GE kariyerlerine veya meslek hayatlarına bir adım önde başlamalarını hedefliyoruz.  

Yarın sabah yapılacak oryantasyon programı; programa katılan öğrencilere, proje supervizörlerine ve tüm öğretim üyelerimize açıktır.

Detaylı bilgi için http://pure.sabanciuniv.edu/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

Tarih: 26 Haziran 2018, Salı

Saat: 09:00

Yer: FASS_G062


Osman Hamdi Bey Tablolarına Farklı Bir Bakış

Bank of America Merrill Lynch’in, dünya çapında yürüttüğü “Sanatı Koruma Projesi” kapsamında ve aralarında Sabancı Üniversitesi bilim insanlarının da yer aldığı bir ekip tarafından gerçekleştirilen, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Resim Koleksiyonu’nda yer alan, Osman Hamdi Bey’e ait 6 tablonun konservasyon ve bilimsel araştırma çalışmaları tamamlandı. Projenin süreçlerini aktaran “Görünenin Ötesinde Osman Hamdi Bey” sergisi, Atlı Köşk’te gezilebilir.


Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Resim Koleksiyonu’nda yer alan, Osman Hamdi Bey’e ait 6 tablonun 2016’da başlayan bilimsel araştırma ve konservasyon çalışmaları tamamlandı. Bank of America Merrill Lynch’in dünya çapında yürüttüğü “Sanatı Koruma Projesi” kapsamında gerçekleştirilen ve Türkiye’de Osman Hamdi Bey tabloları üzerine konservasyon ve bilimsel araştırmalar alanında yapılmış en ayrıntılı çalışma olan projenin süreçleri, Atlı Köşk’te “Görünenin Ötesinde Osman Hamdi Bey” isimli sergiyle sanatseverlerle buluşuyor.

Türk sanat tarihinin en önemli isimlerinden Osman Hamdi Bey’in resim tekniğinden, eserlerinin geçirmiş olduğu restorasyon çalışmalarına kadar, sanatçının üretimi ve eserlerine dair her detayın bilimsel yöntemlerle ortaya çıkarıldığı proje kapsamında, Osman Hamdi Bey’in Vazoda Çiçekler, Kuran Okuyan Hoca, Kokona Despina, Naile Hanım Portresi, Arzuhalci ve Cami adlı tabloları karşılaştırmalı olarak incelendi. “Görünenin Ötesinde Osman Hamdi Bey” sergisi, Osman Hamdi Bey’in üretim sürecini gözler önüne sermesinin yanı sıra sanatta konservasyon çalışmalarına dair ayrıntılı bir anlatı ve gelecek projeler için de bir yol haritası niteliği taşıyor.

Türkiye’de ilk ve öncü olan bu proje, bilimsel yöntemlerin bir sanatçının çalışma tekniklerini daha yakından tanımak için fırsat sağlayabileceğini gösterirken, eserlerin tarihlendirilmesinin yöntemleri için de bilgiler sunuyor. Çalışma, Osman Hamdi Bey’e atfedilen eserlerin tekniklerinin ve malzeme yapılarının karşılaştırılmasına yönelik araştırmalar için de rehber oluyor.

Eserlerin bilimsel analizlerine kapsamlı bir bakış sunan projede ilk olarak X-ışını görüntüleme tekniğiyle, tablolarda uygulanan eski restorasyon işlemleri, ağır metal içeren boyaların yerleri ve çıplak gözle görülmeyen alt katmanlardaki bulgular incelendi. Osman Hamdi Bey’in, eserlerine boyayı uygulamadan önce karakalemle yaptığı eskizler, boyama teknikleri, eserlerin geçirdiği dönüşüm bu süreçte ortaya çıktı. Bu adımın ardından sanatçının kullandığı malzemelerin yapısını, rengini, boya katmanlarını ve dokusunu incelemek üzere kimyasal analiz çalışmaları yürütüldü. Altı tablonun tuval bezlerinin organik yapıları, kızılötesi spektroskopisi (FTIR) ile incelendi ve veriler, temel bileşenler analizi (PCA) metoduyla sınıflandırılarak özellikleri belirlendi.

Bu çalışmayla, Osman Hamdi Bey’in 19. yüzyıl sonu-20. yüzyıl başına ait olan tablolarının zaman içinde doğal yaşlanma etkilerinden dolayı yüzeylerinde boya çatlakları, dökülmeler meydana geldiği, verniklerinin sarardığı görüldü. Proje kapsamında temizlenip sağlamlaştırılan eserlerin konservasyon işlemleri de gerçekleştirildi.

Osman Hamdi Bey’in tablolarının gelecek yıllara bütünlüğünü koruyacak bir şekilde aktarılmasını sağlayan proje; Sabancı Üniversitesi, Koç Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin ortak çalışmasıyla yürütülürken, Getty Konservasyon Enstitüsü de test sonuçlarının değerlendirilmesinde danışmanlık yaparak katkı sağladı.

 

Kapanış Konferansı yayın kaydı

Sabancı Üniversitesi mezuniyet etkinlikleri kapsamında, 22 Haziran 2018, Cuma günü, “Akademik Yıl Kapanış Konferansı” düzenlendi. Mezuniyet Sınıfı, aileleri ve tüm Sabancı Üniversitesi mensuplarına yönelik olarak düzenlenen “Akademik Yıl Kapanış Konferansı”nın bu yılki konuşmacısı Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Programı 2009 Yüksek Lisans Mezunu Canan Dağdeviren oldu.

Canan Dağdeviren'in Konuşması

Canan Dağdeviren'in 2017-2018 Akademik Yıl Kapanış Konferansı'nda gerçekleştirdiği “Sevgileri Yarınlara Bırakmayalım,” başlıklı konuşmanın yayın kaydını bu linkten izleyebilirsiniz. 

Canan Dağdeviren

Canan Dağdeviren 4 Mayıs, 1985’te İstanbul’da doğan Canan Dağdeviren, Haziran 2007’de Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği’nden mezun oldu.

Haziran 2009’da Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Programı’nda yüksek lisans eğitimini tamamladı ve aynı yıl Fulbright Doktora Bursu’nu kazanarak The University of Illinois at Urbana, Champaign’de (UIUC) Malzeme Bilimi ve Mühendisliği bölümde doktora eğitimine başladı. Prof. John A. Rogers danışmanlığında fizik, elektronik, kimya, malzeme, mekanik ve tıp alanlarının kapsamına giren esnek ve katlanabilir, vücut içine ve deri üstüne yapıştırılabilir/giyilebilir elektronik aletler üzerinde çalışmalar yaptı. 2014-2016 yılları arasında doktora sonrası çalışmaları için MIT’de şu ana kadar tarihte en çok referans edilmiş mühendis olan, Prof. Robert Langer ile çalıştı.

Dr. Dağdeviren Aralık, 2014’te Harvard Üniversitesi'nin Genç Akademi Üyesi (Junior Fellow of Harvard) seçildi. Tarihte bu ödülü Türkiye’den kazanan ilk kişi olan Dr. Dağdeviren, Senior Fellow’lar tarafından verilen en yüksek oyu aldı.

Canan Dağdeviren’in 26 makalesi, 5 patenti ve 35'un üstünde ulusal ve uluslararası ödülü bulunuyor. Gençlerin Nobel’i olarak adlandırılan Science&SciLifeLab Ödülü’nü tıp alanında kazandı ve İsveç’in Stockholm şehrinde ödülünü aldı. Aynı zamanda Nobel Ödülü Töreni’ne de davetli olarak katıldı. 2017’de American Academy of Achievement’in Türkiye’den seçilen ilk Innovasyon ve Teknoloji Delegesi oldu.

Çalışmalarına, MIT Media Lab’da kendi araştırma grubunu kurmuş bir akademisyen olarak araştırmalarına devam ediyor.

Abone ol