Ana içeriğe atla

Mercator-İPM Araştırma Bursu Programı başvuru süresi uzatıldı

İstanbul Politikalar Merkezi-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi, akademisyenler, gazeteciler ve uzmanları Mercator-İPM Araştırma Bursu Programı’na başvuruya davet ediyor. 2020/21 Mercator-İPM Araştırma Bursu Programı için başvuruların son tarihi 27 Nisan 2020 tarihine kadar uzatıldı. Burs Programı, 1 Eylül 2020 tarihinde başlayacak.

Mercator-İPM Araştırma Bursu Programı,  İstanbul Politikalar Merkezi-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi tarafından düzenleniyor. Programın amacı, ağırlıklı olarak Almanya’dan gelecek olan araştırmacıların, Avrupa Birliği/Almanya-Türkiye ilişkileri ve iklim değişikliği alanlarında yapacakları araştırmalarla, Türkiye-Almanya ve aynı zamanda Türkiye-Avrupa arasındaki akademik, siyasal ve sosyal bağları güçlendirmek. 

İPM-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi, 21.Yüzyılın zorluklarına birlikte hazırlanmak için küreselleşen dünyada bilgi edinme, insan ve fikir değişiminin bir önkoşul olduğu düşüncesi üzerine kuruldu. 

Mercator-İPM Burs Programı, özellikle Almanya’dan gelen araştırmacılar olmak üzere, uluslararası araştırmacılara, gazetecilere, uzmanlara ve sivil toplum temsilcilerine İPM’de akademik ve pratik projeler yapma fırsatı sunuyor. Program, AB/Almanya-Türkiye İlişkileri ve İklim Değişikliği olmak üzere iki alandaki projeleri destekliyor. 

Programda, iki farklı pozisyon bulunuyor:

Mercator-İPM Araştırma Bursu etkin iş deneyimi bulunan genç araştırmacılara, gazetecilere ve profesyonellere verilecek. Araştırmacıların, İPM’de akademik ya da uygulama projeleri yürütmeleri bekleniyor. Yüksek lisans derecesi başvuru için ön şart olarak kabul ediliyor fakat adayların doktora derecesine sahip olması tercih sebebi olacak. Doktora derecesine sahip olmayan adaylar, yalnızca pozisyonun gerektirdiği iş tecrübesi ve uzmanlığa sahip olduklarına jürinin ikna olduğu durumlarda programa kabul edilecek. Almanya -Türkiye ilişkisine odaklanan projeler tercih edilecek. Adaylar, programa doktora tezlerini finanse etmek için başvuramıyorlar. 

Mercator-İPM Kıdemli Araştırma Bursu dünya çapında saygınlığa sahip, seçkin akademisyenlere ve Almanya-Türkiye ya da Avrupa-Türkiye ilişkilerine önemli katkı yapmış olan sivil toplum kuruluşu temsilcilerine verilecek. Adaylar İstanbul Politikalar Merkezi-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi’nin ortakları tarafından seçilecek.

İstanbul Politikalar Merkezi’nin “Salgın ve Toplum” webinar serisi devam ediyor

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)’nin, koronavirüs salgını sebebiyle bu süreçte karşılaşılan sorunlara birlikte çözüm bulmak, olası ortak zeminleri analiz etmek ve akademik araştırmalarla desteklenen fikir alışverişi için başlattığı “Salgın ve Toplum” webinar serisi devam ediyor.

İlki 13 Nisan Pazartesi yapılan webinar toplantısının 20 Nisan Pazartesi saat 15:00’de yapılacak ikincisinin katılıcımları: İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit moderatörlüğünde, 2019/20 İPM-Mercator Araştırmacısı, SWP Galip Dalay, 2015/16 Mercator-İPM Kıdemli Araştırmacısı Çağlar Keyder ve Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı, İPM Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Keyman olacak. 

20 Nisan Pazartesi saat 15:00’te ! 

Kayıt için tıklayınız: https://event.webinarjam.com/register/32/yy15vhqk

Blink Energy, Plectron ile Türkiye’de Yılın Startup’ı seçildi

Blink Energy, geliştirdiği Plectron markalı cihazla EIT InnoEnergy PowerUp! Türkiye ülke finalini kazanan girişim oldu. Türkiye’de Yılın Startup’ı seçilen Blink Energy, Türkiye’yi PowerUp! Uluslararası Final’de temsil ederek, 65.000 Euro’ya varan finansal destek ile birlikte Amazon Web Services, Revolut veya SpeedUp hizmetlerinden faydalanmak için yarışma fırsatını yakaladı.

 

Blink Energy, geliştirdiği Plectron markalı cihazla, 14 Nisan 2020'de yüksek katılımla online olarak gerçekleştirilen ve Türkiye’de Sabancı Üniversitesi Inovent işbirliğiyle düzenlenen EIT InnoEnergy PowerUp! Türkiye Finali’ni kazanan girişim oldu. Avrupa'nın sürdürülebilir enerji dönüşümüne liderlik eden EIT InnoEnergy, geçtiğimiz Ocak ayında Orta ve Doğu Avrupa'da gelecek vaat eden ve büyümek için finansmana ihtiyaç duyan girişimler için EIT InnoEnergy PowerUp!’ı başlattı. PowerUp!’a Türkiye’nin de dahil olduğu 24 Orta ve Doğu Avrupa ülkesinden rekor katılımla 425 girişim başvurusu oldu ve 362 girişim yarışmaya katılma hakkı kazandı. Türkiye’de ise 11 girişim, Yılın StartUp’ı olmak için yarıştı.

Geliştirdiği Plectron markalı cihazı ile Türkiye finalini kazanan Blink Energy, 65.000 Euro’ya varan finansal destek ile birlikte Amazon Web Services, Revolut veya SpeedUp hizmetlerinden faydalanabilmek için PowerUp! Uluslararası Final’de yarışacak. Blink Energy ekibini ayrıca InnoEnergy iş ağında yer alıp uluslararası pazarlara açılarak başarılı olmalarını sağlayacak ürün ve iş geliştirme stratejileri, güvenilir iş ortaklıkları ve uluslararası pazarlara giriş, büyüme ve yeni finansman olanakları bekliyor.

Enerji hatlarındaki buz yüküne çözüm sunuyor

Blink Energy, enerji dağıtım hatlarında oluşan buz yükü sorununa çözüm bulmak amacıyla kuruldu. Plectron ise şirketin çeşitli aralıklarla enerji nakil hattını titreştirerek buz yükü oluşumuna engel olmak için geliştirdiği bir cihaz. İhtiyaç duyduğu enerjisini hattaki manyetik alandan alan Plectron, içindeki sensörler sayesinde buzlanma ihtimalini hesaplayarak titreşim sıklığını buna göre belirliyor.

PowerUP! Türkiye finalinde jüri üyesi olan Sabancı Üniversitesi Inovent Genel Müdürü Bülent Bankacı, yüksek gerilim hatlarının daha uzun süre var olacağını hatırlatarak şu açıklamada bulundu: ‘’Blink Energy, gerçek ve eski bir soruna yaratıcı çözüm getiriyor. Tam da bu nedenle yapay zeka, büyük veri, Blockchain gibi ileri teknoloji projelerin önüne, ucu ucuna da olsa geçebildi. Ekibi kutluyor, Polonya’da başarılar diliyorum.”

Blink Enerji CEO’su Mustafa Kemal İşen ise PowerUP! yarışmasının kendileri açısından ufuk açıcı olduğunu söyleyerek, şunları ekledi: ‘’Özellikle online sunum konusunda ne yapmamız gerektiğini çok iyi öğreten bir yarışma oldu. Bunu düzenleyen InnoEnergy ekiplerine teşekkür ederim. Hayli ilginç bir deneyim yaşadık. Bize öğrettikleri ve bu güzel deneyim için tüm emek verenlere teşekkür ederim.’’

Rekor başvuru

Sabancı Üniversitesi Inovent A.Ş ve InnoEnergy iş birliğinde, PowerUp! Türkiye finallerini 3’üncü kez gerçekleştirdiklerini ve bu sene önceki 2 yılın toplamından daha fazla başvuru aldıklarını söyleyen InnoEnergy Türkiye Hub Yöneticisi Başar Kaya ise ‘‘Bu durum, her geçen yıl enerji odaklı startupların PowerUp!'a gösterdiği ilginin arttığının ve ülkemizin sahip olduğu potansiyelin de gelişmekte olduğunun bariz bir kanıtı. Bu bakımdan, PowerUp! başta olmak üzere InnoEnergy iş birliğiyle ülkemizdeki startupları global pazarlara açabilmek adına yürüttüğümüz çalışmaları, daha yoğun ve motive bir şekilde gerçekleştirmeye devam edeceğiz. 14 Nisan'daki finalde birinci olan Blink Energy'nin, 3 Haziran'da Polonya'da düzenlenecek Uluslararası Final’de de başarılı olacağından şüphem yok. Biz de Blink Energy'i desteklemek amacıyla Polonya'da olacağız" şeklinde konuştu.

Uluslararası Final ile ilgili detaylar, pandemi nedeniyle ülkelerin yapmak zorunda olduğu kısıtlamalara göre ilerleyen dönemde kararlaştırılacak.

PowerUp! Uluslararası Final için daha fazla bilgiye bu linkten ulaşabilirsiniz:

https://powerup.innoenergy.com/

Tam Zamanlı MBA Programı online tanıtım toplantısına davetlisiniz!

Sabancı Üniversitesi'nin yönetim uygulamaları ile teoriyi birleştiren 12 ay süreli tam zamanlı MBA programı, kariyerine doğru noktadan başlamak ve hızla yükselmek isteyen geleceğin genç lider ve yöneticileri için tasarlandı.


Program, müfredatı içerisinde iş tecrübesi kazandırırken, uluslararası sınıf profili ve yaz döneminde yurtdışında hiçbir eğitim ücreti ödemeden sadece yaşam masraflarınızı karşılayarak katılabileceğiniz değişim (exchange) programları ile öğrencilerine uluslararası bir tecrübe sunuyor. 

Full-time MBA programıyla ilgili tüm bilgiler, 25 Nisan 2020, Cumartesi günü düzenlenecek online tanıtım toplantısında paylaşılacak.

Toplantıya kayıt olmak için lütfen tıklayın.

  • Tarih: 25 Nisan 2020, Cumartesi
  • Saat: 10:00 – 11:00
  • Yer:  Linki tıklayarak kayıt olabilirsiniz.

Daha fazla bilgi için https://sbs.sabanciuniv.edu/tr/mba-ogretim-programi

Yıldızların devasa kara delik çevresinde dansı

Samanyolu merkezindeki dev kütleli kara delik yörüngesindeki bir yıldızın hareketini dünyanın en büyük teleskobu ile takip eden bilim insanları, bu yıldızın yalpalama hareketi yaptığını keşfettiler. Büyük kütleli cisimlerin yakın çevresinde meydana gelebilecek bu etkiyi 100 yıl önce ortaya koyan Albert Einstein ve onun genel görelilik teorisinin doğruluğu bir kez daha teyid edilmiş oldu.

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ersin Göğüş'ün bu konuda hazırladığı yazıyı aşağıda okuyabilirsiniz.  

Galaksimizin merkezi dev kütleli bir kara deliği barındırıyor. Sagittarius A (kısaca Sgr A) olarak adlandırılan bu kara deliğin kütlesi, Güneş'in kütlesinin yaklaşık 4 milyon katı. Her büyük kütle gibi, Sgr A'da yörüngesindeki cisimlerin hareketini etkiliyor.  

Güneş sisteminin en büyük kütleli cismi sisteme adını veren Güneş. Toplam kütlenin %99,9'u Güneş'in bünyesinde. Sistemin gezegenleri Güneş yörüngesinde eliptik yörüngelerde hareket ediyor. Ancak gezegen yörüngelerini sadece Newton fiziği ile açıklamak mümkün değil. Örneğin Güneş'e en yakın gezegen olan Merkür'ün yörüngesi hareket yönünde yalpalıyor. Bir başka deyişle, Merkür Güneş çevresinde hep aynı eliptik yörüngede hareket etmiyor, yavaş yavaş yalpalıyor. Bunun nedenini, 100 yıl önce hayatımıza genel göreliliği katan Albert Einstein sayesinde biliyoruz. Güneş çevresinde uzayı mesafeye bağlı olarak büküyor: Yakın bölgeler çok bükülüyor, uzaklar daha az. Merkür'ün Güneş'e en yakın olduğu konumda (yörüngesi boyunca uzayın en fazla bükülmüş olduğu kısımda) iken yörüngesi hareket yönünde azıcık sapıyor, Merkür yoluna yalpalayarak devam ediyor.

Yıldızın yalpalaması: Uzay-zaman bükülmesi olmasa yıldız turuncu ile gösterilen eliptik hatta hareket edecek, Newton fiziği bu hareketi açıklamaya yetecekti. Uzay-zamanın bükülmesi sebebiyle yıldızın yörüngesi mavi hatlarla gösterildiği şekilde yalpalama gösterecek. 

Sgr A kara deliğinin yakın çevresindeki yıldızlar Sgr A çevresinde eliptik yörüngede hareket halindeler. Zaten bu yıldızların hareketinden orada bir karadelik bulunduğu ve kütlesinin Güneş kütlesinin 3.8 milyon katı olduğunu belirleyebiliriz. Sgr A yörüngesindeki yıldızlardan olan S2, Şili'nin kuzeyinde Atacama Çölünde kurulu bulunan ve dünyanın en büyük teleskoplarından olan VLT ile 25 yılı aşkın süredir gözleniyor. Bu gözlemleri toplayan uluslararası ekip, S2 yıldızının Sgr A çevresinde 16 yıllık yörüngesinin yalpalama gösterdiğini ortaya çıkardılar. Tıpkı Merkür'ün yörüngesindeki yalpalamalar gibi, S2'nin yalpalamaları da ancak Einstein'ın genel görelilik kuramı da dikkate alınırsa açıklanabilir. Bu keşif Samanyolu merkezindeki devasa kara deliği teyid etmesinin yanı sıra, Einstein'ın 100 küsür yıllık genel görelilik kuramına da yeni bir destek sağlıyor. 

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri Jüri Ödülü: Lord Nicholas Stern

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri'nde, 2020 yılı Jüri Özel Ödülü’ne, iklim değişikliğinin dünya ekonomisine etkileri üzerine araştırmaları bulunan Profesör Lord Nicholas Stern layık görüldü.

2020 yılı BAGEP Ödülleri açıklandı

Sabancı Üniversitesi’nden beş Öğretim Üyesi 2020 yılı Bilim Akademisi BAGEP Ödülünü kazandı.

Bilim Akademisi, Genç Bilim İnsanları Ödül Programı "BAGEP"in 2020 yılı sonuçlarını açıkladı. Bu kapsamda Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesinden (MDBF) iki, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesinden (SSBF) iki, Yönetim Bilimleri Fakültesinden (YBF) bir Öğretim Üyesi ödüle layık görüldü.

MDBF Öğretim Üyeleri Emrah Eroğlu biyoloji, Kağan Kurşungöz matematik, SSBF Öğretim Üyeleri Cenk Özbay sosyoloji, Emre Selçuk psikoloji, YBF Öğretim Üyesi Yiğit Atılgan da işletme alanında Bilim Akademisi 2020 BAGEP Ödülünü almaya hak kazandı. Öğretim üyelerimiz ilgili destek ile başvuru kapsamında hazırlamış oldukları araştırma projelerini 2 yıl boyunca yürütecek.

Bilim Akademisi tarafından verilen Genç Bilim İnsanları Ödül Programı (BAGEP) ile parlak ve gelecek vaat eden genç akademisyenleri, araştırmalarını geliştirmelerine yardımcı olacak prestijli bir burs ile ödüllendirmek amaçlanıyor. 2013 yılından bu yana verilen 277 ödüle bu yıl 40 yeni ödül daha eklendi.

Bilim Akademisi tarafından, 40 yaşını doldurmamış bilim insanlarına verilen BAGEP Ödülü kapsamında, ödül kazanan genç akademisyenlere araştırmalarını desteklemek amacıyla iki yıl süreyle yılda 20.000 TL destek veriliyor.

Ödül töreni Covid-19 Salgını sebebi ile ertelendi.

SU-IMC, AS9100 Kalite Yönetim Sistemi Sertifikasını alan Türkiye’deki ilk üniversite merkezi oldu

Sabancı Üniversitesi Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC), uluslararası AS9100 Kalite Yönetim Sistemi sertifikasına sahip Türkiye’deki ilk, dünyadaki 6. üniversite merkezi oldu. 

SU-IMC, 2018 yılı itibariyle Havacılık, Uzay ve Savunma Sanayi’nde faaliyet gösteren kurumlar için uluslararası platformda kritik önemi olan AS9100 Sertifikasını edinmek üzere çalışmalarını başlattı. 2019 yılında denetime tabi tutulan SU-IMC’nin AS9100 Kalite Yönetim Sistemi sertifikası, başarılı denetim neticesinde Mart 2020 tarihinde IAQG (International Aerospace Quality Group) tarafından onaylandı. 

AS9100 Sertifikasyon başarısı, SU-IMC’nin karmaşık mühendislik ve üretim sorunlarını çözmek ve Havacılık, Uzay ve Savunma Sanayi ihtiyaçlarını karşılamak için kalite süreçlerine ve yeteneklere sahip olduğuna dair güvence olmuştur. 

SU-IMC ayrıca Şubat 2019 tarihinde onaylanmış laboratuvar akreditasyon sertifikası olan TS EN ISO/IEC 17025 Sertifikasına da sahiptir.  


SSM Koleksiyonlarında Buluşmalar

Sakıp Sabancı Müzesi’nin Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu ile Resim Koleksiyonu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde üretilmiş nadir eserleri barındırmaktadır. Birbirinin devamı niteliğindeki bu iki koleksiyon arasındaki bağlantıları keşfetmek için tıklayınız.

 

Osmanlı sanatı tarihi, kitap sanatlarından resim sanatına uzanan bir devamlılık gösterir. Sakıp Sabancı Müzesi’nin Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu ile Resim Koleksiyonu, bu devamlılığı yansıtır. 

18.yüzyıldan başlayarak kıt’a koltuklarının bezenmesinde irice çiçeklerin buket şeklinde veya bir vazo içine yerleştirilerek kullanıldığı görülür. Yüzyılın ilk yarısında aktif olan hattat Şekerzade Mehmed (ö.1753), Sultan III. Ahmed (h.1703-1730) ve Sultan I. Mahmud (h.1730-1754) dönemlerinde, Sarayda hüsnühat (güzel yazı) hocalığı yapmıştır. Hattat, babasının şekerci olmasından dolayı Şekerzade lakabıyla tanınmıştır. Şekerzade’nin yazdığı kıt’anın koltuklarına üstat bir çiçek ressamının fırçasından çıkmış, natüralist üslupta, dönemin zevkini en iyi şekilde yansıtan, çok çiçekli birer buket resmedilmiştir. Kalın ve kısa saplı bu buketlerde katmerli bir gül, pembe bir lale, iki renkli bir hercai menekşe, henüz tam açmamış bir pembe şebboy çiçeği dalı ve küçük, mavi kasımpatılar ayırt edilmektedir.  

19.yüzyılda bu çiçek resimleri kıt’alardan, tuvallere taşınmış, Osmanlı ressamları vazolara yerleştirdikleri çiçeklerle natürmortlar resmetmiştir. 

Sakıp Sabancı Müzesi’nin koleksiyonundaki, Şeker Ahmed Paşa’nın (ö.1907) resmettiği Çiçekli Natürmort, hattat Şekerzade’nin kıt’asındaki çiçek resmini hatırlatır. Sakin ve iyi huylu olmasından dolayı Şeker lakabıyla tanınan Ahmed Paşa, Sultan Abdülaziz (h.1861-1876) tarafından sanat eğitimi almak üzere Paris'e gönderilir. Paris’te Gustave Boulanger ile Jean-Léon Gérôme’un öğrencisi olur, resimleri Paris Salon sergilerine kabul edilir. 1871'de yurda döndüğünde askeri okullarda dersler verir, başkent İstanbul’daki ilk resim sergilerini düzenler. Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi'nin kuruluşunda Osman Hamdi Bey ile birlikte çalışır. Sultan Abdülaziz’in yaveri olarak, sarayın resim koleksiyonunun toplanmasında rol oynar. Bu koleksiyon, Milli Saraylar Koleksiyonu’nun resim seçkisinin nüvesi olmuştur. 

Şeker Ahmed Paşa’nın, Şekerzade Mehmed’in kıt’asındaki çiçek buketini anımsatan, 1903 tarihli Çiçekli Natürmort’unda, aynı zamanda ressamın Paris döneminde Louvre Müzesi’nde izlemiş olması muhtemel olan, Hollanda sanatındaki geleneksel çiçek resimlerinin de etkisi vardır. Mermer bir masanın üzerinde, geniş kahverengi bir vazoya yerleştirilmiş sümbüller, laleler ve şakayıklar, aralarındaki solgun çiçekler ve yapraklar, kıt’a koltuklarındaki çiçek bezemelerinin natüralist üslubunu yansıtmaktadır.

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri Sahiplerini Buldu

Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı merhum Sakıp Sabancı’nın aramızdan ayrılışının on altıncı yılında, vasiyeti üzerine verilmeye devam edilen “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri” sahiplerini buldu. Bu yılın konusu “Ekonomi ve Türkiye’nin Geleceği” olarak belirlenen ödüllerde, Jüri Özel Ödülü’ne, iklim değişikliğinin dünya ekonomisine etkileri üzerine araştırmaları bulunan Profesör Lord Nicholas Stern layık görüldü.

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Koronavirüs salgını nedeniyle dünya çok büyük bir sınav verirken, rehberimizin bilim olması gerektiğini bir kez daha görüyoruz. Bilimin ve teknolojinin yolumuzu aydınlatmasıyla, dayanışma ruhu içinde bu zorluğu birlikte yeneceğiz.”

2004 yılında aramızdan ayrılan Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine Sabancı Üniversitesi tarafından hayata geçirilen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri; bu yıl eşitsizlikten gelir dağılımına, iklim değişikliğinden enerjiye, ulaştırmadan barınmaya kadar geniş bir yelpazede ekonomi politikaları ile özel sektör ve kamunun rolüne odaklanan fikirleri ve bilim insanlarını ödüllendirdi. Teması “Ekonomi ve Türkiye’nin Geleceği” olan Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nde kazanan makaleler açıklanırken, Jüri Özel Ödülü London School of Economics (LSE) Profesörü Lord Nicholas Stern’e verildi.

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, konuyla ilgili açıklamasında, Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nin sosyal bilimler alanında Türkiye’de bir ilki başlattığını belirterek “Merhum Sakıp Bey, her zaman uluslararası düşünmeyi teşvik ederdi. Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri Türkiye’nin sosyal bilimler alanındaki uluslararası vizyonuna önemli katkı yapıyor” dedi.

Güler Sabancı: “Bu zorluğu birlikte yeneceğiz”

Güler Sabancı sözlerine şöyle devam etti: “ Her yıl 10 Nisan’da kendisinin değerli hatırasını anmak ve ödülleri sahiplerine takdim etmek üzere düzenlediğimiz törenimizi bu yıl içinde bulunduğumuz olağanüstü koşullar nedeniyle maalesef yapamıyoruz. Merhum Sakıp Bey’in dilinden düşürmediği ve son kitabına da adını verdiği ‘Her şeyin başı sağlık’ sözünün önemini her geçen gün daha iyi anladığımız bir dönemden geçiyoruz. Koronavirüs salgını nedeniyle dünya çok büyük bir sınav verirken, tek rehberimizin bilim olması gerektiğini bir kez daha görüyoruz. Bugün ortak akla, bilime ve işbirliğine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bireyler sosyal olarak izole olurken; dünyanın tam tersine daha fazla birleşmesi, yakınlaşması ve hep birlikte bu sorunun üstesinden gelmesi gerekiyor. Biz de aynı anlayışla, üniversitemizin imkanlarını seferber ettik. Üniversitemiz bünyesinde geliştirilen çözümler, emeklerine büyük bir şükran borçlu olduğumuz sağlık çalışanlarımızın günlük çalışmalarını kolaylaştırırken; Kompozit Teknolojileri ve Nanoteknoloji gibi merkezlerimiz altyapılarını aşı, serum ve kit üreticilerine açarak yeni çözümlerin geliştirilmesine destek oluyor. Bilimin ve teknolojinin yolumuzu aydınlatmasıyla, dayanışma ruhu içinde bu zorluğu birlikte yeneceğiz”.

“Ortak sorunlarımıza ortak çözümler gerekiyor”

Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi’nin bir dünya üniversitesi olma vizyonuyla yola çıktığını ve dünyanın 50’den fazla ülkesinde üniversitelerle yürüttüğü uluslararası değişim anlaşmaları ile öğrencilerine evrensel düşüncenin kapılarını açtığını belirtti. Güler Sabancı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bilginin en büyük değer olduğu ve neredeyse ışık hızında paylaşılabildiği bir dünyada, ortak sorunlarımıza çözüm getirebilecek bilim insanlarına duyduğumuz ihtiyacı daha net görebiliyoruz. Bu noktada Sakıp Bey’in de her zaman çok önem verdiği uluslararası bakış açısından yola çıkarak Dr.h.c. Dilek Sabancı ve Sevil Sabancı’nın cömert ve cesur girişimleriyle 2018 yılında Columbia Üniversitesi’nde kurduğumuz Sakıp Sabancı Türkiye Çalışmaları Merkezi, Sabancı Üniversitesi’nin de desteğiyle Türkiye üzerine araştırma ve farkındalığın artırılması için çalışmalarını sürdürüyor. Diğer yandan dünyanın ortak sorunlarına ortak çözümler sunan bilim insanlarıyla bir araya gelmeyi de önemsiyoruz. Alanında öncü isimlerden biri olan Profesör Lord Nicholas Stern’i aldığı Jüri Özel Ödülü için tebrik ediyorum. Aynı zamanda makale ödülü kazanan genç araştırmacılarımıza da bilimin ışığında çıktıkları bu yolda başarılar diliyorum.”

Önümüzdeki 20 yıl dünyamız için çok kritik

Geçtiğimiz yıllarda Joseph Nye gibi çok değerli bilim insanlarına verilen ve büyük hayırsever Sakıp Sabancı’nın kurduğu Sabancı Üniversitesi tarafından organize edilen böyle özel bir ödülü almaktan onur duyduğunu ifade eden Profesör Lord Stern ise şu açıklamalarda bulundu: “Son 20 yıldır iklim değişikliği üzerine çalışıyorum. İklim değişikliği, insanlığın geleceği için çok büyük bir tehdit. 2015 yılında imzalanan Paris Sözleşmesi’ne rağmen şu anki gidişat bu yüzyıl içinde dünyanın ortalama sıcaklığının 19. yüzyılın sonuna göre 3 santigrat derece artacağını gösteriyor. 3 derecelik sıcaklık artışı sonunda muhtemelen milyarlarca insan yer değiştirmek zorunda kalacak ve bu da çok daha derin sosyal çatışmalara neden olacak. Son yarım yüzyıldaki kazanımlarımız tersine dönebilir. Sıcaklığı stabil tutabilmemiz için karbon emisyonunu 0’a indirmemiz ve önümüzdeki 50 yıl boyunca net 0 karbon emisyonunda kalmamız gerekiyor. Önümüzdeki 20 yıl bu açıdan çok kritik.”

Net 0 hedefinin aynı zamanda sürdürülebilir, kapsayıcı, dirayetli bir büyüme hikayesi yaratabileceğine dikkat çeken Profesör Lord Stern, “Bu yüzyıl keşif, inovasyon, yatırım ve refah dolu bir hikayeye dönüşebilir. Bize hareket edebildiğimiz, nefes alabildiğimiz ve daha verimli olduğumuz şehirler getirebilir. Bunun için liderliğe, stratejiye ve ilhama ihtiyacımız var. Aynı zamanda inovasyona, yaratıcılığa, iyi planlanmış finansa ve kesinlikle Sakıp Sabancı’nın iş hayatında gösterdiği niteliklere... Türkiye, iklim değişikliği konusunda Avrupa gibi çok kırılgan bir noktada ama Türkiye’nin çok büyük bir avantajı da bulunuyor. Geniş rüzgar ve güneş kaynakları var. Sahip olduğu özel coğrafya ve engin kültürle dünya için odak noktası. Dolayısıyla buna Türkiye’nin merkezde olacağı bir hikaye gözüyle de bakabiliriz. 

3 farklı ülkeden 3 makale

Bu yılın ödül kazanan üç makalesi ise şunlar oldu:

  • Toronto Üniversitesi’nden Jonathan D. Hall, “Yol Ücretlendirmesinden Herkes Kazançlı Çıkabilir mi? Trafik Yoğunluğu Fiyatlandırmasının Toplam ve Bölüşümsel Sonuçlarının Tahmini” makalesi,
  • Amsterdam Vrije Üniversitesi’nden Hans Koster, “Yeşil Kuşak Politikasının Refah Etkileri: İngiltere’den Kanıtlar” makalesi,
  • California Berkeley Üniversitesi’nden Nick Tsivanidis, “Kentteki Toplu Taşıma Altyapısının Etkisinin Değerlendirilmesi: Bogotá’daki Trans Milenio’dan Bulgular” makalesi.

2020 yılı jürisi

Bu yılki ödülün jüri başkanlığı görevini Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Dekan Yardımcısı Eren İnci üstlenirken, uluslararası jüride Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Fuat Keyman, Sabancı Üniversitesi SSBF Dekanı Özgür Kıbrıs, Brookings Enstitüsü Kıdemli Danışmanı ve Sabancı Üniversitesi Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi Kemal Derviş, Pennsylvania Üniversitesi Profesörü Gilles Duranton, UBC Sauder Üniversitesi Profesörü Robin Lindsey, Brown Üniversitesi Profesörü Matthew Turner yer aldı.   

Lord Prof.Dr. Nicholas Stern Hakkında
Lord Nicholas Stern, IG Patel Kürsüsü Ekonomi ve Yönetim Profesörüdür. Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırmaları Enstitüsü ile London School of Economics and Political Sciences bünyesinde Hindistan Araştırmaları Başkanıdır. 2013-2017 arasında İngiliz Akademisi Başkanı olarak görev almış, 2014 yılında Kraliyet Cemiyeti (Royal Society) üyesi seçilmiştir. 1994-1999 yılları arasında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nda Baş Ekonomist, 2000-2003 yılları arasında da Dünya Bankası’nda Baş Ekonomist ve Kıdemli Başkan Yardımcısı olarak çalışmıştır. Ekonomi bilimine katkılarından dolayı 2004 yılında “Sir” unvanı, 2007 yılında “Baron Stern of Brentford” olarak “Lord" unvanı verilmiştir. 2017 yılında ekonomi, uluslararası ilişkiler ve iklim değişikliğine karşı mücadeleye katkılarından dolayı Onursal Liyakat Nişanı almıştır. Yayınlanmış 15’ten fazla kitabı ve 100’den fazla makalesi bulunmaktadır. Son kitabı Why Are We Waiting? The Logic, Urgency, and Promise of Tackling Climate Change (Neden Bekliyoruz? İklim Değişikliğiyle Mücadelenin Mantığı, Aciliyeti ve Vadettiği) adıyla yayınlanmıştır.
Abone ol