Ana içeriğe atla

Emre Selçuk TÜBİTAK Kariyer Geliştirme desteği almaya hak kazandı

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Öğretim Üyesi Emre Selçuk TÜBİTAK Kariyer Geliştirme Programı (3501) desteği almaya hak kazandı.  

Bir kariyer geliştirme programı olan TÜBİTAK 3501 ile desteklenmesine karar verilen Emre Selçuk’un projesi "Temel Araştırmalar Yoluyla İlişki Biliminin Uygulama Potansiyelini Artırmaya Doğru: Destek Süreçlerindeki Kişilerarası Farklılıkların ve İlişki Esenliği için Sonuçlarının İncelenmesi" başlığını taşıyor.

Emre Selçuk’un araştırma programı genel olarak sosyal ilişkileri nasıl kurduğumuzu, nasıl devam ettirdiğimizi ve bu ilişkilerin sağlık ve esenliğimizi nasıl etkilediğini anlamaya odaklanıyor. Hem Emre Selçuk ve çalışma arkadaşlarının hem de dünyanın farklı yerlerindeki araştırma gruplarının bulguları sosyal ilişkilerimizin kalitesinin fiziksel sağlığımızı ve psikolojik esenliğimizi etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle, insanlara mutlu ve destekleyici sosyal ilişkiler kurabilmelerinde ve bu ilişkileri sürdürebilmelerinde yardımcı olmak araştırmacıların önemli hedeflerinden birini oluşturuyor.  

Emre Selçuk’un TÜBİTAK tarafından desteklenecek söz konusu projesinde bu konu romantik ilişkiler bağlamında incelenecek. Partnerlerin zor zamanlarda birbirlerine nasıl destek verdikleri, hem ilişkilerinde ne kadar mutlu olduklarını hem de birbirlerini nasıl algıladıklarını etkiliyor. Her ne kadar zor zamanlarda birbirine destek olmanın önemi bilinse de sevdiklerimizi desteklemeye istekli olsak da bu her zaman çok kolay değil. Çünkü insanların zorluklarla baş ederken destek ihtiyaçları birbirlerinden çok farklı olabiliyor. Dolayısıyla partnerlerin birbirlerinin hangi durumda nasıl bir ihtiyacı olduğunu anlaması zamanla gelişiyor. Emre Selçuk ve arkadaşları, partnerler arasında bu destek uyumunun zamanla artmasının ilişkideki mutluluğu artıracağını tahmin ediyor. Bu fikirleri yeni çiftleri bir yıl boyunca takip edecekleri çalışmalarında test edilecek. Söz konusu projeden çıkacak sonuçların, çiftlere ilişkilerini güçlendirmede yardımcı olmayı hedefleyen uygulama programlarının geliştirilmesine katkı sağlayacağı umuluyor. 

Öğretim Üyemiz Mohammad Sadek’in projesine TÜBİTAK 1001 desteği

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyesi Mohammad Sadek’in yürütücüsü olduğu proje TÜBİTAK 1001 desteği almaya hak kazandı.  

Mohammad Sadek’in, 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmesine karar verilen projesi "Polinomiyal Dinamik Sistemlerde Bazı Kesisim Sorunları" başlığını taşıyor. 

Doğal olaylarda, bir zaman aralığı içinde tanımlanan birçok süreç vardır. Mesela, belirli bir (kültür) örneğin yayılması gibi, hatta bir uçağın inişi gibi. Ayrık dinamik sistemlerde, araştırmacılar bu tür süreçleri inceler. Ayrık bir dinamik sistem, belirli bir değeri, örneğin bir (kültür) koloninin boyutunu veya bir uçağın belirli bir zamandaki yüksekliğini tanımlayabilen bir formüldür. Yineleme fikri, ayrık dinamik sistemler içindeki temel fikirlerden biridir. Bir koloninin büyüklüğünün her saniye sabit bir oranda arttığını bilirsek, o zaman koloninin büyüklüğünü belirli bir saniyede bir önceki saniyeye bakarak tanımlayabiliriz. Başka bir deyişle, kişi formülü gerektiği kadar yineleyerek, genellikle ilk değerin yörüngesi olarak adlandırılan bir değerler dizisi üretir. 

Projemizde aritmetik dinamik sistemler ile ilgileniyoruz. Bunlar, formülün bir polinom veya rasyonel bir harita ile tanımlandığı ve değerlerin tam sayılar veya tam sayıların kesirleri olduğu ayrı dinamik sistemlerdir. Proje, bu türden en az iki dinamik sistemin sonlu yörüngelerinde ortaya çıkan ortak değerleri incelemeyi hedefliyor. Hatta bu projede aslında birçok ortak değerle dinamik sistemler kurabilmeyi hedefliyoruz. 

Mohammad Sadek projenin önemine ilişkin şunları söyledi: “Aritmetik dinamik, doğası gereği disiplinler arası genç bir araştırma alanıdır. Fikirleri, araçları ve teknikleri aktararak farklı matematik dallarını zenginleştirme olasılığını hedefler. Projenin Türkiye'deki pek çok sayısal teorisyenin dikkatini bu araştırma alanına çekeceğini düşünüyoruz.”  

MDBF Öğretim Üyesi Mohammad Sadek’in yürütücüsü olduğu ve üç yıl sürecek projeye Boğaziçi Üniversitesi'nden Özlem Ejder araştırmacı olarak destek verecektir.   

Öğretim Üyemiz Ali Koşar TÜBA Asosye üyesi seçildi

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve SUNUM Araştırmacısı Ali Koşar, Türkiye Bilimler Akademisi - TÜBA Asosye Üyesi olarak seçildi. 

Ali Koşar, TÜBA Asosye Üyesi olarak üç sene boyunca; bilimsel konularda ve bilimsel önceliklerin saptanması amacıyla incelemeler ve danışmanlık yapma, toplumda bilimsel yaklaşım ve düşüncenin yayılmasını sağlama, bilimin öneminin ülke kamuoyunca takdir ve kabulünü sağlama ve bilim insanlığını özendirmek için ödüller verme faaliyetlerine katkıda bulunma görevlerini sürdürecektir. 

TÜBA Asosye Üyeliği

Akademide; asli üye, asosye üye ve şeref üyesi olmak üzere üç tür üye bulunur.  Akademiye üye seçimi; Asli üyeler veya Yükseköğretim Kurulu ya da TÜBİTAK Yönetim Kurulu tarafından Akademi Başkanlığına gerekçeli yazıyla önerilen adayların Akademi Konseyince kabulü ve Genel Kurula sunulmasından sonra Genel Kurulca onaylanması suretiyle gerçekleşir.

Asosiye üye T.C. uyruklu yetenekli genç bilim adamları arasından seçilir.

"Biden Döneminde Türkiye-ABD İlişkileri"

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)’nin, koronavirüs salgını sebebiyle bu süreçte karşılaşılan sorunlara birlikte çözüm bulmak, olası ortak zeminleri analiz etmek ve akademik araştırmalarla desteklenen fikir alışverişi için başlattığı “Salgın ve Toplum” webinar serisi devam ediyor. 

19 Ocak Salı saat 15.00'te yapılacak webinar toplantısının bu bölümünün başlığı "Biden Döneminde Türkiye-ABD İlişkileri". Moderatörlüğünü İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in yapacağı bu bölümün konuşmacıları, Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İPM Direktörü Fuat Keyman, Ankara Üniversitesi’nden İlhan Uzgel ve Kadir Has Üniversitesi’nden Soli Özel’den oluşuyor. 

Salgın ve Toplum webinarına bekliyoruz. 

19 Ocak Salı 15:00 

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), 2001 yılından bu yana küreselleşmenin çoklu krizlerinin tartışılması amacıyla iklim değişikliğinden kutuplaşmaya, göçten çatışma çözümüne, demokratikleşmeden transatlantik ilişkilere kadar birçok alandaki soru ve sorunları ele almak amacıyla nitelikli ve kanıta dayalı araştırmalar gerçekleştiriyor. Bu çalışmalar ışığında akademisyenler, uzmanlar, STK’lar ve öğrencilere yönelik bir tartışma platformu sağlamak, topluma ve karar alıcılara sağlam politika önerileri sunmak için bağımsız çalışmalar yürütüyor. 

Kayıt linki: https://event.webinarjam.com/register/139/8vr61a26 

Berk Usta'dan "From Micro-Tissue Engineering to Deep Supercooled Biopreservation" semineri

Sabancı Üniversitesi Distinguished Research Fellow Profesör Mehmet Toner tarafından organize edilen “Mühendisliğin Biyolojide ve Tıpta Uygulamaları” konulu seminer serisi, 20 Ocak 2021 Çarşamba günü Berk Usta'nın "From Micro-Tissue Engineering to Deep Supercooled Biopreservation" başlıklı semineri ile devam ediyor.  

Mühendisliğin Biyolojide ve Tıpta Uygulamaları” seminer serisi 2020-2021 güz dönemi programı aşağıdaki gibidir: 

7 Ekim 2020 – BAŞAK UYGUN – Engineering Organ Substitutes for Transplantation

21 Ekim 2020 – JOHN BISCHOF – Nanowarming for Regenerative Medicine

4 Kasım 2020 – GUILLERMO AGUILAR – From Laser Dermatology to the Development of a Transparent Cranial Implant

18 Kasım 2020 – EBRU ORAL – Engineering Joint Implants for in vivo Longevity and Antibacterial Treatment

2 Aralık 2020 – MEHMET TONER – EXTREME MICROFLUIDICS -Label-Free Sorting of Extremely Rare Circulating Tumor Cells and Clusters

16 Aralık 2020 – DANIEL IRIMIA – Chain Reactions in Immunology

6 Ocak 2021- ALİ KOŞAR - Medicine and Biology Applications of Microscale Phase Change Phenomena 

20 Ocak 2021- BERK USTA - From Micro-Tissue Engineering to Deep Supercooled Biopreservation

Seminerler herkesin katılımına açıktır.  Kayıt yaptırmak için lütfen tıklayınız.

Öğretim Üyemiz Nurdagül Anbar Meidl’ın projesine TÜBİTAK 1001 desteği

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyesi Nurdagül Anbar Meidl’ın yürütücüsü olduğu proje TÜBİTAK 1001 desteği almaya hak kazandı. 

Nurdagül Anbar Meidl’ın, 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmesine karar verilen projesi "Bükülmüş fonksiyonların genellemeleri ve permütasyon polinomları" başlığını taşıyor.

Bilgisayar kullanımının yaygınlaşması bilgiye yasal olmayan erişimi ve bilginin kopyalanıp çalınması gibi güvenlik sorunlarını getirmiştir. Bu sorunlar bize veri/ bilgi güvenliğini (Siber güvenlik) sağlamakta kullanılan Şifreleme Bilimini doğurmuştur. Şifreleme bilimi sonlu cisimler üzerindeki vektörel uzayların üzerinde tanımlı fonksiyonları kullanmaktadır.

Söz konusu projede, bu alanda kullanılan fonksiyonların inşa edilmesi ve inşa edilen fonksiyonların matematiğin üreteç teorisi, kodlama teorisi ve sonlu geometri gibi alanlarındaki tekniker kullanılarak karakterize edilmesi planlanmaktadır. Başka bir deyişle, matematiğin birçok farklı alanındaki teknikler kullanarak yapılacak olan projede Siber güvenlik alanındaki sorunlara çözümler üretecek yöntemlerin geliştirmesi planlanmaktatır.

Nurdagül Anbar Meidl projenin önemine ilişkin şunları söyledi: “Yukarıda bahsettiğimiz bilimsel önemin yanısıra, proje çalışmalarıyla bu konular üzerine Sabancı Üniversitesi'nin tanınırlığını artırmayı planlıyoruz. Bu da, bu alandaki matematik mezunu öğrencilerimizin yurtdışında iş bulma imkanını arttıracaktır.” 

MDBF Öğretim Üyesi Nurdagül Anbar Meidl’ın yürütücüsü olduğu ve üç yıl sürecek projede Sabancı Üniversitesi’nden bir doktora ve doktora sonrası araştırmacı görev alacak. Ayrıca Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden Oğuz Yayla araştırmacı olarak projeye destek verecektir.   

CDP’den Dünya Bankası 2021 İklim Elçiliğine

Kurumsal Yönetim Forumu’nun Genç Profesyoneller Programı kapsamındaki ekip üyesi Firuze Alpaydın Dünya Bankası  tarafından Türkiye’nin İklim Elçisi olarak atandı.


Dünya Bankası Grubu’na bağlı Gençlik Topluluğu’nun (Youth-to-Youth, Y2Y) bir girişimi olan Küresel Gençlik İklim Ağı, dünyanın farklı ülkelerinden seçtiği 2021 İklim Elçileri’ni açıkladı. 153 ülkeden 2 bin 400 kişinin başvurduğu programa 109 ülkeden 165 İklim Elçisi seçildi. Firuze Alpaydın, Türkiye’den İklim Elçisi olarak seçilen tek isim oldu.  

Dokuz ay sürecek 2021 İklim Elçileri programı kapsamında katılımcılar, Dünya Bankası’nın iklim değişimi ve sürdürülebilir gelişim konusundaki bilgi ve tecrübesinin öğrenilmesi ve geliştirilmesine destek olacaklar.

Alpaydın, Ekim 2019’dan bu yana Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun Genç Profesyoneller Programı’nda “İklim Değişikliği” alanında görev almakta. Yeni mezun genç yetenekleri  iklim değişikliği ve yönetimde kadının güçlendirilmesi alanlarında hızla geliştirerek iş dünyasındaki kariyerlerine daha iyi bir noktadan başlamalarını amaçlayan Genç Profesyoneller Programı aynı zamanda  katılımcıların çalıştıkları şirketlerde üniversiteyle bağlarını sürdüren birer değişim liderleri olmasını hedefliyor. Kurumsal Yönetim Forum Direktörü Melsa Ararat bu atamanın programı tamamlayan tüm katılımcılarının önemli görevlere  atandığı Genç Profesyoneller Programının başarısının bir kanıtı  olduğunu belirtti.

COVID-19 Pandemisi Sürecinde Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları İzleme Raporu

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) asistanları Aslı Aygüneş ve Oğuz Can Ok’un kaleme aldığı “COVID-19 Pandemisi Sürecinde Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları İzleme Raporu”, 2020 yılı Mart-Eylül ayları arasında SU Gender tarafından yapılan izleme çalışmasının bir sonucu olarak ortaya çıktı.

Ulusal ve uluslararası kaynaklar taranarak hazırlanan raporda, COVID-19 pandemisi döneminde toplumsal cinsiyet temelli eşitsizler ile ilgili yapılan araştırmaların görünür kılınmasının, bu konuda küresel ve yerel olarak veri toplanmasının, izlenmesinin ve bu veriler ışığında savunuculuk yapılmasının önemi vurgulandı. Rapor içerisinde dört bölümde sunulan araştırmalara göre, Türkiye’de pandemi döneminde kadına yönelik şiddet artış gösterdi; sağlık, eğitim gibi temel haklara erişimde aksamalar yaşandı; istihdama katılım ve ekonomik eşitsizlikler olumsuz seyrini sürdürdü. 

Hazırlanan çalışmayla ile tüm kamuoyunu çözümün bir parçası olmaya davet eden SU Gender Direktörü Hülya Adak, yaptığı değerlendirmede “COVID-19 döneminde raporlardan ve gözlemlediğimiz örneklerden biliyoruz ve görüyoruz ki, evlere çekildiğimiz dönemlerde kadına yönelik şiddet, cinsiyete dayalı şiddet ve taciz katlanarak artmış durumda. 2007 yılında Türkiye içinde ilk cinsel taciz yönergesinin yazılmasına ve ilk Cinsel Taciz Komitesi’nin kurulmasına ev sahipliği yapmış kurumlardan biri olan Sabancı Üniversitesi’ne bağlı SU Gender olarak böylesi bir dönemde bu duruma dikkatleri çekmek istedik. Ayrıca içinde bulunduğumuz durumu tüm paydaşlarımızla birlikte kavramsallaştırabilmek için ‘Cinsel Taciz ve Cinsiyete Dayalı Şiddet, Pandemi, Hafıza ve Cinsiyet, Dijital Tiyatro, Sinema ve Sanat temelli Cinsiyet Adaleti’ üzerine konuşmalar, webinar serileri ve festivaller düzenlemeye başladık. Bu raporla da pandemi sürecinde yaşanan deneyimleri, sorunlara karşı üretilen çözümleri ve hali hazırda çözüm/dayanışma bekleyen alanları incelemeye çalıştık.” 

İZLEME RAPORU DÖRT BÖLÜMDEN OLUŞUYOR

“COVID-19 Pandemisi Sürecinde Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları İzleme Raporu” dört temel bölümden oluşuyor. Pandemi Gölgesinde Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizlikler başlıklı bölümde pandemi döneminde toplumsal cinsiyete bakışın, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine dair deneyimlerin ve toplumsal cinsiyet eşitliği savunuculuğunun farklı boyutları inceleniyor. Raporun diğer bölümlerinde -ilk bölümden farklı olarak- izleme çalışması sürecinde erişilen çalışmalarda ortaklaşan konulara Türkiye odaklı veriler ve raporlar ışığında yakından bakılıyor. 

Aynı zamanda küresel olarak toplanan verilerle yerel verileri destekleyerek daha bütüncül çıkarımlar ortaya konuyor. Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet ve Pandemi başlıklı bölümde kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik şiddet ile ilgili yürütülen veri toplama çalışmalarının sonuçlarına yer verilerek bu eşitsizlikleri görünür kılınıyor.  Haklara Erişim ve Pandemi başlığı altında kişilerin sağlık ve eğitim haklarına erişimleri sırasında karşılaştıkları toplumsal cinsiyet kaynaklı sorunlara, bu sorunların çözümü için üretilen hızlı çözümlere ve bu sorunların kalıcı olarak çözülmesi için ortaya konan politika önerilerine değiniliyor. Son olarak Ekonomik Özgürlükler ve Pandemi başlıklı bölümdeyse toplumsal cinsiyet temelli eşitsizliklerin ekonomik yansımaları yakından inceleniyor. 

İzleme raporunda yer verilen araştırmalarda öne çıkan bulgular:

  • Pandemi döneminde şiddet, eşitsizlikler ve hak ihlalleri azalmadığı gibi savunuculuk alanında bu ihlallere karşı çıkan faaliyetler de, bu faaliyetlere duyulan ihtiyaç da azalmadı. Tam aksine, pandeminin getirdiği yeni şartlarla birlikte bu ihtiyaç giderek arttı.
  • Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin Mayıs 2020’de yayınladığı “İçgörüden Aksiyona: COVID-19 Döneminde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” başlıklı raporuna göre karantina uygulanan ülkelerde, 2019-2020’de yaklaşık 243 milyon kadın şiddete maruz kaldı ve bu sayının pandemiden dolayı oluşabilecek olası güvenlik, sağlık ve ekonomi temelli sıkıntılara paralel olarak artması bekleniyor. 
  • Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi'nin (SAHA) 28 şehirde yaşayan 1.843 kadın katılımcıyla yürüttüğü araştırma raporuna göre Türkiye’de pandemi döneminde kadına yönelik şiddet %27,8 artış gösterdi. Kadınların %43’ü karantinada şiddete uğradığını belirtti.
  • SAHA’nın araştırmasında çocukların uğradıkları şiddet de kadınlara soruldu. Kadınların %19,3’ü çocuklarının şiddete uğradığını belirtti. Katılanların %45,9’u karantina sürecinin çocuklara ve kadınlara şiddeti tetiklediğini söylediler.
  • Bianet’in verilerine göre Nisan-Eylül arasındaki 6 aylık sürede 140 kadın öldürüldü, 135 şüpheli ölüm gerçekleşti, 51 kadın tecavüze ve 84 kadın tacize uğradı. 445 kadın ise şiddet gördü.
  • Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF)’nun Ağustos ayında yayımladığı rapora göre dünya çapında okul çağında olan çocukların en az üçte biri, yaklaşık 463 milyon çocuk, uzaktan eğitime erişim sağlayamadı.
  • Türkiye’de ise uzaktan eğitime geçilmesiyle dezavantajlı çocukların ve kız çocukların eğitime erişiminde sıkıntılar yaşandığı farklı araştırmalar ile raporlandı. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), Mayıs ayında yayınladığı “COVID 19 Döneminde TEGV Çocukları Uzaktan Eğitim Durum Değerlendirme Raporu”na göre eğitime erişmek için çocukların %59’u cep telefonu ve %50’si bilgisayar kullanırken, %4’ü hiçbir araç kullanmıyor. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD)’nün COVID-19 döneminde eğitime erişim ile ilgili yayımladığı raporda ise Türkiye’de her 4 öğrenciden birine bir bilgisayar düştüğü rapor edildi.
  • Türkiye’de KONDA’nın yürüttüğü araştırmalarda 2018 ve 2020 verileri kıyaslandığında kadınların ev içi işlere ayırdıkları emeğin 2 katından fazla arttığı görüldü. Buna paralel olarak, BM Kadın Birimi’nin Nisan ayında Türkiye’de 1.508 kişiyle yürüttüğü çalışmada kadınların %77,6’sı evin temizliğine ve düzenine, %28,7’si yaşlılara destek vermeye, %60’ı yemek yapmaya, %41’i ev alışverişine pandemi öncesi döneme göre daha fazla zaman ayırdıklarını belirttiler.

Raporun tamamına erişmek için burayı tıklayın.

Tam Zamanlı MBA Programı Online Tanıtım Toplantısı 23 Ocak'ta Gerçekleşecek

Yönetim uygulamaları ile teoriyi birleştiren 12 ay süreli Sabancı Üniversitesi Tam Zamanlı MBA programı, kariyerine doğru noktadan başlamak ve hızla yükselmek isteyen geleceğin genç lider ve yöneticileri için tasarlandı.

Program, müfredatı içerisinde iş tecrübesi kazandırırken, uluslararası sınıf profili ve yaz döneminde yurtdışında hiçbir eğitim ücreti ödemeden sadece yaşam masraflarınızı karşılayarak katılabileceğiniz değişim (exchange) programları ile öğrencilerine uluslararası bir tecrübe sunuyor.  

Full-time MBA programıyla ilgili tüm bilgiler, 23 Ocak 2021, Cumartesi günü düzenlenecek online tanıtım toplantısında paylaşılacak. 

Toplantıya kayıt olmak için lütfen tıklayın

Tarih: 23 Ocak 2021, Cumartesi

Saat: 10:00 – 11:00

Yer:  Linki tıklayarak kayıt olabilirsiniz.

Daha fazla bilgi için, mba@sabanciuniv.edu adresine mail iletebilirsiniz!

Öğretim Üyemiz Ünal Ertan’ın projesine TÜBİTAK 1001 desteği

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyesi Ünal Ertan’ın yürütücüsü olduğu proje TÜBİTAK 1001 desteği almaya hak kazandı.

 

Ünal Ertan’ın, 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmesine karar verilen projesi "Kütle Aktaran Nötron Yıldızlarının Dönme Fazları Üzerine" başlığını taşıyor.

Söz konusu bu projenin ana hedefi bazı nötron yıldızı sistemlerinin henüz açıklanamamış, bazı ışıma ve dönme özelliklerinin yeni geliştirilen kuramsal model çerçevesinde açıklanmasıdır.    

Nötron yıldızları

Nötron yıldızları evrende doğrudan gözlenebilen en büyük kütle yoğunluğuna, en güçlü manyetik alanlara ve en yüksek dönme hızlarına sahip cisimleridir. Yaklaşık bir Güneş kütlesi ve 10 km'lik yarıçapa sahip bu cisimler dönme eksenleri etrafında saniyede yüzlerce kez dönebilirler. Nötron yıldızları, bu ekstrem koşullarda fiziğin çalışılıp, test edilebileceği müthiş bir laboratuvar sunarlar. Bu yıldızların bir kısmı çift yıldız sistemlerinde bulunmakta ve Güneş gibi normal bir eş yıldızdan üzerlerine madde akmaktadır. Çok yoğun olduklarından, kütle aktaran nötron yıldızları çok güçlü X-ışını kaynaklarıdır.

Bu ikili sistemler X ışını çift yıldızları olarak adlandırılırlar. Aktarılan kütleyle nötron yıldızının dipol manyetik alanının etkileşimi nötron yıldızının dönmesini hızlandırabilir, yavaşlatabilir ve elektromanyetik ışıma özelliklerini belirler. Bu projede, X-ışını çift yıldızlarının geleneksel modellerle açıklanamayan bazı karakteristik dönme ve eşlik eden ışıma davranışlarının kuramsal ve sayısal çalışmalara dayalı olarak açıklaması hedeflenmektedir.     

Ünal Ertan projenin önemine ilişkin şunları söyledi: “Başarılı olması durumunda, proje çalışmalarının yüksek enerji astrofiziğinde, nötron yıldızları ile ilgili uzun yıllardır anlaşılamayan bazı önemli problemlere çözüm getirebilme potansiyeli vardır. Bu çerçevede geliştirdiğimiz geniş kapsamlı kuramsal modelin ise sonraki bilimsel çalışmalara katkı sağlayacak nitelikte olması bakımından önemli olduğunu düşünmekteyiz.” 

MDBF Öğretim Üyesi Ünal Ertan’ın yürütücüsü olduğu ve iki yıl sürecek projede Sabancı Üniversitesi’nden üç doktora öğrencisi görev alacak. Ayrıca İstanbul Üniversitesi ve Ege Üniversitesi’nden birer öğretim üyesi araştırmacı olarak projeye destek verecektir.   

Abone ol