Ana içeriğe atla

Muhtar Kent'e Yılın Uluslararası Yöneticisi Ödülü

Sabancı Üniversitesi, uluslararası yönetim alanında faaliyet gösteren dünyadaki en önemli kuruluş olan Academy of International Business (AIB) derneğinin bu yıl 55’incisi yapılan kongresine evsahipliği yaptı. 3-6 Temmuz 2013 tarihleri arasında Türkiye’de gerçekleştirilen etkinlik, İstanbul Hilton Oteli’nde yapıldı.


Sabancı Üniversitesi’nin yanı sıra, Koç Üniversitesi ve Özyeğin Üniversitesi’nin ana sponsorlar olarak ev sahipliği yaptığı etkinliğin açılış konuşmasını Coca-Cola CEO’su Muhtar Kent yaptı. İstanbul Hilton Oteli’nde düzenlenen açılış töreninde ayrıca bu seneki kongrenin Türkiye açısından bir başka önemli unsuru olan, kuruluşun geleneksel Yılın Uluslararası Yöneticisi ödülü 2013 yılı için Muhtar Kent’e verildi.


“Risk olmadan ödül de olmaz”
Muhtar Kent konuşmasına ödülü bütün Coca-Cola çalışanları adına aldığını belirterek başladı. Markanın tüketiciye verilmiş bir söz, iyi bir markanın ise tutulan söz olduğunun altını çizdi ve şirketlerin karakterlerinin, tüketici davranışlarına göre şekillendiğini söyledi.


Dünyada yaşanan genel problemlerin çözümü için, iş dünyası, hükümetler ve sivil toplumdan (üniversiteler de dahil) oluşan altın üçgenin harekete geçmesi gerektiğinin söyleyen Muhtar Kent, konuşmasına sürdürülebilirliğin Coca-Cola için önemine değinerek devam etti. Coca-Cola’nın sürdürülebilirlik anlamında su, kadınlar ve sağlık olmak üzere üç temel girişiminin bulunduğunu ifade eden Kent, temiz suyun tüm dünyada büyük bir sorun olduğunu, hastanelerde bulunan insanların yüzde 50’sinin temiz içme suyuna ulaşamadıkları için sağlık sorunları yaşadığını belirtti. Muhtar Kent, az gelişmiş ülkelerde, kadınların iş hayatına katılmalarını sağlamak için yaptıkları projelerden bahsetti. “Gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya bırakmalıyız. Bu mücadeleyi sürdürmek ve tüketicilerimize verdiğimiz sözü tutmak zorundayız” dedi. Muhtar Kent risk olmadan ödülün olmayacağını vurguladı.


Bu yılki ana teması “Taraflar Arasında Köprüler Kurmak: Uluslararası Yönetim Biliminin Tamamlayıcı Disiplin ve Uygulamalarla İlişkilendirilmesi” olarak belirlenen toplantıda; uluslararası yönetim kuramını iş dünyasındaki uygulamalarla bütünleştirmeyi, bugünün çok boyutlu dünyasında ortaya çıkan karmaşık yönetim sorunlarına disiplinlerarası diyalog ve entegrasyon yoluyla çözüm getirmeyi amaçlayan bilimsel çalışmalara yer veriliyor.

Konferansın yerel komite başkanı ve Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi dekanı Prof. Dr. Nakiye Avdan Boyacıgiller kongre ile ilgili olarak şunları söyledi:


“AIB kongresi Türk iş ve akademik dünyası için fevkalade önemli bir toplantıdır. Uluslarasılaşmanın Türk şirketleri için önümüzdeki dönemde en önemli zorlayıcı hedeflerden biri olduğunu düşünmekteyim. AIB’de de özellikle bu konu yoğunlukla ele alınacak ve hem stratejik yönetim hem insan kaynakları açısından derinlemesine incelenecek. Ayrıca 62 ülkeden gelecek katılımcılar farklı örnekler ve bakış açıları sunacaklar. Öte yandan bu kongrenin Türkiye’de akademik olarak henüz fazla yol katetmediğimiz uluslararası yönetim konularının daha çok araştırılmasına ve yeni uluslararası iş birliklerinin kurulmasına da vesile olacağını umuyorum. Ülkemizde gerçekleştirilmesi için uzun senelerdir çaba gösterdiğim AIB kongresinin tüm katılımcılar açısından verimli bir etkinlik olmasını diliyorum.”


Türkiye ile ilgili paneller düzenlendi

Kongrede gerçekleştirilecek 195 oturumda ele alınacak 700’ü aşan makale içerisinde Türkiye’nin küresel yönetim dünyasındaki yerini incelemek amacıyla dört özel oturum da yer aldı. Ahmet Kırca başkanlığında yapılan oturum “Ticari Girişimlere Evsahipliği Açısından Türkiye: Karşılaştırmalı Yaklaşımlar” konusuna eğildi. Nakiye Boyacıgiller başkanlığındaki oturumda “Bugünün Türkiye’si: Türkiye’nin Politik ve Ekonomik Bağlamı Hakkında Üç Güncel Bakış Açısı” ele alındı. “Türk İş Dünyasında Kadınlar” isimli bir panel Gabriele Suder ve Janet Murray başkanlığında gerçekleştirildi. Son olarak Danica Purg başkanlığında “Gizli Şampiyonlar: Orta ve Doğu Avrupa ve Türkiye’den Dünyaya Ulaşan İnovatif Şirketler” isimli bir oturum yapıldı.

AIB hakkında:
AIB, uluslararası yönetim alanında öğretim üyelerini ve uzmanları bir araya getiren, kâr amacı gütmeyen lider bir kuruluştur. 1959’da kurulmuş olan dernek bugün 81 ülkeden 3000'in üzerinde akademisyen üyesiyle uluslararası yönetim alanında daha fazla bilginin yaratılmasını ve daha etkin biçimde paylaşılmasını hedeflemektedir. AIB’nin bu seneki toplantısı kapsamında ülkemize, ağırlıklı olarak Kuzey Amerika’dan olmak üzere, dünyanın dört bir yanından 62 farklı ülkeden 1200’e yakın akademisyenin gelmesi beklenmektedir.


Kongre’ye ilişkin bilgilere https://aib.msu.edu/events/2013 adresinden ulaşılabilir.

“Çocuklarımız Kampüste”

26 Haziran,Çarşamba günü Üniversite çalışan çocuklarının katılımı ile, bu yıl dördüncüsü gerçekleşen “Çocuklarımız Kampüste” etkinliğine yaklaşık 100 çocuk katıldı. Gülen Yüz (4-6 yaş), Güneş (7-9 yaş) ve Yıldız (10-14 yaş) olmak üzere çocuklar, 3 farklı yaş grubunda, gün boyunca çeşitli öğretici ve eğlendirici etkinliklere katıldılar.

Sabah etkinlik alanında toplanan çocuklar isimliklerini ve şapkalarını aldıktan sonra yaş gruplarına göre aktivitelere başladılar. Müzik temalı ahşap atölye çalışmasında çocuklar aileleri ile birlikte ahşap hayvan figurlerinden marakaslarını, ahşap davullarını tasarlayıp etkinlik sonunda bir ritm çalışması yaptılar. Drama atölyesinde kendi masallarını oluşturup daha sonra masallarını resimlediler. Bahçe etkinliğinde Sakıp Sabancı Müzesi’nden gelen rehberleri ile birlikte bir bilim insanı gibi bitkileri inceleyip kendi bahçe macera kitaplarını oluşturan çocuklar, MDBF laboratuvarında temel fizik deneylerini yaptılar. SSBF görsel sanat atölyesinde alçı ile ellerinin kalıbını çıkardılar. SUNUM binasını gezerek bilgi aldılar. Mevsim çiçeği dikimi, Bilgi Merkezi çizgi film gösterimi, ve Suralp ziyareti ve spor etkinlikleri ile hem Üniversiteyi tanıdıkları hem de eğlendikleri bir günü birlikte yaşadılar.

Her yaş grubundan bir temsilci çocuğun bulunduğu bir grup Rektor ve Genel Sekreteri ziyaret ederek ahşap atölyesinde boyadıkları çerçeve içinde gruplarının toplu fotoğrafını hediye ettiler. Rektör ve Genel Sekreter ile odalarında sohbet eden çocuklar, anne ve babalarının çalıştıkları yeri görme fırsatını verdikleri için kendilerine birer teşekkür mektubu verdiler.

SUdergi'nin yeni sayısı çıktı - aynı anda ISabancı Media'da!

Üniversitemizin yarı popüler kültür dergisi SUdergi 16. sayısında da birbirinden keyifli konu başlıklarıyla ve farklılıklarıyla siz değerli okurlarıyla buluşuyor.

SUdergi'nin yeni sayısında, kapakta öğrencimiz Ayşe Ezgi Yıldız'ın Torino'daki Uluslararası Sinema Müzesi izlenimlerinden derlediği 'Harikalar Diyarı'nda Bir Gün' adlı yazısını göreceksiniz.


SUdergi'nin yeni sayısında okuyucuları bir dizi sürpriz bekliyor!

Bu sayı ile birlikte SUdergi bundan böyle Türkçe-İngilizce olarak çift dilde okunabilecek.

Ayrıca bu sayıya özel Kampüsü Paylaşmak özel ekini de dergi ile birlikte göreceksiniz.

SUdergi'nin yeni sayısında ilgiyle ve keyifle okunacak birçok konuyu aynı anda tüm mobil cihazlarınızdan iSabancı Media ile takip edebilirsiniz.
SUdergi nereden alınır?
SUdergi’nin yeni sayısını Üniversite Merkezi’ndeki dergilikten alabilirsiniz. Dergimiz, servis ve shuttlara, café, banka ve sağlık merkezi gibi kampüsiçi uğrak mekanlara okumanız için bırakıldı.

Tanıtım ve Tercih Günleri

Türkiye'nin en girişimci ve yenilikçi üniversitesi*, Sabancı Üniversitesi'nde Tanıtım ve Tercih Günleri 3 - 18 Temmuz 2013 tarihleri arasında her gün yapılacak


TANITIM VE TERCİH GÜNLERİ
Tarih:
3 – 18 Temmuz 2013
Yer:   
Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi (SGM)

Program Akışı:
10:00-10:10: Tanıtım Filmi Gösterimi
10:10-10:20: Rektör Sunumu
10:20-11:05: Dekan Sunumları
11:05-11:30: Tanıtım ekibi sunumu ve Soru&Cevap
11:30-12:00: Fuayede öğretim üyeleriyle sohbet
12:00-13:00: Kampus turu

* Sabancı Üniversitesi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan "Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilik Endeksi 2012" sıralamasında ilk sırada yer almıştır.



Öğrencimiz Can Aztekin'in başarısı

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik 3. Sınıf öğrencimiz Can Aztekin 10 Haziran -16 Ağustos 2013 tarihleri arasında,  10 hafta sürecek Harvard Kök Hücre Enstitüsü Staj Programına kabul edildi.

Harvard Kök Hücre Enstitüsü, Harvard Üniversitesinden 18, Columbia, Cornell gibi  Amerika’da bulunan Iyvy league Üniversitelerden 18, ve yurtdışı  Üniversitelerden 3 öğrenci olmak üzere toplam 39 öğrenci kabul etti.

Bu prestijli programa Türkiye’den kabul edilen ilk öğrenci olarak Harvard'ta 10 hafta süresince yoğun bir eğitim ve araştırma programına katılacak olan  öğrencimizi tebrik ederiz.

Can bu başarısında değerli hocaları Prof. Dr. Hüveyda Başağa ve Prof. Dr. Uğur Sezerman’ın büyük katkıları olduğunu ve aynı zamanda doktora öğrencisi Ayça Tekiner olmadan bu başarısının gerçekleşemeyeceğini ve yaz dönemini kök hücre araştırması yaparak geçirmekten büyük bir mutluluk duyacağını belirtti.

Yüksek Lisans Tanıtım Webinarı

Nanoteknoloji Tezsiz Yüksek Lisans Programı ve Enerji Teknolojileri ve Yönetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı tanıtım webinarlarına hoş geldiniz.

Kayıt olmak için lütfen aşağıdaki linke tıklayınız. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Yüksek Lisans Programları 5 Eylül 2013 12:00 PM EEST 

https://attendee.gotowebinar.com/register/5919118946393765376

Brought to you by GoToWebinar®
Webinars Made Easy®

İlk yapay organ nakli

Mezunumuz Dr. Tolga Sütlü (FENS 04) dünyanın ilk yapay organ nakli ameliyatı ekibinde yer aldı.

Haberi okumak için tıklayınız.

Sabancı Üniversitesi Biyoloji ve Biyomühendislik Programı mezunu Dr. Tolga Sütlü, dünyanın ilk yapay organ naklini yaparak, tıp tarihine geçen ameliyatı gerçekleştiren ekipte yer aldı.

Tolga Sütlü, 2000'de Kadıköy Anadolu Lisesi'nden mezun oldu. Türkiye 11'incisi olarak kazandığı Sabancı Üniversitesi'nde burslu olarak Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik programından öğrenim gördü. Master çalışmalarını Stockholm Üniversitesi ve Karolinska Enstitüsü'nde tamamlayan Sütlü, doktora için kazandığı TÜBİTAK bursuyla Karolinska Enstitüsü'nde Hücre ve Gen Tedavisi Merkezi'ne girdi. Burada doktor olan Tolga Sütlü, 7 yıldır Karolinska'da çalışıyor ve kansere karşı tedavi yöntemlerinin geliştirilmesiyle ilgileniyor.

Sinan Tuncay'ın sergisi

Mezunumuz Sinan Tuncay'ın (Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı, Lisans, 2010) video enstalasyon projesi "Annem Evde Yok",  27 Ekim'e kadar İstanbul Modern'deki Yakın Menzil sergisi kapsamında sergileniyor.

Ayrıntılı bilgi için tıklayınız.



Mezunumuzu tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.

Kendini Onarabilen Akıllı Malzeme

"Kendini Onarabilen Akıllı Malzeme Projesi" ödül getirdi

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde araştırmacı olarak çalışan Dr. Burcu Saner Okan 18-20 Haziran’da Dublin’de düzenlenen EuroNanoForum 2013 konferansında 330 projenin yer aldığı posterler arasında en iyi poster ödülünü aldı. 

Euronanoforum 2013 Avrupa Birliği Araşırma ve İnovasyon Direktörlüğü tarafından desteklenen Avrupa’nın en büyük nanoteknoloji konferansıdır. Bu yıl Enterprise Irlanda ve Spinverse Ltd tarafından düzenlenen konferansta nanoteknolojinin enerji, çevre ve sağlık gibi toplumsal sektörlerde çözüm getirici etkisi üzerinde durulmuştur.

Dr. Saner Okan, Tübitak 1001 programı kapsamında desteklenen ve COST aksiyonu MP 1202 (Hibrit organik-anorganik arayüzeylerin rasyonel tasarımı: bir sonraki adım gelişmiş fonksiyonel malzemelere doğru)’de yer alan “Üçeksenli elektrodokuma yöntemi ile çok duvarlı nanofiberle güçlendirilmiş kendini onarabilen akıllı kompozit malzeme üretimi” projesi ile başvuru yapmıştır. Ödüle layık görülen bu projede yürütücü olarak Dr. Burcu Saner Okan, danışman olarak Prof. Dr. Yusuf Ziya Menceloğlu ve Doç. Dr. Mehmet Yıldız yer almaktadır.

Bu projenin amacı elektrodokuma yöntemi ile kendi kendini onarabilen çok duvarlı fiber üretimi yapmak ve kompozit teknolojisine yenilik getirmektir. Kompozit malzemede herhangi bir hasar oluştuğu zaman o bölgedeki fiberin kırılması ile içindeki onarım ajanları hasarlı bölgeyi iyileştirmeye başlayacaktır. Böylelikle, üretilen çekirdek/kabuk yapılı nanofiberler kompozit yapının içinde mekaniksel bütünlük sağlayacaklardır. Proje kapsamında geliştirilecek olan kendini onarabilen akıllı kompozit malzemeler, devamlı yüke ve yorulmaya maruz kalan uygulamalarda (özellikle rüzgar türbinlerinin kanatları, uçak kanatlarının yüzeyleri) kullanılabilecektir.

8. Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri 8. kez sahiplerini buldu
Sakıp Sabancı Uluslarararası Araştırma Ödülleri “Demokraside Denge ve Denetleme: Karşılaştırmalı Bir Perspektiften Türkiye”



Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı:

2013 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri, Türkiye’deki dönüşüm sürecinin karşılaştırılmalı bir şekilde ele alınmasını hedeflemiştir.

Sabancı Üniversitesi tarafından ihdas edilen “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü”, 26 Haziran 2013 Çarşamba akşamı Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi - the Seed’de, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Prof. Dr. Nihat Berker’in ev sahipliğinde gerçekleşen törenle 8. kez verildi. 

Ödül töreninin açış konuşmasını Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı yaptı. Jüri başkanı, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu “Jüri Ödül”ünün gerekçeli kararını açıkladı. Jüri üyesi, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman da genç araştırmacılara verilen ödülün jüri gerekçeli kararın paylaştı.



Ödülün bu yılki konusu “Demokraside Denge ve Denetleme: Karşılaştırmalı Bir Perspektiften Türkiye” olarak belirlendi. Bu yıl ilk defa verilen Jüri Ödül’üne Prof. Dr. Ergun Özbudun layık görüldü. Ergun Özbudun, uluslararası saygınlığa sahip platformlarda yaptığı yayınlar ve bu alanda gerçekleştirdiği, Türkiye’nin durumunu karşılaştırmalı incelemeler nedeniyle layık görüldü.

“Dayanıklı Bir Demokrasi İnşası: Türkiye Deneyimine Karşılaştırmalı Bakış”  başlıklı makaleleriyle Meral Uğur Çınar ve Kürşat Çınar “Demokrasiye Geçiş ve Yükselen Çoğunlukçuluk Dalgası: Yunanistan ve Türkiye Örneklerinin Karşılaştırması” başlıklı makalesiyle Ioannis N. Grigoriadis, ve “Liberal Anayasal Demokrasi ve Popülist İtirazların Paradoksları” başlıklı makalesiyle de Yunus Sözen ödül aldılar.



“2013 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri, Türkiye’deki dönüşüm sürecinin karşılaştırmalı bir şekilde ele alınmasını hedeflemiştir”

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü töreninde konuşma yapan Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı; geçtiğimiz yedi yılda Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü’nün konularının büyük bir çeşitlilik gösterdiğini belirterek sözlerine başladı. Güler Sabancı, Türkiye çalışmalarının irdelendiği ödülün konusunun bu sene Türkiye’nin geleceği için çok önem taşıyan bir alana, demokrasi alanına kaydırılarak “Demokraside Denge ve Denetleme: Karşılaştırmalı Bir Perspektiften Türkiye” olarak belirlendiğini söyledi.

Güler Sabancı, 2013 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri, Türkiye’deki dönüşüm sürecinin karşılaştırmalı bir şekilde ele alınmasını hedeflediğinin altını çizdi. Güler Sabancı konuşmasında tüm konuklara Rahmetli Sakıp Sabancı’nın çok arzu etmiş olduğu bu ödülleri için düzenlenen bu törene katıldıkları için teşekkür etti.

“Demokrasi denge ve denetim rejimidir”
“Jüri Özel Ödülü”ne layık görülen Prof. Dr. Ergun Özbudun, ödülü uzun meslek hayatının en onur verici eserlerinden biri olarak adleddiğini söylerek konuşmasına başladı. Ergun Özbudun, “Bu yılın ana teması olarak seçilen olan denge ve denetim konusu, özellikle Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu şartlar bakımından fevkalede isabetli bir seçimdir. Çünkü demokrasi denge ve denetim rejimidir. Anayasacılık akımının gerisinde yatan temel düşünce, devlet iktidarını sınırlandırarak birey hürriyetini güvence altına almaktır. Bunun için kuvvetler ayrılığı prensibi temel bir rol oynamıştır. Bunun için bütün demokratik sistemler bakımından hayati önem taşıyan frenler ve dengeler sistemi ortaya konmuş ve geliştirilmiştir. Bunlarsız bir demokrasi tasavvur etmek mümkün değildir” dedi.

“Bir ülkede demokrasi standartları ne kadar yükselirse, bu alanlardaki çalışmaların kalitesi ve uluslararası tanınırlığı da o kadar yüksek olacaktır”
Ergun Özbudun, “50 küsur sene geriye baktığımda, Türkiye’de bu alanda kaydedilen ilerlemenin, nicelik ve nitelik itibariyle son derece takdire değer olduğu sonucuna varıyorum. 1960’ların başında sosyal bilimin her iki dalında da ilgili öğretim üyeleri, ilgili araştırmacılar belki bir haneli rakamlarla ifade edilebilecek durumdaydı. Bugün her iki komşu branşta da belki üç haneli rakamlarla ifade ediliyor. Mesele sadece nicelik artışı değil nitelik artışı bakımından da Türk araştırmacılarının, siyaset bilimcilerinin, sosyal bilimcilerin uluslararası yayınları gene uluslararası düzeyde gitgide artan şekilde yer buluyor, takdir görüyor. Unutmamak gerekir ki genel olarak bilimler, daha özel olarak sosyal bilimler, daha da özel olarak mahiyeti icab olarak siyasetle içiçe olan, naçizane benim ilgilendiğim anayasa hukuku ve Türkiye politikası gibi alanlar, ülkedeki genel fikir özgürlüğü seviyesine ve demokrasi kalitesine fevkalede yakından bağlı konulardır. Bir ülkede demokrasi standartları ne kadar yükselirse, bu alanlardaki çalışmaların kalitesi ve uluslararası tanınırlığı da o kadar yüksek olacaktır” dedi.

Kazananlar ödüllerini, merhum Sakıp Sabancı’nın eşi Türkan Sabancı, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Sevil Sabancı ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker’den aldılar.

Ödülün bu yılki jürisinde; Ayşe Kadıoğlu (Sabancı Üniversitesi), Fuat Keyman (Sabancı Üniversitesi), Elaine Papouilias (Harvard Üniversitesi), Jenny White (Boston Üniversitesi) Aslı Bali (UCLA), Çağlar Keyder (New York Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi), Deniz Kandiyoti (SOAS, London) yer alıyor.

Abone ol