Ana içeriğe atla

gazeteSU yaz uygulaması

30 Haziran  – 19 Eylül 2014 tarihleri arasında güncel içerikleri ile gazeteSU; Salı ve Perşembe günleri olmak üzere haftanın 2 günü aynı saatte sizlere e-mail olarak gönderilecektir.

gazeteSU hakkındaki görüşlerinizi gazetesu@sabanciuniv.edu adresine gönderebilirsiniz.

Bir Emek ve Devrim Operası Kasa Galeri’de

Sabancı Üniversitesi Kasa Galeri’de “Bir Emek ve Devrim Operası” başlıklı sergi 26 Haziran – 30 Temmuz tarihleri arasında gezilebilecek. Sergide, Bill Balaskas, Paolo Cirio, Revital Cohen & Tuur van Baalen, Felix Gmelin ve Taus Makhacheva’nın çalışmalarına yer veriliyor. “Bir Emek ve Devrim Operası” başlıklı serginin küratörlüğünü Lanfranco Aceti ve Susanne Jaschko, yöneticiliğini ise Çağlar Çetin üstlendi.


Bir Emek ve Devrim Operası, kahramanca, devrimci ve işbirlikçi jestlerin ikonografisi üzerinden seçilen yapıtları bir araya getiriyor. Sergi, duyguları işe karıştırmayan gerçekçi bir bakışla hem günümüzdeki hem de geçmişteki kolektif hareketi ve onun anlatım biçimlerini ele alıyor.

Sergilenen yapıtlar bireyi saran sosyoekonomik gerçekliklerin değişimine ve yeniden tasarlanmasına duyulan ihtiyacı hatırlatıyor. Değişimin köşe taşı olarak kolektif hareket önerilirken, provoke edici bir biçimde “erdemiyle kendini hakikatin meşru temeli olarak gören; kendini yanlış biçimde ama ısrarla bireysel olarak tanımlayan bir toplumun hezeyanlarına itaat eden”   birey sorgulanıyor.

Sergide aynı zamanda kolektif hareketin çeşitli risklerine de işaret ediliyor: kökenin, kimliğin, otonominin ve kişisel özgürlüğün yitirilmesi... Ütopya ve karşı ütopya arasında muğlak bir denge yaratan yapıtların her biri, güçlü edimsel nitelikleri sayesinde açıklanmaya gerek duymadan kendilerini anlaşılır kılıyor.

Bir Emek ve Devrim Operası

Sabancı Üniversitesi Kasa Galeri 26 Haziran – 30 Temmuz, 2014

Kasa Galeri Bankalar Cad. No: 2, Karaköy, Istanbul.

Ziyaret saatleri: 10:00 – 17:00 (Pazar hariç).

Kasa Galeri’yi web’de takip edin:

Websitesi: http://kasagaleri.sabanciuniv.edu

Facebook: https://www.facebook.com/pages/Kasa-Galeri/77695156678

Twitter: http://www.twitter.com/kasagaleri

Sabancı MBA-MIT Sloan MSMS Çift Diploma Mezunumuz Merve Ergez’in Büyük Başarısı

Merve Ergez Sabancı Üniversitesi’nde Üretim Sistemleri Mühendisliği (BSMS’11) ve MBA’i (MBA’13) tamamladıktan sonra, Sabancı MBA-MIT Sloan Çift Diploma Programı kapsamında, MIT Sloan School of Management’ta M.Sc. in Management Studies bölümünde, Prof. John R. Hauser ile Marketing alanında çalışmalar yapmaya başlamıştır.

 “Stratejik Koku Seçimi: Zaltman Metafor Çıkarım Tekniği’nin Uygulaması” başlıklı tezi ile MIT Sloan En İyi Tez Ödülü’ne layık görüldü.

Prof. John R. Hauser, MIT Sloan School of Management’ta new product development, marketing management, statistical ve research methodology üzerine dersler vermekte ve Marketing Research alanında araştırmalar yapmaktadır; aynı zamanda Applied Marketing Science’ın kurucusudur.

Tezi için gelişmekte olan Sensory Marketing alanında çalışmaya karar veren Merve, New York merkezli kişisel bakım şirketi OLIVITA Artisan ile ortak bir çalışma yürüttü. OLIVITA Artisan’ın marka kimliği ile uyumlu kokuları bulabilmek için patentli bir Marketing Research tekniği olan Zaltman Metaphor Elicitation Technique’i, üzerinde duyular konusunda yanıt getirecek değişiklikler yaparak uyguladı; ve tezi, duyuları kullanarak ürün yelpazesini geliştirmek isteyen şirketler için örnek bir uygulama sunmuş oldu.

Mezunumuzun başarılarının devamını diliyoruz. 

Kordsa Global ve Sabancı Üniversitesi’nden stratejik işbirliği

Üniversite-sanayi işbirliğinde model şirket Kordsa Global, bu doğrultuda bir adım daha attı. Sabancı Üniversitesi ile “Stratejik İşbirliği Çerçeve Sözleşmesi” imzalayan Kordsa Global, bilim dünyasıyla iletişimini güçlendiriyor. 


Sabancı Üniversitesi Rektörü Nihat Berker ve Kordsa Global CEO’su Cenk Alper’in katılımlarıyla gerçekleşen imza töreniyle uygulamaya başlanan sözleşme kapsamında Kordsa Global üniversitenin bilimsel birikiminde yararlanma imkânı elde etti.

Sabancı Üniversitesi araştırma cihaz/ekipmanlarına düzenli erişim, Sabancı Üniversitesi ve MIT (Massachusetts Institute of Technology) öğretim üyelerinden danışmanlık, Mühendislik ve Yönetim bilimleri konularında eğitim destekleri, Bilgi Merkezi üyeliği ve kampüs sosyal imkânlarından yararlanma olanaklarına sahip olan Kordsa Global, SUNUM ’da (Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi) yönlendirme kuruluğu üyeliği de yapacak. 

Sözleşmeyi değerlendiren Kordsa Global CEO’su Cenk Alper, Kordsa Global’in sanayi ve bilim dünyası işbirliğinde model bir şirket haline geldiğini belirterek şunları söyledi: “Hizmet verdiğimiz lastik sektörü ve yeni ürünlerimizle var olacağımız inşaat ve kompozit alanlarında teknolojiye hâkimiyet çok önemli bir rekabet avantajı getiriyor. Değer yaratan buluşlar, bir başka deyişle inovasyon, çağımızda ekonominin motoru durumunda. Kordsa Global olarak bu yöndeki çalışmalarımızı pek çok koldan sürdürüyoruz ve Sabancı Üniversitesi ile yaptığımız bu anlaşma ile de önemli bir ivme kazanıyoruz. Sayın Rektörümüz Nihat Berker’e ve Sabancı Üniversitesi’nin değerli üyelerine bize bu değerli olanağı sundukları için çok teşekkür ediyorum. Yararlanma imkânı bulacağımız bilimsel birikimi, işimize en iyi şekilde yansıtmak için gayret ediyor olacağız” dedi.

Sabancı Üniversitesi Rektörü Nihat Berker, günümüz bilgi temelli toplum yapısı içinde, sanayi kuruluşları için üniversitelerde üretilen yeni bilginin ve yeni teknolojilerin ortaya çıkarılması, üniversite-sanayi işbirliği sonucunda oluşan bilginin ve teknoloji transferinin inovasyon sürecini hızlandırması ve iş sonuçlarına olumlu yönde etkiler doğurması sebebi ile önemini artırmakta olduğunu söyledi.

Üniversiteler ve sanayi kuruluşlarının koordinasyon içerisinde çalışıyor olmasının ülkemize büyük katma değer sağlayacağını belirten Sabancı Üniversitesi Rektörü Nihat Berker, gelecek ile ilgili kaygı duymamak için bu iki kurumun kamu ile beraber sıkı bir işbirliği içinde çalışmalarını sürdürmeleri gerektiğini belirtti.

Sabancı Üniversitesi’nin kuruluşundan bugüne Türkiye’de eğitim ve öğretime fark getirecek bir yapı ile üniversite – sanayi işbirliği konusunda öncü olmaya devam etmekte olduğunu belirten Nihat Berker, Sabancı Üniversitesi’nin yenilikçiliğe, girişimciliğe ve yaratıcılığa oldukça fazla önem vermekte; bilimsel çalışmaları iş dünyası ile buluşturmakta olduğunu söyledi. Bu bağlamda üniversite çatısı altında görev yapan öğretim üyeleri ve öğrencilerin çalışmalarının, kamu yararına olması çabası içerisinde, patentlerin alınması, fikri mülkiyetin tescillenmesi ve ticarileştirilmesi yolunda ilk gerçek organizasyon ve yapıyı kuran üniversite olduğuna da dikkat çekti.

Bilim Sanayi ve Teknoloji  Bakanlığı’nın politikaları çerçevesinde Türkiye’nin geleceği  için çok önemli olan bu konunun desteklenmesi,  teşvik edilmesi ve örnek gösterilmesi  için objektif  bir değerlendirme ile TÜBİTAK tarafından iki yıldır oluşturulan Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi’nde Sabancı Üniversitesi, tüm Türkiye’deki üniversiteler arasında yapılan değerlendirmeler sonucunda ilk sırada yer alan vakıf üniversitesi olduğunu hatırlatan Nihat Berker, Kordsa ile verimli ve uzun soluklu bir işbirliği sürdüreceğimize yürekten inandığını belirtti.

TÜBA-GEBİP Ödül Töreni Gerçekleşti

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) GEBİP 2013 ve 2014 yılı ödül töreni, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın katılımıyla 23 Haziran 2014 tarihinde Ankara'da gerçekleşti.


Sabancı Üniversitesi’nin üç fakültesinden üç öğretim üyesi, TÜBA’nın 2013 ve 2014 yılı Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı (GEBİP) ödül sahibi oldu.

Özgecan Koçak Derinkök - Eren İnci - Deniz Sezer

Sabancı Üniversitesi’nin üç fakültesinden üç öğretim üyesi; Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Deniz Sezer, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Eren İnci ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Özgecan Koçak Derinkök TÜBA GEBİP ödülünü kazandılar. 

Türkiye genelinde 2013 yılı GEBİP uygulamasında Doğa, Mühendislik, Sağlık ve Sosyal Bilimler alanında toplam 26, 2014 yılı GEBİP uygulamasında ise 15 bilim insanına ödülleri, 23 Haziran 2014 tarihinde Ankara’da düzenlenen bir törenle verildi. 

Kazananlara, üç yıl boyunca her yıl 20.000 TL destek verilecek olup, ayrıca tez aşamasındaki doktora öğrencileri için yine her yıl 6.000 TL ek destek sağlanacak. 

2013 ve 2014 ödülleriyle birlikte TÜBA-GEBİP kapsamında ödüllendirilen üstün başarılı genç bilim insanı sayısı 335’e ulaştı.

TÜBA-GEBİP ödülleri hakkında:

Türkiye Bilimler Akademisinin fen, mühendislik, sağlık ve sosyal bilim alanlarında ülkemize yetkin bir araştırıcı kuşağı kazandırmak amacıyla 2001 yılında uygulamaya koyduğu Türkiye Bilimler Akademisi Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı (TÜBA-GEBİP) Ödülleri ‘Genç Akademi' oluşturmaya yönelik bir etkinlik. 

TÜBA-GEBİP çerçevesinde, tüm bilim alanlarından, 37 yaş altındaki, bağımsız araştırmacı olarak kendi araştırma grubunu kurarak öğrencilerini yetiştirme çabasında olan, bilimsel araştırmalarıyla öne çıkmış ve üstün liyakat esasına göre seçilmiş genç bilim insanları, üç yıl süreyle destekleniyor.

Türkiye’de ve Dünyada Milliyetçilik raporu sonuçları açıklandı

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Çarkoğlu, Uluslararası Sosyal Saha Çalışmaları Programı (International Social Survey Program-ISSP) kapsamında, “Türkiye’de ve Dünyada Milliyetçilik” başlıklı bir rapor hazırladılar.


International Social Survey Programı’nın (ISSP) 2013 yılı alan taramasına dayalı araştırması 64 ilde 1666 denek ile yapılan yüz yüze görüşmelerle 2014 yılı Ocak – Mart ayları zarfında tamamlandı. Türkiye’de milliyetçilik, yurttaşlık ve ulusal kimlik hakkında ortaya çıkan başlıca bulgular bir basın toplantısı kaumoyunun dikkatine sunuldu. 

ISSP 2013 alan taramasının Türkiye’de milliyetçilik, yurttaşlık ve ulusal kimlik hakkında ortaya çıkarttığı başlıca bulgular özetle şu şekilde:

 1. Türkiye’de gerek Avrupa’ya kendini yakın hissedenlerin gerek Orta Doğu’ya yakın hissedenler oranı aynı derecede düşük düzeydedir. Buna karşılık hemşerilik olarak ifade edebileceğimiz doğduğu, yaşadığı topraklara olan bağlılığın yoğun olması, Türkiye’de kendi iç dünyasına yönelik yerellik içerikli duyguların yoğun olduğu ve uluslararası dayanışma duygusunun pek mevcut olmadığı bir manzara üretmektedir.

2. Türkiye bu açılardan bir miktar kendisine odaklı, belki de içine kapalılık özellikleri fazla olan, artık pek duyulmamakla birlikte uzun yıllar boyunca dile getirilen “Türkün Türk’ten başka dostu yoktur” veya “tüm dünya bize düşmandır” gibi bir yabancı düşmanı ve otarşik ulusalcı bir kültürel boyuta sahipmiş gibi görünmektedir.

3. Türkiye’de dindarlık kimlik belirlemekte vatana bağlılık ve anadilden kısmen daha önemliymiş gibi görünmekte olup, bu üç aidiyet belirleyici özelliğin birbirlerini destekleyerek güçlendirdiğini düşünmemizi sağlayan verilere ulaşmış bulunmaktayız. 

Din ve soy Türkiye’de milliyetçiliğin içeriğini belirlemekte dünyadaki ülkelerin çoğundan daha fazla rol oynuyormuş gibi gözükmektedir. 

4. Geniş bir kitle için tarihi geçmiş, ulusal kimliğinin belirlenmesinde önemli bir rol oynuyormuş gibi görünmektedir. Büyük bir çoğunluk dünyadaki ülkelerden farklı olarak ülkemizin tarihinde utandıkları bir şey olmadığını ifade etmektedir ve bunun da hem bir öz güvene hem de her zaman görgül temeli olmayan bir öğünmeye yol açabildiğini gösteren bulgulara ulaşılmıştır.

5. Genel olarak Türkiye’de ülkeye yönelik görgül kanıtlarla uyuşmayan, ama zaten bu tür kanıtlar aramaksızın verilen güçlü bir desteğin (siyaset bilimi terminolojisinde yaygın desteğin) ipuçlarına rastladığımızı düşündürten bulgulara ulaşılmıştır.. 

6. Türkiye'deki demokrasinin işleyiş algısının pekişmiş demokrasiler düzeyinde olmadığı görüldüğü gibi, Türkiye'nin demokrasiyi yerleştirmekte daha alacağı yol olduğunun seçmen yaşındaki nüfus tarafından görüldüğü de anlaşılmaktadı

7. Ülkenin en başarılı yanlarından birisini  de ekonominin çalışması olarak düşünen geniş bir kitlenin mevcudiyeti söz konusudur.

8. Aynı olumlu düşünce sosyal güvenlik sistemi için de geçerlidir. Türkiye dünyada Danimarka, Finlandiya, Avusturya ve Fransa'nın hemen arkasından ABD, Kanada, Batı Almanya ve Britanya'dan daha yüksek oranda kendi sosyal güvenlik sisteminden gurur duyan seçmen yaşındaki nüfusa sahip olan bir ülke konumundadır.

9. Türkiye’de son yıllarda büyük bir medya ve basın desteği ile sürdürülmekte olan ülkemizin bir cihan devleti olduğu konusundaki yayınların geniş bir kitleyi derinden ve güçlü bir biçimde etkisi altına aldığı ve bu etki nedeniyle birçok alanda Türkiye’nin performansının gerçekleşenin ötesinde gurur duyulmasına neden olduğundan şüphelenilmesi gerektiği sonucuna ulaşmaktayız. Örneğin, ilk olarak henüz herhangi bir Nobel alan bilim insanının bulunmadığı bir ülke olan Türkiye’deki deneklerin bilim ve teknolojiden duyduğu gurur düzeyinin bu alanlardaki başarılardan çok siyasal koşulların da ürettiği ulusal özgüven ve duygusallığın boyutunun bir işareti olarak alınmalıdır. 

10. Türkiye’nin son yıllarda bir yazarına Nobel edebiyat ödülü verilmiş olmasının önemi yadsınamaz. Ancak, özellikle Rusya ve bir çok Avrupa ülkesiyle ile karşılaştırıldığında, Türk edebiyatı ve sanatında Avrupa’daki benzerleri ayarında örnek veren çok sayıda sanatçı ve yazar bulunmadığı da bir gerçektir. Buradaki yüksek düzey gurur duygusunun somut gerçekten çok kamuoyunda yaratılan tesamuh algısıyla ilişkiliymiş gibi görünen bir içeriği bulunmaktadır.

11. Türkiye küresel gelişmeler karşısında olumlu tepkiler veren bir nüfus çoğunluğuna sahip değilmiş gibi görünmektedir. Nitekim ISSP 2003 araştırmasının verileriyle karşılaştırıldığında da Türkiye’nin Bulgaristan’dan sonra dünyada korumacılıktan yana olan ikinci sıradaki ülke olduğu göze çarpmaktadır. Otuz senedir bu eğilimin tersine politikalar izleyen hükümetlerin hem iktidara geldiği hem iktidarlarını da pekiştirdiği düşünülecek olursa, bu tutumun ne derecede duygusal bir içerikte olduğu ve herhangi bir davranışsal etkisinin bulunmadığı daha iyi görülecektir. 

12. Ulusal çıkarın ne pahasına olursa olsun korunmasına işaret eden, “eğer ucunda çatışma bile olsa ülkemiz kendi çıkarının peşinden gitmelidir” önermesini tamamen kabul edenlerin oranlarında Türkiye dünya ortalamasının çok üstündedir. Bulgaristan, Rusya ve Israil’deki Musevi nüfustan sonra Türkiye en fazla ulusal çıkarını koruma düşüncesine destek veren ülke konumundadır. Bu popüler tutumlar itibarıyla da Türkiye dış dünyaya yöneliminde fevkalade milliyetçi bir görüntü çizmektedir. 

13. Dış dünyanın getirdiği ekonomik rizikoları abartan, fırsatları ise pek göz önüne almayan, daha çok korumacılığa ve iç kaynaklarının kendisine yeteceği varsayımına dayalı bir ülke ekonomisi tasavvurunun Türkiye’nin çoğunluğu için hala tercih edilebilir olduğu görülmektedir. 24 Ocak 1980 kararlarıyla serbest piyasa ekonomisine geçen, daha sonra 1989 kararları ile parası üzerindeki korumayı hafifleten ve 1996’da AB ile Gümrük Birliği’ne giren ve 2001 ekonomik bunalımı sonrasında iç piyasasını düzenleyerek Türk Lirasını serbest dalgalanmaya bırakan Türkiye’de atılan bu adımları on denekten altısı ila yedisi henüz benimsememiş gibi görünmektedir. Dünyaya kuşku ile bakan, küresel süreçleri endişe ile takip eden, uluslararası kuruluşları ve şirketleri, hatta her türlü yabancıyı tehdit olarak algılayan bir seçmen kitlesinin Türkiye’de yaygın olduğunu söylemek pek de yanlış olmayacaktır. Türkiye’nin otarşi, yabancı düşmanlığı (xenophobia) , devleti ve ulusu korumak içgüdüsü ile hareket eden bir çoğunluğun seçmen yaşı nüfus içinde yaygın olduğu bir topluma sahip olduğu böylece saptanmış bulunmaktadır. 

14. Türkiye’de alınan üye olunan bir uluslararası ekonomik işbirliği içerikli bir  kuruluş olan Karadeniz Ekeonomik İşbiriği Teşkilatı’na (KEİT) yönelik yanıtlar milliyetçilik veya ulusal çıkar algılarından çok, KEİT’in ulusal politika gündemini işgal eden bir içeriği olmadığını, özellikle seçim kampanyaları vesair iç politika malzemesi haline gelmediğini, onun için herhangi bir parti veya baskı grubu tarafından eleştiri veya destek konusu yapılmadığını göstermektedir. Bu durumda bu kuruluşla pek bir ilgisi ve bilgisi olmayan büyük çoğunluğun KEİT’in sorunlu olmadığı düşüncesiyle hareket ederek, olsa olsa bu kuruluşun ülkeye yarar sağlayacağını düşünerek yanıt veriyormuş diye varsaymakta olduğu düşünülmelidir. Ancak siyasal gündemi işgal eden ve partizan yaklaşımların farklılaştığı ortamlarda, tıpkı AB üyesi ülkelerin kamuoylarında olduğu gibi, uluslararası kuruluşlara ilişkin algılar, partizan ve ideolojik boyutlar kazanarak çeşitlenmekte, seçmenin ilgi, bilgi ve tutumu belirginleşmektedir. Bu durum 2013’te AB için söz konusu olduğu halde KEİT için Türkiye’de bu tür bir olgu söz konusu olmamıştır.  

15. Kültürel açıdan Türkiye daha çok azınlık grupların çoğunluğa uyması gerektiğini düşünen bir çoğunluğa sahipmiş gibi durmaktadır. Bunun değişmesi için hükümet girişimi beklentisi de Türkiye’de sadece bir azınlık tarafından bekleniyormuş gibi durmaktadır. Bunun ötesinde Türk gelenek ve göreneklerine de vurgu yapan bir Türklük anlayış hemen hemen üç denekten ikisi tarafından paylaşılmaktadır. Burada bir ulusal çoğunluk ve ona uyulması istemi içinde olan bir çoğunluk (üçte iki) ve bir de bunun tersine azınlık gruplarının kendilerine has gelenek ve göreneklerini korunmasını bekleyen bir azınlık (üçte bir) olduğunu gösteren bir manzara söz konusudur. 

16. Göçmenler konusunda dünyada ortaya çıkan hassasiyetlere paralel bazı işaretlerin Türkiye’de de mevcut olduğu görülmektedir. Göçmenlerin büyük ölçüde bir kültürel ve ekonomik tehdit unsuru olduğu kabul edilmekte, eğer Türkiye’nin genelindeki kültürel kalıplara uyum gösterecek bir eğilim içine girmezlerse, geniş bir kitlenin kolaylıkla hışmını çekebileceklerine dair kanıtlar olduğuna parmak basmak isteriz. Göçmenlerle ilgili sorulara verilen yanıtların ülke kültürünün bir mozaik veya ebru deseninde olduğu algısına dayanmadığına işaret etmektedir. Bir çoğunluk kültürüne uyum gösterilmesi beklentisinin, kültürel farklılıklar çeşnisine dayalı bir yaşantıya galebe çaldığını gösteren bulgular ortaya çıkmış bulunmaktadır. 

17. Nihayet, güçlü vatanseverlik duyguları ile ilgili bulgular bu duyguların mevcudiyetinin ülkeyi güçlendiren bir içerikte olduğu merkezindedir. Bu düşünceye karşı çıkanların ise yirmi denekte bir düzeyinde bir topluluk oluşturduğu görülmektedir. Bireyin doğduğu toprak üzerinden devletine olan bağının tanımlanması halk arasında genel kabul gören bir mahiyettedir. Bu çerçeveye dayanan bir vatandaşlık tanımının herhangi bir sorun oluşturacağını düşündürtecek bir ipucu da mevcut değildir. Bundan sonra yapılacak anayasa çalışmalarında bu hususun göz önüne alınması da herhangi bir sorun yaratmayacakmış gibi durmaktadır. 

Acı Kaybımız / Ziya Boyacıgiller

Yönetim Bilimleri Fakültesi Practice Öğretim Üyemiz ve Sn. Nakiye Boyacıgiller’in eşi Sevgili Ziya Boyacıgiller'i kaybetmiş olmanın üzüntüsü içerisindeyiz.

Sn. Ziya Boyacıgiller 19 Haziran 2014, Perşembe günü A.B.D.’de vefat etmiştir. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine, arkadaşlarına, Sabancı Üniversitesi ve tüm girişimcilik camiasına başsağlığı dileriz.

Cenazesi, 30 Haziran 2014 Pazartesi günü, Bebek Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakiben Kilyos Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.

Saygılarımızla,

İnsan Kaynakları  

2014 mezuniyet törenimizin ardından

Sabancı Üniversitesi Mezuniyet Töreni’nde konuşan Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı:


• “21 yüzyılın en kıt, dolayısıyla en değerli kaynağı fikirdir”

• “Gelecekle ilgili bildiğiniz tek şey onun farklı olacağıdır”

• “Evrensel değerler kutup yıldızınız olsun”

 “Gençlerin güçlü yönlerini anlamak ve kabul etmek, özgürlüklerine ve kişisel isteklerine saygı duymak, başarmaları için desteğe hazır olduğumuzu bilmelerini sağlamak, inanıyorum ki onlara verebileceğimiz en iyi mezuniyet hediyesi olacaktır”

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, üniversitenin, 21 Haziran 2014, Cumartesi günü, 15. lisansüstü ve 12. lisans eğitimi mezunlarını verdiği törende bir konuşma yaptı.

Güler Sabancı konuşmasında;

“21 yüzyılın en kıt, dolayısıyla en değerli kaynağı fikirdir. Sizler de kimsenin yardımına muhtaç olmadan, büyük başarılar elde edebilirsiniz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, muhtaç olduğunuz kudret sadece sizin elinizde” 

“Gençlerin güçlü yönlerini anlamak ve kabul etmek, özgürlüklerine ve kişisel isteklerine saygı duymak, başarmaları için desteğe hazır olduğumuzu bilmelerini sağlamak, inanıyorum ki onlara verebileceğimiz en iyi mezuniyet hediyesi olacaktır”

“Unutmayın ki gelecekle ilgili bildiğiniz tek şey onun farklı olacağıdır. Dolayısıyla değişime açık olmak gerekir ve bu özgüven işaretidir, kendine saygısının göstergesidir. Doğru olduğuna inandığınız değişimi cesaretle savunmaya ve uygulamaya devam edin. Gelişmek değişmektir, mükemmel olmaksa çok sık değişmektir demiş Churchill. Bunu unutmayın! Ancak şunu da unutmayın; her şeyi, her istediğiniz zaman değiştiremezsiniz!”

“Zaman, zaman zor seçimlerle karşı karşıya kalabilirsiniz. İşte o zaman başvuracağınız kılavuzunuz evrensel değerlerdir: İnsan hakları, Eşitlik, Hukukun üstünlüğü, Bilim ve ilimdir. Evrensel değerler kutup yıldınız olsun!” dedi.

Güler Sabancı konuşmasında mezunlara hayatla ilgili tavsiyelerde de bulundu.

Sabancı Üniversitesi Kampusu’nda düzenlenen Mezuniyet Töreni’nde, 49 doktora, 178 yüksek lisans ve 566 lisans olmak üzere toplam 793 öğrenci diplomasını aldı. Sabancı Üniversitesi bu yıl toplam 24 ülkeden öğrenci mezun etti. 


Sabancı Üniversitesi, 21 Haziran 2014 Cumartesi günü, lisansüstünde 15. dönem, lisans programlarında 12. dönem mezunlarını verdi. Mezunlar diplomalarını, üniversitenin Tuzla’daki kampüsünde gerçekleşen ve yaklaşık 5 bini aşkın kişinin katıldığı törenle aldılar. Törende, fakülte birincilik ödülleri de sahiplerini buldu. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Birincileri Yasin Razlık, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Birincisi Reyhan Ayas, Yönetim Bilimleri Fakültesi Birincisi ise Pelin Seyrekoğlu oldu.

Törende, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Prof. Dr. Nihat Berker’in yanı sıra, lisansüstü mezunları adına Siyaset Bilimi Yüksek Lisans Programı Mezunu Gürbüz Doğan,  lisans mezunları adına Üretim Sistemleri Mühendisliği Programı Mezunu Ege Yağız ve Sabancı Üniversitesi Mezunlar Derneği Başkanı ve 2007 Mekatronik Mühendisliği Programı Mezunu Emir Cevheri birer konuşma yaptılar. 

Türk Yüksek Öğrenimine fark getiren bir Üniversite olduk

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, bundan yirmi yıl önce bir dünya üniversitesi kurma fikri ile yola çıktıklarında yenilikçi, farklı bir üniversite hayal ettiklerini,  var olan üniversite modellerinin tekrarı olmayan yeni ve özgün bir model yaratmayı seçtiklerini söyledi. Güler Sabancı; “Özgün olanı, değişime açık olanı, akademik özgürlüklere saygılı, disiplinler arası yaklaşımı benimseyen, birlikte yaratmanın ve geliştirmenin önemini her zaman inanan ve inandıklarını uygulayan, Türk Yüksek Öğrenimine fark getiren bir Üniversite olduk” dedi.

Güler Sabancı’dan üniversitenin ve mezunlarının, bilim ve sanat alanındaki dünya çapındaki başarılarına övgü

Sabancı Üniversitesi’nin geldiği noktayı gördükçe doğru yolda olduğumuza güveniyor, ilerlemeye heyecanla ettiklerini söyleyen Güler Sabancı konuşmasında üniversitenin bilimsel başarılarına değindi. Son dönemdeki; Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin de içinde bulunduğu 3 boyutlu yazıcı ile aort doku basımı çalışmaları tüm dünyanın ilgisini çektiğinin altını çizdi.

Avrupa’da yürütülen İnsan Beyni Projesi ve Grafen Projesinin Türkiye liderliğini Sabancı Üniversitesi’nin yaptığını hatırlattı.

Sabancı Üniversitesi mezunlarının görsel sanatlardaki çalışmalarının uluslararası sınırları aştığına dikkat çeken Güler Sabancı, mezunlar arasında New York Modern Sanat Müzesi MoMA’ya kabul edilenler olduğuna da vurgu yaptı.

Amerika’da akademik kariyerine devam eden mezunlara da National Science Foundation tarafından her yıl kariyer ödülleri verildiğine dikkat çekti. 

“Sizler de gerek iş dünyasında, gerek akademik hayatta başarıyı yakalayarak, değişimi tetikleyecek ve fark yaratacaksınız”

Güler Sabancı dünya çapında şirketlerde çalışan mezunlar olduğunu vurgularken, yeni mezunlara “Sizler de gerek iş dünyasında, gerek akademik hayatta başarıyı yakalayarak, değişimi tetikleyecek ve fark yaratacaksınız” dedi. “Çok iyi yetiştiniz, farklı donanımlar edindiniz. Üniversitemizin felsefesi sizlere özgür düşünme, ön yargısız olma, farklı düşünce ve görüşlere açık olma, farklılıkları zenginlik olarak kabul etme, bilginin gücüne önem verme gibi önemli özellikler kazandırdı. Sizler dünyada yaşanan olağanüstü değişimin içinde eğitim aldınız” diyerek devam etti.

“21 yüzyılın en kıt, dolayısıyla en değerli kaynağı fikirdir”

Konuşmasında Facebook’un kurucusu Mark Zuckenberg örneğine değinen Güler Sabancı, “Zuckerberg’in Facebook öyküsü, bir gencin hiç sermayesi olmadan dünya çapında bir servet yaratması öyküsüdür. Zuckerberg’in sahip olduğu tek şey, parlak bir fikirdi. 21 yüzyılın en kıt, dolayısıyla en değerli kaynağı fikirdir. Sizler de kimsenin yardımına muhtaç olmadan, büyük başarılar elde edebilirsiniz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, muhtaç olduğunuz kudret sadece sizin elinizde” dedi.

Güler Sabancı; “Unutmayın ki gelecekle ilgili bildiğiniz tek şey onun farklı olacağıdır. Dolayısıyla değişime açık olmak gerekir ve bu özgüven işaretidir, kendine saygısının göstergesidir. Doğru olduğuna inandığınız değişimi cesaretle savunmaya ve uygulamaya devam edin. Gelişmek değişmektir, mükemmel olmaksa çok sık değişmektir demiş Churchill. Bunu unutmayın! Ancak şunu da unutmayın; her şeyi, her istediğiniz zaman değiştiremezsiniz!” dedi.

Güler Sabancı’dan yeni mezunlara hayat dersi:

• Değiştirebilecekleriniz için CESARETİNİZ olsun,

• Değiştiremeyecekleriniz için ise SABRINIZ olmalı,

• Ve ikisi arasındaki farkı bilmek için de AKLINIZI kullanmalısınız “AKLINIZI ve BİLGİNİZİ”

• Şimdi hayatınızda yeni bir dönem başlıyor, hayalleriniz kadar kaygılarınız da olabilir.

• Kendinizi iyi tanıyın, kendinizi iyi tanımaya çaba harcayın.

• Kendinize ve donanımınıza güvenin ancak, akıl almaktan, sormaktan öğrenmeye devam etmekten, vaz geçmeyin.

• En az bir sporu ve/veya bir sanat dalını hayatınızın ayrılmaz parçası yapın.

“Evrensel değerler kutup yıldızınız olsun!”

Önümüzde başarılar kadar hayal kırıklıkları da olabilir. Çelişkiler yaşayabilirsiniz. Zaman, zaman zor seçimlerle karşı karşıya kalabilirsiniz.

İşte o zaman başvuracağınız klavuzunuz evrensel değerlerdir;

• İnsan hakları;

• Eşitlik,

• Hukukun üstünlüğü,

• Bilim ve ilimdir.

• Evrensel değerler kutup yıldınız olsun!

Gençlere verilebilecek en iyi mezuniyet hediyesi

Konuşmasında velilere de seslenen Güler Sabancı, “Gençlerin güçlü yönlerini anlamak ve kabul etmek, özgürlüklerine ve kişisel isteklerine saygı duymak, başarmaları için desteğe hazır olduğumuzu bilmelerini sağlamak, inanıyorum ki onlara verebileceğimiz en iyi mezuniyet hediyesi olacaktır” dedi.

Güler Sabancı mezunlara, onları parlak bir geleceğin beklediğini ve onların dünyanın her yerinde başarılı olacaklarına inandığını söyleyerek sözlerine son verdi.

Rektör Prof. Dr. A.  Nihat Berker özgür ve bilinçli seçimin önemine değindi


Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Nihat Berker konuşmasında Sabancı Üniversitesi’nin öğrencilerine, sanat ve sosyal bilimlerde, yönetim bilimlerinde, mühendislik ve fen bilimlerinde, en ileri safhada bilgi ve beceriyi vermek için hiç bir çabayı esirgemediğini söyledi. Her öğrenciye kendi konularında bilgi ve becerilerin ötesinde, yeni bilgi ve becerileri edinmenin isteğini, özgüvenini, merakını vermeyi hedeflediklerini ifade eden Prof. Dr. Berker, “Gelecekte aşılacak engelleri, önünüze çıkacak kazanım ve başarı fırsatlarını, her türlü bilgi ve beceriyi istif ederek halledemezsiniz.  Ancak istek, özgüven ve merak sayesinde, aşarsınız, kazanırsınız ve başarırsınız.  Kendi özgür ve bilinçli seçimlerinizin yollarında mutlu olursunuz ve çevrenize en yararlı olursunuz” dedi.

Prof. Dr. A. Nihat Berker, “Bildiğiniz gibi, bu yol kendi diploma programınızı özgür ve bilinçli olarak Üniversitemize katıldıktan sonra seçiminizle başladı.  Sizi araştırma ve gerçek hayat projelerine teşvik etmemizle devam etti.  Küresel deneyimler kazandınız.  Sabancı Üniversitesi’nin öğrenciye ve kişiye duyarlı ortamında, doğal olarak topluma ve bizden daha zor durumda olan fertlere duyarlı oldunuz.  Her yıl, mezuniyet şartı olarak, 750 öğrencinin katılması gereken Toplumsal Duyarlılık Projelerine, gönüllülerle 1500 katılım oldu” dedi.

“Araştırmalara Avrupa’dan en çok proje alan üniversiteyiz”

Öğrencilerinin de katılımıyla araştırmalara Avrupa’dan en çok proje alan üniversitenin Sabancı Üniversitesi olduğuna dikkat çeken Berker, “Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının çıkardığı bilgilere göre, son iki yıl üzerinden, Türkiye’nin en girişimci ve en yenilikçi üniversitesiyiz” dedi.  Girişimciliğin ve yenilikçiliğin, başarının, en önemli anlamının paylaşmak olduğuna vurgu yapan Berker, diğer üniversitelerle en çok işbirliği yapan, en çok yardım vermeye hazır olan üniversitenin, Sabancı Üniversitesi olduğuna emin olduğunu söyledi.  

Küresel olma konusunda ise, öğrenci başına Avrupa’dan en çok değişim öğrencisi alan üniversite olduklarının altını çizen Berker aynı zamanda, Avrupa’ya en çok değişim öğrencisi gönderen üniversite olduklarını da belirtti. Nihat Berker, “Birinci yılımızın ders birincilerini,  20 saat ders alsınlar diye ikinci yıllarında dünyanın en önde üniversitelerinden biri MIT’ye yolluyoruz.  MIT de kendi öğrencilerinden birinci yıl ders birincilerini aynı şekilde bize yolluyor.  Aynı şekilde Berlin Üniversitesi bizimle çalışıyor.  Mezunlarımızın % 25’i yurt dışında çalışıyor veya eğitim görüyor.  Siz bütün dünyaya hazırsınız” dedi.

Rektör Berker Sabancı Üniversitesi mensuplarının başarılarına değindi

Rektör Berker, kişisel veya grup olarak başarıların listesinin sonu gelmeyeceğini söylerken, Sabancı Üniversitesi’nin öğrencilerinin, öğretim üyelerinin, çalışanlarının, geçen sene ortalama 2 haftada bir, önemli bir ödül aldığına vurgu yaptı ve bunun giderek artacağına emin olduğunu söyledi.  

Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin Singapur’da ve Amerika’da girişimcilik yarışmalarında, Fransa’da yelken yarışmalarında başa çıktıklarına değinen Rektör Berker, “İşyerlerinde, kültürel ortamlarda, üniversitelerde, Sabancı Üniversitesi öğrenci ve mezunlarımızın başarı izleri exponansiyel artıyor.  Çin’e gittiğimizde, onların Kaliforniya’daki başarılarını duyuyoruz. Bu demek değildir ki, durum ve duruşumuzla tatmin oluyoruz.  Devamlı, iyi yaptığımız süreçleri daha iyi yapmak için sorguluyoruz, çalışıyoruz, hızlıca uyguluyoruz.  Öğrencilerimiz bizden her türlü özeni hak ediyorlar.  Bizim temel görevimiz de budur” dedi.

“Her şeyi hak ediyorsunuz, her şeyi yapabilirsiniz, yeter ki yaptığınızın özüne ve gerçeğe sadık kalın”

Rektör Prof. Dr. A. Nihat Berker “Sözlerimi bitirirken, ben size kişisel olarak çok teşekkür etmek istiyorum.  Sizlerin bize uygulattığı beyin jimnastiği ve bulaştırdığınız heyecan sayesinde, biz genç kalıyoruz ve enerjimiz artıyor,  ne kadar teşekkür etsek azdır.  Başta değindiğim gibi, siz geleceğin rüyalarına ve fırsatlarına, serbestisine ve inisyatifine yelken açarken, biz sizi izleyeceğiz,  arkadaşlıklarımız ve işbirliklerimiz devam edecek.  Bir Üniversite mezunlarıyla ölçülür, biz bundan çok memnunuz.  Son bir nasihat:  Her şeyi hak ediyorsunuz, her şeyi yapabilirsiniz, yeter ki yaptığınızın özüne ve gerçeğe sadık kalın.  O zaman madenler çökmez, yaşamlar ziyan olmaz” dedi.

Rektör Berker, “Yakın bir çalışma arkadaşımın söylediği gibi, yapılacak işten kaçmayın, iş sizden kaçsın.  Başarmaktan, başartmaktan, mutlu olmaktan, mutlu etmekten zevk alın” diyerek sözlerine son verdi.

Gürsel Sönmez Ödülleri 3 mezuna verildi

Mezuniyet töreninde, 2006 yılında vefat eden Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Gürsel Sönmez anısına düzenlenen ödüller de sahiplerine verildi. Bu yıl Dr. Gürsel Sönmez  Araştırma Ödülü’ne; Endüstri Mühendisliği Doktora Programı mezunu Nurşen Aydın,  Fizik Doktora Programı mezunu Sinem Şaşmaz Muş, Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Doktora Programı mezunu Süleyman Kardaş, Mekatronik Mühendisliği Doktora Programı mezunu Rüştü Umut Tok ve Mekatronik Mühendisliği Yüksek Lisans Programı mezunu Alperen Acemoğlu layık görüldü.

Keplerin atılmasının ardından öğrenciler, Ayhan Sicimoğlu’nun canlı müziği ve dans gösterisiyle keyifli dakikalar yaşadılar. Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı danslara katılarak öğrencilerin mezuniyet sevincini paylaştı. 

Son ders piyano eşliğinde yapıldı

Sabancı Üniversitesi, “Akademik Yıl Kapanış Konferansı”nda dünya çapında ünlü piyanist ve Devlet Sanatçısı, dünyanın en büyük orkestraları ve şefleri ile beş kıtada iki binin üzerinde konser ve festivale katılan, yüzden fazla plak kaydı yapan, Fransa, Polonya, Íngiltere, Ítalya, ABD ve Türkiyede ödül ve nişanlar alan İdil Biret’i ağırladı. 

İdil Biret, 20 Haziran 2014 Cuma günü, Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde gerçekleşen Akademik Yıl Kapanış Konferansı’nda Sabancı Üniversitesi 2014 Mezuniyet Sınıfı ile biraraya geldi.  İdil Biret konferansta Atatürk ve Türkiye’de klasik müzik kültürünün oluşturulması konulu bir konuşma yaptı. Biret konuşmasının ardından, Chopin - Andante Spianato ve Büyük Polonez Op. 22’yi yorumladı.

Kapanış Konferansı’nda ayrıca Sabancı Üniversitesi’ne katkılarından dolayı eski Mütevelli Heyeti üyeleri Halis Komili ve Can Paker’e tuğla takdimi yapıldı.

Her yıl olduğu gibi, konuşmacının Mezuniyet Sınıfının inisiyatifi ile sürdürülen, demokratik ve katılımcı bir seçim süreci sonucunda belirlendi.

İdil Biret’in konuşma metni için tıklayınız. 

Yaz Dönemi Yurt Yerleşimi ve Ödemeleri

Yaz Dönemi Yurt Yerleşimi ve Ödemeleri

 

Yaz  Dönemi Yurt Yerleşim sonuçları 20.06.2014 tarihinde duyurulmuş olup; yerleşeceğiniz blok ve oda numaralarınızı, Öğrenci Bilgi Sistemi’ndebannerweb.sabanciuniv.edu adresinden Student & Financial Aid-Housing menüleri altındaki ‘Dormitory Application Results’ adlı uygulamayı kullanarak öğrenebilirsiniz.

Yaz Dönemi yurt ücreti ödemeleri, 20.06.2014 – 24.06.2014 tarihleri arasında Akbank Sabancı Üniversitesi Şubesi (713) – 48754 (IBAN no: TR07 0004 6007 1388 8000 0487 54) numaralı hesaba yapılacaktır. (Dekonta, öğrenci numarası, ad-soyad bilgilerinizin yazılmasına önemle dikkat etmeniz gereklidir)

Ödemelerini yapan;

TGY öğrencileri, 24.06.2014 tarihinden itibaren,  
Lisans ve lisansüstü öğrencileri, 29.06.2014 tarihinden itibaren, ödeme dekontları ile beraber ilgili Yurt Görevlileri’nden oda anahtarlarını teslim alarak, yerleşimlerini gerçekleştireceklerdir.

Önemli not: Odalar yaz dönemi hazırlık aşamasında olduğundan, belirtilen tarihlerden önce yurda girme talepleri kesinlikle kabul edilmeyecektir.

Yaz Dönemi’nde hangi programa dahilseniz, aşağıda belirtilen yurt ücretlerini bir kez daha hatırlatma amaçlı bildiriyoruz.

2013 - 2014 YAZ DÖNEMİ YURT ÜCRETLERİ

Yaz Dönemi (7 hafta) ve Temel Geliştirme Yılı Yaz Okulu'na (7 hafta) katılacak öğrenciler için:

  • 4 kişilik oda; KDV dahil 700 TL/kişi/dönem
  • 2 kişilik oda; KDV dahil 1.100 TL/kişi/dönem
  • 1 kişilik oda; KDV dahil 1.500 TL/kişi/dönem

Zorunlu staj, asistanlık, proje amacıyla yurtta kalacak lisans ve lisansüstü öğrenciler için:  (1 ay içinde 15 gün ve daha az kalımlarda ücretin yarısı, 15 günden çok kalımlarda ücretin tamamı alınacaktır)

  • 4 kişilik oda; KDV dahil 300 TL/kişi/ay
  • 2 kişilik oda; KDV dahil 400 TL/kişi/ay
  • 1 kişilik oda; KDV dahil 500 TL/kişi/ay

 

Abone ol