Chad Smith Sabancı Üniversitesi'nde Türkiye'deki ilk Talebe Dayalı Planlamacı, CDDP, Sertifika Eğitimini Verdi

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi ile Demand Driven Institute (DDI) Türkiye Temsilcisi "NOVACES International" tarafından organize edilen ve 'Talebe Dayalı Envanter Yönetimi' (DDMRP) metotlarının öğretildiği “Certified Demand Driven Planner” (CDDP) sertifika eğitimi 14-15 Ekim tarihlerinde Sabancı Üniversitesi'nde uzman Chad Smith tarafından verildi. ISCEA (The International Supply Chain Education Alliance) işbirliği ile düzenlenen eğitim Sabancı Üniversitesi'nin Karaköy'deki Minerva Han eğitim sınıfında verildi. 

"Orlicky'nin Malzeme İhtiyaç Planlaması" 3. versiyonunun ve "Talebe Dayalı Performans - Akıllı Metrikler" kitaplarının yazarlarından olan Amerikalı tedarik zinciri uzmanı Chad Smith aynı zamanda Talebe Dayalı Ensititünün kurucularından ve partnerlerından birisi. Orta boy ve büyük boy üreticilerde ve tedarik zincirlerinde talebe dayalı operasyonel sistemlerin önde gelen uygulayıcılarından olan Chad Smith Uluslarası Tedarik Zinciri Eğitimi Birliği ISCEA'nın Talebe Dayalı Planlamacı (CDDP) programının da direktörü olarak görev yapıyor. Chad Smith'in destek sağladığı şirketlerden bazıları Unilever, LeTourneau Technologies, Boeing, Intel, Erickson Air-Crane, Siemens, IBM, The Charles Machine Works (Ditch Witch) ve Oregon Freeze Dry.  Kısıtlar Teorisinin bütün disiplinlerinde sertifikası olan ve Dr. Eli Goldratt'ın öğrencisi olan Chad Smith İstanbul'u ziyareti sırasında şehrin tarihi ve turistik yerlerini de gezdi. 

DDMRP, günümüzün karmaşık, değişken ve hizmet odaklı üretim ve tedarik ortamlarında geleneksel Malzeme İhtiyaç Planlaması’nın (MRP) karşılayamadığı ihtiyaçları ve sorunları çözmek üzere tasarlanmış bir planlama ve uygulama yöntemi. Yöntem ilk olarak Carol Ptak ve Chad Smith tarafından ortak yazılan Orlicky’s Material Requirements Planning (Mc Graw Hill -2011 ) kitabında bütün yönleri ile tanımlandı.

DDMRP uygulaması ile;

• Hizmet seviyesinde % 95 ve üstü performans

• Envanterde % 25-40 azalma

• Teslim sürelerinde % 80’e varan kısalma aynı anda gerçekleştirilebilmektedir. 

Sabancı Üniversitesi’nden uluslararası bir başarı daha: Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi, Executive MBA programı Financial Times’ın Dünyanın En İyi İşletme Okulları Sıralamasında!

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi, Executive MBA programı dünyanın en prestijli yayınlarından Financial Times’ın her yıl düzenlediği “Dünyanın En İyi Executive MBA” 2014 küresel sıralamasında yerini aldı. Executive MBA programlarında dünyanın en iyi 100 üniversitesinin bulunduğu listeye ilk defa giren Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi, böylece başarılarına bir yenisini daha eklemiş oldu.

Financial Times tarafından her yıl, mezunlarının kariyer potansiyeli, performans ve maaş artışı, öğretim üyelerinin uluslararası profili,araştırma performansı, kadın öğrenci oranı, yabancı öğrenci oranı gibi farklı kriterlerde değerlendirilen programlar arasında yerini alan Sabancı Executive MBA programı öğrencilerine her yıl farklı uluslararası başarılarla değer katmaya devam ediyor. 

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Executive MBA programının Financial Times listelerinde yer almasını değerlendiren Dekan Füsun Ülengin “Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi olarak uluslararasılaşma hedefimize ulaşmak için her geçen yıl büyük adımlar atmaya devam ediyoruz. Dünyanın sayılı akreditasyonlarından biri olan AACSB akreditasyonunu almamız ve ardından dünyanın önde gelen yönetim bilimleri okullarından MIT Sloan School of Management ile yaptığımız stratejik  işbirliği anlaşması ile devam eden bu süreci, 2014 yılında Executive MBA programımız ile Financial Times Global listelerine girerek sürdürdük. Bizim gibi genç bir fakültenin bu kadar kısa sürede tüm bu uluslararası başarılara ek olarak dünyanın köklü yönetim bilimleri okullarıyla aynı listede yer alması büyük onurdur. Birlikte önemli başarılara imza attığımız ekibimle önümüzdeki yıllarda bizi çok daha büyük başarıların beklediğine yürekten inanıyorum. ” dedi.  

Sabancı Üniversitesi’nden Uluslararası Otofaji Sempozyumu

Tıp ve moleküler biyoloji alanlarında yeni ve yükselmekte olan bir konu olan otofaji üzerinde çalışan dünyaca ünlü kanser araştırmacısı bilim insanları Sabancı Üniversitesi ve Türk Biyokimya Derneği aracılığı ile 21 - 22 Ekim'de Türkiye’de. 

Otofaji, en temel biyolojik olaylardan birisidir ve bir hücre içindeki yapıların geri çevirimini sağlar. Otofaji insan sağlığı için çok önemlidir ve bozukluğu, kanser dahil birçok hastalığa yol açmaktadır. Bu nedenle otofaji araştırmaları, en hızlı ilerleyen araştırma konularından birisidir. Gerçekleşecek toplantının asıl amacı ise otofaji konusu hakkında Türkiye’de ilgi ve bilinç uyandırmaktır. Bilim çevrelerinde, otofaji konusunun önümüzdeki yıllarda Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü’ne aday gösterileceği konuşuluyor.

Türkiye’deki tek aktif otofaji laboratuvarı Sabancı Üniversitesi’nde

Otofaji düzenlemesindeki sorunlar birçok hücre içi protein bozukluğunda, yaşlanmada, kanserde, nörodejeneratif hastalıklarda ve enfeksiyonlarda dikkat çekmektedir.  Bu nedenle, dünyanın önde gelen ilaç şirketleri otofajiyi düzenleyen yeni ilaçları keşfetmek ve klinik olarak doğrulamak için büyük yatırımlar yapmaktadır. Dünyada hali hazırda otofaji konusuna yoğunlaşan 250-300 laboratuar vardır ve bunların 150 kadarı Avrupa’dadır. Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Öğretim Üyesi Devrim Gözüaçık’ın başında bulunduğu laboratuvar Türkiye’de otofaji konusuna aktif olarak yoğunlaşan tek laboratuvardır.

Devrim Gözüaçık, bir tıp doktoru olması yanında, moleküler hücre biyolojisi ve genetik uzmanıdır. Otofaji alanındaki çalışmaları Roche İlaç Firması, Avrupa Moleküler Biyoji Organizasyonu, Türkiye Bilimler Akademisi ve İstanbul Kültür Üniversitesi tarafından verilen bilim ödülleri ile ödüllendirilmiştir. Sabancı Üniversitesi’ndeki araştırma laboratuvarında, otofaji bozukluklarının kanser ve Parkinson gibi hastalıklarla bağlantısı konusunda öncü çalışmalar yürütmektedir. Dr Gözüaçık, alanın en önemli dergisi olan ve Teksas’ta basılan “Autophagy” adlı derginin editörü, New York merkezli Uluslararası Hücre Ölümü Derneği’nin yönetim kurulu üyesidir. Cancer Research, UK, Wellcome Trust, UK (İngiltere), The Health Research Board, Ireland (İrlanda) ve Research Foundation Flanders, FWO (Belçika) ve TÜBİTAK dahil birçok uluslar arası ve ulusal araştırma kurumu için akademik hakemlik yapmaktadır. Dr Gözüaçık, otofaji alanı yanında programlı hücre ölümü alanında da uluslar arası düzeyde tanınmaktadır. 

Sempozyumda başka kimler konuşacak?

Yurtdışından gelen davetli konuşmacılar, otofaji alanındaki çalışmalarıyla ün kazanmış, dünya çapında öncü bilim insanlarıdır.

Richard Lockshin (ABD): “Programlı Hücre Ölümü Sahası” öncülerinden ve “Otofaji ve Hücre Ölümü Sahası” alanında çalışan en önemli bilim insanlarından biri olmanın yanında, pek çok popüler bilim kitabının yazarıdır.  Alana adını veren ilk çalışmalarında “Programlı Hücre Ölümü” terimini türeterek günümüzdeki biyomedikal araştırmaların en önemli alanlarından birinde çığır açmıştır.  Dr. Lochshin’in kurucusu olduğu Uluslararası Hücre Ölümü Derneği, farklı çalışma alanlarından ve ülkelerden araştırmacıları bir araya getirerek biyomedikal araştırmalarda yeni ve farklı fikirler üzerinden uluslararası işbirliklerini desteklemektedir.

Ana Maria Cuervo (ABD): “Eşlikçili Otofaji (CMA)” sahasının kurucusu ve yaşlanma araştırmalarının önde gelen bilim insanlarındandır.  Eski hocası Fred Dice’ın çalışmalarını devam ettirerek bu en temel biyolojik fenomeni düzenleyen mekanizmaları tek başına keşfetmiştir.  Çalışmaları ayrıca yaşlanma, kanser ve nörodejeneratif hastalıklarda (örneğin Alzheimer) CMA bozukluğunun önemini ortaya koymuştur.

Zahra Zakeri (ABD): Virüsler ve otofaji alanının önde gelen bilim insanlarındandır. Uluslararası Hücre Ölümü Derneği ve Sınır Tanımayan Bilim İnsanları Girişimi’nin başkanıdır.  Çalışmaları, hücre ölümü düzenleme mekanizmaları üzerindeki araştırmaların temelini atmıştır.  Ayrıca günümüzde insanlığı tehdit eden Ebola, Dengue humması ve Influenza (grip) gibi virüslerin bulaşma, çoğalma ve yayılmaları için otofaji mekanizmalarını nasıl kullandığını daha iyi anlamamızı sağlayan önemli katkılarda bulunmuştur.

Jörn Dengjel (Almanya): “Otofaji Proteomiği” alanında önde gelen araştırmacılardandır.  Otofaji ağlarının protein düzeyinde birbiriyle bağlantılı olduğunu gösteren makaleler yayımlamıştır.  Otofajiyle bağışıklık, kanser ve insan ömrünü bağdaştıran önemli çalışmaları bulunmaktadır.

Sempozyumda ayrıca, iki genç bilim insanı olan Devrim Öz-Arslan (Acıbadem Üniversitesi) ve Elif Damla Arısan (Kültür Üniversitesi), otofaji konusunda elde ettikleri yeni bulgularını sunacaklardır.

World Energy Outlook 2014 – Afrika Özel Raporu’nun Türkiye tanıtım toplantısı yapıldı:

“Afrika’da gelişmenin anahtarı enerji sektörü’nde”

İstanbul (20 Ekim 2014) Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) ve APCO Worldwide tarafından düzenlenen “World Energy Outlook 2014 - Africa Özel Raporu” Türkiye Tanıtım Toplantısı, 20 Ekim 2014 tarihinde Sabancı Center’da yapıldı. 

APCO Worldwide Genel Müdürü Zeynep Dereli ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker’in açılış konuşmaları ile başladı. Afrika Özel Raporu’nun sunumu ise Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başekonomisti Dr. Fatih Birol tarafından gerçekleştirildi. 

Sözkonusu potansiyeli ile Türkiye için de önemli bir fırsat olan Afrika enerji sektörüne ilişkin detaylı bilgilerin paylaşıldığı raporun tanıtım toplantısına Afrika’da faaliyet gösteren ve yatırım yapmayı planlayan iş temsilcileri, akademisyenler ve uzmanlar katıldı. 

Dr. Fatih Birol, sahraaltı ülkelerdeki ekonomik ve sosyal gelişmelerin enerji sektöründeki düzenlemeler üzerine odaklanması gerektiğine dikkat çekerek “Bu sektöre yapılan her dolar yatırım, ekonomiyi yaklaşık 15 dolar büyütüyor, bu da bu yatırımların getirinin ne kadar yüksek olacağını ortaya koyuyor,” dedi. 

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)’nın World Energy Outlook 2014 serisinin bölümlerinden biri olan Afrika Özel Raporu’na göre sahraaltı ülkelerindeki ekonomik ve sosyal gelişmenin hızlandırılması için modern enerji yöntemlerine erişimin artırılması gerekiyor. Bölgede 620 milyondan fazla insan elektriksiz yaşıyor ve 730 milyondan fazla insan tehlikeli ve etkisiz yemek pişirme tekniklerine güveniyor. Odun ve kömür başta olmak üzere katı biyoyakıtların kullanımı diğer yakıtların kullanımının çok daha üstünde ve kişi başı ortalama elektrik kullanımı 50-watt’lık gibi basit bir ampulü yakabilecek güçte bile değil.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)’nın Afrika üzerine yaptığı bu derin analiz, bölgenin enerji kaynaklarının bölge nüfusunun ihtiyacını karşılamak için oldukça yeterli olduğunu gösterirken, bu kaynakların gelişemediğinin altını çiziyor. Bölge, Nijerya, Güney  Afrika ve Angola başta olmak üzere geçtiğimiz beş yılda küresel petrol ve gaz keşiflerinin yüzde 30’una ev sahipliği yaptı. 

Aynı zamanda geniş bir güneş enerjisi ve hidrolik enerji potansiyeli ile birlikte rüzgar ve jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına da sahip.

APCO Worldwide Hakkında:

1984’te Washington DC’de kurulmuş olan APCO Worldwide, Amerika, Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Asya’nın önemli şehirlerinde ofisleri olan ödüllü, bağımsız bir küresel iletişim danışmanlığı şirketidir. APCO iş dünyası, sanayi ve finans; medya, kamuoyu ve toplum; hükümet ve kamu politikaları alanlarında hizmetler sunar. Istanbul ofisini 2012 yılında açan APCO, enerji, ilaç, finans, teknoloji gibi birçok konuda danışmanlık hizmeti vermektedir. APCO hakkında daha fazla bilgi için lütfen www.apcoworldwide.com adresini ziyaret ediniz.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) hakkında:

Küresel enerjinin buluşma noktası olarak tanımlanan Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC), enerji ve iklim konularında nesnel, kaliteli politika çalışmaları yapmak üzere kurulmuş, geleceğe dönük, bağımsız bir araştırma ve politika merkezidir. IICEC, çalışmalarıyla enerji alanında bölge ve dünya için sürdürülebilir bir geleceğe yönelik çözümlerin geliştirilmesine yardımcı olmayı hedeflemektedir.  Bölgedeki ve dünyadaki hükümetlerle, sanayi ortaklarıyla, uluslararası örgütlerle, düşünce kuruluşlarıyla ve diğer araştırma kurumlarıyla işbirliği yapan IICEC’in faaliyetleri arasında,  karar vericileri, sektörü, akademisyenleri ve kanaat önderlerini önemli enerji sorunları konusunda bilgilendirmek ve bu paydaşlara doğru, nesnel analizler sunmak yer almaktadır. Eşbaşkanlığı EnerjiSA ve Alstom tarafından üstlenilen IICEC, Akenerji, Ciner, Eren Holding, GE, Genel Energy, Siemens, Shell ve Zorlu Enerji Grubu tarafından desteklenmektedir. 

Almanya’daki üniversite ve araştırma kurumları ile üstün nitelikli bilimsel işbirlikleri geliştirmek amaçlı olarak kurulmuş olan Alexander von Humboldt Vakfı, bu yönde birçok destek programı bulunmaktadır. 

Alexander von Humboldt (AvH) Vakfı’nın destek programlarının tanıtılmasına yönelik olarak, 22 Ekim 2014 Çarşamba saat 11.00-12.30 arasında Sinema Salonunda Rektörümüz Nihat Berker'in daveti ile bilgilendirme toplantısı düzenleniyor.

AvH Vakfından Dr. Nora Jennifer Schneevoigt (Programme Director Europe, Sponsorship and Network Department) katılacağı toplantıya, üniversitemiz öğretim üyeleri, doktora sonrası araştırmacıları ve özellikle doktora öğrencilerinin katılımı bekleniyor.

Önceki yıllarda Alexander von Humboldt Vakfı tarafından desteklenen Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri:

AvH Research Award

Prof. Dr. A. Nihat Berker 

AvH Georg Forster Reserarch Award

Prof. Dr. İsmail Çakmak

AvH Fellows

Dr. Hülya Adak 

Prof. Dr. Hasan Mandal 

Dr. Ibrahim Burc Misirlioglu 

Dr. Cleva Ow-Yang 

Prof. Dr. Cihan Kemal Saclioglu 

Sabancı Üniversitesi ve Koç Üniversitesi’nin desteğiyle geliştirilen Turquality Yönetici Geliştirme Programı’nda 11. Dönem sertifika töreni Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin 17 Ekim 2014, Cuma günü, TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) Dış Ticaret Kompleksi’nde katılımıyla gerçekleşti.

Törende konuşma yapan Sabancı Üniversitesi Rektörü Nihat Berker: “Rekabet hayatımızın her alanında var. Rekabette önemli bir etken de algı. Bir algı yaratamazsak hakkımız olanı alamayız. Bu algıyı yaratmada özbilgi, özgüven ve özsaygı önemli unsurlardır. Bunları birleştirdiğimiz zaman başarıya doğru yol alırız. Başarı tekil bir eylemdir. Firmalarda çalışanlar bireysel olarak başarılı olurlar,  yöneticiler bireysel olarak başarılı olurlar, ancak bu başarılı bireylerin birlikte çalışmasıyla firmalar başarılı olur.” dedi. 

Tören, 11. Dönem katılımcısı 66 kişi sertifikalarını Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Sabancı Üniversitesi Rektörü Nihat Berker ve Koç Üniversitesi Rektörü Umran İnan’dan aldılar.

Sabancı Üniversitesi ve Almanya‘nın en önemli bilim merkezlerinden IHP-Microelectronics Türkiye’de bir ilke imza atıyor: “More-than-Moore” konsepti ile Mikroelektronik - Ortak Sanal Mükemmeliyet Laboratuvarı

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi bünyesindeki Mikroelektronik Araştırma Grubu ile Almanya‘nın en önemli bilim merkezlerinden IHP- Microelectronics yıllardır devam eden işbirliklerinden elde edilen bilimsel bilgi birikimleri ile “More than Moore” modülünde ortak sanal laboratuvarı hayata geçiriyor.

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi bünyesindeki Mikroelektronik Araştırma Grubu 2008 yılından bu yana Almanya‘nın en önemli bilim merkezlerinden IHP-Microelectronics ile başarılı işbirlikleri sürdürüyor. İki öncü kurum bilimsel deneyim ve kaynaklarını “More-than-Moore” konsepti üzerine kurulu Mikroelektronik - Ortak Sanal Mükemmeliyet Laboratuvarı" anlaşmasıyla birleştiriyor. Bu girişim ile bilimsel çalışmalarımızın nadir örnekleri ancak yurt dışında bulunan yeni bir düzleme taşınması ve gerek ülkemizde gerekse AB platformlarında çok daha etkin ve başarılı çalışmalar yapılması hedefleniyor. More-than-Moore konseptinin mottosu; daha küçük, fonksiyonel, ekonomik, kullanışlı ve uzun ömürlü elektronik sistemler geliştirmek. Böylece haberleşme, biyomedikal, uzay, havacılık, güvenlik, otomobil ve robot-otomasyon sektörü gibi birçok sektöre katkıda bulunmak amaçlanıyor.

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi SUNUM’da 16 Ekim 2014, Perşembe günü Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker’in ev sahipliğinde, IHP-Microelectronics Rektörü Prof. Dr. Bernd Tillack’ın, Federal Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanlığı’nın, Türkiye Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK ve ilgili sektörlerden temsilcilerin katılımlarıyla düzenlenen imza töreninde Sabancı Üniversitesi ile IHP- Microelectronics “More than Moore” modülünde ortak sanal laboratuvarı hayata geçirdi.

Özellikle kablosuz haberleşme teknolojilerinde dünya lideri firmalara teknoloji sağlayıcı rolü olan IHP-Microelectronics’in Sabancı Üniversitesi ile temelinde araştırma ve geliştirmeye dayalı bu işbirliği Türkiye içerisinde tek ve öncü bir model durumunda. IHP - Sabancı Üniversitesi Ortak Sanal Laboratuvar - Mükemmeliyet Merkezi koordinasyonu ile Türkiye’de bulunan diğer üniversitelerin, araştırma enstitüleri ve şirketlerin, bu alandaki çalışma ve gelişmelere daha kolay erişim sağlaması ve bu sayede işbirliklerinin arttırılması da planlanıyor.

Mükemmeliyet Merkezi’nde devam edecek projelerden özellikle elektronik/haberleşme, sağlık (biyomedikal), uydu-uzay, havacılık, güvenlik, otomobil, robot/otomasyon ve çevrecilik gibi sektörler faydalanabilecek. Projelerin ve bu önemli işbirliğinin toplumsal fayda boyutunda gündelik yaşama katkısı ise daha güvenli, sağlıklı ve nitelikli, ekonomik ve çevreye duyarlı proje çıktıları ile sağlanacak.

İmza töreninde ev sahibi olarak açılış konuşması yapan Sabancı Üniversitesi Rektörü Nihat Berker işbirliğine dair: “Sabancı Üniversitesi ve IHP-Microelectronics arasında yıllardır süregelen işbirliğimiz neticesinde önemli bir adım olarak Ortak Sanal Mükemmeliyet Laboratuvarını hayata geçiriyor olmaktan son derece mutluyuz. Burada sizlerle gururla paylaşmak isterim ki; Sabancı Üniversitesi 2012, 2013 ve 2014 yılında Türkiye’de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen “Üniversitelerarası Yenilikçilik ve Girişimcilik Endeksi”nde ilk sıralarda yer aldı. Geçtiğimiz günlerde açıklanan Times Higher Education (THE) 2014 sıralamasında 182. sırada yer alarak, ilk 200’de yer alabilen Türkiye’den tek vakıf üniversitesi oldu. Aynı şekilde dünyanın en prestijli üniversite sıralamaları arasında yer alan QS 2014 Dünya Üniversiteler Sıralaması’nda da ilk 500’de yer alıyoruz. Bugün, Almanya‘nın en önemli bilim merkezlerinden IHP-Microelectronics ile imzalayacağımız işbirliği anlaşmamız ile Sabancı Üniversitesi'nin uluslararasılaşma vizyonu mükemmel bir şekilde örtüşmektedir. Bu girişimimiz ile bilimsel çalışmalarımızın nadir örneklerinin de uluslararası boyuta taşınacağı farklı bir modeli Türkiye'de geliştiriyor olmaktan heyecan duyuyoruz. “ dedi.

İşbirliğine ilişkin olarak, Federal Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanı Prof. Dr. Johanna Wanka şunları söyledi: "Hedefimiz Türkiye ve Almanya arasında bilim ve araştırma işbirliğini güçlendirmektir.  Bu nedenle Frankfurt'taki IHP – (Yüksek Performans için Yenilik) Microelectronics grubu ile İstanbul'daki araştırma ortağının teknolojik işbirliğini takdir etmekteyiz.  Bu işbirliği, 2014 Almanya-Türkiye Araştırma, Eğitim ve Yenilikçilik yılıyla hedefleneni temsil etmekte ve araştırma, eğitim, yenilikçilik alanlarında ortak çalışmaların çığır açan projeler doğrultusunda ilerlemesini sağlamaktadır.

IHP-Microelectronics Rektörü Prof. Dr. Bernd Tillack işbirliğine dair düşüncelerini şöyle ifade etti: “Ortak Laboratuar, yüksek düzeyde araştırmalarda bulunarak her iki ülkede önemli sosyal etkiye yol açabileceğimiz fırsatları bize sunan konulara odaklanmaktadır.  Taraflar bu işbirliğine birbirini tamamlayan araştırma kabiliyetleri getiriyor.  Bu da oluşturduğu sinerjiyle her iki tarafın da kazanmasını sağlıyor.  Araştırma projelerimize motivasyonu yüksek gençlerin de katkıda bulunacak olması, Sabancı Üniversitesi ile çalışmamızın diğer bir önemli avantajı.  Halihazırda her yıl bir grup Sabancı öğrencisi IHP'de iki ay süreyle çalışmaktadır.  Ortak Laboratuvar ise cazip ve heyecan verici araştırma konularıyla her iki kurumun daha da fazla öğrenciyi kendine çekmesini sağlayacaktır."

Sabancı Üniversitesi ve IHP-Microelectronics, Mikroelektronik - Ortak Sanal Mükemmeliyet Laboratuvarı kapsamında hedeflenen çalışmaları şu şekilde ifade ediliyor:  

Tamamlayıcı araştırma yaklaşımı ile araştırma kabiliyetlerini genişletmek, ortak proje uygulamalarında karşılıklı pozisyonları güçlendirmek, uluslararası görünürlüğü arttırmak, ortak proje çalışması yapacak en iyi öğrencileri ve araştırmacıları çekmek, IHP ve Sabancı Üniversitesi’nin araştırma konularına göre; ders, staj, konuk bilim insanları gibi üst düzey öğretim sağlamak.

Sabancı Üniversitesi ve IHP-Microelectronics’in teknolojik altyapısı ve bilgi birikimi ile beslenecek ‘Mükemmeliyet Merkezi’ Türk-Alman ilişkilerinin hem bilimsel ve teknolojik hem de ekonomik ve politik alanlarda gelişimine katkıda bulunma vizyonu ile çalışmalarına devam edecek.

2007’den bu yana rakamlarla Sabancı Üniversitesi - IHP Microelectronics işbirliği: 

Her iki kurum 2007 yılında imzalanan bir mutabakat ile ortak ilgi alanları üzerinde çalışmaya başladı. İşbirliği modeli bilimsel fikir alışverişi, bilim insanı/öğrenci değişimi, tesis ve hizmetlerin paylaşımı şeklinde gerçekleşiyor. İşbirliği sonucu, bugüne kadar, Sabancı Üniversitesi’nden Lisans, Yüksek Lisans ve Doktoralarnı tamamlayan  4 tam zamanlı araştırmacı  IHP’de çalışıyor. İki kurumdan araştırmacılar yılda 3 ‘ün üzerinde ortak yayın yapıyor. Bugüne kadar Türkiye, Almanya ve AB-fonlarından desteklenen 5 den fazla proje başarı ile tamamlanmış, yürümekte yada değerlendirimleri devam etmektedir. Ayrıca, bugüne kadar,  20’nin üzerinde, bu projelerin  sonuçlarını da içeren dergi ve konferans makalesi, 5’ten fazla yüksek lisans tez çalışması, 15’in üzerinde lisans bitirme projesi.15’ten fazla öğrenci için yaz stajı imkânı bu işbirliği kapsamında gerçeklenmiştir.

Sabancı Üniversitesi hakkında

1999 yılında Türkiye’deki ilk “bölümsüz üniversite” olarak öğretime başlayan Sabancı Üniversitesi, öğrencilere okumak istedikleri program tercihini birinci sınıfın sonunda yapma olanağı sağlıyor. Sabancı Üniversitesi’nin sürdürülebilirlik konusunda dünya liderlerini ağırlayarak, Sabancı Üniversitesi’nin Birleşmiş Milletler Global Compact anlaşmasını imzalayan ilk üniversite olmuştur. Sabancı Üniversitesi 2012, 2013 ve 2014 yılında Türkiye’de ilk kez Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen “Üniversitelerarası Yenilikçilik ve Girişimcilik Endeksinde ilk sıralarda yer almaktadır. Sabancı Üniversitesi Times Higher Education (THE) 2014 sıralamasında 182. basamakta yer alarak, ilk 200’de yer alabilen tek vakıf üniversitesi oldu. Sabancı Üniversitesi, dünyanın en prestijli üniversite sıralamaları arasında yer alan QS Dünya Üniversiteler Sıralaması’nda da ilk 500’de yer alıyor. http://www.sabanciuniv.edu/

Sabancı Universitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Mikroelektronik Araştırma Grubu hakkında

Prof. Dr. Yaşar Gürbüz’ün liderliğindeki Araştırma Grubu 'nun faaliyetleri arasında CMOS ve SiGe-BiCMOS tabanlı entegre cihazlar, devreler ve sistem çözümleri, MEMS ve kablosuz iletişim, biyomedikal ve tıp, gözetleme ve güvenlik uygulamaları için dedektör/sensör ve aktüatör çözümleri bulunmaktadır.  Grubun Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) tarafından sağlanan mikro ve nano-üretim kapasitesi de bulunmaktadır. http://microsystems.sabanciuniv.edu/

IHP- Microelectronics hakkında

Leibniz Birliği'nin bir kuruluşu olan IHP, silikon tabanlı sistemlerin, ultra yüksek frekanslı devre ve teknolojilerin, yeni malzemelerin araştırma ve geliştirmesiyle ilgilidir.  Kablosuz ve geniş bant iletişim, havacılık ve uzay, biyoteknoloji ve tıp, otomotiv sektörü, güvenlik teknolojileri ve sanayide otomasyon gibi uygulama alanları için yenilikçi çözümler geliştirmektedir. IHP'nin yaklaşık 300 çalışanı vardır.  Teknolojik gelişmeler ve yüksek hızlı, 0.13/0.25 µm BiCMOS teknolojilerine sahip devrelerin üretimi için 1000 m² Sınıf 1 temiz odada pilot üretim kapasitesine sahiptir. http://www.ihp-microelectronics.com/en/start.html 

Haber: Melek Sarı

Sabancı Üniversitesi, Avrupa’nın en prestijli yayınlarından European Journal of Women’s Studies’in (Avrupa Kadın Çalışmaları Dergisi – EJWS)20. Yılı kutlamaları kapsamında,uluslararası bir konferans düzenliyor. "Toplumsal Cinisiyet ve Siyasi Değişim Anlatıları Konferansı" başlığını taşıyan konferans, 17-18 Ekim 2014 tarihlerinde, Karaköy Minerva Palas’ta gerçekleşecek.

Konferansın açış konuşmalarını, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve European Journal of Women’s Studies’in editörlerinden Ayşe Gül Altınay, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Hülya Adak ve  Vrije Universiteit Amsterdam Öğretim Üyesi Kathy Davis yapacak. Konferans açış konuşmalaranın ardından panellerle devam edecek. 

Dergi, (EJWS) 20. yılını muhtelif krizlerin ortaya çıkardığı kemer sıkma politikaları, muhafazakâr ve ırkçı politikaların yükselişi (ve bunlara çok sayıda kadının katılışı), şehirlerde kamusal alanların kontrolünü tekrar ele geçirmek isteyen ve temsili politikanın sınırlarına meydan okuyan kitle hareketleri, bedenler üzerindeki kontrolü genetik ve moleküler düzeye taşıyan neoliberal biyo-politikalarla şekillendirilen, toplumsal cinsiyet ve cinsellik rejimlerinde görünüşte çelişkili değişikliklerin meydana gelerek kadınların ve norm dışı cinselliklerin haklarının genişletildiği sırada nefret suçlarının, cinsel şiddetin ve yeni baskı ve kontrol mekanizmalarının yükseldiği, son derece politize olmuş bir ortamda kutluyor.

Avrupa’nın güney ve doğu sınırlarında kadınlar, otoriter rejimleri değiştiren “devrim”lerde kilit rol oynamış olup buna karşı dini ve siyasi tepkilerle yüzleşiyor.  Suriye ve Irak örneklerinde kadınların hayatları savaş ve cinsel şiddet nedeniyle altüst olmakta ve kadınlar, Avrupa ve Ortadoğu’daki en zayıf sığınmacı gruplarından biri haline geliyor.  İklim değişikliğinin getirdiği güçlükler ve gerek suya gerek diğer kaynaklara erişimin zorluğu, kadınların zayıf durumunu daha da şiddetlendiriyor.

Bu bağlamda feminist akademisyenler zor sorularla karşı karşıya kalıyor.  Örneğin, birçok ülkede eşcinsel evliliğinin serbest bırakılması daha on yıl önce hayal dahi edilemezken, bu gibi “normalleştirme” operasyonları sınıflar, ırklar, etnik kökenler ve dinler genelinde kesişen politika ve dayanışmaları tehlikeye atıyor.  Ayrıca “cinsiyet eşitliği” ve “kadın özgürlüğü” gibi terimler, çok sayıda kadını ön saflarında barındıran sağ hareketlerce de benimseniyor.  Feminist aktivistler ve akademisyenler bu duruma nasıl karşılık verecek?  Kadınların, LGBTİ bireylerin veya feminist/kuir kavramsal araçlarının muhafazakâr ve ırkçı gündemler için kullanılmasına nasıl tepki göstereceğiz?  Feminist teori ve aktivizmin yıllar içinde geliştirmiş olduğu araçlar, toplumsal ve siyasi ortamımızda meydana gelen muazzam değişikliklere yetecek nitelikte mi, yoksa Virginia Woolf’un deyimiyle “yeni sözler, yeni yollar” bulmamız mı gerekecektir?  Yükselen kitle hareketleri ya da ulusaşırı hareketlerde yeni sözler, yeni yollar görebiliyor muyuz?

Bu konferans, günümüzdeki siyasi değişikliklerin feminist bakış açısıyla tartışılacağı dinamik bir forum oluşturup iki ana konu üzerine odaklanacak.  Bunlardan biri güncel siyasi değişikliklerin anlatılarında toplumsal cinsiyetlendirme ve cinselleştirmeyi anlamak, diğeri ise feminist ve LGBTİ hareketlerin siyasi değişim anlatılarına karşılık verme ve/veya alternatif anlatılar oluşturma yollarını tahlil etmek oluyor.

Çok yönlü entelektüel zenginliği arayan yetişkinler için: Sabancı Üniversitesi Bilim ve Kültür Akademisi kapılarını açıyor.

Uzayda ve evrende neler olup bittiğini; kuantumun temel kavramlarını; bilimin girişimcilik ruhu ile geniş kitlelere nasıl hizmet ettiğini; beynin çalışma prensiplerini, bakma ve görmenin neden farklı olduğunu; algılamanın bilimsel ve nörolojik temellerini; dünya ekonomisinin ne olduğunu ve siyasal ve örgütsel yapısı ile dinamiklerinin nasıl şekillendiğini merak edenler için Sabancı Üniversitesi Bilim ve Kültür Akademisi kapılarını açıyor.

Tüm program için tıklayınız

Sabancı Üniversitesi, sanattan ekonomiye, astrofizikten müziğe çok yönlü entelektüel zenginliği arayan yetişkinleri, Minerva Palas’ta Bilim ve Kültür Akademisi’ne davet ediyor. Sabancı Üniversitesi Bilim ve Kültür Akademisi, her biri yedişer farklı dersten oluşan, derslerin Türkçe olarak işlendiği, çok geniş bir yelpazede merak edilen konuları biraraya getiren iki dönemden oluşuyor.

Derslerin Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından verileceği programın ilk dönemi, 22 Kasım 2014 – 17 Ocak 2015 tarihleri arasında, ikinci dönemi ise 7 Şubat – 21 Mart 2015 tarihlerinde her Cumartesi günü saat 10:00 -13:00 arasında, Minerva Palas’ta gerçekleşecek. Derslerin dili Türkçe olacak. 

Programın birinci döneminde sırasıyla; Ahmet Öncü “Toplum, Ekonomi ve Politika”, Volkan Özgüz “Beyin, Bilim ve Sihir”, Özge Akbulut “Bilim, Girişimcilik ve Halka Hizmet”,  Ersin Göğüş “Astrofizik ve Evren ve Öte-Gezegenler”, Filiz Ali, Sena Arcak ve Fulya Çelikel “Modern Sanatın, 20. Yüzyıl Müziğinin ve Operanın Büyük Eserleri”, Sondan Durukanoğlu Feyiz “Su: Fizik, Nanofizik, Kimya ve Jeopolitiği”ve Çağla Aydın ve Mehmet Çakmak “Günlük Yaşamda Psikoloji ve Felsefe” derslerini verecek.

İkinci dönemde ise sırasıyla; Özgür Demirtaş “Ekonomi, Finans, Para ve Sizin Geleceğiniz”, Devrim Gözüaçık “Moleküler Biyoloji, Gen Mühendisliği ve Nano Tıp”, Hülya Adak, Berrak Nil Boya ve Elif Süsler “Batı Sanatının, Klasik Müziğin ve Tiyatronun Büyük Eserleri”, Kemalettin Erbatur “Mekatronik ve İnsansı Robotlar”, Zeynep Yelçe “Bir Kentin Tarihi: Konstantinapolis/İstanbul”, Nihat Berker ve Volkan Özgüz“Kuantum Mekanik ve Nano Bilim” ve Doğan Üçok “Jeopolitik Enerji ve Amerika İçi / Dışı Kaya Gazı” derslerini verecekler. 

Herkese açık bir kişisel gelişim programı olan Sabancı Üniversitesi Bilim ve Kültür Akademisi’nde katılımcılardan dönem başına 1.500 TL olarak alınacak katılım ücretinin tamamı, Sabancı Üniversitesi Öğrenci Bursları Fonu’nda kullanılacak. 

Sabancı Üniversitesi ile Almanya’nın en önemli bilim merkezlerinden IHP-Microelectronics “More-than-Moore” konsepti üzerine kurulu Mikroelektronik - Ortak Sanal Mükemmeliyet Laboratuvarı’nı hayata geçiriyor.

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi bünyesindeki Mikroelektronik Araştırma Grubu 2008 yılından bu yana Almanya‘nın en önemli bilim merkezlerinden IHP-Microelectronics ile başarılı işbirlikleri sürdürüyor.

İki öncü kurum bilimsel deneyim ve kaynaklarını “More-than-Moore” konsepti üzerine kurulu Mikroelektronik - Ortak Sanal Mükemmeliyet Laboratuvarı" anlaşmasıyla birleştiriyor. Bu girişim ile bilimsel çalışmalarımızın nadir örnekleri ancak yurt dışında bulunan yeni bir düzleme taşınması ve gerek ülkemizde gerekse AB platformlarında çok daha etkin ve başarılı çalışmalar yapılması hedefleniyor.

More-than-Moore konseptinin mottosu; daha küçük, fonksiyonel, ekonomik, kullanışlı ve uzun ömürlü elektronik sistemler geliştirmek. Böylece haberleşme, biyomedikal, uzay, havacılık, güvenlik, otomobil ve robot-otomasyon sektörü gibi birçok sektöre katkıda bulunmak amaçlanıyor.

Sabancı Üniversitesi Tuzla kampüsü, SUNUM binasında 16 Ekim 2014, Perşembe günü saat 10.30’da, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker’in ev sahipliğinde, IHP-Microelectronics Rektörü Prof. Dr. Bernd Tillack’ın, Federal Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanlığı’nın, Türkiye Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK ve ilgili sektörlerden temsilcilerin katılımlarıyla gerçekleşek imza töreni ile Ortak Sanal Mükemmeliyet Laboratuvarı hayata geçiyor.

Tarih : 16 Ekim 2014, Perşembe
Saat  : 10:30
Yer  : Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) / Tuzla