Ana içeriğe atla

2017 Mezuniyet Töreninin Ardından

Sabancı Üniversitesi Mezuniyet Töreni’nde konuşan Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı: 

  • Sizler 100 yaşına kadar yaşayacaksınız. Sahip olduğunuz tüm kaynakları 100 yıllık bir yaşama göre geliştirmeniz ve planlamanız gerekiyor.  

  • İnsan gibi robotların yapıldığı dönemde, robot gibi insan olmamalısınız!  

  • Duygularınızı, düşünce ve muhakemenizin ayrılmaz bir parçası kılmalısınız.  

  • Sahip olduğunuz bilinç ve vicdan en önemli rekabet avantajlarınız olacak.  

  • Başarılı insanların değişmez ortak noktaları, dünyaya bakış açılarıdır.  

  • Hangi işi yaparsanız yapın severek ve isteyerek yapmalısınız. Başarı ölçünüz ise, sadece para kazanmak olmamalıdır. 

  • Gerçek zenginlik, gerçek başarı, başkalarının hayatlarında yarattığımız olumlu etkidir!  

  •  

Sabancı Üniversitesi Kampusu’nda düzenlenen 18. Lisansüstü ve 15. Lisans Mezuniyet Töreni ile; doktora,  yüksek lisans ve  lisans olmak üzere toplam 30 ülkeden yaklaşık 900 öğrenci mezun oldu.

Sabancı Üniversitesi, 1 Temmuz 2017 Cumartesi günü, lisansüstünde 18. dönem, lisans programlarında 15. dönem mezunlarını verdi. Mezunlar diplomalarını, üniversitenin Tuzla’daki kampüsünde gerçekleşen ve yaklaşık 6 binin üzerinde kişinin katıldığı törenle aldılar. Törende, fakülte birincilik ödülleri de sahiplerini buldu. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Birincisi Fulya Türker, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Birincisi Lina Mejia Peroni, Yönetim Bilimleri Fakültesi Birincisi ise Elif Ertürk oldu. Sabancı Üniversitesi’nden bu yıl toplam 30 ülkeden öğrenci mezun oldu.                               

Törende, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu’nun yanı sıra, lisansüstü mezunları adına Gökçe Karşılıklı Haliler, lisans mezunları adına Tanra Gürçay ile Sabancı Üniversitesi Mezunları Derneği Başkanı Zeynep Bahar Çelik birer konuşma yaptılar. 

Bilgi ve yetkinlik olmak üzere sahip olduğunuz tüm kaynakları sürekli geliştirmeniz ve  100 yıllık bir yaşama göre planlamanız gerekiyor

Güler Sabancı “Bundan sonraki yaşamınız için önemli bir dönüm noktasındasınız. Çalıştınız ve başardınız; önemli bir aşamayı tamamladınız. Şimdi yeni döneme başlıyorsunuz. Hepinizin başarılı olmasını diliyorum” diyerek sözlerine başladı. 

Başarı için hem yetenekli hem de yetkinlik sahibi ve donanımlı olmanın işin başlangıcı olduğunu ama şansın da gerekli olduğunu sözlerine ekledi. Güler Sabancı, Louis Pasteur’ün “Talih (şans) hazırlığını yapmış zihinleri tercih eder” sözünü hatırlatarak, Sabancı Üniversitesi mezunlarının zihnen hazır olduklarını söyledi. 

Güler Sabancı, yaşadığımız dönemde bir yanda yapay zekadan robotlara bilim ve teknolojinin yarattığı dönüştürücü etkiler her alanda hissedilirken, öte yandan da bu gelişmelerin sonucunda insan ömrünün uzadığını belirtti. Bu nedenle önceki kuşaklardan daha uzun dönemli planlar yapmaları gerektiğini vurguladı. Güler Sabancı “Başta bilgi ve yetkinlik olmak üzere sahip olduğunuz tüm kaynakları sürekli geliştirmeniz ve  100 yıllık bir yaşama göre planlamanız gerekiyor” dedi. 

Tarım toplumunda insanın, anne babasından öğrendikleriyle ömrünü geçirebildiğini, sanayi toplumunda bir insan üniversitede öğrendiği bilgilerle bir şirkete girip, buradan emekli olabildiğini belirten Güler Sabancı,  bugün hiçbir okulda öğrenilen bilginin, kimseye bir ömür boyu yetmediğinin altını çizdi. Güler Sabancı, okullarda edinilen bilgi ve yetkinlikler iş hayatı için ancak bir temel olabildiğini ve dolayısıyla, ileride mezunların yolunun Sabancı Üniversitesi’ne tekrar düşeceğine inandığını belirtti. 

Güler Sabancı, mezunların ortalama  50-55 yıl sürecek iş hayatlarında 2-3, belki de daha fazla kariyer yapacaklarını, bütün bunlar üst üste konulduğunda, sizlere aktarılacak herhangi bir deneyim yada tavsiye için henüz gerekli birikim olmadığını sözlerine ekledi. 

Başarılı insanların değişmez ortak noktaları, dünyaya bakış açılarıdır

Güler Sabancı konuşmasında başarılı insanların değişmez ortak noktalarının dünyaya bakış açıları olduğunu söyledi. “Akıl almaları, sormaları, sorgulamaları, araştırmaları, önyargısız yaklaşımları, yapıcı ve çözüm odaklı olmaları, kaynaklarını iyi planlamaları; yani, sonuca ulaşmak için odaklanmaları, başarılı insanları ayırt eden temel özellikler” dedi. “En önemlisi, başarılı insanlar kendilerine verilen imkan ve yetenekleri sürekli geliştirmeye odaklıdır” diyerek sözlerine devam etti. 

Güler Sabancı “Bu bakış açısında, sürekli öğrenmeye açık olmak, kendini yenilemeye, farklı konularda geliştirmeye açık olmak ve çok yönlü olmak var. Hayatı bir ‘öğrenme’, ‘gelişme’ ve ‘olgunlaşma’ yolculuğu olarak görmek, bu nedenle sürekli gelişimi ve yenilenmeyi aramak var. Çünkü şunu çok iyi bilirler ki, asıl olan, bugün neye sahip olduğunuz değil, sahip olduklarınızı nasıl kullanmayı tercih ettiğinizdir” dedi 

Sözlerine “Sizin neyle karşılaştığınız değil, bu durumlarda sizin ne yaptığınız, nasıl davrandığınız önemlidir” diyerek devam eden Güler Sabancı, “Eğer sizler de hayata “gelişme odaklı bir zihinle” bakarsanız, size verilen imkanların ötesine geçebilirsiniz. Unutmayın, bundan sonraki evrelerde bugün sahip olduklarınızın üzerine “hangi kazanımları” elde edeceğiniz, başarınızı ve mutluluğunuzu belirleyecek. Ama işin iyi yanı, sizler Sabancı Üniversitesi’nde gerekli yetkinlikler ve bu yapıcı bakış açısıyla yetiştirildiniz” dedi. 

Öğrencilerimizin “gelişim odaklı bir zihniyetle” donanmalarını hedefledik

Sabancı Üniversitesi’nde öğrencilerin “gelişim odaklı bir zihniyetle” donanmalarını hedeflediklerinin altını çizen Güler Sabancı, öğrencilerin Sabancı Üniversitesi’nde  sadece bir bilimin ve bir mesleğin öğrenimini görmediklerini; insan hakları, eşitlik ve hukukun üstünlüğü gibi değişmeyen evrensel değerleri olan, sağduyu sahibi, bilginin gücüne inanan, bilinçli, vicdanlı, duygularını yönetebilen kişiler olarak yetiştirildiklerini söyledi. Sabancı Üniversitesi’nde sürekli öğrenmeyi öğrendiklerine vurgu yaptı. Güler Sabancı “Bu okulda kazandığınız değerler ve yetkinlikler, söz sahibi olmak istediğiniz tüm alanlarda size yol gösterecek” diyerek sözlerine devam etti. 

İnsan gibi robotların yapıldığı dönemde, robot gibi insan olmamalısınız!

Güler Sabancı “Yapay zekanın, iş ve çalışma hayatını değiştireceğini ve toplumsal dengeleri kökten sarsacağını bugünden görebiliyoruz. Önümüzdeki 20 yıl içerisinde bugün bildiğimiz anlamda birçok iş ve meslek, “robotlar” (öğrenen makineler) tarafından yapılacağını öngörüyoruz” dedi. 

İnsanı robotlardan ayıranın, duygularının varlığı olduğunu belirten Güler Sabancı,  diğer canlılardan insanı ayıran en önemli unsurun da, duygularının farkındalığı ve duygularını yönetme becerisi olduğunu belirtti. Bu nedenle herhangi bir robot yada yapay zekanın “insan bilincinin” yerine geçemediğini sözlerine ekledi. “İnsan gibi robotların yapıldığı dönemde, robot gibi insan olmamalısınız” dedi. 

Güler Sabancı yeni mezunlara şu tavsiyelerde bulundu: 

  • Sizi bekleyen yeni toplumsal düzende, duygularınıza önem vermeli ve yönetimine özen göstermeli, emek vermelisiniz.

  • Duygularınızı düşünce ve muhakemenizin ayrılmaz bir parçası kılmalısınız.

  • Sahip olduğunuz bilinç ve vicdan en önemli rekabet avantajlarınız olacak.

  • Bu noktada benim size tavsiyem, hangi işi yaparsanız yapın severek ve isteyerek yapmalısınız.

  • Başarı ölçünüz ise, sadece para kazanmak olmamalıdır.

  • Bunun için, yaptığınız işin kendinden daha fazla bir amacı olmalı.

  • Para, elbette önemlidir; insanın konforlu bir hayat yaşamak istemesi de en doğal hakkıdır, ama bunların hiç biri bir insanın hayattaki başarısının ölçütü değildir.

  • İnsanlar paralarını nasıl kazandıklarıyla değil nasıl harcadıklarıyla hatırlanırlar!

  • Bu noktada, Merhum Sakıp Bey’in “Başarı Şimdi Aslanın Ağzında” kitabını da okumanızı özellikle tavsiye ederim.

  • Sizleri bu okuldan uğurlarken, işte bu fikri aklınızda tutmanızı istiyorum: “Gerçek zenginlik, gerçek başarı başkalarının hayatlarında yarattığımız olumlu etkidir” !!

“Köprüler kurmaya devam ediyoruz”

Sabancı Üniversitesi’nde 20. eğitim yılına yaklaşıldığnı belirten Rektör Ayşe Kadıoğlu, bu süreçte Sabancı Üniversitesi’nin öncü ve yenilikçi özellikleri ile Türkiye’de yüksek eğitim profiline yeni bir nefes getirdiğini sözlerine ekledi. Ayşe Kadıoğlu “Öğrencilerine fakültelere girip daha sonra programlarını bilinçli olarak tercih etme olanağını tanıyan Türkiye’deki ilk üniversiteyiz ve bu özelliğimiz bugün Türkiye’de birçok üniversiteye model olmaktadır” dedi. 

Geçen yıl sanayi ile öncü bir işbirliği olan Kompozit Merkezi’nin açılışını yaptıklarını söyleyen Kadıoğlu, farklı işbirlikleri ile çalışmalarını sürdüren diğer merkezlerin de eğitim ve araştırma faaliyetlerine katkı vermeye devam ettiğinin altını çizdi. Bu yıl Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Merkezi’mizin öncülüğünde Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Alanında İngilizce eğitim verecek ilk doktora programı (yani öncü) olacak programın Eylül’de eğitime başlayacağını da sözlerine ekledi. “Yakında hepimizi ilgilendiren yeni bir mekanı, Sabancı Üniversitesi Maçka’yı açmaya yönelik olarak çalıştığımızı da bugün müjdelemek isterim. Bu mekanda da işbirlikleri ile, köprüler kurarak öncü çalışmalar gerçekleştirmeyi planlıyoruz. New York’daki Columbia Üniversitesi’nde Türkiye Çalışmaları alanında Sakıp Sabancı Kürsüsü ve Merkezi kurmaya yönelik çalışmalarımız da devam ediyor. Köprüler kurmaya devam ediyoruz” diyerek devam etti. 

“Sabancı Üniversitesi’nde kuruluşumuzdan bu yana serbestliğe değil özgürlüğe önem verdik”

Diplomanın bir sonuç belgesi olduğunu belirten Ayşe Kadıoğlu, “Bir sonuç belgesi ne kadar önemli olsa da aslolan burada, bu kampüste geçirmiş olduğunuz yıllar yani o süreçdir. O serüven dolu, bilgi dolu yolculuğun/sürecin kendisi en az sonuç kadar hatta belki daha da önemli” diyerek sözlerine devam etti. Bu süreçte mezunların Sabancı Üniversitesi’ne özgü bazı özellikleri de içselleştirdiklerini ifade etti.  

“Bilgi belki her zaman bedenleri değil ama zihinleri özgür kılıyor.”

Ayşe Kadıoğlu; “İlk olarak, Sabancı Üniversitesi mezunları özgürlük olgusunu iyi bilirler. Özgürlük ve serbestlik kavramları arasında önemli bir fark var. Biz Sabancı Üniversitesi’nde kuruluşumuzdan bu yana serbestliğe değil özgürlüğe önem verdik… bilinçli tercihlere önem verdik. Bilgi belki her zaman bedenleri değil ama zihinleri özgür kılıyor. Bugün üniversitenizden serbestlik ile yetinmeyen özgür zihinler olarak mezun oluyorsunuz” dedi. 

Kadıoğlu “İkinci olarak, Sabancı Üniversitesi’nde her türlü ayrımcılığa karşı olmayı ve farklılıklara saygılı olmayı hep çok önemsedik. Bu değerleri yaşam pratiklerinize yansıtarak daha iyi bir ülke ve dünyaya katkıda bulunacağınızı düşünüyorum” diyerek devam etti.  

Üçüncü olarak, öğrencilerin Sabancı Üniversitesi’nde bilimsel düşünce ile tanıştığını söyleyen Ayşe Kadıoğlu “Bir düşünceyi bilimsel yapan onun her zaman için doğrulanmaya açık olmasıdır; eleştiriye açık olmayı gerektirir, özgüven ve tevazunun birlikteliğini mümkün kılar” dedi. 

Ayşe Kadıoğlu sözlerine son verirken “Eleştirmek yıkmaya değil yapmaya dairdir. Eleştirelliği yapıcılık ile birleştirin. Bunu yapabilirsiniz çünkü sizler Sabancı Üniversitesi mezunusunuz” dedi. 

Gürsel Sönmez Ödülleri 3 mezuna verildi

Mezuniyet töreninde, 2006 yılında vefat eden Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Gürsel Sönmez anısına düzenlenen ödüller de sahiplerine verildi. Bu yıl Dr. Gürsel Sönmez  Araştırma Ödülü’ne; Fizik Doktora Programı’ndan Tolga Çağlar, Endüstri Mühendisliği Yüksek Lisans Programı'ndan Rebi Daldal ve Matematik Yüksek Lisans Programı’ndan Seyyed Hamed Mousavi layık görüldü. 

Keplerin atılmasının ardından öğrenciler, Ayhan Sicimoğlu’nun canlı müziği ve dans gösterisiyle keyifli dakikalar yaşadılar. Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı danslara katılarak öğrencilerin mezuniyet sevincini paylaştı.

“Gürsel Sönmez Ödülleri” bu yıl 11. kez sahiplerini buldu.

2006 yılında vefat eden Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi, değerli bilim insanı Gürsel Sönmez anısına düzenlenen “Gürsel Sönmez Ödülleri” bu yıl 11. kez sahiplerini buldu.

  

1 Temmuz 2017 Cumartesi günü gerçekleşen Mezuniyet Töreni’nde, 2006 yılında vefat eden Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Gürsel Sönmez anısına düzenlenen ödüller sahiplerine verildi.

2016- 2017 akademik yılı Dr. Gürsel Sönmez Araştırma Ödülü’ne araştırmalarıyla öne çıkan üç lisansüstü öğrencimiz layık görüldü;

  • Rebi Daldal, Endüstri Mühendisliği Yüksek Lisans Programı 2015- 2016 akademik yılı güz dönemi mezunudur.
  • Seyyed Hamed Mousavi, Matematik  Yüksek Lisans Programı 2016- 2017 akademik yılı Bahar dönemi mezunudur.
  • Tolga Cağlar, Fizik Doktora Programı 2016- 2017 akademik yılı bahar dönemi mezun adayıdır.

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından her yıl oluşturulan Dr. Gürsel Sönmez ödül komitesinin detaylı değerlendirmeleri sonucu sahiplerini bulan ödüle, şimdiye kadar 151 başvuru alındı, 32 öğrencimiz ödüllendirildi. 

2016- 2017 Dr. Gürsel Sönmez Araştırma Ödülleri Komitesi

Burç Mısırlıoğlu

Bülent Çatay

Güllü Kızıltaş Şendur

Murat Kaya Yapıcı

Selim Çetiner

Selim Saffet Balcısoy

Tuğçe Yüksel (Koordinatör)

Gürsel Sönmez ve ödül hakkında

Dr. Gürsel Sönmez 2004 Eylül ayında Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak göreve başladı. Çok kısa bir süre sonra, 16 Ocak 2006 tarihinde elim bir trafik kazası sonucunda aramızdan ayrıldı. Bu kısa fakat oldukça parlak ve verimli akademik hayatına ise bilim dünyasına büyük katkılar yapan çalışmalar sığdırmayı başardı.

Dr. Gürsel Sönmez'in anısını yaşatabilmek ve önemli başarılarını bizlere ve öğrencilerimize tekrar hatırlatarak örnek almamızı sağlayabilmek amacıyla, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından her sene bir veya daha fazla lisansüstü öğrencisine gerçekleştirdikleri araştırma çalışmaları baz alınarak "Dr. Gürsel Sönmez Araştırma Ödülü" verilmektedir. Hem yüksek lisans hem de doktora öğrencileri ödüle aday gösterilebilirler. Mezun adayları ve mezunlar sadece 1 kez başvuru yapabilirler. Öğrenciler kendilerini aday gösterebildikleri gibi, bir Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi tarafından da aday gösterilebilirler.

IICEC Direktörü Carmine Difiglio Hürriyet Gazetesi'nin sorularını yanıtladı

 Sabancı Üniversitesi Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) Direktörü Dr. Carmine Difiglio göreve başladıktan sonraki ilk röportajını Hürriyet Gazetesi ile gerçekleştirdi.

20 Haziran tarihli Hürriyet gazetesinde yer alan röportajın tamamına buradan ulaşabilirsiniz. 

Sabancı Üniversitesi AACSB akreditasyonunu yeniledi

Sabancı Üniversitesi dünya liginde bir üniversite olma yolunda güçlü adımlarla ilerliyor. Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi, dünyanın önde gelen akreditasyon kuruluşlarından AACSB tarafından verilen akreditosyanu yenileyerek  kalitesini bir kez daha tescil etti.

 

Sabancı Üniversitesi uluslararasılaşma hedefleri doğrultusunda dev bir adım daha atarak, AACSB Akreditasyonu’nu yeniledi. Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi, dünya üzerinden yönetim bilimleri eğitiminin “küresel kalite belgesi” olarak kabul edilen AACSB tarafından Türkiye’den akredite edilen en genç yönetim bilimleri okulu ünvanını korudu. AACSB Akreditasyonu, bu konuda eğitim veren okulların yüzde 5’inden azında bulunuyor.

Akreditasyon alma sürecinde yönetim bilimleri okulları, uluslar arası bir ekip tarafından denetim ve inceleme sürecinden geçiyor. 

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Füsun Ülengin akreditasyonla ilgili olarak “İşletme eğitiminde mükemmellik konusunda damgasını vurmakta olan AACSB Akreditasyonu; dünya işletme okullarının yüzde beşinden daha azı tarafından kazanılmıştır. AACSB Akreditasyonunun sağlanması ve sürdürülmesi, yüksek kaliteli bir öğretim ortamı, sürekli iyileştirme taahhüdü ve işletmelerin ihtiyaçlarına yanıt veren bir müfredat gerektirmektedir” dedi.

Yenilenen akreditasyonun; beş yıl önce ilk akreditasyonun alınmasından itibaren bir kültür ve sürekli iyileştirme sistemi yaratmayı başardıklarını teyit ettiğini belirten Ülengin, bu çabaların Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi’ni, Türkiye ve bölgedeki, lider ve kaliteli iş okullarından biri olarak, konumunu daha da güçlendirdiğini açıkça gösterdiğini dile getirdi.

Füsun Ülengin “Bu fazlasıyla önemli başarı; öğretim üyelerimiz, öğrencilerimiz, üniversite ve öğretim üyeleri yönetimi, danışma kurulu üyeleri, mezunlar, ortak bilimsel projeler yaptığımız şirketler ve bizimle birlikte çalışan organizasyonlar da dahil olmak üzere Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi ailesinin tümünün katkısı olmadan gerçekleşemezdi. Yenilenen enerjimiz ile; misyon ve vizyonumuz doğrultusunda yeniliklere yelken açmaya ve en kaliteli eğitim ve araştırmaları sunmaya devam edeceğiz” dedi.

 

Sabancı Üniversitesi'nin “Sanayi Odaklı Projeler”ine başvurular devam ediyor

Sabancı Üniversitesi, üniversite-sanayi işbirliği kapsamında gerçekleştirdiği Sanayi Odaklı Projelere tüm hızıyla devam ediyor. Yeni proje başvuruları sop@sabanciuniv.edu  e-posta adresine 16 Temmuz 2017 tarihine kadar yapılabilir. Sanayi Odaklı Projeler Programı hakkında detaylı bilgi http://fens.sabanciuniv.edu/tr/sanayi-odakli-projeler adresinden alınabilir.

Sabancı Üniversitesi 2016-2017 döneminde hayata alınan  “Sanayi Odaklı Projeler”inin çıktılarını paylaştı

Sabancı Üniversitesi’nin, üniversite-sanayi işbirliğine yeni bir boyut kazandırdığı Sanayi Odaklı Projeler’in ilk çıktıları 11 Mayıs 2017, Perşembe günü Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde (SUNUM) gerçekleşen Bahar Daveti ile paylaşıldı. Davete çeşitli sektörlerden otuzun üzerinde firmanın yöneticilerinden oluşan seçkin davetliler katıldı.

Davetin açış konuşmalarını Sabancı Üniversitesi Rektör Vekili  Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu ve Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Menceloğlu gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından proje sahibi firmalara teşekkür plaketi takdim edildi ve ardından tüm konuklar yapılan kokteylde bir araya geldi.

 

Sabancı Üniversitesi Rektör Vekili  Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu konuşmasında, “Sabancı Üniversitesi olarak her zaman bir öncülük iddiamız var. Gerçekten de Türkiye’nin yüksek eğitim profiline bir nefes, bir yenilik getirdiğimizi düşünüyoruz. Sanayi odaklı projeler için gerekli alt yapıya sahibiz ve bu sinerjiden çok güzel çalışmalar çıkacağına inanıyoruz.” dedi.

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Menceloğlu konuşmasına projenin çıkış amacını anlatarak başladı. Fakülte lisans öğrencilerinin, lisans bitirme projelerini sanayi perspektifi ile gerçekleştirmeleri gerektiğine inandığımız ve mezuniyet öncesinde öğrencilerin sanayinin reel sorunları ile tanışmalarını ve gerçekçi çözümler üretmelerini sağlamak için bu projeyi başlattık diyen Yusuf Menceloğlu, sektör ayrımı yapmaksızın kurumlarla iletişim kurarak, yapmak istedikleri ama zaman ve kaynak ayıramadıkları mühendislik alanındaki  her türlü proje önerisini üniversite işbirliğiyle çözümlenebilecek Sanayi Odaklı Projeler kapsamında değerlendirdiklerini dile getirdi.

Savunma sanayi, otomotiv tasarımı ve yan sanayi, bilişim, elektronik, kimya, inşaat, dayanıklı tüketim malları gibi çeşitli sektörlerden projeye katılan 10 kurumun önerdiği projeler arasından seçilen 17 proje Sabancı Üniversitesi işbirliği ile gerçekleşti. Sanayi Odaklı Projeler Programı’na katılan kurumlar arasında; Airties, Bonbon, Farplas, Havelsan, Hexagon Studio,  Hayat Kimya, Karel Kalıp, Siemens, STFA İnşaat ve Tübitak Bilgem yer aldı.  Programa katılan kurumların yöneticilerine teşekkür plaketleri Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Menceloğlu tarafından takdim edildi.

Proje çıktılarını hazırladıkları posterler ile etkinlik süresince katılımcılara tanıtan Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğrencileri, sanayi kurumlarıyla gerçekleştirdikleri çalışmalar sayesinde profesyonel hayat ile tam anlamıyla tanışmış ve kariyerleri için önemli bir adım atmış olduklarına inandıklarını belirttiler. 

Sabancı Üniversitesi, üniversite-sanayi işbirliği kapsamında gerçekleştirdiği Sanayi Odaklı Projelere tüm hızıyla devam ederek, yeni proje başvurularını sop@sabanciuniv.edu  e-posta adresinden kabul ettiklerini açıkladı. Sanayi Odaklı Projeler Programı hakkında detaylı bilgi http://fens.sabanciuniv.edu/tr/sanayi-odakli-projeler adresinden alınabilir.

Sabancı Üniversitesi’nde Mezuniyet Heyecanı

Sabancı Üniversitesi 1 Temmuz 2017, Cumartesi günü düzenlenecek törenle, lisansüstünde 18. dönem, lisans programlarında 15. dönem mezunlarını veriyor.  Mezuniyet töreni http://commencement.sabanciuniv.edu/  ve www.sabanciuniv.edu adreslerinden canlı olarak izlenebilecek.

 

Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Mütevelli Heyeti üyeleri ve Rektör Vekili Ayşe Kadıoğlu’nun katılımıyla gerçekleşecek Mezuniyet Töreni’nde, mezunlarımız, aileleri ve öğretim üyelerimiz ile birlikte mezuniyet coşkusunu yaşayacaklar.

2006 yılında vefat eden, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Gürsel Sönmez anısına düzenlenen ödüller de sahiplerini bulacak.

Sabancı Üniversitesi Kurucu Rektörü Tosun Terzioğlu Anısına Bahçe

Sabancı Üniversitesi Kurucu Rektörü anısına, Bilgi Merkezi’nin yanında 2.5 dönümlük arazide kurulan Tosun Terzioğlu Bahçesi’nin açılışı 30 Haziran 2017 Cuma günü gerçekleşecek. Peyzaj çalışmaları Kartepe Peyzaj tarafından yürütülen bahçede; Tosun Terzioğlu’nun sevdiği bitki ve ağaçlar bulunuyor.

Son ders Murathan Mungan’dan

Mezuniyet etkinlikleri kapsamında, mezuniyet töreninden bir gün önce, Mezuniyet Sınıfı, aileleri ve tüm Sabancı Üniversitesi mensuplarına yönelik “Akademik Yıl Kapanış Konferansı” düzenlenecek. 30 Haziran 2017 Cuma günü gerçekleşecek konferansın bu yılki konuşmacısı yazar Murathan Mungan olacak.

Konferansın ardından, Murathan Mungan, mezunlarımız ile birlikte tuğlasını mezunlar duvarına ekleyecek.

Murathan Mungan hakkında:

Murathan Mungan, 21 Nisan 1955’te Istanbul’da doğdu. Çocukluğu ve ilk gençlik yılları, memleketi olan Mardin’de geçti. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nü bitirdi. Aynı bölümde “master”ını tamamladı.

Ankara’da Devlet Tiyatroları’nda ve Istanbul’da Şehir Tiyatroları’nda “Dramaturg” olarak çalıştı. 1987’de günlük gazete olarak yayımlanan Söz gazetesinde,“Kültür-Sanat Sayfası” editörlüğü yaptı.

1988’ten beri serbest yazar olarak çalışmakta ve halen Istanbul’da yaşamaktadır.

Yazarın tiyatro eserleri Türkiye’nin yanı sıra birçok ülkede sahnelenmiştir.

Yazarın Fransa’da, Lulu Menase yönetiminde Théâter Des Arts de Cergy-Pontoıse’da, ardından Nurhan Karadağ yönetiminde Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü Sahnesi’nde sahnelenen Lal Masallar adlı öykü kitabındaki “Muradhan ile Selvihan ya da Bir Billur Köşk Masalı” adlı öyküsü Amerika’da Penguen Books’un “Dünya Hikâyeleri Antolojisi”ne seçilmiştir.

Mungan bir tanesi filme alınan üç tane de film senaryosu yazmıştır. 1984’te Atıf Yılmaz tarafından filme alınan Dağınık Yatak’ın yanı sıra Dört Kişilik Bahçe ve Başkasının Hayatı adlı iki senaryosu daha vardır. Bu üç senaryo 1997’de üç ayrı kitap olarak aynı anda yayımlanmıştır.

Gazete ve dergilerde İlk yazıları 1975’de yayımlanan Mungan, yirmi yıllık yazı serüveninin çeşitli ürünlerinden yaptığı bir derlemeyi kırkıncı yaşı nedeniyle Murathan’95 adlı bir kitapta toplamıştır.

Mungan, bugüne değin çoğu “Yeni Türkü” topluluğu tarafından seslendirilmiş olan şarkı sözleri yazmıştır. Yazdığı şarkıların Türkiye’nin önemli şarkıcıları, toplulukları tarafından yeniden seslendirilmesiyle oluşan ve “tribute” sayılabilecek Söz vermiş şarkılar adlı “cover” albümü 2004’te yayınlanmıştır. 2006’da bugüne dek yazdığı tüm şarkı sözlerini gene aynı ad altında bir araya getirerek kitaplaştırmıştır.

Yazıları, şiirleri ve kimi kitapları bugüne değin İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İsveççe, Norveççe, Yunanca, Fince, Boşnakça, Bulgarca, Farsça, Kürtçe ve Hollanda diline çevrilerek çeşitli dergi, gazete ve antolojilerde yayımlanmıştır.

Sosyal Medyada Mezuniyet Paylaşımları

Twitter ve Instagram üzerinden #sumezuniyet17 etiketine gelen mesajlar SGM önünde düzenlenecek kokteyl alanında ekranlara yansıtılacak. Mezuniyet hikâyeleri, Sabancı Üniversitesi Snapchat hesabından (Sabanciuniv) takip edilebilecek. Mezunlar, Kutumubu fotoğraf kabininde, mezuniyet hatırası fotoğrafları çektirebilecekler .

Mezuniyet Töreni ise mezuniyet günleri etkinlikleri için özel olarak hazırlanan commencement.sabanciuniv.edu adresi üzerinden canlı olarak izlenebilecek. 2016 Mezuniyet töreni videosunu buradan izleyebilirsiniz.

Prova, Kapanış Konferansı ve Mezuniyet Töreni etkinliklerine öğretim üyelerinin cübbe, mezun adaylarının cübbe ve kep ile katılmaları beklenmektedir.

30 Haziran 2017 Cuma
Program:
09:15-10:00 "Tören Provası" için Kayıt listelerinin imzalanması ve yürüyüş planının dağıtılması (Amfitiyatro arka girişi)
10:00-11:15 Tören Provası (Amfitiyatro)
11:15-11:30 Mezuniyet Sınıfı Toplu Fotoğraf Çekimi (Amfitiyatro)
12:00-12:30 Tosun Terzioğlu Bahçesi Açılışı
12:30-13:30 2016-2017 Mezunları ile Öğle Yemeği (SGM)
13:30-14:30 2016-2017 Akademik Yılı Kapanış Konferansı (SGM): Murathan Mungan
14:30-14:45 Mezunlar Tuğlasının Yerleştirilmesi (Mezunlar Rıhtımı)
14:45-15:45 İkram (SGM Fuaye)

01 Temmuz 2017 Cumartesi
Program:
18:00-19:00 Mezuniyet Sınıfı ve Öğretim Üyelerinin Akademik Yürüyüş için Amfi tiyatro arkasında Toplanması ve Sıralanması (Amfitiyatro arka girişi)
18:30-19:00 Aileler Karşılama (Amfitiyatro)
19:00-21:15 Mezuniyet Töreni (Amfitiyatro)
21:15-21:30 Mezunlar Rıhtımına Yürüyüş
21:30-23:00 İkram (SGM)

Mezuniyet Günleri programının tüm detayları için lütfen web sitesini ziyaret edin: commencement.sabanciuniv.edu/tr

 

 

Son ders Murathan Mungan'dan

Sabancı Üniversitesi mezuniyet etkinlikleri kapsamında, mezuniyet töreninden bir gün önce, Mezuniyet Sınıfı, aileleri ve tüm Sabancı Üniversitesi mensuplarına yönelik “Akademik Yıl Kapanış Konferansı” düzenlenecek. “Akademik Yıl Kapanış Konferansı”nın bu yılki konuşmacısı yazar Murathan Mungan olacak.

Murathan Mungan, 30 Haziran 2017 Cuma günü Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde gerçekleşecek konferansta mezunlarla biraraya gelecek.

Konferansın ardından, Murathan Mungan, mezunlarımız ile birlikte tuğlasını mezunlar duvarına ekleyecek.

Murathan Mungan hakkında:

Murathan Mungan, 21 Nisan 1955’te Istanbul’da doğdu.
Çocukluğu ve ilk gençlik yılları, memleketi olan Mardin’de geçti. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nü bitirdi. Aynı bölümde “master”ını tamamladı.

Ankara’da Devlet Tiyatroları’nda ve Istanbul’da Şehir Tiyatroları’nda “Dramaturg” olarak çalıştı. 1987’de günlük gazete olarak yayımlanan Söz gazetesinde,“Kültür-Sanat Sayfası” editörlüğü yaptı.

1988’ten beri serbest yazar olarak çalışmakta ve halen Istanbul’da yaşamaktadır.


1991’de Remzi Kitabevi’ne “Çilek” amblemli kırk kitaplık özel bir koleksiyon dizisi hazırlayarak bu diziyi yönetti.

Mungan, çeşitli dergi ve gazetelerde şiirler, öyküler, metinler, deneme, eleştiri ve incelemeler yayımlayarak adını duyurdu.

İlk kitabı 1980’de yayımlandı. Aynı zamanda ilk oyunuydu bu: Mahmud ile Yezida.

Şehir Tiyatroları’nda çalışırken, “Gençlik Günleri” adını verdiği daha sonra her yıl tekrarlanacak olan kapsamlı bir şenliğin yöneticiliğini yaptı; programlar sundu, yönetti.
Murathan Mungan’ın sahnelenen ilk oyunu, Orhan Veli’nin şiirlerinden kurgulayarak oyunlaştırdığı Bir Garip Orhan Veli’dir. İlk kez 1981’de sahnelenen bu oyun, yirmi küsur yıl boyunca sahnelendi ve 1993’te kitap olarak basıldı.

Yazarın Mezopotamya Üçlemesi adını verdiği ve üç oyundan oluşan üçlemesinin ilk oyunu Mahmud ile Yezida yurtiçinde ve yurtdışında birçok topluluk tarafından sahnelendikten sonra, profesyonel olarak ilk kez 1993’te Ankara Devlet Tiyatroları tarafından oynandı. Üçlemenin ikinci halkası olan Taziye ise, ilk olarak 1984’te Ankara Sanat Tiyatrosu tarafından sahnelenmiştir. 1992’de, halkanın üçüncü oyunu olan Geyikler Lanetler’ in tamamlanmasıyla birlikte, Metis Yayınları, üçlemeyi oluşturan bu oyunları, üç ayrı kitap olarak aynı anda yayımlamıştır. 1994’te bu üç oyun bir yıl boyunca Devlet Tiyatroları tarihinde ilk kez olmak üzere arka arkaya Antalya Devlet Tiyatroları tarafından sahnelenmiş, gene aynı yıl Istanbul Uluslararası Tiyatro Festivali’nde, üç oyun ardı ardına tam “on bir saat süren bir gösteri” olarak iki kez tekrarlanmıştır. 1999 yılında Ankara Devlet Tiyatroları yapımı Geyikler Lanetler, aynı yıl Berlin’de, uluslararası bir tiyatro şenliği olan “Theater der Welt”e çağrılmış ve Schaubühne’de gösterilmiştir. Aynı oyun 2003 yılında Yunanistan’da Selanik Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenmiştir.

Geyikler Lanetler oyununa kaynaklık eden yazarın Cenk Hikâyeleri kitabındaki “Kasım ile Nasır” adlı öyküsü, 1994’te İtalya’da “La Mamma Umbria”da sahnelenmiştir. Aynı öykü 2004’te farklı bir yorumla Diyarbakır Sanat Merkezi tarafından sahnelenmiştir. Gene aynı kitapta yer alan “Şahmeran’ın Bacakları” adlı uzun hikâyesi, çeşitli topluluklar tarafından sahneye uyarlanmıştır.

Yazarın Lal Masallar adlı öykü kitabındaki “Muradhan ile Selvihan ya da Bir Billur Köşk Masalı” adlı öyküsü, 1987’de, ilkin Fransa’da, Lulu Menase yönetiminde Théâter Des Arts de Cergy-Pontoıse’da, ardından Nurhan Karadağ yönetiminde Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü Sahnesi’nde sahnelenmiştir. Aynı öykü, Amerika’da Penguen Books’un “Dünya Hikâyeleri Antolojisi”ne seçilmiştir. Bosna-Hersek’te yayımlanan Türk öykücülerini içeren bir seçkideyse bu öykünün Boşnakça çevirisi yer almıştır.
Yazarın gene Cenk Hikâyeleri kitabında yer alan“Binali ile Temir” adlı bir diğer öyküsü, 1991’de Ankara Deneme Sahnesi tarafından, 1999’da ise Adana Tiyatro Atölyesi tarafından sahnelenmiştir.

2000’de yazarın bir öyküsü daha sahneye aktarılmış, bu kez de Beşinci Sokak Tiyatrosu, “Dumrul ile Azrail”i, Istanbul Festivali’nden sonra, dünyanın önemli tiyatro festivallerinde, Avusturya, Almanya ve Tunus’un yanı sıra Hollanda’nın çeşitli kentlerinde sahnelemiştir.

2003 yılında Kopenhag’daki “Bette Nansen Theater”da, yazarın “Sayfadaki Gibi”adlı kısa oyunu, bazı Doğulu yazarları bir araya getiren ortak bir proje olan “Bin Bir Gece” içinde yer almış, aynı oyun 2005 yılında İngiltere’de “1001 Nights now” adıyla Nottingham Playhouse’da sahnelemiştir.

Murathan Mungan 1989’da, İngiliz yazar Nell Dunn’ın “Steaming” adlı oyununu “Kadınlar Hamamı” sahneye koymuştur.

Mungan’ın döneminde Ankara İl Radyosu’nca seslendirilen iki tane de radyo oyunu vardır: Dört Kişilik Bahçe ve Ölümburnu.

Mungan bir tanesi filme alınan üç tane de film senaryosu yazmıştır. 1984’te Atıf Yılmaz tarafından filme alınan Dağınık Yatak’ın yanı sıra Dört Kişilik Bahçe ve Başkasının Hayatı adlı iki senaryosu daha vardır. Bu üç senaryo 1997’de üç ayrı kitap olarak aynı anda yayımlanmıştır.

Gazete ve dergilerde İlk yazıları 1975’de yayımlanan Mungan, yirmi yıllık yazı serüveninin çeşitli ürünlerinden yaptığı bir derlemeyi kırkıncı yaşı nedeniyle Murathan’95 adlı bir kitapta toplamıştır.

Bu kitapla birlikte başlayan özel toplama kitapları, şiirlerinden kendinin yaptığı özel bir seçmeyi içeren numaralanmış tek baskı olarak yayımlanmış Doğduğum Yüzyıla Veda ile sürmüş, bunu, 13+1’de şiirlerini, 7 mühür’de kimi öykülerini bir kutu içinde bir araya getirdiği toplamlar ve Türk şiirinde şimdiden bir “kült kitap” olmuş olan Yaz Geçer’in onuncu yılı nedeniyle yapılan büyük boy özel baskı izlemiştir. Ellinci yaşı için hazırladığı ve yalnızca 2005’te yayımlanıp baskısı bir kez daha tekrarlanmayacak Elli Parça kitabı da bu özel kitaplardandır.

Beş bölümden oluşan ve her bölümü ayrı bir yazar tarafından kaleme alınan bir Bülent Erkmen projesi olarak 2004’te yayımlanan Beş peşe romanında da yer almıştır.
Murathan Mungan, bu arada yabancı yazarların öykülerinden ve yazılarından oluşan çeşitli seçkiler yayımlamayı sürdürmektedir. İlk öykü seçkisi Ressamın Sözleşmesi’ni, daha sonra Çocuklar ve Büyükleri, Yazıhane, Yabancı Hayvanlar, Erkeklerin Hikâyeleri ve Kadınlığın 21 Hikâyesi adlı öykü ve yazı seçkileri izlemiştir.

Bütünüyle özyaşamöyküsel bir malzemeden yola çıkan ilk anlatı kitabı Paranın Cinleri’ni 1997’de yayımlamıştır.

Şiir ve öykü arası bir dil ve kıvam tutturduğu yazınsal metinlerini bir araya topladığı Metinler Kitabı ise, 1998’de yayımlanmıştır.

Mungan’ın kimi şiirlerinin Kürtçeye çevirisinden yapılan bir toplam Lı Rojhilate Dile Min (Kalbimin Doğusunda) adıyla 1996’da yayımlanmıştır.

Mungan, bugüne değin çoğu “Yeni Türkü” topluluğu tarafından seslendirilmiş olan şarkı sözleri yazmıştır. Yazdığı şarkıların Türkiye’nin önemli şarkıcıları, toplulukları tarafından yeniden seslendirilmesiyle oluşan ve “tribute” sayılabilecek Söz vermiş şarkılar adlı “cover” albümü 2004’te yayınlanmıştır.

2006’da bugüne dek yazdığı tüm şarkı sözlerini gene aynı ad altında bir araya getirerek kitaplaştırmıştır.

Yazıları, şiirleri ve kimi kitapları bugüne değin İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İsveççe, Norveççe, Yunanca, Fince, Boşnakça, Bulgarca, Farsça, Kürtçe ve Hollanda diline çevrilerek çeşitli dergi, gazete ve antolojilerde yayımlanmıştır.

Murathan Mungan, 1985’ten bu yana Istanbul’da yaşamaktadır.

İlk kitapları farklı yayınevleri tarafından yayımlandıktan sonra, 1986’da Remzi Kitabevi’ne, 1992’de de Metis Yayınları’na geçmiştir. Halen aynı yayınevindedir.

Prova, Kapanış Konferansı ve Mezuniyet Töreni etkinliklerine öğretim üyelerinin cübbe, mezun adaylarının cübbe ve kep ile katılmaları beklenmektedir.

30 Haziran 2017 Cuma

Program:
09:15-10:00 "Tören Provası" için Kayıt listelerinin imzalanması ve yürüyüş planının dağıtılması (Amfitiyatro arka girişi)
10:00-11:15 Tören Provası (Amfitiyatro)
11:15-11:30 Mezuniyet Sınıfı Toplu Fotoğraf Çekimi (Amfitiyatro)
12:00-12:30 Tosun Terzioğlu Bahçesi Açılışı
12:30-13:30 2016-2017 Mezunları ile Öğle Yemeği (SGM)
13:30-14:30 2016-2017 Akademik Yılı Kapanış Konferansı (SGM): Murathan Mungan
14:30-14:45 Mezunlar Tuğlasının Yerleştirilmesi (Mezunlar Rıhtımı)
14:45-15:45 İkram (SGM Fuaye)
Mezuniyet Günleri programının tüm detayları için lütfen web sitesini ziyaret edin: commencement.sabanciuniv.edu/tr

Mesajlarınızla 2017 mezunlarının heyecanını paylaşın!

Sabancı Üniversitesi Mezuniyet Töreni 1 Temmuz 2017 Cumartesi günü gerçekleşecek. Mezunlar Sınıfı için heyecanlı bir geri sayım başlıyor. Siz de mesajlarınızla 2017 Mezuniyet Sınıfı’nın heyecanını paylaşmak, onlara destek olmak ister misiniz?


gazetesu@sabanciuniv.edu adresine göndereceğiniz mesajlar 30 Haziran 2017 Cuma gününden itibaren gazeteSU'da yer alacak.

Sabancı Üniversitesi sosyal mecralar üzerinden göndereceğiniz mesajlar, 1 Temmuz 2017 Cumartesi akşamı, kokteyl alanında canlı olarak yayınlanacak.

Sosyal medya üzerinden mesajlarınızı iletmek için #SuMezuniyet17 hashtag'ini kullanabilirsiniz.

EDU’nun “İşte Liderlik” Sertifika Programı Katılımcıları Sertifikalarını Aldı

Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi EDU’nun, birikimlerini ve tecrübelerini daha geniş kitleler ile paylaşmak, sürekli gelişime inanan profesyonellere güvenilir bir destek sağlamak amacıyla başlattığı genel katılıma açık eğitim programlardan “İşte Liderlik” sertifika programı sona erdi. Katılımcılar sertifikalarını 17 Haziran 2017, Cumartesi günü aldılar.


Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi EDU tarafından, 25 Şubat – 17 Haziran 2017 tarihleri arasında düzenlenen, İşte Liderlik Gelişim Programı ile, yöneticilerin hem kendilerindeki hem de ekiplerindeki potansiyeli açığa çıkarmak ve liderlik becerilerini geliştirmek; böylelikle çalışan memnuniyeti ve performansı yüksek ekiplere dönüştürmek hedeflendi.

Yönetim ve liderlik sorumluluğu olanlar veya bu sorumluluğa hazırlanacak bireyler için tasarlanan program, iş hayatında ve hayatın her alanında liderlik ile ilgili teorik bilgileri hayata taşıma konusunda uygulamalar ve grup koçluklarıyla gelişimi desteklendi.

Üç modülden oluşan programın ilk modülünde “Güvene ve İşbirliğine Dayalı Liderlik”, ikinci modülünde “Duygu ve Çatışma Yönetimi” ve üçüncü modülünde “Sistem Boyutunda Problem Çözme” konuları ele alınacak. Her modülde “Grup Koçluğu” konusunda çalışma yapıldı.

 

Enerji Sektöründeki Girişim ve Büyüme Fırsatları Ele Alındı

Sabancı Universitesi Teknoloji Tabanlı Girişimleri Hızlandırma Merkezi SUCool, 20 Haziran 2017 Salı akşamı ImpactHub evsahipliğinde "Enerji Sektöründeki Girişim ve Büyüme Fırsatları" başlıklı bir buluşma düzenledi.


SUCool Enerji Teknolojileri Startup Takım Lideri İpek TÜRKER KILIÇER'in moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte Şahin ÇAĞLAYAN (Kurucu Ortak ve Teknoloji Direktörü, Reengen) ile Yılmaz YILDIRIM (İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Hizmetleri Danışmanı, Ernst&Young Türkiye) ve Enes Hoşgör (CEO ve Kurucu, EEme) konuşmacı oldular. Panelde temiz teknoloji ve temiz enerji girişimlerinin yenilikçi teknolojilerini ve iş modellerini çoğunlukla regüle ve büyük oyuncuların hakim oldukları bir ortamda hayata geçirebilmeleri ve bunlara ilişkin hukuki konular ele alındı.

Şahin Çağlayan, enerji sektöründe yatırım maliyetlerinin yüksekliğine değinerek sözlerine başladı. Bu alanda start-up kurmak isteyen girişimcilerin büyük bir değer zinciri oluşturmaları gerektiğinin altını çizdi. Start-up’lara sağlanan fonların genişliğine değinen Çağlayan, bu fonlardan yararlanmanın en önemli yolunun bu alanda çalışan akademisyenlerle işbirliği yapmak olduğunu söyledi. Elektrik dağıtım şirketleri ile yapılacak işbirliğinin önemine de vurgu yapan Çağlayan, bu şirketlerin altyapılarının kullanılabileceğine dikkat çekti.

Enes Hoşgör ise şu ana kadar dünyada, özellikle elektrik sektöründe, başarılı bir enerji start-up’ı olmadığını söyledi. Elektrik piyasasında çok agresif bir rekabet olduğunun altını çizen Hoşgör, kâr marjlarının düşük olmasıyla da büyük enerji şirketlerinin inovasyona yatırım yapmak istemediklerini dile getirdi. Hoşgör, “Belli ekonomilerde tüketiciye direkt ulaşırsanız anlamlı olur” dedi.

Yılmaz Yıldırım, şirketlerin finansal olmayan datalarının finansal sonuçlar üzerinde etkili olduğunu söyledi. Enerji alanında start-up kuracakların; büyük paranın takibi ve kullanıcıların probleminin çözülmesi olmak üzere iki önemli parametreyi dikkate almaları gerektiğinin altını çizdi.

Cleantech ile ilgili detaylı bilgi için: http://startupglobe.org/cleantech/

 

 

 

Abone ol