Ana içeriğe atla

Nano Open Seminer Serisi'nin yeni konuğu Tülay Yılmaz İnan

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) tarafından düzenlenen Nano Open Seminer Serisi, 11 Mayıs 2022 Çarşamba günü saat 11:00’de SUNUM Araştırmacısı Dr. Tülay İnan'ın “UV-ışınları ile sertleşebilen polimerik malzemeler" konulu semineri ile devam ediyor.

Nano Open Semineri-11Mayıs

Petrol bazlı ürünler ve bunun sonucunda çevre üzerindeki olumsuz etki ve yenilenemeyen kaynakların kıtlığı gibi nedenler bilim camiasını bu sorunlara daha sürdürülebilir ve çevreye duyarlı çözümler bulmaya yöneltiyor. Radyasyonla kürlenebilen uygulamalar, düşük enerji tüketimi, daha az çevre kirliliği ve oda sıcaklığı gibi düşük sıcaklıklarda bile hızlı sertleşme (kuruma) avantajları nedeniyle, yenilikçi ve sürdürülebilir bir teknoloji olarak kabul edilir.

Dr. Tülay Yılmaz İnan, UV ışınları ile sertleşebilen polimerik malzeme uygulamalarından olan   kaplama ve göz içi lens - katarakt lensi (GİL) uygulamaları hakkında bilgi verecek.

11 Mayıs 2022, saat 11:00'deki Nano Open Webinarı'na kayıt için; otolab.sabanciuniv.edu

Tülay Yılmaz İnan hakkında

Tülay Yılmaz İnan, 1990 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Kimya Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Aynı yıl Marshall Boya ve Vernik Sanayii’nde  Ar-Ge Mühendisi olarak çalışmaya başladı. 26 yıl aktif Ar-Ge deneyimi bulunan İnan, özellikle uygulamalı polimerik malzemeler üzerinde çalıştı. Bu kapsamda, değişik polimerlerin sentezi ve karakterizasyonu kapsamında özellikle yüksek performanslı polimerler, UV-Işınları ile sertleşebilen polimerler, su bazlı polimerler, kaplama ve boya uygulamaları, doğal ürünlerden (hümik asit, terpenler, zeolit, bentonite vb) katma değeri yüksek ürünlerin elde edilmesi, yakıt pili membranları gibi konularda çalışmalar yürüttü. 1991-2012 yılları arasında TÜBİTAK-MAM’da değişik görevlerde bulunan İnan, 1994'te İTÜ Kimya Mühendisliği’den yüksek lisans, 1999’da doktora derecesini aldı, 2010 yılında ise YÖK’ten doçentlik unvanını kazandı. 2015-2019 yılları arasında Saudi Aramco Petrol Şirketinde Ar-Ge çalışmalarında bulunan İnan'ın ulusal ve uluslararası dergilerde yayınlanmış 41 makalesi, 7 patenti, 60’tan fazla ulusal ve uluslararası kongre tebliği, TÜBİTAK ve ARAMCO’da kaleme aldığı pek çok teknik raporu bulunmaktadır.

David Hockney Akbank’ın Desteğiyle Sakıp Sabancı Müzesi’nde...

Sakıp Sabancı Müzesi’nin, Akbank’ın desteğiyle düzenlediği David Hockney’nin Baharın Gelişi, Normandiya, 2020 sergisi, 11 Mayıs Çarşamba günü ziyarete açılıyor. Sergi, 20. ve 21. yüzyılın en ilham verici sanatçılarından biri olarak kabul edilen David Hockney’nin Covid-19 salgınının ilk döneminde Normandiya'daki evinde iPad ile yaptığı ve sanatçının baharın gelişini müjdeleyen 116 resminden oluşuyor.

ssm_david_hockney

Baharın Gelişi, Normandiya, 2020 sergisindeki iPad resimleri; Hockney'nin meyve ağaçları, çalılar, çiçek bahçeleri, gölet ve nehirler, tarlalar ve uzak tepelere uzanan bir manzarada çalıştığını, baharın her yıl tekrarlanan yolculuğunu her gün gözleyerek, çıplak ağaçlardan tomurcuk ve çiçeklere, yeşil yapraklara kavuşana kadar yakaladığını gösteriyor. Sergi baharın adeta bir kutlaması niteliğinde ve doğal dünyanın mucizelerini, sürekli yenilenişini, yaşam döngüsünü hatırlatıyor.

Baharın Gelişi, Normandiya, 2020 sergisiyle ilgili Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer ve Baharın Gelişi, Normandiya, 2020 sergilerinin küratörü Edith Devaney’in katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi.

ssm_david_hockney_1

Toplantıda konuşan SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer “Sakıp Sabancı Müzesi’nin 20. yılında, çağımızın en önemli sanatçılarından biri olan David Hockney’nin eserlerinin ilk defa Türkiye’ye taşındığı Baharın Gelişi, Normandiya, 2020 sergisini ağırlamanın heyecanını ve gururunu yaşıyoruz. İnsanlığın uzun geçmişinde ilkbahar daima karanlıktan çıkışın, yeniden doğuşun sembolü olmuştur. İlkbaharla karanlık aydınlanır, canlılar uzun uykularından uyanır, yaşam kaynağı toprak ananın tohumlarıyla bereket saçar ve bu döngü ilelebet sürer.

David Hockney Baharın Gelişi, Normandiya, 2020 sergisinde, uzun yaşamının verdiği bilgelikle ve 21. yüzyılın teknolojisiyle, tabiatın uyanışını adeta ‘an be an’ izleyerek bizi bir bahar ayinine şahit olmaya davet ediyor. Sergi bir anlamda mevsimin baştan sona hikayesi, adeta kutsaması niteliğinde. David Hockney bu sergisiyle hepimize doğanın mucizelerini, her şeye rağmen sürekli yenilenen yaşam döngüsünü, sık sık tekrarladığı ‘hayatı sevmek’ temasını hatırlatıyor.  Tüm dünya için fazlasıyla zor geçen, hepimizin evlerimize kapandığı, gerçek dünya ile bağımızın koptuğu iki seneden sonra doğanın ve baharın yeniden doğuşunu kutlayan bu serginin hepimiz için umut ve neşe kaynağı olmasını diliyorum. Daimi yol arkadaşımız Akbank’a ve Yönetim Kurulu Başkanı sevgili Suzan Sabancı Dinçer’e çok teşekkür ediyorum.

Büyük sanatçı David Hockney’i huzurlarınızda saygıyla selamlıyorum.  Kendisine bu ilham verici eserleri yarattığı için; Royal Academy ve Brüksel Bozar’dan sonra, Chicago’daki Art Institute’dan önce sergilenmeleri üzere bizi seçtikleri için şükranlarımı sunuyorum. Çocuk resimleri kadar saf ve naif bu eserler, yaşı olmayan bir sanatçının, David Hockney’nin yaşsız bir dünyanın insanlarına hediyesidir” dedi.

ssm_david_hockney_2

Akbank'ın Sakıp Sabancı Müzesi ile birlikte iki yılda bir çağdaş sanatın önemli temsilci ve akımlarını İstanbul’da ağırlamasından duyduğu mutluluğun altını çizen Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, “Bu yıl, Sakıp Sabancı Müzesi’yle birlikte, modern zamanların en önemli sanatçılarından David Hockney’nin doğadaki bahar coşkusunu ön plana çıkardığı ‘Baharın Gelişi, Normandiya, 2020’ adlı müthiş sergisine ev sahipliği yapıyoruz. Tüm dünyada ses getirecek bu dev proje, David Hockney’nin Türkiye’deki ilk büyük ölçekli sergisi. Bu sergi sayesinde İstanbul'un ve ülkemizin yurtdışında doğru ve iyi tanıtımını yapmaktan özellikle gurur duyuyoruz" diye konuştu.

Baharın Gelişi, Normandiya, 2020 sergilerinin küratörü Edith Devaney ise “Öncelikle güzel bir bahar gününde İstanbul’da olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Geçen sene İngiltere’de Royal Academy ve ardından Brüksel Bozar’da açtığımız serginin üçüncü durağının Sakıp Sabancı Müzesi olabilmesini sağlayan sevgili meslektaşım Dr. Nazan Ölçer’e ve ekibine; sergiyi destekleyen Akbank’a ve Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Suzan Sabancı Dinçer’e çok teşekkür ediyorum.

David Hockney, eleştirmenler ve tarihçiler tarafından 20. ve 21. yüzyılların çok önemli bir sanatçısı olarak görülüyor. Kitlelerin kendisine duyduğu hayranlıkla birlikte Hockney sanat dünyasında adeta bir fenomen. David Hockney her zaman kendi sanatsal ilgi alanlarının ve birçok merakının peşinden gitti. Bunları yaparken trendlere önem vermedi, geçmişe ve eserlerinde sıklıkla ifade bulan sanat tarihine olan derin bilgisi ve ilgisine yöneldi. Teknolojileri kullanması, teknolojiye olan ilgisi kimi zaman yanlış yorumlansa da resim yapmanın yeni yollarını keşfetmekle ilgili olduğuna inandı. Öyle ki bir söyleşisinde Van Gogh’un, Monet'nin iPad'i onunla aynı nedenlerle seveceklerini söyledi.

ssm_david_hockney_3

David Hockney kendi deyimiyle “baharın gelişi”ni daha önce de betimleyip ele almış bir sanatçı.  2011’de Yorkshire'da ilk defa iPad kullanarak eserler üretti ve bunlar Royal Academy of Arts’ta açılan A Bigger Picture (Daha Büyük Bir Resim) sergisinde sergilendi. Bu, Hockney'nin söz konusu yeni aracı kullanarak ürettiği ilk çalışmasıydı. 2013’te tekrar aynı konuyu ele alarak Yorkshire’da bu kez baharı bir dizi kâğıt üzerine füzen eserde betimledi. 2020’de ise baharı Normandiya'da yakalamaya karar verdi ancak bu sırada pandemi başladı. Renkleri daha özgürce çizme, katmanlar halinde çalışma fikriyle bir kez daha iPad’i seçti.  David Hockney, bir sahneyi, bir konuyu görme ve onun göze çarpan ve kısacık yönlerini yakalama hızının iPad'de hızlı olduğunu biliyordu.  Herhangi bir tuval hazırlığı veya boya karıştırma ve ardından boyanın kurumasını bekleme gibi bir süreç yoktu. Dört aylık bir zamanda 116 görüntü ürettti. Normandiya’da Monet’nin Giverny'deki bahçesindeki resimlerin saf güzelliği de Hockney için bir ilham kaynağı oldu. Baharın Gelişi, Normandiya, 2020 sergisi, izleyiciye zamanın açılımına dair güçlü bir his veriyor.  Tüm sanatseverlerin bu sergiden olağanüstü güzel duygularla ayrılacağına inanıyorum” dedi.

11 Mayıs – 29 Temmuz tarihleri arasında Akbank’ın desteğiyle Sakıp Sabancı Müzesi’nde sanatseverlerle buluşacak Baharın Gelişi, Normandiya, 2020 sergisi kapsamındaki etkinlikler de uzun bir aradan sonra ilk defa yüz yüze olarak gerçekleştirilecek.  SSM Öğrenme Programı kapsamında düzenlenecek çocuk eğitimleri, Akbank Sanat Konuşmaları başlığıyla yetişkin eğitimlerinin yanı sıra film gösterimleri ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi işbirliğiyle tasarlanan atölyelerle bahar SSM’de dolu dolu yaşanacak.

Sabancı Üniversitesi çalışanları ve öğrencileri Sakıp Sabancı Müzesi'ni ücretsiz ziyaret edebilir.

Sergi ve etkinlikler hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.

“Yeni Nesil Sürdürülebilir Enerji Teknolojileri” webinarı

Sabancı Üniversitesi’nin kamu ve özel sektör yöneticilerini bilim ve teknoloji ile buluşturmak üzere gerçekleştirdiği “Teknolojinin Gücüyle Geleceğe” Webinar Serisi’nin 2022 programı, 10 Mayıs 2022 Salı günü “Yeni Nesil Sürdürülebilir Enerji Teknolojileri” webinarı ile devam ediyor. 

Sabancı Üniversitesi’nin araştırma alanları ile bilgi birikiminin kaynağında paylaşılması, kamu ve özel sektör ile olan işbirliği fırsatlarına yenilerinin eklenmesini amaçlayan Teknolojinin Gücüyle Geleceğe Webinar Serisi 2022 programının beşinci semineri Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Dekan Yardımcısı Selmiye Alkan Gürsel ile MDBF Misafir Öğretim Üyeleri Cengiz S. Özkan ve Mihrimah Özkan tarafından “Yeni Nesil Sürdürülebilir Enerji Teknolojileri" konusunda gerçekleşecek.

10 Mayıs Salı günü gerçekleşecek “Yeni Nesil Sürdürülebilir Enerji Teknolojileri" webinarına kayıt yaptırmak için lütfen tıklayın

“Eşikteki Türkiye” webinar serisi devam ediyor

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), Stiftung Mercator ve Ankara Enstitüsü Türkiye ortaklığıyla “Eşikteki Türkiye” başlıklı webinar serisi devam ediyor. Webinar serisinin sekizincisi 10 Mayıs 2022 Salı günü saat 15:00’te gerçekleşecek.

Eşikteki_Türkiye_10Mayıs

Moderatörlüğünü İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in yapacağı bu bölümün konuşmacıları, Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İPM Direktörü Fuat Keyman, 2021/22 Mercator-İPM Kıdemli Araştırmacısı Hatem Ete ve Ferhat Kentel olacak.

Bu buluşmada, Hatem Ete ve Ferhat Kentel tarafından yürütülen "Türkiye'de Milliyetçilik Algısı" başlıklı toplumsal eğilimler anketinin verileri ve çıktıları paylaşılacak.

İnsanlık küreselleşme, yeni teknolojiler, iklim değişikliği gibi herkesi yatay kesen dinamiklerin yanı sıra her bir ülkeyi farklı şekillerde etkileyen göç, terör, radikalleşme, eşitsizlik, yoksulluk gibi gelişmeler üzerinden yeni bir tecrübe yaşıyor. Bu tecrübe, birbirinden farklı düzeylerde de olsa, her ülke ve toplumun bilgi, olgu ve değer ile ilişkilerini yapısal olarak dönüştürüyor.

“Eşikteki Türkiye” webinar serisinde Türkiye'nin de yakından hissettiği bu dönüşüm sürecinin toplumsal, siyasal ve ekonomik dinamiklerinin anlaşılması, bu dinamiklerin ulusal, bölgesel ve küresel gelişmelerle etkileşiminin değerlendirilmesi amaçlanıyor.

Kayıt linki: https://event.webinarjam.com/register/220/wy8k7h0q

“Şehzade’nin Sıra Dışı Dünyası: Abdülmecid Efendi” sergisi uzatıldı

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde, Sabancı Holding’in katkılarıyla devam eden, Osmanlı’nın son veliahdı ve son halifesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin de seçtiği ilk ve tek halife olan Abdülmecid Efendi’nin sanatını kapsamlı bir bakış açısıyla ele alan  “Şehzade’nin Sıra Dışı Dünyası: Abdülmecid Efendi” sergisi, gördüğü büyük ilgi nedeniyle 3 Temmuz Pazar gününe kadar uzatıldı.

Abdülmecid Efendi Sergisi

Önemli bir ressam olmanın yanı sıra hat, müzik ve edebiyat ile ilgilenen, pek çok sanatçının ve kurumun da hâmiliğini üstlenmiş Abdülmecid Efendi’nin çoğu ilk kez yan yana gelmiş eserlerinden oluşan “Şehzade’nin Sıradışı Dünyası: Abdülmecid Efendi” isimli sergide tabloların yanı sıra Şehzade’nin yazdığı mektuplar, bilinmeyen aile fotoğrafları, Bağlarbaşı’ndaki köşkünde ağırladığı sayısız yemeğe ait davetiye ve menüler, nadir belge ve  fotoğraflar, sanatçı ve sanat hâmisi olarak yer aldığı sergilere ait broşür ve kataloglar, sık sık gittiği konser ve tiyatro  bilet ve programları ile hakkında çıkan gazete haberleri de yer alıyor.

Sabancı Holding’in katkılarıyla gerçekleştirilen “Şehzade’nin Sıra Dışı Dünyası: Abdülmecid Efendi” sergisi 3 Temmuz Pazar gününe kadar pazartesi hariç 10.00 – 18.00, cumartesi 10.00 – 20.00 saatleri arasında SSM’de ziyaret edilebiliyor.

Abdülmecid_Efendi_Sergisi

EDU, Sertifika Programlarında Erken Kayıt Olanağı Sunuyor

Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, EDU, haziran ayında başlayacak Liderliğe İlk Adımlar, Yöneticiler İçin Finans ve Eğiticinin Eğitimi Sertifika Programları’na özel %15 erken kayıt olanağı sunuyor.

Yöneticiler İçin Finans Sertifika Programı

6 modülden oluşan Yöneticiler İçin Finans Sertifika Programı’nda; finansçı olmayan yöneticilerin, iş ortakları ve iş sahiplerinin bir finansçı kadar bilgi sahibi olabilmeleri ve bütünsel bir finansal bakış açısı kazanmalarını sağlamayı, bir işletmenin tüm faaliyetleri süresince karar süreçlerinde finansal boyutun etkilerini öngörebilmelerini hedefliyor. Programda, finansal tabloların analiz tekniklerine ve uzun vadeli yatırım kararlarının verimliliğini ölçme tekniklerine ışık tutulacak. 10 Haziran’da başlayacak programda erken kayıttan yararlanmak isteyenlerin 10 Mayıs’a kadar kayıt yaptırmaları gerekiyor. 

Liderlikte İlk Adımlar Sertifika Programı

9 tam günlük eğitimden oluşan Liderliğe İlk Adımlar Sertifika Programı’nda yöneticilerin liderlik becerilenin ortaya çıkarılması ve geliştirilmesine odaklanılacak. İlk kademe yöneticilerin ve yönetici adaylarının katılabileceği programda ilişki, duygu ve çatışma yönetimi ve çözüm geliştirme gibi konularda eğitim modülleri yer alıyor. 10 Haziran’da başlayacak programda erken kayıttan yararlanmak isteyenlerin 10 Mayıs’a kadar kayıt yaptırmaları gerekiyor. 

Eğiticinin Eğitimi Sertifika Programı

Program, eğitmenlik kariyerinde ilerleyen kişilerin gelişim yolculuklarında, fark yaratan eğitmenler olabilmelerine; iyi bir eğitmen olmak için gereken tüm yetkinlik alanlarını geliştirebilmelerine destek ve rehber olmayı amaçlıyor.

16 Haziran’da başlayacak programda, yetişkin öğrenme teorisi ve öğretim tasarımı modellerinin temelleri, ihtiyaç analizi, fasilitasyon, öğrenme hedefleri, teknik ve materyal kullanımı ile ölçme ve değerlendirme yöntemlerine ışık tutulacak. Modüler yapıdaki programda, sahnede ve sanal ortamda katılımcıları etkileme, eğitimi hikayeleştirme konuları ile bilgiler aktarılacak. Erken kayıttan yararlanmak isteyenlerin 15 Mayıs’a kadar kayıt yaptırmaları gerekiyor. 

Öğrencimiz Nursima Ünver, Toronto Üniversitesi - Max Planck Enstitüsü ortak doktora programına tam burslu olarak kabul aldı

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Programı Yüksek Lisans Öğrencimiz Nursima Ünver, Toronto Üniversitesi - Max Planck Enstitüsü ortak doktora programına tam burslu olarak kabul edildi. Sabancı Üniversitesi’nde bellek ve çalışma belleği arasındaki ilişkiyi inceleyen bir EEG projesinde görev alan Nursima Ünver, tez çalışmasında uzun süreli belleğin dikkatten nasıl etkilendiğini davranışsal deneylerle inceliyor. 

Nursima Ünver,  hedeflerini ve psikolojiye ilgili duyan öğrencilere önerilerini gazeteSU okurları için anlattı.  

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
N.Ü: Ben Nursima Ünver, 24 yaşındayım, Adanalıyım. Lisans eğitimi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji bölümünde tamamladım. Şu anda da Sabancı Üniversitesi  Psikoloji bölümünde yükses lisans öğrencisiyim. Dr. Eren Günseli danışmanlığında bellek ve dikkat üzerine çalışıyorum.

Psikoloji alanına ilk ne zaman ilgi duydunuz? Üniversitemizde bu programında yüksek lisans yapmaya ne zaman karar verdiniz?

N.Ü: Psikolojiye olan ilgim lisedeyken başladı. Aldığım felsefe derslerinin de etkisiyle psikoloji ile ilgili kitaplar okumaya başladım ve psikolojinin çok fazla alt alandan oluşan, insanın hayatına dokunabilen ve yeniliklere açık bir bölüm olduğunu görüp bu yönde tercih yaptım. Lisans eğitimim sırasında ise özellikle bilişsel psikoloji ile ilgilenmeye başlayıp bu alanda staj ve laboratuvar deneyimi kazandım.

Mezun olacağım sene Sabancı Üniversitesi'nde psikoloji yüksek lisans programı ilk öğrencilerini alacaktı ve bu haberi görmek bile beni çok heyecanlandırmıştı. Daha sonra psikoloji bölümü kadrosuna baktığımda hem akademik ilgi alanlarımızın benzerliği hem de alanda tanınır ve başarılı bir araştırmacı olması sebepleri ile Eren hoca ile çalışmak üzere bu programa başvurdum. Aynı zamanda üstün araştırma olanakları sunması ve alanlarında öncü birçok öğretim üyesine ev sahipliği yapması da Sabancı Üniversitesi'ni tercih etme sebeplerim arasındadır.

Sabancı Üniversitesi’nde okumak size ne tür ayrıcalıklar sundu? Eğitiminiz boyunca aktif olarak rol aldığınız çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
N.Ü: Sabancı Üniversitesi'nde okumak ve Eren hoca ile birlikte çalışmak yüksek lisans eğitimim için hayal ettiğimden çok daha fazlasına ulaşmamı sağladı. Bunun en önemli sebeplerinden biri Eren hocanın bizleri uluslararası seviyede yayınlar yapmaya ve iş birliklerine teşvik etmesi diyebilirim. Bir diğeri ise Sabancı Üniversitesi'nin araştırma odaklı bir üniversite olması ve çalışmalarımız için gerekli olan ortam ve ekipmanı sağlaması olabilir. Ayrıca, laboratuvar olarak gerçekten keyifle bilimle uğraşan, üst düzey bir uyumlulukla çalışan bir ekibiz ve bu durum kaliteli işler ortaya çıkarmamızı sağlıyor. Buradaki ilk projem uzun süreli bellek ve çalışma belleği arasındaki ilişkiyi inceleyen bir EEG çalışmasıydı, hali hazırda bu proje için veri toplamaya devam etmekteyim. İkincisi ve tez projem olan çalışmada ise uzun süreli belleğin dikkatten nasıl etkilendiğini davranışsal deneylerle inceliyoruz. Aynı zamanda yine uzun süreli bellek ve dikkatin ilişkisini zamansal olarak inceleyen bir derleme makalesi üzerinde çalışıyoruz.

Toronto Üniversitesi - Max Planck Enstitüsü ortak doktora programına kabul aldınız. Hangi programda eğitim alacaksınız?  Bu ortak doktora programın özelliği ve önemini aktarabilir misiniz?

N.Ü: Toronto Üniversitesi - Max Planck Enstitüsü ortak doktora programında psikoloji ve sinirbilim alanında oldukça başarılı iki araştırmacının çalışma belleği hakkında yürüttükleri ortak projelerinde çalışacağım. Doktoranın ilk yılında Toronto Üniversitesi’nde derslerimi alıp oradaki laboratuvarda araştırmalarıma başladıktan sonra kalan 3 yılda Max Planck-Ernst Strüngmann Enstitüsü’nde çalışmalarıma devam edeceğim. Bu doktora eğitimi sayesinde alanda başarılı iki araştırmacının laboratuvarlarında farklı araştırma yöntemleri öğrenip önemli deneyimler kazanmış olacağım.

Başvuru ve kabul süreciniz nasıl oldu, biraz aktarabilir misiniz? Bu programa bu sene kabul alan sizden başka Türk öğrenci var mı? 

N.Ü: Başvuru sürecinde proje yürütücüleri ile mülakatlar yaptım, bir programlama sınavına girdim ve bir proje sunumu yaptım. Genel olarak yoğun ve zorlu bir süreçti ancak buradaki arkadaşlarım ve Eren hocanın desteği ile keyifli ve öğretici bir deneyim olduğunu düşünüyorum.

Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

N.Ü: Doktorayı bitirdikten sonra hedefim alanda başarılı bir araştırmacı olmak için çalışmaya, üretmeye devam etmek ve deneyim kazanmak. Uzun vadede ise Türkiye'ye dönüp burada kendi araştırma laboratuvarımı kurmayı hedefliyorum. 

Psikoloji alanına ilgi duyan aday öğrencilere ve henüz lisans eğitiminin başındaki öğrencilere neler tavsiye edersiniz?

N.Ü: Öğrenciler eğer psikoloji bilimine ve araştırma yapmaya ilgi duyuyorlarsa olabildiğince erken bir vakitte araştırma laboratuvarında çalışma deneyimi kazanmak bu yolun en önemli adımı. Bunun için de lisans eğitiminin başında psikolojinin hangi alt dallarına ilgi duyduklarını tanımaya çalışmak, bu alandaki yayınları takip etmek, okulda yürütülen çalışmalara katılımcı olarak katılmak ve gözlemlemek güzel tecrübeler olabilir. 

Sharing Experiences: Sustainable Future of the World

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Sharing Experiences webinarları, 28 Nisan 2022 Perşembe günü saat 18.30’da Akçansa Genel Müdürü M. Zeki Kanadıkırık’ın ‘Sustainable Future Of The World, Sustainable World Of The Future’ başlıklı seminer ile devam ediyor.

Yayını izleyebilmek için: https://sabanciuniv.zoom.us/j/6450818950

Detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Öğrencimizin Kurucuları Arasında Yer Aldığı Carrtell Yatırım Aldı

Öğrencimiz Salahaddin Cemal Turgut ve eski öğrencimiz Batuhan Tosunoğlu ile Erem Cem Yalınkılıçlar tarafından e-ticaret firmalarına dijital destekli teslimat çözümleri sunmak üzere kurulan Carrtell 2 milyon dolarlık değerleme üzerinden yatırım aldı. 

Carrtell‘in 200 bin Dolar düzeyinde ilk yatırım turuna 2014 Üretim Mühendisliği Lisans mezunumuz Naci Kahraman ile Mustafa Yaşar ve 4minds Capital liderlik etti.

Carrtell kurumların yanı sıra son kullanıcılara da gün içerisinde esnek teslimat seçenekleri ve anlık teslimat zaman bilgisi sağlıyor. Kuruluşu üzerinden 1,5 yıl gibi kısa bir süre geçmesinin ardından değerlemesini 2 Milyon Dolar’a çıkaran Carrtell yeni yatırımla e-ticaret işletmelerinin teslimat süreçlerini teknoloji ile kolaylaştıracak yeni çözümler geliştirecek.

18 ayda 150.000'den fazla e-ticaret gönderisinin Carrtell platformu üzerinden aynı-gün teslim talebiyle geçtiğini söyleyen Kurucu CEO Batuhan Tosunoğlu: “E-ticaret odaklı işletmelerin müşterilerine esnek teslimat alternatifleri sunamadığını görüyorduk. E-ticaret bu kadar hızlı büyürken özellikle küçük ve orta ölçekli e-ticaret markaları müşterilerine rekabetçi fiyatlarla, mükemmel bir deneyim sağlayamıyordu. Yüksek kullanıcı deneyimi ve memnuniyetini rekabetçi fiyatlarla sunarak işletmelerin kasasından ekstra maliyet çıkarmayan bir teslimat çözümü geliştirdik. Geliştirdiğimiz ürünlerle yeni başlayan bir şirket çalışanının dahi Carrtell arayüzü ile kolaylıkla operasyon yönetebiliyor olması bizi heyecanlandıran bir diğer nokta.” dedi.


Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Programı eski öğrencisi olan Batuhan Tosunoğlu 5 yıldan uzun süredir mobilite alanında üst düzey yönetici olarak görev alıyor. 

Şu an Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği programında lisans eğitimine devam eden Salahaddin Cemal Turgut Carrtell bünyesinde şirket içerisinde algoritma geliştirme ve planlama üzerine odaklanıyor.

Uluslararası etkinliklerin organizasyon ve yönetimlerinde yer alan Erem Cem Yalınkılıçlar, Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümüne devam ederken 2018 yılında iş hayatına atıldı. 

Carrtell ile ilgili detaylı bilgilere https://www.carrtell.co/ adresinden ulaşabilirsiniz. 

Matthew Panzer'den "Designing Polymeric Scaffolds for Nonaqueous Ionogel Electrolytes" semineri

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nin Harvard-MIT ile birlikte düzenlediği “Mühendisliğin Uygulamaları” seminer serisi 27 Nisan 2022 Çarşamba günü Matthew Panzer'in "Designing Polymeric Scaffolds for Nonaqueous Ionogel Electrolytes" başlıklı semineri ile devam ediyor.

Prof. Mehmet Toner, Prof. Başak Uygun, Prof. Erkay Savaş ve Prof. Selmiye Alkan Gürsel tarafından organize edilen, “Mühendisliğin Uygulamaları” seminer serisinde, araştırma alanlarında öncü bilim insanları tarafından mühendisliğin biyoloji, tıp, enerji, malzeme bilimi, bilgisayar bilimi ve iklim alanlarında en yenilikçi ve etkili uygulamaları ele alınacak.

Mühendisliğin Uygulamaları” seminer serisi 2021-2022 bahar dönemi programı aşağıdaki gibidir: 

27 Nisan 2022 – Matthew Panzer – Designing Polymeric Scaffolds for Nonaqueous Ionogel Electrolytes

11 Mayıs 2022 – Ayşe Asatekin – Next Generation Membranes through Polymer Self-Assembly

25 Mayıs 2022 – Berrin Yanıkoğlu – Progress in Computer Vision & Deep Learning

8 Haziran 2022 – Mihrimah Özkan – Climate Actions: Electric Vehicles and Direct Air Capture Technologies

Seminerler tüm Sabancı Üniversitesi lisans, lisanüstü öğrencilerinin katılımına açıktır.  

Abone ol