2006 Mekatronik, lisans mezunumuz Alper Osman Aydemir, NASA'dan (Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Araştırmaları Merkezi) iş teklifi aldı. Aydemir, basında büyük yankı uyandıran bilgisayarda üç boyutlu modelleme metodunun geliştirilmesi projesinden sonra, NASA'nin ilgisisini çekti.

NASA'ya kabul edildiğini ve önümüzdeki Mart ayında göreve başlayacağını bildiren Aydemir, "NASA'da görüntü izleme grubunda araştırmacı olarak işe başlayacağım. Süresiz bir iş, ne zamana kadar çalışacağım konusunda bir sınırlama yok. 10 kişi ile birlikte bu bölümde çalışacağım" dedi.

Konu Hakkındaki Haberler:

• Hürriyet: NASA'ya Türk Damgası
• NASA yolcusu Alper'den arkadaşlarına "robot" dersi
• Türk mühendisin projesi NASA'yı tavladı
• NASA’nın 3D Türk’ü

Sabancı Üniversitesi’nden dünya çapında iki büyük başarı!

Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi’nde ilk sırada yer alan Sabancı Üniversitesi’nden iki büyük başarı daha. 

İnsanlık için çok önemli olan ve modern bilimde yeni bir çağ açan iki büyük projede Türkiye’den sadece Sabancı Üniversitesi yer alıyor: İnsan Beyni Projesi (Human Brain Project - HBP) ve Grafen (Graphene Project) Amiral Gemisi Projesi

Avrupa Komisyonu, AB 7. Çerçeve Programı ICT (Bilgi ve İletişim Teknolojileri) alanı kapsamında, bu iki projeyi (İnsan Beyni Projesi ve Grafen Projesi ) Avrupa’nın ilk 10 yıllık, 1 milyar Avro’luk AB Geleceğin Yükselen Teknolojisi FET Projeleri olarak seçti.

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) da projelere katılım için Avrupa Komisyonu tarafından beklenen ulusal desteği projelerin her aşamasında sağlamış ve AB Nezdinde lobi faaliyetleri gerçekleştirmiştir.
 
İnsan Beyni Projesi (Human Brain Project – HBP)

İnsan Beyni Projesi, beyni ve beynin temel mekanizmalarını daha iyi anlayarak bu bilgiyi tıp ve bilişim alanlarına uygulamayı hedefliyor.

80’den fazla Avrupalı ve uluslararası araştırma kurumunu bir araya getiren İnsan Beyni Projesi’nin on yıl (2013-2023) sürmesi planlanıyor. Projenin Kuzey Amerika’dan da önemli destekçileri bulunmaktadır Projenin tahmini maliyeti 1,19 milyar Avro olacaktır. Proje, İsviçre’nin Lausanne Federal Teknik Üniversitesi’nden (EPFL) nörobilimler uzmanı Prof.Henry Markram koordinatörlüğünde, Almanya Heidelberg Üniversitesi’nden Karlheinz Meier ile Lausanne Üniversitesi (UNIL) ve Vaudoise Üniversite Hastanesi’nden (CHUV) Richard Frackowiak’ın katkılarıyla yürütülecektir.

İnsan Beyni Projesi’nin merkezinde Bilişim ve Bilgi işleme Teknolojileri (BİT) yatıyor.  Projeyle geliştirilecek nöro-bilişim, beyin simülasyonu ve süper bilgisayar uygulamaları için BİT platformları, dünyanın her yerinde üretilen nörobilim verilerinin toplanmasını, birleştirici modeller ve simülatörler üzerinde bütünleştirilmesini, biyolojiden elde edilen verilerle karşılaştırılarak kontrolünü ve bilim dünyasına açılmasını kapsıyor.  Projenin nihai hedefini, bilim insanlarının genler, moleküller ve hücrelerden yola çıkarak insanın bilişsel yeteneklerine ve davranış modellerine ulaşması oluşturuyor.

İnsan Beyni Projesi’nin. Türkiye yürütücüsü Sabancı Üniversitesi olacak.

Sabancı Üniversitesi’nden Dr. Volkan Özgüz ve Prof. Yaşar Gürbüz önderliğindeki teknik ekip, TÜBİTAK desteği ile nörobenzetimli bilgi işlem mimarileri, çok düşük enerjilerle çalışan yeni bilgi işlem tüm devreleri ve donanım platformları geliştirerek, araştırmacıların insan beyninin mimarisine ve devre yapısına dayalı yeni bilişim sistemleri tasarlamasına ön ayak olacak.
Bu proje ile Sabancı Üniversitesi Türkiye’de insan beyninin anlaşılması, sağlık ve bilişim araştırmalarına yön vermesi ile ilgili bir platform oluşturarak, yeni katılımcıların Avrupa’daki ortaklara işbirliklerinin kurulmasında arabuluculuk yapacak ve Türkiye’nin uluslararası platformda adının duyurulmasını sağlayacak. Projeye katılım ile ülkemiz araştırmacıları da yüzyılımıza damgasını vuracak bu ileri düzeydeki araştırma faaliyetlerinin içerisinde yer alacak ve proje ortakları arasında bulunan Nobel ödüllü araştırmacılar ile bir arada çalışma fırsatı bulacak. Proje, 2013'ün son aylarında başlayacak.

Grafen Projesi (Graphene Project)
2013 yılında başlayacak olan Grafen Amiral Gemisi Projesi, ilk 30 ay için 54 milyon Avro bütçeyle 17 Avrupa ülkesinden 126 akademik ve endüstriyel araştırma grubunu bir araya getirecektir. Girişimin başlamasından kısa süre sonra yapılacak açık çağrıyla 20-30 grubu daha bünyesine katarak genişleyecek olan proje, bu şekilde mühendislik bakımından da daha sağlam bir yapıya kavuşacaktır

Sabancı Üniversitesi, Grafen Projesi’ne de Türkiye’den katılan tek kurum oldu.

Doç. Dr. Selmiye Alkan Gürsel’in yürütücü ve Dr. Burcu Saner Okan’ın araştırmacı olduğu ekip, TÜBİTAK desteği ile grafenin enerji uygulamaları, özelikle de grafenin yakıt pillerindeki kullanımları konusunda yapacağı araştırma çalışmaları ile projeye katkı sağlayacak.

Yakıt pili konusundaki konsorsiyumda projeden çıkacak sonuçlar ülkemizin bu alandaki hem bilimsel hem de teknolojik açılardan gelişimine katkıda bulunacak. Bu proje, Sabancı Üniversitesi’nin grafen alanındaki mevcut çalışmalarına katkı sağlayarak, bu alanda bir yetkinlik merkezi oluşturacaktır ve yeni ortaklıkların oluşturulmasına da imkan sağlayacak. Ayrıca, Türkiye’de grafen ile ilgili oluşturulacak konsorsiyumların projede yer alan Avrupa’daki ortaklara işbirliklerinin kurulmasında arabuluculuk yapabilecek ve Türkiye’nin uluslararası platformda adının duyurulmasını sağlayacak.

Henüz on yaşına bile basmayan ve mucitleri Manchester Üniversitesi öğretim üyeleri Profesör Andre Geim ve Profesör Kostya Novoselov’a 2010 Nobel Fizik Ödülü’nü kazandıran grafen adlı malzeme, bilim çevrelerinin yoğun ilgisini çekmektedir. Grafende bir araya gelen benzersiz üstün özellikler, bu malzemenin çok çeşitli alanlarda çığır açıcı teknolojiler için başlangıç noktası olarak kullanılabileceğine işaret etmektedir.

Bu malzemenin kullanılabileceği önemli uygulama alanları arasında hızlı elektronik ve optik cihazlar, işlevsel hafif bileşenler ve gelişmiş piller yer almaktadır. Grafen teknolojilerinin mümkün kılabileceği yeni ürünlerden bazıları, elektronik kağıt ve bükülebilir kişisel iletişim cihazları gibi hızlı, esnek ve sağlam tüketici elektroniği ürünleri ve enerji verimliliği yüksek uçaklar olarak sayılabilir.  Grafenin uzun vadede yeni bilgisayar paradigmalarını ve yapay retina gibi çığır açan tıbbi uygulamaları doğurması da beklenmektedir.

Volkan Özgüz ve Selmiye Alkan Gürsel'in TGRT haber videosunu izlemek için tıklayınız

Haber: Melek Sarı

Sabancı Üniversitesi, Tuzla Belediye’sinin, ilçe sınırlarındaki yedi üniversite ile eğitim, spor, sosyal, kültürel ve bilimsel alanlarda ulusal/uluslararası proje, organizasyon ve eğitim programları düzenlemek amacıyla oluşturduğu işbirliği protokolünü imzaladı.

Protokolün imza törenine katılan Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Nihat Berker, “Bizler çok protokole, imza törenine katılıyoruz ama bugün burada dünyada bir ilki gerçekleştiriyoruz” dedi.

Protokole,  Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’nın yanı sıra, Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Topuz, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hamit Okur, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik, Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A.Şule Kut, Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Belik, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Nihat Berker, Süleyman Şah Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Ekiz imza attılar.

Tuzla Belediyesi Nikah Sarayı ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen imza törenine Tuzla Kaymakamı Mümin Heybet, Tuzla Milli Eğitim Müdürü Neşat Yayla, üniversitelerin öğretim üyeleri ile öğrenciler katıldı.

İşbirliğinin İlk Adımı Su Sporları Merkezi Olacak
Üniversitelerle imzalanan işbirliği protokolünün Kent Konseyi çatısı altında sürdürüleceğini belirten Başkan Dr. Şadi Yazıcı ve ilk olarak tarihi Galata Köprüsü’nün İBB ile yapılacak protokolün ardından Tuzla’daki Kamil Abduş Gölü üzerine kurulacağını belirtti. Başkan Yazıcı, “Gölün deniz ile birleştiği noktada üniversite öğrencilerimizin eğitimi için su sporları merkezi kurarak, bu protokol çerçevesinde ilk hizmetimizi sunacağız” şeklinde konuştu.

'Düşler Bahçesi' adlı çocuk oyunları ile ikinci kez Türkiye turnesine çıkan SUOyuncuları ile twitter üzerinden bir söyleşi gerçekleştirdik.

Anlık fotoğraf paylaşımı ile takipçilerine canlı bir röportaj deneyimi yaşatan SUOyuncuları ve gazeteSU bir ilki gerçekleştirmiş oldu #enyenilikci

gazeteSU Trakya turnesindeki SUOyuncuları ile ilk twitter röportajını gerçekleştirdi.

Sabancı Üniversitesi çalışanlarıdan oluşan Çalışan Tiyatro ekibi dün akşam "Gözü Kara Alaturka" isimli oyunda başarılı bir performans sergiledi.

Yoğun iş temposuna profesyonel oyuncu edasında hazırlanan SU çalışanları sahne performansları ile izleyicilerden tam not aldı.

SU Çalışan Tiyatro'nun ikinci oyunu Gözü Kara Alaturka

Yazar: Özen Yula
Yönetmen: Ferdi Ayaz
Sanat Yönetmeni: Pınar Eryazan K.
Oyuncular: Gamze Çoban, Göktuğ Günal, Mehmet Deveci, Oğuzhan Oğuz, Seren Naz Gündoğdu

Harbiye'nin arka sokaklarında bir binanın yüksek giriş dairesinde yaşayan genç bir bekarın yatak odası. Odanın içine tesadüflerle, birer birer sıkışan beş kayıp karakter; geçmişleri, hayalleri ve yaşanmışlıklarıyla birbirlerini sorgulayarak kaderlerini yeniden çizmeleri. Yanlış zamanda ve yanlış yerde buluşmak hiç bu kadar enteresan olmamıştı.

Dekor-Kostüm-Makyaj: Pınar Eryazan K.
Dekor Uygulama: Mehmet Yaşar
Ses: Mert Dümer
Işık: Cem Erdem
Sahne Teknisyeni: Selim Deveci
Saç Tasarım: Era Kuaför

2013 Ocak ELAE Sonuçları

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Selim Birsel 2 Şubat Cumartesi günü  "GECE" adlı sergisiyle Ankara m1886‘da….

"Bir iş üretmek için süreklilik ve arayış gerektirir, iş veya fikirler öyle havadan düşmezler, onlara ulaşmanın yollarını zorlamak gerek….."(S.Birsel)

1991 yılında Ecole des Beaux -Arts’da lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Selim Birsel çizim, resim, yerleştirme, fotoğraf, video, performans gibi sanatın çeşitli disiplinlerinde araştırmalar ve çalışmalarına İstanbul’da devam ediyor.

Selim Birsel ‘Gece’yi şöyle anlatıyor:
"Çalıştığım yere ‘Cabinet’ demeyi tercih ediyorum. Burası evimin küçük bir odası ve burada düşüncelerimi özgürleştirdiğim, üretimim içinde hata yapmama izin verdiğim, penceresinden dışarıya bakıp sıkıldığımda perdesini çektiğim mahrem bir oyun alanı.  Oğlum Ege’nin bir gün dediği gibi “gece en büyük gölge”. ‘Cabinet’ me, genelde gece geliyorum veya gölgeye çekiliyorum.  Bu resimler son dört yıla yayılan kesintili bir süreç içerisinde doğdular. Bir anlamda, bu resimler  ‘Cabinet’ min penceresinden dış dünyaya bakışımın, iç dünyamla harmanlanmış, kaydırılmış, süzülmüş, hazmedilmiş, çeşitli işaretlerle gün yüzü gördüğü durumlar olarak okunabilir. Safran bir gecede dünyamızın gebe olduğu belirsizliğe pencerenin açılması, tank imgesinin doğa ve geometriyle birleşmesi, bir sünger izinin ütopik gezegenlere dönüşmesi…"

Selim Birsel’in sergisi 10 mart 2013 tarihine kadar Ankara m1886’da görülebilir.

Sabancı Üniversitesi, Eşarj işbirliğiyle Türkiye’nin elektrikli araç şarj istasyonuna sahip ilk üniversitesi oldu

Sabancı Üniversitesi ve Eşarj işbirliğiyle daha çevreci kişisel ulaşım

Dünyanın en çevreci üniversitelerinin sıralandığı “UI Green Metric Ranking”de yer alan Sabancı Üniversitesi, çevre duyarlılığı konusundaki çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Elektrikli taşıt şarj istasyonu kurulumu alanında hizmet veren Eşarj ile işbirliği ile Türkiye’de ilk defa bir üniversite kampüsüne elektrikli araç şarj istasyonunu kuruldu.

Sabancı Üniversitesi Türkiye’nin elektrikli araç şarj istasyonuna sahip ilk üniversitesi oldu. Türkiye’nin en yaygın şarj istasyonu ağını kurma hedefiyle 2008 yılında çalışmalarına başlayan Eşarj Elektrikli Araçlar Şarj Sistemleri A.Ş. , Türkiye’nin en prestijli üniversitelerinden Sabancı Üniversitesi’ne elektrikli şarj istasyonu kurdu.

Yapılan son araştırmalara göre Türkiye, Avrupa’da elektrikli otomobillere yönelik en büyük ilgiyi gösteren ülke konumunda bulunuyor.  Gerek çevre duyarlılığı gerekse maliyetler bazında elektrikli taşıtların önemi her geçen gün daha artarken, bu bağlamdaki en önemli çalışmalardan birini de elektrikli şarj istasyonu kurulumu oluşturuyor. Sabancı Üniversitesi ile işbirliği yapan Eşarj, özel tip (ev tipi ) ve ticari tip şarj istasyonlarının satışı ve kurulumu, istasyon ağı kurulumu ve kendi ayrı ağını kurmak isteyen yatırımcılara şarj istasyonu ve şarj istasyonu ağ hizmetlerinin tedariki konularında tüm kurum ve sektörlere yönelik hizmet sunuyor. 

İşbirliğinden duydukları mutluluğu dile getiren Sabancı Üniversitesi Rektörü Nihat Berker, üniversiteninçevre konusundaki çalışmalarını da şöyle özetliyor: 

 “Üniversitemiz kuruluşundan bu yana çevre ve enerji konularına büyük hassasiyetle yaklaşıyor. Sabancı Üniversitesi’nde, atık suları, kendi yarattığımız bir uygulamayla sulama suyu haline getiriyoruz. Bu sular, kurduğumuz sistemle damlardan toplanan yağmur ve kar sularıyla birlikte üniversitenin içindeki 35 dönümlük yapay gölette biriktiriliyor. Üniversitenin günlük bin 800 ton civarındaki sulama ihtiyacının bin 300 tonu bu gölden karşılanıyor, geriye kalan 500 tona yakın su ise lavabo, klozet ve duşlarda kullanılan suların, borularla pis su arıtma tesisinde arıtılmasıyla elde ediliyor. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu, Türkiye’de 2010 yılından bu yana Akbank’ın desteğiyle, şirketlerin sera gazı salımları ve iklim değişikliğine yönelik stratejilerini uluslararası kurumsal yatırımcılarla paylaşmaları yönünde önemli bir adım olan ve dünyanın en prestijli ve yaygın çevre girişimi olarak kabul edilen Karbon Saydamlık Projesi Türkiye’yi yürütüyor.  Ayrıca 2011 yılında, enerji ve iklim değişikliğinin giderek artan büyük stratejik önemi ve dünya enerji denkleminin ağırlık merkezinin doğuya kayması görüşüyle hem karar alıcılar hem de özel sektöre hizmet vermek üzere İstanbul Uluslararası İklim ve Enerji Merkezi’ni (IICEC)  kurduk. Son olarak, Endonezya Üniversitesi tarafından üç yıldır hazırlanan ve dünyanın en çevreci üniversitelerinin sıralandığı “UI Green Metric Ranking”de iki yıldır yer alıyoruz. ”

Sabancı Üniversitesi ile gerçekleştirdikleri işbirliği sebebiyle çok mutlu olduklarını ifade eden Eşarj Yönetim Kurulu Başkanı Ali Barut; “Üniversitelerimiz bugünün gençleri yarının iş insanları ve yöneticilerinin yuvası. Çevreci yaklaşımın bu genç kitle nezdinde artmasına ne kadar destek olabilirsek o kadar yaşanabilir bir dünyaya sahip olacağız. Sahip olduğu ileri görüşlü vizyon ve çevreci anlayışıyla Sabancı Üniversitesi bu alanda bir ilke imza atmış bulunuyor. Biz de bu ilkin yeni açılımlara vesile olmasını diliyoruz” diyor.

ABD’de basılan seçkin bilim dergisi “Autophagy”’de (etki faktörü 7.5), alanın önde gelen bilim insanlarının tanıtıldığı “Otofaji araştırmacıları” bölümünde, Devrim Gözüaçık’ın kariyeri ve çalışmaları hakkında bir makale yayınlandı:

http://myweb.sabanciuniv.edu/dgozuacik/files/2009/01/2012AUTO0465.pdf

Devrim Gözüaçık’ın çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgi için:

http://myweb.sabanciuniv.edu/dgozuacik/kisaca-biz-kimiz/

Sabancı Üniversitesi Karaköy Bilim ve Kültür Akademisinin ilk dönemi sona erdi

Sabancı Üniversitesi Karaköy Bilim ve Kültür Akademisi’nin ilk dönemi 12 Ocak 2013 tarihinde tamamlandı. 17 katılımcı sertifikalarını Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz’den törenle aldılar.

Sabancı Üniversitesi’nin bu yıl ikincisini düzenlediği SU Karaköy Bilim ve Kültür Akademisi’nin ilk dönemi sertifika töreni ile sona erdi. 24 Kasım 2012 – 12 Ocak 2013 tarihlerinde gerçekleşen birinci döneme çeşitli kurumlardan çalışanlar ve İstanbul’daki liselerden öğretmenler  katıldı. Katılımcılardan ve sponsorlardan alınan katkı payının tümü Sabancı Üniversitesi Öğrenci İhtiyaç Bursları Fonu’na aktarıldı.

Katılımcılar, SU Karaköy Bilim ve Kültür Akademisi’ne katılmaktan duydukları memnuniyeti şöyle dile getirdiler:

Öncelikle böyle bir programda yer aldığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.

Programın içeriği harikaydı. Farklı alanları bir araya getirip, uzmanlar eşiğinde bilgi sahibi olmak beni çok mutlu etti.

Hem mesleki hem de kişisel olarak görmediğim, ya da bilgi sahibi olmadığım alanlarda bana müthiş bir ufuk açtı bu program. Zaten katılımcıların farklılığı ve herkesin farklı bir şey alarak buradan ayrılması programın zenginliğini göstermektedir. Tüm yakınlarıma içerikten bahsediyor, onların da gelmeleri için teşvik ediyorum. Keşke bu tür programlar daha çok kişiye yayılsa, tartışsak, bilinçlensek ne güzel olur. Her şey için çok çok teşekkür ederim.
---------------------------------
Benim için her haftası çok keyifliydi. Derslerin dağılımlarını çok iyi buldum. Farklı alanlardan (sanat, ekonomi, bilim vb.) konuların seçilmesi belli bir düzeyde genel kültür, bilinç oluşturmada çok faydalı oldu. Burada öğrendiğim her şeyi öğrencilerimle paylaşabildim. Bu benim için sanırım en önemli geri kazanım oldu. Sabancı Üniversitesi olarak ortaya koyulan tüm projelerin Türkiye için çok değerli olduğunu düşünüyorum. Bir parçası olma fırsatı bulduğumda da hiç kaçırmak istemiyorum. Eksik gördüğüm herhangi bir alan olmadı. Belki daha uzun (hafta olarak) sürmesini isteyebilirdim o kadar. Tüm özverili çalışmalarınız, emeğiniz, davetiniz için hepinize çok teşekkür ederim.
--------------------------------------
Öncelikle ders yaptığımız ortam çok güzeldi. Rahat bir şekilde dersleri takip edebildik. Seminer konularını beğendim. Bizlere dersleri anlatan akademisyenler özenle seçilmişti. Sunum ve anlatımları gayet güzeldi. Bize göstermiş olduğunuz yakın ilgi ve alakadan ötürü çok teşekkür ederim. Bir sonraki kurs programında görüşmek üzere.
--------------------------------------
Katıldığımız bu programdan Sondan hanımın bizzat okulumuzu araması sayesinde haberdar olduk. Böyle bir programın hazırlanıp bizlere sunulması bir yana, bunu duyurmak için en üst mercilerdeki kişilerin şahsen gayret ve zaman sarf etmesini çok büyük saygı ve minnetle karşılıyor ve teşekkür ediyorum. Her birimiz mesleğimizin/işimizin bize yüklediği sorumluluklar ve rutinler içerisinde zamanla etrafımızda olan bitene karşı “körleşmeye” “duyarsızlaşmaya” başlıyoruz. Çağımızın bizi zorladığı tempo içerisinde “beslenmeyi” unutuyoruz. Bu program her şeyden önce kendi “ekosistemimi” yeniden beslememe yardımcı olduğu için, beni “öğretmen” şapkamı çıkarıp “öğrenci” şapkamı giymemi sağladığı için, kulağa abartılı da gelse, şu anki hayatımda benim için çok önemli bir dönüm noktası oldu. Konuların zenginliği ve konuşmacıların uzmanlığı için ayrıca teşekkür etmeden geçmek istemiyorum. Özetle: Müthiş bir deneyim. Herkese öneriyorum. Teşekkürler!...
------------------------------------
Beni kendi hayatımın monotonluğundan kurtaran alıp başka dünyalara götüren, üniversitede öğrenmiş olduğum ama zaman içinde hayatımdaki önemini biraz kaybetmiş olan değerleri, algıları daha vicdanlı daha sorumlu olmam gerektiğini hatırlatan bu programa katıldığım için çok mutluyum. Her hafta incelenen/dinlenilen başka konu ve bunları anlatan çok değerli akademisyenler ve uzmanların tutkularına şahit olmanın beni motive ettiğini, araştırmaya düşünmeye teşvik etmeye sevk ettiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Bir kere daha yolumun buradan geçmiş olduğu için ne kadar gurur duyduğumu anlamadım. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
-----------------------------------
Öncelikle bu programın oluşturulması ve haberdar olmaktan çok memnun oldum. Bu dönemdeki tüm seminerler çok başarılı idi. Bu program vasıtasıyla alanlarında uzman olan ve iletişim becerileri yüksek Filiz Ali, Ersin Göğüş, Cem Mansur, Ahmet Öncü gibi konuşmacıları dinlemek her zaman karşılaşılan bir fırsat değil. Bu fırsatın yaratılması ve ilgi için teşekkürler.
---------------------------------
Farklı alandan uzmanların anlattıklarını dinlemek güzeldi; beynimdeki hantallaşmış, diplere inmiş bazı bilgileri hatırlamamı ve yeni şeyler öğrenmemi sağladı. Seçilen başlıkların günümüz dünyasıyla sosyoekonomik bağının kurulup bu alandaki duyarlılığın arttırılma çabası takdir ettiğim bir şey oldu.
Teşekkürler.
--------------------------------
Bilginin birbirinden ayrılamaz bir bütün olduğu ve etkileşiminin nerelere kadar gidebileceğini öğrendikçe hayrete düştüğümüz zamanlarda mekanımız Sabancı Üniversitesi Karaköy Bilim ve Kültür Akademisi oldu. Ömrümüz ve kapasitemiz bizi kısıtlayan durumlar olmuştur bu bütünlüğü anlamaya çalışmada, onun için sanırım kümülatiftir diyoruz bilgi. Bizlere sentezleyerek bilgilerini sunan, sunum
boyunca yüzlerce kitabı aynı anda okumuş ve zaman, mekanın yolculuğuna çıkaran sizlere teşekkürlerimi sunarım.
---------------------------------
Her hafta sonu farklı konu ve akademisyenlerle ilgi duyduğum ya da duymadığım konular hakkında bilgilendikçe bir sonraki haftaya daha fazla heyecanla katıldım. Bize bu fırsatı sağladığınız için size sonsuz teşekkürler ediyorum. Sabancı Üniversitesi’nin farkındalığını kesinlikle anladım. Teşekkürler.
----------------------------------
Sabancı Üniversitesinin böyle bir program hazırlayıp, bizlere aktarması çok başarılı bir girişim! Geniş bir yelpazede, konusunda uzman kişilerden bilgi almak kişisel gelişimden öte bakış açımızı genişletip farkındalığımızı artırarak bu bilgilerle ne yapabileceğimizi düşündürüyor. Hepimizin sorumluluklarını hatırlatıyor. Bir şekilde bu birikimleri aktarmalıyız! Çok teşekkürler!
---------------------------------
Sabancı Üniversitesi Karaköy Bilim ve Kültür Akademisi’nde geçirdiğim bu dönem kişisel gelişimim açısından yaptığım en doğru şeylerden biriydi. Her hafta farklı alanlardan edindiğim bilgilerin beni oldukça mutlu ettiğini; keşfetmenin, “yaşıyor olduğumu hissetmenin” ötesinde yepyeni bakış açıları kazanmama da çok yardımı dokunduğunu belirtmek isterim. Her şey için teşekkür ederim. Gelecek
dönem görüşme umuduyla…
---------------------------------
Böyle bir seminer çalışması düzenlediğimiz için teşekkürü bir borç biliyorum. Son derece yararlı olduğunu düşünüyorum. Üniversitenizin değerli öğretim üyelerinin bilgi ve birikimlerinden istifade edebilmiş olmamı gerçekten küçümsenemeyecek bir kazanç olmuştur benim için. Çok teşekkür ediyorum.
---------------------------------
Öncelikle sizlere çok teşekkür ediyorum. Mümkün olduğunca bütün derslere katıldım ve hepsinden inanılmaz keyif aldım. Çok şey öğrendim. Diğer üniversitelerde katıldığım seminerlerden farklıydı çünkü burada her gelen konuşmacı bizlerin o alanda çok yeni öğrenciler olduğumuzu dikkate alarak, konuları temelden anlatmaya başladılar. Örneğin opera terimlerini hiç bilmeyen birisini düşünerek ders anlatılması çok güzeldi. Tabii ki her şeyin daha iyisi yapılabilir ama inanın bu programın gelişmesi için çok fazla bir şey öneremeyeceğim. Sizlere çok teşekkür ediyorum. Kariyerime katkıda bulundunuz.