Ana içeriğe atla

Saygıyla Anıyoruz...

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı merhum Sakıp Sabancı'yı saygıyla anıyoruz...

Sakıp Sabancı Anısına Zirve

“I. Sabancı Girişimcilik Zirvesi”nin ilk durağı üniversitemizin Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı merhum Sakıp Sabancı anısına Adana'da gerçekleşecek.

Sabancı Üniversitesi MBA Kulübü, girişimcilik vizyonunu tüm Türkiye’ye yaymak amacıyla “Anadolu’da Girişimcilik Seminerleri”ne başlıyor.

Türkiye’nin en başarılı girişimcilerinden Sakıp Sabancı anısına düzenlenen dizinin ilk etkinliği, Çukurova Üniversitesi Sinerji Kulübü işbirliğiyle 11 Nisan 2013, Perşembe günü, Adana’da gerçekleşecek.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Türkiye’de ilk kez hazırlanan “Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi”nde birinci sırada yer alan Sabancı Üniversitesi’nin MBA Kulübü, 11 Nisan 2013 Perşembe günü, Adana’da Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hipokrat Konferans Salonu’nda “I. Sabancı Girişimcilik Zirvesi”ni düzenleyecek.

Hacı Ömer Sabancı Vakfı’nın ana sponsorluğunda düzenlenecek zirve, girişimcilik vizyonunu bütün Türkiye’ye yaymayı ve ülke çapında birçok genci girişimciliğe teşvik etmeyi amaçlıyor. Zirve kapsamında, Türkiye’nin en genç girişimcileri hikayelerini paylaşacak, Türkiye’nin en başarılı girişimcileri gençlere tavsiyelerde bulunacak, girişimcilere destek olan firmalar teşviklerinden bahsedecek ve gençler konuşmacılarla birebir tanışma fırsatı bulacak. 

Çukurova Üniversitesi Sinerji Kulübü öğrencileriyle işbirliği içinde gerçekleştirilecek etkinlikte; Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Selim Balcısoy “Girişimcinin Yol Haritası”, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Genel Sekreteri Mete Çakmakçı “Girişimciliğin DNA’sı”, Galata Business Angels’tan Serhat Görgün “Yatırımcıların Gözünden Girişimcilik” ve Yemeksepeti.com Kurucusu Melih Ödemiş “2000’den Bugüne Türkiye’de İnternet Girişimciliğinin Hikayesi: Yemeksepeti.com” başlıklı konuşma yapacaklar. Konuşmaların ardından soru- cevap paneline geçilecek. Ücretsiz ve herkese açık düzenlenecek etkinliğin sonunda katılımcılara sertifika verilecek.

“I. Sabancı Girişimcilik Zirvesi”nde sizi aramızda görmekten mutluluk duyacağız.

Program:

Tarih: 11 Nisan 2013, Perşembe
Yer: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hipokrat Konferans Salonu
Saat: 12.30-12.40 Açılış Konuşması (SU MBA Kulübü Başkanı)
12.40-13.20 Selim Balcısoy, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi
13.20-13.30 Ara
13.30-14.10 Mete Çakmakçı, TTGV Genel Sekreteri
14.10-14.20 Ara
14.20-15.00 Serhat Görgün, Galata Business Angels Kurucu Üye
15.00-15.10 Ara
15.10-15.50 Melih Ödemiş, yemeksepeti.com Kurucusu
15.50-16.00 Ara
16.00-17.00 Soru-Cevap Paneli
17.00 Çekiliş sonucu ve hediye verilmesi

Sakıp Sabancı Anısına Zirve

“I. Sabancı Girişimcilik Zirvesi”nin ilk durağı üniversitemizin Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı merhum Sakıp Sabancı anısına Adana'da gerçekleşecek.

Sabancı Üniversitesi MBA Kulübü, girişimcilik vizyonunu tüm Türkiye’ye yaymak amacıyla “Anadolu’da Girişimcilik Seminerleri”ne başlıyor.

Sabancı Vakfı’nın desteğiyle düzenlenecek zirve, Türkiye’nin en başarılı girişimcilerinden Sakıp Sabancı anısına düzenlenen dizinin ilk etkinliği, Çukurova Üniversitesi Sinerji Kulübü işbirliğiyle 11 Nisan 2013, Perşembe günü, Adana’da gerçekleşecek.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Türkiye’de ilk kez hazırlanan “Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi”nde birinci sırada yer alan Sabancı Üniversitesi’nin MBA Kulübü, 11 Nisan 2013 Perşembe günü, Adana’da Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hipokrat Konferans Salonu’nda “I. Sabancı Girişimcilik Zirvesi”ni düzenleyecek.

Hacı Ömer Sabancı Vakfı’nın ana sponsorluğunda düzenlenecek zirve, girişimcilik vizyonunu bütün Türkiye’ye yaymayı ve ülke çapında birçok genci girişimciliğe teşvik etmeyi amaçlıyor. Zirve kapsamında, Türkiye’nin en genç girişimcileri hikayelerini paylaşacak, Türkiye’nin en başarılı girişimcileri gençlere tavsiyelerde bulunacak, girişimcilere destek olan firmalar teşviklerinden bahsedecek ve gençler konuşmacılarla birebir tanışma fırsatı bulacak. 

Çukurova Üniversitesi Sinerji Kulübü öğrencileriyle işbirliği içinde gerçekleştirilecek etkinlikte; Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Selim Balcısoy “Girişimcinin Yol Haritası”, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Genel Sekreteri Mete Çakmakçı “Girişimciliğin DNA’sı”, Galata Business Angels’tan Serhat Görgün “Yatırımcıların Gözünden Girişimcilik” ve Yemeksepeti.com Kurucusu Melih Ödemiş “2000’den Bugüne Türkiye’de İnternet Girişimciliğinin Hikayesi: Yemeksepeti.com” başlıklı konuşma yapacaklar. Konuşmaların ardından soru- cevap paneline geçilecek. Ücretsiz ve herkese açık düzenlenecek etkinliğin sonunda katılımcılara sertifika verilecek.

“I. Sabancı Girişimcilik Zirvesi”nde sizi aramızda görmekten mutluluk duyacağız.

Program:

Tarih: 11 Nisan 2013, Perşembe
Yer: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hipokrat Konferans Salonu
Saat: 12.30-12.40 Açılış Konuşması (SU MBA Kulübü Başkanı)
12.40-13.20 Selim Balcısoy, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi
13.20-13.30 Ara
13.30-14.10 Mete Çakmakçı, TTGV Genel Sekreteri
14.10-14.20 Ara
14.20-15.00 Serhat Görgün, Galata Business Angels Kurucu Üye
15.00-15.10 Ara
15.10-15.50 Melih Ödemiş, yemeksepeti.com Kurucusu
15.50-16.00 Ara
16.00-17.00 Soru-Cevap Paneli
17.00 Çekiliş sonucu ve hediye verilmesi

Akıntıya Karşı Yüzen Alabalık: Lanfranco Aceti

Lanfranco Aceti: “Basmakalıp fikirlere ve tiplere inanmayan bir insanım. Bazen genel kanının doğruluğuna inanmıyorsam, tam tersini yapıp onun yanlış olduğunu ortaya çıkarmaya çalışırım.”


Lanfranco Aceti, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyelerimizden.  Çağdaş sanat ve dijital kültür alanlarında dersler veriyor. Sanatçı, küratör, akademisyen, araştırmacı, uluslararası tanınırlığı olan bir kişi. Çalışmaları Londra’daki Institute of Contemporary Art (ICA), TATE Modern, Venedik Bienali, MoMA’da sergilenmiş. Karaköy’deki binamızda bulunan Kasa Galeri’nin direktörlüğünü de yapıyor. MIT yayınlarından Leonardo Electronic Almanac’ın Genel Yayın Yönetmenliğini de yürütüyor. Aynı zamanda Goldsmiths College, University of London'da konuk öğretim üyeliği de yapıyor. 

Aynı anda bu kadar çok görevi yürüten Lanfranco Sabancı Üniversitesi’ne geldikten 4 ay gibi çok kısa bir zamanda dünyanın en büyük elektronik sanat festivali ISEA’yı İstanbul’a Türkiye’ye kazandırdı. Lanfranco ile ISEA2011 hazırlık sürecinde yaşadıklarını, İtalya ve İngiltere’deki deneyimlerini konuştuk.



Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim üyesi Lanfranco Aceti ile birlikteyiz. Merhaba Lanfranco, ne kadar oldu Türkiye’ye geleli? İstanbul ile ilgili ilk izlenimlerini bizimle paylaşır mısın?
 4,5 yıl önce, 2008 yılının Ağustos ayında geldik. İlk geldiğimizde biz de herkesin yaptığı gibi bir turistik gezi yaptık ve önce Sultanahmet’e gittik. Ama kampüse taşınacağımız zaman bizi neyin beklediğini bilmediğimiz için Sultanahmet’te yastık, çarşaf gibi malzemeler aramaya başladık. Tabii turistik bir mekan olduğu için de kolay kolay bulamayıp Kapalıçarşı’ya gittik ve kaybolduk. Kapalıçarşı’da geleneksel yorgan işi yapan birini gördük ve yanına gittik, o da sağ olsun bize yardımcı oldu. Yastığın içine konan malzemeyi verdi. Elimde kocaman plastik bir poşet taşıyıp getirdim, yorgancı Kapalıçarşı’dan Tuzla’ya kampüse kadar bizi getirmesi için bir araç da ayarladı. Bizimle birlikte Kapalıçarşı’dan kampüse kadar geldi. Yolda gelirken arabada çok güzel, neşeli bir müzik de vardı, çok mutlulukla hatırlıyorum o seyahati. İstanbul’a ilk kez gelmiştim ve şehir merkezinden araba ile kampüse doğru geliyorduk. Arabada giderken “Tanrım ne kadar büyük bir şehir, gidiyorsunuz gidiyorsunuz asla bitmiyor” dile düşünmüştüm. Şehrin merkezinden ve bir sürü değişik yer var ve uzanıyor şehir bu yöne doğru diye düşündüm. İnsanlar çok yardımsever, insanlar size yardım etmek için yollarını değiştirebilirler, size ellerinden geleni yaparlar. Eskiden Avrupa’da da biraz böyleydi ama, son zamanlarda değişiyor. İnsanlar çok yardımsever ve aynı zamanda çalışkan da. Yalnız bürokrasi o kadar fazla ki ne kadar çok saat çalışılsa da üretim aynı oranda olmuyor. Bu kadar bürokrasi olmasa o kadar çok çalışmaya çok daha üretken olunabilir bence.

Türkiye’ye Sabancı Üniversitesi’nde çalışmaya başlamadan önce geldin mi?
Evet. 18 yaşındayken ilk kez Türkiye’ye geldim.

Lanfranco İtalyan asıllı, İngiliz vatandaşısın. İki vatandaşlığın var, hem İtalyan, hem İngiliz vatandaşı. Lanfranco Aceti, sanatçı, küratör, akademisyen. Sabancı Üniversitesi’ne akademisyen olarak geldin değil mi?
Evet.

Sabancı Üniversitesi’ne geldiğin zaman büyük bir uluslararası organizasyon kazandırdın diye biliyorum Lanfranco. Dünyanın en büyük elektronik sanat festivali olarak tanımlanan ISEA (Inter-Society for the Electronic Arts) “Uluslararası Elektronik Sanatlar Sempozyumu”nu İstanbul’a, Türkiye’ye kazandırdın. Bu süreci anlatır mısın?
İstanbul’a ilk taşınmaya karar verdiğimde bazı akademisyen arkadaşlarım bunun çok heyecanlı bir şey olduğunu, İstanbul’da çok fazla şey yapılabileceğini vesaire söylediler. Ama bir kısım akademisyenler ise bu kadar olumlu karşılamadı ve tam olarak bana kariyerimi öldüreceğimi söylediler İstanbul’a taşınarak. Ama ben basmakalıp fikirlere ve tiplere inanmayan bir insanım. Bazen genel kanının doğruluğuna inanmıyorsam, tam tersini yapıp onun yanlış olduğunu ortaya çıkarmaya çalışırım.



Mücadeleci bir kişiliğin var. 
Kesinlikle, evet. Uzun zamandır akıntıya karşı yüzen yaşlı bir alabalığım ben. Buraya taşındığımda ISEA2011’i organize etme fikri aklımdaydı. Bunun dışında da MIT’nin sanat, bilim, teknoloji alanında uluslararası akademik bir yayını olan Leonardo Electronic Almanac’ın  yayın yönetmeni ayrılıyordu ve dergiye yeni bir yönetmen arıyorlardı. Ben her ikisini de almak istedim ve ikisine de başvurdum. Hem ISEA2011’i İstanbul’a aldık, hem de Leonardo Electronic Almanac’ın genel yayın yönetmeni oldum. İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz ISEA2011 bu organizasyonun 17.si oldu. Bu yıl ISEA’nın 19.su Sidney’de gerçekleşiyor, ama bu etkinliği organize eden bazı insanlar birden fazla görev aldıkları için şu anda  “ISEA Başkanı” unvanını taşıyan 15 akademisyen var tüm dünyada.  Bu unvan sanat yönetmenliği ve konferans başkanlığını içeriyor. Dünyada ISEA’yı organize etmiş akademisyen sayısının 15 olması, onun ne kadar büyük bir konferans olduğunu gösteriyor.
2011 Eylül’ünde ISEA’yı burada gerçekleştirdik. Zordu, ama üniversitemiz için çok önemli bir organizasyon oldu. Bundan ötürü Sabancı Üniversitesi’nin, uluslararası platformda, medya, sanat, sanat bilim teknoloji ilişkileri konusunda çalışmalar yürüten bir üniversite olarak bilinirliği çok arttı. Sidney Üniversitesinden, MIT’ye, Sorbonne’dan Tokyo’ya kadar birçok akademisyen artık Sabancı Üniversitesi’nin adını bu alanda da biliyor, tanıyor. ISEA’nın hem öncesindeki hazırlık sürecinde hem de organizasyon sırasında çok sıradışı öğrencilerim oldu.

Özden Şahin, Deniz Cem Önduygu, Mehveş Çetinkaya gece gündüz çalışarak bu etkinliğin gerçekleşmesini sağladılar, onlar olmasaydı gerçekleşmezdi bu etkinlik. Özden Şahin konferans ve program direktörlüğünü yaptı. Deniz Cem Önduygu tüm etkinliğin tasarım işlerini yaptı. Son 6 ayda ekibimize katılan eski bir Sabancı öğrencisi olan  Mehveş Çetinkaya da konferans ve sergi organizatörlüğünü yaptı. Ve buradan da anladık ki sanılanın aksine İstanbul’a gelmek kariyer öldürmek değil tam tersine çok daha güzel fırsatların kullanılabileceği bir şey olabilir.

Belki biraz da heyecanlı.
Evet.

Zor, mücadele ve heyecan, adrenalin.
Güzel yemek.

Evet, yemekler güzel, heyecan var, rutin değil.
Evet.

Peki, ISEA2011’in Sabancı Üniversitesi tarafından İstanbul’da yapılması kesinleştikten sonra hazırlıklar için kollar sıvandı. İstanbul’da nerede ne yapılacağı zaten daha önceden planlanmıştı sanırım. İşbirliği yapılacak ya da mekanları kullanılacak belediye, şehirhatları gibi kurumlar ile görüşülmeye başlandı değil mi?Ne kadar sürdü bu hazırlıklar?
2009’un bahar mevsiminde ISEA’ya olan başvurumuz kabul edildi. Ben buraya 2008’de geldim, gelir-gelmez çalışmalara başladım. 2009 baharında da kabul edildi. Yani Türkiye’ye gelip Sabancı Üniversitesi’nde çalışmaya başladıktan dört ay sonra ISEA2011’i almıştık. Bu süreç bir sömestr sürdü diyebiliriz. Ama ne yapmak istediğimi önceden biliyordum.



Ne yapmak istediğini biliyordun, bilerek geldin ve yine de bir 4 ay sonra kolları sıvadın ve işe giriştin, kültürünü bilmediğin insanlarla muhatap olup, bürokrasi çemberinden geçip bazı kamu kurumlarına planlanan çalışmaları anlatmak ve onları birlikte çalışmaya ya da bazı hizmetleri ile mesela belediye mekanlarını, Şehir Hatları vapurlarını sergi mekanı olarak kullanmalarına izin vermek gibi ISEA’ya destek olmaya ikna etmek durumunda kaldın. Nasıl yürüttün bu süreci?
Türk bürokrasisi zor, ama Fakültemizde çalışan idari kadromuz Viket Galimidi, Sumru Şatır, İnci Ceydeli, Tuğcan Başaran, onlar bürokrasiyi kolaylaştırmak için çok uğraştılar, çok fazla çalışarak insanların işlerinin rahat yürümesini sağladılar.

Bu arkadaşlarımız fakültemizin omurgası ve onlar sayesinde işler çok güzel yürüyor. Üniversite dışındaki kurumlarla yaptığımız çalışmalarda bazı şeyler  zor oldu hatta imkansızdı diyebilirim ama bazı şeyler de çok kolay oldu. Örneğin İDO’dan, daha doğrusu Şehir Hatlarından iki tane vapur sponsorluğu aldık ISEA için ve konferansımızın bir bölümünü vapurda yaptık iki gün boyunca. Ve bunun için hiçbir ücret ödemedik. Dünyanın bir sürü yerinde böyle bir imkanı size sağlamazlar. Dolayısıyla, çok cömertlerdi ve çok güzel oldu böyle bir etkinlik. Onun dışında Belediyeden Sanat Galerisini aldık, bazı etkinliklerimiz, kamusal alanda yapılan performanslar için Taksim Meydanı’nın bir kısmını kullandık ki bu da çok önemliydi bizim için, etkinliğe çok güzel bir katkıda bulundu. Ancak, bazı müze direktörleri, devlet kurumları zorluk çıkardılar. Örneğin Galata Mevlevihane Müzesiyle çalışamadık, çünkü direktör önce başta talebimize sıcak baktı, olur yaparız dedi, sonra, belki olur bilemem dedi, ama biz yurt dışından Avustralya’dan, Amerika’dan, Uzak Doğu’dan sanatçılar çağırıyorduk ve sanatçılarımızın önceden sergi mekanını bilmesi gerekiyordu. İşlerini mekana göre hazırlayacaklar ve biz de ona göre mekanı düzenleyecektik. Bu nedenle, bizi son dakikaya kadar bekleten bu kurumlarla çalışamayacağımızı fark edip rotamızı başka mekanlara çevirdik.



Bu kurumlar ile görüşürken enteresan bir olay yaşadın mı?
Evet, bir müze müdürü Türkiye’de işlerin değişik işlediğini, Bizans oyunları olduğunu söyledi. Bu nedenle bazı şeylerin yapılamayacağını, özellikle çok yenilikçi çalışmaların yapılamayacağını ima etti. Ama ben tam tersini düşünüyorum . Biz ne istediğimiz konusunda çok çok nettik, açık açık ne istediğimizi söyledik ve böylece istediğimiz şeyleri de alabildik. Ve ben o müze müdürüne; “sizin gibi insanlar yüzünden gençler atak olamıyorlar, bir şeyler yapmak istemiyorlar, çünkü durdurulacaklarını biliyorlar” dedim.

Bu süreçte değişik kurumlarda farklı yapılarda insanlarla muhatap olmuşsun, doğal olarak.  Sen hep gülümseyen bir insansın ama ISEA hazırlıkları için koştururken yaşadığın şimdi düşündüğünde seni gülümseten anılar var mı?
ISEA sırasında hazırlıklar için Özden ile birlikte sabah en erken servisle kampüsten ayrılıyorduk. Sabah 06:00 servisine yetişebilmek için 05:00’te uyanıp, gece 23:00’deki son servisle geri geliyorduk ve bütün gün boyunca çalışıyorduk şehirde. Bu tempo tüm hafta boyunca kesintisiz bu şekilde devam ediyordu, gece en son servisle gelip sabah aynı şekilde en erken servisle çıkıp gidiyorduk. Performanslarımız  ve başka etkinliklerimizde Taksim Meydanını kullanabilmek için zabıtadan izin almamız gerekiyordu. Bu nedenle birkaç hafta peş peşe, haftada bir gün Tuzla’dan kalkıp Topkapı’ya zabıta merkezine  gittik. Özden ile birlikte sabah çok erken saatlerde gittik. Çünkü, merkezde belli bir randevu saati vardı, onu kaçırdığınızda çok kalabalık oluyordu. İstanbul gibi kalabalık bir kentte bir sürü insan zabıtaya başvurduğu için oluşan kalabalıktan ötürü daha geç saatlerde içeri girmek mümkün olmuyordu. Zabıta merkezine ilk gittiğimizde bir kantin gördük, orada çalışan işçiler, zabıtalardan oluşan kalabalık topluluk kahvaltı ediyorlardı. Biz de sandviç alalım dedik, kocaman bir tam ekmek boyutunda birer sandviç verdiler bize. Çok şaşırdık ilk başta, çok da ucuzdu yani, 2-3 liralık bir sandviç, ama dev gibi ekmekler düşün. Canlı, cıvıl cıvıl bir ortamdı, biz de çok eğlendik tabii ondan sonra her gittiğimizde çevremizde işçilerle, zabıtalarla beraber orada yemeğe başladık. İzin almak için görüştüğümüz zabıtaların müdürü ya da şefi mi desem? Yani izin belgesine son imzayı atacak kişi ne istediğimizi anlamadı. Sonra Özden Türkçe olarak ne istediğimizi tarif etti ama şef pek de dinliyor gibi değildi. Ancak evraklarımız arasında belediyenin Taksim Meydanı’ndaki Cumhuriyet Sanat Galerisi ile ilgili imzalanmış izin belgesini görünce ikna olup tamam dedi. Zabıta şefi daha sonra o izin belgesini görene kadar bize pek kulak asmadığını kendisi itiraf etti. Sonra bir şekilde sohbet, şefin masa tenisi sevdiğine geldi. Biz de o sırada ISEA’da sergilemek için robot getirmek istiyorduk. İki tane uçabilen ve tenis topunu birbirine atarak tenis oynayabilen robot vardı, İsviçre’deki bir üniversiteden, onu getirecektik. Biz de ondan bahsettik, fikir çok hoşuna gitti ve imzaladı iznimizi.


Çok güzel, yani zabıtaların şefi tenisi sevdiği için hayatınız kolaylaştı. 
Hatta sanat, bilim, teknoloji etkinliği dediğimde, ben de hep bilim insanı olmak istiyorum dedi yanlış hatırlamıyorsam, TÜBİTAK ödüllerim var benim diye de birazcık paylaştı. Ama kimse o merkeze gidip gelmelerimiz, beklemelerimiz sırasında Özden ile benim orada ne yaptığımızı anlamadı ve bunlar buraya acaba nereden düştü diye herkes merakla baktı bize. Çok değişik gördüler, epey dikkat çektik orada.

Bu kadar büyük bir organizasyonu çok küçük bir ekip ile gerçekleştirdin. Fakültedeki dört kişilik idari kadronun desteği dışında sahada yalnızca   4 kişiydiniz.  Diğer ISEA organizasyonlarında durum nedir?

Biz den bir önce ki ISEA2010, Avrupa kültür başkentinden destek aldığı için Almanya Ruhr Bölgesinde düzenlenmişti ve 60 kişilik bir kadroları vardı. Bizimkine dinleyici ve konuşmacı olarak 1400 kişi katıldı. Dünyanın çeşitli bölgelerinden 1400 kişinin katıldığı uluslararası bir organizasyonu çok küçük bir kadro ile gerçekleştirdik. Evet, hatta aramızda espri yapıyorduk bir Türk ve bir İtalyan 60 Almanın işini üstlendi diye.


Devam edecek…


Mezunumuz TİM Yönetiminde

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Üretim Sistemleri Mühendisliği Lisans 2003 Mezunumuz Metin Tabalu, Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirildi.



TİM’de Kurumsal İletişim ve Strateji Geliştirme'den sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapacak olan Tabalu, Sabancı Üniversitesi Üretim Sistemleri Mühendisliği lisans programından mezun olduktan sonra ODTÜ'de aynı alanda yüksek lisans yaptı. Tabalu ek olarak ABD Standford Üniversitesi'nde Stratejik Planlama ve Proje Yönetimi dalında diploma programını tamamladı. İş hayatına Türk Hava Yolları Teknik A.Ş.'de Stratejik Planlama ve İş Geliştirme Proje Yöneticisi olarak başladı. Ardından sırasıyla Sabancı Holding’te Stratejik Planlama Uzmanlığı ve yeniden THY A.O. iştiraklerinde ve Genel Müdürlüğünde İş Entegrasyon Müdürlüğü ve Mali Analiz Müdürlüğü görevlerinde bulunan Tabalu son olarak Aon Türkiye Risk Yönetimi Danışmanlığı şirketinde Stratejik Planlama, Bütçeleme ve Ar-Ge Direktörlüğü yapıyordu.

SUSail'den bir 'Cup' daha

Marmaris Körfezi'nde yapılan ve sadece üniversite öğrencilerinin katıldığı "MIYC Campus Cup - 2013" yelkenli yat yarışlarından SUSail 3.lük ile döndü.


Marmaris Uluslararası Yat Kulübü tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen kupada, IRC-1 (Uluslararası Yarış Klasmanı), IRC-2 ve IRC-3 olmak
üzere üç sınıfta yarışlar gerçekleştirildi Yarışlara 13 üniversiteden 17 takım ile yaklaşık 200 öğrenci katıldı

Yat Kulubu yetkilileri, ıkı gun süren yarışların yeterli rüzgar olması nedeniyle oldukça heyecanlı ve çekişmeli geçtiğini belirtti. Daha önce "Kış
Trofesı" yarışlarının bir ayağı olarak yapılan Campus Cup'ın bu yıl ilk kez bağımsız düzenlendiğine işaret eden kulup yetkilileri, katılımın
memnuniyet verici olduğunu dile getirdi

Ukrayna'dan Kyıv State Academy ile Bahçeşehir, Boğaziçi, Dokuz Eylül, Ege, Ekonomi, İstanbul Teknik, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Koç,
Muğla Sıtkı Koçman, Piri Reis, Sabancı ve Yaşar üniversitelerinin takımlarının yer aldığı yarışlarda, hakem heyetinin yaptığı değerlendirmenin
ardından, sınıflarına gore dereceye giren yatların sıralaması şu şekilde oluştu

IRC-1

1- İzmir Yelken Akedemısı (Ege Üniversitesi)

2- Mapfre Lemon (Dokuz Eylül Üniversitesi)

3- Egepen - UKA UKA (İstanbul Teknik Üniversitesi)

IRC-2

1- Denizhan (Yaşar Üniversitesi)

2- İskorpit - UK Saıls (İzmir Ekonomi Üniversitesi)

3- Hadar (Sabancı Üniversitesi)

IRC-3

1- Akdenıze (Koç Üniversitesi)

2- Pentellı (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi)

3- Mare Sollare (Boğaziçi Üniversitesi)

Kaynak: AA

Fuat Keyman Akil İnsanlar Komisyonu'nda

Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman,  Akil İnsanlar Komisyonuna seçildi.

Yapılan açıklamaya göre Fuat Keyman, komisyonun Ege Bölgesi Grubu'nda çalışacak ve yine aynı açıklamada, söz konusu komisyonun, barış sürecinin sağlıklı bir şekilde işleyişi, sürece toplumsal desteğin sağlanması, çıkabilecek sorunların çözümü ve çekilmeyi sekteye uğratacak sorunların gözlemlenmesi konularında çalışmalar yapacağına ilişkin bilgi verildi. Komisyona seçilen 63 kişi, 7 bölge ve 9 kişilik gruplar halinde iki ay boyunca çalışmalarını yürütecek.

Sabancılılar Büyülü Mavi'de

TURMEPA & ZEN Pırlanta işbirliği içinde düzenlenen Büyülü Mavi Ödül Töreni 8 Nisan Pazartesi günü gerçekleşti.

Öğrencimiz Kadir Sığınmış'ın Teşvik Ödülü'nü aldığı ve mezunumuz Elif Kartal'ın sunduğu Üniversitelerarası Mücevher Tasarım Yarışması Büyülü Mavi Ödül Töreni ile öğrenciler ödüllerini aldı.

Obama'dan 'Brain' Girişimi

Obama 'Brain' Girişimi ile Sabancı Üniversitesi'nin de içinde yer aldığı İnsan Beyni Projesi Araştırmacılarını insan beyninin gizemini çözmeye çağırılıyor.

İNFOGRAFİK

ABD Başkanı Obama, Beyaz Saray'da yaptığı bir açıklamada "BRAIN" girişiminin başlatıldığını duyurdu. 

Bilimde çığır açacak bu girişim sayesinde Alzheimer, şizofreni, otizm, epilepsi ve beyin travması gibi beyin rahatsızlıklarının önlenmesi, tedavisi ve iyileştirilmesi için yeni yollar geliştirilmesi ve insan beyninin gizeminin çözülmesi hedefleniyor.

Gelişen Yenilikçi Nöroteknolojiler İle Beyin Araştırmaları (Brain Research through Advancing Innovative Neurotechnologies) kısaltması olan BRAIN, Başkan Obama'nın Ulusa Sesleniş konuşmalarında dile getirdiği araştırma ve geliştirme yatırımları çağrısı kapsamında, yenilikçiliği teşvik etmek, istihdamı arttırmak ve ekonomik büyümeyi destekleyerek orta sınıfı güçlendirmek amaçları doğrultusunda hayata geçirildi.

'İnsan Beyni Projesi’nin Türkiye yürütücüsüyüz!

Sabancı Üniversitesi’nden Dr. Volkan Özgüz ve Prof. Yaşar Gürbüz önderliğindeki teknik ekip, TÜBİTAK desteği ile nörobenzetimli bilgi işlem mimarileri, çok düşük enerjilerle çalışan yeni bilgi işlem tüm devreleri ve donanım platformları geliştirerek, araştırmacıların insan beyninin mimarisine ve devre yapısına dayalı yeni bilişim sistemleri tasarlamasına ön ayak olacak.

Kişisel Verilerin Korunması

KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASININ GELECEĞİ: “BÜYÜK UMUTLAR”

Tarih: 4-5 NİSAN 2013

4 NİSAN 2013-Istanbul Bilgi Üniversitesi-Santralistanbul (Eski Silahtarağa Elektrik Santralı, Kazım Karabekir Cad. No: 2/1334060 Eyüp İstanbul)

5 NİSAN 2013-Bahçeşehir Üniversitesi-Beşiktaş Kampüsü (Çırağan Caddesi Osmanpaşa Mektebi Sokak No: 4 – 6 34353 Beşiktaş, İstanbul)

Sempozyum web sayfası: http://tlpc.modap.org/

Düzenleyenler: Bahçeşehir Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi

Detaylı program için tıklayınız

Bahçeşehir Üniversitesi,Sabancı Üniversitesive İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin işbirliği ile düzenlenen “Kişisel Verilerin Korunmasının Geleceği: “Büyük Umutlar” başlıklı konferans, konuya ilişkin ulusal ve uluslararası alandan pek çok uzmanın bir araya geleceği etkin bir tartışma ortamı yaratmayı hedeflemektedir.

Kişisel verilerin korunması, 1970’li yıllardan günümüze, önemi her geçen gün artan bir temel hak alanını oluşturmaktadır. Kişisel verilerin korunması hakkının etkin bir şekilde tanınmadığı bir ortamda, insan onuru, bireysel özerklik, özel yaşamın gizliliği hakkı, düşünceyi açıklama özgürlüğü, suçsuzluk karinesi gibi demokratik toplumsal yaşam için son derece önemli pek çok temel değer zarar görecektir. Bu yönüyle işleyen bir demokratik düzenin ön koşuluolarak kabul edilebilecek kişisel verilerin korunması hakkı, demokratik devletlerin hemen hemen tamamında etkin hukuksal düzenlemelerin konusu olmaktadır. Bunun yanında Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği, OECD, APEC gibi pek çok uluslararası ve uluslarüstü kuruluşda konuya verdikleri önemi ortaya koyan metinleri kabul etmiştir.

Ancak Türkiye’de kişisel verilerin korunmasına ilişkin hukuksal düzenlemeler, henüz arzu edilen düzeyde değildir. Ne yazık ki Türkiye, Avrupa Birliği nezdinde bu konuda “güvenilmez” ülke statüsünde yer almaktadır. Avrupa Konseyi’nin konuya ilişkin 108 sayılı Sözleşmesi, Türkiye tarafından 1981 yılında imzalanmış olmasına karşın, onaylama süreci halen tamamlanmamıştır. Öte yandan 2010 yılında gerçekleştirilen Anayasa değişiklikleri kapsamında kişisel verilerin korunması anayasal bir hak haline gelmiş olsa da, konuya ilişkin temel ilkeleri belirleyen çerçeve bir yasanın eksikliği hissedilmektedir.

Kişisel verilerin korunmasının sağlanması, çerçeve nitelikte bir yasanın kabul edilmesi yanında, konuya ilişkin farkındalığın arttırılmasına da bağlıdır. Kamu kurumlarından, özel sektörden ve akademiden uluslararası ve ulusal düzeyde yetkin uzmanların katılımıyla yapılacak bu konferansın amacı, Avrupa Birliği’ndeki güncel tartışmalar ışığında, Türkiye’deki gelişmeleri değerlendirmek ve farkındalık yaratmaktır.

Sosyal Medya Zirvesi

Sabancı Üniversitesi MBA Kulübü’nün bu yıl üçüncü kez gerçekleştireceği “Sosyal Medya Zirvesi” etkinliğinde sosyal medya, iş dünyasının sosyal medya kullanımı ve işletmeler açısından sosyal medyanın önemi ele alınacak. 6 Nisan 2013 tarihinde Sabancı Center Hacı Ömer Konferans Salonu’nda gerçekleşecek etkinliğe, alanlarında dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarından temsilciler konuşmacı olarak katılacak.



Sabancı Üniversitesi MBA Kulübü, 6 Nisan 2013 Cumartesi günü, Sabancı Center Hacı Ömer Konferans Salonu’nda, çağımızın en önemli iletişim araçlarından sosyal medyanın ele alınacağı “Sosyal Medya Zirvesi”ni düzenliyor. Türkiye’nin en aktif öğrenci kulüplerinden Sabancı Üniversitesi MBA Kulübü’nün bu yıl üçüncüsünü düzenleyeceği etkinlikte, sosyal medyanın değişen gündemi ve şirketlerin başarılı sosyal medya kullanımları ele alınacak.

İletişimden ulaşıma, sosyal medya reklamcılığından bankacılığa kadar farklı sektörleri bir araya getirecek etkinlikte;  şirketlerin sosyal medyayı nasıl kullandığı, reklam ajanslarının şirketlere hayallerini gerçekleştirmede nasıl yardımcı olduğu ve Türkiye’de sosyal medyanın durumu, sosyal medyanın işletmelerin iş planlarını hayata geçirmelerinde sağladığı faydalar, sosyal medyanın nelere gebe olduğu konuları ele alınacak.

Skyscanner’ın Ana Sponsorluğu ve Pazarlama Türkiye’nin Tanıtım Sponsorluğu’nu üstlendiği etkinlikte; Akbank Dijital Medya Müdürü Aykut İbrişim, TTNet Dijital Medya Pazarlama Müdürü Yaman Alpata, Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı ve Akademisyen Fatoş Karahasan, Dekatlon Buzz Kurucu Ortağı Mesut Karakaş ve Dekatlon Buzz Kreatif Direktörü Barış Kuran, Skyscanner Sosyal Pazarlama Yöneticisi Yara Paoli konuşmacı olacaklar. Etkinliğin sürpriz ismi olarak da Twitter’da “@ceriLevis” ismiyle ün yapan, Vatan Gazetesi yazarı, “Harem” dizisi oyuncusu Ömür Özdemir konuşmacılar arasında yer alacak.

Program:

Tarih: 6 Nisan 2013, Cumartesi
Yer:    Sabancı Üniversitesi Center Hacı Ömer Konferans Salonu, 4. Levent - İstanbul
Saat:    09.50 – 10.00 Etkinlik Açılışı
10.00 – 10.50 Aykut İbrişim – Akbank Dijital Medya Müdürü
10.50 – 11.00 Kahve Molası
11.00 – 11.50 Yaman Alpata – TTNet Dijital Medya Pazarlama Müdürü
11.50 – 12.00 Kahve Molası
12.00 – 12.50 Fatoş Karahasan – Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı & Akademisyen
12.50 – 14.00 Öğle Yemeği Arası
14.00 – 14.50 Mesut Karakaş – Dekatlon Buzz Kurucu Ortağı / Barış Kuran – Dekatlon Buzz  Kreatif Direktörü
14.50 – 15.00 Kahve Molası
15.00 – 15.50 Ömür Özdemir
15.50 – 16.00 Kahve Molası
16.00 – 16.50 Yara Paoli – Skyscanner Sosyal Pazarlama Yöneticisi
(Skyscanner sunumu İngilizce olacaktır)

Abone ol